WEBVTT 00:00:00.198 --> 00:00:02.698 es-Selâmü aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtüh! 00:00:02.698 --> 00:00:05.183 Allah'ın selamı, rahmeti, bereketi üzerinize olsun. 00:00:05.555 --> 00:00:11.639 Allah hepinize afiyet versin. Dünya ve âhiretin hayırlarını cümlenize ihsan eylesin. 00:00:11.639 --> 00:00:14.980 İki cihanda cümlenizi aziz ve bahtiyar eylesin. 00:00:14.677 --> 00:00:22.218 Râmûzü'l-ehâdîs kitabımızın, büyük hocamız, hocamızın hocasının hocası, 00:00:23.210 --> 00:00:30.341 Gümüşhânevî hazretlerinin hadis kitabının, 404. sayfasındaki hadislerden okuyacağım. 00:00:31.531 --> 00:00:38.977 Bu hadislerden birincisi Abdullah b. Mes'ud radıyallahu anh tarafından, 00:00:39.636 --> 00:00:45.246 Enes radıyallahu anh tarafından rivayet edilmiş bir hadîs-i şerîf. 00:00:46.550 --> 00:00:51.445 Bu rivayete göre Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor: 00:00:51.977 --> 00:00:57.293 Men asbaha ve hemmühû gayru'llâh fe-leyse mina'llâhi 00:00:57.840 --> 00:01:01.926 ve men asbaha lâ yehtemmü bi'l-müslimîn fe-leyse minhüm. 00:01:02.378 --> 00:01:13.771 Kısa bir hadîs-i şerîf fakat çok önemli bir konu üzerinde bir hakikat ifade ediyor. 00:01:14.194 --> 00:01:16.456 Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem buyurmuş ki: 00:01:16.991 --> 00:01:23.300 Men asbaha "O kimse ki sabaha çıktı, sabahladı." Ve hemmühû gayru'llâh. 00:01:24.538 --> 00:01:28.251 "Tasası, arzusu, düşüncesi Allah'tan başka..." 00:01:30.471 --> 00:01:32.902 Bu ve hemmühû gayrullâh hal cümlesi: 00:01:33.908 --> 00:01:42.350 "Tasası, düşüncesi, aklı fikri Allah'tan başkası olduğu halde, bu durumda sabahlayan bir kimse." 00:01:42.565 --> 00:01:52.135 Fe-leyse mina'llâh. "Bu Allah ehli değildir, ehlullah değildir, Allah'ın sevdiği bir insan değildir. 00:01:52.365 --> 00:01:59.640 Allah ile alakalı, makbul bir insan değildir." Ve men asbaha lâ yehtemmü bi'l-müslimîn. 00:02:01.651 --> 00:02:09.580 "O kimse ki müslümanların işlerine ihtimam göstermiyor, onlarla ilgilenmiyor, 00:02:09.303 --> 00:02:13.141 onların üzücü olaylarından dolayı tasalanmıyor; 00:02:14.956 --> 00:02:21.283 onların işlerini yapmaya ve yahut onların iyiliğini istemeye gayretlenmiyor." 00:02:21.854 --> 00:02:27.500 İhtimam; hem kökünden geliyor. Hemmün yani "gam, tasa" demek . 00:02:27.769 --> 00:02:32.759 İhtemme; "bir konuda gamlanmak, tasalanmak, telaşlanmak" mânasına geliyor. 00:02:33.122 --> 00:02:38.651 "Müslümanların işleri için telâşlanmayan, heyecanlanmayan, heyecan duymayan, 00:02:39.976 --> 00:02:41.178 onlara bir şeyler yapmak, 00:02:41.178 --> 00:02:45.160 iyilik yapmak veya onları bir şeylerden korumak gibi ulvî bir duyguya sahip olmayan kimse." 00:02:45.185 --> 00:02:50.495 Tabi bu, kişisel bir duygu değil; başkasını ilgilendiren meselede onlar namına, 00:02:50.495 --> 00:02:54.860 onların iyiliğini istemek yüksek ve ulvî bir duygudur ve çok sevaptır. 00:02:56.240 --> 00:02:57.641 Öyle olmayan bir kimse de; 00:02:57.641 --> 00:03:04.275 Fe-leyse minhüm. "Müslümanlardan sayılmaz, müslümanlarla bir alakası yok demektir." 00:03:04.862 --> 00:03:08.109 Bu hadîs-i şerîften ne anlıyoruz? 00:03:09.107 --> 00:03:13.278 Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz bizim nasıl insan olmamızı istiyor? 00:03:14.234 --> 00:03:23.338 Aklımızın, fikrimizin, gönlümüzün, düşüncemizin ana hedefi, Allah'ın rızasını kazanmak olacak! 00:03:23.844 --> 00:03:32.459 Eğer aklı, fikri, tasası, düşüncesi, üzüntüsü, sevinci Allah değilse, Allah'tan gayrı ise yani gayesi, 00:03:32.484 --> 00:03:34.772 amacı başkaysa o zaman o; 00:03:35.534 --> 00:03:41.636 "Allah ehli değildir. Allah ile alakası yoktur, Allah'ın sevdiği insanlardan değildir." 00:03:44.110 --> 00:03:48.670 Çevremizdeki insanların durumlarını inceleyecek olursak 00:03:49.417 --> 00:03:53.180 insanların çoğunun tasası, arzusu, isteği nedir? 00:03:53.300 --> 00:04:00.124 Midesidir, maddî menfaatidir, yemesi içmesidir. Bazısı yemeyi içmeyi kolay bulduğu zaman, 00:04:01.944 --> 00:04:06.319 karnı doyunca bu sefer eğlenmeye yöneliyor. 00:04:06.319 --> 00:04:12.706 Karnı doydu, nefis o yönden tatmin oldu, çatlayıncaya patlayıncaya kadar yedi, tamam. 00:04:12.706 --> 00:04:19.248 Bu sefer de; "Acaba bu tok karınla nasıl eğlenceli, keyifli bir zaman geçirebilirim, 00:04:19.732 --> 00:04:24.495 günümü gün ederim, gecemi gece ederim?" onu düşünmeye başlıyor. 00:04:24.495 --> 00:04:31.503 İnsanoğullarının çoğunun tasası, düşüncesi, aklı, fikri midesi oluyor ve midesinin, 00:04:32.289 --> 00:04:36.482 keyfinin hizmetine koşabilmesi için de para, 00:04:37.770 --> 00:04:42.835 maddiyat vasıta olduğu için parayı nereden kazanacağını düşünüyor. 00:04:43.334 --> 00:04:50.766 Ama kazancının haram mı helal mi, makbul mü merdut mu, iyi mi kötü mü olduğunu düşünmüyor. 00:04:53.146 --> 00:04:54.146 Tabi bu çok kötü. 00:04:54.650 --> 00:05:01.142 Ama bazı insan da böyle olmasa bile diyelim ki helalden kazanıyor, ölçülü bir insan ama burada; 00:05:01.959 --> 00:05:06.243 "Kimin sabahleyin kalktığı zaman aklı fikri 'Allah' değilse aklı, 00:05:07.760 --> 00:05:11.770 Allah'tan gayrı bir şey ile meşgul ise amaç ona yönelmiş, 00:05:12.873 --> 00:05:16.835 arzu, hedef o tarafta ise onun Allah ile bir alakası yoktur." buyruluyor. 00:05:17.564 --> 00:05:18.767 Müslüman nasıl olacak? 00:05:19.298 --> 00:05:22.553 Aklı fikri Allah olacak. Daima Allah'ı düşünecek. 00:05:22.599 --> 00:05:23.947 Zaten zikrullah ne demek? 00:05:24.621 --> 00:05:30.918 Zikrullah; "Allah'ı anmak, hatırlamak, hatırından çıkarmamak, unutmamak" demek. 00:05:32.306 --> 00:05:33.709 Aklı fikri "Allah" olacak. 00:05:34.470 --> 00:05:40.483 "Acaba ben bu günümü nasıl geçirirsem Allah sever? Bugün ne işler yaparsam Allah razı gelir? 00:05:40.935 --> 00:05:45.623 Bugün acaba Allah'ın emrettiği işlerden hangilerini yapabilirim, hangilerine koşturabilirim? 00:05:46.340 --> 00:05:52.837 Acaba Allah'ın yasaklarının hangilerine yanaşıyorum? Acaba onlardan nasıl kurtulabilirim? 00:05:53.321 --> 00:05:57.505 Günahlardan uzaklaşmak için veya bende mevcut Allah'ın sevmediği haller, 00:05:57.505 --> 00:06:03.238 huylar varsa onlardan kendimi nasıl çekip sıyırıp kurtarıp temizleyebilirim?" diye düşünecek. 00:06:03.523 --> 00:06:10.545 Aklı hep "Allah" olacak, Allah'ın rızası olacak, Allah'ın sevgisini kazanmak olacak. 00:06:10.545 --> 00:06:13.628 Böyle değilse onun Allah ile ilgisi yok, Allah ehli değil. 00:06:14.782 --> 00:06:15.770 Bir de ne olacak? 00:06:16.700 --> 00:06:20.464 Müslümanları sevecek, müslümanların dertleriyle dertlenecek, 00:06:21.122 --> 00:06:28.696 müslümanların meseleleriyle gamlanacak, kederlenecek, üzülecek, onların çarelerini arayacak. 00:06:29.419 --> 00:06:36.617 Bir buçuk milyar müslüman var, birbirlerinden haberdar değil, birbirlerini desteklemiyorlar. 00:06:37.450 --> 00:06:40.244 Düşmanlar her yerde birlik beraberlik içinde. 00:06:40.482 --> 00:06:45.395 Müslümanlara saldırıyorlar, evlerini yıkıyorlar, köylerini yakıyorlar, 00:06:46.402 --> 00:06:49.736 toplu halde veya kişisel olarak öldürüyorlar. 00:06:51.601 --> 00:06:56.725 Bakıyorsunuz 29 kişi topluca öldürülmüş veyahut üç bin, beş bin kişi öldürülmüş. 00:06:58.534 --> 00:06:59.888 Müslümanların kılı kıpırdamıyor. 00:06:59.888 --> 00:07:03.983 Halbuki onlara ufacık bir şey olsa bir afyonkeş, esrarkeş, 00:07:03.983 --> 00:07:07.954 serseri birisi bir İslâm ülkesine gelse de esrar kaçırdığı için 00:07:07.954 --> 00:07:12.985 hapse tıkılsa hükümetler arası bir mesele oluyor, hepsi ayağa kalkıyor. 00:07:13.286 --> 00:07:21.740 O esrarkeş taraftarlarını, vatandaşlarını kurtarmak için olmadık haksız baskıyı yapmaya çalışıyorlar. 00:07:21.740 --> 00:07:22.684 Ne kanun ne nizam dinliyorlar. 00:07:22.779 --> 00:07:27.813 "Bizim kanunumuz budur, bizde esrar kaçırmak vesaire yoktur." desen bile; 00:07:28.138 --> 00:07:32.686 "Yok efendim, Türkler barbardır, müslümanlar şöyledir, böyledir!" diyerek yaygara çıkarıyorlar. 00:07:33.478 --> 00:07:38.118 Usta hırsızın ev sahibini bastırması misali, çalışıyorlar. 00:07:38.617 --> 00:07:42.561 Yakıp yıkıyorlar; her yerde zulüm, gadir onlardan geliyor. 00:07:42.894 --> 00:07:48.559 Her yerde mağdur ve mazlum olan müslümanlar ama yine de müslümanlar karalanıyor, 00:07:48.868 --> 00:07:51.912 yine de müslümanlar suçlanıyor, yine de müslümanlar "kötü." 00:07:52.275 --> 00:07:57.404 Müslümanın malını alan, müslümanı aldatan, müslümanı sömüren, makbul, iyi, 00:07:57.404 --> 00:08:01.609 medenî, çağdaş, yüksek, ilerici vesaire. 00:08:01.950 --> 00:08:12.242 Aksi olması gerekirken, mazlum müslümanın haklı olması gerekirken her yerde mağdur her yerde mazlum. 00:08:12.242 --> 00:08:13.603 Dünyanın her yerinde bu böyle. 00:08:13.921 --> 00:08:15.403 Buna üzülmemek mümkün mü? 00:08:16.170 --> 00:08:18.922 Hakkını alamıyor, her yerde haksızlığa uğruyor. 00:08:19.247 --> 00:08:20.252 Üzülmemek mümkün mü? 00:08:20.252 --> 00:08:20.846 Üzülmüyor. 00:08:21.353 --> 00:08:25.264 "Üzülmüyorsa müslümanların dertleriyle dertlenmiyorsa 00:08:25.264 --> 00:08:32.120 işleriyle ilgilenmiyorsa müslümanlara ihtimam göstermiyorsa, 00:08:32.448 --> 00:08:38.750 o zaman o da müslüman sayılmaz!" diyor Peygamber Efendimiz; onu defterden siliyor. 00:08:39.313 --> 00:08:47.310 Bu çok kötü bir şey; hiçbir müslüman buna razı olamaz. Resûlullah sevmiyorsa kaşını çatmışsa 00:08:47.301 --> 00:08:53.167 "Ben sana küstüm." diye rüyada görse mesela "Aman yâ Resûlallah!" diye aklı başından gider. 00:08:53.539 --> 00:08:56.965 Ama tabi herkes böyle ikaz rüyaları da görmüyor. 00:08:56.965 --> 00:09:01.540 Görenler de oluyor. Resûlullah Efendimiz'i rüyada görüyor: 00:09:02.444 --> 00:09:03.398 "Ben sana küstüm!" diyor. 00:09:03.541 --> 00:09:03.913 "Neden?" 00:09:04.306 --> 00:09:09.889 "Sen şu sünneti yapmıyorsun, şu bid'ati işliyorsun!" diyor. 00:09:10.999 --> 00:09:17.520 Böyle bir rüyada, bu rüyayı gören kimsenin uyanması, ikaz olması için bir nasihat var; yine iyi. 00:09:17.805 --> 00:09:20.613 Tabi bir de Resûlullah'ı görse de; 00:09:20.954 --> 00:09:23.724 "Gel, ben seni seviyorum." dese rüyasında… 00:09:24.875 --> 00:09:31.395 Çünkü şeytan, Peygamber Efendimiz'in şekline giremez; yani gördüğü Peyamber Efendimiz'dir. 00:09:32.836 --> 00:09:35.260 Öyle bir şey olsa artık dünyalar onun olacak. 00:09:35.260 --> 00:09:41.299 Burada tanıştığımız Avustralyalı bir kardeşimiz var, Allah selamet versin, müslüman olmuş. 00:09:41.299 --> 00:09:44.894 Ben her müslüman olana "Sen nasıl müslüman oldun?" diye soruyorum. 00:09:49.410 --> 00:09:51.896 Kendisi söylemedi ama onun hayatını bilenler söylediler: 00:09:52.427 --> 00:09:57.843 Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'i rüyada görmüş, öyle müslüman olmuş. 00:09:57.843 --> 00:09:58.249 Ne güzel! 00:09:58.717 --> 00:10:01.973 Daha müslüman değilken neden Resûlullah'ı gördü? 00:10:01.973 --> 00:10:09.526 Resûlullah sallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'i gördü de, Resûlullah Efendimiz'in emrine uydu da, 00:10:09.526 --> 00:10:11.770 İslâm'a girdi, dinini değiştirdi? 00:10:12.449 --> 00:10:15.599 Niye başkaları böyle olmuyor da bu böyle oluyor? 00:10:16.590 --> 00:10:25.735 Ben o zâtın hayatını biraz soruşturdum, incelettim. Soylu bir ailedenmiş, asâletli bir aileden geliyor. 00:10:25.735 --> 00:10:35.605 Pespaye, alçak, haydut bir aileden değil ve müslüman olmadan önceki hayatında da haramlara, 00:10:35.605 --> 00:10:38.478 günahlara bulaşmamış. Mesela içki içmemiş, zina etmemiş. 00:10:39.311 --> 00:10:46.814 Allah, o güzel edebinden dolayı ona lütfediyor, Resûlullah rüyasında ona görünüyor, 00:10:47.338 --> 00:10:49.440 onu İslâm'a davet ediyor; o da müslüman oluyor. 00:10:49.623 --> 00:10:50.444 Bir rüya görmüş. 00:10:50.444 --> 00:10:57.736 Rüyada çok üzülmüş. Nasıl gördüyse şu anda pekiyi hatırlayamayacağım ama İslâm düşmanları, 00:10:57.862 --> 00:11:05.279 gayrimüslimler, Avrupalılar Türkiye'yi harp etmeden fethediyorlar, harp etmeden avuçları içine alıyorlar. 00:11:06.310 --> 00:11:10.900 Artık Avrupalı da demeyelim; İslâm'ın düşmanları Avrupa'da da var, Ortadoğu'da da var, 00:11:11.892 --> 00:11:16.881 Uzak Doğu'da da var, Kuzeyde de var, içeride de var dışarıda da var; her yerde var maalesef. 00:11:19.300 --> 00:11:22.486 Eskiden bir ülkenin alınması verilmesi nasıl oluyordu? 00:11:22.486 --> 00:11:23.353 Savaşla oluyordu. 00:11:23.424 --> 00:11:31.360 Huduttan ordular giriyordu, çarpışıyordu; yenilen yeniliyordu, yenen onun toprağını istila ediyordu. 00:11:31.290 --> 00:11:34.337 "Aldım, burası benim." diyordu, kırıp geçiriyordu. 00:11:34.638 --> 00:11:39.313 "Şu kadar ölü, bu kadar yaralı; sonuç şöyle oldu." deniliyordu. 00:11:39.701 --> 00:11:45.344 Mesela bizim Girit'imizin elden çıkması, Balkanlar'ın elden çıkması… 00:11:45.582 --> 00:11:52.685 Savaşta Yunanlılar'ı yenmişiz ama Avrupalılar allem etmiş kallem etmiş; yine yenik devleti kayırmışlar. 00:11:52.685 --> 00:11:59.280 Biz onları yendiğimiz halde galip olduğumuz halde, yine bize bir şey verdirtmemişler. 00:11:59.242 --> 00:12:03.889 Batı Trakya'daki kardeşlerimiz, bu Balkan savaşından sonra, 00:12:04.542 --> 00:12:07.978 İstiklâl Harbi sırasında bir Batı Trakya Müslüman Türk Devleti kurmuşlar. 00:12:08.414 --> 00:12:10.350 Ama o allem olmuş kallem olmuş, 00:12:12.682 --> 00:12:16.724 ahali orada hep müslüman-Türk olduğu halde maalesef yine Yunanistan'a verilmiş. 00:12:16.724 --> 00:12:22.522 Hani halkların seçme hürriyetleri, kendi kendini idare hürriyetleri yok! 00:12:22.917 --> 00:12:24.952 Müslümanlara gelince haksızlık yapılıyor. 00:12:25.349 --> 00:12:29.250 Haksızlık yapılıyorsa müslümanlar kendi işleriyle ilgilenmediği için yapılıyor. 00:12:29.461 --> 00:12:31.649 Karşı taraf da bunu bildiğinden hep aldatıyor. 00:12:31.870 --> 00:12:34.742 O halde her müslüman, müslümanlarla ilgilenecek. 00:12:35.190 --> 00:12:39.295 Sadece kendisiyle değil, öteki müslümanların dertleriyle de ilgilenecek; bir... 00:12:39.858 --> 00:12:42.765 Bir de aklı fikri Allah'ın rızası olacak. 00:12:43.201 --> 00:12:47.927 Aklı fikri Allah'ın rızası olmayınca millet, "para pul" deyince, 00:12:48.442 --> 00:12:51.715 para kazanmaktan başka bir şey düşünmez hale gelince, menfaatten, 00:12:51.715 --> 00:12:58.262 maddiyattan başka bir şey düşünmez bir hâle gelince o zaman her türlü günaha göz yumuyorlar, 00:12:58.619 --> 00:13:00.287 her türlü haksızlığa göz yumuyorlar. 00:13:00.287 --> 00:13:03.530 "Benim menfaatim zedelenmesin!" diye düşünüyorlar. 00:13:03.425 --> 00:13:07.708 "Ben bunu yaparsam falanca insanlarla biraz kötü olurum." diye yapmıyorlar. 00:13:07.708 --> 00:13:08.329 Bu yanlış. 00:13:08.931 --> 00:13:15.220 Allah'tan gayrısı gönlünde, aklında, hedefindeyse onun Allah ile bir ilişkisi yok, 00:13:15.220 --> 00:13:17.199 Allah ehli değil, Allah'ın sevdiği insan değil. 00:13:17.571 --> 00:13:21.256 Müslümanların dertleriyle dertlenmiyorsa onun müslümanlarla ilgisi yok, 00:13:21.257 --> 00:13:24.788 o iyi müslüman değil, suçlu ve hatalı bir durumda. 00:13:25.810 --> 00:13:26.486 Aziz ve sevgili kardeşlerim! Bu çok önemli bir husus. 00:13:29.971 --> 00:13:31.830 İkinci hadîs-i şerîfe geçiyorum. 00:13:32.158 --> 00:13:34.867 Yine Abdullah b. Mes'ud radıyallahu anh'ten rivayet edilmiş; 00:13:34.957 --> 00:13:39.172 Hatib-i Bağdâdî ve başka kaynaklarda olduğu bildiriliyor. 00:13:39.734 --> 00:13:43.245 Burada da Peygamber sallahu aleyhi ve sellem Efendimiz şöyle buyuruyor: 00:13:43.879 --> 00:13:51.511 Men asbaha mahzûnen ale'd-dünyâ asbaha sâhitan alâ rabbihî 00:13:52.106 --> 00:14:01.223 ve men asbaha yeşkû musîbetehû nezelet bihî fe-innemâ yeşkû rabbehû ve men dehale alâ ganiyyin 00:14:01.579 --> 00:14:14.643 fe-yeteda'daü lehû zehebe sülüsâ dînihî ve men karaa'l-Kur'âne fe-dehale'n-nâre 00:14:14.959 --> 00:14:18.916 fe-hüve min meni'ttehaze âyâti'llâhi hüzüvâ. 00:14:19.153 --> 00:14:24.242 Bu hadîs-i şerîf tekrar tekrar dinlenmeli, 00:14:24.242 --> 00:14:28.399 tekrar tekrar üzerinde durulmalı; kardeşlerimiz tefekkür etmeli. 00:14:29.153 --> 00:14:35.457 İçinde çok çok mühim hususlar var; onları açıklayalım. 00:14:36.211 --> 00:14:37.592 Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: 00:14:37.750 --> 00:14:45.836 Men asbaha mahzûnen ale'd-dünyâ. "Kim dünyaya mahzun bir halde sabahlamışsa." 00:14:46.899 --> 00:14:51.851 Adam sabahleyin kalkmış; gamlı, kederli, hüzünlü, mahzun. 00:14:52.239 --> 00:14:52.543 Neden? 00:14:52.693 --> 00:14:55.360 Dünyevî bir sebepten, dünyaya mahzun; 00:14:55.338 --> 00:14:59.745 "Dünyalık bir sebepten dolayı mahzun bir vaziyette kalktı, üzülüyor." 00:14:59.745 --> 00:15:00.541 Niye üzülüyorsun? 00:15:01.588 --> 00:15:03.870 Âhiretin mi elden gitti? 00:15:03.546 --> 00:15:06.623 Yoksa günah bir şey yaptın da ondan mı üzülüyorsun? 00:15:06.956 --> 00:15:08.539 Yoksa bir sevaplı işi mi kaçırdın? 00:15:08.539 --> 00:15:10.285 Sabah namazına camiye mi gidemedin? 00:15:10.435 --> 00:15:13.760 Onlarla ilgili değil, dünyevî meseleden mahzun: 00:15:14.243 --> 00:15:22.226 "Kim bir dünyevî meseleden, dünyalık bir hususta, dünya üzerine mahzun olarak sabahlarsa." 00:15:21.949 --> 00:15:33.898 Asbaha sâhitan alâ rabbihî. "Rabbine kızgın olarak sabahlamış demektir." 00:15:34.624 --> 00:15:35.296 Neden böyle? 00:15:35.656 --> 00:15:42.804 Çünkü o dünyalık şeyi kaderi icabı başına getiren Allah. 00:15:42.804 --> 00:15:46.518 Diyelim ki arabasını çaldılar veya arabasına birisi çarptı 00:15:46.518 --> 00:15:51.240 veya ticaretinde birisi malı aldı da parayı vermedi; üzülüyor. 00:15:51.588 --> 00:15:54.300 Sabahleyin kalktı; dünyevî bir sebebe üzülüyor. 00:15:55.212 --> 00:16:00.565 Sanki Allah'a kızgın olarak kalkmış gibi niye üzülüyorsun? 00:16:01.676 --> 00:16:06.248 "Bu Allah'ın kaderidir. Dur bakalım, benim bir hatam mı var? Tevbe edeyim, düzelteyim!" diyecek. 00:16:06.391 --> 00:16:10.819 Çünkü Kur'ân-ı Kerîm'de kıssalar, âyet-i kerîmeler var. 00:16:11.850 --> 00:16:16.133 Bahçe sahipleri mahsul toplamaya gitmeden önce akşamdan kararlaştırmışlar: 00:16:16.133 --> 00:16:22.118 "Yarın gidelim, bahçedeki mahsulleri toplayalım ama yanımıza fakir fukarâ, dilenci yaklaştırmayalım! 00:16:22.459 --> 00:16:26.146 Kimseye bir şey vermeyelim! Toplayalım, getirelim, ambarlara koyalım; 00:16:26.494 --> 00:16:30.483 hiç kimseye hayır, hasenât, sadaka koklatmayalım!" demişler. 00:16:31.626 --> 00:16:35.906 Geceleyin bir felaket gelmiş, bahçenin bütün mahsulü mahvolmuş. 00:16:35.906 --> 00:16:42.931 Sabahleyin toplamaya gittikleri zaman bakmışlar ki o günkü mahsulün hepsi harap olmuş. 00:16:42.931 --> 00:16:45.372 Hani bazen bir dolu yağıyor; 00:16:45.372 --> 00:16:49.976 bütün mahsulü yok ediyor veyahut başka bir şey oluyor, yangın oluyor vesaire. 00:16:50.372 --> 00:16:54.733 O zaman pişman olmuşlar; "Tüh, bak yanlış yaptık!" demişler, hatalarını anlamışlar. 00:16:55.629 --> 00:17:00.762 "'Kimseye bir şey vermeyelim, aramıza dilenci sokmayalım, sadaka vermeyelim.' diye 00:17:00.762 --> 00:17:04.662 akşamdan kararlaştırdık da, ondan oldu." demişler ama iş işten geçmiş. 00:17:06.181 --> 00:17:12.187 Bir sebepten insanın başına ceza olarak bir dünyevî üzüntü geliyor. 00:17:12.604 --> 00:17:18.696 Tabi sen gittin, bir harama bulaştın; işte burada malında bir hasar oluyor. 00:17:19.123 --> 00:17:23.485 Ya da sen bir hayır yapacaktın, parayı sakındın, yapmadın, yapmadın; 00:17:23.786 --> 00:17:27.141 Allah, buradan ticaretine bir ziyan getiriyor. 00:17:27.751 --> 00:17:29.917 Veyahut aksini, güzel şeyleri düşünelim: 00:17:30.194 --> 00:17:39.602 Adamcağız iyi niyetli bir adam, bir yetim çocuğu almış, ona da bakıyor. 00:17:39.602 --> 00:17:43.151 Zaten kendisinin bir kaç tane çocuğu var ama o yetime de bakıyor. 00:17:43.484 --> 00:17:47.611 O yetime baktığı için Allah onun rızkına bir bolluk, bir bereket veriyor, 00:17:47.611 --> 00:17:54.400 dükkânına bir müşteri veriyor; evinde bir mutluluk oluyor, kazancında fazlalık oluyor. 00:17:54.400 --> 00:17:54.289 Neden? 00:17:54.289 --> 00:17:56.615 O mükâfat; "O yetime baktı." diye. 00:17:57.591 --> 00:18:03.691 Kader-i ilâhî, ceza veya mükâfat olarak başına gelebilir. 00:18:03.691 --> 00:18:08.667 O, onu düşünsün! Başına kendisini üzen bir şey, dünyevî bir felâket geldiyse 00:18:09.492 --> 00:18:13.607 "Benim hatam nedir?" diye düşünsün; "Allah'ın takdiridir." desin, sabretsin. 00:18:13.964 --> 00:18:17.627 Kadere inanan kederden uzaklaşır, kedere düşmez: 00:18:17.896 --> 00:18:19.781 "Ne yapalım, Allah'ın takdiridir." der. 00:18:22.337 --> 00:18:28.790 Dünyaya mahzun olarak sabahlayan kimse, Rabbine kızgın olarak sabahlamış demektir. 00:18:28.348 --> 00:18:29.159 Bu birinci husus. İkinci husus: 00:18:29.159 --> 00:18:35.389 Ve men asbaha yeşkû musîbetehû nezelet bihî fe-innemâ yeşkû rabbehû. 00:18:35.389 --> 00:18:41.951 "Kim kendisine gelen bir musibeti şikâyet ederek güne başlamışsa." 00:18:42.268 --> 00:18:46.381 "Başıma şu geldi de, şöyle oldu da, mahvoldum da, bilmem ne de..." 00:18:46.809 --> 00:18:50.259 Önüne gelene anlatıyor, feryat, vaveyla vesaire… 00:18:50.862 --> 00:18:57.515 "Kim başına gelen musibeti, başına musallat olan, Allah tarafından indirilen, 00:18:57.515 --> 00:19:04.590 getirilen musibeti şikayet ederse sanki Rabbini şikayet etmiş olur." 00:19:04.439 --> 00:19:05.890 Hasta da öyle. 00:19:05.255 --> 00:19:06.885 Bir hastalık geldi, şikâyet ediyor: 00:19:06.971 --> 00:19:10.985 "Mahvoldum, her tarafım ağrıyor, Allah kahretsin!" vesaire. 00:19:11.548 --> 00:19:15.911 Allah, işte bu musibeti, hastalığı verir. Peygamberlere bile vermiş. 00:19:16.625 --> 00:19:21.877 Eyyüb aleyhisselam ne kadar sene, ne kadar derin, ne kadar yoğun hastalık, 00:19:21.877 --> 00:19:24.225 ne kadar sıkıntılar çekmiş; sabretmiş. 00:19:26.558 --> 00:19:34.929 Musibete sabretmiyor, susmuyor, şikayet ediyor. Bu Rabbini şikayet etmiş olur, iki. 00:19:35.492 --> 00:19:38.698 Demek ki musibetlere sabredeceğiz, ağzımızı tutacağız: 00:19:39.721 --> 00:19:42.484 "Sabredenlere Allah mükâfat verecek." diyeceğiz. 00:19:42.896 --> 00:19:47.821 "Şimdi imtihan sabırdan geldi." diyeceğiz. Bazen nimet verir, o zaman şükretmek lazım. 00:19:47.821 --> 00:19:51.303 Şimdi mihnet, meşakkat, musibet verdi; 00:19:51.303 --> 00:19:56.217 şimdi de sabredip mükâfat alacak. Müslümanın böyle düşünmesi lazım. 00:19:56.596 --> 00:20:02.176 Ve men dehale alâ ganiyyin feteda'dau lehû. 00:20:03.263 --> 00:20:22.363 "Kim bir zenginin yanına girdi de ona tezellül gösterdiyse, boyun eğdiyse, 'eyvallah' çektiyse, 00:20:22.363 --> 00:20:26.179 dalkavukluk yaptıysa, temenna ettiyse, 00:20:26.179 --> 00:20:34.688 iki büklüm olduysa zenginin huzuruna gidip de ona bir yaltaklanma durumu yaptıysa. 00:20:35.640 --> 00:20:40.995 " Zehebe sülüsâ dînihî. "Dininin üçte ikisi elden gider." 00:20:41.606 --> 00:20:48.796 Zengine zenginliği için tevazu, tabasbus, dalkavukluk, hürmet gösterilmez. 00:20:50.255 --> 00:20:57.872 Ciddi olunur, sakin olunur, hürmet, sevgi ve saygı gösterilecekse müttakî insana gösterilir. 00:20:58.197 --> 00:21:03.502 Âsî insana ise ciddi durulur ve icabında nasihat edilir. 00:21:03.755 --> 00:21:09.108 "Bu zengin, bundan bana para gelecek, menfaat gelecek." diye, eğer öyle dalkavukluk yapıyor, 00:21:09.108 --> 00:21:12.427 eğilip bükülüp iki kat oluyor, yerlere yatıyorsa; 00:21:12.775 --> 00:21:18.983 - bu durumlar Türkçe kelimelerle böyle ifade ediliyor- o zaman dininin üçte ikisi gider." 00:21:18.983 --> 00:21:22.440 Sülüsâni, muzaf olduğu için nun'u gitmiş: 00:21:22.440 --> 00:21:27.866 Sülüsâ dînihî. "Dininin yarısından çoğu, yani üçte ikisi gider, ancak üçte biri kalır." 00:21:28.480 --> 00:21:29.621 O halde müslüman nasıl olacak? 00:21:30.343 --> 00:21:37.280 Müslüman haksız bir kimseye, layık olmadığı bir hürmeti göstermek durumuna düşmeyecek; 00:21:37.280 --> 00:21:42.888 kendisini alçaltmayacak, kimseye şakşakçılık yapmayacak, kimseye boyun bükmeyecek. 00:21:45.269 --> 00:21:51.361 Rızkın Allah'tan geldiğini bilecek, hiçbir haksızlığa da katılmayacak, ortak olmayacak. 00:21:52.535 --> 00:21:54.702 "Şuradan bana menfaat geliyor." diye de 00:21:55.510 --> 00:22:01.920 ciğeri beş para etmeyen heriflerin karşısında el pençe divan durup menfaatten dolayı 00:22:01.920 --> 00:22:04.205 saygı gösterme durumuna gelmeyecek. 00:22:04.894 --> 00:22:09.405 Eğer böyle yaparsa dininin üçte ikisi gider; bu da üçüncü husus. 00:22:09.524 --> 00:22:13.381 Demek ki sırf zenginliğinden dolayı hürmet etmek yok. 00:22:13.809 --> 00:22:20.516 Salâh-ı hâlinden, dindarlığından, yaşından, fazlından, kemâlinden dolayı hürmet edilir. 00:22:21.150 --> 00:22:26.182 Yoksa "Menfaat gelecek." diye, bir insana hürmet edilmeyecek. 00:22:26.309 --> 00:22:31.574 Müslüman kimse; hürmet etmeye, alçalmaya, onun karşısında küçülmeye düşmez. 00:22:32.597 --> 00:22:33.193 Bu da önemli! 00:22:33.240 --> 00:22:40.349 Bakın, çeşitli olayların, durumların karşısında müslümanın huyları nasıl olması gerekiyorsa 00:22:40.777 --> 00:22:43.898 bu hadîs-i şerîflerden herkesin öğrenmesi lazım. 00:22:44.390 --> 00:22:47.265 Aynı hadîs-i şerîfin içinde dördüncü hakikat: 00:22:48.296 --> 00:22:56.279 Ve men karaa'l-Kur'âne ve dehale'n-nâre. "Kim Kur'an okudu da buna rağmen yine cehenneme girerse." 00:22:57.420 --> 00:23:03.950 Bu neden girmiştir? Fe-hüve min men'ittehaze âyâti'llâhi hüzüvâ. 00:23:03.343 --> 00:23:16.812 "Allah'ın âyetlerini alay konusu, oyuncak konusu, eğlence konusu yapmıştır da ondan girmiştir." 00:23:17.748 --> 00:23:25.618 Allah'ın âyetlerinin eğlence konusu yapılması, oyuncak yapılması, dalga geçme mevzuu yapılması 00:23:25.919 --> 00:23:31.148 -tabi iyi bir müslüman kesinlikle böyle yapmaz da bazı cahil müslümanlar 00:23:31.148 --> 00:23:35.661 bu durumlara bilerek bilmeyerek düşebiliyor- cehenneme girmeye sebeptir. 00:23:36.297 --> 00:23:40.700 Âyetlerin karşısında müslümanın tutumu, tavrı nasıl olur? 00:23:40.436 --> 00:23:45.317 "Rabbim böyle buyurmuş, âmennâ va saddaknâ, başüstüne, bunu böyle yapacağım." demek tarzında olur. 00:23:45.317 --> 00:23:48.813 Allah'ın âyetlerini hafife almak olmaz. 00:23:49.385 --> 00:23:56.566 Ciddi olduğunu bilecek ve ona son derece saygılı olacak, "Bu Allah'ın âyetidir." diyecek. 00:23:56.566 --> 00:24:02.564 Yerde bir harf bile görse öpüp başına koyup kaldırıyor. Kur'an'ı öpüp başına koyuyor. 00:24:02.952 --> 00:24:05.982 Dizinden, göbeğinden aşağıda bir yerde tutmaya razı olmuyor. 00:24:06.293 --> 00:24:10.886 Yüksek bir yere kaldırıyor, cüz torbasına koyuyor, duvardaki çiviye asıyor. 00:24:11.163 --> 00:24:15.334 Bunlar ecdadımızın bize öğrettiği Kur'ân-ı Kerîm sevgisi, saygısı. 00:24:15.334 --> 00:24:21.991 Ama Allah'ın âyetlerini okuyorsun, adam sırıtıyor. "Haram" diyorsun gülüyor, yine yapmaya devam ediyor. 00:24:22.975 --> 00:24:26.714 Bizim kardeşlerimizden bazıları anlatıyor: 00:24:26.714 --> 00:24:34.532 "Hocam! Üniversitede bize bazı profesörler gelirdi. Hiç dinle diyanetle alakası yok. Belki de dinsiz. 00:24:35.390 --> 00:24:44.836 Dinsiz olduğu mensup olduğu teşkilatlar, gizli örgütler dolayısıyla belli olan insan. 00:24:45.201 --> 00:24:50.889 Bizim karşımıza geçer, Kur'an ayetlerini okurdu; 'Ben de küçükken Kur'an okumuştum' derdi. 00:24:51.229 --> 00:24:57.292 Ondan sonra âyetleri çarpıtarak, yamultarak çocukları başka yola sevk etmeye çalışırdı. 00:24:57.617 --> 00:25:05.471 Ya da bir âyeti okuyup 'Bak görüyorsunuz ya, ben bunları da biliyorum!' diye çocuklara karşı övünürdü." 00:25:05.749 --> 00:25:10.688 "Ne kadar bilgiliymiş!" diye, çocuklarda saygı uyanacak. Bilgili ama bilgisini uygulamıyor. 00:25:10.688 --> 00:25:13.759 İşte bak Allah'ın âyetlerini dalga geçme mevzuu, 00:25:13.759 --> 00:25:18.732 eğlence mevzuu yapmışsa hafife almışsa ondan cehenneme girecek. 00:25:19.720 --> 00:25:23.540 Allah'ın âyetlerini bilen, Allah'ın ahkâmına uyar! 00:25:23.283 --> 00:25:26.894 "Efendim, ben biliyorum; küçükken Amme cüzünü ezberlemiştim, hafız olmuştum." 00:25:28.227 --> 00:25:33.230 Sen şimdi onları bırak! Kur'ân-ı Kerîm'in âyetlerini bilmek, 00:25:33.230 --> 00:25:35.256 doğrudan doğruya bir hüner ve meziyet değil. 00:25:35.462 --> 00:25:37.587 Bildiğini uyguluyor musun, uygulamıyor musun? 00:25:37.928 --> 00:25:39.270 Bildiğine göre hareket ediyor musun? 00:25:39.373 --> 00:25:41.373 "Elhamdülillah, hepimiz müslümanız! 00:25:41.665 --> 00:25:42.422 Herkes söylüyor: 00:25:42.500 --> 00:25:43.885 Elhamdülillah ben de müslümanım!" 00:25:44.181 --> 00:25:52.565 Müslümansın ama ne biçim müslümansın! Hâli başka. İslâm'ın ahkâmına hiç uymuyor. 00:25:52.866 --> 00:26:01.805 Ahlâkı başka, sözü başka, kalbi başka, kafası başka. Onu aldatıyor, bunu kandırıyor; 00:26:02.336 --> 00:26:06.812 şu işi yapıyor, bu işi yapıyor. Ondan sonra; "Biz de müslümanız." diyor. 00:26:07.454 --> 00:26:12.550 Senin yaptığın Müslümanlığa sığar mı? Senin karşında; "Biz de müslümanız." diyor. 00:26:13.133 --> 00:26:14.897 Onun o sözünün kıymeti yok. 00:26:15.793 --> 00:26:19.111 Bir insan Kur'an okuyup da yine de cehenneme girmişse bu nedendir? 00:26:19.468 --> 00:26:25.462 Allah'ın âyetlerini oyun mevzuu yapmıştır, hafife almıştır, dalga geçme mevzuu yapmıştır, 00:26:25.462 --> 00:26:30.701 ciddiye almamıştır, Allah'ın emirlerini tutmamıştır da ondan. 00:26:31.180 --> 00:26:35.263 Müslümanların bunları anlaması, bilmesi, iyice uyanması lazım. 00:26:41.565 --> 00:26:48.422 Söylediğimiz sözler kayda alıyor, siz de dinliyorsunuz. İnşaallah siz de kopyasını alıyorsunuzdur. 00:26:51.120 --> 00:26:54.224 Veyahut hazırlayıp size versinler. 00:26:54.802 --> 00:26:59.711 Bunlar üzerinde düşüneceksiniz, bunları kendiniz uygulamaya çalışacaksınız. 00:26:59.711 --> 00:27:02.146 Bu hadise göre kendinizi ayarlayacaksınız. 00:27:02.478 --> 00:27:05.889 "Ben sabahları dünyevî işler için mahzun oluyordum. Olmayayım! 00:27:06.284 --> 00:27:11.926 Ben bir musibet gelince şikayet ediyordum, feryadı basıyordum, demek ki böyle yapmayacağım. 00:27:12.497 --> 00:27:18.550 Ben falanca kimseye neden saygı gösteriyorum? Adamın saygı gösterilecek bir şeyi yok ki! 00:27:18.851 --> 00:27:21.270 Ona dobra dobra emr-i mâruf, nehy-i münker yapayım; 00:27:21.270 --> 00:27:23.822 'Senin yaptığın da yanlıştır kardeşim, şöyle yapma!' diyeyim." 00:27:24.830 --> 00:27:27.336 İster zengin olsun ister fakir; yanlıştan dönsün. 00:27:28.580 --> 00:27:32.606 "Vergi kaçırıyor, halkı aldatıyor, hileli mal satıyor; ama çok zengin." 00:27:33.563 --> 00:27:34.374 O suçlu. 00:27:34.900 --> 00:27:40.270 "Kardeşim ayıptır, böyle yapma." diyerek her yönden engellemeye çalışması lazım! 00:27:41.911 --> 00:27:44.300 Üçüncü hadîs-i şerîfi okuyalım: 00:27:46.792 --> 00:27:58.653 Men esâbethü fâkatün fe-enzelehâ bi'n-nâsi lem tüseddü fâkatühû ve men enzelehâ bi'llâhi 00:27:59.490 --> 00:28:08.454 ev şeke'llâhu lehû bi'l-gınâ immâ bi-mevtin âcilin ev gınan âcilin. 00:28:11.698 --> 00:28:13.895 Sadaka Resûlullah, fî mâ kâl, ev kemâ kâl. 00:28:13.895 --> 00:28:16.557 Bu üç hadîs-i şerîf de hep tesadüfen, 00:28:16.811 --> 00:28:24.436 tevafukan Abdullah b. Mes'ud radıyallahu anh'ten rivayet olarak gelmiş. 00:28:24.436 --> 00:28:30.509 Bu da Ahmed b. Hanbel'de, Ebû Dâvud'da, Beyhakî'de, Hâkim'in Müstedrek'inde olan bir hadîs-i şerîf. 00:28:30.720 --> 00:28:34.492 Bu hadîs-i şerîfte Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyuruyor; 00:28:34.541 --> 00:28:37.800 Allah şefaatine erdirsin, yolundan ayırmasın. 00:28:37.800 --> 00:28:39.680 Sünnetini öğrenip uygulamayı, 00:28:39.680 --> 00:28:44.430 sünnetini ihya edip şehit sevapları kazanmayı sizlere ve bizlere, cümlemize nasip eylesin. 00:28:44.430 --> 00:28:51.791 Çünkü iyi Müslümanlık, sünneti bilip iyi uygulamakla olur. Gerisi yalandır, yanlıştır, palavradır. 00:28:54.402 --> 00:28:56.780 Öteki cafcaflı lafların kıymeti yoktur. 00:28:57.112 --> 00:29:03.384 Gerçek Müslümanlığın çizgileri, ne olduğu, hadîs-i şerîflerden anlaşılır. 00:29:03.409 --> 00:29:06.449 Sünnet-i seniyye Müslümanlığı gerçek Müslümanlıktır; 00:29:06.972 --> 00:29:12.993 sünnete aykırı Müslümanlık bid'attir ve bid'at ehlinin amelleri makbul değildir. 00:29:13.127 --> 00:29:15.417 Ashâbü'l-bideı kilâbü'n-nâr. "Bid'at ehli cehennemin köpekleridir." 00:29:15.481 --> 00:29:17.735 Kilâbü'n-nâr diyor Peygamber Efendimiz. 00:29:17.735 --> 00:29:23.476 Sünnete aykırı yaşayıp da kendisini hâlâ doğru yolda sanmak çok tehlikeli bir durum olur. 00:29:23.983 --> 00:29:28.708 Şimdi yine İbn Mes'ud'dan rivayet edilen bu hadîs-i şerîfte Efendimiz ne buyuruyor: 00:29:29.150 --> 00:29:37.307 Men esâbethu fâkatün. "Kime ki bir fakirlik durumu gelmiş, çatmış, isabet etmişse." 00:29:37.648 --> 00:29:41.837 Fâkah, fakr-u fâkah; "yoksulluk, ihtiyaç, fakirlik" demek. 00:29:42.932 --> 00:29:46.501 "Kime bir fakirlik geldiyse, ihtiyaç hâli geldiyse." 00:29:46.501 --> 00:29:51.421 "Eyvah! Bir şeyim yok, yiyecek ekmeğim yok, evde çocuk var, ne yapacağım ben şimdi?" gibi. 00:29:52.380 --> 00:29:56.307 Tabi şimdi bizim ülkemizde ekmeği olmayan çok az da başka yerlerde var. 00:29:57.744 --> 00:30:00.328 Aslında bütün müslümanlarla ilgilenmemiz lazım. 00:30:03.184 --> 00:30:07.285 "Kim bu fakirliğini, muhtaçlığını, ihtiyaç halini." 00:30:07.506 --> 00:30:15.628 Fe-enzelehâ bi'n-nâs. "İnsanlara götürür, söyler ve onlardan çözümlenmesini ister ve beklerse." 00:30:16.119 --> 00:30:22.776 Enzelehâ bi'n-nâs. "Bu fakirliği insanların huzuruna götürüp koyup arz ederse insanlardan beklerse." 00:30:22.946 --> 00:30:27.519 "Bunu insanlara anlatıp 'Bak benim yiyecek ekmeğim kalmadı, geçimim fena, 00:30:27.772 --> 00:30:33.990 bana yardım edin arkadaşlar!' diye insanlardan yardım bekler, insanlara götürüp arz eder, 00:30:33.990 --> 00:30:37.150 sunar, onların önüne ortaya koyar da, onlardan medet umarsa..." 00:30:37.723 --> 00:30:38.127 Ne olur? 00:30:39.540 --> 00:30:40.409 Tabi yanlış bir iş yapmış olur. 00:30:40.606 --> 00:30:50.309 Lem tüsedde fâkatühû. "Bu fakirliği, bu yoksulluğu, bu ihtiyacı kapanmaz, hallolmaz." 00:30:50.792 --> 00:30:56.438 Çünkü Allah hallettirmez. Çünkü Allah'ı düşünmedi, Allah'tan istemedi; 00:30:56.438 --> 00:31:01.800 "Hadi bakalım yapsınlar, hadi çözümlesinler!" diye insanlardan bekledi. 00:31:01.653 --> 00:31:06.276 Aksine insanlardan beklediği hiçbir faydayı bulamaz. 00:31:08.900 --> 00:31:12.798 Bütün kapılar yüzüne kapanır, bütün umduğu insanlar sırt çevirir. 00:31:12.798 --> 00:31:16.791 Bütün tuttuğu dallar kuru çıkar, kopar, elinde kalır. 00:31:16.997 --> 00:31:17.311 Neden? 00:31:17.740 --> 00:31:19.890 İnsanlardan umduğu için. 00:31:19.311 --> 00:31:24.642 O insanlar kendileri âciz mahlûklar değil mi? Onların ihtiyaçlarını Allah karşılamıyor mu? 00:31:24.998 --> 00:31:29.216 Zengini zengin eden Allah değil mi? Sıhhatliyi sıhhatli eden Allah değil mi? 00:31:29.596 --> 00:31:32.739 Akıllıyı akıllı eden Allah değil mi? Hepsini Allah vermiyor mu? 00:31:33.532 --> 00:31:38.503 İnsanlara götürüp arz edip, onlardan bekleyenin ihtiyacı kapanmaz, 00:31:39.764 --> 00:31:48.685 sorunu çözümlenmez, hallolmaz; "Sen insanlardan istedin." diye ceza olarak derdine deva bulunmaz. 00:31:48.764 --> 00:31:56.109 Ve men enzelehâ bi'llâhi. "Kim ihtiyacını Rabbine arz ederse, Allah'a söylerse..." 00:31:56.551 --> 00:31:58.178 Hani Yakub aleyhisselam'a; 00:31:58.851 --> 00:32:04.426 "Niçin ağlıyorsun?" diyorlar. Yusuf'unu kaybetti aleyhimesselam; her ikisine de selam olsun. 00:32:05.655 --> 00:32:09.562 Cevabı ne kadar güzel! Âyet-i kerîmeyi okuyunca insan nasıl duygulanıyor: 00:32:09.729 --> 00:32:11.550 Bismillâhirrahmânirrahîm. 00:32:11.177 --> 00:32:15.177 İnnemâ eşkû bessî ve hüznî ila'llâh. 00:32:15.217 --> 00:32:22.178 "Ben üzüntümü, sıkıntımı, başıma gelen bu olayı Rabbime arz ediyorum; 00:32:22.352 --> 00:32:23.711 başkasına bir şey söylediğim yok. 00:32:24.990 --> 00:32:28.408 Rabbimle dertleşiyorum, kaderine itirazım yok, Rabbime arz ediyorum.' 00:32:28.408 --> 00:32:29.659 'Aman yâ Rabbi!' diyorum- 00:32:29.659 --> 00:32:34.882 tazarru ve niyaz içinde, sevgi ve saygı içinde ancak ona arz ediyorum." diyor. 00:32:35.953 --> 00:32:40.120 İnsan derdini Rabbine Yakub aleyhisselam gibi arz ederse Allah da onun yardımcısı olur. 00:32:40.525 --> 00:32:44.334 Nasıl Allah Yakub aleyhisselam'a sonra Yusuf'unu buldurdu? 00:32:44.857 --> 00:32:51.268 Nasıl ağlamaktan gözü görmez oldu da sonra gözünü Yusuf aleyhisselam'ın gömleği ile meshedince, 00:32:51.268 --> 00:32:53.361 gözüne sürünce, gözü nasıl açıldı? 00:32:53.766 --> 00:32:55.881 Sonra nasıl hepsi kalktılar, 00:32:55.881 --> 00:33:00.859 Mısır'a gittiler de Yusuf aleyhisselam'ın himayesinde saraylarda, köşklerde yaşadılar? 00:33:01.220 --> 00:33:07.790 Hepsi imtihan; bir zaman gelir, geçer. Ama imtihanı kaybetmemek lazım. 00:33:07.790 --> 00:33:10.415 Kim derdini Mevlâ'sına, Allah'a arz eder, 00:33:10.415 --> 00:33:14.413 çözümünü ondan bekler, ihtiyacının giderilmesini Allah'tan isterse; 00:33:14.913 --> 00:33:28.595 Evşeke'llâhu lehû bi'l-gınâ. "Umulur ki Allah onun bu ihtiyacını karşılar." 00:33:29.761 --> 00:33:34.897 Şeksiz şüphesiz Allah böyle yapacaktır. 00:33:34.897 --> 00:33:41.353 Tabi Allah'ın ne yapacağını bilemeyiz ama umûmî kânûn-i ilâhîsi böyledir. 00:33:42.654 --> 00:33:49.382 Çok muhtemeldir ki Allahu Teâlâ hazretleri onu o fakirlikten kurtarıp zengin hâle getirecek, 00:33:49.382 --> 00:33:53.132 ihtiyacını giderecek, müstağnî, ganî hâle getirecek. 00:33:53.400 --> 00:34:01.744 İmmâ bi-mevtin âcilin. "Ya vefat edecekse eder, âhirette mükâfatını verir, 00:34:01.744 --> 00:34:10.437 cennetiyle cemâliyle taltif eyler." Ev gınen âcilin. "İkisi de ayın ile âcil, acele demek." 00:34:10.992 --> 00:34:24.693 Ya dünyada olur bu iş; hayatı, mukadder olan ömrü çarçabuk biter. 00:34:24.915 --> 00:34:33.812 Âhirete göçünce orada hemen mükâfatlandırır. Ölecek insanın başına geçiyoruz, dua ediyoruz. 00:34:34.900 --> 00:34:39.287 "Yakınımız" diye, "canımız gibi sevdiğimiz kimse" diye ölmesini istemiyoruz. 00:34:39.287 --> 00:34:43.352 Mesela [Mehmed Zahid] Hocamız rahmetullahi aleyh 1980 yılında hacdan geldi, hasta geldi. 00:34:43.725 --> 00:34:48.727 Hepimiz başına toplandık; "Yâ Rabbi! Benim canımı al, o yaşasın! Aman yâ Rabbi! 00:34:48.838 --> 00:34:55.252 Sıhhat afiyet ver!" diye ihvanımız dua etti, Allah razı olsun. Ama Hocamız vefat etti. 00:34:55.498 --> 00:34:56.736 Peki o dualar ne oldu? 00:34:57.855 --> 00:35:04.855 Allahu Teâlâ hazretlerinin kaderi, onun ömrü 83 yaş olduğu için o zamanda vefatı 00:35:04.926 --> 00:35:12.800 mukadder olduğu için biz dua ettik ama onun ömrü o saatte kesildi, eceli geldiği zaman vefat etti. 00:35:12.800 --> 00:35:14.843 Ama biz dualardan sevap kazandık. 00:35:15.192 --> 00:35:26.894 İnsanın eceli var, tamam. Ama "İyi olsun, şifa bulsun." diyoruz. Takdîr-i ilâhî öyle. 00:35:26.894 --> 00:35:32.885 O zaman bu gibi durumlarda, dua edenin duasının mükâfatı ne zaman veriliyor? 00:35:33.120 --> 00:35:34.120 Hemen âhirette veriliyor. 00:35:35.437 --> 00:35:45.114 "Ey kulum! Sen dünyada öyle bir şey istedin ki benim kaderime aykırı bir şey idi. 00:35:45.185 --> 00:35:50.166 Ama ben takdirimi icra eyledim, kaderim hükmünü infaz etti. 00:35:50.753 --> 00:35:56.107 Sen bana dua ettiğin için al sana şimdi mükâfat, istediğinden âlâsı." diye verecek. 00:35:57.837 --> 00:36:08.443 Yine Peygamber Efendimiz'in hadîs-i şerîfinde var: Defter-i âmâli açılıp da sevaplar 00:36:09.600 --> 00:36:14.480 tartılıp günahlar hesaplanırken birçok kul bakacakmış ki bilmediği pek çok sevabı var. 00:36:14.237 --> 00:36:16.127 "Yâ Rabbi! Burada çok sevaplar var. Biz ne yapmışız da bunları kazanmışız, bilemedik. 00:36:16.127 --> 00:36:21.418 Deftere çok sevaplar yazılmış. Bunlar nedir?" diye merak edip sordukları zaman 00:36:21.537 --> 00:36:25.700 Rabbimiz Tebâreke ve Teâlâ hazretleri buyuracakmış ki – 00:36:25.700 --> 00:36:27.347 Peygamber Efendimiz'in bildirdiğine göre; 00:36:27.347 --> 00:36:31.595 ileride olacak bir olay ama Peygamber Efendimiz'e Rabbimiz bildirince, o da bize bildiriyor.- 00:36:32.229 --> 00:36:37.333 "Ey kulum! Bu senin dünyada ettiğin duanın mükâfatıdır. 00:36:37.777 --> 00:36:43.395 Sen dünyada iken o istediğin şey benim kaderime aykırı idi, onun olması mümkün değildi. 00:36:44.354 --> 00:36:50.438 Öyle takdir etmemiştim, öyle olmayacaktı. Kaderim hükmünü icra etti ama 'Sen bana dua ettin.' diye 00:36:50.438 --> 00:36:52.490 şimdi bu mükâfatı veriyorum." diye cevap verecek. 00:36:52.636 --> 00:36:57.330 Duanın en güzel mükâfatı, bu şekilde olanı; 00:36:57.330 --> 00:37:03.540 yani istediğin şey dünyada verilmemişse âhirette çok büyük mükâfat olarak karşısına gelecek. 00:37:03.960 --> 00:37:07.727 O zaman bu mükâfatları gören insanlar diyeceklermiş ki; 00:37:07.727 --> 00:37:12.995 "Ah keşke! Dünyadaki bütün dualarımızın mükâfatı böyle âhirete tehir edilseymiş." 00:37:13.367 --> 00:37:16.324 Mesela insan, çok küçük şeylerden dua ediyor bazen. 00:37:16.324 --> 00:37:22.755 Diyor ki "Ah bugün hava güzel olsa da şu filanca yere gitsek." "Ah şu arkadaşım gelse de, şöyle olsa." 00:37:23.215 --> 00:37:24.998 İnsan çok şeyleri temenni ediyor. 00:37:25.164 --> 00:37:29.695 Tabi bir de bir insan bir şeyi temenni ediyor, öteki insan başka şeyi, aksini temenni ediyor: 00:37:30.430 --> 00:37:32.998 "Aman bugün yağmur yağsa da ekinim sulansa." 00:37:33.502 --> 00:37:34.230 Ötekisi de diyor ki; 00:37:34.230 --> 00:37:40.225 "Aman bugün güneş açsa da çamurdan yaptığım çömleğim kurusa." 00:37:40.557 --> 00:37:48.159 Dualar zıt olabiliyor. Hangisi olacaksa olacak, takdîr-i ilâhî ne ise o vuku bulacak. 00:37:48.737 --> 00:37:51.623 Ondan sonra dua edenler dualarının mükâfatını alacaklar. 00:37:51.623 --> 00:37:57.360 Burada da öyle buyuruyor: Allah kendisine ihtiyacını arz eden kimsenin mükâfatını, 00:37:58.153 --> 00:38:04.859 o kişi hemen vefat edecekse hemen vefatından sonra o mükâfatı verir. 00:38:09.860 --> 00:38:19.853 Ya da dünyada verir; yahut da acele bir zenginlikle onun ihtiyacını giderir. 00:38:20.298 --> 00:38:27.320 Ya böyle zengin olacak; adam fakirdi tamam, bir yerden bir devlet kuşu geldi, başına kondu; 00:38:27.310 --> 00:38:28.587 "Oh! Elhamdülillah! 00:38:28.587 --> 00:38:33.631 Bak şimdi bu para ile ev de alırım, araba da alırım, çocuğumu da evlendiririm." diye seviniyor. 00:38:34.424 --> 00:38:35.374 Acil bir zenginlik. 00:38:35.374 --> 00:38:35.731 Neden? 00:38:36.119 --> 00:38:37.506 Allah'a arz etti de ondan. 00:38:37.831 --> 00:38:47.172 Ya da bu dünyevî mükâfatın gelmesine yetecek kadar ömrü yoksa vefat edecekse eder; 00:38:47.172 --> 00:38:50.580 âhirette o mükâfatı verir. 00:38:50.352 --> 00:38:51.998 Aziz ve muhterem kardeşlerim! 00:38:51.998 --> 00:38:52.613 O halde ne yapmalıyız? 00:38:53.184 --> 00:38:57.560 İhtiyaçlarımızı Allah'a arz etmeliyiz, Allah'a tevekkül etmeliyiz. 00:38:57.453 --> 00:39:03.764 Dünyaya mahzun olmamalıyız, dünya malına da mağrur olmamalıyız. 00:39:04.140 --> 00:39:06.474 Allah'tan istemeliyiz, Allah'a dayanmalıyız. 00:39:06.870 --> 00:39:12.916 Birçok müslüman bugünlerde, bu asırda, çağımızda, Türkiye'mizde ve başka yerde, 00:39:13.217 --> 00:39:21.197 İslâm'ın asıl ana ruhunu kaybedip de müslümanca düşünüp müslümanca hareket etmediği için 00:39:21.760 --> 00:39:24.132 günahlara sapıyor ve İslâm âlemi ondan çöküyor. 00:39:24.575 --> 00:39:27.823 Başarı, toplu bir şekilde hareket etmekle oluyor. 00:39:27.823 --> 00:39:32.584 İki tane insanın iyi olması, bir toplumun iyi olmasına yetmiyor. 00:39:33.600 --> 00:39:41.750 İki tane dürüst insan; yüzlerce, binlerce sahtekâr, hırsız, rüşvetçi; hiç doğru iş yapılmıyor, 00:39:41.312 --> 00:39:50.157 cemiyet çökmüş, ahlâk tefessüh etmiş; bütün kıymetler, değerler unutulmuş; ayaklar baş olmuş, 00:39:51.323 --> 00:40:06.784 faziletli insanlar ayaklar altında; talebe âsî, muallim mağdur; çocuk dikleniyor, ana baba mahzun. 00:40:07.197 --> 00:40:08.692 Ahlâk kıyamet ahlâkı... 00:40:09.596 --> 00:40:14.430 O zaman iki tane insanın, üç tane insanın salih insan olması toplumu düzeltmiyor. 00:40:14.723 --> 00:40:21.277 Allah onları kurtarıyor, cezaya müstahak olmuş öteki insanları olanları cezalandırıyor. 00:40:21.660 --> 00:40:22.469 Ne yapmalıyız? 00:40:22.469 --> 00:40:30.819 Hepimiz İslâm ahlâkına dönmeliyiz! Müslümanca düşünmeli, hareketleri müslümanca ayarlamalı, 00:40:31.192 --> 00:40:37.299 olaylar karşısında müslümanca tavrımızı takınmalı, yılmamalıyız! Müslümanca yaşamalıyız, 00:40:37.409 --> 00:40:42.565 şeytana nefse uymamalıyız. Dünyaya kapılmamalı, aldanmamalıyız. 00:40:42.739 --> 00:40:51.617 Dünyanın fâni olduğunu bilmeliyiz, âhirete iyi hazırlanmalıyız. Allah'ı, Allah'ın rızasını düşünmeliyiz. 00:40:52.117 --> 00:40:55.782 Allah'ın rızasını kazanmaya çalışmalıyız; ömrümüzü öyle geçirmeliyiz. 00:40:56.163 --> 00:40:59.897 O zaman hem dünya ve hem âhirette Allah cümlemizi hayırlara erdirir. 00:41:00.302 --> 00:41:06.155 Lütfuyla, keremiyle erdirsin inşaallah. Hepimizi güzel ahlâklı, has, hâlis, hakiki müslüman eylesin. 00:41:06.430 --> 00:41:09.582 Evliyâullah ahlâkıyla, Peygamber Efendimiz'in ahlâkıyla, 00:41:09.915 --> 00:41:11.964 Kur'ân-ı Kerîm ahlâkıyla ahlaklanmayı nasip etsin. 00:41:11.964 --> 00:41:18.511 Çünkü bunların hepsi bir; dinimizin ahkâmı Kur'an'dan çıkıyor, hadîs-i şerîflerle açıklanıyor. 00:41:18.844 --> 00:41:21.609 Peygamber Efendimiz sünnet-i seniyyesi ile uyguluyor. 00:41:21.609 --> 00:41:24.453 Evliyâullah, Allah'ın salih, velî, mahbub, 00:41:24.571 --> 00:41:29.434 makbul kulları Peygamber Efendimiz'i örnek alıp onu sergiliyorlar, onu yaşıyorlar. 00:41:29.434 --> 00:41:32.651 O örnekler yine Kur'an'ın hayata uygulanması oluyor. 00:41:32.881 --> 00:41:40.350 Allah bizi o güzel ahlâka sahip eylesin. Evliyâullah kullarının yolunda yürütsün, sevdiği kul eylesin. 00:41:40.399 --> 00:41:42.829 Huzuruna sevdiği kul olarak varmayı nasip eylesin. 00:41:42.829 --> 00:41:47.289 Cennetiyle, cemâliyle cümlenizi, cümlemizi müşerref eylesin. Cumalarınız mübarek olsun. 00:41:47.662 --> 00:41:54.799 Allah nice mübarek günlere, gecelere, aylara eriştirsin. İki cihanda aziz ve bahtiyar olun. 00:41:54.799 --> 00:42:02.295 Hepinize gönül dolusu sevgiler, selamlar, en içten dualar, temenniler arz ederim 00:42:02.295 --> 00:42:05.695 es-Selâmü aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtüh!