WEBVTT 00:00:00.830 --> 00:00:03.830 es-Selâmu aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtüh! 00:00:03.860 --> 00:00:10.673 Çok sevinçli, kat kat bereketli, katmerli mübarek bir günde size hitap ediyorum. 00:00:11.980 --> 00:00:16.609 Hem bayramınız hem Cumanız mübarek olsun. 00:00:16.609 --> 00:00:23.546 Cenâb-ı Hak dünya ve âhiretin her türlü hayırlarına, lütuflarına erdirsin. 00:00:24.540 --> 00:00:28.139 Sizleri sevdiği kullar eylesin. İki cihanda aziz ve bahtiyar olun. 00:00:29.196 --> 00:00:42.784 Güzel, mübarek, sevaplı, feyizli, tariflere sığmaz hoşlukta bir mânevî mevsim olan 00:00:42.784 --> 00:00:46.738 Ramazan geride kaldı. Bir bakıma hüzünlüyüz ama 00:00:46.738 --> 00:00:54.154 Allah herhalde hüzünlü olmamızı da istemediğinden Ramazan'ın sonunda bayram eylemiş; 00:00:54.799 --> 00:00:57.380 elhamdülillah bayram ediyoruz. 00:00:57.380 --> 00:01:05.600 Tabii Rabbimiz Tebâreke ve Teâlâ hazretleri kullarının hâlini biliyor. 00:01:05.499 --> 00:01:11.223 İbadetin her an devam etmesi değil de, zaman zaman [bırakılması var]. 00:01:13.609 --> 00:01:19.700 İşte Ramazan'da bir ay oruç tutuluyor, ondan sonra başka günler [oruç zorunlu olmuyor]. 00:01:19.700 --> 00:01:27.427 Bütün sene Ramazan olmasını uygun bulmamış, uygun görmemiş; bir aylık bir [süre] iyi. 00:01:27.883 --> 00:01:33.884 Tabii arada oruç tutulmamış zamanlar da olacak ki orucun zorluğu olsun 00:01:34.333 --> 00:01:38.484 ve sevabı olsun, alışkanlık olmasın. 00:01:39.477 --> 00:01:49.469 Peygamber Efendimiz'in çok sıcak, çok zorlu günlerde oruç tutmak hakkında "çok sevap" diye hadîs-i şerîfleri var. 00:01:49.459 --> 00:01:55.850 Sahabeden bazı mübarekler yılın en sıcak günlerini arayıp o günlerde oruç tutup 00:01:55.870 --> 00:01:57.840 o sevabı kazanmaya gayret ederlermiş. 00:01:58.159 --> 00:02:04.249 Peygamber Efendimiz işaret etseydi, Allahu Teâlâ hazretleri müsaade buyursaydı, 00:02:04.714 --> 00:02:11.187 Allah'ın âşık-ı sâdık, her türlü fedakârlığa hazır kulları bütün sene oruç tutardı. 00:02:11.188 --> 00:02:19.165 Ama bazen olup bazen olmadığı zaman orucun tesiri daha fazla oluyor. 00:02:19.165 --> 00:02:23.120 Olmadığı zamanların da faydası var, olduğu zamanların da faydası var. 00:02:23.371 --> 00:02:30.905 Peygamber Efendimiz Allah'ın en takvâlı, Allah'tan en çok korkan, 00:02:30.905 --> 00:02:33.846 Allah'a en güzel ibadet eden kulu olduğu halde 00:02:34.315 --> 00:02:41.148 Ramazan'ın dışındaki hayatında hem oruçlu olduğu zamanlar olurmuş 00:02:41.747 --> 00:02:44.356 hem oruçsuz geçirdiği günler olurmuş. 00:02:44.356 --> 00:02:48.948 Oruç tuttuğu zaman sabır sevabını alıyor, oruç tutmadığı nimetleri yediği zaman 00:02:48.973 --> 00:02:50.193 şükür sevabını alıyor. 00:02:50.193 --> 00:02:54.711 Gecenin bir bölüğünde uyurmuş. İstirahat ediyor, vücudun hakkı var; 00:02:54.711 --> 00:03:00.585 bedenin gelişmesi için, verimli çalışması için dinlenmesi lazım. 00:03:00.976 --> 00:03:07.565 Ama kalkıp da gecenin uzun uzun o mübarek bereketli saatlerinde ibadet edermiş. 00:03:08.174 --> 00:03:16.534 Dünyayı terk edip de dünyaya hiç aldırmamak, bakmamak yolunu göstermemiş; 00:03:17.572 --> 00:03:23.983 dünyaya da âhirete de değer verip dünya için de âhiret için de çalışmayı meşru saymış. 00:03:23.983 --> 00:03:29.276 Hatta hadîs-i şerîflerde; "Allah'ın en sevdiği kullardan birisi, 00:03:29.276 --> 00:03:35.188 doğru sözlü güvenilir tüccardır." diye geçiyor. 00:03:35.612 --> 00:03:43.633 Ticaret mübarek bir meslek; çünkü bir yerlerden mal getiriliyor, halkın istifadesine sunuluyor. 00:03:43.633 --> 00:03:49.958 Getiren kâr ediyor ama halk da o ticaret dolayısıyla kendi beldesinde olmayan metaa, 00:03:49.958 --> 00:03:52.630 gıdalara kavuşuyor. 00:03:52.953 --> 00:04:01.802 Düşünün ki Akdeniz'in güzel yörelerinin hoş meyveleri en soğuk, karlı buzlu günlerde 00:04:02.598 --> 00:04:04.215 soğuk diyarlara geliyor. 00:04:04.730 --> 00:04:11.190 Sıcak yerlerde seralarda yetişen taptaze meyveler, sebzeler, domatesler, 00:04:11.119 --> 00:04:14.140 salatalar soğuk yerlerde yeniliyor. 00:04:14.709 --> 00:04:17.840 Hep böyle çeşitlilik... 00:04:17.125 --> 00:04:21.417 Her şey yerli yerinde, hepsi güzel. 00:04:22.167 --> 00:04:25.834 Demek ki çalışmak da iyi, ibadet etmek de iyi. 00:04:26.830 --> 00:04:31.959 Uyumak da lazım, kalkıp uykusunu bölüp fedakârlık yapıp ibadet etmek de lazım. 00:04:32.417 --> 00:04:38.430 Oruç tutmak da lazım, bazı günlerde iftar edip şükretmek lazım. 00:04:38.501 --> 00:04:45.252 İşte böylece dengeli, mâkul, insan tabiatına fıtratına uygun, 00:04:46.125 --> 00:05:00.500 yaşamın bütün ihtiyaçlarını karşılamaya bütün yönleriyle hazır, güzel bir dinimiz var. 00:05:00.459 --> 00:05:02.584 Elhamdülillâh alâ ni'meti'l-İslâm... 00:05:03.167 --> 00:05:12.250 İşte böyle bir güzel dinin bozulmamış tertemiz ahkâmı içinde üç aylara başladık; 00:05:12.667 --> 00:05:21.840 gittikçe miktarı artan derûnî hazlar, zevkler, lezzetler ile ibadetler ettik. 00:05:21.501 --> 00:05:27.501 Ramazan'a ulaştık. Ramazan'da da daha coşkulu ibadetlerle, daha âşıkâne, daha sâdıkâne, 00:05:27.501 --> 00:05:30.168 daha muhlisâne ibadetler ettik. 00:05:30.250 --> 00:05:35.100 Hele hele Ramazan'ın sonunda bazı kardeşlerimiz itikâflara girdiler, 00:05:35.000 --> 00:05:41.000 artık evden de ayrılıp tamamen camide tamamen kendisini ibadete vererek 00:05:41.167 --> 00:05:44.668 ibadetin doruğuna ulaşmış oldular. 00:05:45.334 --> 00:05:53.430 Everest'in zirvesine çıktılar, fütuhât zafer bayrağını diktiler elhamdülillah... 00:05:53.000 --> 00:05:55.709 Elhamdülillah, bayramı Allah ihsan eyledi. "Ey kullarım! 00:05:55.709 --> 00:06:05.627 Bu kadar benim için yemenizi içmenizi, arzularınızı engellediniz, size bayramı ihsan eyledim!" diye 00:06:05.709 --> 00:06:10.210 Cenâb-ı Hakk'ın emri ile bayram ediyoruz. O bakımdan da çok sevinçliyiz. 00:06:10.501 --> 00:06:17.793 Allahu Teâlâ hazretleri nice Ramazanlar'a, nice Kadirler'e, nice feyizli gecelere günlere, 00:06:18.209 --> 00:06:23.168 nice bayramlara hem dünyada erdirsin hem de rızasına vâsıl eyleyip 00:06:23.167 --> 00:06:26.501 âhirette asıl büyük bayrama ulaşmayı nasip eylesin. 00:06:26.918 --> 00:06:31.960 Çeşitli konuşmalarımızda Ramazan'ı çok çeşitli yönlerle sizlere anlatmaya, 00:06:32.000 --> 00:06:39.542 Peygamber Efendimiz'in talimâtını, hadîs-i şerîflerini nakletmeye çalıştık. 00:06:39.584 --> 00:06:48.626 Ramazan'ıveciz, kısa, özlü tariflerle iyi anlatalım diye 00:06:48.751 --> 00:06:52.252 anlatmak istediğimiz zaman çeşitli yönlerden tarif ettik. 00:06:52.334 --> 00:06:57.376 Mesela; "Ramazan dervişlik ayıdır." dedik. "Ramazan bir bakıma Kur'an ayıdır." dedik; 00:06:57.375 --> 00:06:59.458 çünkü Kur'an'la çok meşgul oluyor. 00:07:00.501 --> 00:07:06.710 "Ramazan sabır ayıdır." Hiç şüphe yok, sabrın her çeşitleri uygulanıyor. 00:07:07.420 --> 00:07:14.626 Ramazan bir bakıma da bir mâneviyat üniversitesidir, mâneviyat mektebidir; 00:07:14.834 --> 00:07:21.100 Ramazan içinde insanlar çok yüksek bir mânevî eğitim görüyor, 00:07:21.250 --> 00:07:25.100 çok güzel alışkanlıkları bir ay boyunca uyguluyorlar. 00:07:25.626 --> 00:07:31.127 Ondan sonraki on bir ayda bu alışkanlıklarını inşaallah koruyacaklar, 00:07:31.209 --> 00:07:38.292 o alışkanlıklarıyla daha faziletli, daha erdemli, daha sevaplı, 00:07:38.292 --> 00:07:41.292 daha mübarek insanlar olarak yaşayacaklar. 00:07:41.626 --> 00:07:48.544 Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem bir hadîs-i şerîfinde buyurmuşlar ki; 00:07:49.542 --> 00:07:57.876 Men sâme ramadâne ve etbeahû sitten min şevvâlin kâne ke-savmi'd-dehr. 00:07:58.959 --> 00:08:02.334 Sadaka Resûlullah fîmâ kâl ev kemâ kâl. 00:08:02.417 --> 00:08:06.709 Bu, mübarek kabri İstanbulumuz'u şereflendiren 00:08:06.709 --> 00:08:10.543 Ebû Eyyûb el-Ensârî hazretleri tarafından da rivayet edilmiş. 00:08:10.834 --> 00:08:17.626 Bazı kaynaklarda Sevban -peltek se ile, üç noktalı se ile yazılıyor- 00:08:17.626 --> 00:08:20.626 radıyallahu anh'ten de rivayet edilmiş. 00:08:21.125 --> 00:08:25.584 Mühim kaynaklarımızda var. Ahmed b. Hanbel'in Müsned'inde, Tahâvî'de, 00:08:25.918 --> 00:08:29.877 Ebû Dâvud'da, Neseî'de, Tirmizî'de, İbn Mâce'de, Müslim'de var. 00:08:31.542 --> 00:08:40.293 Sahih bir hadîs-i şerîf, râvileri kuvvetli. Peygamber Efendimiz buyuruyor ki; 00:08:40.417 --> 00:08:45.792 "Kim Ramazan'ı oruçla geçirirse, Ramazan'daki oruç vazifesini yaparsa..." 00:08:46.125 --> 00:08:54.459 Ve etbeahû sitten min şevvâl. "Şevval'de de altıyı buna eklerse..." Şevval nedir? 00:08:57.375 --> 00:09:05.584 Ramazan'dan sonraki aydır. Bayramın ilk günü Şevval'in 1'i olmuş oluyor. 00:09:05.584 --> 00:09:09.418 Ramazan biter bitmez başlayan ay Şevval ayıdır. 00:09:10.125 --> 00:09:17.917 "Ramazan ayına Şevval ayında altı günü eklerse..." Kâne ke-savmü'd-dehr. 00:09:17.918 --> 00:09:25.419 "Tüm seneyi, bütün hayatını oruçlu geçirmiş gibi olur." Dehr, "zaman" demek. 00:09:25.584 --> 00:09:28.335 Savmu'd-dehr de, "bütün zamanını oruçlu geçirmek" demek; 00:09:28.334 --> 00:09:32.100 ama "senenin bütün günlerinde oruç tutmak" mânasına. 00:09:32.667 --> 00:09:37.834 Savmu'd-dehr, Peygamber Efendimiz tarafından tavsiye olunmamış. 00:09:38.834 --> 00:09:44.126 O zaman insan orucu günlük âdeti hâline getirmiş olur. 00:09:44.830 --> 00:09:49.625 Öyle olmayacak; bir gün tutacak, bazı günler tutmayacak ki açlığı da 00:09:49.626 --> 00:09:55.793 tokluğu da vücut tatsın ve aç kaldığı zaman zorlansın da oradan bir eğitim olsun, 00:09:55.792 --> 00:09:59.959 sevap olsun, meşakkâtten dolayı mükâfat olsun. 00:10:00.292 --> 00:10:07.375 Bütün sene oruç tutmak Efendimiz'in tavsiye etmediği bir şey. Adı savmu'd-dehr oluyor. 00:10:07.709 --> 00:10:11.251 Hiçbir gün bırakmıyor, her gün oruç tutuyor; bu makbul değil. 00:10:13.209 --> 00:10:15.835 İnsan bütün sene niçin oruç tutar? 00:10:16.830 --> 00:10:22.458 Sevap kazanmak için. Orucun sevabı çok. Ben de bütün sene her gün oruç tutarım, 00:10:22.459 --> 00:10:26.293 böylece her gün sevaplı geçirmiş olurum. 00:10:26.667 --> 00:10:32.667 Evet, öyle yapmak doğru değil ama o arzu edilen sevaba ulaşmanın bir yolu var; 00:10:32.667 --> 00:10:35.840 işte bu hadîs-i şerîfte Peygamber Efendimiz buyurmuş: 00:10:35.501 --> 00:10:41.252 "Ramazan'dan sonraki ayda, Şevval ayında altı gün kim oruç tutarsa 00:10:41.417 --> 00:10:44.751 bütün seneyi oruçla geçirmiş gibi olur." 00:10:45.292 --> 00:10:52.292 Bu hadîs-i şerîfin mânası, tabii böyle söylediğine göre Peygamber Efendimiz, 00:10:52.417 --> 00:10:58.834 tamamdır, inşaallah biz de bayramdan sonraki günlerde altı gün oruç tutarak 00:10:59.209 --> 00:11:07.459 böylece Ramazan'dan sonra altı gün daha tutup bütün seneyi oruçla geçirmiş olmanın zevkini, 00:11:07.459 --> 00:11:09.542 sevabını, mükâfatını yakalayalım. 00:11:09.542 --> 00:11:11.293 Allah ihsan eylesin. 00:11:13.667 --> 00:11:23.420 Bir de bunun çeşitli bilgilerimizle teyit ve takviyesi bâbında şu açıklamayı yapabiliriz: 00:11:24.375 --> 00:11:36.209 el-Hasenetü bi-aşri emsâlihâ. "Yapılan iyi bir hareketin, ibadetin mükâfatı en aşağı bire ondur." 00:11:36.209 --> 00:11:44.168 O zaman Ramazan'ın otuz gün orucu bire on hesabı ile olursa 300 eder. 00:11:44.542 --> 00:11:54.334 Altı gün oruç da bire on hesabıyla 60 eder; 360. Zaten kamerî sene 354 gün, 360 bile değil. 00:11:54.876 --> 00:12:02.543 Hicrî sene, aya göre olan sene, yani Ramazan'dan Ramazan'a, hacdan hacca, 00:12:03.420 --> 00:12:11.876 o dinî [ibadetlerimizde] kullandığımız sene 354 gündür, biraz da saatlerle küsurâtı var. 00:12:12.584 --> 00:12:16.626 Bu güneş takviminden farklı, arada 11 gün kadar fark var. 00:12:16.626 --> 00:12:21.835 Bizimki 365 gün. Her sene de aynı olmuyor da dört senede bir Şubat 29 oluyor. 00:12:22.792 --> 00:12:32.959 Bu işlerin bazı incelikleri veya tam kurala uymaz gibi görünen yönleri var. 00:12:33.375 --> 00:12:39.126 Demek ki 300+60, 360; bütün seneyi oruç tutmuş gibi oluyor. 00:12:39.417 --> 00:12:43.584 Ama buradan şu anlaşılmasın; Allah oruca bire on verecek. Hayır! 00:12:44.830 --> 00:12:51.166 Bire on değil, bire 70 değil, bire 700 değil, ondan da fazla, 00:12:51.250 --> 00:12:56.584 bi-ğayri hisâb vereceğini hadîs-i şerîflerden biliyoruz. 00:12:56.584 --> 00:13:02.543 Çünkü oruç sabır ibadetidir, güzel yapıldığı zaman sabrın mükâfatı; 00:13:02.626 --> 00:13:08.918 İnnemâ yüveffe's-sâbirûne ecrehüm bi-ğayri hisâb, hesaba sığmayacak kadar, 00:13:09.167 --> 00:13:15.167 rakamlarla söylenemeyecek kadar daha yüksek, daha fazla olur. 00:13:15.459 --> 00:13:25.834 Demek ki Ramazan'ı ve [Şevval oruçlarını] tutanlar mükâfat bakımından belki çok çok daha büyük mükâfatlar alacak. 00:13:25.834 --> 00:13:31.126 Ama sanki bütün sene de oruçla geçirilmiş gibi olacak. 00:13:31.830 --> 00:13:37.125 Onun için bu sohbetimde bu hadîs-i şerîfi kaynaklardan aradım buldum, 00:13:37.375 --> 00:13:43.293 size okudum, hatırlatıyorum ki bayramdan sonraki günlerde altı gün orucunu isterseniz 00:13:43.292 --> 00:13:49.292 peş peşe tutun, isterseniz ikişer üçer Şevval ayı içinde tamamlayın, 00:13:49.959 --> 00:13:57.209 bu oruçları böylece tutarak bütün seneyi oruç tutmuş olma noktasına ulaşın. 00:13:59.792 --> 00:14:03.792 Ramazan bir mektep. O mektepte okuduk. 00:14:04.292 --> 00:14:07.251 Mektepte okuduktan sonra insan öğrendiklerini tatbik etmeli. 00:14:07.334 --> 00:14:15.876 İslâm'da en önemli olan iş; iyi bilgilerini uygulamaktır, ilmiyle âmil olmaktır, 00:14:15.876 --> 00:14:17.959 öğrendiklerini tatbik etmektir. 00:14:18.000 --> 00:14:25.125 Tatbik etmezse "biliyor ama yapmıyor" denilir. Hem dinî bakımdan kusurlu duruma düşer 00:14:25.542 --> 00:14:30.126 hem de dünyevî bakımdan da böyle insanlar pek makbul değildir. 00:14:31.125 --> 00:14:38.417 Sözü var, hareketi yok; "palavracı" derler, "atıyor" derler, "sözünü tutmuyor" derler. 00:14:38.959 --> 00:14:45.710 Bu iş öğrendiğini de uygulaması bakımından da olmuş oluyor. 00:14:46.626 --> 00:14:50.751 Ramazan'da oruç tutmayı öğrendik, Şevval'de de altı gün devam ediyoruz. 00:14:50.751 --> 00:14:55.793 Ondan sonra da sünnet olan, haftanın pazartesi perşembe oruçları var. 00:14:56.292 --> 00:14:59.834 Her Arabî ayın başında ortasında sonunda oruç tutmak var. 00:15:00.000 --> 00:15:06.584 Ortasındaki 13-14-15'i, eyyâm-ı biyz oruçları var, mehtaplı gecelerin gündüzlerinde oruçlar var. 00:15:06.709 --> 00:15:13.168 Tabii bunların da devam etmesi, Ramazan'da öğrendiğimiz oruç ibadetini senenin 00:15:13.167 --> 00:15:17.876 uygun günlerinde Allah'ın rızasına, Peygamber Efendimiz'in sünnetine uygun olarak 00:15:18.167 --> 00:15:20.626 uygulanması olacaktır. 00:15:21.459 --> 00:15:27.960 O halde mektebi mezun olanlar, başarıyla bitirenler ona devam ederler. 00:15:28.375 --> 00:15:32.458 Biz de Ramazan mektebi mezunları olarak bütün müslüman kardeşlerimize 00:15:33.292 --> 00:15:35.126 bu Şevval orucunu da tavsiye ediyoruz. 00:15:35.584 --> 00:15:44.126 Ayrıca her hafta Şevval geçtikten sonra da pazartesi perşembe oruçlarını tavsiye ederiz, 00:15:44.459 --> 00:15:50.210 Efendimiz'in tavsiyesidir. Farz değildir ama farz olmayan oruçların da çok sevabı var. 00:15:50.375 --> 00:15:54.500 O hususta da Enes radıyallahu anh'ten İbnü'n-Neccâr 00:15:54.667 --> 00:15:58.840 ve İbn Asâkir'in rivayet ettiği bir hadîs-i şerîfi okuyuvereyim: 00:15:58.542 --> 00:16:07.126 Men sâme yevmen tatavvuan felev u'tiye mi'lü'l-ardı zeheben 00:16:07.584 --> 00:16:12.751 mâ vefâ ecrehû dûne yevmi'l-hisâbi. 00:16:13.918 --> 00:16:22.544 "Kim tatavvu olarak, yani ibadet ve taat duygusuyla, Allah'tan sevap umduğu için, 00:16:22.959 --> 00:16:27.835 sevap kazanayım diye, farz olmadığı halde kendiliğinden, 00:16:28.209 --> 00:16:35.850 Allah'ın sevdiği kul olayım diye bir gün oruç tutsa, -farz değil, Ramazan dışındaki oruçlar- 00:16:35.830 --> 00:16:47.750 eğer o kimseye, yeryüzü bir boş kap olsa, onun dolusunca altın verilse, 00:16:48.334 --> 00:17:02.252 yine bu hesap gününde o tuttuğu bir günlük farz olmayan, sevap aşkıyla tutulmuş olan 00:17:02.459 --> 00:17:07.834 orucun ecrini karşılayamaz." 00:17:07.834 --> 00:17:12.876 Demek ki dünyalar dolusu altınlardan daha büyük sevap oluyor. 00:17:13.125 --> 00:17:16.430 O bakımdan, bu oruçları tutmanızı tavsiye ederim. 00:17:16.830 --> 00:17:24.292 Bir de kulağınızda, zihninizde kalsın; defterinize, takviminizin bir kenarına yazın: 00:17:24.584 --> 00:17:28.918 Hacca gitmeyen kardeşlerimiz Kurban Bayramı'nın arefesinde oruç tutarsa 00:17:28.959 --> 00:17:30.209 o da çok büyük sevap. 00:17:30.250 --> 00:17:35.250 "Hem geçmiş senenin günahları affolunacak" diye bildiriyor Peygamber Efendimiz, 00:17:35.250 --> 00:17:39.459 "hem de gelecek senenin günahları affolacak." diye bildiriyor. 00:17:39.417 --> 00:17:43.376 Bu da çok önemli bir şey. Demek ki Allah bir sene daha yaşatacak, 00:17:43.459 --> 00:17:50.876 hem de günahları affedecek; belki de günah yaptırmayacak, iyi bir kul olacak yaşatacak. 00:17:51.830 --> 00:17:57.292 Hem ömür veriliyor hem de salih bir insan olarak ömür geçirmesi nasip oluyor demektir. 00:17:57.292 --> 00:18:07.459 Demek ki Ramazan mekteb-i âlîsinde yani yüksek mektebinde, 00:18:07.459 --> 00:18:13.584 Ramazan'ın mânevî mektebinde öğrendiğimiz orucu tutacağız, 00:18:14.000 --> 00:18:19.459 Ramazan'dan sonra Şevval'in altı gün orucuyla beraber başlayarak... 00:18:20.792 --> 00:18:30.584 Sonra, Ramazan'ın zaten âyet-i kerîmede okunduğu zaman asıl ana amacının, 00:18:30.584 --> 00:18:34.376 hedefinin ne olduğunu biliyoruz: 00:18:36.459 --> 00:18:42.418 Le-alleküm tettekûn. Yâ eyyühe'llezîne âmenû. "Ey iman edenler!" 00:18:42.792 --> 00:18:50.959 Kütibe aleykümü's-siyâmu. "Oruç sizin boynunuza bir ibadet olarak farz kılındı, yazıldı; 00:18:51.334 --> 00:18:55.751 ödevleriniz arasına, farz vazifeler arasına yazıldı." 00:18:56.375 --> 00:18:58.959 Kemâ kütibe ale'llezîne min kabliküm. 00:18:58.959 --> 00:19:03.835 "Sizden önceki peygamberlerin ümmetlerine de yazılmış olduğu gibi, 00:19:04.830 --> 00:19:05.500 Allah'ın emretmiş olduğu gibi." 00:19:05.626 --> 00:19:12.502 Le-alleküm tettekûn. "Ta ki takvâ ehli olasınız." 00:19:12.626 --> 00:19:20.100 Demek ki hedef; takvâyı öğrenmek, takvâ ehli olmak, müttakî bir kul hâline gelmek. 00:19:20.000 --> 00:19:28.709 Oruç bir ilaçsa, [orucu] çok şifalı çok kıymetli bir ilaç olarak düşünürsek, 00:19:28.709 --> 00:19:41.293 benzetmeyi öyle yaparsak; amansız olan, çok zor tedavi olacak olan bir hastalığa iyi geliyor. 00:19:41.292 --> 00:19:52.375 Hangi hastalığa iyi geliyor? Takvâsızlığa, Allah'tan korkmadan bildiğini işlemek gibi gafil, 00:19:52.375 --> 00:19:57.876 cahil, küstah yaşama veyahut bîhaber yaşama veyahut haramlardan günahlardan 00:19:57.876 --> 00:20:07.585 kaçınmadan kendisini mahvedecek bir doludizgin tehlikeli gidiş ile gitme durumuna ilaç oluyor. 00:20:08.000 --> 00:20:11.420 Demek ki Ramazan, insana takvâyı kazandırıyor. 00:20:11.250 --> 00:20:20.917 Fe-inne hayre'z-zâdi't-takvâ. Takvâ da âhiret yolcusunun en önemli azığıdır, 00:20:20.918 --> 00:20:27.669 en çok lazım olan malıdır, yanında en çok bulunması gereken haslettir. 00:20:28.751 --> 00:20:34.543 Peygamber Efendimiz bir hadîs-i şerîfinde buyuruyor ki; 00:20:34.751 --> 00:20:40.168 Evliyâî minküm el-müttakûn. "Ey mü'minler! Sizin içinizden benim dostlarım..." 00:20:40.626 --> 00:20:45.960 Peygamber Efendimiz'in dostları, onun sevdiği kimseler kimlermiş? 00:20:46.542 --> 00:20:49.917 el-Müttakûn. "Takvâ ehli olan kimseler." 00:20:49.918 --> 00:20:57.544 Demek ki biz Ramazan mekteb-i âlîsinde, Ramazan'ın yüce ihtisas mektebinde, 00:20:58.876 --> 00:21:07.210 lisansüstü doktora veyahut "üstad olma mektebi" diyelim, çünkü kıymeti çok yüksek; 00:21:07.584 --> 00:21:11.584 o mektepte öğreneceğimiz en önemli şey takvâ olacak. 00:21:12.830 --> 00:21:18.292 Günahlardan korunmak sakınmak, Allah'tan korkmak, cehenneme düşmemek için dikkatli olmak, 00:21:18.709 --> 00:21:23.751 Allah'ın rızasını kaybetmemek için dikkatli olmak, titiz müslüman olmak, 00:21:24.626 --> 00:21:27.168 pürdikkat kulluğunu güzel yapmak. 00:21:27.501 --> 00:21:30.584 İşte Ramazan'da o hâli alacaktık. 00:21:30.709 --> 00:21:36.751 Oruçla da irademizi kuvvetlendirdik, iradeyi kuvvetlendirme eğitimi aldık. 00:21:37.250 --> 00:21:42.292 30 gün sıcak günlerde su karşımızda olduğu halde su içmedik, 00:21:42.334 --> 00:21:50.626 karnımız acıktığı midemiz burkulduğu halde yemek yemedik, diğer arzularımızı tutabildik... 00:21:50.626 --> 00:21:56.626 Tutulabiliyormuş; sigara içilmiyormuş, alışkanlıklar kenarda durabiliyormuş. 00:21:56.626 --> 00:22:04.293 İnsanın en tabiî iç güdüleri bile icabında sabırla yenilebiliyormuş. Onları öğrendik. 00:22:04.626 --> 00:22:14.100 Ramazan'dan sonra da artık o öğrenilen takvânın uygulanması lazım. 00:22:14.000 --> 00:22:21.000 Yani kulların günahlardan kaçması lazım, günahlara yanaşmaması lazım, 00:22:21.334 --> 00:22:29.793 Ramazan'dan önceki kötü alışkanlıklarına düşmemesi lazım ve iyi kul olarak devam etmesi lazım. 00:22:31.876 --> 00:22:37.543 Peygamber Efendimiz buyuruyor ki; Fe-in küntüm ülâike fe-zâlike. 00:22:37.584 --> 00:22:44.626 "Eğer siz takvâ ehli insanlar olabilmişseniz ne âlâ, çok iyi o zaman... 00:22:44.626 --> 00:22:47.100 Olabildiyseniz benim dostlarım olursunuz, 00:22:47.667 --> 00:22:54.376 o zaman Resûlullah'ın dostları sınıfına yükselirsiniz, o yüksek sınıfa girersiniz." 00:22:55.000 --> 00:23:01.792 Ve illâ fe'bsurû sümme'bsurû. "Eğer müttakî kullar olamadıysanız, 00:23:01.959 --> 00:23:05.293 haramlardan günahlardan sakınan, Allah'tan korkan, 00:23:05.667 --> 00:23:10.168 Allah'ın sevgisini kazanmaya gayret eden; gazabına uğramamaya, 00:23:11.209 --> 00:23:17.418 attığı adamları dikkatli atan, gözüne, diline, eline sahip olan bir müslüman 00:23:17.501 --> 00:23:19.960 olamadıysanız bekleyin o zaman; bakın bakalım 00:23:19.959 --> 00:23:25.209 başınıza geleceklere!.." diye buyuruyor Peygamber Efendimiz. 00:23:25.626 --> 00:23:26.585 Bir de tavsiye buyuruyor: 00:23:26.584 --> 00:23:40.430 Lâ ye'tiyenne'n-nâsu bi'l-a'mâli -veya lâ ye'tîne'n-nâsu bi'l-a'mâl- ve te'tûne bi'l-eskâli. 00:23:40.125 --> 00:23:45.125 "İnsanlar güzel güzel ibadetleri yapmış, sevapları kazanmış olarak 00:23:45.626 --> 00:23:54.793 Allah'ın huzuruna âhirete gelirken siz de dağlar gibi günah yüklerini yüklemiş olarak gelmeyin. 00:23:55.167 --> 00:23:59.376 Böyle bir duruma düşmeyin." Fe-yur'ad anküm. 00:23:59.334 --> 00:24:05.918 "O zaman Cenâb-ı Hak size nazar eylemez, kimse sizin yüzünüze bakmaz, yüzünüze bakılmaz." 00:24:06.417 --> 00:24:15.335 Resûlullah bakmaz. Şefaatçi olabilecek alim, fâzıl, mübarek, kâmil kimseler bakmaz. 00:24:15.292 --> 00:24:21.959 Allah sevmedi mi, Allah'ın sevmediği kimseye hiç başkasının bakacağı olmaz. 00:24:22.000 --> 00:24:25.292 Allah'ın sevdiğine müsaade ettiğine bakarlar. 00:24:25.542 --> 00:24:34.418 Onun için mutlaka ve mutlaka, takvâyı ve müttakî kul olmayı da sağlamalıyız. 00:24:35.584 --> 00:24:44.168 Allahu Teâlâ hazretleri o takvâ hasletine sımsıkı sarılmayı, 00:24:44.167 --> 00:24:47.459 müttakî kullar olmayı hepinize nasip eylesin. 00:24:48.000 --> 00:24:52.209 Diğer bir hadîs-i şerîfte de Peygamber Efendimiz buyuruyor ki; 00:24:52.167 --> 00:25:00.292 Elâ uhbirüküm ani'l-ecvedi? el-Ecvedü'llâhu. el-Ecvedü'llâhu. el-Ecvedü'llâhu. 00:25:00.792 --> 00:25:06.251 -el-Ecvedü Allah, el-ecvedü Allah, el-ecvedü Allah diye de okunabilir- 00:25:06.292 --> 00:25:13.667 Ve ene ecvedü veledi Âdeme ve ecvedühüm min ba'dî raculün alime ilmen 00:25:13.792 --> 00:25:20.459 fe-neşere ilmehû yub'asü yevme'l-kıyâmeti ümmeten vâhdehû ve raculün 00:25:20.876 --> 00:25:24.710 câde bi-nefsihî fî sebîlillâhi hattâ yuktele. 00:25:24.709 --> 00:25:29.709 Bu hadîs-i şerîfi Enes radıyallahu anh'ten İbn Abdilberr rivayet etmiş. 00:25:31.209 --> 00:25:36.876 Peygamber Efendimiz buyuruyor ki; Elâ uhbirüküm ani'l-ecvedi. 00:25:36.876 --> 00:25:41.835 "Ben size en cömerdi haber vereceğim; dikkat edin, pür dikkat beni dinleyin! 00:25:42.292 --> 00:25:51.667 Bütün dikkatinizi toplayın, iyice dinleyin ki ben size en cömerdi haber vereceğim!" buyurduktan, 00:25:51.709 --> 00:25:58.376 uyardıktan, dinleyicilerin dikkatlerini toplamalarını ikaz olarak söyledikten sonra buyuruyor ki; 00:25:58.584 --> 00:26:08.126 el-Ecved Allah. "En cömert Allah'tır." el-Ecved Allah. "En cömert Allah'tır." el-Ecved Allah. 00:26:08.125 --> 00:26:13.667 "En cömert Allah'tır." Evet, Allahu Teâlâ hazretleri ekberdir, "en büyüktür"; a'zamdır, 00:26:13.667 --> 00:26:23.100 "en uludur"; ekremdir, "en kerem sahibidir"; ecveddir, "en cûd u sahâ sahibidir". 00:26:23.501 --> 00:26:27.751 Her şeyi en büyüktür, hem de hiçbir şeyle mukayese edilmeyecek gibi... 00:26:28.417 --> 00:26:34.840 Lütfundan, cûd u kereminden herkese rızıklar ihsan ediyor, 00:26:34.501 --> 00:26:37.793 nice nice nimetlerle insanları perverde ediyor. 00:26:38.830 --> 00:26:44.100 Ve ene ecvedü veledi Âdem. "Ben de Cenâb-ı Hakk'ın peygamberi, 00:26:44.459 --> 00:26:52.459 habîbi olarak benî Âdem'in yani insan cinsinin, Âdemoğullarının en cömerdiyim." 00:26:52.626 --> 00:26:57.210 Evet, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz hayatında 00:26:57.209 --> 00:27:02.292 bunun sayısız misallerini göstermiştir, kitaplara girmiştir. 00:27:02.626 --> 00:27:09.876 Gözleri açık bırakacak, ağızları hayretten açık bırakacak bollukta çoklukta verirdi. 00:27:10.375 --> 00:27:18.792 Yanına dağlar kadar mal mülk, para gelse onu hemen akşama bırakmadan dağıtırdı; 00:27:18.792 --> 00:27:21.584 akşam gelirse sabaha çıkmadan dağıtırdı. 00:27:21.584 --> 00:27:24.709 Verdiğini öyle bir doyururdu ki bir kişiye bir sürü verirdi, 00:27:24.918 --> 00:27:31.502 o kadar bol bol verirdi Peygamber Efendimiz... 00:27:32.751 --> 00:27:42.627 Ve ene ecvedü benî Âdem. Benî Âdem'in, veled-i Âdem'in, Âdem aleyhisselâm'ın evlatlarının... 00:27:44.501 --> 00:27:48.876 Veled, vüld diye de de okunursa o zaman "çocuklar" mânasına gelir, daha iyi. 00:27:48.876 --> 00:27:53.627 Ecvedü vüldi Âdem. "Âdem aleyhisselâm'ın çocuklarının en cömerdi." 00:27:53.751 --> 00:28:01.627 Evet, Peygamber Efendimiz maddeten mânen, ilmen irfânen, her yönden en cömerdiydi. 00:28:02.751 --> 00:28:06.876 Bunlar tabii... Allah'ın en cömet olduğunu biliyoruz. 00:28:06.918 --> 00:28:12.335 "Tabii" dediğim bizim bildiğimiz bilgiler, yeni bir şey değil. 00:28:12.459 --> 00:28:18.251 Ama bundan sonrasını iyi dinleyin: Ve ecvedühüm min ba'dî. 00:28:18.459 --> 00:28:24.850 "Müslümanların benden sonra en cömerdi..." Kimdir? 00:28:24.250 --> 00:28:27.417 Raculün alime ilmen fe-neşere ilmehû. 00:28:27.834 --> 00:28:38.209 "Bir adam ki ilmi bildi ve o bildiği ilmi neşretti, yaydı, öğretti." 00:28:38.626 --> 00:28:47.544 Demek ki ilmi bilip de insanlara ilmi öğreten bir müslüman alim ve muallim kişi; biliyor, 00:28:47.459 --> 00:28:51.168 bildiğini de öğretiyor, o da insanların en cömerdidir. 00:28:51.375 --> 00:28:58.251 Çünkü; para verse o aldığı parayla insan gider çarşıdan pazardan bir şeyler alır ama 00:28:58.709 --> 00:29:08.430 alimin verdiği ilimle kazandığı mânevî faydalar, hatta maddî ve dünyevî faydaların yanında 00:29:08.125 --> 00:29:15.834 o alacağı yiyecek, giyecek, eşya, meta çok cüz'î kalır. 00:29:15.918 --> 00:29:24.627 Çünkü insan bazen bir alimden bir söz duyar; hayatı, görüşü, yönü değişir, 00:29:24.709 --> 00:29:28.100 cennete doğru yönünü değiştirir, cennetlik olur. 00:29:28.167 --> 00:29:33.334 Bir alimin bir mübarek sözünden, bir mübareğin irşadından... 00:29:33.667 --> 00:29:39.709 Demek ki en cömert onlardır. Mânevî bakımdan insanlara hazineler veriyorlar. 00:29:40.375 --> 00:29:49.584 Yub'asü yevme'l-kıyâmeti ümmeten vahdehû. "Alim, tek başına bir ümmet olarak haşrolur." 00:29:49.918 --> 00:29:58.960 Ümmet, "kalabalık" demek, "bir sevk edicinin etrafında toplanmış, 00:29:59.459 --> 00:30:02.377 ona bağlı insanlar topluluğu" demek. 00:30:02.792 --> 00:30:08.584 Tek başına bir ümmet şerefini kazanır. Yani topluluğa bedel olmuş oluyor. 00:30:09.167 --> 00:30:14.430 Yığınla insana bedel olmuş oluyor. Bu, Resûlullah'tan sonra en cömert insandır. 00:30:14.375 --> 00:30:21.375 Muhterem kardeşlerim! O halde, lütfen Ramazan mekteb-i âlîsinde öğrendiğiniz 00:30:21.542 --> 00:30:29.460 güzel bilgileri etrafınıza yayınız; bu lütfu, bu cömertliği gösteriniz. 00:30:30.420 --> 00:30:33.584 Ramazan'da neler öğrendiyseniz çoluk çocuğunuza öğretin, 00:30:34.000 --> 00:30:39.167 komşunuza öğretin, arkadaşlarınıza öğretin, etrafa öğretin; İslâm yayılsın. 00:30:39.501 --> 00:30:44.751 Ben dünyayı gezen bir kardeşiniz olarak görüyorum; başka dinlerin mensupları 00:30:44.959 --> 00:30:54.100 yanlış inançlarına rağmen çok ustaca çalışıyorlar, çok milletleri kendi tarafına çekiyorlar, 00:30:55.375 --> 00:30:56.917 ilerleme kaydediyorlar. 00:30:56.918 --> 00:31:01.669 Hak dinin mensubu olan müslümanlar kendi ülkelerinde kan kaybediyor, 00:31:02.417 --> 00:31:05.459 kendi çocuklarını iyi yetiştiremiyor, sahip çıkamıyor. 00:31:05.792 --> 00:31:11.167 Hatta kendilerine sahip olamıyorlar. Onun için ilmi öğrenmek ve neşretmek, öğretmek, 00:31:11.501 --> 00:31:17.460 yaymak, benimsetmek bu devirde çok büyük önem kazanmış bulunuyor. 00:31:17.459 --> 00:31:24.459 Lütfen Ramazan'da öğrendiklerinizi öğretmeye başlayarak siz de İslâm'ın tanıtılması, 00:31:24.501 --> 00:31:31.960 öğretilmesi gayreti içindeki hissenizi, yerinizi alın, çalışmaları yapın. 00:31:32.584 --> 00:31:37.584 Ve raculün câde bi-nefsinî fî sebîlillâhi hattâ yuktele. 00:31:37.667 --> 00:31:42.418 Bir de en cömert insan kimdir? Peygamber Efendimiz alimden sonra söylüyor; 00:31:42.459 --> 00:31:50.335 Allah yoluna hayatını feda ediyor, bahşediyor, harcıyor. 00:31:51.375 --> 00:31:54.959 Allah yolunda şehit oluncaya kadar savaşıyor. 00:31:55.000 --> 00:31:57.167 Nihayet şehit oluyor, hayatını veriyor. 00:31:57.250 --> 00:32:05.333 İnsanın hayattan kıymetli nesi var? Hayatını veriyor, daha nesini versin? 00:32:05.834 --> 00:32:07.710 Hayatını veriyor, elbette bu da çok cömert. 00:32:07.709 --> 00:32:13.918 Ama dikkat edersiniz; hayatı vermek de savaşmak da ya kendisi feda oluyor 00:32:14.125 --> 00:32:18.208 ya da karşı tarafta insanlar hayatlarından oluyorlar. 00:32:18.626 --> 00:32:23.430 Savaş istenilen bir şey değil; olduğu zaman iki taraftan da zâyiat veriliyor. 00:32:23.417 --> 00:32:30.251 Ama alimin yaptığında, çalışmasında ölen yok; kaybedilenlerin kazanılması var, 00:32:30.375 --> 00:32:34.709 kaybedilecek olanların, belki öldürülecek olanların kazanılması var, 00:32:35.000 --> 00:32:38.375 belki başının kesilmesi gerekenlerin kazanılması var. 00:32:38.501 --> 00:32:42.668 Onun için ilim çok önemli. Peygamber Efendimiz'in bir hadîs-i şerîfini burada 00:32:42.667 --> 00:32:45.585 mutlaka yeri gelmişken bir daha hatırlayalım: 00:32:45.584 --> 00:32:52.543 el-İlmü hayâtü'l-İslâm. "İlim, İslâm'ın canıdır, hayatıdır." 00:32:52.959 --> 00:32:59.376 "İlim varsa İslâm vardır." demek. Demek ki ilim aynı zamanda insanlığın da hayatıdır. 00:33:00.125 --> 00:33:06.834 İnsâniyetin de hayatıdır. İlim İslâm'ın da hayatıdır, insanoğlunun da hayatıdır. 00:33:06.834 --> 00:33:11.626 Çünkü ilim öğrendiği zaman bir insan kurtuluyor; maddeten de mânen de, 00:33:11.626 --> 00:33:14.252 dünyada da âhirette de kurtuluyor. 00:33:14.417 --> 00:33:21.417 Demek ki hayatı kurtuluyor. Öteki türlü hayatı sönecekti; hem bu dünyada sönecekti 00:33:21.709 --> 00:33:25.418 hem de kâfir olarak öldüğü zaman âhirette sönecekti. 00:33:25.709 --> 00:33:35.460 Onun için Peygamber Efendimiz ilmi, alimin derecesini öne almış. 00:33:35.459 --> 00:33:43.709 Hakikaten de dinimizin emri, bildirmesi böyledir. Alimin derecesi daha üstündür. 00:33:44.250 --> 00:33:49.168 Alim cennetin kapısında durur, kendisine "İstediğine şefaat et." denir, şefaat eder. 00:33:50.292 --> 00:33:57.542 Şehitten dahi daha üstündür. Alimin mürekkebi şehidin kanıyla tartılır ve daha üstün gelir. 00:33:58.167 --> 00:34:03.100 O bakımdan, çoluk çocuğunuzdan en akıllı olanını İslâmî ilimlere sevk edin. 00:34:03.334 --> 00:34:08.918 Allah rızası için, maddî fayda beklemeden, vicdanının sesinden başka 00:34:08.918 --> 00:34:12.960 bir baskıya kulak asmadan Kur'an'ı öğretin. 00:34:13.292 --> 00:34:18.430 İnsanlara Kur'an'ı öğretsin. Sünnet-i seniyyeyi, dinin ahkâmını öğretin; 00:34:18.830 --> 00:34:21.750 o çocuğunuz öğretsin, size de sevaplar gelsin. 00:34:22.830 --> 00:34:29.750 İlim öğretin. Tabii zamanı gelince bazen ilim de artık yetmez; ülkenin korunması lazım, 00:34:30.209 --> 00:34:33.835 müslümanların korunması lazım, savaşmak gerekebilir, düşman saldırır. 00:34:34.125 --> 00:34:39.334 O zaman da nihayet şehit oluncaya kadar bir kimsenin çarpışıp çarpışıp, 00:34:40.542 --> 00:34:43.293 kurtuluş ihtimali yok, [canını veriyor]. 00:34:43.751 --> 00:34:53.543 Ama Allahu Teâlâ hazretleri de ona en büyük sevapları veriyor. O cömertlik de çok güzel. 00:34:54.459 --> 00:34:57.668 Aziz ve muhterem kardeşlerim! Demek ki 00:34:59.876 --> 00:35:07.850 Ramazan mekteb-i âlîsinde öğrendiklerimizi Ramazan'dan sonra tatbik edeceğiz. 00:35:07.830 --> 00:35:11.166 Başka söylememiz gereken neler var? 00:35:11.751 --> 00:35:13.627 Ramazan'da sabrı öğrendik. 00:35:16.334 --> 00:35:21.850 Sabrı Allah çok seviyor, Peygamber Efendimiz çok tavsiye eyledi. 00:35:21.375 --> 00:35:27.420 İnna'llâhe mea's-sâbirîn. "Allah hiç şüphe yok ki sabredenlerin yanındadır, 00:35:27.420 --> 00:35:29.209 onları seviyor, onunla beraberdir." 00:35:29.584 --> 00:35:34.460 Kendimizi dizginlemeyi öğrendik. Arzularımızı dizginlemeyi öğrendik. 00:35:35.420 --> 00:35:41.459 Tutmayı öğrendik, irademizi kuvvetlendirdik. İnsan bu sabırdan çok sevaplar kazanır. 00:35:41.876 --> 00:35:45.502 Sabredin, sabredin, sabredin; sevapları kazanın. 00:35:46.334 --> 00:35:55.960 Sonra, Ramazan'da Kur'ân-ı Kerîm'i aşk ile şevk ile camilerde okuduk, mukabelelerde dinledik. 00:35:56.292 --> 00:36:02.834 Kendimiz evimizde hatimler sürdük. Ramazan'dan sonra da o sevgili kitabımıza, 00:36:02.834 --> 00:36:08.876 Kur'ân-ı Kerîmimiz'e bağlılığımızı gevşetmeyelim, sevgimiz gevşemesin. 00:36:09.209 --> 00:36:12.751 Var gücümüzle Kur'ân-ı Kerîm'i ezberlemeye, öğrenmeye, 00:36:13.125 --> 00:36:15.167 çoluk çocuğumuza öğretmeye gayret edelim. 00:36:15.501 --> 00:36:22.335 Şimdi benim elimde imkân olsa, ben şu sırada tek söz sahibi insan olsam, 00:36:22.792 --> 00:36:25.959 müslümanların hepsine ilk önce Kur'ân-ı Kerîm'i öğretirim. 00:36:26.751 --> 00:36:31.126 Kur'ân-ı Kerîm'i ezberletirim, Kur'an-ı Kerîm'i öğretirim; 00:36:31.125 --> 00:36:38.667 Kur'ân-ı Kerîm'i öğrettikten sonra da öteki ilimleri öğretirken öteki ilimlerin eğrisini doğrusunu 00:36:38.667 --> 00:36:44.876 o Kur'an bilgisiyle öğrenen kişi bilir; en sağlam yerden ana 00:36:44.876 --> 00:36:54.835 fikirleri almış olduğu için, ana yeri kaynağı bulmuş olduğu için o zaman çok başarılı olur. 00:36:55.417 --> 00:36:59.542 İnsanların bir taraftan kendisini müslüman sanıp da bir taraftan da 00:36:59.542 --> 00:37:03.501 İslâm'a çok aykırı işler yapması tersten başlamalarından oluyor. 00:37:03.876 --> 00:37:07.585 Kur'ân-ı Kerîm'den başlasa, "Kur'ân-ı Kerîm Allah'ın kelâmıdır; 00:37:07.918 --> 00:37:12.252 Muhammed-i Mustafası'na, Habîb-i Edîb'ine bunu vahiyle indirmiş. 00:37:12.501 --> 00:37:17.626 Kur'ân-ı Kerîm budur, bunları emrediyor, bunu iyi ezberle evlâdım!" derse, 00:37:17.918 --> 00:37:20.335 çocuğu ona göre yetiştirirse, 00:37:20.334 --> 00:37:25.334 "Hayatında senin amacın Kur'ân-ı Kerîm'i öğrenip öğrendiğini 00:37:25.667 --> 00:37:29.626 Kur'an'a göre hayatını sürmektir, geçirmektir." diye öğretirse 00:37:29.792 --> 00:37:36.100 ona göre yürürken karşılaştığı her olayda Kur'an terazisinde olayı tartar, 00:37:36.417 --> 00:37:44.918 ölçer, doğruyu eğriden ayırır; Kur'ân-ı Kerîm'in nuru, kılavuzluğu ile doğru yolu bırakmaz, 00:37:44.918 --> 00:37:48.377 yanlış yollara kaymaz, doğru yolda yürür. 00:37:48.417 --> 00:37:54.500 Kur'ân-ı Kerîm kıraatini de, hatmini de, tefsirini de, öğrenilmesini de 00:37:55.830 --> 00:38:00.834 çok daha ciddi bir şekilde Ramazan'dan sonra devam ettirmenizi tavsiye ederim. 00:38:01.167 --> 00:38:06.209 Geceleyin teheccüd namazlarına, yemek yemek için sahura kalktığınız gibi 00:38:06.209 --> 00:38:13.543 bu sefer de mânevî ziyafet sofralarında kalkıp o mânevî ikramları almak için 00:38:14.250 --> 00:38:18.209 gece vakti teheccüde lütfen kalkmanızı tavsiye ederim. Çünkü; 00:38:18.209 --> 00:38:23.960 Rek'atâni mine'l-leyli hayrun mine'd-dünyâ ve mâ fîhâ. 00:38:24.000 --> 00:38:32.542 "Geceleyin kılınan iki rekât bir namaz, -farz değil; yatsıdan, vitirden sonra, 00:38:32.834 --> 00:38:37.543 sabah namazından önce, arada kılınan iki rekât namaz- dünyadan da 00:38:37.542 --> 00:38:42.840 dünyanın içindeki her şeye sahip olmaktan da hayırlıdır." 00:38:42.375 --> 00:38:48.792 O sevabı da kaçırmayın. Bir hadîs-i şerîf daha söyleyerek, okuyarak 00:38:48.792 --> 00:38:52.543 sohbetimi bitirmek istiyorum. 00:38:53.167 --> 00:39:03.584 Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in en çok sevdiği şey, hadîs-i şerîfte geçiyor ki, 00:39:05.167 --> 00:39:08.417 onun metnini de okuyalım, Peygamber Efendimiz'in 00:39:10.584 --> 00:39:19.100 arzusunu, zevkini, isteğini, işaretini size nakletmiş, bildirmiş olayım. 00:39:19.584 --> 00:39:30.126 Buhârî'de ve İbn Mâce'de var. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hakkında Âişe-i Sıddîka validemiz naklediyor ki; 00:39:30.417 --> 00:39:37.500 Kâne ehabbu'd-dîni ileyhi mâ dâveme aleyhi sâhibuhû. 00:39:38.959 --> 00:39:47.293 "Peygamber Efendimiz'in nazarında, onun peygamberâne isabetli görüşüne göre 00:39:47.876 --> 00:39:54.335 en sevimli, en güzel dindarlık..." 00:39:54.834 --> 00:40:07.418 Mâ dâveme aleyhi sâhibuhû. "İbadeti yapan kimsenin yaptığı ibadete devam ettiği dindarlıktır." 00:40:07.542 --> 00:40:14.251 Bir insan dindarlığına göre yapmış olduğu ibadetini devam ettiriyorsa, 00:40:14.667 --> 00:40:19.792 bırakmıyorsa, kesmiyorsa, muvakkat, bir zaman yapıp sonra bırakmıyorsa, 00:40:20.167 --> 00:40:24.959 daima yaptığı güzel ibadeti devam ettiriyorsa işte 00:40:24.959 --> 00:40:28.959 Peygamber Efendimiz o kimsenin dindarlığını seviyormuş. 00:40:30.709 --> 00:40:36.418 Âişe-i Sıddîka validemizin rivayetinden anlaşılan bu. 00:40:36.501 --> 00:40:45.252 O halde, Ramazan'daki güzel hâlinizi Ramazan'dan sonra da aynen 00:40:46.334 --> 00:40:52.709 daha güzel bir şekilde devam ettirin ve Ramazan'daki o meleklik, 00:40:53.167 --> 00:41:01.292 sâfiyet inşaallah aynen devam etsin, artsın, eksilmesin, daha ziyade olsun. 00:41:01.667 --> 00:41:06.750 Cenâb-ı Hakk'ın sevgisini kazanmayı Allahu Teâlâ hazretleri cümlenize nasip eylesin. 00:41:07.167 --> 00:41:10.959 Hem dünyada sevdiği kul olarak yaşayın, hem de âhirete vardığınız zaman 00:41:10.959 --> 00:41:12.959 en büyük mükâfatlara erin. 00:41:12.959 --> 00:41:17.793 Rabbimiz cümlenizi cümlemizi cennetiyle cemaliyle müşerref eylesin. 00:41:18.420 --> 00:41:22.459 Sevdiği razı olduğu kullarından eylesin. Rıdvân-ı ekberine vâsıl eylesin. 00:41:23.830 --> 00:41:28.875 Selâmına erenlerden eylesin. Cemâlini görenlerden eylesin. Allah hepinizden razı olsun. 00:41:28.832 --> 00:41:30.999 es-Selâmu aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtühû...