WEBVTT 00:00:00.876 --> 00:00:05.210 Eûzubillahimineşşeytânirracîm. Bismillâhirrahmânirrahîm. 00:00:05.374 --> 00:00:13.865 el-Hamdülillahi rabbi'l-âlemîn hamden kesîran tayyiben mübâreken fîhi alâ külli hâlin ve fî külli hîn. 00:00:13.918 --> 00:00:19.836 Vessalâtü vesselâmü alâ seyyidi'l-evvelîne ve'l-âhirîne Muhammedini'l-Mustafâ 00:00:19.884 --> 00:00:24.742 ve alâ âlihî ve sahbihî ve men tebi'ahû bi-ihsânin ilâ yevmi'd-dîn. 00:00:24.742 --> 00:00:29.379 Emmâ ba'dü fe-kâle rasûlullahi sallallahu aleyhi ve sellem; 00:00:29.542 --> 00:00:38.430 İbteğu'l-ulemâe fe-innehüm sürucü'd-dünyâ ve mesâbîhu'l-âhirati. 00:00:38.601 --> 00:00:48.699 Sadaka Rasûlullah fî mâ kâl ev kemâ kâl. Peygamber Efendimiz bu hadîs-i şerîfine göre buyuruyor ki; 00:00:48.745 --> 00:00:56.590 İbteğu'l-ulemâe. "Alimleri arayıp bulunuz." 00:00:59.584 --> 00:01:08.810 Alimleri talep ediniz, arayınız bulunuz, elde etmeye, onlara erişmeye çalışınız. 00:01:08.872 --> 00:01:14.506 Fe-innehüm. "Çünkü onlar." Sürucü'd-dünyâ. 00:01:14.560 --> 00:01:27.195 "Dünyanın siraclarıdır, meşâleleridir." Ve mesâbîhu'l-âhirati. "Ve âhiretin de kandilleridir." 00:01:30.260 --> 00:01:42.568 İbtiğâ yani ibteğû emrinin mastarı ibtiğâ, "bir şeyi elde etmeye çalışmak" demek. 00:01:42.606 --> 00:01:50.642 Arapça'da bir dükkâna girdiğin zaman dükkânın sahibi sana der ki;Mâ tebğâ. "Ne istiyorsun?" 00:01:51.188 --> 00:01:58.136 Bağâ, yebğâ, tebğâ, birşeyi istemek. Yani müşteri olarak geldin dükkânıma ne istiyorsun? 00:01:58.182 --> 00:02:06.393 İbtiğâ da "birşeyi arzu edip, isteyip peşine takılmak" mânasına geliyor, oradan iftiâl bâbı oluyor. 00:02:06.611 --> 00:02:13.360 "Alimleri arayın bulun." Yani müşterinin gidip bir yerden bir mal istediği, 00:02:13.360 --> 00:02:23.742 aradığı gibi siz de alimleri arayın, bulun, talep edin, isteyin, arayın bulun. Alim alim alim... 00:02:24.265 --> 00:02:35.194 Yani bu alim ne olacak? Profesör mü olacak, ne olacak? Fizik alimi mi olacak? Kimya alimi mi olacak? 00:02:35.248 --> 00:02:47.550 Hayır, hayır hayır. Alim, İslâm'ı bilen, İslâm'ı yaşayan kendisi cennete gitmeye namzet 00:02:47.674 --> 00:02:52.130 başkalarını da cennete götürebilecek bilgilere sahip insan demek. 00:02:52.177 --> 00:02:56.843 Yoksa fizik alimi, kimya alimi, tarih alimi, coğrafya alimi 00:02:56.843 --> 00:03:10.500 veyahut labaratuvarı olan bir araştırıcı, deneyler yapılan binaları olan bir kimse, 00:03:10.112 --> 00:03:12.249 kitaplar yazmış bir kimse. Hayır. 00:03:12.381 --> 00:03:17.841 Bir insan böyle olsa yani çok böyle kitaplar yazmış, 00:03:17.942 --> 00:03:23.917 uluslararası şöhrete sahip bir kimse olsa ama Allah'ı bilmese cahildir. 00:03:24.159 --> 00:03:31.392 Allah'ı bilmeyen bir insan, bulamayan bir insan, Allah'ın emrine giremeyen bir insan; 00:03:31.392 --> 00:03:37.908 müslüman olamayan bir insan, hatta müslüman olduktan sonra da cennet yoluna giremeyen, 00:03:37.947 --> 00:03:41.751 cenneti kazanamayan, cenneti kazanacak 00:03:41.751 --> 00:03:46.190 şekilde kendisine çeki düzen veremeyen bir insan alim değildir, cahildir. 00:03:46.810 --> 00:03:54.245 Çok kitapları var, Arapça da biliyor, Farsça da biliyor, yazmış çizmiş bilmem ne... Yaşantısı nasıl? 00:03:54.291 --> 00:03:58.143 Yaşantısı nasıl, namazı kılıyor mu? Eh işte kılmaz. 00:03:58.229 --> 00:04:04.998 Ben kaç defa gördüm, konferans devam eder, akşamın vakti geçer, kılmaz. 00:04:05.748 --> 00:04:09.332 Dinleyicilere de kıldırmaz, bir mola vermez. 00:04:09.370 --> 00:04:14.268 Akşam ezanından evvel konferans başladı, yatsı ezanı oldu hâlâ konferans devam ediyor. 00:04:14.268 --> 00:04:20.450 Akşamı yiyor. Alim değil. Alim değil çünkü; 00:04:20.169 --> 00:04:24.710 İnne's-salâte kânet ale'l-mü'minîne kitâben mevkûtâ. 00:04:24.117 --> 00:04:29.354 "Belirli zamanlarda bu namazı kılmak Allah tarafından insanlara farz kılınmıştır." 00:04:29.526 --> 00:04:34.883 Alim ise, alim olsaydı Allah'ın bu emrini çiğnemeye cesaret edemezdi. 00:04:34.883 --> 00:04:39.264 Allah'ın kahrını, gazabını hiç bilmiyor mu bu herif, cehennemi bilmiyor mu? 00:04:39.412 --> 00:04:45.396 Neye dayanarak namazı terkediyor? Neye dayanarak tehir ediyor? 00:04:45.481 --> 00:04:52.387 Neye dayanarak ibadetleri yapmıyor? Neye dayanarak günahları işliyor? Alim değil. 00:04:52.715 --> 00:05:02.727 Alim yani ârifbillah demek yani Allah'ı bilen tabii dinin ahkâmını bilen. 00:05:03.771 --> 00:05:13.352 Şimdi ben herşeyi inceden inceye araştıran, şey yapan derin tefsir kitaplarını okuyorum. 00:05:13.851 --> 00:05:18.173 [Bir kişi] İbn Abbas'a geliyorki soruyor radıyallahu anhüma'ya; 00:05:18.236 --> 00:05:28.660 "Ben şimdiye kadar falanca âyeti şöyle anlayarak şu şu işleri yapıyordum." diyor. İbn Abbas diyor ki; 00:05:28.660 --> 00:05:31.508 "O kafirlerin işidir. Kafir işidir senin yaptığın." 00:05:31.758 --> 00:05:38.207 Yani bak soran müslüman ama bilgisi olmayınca kâfir işi yapıyor. 00:05:38.316 --> 00:05:46.880 Kendisini mahvedecek, Allah'ın lanetine uğratacak işi yapıyor. Demek ki ilimsiz olmaz. 00:05:46.478 --> 00:05:56.298 Din ilimsiz olmaz. Âhiret, bu tarz, anlattığım şekildeki ilme sahip olmayınca elde edilemez. 00:05:56.345 --> 00:05:59.680 Çoban olur insan, ümmî olur. 00:05:59.145 --> 00:06:03.304 Peygamber Efendimiz de ümmî idi, bir mektep medreseden diploması yok 00:06:03.374 --> 00:06:10.620 ama Cenâb-ı Hak peygamber seçmiş, her türlü ilmi öğretmiş; 00:06:10.698 --> 00:06:16.120 hem eskiyi söylüyor hem geleceği söylüyor. Hem maziden bahsediyor; 00:06:16.580 --> 00:06:20.464 yahudilerin, hristiyanların yalanlarını, yanlışlarını, hatalarını düzeltiyor. 00:06:20.495 --> 00:06:26.961 Şaşırıyorlar, ağızları açık kalıyor; "Yahu bu bizim dinimizi bizden iyi biliyor bu adam." diyorlar. 00:06:26.961 --> 00:06:31.470 Bilir tabii, Allah bildiriyor çünkü, Resûlullah çünkü, hakiki peygamber çünkü. 00:06:31.666 --> 00:06:35.798 Hem de istikbale ait haber veriyor ve haberleri doğru çıkıyor. 00:06:37.741 --> 00:06:49.520 Çoban olabilir, ârifse, Allahu Teâlâ hazretlerini biliyorsa, ibadetini güzelce ihlasla yapıyorsa alimdir. 00:06:51.350 --> 00:06:57.126 Meseleyi böylece kafaya yerleştirmek lazım. 00:06:57.203 --> 00:07:07.134 Yoksa ünvanın, cübbenin, kavuğun, sarığın, diplomanın, tahsilin kıymeti yok. 00:07:07.134 --> 00:07:13.821 Bütün ömür boyunca tahsil eder de Cenâb-ı Hakk'ın rızasını kazanacak zerre kadar bir iş yapmaz adam. 00:07:13.891 --> 00:07:19.841 Ömrü havaya gitmiş. Şu kadar iş yapmış, bu kadar iş yapmış, bu kadar icat yapmış, bu kadar başarı. 00:07:19.887 --> 00:07:25.324 Tamam, başarı kazanmış, ondan sonra da para da kazanmış, ondan sonra yaşamış. 00:07:25.375 --> 00:07:27.420 Nasıl yaşamış sen onu söyle! 00:07:27.109 --> 00:07:34.420 Bana başarılarını söyleme, keşiflerini, icatlarını söyleme, nasıl yaşadığını söyle! 00:07:34.506 --> 00:07:41.956 İmanı bulamamış, lâ ilâhe illallah diyememiş puta tapıyor. Gitti! 00:07:42.660 --> 00:07:51.244 Hem dünyası hem âhireti mahvoldu gitti. Ama anlattığım mânada [olursa kurtulur]. 00:07:51.767 --> 00:07:55.575 Abdullah b. Abbas'a yine birisi geliyor bir soru soruyor, diyor ki; 00:07:55.621 --> 00:08:02.810 "Ey filanca! Ben olmasaydım, bu soru kafanda takılı olarak yaşasaydın helâk olurdun. 00:08:02.880 --> 00:08:05.579 İyiki geldin sordun." diyor, cevabını veriyor. 00:08:05.579 --> 00:08:11.543 O kadar inceki, o kadar inceki çocuklarımıza, herşeyi bırakıp, 00:08:11.543 --> 00:08:18.510 ilkönce bu ciddi kitapları okutup işin aslını öğretmemiz lazım. 00:08:18.510 --> 00:08:23.820 Bir sürü yavan, ıvır zıvır bilgiyi öğretiyoruz, öğretiyoruz, öğretiyoruz, 00:08:23.898 --> 00:08:31.535 bir sürü günaha alıştırıyoruz çocuğu, büluğ çağına geldiği zaman her türlü kötü alışkanlıklara alışmış, 00:08:31.628 --> 00:08:37.359 her türlü tembelliği, haylazlığı öğrenmiş, dünyanın her türlü fettanlığını, 00:08:37.359 --> 00:08:43.387 şeytanlığını icrâ eden bir insan hâline geliyor, ondan sonra hoca ona; 00:08:43.387 --> 00:08:51.293 "Yapmayın, etmeyin, ayıptır, günahtır, haramdır, yasaktır." diyor, dinleyen yok. Neden? 00:08:51.339 --> 00:09:02.670 Bunun mayasını sen karıştırırken malzemesinin oluşması esnasında, binasının inşası esnasında dikkat etmedin. 00:09:02.137 --> 00:09:06.745 Böyle olunca sıfır. İkinci hadîs-i şerîf. 00:09:08.458 --> 00:09:17.483 Etühibbü yâ Cübeyru izâ harecte seferan en tekûne min emseli ashâbike hey'eten ve ekserühüm 00:09:17.514 --> 00:09:21.600 zâden ikra' hâzihi's-suvere'l-hamse. 00:09:21.920 --> 00:09:26.319 Kul yâ eyyühe'l-kâfirûne ve izâ câe nasrullahi ve'l-fethu ve kul hüvallâhü ehadün 00:09:26.319 --> 00:09:29.911 ve kul eûzu bi-rabbi'l-felakı ve kul eûzu bi-rabbi'n-nâsi. 00:09:29.965 --> 00:09:36.366 Ve'ftah külle sûretin bi- bismillâhirrahmânirrahîm va'htim bi- Bbismillâhirrahmânirrahîm. 00:09:38.176 --> 00:09:43.210 Bu hadîs-i şerîf bize bir şey öğretiyor onun için okuyorum. 00:09:43.514 --> 00:09:47.206 Cübeyr isimli ashâbına Peygamber Efendimiz diyor ki; 00:09:47.206 --> 00:09:58.295 "Yâ Cübeyr! İster misin, hoşuna gider mi ki." İzâ harecte seferan. "Bir yolculuğa çıktığın zaman." 00:09:58.474 --> 00:10:08.133 Çıktın, Medine'den Şam'a gidiyorsun, çölleri geçeceksin, dağları vadileri tehlikeli yerlerden aşacaksın. 00:10:08.609 --> 00:10:18.663 Bakkal yok, kasap yok, market yok, çeşme yok, zor yolculuk. Sefere çıkacaksın.... 00:10:18.780 --> 00:10:20.960 En tekûne min emseli ashâbike. 00:10:21.600 --> 00:10:32.575 "Ashabının en iyi halde olanı yani arkadaşlarının içinde en güzel durumda [olanı]." 00:10:32.699 --> 00:10:43.304 Hey'eten. "Görünüş itibariyle en oturaklı durumda, en konforlu rahat durumda olanı." 00:10:44.258 --> 00:10:53.805 Ve ekserühüm zâden. "Torbasında azığı en çok olanı olmak ister misin?" 00:10:53.898 --> 00:10:58.827 Torbası azık dolu, ohh isterse ondan atar ağzına, isterse ötekisinden atar. 00:10:58.920 --> 00:11:07.687 Hem de durumu iyi. Bineği iyi, seferin her türlü güzelliklerine sahip. 00:11:08.164 --> 00:11:12.376 Haa böyle bir insan olmak ister misin? İsterim, ne yapmam lazım? 00:11:12.978 --> 00:11:23.277 Diyor ki; ikra' hâzihi's-suvere'l-hamse. "Sefere çıkarken şu beş sûreyi oku." Hangileri onlar? 00:11:23.277 --> 00:11:27.257 Kul yâ eyyühe'l-kâfirûne. Haa biliyorum. Sonra? 00:11:27.257 --> 00:11:34.133 İzâ câe nasrullahi ve'l-fethu. Haa onu da biliyorum. Arkasından sırayla. Ondan sonra? 00:11:34.133 --> 00:11:39.230 Kul hüvallâhü ehadün. Ha onu da biliyorum. Kul eûzu bi-rabbi'l-felakı. Onu da biliyorum. 00:11:39.284 --> 00:11:47.486 Kul eûzu bi-rabbi'n-nâsi. Haa tamam, Kur'ân-ı Kerîm'in son sayfası. Tamam, ben bunları ezbere [okurum]. 00:11:47.634 --> 00:11:48.971 Ama nasıl okuyacak? 00:11:49.800 --> 00:11:54.150 Diyor ki; Ve'ftah külle sûretin bi-bismillâhirrahmânirrahîm. 00:11:54.530 --> 00:11:57.730 "Her sûreye bismillâhirrahmânirrahîm diye başla." 00:11:57.158 --> 00:12:01.936 Tamam, bunu da biliyorum ama bilmediğim bir şey geldi şimdi. 00:12:02.186 --> 00:12:07.343 Va'htim bi-bismillâhirrahmânirrahîm. "Bitirdiğin zaman da besmele çek." diyor. 00:12:08.632 --> 00:12:14.926 Özelliği bu. Beş sûre, besmeleyle başlayacak, bitirdiği zaman da besmele çekecek. 00:12:14.981 --> 00:12:17.572 Hepsin de başında sonunda besmele. 00:12:18.244 --> 00:12:22.795 Sefere böyle çıktığı zaman ohhh o zaman Cenâb-ı Hak yardım edecek, 00:12:22.795 --> 00:12:24.872 yardım edecek, yardım edecek, yardım edecek... 00:12:24.872 --> 00:12:37.385 her yönden seferi rahat, huzurlu, kolay, tatlı, hoş, emniyetli geçecek. Tamam mı? Zor mu? 00:12:37.517 --> 00:12:40.437 Değil, kolay. İyi ki okuyoruz bu hadîs-i şerîfleri. 00:12:41.200 --> 00:12:47.766 Parası olmasa, cüzdanı olmasa, malı olmasa, fakir olsa bile Cenâb-ı Hak yardım eder. 00:12:47.860 --> 00:12:53.467 Nasıl yardım eder hocam, dükkân yok, çarşı yok, insan yok nasıl yardım eder? 00:12:53.560 --> 00:13:00.419 Benî İsrail Musa aleyhisselam ile beraber Mısır'dan çıktığı zaman nasıl yardım etti? 00:13:00.661 --> 00:13:06.159 Bıldırcın kuşları patır patır, patır patır önlerine döküldü topladılar. 00:13:06.307 --> 00:13:13.490 Al sana bıldırcın eti. Tabii pişmiş değil. Artık onu da, o kadarını da sen hallet. 00:13:13.528 --> 00:13:24.721 Pişir, şişe geçir çevir ye, bıldırcın eti. Sonra kudret helvası. Oralarda oluyormuş. 00:13:24.815 --> 00:13:26.674 Mantar gibi bir şey diyorlar. 00:13:26.744 --> 00:13:31.783 Oluveriyormuş nasıl oluyorsa, topluyorlarmış, tatlı da oluyormuş yeniliyormuş. 00:13:31.822 --> 00:13:38.542 Helva denmesi ondan, kudret helvası. Çölde filan rutubetten, şeyden nasıl oluşuyorsa... 00:13:38.542 --> 00:13:41.975 Merak da ediyorum ama bütün kitaplar yazıyor. 00:13:42.130 --> 00:13:45.824 Yani olağanüstü hayret edilecek bir şey, değil bulunabilen bir şey. 00:13:45.886 --> 00:13:53.871 Ondan yiyor, kudret helvası tatlı, bıldırcın eti besleyici, yağı var. Yağı ne oluyor? 00:13:54.875 --> 00:14:04.310 Şeker oluyor. Yağı yediği zaman karaciğerde şekere dönüşüyor. Un şekere dönüşüyor. 00:14:04.117 --> 00:14:12.516 Başka işlere yarıyor. Et, protein, o da adelelerini, şeylerini kuvvetlendiriyor, o da kuvvetli. 00:14:12.633 --> 00:14:17.989 Tamam, hepsini biliyoruz beş tane sûre, yalnız bir bilmediğimiz şey, 00:14:17.989 --> 00:14:20.170 başında da besmele okuyacağız sonunda da. 00:14:20.365 --> 00:14:23.658 İnşallah sefere çıktığımız zaman böyle yapalım. 00:14:24.629 --> 00:14:31.593 Üçüncü hadîs-i şerîf. Etühibbûne eyyühe'n-nâsü en tectehidû 00:14:31.593 --> 00:14:40.600 fi'd-duâi kûlû Allâhümme e'innâ alâ şükrike ve zikrike ve hüsni ibâdetike. 00:14:40.900 --> 00:14:43.346 Peygamber Efendimiz sormuş yine; Etühibbûne eyyühe'n-nâsü. 00:14:43.408 --> 00:14:50.402 "Ey insanlar! İstermisiniz, ki." En tectehidû fi'd-duâi. 00:14:50.456 --> 00:14:56.276 "Duayı en sonuna kadar en derin, en çok yapmış olasınız?" 00:14:57.678 --> 00:15:02.294 En tectehidû fi'd-duâi ne demek? Duada iyice ter döküp çalışmak demek. 00:15:02.364 --> 00:15:05.329 İçtihad ne demek? Cehd edip çalışmak demek. 00:15:05.595 --> 00:15:09.560 Müçtehide niye müçtehid denmiş? 00:15:09.118 --> 00:15:14.912 Allah'ın ahkamını bulmak, anlamak, ortaya koymak için âyetlere bakıyor, 00:15:14.912 --> 00:15:21.506 hadislere bakıyor, şunun şöyle lazım diyor. İyice ter döküyor, uğraşıyor. 00:15:21.591 --> 00:15:34.894 Siz de böyle duada iyice ter döküp iyice çalışmak, iyice uğraşıp da güzel sonucu almak ister misiniz? 00:15:34.894 --> 00:15:41.196 İsteriz. Ne diyeceğiz? Kûlû. "Deyiniz ki." Allâhümme e'innâ. 00:15:41.274 --> 00:15:47.700 "Allahım bize yardım et." E'innâ. "Bize yardım et." Ne konusunda? 00:15:47.117 --> 00:15:53.341 Alâ şükrike. "Senin nimetlerine şükretmekte bize yardım et, şükredebilelim." 00:15:53.567 --> 00:16:01.580 Ve zikrike. "Ve seni zikretmekte bize yardım et; gafil olmayalım, cahil olmayalım seni zikredelim." 00:16:01.970 --> 00:16:07.742 Allah diyelim, lâ ilâhe illallah diyelim, hasbünallah diyelim, diyelim diyelim.... 00:16:07.742 --> 00:16:15.958 Yâ Latîf diyelim, yâ Hayyu yâ Kayyûm diyelim, yâ Hak diyelim. Zikri de yapabilelim. 00:16:16.740 --> 00:16:19.118 Ömrümüz sabahtan akşama gafil geçmesin. 00:16:19.368 --> 00:16:25.693 Ve hüsni ibâdetike. "Kulluğunu güzel yapmakta bize yardım et de 00:16:25.887 --> 00:16:34.940 adam gibi müslüman olalım doğru düzgün ve kulluğu yâ Rabbi sana güzel yapalım." 00:16:34.187 --> 00:16:38.372 Sevdiğin vech ile yapalım, Resûlullah'ın öğrettiği gibi yapalım. 00:16:38.637 --> 00:16:45.188 Böylece senin rızanı kazanabilelim, bize yardım et yâ Rabbi mânasına geliyor. 00:16:45.313 --> 00:16:49.960 Allâhümme e'innâ alâ 00:16:49.125 --> 00:16:53.917 şükrike, şükür önce, ve zikrike ve hüsni ibâdetike. 00:16:53.898 --> 00:17:00.635 Önce şükür geliyor çünkü Cenâb-ı Hakk'ın üzerimizde nimetleri çok fazla, 00:17:00.790 --> 00:17:03.649 saymaya kalksanız tüketemezsiniz. 00:17:03.703 --> 00:17:10.906 Saymaya kalksanız tüketemezsiniz çünkü her an binbir çeşit, 00:17:10.936 --> 00:17:16.462 yani "binbir çeşit" lafını sayı olarak söylemiyorum çok olduğunu belirtmek için 00:17:16.462 --> 00:17:18.759 Türkçe'de bir tâbir olduğundan söylüyorum. 00:17:18.805 --> 00:17:26.391 Binbir türlü nimeti çalışıyor, oluşuyor da sen sağlığını sürdürüyorsun. 00:17:26.429 --> 00:17:31.202 Söyle bakalım binbir türlü nimeti? E kalbin atıyor, tık tık tık tık... 00:17:31.248 --> 00:17:34.592 Kalbin atmasa hayatın sürecek mi? Sürmeyecek. 00:17:34.646 --> 00:17:40.408 Kalbin atıyor, damarların çalışıyor, her birisi ayrı çalışıyor. 00:17:40.447 --> 00:17:46.383 Ciğerin çalışıyor, nefes alıyorsun veriyorsun. Pis havayı atıyorsun temiz havayı alıyorsun. 00:17:46.383 --> 00:17:50.955 Oksijeni yakıyorsun güç kuvvet buluyorsun, adelelerin çalışıyor, 00:17:51.170 --> 00:17:58.697 eklemlerin oynuyor, kemiklerin çalışıyor, elin tutuyor, gözün görüyor, kulağın işitiyor, aklın çalışıyor... 00:17:58.955 --> 00:18:10.543 Senin farkına varmadığın bir tarzda vücudun harıl harıl çalışıyor, muazzam bir kâinat. 00:18:10.589 --> 00:18:17.781 İnsanın vücudu muazzam bir kâinat. Hocam biraz büyük olmadı mı kâinat lafı? 00:18:17.859 --> 00:18:24.933 Olmadı çünkü büyüklerimiz söylemişler bunu, hakikaten de insan bir kâinattır. 00:18:24.988 --> 00:18:28.598 Her bir insan başlı başına ayrı bir kâinattır. Neden? 00:18:28.699 --> 00:18:37.364 Bir kere ne kadar hücresi olduğunu ne fizikçiler, ne kimyacılar, ne alimler, ne bilginler, 00:18:37.364 --> 00:18:39.311 ne matematikçiler söyleyebiliyor sayısını. 00:18:39.498 --> 00:18:47.707 O kadar çok hücremiz, molekülümüz, atomumuz var. 00:18:47.819 --> 00:18:52.193 Onlar, moleküller, atomlar birleşiyor birleşiyor maddeler oluyor. 00:18:52.207 --> 00:18:57.666 Maddeler birleşiyor bilmem neler oluyor filan. Mesela biz bir kan diyoruz. 00:18:58.317 --> 00:19:05.838 Aa elim kesildi, eyvah bir damla kan çıktı. O bir damla kanın içinde bir liste var. 00:19:06.197 --> 00:19:10.721 Kocaman bir liste var; akyuvarlar var, alyuvarlar var. 00:19:10.767 --> 00:19:15.655 Bunlar ayrı canlılar, kendi başına canlı bunlar, damarlarında dolaşıyor. 00:19:15.718 --> 00:19:21.764 Yani havadan şehre baktığın zaman ne görüyorsun? 00:19:21.874 --> 00:19:28.182 Helikopterden bakıyorsun caddelerde vızır vızır vızır vızır otomobilleri görüyorsun, geliyor gidiyor. 00:19:28.228 --> 00:19:33.200 İşte öyle, senin damarlarında kanın içindeki canlılar dolaşıyor. 00:19:33.480 --> 00:19:39.441 Hepsinin aklı fikri, işi gücü başka. Sana tâbi değil. 00:19:39.518 --> 00:19:46.938 Canlı, ayrı canlı; al, dışarda da yaşıyor, akyuvar, alyuvar. Görevi ne? 00:19:47.470 --> 00:19:56.408 Akyuvarlar vücuda giren şeylere bahçenin bekçi köpekleri gibi bir saldırıyor, 00:19:56.456 --> 00:20:03.415 vücuda giren yabancı yiyorlar senin yaşamanı sağlıyorlar. 00:20:00.248 --> 00:20:07.415 Ciğerlere kanı götürüyorlar, oradan oksijeni yükleniyorlar, hücrelere götürüyorlar. 00:20:07.456 --> 00:20:18.706 Nakliye, transportation hücrelerin ihtiyacı olan oksijen gitmese, kan oralara erzak götürmese hücreler ölecek. 00:20:18.873 --> 00:20:23.791 Hücreler öldü mü sen de ölürsün. İnsanın gözünde ne kadar hücre var? Çok fazla. 00:20:23.873 --> 00:20:26.207 İnsanın böbreğinde ne kadar hücre var? 00:20:26.414 --> 00:20:31.873 Rakamları söyleyemeyeceğim kadar fazla, hem de boyuna harıl harıl çalışıyor. 00:20:32.123 --> 00:20:39.498 Bunların çalışması bir aksasa, bir dursa damar, tıkansa felç oluyor, kalp dursa ölüyor. 00:20:39.539 --> 00:20:46.457 Beyinde küçük bir tıkanıklık olsa yine felç oluyor vesaire vesaire vesaire... 00:20:46.498 --> 00:20:53.400 Yani demek ki sayılamayacak kadar olumlu işleri Cenâb-ı Hak lütfen, 00:20:53.123 --> 00:20:59.624 lütfuyla keremiyle her an, her an yapıyor da biz her an ayakta duruyoruz. 00:20:59.706 --> 00:21:04.248 Cenâb-ı Hakk'a şükredecek yerde utanmadan arlanmadan günah işliyoruz. 00:21:04.331 --> 00:21:06.706 Tüh be! Yazıklar olsun bize! 00:21:06.790 --> 00:21:11.790 O kadar nimeti Allah veriyor, ondan sonra da Allah'ın verdiği nimetle Allah'a isyan! 00:21:12.748 --> 00:21:20.790 Kimisi açıyor ağzını yumuyor gözünü, felsefeymiş bilmem neymiş, inançmış, kendisinin görüşüymüş, 00:21:20.790 --> 00:21:29.457 ideolojik görüşüymüş filan açıktan açığa kapkara, kıpkızıl mikrop kusuyor. 00:21:30.165 --> 00:21:36.410 Kimisi işte yok ben öyle değilim hocam ama zayıfım dayanamadım yine meyhaneye gittim 00:21:36.400 --> 00:21:39.832 yine zilzurna sarhoş, sallana sallana. Niye yaptın? 00:21:39.873 --> 00:21:46.832 Valla işte yapmamamız lazım ama nefsimizi yenemedik, şeytana aldandık bilmem ne bilmem ne bilmem ne. 00:21:46.873 --> 00:21:53.374 Tamam, onlar o günahı yapıyorlar, onların yaptığı fena da peki bu cami cemaati niye yapıyor? 00:21:53.915 --> 00:21:58.749 Peki bu ihvan niye yapıyor, tasavvuf erbabı niye yapıyor? 00:21:58.831 --> 00:22:05.831 O kadar utanılacak durumdayız, o kadar kusurumuz çok ki o evliyaullahın hallerini, 00:22:05.873 --> 00:22:11.457 kitaplarını okuduğu zaman insan ne kadar feci şekilde ömür geçirdiğini anlıyor. 00:22:11.498 --> 00:22:17.416 Yani başımızı kaldıracak şöyle bir halimiz yok, utançtan başımızın yerde olması lazım. 00:22:17.498 --> 00:22:22.540 Allah bizi affetsin. Bizi hiç birşey temizleyemez. 00:22:22.706 --> 00:22:26.998 Hiçbir deterjan bizim kirlerimizi üstümüzden arıtamaz. 00:22:27.400 --> 00:22:30.332 Kalbimizin karalığını, katılığını gideremez. 00:22:30.498 --> 00:22:37.915 Ancak Cenâb-ı Hakk'ın rahmeti deryasına Rabbimiz bizi daldırırsa, 00:22:37.956 --> 00:22:45.832 rahmeti deryasında çalkalarsa, yursa yıkarsa, evirirse çevirirse çıkınca; "Aaaa, vay be! 00:22:45.831 --> 00:22:51.707 Bu kim?" Tanınmayacak kadar tertemiz olursun. Rahmetine daldırırsa temiz oluruz. 00:22:51.790 --> 00:22:57.999 Allah bizi rahmetine erdirsin, günahlarımızı afv ü mağfiret eylesin. 00:22:58.400 --> 00:23:04.582 Şimdiye kadarki hatalarımıza çok pişmanız, perişanız, mahçubuz, 00:23:04.664 --> 00:23:11.206 bundan sonra da şükründe, zikrinde ve güzel ibadet etmekte yardım eylesin bize. 00:23:11.289 --> 00:23:15.706 Yâ Rabbi! Bize sana şükretmekte, seni zikretmekte, 00:23:15.748 --> 00:23:20.249 sana güzel kulluk etmekte yardım eyle lütfen! Elimizden tut, bizi bize bırakma. 00:23:20.248 --> 00:23:25.915 Bizim her işimiz yamuk. Kafamız bozuk, zihniyetimiz çarpık. 00:23:25.956 --> 00:23:30.498 Yâ Rabbi bize yardım eyle! Yâ Rabbi yardım eyle! Yâ Rabbi yardım eyle! 00:23:30.539 --> 00:23:35.873 Yâ müsteân, yâ müsteân, yâ müsteân! Müsteân ne demek? 00:23:35.956 --> 00:23:43.390 Kendisinden yardım istenen. Yâ müsteân! Allah'ın isimlerinin birisi Müsteân. 00:23:43.810 --> 00:23:46.957 Bize yardım eylesin! Ni'me'l-mevlâ ve ni'me'n-nasîr. 00:23:46.998 --> 00:23:51.749 "Ne güzel Mevlâ'dır Rabbimiz, ne güzel yardımcıdır." 00:23:51.748 --> 00:23:57.915 Ya[rdım ederse] zor işi yani tertemiz kul olarak yaşamak işini başarırız. 00:23:57.915 --> 00:24:02.833 Yardım etmezse, böyle burnumuzun doğrusuna gideriz, birgün Azrail; 00:24:02.831 --> 00:24:07.998 Gel bakalım nereye gidiyorsun? Çarşıya gidiyorum. Sana müsaade yok. Niye? 00:24:08.400 --> 00:24:15.400 Müddetin bitti. Ver bakalım şu Allah'ın emaneti olan canı. Emanetti o sana, ver bakalım. 00:24:15.810 --> 00:24:20.248 Yahu yapma, etme eyleme yâ Azrail aleyhisselam! 00:24:20.207 --> 00:24:28.499 Bırak da, biraz tehir et de aklımı başıma toplayayım da... Geçti, geçti bitti. 00:24:28.539 --> 00:24:34.831 Ömür bitince, vade yetince bir an bile geri durmuyor. Bunu anlamamız lazım. 00:24:34.831 --> 00:24:40.206 Azrail'in ne zaman geleceği belli olmaz, yalnız arada bize sinyal ve işaret gönderiyor. 00:24:40.248 --> 00:24:45.166 Hastalanmak, başımızın ağrısı, birtakım sıkıntılar, bir takım arızalar, 00:24:45.207 --> 00:24:49.166 haplar ilaçlar bunlar neyi gösteriyor? Azrail'den haber. 00:24:49.165 --> 00:24:55.207 Diyor ki; "Bak, şimdi seni ikaz ediyorum, şimdi senin yanına gelmiyorum 00:24:55.207 --> 00:24:59.332 canını almaya ama bir zaman sonra geleceğim o zaman tehir yok. 00:24:59.748 --> 00:25:05.249 O zaman yalvaracağına şimdiden aklını başına topla, kendini toparla." demek. 00:25:05.289 --> 00:25:09.123 Allah bize yardım etsin, toparlamamızı nasip etsin. el-Fâtiha.