WEBVTT 00:00:00.400 --> 00:00:02.520 Elhamdülillâhi rabbi'l-âlemin 00:00:02.600 --> 00:00:06.720 es-salâtu ve's-selâmu alâ seyyidi'l-evvelîne ve'l-âhirîn 00:00:06.720 --> 00:00:13.400 Muhammedin ve alâ âlihi ve sahbihî ve mentebiahû bi-ihsânin ilâ yevmi'd-dîn. 00:00:14.120 --> 00:00:18.960 Emmâ ba'd: Fa'lemû eyyühe'l-ihvân fe inne efdale'l-kitâbi kitâbullâh 00:00:19.336 --> 00:00:24.220 ve efdale'l-hedyi hedyu seyyidinâ Muhammedin sallallahu aleyhi ve sellem 00:00:24.576 --> 00:00:29.300 ve şerre'l-umûri muhdesâtuhâ ve külle muhdesetin bid'ah 00:00:29.300 --> 00:00:34.180 ve külle bid'atin dalâleh ve külle dalâletin ve sâhibehâ fi'n-nâr. 00:00:34.431 --> 00:00:39.830 Ve bi's-senedi's-sahîhi'l-muttasıli ile'n-nebiyyi sallallâhu aleyhi ve selleme ennehû kâl: 00:00:39.960 --> 00:00:51.360 Lev enne havrâe atlaat isbean min esâbiehâ le vecede rîhahâ külli zî-rûhin. 00:00:52.504 --> 00:00:58.906 Sadaka Resûlullah fî mâ kâl ev kemâ kâl. Çok aziz ve muhterem kardeşlerim! 00:00:59.840 --> 00:01:03.327 Allahu Teâlâ hazretlerinin selamı, rahmeti, bereketi cümlenizin üzerine olsun. 00:01:04.354 --> 00:01:08.660 Peygamberimiz, Efendimiz, başımızın tacı, numune-i imtisalimiz 00:01:08.660 --> 00:01:10.981 Muhammed-i Mustafâ sallallahu aleyhi ve sellem hazretlerinin 00:01:11.839 --> 00:01:16.932 mübarek hadîs-i şerîflerinden bir miktarını [Mehmed Zahid Koktu] Hocamız'ın hocası 00:01:17.230 --> 00:01:22.363 Gümüşhaneli Ahmed Ziyâüddin Efendi hazretlerinin cem ve telif eylemiş olduğu 00:01:22.631 --> 00:01:27.902 Râmûzü'l-ehâdîs adlı hadis mecmuasından okumaya devam edeceğiz. 00:01:28.520 --> 00:01:30.880 Hadîs-i şerîflerin izahına geçmeden önce 00:01:30.840 --> 00:01:35.400 evvela Efendimiz Muhammed'i Mustafâ sallallahu aleyhi ve sellem hazretlerinin ruhu için; 00:01:35.613 --> 00:01:41.174 onun âl'inin, ashâbının, etbâının ruhları için; ve sâir enbiyâ ve mürselîn 00:01:41.174 --> 00:01:42.826 ve cümle evliyâullahın ruhları için; 00:01:43.278 --> 00:01:46.652 bu eserin müellifi Gümüşhaneli [Ahmed Ziyâüddin] Hocamız'ın ruhu için; 00:01:46.640 --> 00:01:49.960 âhirete irtihal etmiş olan Mehmed Zâhid-i Bursevî Hocamız'ın ruhu için; 00:01:50.628 --> 00:01:56.216 bu eserin içindeki hadîs-i şerîflerin bize kadar ulaşmasına emek sarf etmiş olan 00:01:56.216 --> 00:02:02.549 bütün alimlerin ve râvilerin ruhları için; uzaktan yakından bu hadîs-i şerîfleri dinlemek üzere 00:02:02.870 --> 00:02:07.395 şu mescide toplanmış olan siz kardeşlerimizin de âhirete intikal etmiş olan 00:02:07.395 --> 00:02:10.286 bütün sevdiklerinin ve yakınlarının ruhları için; 00:02:10.889 --> 00:02:15.332 hayatta olan biz mü'minlerin de sıhhat, afiyet, saadet ve selamet üzere yaşayıp 00:02:15.332 --> 00:02:21.648 Allahu Teâlâ hazretlerinin rızasına uygun, rızasını cezbedici salih ameller işleyip 00:02:21.680 --> 00:02:27.200 huzuruna sevfiği, razı olduğu kulları olarak varmamız için bir Fâtiha, üç İhlâs-ı Şerîf okuyalım. 00:02:27.720 --> 00:02:32.840 Hadîs-i şerîf cennet hurileriyle ilgili. 00:02:33.280 --> 00:02:39.400 Said b. Âmir radıyallahu anh'ten Taberânî rivayet eylemiş. 00:02:39.400 --> 00:02:44.840 Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz cennet hurilerini tarif ediyor. 00:02:45.760 --> 00:02:54.800 Nasıl tarif ediyor? Lev enne havrâe "Eğer huri kızlarından bir tanesi" 00:02:55.000 --> 00:03:06.400 atlaat isbean min esâbiehâ "bir parmağını çıkarsaydı" le vecede rîhahâ külli zî-rûhin. 00:03:06.400 --> 00:03:10.200 her ruh sahibi onun o güzel, latif kokusunu duyardı!" 00:03:10.640 --> 00:03:18.840 Mâlum, cennette huriler var. Hûrun'înün Huri ne demek? 00:03:19.789 --> 00:03:25.851 Ahver kelimesinin müennesi havrâ, nitekim burada da havrâ demiş. 00:03:25.851 --> 00:03:34.758 Onların her ikisinin de cemi hûr geliyor ki gözünün güzelliğini tarif etmek suretiyle anlatılıyor. 00:03:35.185 --> 00:03:41.728 Cennet nimetlerinden bir nimet de huriler: Gözünün güzelliği ile tarif ediliyor. 00:03:42.103 --> 00:03:49.948 Gözünün akı gayet ak, karası gayet kara. Iyn de ayna kelimesinin cem'idir. 00:03:50.960 --> 00:03:57.122 O da "gözleri gayet iri ve güzel, kirpikleriyle, göz bebekleriyle fevkalade güzel" demek. 00:03:57.249 --> 00:04:00.929 Göz, insanın yüzünde en tesirli uzuvlardan birisi olduğu, 00:04:00.929 --> 00:04:05.529 göz güzelliği çarpıcı bir güzellik olduğu için oradan anlatılmış. 00:04:06.376 --> 00:04:13.506 "Bir huri kızı -biz sonuna yâ-yı nisbet ekleyerek hurî demişiz- 00:04:13.506 --> 00:04:23.632 o zümreye mensup bir kız eğer bir parmağını dünya ehlinin göreceği gibi çıkartsaydı 00:04:23.640 --> 00:04:26.560 hepsi o güzel kokuyu duyardı!" buyuruyor. 00:04:26.400 --> 00:04:30.920 Lev enne emreeten min nisâi ehli'l-cenneti eşrefet ilâ ehli'l-ardi 00:04:30.920 --> 00:04:37.760 le mele'eti'l-ardu min rîhi'l-misk ve le ezhebet dav' eş-şemsi ve'l-kamer. 00:04:40.480 --> 00:04:46.720 Said b. Âmir radıyallahu anh'ten nakledilmiş, Peygamber Efendimiz'in tarifleri şöyle: 00:04:47.560 --> 00:04:56.640 Lev enne emreeten min nisâi ehli'l-cenneh "Ehl-i cennet kadınlardan bir kadın 00:04:57.240 --> 00:05:11.560 yeryüzüne doğsa -güneş nasıl doğup da ışıklarını saçarsa ışıklarını saçar gibi o güzelliği ile yeryüzüne doğuverse" 00:05:12.400 --> 00:05:19.840 le mele'eti'l-ardu min rîhi'l-misk "yeryüzü muhakkak ve muhakkak ki bir misk kokusu ile dolardı!" 00:05:20.800 --> 00:05:31.440 "Güzelliği güneş gibi tulû ediverseydi görünmesi ile yeryüzü misk kokusu ile dolardı." 00:05:31.440 --> 00:05:36.800 Ve le ezhebet dav' eş-şemsi ve'l-kamer. "Ayın ve güneşin nuru giderdi!" 00:05:37.920 --> 00:05:45.224 Ayın, güneşin nuru nereye gidiyor? Onun güzelliği yanında ay ve güneş sönük kalıyor. 00:05:45.224 --> 00:05:51.540 Nasıl gündüz güneş çıktığı zaman yine gökyüzünde mevcut olan 00:05:51.540 --> 00:05:53.318 yıldızların ışıklarını göremiyorsak [onun gibi]. 00:05:54.800 --> 00:05:58.800 Gündüz yıldızlar yok mu oluyor, gökyüzü yıldızsızlaşıyor mu? Hayır. 00:05:59.240 --> 00:06:05.514 Güneş doğuyor, güneşin ışıkları, parıltısı fazla; öteki ışıkların hepsini bastırıyor da 00:06:05.514 --> 00:06:06.682 yıldızları göremiyoruz. 00:06:07.400 --> 00:06:11.760 Eğer bir huri kızı görünseydi, güneşin ve ayın ışıkları görünmezdi. 00:06:12.360 --> 00:06:17.920 Lev enne mâ yukıllü zufurün mimmâ fi'l-cenneti 00:06:18.520 --> 00:06:23.760 bedâ le tezahrafet lehû mâ beyne havâfiki's-semâvâti ve'l-ardi 00:06:23.827 --> 00:06:29.296 ve lev enne racülen min ehli'l-cenneti tala'a fe bedâ esâviruhû 00:06:29.280 --> 00:06:37.280 le tamese dav' eş-şemsi kemâ tatmisu'ş-şemsü dav'e'n-nücûm. 00:06:38.000 --> 00:06:50.800 Lev enne mâ yukıllü zufurün mimmâ fi'l-cenneti "Cennette olan nimetlerden bir tırnağın 00:06:50.200 --> 00:07:13.360 taşıyabileceği kadar az bir miktar görülseydi" bedâ le tezahrafet lehû mâ beyne havâfiki's-semâvâti ve'l-ardi. 00:07:13.360 --> 00:07:21.480 bu güzelliklerle semaların ve yerin çepeçevre sonlarına kadar olan her tarafı müzeyyen olurdu." 00:07:22.400 --> 00:07:28.400 Cennetten bir tırnağın taşıyabileceği kadar küçük miktar bir şey çıksaydı 00:07:29.556 --> 00:07:36.567 bütün gökler ve bütün yeryüzü, en son noktalarına kadar müzeyyen olurdu, 00:07:36.880 --> 00:07:39.640 altın yaldızla yaldızlanmış gibi süslenirdi. 00:07:40.364 --> 00:07:45.600 O kadarcık şey bütün semaları, yeri, altın yaldızla süslenmiş gibi 00:07:45.600 --> 00:07:48.739 ziynetlendirmeye, takışlandırmaya, süslemeye yeterdi. 00:07:50.400 --> 00:07:55.400 Ve lev enne racülen min ehli'l-cenneti "Cennet ehlinden bir adam 00:07:55.440 --> 00:08:03.000 doğsa, görünse, fe bedâ zâhir olsa" esâviruhû 00:08:03.400 --> 00:08:15.120 "bileklerindeki bilezikler veyahut bilezik mahalli olan elinin bilek yerleri görünüverse; 00:08:16.400 --> 00:08:25.480 güneşin yıldızların ışıklarını söndürdüğü gibi o da güneşi söndürürdü." 00:08:26.320 --> 00:08:30.200 Onu gölgede bırakırdı, bastırırdı, mânasına. 00:08:30.440 --> 00:08:39.320 Hadîs-i şerîf cennet ile cennetin içindeki huri kızlarıyla, gılman ile ilgili tasvirler. 00:08:40.120 --> 00:08:47.800 Cennetin içinde neler var? Nasıl anlatalım, emsali olmayan şeyler nasıl anlatılır?.. 00:08:47.800 --> 00:08:49.640 Peygamber Efendimiz buyuruyor ki; 00:08:51.440 --> 00:08:57.800 "Cennet; gözlerin görmediği, kulakların işitmediği 00:08:57.400 --> 00:09:04.480 ve kimsenin gönlüne de gelemeyecek kadar güzel nimetlerle süslenmiştir." 00:09:05.640 --> 00:09:08.760 Cennetin güzelliğini anlatmak için benim aklıma şöyle geliyor: 00:09:09.200 --> 00:09:15.800 Yerlerin, göklerin sahibi Allahu Teâlâ hazretleri, şu sonsuz kudretin sahibi 00:09:15.630 --> 00:09:20.625 Allahu Teâlâ hazretleri bir tek yaprak bile, yapraklık işini görmeye yeterken, 00:09:20.640 --> 00:09:24.120 binlerce çeşit yaprak yaratan, sanatını gösteren; 00:09:24.499 --> 00:09:29.124 bir tek balık çeşidi yetecekken binlerce çeşit balık, binlerce çeşit böcek, 00:09:29.124 --> 00:09:36.143 binlerce çeşit kuş yaratan Allahu Teâlâ hazretleri, hilkâtten yorulmayan, bıkmayan, 00:09:36.143 --> 00:09:38.780 sanatına son olmayan Allahu Teâlâ hazretleri, 00:09:38.780 --> 00:09:42.318 yaratmasındaki kudretini göstermek için çeşitlendiriyor. 00:09:42.915 --> 00:09:46.242 O kadar büyük güç, kudret sahibi Allahu Teâlâ hazretleri! 00:09:46.242 --> 00:09:54.700 O güzel gülleri, sümbülleri, çiçekleri, arıları, balları, manzaraları, ağaçları, çiçekleri, 00:09:54.700 --> 00:09:59.144 gölleri, dereleri yaratan, o güzellikleri yaratan Allahu Teâlâ hazretleri, kulunu; 00:09:59.144 --> 00:10:10.557 "Sen bana itaat ettin ey kulum!" diye memnun etmek için cennet denilen bir yer hazırlamış. 00:10:10.556 --> 00:10:17.213 Memnun olmamak mümkün mü? O kudret sahibinin hazırladığı bir şeyi akılların, 00:10:17.213 --> 00:10:20.780 hayallerin ihata etmesi, alması, kavraması mümkün mü?!.. 00:10:20.641 --> 00:10:25.784 O zaman misal ile anlatılır: "Bir huri kızı bir parmağını çıkarsa 00:10:26.695 --> 00:10:31.144 o zaman onun kokusunu her ruh sahibi duyar." 00:10:31.819 --> 00:10:37.580 "Eğer cennet kadınlarından bir kadın yer ehline bir güneş doğar gibi görünüverseydi 00:10:37.969 --> 00:10:45.844 yerler, gökler misk kokusu ile dolardı ve ayın, güneşin nuru gölgede kalırdı, 00:10:46.610 --> 00:10:48.330 ikinci planda kalırdı, görünmez olurdu." 00:10:48.515 --> 00:10:52.800 "Eğer cennetten bir tırnak taşıyacak kadar bir şey çıkartılması mümkün olsaydı 00:10:52.800 --> 00:10:59.731 o kadarcık bir şey bütün yerleri, gökleri ziynetlendirmeye, yaldızlamaya, süslemeye yeterdi." 00:11:00.687 --> 00:11:08.780 Böyle bir şey! Yunus Emre demiş ki; Cennet cennet dedikleri 00:11:09.540 --> 00:11:20.933 Birkaç köşk ile birkaç hûrî İsteyene ver onları Bana seni gerek seni 00:11:21.255 --> 00:11:26.739 Tabii bilmeyen insan için biraz ağır bir söz: Cennet cennet dedikleri 00:11:26.739 --> 00:11:30.756 Birkaç köşk ile birkaç huri Ne birkaçı, tarifi mümkün mü? 00:11:31.520 --> 00:11:36.510 Bir köşk verileceği zaman yetmiş bin odası olacak, 00:11:36.510 --> 00:11:43.152 her köşkün çeşit çeşit burçları, odaları olacak. Tarifler mümkün değil. 00:11:43.446 --> 00:11:50.406 Hurilerin sayısını bilmek mümkün değil. Bir hurinin bir tanesi parmağını gösterse böyle oluyor. 00:11:50.824 --> 00:12:01.589 Genç bir zât rüyasında bir huri kızını görmüş, tamam, artık gitti!.. Canı, hayatı hiç istemiyor. 00:12:01.982 --> 00:12:05.471 Öyle bir şey gördükten sonra insan oraya kavuşmak istemez mi? 00:12:05.719 --> 00:12:13.653 Hayatı gözü görmüyor! Allahu Teâlâ hazretleri cennet içinde çeşit çeşit nimetler ihsan etmiştir. 00:12:13.653 --> 00:12:16.834 Allahu Teâlâ hazretleri cümlemizi o nimetlere erdirsin. 00:12:17.590 --> 00:12:22.758 Allah, aklımızı başımıza toplayıp cennet için Allah'ın rızasını kazanmak için salih ameller işleyip 00:12:23.271 --> 00:12:27.497 onların sözünü duyduğumuz gibi özüne de ermeyi nasip etsin. 00:12:28.624 --> 00:12:34.138 O nimetlerin içine de bizleri gark eylesin; nimetine, rahmetine gark eylesin. 00:12:35.191 --> 00:12:39.840 Nimetin en güzeli de Allahu Teâlâ hazretlerinin cemâlini seyretmek olacakmış. 00:12:40.726 --> 00:12:47.563 Cennet içinde nimetlerin en büyüğü! Allahu Teâlâ hazretleri cennetiyle 00:12:47.563 --> 00:12:50.256 ve cemâliyle cümlemizi müşerref eylesin. 00:12:51.801 --> 00:12:58.997 Lev enne'd-dünyâ küllehâ bi-hadâfîrihâ bi-yedi racülin 00:12:59.106 --> 00:13:08.615 min ümmeti sümme kâle elhamdülillâhi le kâneti'l-hamdulillâhi efdale min zâlike küllehû. 00:13:10.160 --> 00:13:16.800 Annemiz öğretti, babamız öğretti diye biz bazı sözler söylüyoruz. 00:13:17.790 --> 00:13:22.280 Küçükten beri haşir neşir olmuşuz, kadr ü kıymetini bilmiyoruz. 00:13:23.246 --> 00:13:30.134 Ama insan okudukça öğrendikçe elinde ne nimetler olduğunu anlıyor! 00:13:30.120 --> 00:13:35.280 Bir elhamdülillah diyoruz ya; aksırırız elhamdülillah deriz, yemek yeriz elhamdülillah deriz, 00:13:35.771 --> 00:13:39.450 namazda elhamdülillah tesbihi çekiyoruz, 00:13:40.265 --> 00:13:46.299 Elhamdülillâhi Rabbi'l-âlemîn diye her rekâtta hamd ile başlayan Fâtiha sûresini okuyoruz. 00:13:47.436 --> 00:13:56.741 Elhamdülillah ne demek? "Yâ Rabbi! Her türlü övgü, medih, sena, sana layık, 00:13:57.484 --> 00:14:01.241 her türlü medh ü senânın sahibi aslında sensin! 00:14:01.441 --> 00:14:08.303 Çünkü neyi övsem sahibi sensin, yaratanı sensin! Ne olsa bütün övgüler, sana gider!" 00:14:09.151 --> 00:14:15.828 Lâ uhsî senâen aleyh. "Yâ Rabbi! Ben sana nasıl medihleri sıralayayım da sayıyım tüketeyim?.. 00:14:15.963 --> 00:14:21.489 Dilim yetmez, ömrüm yetmez ki! Sana medh ü senâ etmek için uğraşsam bitiremem ki!" 00:14:21.770 --> 00:14:28.793 Keyfe ve küllü senâin yeûdü ileyk. "Bütün senalar sana dönüp gelirken nasıl senin senanı yapabilirim? 00:14:28.768 --> 00:14:33.507 Mümkün mü?" "Her sena, sana çıkar; çiçeği övsem sana çıkar, 00:14:33.760 --> 00:14:38.640 kokuyu övsem sana çıkar, manzarayı sevsem sana çıkar, çocuğumu sevsem sana çıkar… 00:14:39.240 --> 00:14:46.160 Yaratan sen değil misin? Elhamdülillah! Her türlü övgü senindir yâ Rabbi!" demek oluyor. 00:14:46.560 --> 00:14:54.160 Bunun kıymeti neymiş? Peygamber Efendimiz buyuruyor ki; 00:14:56.120 --> 00:15:04.760 "Eğer şu dünya tamamıyla, bütünüyle, çepeçevre bütün teferruatıyla, 00:15:04.760 --> 00:15:12.640 her şeyiyle ümmetimden bir adamın elinde olsa…" 00:15:09.840 --> 00:15:15.760 "Dünyanın tamamı, kıyısı köşesi ile aşağısı yukarısı ile her şeyi ile 00:15:15.800 --> 00:15:17.960 ümmetimden bir adamın elinde olsa; 00:15:19.960 --> 00:15:32.440 Boğaziçi, Emirgan, Çamlıca, Erenköy, Marmara, Ege, Marmaris, Akdeniz, Afrika, Amerika… 00:15:34.680 --> 00:15:37.880 her tarafı tamamen bir insanın elinde olsa 00:15:37.880 --> 00:15:43.720 bu dünya bütün nimetleriyle, bütün köşkleriyle, saraylarıyla vs. ile…" demek. 00:15:44.132 --> 00:15:46.310 Çünkü Peygamber Efendimiz tekrar tekrar söylüyor: 00:15:46.800 --> 00:15:53.560 Lev enne'd-dünyâ. "Eğer dünya olsa!.." Arkasından ekliyor: Küllehâ. "Tamamıyla!.." 00:15:54.340 --> 00:15:56.812 Ondan sonra bir daha ekliyor: Bi-hadâfîrihâ. 00:15:56.812 --> 00:15:59.858 "Çepeçevresiyle, etrafıyla, yüksekliğiyle, alçaklığıyla…" 00:15:59.840 --> 00:16:04.320 Tekrar tekrar söylüyor ki hiç eksiksiz olduğu anlaşılsın! 00:16:04.680 --> 00:16:07.960 "Benim ümmetimden bir adamın elinde olsa 00:16:07.600 --> 00:16:12.000 sonra o adam elhamdülillah dese şu elhamdülillah sözü, 00:16:12.120 --> 00:16:18.640 küçüklükten beri her zaman şuursuz söylediğimiz elhamdülillah sözü!.. 00:16:17.520 --> 00:16:26.960 Bu elhamdülillah bütün dünyanın hepsinden daha faziletlidir! Biz elimizdeki nimetlerin kıymetini bilmiyoruz! 00:16:27.000 --> 00:16:31.960 Hindistan'da adamın birisi fakirleşmiş, fakr u zaruret çekiyormuş. 00:16:33.194 --> 00:16:41.650 Ziraat yapacak ama taşlık bir tarlası varmış. Taşını ayıklamaktan bıkmış. 00:16:41.650 --> 00:16:47.797 Mahsulü az veriyor diye o tarlayı bırakmış, sonra geçimini sağlamak için 00:16:47.797 --> 00:16:52.736 para kazanmak için yollara düşmüş, seyahatlere çıkmış. 00:16:53.800 --> 00:16:58.280 Para kazanmanın çarelerini aramak için terk-i diyar etmiş, başka yerlere gelmiş. 00:16:59.678 --> 00:17:06.304 Açlık, sefalet içinde ölmüş. Onun o taşlı tarlasından elmas madeni çıkmış, 00:17:06.303 --> 00:17:09.816 orası dünyanın en iri elmaslarının madeniymiş. 00:17:12.430 --> 00:17:16.700 Tarlasında elmas olduğunu bilseydi yola çıkar mıydı? 00:17:16.700 --> 00:17:20.451 Bizim hâlimiz de böyle: Elimizde elmas tarlaları var; 00:17:21.164 --> 00:17:24.816 kenarda maneviyatsızlıktan açlıktan ölüyoruz! 00:17:26.452 --> 00:17:29.719 Allahu Teâlâ hazretleri bizi müslüman etmiş, farkında değiliz. 00:17:30.376 --> 00:17:33.525 Allahu Teâlâ hazretlerinin bizi mü'min etmesi çok büyük bir nimet! 00:17:33.525 --> 00:17:36.468 Çünkü imanla dünya ve âhiretin her şeyi kazanılıyor. 00:17:36.978 --> 00:17:42.790 Bir de Peygamber sallallahu aleyhi ve selem hazretlerine ümmet etmiş, hiç farkında değiliz. 00:17:43.348 --> 00:17:46.630 Eski insanlar, peygamberler yanıp yakılıyorlardı, ağlaşıyorlardı 00:17:46.630 --> 00:17:52.305 bizim Peygamberimiz'e ümmet olmak için Allahu Teâlâ hazretlerine yalvarıyorlardı. 00:17:53.857 --> 00:17:57.491 Öyle şanlı bir Peygamber'in ümmetiyiz, farkında değiliz! 00:17:57.626 --> 00:18:04.530 Hadîs-i şerîflerini okuruz, hey okumuş cahiller! Bir profesör arkadaş var, diyor ki; 00:18:04.473 --> 00:18:07.739 "Hocam, her konuda hadis var…" Küçümsüyor. 00:18:08.795 --> 00:18:12.821 Bir elhamdülillah'ın faziletine, kemaline bak! 00:18:12.821 --> 00:18:17.781 Allahu Teâlâ hazretleri o güzel duygularla, Allahu Teâlâ hazretlerine medih, 00:18:17.781 --> 00:18:24.637 sena arzusuyla, duygusuyla bu kelimeleri, bu hazineleri bile bile duya duya söylemeyi nasip etsin. 00:18:25.930 --> 00:18:29.510 İnsan bir defa lâ ilâhe illallah dedi mi ne oluyor? 00:18:29.726 --> 00:18:35.880 Mü'min oluyor, cennete giriyor. Cennetin anahtarı lâ ilâhe illallah o kadar önemli, 00:18:37.717 --> 00:18:43.481 elhamdülillah bu kadar önemli, Allahu ekber o kadar önemli, subhanallah o kadar önemli… 00:18:45.340 --> 00:18:50.676 Namazımız o kadar güzel bir ibadet ki adam sırf namaz ibadetine bakıp müslüman oluyor. 00:18:51.384 --> 00:18:55.651 "Ne kadar güzel bir ibadet!" diyor; şekline şemailine bak, 00:18:55.651 --> 00:18:58.396 içinde söylenilen duygulara, sözlere bak. 00:18:58.707 --> 00:19:03.911 Eğilişteki güzelliğe bak!.. O rükû olmasa dünyada eğilmez başlar 00:19:04.825 --> 00:19:12.263 Allah'tan gayrıya eğilmeyen başlar haysiyetiyle, şerefiyle, alnı açık, dimdik durur. 00:19:12.420 --> 00:19:17.832 Allahu Teâlâ hazretlerinin önünde rükûa varıyor, secdeye varıyor. Topraklara alnını sürüyor. 00:19:18.803 --> 00:19:21.996 Ne güzel ibadet, kıymetini bilmiyoruz. Paldır küldür: 00:19:22.874 --> 00:19:31.243 "Aman kılayım da televizyona geç kalacağım…" Ne yapacaksın, namazdan daha güzel ibadet var mı? 00:19:31.676 --> 00:19:37.290 Senin gözünden perde kalksa öteki perde kalksa perdelerin hepsi kalksa 00:19:37.290 --> 00:19:39.254 gönlün pırıl pırıl olsa ne yapacaksın? 00:19:39.899 --> 00:19:46.674 Kendini namazdan alamayacaksın! İşin başında sonuna ermişsin de haberin yok! 00:19:48.115 --> 00:19:50.760 Evliyâullahın en zevk aldığı şey! 00:19:50.760 --> 00:19:55.841 Resûlullah Efendimiz; Kurretü aynî fi's-salâh. "Gözümün serinliği namazda!" buyuruyor. 00:19:55.880 --> 00:20:00.384 Arabistan'ın sıcağında, 45-50 derecede, yumurta kaynatan sıcakta namazı; 00:20:00.560 --> 00:20:10.280 "Gözümün serinliği namazda!" diye tarif ediyor. Kime çıkıyorsun? 00:20:10.520 --> 00:20:15.680 Allahu Teâlâ hazretlerinin huzuruna çıkıyorsun, o sultanlar sultanı seni huzuruna kabul ediyor. 00:20:15.560 --> 00:20:19.400 Sonra bu dinin direği: İşbu dinin direğidir bu namaz 00:20:19.400 --> 00:20:28.120 Mü'min olanlar ânı elden komaz. Namaz angarya gibi mi kılınır? "Hadi namaz kıl!.." 00:20:28.800 --> 00:20:31.680 Mektep talebeleri gibi kenardan köşeden kıvırtıyor. 00:20:31.760 --> 00:20:44.560 Geçende bir mektebe gittik, çok azı namaz kılıyormuş; kılması lazım, cahil! 00:20:36.880 --> 00:20:42.360 Ne olacak; elinde altın mı var elmas mı var, cam mı var çakıl mı var; haberi yok! 00:20:45.680 --> 00:20:51.960 Sen ki miraç eyleyip kıldın niyaz Ümmetin mi'racını kıldım namaz 00:20:52.160 --> 00:20:57.600 Mevlid'de anlatıldığına göre Allahu Teâlâ hazretleri; "Yâ Resûlullah, ey benim Resûlüm! 00:20:57.640 --> 00:21:03.280 Sen beşerin ermediği bir nimete erdin, miraç eyledin; huzur-u âlîme geldin, 00:21:03.790 --> 00:21:05.194 benim huzuruma geldin!" [buyuruyor.] 00:21:05.200 --> 00:21:09.800 Aşikâre gördü Rabbü'l-izzeti Âhirette öyle görür ümmeti 00:21:10.500 --> 00:21:14.193 Resûlullah Efendimiz Allahu Teâlâ hazretlerini aşikâre gördü. 00:21:14.795 --> 00:21:23.788 Ümmetin mi'racını kıldım namaz Namaz her gün oluyor, beş vakit mi'raç oluyor. 00:21:25.200 --> 00:21:31.400 Mumların eridiği gibi eririz, nimetlerin kadr ü kıymetini bilsek yanıp yanıp eririz! 00:21:33.120 --> 00:21:39.480 Allahu Teâlâ hazretleri bize elimizde bulunan nimetlerin kadrini bilmek nasip eylesin. 00:21:42.490 --> 00:21:50.293 Elimizde neler var… Allahu Teâlâ hazretleri her şeyini nasıl hikmetle yapıyor ki 00:21:50.640 --> 00:21:52.680 insan cenneti duyunca seviniyor! 00:21:54.640 --> 00:22:00.320 Lev enne katraten mine'z-zakkûmi katerat fî dâri'd-dünyâ 00:22:00.351 --> 00:22:06.239 le efsedet alâ ehli'd-dünyâ meâyişehüm fe keyfe bi men yekûnü taâmehû. 00:22:07.162 --> 00:22:10.942 Bu hadîs-i şerîf cehennemin zakkum ağacından bahsediyor. 00:22:11.800 --> 00:22:17.920 el-Cennetü hakkun ve'n-nâru hakkun. "Cennet de var cehennem de var!" 00:22:18.542 --> 00:22:21.676 Bazıları da bu varlığı nasıl söylüyorlar, biliyor musunuz? 00:22:21.800 --> 00:22:33.840 "Hepsi bu dünyada!" diyorlar; inkârın, küfrün bir başka şekli! 00:22:28.320 --> 00:22:35.400 Hepsi dünyadaymış, cennet de cehennem de dünyadaymış… 00:22:35.121 --> 00:22:42.713 Vay şaşkın vay! Ne boyundan büyük, bilmediği laflar söylüyor!.. 00:22:42.713 --> 00:22:44.708 Peki, öldükten sonra ne olacak? 00:22:46.760 --> 00:22:56.960 Biz böyle fitnelerden fesatlardan, boş felsefelerden, cahil okumuşların şaşırtmalarından nasıl kurtuluruz? 00:22:57.600 --> 00:22:59.760 Okumuş ama fayda vermemiş. 00:22:59.480 --> 00:23:04.800 Kur'ân-ı Kerîm Tevrat ehline, Tevrat kendisine indirildiği hâlde 00:23:05.112 --> 00:23:12.179 onunla hükmetmeyen kimselere nasıl bir şamar vuruyor? 00:23:12.179 --> 00:23:15.333 Cumâ sûresinde Allahu Teâlâ hazretleri buyuruyor ki; 00:23:15.840 --> 00:23:19.160 Meselüllezîne hummilü't-tevrâte sümme lem yahmilûhâ ke meseli'l-himâri yahmilü esfârâ. 00:23:19.831 --> 00:23:26.511 "Kendilerine Tevrat indirildiği hâlde, onun ahkâmını omuzlarına yüklenip de 00:23:26.520 --> 00:23:40.640 onunla amel etmeyen kimseler üzerlerine kitap yüklenilmiş hımarlara, merkeplere benzer!" 00:23:37.520 --> 00:23:45.280 O hayvancağıza sırtında taşınan kireç mi kum mu, odun mu kitap mı fark eder mi? 00:23:45.808 --> 00:23:48.628 Onlara da fark etmiyor da ondan onlara benzetiyor. 00:23:48.628 --> 00:23:53.468 Onlar, o kitabın içindeki ahkâmı önemli görmediklerinden, 00:23:53.468 --> 00:23:59.233 mucibi ile amel etmediklerinden, Tevrat; "Hz. Muhammed gelecek! 00:23:59.240 --> 00:24:03.360 Ona uyun ona yardım edin!" dediği hâlde uymadıklarından ne gibi oluyor? 00:24:03.348 --> 00:24:07.895 Sırtına kitap yüklenmiş merkepler gibi oluyor. 00:24:09.741 --> 00:24:15.685 Âyet-i kerîme inmiş, Peygamber Efendimiz o âyet-i kerîmeyi okumuş, 00:24:16.159 --> 00:24:18.122 ondan sonra da bu hadîs-i şerîfi buyurmuş. 00:24:18.122 --> 00:24:19.497 O âyet-i kerîme nedir? 00:24:20.240 --> 00:24:31.240 Yâ eyyühellezîne âmenû "Ey iman edenler" ittekullâhe hakka tukâtihî. "Allah'tan hakkıyla korkun!" 00:24:31.400 --> 00:24:38.400 Nasıl korkmak uygunsa münasipse korkmak nasıl olmak gerekiyorsa o tarzda korkun! 00:24:38.520 --> 00:24:41.680 ve lâ temûtunne illâ ve entüm müslimûn 00:24:41.600 --> 00:24:45.160 "Sakın müslüman olmaktan başka bir şekil ile ölmeyin!" 00:24:45.435 --> 00:24:48.341 "Sakın müslüman olmaktan başka bir hal üzere ölmeyin, 00:24:48.720 --> 00:24:56.480 sakın ha öyle başka türlü ölmeyin!" diye nûn-u te'kîdi sakîle ile söylüyor kiArapça bilenler bilirler; 00:24:56.840 --> 00:25:00.280 "Sakın ha, asla, kat'a!" mânasına. 00:25:00.272 --> 00:25:06.964 Allahu Teâlâ hazretleri; "Müslüman olarak ölünüz, sakın ha başka türlü ölmeyiniz!" diyor. 00:25:06.964 --> 00:25:10.997 Allah'tan nasıl korkmak gerekiyorsa öyle korkun! 00:25:12.800 --> 00:25:14.600 Bizde hiç korkan insan hâli var mı? 00:25:15.940 --> 00:25:19.727 Şu cemiyete bir bakın, ibret gözüyle bir bakın, etrafta bir dolaşın; 00:25:20.168 --> 00:25:24.289 insanların çoğunda iman gitmiş, hiçbir şey kalmamış! 00:25:24.289 --> 00:25:30.718 Bizde bile tohum ipliği ile bağlı, rüzgârlarda salım salım sallanıyor. 00:25:30.954 --> 00:25:35.185 Kuvvetli bir iman olsa hâlimiz böyle mi olur? 00:25:35.506 --> 00:25:40.230 Ne evimiz müslüman evine benzer, ne hâlimiz müslüman hâline benzer, 00:25:40.272 --> 00:25:45.488 ne ahlâkımız müslüman ahlâkına benzer, ne sözümüz müslüman sözüne benzer… 00:25:46.407 --> 00:25:50.610 Allah yardımcımız olsun, Allah kusurlarımızı affetsin, 00:25:50.847 --> 00:25:56.356 o kusurlardan dolayı hak ettiğimiz cezalardan da bizi affetsin, o cezaları kaldırsın. 00:25:57.312 --> 00:26:01.427 "Müslüman olarak ölün, başka türlü ölmeyin!" ne demek? 00:26:02.000 --> 00:26:06.120 Allahu Teâlâ hazretleri; "Azabımın yurdu olan cehenneme girersiniz, 00:26:06.320 --> 00:26:11.760 kahrolursunuz!" diye tembihliyor. 00:26:12.560 --> 00:26:20.720 Cehennemde mâlum zakkum ağacı var. Cehennem ehli azap görürken acıkacaklar, 00:26:21.651 --> 00:26:23.158 feryâd ü figân edecekler! 00:26:24.320 --> 00:26:28.520 Günlerce aç kalmış insan ne yapar? O hâli düşünün. 00:26:28.720 --> 00:26:33.129 Edirne'de bizim zavallı kardeşlerimiz açlıktan ağaçların kabuklarını kemirmişler ya; 00:26:33.400 --> 00:26:41.560 Bulgarlar geldiği zaman bizim Edirne müslümanlarını Selimiye'nin avlusuna tıkmışlar, 00:26:41.605 --> 00:26:42.855 yiyecek vermemişler!.. 00:26:42.855 --> 00:26:47.321 Ne yapsınlar? Bir gün dayan, iki gün dayan, üç gün dayan; sonra? 00:26:47.890 --> 00:26:50.375 Ağaçların kabuklarını kemirmişler. 00:26:54.200 --> 00:27:01.360 Cehennem ehli de acıkacak, acıkınca onlara zakkum verilecek. 00:27:01.720 --> 00:27:05.320 Eh acıktınız mı, yiyin bakalım, diye zakkum verilecek. 00:27:05.800 --> 00:27:19.920 "Şu dünya yurduna, şu yaşadığımız âleme, zakkum ağacının damlalarından bir damla damlasa 00:27:20.480 --> 00:27:29.360 şu dünya ehline yaşamlarını zehir ederdi, mahvederdi!" 00:27:29.360 --> 00:27:42.840 Fe keyfe bi men yekûnü taâmehû. "Bir damla damlaması dünyayı [mahvederse] 00:27:43.840 --> 00:27:46.850 yiyeceği bu olan kimselerin hâli ne olacak? 00:27:46.850 --> 00:27:49.961 Onların durumu ne olacak? Dünyaya damladığı zaman böyle 00:27:49.960 --> 00:27:54.520 olan bu şeyi yiyecek olanların cehennemde çekeceği azap ne olacak?!.. 00:27:55.400 --> 00:28:01.400 Lev enne şeraraten min cehenneme vaka'at fî vasati'l-ardi 00:28:01.388 --> 00:28:12.556 le entene rîhuhü ve şiddetü harrihî mâ beyne'l-maşrıki ve'l-mağrib. 00:28:14.187 --> 00:28:19.622 "Eğer cehennemin kıvılcımlarından, ateşlerinden, 00:28:19.640 --> 00:28:31.680 ateşinin küçük parçasından bir parça dünyanın ortasına düşseydi kokusu ortalığı berbat ederdi!" 00:28:31.680 --> 00:28:36.360 Çok çirkin kokusu var. Bir kere kokusu mahvederdi, ortalığı berbat ederdi. 00:28:36.720 --> 00:28:42.480 Bir de; "Hararetinin şiddeti mahvederdi, doğu ile batı arasını berbat ederdi." 00:28:42.924 --> 00:28:47.833 Eğer cehennemin şerarelerinden, kıvılcımlarından -ateşin kendisi değil 00:28:47.833 --> 00:28:53.404 ateşten sıçrayan kıvılcımlardan bir kıvılcım- sıçrayıp da dünyaya düşse idi 00:28:53.840 --> 00:28:58.600 o zaman dünyada onun kokusunun çirkinliği 00:28:58.587 --> 00:29:08.804 ve hararetinin şiddeti doğu ile batı arasını pis koku ile doldururdu ve mahvederdi. 00:29:09.840 --> 00:29:15.160 Cehennemin bir kıvılcımı, ateşinin kendisi değil; o kükreyen, 00:29:15.190 --> 00:29:17.159 zincirlerle zor tutulan yalazılar değil! 00:29:18.940 --> 00:29:30.724 Lev enne sahraten vezenet aşra halifâtin kuzife bihâ min şefîri cehenneme 00:29:30.912 --> 00:29:38.863 mâ beleğat ka'rahâ seb'îne harîfen hattâ yentehiye ilâ ğayyin 00:29:38.863 --> 00:29:43.946 ve esâmin kîle ve mâ ğayyün ve esâmün kâle bi'râni fî cehenneme 00:29:43.960 --> 00:29:46.520 yesîlü fîhimâ sadîdü ehli'n-nâr. 00:29:46.840 --> 00:29:57.400 Cehennem taşlarından, cehennem kayalarından bir kaya ne kadar? 00:29:57.520 --> 00:30:02.600 "On hâmile deve büyüklüğünde koca bir kaya!" 00:30:02.591 --> 00:30:06.436 "On hamile deve", bir rivayette de yavruları ile beraber! 00:30:06.880 --> 00:30:13.000 Ne kadar büyüklükte olacağını tasavvur edin artık, Resûlullah Efendimiz öyle anlatmış. 00:30:13.000 --> 00:30:23.400 "O kadar büyük bir kaya cehennemin dudağından, kenarından atılsa dibine ulaşmaz, 00:30:25.440 --> 00:30:31.120 yetmiş sonbahar gelinceye kadar!" 00:30:31.874 --> 00:30:39.544 Yetmiş sene demek! Yetmiş sene yukarıdan aşağıya gitmesi devam eder de dibini bulmaz. 00:30:41.960 --> 00:30:45.280 On tane hamile deve büyüklüğünde bir cehennem kayası, 00:30:45.611 --> 00:30:57.400 cehennemin üst yanından aşağıya atılsa düşmeye devam eder, yetmiş mevsim geçer, dibine ulaşmaz. 00:30:57.400 --> 00:31:00.438 "Nihayet ğayy ve esâm'a gelir." 00:31:01.200 --> 00:31:05.840 Ğayy ve esâm! Kulaklarına yabancı iki kelime gelince 00:31:05.971 --> 00:31:09.467 Resûlullah'ın etrafında bulunup da cehennemin bu feci 00:31:10.265 --> 00:31:13.306 anlatılışını dinleyen ashâbı sordular, dediler ki; 00:31:13.306 --> 00:31:16.685 "Yâ Resûlullah, bu ğayy ve esâm dediğiniz nedir?" 00:31:17.375 --> 00:31:19.606 O zaman Peygamber Efendimiz buyurdu ki; 00:31:19.650 --> 00:31:26.296 Kâle bi'râni fî cehenneme yesîlü fîhimâ sadîdü ehli'n-nâr. "Bunlar cehennemde iki kuyudur ki 00:31:26.389 --> 00:31:30.240 cehennem ehlinin irinleri bunların içinden akar, 00:31:30.991 --> 00:31:36.583 cehennem ehlinin yaralarından akan irinler buradan akıp geçer!" 00:31:37.560 --> 00:31:53.360 Allahu Teâlâ hazretleri cehennemin korkularını ihtar etmiş oldu. 00:31:44.480 --> 00:31:49.400 Cenneti düşün, ona gitmeye gayret et; 00:31:49.491 --> 00:31:53.825 Cehennemi düşün, azabını düşün, ondan kendini korumaya gayret et! 00:31:55.160 --> 00:32:01.240 Cehennem ehlinin hesabı görüldüğü zaman zebanilere teslim edecekler. 00:32:02.331 --> 00:32:04.477 Zebaniler onları ne yapacaklar? 00:32:04.480 --> 00:32:10.800 "Buyur önden yürü, hadi cehenneme gidiyorsun…" mu diyecekler? Hayır! 00:32:10.840 --> 00:32:14.200 "Saçlarının perçemlerinden ve ayaklarından yakalayacaklar, 00:32:14.755 --> 00:32:19.816 yüz üstü sürükleye sürükleye götürecekler!" diyor. 00:32:20.640 --> 00:32:27.160 Neden? O hakareti hak etti. O adam o hakareti bu dünyada hak etti. 00:32:27.640 --> 00:32:35.280 Allah'a kulluk etmedi. Allah'ın kullarına merhamet etmedi, bu hadîs-i şerîfleri duydukça güldü. 00:32:35.760 --> 00:32:41.760 Anlattıkça, anlatıldıkça güldü, omuz silkti, aldırmadı, yolunda devam etti. 00:32:42.960 --> 00:32:47.160 Sürüklenecek! Feryâd u figânı çığlıkları basacak. 00:32:47.160 --> 00:32:59.400 Orası yalvarma yakarma yeri değil ki! Burada yalvar yakar, ağla sızla; bütün geceler senin! 00:32:59.304 --> 00:33:06.674 Gazetede okudum ki geceleyin uykuyu bölüp de uyanmak insana ruhen sıhhat veriyormuş! 00:33:07.530 --> 00:33:10.876 Aylardır biz söylüyorduk, gazetede okuyunca hoşuma gitti. 00:33:11.000 --> 00:33:18.400 Allah razı olsun, o haberi veren muhabire de aşk olsun, Allah razı olsun. 00:33:18.000 --> 00:33:22.480 İnsan bardan, diskotekten resim basıp da onu da haber olarak verebilir değil mi? 00:33:23.944 --> 00:33:29.373 Haberin çeşitleri var. İncir çekirdeğini doldurmayan şeylerle sayfalar harcanıyor, 00:33:29.459 --> 00:33:36.433 hiç o israf sayılmıyor ama bak mü'min bir meseleyi ele aldı mı nasıl faydalı oluyor?!.. 00:33:36.640 --> 00:33:42.200 Gazete haberi bile bir fayda! Profesör, üniversitede konferans vermiş, 00:33:42.197 --> 00:33:46.220 karşısında beyaz beyaz önlüklü doktorlar. Diyor ki; 00:33:46.220 --> 00:33:49.846 "Geceleyin tam uyumayın, geceleyin uykunuzu biraz bölün; 00:33:50.800 --> 00:33:52.920 yarısında kalkın, ruhen daha sıhhatli olursunuz!" 00:33:53.800 --> 00:33:55.240 Elhamdülillah, çok şükür yâ Rabbi! 00:33:55.840 --> 00:34:02.920 Şu ilericilerin şimdi bize "gerici" diyecek hiç hâlleri kaldı mı?!.. 00:34:02.947 --> 00:34:08.179 Zavallı dedelerimiz, babalarımız, amcalarımız harp darp geçirdi. 00:34:08.537 --> 00:34:12.500 Eskiden burada medrese mektep vardı, ilim irfan vardı… 00:34:12.480 --> 00:34:16.160 Kütüphaneler kitap dolu, enfes kitaplarla dolu. 00:34:16.167 --> 00:34:23.947 Vardı ama Cihan Harbi, Trablusgarp Harbi, Balkan Harbi, İstiklal Harbi… bitti 00:34:24.266 --> 00:34:27.538 ahâli kalmadı, insan kalmadı! Ne oldu? 00:34:27.538 --> 00:34:33.271 Hepsi cennete gitti, şehit oldu. Şu memleketi bize bırakacaklar diye çarpıştılar, 00:34:33.558 --> 00:34:38.974 Allahu Teâlâ hazretlerine canlarını verdiler; cenneti aldılar, âhirete gittiler. 00:34:38.974 --> 00:34:44.861 Ama arkadaki namertler utanmıyorlar da bunlar cihat ettikleri için 00:34:45.394 --> 00:34:50.250 namaza vakit bulamadılar, demediler de "müslümanlar gerici" dediler, 00:34:50.250 --> 00:34:52.381 "İlimden irfandan haberi yok!" dediler. 00:34:52.381 --> 00:34:57.836 Senin ilimden, irfandan haberin yok! İnsan yirminci yüzyıla geldiği zaman ilim nasıl konuşuyor?! 00:34:58.280 --> 00:35:01.926 Gerici, işte ilim; hadi bakalım ne yapacaksan yap! 00:35:02.917 --> 00:35:08.419 Jandarma, polis ilmin kollarına kelepçeyi tak götür bakalım! 00:35:08.872 --> 00:35:14.880 İlim; "İslâmiyet sıhhate uygundur!" diyor, var mı bir diyeceğin? 00:35:16.779 --> 00:35:20.188 Ne diyecek, bir şey diyemez. Fransız müslüman olunca ne desin? 00:35:20.189 --> 00:35:23.150 Fransız müslüman oluyor, atom alimi müslüman oluyor… 00:35:23.406 --> 00:35:29.750 Bir atom alimi geldi, müslüman oldu da vefat etti, Allah rahmet eylesin, nur içinde yatsın. 00:35:29.682 --> 00:35:34.284 Fatih'ten bir cenaze töreni ile kaldırdılar ki görülmemiş bir şey! 00:35:34.284 --> 00:35:39.732 Caddeler Edirnekapı'ya kadar insan doldu. İnsan mü'min oldu mu öyle oluyor. 00:35:39.732 --> 00:35:42.786 Almanya'da ölseydi hâli ne olurdu kim bilir?!.. 00:35:43.282 --> 00:35:47.549 Burada [cenazesini] kaç tane mü'min götürüyor, hem de ne şevkle ne zevkle götürdüler… 00:35:48.188 --> 00:35:53.328 Ömür nasıl olsa bitecek. Herkes, tırnaklarını geçirsin isterse bu dünyaya, 00:35:53.569 --> 00:35:55.818 tırnakları söküle söküle bu dünyadan gidecek. 00:35:56.750 --> 00:36:00.958 Burada kalmak mümkün değil, herkes gidecek. Allah akıl, fikir versin. 00:36:05.800 --> 00:36:08.400 Cehennem de böyle cennet de böyle! 00:36:08.420 --> 00:36:13.659 "Hocam, cenneti duyunca çok heveslenmiştik, cehennemi duyunca da keyfimiz kaçtı…" 00:36:13.744 --> 00:36:22.158 Beyne'l-havfi ve'r-recâi. Zaten müslüman korku ile ümit arasında olmalı, o iyi. 00:36:22.680 --> 00:36:28.800 Eğer sana Allahu Teâlâ hazretleri mevkiini, makamını gösterse; 00:36:29.350 --> 00:36:33.601 "Kulum hadi, sen bir elhamdülillah dedin, dünyalara bedel bir söz söyledin, 00:36:33.601 --> 00:36:37.368 bir namaz kıldın şu kadar sevap aldın, şunu yaptın bu kadar ecir aldın, 00:36:37.368 --> 00:36:42.724 gece tesbih çektin, ağladın günahlarına hepsini affettim…" dese şımarırız. 00:36:43.897 --> 00:36:50.513 Allah'ın bunları bize söylememesi, göstermemesi de bir nimet; şımarıveririz, sırıtmaya başlarız. 00:36:52.560 --> 00:36:57.630 Onun için cenneti göreceğiz, duyacağız, hevesleneceğiz; cehennemden de korkacağız. 00:36:57.325 --> 00:37:02.751 Bizi doğru yola bu götürür. "Allah benden başka hiç azaplandıracak insan bulamadı mı? 00:37:02.837 --> 00:37:07.470 Namazı kılıyorum, bana bir şey yapmaz!.." Yapar mı yapmaz mı görürsün! 00:37:08.601 --> 00:37:14.432 Kıyamet gününde peygamberler başını kaldırıp dua etmekten korkacaklar! 00:37:14.960 --> 00:37:17.840 Mahşerde nebîlerle veliler kala hayrân [Nefsî deyu dehşetle kopa cümleden efgân] 00:37:18.400 --> 00:37:21.600 Peygamber Efendimiz Allahu Teâlâ hazretlerinin en sevgili kulu. 00:37:21.879 --> 00:37:26.115 Yanına birkaç tane zengin geldi. Bir de iki gözü âmâ birisi geldi, iki de bir: 00:37:26.120 --> 00:37:28.320 "Yâ Resûlallah, yâ Resûlallah…" diye sözü kesiyor. 00:37:28.334 --> 00:37:35.226 Efendimiz, belki hak yola gelirler diye beri tarafa İslâmiyet'i anlatacak, yüzünü buruşturdu. 00:37:36.400 --> 00:37:46.200 Ne oldu? Abese ve tevellâ en câehü'l-a'mâ ve mâ yudrîke leallehû yezzekkâ 00:37:46.320 --> 00:37:52.520 ev yezzekkeru fetenfeahü'z-zikrâ âyet-i kerîmeleri iniverdi. 00:37:52.520 --> 00:37:58.480 Yüzünü buruşturmasını Allahu Teâlâ hazretleri uygun bulmadığını âyet-i kerîmede bildirdi. 00:37:58.960 --> 00:38:05.320 "O senin uğraştıkların belki hiç yola gelmeyecek ama bu kalbi temiz, imanla dolu olarak gelmiş. 00:38:05.320 --> 00:38:09.280 Zenginliğe, mala mülke, mevkie makama bakma, bunun kalbi temiz diye iyi muamele yap!" 00:38:11.800 --> 00:38:13.600 En yüksek kullar bu yüksekliği nasıl buluyorlar? 00:38:13.846 --> 00:38:21.138 En büyük edebi, terbiyeyi takınarak! Bizim koca göbekli de göğsünü gere gere; 00:38:21.138 --> 00:38:25.690 "Allah başka atacak kimse bulamadı mı, yarattığı kulunu cehenneme atar mı?.." diyor. 00:38:25.690 --> 00:38:29.331 Tabii atar, senin gibi edepsiz olursa elbette atar. 00:38:30.469 --> 00:38:33.594 Bağışlaması da çok azabı da çok, terbiyeni takın! 00:38:34.675 --> 00:38:40.371 Onun için cehennemden korkacağız; cenneti talep edeceğiz, ümit edeceğiz. 00:38:40.371 --> 00:38:46.296 Cemâlullah da orada, Allahu Teâlâ hazretlerini görmek de orada! 00:38:46.941 --> 00:38:53.430 Allahu Teâlâ hazretleri cümlemizi hak yolda dengeli müslüman etsin. 00:38:54.910 --> 00:38:57.606 Cehennemi duyup duyup tüyleri diken diken olup da hayatını şaşıran, 00:38:57.747 --> 00:39:00.327 aklı başından giden kimse de doğru değil. 00:39:00.327 --> 00:39:06.388 Cenneti duyup duyup da yaka bağır açıp ceketini savura savura göbeğini açarak 00:39:06.388 --> 00:39:08.466 yürüyen insan da etmesin, o da tehlikeli. 00:39:08.772 --> 00:39:14.354 Allahu Teâlâ hazretleri cümlemizi terbiyeli, edepli, dengeli, her şeyi ölçülü, olgun insan etsin. 00:39:14.405 --> 00:39:17.682 Cehennemden âzat eylesin, cennetine de dâhil eylesin. 00:39:21.240 --> 00:39:30.640 Lev enne ehadeküm izâ nezele menzile kâle eûzü bi-kelimetillâhi tâmmeti min şerri mâ haleka 00:39:30.720 --> 00:39:36.640 lem yedurruhû fî zâlike'l-menzili şey'ün hattâ yettahile minhü. 00:39:38.440 --> 00:39:44.920 Peygamber Efendimiz bir dua öğretiyor. Buyuruyor ki; 00:39:46.560 --> 00:39:52.840 "Ey mü'minler eğer sizden biriniz bir eve inse bir konakta konaklasa…" 00:39:53.680 --> 00:39:57.600 Menzil, hem ev hem konaklama yeri mânasına gelir. 00:39:58.600 --> 00:40:02.560 Yolculuktasın, gidiyorsun, bir yerde konaklayacaksın… 00:40:03.400 --> 00:40:07.520 Bir konak yerine geldiğin zaman veyahut bir eve girdiğin 00:40:07.560 --> 00:40:10.200 bir barınağa sığındığın zaman ne olabilir? 00:40:10.160 --> 00:40:19.120 Her şey olabilir; akrep olur, yılan olur, çıyan olur, böcek olur, mikrop olur… Her şey olur. 00:40:23.000 --> 00:40:27.960 Bir yere konağa geldiği konakladığı zaman, bir eve geldiği eve girdiği zaman 00:40:28.160 --> 00:40:36.371 eğer sizden biriniz şöyle demiş olsaydı oradan kalkıp göçünceye, 00:40:36.371 --> 00:40:40.957 başka tarafa gidinceye kadar orada hiçbir şey ona zarar vermezdi." 00:40:44.400 --> 00:40:47.320 "Dua fayda eder mi, akrep sokmaz mı?.." 00:40:47.320 --> 00:40:57.800 Sokmaz ya! Akrebin de böceğin de mikrobun da sahibi Allahu Teâlâ hazretleri olduğu için sokturmaz. 00:40:56.440 --> 00:41:00.560 Peki, güzel! "Dua Allah'ın hükmünü bile geri çevirir!" 00:41:00.952 --> 00:41:07.738 Hüküm böyle bir kaza-yı asumânî başına yıldırım gibi gelirken, dua hükmü bile geri çevirir. 00:41:08.302 --> 00:41:13.433 Allahu Teâlâ duayı işte öyle seviyor, hükmünü geri çevirir. Neden? 00:41:13.623 --> 00:41:17.173 Sen O'nun Rabliğini biliyorsun; kendi kulluğunu, aczini biliyorsun, 00:41:17.160 --> 00:41:19.720 boyun büküp gözyaşı döküyorsun, en güzel şey o da onun için 00:41:21.280 --> 00:41:24.440 sen boyun büküp dua ettiğin zaman Allahu Teâlâ hazretleri seviyor. 00:41:24.683 --> 00:41:28.908 Kul mâ ya'beu biküm Rabbî lev lâ duâüküm. "Duanız olmasa zaten neyiniz var!" 00:41:28.908 --> 00:41:38.891 Allahu Teâlâ hazretlerine ne yapabilirsiniz? "Canımı vereceğim." diyeceksin, içinden geçiyor. 00:41:38.891 --> 00:41:43.744 Canı O verdi, malı O verdi; kimin malını kime satıyorsun?!.. 00:41:45.321 --> 00:41:50.399 İşte bir boyun büküp yalvarman var, bir acizliğin var o, başka hiçbir şeyin yok. 00:41:51.120 --> 00:41:52.160 Ne diyecek? 00:41:52.280 --> 00:41:54.360 Eûzü bi-kelimetillâhi tâmmeti 00:41:54.360 --> 00:41:58.280 "Allah'ın tam isimleri ile Allah'a sığınırım." 00:41:58.560 --> 00:42:02.920 min şerri mâ haleka."Yarattığı her şeyden, her şeyin şerrinden." 00:42:02.960 --> 00:42:04.160 O kadar da kolay: 00:42:05.000 --> 00:42:12.880 Eûzü bi-kelimâtillâhi't-tâammeti min şerri mâ haleka. 00:42:12.967 --> 00:42:19.712 "Yaratmış olduğu şeylerin şerrinden Allah'ın tam kelimelerine sığınırım." 00:42:20.122 --> 00:42:25.955 "Tam kelime" ne demek? "Allah'ın sıfatları" demek. 00:42:25.980 --> 00:42:32.206 Allahu Teâlâ hazretlerinin lehü'l-esmâü'l-hüsnâ, güzel sıfatları vardır. 00:42:32.200 --> 00:42:38.840 Her bir sıfatı en güzeldir, güzeller güzelidir. "Güzel" demiyor da "el-Esmâül'l-hüsna" diyor. 00:42:38.854 --> 00:42:41.427 "Ahsen"in ism-i tafdilin müennesiyle söylüyor: 00:42:41.884 --> 00:42:47.332 "En güzel sıfatlar, en tam sıfatlar, en mükemmel sıfatlar…" 00:42:47.332 --> 00:42:53.939 Her şeyi güzel! Ah bir tanısa, ah bir gözünü açıp da etrafa ibretle baksa… 00:42:55.390 --> 00:42:59.843 İbretle bakmıyor! İnsan Allah'ın varlığına delil ister mi? 00:43:00.984 --> 00:43:08.448 Varlığın bilme ne hâcet küre-i âlem ile Yeter isbatına halk eylediğin bir zerre bile 00:43:09.680 --> 00:43:14.914 "Kâinatla, küreyle Allah'ın varlığını ispata ne lüzum var? Bir zerre kâfi!" 00:43:15.525 --> 00:43:18.692 Allahu Teâlâ hazretleri için delil arıyorlar, şaşıyorum. 00:43:18.692 --> 00:43:22.621 Yahu kulluk et, O zaten sana delilini verecek; ürpereceksin, 00:43:22.621 --> 00:43:24.621 tüylerin diken diken olacak. 00:43:26.243 --> 00:43:30.170 Muamele olacak; kulluk, ubudiyyet, rububiyyet muamelesi olacak. 00:43:30.170 --> 00:43:32.783 Lütfunu isteyeceksin, lütfunu verecek. 00:43:32.783 --> 00:43:36.816 İnsan alışveriş yaptığı insanın varlığı karşısında delil ister mi? 00:43:36.815 --> 00:43:41.479 Var mı yok mu, diye tereddüt eder mi? Para veriyor, kumaş alıyor; 00:43:41.686 --> 00:43:47.266 "Dükkâncı yok!" deseler tereddüt eder mi?.. Etmez, çünkü güler geçer. 00:43:47.291 --> 00:43:49.517 "Yahu ben daha geçen gün kumaş aldım. 00:43:49.712 --> 00:43:52.686 Şimdi kumaş alıyorum. Bak, kumaşımı tartıyor." der. 00:43:52.686 --> 00:43:58.307 Böyle bu muameleye girin veyahut gözünüzü açıp bu muameleye bakın! 00:43:59.430 --> 00:44:05.740 Dua ediyorsun, Allah duanı ihsan ediyor. Her an, başka bir şa'nda, başka bir lütufta! 00:44:06.534 --> 00:44:12.782 O zaman delil istemeye hacet mi kalır? Ayân oluyor, kalpte ayân beyan yakîn oluyor. 00:44:14.348 --> 00:44:16.878 Allah'ın varlığında hiç tereddüt kalmıyor. 00:44:18.918 --> 00:44:26.521 Lev enne racülen yucerru alâ vechihî min yevme vülide ilâ yevmi yemûtü 00:44:28.933 --> 00:44:35.440 heraman fî tâatillâhi azze ve celle le hakara zâlike yevme'l-kıyâmeti 00:44:35.440 --> 00:44:47.539 ve le vedde ennehû rüdde ile'd-dünyâ kemâ yezdâde mine'l-ecri ve's-sevâb. 00:44:49.560 --> 00:45:08.760 Bir insanın Allah'a kulluk etmesinin miktarı, değeri hakkında bir hadîs-i şerîf. 00:45:06.280 --> 00:45:12.880 Peygamber sallallahu aleyhi ve selem Efendimiz buyuruyor ki; "Eğer bir adam…" 00:45:13.200 --> 00:45:19.680 "Adam" diyor ama kadına da şamildir; "her insanoğlu" demek. 00:45:20.800 --> 00:45:32.800 "Başı, gözü üzere çekilse…" Yucerru diye cim ile harekelenmiş. 00:45:32.800 --> 00:45:37.680 Harra fiilinden gelseydi "yüzükoyun kapanıp ibadet etse" mânası var. 00:45:38.200 --> 00:45:41.240 Şerhte öyle bir izahat yok ama o da yakışır. 00:45:41.400 --> 00:45:57.720 "Eğer yüzü üstü kapanıp da doğduğu günden öldüğü güne kadar [ibadet etse…] Öldüğü gün ne zaman? 00:45:49.520 --> 00:45:53.400 İhtiyarlıktan öldüğü güne kadar; yıprandı, eridi, beli iki kat oldu. 00:45:53.600 --> 00:45:57.720 Kemikleri eridi, boyu büyümüşken tekrar küçüldü, adamakıllı ihtiyar oldu, 00:45:58.110 --> 00:46:00.592 sakalı ağardı, öldü. 00:46:00.760 --> 00:46:04.400 Çok yaşadı, ihtiyarlıktan öldü. Yoksa; "Bir kaza geldi, 00:46:04.250 --> 00:46:08.637 bir şey çarptı, dinçken hastalıktan gitti…" filan değil. 00:46:08.640 --> 00:46:17.280 "İhtiyarlıktan öldüğü zamana kadar Aziz ve Celil olan Allahu Teâlâ hazretlerinin 00:46:17.280 --> 00:46:37.680 taat ve ibadeti ile vakit geçirmiş olsa kıyamet gününde bu ibadetlerin hepsi de yine hor ve hakir olurdu!" 00:46:38.160 --> 00:46:48.880 Bu ne demek? Maddî kıymeti yok, ölçüp tartıya koyduğun zaman bunların kıymeti yok demek. 00:46:49.326 --> 00:46:54.204 Bu ibadetler, bu taatlerle insan bir şey kazanamaz, demek. 00:46:54.204 --> 00:46:59.340 Eyvah, o zaman ne olacak? Allahu Teâlâ hazretleri bu ibadet 00:46:59.400 --> 00:47:08.800 ve taatleri rahmetine bahane yapacak; bahane, vesile, sebep. 00:47:08.800 --> 00:47:11.862 Senin kıldığın namaz nedir? Dört rekât namaz kıldın, nerede kıldın? 00:47:12.286 --> 00:47:16.814 Kapalı kubbenin altında kıldın. Sırtında palton var, karnın doymuş, 00:47:17.417 --> 00:47:22.335 ayağının altına yeşil halı serilmiş, yumuşacık, ayağında mestler var sıcacık. 00:47:23.546 --> 00:47:27.518 Bu kadar rahat içinde dört rekât namaz kılmışın; dünyaları aldım sanıyorsun, 00:47:29.118 --> 00:47:30.157 çok mu bir şey yaptın? 00:47:30.157 --> 00:47:31.938 Ne yaptın, ne olacak, ne kıymeti var? 00:47:31.938 --> 00:47:36.680 Velev bütün ömrünü böyle ibadet ve taatle geçirsen ne olacak? 00:47:36.680 --> 00:47:40.930 Onlar; Allahu Teâlâ hazretlerinin verdiği bir göz nimetine karşılık gelmez, 00:47:41.110 --> 00:47:44.689 akıl nimetine, sıhhat nimetine karşılık gelmez. 00:47:45.522 --> 00:47:50.105 İnsan ibadete mağrur oldu mu mahvolur. 00:47:52.580 --> 00:47:54.362 İnsan; "Ben şu kadar sene ibadet etmişim, 00:47:54.362 --> 00:47:58.897 Allah beni cennete sokmayacak da başkasını mı sokacak?.." derse çok hata eder. 00:47:59.253 --> 00:48:04.561 O ibadetlerin hepsini toplasan bir küçük nimeti karşılamaz. 00:48:04.916 --> 00:48:08.124 Haddimizi bileceğiz. Bu hadîs-i şerîften çıkan ders nedir? 00:48:08.375 --> 00:48:12.770 İbadetine mağrur olma, yaptığın ibadete mağrur olma! 00:48:12.770 --> 00:48:17.635 "İbadeti yapma!" demiyorum, nasıl diyebilirim ki; Allah "İbadet edin!" diyor, ben kimim? 00:48:18.260 --> 00:48:21.820 "İbadet yapma!" sözünü kim, nasıl diyebilir? 00:48:21.412 --> 00:48:26.534 Allahu Teâlâ hazretleri bir şey söyleyecek, başkası başka şey söyleyecek; mümkün mü? 00:48:26.886 --> 00:48:29.523 Kâinatın sahibi, Rabbimiz, Hâlıkımız… 00:48:29.632 --> 00:48:32.907 Öyle şey yok! İbadet edeceğiz, ibadeti emrettiği için yapıyoruz. 00:48:33.306 --> 00:48:36.506 "Bu ibadetin karşılığı muhakkak şu olur!.." 00:48:37.125 --> 00:48:42.292 Senin yaptığın ibadet ne ki? Zaten aklın dükkândaydı, namaz kıldın, alışverişi düşünüyordun: 00:48:42.280 --> 00:48:48.560 "Filancaya borç vereceğim, yarın imtihanım var, mektebe gittiğim zaman kapıda ne olacak?.." 00:48:50.240 --> 00:48:53.440 Zaten ölçsen delik deşik, bir sürü kusurlu! 00:48:53.863 --> 00:48:56.108 [Mehmed Zahid Kotku] Hocamız rahmetullâhi aleyh derdi ki; 00:48:58.400 --> 00:49:01.320 "[Namazda] es-Selâmu aleküm ve rahmetullah, es-Selâmu aleyküm ve rahmetullah; 00:49:01.320 --> 00:49:02.800 selam veriyoruz. 00:49:02.800 --> 00:49:07.920 Allahümme ente's-selâmu ve minke's-selâm… demeden önce estağfirullah, estağfirullah, estağfirullah diyoruz; 00:49:08.680 --> 00:49:12.160 kendi kendime düşünürdüm: 00:49:12.760 --> 00:49:15.360 Namaz gibi güzel bir ibadeti yapıyoruz da 00:49:15.360 --> 00:49:18.440 ondan sonra hemen arkasından neden estağfirullah çekiyoruz? 00:49:19.480 --> 00:49:26.160 Sonradan hatırıma geldi ki bizim namazlarımız da istiğfarlarımız da istiğfara muhtaç!.." 00:49:26.920 --> 00:49:34.800 Öyle bir namaz kılıyoruz ki bazen namaz kılmak da insana vebal yükler! 00:49:35.200 --> 00:49:36.960 Peygamber Efendimiz öyle buyuruyor: 00:49:37.440 --> 00:49:42.840 "Nice namaz kılan insan vardır ki kıldığı namaz Allah'tan uzaklaştırmaktan başka bir işe yaramaz!" 00:49:44.320 --> 00:49:50.520 Allah'tan uzaklaşır. Çünkü sen bir yüksek dergâha girsen; 00:49:50.520 --> 00:49:56.127 koca salon, iki tarafta sütunlar, sıra sıra askerler, karşında haşmetli bir hükümdar. 00:49:57.717 --> 00:50:03.145 Sen o kapıdan girince herkes gözlerini sana dikmiş, sen de edep ile gideceksin, 00:50:03.160 --> 00:50:05.280 o hükümdara hürmetini arz edeceksin. 00:50:05.249 --> 00:50:11.623 Çok yüksek, imparator, çok güçlü bir kimse! Oraya bakmayıp da bu direğin nakşı neymiş, 00:50:11.623 --> 00:50:16.112 bu askerin üstündeki kumaş neymiş [diye] sağla solla, başka şeyle meşgul olsan ne olur? 00:50:16.610 --> 00:50:20.925 İnsanı atarlar! "Sen deli misin mecnun musun? 00:50:21.214 --> 00:50:26.259 Burası müze mi, etrafı seyretmeye yeri mi? 00:50:26.259 --> 00:50:31.400 Huzura girdin, hükümdar sana bakıyor, huzuruna git de ne söyleyeceksen söyle. 00:50:30.884 --> 00:50:32.281 Herkes seni bekliyor, herkes yüzünü sana dönmüş, 00:50:32.280 --> 00:50:34.348 sen başka şeyle meşgul oluyorsun; defol dışarı! 00:50:34.348 --> 00:50:38.876 Sen bu huzura layık bir insan değilsin, aklın başında değil, 00:50:38.876 --> 00:50:42.175 galiba aklın yok, deli misin nesin?!.." derler, dışarıya atarlar. 00:50:42.220 --> 00:50:46.373 Allahu Teâlâ hazretlerinin huzurunu bu misalden kıyas et! 00:50:46.977 --> 00:50:50.860 O huzura giriyorsun, insan o huzurda edepsizlik yaparsa ne olur? 00:50:51.833 --> 00:50:56.470 İşte; "Nice namaz kılan vardır ki kıldığı namaz onu Allah'tan uzaklaştırmaya yarar!" 00:50:56.745 --> 00:50:58.412 hadîs-i şerîfi öyle olur. 00:50:59.480 --> 00:51:02.181 Onun için insan yaptığı şeyi şuurla yapmalı! 00:51:02.587 --> 00:51:07.742 "Bütün ömrü boyunca ibadet etmesi hepsi hakir olur, kıymetsiz bir şey olur!" 00:51:07.960 --> 00:51:11.600 Ne zaman? "Kıyamet gününde!" 00:51:12.480 --> 00:51:19.960 Ve le vedde "Ve muhakkak ki o ibadetlerin sahibi olan kişi isterdi ki 00:51:20.160 --> 00:51:26.400 ennehû rüdde ile'd-dünyâ "keşke [kendisi] dünyaya geri gönderilseydi de" kemâ yezdâde 00:51:26.440 --> 00:51:28.440 mine'l-ecri ve's-sevâb 00:51:28.480 --> 00:51:36.000 "ecirden ve sevaptan daha fazla şeyler kazanıp da yeniden sermaye toplayıp da öyle gelse!" 00:51:37.520 --> 00:51:40.880 Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem; "İnsanların hepsi 00:51:41.120 --> 00:51:44.840 vefat ettiği zaman herkes pişman olacak!" 00:51:44.826 --> 00:51:49.584 Sen de pişman olacaksın, ben de pişman olacağım, o da… Herkes pişman olacak! 00:51:49.584 --> 00:51:54.925 Neden? Kâfir küfründen pişman olacak, zalim zulmünden pişman olacak, 00:51:55.160 --> 00:52:00.720 gafil gafletinden pişman olacak… Peki ârifler, kâmiller niye pişman olsun? 00:52:01.773 --> 00:52:07.424 Onlar da orada verilen nimetleri, güzellikleri, lütufları, ikramları görünce onları gördükçe; 00:52:07.500 --> 00:52:19.830 "Dünyaya gelip de keşke çok daha fazla sevap işleseydik!" diye o zaman heves edecekler. 00:52:21.311 --> 00:52:27.537 Buradan çıkan ders nedir? İnsan oraya gittikten sonra bir daha geri gelmeyecek! 00:52:27.561 --> 00:52:32.898 Madem bu hadîs-i şerîf bize bildirilmiş; bu şuur ile zamanlarımızı değerlendirelim, 00:52:32.898 --> 00:52:37.580 bu şuur ile Allah'a kulluk, ibadet edelim. Madem insanlar pişman olacakmış: 00:52:37.580 --> 00:52:42.719 "O hâlde zamanımı iyi değerlendireyim, bugün sabahtan akşama ne yaptım?" 00:52:43.744 --> 00:52:50.870 "Sabahleyin on birde kalktım; televizyonun başına geçtim, televizyonda film vardı, 00:52:50.870 --> 00:52:54.783 iki buçuk saat onu seyrettim; sonra [başka] film vardı, iki saat onu seyrettim; 00:52:54.800 --> 00:52:58.000 ondan sonra şarkılar, memleket havaları, türküler, çalgılar; 00:53:00.200 --> 00:53:04.840 arada yemek yemeye bir kalktım, ondan sonra yoruldum, yattım." 00:53:04.845 --> 00:53:10.774 Pazar günü ne yaptın? Sabahtan akşama boş! Ömür de böyle gider. 00:53:10.953 --> 00:53:13.330 Zaten ölümün de ne zaman geleceği belli değil! 00:53:13.330 --> 00:53:18.161 Allahu Teâlâ hazretleri bu ömrü gafletle geçirmemeyi cümlemize nasip eylesin. 00:53:18.600 --> 00:53:23.320 Gözünü açıp da Allahu Teâlâ hazretlerinin rızasını kazanmayı cümlemize nasip eylesin. 00:53:24.234 --> 00:53:26.859 Sübhane rabbiye'l-aliyyi'l-ale'l-vehhâb. 00:53:27.560 --> 00:53:34.920 Elhamdülillâhi rabbi'l-âlemin ve's-salâtü ve's-selâmu alâ seyyidi'l-evvelîne ve'l-âhirîn. 00:53:35.400 --> 00:53:42.800 Muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecmaîn ve mentebiahû bi-ihsânin ilâ yevmi'd-dîn. 00:53:42.840 --> 00:53:47.960 Allahümme Rabbenâ yâ Rabbenâ tekabbe'l-minnâ inneke ente's-semi'u'l-alîm 00:53:48.459 --> 00:53:54.838 ve tüb aleynâ yâ Mevlânâ inneke ente't-tevvâbü'r-rahîm vehdinâ ve 00:53:54.840 --> 00:53:58.720 veffiknâ ile'l-hakki ve ile'n-necâti ve ilâ tarik-i müstakîm 00:53:57.600 --> 00:54:00.440 Bi-hürmeti esrârı sûreti'l-Fâtiha!