WEBVTT 00:00:00.209 --> 00:00:03.501 Bismillahirrahmânirrahîm. el-Hamdülillâhi rabbi'l-âlemin. 00:00:03.687 --> 00:00:08.487 Vessalâtü vesselâmü âlâ seyyidinâ muhammedin ve âlihi ve sahbihî ecmaîn 00:00:08.959 --> 00:00:11.460 ve men tebi'ahû bi-ihsânin ilâ yevmi'd-dîn. 00:00:11.501 --> 00:00:15.335 Emmâ ba'dü fe-kâle Resûlullahi sallallahu aleyhi ve sellem; 00:00:15.493 --> 00:00:23.111 İsnâni lâ yenzurullâhu ileyhimâ yevme'l-kıyâmeti kâtı'u'r-rahimi ve câru's-sûi. 00:00:23.578 --> 00:00:26.927 Deylemî Enes radıyallahu anh'ten rivayet eylemiş ki 00:00:27.490 --> 00:00:34.873 Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuş; İsnâni. "İki insan vardır". 00:00:35.175 --> 00:00:41.395 Lâ yenzurullâhu ileyhimâ. "Allah onlara nazar eylemez." Yevme'l-kıyâmeti. 00:00:41.658 --> 00:00:43.864 "Kıyamet gününde Allah onlara nazar eylemez." 00:00:44.610 --> 00:00:48.776 Nazar etmek, bakmak demek ama Allahu Teâlâ hazretleri her şeyi görüyor, biliyor; 00:00:49.475 --> 00:00:54.975 nazar eylemez, bakmaz, yani yüzlerine bakmaz, onlara rahmet etmez, 00:00:55.644 --> 00:01:01.881 onlar Allahu Teâlâ hazretlerinin iltifatına, teveccühüne nâil olamazlar, 00:01:02.231 --> 00:01:04.409 Allah onlara iltifat buyurmaz demek. 00:01:05.306 --> 00:01:17.223 Kimmiş bu kötü kimseler? Kâtı'u'r-rahimi. Bir, "Akrabalık bağlarına riayet etmeyen." 00:01:17.661 --> 00:01:26.418 Akrabalarla bağlarını kesik tutan, koparan, akrabalara sıla-i rahim yapmayan, 00:01:26.806 --> 00:01:30.418 onlara karşı görevlerini yerine getirmeyen kimse. 00:01:30.726 --> 00:01:36.170 Allah bunun yüzüne bakmayacak, yani rahmetine erdirmeyecek. İkincisi; 00:01:36.683 --> 00:01:43.739 Ve câru's-sûi. "Kötü komşu." Kötü komşunun da yüzüne bakmayacak Allah. 00:01:43.739 --> 00:01:48.337 Allahu Teâlâ hazretleri komşuya iyilik yapmayı emrediyor. 00:01:48.337 --> 00:01:51.645 Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz buyurmuş ki; 00:01:52.336 --> 00:01:57.936 "Allah Allah, Cebrail aleyhisselam bana o kadar geldi, o kadar çok komşu haklarından bahsetti, 00:01:58.349 --> 00:02:06.475 o kadar çok aman komşuya dikkat edin, riayet edin, kollayın, gözetin, iyi komşuluk yapın 00:02:06.475 --> 00:02:12.750 filan diye o kadar söyledi ki, o kadar komşuya iyilik yapmayı tavsiye etti ki 00:02:13.213 --> 00:02:17.506 galiba bu gidişle komşu komşuya vâris olacak galiba, 00:02:17.957 --> 00:02:24.318 Allah komşuyu komşuya mirasçı da edecek galiba diye öyle sandım." 00:02:25.610 --> 00:02:31.735 Yani o kadar çok tavsiye buyurmuş, o kadar çok komşuluk haklarına dikkat etmesi 00:02:32.660 --> 00:02:33.666 iyi olacak müslümanın. 00:02:33.858 --> 00:02:39.671 Tabii komşu nereden nereyedir, onun da ölçekleri var, 00:02:39.729 --> 00:02:42.789 yani çok büyükse şehir nereden nereye kadar benim komşum, 00:02:43.257 --> 00:02:49.718 nereden ötesi komşu sayılmaz ama bayağı bir, epeyce bir uzak mesafeye kadar komşu sayılıyor. 00:02:50.217 --> 00:02:56.848 Onun için sadece bitişiği değil, arsası bitişik olan değil ötelerdekilere de iyi bakması lazım, 00:02:57.295 --> 00:02:59.330 kötülük yapmaması lazım. 00:02:59.469 --> 00:03:02.356 Ve ikinci hadîs-i şerîfte buyuruyor ki Peygamber Efendimiz; 00:03:02.356 --> 00:03:09.414 İsnâni hayrun min vâhidin ve selâsetün hayrun min isneyni ve erba'atün hayrun min 00:03:09.414 --> 00:03:16.383 selâsetin fe-aleyküm bi'l-cema'ati fe-inne yedellâhi ale'l-cemâ'ati ve lem 00:03:16.383 --> 00:03:27.479 yecma'illahu azze ve celle ümmetî illâ âlâ hüden va'lemû enne li-külli şâtınin heven fi'n-nâri. 00:03:28.397 --> 00:03:32.721 Ebû Hüreyre radıyallahu anh'ten bu ikinci hadîs-i şerîf. Efendimiz buyuruyor ki; 00:03:33.103 --> 00:03:36.588 [İsnâni hayrun min vâhidin.] "İki kişi bir kişiden daha hayırlıdır." 00:03:36.588 --> 00:03:40.336 Tek başına bir yerde duruyor bir insan, iki kişi bir yerde duruyorlar, 00:03:40.336 --> 00:03:45.929 iki kişi bir kişiden daha hayırlıdır, tek durmaktan iki kişi olmak daha iyidir. 00:03:48.902 --> 00:03:53.710 Ve selâsetün hayrun min isneyni. "Üç kişi de iki kişiden daha hayırlıdır." 00:03:54.393 --> 00:03:59.197 Üç tane müslümanın bir arada olması daha hayırlıdır. Ve erbaatun hayrun min selâsetin. 00:03:59.777 --> 00:04:01.376 "Dört kişi de üç kişiden hayırlıdır." 00:04:01.376 --> 00:04:06.909 Demek ki bu böyle gidecek. Yani sayı ne kadar çok olursa hayır o kadar çok olacak. 00:04:07.282 --> 00:04:14.313 Binâenaleyh müslümanların toplaşması lazım, bir araya gelmesi lazım, birlik teşkil etmesi lazım. 00:04:15.298 --> 00:04:20.875 Fe-aleyküm bi'l-cemâ'ati. "Binâenaleyh toplanmaya, 00:04:21.316 --> 00:04:25.755 cemaate dikkat etmenizi size tavsiye ederim." diyor Peygamber Efendimiz. 00:04:26.331 --> 00:04:30.157 Toplu olacaksınız, dağınık olmayacaksınız, darmadağın gitmeyeceksiniz, 00:04:30.527 --> 00:04:34.333 mümkün olduğu kadar bir arada olacaksınız, cemaati size tavsiye ederim. 00:04:34.333 --> 00:04:39.310 Cemaati tavsiye ederimin iki mânası var. Dağınık dağınık durmayın, toplu yaşayın demek. 00:04:39.877 --> 00:04:43.990 Tek başınızda evde olmayın cemaate katılın demek. 00:04:43.990 --> 00:04:51.102 İkisi de, yani cemaatten kasıt ikisi de olabilir. Yani ben falanca dağda oturuyorum tek başıma, 00:04:51.102 --> 00:04:53.378 ötekisi filanca dağda oturuyor tek başına. 00:04:53.847 --> 00:04:59.647 E canım o dağda iki kişi otursanız daha iyi olur, üç kişi otursanız daha da iyi olur. 00:05:00.196 --> 00:05:03.723 Alexandra Hills'de beş kişi olsanız daha iyi olur dört kişiden. 00:05:04.359 --> 00:05:10.893 Yani ne kadar çok olursanız o kadar iyi. Binâenaleyh şehirler köylerden daha iyidir İslâm'da. 00:05:11.618 --> 00:05:19.821 Hani aksini iddia eden mi var? Eh mesela ben bir ara düşünüyordum ki köylere gitsem de 00:05:20.653 --> 00:05:24.516 köyde yaşasam, hatta arsa almaya bile niyetlendim 00:05:24.847 --> 00:05:32.325 Gebze'nin Tavşancıl kasabasından. Hocamız engelledi. Kaç sefer teşebbüs ettiysem engelledi. 00:05:32.895 --> 00:05:41.585 Ben niye orayı istiyordum? Tenhada başımı onun bunun şeyiyle meşgul etmeden 00:05:41.905 --> 00:05:45.103 kitaplarımla okurum, yazarım, çalışırım filan diye düşünüyordum. 00:05:45.563 --> 00:05:47.194 Hocamız en sonunda bana dedi ki; 00:05:47.194 --> 00:05:53.200 Evladım, küçük yerlerde insanın kadrini kıymetini bilmezler. 00:05:54.340 --> 00:05:58.756 Mücevherin kıymetini kuyumcu bildiği gibi büyük şehirlerde ârif insanın, 00:05:58.756 --> 00:06:00.575 kâmil insanın kıymeti bilinir. 00:06:00.909 --> 00:06:06.863 Allâme-i cihânı getirsen bir köye koysan adam muhtarın aşağısına oturtur. 00:06:08.113 --> 00:06:12.583 Onun nazarında jandarma çavuşu reisicumhurdan üstündür. 00:06:13.306 --> 00:06:20.205 Jandarma çavuşu geldiği zaman gedikli pırpırlı, ona etmedik iltifatı bırakmaz, koyun keser, 00:06:20.205 --> 00:06:25.104 bilmem şey yapar ama allâme-i cihân gelse yüzüne bakmaz. 00:06:25.491 --> 00:06:29.538 Küçük yerlerde insanların kıymetini bilmezler evladım dedi. 00:06:30.346 --> 00:06:36.490 Hakikaten de ben bunu hayatımda denedim gördüm, gerçekten öyle. 00:06:37.295 --> 00:06:42.654 Gerçekten öyle! O bakımdan büyük şehirler önemli. 00:06:43.143 --> 00:06:50.975 Büyük şehirlerde doktor var, hastane var, mektep var, Kur'an kursu var, her şey var, 00:06:50.975 --> 00:06:52.293 büyük şehirde ne ararsan var. 00:06:52.741 --> 00:06:56.955 Tabii fitne fesat, eğlence, zevk sefa vesaire de var. 00:06:57.256 --> 00:07:05.747 Eh yani köydekiler de aslında günah işlemekten şehirdekilerden aşağıda kalmazlar, 00:07:06.540 --> 00:07:12.315 onların da ne naneler yediklerini git de bir incele görürsün. 00:07:12.904 --> 00:07:15.838 Allah iyi insanlarla bir araya getirsin. 00:07:16.966 --> 00:07:22.828 Binâenaleyh cemaate dikkat edin, toplanmaya, toplu olmaya dikkat edin diyor. 00:07:23.180 --> 00:07:28.753 Fe-inne yedellahi ale'l-cemâ'ati. "Çünkü Allahu Teâlâ hazretlerinin eli cemaat üzerinedir." 00:07:30.300 --> 00:07:36.855 Allahu âlem bu ne demek? Allahu Teâlâ hazretleri cemaate lütfeder, bahşeder demek. 00:07:37.455 --> 00:07:42.876 Cenâb-ı Hakk'ın lütfu, ihsanı, ikramı, cemaate çok çok gider demek, 00:07:44.410 --> 00:07:45.888 mükâfat verir yani Allah. 00:07:46.510 --> 00:07:51.718 Toplulukta hayır olur, bereket olur, tek başımıza yapamayacağımız şeyleri yaparız. 00:07:52.120 --> 00:07:58.690 Biz Allah'a hamd ü senâlar olsun, hocamızdan gördük tekke hayatını 00:07:59.391 --> 00:08:07.750 ve ilkokuldan beri, ortaokuldan beri tekke hayatı içinde yetiştik, 00:08:07.750 --> 00:08:13.698 ve bir tekkenin dervişi olmanın zevkini, sefasını, 00:08:13.698 --> 00:08:21.192 rahatını, mânevî huzurunu, kardeşlik duygusunu, ahbaplığı, edebî, ahlâkı çok güzel gördük. 00:08:21.293 --> 00:08:24.930 Başkasının bunlardan haberi yok, bilmiyor bunları. 00:08:25.638 --> 00:08:30.660 Onun için Allah'ın ihsanı, ikramı da cemaat üzerinedir. 00:08:30.392 --> 00:08:34.423 Tek başımıza yapamayacağımız nice işleri tekke olarak yaptık. 00:08:35.318 --> 00:08:40.628 Mahalleler kurduk; işte Ankara'daki Özelif Sitesi. 00:08:40.998 --> 00:08:49.886 Büyük tesisler kurduk, büyük şirketler kurduk, büyük vakıflar kurduk, çok büyük işler yaptık. 00:08:50.320 --> 00:08:57.234 Daha da yapacaktık... Yine de her şey bitmiş değil ama tabii düşmanlar da boş durmuyor, 00:08:57.234 --> 00:09:00.109 uğraşıyor, çelmelemeye, engellemeye çalışıyor. 00:09:00.709 --> 00:09:05.106 Dergiler kurduk, gazete çıkarttık, radyomuz var, televizyonumuz var. 00:09:05.125 --> 00:09:14.375 Daha derli toplu olabilseydik, kaynak bulsaydık daha iyi olurduk ama maalesef 00:09:14.417 --> 00:09:20.459 Türkiye'de iyi, memlekete hayırlı iş yapan çeşitli zorluklarla karşılaşıyor, 00:09:20.709 --> 00:09:24.430 müslüman olan eliyle ateş tutuyor gibi zorluk çekiyor. 00:09:26.800 --> 00:09:33.844 Türkiye'de rahat etmek için ya şarkıcı olacak adam, ya bağlama, saz üstadı olacak, 00:09:34.568 --> 00:09:37.943 saz şairi olacak, ya futbolcu olacak... 00:09:40.786 --> 00:09:50.441 İşte böyle eften püften şeyler... Yoksa böyle al kitapları sobaya at, yak yak gitsin yani. 00:09:51.726 --> 00:09:57.640 Doktor olmuşsun, doçent olmuşsun, profesör olmuşsun, ordinaryüs olmuşsun, 00:09:57.241 --> 00:10:00.172 doktora yapmışsın, püf ne demek… 00:10:00.444 --> 00:10:06.451 Yardımcı doçenti adam profesörden yüksek sanıyor, haberi yok kimin ne olduğundan. 00:10:08.114 --> 00:10:09.558 Ölür müsün öldürür müsün!.. 00:10:09.964 --> 00:10:13.889 Bunlar da bizim kendi özel dertlerimiz yani size bulaştırıyoruz. 00:10:15.255 --> 00:10:21.162 Akademi profesörlerini bile bizim profesörlerle beraber yaptılar Mehmet Ali olur mu ya? 00:10:21.476 --> 00:10:27.321 Şu kadarcık akademi profesörlerini bizimle denk tuttular ya, olur mu böyle şey Mustafa? 00:10:28.300 --> 00:10:33.700 O bile yüreğimde hâlâ yara. İki senede üç senede profesör oluyorlar, 00:10:33.700 --> 00:10:37.494 bizim asistanlarımızın seviyesinde, nihayet doçentlerimizin seviyesinde, prof diyor, 00:10:38.174 --> 00:10:41.313 prof oldu hadi hoppala.. 00:10:41.690 --> 00:10:47.983 Ya Allah Allah!.. Neyse... Neyse artık ne yapacaksın!.. 00:10:48.933 --> 00:10:55.256 Domates profesörü var, ıspanak profesörü var, keman profesörü var, 00:10:55.729 --> 00:11:01.253 piyano profesörü var, konservatuardakilere de profesör unvanı verdiler. 00:11:03.329 --> 00:11:09.830 Kimisi de Azerbaycan'a gidiyor, Azerbaycan'ın ölçekleri başka 00:11:09.830 --> 00:11:15.890 Türkiye'nin ölçekleri başka, oradan bir prof unvanı alıyor geliyor, 00:11:15.890 --> 00:11:19.650 Türkiye'de isminin başına prof diyor profesör geçiniyor. 00:11:19.650 --> 00:11:24.513 Ya o Azerbaycan'daki proflar bize geliyorlar doktora yapmak için müracaat ediyorlar da 00:11:24.513 --> 00:11:25.925 imtihanı bile kazanamıyorlar. 00:11:26.733 --> 00:11:31.441 Kaç tanesi vardı öyle, bir tanesi doktora yapmak için yanıma geldi de kazanmadı imtihanı. 00:11:32.418 --> 00:11:36.171 O da prof biz de prof! Olmaz ya!.. Evet... 00:11:36.408 --> 00:11:44.873 Esîbû ehâküm üd'û lehû bi'l-bereketi fe-inne'r-racüle izâ ükile ta'âmühû 00:11:44.873 --> 00:11:53.193 ve şüribe şerâbühû sümme du'iye lehû bi'l-bereketi fe-zâke sevâbühû minhüm. 00:11:54.514 --> 00:12:07.173 Cabir radıyallahu anh'ten rivayet edilmiş, Ebû Davud rahmetullahi aleyh kitabına kaydetmiş, 00:12:08.210 --> 00:12:13.392 Peygamber Efendimiz galiba bir yere gitmişler ashap ile, rıdvanullahi aleyhim ecmaîn, 00:12:13.392 --> 00:12:16.863 yemek yemişler galiba benim sezinlediğime göre, 00:12:16.863 --> 00:12:20.298 diyor ki Efendimiz onlara; Esîbu ehâküm. 00:12:21.555 --> 00:12:32.459 "Siz de kardeşinize, onun size yaptığı ikramın mukabelesinde bulunun, siz de onu mükâfatlandırın." 00:12:33.201 --> 00:12:41.286 Nasıl? Nasıl olacak yani? Sonra onu anlatıyor; üd'û lehû bi'l-bereketi. 00:12:41.770 --> 00:12:45.972 "Ona dua edin de, Allah ona bereket versin deyin de bereketi artsın, 00:12:45.959 --> 00:12:48.840 bereketlensin, dua edin ona." 00:12:50.584 --> 00:12:57.376 Fe-inne'r-racüle. "Çünkü bir adam, bir müslüman." İzâ ükile ta'âmühû. 00:12:57.678 --> 00:13:03.582 "Sofrasına birileri gelir de yemeğini yerlerse, yemeği yenirse bir adamın, 00:13:03.992 --> 00:13:08.210 sofrasında yemeği yenilirse." Ve şüribe şerâbühû. 00:13:08.396 --> 00:13:18.130 "Ve meşrubatı da içilirse; ayran, çorba, şerbet, şurup içilen şey neyse, 00:13:18.429 --> 00:13:21.496 yemeği yenilir, meşrubatı içilir de." 00:13:21.745 --> 00:13:28.609 Sümme du'iye lehû bi'l-bereketi. "Ona bereket versin Allah diye dua ediliverirse." 00:13:28.909 --> 00:13:35.832 Fe-zâke sevâbühû minhüm. "İşte o gelen cemaatten bunun da mükâfatı budur, 00:13:35.988 --> 00:13:38.471 bu dualardır, kazancı, ganimeti budur." 00:13:38.620 --> 00:13:44.206 Çünkü Allah onların duasını kabul eder, bu ziyafeti veren, bu yemeği yediren, 00:13:44.206 --> 00:13:50.957 bu meşrubatı içiren, ikrâmâtı yapan kimseye ondan dolayı büyük sevaplar ihsan eder. 00:13:50.958 --> 00:13:57.381 Demek ki kardeşinize siz de mükâfat verin buyurmuş, dua etmek de bir mükâfattır. 00:13:58.880 --> 00:14:01.867 Hatta başka bir hadîs-i şerîfte de buyuruyor ki Peygamber Efendimiz; 00:14:02.729 --> 00:14:09.700 "Sizin bir kardeşiniz size bir hediye verirse siz de ona hediye verin. Eğer verecek hediyeniz yoksa..." 00:14:09.700 --> 00:14:14.668 Olabilir, o devirde çok oluyordu zaten, hiçbir şeyi olmuyordu adamın; 00:14:15.186 --> 00:14:19.455 ne hurması, ne giyeceği, ne yiyeceği, ne parası, ne pulu hiçbir şeyi olmuyordu. 00:14:21.697 --> 00:14:26.896 "Dua edin ona çünkü o da mükâfatıdır, onun karşılığıdır." 00:14:27.259 --> 00:14:31.554 Yani dua ettiğiniz zaman Allah sizin duanızı kabul eder, sizin ona vereceğinizden 00:14:31.554 --> 00:14:36.300 kat kat âlâsını Allah ona verir, o da istifade etmiş olur. 00:14:36.300 --> 00:14:41.505 Yani çok dua edin ki nihayet ben onun verdiği hediyeyi karşıladım diye 00:14:41.505 --> 00:14:45.910 içinize kanaat gelinceye kadar dua edin diye tavsiye ediyor Peygamber Efendimiz. 00:14:46.156 --> 00:14:49.456 Onun için müslüman müslüman kardeşini duadan unutmayacak. 00:14:49.456 --> 00:14:54.860 Hele evinde, evine gittiği zaman, sofrasına oturduğu zaman 00:14:55.236 --> 00:15:01.243 özellikle dua edecek ki bir ganimettir, bir fırsattır, o da, ev sahibi de ondan istifade edecek; 00:15:01.243 --> 00:15:05.297 hastaysa hastalığı geçecek, derdi varsa derdi gidecek, 00:15:05.899 --> 00:15:10.783 üzüntüsü varsa üzüntüsü feraha çevrilecek, sıkıntısı varsa sıkıntısı geçecek, 00:15:11.501 --> 00:15:16.650 fakirliği varsa Allah bereket verecek, zenginleşecek filan, o dua sayesinde. 00:15:17.206 --> 00:15:20.620 Onun için müslüman müslümanı duasında unutmamalı. 00:15:20.319 --> 00:15:25.142 Hem de en çabuk kabul olunan dua müslümanın müslümana yaptığı duadır. 00:15:25.463 --> 00:15:31.684 Hem de daha çabuğu, en kıymetlisi o olmadan arkasından yapılan dua daha makbuldür. 00:15:32.109 --> 00:15:35.455 Şimdi burada kim yok, mesela falanca arkadaş yok, 00:15:35.674 --> 00:15:38.457 işte Allah ona şunu versin bunu versin vesaire vesaire... 00:15:39.402 --> 00:15:44.513 Gıyabında yapılan dua çok makbuldür. Yüzüne karşı yapılmasında belki riya vardır, 00:15:44.513 --> 00:15:46.877 gösteriş vardır vesaire filan. 00:15:47.503 --> 00:15:55.884 Duayı tabii sofrasına oturduğumuz zaman alenen de yaparız da asıl mümkünse arkasından, 00:15:55.964 --> 00:15:59.943 o yokken hayır duayı yapıvermek daha süratle kabul oluyor. 00:16:00.440 --> 00:16:05.806 Şu kardeşimin bugünlerde çok büyük sıkıntısı var yâ Rabbi! Sen bunun sıkıntısını geçiriver. 00:16:06.233 --> 00:16:10.883 Yâ Rabbi! Çok büyük borcu var, yardım et ödeyiversin. Yâ Rabbi! 00:16:11.518 --> 00:16:18.530 Çoluk çocuğu var, çoluk çocuğunun derdi var, vesairesi var filan böyle dua edelim. 00:16:18.703 --> 00:16:24.506 Duanın size hiçbir zararı yok. İki dudak arasıdan ne sözler söylüyoruz, 00:16:24.954 --> 00:16:27.413 sabahtan akşama kadar neler konuşuyoruz. 00:16:28.350 --> 00:16:35.156 Bize hiçbir maliyeti yok duanın, bir zahmeti vesairesi yok, 00:16:35.156 --> 00:16:40.692 hani aşağı kurtarmaz diyecek bir tarafı yok, idare etmez diyecek bir tarafı yok, bedava. 00:16:41.137 --> 00:16:46.505 Üstelik kârı var çünkü sen arkadaşına ne dua edersen bir melek de başucunda diyor ki; 00:16:47.366 --> 00:16:55.310 Amin amin amin.. Yâ Rabbi! Ona istediğini buna da ver diyor. Hoppala… 00:16:55.310 --> 00:17:01.142 Sen ona istiyorsun ama hem ona gidiyor hem sana geliyor, iki koldan geliyor mükâfat, 00:17:01.142 --> 00:17:03.669 bir ona gidiyor bir sana geliyor çünkü sen ona dua ettin. 00:17:04.276 --> 00:17:08.660 Onun için Ümmet-i Muhammed'e dua edelim, kardeşlerimize dua edelim, 00:17:08.660 --> 00:17:13.545 yakın arkadaşlarımıza dua edelim, sevdiğimiz, bizden dua isteyen kardeşlerimize dua edelim. 00:17:13.921 --> 00:17:20.310 Tabii kimisi vefat etti gitti. Şimdi ben 60 küsur yaşına gelmiş bir kimseyim. 00:17:21.211 --> 00:17:27.903 Hayatta selamlaştığım, sarmaş dolaş muhabbet ettiğim kardeşlerimden niceleri vefat etti gitti ya, 00:17:27.903 --> 00:17:31.970 aramızdan ayrıldı gitti. İnnâ lillah ve innâ ileyhi râciûn. 00:17:32.440 --> 00:17:36.500 Nice gözleri sulana sulana bizi de duadan unutma diyenler şuanda 00:17:36.500 --> 00:17:39.590 kara toprağın altında, mezarın içinde. 00:17:41.000 --> 00:17:47.911 Tabii biz de bir gün gelecek elveda diyeceğiz, biz de ecel şerbetini içeceğiz, 00:17:47.911 --> 00:17:51.614 biz de kabire gireceğiz, biz de âhirete göçeceğiz. 00:17:51.919 --> 00:17:56.575 Allah bizi de arkamızdan dua eden hayırlı evlatlardan, arkadaşlardan, 00:17:56.575 --> 00:17:58.964 dostlardan, ihvandan mahrum etmesin. 00:17:59.413 --> 00:18:03.566 Hocamız rahmetullahi aleyh'e bakıyorum, bir bereket ki, bir dua, 00:18:03.566 --> 00:18:13.728 bir hatim, bir bilmem ne, bir bilmem ne böyle yani neler neler neler her zaman ruhuna gönderiliyor. 00:18:14.164 --> 00:18:22.652 Allah bizi de böyle ağzı dualı evlatlara, zürriyetlere, arkadaşlara sahip kimselerden eylesin. 00:18:22.652 --> 00:18:23.652 el-Fâtiha.