WEBVTT
00:00:00.000 --> 00:00:07.000
el-Hamdülillahi rabbi'l-âlemîn. Ve's-salâtu ve's-selâmü ala seyyidi'l-evvelîne ve'l-âhirîn.
00:00:07.000 --> 00:00:14.000
Seyyidinâ ve senedinâ ve mededinâ Muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecmaîn.
00:00:14.000 --> 00:00:21.000
Ve men tebiahû bi-ihsânin ilâ yevmi'd-dîn. Emma ba'dü fa'lemû eyyühe'l-ihvân.
00:00:21.000 --> 00:00:28.000
Fe-inne efdale'l-hadîsi kitâbullah ve efdale'l-hedyi hedyü seyyidinâ Muhammedin
00:00:28.000 --> 00:00:35.000
sallallahu aleyhi ve sellem ve şerre'l-umûri muhdesâtüha ve külle muhdesin bid'ah
00:00:35.000 --> 00:00:41.000
ve külle bid'atin dalâleh ve külle dalâletin ve sâhibehâ fi'n-nâr.
00:00:41.000 --> 00:00:47.000
Ve bi's-senedi'l-muttasılı ile'n-Nebiyyi sallallahu aleyhi vesselleme ennehû kâl:
00:00:47.000 --> 00:00:54.000
Lâ ted'û alâ enfüsiküm ve lâ ted'û alâ evlâdiküm ve lâ ted'û alâ
00:00:56.000 --> 00:01:02.000
ve lâ ted'û alâ emvâliküm lâ tüvâfikû minallâhi sâaten yünel
00:01:02.000 --> 00:01:10.000
fîhâ atâ fe-yüstecâbe leküm.
Sadaka Resûlullah fî mâ kâl ev kemâ kâl.
00:01:10.000 --> 00:01:12.000
Aziz ve muhterem kardeşlerim!
00:01:12.000 --> 00:01:21.000
Allahu Teâlâ hazretlerinin selâmı, rahmeti, bereketi, ikramı, ihsanı cümlenizin üzerine olsun.
00:01:21.000 --> 00:01:27.000
Rabbimiz teâlâ ve tekaddes hazretleri dünya ve âhiretin saadetine,
00:01:27.000 --> 00:01:31.000
Peygamber Efendimiz hürmetine sizleri ve bizleri nâil eylesin.
00:01:31.000 --> 00:01:36.000
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hazretlerinin mübarek hadîs-i şerîflerinden bir nebze,
00:01:36.000 --> 00:01:45.000
bir demet, bir buket okumakla toplantımızı şereflendirmek, feyizyâb olmak diliyoruz.
00:01:45.000 --> 00:01:50.000
Bu hadîs-i şerîflerin okunmasına başlamazdan önce evvelen ve hâsseten
00:01:50.000 --> 00:01:56.000
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hazretlerinin rûh-ı pâkine hediye olsun diye;
00:01:56.000 --> 00:02:06.000
sonra cümle âlinin, ashabının, etbaının, ahbabının ruhlarına hediye olsun diye;
00:02:06.000 --> 00:02:13.000
sâir enbiyâ, mürselîn ve cümle evliyâullah, mukarrabînin ve bilhassa Ümmet-i Muhammed'in
00:02:13.000 --> 00:02:21.000
mürşitleri olan verese-i enbiyâ, ulemâ-i muhakkıkîn, sâdât ve meşâyıh-ı turuk-ı aliyyemizin,
00:02:21.000 --> 00:02:26.000
sahabe-i kirâmdan rıdvanullahi teâlâ aleyhim ecmaîn müteselsilen
00:02:27.000 --> 00:02:32.000
hocamız Muhammed Zahid Kotku hazretlerine kadar, bize kadar güzerân eylemiş olan
00:02:32.000 --> 00:02:39.000
cümle silsilelerimiz mensuplarının, halifelerinin, müritlerinin ve muhiblerinin ruhlarına hediye olsun diye;
00:02:39.000 --> 00:02:47.000
uzaktan ve yakından bu hadîs-i şerîfleri dinlemek üzere şu mübarek mahalde toplanmış,
00:02:47.000 --> 00:02:53.000
gelmiş, cem olmuş bulunan siz kardeşlerimizin âhirete göçmüş olan bütün sevdiklerinin
00:02:53.000 --> 00:02:56.000
ve yakınlarının ruhlarına hediye olsun diye;
00:02:56.000 --> 00:03:04.000
şu beldeyi bizim rahat yaşadığımız bir belde hâline getiren, buraları kâfirlerden fethedip alan
00:03:04.000 --> 00:03:10.000
fatihlerin, şehitlerin, gazilerin, mücahitlerin ruhlarına hediye olsun diye;
00:03:10.000 --> 00:03:14.000
cümle hayrât u hasenât sahiplerinin ruhlarına ve bilhassa şu caminin banisi
00:03:14.000 --> 00:03:21.000
İskender Paşa'nın ve tekrar tekrar tamiri ile, tecdidiyle, tezyiniyle meşgul olan
00:03:21.000 --> 00:03:26.000
zevât-ı muhteremenin kendilerinin ve yakınlarının ruhlarına hediye olsun diye;
00:03:26.000 --> 00:03:34.000
bu beldede medfun bulunan enbiyâdan, evliyâdan, sahabeden, tabiinden, kimler varsa
00:03:34.000 --> 00:03:40.000
Yûşa aleyhisselâm'dan Ebû Eyyüb el-Ensarî hazretlerinden daha başka ariflere,
00:03:40.000 --> 00:03:47.000
salihlere kadar cümlesinin ruhlarına hediye olsun diye ve Âdem atamız aleyhisselâm'dan
00:03:47.000 --> 00:03:55.000
bize kadar bu dünyadan gelmiş, geçmiş, göçmüş cümle mü'minîn ü mü'minâtın ruhları şad olsun diye
00:03:55.000 --> 00:04:02.000
buyurun bir Fâtiha, üç İhlâs-ı şerîf okuyalım, ruhlarına hediye edelim, ondan sonra başlayalım.
00:04:02.000 --> 00:04:07.000
Tabii bu hadisleri bize rivayet eden alimlerin ve ravilerin de ruhlarını unutmayalım.
00:04:07.000 --> 00:04:08.000
Bismillâhirrahmânirrahîm.
00:04:08.000 --> 00:04:14.000
Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz hazretleri, Câbir radıyallahu anh'ın
00:04:14.000 --> 00:04:23.000
Ebû Davud tarafından rivayet edilmiş olan bir hadîs-i şerîfine göre şöyle buyurmuş;
00:04:23.000 --> 00:04:29.000
Lâ ted'û alâ enfüsiküm. "Kendinizin aleyhine dua etmeyin."
00:04:29.000 --> 00:04:35.000
Deâ, dua etmek demek, alâ ile kullanılınca aleyhte dua etmek,
00:04:35.000 --> 00:04:41.000
li ile lam harfi ile kullanılınca dea lehû, lehine dua etmek demek...
00:04:41.000 --> 00:04:47.000
Lehine dua etmek yani güzel dua etmek; aleyhinde dua etmek yani beddua etmek demektir.
00:04:48.000 --> 00:04:52.000
Lâ ted'û alâ enfüsiküm. "Kendinize beddua etmeyiniz." diye tercüme edilebilir;
00:04:53.000 --> 00:04:58.000
"Kendi aleyhinize dua etmeyiniz." de denilebilir. Ve lâ ted'û alâ evlâdiküm.
00:04:58.000 --> 00:05:04.000
"Çocuklarınızın da aleyhine dua etmeyin." Çocuklarınızın da aleyhine beddua eylemeyin.
00:05:05.000 --> 00:05:10.000
Ve lâ ted'û alâ hudmiküm. "Hizmetçilerinizin aleyhine de dua etmeyin."
00:05:10.000 --> 00:05:15.000
Onlara da beddua eylemeyin. Ve lâ ted'û alâ emvâliküm.
00:05:15.000 --> 00:05:20.000
"Mallarınızın, hayvanlarınızın, sürülerinizin de aleyhine dua etmeyin."
00:05:20.000 --> 00:05:30.000
Lâ tüvâfikû minallâhi sâaten yünel fîhâ atâün fe-yüstecâbe leküm.
00:05:30.000 --> 00:05:37.000
"Allah'tan bir zamana rast gelip de o vakit duanın kabul olma zamanı olur,
00:05:37.000 --> 00:05:40.000
duanız kabul oluverir de bu yaptığınız beddua tutar."
00:05:40.000 --> 00:05:45.000
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz, "Onun için böyle beddua etmeyin." diyor.
00:05:45.000 --> 00:05:51.000
Normal olarak bu insanları tanımayan yabancılar, "Bu nasıl olur?
00:05:51.000 --> 00:05:58.000
İnsan kendi aleyhine beddua eder mi?" diye düşünür ama su gibi beddua ederler.
00:05:58.000 --> 00:06:01.000
Halkı bir tanıdığı zaman insan görür.
00:06:01.000 --> 00:06:07.000
"İki gözüm önüme aksın ki…", "Canım çıksın ki…", "Allah beni kahretsin ki…", "Şöyle olsun ki…"
00:06:07.000 --> 00:06:11.000
"Dur, etme, eyleme! Niye böyle söylüyorsun?"
00:06:11.000 --> 00:06:17.000
Seni inandırmak için kendi aleyhine bir sürü beddua ediyor, bir sürü şey söylüyor.
00:06:17.000 --> 00:06:25.000
Yapıyorlar yani. Kendi aleyhinize böyle laflar söylemeyin. Lafın, sözün bir tesiri vardır,
00:06:25.000 --> 00:06:31.000
bir tutar tarafı vardır. Laf oyuncak değildir, bakarsınız bir tutuverir,
00:06:31.000 --> 00:06:36.000
bu sözü söylediğinize bin kere, milyon kere pişman olursunuz.
00:06:36.000 --> 00:06:40.000
Çocuklarınızın da aleyhine dua etmeyin.
İnsan çocuğunun aleyhine dua eder mi?
00:06:40.000 --> 00:06:43.000
Ne kadar dua ederler, anneler babalar;
00:06:43.000 --> 00:06:49.000
"Allah seni kahretsin e mi!", "Ah, kahrolasın çocuk, niye kırdın bu tabağı?",
00:06:49.000 --> 00:06:52.000
"Niye ağaca çıktın?", "Niye sokağa gittin?"…
Çıksın ne olur?
00:06:52.000 --> 00:06:57.000
İşi biraz daha hafiften alsana, ne bağırıp duruyorsun? Niye böyle yapıyorsun?
00:06:57.000 --> 00:07:04.000
Bir şey olsa ondan sonra da doktor doktor dolaşır, hastalığının çaresini bulmaya gayret eder.
00:07:04.000 --> 00:07:09.000
Hoca hoca dolaşır, derdinin devasını bulmaya çalışır.
Sen kendin beddua ettin ya!..
00:07:09.000 --> 00:07:14.000
Geçen gün açtın ağzını, yumdun gözünü… Olmadık bir şeyden dolayı sinirlendin;
00:07:14.000 --> 00:07:20.000
çocuğun ne dünyasını bıraktın, ne vücudunu bıraktın, ne âhiretini bıraktın,
00:07:20.000 --> 00:07:23.000
beddua eyleyip durdun… Böyle yapmamak lazım!
00:07:23.000 --> 00:07:29.000
Ve lâ ted'û alâ hudmiküm. Hâdim kelimesinin çoğulu huddem de okunabilir.
00:07:29.000 --> 00:07:36.000
Hudmiküm diye harekelemiş, şerhte de o şekilde hareke var. "Hizmetçilerinize de beddua etmeyin."
00:07:36.000 --> 00:07:39.000
"Sen misin o şeyleri kıran! Sen misin şu işi eksik yapan!
00:07:39.000 --> 00:07:45.000
Sen misin 'git' dediğim yerden çabuk gelmeyen!.."
Beddua etmeyin, tutar.
00:07:46.000 --> 00:07:54.000
Ve lâ ted'û alâ emvâliküm. Mal Türkçe'de de olduğu gibi canlı mala da delalet eder,
00:07:54.000 --> 00:07:57.000
daha başka varlıklara da delalet eder.
00:07:57.000 --> 00:08:03.000
Yani, "Atınıza, katırınıza, eşeğinize, koyununuza, keçinize tos attı diye,
00:08:03.000 --> 00:08:08.000
tekme attı, çifte attı diye beddua etmeyin."
00:08:08.000 --> 00:08:15.000
Bütün bunlar günlük hayatımızda halkımızın arasında kötü huylar olarak duyduğumuz,
00:08:15.000 --> 00:08:22.000
bildiğimiz şeylerdir. Yapılıyor, yapılmaması lazım. Bazıları kendilerini güzel terbiye etmiş oluyorlar.
00:08:22.000 --> 00:08:27.000
Tam beddua edecek yerde terbiyesi güzel olduğundan öyle demiyor.
00:08:27.000 --> 00:08:31.000
Mesela adamı çok kızdırıyorsun, üstüne varıyorsun, damarına basıyorsun,
00:08:31.000 --> 00:08:38.000
fesübhanallah diyor. Güzel! Beddua etmiyor ki, netice itibariyle sübhanallah diyor.
00:08:38.000 --> 00:08:46.000
Veyahut fazla tazyik ediyorsun, lâ ilâhe illallah, lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh diyor.
00:08:46.000 --> 00:08:50.000
Adam kızdı, belli...
Neden diyor?
Kötü bir şey dememek için.
00:08:50.000 --> 00:08:52.000
Anasından, babasından görgülü bir müslüman…
00:08:52.000 --> 00:08:56.000
Kızdığı zaman bile kötü bir şey dememeye alışmış da ondan.
00:08:56.000 --> 00:09:00.000
Yoksa kızdı, yanına fazla sokulma, fena yapacak, belli, sinirlendi
00:09:00.000 --> 00:09:04.000
ama lâ havle ve lâ kuvvete illâ billahi'l-aliyyi'l-azîm veya lâ ilâhe illallah diyor.
00:09:04.000 --> 00:09:13.000
Arabistan'da mesela, biraz münakaşa oldu mu, hemen gelirler, salli ale'n-Nebiyy denir.
Ne demek?
00:09:13.000 --> 00:09:15.000
"Peygamber Efendimiz'e salât u selam getir bakalım." demek.
00:09:15.000 --> 00:09:18.000
Tabii adam salli deyince mecbur kalıyor;
00:09:18.000 --> 00:09:21.000
Allahümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli seyidinâ Muhammed deyince
00:09:21.000 --> 00:09:27.000
hem mânevî bakımdan bir şifa oluyor, kızgınlığı geçiyor, hem de onunla meşgul olurken
00:09:27.000 --> 00:09:34.000
asıl telaş, asıl kavganın, gürültünün heyecanı tavsamış oluyor. Bunlar güzel âdetler.
00:09:34.000 --> 00:09:39.000
Sinirlenmese iyi ama insan sinirlenebilir. Peygamber Efendimiz diyor ki;
00:09:39.000 --> 00:09:47.000
"Sinirlendiğiniz zaman ayakta iseniz oturun, oturmuş vaziyetteyseniz ayağa kalkın
00:09:47.000 --> 00:09:54.000
veya uzanın veyahut abdest alın."
Böyle bir şey onu tedavi edici olabiliyor.
00:09:54.000 --> 00:09:56.000
Hâsılı, muhterem kardeşlerim!
00:09:56.000 --> 00:10:04.000
Kendiniz, çoluk çocuğunuz, mallarınız ve hizmetçileriniz aleyhine ağzınızı bedduaya,
00:10:04.000 --> 00:10:12.000
kötü duaya, küçük veya büyük aleyhte dualar etmeye alıştırmayın. İyi şeylere alıştırın.
00:10:12.000 --> 00:10:16.000
"Eh çocuk! Yine mi bu haltı karıştırdın? Allah seni ıslah etsin e mi?"
00:10:16.000 --> 00:10:21.000
Tamam, bak; bunun terbiyesi güzel. "Allah seni ıslah etsin." diyor, fena demiyor.
00:10:21.000 --> 00:10:27.000
İnsan, böyle güzel şeylere küçükten alışır. Çocuklar annelerinin ve babalarının kopyalarıdır.
00:10:27.000 --> 00:10:31.000
Hafızalarına teyp gibi alırlar, ondan sonra kendileri aynı şeyi yaparlar.
00:10:31.000 --> 00:10:35.000
Küçücük çocuk, konuşmayı yeni becermiş, bebeği kucağına alıyor,
00:10:35.000 --> 00:10:37.000
annesi kendisine ne demişse o da onu diyor.
00:10:37.000 --> 00:10:41.000
"Altına çiş yapma ha, seni biz biz yaparım, altını yakarım." falan diyor.
00:10:42.000 --> 00:10:47.000
Belli ki annesi ona öyle demiş. Annesi ona öyle dediği için o da öyle yapıyor.
00:10:47.000 --> 00:10:53.000
Onun için güzel şeylere kendimizi aklımız başımızdayken alıştıralım ki sinirlenip
00:10:53.000 --> 00:10:59.000
üzüldüğümüz ve kontrolümüz gittiği, sigortamız attığı zaman yanlış iş yapmayalım.
00:10:59.000 --> 00:11:04.000
Kendimizi ilk başta güzele alıştıralım. Bu bir prensip olsun.
00:11:04.000 --> 00:11:09.000
Beddua etmemek, yalan yere yemin etmemek, kötü söz söylememek...
00:11:09.000 --> 00:11:12.000
Söylenecek bir şey varsa, dedelerimiz ne güzel demişler;
00:11:12.000 --> 00:11:17.000
lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhi'l-aliyyi'l-azîm, fesübhanallah, lâ ilâhe illallah,
00:11:17.000 --> 00:11:22.000
Allahümme salli alâ seyydinâ Muhammed… Bunların mânaları başka ama kızıldığı zaman söyleniyor.
00:11:23.000 --> 00:11:28.000
Kendinizi böyle terbiye edin. Biz de böyle yapalım ve babalar olarak da böyle hareket edelim.
00:11:28.000 --> 00:11:35.000
Çünkü sözün İslâm'da çok önemi vardır. Ağızdan çıktı mı yazılır.
00:11:35.000 --> 00:11:43.000
Birisine beddua edersin, lanet edersin; o lanet gökyüzünde dolaşıp dolaşıp lanet edene gelir.
00:11:43.000 --> 00:11:48.000
Yani çıktığı ağzın sahibine geri gelir. Onun için kötü şeyler istememeli.
00:11:48.000 --> 00:11:56.000
Hayrını istemeli, iyi şeyler temenni etmeli. İyi şeylerden iyi hususlar hâsıl olur.
00:11:56.000 --> 00:11:58.000
Diğer hadîs-i şerîf…
00:11:58.000 --> 00:12:00.000
Peygamber Efendimiz buyurdu ki:
00:12:00.000 --> 00:12:10.000
Lâ ted'û alâ eimmetiküm bi'l-fesâdi fe-inne salâhahüm salâhuküm ve fesâdehüm fesâdüküm.
00:12:10.000 --> 00:12:19.000
Abdullah İbn Ömer radıyallahu anhümâ'dan bir hadîs-i şerîf. Peygamber Efendimiz buyuruyor ki;
00:12:19.000 --> 00:12:28.000
"İmamlarınıza beddua etmeyin." İmamlarınızın fesadı yani kötü olması için,
00:12:29.000 --> 00:12:36.000
kötülüğü için ağzınızdan beddua çıkmasın. Aleyhlerine beddua eylemeyin.
00:12:36.000 --> 00:12:43.000
"Çünkü onların iyiliği sizin iyiliğinizdir, onların salahı sizin salahınızdır; onların kötülüğü,
00:12:43.000 --> 00:12:46.000
fesadı sizin kötülüğünüz, fesadınız demektir."
00:12:46.000 --> 00:12:51.000
Yani onlar kötü oldu mu siz de onlarla beraber mahvolur, cayır cayır yanarsınız.
00:12:51.000 --> 00:12:54.000
Onlar iyi oldu mu siz de rahat edersiniz.
İmam ne demek?
00:12:54.000 --> 00:13:03.000
Muhterem kardeşlerim!
İmam eskiden son derece [anlamı] büyük olan bir sözdü.
00:13:03.000 --> 00:13:08.000
İmam, önder demek… Lâ ted'û alâ eimmetiküm demek, "
00:13:08.000 --> 00:13:14.000
Sizin önderlerinizin, liderlerinizin, büyük idarecilerinizin aleyhine beddua etmeyin." demektir.
00:13:14.000 --> 00:13:23.000
Şimdi sözün seviyesi düştü düştü, mahalle imamına geldi. Mahalle imamını da kimse saymıyor.
00:13:23.000 --> 00:13:28.000
Namaz kılarken arkasında kılıyor ama ondan sonra ne sözünü ne hutbesini dinler.
00:13:28.000 --> 00:13:30.000
Böyle bir duruma geldi.
00:13:30.000 --> 00:13:37.000
Halbuki onlar dini öğreten kimseler oldukları için aslında hürmet etmek gerekiyor.
00:13:37.000 --> 00:13:45.000
Buradaki "imam" sözü, imâmü'l-müslimîn, eimmetü'l-müslimîn yani "müslümanların idarecileri" demek.
00:13:45.000 --> 00:13:53.000
Baştaki valiler vs. gibi idarecilerin yukarıya ve aşağıya kadar çeşitli kademeleri…
00:13:53.000 --> 00:14:00.000
Müslümanlar ne isteyecekler?
Onların ıslah olmasını, doğru yolda olmasını,
00:14:00.000 --> 00:14:07.000
Allah'a mü'min olmalarını, Allah'ın yoluna hizmet etmelerini, hayırlı işler yapmalarını,
00:14:07.000 --> 00:14:17.000
şeytana ve nefse uymamalarını, üzerine yüklenmiş oldukları hizmetleri güzel yapmalarını…
00:14:17.000 --> 00:14:21.000
Yani dua edecekler, onlar için iyi şeyler isteyecekler.
00:14:21.000 --> 00:14:28.000
Kötülüklerini isterlerse, "Kahrolsunlar, mahvolsunlar, şöyle olsunlar, böyle olsunlar." der
00:14:28.000 --> 00:14:34.000
ve kötü olmalarına dua ederlerse o zaman o iyi netice vermez.
00:14:34.000 --> 00:14:38.000
Netice itibariyle insanlar cemiyet hayatı yaşıyor.
00:14:38.000 --> 00:14:42.000
Cemiyet hayatı yaşayınca da her cemiyette başlarında ister istemez
00:14:42.000 --> 00:14:51.000
bir idari teşkilatlanma oluyor. Arılarda bile var. Bir arı beyi var, işçi arılar var; iş bölümü var.
00:14:51.000 --> 00:14:56.000
Kimisi çiçek tozu, kimisi bal getirir, kimisi kovanı bekler ve başkası hücum edince [korur],
00:14:56.000 --> 00:15:05.000
kimisi harıl harıl çalışır filan. Tabiatın icabı bu…
Göçmen kuşlara bakın, ne ibretlidir.
00:15:05.000 --> 00:15:11.000
En başta öncüsü gider, onun arkasında, sağında, solunda sanki vezirleri gibi uçanlar,
00:15:11.000 --> 00:15:16.000
artçılar, öncüler bellidir. Yani onların gidişleri bir ibrettir.
00:15:16.000 --> 00:15:26.000
Demek ki idari teşkilatlanma toplu yaşayışın zaruretidir. Bu idari teşkilatlanmadan hepimiz mesulüz.
00:15:26.000 --> 00:15:31.000
"Beni ilgilendirmez."
Niye ilgilendirmesin?
"Eûzu billahi mine'ş-şeytâni ve's-siyaseti."
00:15:31.000 --> 00:15:37.000
Bazı kardeşlerimiz böyle dedi. "Siyasetten Allah'a sığınırım."
00:15:37.000 --> 00:15:45.000
O sözü söyleyenin belki başka maksadı var, demek istediği şey başka ama topluluk halinde
00:15:45.000 --> 00:15:48.000
yaşadığımıza göre onu yanlış anlamayalım.
00:15:48.000 --> 00:15:55.000
Bu topluluğun yönetilmesinden, bu topluluğun her ferdi veballidir, sorumludur.
00:15:55.000 --> 00:16:01.000
Bu topluluğun yönetilmesinin iyi olmasına hepiniz çalışacaksınız, hepimiz çalışacağız.
00:16:01.000 --> 00:16:08.000
Kötü olmamasına hepimiz gayret edeceğiz. Çünkü bu gemi batarsa, beraber batarız.
00:16:08.000 --> 00:16:13.000
Düşman hepimize güler. Batmazsa hepimiz beraber rahat ederiz.
00:16:13.000 --> 00:16:25.000
Böyle bir küsme, çekilme, bana ne veya aldırmama… Bu iyi bir şey değil. Hakiki İslâmî şuura uygun değil.
00:16:25.000 --> 00:16:31.000
Derler ki, Avrupa'da bir memleketin başbakanına sormuşlar;
00:16:31.000 --> 00:16:38.000
"Niye İtalya şu durumlara düştü?"
"Nemelazım!" demiş. Yani "Nemelazımdan düştü." demek istemiş.
00:16:38.000 --> 00:16:44.000
Nemelazım?
Niye "nemelazım" diyorsun, bu memleket senin değil mi? Sana emanet değil mi?
00:16:44.000 --> 00:16:46.000
Harp olursa cephede çarpışmayacak mısın?
00:16:46.000 --> 00:16:52.000
Sadece harp olunca, yumurta kapıya dayandığı zaman mı aklın başına geliyor?
00:16:52.000 --> 00:16:59.000
Şimdiden düzel, zaten hasta olduktan sonra, iş işten geçmişken…
00:16:59.000 --> 00:17:07.000
Hasta olmadan 'hıfz-ı sıhha' tedbirlerini almak önemli. Ne güzel söylemiş şair, çok güzel bir sözdür;
00:17:07.000 --> 00:17:12.000
"Hazır ol cenge eğer ister isen sulh u salah."
00:17:12.000 --> 00:17:18.000
Eğer sen sulh istiyorsan, salah istiyorsan, cenge hazır ol.
00:17:18.000 --> 00:17:22.000
Kale gibi bir ordun, demir gibi bir yumruğun, mükemmel silahın olsun…
00:17:22.000 --> 00:17:26.000
Düşman korkar saldırmaz, sen de harp etmemiş olursun.
00:17:26.000 --> 00:17:32.000
Ama sen hazırlık yapmazsan, "Aman şu kuzunun eti ne kadar da güzel kebap olur, saldıralım!" diye
00:17:32.000 --> 00:17:39.000
herkes saldırır yani yağmalanırsın.
"Hazır ol cenge eğer ister isen sulh u salah."
00:17:39.000 --> 00:17:43.000
Bu memleketin her şeyi ile ilgileneceksin. Nasıl ceza koydular,
00:17:43.000 --> 00:17:47.000
"Sandık başına gideceksin, gitmezsen 10 bin lira cezayı yersin." diyor.
00:17:47.000 --> 00:17:52.000
Vazifeleri sopayla yapıyoruz, öyle şey olur mu? Cezayla, sopayla olur mu?
00:17:52.000 --> 00:17:58.000
Biz toplum adamıyız, hepimiz ilgilenmeliyiz. Her birimiz mahallemizde,
00:17:58.000 --> 00:18:03.000
semtimizdeki bir hayır derneğine, bir sosyal çalışmaya katılmalıyız.
00:18:03.000 --> 00:18:08.000
Topluluk halinde yaşıyoruz, o halde içtimai bir faaliyet yönümüz olması lazım.
00:18:08.000 --> 00:18:13.000
"Etliye sütlüye karışmaz, melek gibi bir adam, çok iyi adam…"
Öyle şey yok!
00:18:13.000 --> 00:18:20.000
O adam, iyi adam değil. Karışacak; etliye de, sütlüye de, tatlıya da karışacak…
00:18:20.000 --> 00:18:25.000
Her şeyi güzel yapmaya çalışacak ve güzel yapılması için vazife alacak.
00:18:25.000 --> 00:18:31.000
Hayır derneklerinde idare heyeti toplantısı yapılamaz, nisap dolmaz,
00:18:31.000 --> 00:18:34.000
kimse toplantıya gelmez, aidatlar ödenmez… Olmaz ki!
00:18:35.000 --> 00:18:39.000
İyi niyetle kurmuşsun, belli, yazı üstünde gayeleri güzel…
Niye çalışmıyorsun?
00:18:39.000 --> 00:18:47.000
"İşim var, gücüm var."
Bu da iş! Bu da sosyal vazifedir! Hepimiz hayır hizmetlerinin sahibi olacağız.
00:18:47.000 --> 00:18:52.000
Hayır hizmetlerini kimin yaptığı belli değil; birkaç kişi toplanmış, paraları topluyor…
00:18:52.000 --> 00:18:57.000
Suistimal oluyor mu?
Olma ihtimali varsa gir bakalım oraya, yaptırtma…
00:18:57.000 --> 00:19:01.000
Suistimali yaptırtma, o hayrı tıkır tıkır çalıştır.
00:19:01.000 --> 00:19:08.000
"Öksüz çocuklara yardım toplama veya anasız babasız çocukları esirgeme kurumu…"
00:19:08.000 --> 00:19:15.000
Takip et bakalım; paralar hakikaten oraya gidiyor mu?
"Hayır için, cihat için para topluyoruz."
00:19:15.000 --> 00:19:21.000
Takip et bakalım, oraya gidiyor mu? Ne oluyor? Verdiğin [paralar] nereye gidiyor?
00:19:21.000 --> 00:19:26.000
Hayra mı, şerre mi gidiyor? Anarşiye mi harcanıyor, senin gayene mi uygun gidiyor?
00:19:26.000 --> 00:19:31.000
Dansa, baloya mı gidiyor? Sen parayı onun için mi verdin, başka yere mi gidiyor?
00:19:31.000 --> 00:19:38.000
Parayı veriyorsun, aldırmıyorsun; öyle şey olur mu? Kontrol etmemekle hırsızlığa çanak tutuyorsun.
00:19:38.000 --> 00:19:41.000
Kontrol edeceğiz, sahip çıkacağız;
00:19:41.000 --> 00:19:47.000
dinî vazifelerimizden biri...Çünkü İslâm insanın üstüne sosyal vazifeler yüklemiş bir dindir.
00:19:47.000 --> 00:19:55.000
Sosyal kelimesinin eskisi "içtimai" demek… İçtimai vazifelerle vazifeliyiz, omzumuzda vazifeler var.
00:19:56.000 --> 00:20:01.000
Komşumuzun aç olduğunu bildiğimiz halde bizim evimizde tok yatmamızdan
00:20:01.000 --> 00:20:07.000
Allahu Teâlâ razı gelmez, Peygamber Efendimiz razı değildir.
00:20:07.000 --> 00:20:12.000
Biraz gözünü aç da etrafına dikkat et; mahallende fakir var, haberin yok.
00:20:12.000 --> 00:20:16.000
Üst katındaki komşundan haberin yok.
Apartmanda on iki daire var.
00:20:16.000 --> 00:20:17.000
"On iki kişi kim var?"
"Bilmiyorum."
00:20:17.000 --> 00:20:22.000
Birisi geliyor, gidiyor; nerelidir, neyin nesidir, haberi yok.
00:20:22.000 --> 00:20:26.000
Alt katı veya üst katı çalıyorum, "Sizin apartmanda filanca var mı?" diyorum.
00:20:26.000 --> 00:20:29.000
Ziyarete gideceğim, apartmanı bulmuşum, daireyi bulamamışım.
00:20:30.000 --> 00:20:34.000
Adam aynı apartmanda kimin oturduğunun farkında değil.
Böyle komşuluk mu olur?
00:20:34.000 --> 00:20:40.000
Peygamber Efendimiz, "Mâzâle yûsinî Cibrîl…" diye Cebrail aleyhisselâm'ın kendisine gelip
00:20:40.000 --> 00:20:46.000
komşuluk haklarını kuvvetli, bastıra bastıra tavsiye ettiğini
00:20:46.000 --> 00:20:51.000
ve bundan dolayı komşunun komşuya varis kılınacağını sandığını söylüyor.
00:20:51.000 --> 00:20:59.000
O kadar yakınlık ki akrabalık, analık, babalıkmış gibi de sanki o ona varis olacak. Bu kadar önemli!
00:20:59.000 --> 00:21:09.000
Senin ocağından bir yemek çıktı, pişti. Mis gibi tereyağı kokuyor, etrafı kokusu kapladı.
00:21:09.000 --> 00:21:13.000
Yandaki komşu çocuk onu duydu, onlara bir tabak götüreceksin.
00:21:13.000 --> 00:21:18.000
Hastalandığı zaman ziyaret edeceksin. Cenazesi olursa [katılacaksın.]
00:21:18.000 --> 00:21:24.000
Düğünü, bayramı, daveti olursa davetine icabet edeceksin. İyiliğini ve hayrını isteyeceksin.
00:21:24.000 --> 00:21:29.000
Düşman bakacak, "Türkiye'deki müslümanlara bir şey yapamayız ki…
00:21:30.000 --> 00:21:34.000
Bizim istediğimiz kadar füzemiz, silahımız, elektronik cihazımız olsun.
00:21:34.000 --> 00:21:38.000
Bu adamların birlik ve beraberliği kırılmaz, yıkılmaz." diyecek.
00:21:38.000 --> 00:21:48.000
Girmeden tefrika bir millete düşman giremez.
Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez.
00:21:48.000 --> 00:21:52.000
Mehmed Akif -Allah rahmet eylesin- ne güzel söylemiş.
00:21:52.000 --> 00:21:59.000
Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez.
Toplu vuracak yürekler; küt, küt, küt…
00:21:59.000 --> 00:22:04.000
Hep beraber "Allah Allah" diye atacak. O zaman kimse bir şey yapamaz.
00:22:04.000 --> 00:22:14.000
45-50 milyon yekpare insan; ödleri patlar. Adamların zaten ödleri patlıyor.
00:22:14.000 --> 00:22:18.000
Nüfus planlaması bilmem ne; müslümanlar çoğalmasın...
00:22:18.000 --> 00:22:22.000
Aman müslümanlar ileri gitmesin, aman müslümanlar sanayileşmesin,
00:22:22.000 --> 00:22:30.000
aman müslümanlar atom bombası yapmasın. Nasıl korkuyor!.. Aman ordu gücü gelişmesin.
00:22:30.000 --> 00:22:38.000
Gözümüzü açacağız! Müslümanlığı sanmayın ki sadece Ramazan'dadır, kandil gün ve gecelerindedir.
00:22:38.000 --> 00:22:40.000
Müslümanlığı sanmayın ki sadece camidedir.
00:22:41.000 --> 00:22:49.000
Müslümanlık evde de var, işyerinde de var, çarşıda da var, pazarda da var.
00:22:49.000 --> 00:22:55.000
Ben burada öyle kimseler biliyorum ki asker yazılmış, akşam yemeğini evinde yemedi,
00:22:55.000 --> 00:23:04.000
"İki saat önce kıtaya gideyim, sevabım daha çok olur." diye erken gitti. Yemek yemeden gitti.
00:23:04.000 --> 00:23:08.000
"Kal, yemeği ye, öyle git."
"Yok! İki saat önce gideyim de sevabım daha çok olsun."
00:23:08.000 --> 00:23:16.000
Öyle olacak! Bu yağcılık değil; eğriye eğri, doğruya doğru. Yağcılık yapmayacağız.
00:23:16.000 --> 00:23:22.000
Şak, şak, şak… "Eyvallah efendim, Allah ömürler versin." Önünde iki kat eğil...
00:23:22.000 --> 00:23:26.000
Peygamber Efendimiz, "Bir müslüman kötü bir insana, bir münafığa 'Efendim' derse,
00:23:26.000 --> 00:23:32.000
arş-ı âlâ zangır zangır titrer." diyor. Eğriye eğri, doğruya doğru...
00:23:32.000 --> 00:23:37.000
"Kardeşim! Ben seni çok severim, canımdan kıymetlisin.
00:23:37.000 --> 00:23:43.000
Müslümanlık kardeşlik demektir ama şu yaptığın hata, gel şunu yapma." diyebileceğiz.
00:23:43.000 --> 00:23:49.000
"Sen benim babamın oğlusun. Biz ikimiz kan kardeşiyiz, can kardeşiyiz ama ağabey,
00:23:49.000 --> 00:23:55.000
kardeşim şu yaptığın iş uygun olmuyor, bundan zarar çıkacak." diyebileceğiz. Yağcılık yok!
00:23:55.000 --> 00:23:59.000
Yağcılık ve dalkavukluk bir cemiyeti mahveder, adaletsizliğe götürür.
00:23:59.000 --> 00:24:05.000
el-Adlü esâsü'l-mülk. "Adalet egemenliğin temelidir."
00:24:05.000 --> 00:24:13.000
Yani sağlam bünyeli bir organizasyona sahip topluluk olmanın şartı, adalettir. Adalet olmadı mı gider.
00:24:13.000 --> 00:24:15.000
Adaleti en çok ne tahrip eder?
00:24:15.000 --> 00:24:24.000
Adam kayırmalar, dalkavukluklar, eyvallah etmeler vs... Öyle şey yok; eğriye eğri doğruya doğru!
00:24:24.000 --> 00:24:26.000
Cihadın en üstünü nedir?
00:24:26.000 --> 00:24:32.000
Zalim sultanın karşısında hak sözü dobra dobra, çatır çatır söylemektir.
00:24:32.000 --> 00:24:38.000
"Yoo, bu senin yaptığın hata efendim. İstersen başımı kes, ister darağacında sallandır.
00:24:38.000 --> 00:24:44.000
Bu yanlış, doğrusu şu." diyebileceğiz. Herkesin iyiliğini isteyeceğiz.
00:24:44.000 --> 00:24:53.000
İslâm hudutları; ifratını, tefritini belirtmiştir. Körü körüne boş bir kâğıdın altına imza,
00:24:53.000 --> 00:24:57.000
"Üstünü nasıl doldurursan doldur." Öyle yağma yok! Körü körüne bir itaat yok!
00:24:57.000 --> 00:25:07.000
Lâ tâate li-mahlûkin fî mâ'siyeti'l-hâlik. "Allah'a isyan yolunda, günah yolunda mahlûka itaat olmaz."
00:25:08.000 --> 00:25:11.000
Günahı emrediyor; "Öldür şunu."
Olmaz!
00:25:11.000 --> 00:25:18.000
"İç şu içkiyi, ben senin amirinim, emrediyorum."
Olmaz!
"Yap şu haramı."
Olmaz!
00:25:18.000 --> 00:25:24.000
"Al şu rüşveti, tadımızı bozma. Burada ekip halindeyiz, payını al, sus."
Öyle şey yok!
00:25:24.000 --> 00:25:29.000
"Seni harcarız, başka yere sürdürürüz."
"Ne yaparsan yap, ben haram yiyemem.
00:25:29.000 --> 00:25:33.000
Ben çocuğuma haram lokma götürmem. Dürüst çalışın."
00:25:33.000 --> 00:25:42.000
Etraftaki şerli, hırsız, arsız insan bizim dürüstlüğümüzden korkacak, yok olup gidecek.
00:25:43.000 --> 00:25:49.000
Temizlik olan yerde mikrop ve hastalık olmaz.
Beden ne zaman hastalanıyor?
00:25:49.000 --> 00:25:51.000
Sıhhatinden kaybettiği zaman…
00:25:51.000 --> 00:25:56.000
Onun için lütfen Müslümanlığı doğru yani olduğu gibi, sapasağlam anlayalım.
00:25:56.000 --> 00:26:04.000
Müslümanlık kuzuluk dini de kurtluk dini de değildir; yerine göredir. Müslümanlık hikmet dinidir.
00:26:04.000 --> 00:26:09.000
Yapacağın şeyi bileceksin; kızacağın zamanı ve seveceğin zamanı bileceksin.
00:26:09.000 --> 00:26:16.000
Yardım edeceğin ve karşı duracağın kimseyi bileceksin. Herkesin de iyiliğini isteyeceksin.
00:26:16.000 --> 00:26:24.000
Herkesin iyiliğini istiyoruz. Hepimiz insan nesliyiz, Hazreti Âdem atamızın evlatlarıyız.
00:26:24.000 --> 00:26:30.000
Kabile kabile, millet millet olmuşuz. Öteki insanların da iyiliğini isterim.
00:26:30.000 --> 00:26:33.000
Ama onlar bana karşı iyilik isterlerse…
00:26:33.000 --> 00:26:39.000
Onlar bana oyun yapıp, dolap çevirip, aleyhimizde çalışıp dururken ben de boynumu uzatmışım,
00:26:39.000 --> 00:26:44.000
kuzu kuzu, "Kes, al bıçağı…" Bıçağı da ben veriyorum, "Haydi, kes bakalım."
00:26:44.000 --> 00:26:51.000
Öyle şey olur mu? Öyle yağma var mı?
Yok! Her şey ölçülü… Müslüman zekidir.
00:26:51.000 --> 00:26:54.000
Nereden öğrenecek bu zekâyı? Nereden anlayacak?
00:26:54.000 --> 00:27:00.000
İttekû firâsete'l-mü'mini fe-innehû yenzuru bi-nûrillâhi.
00:27:00.000 --> 00:27:05.000
"Müslümanın anlayışından, sezgisinden, zekâsından kork."
Neden?
00:27:05.000 --> 00:27:09.000
"Baktığı zaman Allah'ın nuruyla bakar."
Görünmeyecek şeyi "şıp" diye görür.
00:27:09.000 --> 00:27:16.000
Müslüman, senin saklamak istediğin ciğerinin köşesini görür, "Seni, seniii…" der, yani anlar.
00:27:16.000 --> 00:27:21.000
Onun için hakiki müslüman olun. Hakiki müslüman olsanız kimse sizi aldatmaz.
00:27:21.000 --> 00:27:25.000
Peygamber Efendimiz, "Bir müslüman bir delikten iki defa sokulmaz." diyor.
00:27:25.000 --> 00:27:32.000
Bir delikten kazara olmasına bir pay vermiş. Bir kaza oldu, yılan geldi, topuğunu ısırdı.
00:27:32.000 --> 00:27:36.000
Bir defa oldu. Bir daha olmaz. Müslüman aklını başına toplayacak.
00:27:36.000 --> 00:27:46.000
Müslümanlar fahrî müfettiştir, fahrî murakıptır, fahrî polistir, fahrî ahlâk zabıtasıdır.
00:27:46.000 --> 00:27:55.000
Müslümanlar bu dünyanın tadıdır, tuzudur. Çünkü Allah'ın erleridir, Allah'ın kullarıdır.
00:27:55.000 --> 00:27:59.000
Çünkü yeryüzünde iyiliği ivazsız garazsız olan insanlar yapar.
00:27:59.000 --> 00:28:05.000
Menfaat duygusu olan konuşulacak yerde susar, yapılmayacak işi yapar.
00:28:05.000 --> 00:28:11.000
Dünyanın her yerinde müslümanlara ihtiyaç var, dürüst insanlara ihtiyaç var.
00:28:11.000 --> 00:28:16.000
Hele hele bizim memlekette çok daha fazla… Amerika'da da öyle, her yerde öyle…
00:28:16.000 --> 00:28:23.000
Adam Rusya'da dinsizliği ilan etmiş, ahlâksız! Yürümez ki…
00:28:23.000 --> 00:28:26.000
O da yine dinsiz bir ahlâk bulmaya çalışıyor.
00:28:26.000 --> 00:28:30.000
"Şunu şöyle yapmayalım, bunu böyle yapmalıyız, etmeliyiz." Tutmaz ki...
00:28:30.000 --> 00:28:34.000
Bir binayı yapmak için ne kadar derin temel kazıyorlar,
00:28:34.000 --> 00:28:39.000
ne kadar demirler döşüyorlar, ne kadar çimentolar atıyorlar.
00:28:39.000 --> 00:28:44.000
"İki kat bina olacak, bunu bu kadar alta niye kazıyorsunuz?"
Temelsiz olmaz!
00:28:44.000 --> 00:28:47.000
Kuru lafla ahlâk olmaz!
00:28:46.000 --> 00:28:50.000
Arif olanlar, kültürlü olanlar yapmaz.
00:28:50.000 --> 00:28:58.000
Herkesin vicdanı var, vicdanı olanlar yapmaz…
Ne irfandır veren ahlâka ulviyet ne vicdandır
00:28:58.000 --> 00:29:04.000
Fazilet hissi insanlarda Allah korkusundandır.
Allah'tan korkan insan faziletli insan olur.
00:29:04.000 --> 00:29:08.000
Ötekisi şu kadar tahsil gördü, Amerika'ya gitti, Avrupa'ya gitti ama bak,
00:29:08.000 --> 00:29:16.000
deveyi hamuduyla nasıl yutuyor? Hamuduyla yutuyor, hamudunu çıkartmıyor. Rüşvet bâbında…
Niye?
00:29:16.000 --> 00:29:22.000
Kültür yetmez.
"O zaman vicdanlı insan…"
Vicdan, terbiyesiz ve dinsiz olmuyor.
00:29:22.000 --> 00:29:27.000
Çok uğraşmışlar olur mu olmaz mı diye, çok kıvranmış insanlar Allah'ın yoluna gitmemek için,
00:29:27.000 --> 00:29:29.000
şeytan onları çok aldatmış…
00:29:29.000 --> 00:29:33.000
Vicdan böyle gitmez. Külahımı ters çevireyim, anlat anlat doldur içini.
00:29:33.000 --> 00:29:41.000
Lafla hiç olmaz. Vicdanlıymış!.. Çok vicdanlı insanlar gördük. Tahsilli, vicdanlı; neler yapıyor...
00:29:41.000 --> 00:29:50.000
Allah'tan korkacak! Allah'tan korktu mu kâğıdını, toplu iğnesini hesap eder, hakkı geçmesin diye.
00:29:50.000 --> 00:29:57.000
Elmayı ısırır da, "Ben bu elmayı nereden ısırdım?" diye sahibini bulur, bin dereden özür getirir.
00:29:57.000 --> 00:30:04.000
Suyun üstünde akan, düşmüş ve gitmiş olan elmayı… İslâm öyledir, iman öyledir.
00:30:04.000 --> 00:30:11.000
İslâmsız ve imansız insanlardan bina yapılmaz. Yapılırsa tutmaz.
00:30:11.000 --> 00:30:16.000
Briketten bir kat duvar yaparsın, ikinci kat briket çekmez.
00:30:16.000 --> 00:30:21.000
Briket yük taşıyacak bir malzeme değildir, bina dağılır.
00:30:22.000 --> 00:30:29.000
Bakarsın çatır çutur dağılmış, her şey kum olmuş. Sağlam malzeme ahlâklı insandır.
00:30:29.000 --> 00:30:37.000
Ahlâk da dinden, Allah korkusundan gelir.
Onun için ahlâklı olacağız ve her şeye de karışacağız.
00:30:38.000 --> 00:30:42.000
"Aldırma!"
"Aldırırım."
"Karışma!"
"Karışırım."
"Benim gemim!"
00:30:42.000 --> 00:30:46.000
"Öyle şey olur mu? Gemi battıktan sonra ben de içinde boğulacağım.
00:30:46.000 --> 00:30:50.000
Sen dangalak, şöyle yapmışsın, böyle yapmışsın, karaya oturtmuşsun.
00:30:50.000 --> 00:30:57.000
Gemiyi batırmaya çalışıyorsun. Ben batırtır mıyım? Olmaz!"
Hepimiz borçluyuz.
00:30:57.000 --> 00:31:02.000
Hepimiz buranın, bu memleketin taşından toprağından sorumluyuz.
00:31:02.000 --> 00:31:07.000
Ormancılar yazı yazmışlar, "Ormansız ülke vatan değildir." Ne kadar cahilce söz!
00:31:08.000 --> 00:31:15.000
Ormansız taş yerleri de, kum yerleri de, hiç ot bitmeyen yerleri de vatandır;
00:31:15.000 --> 00:31:20.000
öyle saçma söz mü olur!.. "Güzel değildir." de, başka bir şey de.
"Ormansız yer vatan değildir."
00:31:20.000 --> 00:31:25.000
O zaman Yunanlıya verelim. Lafa bak, ormansız yer vatan değilmiş. Öyle şey olur mu?
00:31:25.000 --> 00:31:32.000
Suudi Arabistan'ı ondan mı elden çıkardık, orman yok diye? Ne biçim iş, neden?
00:31:33.000 --> 00:31:38.000
Adamın kafası çalışmıyor, söylediği sözün nereye gittiğini bilmiyor, şurası sızlamıyor.
00:31:38.000 --> 00:31:45.000
Şurası sızlayan insan lazım! Duyan, duygulu insan lazım!
00:31:45.000 --> 00:31:49.000
Allah bizi uyanık, duygulu müslümanlardan eylesin.
00:31:50.000 --> 00:32:00.000
Lâ tüdîmü'n-nazara ile'l-meczûmîne ve izâ kellemtümûhüm fe'l-yekün beyneküm ve beynehüm kaderu rumhin.
00:32:00.000 --> 00:32:10.000
Abdullah İbni Abbas ve Hüseyin hazretlerinden, Hz. Ali Efendimiz'den rivayet edilmiş bir hadîs-i şerîf.
00:32:10.000 --> 00:32:15.000
Cüzzam diye bir hastalık var. Cüzzam illeti korkunç bir hastalık.
00:32:16.000 --> 00:32:20.000
Yıllar yılı -yedi sene mi bilmem kaç sene- insanın mikrobu içinde saklı kalıyor, siniyor.
00:32:20.000 --> 00:32:29.000
Mikrop bir yerden bulaşsa bile seneler sonra ortaya çıkıyor. Cüzzam hastalığı , korkunç bir hastalık, bulaşıcı da…
00:32:29.000 --> 00:32:37.000
Çok tehlikeli. Onu artık ayırıyorlar ve ayrı bir yerde tutuyorlar. Öyle bir hastalık…
00:32:37.000 --> 00:32:44.000
Peygamber Efendimiz, "Cüzzamlıya uzun müddet nazar etmeyin, bakmayın.
00:32:44.000 --> 00:32:49.000
Konuştuğunuz zaman onlarla aranızda bir mızrak boyu mesafe bulunsun." diyor.
00:32:50.000 --> 00:32:55.000
O zaman mikropları biliyorlar mıydı? Tıp ileri miydi? Tıp Fakültesi mi vardı?
Hayır!
00:32:55.000 --> 00:32:59.000
Peygamber Efendimiz ümmi peygamberdi ama Allah'ın hak peygamberiydi.
00:32:59.000 --> 00:33:03.000
Peygamber Efendimiz ümmiydi, eliyle yazı yazmamıştı.
00:33:03.000 --> 00:33:06.000
Mektep yoktu, medrese yoktu, okuma bilen insan yoktu ki…
00:33:06.000 --> 00:33:12.000
Koca Mekke'de okuma yazma bilen 16-17 kişi vardı. O da okuma yazma bilse ne olacak?..
00:33:12.000 --> 00:33:20.000
"Bir mızrak boyu kadar aranızda mesafe kalsın, değmeyin." diyor.
00:33:20.000 --> 00:33:24.000
"Çok da devamlı bakmayın." diyor. Psikolojik zararı ve başka zararları var.
00:33:24.000 --> 00:33:38.000
Bir insan bir hasta görse ne diyecek?
Elhamdülillâhillezî âfânî min mebtelâeke bihî.
00:33:38.000 --> 00:33:47.000
"Sana bu hastalığı veren ve beni bu hastalıktan salim kılan Allah'a hamdolsun." diye içinden diyecek.
00:33:47.000 --> 00:33:48.000
Yüzüne karşı denmez.
00:33:48.000 --> 00:33:56.000
"Çok şükür yâ Rabbi! Ona bu hastalığı vermişsin, beni sıhhatte yaratmışsın." diyecek.
00:33:56.000 --> 00:34:01.000
Elhamdülillâhillezî faddalenî alâ kesîrin min halkıhî tabdîlâ.
00:34:01.000 --> 00:34:07.000
İnsan, "Benim ne hünerim, ne meziyetim var ki Allah bana birçok halkından,
00:34:07.000 --> 00:34:11.000
yarattığından daha fazla nimetler ihsan etmiş. Hamdolsun." diyecek.
00:34:11.000 --> 00:34:16.000
Çünkü sen o hastadan daha mı matahsın?
00:34:16.000 --> 00:34:20.000
Belki sen daha çok günahlısın, o daha çok ibadetli ama Allah sana âfiyet vermiş.
00:34:20.000 --> 00:34:22.000
Kıymetini bil de Allah'a hamdet.
00:34:22.000 --> 00:34:29.000
İnsan, hastayı görünce kendisinde bir nimet olduğunu anlayacak ve içinden elhamdülillah diyecek.
00:34:29.000 --> 00:34:39.000
Çünkü bir şeyin kıymeti yokluğunda anlaşılır.
Onun için ne demişler?
Ya öl de bilem kıymetini
00:34:39.000 --> 00:34:44.000
Ya git de bilem.
Arkadaşının kıymetini yanındayken bilmezsin.
00:34:44.000 --> 00:34:49.000
Kavga gürültü veyahut karısı kocasının kıymetini bilmez, kocası karısının kıymetini bilmez
00:34:49.000 --> 00:34:52.000
veya komşusu komşusunun kıymetini bilmez; ölünce anlar.
00:34:52.000 --> 00:34:57.000
Kör öldü mü kömür gözlü olur, bir de o mesele var.
00:34:57.000 --> 00:35:03.000
Asıl insanın kıymeti, gidince veya ölünce bilinir. Arkasından bir sürü methiyeler…
00:35:03.000 --> 00:35:08.000
"Siz bu adamcağıza hayatında neler çektirttiniz. Şimdi öldükten sonra methediyorsunuz.
00:35:08.000 --> 00:35:12.000
Hayatta iken methedip sevseydiniz de o da mutlu olsaydı ya…"
00:35:12.000 --> 00:35:14.000
İnsanoğlunun tabiatı budur işte!
00:35:14.000 --> 00:35:19.000
Elinde nimet olmayan insanı gördüğü zaman kendisindeki nimetin,
00:35:19.000 --> 00:35:23.000
Allah'ın büyük bir lütfu olduğunu bilecek. Şimdi hiçbirimizin aklına gelmez ki,
00:35:23.000 --> 00:35:27.000
"Allah'a hamd u senâlar olsun. Ne mutlu bana ki turp gibiyim.
00:35:27.000 --> 00:35:32.000
Maşaallah, yürüyüp camiye geldim, oturup dinliyorum, bir yerimde bir ağrı yok." diyelim.
00:35:32.000 --> 00:35:35.000
Haberi yok! Bir yerine bir ağrı saplansa gününü görür.
00:35:35.000 --> 00:35:38.000
"Vay! Ağrısızlık meğerse ne büyük nimetmiş.
00:35:38.000 --> 00:35:44.000
Yıllar yılı ağrısız gezdim, ona şükretmek, hamdetmek gerektiğini hiç anlayamadım.
00:35:44.000 --> 00:35:48.000
Bak ağrı saplanınca nasıl kıvranıyorum." diye insanın aklı o zaman başına gelir.
00:35:48.000 --> 00:35:55.000
Aklı başına geldiği zaman kıymeti kalmaz. Onun için insan sıhhatliyken hamdetmesini öğrenecek.
00:35:55.000 --> 00:36:02.000
Sıhhatsize baktığı zaman da böyle bir tavır alacak. Müslüman, Allah'ın üzerindeki nimetlerini bilecek.
00:36:03.000 --> 00:36:12.000
Lâ tezkürû mesâviye ashâbî fe-tahtelife kulûbüküm aleyhim
00:36:12.000 --> 00:36:17.000
vezkürû mehâsine ashâbî hattâ te'telife kulûbüküm.
00:36:17.000 --> 00:36:22.000
Deylemî, İbn Ömer radıyallahu anhümâ'dan rivayet etmiş, buyuruyor ki;
00:36:22.000 --> 00:36:26.000
"Ashabımın aleyhinde kötülükler söylemeyin.
00:36:26.000 --> 00:36:36.000
"O sahabi şöyle yaptı da, böyle oldu da…" diye size kötülük gibi gelen rivayetleri söyleyip durmayın.
00:36:36.000 --> 00:36:38.000
Benim ashabım…"
00:36:38.000 --> 00:36:43.000
Peygamber Efendimiz'in ashâbı oldu mu, onun meclisine erdi mi, ne mutlu bir insan;
00:36:43.000 --> 00:36:44.000
onun aleyhinde bulunulmaz.
00:36:44.000 --> 00:36:51.000
Onlar yıldızlar gibidir, onların aleyhinde konuştu mu Allah insanın kalbine bir eğrilik verir.
00:36:51.000 --> 00:36:58.000
Kalbi onları sevmez olur, onları sevmediği zaman da Resûlullah'ı ezalandırmış olur.
00:36:58.000 --> 00:37:04.000
Ashabını sevmediği zaman, aleyhinde dil uzattığı zaman, Peygamber Efendimiz'i üzmüş olur.
00:37:04.000 --> 00:37:08.000
Peygamber Efendimiz'i üzen kimseye de Allah ceza verir.
00:37:08.000 --> 00:37:11.000
Bu, besbelli bir şey; başka hadîs-i şerîflerden biliyoruz.
00:37:11.000 --> 00:37:17.000
Ashâb-ı kirâm konuşulurken dikkat edeceğiz.
Bunu en çok kimler yapıyor?
00:37:17.000 --> 00:37:23.000
Tarihçiler yapıyor. "Talha şuraya gitti de, Zübeyr buraya geldi de, Ali şöyle yaptı da…"
00:37:23.000 --> 00:37:28.000
Askerlik arkadaşın mı bunlar senin? Kimlerden bahsediyorsun sen?
Sahabe-i kirâm!
00:37:28.000 --> 00:37:34.000
İlk önce radıyallahu anh de bakayım. Ondan sonra da, sen onların kafalarını anlayamazsın.
00:37:34.000 --> 00:37:39.000
Onların aralarında herhangi bir mesele varsa onlar içtihattandır.
00:37:39.000 --> 00:37:42.000
Senin gibi dünya ehlinin şeyinde değildir.
00:37:42.000 --> 00:37:54.000
Okuyor Goldziher'in, Kaitanî'nin, filanca Avrupalı yazarın kendi kâfirce yorumlarını;
00:37:54.000 --> 00:37:58.000
sahabenin kimisini iyi görüyor, kimisini kötü görüyor, dil uzatıyor. Yapma!
00:37:58.000 --> 00:38:01.000
Efendimiz'i darıltırsın, başına dert gelir.
00:38:01.000 --> 00:38:08.000
Müslüman, sahabe-i kirâmın yıldızlı, pırıl pırıl bir altın tabaka olduğunu bilecek.
00:38:08.000 --> 00:38:15.000
Asr-ı saadeti bilecek, tabiine hürmet edecek. Efendimiz, o zamandan bildirmiş.
00:38:15.000 --> 00:38:21.000
Eğer iyiliklerini zikrederseniz gönlünüz ısınır. İnsan ısındığı zaman sevgi duyar.
00:38:21.000 --> 00:38:28.000
Kişi sevdiği ile beraber olacak biliyorsunuz. Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki;
00:38:28.000 --> 00:38:32.000
"Mekânları farklı farklı olsa bile, kişi sevdiği ile beraber haşrolacak.
00:38:33.000 --> 00:38:41.000
Mevkileri, dinî dereceleri farklı farklı bile olsa âhirette birbirini sevenler beraber olacak."
00:38:41.000 --> 00:38:46.000
Delilim ne?
Bir gün Sevban radıyallahu anh Peygamber Efendimiz'in
00:38:46.000 --> 00:38:50.000
meclisinde gözünü dikmiş Efendimiz'i hayran hayran seyrediyor. Peygamber Efendimiz;
00:38:50.000 --> 00:38:57.000
"Ne o?" diyor. O diyor ki;
"Yâ Resûlallah! Allah'a hamdolsun ki bu dünyada senin ashabın olmuşum,
00:38:57.000 --> 00:39:01.000
senin yanında bulunabiliyorum, senin cemalini görebiliyorum,
00:39:01.000 --> 00:39:05.000
yüzüne bakıp lezzetler içinde, zevkler içinde mest oluyorum.
00:39:05.000 --> 00:39:12.000
Ama âhiret aklıma geldi mi üzülüyorum, gamlanıyorum, kederleniyorum.
00:39:12.000 --> 00:39:17.000
Çünkü sen âhirette seyyidü'l-evvelîn ve'l-âhirîn olarak Makâm-ı Mahmud'a,
00:39:17.000 --> 00:39:21.000
cennetin en yüksek derecesine çıkacaksın.
00:39:21.000 --> 00:39:27.000
Başka hiçbir beşere nasip olmayan mertebeye çıkacaksın." diye tevazu ile devam ediyor;
00:39:27.000 --> 00:39:30.000
"Ben de eğer cennete girebilirsem bile…
00:39:30.000 --> 00:39:35.000
Girer miyim, giremez miyim bilmem ama girebilirsem bile, kim bilir nerelerde olacağım?
00:39:35.000 --> 00:39:43.000
Seni oralarda göremem diye üzülüyorum." diyor.
Ne âhiret endişeleri…
00:39:43.000 --> 00:39:47.000
"Cennete girersem bile Resûlullah'tan ayrı kalırım." diye üzülüyor.
00:39:47.000 --> 00:39:49.000
Bizim de bugünkü kafalarımıza bak.
00:39:49.000 --> 00:39:52.000
Ne âhireti düşünürüz, ne dostlardan ayrılığı düşünürüz,
00:39:52.000 --> 00:39:58.000
ne Peygamber Efendimiz'den uzak düşmeyi düşünürüz… Birçok kimse bu durumdadır.
00:39:58.000 --> 00:40:03.000
Efendimiz diyor ki;
"Korkma, telaş etme! Âhirette kişi sevdiği ile beraber olacak."
00:40:03.000 --> 00:40:10.000
Derecesi aşağı olsa bile beraber olacağının delili bu! Onun için iyi kimseleri sevelim.
00:40:10.000 --> 00:40:16.000
Ashâb-ı kirâmı sevelim ki onlarla komşu olalım:
Ve hasüne ülâike refîkâ.
00:40:16.000 --> 00:40:20.000
"Sıddıklarla, şehitlerle, salihlerle beraber olmak ne güzel şeydir.
00:40:20.000 --> 00:40:25.000
Onlar ne güzel arkadaşlardır, âhiret arkadaşlarıdır."
Allah bizi o mübareklerden ayırmasın.
00:40:25.000 --> 00:40:34.000
Lâ tezkürûnî inde selâsin inde tesmiyeti't-taâmi ve inde'z-zebhı ve inde'l-utâsi.
00:40:34.000 --> 00:40:41.000
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz bu hadîs-i şerîfinde buyurmuş oluyor ki;
00:40:41.000 --> 00:40:47.000
"Üç yerde benim adımı karıştırmayın. Bir, yemeğe başlarken..."
00:40:47.000 --> 00:40:53.000
Bismillâhirrahmânirrahîm deyin, tamam. "İki, kurban keserken…"
00:40:53.000 --> 00:40:57.000
Bismillâhi Allahu Ekber deyin, tamam. "Üç, hapşurduğun zaman…"
00:40:57.000 --> 00:41:00.000
Elhamdülillâhi Rabbi'l-âlemîn deyin, tamam.
00:41:00.000 --> 00:41:06.000
Yani Efendimiz ayrıca isminin oralarda söylenmesini istememiş.
00:41:06.000 --> 00:41:09.000
Tabii başka zaman lâ ilâhe illallah Muhammedün Resûlullah diyebilirsin.
00:41:09.000 --> 00:41:14.000
Elhamdülillah es-salâtü ve's-selâmü alâ seyyidinâ Muhammedin ve âlihî ve sahbihî deyin.
00:41:14.000 --> 00:41:23.000
Ama kesilecek kurban Allah'ın adıyla anılacak, orada bir de kul adı anılır,
00:41:23.000 --> 00:41:26.000
kul için kesilme durumu olursa kurban haram olur.
00:41:27.000 --> 00:41:32.000
Yanlış anlaşılmasın diye tek, sadece ve sadece Allah için kesilir.
00:41:33.000 --> 00:41:38.000
Nimetin Allah'tan olduğu bilinsin diye yemek yerken, kurban kesilirken… Bir de hapşurulduğu zaman…
00:41:38.000 --> 00:41:43.000
Onun için Efendimiz diyor ki, "Ben Allah'ın peygamberiyim ama o ayrı."
00:41:43.000 --> 00:41:47.000
Allah'ı, Allah'tan olduğunu, Allah'tan geldiğini, Allah için kesildiğini,
00:41:47.000 --> 00:41:52.000
nimeti Allah'ın verdiğini bilmen babında bir terbiye olmuş oluyor. Allâhu âlem.
00:41:52.000 --> 00:41:59.000
Beşinci hadîs-i şerîf:
Lâ tezhebü'l-eyyâmu ve'l-leyâlî hattâ yemlike muâviyetü.
00:41:59.000 --> 00:42:06.000
Hazreti Ali Efendimiz'den rivayet edilmiş, Deylemî kitabında kaydeylemiş. Efendimiz buyurmuş ki;
00:42:06.000 --> 00:42:14.000
"Muaviye hükümdar olmadıkça bu günler geceler bitmez." Yani kıyamet kopmaz.
00:42:14.000 --> 00:42:21.000
Yani, "Kıyamet kopmadan ille Muaviye bir hükümdarlık yapacak." demiş. Hadîs-i şerîfin metni böyle.
00:42:21.000 --> 00:42:24.000
Muaviye'nin hükümdarlığı Hazreti Ali Efendimiz'den sonradır.
00:42:25.000 --> 00:42:30.000
Peygamber Efendimiz vefat ediyor, Ebû Bekr-i Sıddîk halife oluyor.
00:42:30.000 --> 00:42:34.000
Ebû Bekr-i Sıddîk'tan sonra Ömerü'l-Faruk halife oluyor.
00:42:34.000 --> 00:42:37.000
Ömerü'l-Faruk'tan sonra Osman-ı Zinnureyn halife oluyor.
00:42:37.000 --> 00:42:42.000
Osman-ı Zinnureyn'den sonra Aliyy-i Murtaza rıdvanullahi teâlâ aleyhim ecmaîn…
00:42:42.000 --> 00:42:53.000
Ondan sonra ihtilaf başlıyor. Muaviye, Şam tarafında ayrı bir iş başlattırıyor...
00:42:53.000 --> 00:42:57.000
Bu, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in
00:42:57.000 --> 00:43:04.000
istikbale ait verdiği bilgilerden birisi oluyor. Peygamber Efendimiz istikbale ait bilgiler verdi.
00:43:04.000 --> 00:43:11.000
Mesela, "İstanbul'u fetheden ordu ne iyidir..." diye bir hadîs-i şerîf rivayet ediliyor:
00:43:11.000 --> 00:43:19.000
Le-tuftehanne'l-konstantiniyyetü fe le-ni'me'l-emîru emîruhâ ve le-ni'me'l-ceyşü zâlike'l-ceyş.
00:43:19.000 --> 00:43:24.000
Bu hadîs-i şerîf üzerinde bir kardeşimiz Diyanet dergisinin bir sayısında
00:43:24.000 --> 00:43:27.000
on beş-yirmi sayfa tetkikat yapıp kaynakları karıştırmış. "Sahih" diyor, tamam.
00:43:27.000 --> 00:43:36.000
Yani Peygamber Efendimiz'in hadislerinin kıyamete dair, istikbale ait şeyleri söylediğinin
00:43:36.000 --> 00:43:40.000
bir misâli olmuş oluyor.
Zaten Kur'ân-ı Kerîm'de buna ait misaller var:
00:43:40.000 --> 00:43:47.000
Gulibeti'r-rûm. "Rumlar yenildiler."
00:43:47.000 --> 00:43:54.000
Yani Bizans devleti, İran'ın Sasani devletinin karşısında mağlup oldu.
00:43:54.000 --> 00:43:58.000
Ve hüm min ba'di galebihim se-yağlibûne.
00:43:58.000 --> 00:44:02.000
"Ama onlar bu mağlubiyetlerinin arkasından öbür tarafa galebe çalacaklardı."
00:44:02.000 --> 00:44:09.000
Âyet-i kerîme olmadan bildiriyor. Ebû Bekr-i Sıddîk Efendimiz de müşriklerle iddiaya girmiş;
00:44:09.000 --> 00:44:18.000
"Var mısınız iddiaya?"
Onlar Bizanslılar ehl-i kitap diye sevinmişler.Bak, nereden ne tutturuyorlar.
00:44:18.000 --> 00:44:24.000
Bizans o zaman hıristiyandı. Allah'a inanıyorlar, Hz. İsa aleyhisselâm'a bağlılar.
00:44:24.000 --> 00:44:29.000
İranlılar ateşe tapıyorlar, ateşperestler.
00:44:29.000 --> 00:44:35.000
Ateşperestler müşrik olduğundan Mekke'nin müşrikleri onları tutuyor. Takım tutar gibi.
00:44:35.000 --> 00:44:42.000
İranlılar Bizanslılarla savaştı ve onları yendi diye bayram ediyorlar. "Gördünüz mü, işte bak!
00:44:42.000 --> 00:44:47.000
O ateşperest de o ehl-i kitabı yendi, biz de sizi burada tepeleyeceğiz." demek istiyor.
00:44:47.000 --> 00:44:50.000
Görüyor musun nasıl kan çekiyor.
00:44:51.000 --> 00:44:58.000
Gelin bir de şu soruyu soralım:
Kâfirler bu kadar şuurlu da müslümanlar niye bu kadar şuurlu değil?
00:44:58.000 --> 00:45:04.000
Bir komünist şairin bir mısraını hatırlıyorum;
00:45:04.000 --> 00:45:06.000
Benim kalbim ne şurdadır, ne buradadır
00:45:06.000 --> 00:45:10.000
Bilmem nereden, bilmem nereye akan ordunun içindedir.
00:45:10.000 --> 00:45:15.000
Yani bir komünist orduyu destekliyor ve kalbinin oraya bağlı olduğunu söylüyor.
00:45:15.000 --> 00:45:18.000
Sonra oraya kaçtı, oralarda bir şeyler yaptı filan...
00:45:18.000 --> 00:45:25.000
Adamlar bu kadar beynelmilel sevgi şuuruna sahip.
00:45:25.000 --> 00:45:28.000
Demek Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem zamanında da öyleymiş.
00:45:29.000 --> 00:45:34.000
İranlı'yı tutuyor; Bizanslı hıristiyan, ehl-i kitap diye...
00:45:34.000 --> 00:45:41.000
Allah Allah! Bu devirde şaşkın bir müslümanlar var.
00:45:41.000 --> 00:45:48.000
Âyet-i kerîmede geçiyor ki, eski peygamberler kavimlerine geldikleri zaman;
00:45:49.000 --> 00:45:51.000
"Allah'a inanın. Ben Allah'ın gönderdiği peygamberim.
00:45:51.000 --> 00:45:55.000
Allah size şu emirleri gönderiyor." dediği zaman ne demişler?
00:45:55.000 --> 00:46:02.000
"Biz senin sözün üzerine atalarımızın yolunu bırakmayız." demişler.
Bize bakıyoruz.
00:46:02.000 --> 00:46:07.000
Eski ümmetler hep böyle demiş. Atalarımız hak yol üzerine gitmiş gitmiş gitmiş.
00:46:07.000 --> 00:46:12.000
Bir zaman sonra birisi gelmiş, dinsizlik modası yapmış.
00:46:12.000 --> 00:46:17.000
"Dini boş ver, afyondur, din lüzumsuzdur." bilmem ne demiş.
00:46:17.000 --> 00:46:20.000
Hemen bizimkiler atalarının dinini bırakıvermiş.
00:46:20.000 --> 00:46:24.000
Müşrikler kadar da hak dine bağlılığınız yok mu?
Ne acayip iş!
00:46:25.000 --> 00:46:30.000
Ebû Bekr-i Sıddîk, İranlıların galebesine Mekke'nin müşrikleri sevinince;
00:46:30.000 --> 00:46:35.000
"Sevinmeyin, biraz sonra yenileceksiniz." diyor.
Nereden diyor?
Âyet-i kerîme indi:
00:46:35.000 --> 00:46:40.000
Gulibeti'r-rûm. Ve hüm min ba'di galebihim se-yağlibûn. Fî bid'i sinîne.
00:46:40.000 --> 00:46:44.000
"Birkaç sene içinde onlar tekrar galip gelecek." diye.
00:46:44.000 --> 00:46:49.000
Peygamber Efendimiz'e de gelmiş, söylemiş;
"Bu müşrikler böyle böyle şamata ettiler.
00:46:49.000 --> 00:46:53.000
Ben de böyle iddialaştım. Şu kadar devesine iddiaya girdik."
00:46:53.000 --> 00:46:55.000
O iddiadan sonra Peygamber Efendimiz demiş ki;
00:46:55.000 --> 00:46:59.000
"Develerin sayısını şu kadara çıkart, sene müddetini biraz uzat."
00:46:59.000 --> 00:47:02.000
İstikbale ait şeyi de yine Peygamber Efendimiz söylüyor;
00:47:02.000 --> 00:47:07.000
"Seneyi o kadar kısa tutturma, seneyi uzat. Buna mukabil develerin sayısını da arttır."
00:47:07.000 --> 00:47:12.000
"Peki!" diyor, öyle yapıyor. Ebû Bekr-i Sıddîk Efendimiz galip geliyor. Sıddîk çünkü.
00:47:12.000 --> 00:47:18.000
Âyet indi, inanıyor, öyle olacağını biliyor. Galip geleceğini bildiği için develerle iddiaya giriyor.
00:47:18.000 --> 00:47:27.000
Allah bize o imanı nasip etsin, bütün mesele o. Gerisi laf, boş!
00:47:27.000 --> 00:47:30.000
Vaaz dinlemek de boş, namaz da boş, oruç da boş…
00:47:30.000 --> 00:47:37.000
O iman yerleşmedikten sonra ibadetlerin bile tadı tuzu olmaz, sevabı kalmaz. O iman olacak, o aşk olacak.
00:47:37.000 --> 00:47:43.000
Allah bize o aşkı, şevki versin.
Yunus Emre ne diyor?
00:47:43.000 --> 00:47:52.000
Eğer beni öldüreler.
Külüm göğe savuralar.
00:47:52.000 --> 00:47:56.000
Toprağım anda çağıra.
Bana seni gerek seni.
00:47:56.000 --> 00:48:01.000
Yani, "Yâ Rabbi! Eğer beni öldürseler, yaksalar, kül etseler…
00:48:01.000 --> 00:48:04.000
Kül ettikten sonra da küllerimi havalarda savursalar…
00:48:04.000 --> 00:48:09.000
O küllerim bile, 'Yâ Rabbi! Ben seni isterim, ben seni isterim, ben seni isterim…' diye,
00:48:09.000 --> 00:48:16.000
'Allah, Allah, Allah' diye seni ister." diyor. O sevgi lazım!
00:48:17.000 --> 00:48:23.000
Lâ tezhebü'd-dünyâ hattâ yestağniye'n-nisâü bi'n-nisâi ve'r-ricâlü bi'r-ricâli
00:48:23.000 --> 00:48:29.000
ve's-sühâku zinâü'n-nisâi fîmâ beynehünne.
Muhterem kardeşlerim!
00:48:29.000 --> 00:48:31.000
Dinde ayıp yoktur. Bir hadîs-i şerîf geldi,
00:48:32.000 --> 00:48:33.000
bu da istikbale ait…
00:48:33.000 --> 00:48:36.000
Vasile ve Enes radıyallahu anhüma'dan
00:48:36.000 --> 00:48:41.000
İbn Asâkir'in ve Hatîb-i Bağdadî'nin naklettiği bir hadîs-i şerîftir. Peygamber Efendimiz diyor ki;
00:48:41.000 --> 00:48:47.000
Lâ tezhebü'd-dünyâ. "Dünya yok olmaz." Hattâ yestağniye'n-nisâü bi'n-nisâi.
00:48:47.000 --> 00:48:54.000
"Kadınlar kadınlarla tatmin olmadıkça…" Ve'r-ricâlü bi'r-ricâli. "Erkekler erkeklerle tatmin olmadıkça..."
00:48:54.000 --> 00:49:01.000
Yani bu ne demek?
Bu dünyada ahlâk bozulacak, bozulacak, bozulacak…
00:49:01.000 --> 00:49:06.000
Öyle bir çığırından çıkacak, öyle tabii mecrasından sapacak,
00:49:06.000 --> 00:49:13.000
öyle şirazesinden kopacak ki kadınlar kadınlarla, erkekler erkeklerle tatmin olacaklar.
00:49:13.000 --> 00:49:21.000
Ve's-sühâku zinâü'n-nisâi. "Aralarında sürtüştürme kadınların zinasıdır."
00:49:22.000 --> 00:49:26.000
Muhterem kardeşlerim!
Birkaç defa birkaç vesileyle söyledim.
00:49:26.000 --> 00:49:32.000
Dinde ayıplama dolayısıyla bazı gerçekleri hocalar olarak saklayamıyoruz.
00:49:32.000 --> 00:49:36.000
Sırası gelince söylemek icap ediyor, onu da söylüyoruz.
00:49:36.000 --> 00:49:45.000
İnsanın cinsel hayatı denilen bir hayat var. Bu, nefsin kuvvetli bir arzusu.
00:49:45.000 --> 00:49:54.000
Bu arzu, koyun postunun dabakçı tarafından yerden yere çalındığı gibi
00:49:54.000 --> 00:49:55.000
insanları yerden yere çalıyor.
00:49:55.000 --> 00:50:01.000
Cinsî arzunun kontrolsüzlüğü insanları çok rezil duruma düşürüyor, mahvediyor.
00:50:01.000 --> 00:50:10.000
Ne insanlık, ne ahlâk, ne dervişlik kalıyor; hiçbir şey kalmıyor. Çünkü kuvvetli bir duygu.
00:50:10.000 --> 00:50:13.000
Allah insan nesli devam etsin diye o kuvvetli duyguları
00:50:13.000 --> 00:50:19.000
insanların içine reksetmiş, yerleştirmiş, koymuş ki o duygu lazım.
00:50:19.000 --> 00:50:23.000
İnsanın kendi neslini devam ettirmesi gerektiğinden
00:50:24.000 --> 00:50:31.000
Allah, Hâlık-ı Zülcelalimiz o duyguyu koymuş. O duygu normal yolunda kullanılacak.
00:50:31.000 --> 00:50:39.000
İnsan normal baba olacak. Şerefli, alnı açık, temiz, pak, namuslu kız gibi iffetli baba olacak.
00:50:39.000 --> 00:50:49.000
Erkek böyle… Kız da tam hanımefendi olacak, anne olacak. İslâm bunu emrediyor.
00:50:49.000 --> 00:50:53.000
"Genç yaşta evlendir." diyor.
00:50:54.000 --> 00:50:57.000
Hatta anne babası, genç yaşta bir çocuğu evlendirmezse,
00:50:57.000 --> 00:51:02.000
onlar da bir kabahat işlerlerse, bu duygu kuvvetli olduğundan, flörttü vs.
00:51:02.000 --> 00:51:06.000
"Onların günahları babalara yazılır." diyor.
00:51:06.000 --> 00:51:13.000
Kazık kadar olmuş, büluğa ermiş, mektebe gönderiyorsun.
00:51:13.000 --> 00:51:16.000
Giyiyor çorapları, ötekisi süsleniyor, berikisi süsleniyor…
00:51:16.000 --> 00:51:24.000
Ne oluyor? Hayrola? Nereye gidiş? Hani nerede Müslümanlık? Nerede ahlâk?
00:51:24.000 --> 00:51:28.000
Zahir böyle, perde arkası başka türlü.
00:51:28.000 --> 00:51:37.000
Bir gün Ankara'da arka sokaktan ihtiyar bir hocamla, profesörümle bizim fakülteye doğru yürüyorum.
00:51:37.000 --> 00:51:43.000
Yanımda Maarif Koleji'nin ilkokul beşinci sınıfına giden iki tane kız yürüyor.
00:51:43.000 --> 00:51:44.000
İki tane bacak kadar kız.
00:51:44.000 --> 00:51:47.000
Ben gidiyorum, onlar da dalmışlar etrafına bakmıyorlar,
00:51:47.000 --> 00:51:50.000
kendi konuşmaları duyuluyor mu duyulmuyor mu haberleri yok.
00:51:51.000 --> 00:51:56.000
Bacak kadar nesneler ne laf konuşuyorlar, şaşarsınız. Allah Allah!
00:51:56.000 --> 00:51:59.000
Bu yaşta bunlar sizin konuşacağınız şeyler değil ki...
00:51:59.000 --> 00:52:07.000
Kendi aralarında çok edepsiz şeyler konuşuyorlar. Öyle bırakırsan bu duygu insanı rezil eder.
00:52:07.000 --> 00:52:11.000
Nasıl olacak?
Bu duyguyu normal mecrasına oturtturacağız.
00:52:11.000 --> 00:52:18.000
Zamanı gelince evlenecek, mesut bir yuva kuracak. Alnı açık, tertemiz, namuslu, iffetli…
00:52:18.000 --> 00:52:25.000
Kız kapalı, erkek eli değmemiş olacak. Erkek kapalı olacak, kıza eli değmemiş,
00:52:25.000 --> 00:52:29.000
namahreme kuşak çözmemiş olacak. Öyle olması lazım!
00:52:29.000 --> 00:52:33.000
"Efendim, kız değmesin de erkek erkektir, yapar."
Öyle yağma var mı?
00:52:33.000 --> 00:52:38.000
Alırım sopayı elime! Öyle şey yok! Erkek de namuslu olacak, kız da namuslu olacak.
00:52:38.000 --> 00:52:43.000
Erkek de kıza namahreme bakmayacak; kız da erkeğe, namahreme bakmayacak.
00:52:43.000 --> 00:52:47.000
Zamanı gelince evlendireceksin, baş göz edeceksin. "Bakın, size bir yuva kurduk.
00:52:47.000 --> 00:52:52.000
Allah mesut etsin, kuşlar gibi mesut, bahtiyar olun." diyeceksin. Böyle kurtulur.
00:52:53.000 --> 00:52:58.000
Gazetelerde harıl harıl, homur homur bu duygu gıcıklanırsa…
00:52:59.000 --> 00:53:07.000
Bütün şehrin sanayii bu duyguyu harekete geçirip de adamların cebinden paraları
00:53:07.000 --> 00:53:09.000
soymak esasına göre kurulursa…
00:53:09.000 --> 00:53:15.000
Gazinolar, barlar, pavyonlar, bilmem neler, bilmem neler…
Ne olur?
00:53:15.000 --> 00:53:20.000
Bu erkeklerde şeref, bu kızlarda namus kalmaz.
00:53:20.000 --> 00:53:27.000
Bu cemiyet normal, sıhhatli ailelerden mahrum kalır ve çöker. Eski cemiyetler böyle çöktü.
00:53:27.000 --> 00:53:32.000
Sodom, Gomore, Pompei gibi birçok şehirler böyle çöktü.
00:53:32.000 --> 00:53:37.000
Bir profesör arkadaşımız Roma'ya gitmiş.
Pompei şehri nasıl helâk oldu?
00:53:37.000 --> 00:53:43.000
Vezüv yanardağı bir patladı. Küller bütün şehir halkının üzerine birden çöktü,
00:53:43.000 --> 00:53:48.000
lavlar birden kapattı. Sanki alçıda dondurulmuş gibi oldular.
00:53:48.000 --> 00:53:51.000
Bütün şehir ahalisi alçıda dondurulmuş gibi oldular.
00:53:51.000 --> 00:53:54.000
Şimdiki adamlar da arkeolojik kazı yapıyorlar.
00:53:54.000 --> 00:53:57.000
Zaten kül olduğu için süpürüyorlarmış, çıkıyormuş.
00:53:57.000 --> 00:54:05.000
İçerdekiler de hiç bakteri vesaire olmadığı için hiç çürümemiş oluyormuş, aynen çıkıyormuş.
00:54:05.000 --> 00:54:10.000
Hangi hayat üzerine, hayatın hangi işini yapıyorlarsa
00:54:10.000 --> 00:54:15.000
o hal üzere dondurulmuş vaziyette çıkıyorlarmış.
00:54:15.000 --> 00:54:23.000
Dükkânda ticaret yapıyorken, evinde uyuyorken vs… Öyle rezil sahneler çıkıyormuş ki ortaya.
00:54:23.000 --> 00:54:28.000
Bizim felsefe profesörü arkadaşımız gitmiş, görmüş, o anlattı.
00:54:28.000 --> 00:54:33.000
Anlaşılan adamların aklı fikri bu cinsî duyguya esir olmuş.
00:54:33.000 --> 00:54:43.000
Onlar anlamaz, biz biliyoruz ki Allah tepelerine kahrını indirmiş. Onlar anlamaz, nereden anlayacaklar?..
00:54:43.000 --> 00:54:47.000
Bu adamlara tükürsen, "Yağmur yağıyor" derler, anlamazlar ki.
00:54:47.000 --> 00:54:49.000
Kahrı da, lütfu da anlamazlar.
00:54:49.000 --> 00:54:53.000
"Allah bize bu kadar nimet verdi, Allah'a güzel ibadet edelim." demez.
00:54:53.000 --> 00:54:57.000
Beni aptal yerine koyar, "Sen yaşamaktan ne anlarsın!" der,
00:54:57.000 --> 00:55:01.000
"İnsan bu dünyaya bir kere geliyor, her türlü cevizi kırmalı." der.
00:55:01.000 --> 00:55:06.000
Ona kalırsa öyle ama kazın ayağı öyle değil! Gerçek öyle değil!
00:55:06.000 --> 00:55:08.000
Bu hayatın bir mânevî cephesi var.
00:55:08.000 --> 00:55:13.000
Allahu Teâlâ hazretleri kahreder; taş yağar, ateş yağar.
Yağmadı mı?
00:55:13.000 --> 00:55:18.000
Güney Amerika'da bir yanardağ patladı, bir kasabada 50 bin kişi lavların altında kalmadı mı?
00:55:18.000 --> 00:55:22.000
Günlerce lav çamurları içinde kaldılar. Kimisi öyle dondu.
00:55:22.000 --> 00:55:27.000
Televizyon ve radyolardan haberlerini duymadık mı?..
00:55:27.000 --> 00:55:33.000
Allahu Teâlâ hazretleri bizi alnı açık, namuslu, temiz, pak insanlar eylesin.
00:55:33.000 --> 00:55:38.000
Evlatlarımıza da ehl-i namus, pırıl pırıl insanlar olmayı nasip etsin.
00:55:38.000 --> 00:55:43.000
İnsanın içinden çeşit çeşit duygular geçer. Acıktığı zaman yemek ister.
00:55:43.000 --> 00:55:47.000
Tamam, helalinden yersin, hırsızlık yaparak değil...
00:55:47.000 --> 00:55:51.000
Evlenmek ister, belli bir yaşa geldiği zaman evlendirirsin, helalinden olur.
00:55:51.000 --> 00:55:57.000
Normal, herkesin gözü önünde düğün yapılır. Herkes ziyafete çağırılır, düğün olur biter.
00:55:57.000 --> 00:56:02.000
Tamam; bu, bunun eşi, hayat arkadaşı… Allah böyle yaratmış, normal. Öteki, anormal.
00:56:02.000 --> 00:56:05.000
Onun karşısındayız, bunun tarafındayız. Öyle şey yok!
00:56:05.000 --> 00:56:10.000
Ötekisine götüren her şeyin karşısındayız. Müstehcen, muzır neşriyatın karşısındayız.
00:56:11.000 --> 00:56:19.000
Muzır şarkının, muzır fıkranın, muzır adamın, muzır kelâmın karşısındayız.
00:56:19.000 --> 00:56:24.000
Çünkü hepsi oraya yardım ediyor. Biz bir şeyi istemedik mi çevresiyle, her şeyiyle istemeyiz.
00:56:24.000 --> 00:56:29.000
Öyle olması lazım! İslâm öyledir.
İslâm içkiyi yasak etmiş mi?
Etmiş!
00:56:29.000 --> 00:56:32.000
Nasıl yasak eder İslâm?
"İçkiyi içmeyin." demez.
00:56:33.000 --> 00:56:41.000
İçkinin içilmesi haramdır, taşınması haramdır, yapılması haramdır, üzümün sıkılması haramdır,
00:56:41.000 --> 00:56:47.000
sunulması haramdır, sundurulması haramdır, vesaire vesaire... Hepsini yasak eder.
00:56:48.000 --> 00:56:54.000
Her şeyini yasaklar, deliklerinin hepsini tıkar, iş biter. Onun için İslâm'ın öz ruhunu anlayalım.
00:56:54.000 --> 00:56:59.000
İslâm namusluluğu ve aile yuvasını teşvik ediyor.
"Efendim aile yuvasına ne lüzum var?"
00:56:59.000 --> 00:57:04.000
Moskova'da, kuzeyde lüzum yok! Şuradan gidersin,
00:57:04.000 --> 00:57:11.000
Karadeniz'in üstünden geçersin, orada lüzum yok! Türkiye'de ben müslümanım.
00:57:11.000 --> 00:57:16.000
Bizde aile cemiyetin temel taşıdır. Bizde namus esastır.
00:57:16.000 --> 00:57:24.000
Bizde bir insanın mesleği, şarkıcılığı, artistliği, dansözlüğü, şuculuğu buculuğu şeyi göstermez.
00:57:24.000 --> 00:57:29.000
Bir insanın ahlâk-ı hamide sahibi olması, iffet, namus timsali olması
00:57:29.000 --> 00:57:32.000
onun derecesini yükseltir. Asıl örnekler onlardır.
00:57:32.000 --> 00:57:42.000
Eğer başkaları kötü örnekleri bize gösteriyorsa, çocuklarımızı Anadolu'dan artist vs. olmaya kaçırıyorsa,
00:57:42.000 --> 00:57:49.000
kötü yollara itiyorsa elbette onun ben düşmanıyım.
Yazık değil mi Anadolu evlâdına?
00:57:49.000 --> 00:57:53.000
Kızcağız bilmiyor ki… "Şu kadar para alıyormuş, kürkler içinde yaşıyormuş,
00:57:54.000 --> 00:57:59.000
köşkler içinde sefa sürüyormuş." diye artist olmaya geliyor, ondan sonra kötü yollara düşüyor.
00:57:59.000 --> 00:58:03.000
Onu İslâm önceden tedbir alıyor.
Ne güzel dinimiz var!
00:58:03.000 --> 00:58:07.000
Rabbimiz bizi müslüman yarattı, müslüman yaşatsın.
00:58:08.000 --> 00:58:11.000
İslâm'a faydalı hizmetler yapmayı nasip eylesin.
00:58:11.000 --> 00:58:14.000
Mü'min-i kâmil olarak, iman-ı kâmil ile,
00:58:14.000 --> 00:58:23.000
eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abduhu ve resûluhu diye diye
00:58:23.000 --> 00:58:27.000
ve Resûlullah Efendimiz'i göre göre, cennetteki makamımızı seyrede ede,
00:58:27.000 --> 00:58:31.000
şâd u hürrem ruh teslim edip âhirete göçmeyi nasip eylesin.