WEBVTT 00:00:00.501 --> 00:00:04.252 Bismillâhirrahmânirrahîm. el-Hamdülillâhi rabbi'l-âlemin. 00:00:04.352 --> 00:00:08.924 Vessalâtü vesselâmü alâ seyyidinâ Muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecmaîn. 00:00:09.237 --> 00:00:16.788 Ve men tebi'ahû bi-ihsânin ilâ yevmiddîn. Allah cümlenizden razı olsun. 00:00:20.116 --> 00:00:36.170 Dinlenmeyle beraber birçok yeni bilgiler öğrendiğimiz beraberliğimizin son gününe gelmiş bulunuyoruz. 00:00:44.375 --> 00:00:49.834 Herkes karlar altında, zor şartlar altında 00:00:51.457 --> 00:01:00.520 ve Anadolu'nun birçok yerinde soğukla mücadele eder durumda, belki Balkanlar'da, Kafkasya'da 00:01:00.459 --> 00:01:06.430 kışın ağır şartlarını yaşarken Allah'ın lütfuyla bizler 00:01:06.417 --> 00:01:13.834 güneşli pırıl pırıl bir yerde, Allah'ın büyük nimetlerine mazhar olarak bir arada bulunduk 00:01:13.935 --> 00:01:25.197 ve İslâmî faaliyetlerin en sevaplısı, en değerlisi olan ilim meseleleri üzerinde konuştuk. 00:01:26.802 --> 00:01:32.128 En yetkili, uzman arkadaşlarımızdan birçok yeni bilgiler öğrendik. 00:01:33.114 --> 00:01:42.561 Gerçekten dört gün gibi görünmekle beraber, aslında belki bir haftalık, belki bir aylık 00:01:42.850 --> 00:01:54.268 bir kurs görmüş gibi olduk. Ve belki hepimize, "Bu kursa katılmıştır." diye birer belge verilecek. 00:01:54.358 --> 00:02:03.819 Kırmızı kurdeleli, yaldızlı bir belge verilecek kadar güzel konular, derin konular incelendi. 00:02:06.600 --> 00:02:12.410 Tabii niçin böyle bir konuyu aldık? 00:02:12.855 --> 00:02:18.111 Onun şuurunda olduğunu tahmin ediyorum arkadaşlarımızın. 00:02:20.990 --> 00:02:30.748 Biz, Türkiye'de belirli vasıfları olan özel bir grup teşkil ediyoruz. 00:02:32.877 --> 00:02:42.465 Elhamdülillah bu vasıflar da Allah'ın bize bir ikramıdır, lütfudur ki Allah'ın rızası yolu olan, 00:02:42.950 --> 00:02:52.154 takvâ yolu olan, dini yaşama; dini şekilde bırakmayıp öze indirme yolu olan tasavvuf yolundayız. 00:02:52.784 --> 00:03:01.577 Elhamdülillah hak yol olan İslâm'ın insanın ahlakını düzelten, nefsini terbiye eden, 00:03:02.358 --> 00:03:14.650 insanı insan-ı kâmil yapmaya çalışan en önemli çalışmasını ön planda tutan bir grup halindeyiz. 00:03:14.684 --> 00:03:22.834 Eskiden beri grubumuzun ilim erbabı ile yakınlığı, içinden çıkardığı ilim adamları 00:03:22.900 --> 00:03:33.278 ve ilmî müesseselerle ilişkisi meşhurdur. Onunla da iftihar ediyoruz. 00:03:33.645 --> 00:03:41.500 Çağımızın Türkiyesindeki insanlara göstermiş olduk ki, bir insan 00:03:42.420 --> 00:03:48.603 hem çağın bütün bilgilerini alabilir hem de dindar olabilir; 00:03:48.642 --> 00:03:53.110 bu ikisi birbirine zıt şeyler, aykırı şeyler değildir. 00:03:53.631 --> 00:04:02.811 Birisi olursa ötekisi zayıflar diye düşünmek bizim ülkemiz için, bizim dinimiz için vârit değildir. 00:04:03.688 --> 00:04:09.290 Elhamdülillâh, İslâm ilim ile iç içedir, ilmi teşvik etmiştir, 00:04:09.177 --> 00:04:12.386 en hayırlı en sevaplı faaliyet olarak göstermiştir. 00:04:13.772 --> 00:04:17.525 İlmin her dalında çalışmayı da farz-ı kifâye saymıştır. 00:04:17.565 --> 00:04:22.417 Yani, bunun mânası şudur ki; müslümanlar bir dalda hiç çalışmasalar, 00:04:23.300 --> 00:04:26.910 yeni çıkan bir ilim dalında hiç müslüman bulunmasa 00:04:26.122 --> 00:04:32.952 bütün müslümanlar o daldaki o eksiklikten sorumludur, mesuldür, vebal altındadır. 00:04:33.519 --> 00:04:39.730 Ama birkaç tanesi o dalda bir çalışma yaparsa ötekilerden o vebal, o sorumluluk gider. 00:04:39.206 --> 00:04:44.461 Çünkü hiç olmazsa işbölümü yapmıştır. Bazıları orada çalışmaya başlamıştır. 00:04:45.845 --> 00:04:52.450 Elhamdülillâh kültürümüzle ve tarihimizle iftihar ediyoruz. 00:04:52.334 --> 00:05:01.388 Kültürümüzü, tarihimizi seviyoruz, ecdadımızı çok derin bir hürmetle sayıyoruz. 00:05:04.524 --> 00:05:12.808 Onların ne kadar değerli insanlar olduklarını, meziyetlerini reklam etmek zorunda olmadıklarından, 00:05:13.175 --> 00:05:19.561 saklama temayülünde olduklarından, haklarında çok haksızlıklar yapıldığını biliyoruz. 00:05:20.234 --> 00:05:27.385 Kültürümüzü bütün insanlara, özellikle kendi ülkemizde kültürümüze yabancı yetişmiş kimselere 00:05:27.495 --> 00:05:31.809 tanıtmak için, müesseseler kurduk. İlim Kültür Sanat Vakfımız gibi, 00:05:32.387 --> 00:05:39.550 kolejlerimiz, yayınlarımız, dergilerimiz, radyo programlarımız gibi… 00:05:39.375 --> 00:05:44.627 Bu programlarla ilgili Hasan Celal Güzel Bey'in bir sözünü çok beğeniyorum. 00:05:44.997 --> 00:05:51.256 Bizim radyomuz için "görüntüsüz televizyon" demiştir. Gerçekten öyledir. 00:05:51.311 --> 00:05:57.603 Çünkü gerçekten kardeşlerimiz ve katılımcılar yardımıyla, 00:05:57.916 --> 00:06:02.417 radyomuz bir radyo olmaktan çok daha yüksek bir seviyeye çıkmıştır. 00:06:04.803 --> 00:06:12.872 Kültürümüzün bizi kurtaracak çok kuvvetli güç kaynakları ihtiva ettiğini biliyoruz. 00:06:13.760 --> 00:06:20.548 Kültürümüze sımsıkı sarıldığımız zaman dünyada söz sahibi olacağımızı düşünüyoruz. 00:06:21.934 --> 00:06:29.714 Dünyanın bütün bölgelerine ve bütün insanlara karşı görevimiz olduğu inancındayız. 00:06:30.110 --> 00:06:36.250 Bir müslüman olarak dünyanın her yerindeki insanlara İslâm'ı götürmek zorundayız, 00:06:36.306 --> 00:06:41.382 anlatmak zorundayız. Güney Amerika'ya, Eskimoların arasına, Alaska'ya, 00:06:42.124 --> 00:06:49.178 Afrika'ya, Avustralya'ya, Yeni Zelanda'ya, kutuplara, dünyanın her yerine İslâm'ı anlatmakla 00:06:49.607 --> 00:06:52.832 kendimizi sorumlu hissediyoruz. Sorumludur bütün müslümanlar... 00:06:53.350 --> 00:06:58.551 Kim yaparsa tabii sevabı o kazanmış olur. Onun için bütün dünya ile ilgileniyoruz. 00:06:59.861 --> 00:07:10.674 Bu arada kendimizi çok kuvvetli şekilde Osmanlıların torunları olduğu bilincinde, Osmanlı hissediyoruz. 00:07:10.963 --> 00:07:18.320 Ve bugünkü sunî hudutları hudut olarak gönlümüz kabul etmiyor. 00:07:18.398 --> 00:07:25.922 Bizim düşünce tarzımız Hz. İmâm-ı Şafiî hazretleri gibi, 00:07:26.336 --> 00:07:31.921 "Bir zamanlar İslâm diyarı olmuş olan bütün ülkeler dâr-ı İslâm'dır." diye düşünüyoruz. 00:07:32.700 --> 00:07:40.716 Onun için Balkanlar, Avusturya, Romanya, Ukrayna, Kırım, Orta Asya, 00:07:41.114 --> 00:07:46.448 Afrika'nın ekvatordan yukarısı, koca Afrika 00:07:46.456 --> 00:07:53.450 ve şimdi geçen sene Amerika'yı ziyaret ettiğimiz zaman aldığım birtakım kitaplardan öğrendiğime göre 00:07:53.459 --> 00:08:01.154 Kristof Kolomb'dan çok önce müslüman kardeşlerimiz Amerika'yı bulmuşlar ve yerleşmişler. 00:08:01.553 --> 00:08:06.890 Ve Kristof Kolomb'dan çok önceleri oraları, gemiyle giden insanlar 00:08:06.229 --> 00:08:10.301 kendilerini Arap diliyle konuşan kimselerin karşısında görmüşler. 00:08:11.118 --> 00:08:18.146 Demek ki, coğrafi keşifler de kitapların bize yazdığından çok daha başka türlü… 00:08:18.302 --> 00:08:26.716 Onlardan çok daha önce Amerika'ya özellikle Orta Amerika'ya bizim dindaşlarımız ulaşmış oluyor... 00:08:27.193 --> 00:08:32.285 O bakımdan gezdikçe şunu görüyoruz ki, dünyanın her yerinde 00:08:32.378 --> 00:08:35.614 sandığımızdan daha çok daha fazla hakkımız ve ilişkimiz var. 00:08:36.676 --> 00:08:43.834 Çok daha fazla kardeşlerimiz var. Elhamdülillâh, öyle bir dine mensubuz ki, 00:08:44.530 --> 00:08:54.700 dünyanın her yerinde her anında Allahu ekber sedaları göklerde yayılıyor ve zerreler onu dinliyor. 00:08:55.169 --> 00:09:03.865 Şimdi bu geniş gönül yapısı ile hem bütün insanlarla ilgili olduğumuz 00:09:04.467 --> 00:09:12.276 hem de İslâm'ın yayılmasıyla, korunmasıyla sorumlu kimseler olarak kendimizi gördüğümüz için 00:09:13.612 --> 00:09:21.130 bütün yeni gelişmeleri çok yakından takip etmek istiyoruz. O arzu ve şevk içindeyiz. 00:09:21.599 --> 00:09:27.609 Bizi bu noktaya yayınlarımızın getirdiği kanaatindeyim. 00:09:28.381 --> 00:09:39.129 Bu yayın mesleği -gazetecilik, dergicilik, radyoculuk ve televizyon yayınları- bizi bu noktaya çekiyor. 00:09:39.168 --> 00:09:43.266 Yani bizi itici, bizi çekici, bizi yükseltici etkisi var. 00:09:43.312 --> 00:09:47.987 Bu bakımdan bu konuda çalışma yapan kardeşlerime huzurunuzda teşekkür ederim. 00:09:48.502 --> 00:09:58.749 Böylece en yeni meselelere en kısa zamanda sahip olmanın terbiyesini, eğitimini görmüş oluyoruz. 00:09:59.607 --> 00:10:08.529 Bütün ilim erbabı bilir ki -ilimle meşgul olan, mesleği, akademik kariyeri ilim olan herkes bilir ki- 00:10:09.760 --> 00:10:15.257 bugün ilim, bilgi çeşitleri fevkalâde çoğalmıştır. 00:10:16.236 --> 00:10:21.850 Bunları takip etmek bile bir mesele hâline gelmiştir. 00:10:21.767 --> 00:10:26.689 Eskiden bir zât-ı muhterem büyük bir aşk ve şevk ile çalışırmış, 00:10:27.259 --> 00:10:29.968 allâme olurmuş, allâme-i cihan olurmuş. 00:10:30.540 --> 00:10:35.328 Yani her şeyi bilen, bütün ilimlerde bilgisi, hazzı, nasibi olan bir kimse olurmuş. 00:10:35.695 --> 00:10:43.740 Bugün artık değil böyle bir -allâme-i küll diyorlar onlar l harfi iki tane olmak üzere- 00:10:43.183 --> 00:10:52.193 allâme-i küll olmak; belirli bir dalda bile gerçekten alim olmak istediğiniz zaman 00:10:52.427 --> 00:10:56.541 çok büyük zahmetler çekmek, çok büyük gayretler göstermek, 00:10:56.618 --> 00:10:59.203 yayınlar yapmak, yayınları takip etmek gerekiyor. 00:10:59.336 --> 00:11:07.860 Bugün bilim adamları olarak, kendi sahamızdaki yayınları takip etmekte dahi zorlandığımızı; 00:11:07.953 --> 00:11:13.547 hem satın almakta, yayınları takip edip hem okumakta, hem depolamakta, 00:11:13.632 --> 00:11:18.546 hem de gerektiği zaman kullanma konusunda problemler olduğunu biliyoruz. 00:11:18.773 --> 00:11:27.490 Bu problem çağın problemidir. İnsanoğlu bulduğu çeşitli aletlerle bilgi sahasını genişletmiştir. 00:11:27.307 --> 00:11:33.641 Mikroskoplarla, sualtı araştırmalarıyla, uzay araştırmalarıyla 00:11:33.836 --> 00:11:40.502 kendi duyularının hudutlarının çok daha ötesindeki bilgileri yakalama imkânı bulmuştur. 00:11:40.518 --> 00:11:47.670 Ve ilim erbabının sayısının artması, ilme yapılan yatırımların en verimli yatırım olması dolayısıyla, 00:11:48.271 --> 00:11:54.615 o sahada çalışan insanlar arttıkça, o sahanın her mensubu kendisi bir dalda 00:11:54.654 --> 00:12:00.400 derin bir araştırma yaptığı için bilgi gerçekten çok çeşitlenmiştir. 00:12:00.168 --> 00:12:07.300 Ve bunları ihata etmek, kavramak, tamamıyla bunlara aşina olmak, bir mesele hâline gelmiştir. 00:12:07.334 --> 00:12:12.870 Bunu konuşmacılarımızın, konuşmalarında kendi dallarıyla ilgili bazı konuları anlatırken de 00:12:13.151 --> 00:12:16.894 misaller vererek ortaya koyduklarını gördünüz. 00:12:17.409 --> 00:12:21.686 O zaman tabii, hem ilimleri, bilgileri, 00:12:21.741 --> 00:12:26.141 en yeni bilgileri takip etmek bir mesele olarak karşımıza çıkıyor 00:12:26.161 --> 00:12:36.205 hem de bu bilgileri değerlendirmek ve süratle uygulamamıza intikal ettirmek meselesi çıkıyor. 00:12:36.697 --> 00:12:42.700 Tabii bu da bir yönden bir aşk ve şevk işi, 00:12:43.200 --> 00:12:48.299 bir yönden de maddî birtakım imkânlara sahip olma işi... 00:12:48.768 --> 00:12:52.986 Paranız olması lazım, büyük müesseseleriniz olması lazım. 00:12:53.100 --> 00:12:57.138 Tek başına başarılmayacak kadar büyük ve zor bir iş... 00:12:59.451 --> 00:13:04.617 Tabii bu böyle olunca; mesela dün akşamki konuşmalardan hatırlayınız, 00:13:06.207 --> 00:13:14.749 başka ülkelerin araştırma ve geliştirmelere harcadıkları yatırım miktarlarını düşününüz. 00:13:15.240 --> 00:13:21.631 Ne kadar büyük miktarlar araştırma ve geliştirmeye sarf ediliyor. 00:13:21.741 --> 00:13:26.208 Biz bunun çok azını sarf edebiliyoruz. Tabii bu bir dezavantaj... 00:13:26.674 --> 00:13:33.302 Sonra biz İslâm'ın savunucuları olarak; maddî imkânları kısıtlı kimseler olarak 00:13:33.568 --> 00:13:38.143 kendimizle ilgili araştırmaları dahi büyük zorluklarla yapabiliyoruz. 00:13:38.876 --> 00:13:43.236 Bulduğumuz sonuçları uygulamakta da yine karşımıza finans duvarı çıkıyor. 00:13:43.261 --> 00:13:47.510 Onları uygulamak için yine kredi aramak zorunda, 00:13:47.145 --> 00:13:50.470 parayı nereden bulacağımızı düşünmek zorunda kalıyoruz. 00:13:52.150 --> 00:14:01.572 Ama bizimle ilgili çalışmaları dahi, gelişmiş ülkeler, zengin ülkeler bizden daha geniş kadrolarla, 00:14:01.884 --> 00:14:07.736 daha derinlemesine yaptıkları zaman bizimle onların arasındaki mesafe açılmış oluyor. 00:14:07.761 --> 00:14:14.612 Bizim şartlarımız onların yanında çok geride kaldığı için durum negatif gibi görünüyor. 00:14:14.674 --> 00:14:24.426 Fakat burada sayın ilim adamlarının ve özellikle bizim bu eğitim toplantımızın en renkli, 00:14:24.481 --> 00:14:28.846 en orijinal konuşmacılarından katılımcılarından biri olan 00:14:29.640 --> 00:14:31.626 Oktay [Sinanoğlu] Bey'in çok moral verici konuşmaları var. 00:14:31.651 --> 00:14:36.544 Kendisi hem büyük bir ilim adamı olmak dolayısıyla hem de uzun zaman Amerika'da kalmış, 00:14:36.560 --> 00:14:42.160 Amerika'yı içinden tanımış, dışarıdan boyasıyla değil de perdenin arkasından tanımış bir kimse olarak, 00:14:42.745 --> 00:14:47.259 bizim bu şeyleri başarmamızın zor olmadığı moralini bize veriyor. "Korkmayın! 00:14:47.423 --> 00:14:49.165 Öyle dışarıdan görüldüğü gibi değil. 00:14:49.493 --> 00:14:56.179 Biz Allah'ın izniyle onu aşabiliriz, bir takım müşkülleri aşabiliriz!" mesajını veriyor. 00:14:56.218 --> 00:15:00.158 Ben onu alıyorum ve ondan dolayı çok memnun oluyorum. 00:15:00.330 --> 00:15:07.640 Gerçekten İslâm'da ümitsizlik yoktur bu bir. İkincisi; İslâmî gelişmeler aritmetik gelişme değildir, 00:15:07.117 --> 00:15:11.513 geometrik gelişme değildir. İslâmî gelişmedir. Bu başka bir şeydir. 00:15:11.684 --> 00:15:14.626 İslâmî gelişmeler patlama tarzında olur... 00:15:14.775 --> 00:15:19.872 Hiç bir hesaba sığmadan birden çok büyük bir gelişme olur, herkes de şaşırır, afallar kalır. 00:15:19.896 --> 00:15:24.704 Bu İslâm'ın kendi yapısındandır, imanın gücündendir. 00:15:24.829 --> 00:15:31.830 Demek ki imanın gücünü bir işin içine koyduğumuz zaman, hiç yapılmayacak gibi görünen iş yapılır, 00:15:31.939 --> 00:15:38.472 yenilmeyecek gibi görünen güçlükler yenilebilir. Bunun altını çizerek size ifade etmek istiyorum. 00:15:38.542 --> 00:15:46.931 Yani biz Allah'ın yardımıyla, Allah'ın bize verdiği iman gücüyle, aşkımızla, şevkimizle 00:15:47.259 --> 00:15:51.776 bu güçlüklerin hepsinin üstesinden geleceğiz ve inşaallah 00:15:52.167 --> 00:15:55.784 üzerimize düşen vazifeleri yerine getireceğiz. 00:15:55.862 --> 00:16:03.787 Bize verilen emanetleri yıpratmadan, parçalattırmadan, böldürmeden ileriye doğru götüreceğiz 00:16:04.598 --> 00:16:07.950 ve daha iyi bir hâle getireceğiz. 00:16:07.477 --> 00:16:15.712 Hudutlarımız Edirne'nin Meriç suyunda, Kars'ın Aras nehrinde bitmiyor. 00:16:15.978 --> 00:16:21.520 Nasıl Doğu Almanya'yı Batı Almanya eninde sonunda kurtarmışsa, 00:16:21.801 --> 00:16:25.876 biz de mazlum ve mağdur kardeşlerimizi kurtaracağız. 00:16:25.954 --> 00:16:31.363 Bir zaman gelecek onlarla hür bir sema altında kucaklaşacağız. 00:16:31.581 --> 00:16:36.698 Bunlar için çok kuvvetli bir dayanışma gerekiyor. 00:16:36.753 --> 00:16:42.941 Bizim grubumuzun dayanışması güzeldir ve çalışmalarımız bu dayanışmanın eseridir. 00:16:43.168 --> 00:16:46.269 Grubun eseridir, tek şahısların eseri değildir. 00:16:47.210 --> 00:16:56.854 Genellikle ilim yolunu tutmuş olmamızın ve genellikle kardeşlerimiz incelenirse 00:16:57.143 --> 00:17:03.120 hepsinin bir ihtisas sahibi, bir yüksek tahsil sahibi olmasının önemi vardır. 00:17:03.269 --> 00:17:05.980 Bu büyük bir avantajdır. 00:17:05.527 --> 00:17:09.507 Türkiye'nin diğer İslâm ülkeleri arasında yeri ne kadar yüksekse 00:17:09.632 --> 00:17:17.860 Türkiye'deki diğer gruplar arasında bizim yerimiz de o kadar yüksek durumdadır. 00:17:17.297 --> 00:17:22.431 Binâenaleyh bu görevlerin büyük ölçüde bize terettüp ettiğini düşünebiliriz. 00:17:22.620 --> 00:17:28.257 Bizi daha çok ciddî çalışmaya sevk edeceği için böyle düşünmekte fayda vardır. 00:17:31.682 --> 00:17:37.667 Her şeyden önce çok net olarak görünen bir şey var. Ben söylenenleri özetlemek istemiyorum. 00:17:37.917 --> 00:17:44.469 Kendi şahsiyetimizi bilip, ona inanıp çalıştığımız, 00:17:44.837 --> 00:17:49.315 araştırmalarda da kendi kendimize istiklalimizi elde ettiğimiz zaman 00:17:49.409 --> 00:17:55.954 kendi meselelerimizi biz kendimiz çözeriz!" deyip kendi çalışmalarımızı kendimiz yaptığımız, 00:17:56.118 --> 00:17:59.482 kendi problemlerimizi kendimiz çözmeye çalıştığımız zaman, 00:17:59.544 --> 00:18:02.147 bu problemlerin çözüleceğini düşünüyoruz. 00:18:02.256 --> 00:18:11.239 Ama bunun için kuvvetli bir dayanışma içinde olmamız gerektiğini işaret etmek, belirtmek istiyorum. 00:18:11.348 --> 00:18:17.696 Bu arada en çok ön planda görünen mesele bu ehl-i dünyanın, 00:18:18.126 --> 00:18:25.423 materyalist insanların bütün hesaplarının arkasında maddiyat, para ve kazanç vardır. 00:18:25.935 --> 00:18:30.580 Kârın ve paranın olduğu her şeyi her yerde yaparlar. 00:18:30.714 --> 00:18:37.611 Müslüman olmak kârlıysa müslüman bile olurlar yani, hiç belli olmaz! 00:18:38.442 --> 00:18:47.105 Tabii sömürülme de insana çok acı geliyor. İnsanın cebinden bir şeyin gitmesi bir şey değil. 00:18:47.144 --> 00:18:51.536 Biz cömert bir milletiz de aptal yerine konulmak çok acı bir şey... 00:18:51.724 --> 00:18:59.925 Onun için sömürülmemek de esastır. Sanıyorum, tüketim felsefesine, 00:18:59.972 --> 00:19:07.470 zihniyetine sarılıp önümüze gelen her şeyi cebimizdeki paraları oluk gibi harcayarak almak, 00:19:07.829 --> 00:19:11.534 galiba çok yanlış bir şey olduğu bu konuşmalardan ortaya çıktı. 00:19:11.823 --> 00:19:16.501 Tahmin ediyorum ki ne alacağımızı, kimin malını niçin alacağımızı derin derin düşünüp 00:19:16.743 --> 00:19:21.440 iyice hesapladıktan sonra almak zorundayız. Galiba bu da bir savaş... 00:19:21.990 --> 00:19:26.700 Ve bazılarının mallarını almadığımız zaman galiba onlar dize gelecekler gibi geliyor bana... 00:19:26.421 --> 00:19:35.603 O bakımdan alım ve satımlarımızı, paramızı kullanma istikametini çok iyi düşünmeliyiz. 00:19:37.621 --> 00:19:46.187 Tasarruf, yani ihtiyaç fazlası kazançlarımızı bir yerde biriktirmek önemli bir iş oluyor. 00:19:46.460 --> 00:19:51.850 Bu biriktirme işine girin, bunu önemli bir vazife olarak üstlenin! 00:19:52.358 --> 00:20:00.640 Tasarruf etmemiz, yani para biriktirmemiz lazım! Sizin, bizim, herkesin para biriktirmesi lazım! 00:20:00.493 --> 00:20:06.455 Fazla [imkânlarını] israfa harcamaması, boşa hebâ etmemesi lazım!.. 00:20:07.439 --> 00:20:12.738 Bu biriken paraları da verimli yatırımlara yöneltmemiz gerekiyor. 00:20:13.105 --> 00:20:19.931 Bu yatırımların her çeşidini, eğer tasarruflarımız kâfi seviyede olursa, 00:20:20.880 --> 00:20:22.288 yapabilecek düzeyde bulunuyoruz. 00:20:22.528 --> 00:20:33.110 Teknik yönden, bilimsel yönden, en çok kâr getiren yatırımları yapabilecek kadrolara sahibiz. 00:20:33.666 --> 00:20:41.905 Hatta ben hatırlıyorum, bu atom bombası yapmak filan meselesi konuşuluyordu gazetelerde, 00:20:42.155 --> 00:20:47.110 "Bu bir finans meselesi..." demişti profesör, onunla ilgili olan ilim adamı. 00:20:47.141 --> 00:20:52.148 "Gereken tahsisatı ayırsalar, biz de bunu burada tahakkuk ettiririz." demişti. 00:20:53.380 --> 00:20:58.317 Sanıyorum doğrudur, yani yapılmaz, başarılmaz bir şey değildir. 00:20:58.567 --> 00:21:05.620 Onu yaptığınız zaman siz de atom bombasına sahip devletlerin üye 00:21:05.390 --> 00:21:10.590 oldukları gruba girmiş olacaksınız. Herkes size daha başka türlü bakacak. 00:21:11.362 --> 00:21:20.113 Bu bakımdan tasarruf yapmayı, tasarrufları beraberce, grup olarak değerlendirmeyi düşünüyorum. 00:21:20.409 --> 00:21:28.720 Bunların daha iyi olacağını tahmin ediyorum. Bu ülkenin bütün meseleleri bizi ilgilendiriyor. 00:21:29.870 --> 00:21:37.559 Ve üzülüyoruz, geçen zamandan ve ortaya çıkmış olan kayıplardan fevkalade üzülüyoruz. 00:21:38.140 --> 00:21:45.856 Bana kalırsa birkaç seçim önceki seçimler çok önemli seçimlerdi. 00:21:46.231 --> 00:21:52.769 O seçimlerde böyle çok dürüst insanlar, çok namuslu insanlar seçimleri kazansalardı 00:21:52.840 --> 00:21:55.549 Türkiye'nin bugünkü durumu başka türlü olabilirdi. 00:21:56.170 --> 00:22:00.410 Önümüzdeki şu seçim çok geç kalmış bir seçimdir diye düşünüyorum. 00:22:00.229 --> 00:22:08.667 Bu arada, namuslu ve dürüst insanların yönetime sahip oldukları zaman eskilerden, 00:22:09.149 --> 00:22:16.147 yani o vasıflara sahip olmayan seleflerinden ne kadar daha üstün başarılı olduklarını da 00:22:16.670 --> 00:22:20.984 bazı yerlerde görüyoruz. Müşahhas misaller olarak mesela; 00:22:21.742 --> 00:22:28.237 İstanbul Belediyesi'nin, Konya Belediyesi'nin çalışmalarını gösterebiliriz. 00:22:28.276 --> 00:22:33.161 Her ikisinin başındaki şahıslar da bizim yine camiamıza dahil olan kardeşlerimizdendir. 00:22:33.270 --> 00:22:35.117 İhvanımızdandır yani açıkça... 00:22:35.226 --> 00:22:41.693 Demek ki dürüst olunduğu zaman çok büyük şeyler elde ediliyor, çok kısa zamanda yapılabiliyor. 00:22:41.999 --> 00:22:50.374 Süratin, bir şeyi süratle yapmak, almak, öğrenmek ve süratle yapmanın çok önlemli olduğunu görüyoruz. 00:22:50.399 --> 00:22:54.235 Onun için zaman faktörüne çok büyük önem vermemiz gerektiği ortaya çıkıyor. 00:22:54.274 --> 00:23:01.739 Hepimizin bütün işlerimizde bu zamanın kıymetini çok düşünmemiz gerektiği kanaatindeyim. 00:23:02.249 --> 00:23:06.800 Kısa zamanda meseleler halletmek... 00:23:06.400 --> 00:23:09.517 Tabii bu arada da çok okumak gerektiği ortaya çıkıyor 00:23:09.597 --> 00:23:13.521 çünkü bilgiler çok olduğundan onları kazanmak için bir mesai sarf etmek lazım. 00:23:14.341 --> 00:23:18.375 Seçme bahis konusu olacak, öncelikle neleri okumamız lazım? 00:23:18.461 --> 00:23:24.113 Çünkü o kadar çok eser, o kadar çok okunacak şey var ki hangilerini okuyalım meselesi çıkıyor. 00:23:24.418 --> 00:23:30.601 Sanıyorum bu bizim kurumlarımızın işi... Yani biz sizin namınıza eğer nelerin okunması gerektiğini, 00:23:30.656 --> 00:23:35.247 hangi konuların üzerinde durulması gerektiğini ve size önceden hazırlayabilirsek, 00:23:35.286 --> 00:23:40.137 sizi zahmetten ve seçmeden ve abes şeylerle iştigalden kurtarabiliriz. 00:23:40.223 --> 00:23:43.617 O bakımdan kurumlarımızın yöneticilerine 00:23:43.726 --> 00:23:48.828 –radyo, dergi ve televizyon çalışması yapan kardeşlerimizin üzerine- 00:23:48.867 --> 00:23:52.563 sizin yükünüzü hafifletmek bakımından büyük görevler düşüyor. 00:23:52.588 --> 00:23:56.386 Ama sizin de öğrenmede en büyük sürati göstermeniz gerekiyor. 00:23:56.440 --> 00:24:02.743 Hatta hızlı okuma kurslarına devam edip, süratle okuyup, bir şeyleri süratle elde etme 00:24:02.884 --> 00:24:05.158 çalışmaları yapmanız gerekecek diye düşünüyorum. 00:24:05.611 --> 00:24:10.661 Yapılan konuşmaları ve açıkoturumları özetlemek istemiyorum, özetletmek de istemiyorum. 00:24:10.708 --> 00:24:16.169 Yani birisi çıksın da dört günde şunları [yaptık] demek de istemiyorum. 00:24:16.442 --> 00:24:18.875 Benim merak ettiğim bir husus var. 00:24:19.264 --> 00:24:25.860 Bu çok derin ve yoğun çalışmaların sizlerde bıraktığı etkiyi anlamak istiyorum. 00:24:25.922 --> 00:24:33.981 Bu da bir merak... Onun için bu dört günlük açıkoturumlarda ve beraberliğimizde 00:24:34.333 --> 00:24:41.230 ve sayın ilim adamlarının konuşmalarından neler buldunuz, neler öğrendiniz? 00:24:41.464 --> 00:24:46.155 Çıkan dersler nedir, bunların sonucunda neler yapmamız gerekir? 00:24:46.304 --> 00:24:51.379 Toplantıların değerlendirmesi, çıkan dersler ve bunların üzerine, 00:24:51.449 --> 00:24:56.301 bizim bundan sonraki yaşamımızda önümüzdeki aylarda, 00:24:56.356 --> 00:25:02.616 yıllarda neler yapmamız gerektiği konusunu müzakereye açmayı uygun görüyorum. 00:25:02.662 --> 00:25:09.479 Yani şuradan dağılmadan önce bunun ifade edilmesini, hepinizin veya sadece 00:25:09.581 --> 00:25:15.790 bu işi iyice takip etmiş olup bunu ifade edebilecek mümessillerinizin, 00:25:15.868 --> 00:25:21.247 içinizden grup mümessilleri durumunda olan kimselerin bu konuları açıklamasını diliyorum. 00:25:21.270 --> 00:25:23.950 Onun için konuşmamı burada kesiyorum. 00:25:23.334 --> 00:25:29.850 Katıldığınız için ve ben de biraz kendimi ev sahibi gibi hissettiğim için hepinize teşekkür ediyorum. 00:25:29.526 --> 00:25:34.726 Biz çok mutlu olduk bu beraberlikten... Bu beraberliklerin devamını dileriz. 00:25:34.792 --> 00:25:40.668 Toplantılarımızın, eğitimlerimizin dünya ve âhiret bakımından hayırlı olmasını temenni ediyoruz. 00:25:41.620 --> 00:25:43.936 Hepinize dünya ve âhiret mutlulukları diliyorum. 00:25:44.140 --> 00:25:46.664 es-Selâmü aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtüh.