Namaz Vakitleri
İstanbul
18 Cemâziye'l-Âhir 1447
08 December 2025
İmsak
06:38
Güneş
08:09
Öğle
13:01
İkindi
15:21
Akşam
17:43
Yatsı
19:09
Detaylı Arama

Konuşma Metni

Cumanız mübarek olsun.Cumanız mübarek olsun. Aziz ve muhterem Akra dinleyicileri!

Aziz ve muhterem Akra dinleyicileri!
Size hadis kitabından açtığım birSize hadis kitabından açtığım bir kurada karşımıza çıkankurada karşımıza çıkan birkaç hadis-i şerifi okumak istiyorum bu sohbetimde...birkaç hadis-i şerifi okumak istiyorum bu sohbetimde... Birinci hadis-i şerif,

Birinci hadis-i şerif,
Abdullah b. Mes’ûd radıyallahu anh’dan rivayet olunmuş.Abdullah b. Mes’ûd radıyallahu anh’dan rivayet olunmuş. Abdullah b. Mes’ûd,Abdullah b. Mes’ûd, dört mübarek Abdullah’tan birisidirdört mübarek Abdullah’tan birisidir Peygamber Efendimiz’in ashabı içindeki ilimle meşhur.Peygamber Efendimiz’in ashabı içindeki ilimle meşhur. Bizim de Hanefî fıkhınınBizim de Hanefî fıkhının bilgilerinin çoğunun geldiği sahabidir.bilgilerinin çoğunun geldiği sahabidir. Bakalım Peygamber Efendimiz, onun rivayet ettiğiBakalım Peygamber Efendimiz, onun rivayet ettiği bu hadis-i şerifte ne buyurmuş;bu hadis-i şerifte ne buyurmuş; dinleyelim, ben okuyayım, izah edeyim, siz dinleyin:dinleyelim, ben okuyayım, izah edeyim, siz dinleyin: "Men ceale’l-humûme hemmen vâhiden,

"Men ceale’l-humûme hemmen vâhiden,
hemme’l-meâd; kefâhu’llâhu sâire humûmih.hemme’l-meâd; kefâhu’llâhu sâire humûmih. Ve men teşa‘abet bihi’l-humûmuVe men teşa‘abet bihi’l-humûmu min ahvâli’d-dunyâ;min ahvâli’d-dunyâ; lem yubâli’llâhu fî eyyi evdiyetihâ helek."lem yubâli’llâhu fî eyyi evdiyetihâ helek." Fî eyyi evdiyetihâ diye de bir rivayet varmış

Fî eyyi evdiyetihâ diye de bir rivayet varmış
orada bir not var, o beni biraz duraksattı.orada bir not var, o beni biraz duraksattı. Şimdi, sadaka Rasûlü’llâh, ve netaka habîbu’llâh.Şimdi, sadaka Rasûlü’llâh, ve netaka habîbu’llâh. İbn Mâce’den ve Hakîm-i Tirmizî’den ve Şâşî’denİbn Mâce’den ve Hakîm-i Tirmizî’den ve Şâşî’den aldığımız bu hadis-i şerifi izah edelim.aldığımız bu hadis-i şerifi izah edelim. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem buyuruyor ki:Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem buyuruyor ki: (Men ce’ale’l-hümûme hemmen vâhidâ)

(Men ce’ale’l-hümûme hemmen vâhidâ)
“Kim bütün gamlarını, kaygılarını,“Kim bütün gamlarını, kaygılarını, tasalarını tek bir gam, kaygı, tasa haline getirirse...”tasalarını tek bir gam, kaygı, tasa haline getirirse...” Nedir bu, bütün kaygıların bir kaygı haline gelmesi?Nedir bu, bütün kaygıların bir kaygı haline gelmesi? Peygamber Efendimiz izah ediyor hemen arkadan,Peygamber Efendimiz izah ediyor hemen arkadan, hatırımızı toplayalım, anlayalım, şaşırmayalım diye:hatırımızı toplayalım, anlayalım, şaşırmayalım diye: (Hemme’l-me’âd) “Ahiret kaygısı...”(Hemme’l-me’âd) “Ahiret kaygısı...” Meâd ne demek?

Meâd ne demek?
İnsanın döndüğü, avdet ettiği yer.İnsanın döndüğü, avdet ettiği yer. Biz nereden geldik?Biz nereden geldik? Öbür alemden geldik.Öbür alemden geldik. Nereye gideceğiz?Nereye gideceğiz? Öbür aleme gideceğiz.Öbür aleme gideceğiz. Yâni, öldükten sonra varacağımız asıl alemYâni, öldükten sonra varacağımız asıl alem öteki alem, ahiret alemi.öteki alem, ahiret alemi. Bunun bir adı da meâd’dır.Bunun bir adı da meâd’dır. Ahiret diyoruz, ahiret sonraki demek.Ahiret diyoruz, ahiret sonraki demek. Ukbâ diyoruz, o da daha sonraki manasına gelen bir kelime.Ukbâ diyoruz, o da daha sonraki manasına gelen bir kelime. Mead, insanın dönüp avdet edeceği alem demek.Mead, insanın dönüp avdet edeceği alem demek. Bu dünya fânî, bu dünya geçici, bu dünya muvakkat,Bu dünya fânî, bu dünya geçici, bu dünya muvakkat, bu dünya bir yolculuk yeri gibi,bu dünya bir yolculuk yeri gibi, yolculuk sahası, sahnesi gibi.yolculuk sahası, sahnesi gibi. Arkasından ebedî hayatın olduğu öbür hayat var.Arkasından ebedî hayatın olduğu öbür hayat var. İnsanın çeşitli kaygıları, tasaları vardır.

İnsanın çeşitli kaygıları, tasaları vardır.
Kafasını, gönlünü meşgul eden, kendisini üzenKafasını, gönlünü meşgul eden, kendisini üzen çeşit çeşit düşünceleri, kaygıları vardır.çeşit çeşit düşünceleri, kaygıları vardır. “Bunların hepsini bir kaygı haline getirirse bir insan,“Bunların hepsini bir kaygı haline getirirse bir insan, bütün kaygılarını bir tek ahiret kaygısı haline getirirse;bütün kaygılarını bir tek ahiret kaygısı haline getirirse; (kefâhü’llâhü sâire hümûmihî)(kefâhü’llâhü sâire hümûmihî) Allah onun öteki kaygılarını karşılar,Allah onun öteki kaygılarını karşılar, o kaygılarını giderir.o kaygılarını giderir. O kaygılarında kaygı duyduğu şeyleriO kaygılarında kaygı duyduğu şeyleri gönlüne göre ihsan eder, gönlüne göre yapar.”gönlüne göre ihsan eder, gönlüne göre yapar.” (Ve men teşa’abet bihi’l-hümûm)

(Ve men teşa’abet bihi’l-hümûm)
“Kimin kaygıları böyle tek bir ahiret kaygısı olmaz da,“Kimin kaygıları böyle tek bir ahiret kaygısı olmaz da, binbir kaygı dallanır, budaklanır, yayılır, çoğalırsa;binbir kaygı dallanır, budaklanır, yayılır, çoğalırsa; (min ahvâli’d-dünyâ) dünya halleriyle ilgili kaygılar:(min ahvâli’d-dünyâ) dünya halleriyle ilgili kaygılar: ‘Evim şöyle oldu, işim böyle oldu,‘Evim şöyle oldu, işim böyle oldu, ikinci iş yeri açacağım, evimi badana yaptıracağım.’ikinci iş yeri açacağım, evimi badana yaptıracağım.’ Giyim, kuşam, eğlence, yazlık, kışlık.Giyim, kuşam, eğlence, yazlık, kışlık. Dünya şeyleri, yâni ahirete yaramayanDünya şeyleri, yâni ahirete yaramayan dünya hallerinden insanların çeşit çeşit düşünceleri, kaygıları var.dünya hallerinden insanların çeşit çeşit düşünceleri, kaygıları var. ‘Senedim var, nasıl ödeyeceğim?‘Senedim var, nasıl ödeyeceğim? Şu işi yapmam lazım, para yok;Şu işi yapmam lazım, para yok; parayı, finansı nerden bulacağım?’parayı, finansı nerden bulacağım?’ Çeşit çeşit duygular oluyor.”Çeşit çeşit duygular oluyor.” (Lem yübâli’llâhü fî eyyi evdiyetihâ heleke)

(Lem yübâli’llâhü fî eyyi evdiyetihâ heleke)
Bu evdiyetihânın hâ zamiri dünyaya gidiyor.Bu evdiyetihânın hâ zamiri dünyaya gidiyor. Yani “Kim dünyanın böyle çeşit çeşitYani “Kim dünyanın böyle çeşit çeşit kaygılarını gönlüne toplar, kafasını onlara takar da,kaygılarını gönlüne toplar, kafasını onlara takar da, böyle binbir dallı budaklı kaygılarlaböyle binbir dallı budaklı kaygılarla kendisini meşgul ederse, Allah onunla ilgilenmez;kendisini meşgul ederse, Allah onunla ilgilenmez; dünyanın hangidünyanın hangi vadisinde, hangi yolunda helâk olursa olsun, aldırmaz.”vadisinde, hangi yolunda helâk olursa olsun, aldırmaz.” diye bildiriyor Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem.diye bildiriyor Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem. Şimdi muhterem kardeşlerim, bunu biraz açıklayalım:Şimdi muhterem kardeşlerim, bunu biraz açıklayalım: Biz bu dünyaya niçin geldik?Biz bu dünyaya niçin geldik? Biz bu dünyaya imtihan edilmek için gönderildik.Biz bu dünyaya imtihan edilmek için gönderildik. Ayet-i kerimeler bu konuda çok açık,Ayet-i kerimeler bu konuda çok açık, hiç tereddüte mahal yok.hiç tereddüte mahal yok. Bu dünya hayatının bir anlamı var,

Bu dünya hayatının bir anlamı var,
çok derin bir anlamı var:çok derin bir anlamı var: Biz bu dünyaya imtihan için geldik, imtihan olmaktayız.Biz bu dünyaya imtihan için geldik, imtihan olmaktayız. İmtihan olup öbür dünyaya gideceğiz.İmtihan olup öbür dünyaya gideceğiz. Bu dünya kısa, öbür dünya sonsuz, ebedî.

Bu dünya kısa, öbür dünya sonsuz, ebedî.
Bu dünyaya bir müddet için gelip, ondan sonra gideceğiz.Bu dünyaya bir müddet için gelip, ondan sonra gideceğiz. Nasıl bir insanın imtihanı,Nasıl bir insanın imtihanı, hayatında çok büyük bir yer tutmazsa;hayatında çok büyük bir yer tutmazsa; hani gidiyor, bir yerde bir imtihan oluyor.hani gidiyor, bir yerde bir imtihan oluyor. “Kaç saat imtihan oldun?”“Kaç saat imtihan oldun?” “Bir saat oldum, bir buçuk saat oldum, iki saat oldum.”“Bir saat oldum, bir buçuk saat oldum, iki saat oldum.” “Oo, uzun sürmüş senin imtihanın!” diyoruz.“Oo, uzun sürmüş senin imtihanın!” diyoruz. Sonra çıkıyor imtihandan, başardım diyor veya

Sonra çıkıyor imtihandan, başardım diyor veya
bir dahaki sefere kalıyor.bir dahaki sefere kalıyor. İmtihan bu, yâni kısa süren bir şey.İmtihan bu, yâni kısa süren bir şey. Dünya imtihanı da, ahirete göre çok kısadır.

Dünya imtihanı da, ahirete göre çok kısadır.
Dünya ahirete göre sıfırdır,Dünya ahirete göre sıfırdır, zerre kadardır, kıymeti yoktur.zerre kadardır, kıymeti yoktur. Çünkü ahiret sonsuz;Çünkü ahiret sonsuz; dünya ne kadar uzun olsa birkaç yıl, birkaçdünya ne kadar uzun olsa birkaç yıl, birkaç on yıl, hadi diyelim yüzü aşmış insan,on yıl, hadi diyelim yüzü aşmış insan, hadi diyelim birkaç yüzyıl yaşamış.hadi diyelim birkaç yüzyıl yaşamış. Çok nadir olan şeyleri de var kabul edelim ama,Çok nadir olan şeyleri de var kabul edelim ama, bin olsa bile çok değil!bin olsa bile çok değil! Bin yıl, sonsuzun yanında sıfır demektir.Bin yıl, sonsuzun yanında sıfır demektir. Şimdi biz burada imtihan olduğumuzu bildiğimiz için

Şimdi biz burada imtihan olduğumuzu bildiğimiz için
her işimizi bu imtihan olmanın şuuruna göre düşünüp,her işimizi bu imtihan olmanın şuuruna göre düşünüp, ayarlamak durumundayız.ayarlamak durumundayız. Ticaret yapabiliriz, sevaptır.

Ticaret yapabiliriz, sevaptır.
İnsanın kazanç sağlaması ve bu kazancıylaİnsanın kazanç sağlaması ve bu kazancıyla çoluk çocuğunu yetiştirmesi, ihtiyaçlarını karşılaması,çoluk çocuğunu yetiştirmesi, ihtiyaçlarını karşılaması, başkalarına hayır hasenât yapması mümkün oluyor.başkalarına hayır hasenât yapması mümkün oluyor. Ticaret sevaptır, Peygamber Efendimiz de yapmıştır.Ticaret sevaptır, Peygamber Efendimiz de yapmıştır. Bunda bir şey yok.Bunda bir şey yok. Ama ticaret yapabilirsin, evlenebilirsin.Ama ticaret yapabilirsin, evlenebilirsin. İslâm’da evlilik de sevaptır.İslâm’da evlilik de sevaptır. Bağ bahçe, çift, çubuk, ekin, harman.Bağ bahçe, çift, çubuk, ekin, harman. Bunların hepsi dünya hayatının meşguliyetleridir, olabilir.Bunların hepsi dünya hayatının meşguliyetleridir, olabilir. Bunların hepsi normal şeyler fakat bunlarınBunların hepsi normal şeyler fakat bunların esnasında, bunları yaşarken, bunları yaparken,esnasında, bunları yaşarken, bunları yaparken, günlük hayatımızı sürerken,günlük hayatımızı sürerken, ömrümüzü geçirirken,ömrümüzü geçirirken, imtihanda olduğumuzu hiç unutmayacağız.imtihanda olduğumuzu hiç unutmayacağız. Dâimâ ahireti düşüneceğiz, ahirette hesabı düşüneceğiz.

Dâimâ ahireti düşüneceğiz, ahirette hesabı düşüneceğiz.
Allah Teâlâ Hazretleri’nin bu dünyada yaptıklarımızdan,Allah Teâlâ Hazretleri’nin bu dünyada yaptıklarımızdan, bizi muhakeme edeceğini düşüneceğiz.bizi muhakeme edeceğini düşüneceğiz. “Niye öyle yaptın, niye böyle yapmadın?

“Niye öyle yaptın, niye böyle yapmadın?
Buyurdum, buyruğumu niçin tutmadın?Buyurdum, buyruğumu niçin tutmadın? Yasakladım, yasağıma niçin uymadın?Yasakladım, yasağıma niçin uymadın? Şunun sevaplı olduğunu bildiğin halde, niçin yapmadın?Şunun sevaplı olduğunu bildiğin halde, niçin yapmadın? Niye ibadet vazifelerini yerine getirmedin?Niye ibadet vazifelerini yerine getirmedin? Niye Müslüman kardeşine yardım etmedin?”Niye Müslüman kardeşine yardım etmedin?” diye sorgu sual, hesap olduğu içindiye sorgu sual, hesap olduğu için hem yaptığımız işlerin Allah’ın rızasınahem yaptığımız işlerin Allah’ın rızasına uygun olmasına dikkat etmemiz lazım,uygun olmasına dikkat etmemiz lazım, hem de güzel şeylerden yapmadığımız şeyler varsa;hem de güzel şeylerden yapmadığımız şeyler varsa; “Eyvah, yapmamaktan da sorumlu olabilirim!

“Eyvah, yapmamaktan da sorumlu olabilirim!
Yapmam gerektiği halde yapmadığım bir şey varsa,Yapmam gerektiği halde yapmadığım bir şey varsa, tembellik etmeyeyim, yapayım!” diye,tembellik etmeyeyim, yapayım!” diye, yapması gereken şeyleri de düşünmesi lazım bir insanın.yapması gereken şeyleri de düşünmesi lazım bir insanın. Sabah düşünün, akşam düşünün!

Sabah düşünün, akşam düşünün!
Sabah evinizden çıkarken,Sabah evinizden çıkarken, “Bugün Allah için neler yapmam lazım?” diye düşünün!“Bugün Allah için neler yapmam lazım?” diye düşünün! Akşam kendinizi sorguya çekin,Akşam kendinizi sorguya çekin, “Bugün Allah için neler yapabildim?“Bugün Allah için neler yapabildim? Yarın neler yapabilirim?” deyin!Yarın neler yapabilirim?” deyin! Ömrünüzü planlayın!Ömrünüzü planlayın! Mesela, küçük bir çocuğa soruyoruz:Mesela, küçük bir çocuğa soruyoruz: “Büyüyünce ne olacaksın?”“Büyüyünce ne olacaksın?” Diyor ki: “Pilot olacağım, mühendis olacağım,Diyor ki: “Pilot olacağım, mühendis olacağım, doktor olacağım, çocuk doktoru olacağım, eczacı olacağım.”doktor olacağım, çocuk doktoru olacağım, eczacı olacağım.” Herkesin gönlünde bir arslan yatıyor.

Herkesin gönlünde bir arslan yatıyor.
Bir arzusu, ideali var;Bir arzusu, ideali var; onu yapacağım diye gayret ediyor.onu yapacağım diye gayret ediyor. Biz de hayatımızı planlarken,Biz de hayatımızı planlarken, Allah’ın rızasını kazanacağım demeliyiz.Allah’ın rızasını kazanacağım demeliyiz. Allah’ın rızasını kazanmak, her meslekteAllah’ın rızasını kazanmak, her meslekte yapılan çalışmalarla mümkün olabilir.yapılan çalışmalarla mümkün olabilir. Vali valiliğini güzel yaparsa, Allah’ın rızasını kazanabilir.Vali valiliğini güzel yaparsa, Allah’ın rızasını kazanabilir. Devlet başkanı devlet başkanlığını güzel yaparsa,Devlet başkanı devlet başkanlığını güzel yaparsa, Allah’ın rızasını kazanabilir.Allah’ın rızasını kazanabilir. Tüccar, tüccarlığını dürüst, güzel yaparsa, Allah’ın rızasını kazanabilir.Tüccar, tüccarlığını dürüst, güzel yaparsa, Allah’ın rızasını kazanabilir. Sanatkâr öyle, esnaf öyle, işçi öyle, memur öyle hattaSanatkâr öyle, esnaf öyle, işçi öyle, memur öyle hatta köle öyle.köle öyle. Köle, esir olmuş, Müslüman olmuş;Köle, esir olmuş, Müslüman olmuş; Müslüman bir patronun, sahibin yanında, köle.Müslüman bir patronun, sahibin yanında, köle. Köle de Müslümanlığını güzel yaparsa, cennete girebilir.Köle de Müslümanlığını güzel yaparsa, cennete girebilir. Hattâ fakir, yoksul bir insan.

Hattâ fakir, yoksul bir insan.
Yoksul bir insan da parasız, pulsuz olduğu haldeYoksul bir insan da parasız, pulsuz olduğu halde Allah’ın rızasını kazanabilir.Allah’ın rızasını kazanabilir. Allah’ın rızasını kazanmak, cenneti kazanmak her zaman para ile olmuyor.Allah’ın rızasını kazanmak, cenneti kazanmak her zaman para ile olmuyor. İslâm’da çok çeşitli sevap kazanma yolları var.İslâm’da çok çeşitli sevap kazanma yolları var. Ben bunlardan enteresan olanları eski konuşmalarımda,Ben bunlardan enteresan olanları eski konuşmalarımda, halkımız duysun diye söyledim.halkımız duysun diye söyledim. Kısaca hatırlatıvereyim:Kısaca hatırlatıvereyim: Mesela, tefekkür sevap.

Mesela, tefekkür sevap.
Allah Allah, düşünmek, tefekkür etmek İslâm’da sevap.Allah Allah, düşünmek, tefekkür etmek İslâm’da sevap. O zaman buyur, mütefekkir ol, düşünen bir insan ol!O zaman buyur, mütefekkir ol, düşünen bir insan ol! Allah’ı düşün, Allah’ın nimetlerini, hikmetlerini düşün,Allah’ı düşün, Allah’ın nimetlerini, hikmetlerini düşün, ayetlerini düşün, peygamberlerini düşün.ayetlerini düşün, peygamberlerini düşün. Peygamberlerin hayatlarını düşün, onların davranışlarınınPeygamberlerin hayatlarını düşün, onların davranışlarının sebeplerini düşün.sebeplerini düşün. Evliyâullahı düşün.Evliyâullahı düşün. Ahiretini düşün.Ahiretini düşün. Çoluk çocuğunu düşün, onların istikbâlini düşün!Çoluk çocuğunu düşün, onların istikbâlini düşün! Bunların hepsi serbest.Bunların hepsi serbest. Çoluk çocuğu için insanın çalışması sevaplı bir şey.Çoluk çocuğu için insanın çalışması sevaplı bir şey. Tefekkür bir ibadettir, sükût bir ibadettir.

Tefekkür bir ibadettir, sükût bir ibadettir.
Hayır söylemeyeceksen sükût et, oradan da sevap kazan.Hayır söylemeyeceksen sükût et, oradan da sevap kazan. Mesela arkadaşının yüzüne insanın tebessüm etmesi sadakadır.Mesela arkadaşının yüzüne insanın tebessüm etmesi sadakadır. Arkadaşına güleç yüzlü muamele et,Arkadaşına güleç yüzlü muamele et, bundan sevap kazanacaksın.bundan sevap kazanacaksın. Yoldan (İmâtatü’l-ezâ ani’t-tarîkı) deniliyor, Arapça ifadesi bu.Yoldan (İmâtatü’l-ezâ ani’t-tarîkı) deniliyor, Arapça ifadesi bu. “Yoldan insanların ayağına takılacak, çelme olacak,“Yoldan insanların ayağına takılacak, çelme olacak, düşmesine, kaymasına sebep olacakdüşmesine, kaymasına sebep olacak taşı, dalı, dikeni kenara almak sadakadır.”taşı, dalı, dikeni kenara almak sadakadır.” Veya şimdi diyelim muz kabuğunu meselaVeya şimdi diyelim muz kabuğunu mesela ayağının altına muz kabuğu koymak, basınca vızt kayıyor.ayağının altına muz kabuğu koymak, basınca vızt kayıyor. Veya karpuz kabuğu yazın.Veya karpuz kabuğu yazın. Adam karpuzu, kavunu yiyor, savuruyor yola.Adam karpuzu, kavunu yiyor, savuruyor yola. Üstüne birisi bastığı zaman, kayıyor, düşüyor,Üstüne birisi bastığı zaman, kayıyor, düşüyor, kafası kırılıyor, hastanelik oluyor.kafası kırılıyor, hastanelik oluyor. Demek ki yoldan böyle birDemek ki yoldan böyle bir eza verici, tehlikeli, bir insana zarar verebilecekeza verici, tehlikeli, bir insana zarar verebilecek bir çörü çöpü, taşı, çubuğu, çalıyı,bir çörü çöpü, taşı, çubuğu, çalıyı, dikeni kenara koymak bile sadaka.dikeni kenara koymak bile sadaka. Yâni sadakanın, sevap kazanmanın binbir türü var.

Yâni sadakanın, sevap kazanmanın binbir türü var.
Gidersin, bir ihtiyar kimseye yardım edersin.Gidersin, bir ihtiyar kimseye yardım edersin. Bir köre, yolun bu tarafına geçmesine yardımcı olursun.Bir köre, yolun bu tarafına geçmesine yardımcı olursun. Bunların hepsi sadaka.Bunların hepsi sadaka. Demek ki zengin olmak şartı yok,Demek ki zengin olmak şartı yok, güçlü olmak şartı yok, hür olmak şartı yok;güçlü olmak şartı yok, hür olmak şartı yok; insan her meslekte, her durumdainsan her meslekte, her durumda Allah’ın rızasını kazanabilir, cennetlik olabilir amaAllah’ın rızasını kazanabilir, cennetlik olabilir ama imtihanda olduğunu bilecek.imtihanda olduğunu bilecek. Mühendisse, kendi mesleğinde; doktorsa, kendi mesleğinde;Mühendisse, kendi mesleğinde; doktorsa, kendi mesleğinde; idareciyse, işletmeciyse, yöneticiyse, politikacıysa,idareciyse, işletmeciyse, yöneticiyse, politikacıysa, herkes kendi mesleğinde, “Ben Allah’ın rızasını bu alandaherkes kendi mesleğinde, “Ben Allah’ın rızasını bu alanda nasıl kazanabilirim?nasıl kazanabilirim? Ne yaparsam Allah beni sever?” diyeNe yaparsam Allah beni sever?” diye düşünecek, canla başla çalışacak, bu sevabı kazanacak.düşünecek, canla başla çalışacak, bu sevabı kazanacak. İşte insanın bütün kaygıları ahiret olursa.

İşte insanın bütün kaygıları ahiret olursa.
Tek bir kaygısı var.Tek bir kaygısı var. Nedir aklındaki kaygın, tasan, üzüntün aklındaki?Nedir aklındaki kaygın, tasan, üzüntün aklındaki? Ahiret.Ahiret. Ahireti kazanmak istiyor,Ahireti kazanmak istiyor, ahirete yüzü ak, alnı açık varmak istiyor,ahirete yüzü ak, alnı açık varmak istiyor, Allah’ın sevdiği bir kulu olmak istiyor.Allah’ın sevdiği bir kulu olmak istiyor. Mahkeme-i kübrâda mahcup düşmemek istiyor,Mahkeme-i kübrâda mahcup düşmemek istiyor, mahşer halkına rezil olmamak istiyor.mahşer halkına rezil olmamak istiyor. Cehenneme düşüp yanmamak istiyor,Cehenneme düşüp yanmamak istiyor, sıratı geçip cennete varmak istiyor.sıratı geçip cennete varmak istiyor. Peygamber Efendimiz’i görmek istiyor,Peygamber Efendimiz’i görmek istiyor, evliyâullahla beraber olmak istiyor.evliyâullahla beraber olmak istiyor. Cennettin sonsuz nimetleriniCennettin sonsuz nimetlerini görmek ve yaşamak istiyor.görmek ve yaşamak istiyor. Tamam, bir tek kaygısı var: Ahiret, ahiret, ahiret.Tamam, bir tek kaygısı var: Ahiret, ahiret, ahiret. Bütün kaygılarını böyle yapan bir insanın

Bütün kaygılarını böyle yapan bir insanın
Allah öteki kaygılarını halleder diyor Peygamber Efendimiz.Allah öteki kaygılarını halleder diyor Peygamber Efendimiz. Yâni işini rast getirir demek.Yâni işini rast getirir demek. Ticareti rast gider, çalışmaları hayırlı olur.Ticareti rast gider, çalışmaları hayırlı olur. Günlük hayatında işleri hayra döner ve Allah yardımcı olur.Günlük hayatında işleri hayra döner ve Allah yardımcı olur. Ama binbir türlü kaygıyıAma binbir türlü kaygıyı içine sokar da asıl önemli fikri geride bırakırsa.içine sokar da asıl önemli fikri geride bırakırsa. Asıl önemli fikir, Allah’ın rızasını kazanmaktı,Asıl önemli fikir, Allah’ın rızasını kazanmaktı, ahireti elde etmekti.ahireti elde etmekti. Biz onun için formüle etmişiz bu ideali:Biz onun için formüle etmişiz bu ideali: (İlâhî ente maksûdî,

(İlâhî ente maksûdî,
ve rıdâke matlûbî) diyoruz,ve rıdâke matlûbî) diyoruz, “Yâ Rabbi, benim maksûdum sensin!“Yâ Rabbi, benim maksûdum sensin! Ben senin rızanı kazanmak istiyorum!” diyoruz.Ben senin rızanı kazanmak istiyorum!” diyoruz. Bu kaygıları bırakmış, dünya telaşına düşmüş.Bu kaygıları bırakmış, dünya telaşına düşmüş. Düştün dünya derdine, unuttun kıyâmeti!Düştün dünya derdine, unuttun kıyâmeti! Nice bir besleyesin, bu kad ile kâmeti?Nice bir besleyesin, bu kad ile kâmeti? Düştün dünya derdine, unuttun kıyâmeti!Düştün dünya derdine, unuttun kıyâmeti! dediği gibi Yunus Emre’nin, tatlı tatlıdediği gibi Yunus Emre’nin, tatlı tatlı ihtar ettiği, ikaz ettiği gibi:ihtar ettiği, ikaz ettiği gibi: Hani, “Kabristanlarda gezip de, gör bakalım!

Hani, “Kabristanlarda gezip de, gör bakalım!
Bu kabirde yatanların hallerini bir düşün!” diyor Yunus Emre şiirlerinde.Bu kabirde yatanların hallerini bir düşün!” diyor Yunus Emre şiirlerinde. “Bu yıkılmış, viran olmuş kabirlerin, çökmüş kabirlerin“Bu yıkılmış, viran olmuş kabirlerin, çökmüş kabirlerin bazılarında kemikler dışarıya çıkmış.bazılarında kemikler dışarıya çıkmış. Bu kemiklerin, bu kafataslarının sahipleri kimdi bir zamanlar?Bu kemiklerin, bu kafataslarının sahipleri kimdi bir zamanlar? Düşün, tefekkür et!Düşün, tefekkür et! Padişahtı, beydi, zengindi, sıhhatliydi, pehlivandı,Padişahtı, beydi, zengindi, sıhhatliydi, pehlivandı, ölmeyeceğini düşünüyordu, hiç ölüm aklına gelmiyordu,ölmeyeceğini düşünüyordu, hiç ölüm aklına gelmiyordu, hayatını geçirmişlerdi ama şimdi işte mezarda.hayatını geçirmişlerdi ama şimdi işte mezarda. Herkesin sonu öyle olacak!Herkesin sonu öyle olacak! Binâenaleyh, ona hazırlanmak lazım!Binâenaleyh, ona hazırlanmak lazım! Yunus Emre’nin şiirlerinden bir bölümü okuyun.

Yunus Emre’nin şiirlerinden bir bölümü okuyun.
Kabristanlarla ilgili ölüm temasını işliyor, ölümü anlatıyor.Kabristanlarla ilgili ölüm temasını işliyor, ölümü anlatıyor. Ve bir de bazı şiirlerinde soruyor;Ve bir de bazı şiirlerinde soruyor; “Sen bu dünyaya neden geldin?“Sen bu dünyaya neden geldin? Aman bunu unutma!” diyor.Aman bunu unutma!” diyor. Nice bir besleyesin, bu kad ile kâmeti?Nice bir besleyesin, bu kad ile kâmeti? Düştün dünya derdine, unuttun kıyâmeti!Düştün dünya derdine, unuttun kıyâmeti! Bakın, bir şiirin başlangıcı bu, ne kadar güzel!Bakın, bir şiirin başlangıcı bu, ne kadar güzel! Ne kadar tesirli!Ne kadar tesirli! Bana çok tesir ediyor.Bana çok tesir ediyor. Sanıyorum size de tesir eder:Sanıyorum size de tesir eder: Düştün dünya derdine, unuttun kıyâmeti!

Düştün dünya derdine, unuttun kıyâmeti!
Dünya telaşına, bu küçük detaylaraDünya telaşına, bu küçük detaylara takılıp da insan ahireti unutur mu?takılıp da insan ahireti unutur mu? Ahiret ebedî hayat, ahirette mahkeme-i kübrâ çok mühim,Ahiret ebedî hayat, ahirette mahkeme-i kübrâ çok mühim, mahşer yeri çok önemli!mahşer yeri çok önemli! Onu unutmaması lazım!Onu unutmaması lazım! Sonra yine hoşuma giden bir şiiri var Yunus’un,Sonra yine hoşuma giden bir şiiri var Yunus’un, hatırlatalım:hatırlatalım: Yunus, sen bu dünyaya niye geldin,Yunus, sen bu dünyaya niye geldin, gece gündüz hakkı zikretsin dilin,gece gündüz hakkı zikretsin dilin, evliyâya uğramaz ise yolun,evliyâya uğramaz ise yolun, göçtü kervan, kaldın dağlar başında!göçtü kervan, kaldın dağlar başında! Nasıl toptan bakıyor işe.Nasıl toptan bakıyor işe. Hani, kendisi tavsiye etmiş ya:Hani, kendisi tavsiye etmiş ya: Nazar eyle itürü, bazar eyle götürü,Nazar eyle itürü, bazar eyle götürü, Yaradılanı hoş gör, yaradan’dan ötürü! Demiş.Yaradılanı hoş gör, yaradan’dan ötürü! Demiş. Nazar eyle itürü ne demek?

Nazar eyle itürü ne demek?
Yani “Keskin nazar et!”Yani “Keskin nazar et!” İtürü, keskin demek eski Türkçe’de.İtürü, keskin demek eski Türkçe’de. Nazar eyle itürü.Nazar eyle itürü. Yâni, “Dikkatli, keskin bir bakışla bak şu olaylara,Yâni, “Dikkatli, keskin bir bakışla bak şu olaylara, şu dünya hayatına.şu dünya hayatına. (Bazar eyle götürü)(Bazar eyle götürü) Toptan pazarlık eyle!Toptan pazarlık eyle! Perakende, ıvır zıvır küçük şeylerle uğraşma,Perakende, ıvır zıvır küçük şeylerle uğraşma, büyük kârların peşinde koş!” demek istiyor.büyük kârların peşinde koş!” demek istiyor. “Küçük detaya takılıp da, küçük şeylerde kalma!” demek istiyor.“Küçük detaya takılıp da, küçük şeylerde kalma!” demek istiyor. (Yaradılanı hoş gör, Yaradan’dan ötürü!)

(Yaradılanı hoş gör, Yaradan’dan ötürü!)
“Tabi, insan toptan pazarlık yapınca,“Tabi, insan toptan pazarlık yapınca, ahireti kazanacak insan,ahireti kazanacak insan, yaradılanı da hoş görür, aldırmaz.yaradılanı da hoş görür, aldırmaz. Ezasına, cefasına tahammül eder, affeder.”Ezasına, cefasına tahammül eder, affeder.” Affetmek büyüklüktür.Affetmek büyüklüktür. Böyle müstağni bir insanın, olgun bir insanın,Böyle müstağni bir insanın, olgun bir insanın, güngörmüş, geçirmiş bir bilge kişinin davranışı ile davranır.güngörmüş, geçirmiş bir bilge kişinin davranışı ile davranır. Yunus bunları çok güzel biliyor ve işliyor.Yunus bunları çok güzel biliyor ve işliyor. Bizim de öyle yapmamız lazım!Bizim de öyle yapmamız lazım! En mühim işimiz ahirettir.

En mühim işimiz ahirettir.
En büyük kazanç ahireti kazanmaktır.En büyük kazanç ahireti kazanmaktır. Bütün işlerimizi ona göre yapmalıyız.Bütün işlerimizi ona göre yapmalıyız. “Efendim, çoluk çocuğum var, ne yapayım?”“Efendim, çoluk çocuğum var, ne yapayım?” İyi işte, çoluk çocuğunu Allah’ın rızasına uygun yetiştir,İyi işte, çoluk çocuğunu Allah’ın rızasına uygun yetiştir, Allah’ın sevgili kulu eyle.Allah’ın sevgili kulu eyle. Bak onları iyi yetiştirdiğin zaman, ahirete onlar sevap gönderecekler.Bak onları iyi yetiştirdiğin zaman, ahirete onlar sevap gönderecekler. Onlar sebebiyle, çok sevap kazanacaksın.Onlar sebebiyle, çok sevap kazanacaksın. Bir insanın evlâdı hayırlı evlat olursa,Bir insanın evlâdı hayırlı evlat olursa, onun yaptığı bütün sevaplı işlerdenonun yaptığı bütün sevaplı işlerden bir kopyası, bir misli, onu yetiştiren annesine,bir kopyası, bir misli, onu yetiştiren annesine, babasına, hocasına gelir.babasına, hocasına gelir. Onlar da aynı sevabı misli olarak alırlar.Onlar da aynı sevabı misli olarak alırlar. Aynı misliyle ötekisinden bir şey eksilmeden alırlar, neden?Aynı misliyle ötekisinden bir şey eksilmeden alırlar, neden? Bu evlâdı hayırlı yetiştirdiler diye.Bu evlâdı hayırlı yetiştirdiler diye. Herkesin çok söylediği bir hadis-i şerifHerkesin çok söylediği bir hadis-i şerif herhalde hatırınızdadır:herhalde hatırınızdadır: Sadaka-i câriye dediğimiz bir şey var, câriye ne demek;

Sadaka-i câriye dediğimiz bir şey var, câriye ne demek;
cereyan eden, devam eden demek.cereyan eden, devam eden demek. Sadaka-i câriye, devam eden sadaka,Sadaka-i câriye, devam eden sadaka, yani boyna sevap kazandıran, üreten sadaka.yani boyna sevap kazandıran, üreten sadaka. Sevabı devamlı neşreden, hasıl eden sadaka.Sevabı devamlı neşreden, hasıl eden sadaka. İnsan mesela bir fakire bin lira para verdi mi,

İnsan mesela bir fakire bin lira para verdi mi,
yüz bin lira para verdi mi, bir sadaka vermiş oluyor.yüz bin lira para verdi mi, bir sadaka vermiş oluyor. “Tamam, yüz bin liranın mükâfatı yedi yüz misli fazla,“Tamam, yüz bin liranın mükâfatı yedi yüz misli fazla, şu kadar; veya yetmiş misli fazla, bu kadar.” diyoruz.şu kadar; veya yetmiş misli fazla, bu kadar.” diyoruz. Bir tek sadaka, bir atımlık barut yâni.Bir tek sadaka, bir atımlık barut yâni. Bir sadakanın, bir yapılan işin birkaç misliBir sadakanın, bir yapılan işin birkaç misli olmakla beraber bir karşılığı var.olmakla beraber bir karşılığı var. Ama sadaka-i câriye ne demek,Ama sadaka-i câriye ne demek, hesabı câriye ne demek bankada cereyan eden,hesabı câriye ne demek bankada cereyan eden, devam eden demek.devam eden demek. Sadaka-i câriye sevabı devam edip duran,Sadaka-i câriye sevabı devam edip duran, sevap üretip duran sadaka demek.sevap üretip duran sadaka demek. Bunlardan birisi nedir?Bunlardan birisi nedir? Sadaka-i câriye gibi olan, insanın devamlıSadaka-i câriye gibi olan, insanın devamlı sevap kazandığı şeylerden birisi nedir?sevap kazandığı şeylerden birisi nedir? Mesela, bir insan çeşme yaptırırsa,Mesela, bir insan çeşme yaptırırsa, suyu aktıkça sevap kazanıyor.suyu aktıkça sevap kazanıyor. Cami yaptırdı ise, içinde namaz kılınıyorsa, sevap kazanıyor.Cami yaptırdı ise, içinde namaz kılınıyorsa, sevap kazanıyor. Ağaç diktiyse, ağaçtan istifade edildikçe sevap kazanıyor.Ağaç diktiyse, ağaçtan istifade edildikçe sevap kazanıyor. İstifade nasıl olabilir?İstifade nasıl olabilir? Altında gölgelenmek bile bir istifadedir.Altında gölgelenmek bile bir istifadedir. Kuşların, insanların meyvesını yemesi bir istifadedir vs.Kuşların, insanların meyvesını yemesi bir istifadedir vs. Oradan bile sevap kazanıyor.Oradan bile sevap kazanıyor. Bir de, (ev veledün sâlihun yed’û lehû) diyor Peygamber Efendimiz.

Bir de, (ev veledün sâlihun yed’û lehû) diyor Peygamber Efendimiz.
“Kendisine dua eden bir hayırlı evlat yetiştirdi mi,“Kendisine dua eden bir hayırlı evlat yetiştirdi mi, o da ona devamlı sevap kazandıracak.”o da ona devamlı sevap kazandıracak.” Binâenaleyh, evlatlarımızı iyi yetiştirmek çok önemli!Binâenaleyh, evlatlarımızı iyi yetiştirmek çok önemli! Bizim kurduğumuz bu kolejler, okullar, ilkokullar, anaokulları;Bizim kurduğumuz bu kolejler, okullar, ilkokullar, anaokulları; Allah nasip etsin üniversiteler, fakülteler.Allah nasip etsin üniversiteler, fakülteler. Bunları niçin yapıyoruz?Bunları niçin yapıyoruz? Evlatlarımız iyi yetişsin, kaliteli yetişsin,Evlatlarımız iyi yetişsin, kaliteli yetişsin, hiç kimseden eksiği olmasın,hiç kimseden eksiği olmasın, modern bilgileri alsın, pırıl pırıl yetişsin diye istiyoruz.modern bilgileri alsın, pırıl pırıl yetişsin diye istiyoruz. Çocuklarımızı dünyadaki bütün insanlarla yaptıkları yarışlardaÇocuklarımızı dünyadaki bütün insanlarla yaptıkları yarışlarda kazansınlar diye yetiştiriyoruz.kazansınlar diye yetiştiriyoruz. Fizik birincisi olsun, matematik birincisi olsun,Fizik birincisi olsun, matematik birincisi olsun, çeşitli dallarda icatlarda bulunsunlar,çeşitli dallarda icatlarda bulunsunlar, keşiflerde bulunsunlar, dünyada namları yürüsün istiyoruz.keşiflerde bulunsunlar, dünyada namları yürüsün istiyoruz. Çocuklarımızı iyi yetiştirmek, bu bir sevaplı şey.

Çocuklarımızı iyi yetiştirmek, bu bir sevaplı şey.
İşte ahiretini düşünüp, insan evlâdını yetiştirir.İşte ahiretini düşünüp, insan evlâdını yetiştirir. Yâni, şunu vurgulamak istiyorum sevgili dinleyiciler:Yâni, şunu vurgulamak istiyorum sevgili dinleyiciler: Çok yanlış izlenimler var, çok yanlış sözler varÇok yanlış izlenimler var, çok yanlış sözler var İslâm hakkında, Müslümanlar hakkında.İslâm hakkında, Müslümanlar hakkında. Müslümanlığı böyle pasif, çağın dışında,Müslümanlığı böyle pasif, çağın dışında, modern gelişmeleri anlamayan,modern gelişmeleri anlamayan, böyle bir eski, köhne hayat sistemi sanıyorlar.böyle bir eski, köhne hayat sistemi sanıyorlar. Hayır, hiçbir zaman öyle olmamış!Hayır, hiçbir zaman öyle olmamış! Ne Peygamber Efendimiz’in zamanında öyle,Ne Peygamber Efendimiz’in zamanında öyle, ne tarih boyunca öyle, ne şimdi öyle.ne tarih boyunca öyle, ne şimdi öyle. Nereden çıkmış bu yalan?

Nereden çıkmış bu yalan?
Bu yalan belki, başka dinlerin mensupları için.Bu yalan belki, başka dinlerin mensupları için. Mesela Budistler,Mesela Budistler, dağların başlarına çekilip manastırlarda ibadet ediyorlar.dağların başlarına çekilip manastırlarda ibadet ediyorlar. Tamam, onlar için uygun.Tamam, onlar için uygun. Hristiyanlar dağların başında manastırlar yapmışlar,

Hristiyanlar dağların başında manastırlar yapmışlar,
papazlar yaşamışlar.papazlar yaşamışlar. O da çok yani tamamen yasak da değil.O da çok yani tamamen yasak da değil. Yâni o da sevaplı en nihayetinde.Yâni o da sevaplı en nihayetinde. Doğru bir inançla, bir dinin mensubuDoğru bir inançla, bir dinin mensubu bir yerde bir tenha yerde Allah’a ibadet ediyorsa, o da sevap da;bir yerde bir tenha yerde Allah’a ibadet ediyorsa, o da sevap da; yalnız İslâm öyle değil.yalnız İslâm öyle değil. İslâm’da ruhbanlık yok,İslâm’da ruhbanlık yok, İslâm’da cemiyete hizmet var,İslâm’da cemiyete hizmet var, İslâm’da sosyal vazifeler çok sevaplı.İslâm’da sosyal vazifeler çok sevaplı. Selam vermenin bile mükâfatı var, dostluğun mükâfatı var.Selam vermenin bile mükâfatı var, dostluğun mükâfatı var. İslâm öteki dinler gibi değil.İslâm öteki dinler gibi değil. Avrupalı çıkıyor veya BudistAvrupalı çıkıyor veya Budist veya başka bir dinin mensubu bir münevver adam çıkıyor: “veya başka bir dinin mensubu bir münevver adam çıkıyor: “ Din afyondur, çünkü insanları uyuşturuyor.” diyor tamam.Din afyondur, çünkü insanları uyuşturuyor.” diyor tamam. Onların dini o insanları uyuşturuyorsa, tamam; o afyondur.Onların dini o insanları uyuşturuyorsa, tamam; o afyondur. Ama İslâm afyon değildir, şifâdır, devâdır,Ama İslâm afyon değildir, şifâdır, devâdır, iksirdir hattâ, ab-ı hayattır.iksirdir hattâ, ab-ı hayattır. İslâm’da her türlü güzellikler var, millet bunu anlamıyor.İslâm’da her türlü güzellikler var, millet bunu anlamıyor. Eski insanların veya iftiracıların veya din düşmanlarınınEski insanların veya iftiracıların veya din düşmanlarının veya başka dinler için söylenmiş sözlerin,veya başka dinler için söylenmiş sözlerin, İslâm’da da o kusurların olduğunu sanıp,İslâm’da da o kusurların olduğunu sanıp, uygulamasını İslâm üzerinde yapmaya çalışıyor.uygulamasını İslâm üzerinde yapmaya çalışıyor. Avrupa’daki filozoflar dine düşman olmuşsa,

Avrupa’daki filozoflar dine düşman olmuşsa,
onlar kendi ülkelerindekionlar kendi ülkelerindeki dini uygulamadan rahatsız oldukları için düşman olmuş.dini uygulamadan rahatsız oldukları için düşman olmuş. Dinsizlik yolunu seçmişse,Dinsizlik yolunu seçmişse, o inanca inanamadığı için oradan ayrılmış;o inanca inanamadığı için oradan ayrılmış; öteki onu dinsiz diye suçluyor.öteki onu dinsiz diye suçluyor. Halbuki o dinsiz değil.Halbuki o dinsiz değil. Bir yüce, suprem varlığa, transandantal varlık,Bir yüce, suprem varlığa, transandantal varlık, aşkın varlık diyorlar ona inanıyor; amaaşkın varlık diyorlar ona inanıyor; ama papazın söylediğine inanamıyor, haklı.papazın söylediğine inanamıyor, haklı. Yani İslâm’a gelse, İslâm’ı tanısa takdir ediyor.

Yani İslâm’a gelse, İslâm’ı tanısa takdir ediyor.
Volter takdir etmiş, öteki filozoflar takdir etmiş.Volter takdir etmiş, öteki filozoflar takdir etmiş. Bir kısmı Müslüman olmuş.Bir kısmı Müslüman olmuş. İslâm güzel din diye onlar anlıyor,İslâm güzel din diye onlar anlıyor, bizimkiler anlamıyorlar;bizimkiler anlamıyorlar; İslâm’ı suçlayarak, Müslümanları suçlayarak bakıyorlar.İslâm’ı suçlayarak, Müslümanları suçlayarak bakıyorlar. Tarihteki insanları suçluyorlar.Tarihteki insanları suçluyorlar. Bir de bir yalan çıkmış, tekkeler miskinlik tekkesi olmuş diye.Bir de bir yalan çıkmış, tekkeler miskinlik tekkesi olmuş diye. Bereket versin, bunun yanlış olduğunu anlatanBereket versin, bunun yanlış olduğunu anlatan ordinaryüs profesörlerin makaleleri var, yazılar var.ordinaryüs profesörlerin makaleleri var, yazılar var. Ama bu yalana hâlâ inanan insanlar da var.Ama bu yalana hâlâ inanan insanlar da var. Mesela, Ömer Lütfi Barkan var,

Mesela, Ömer Lütfi Barkan var,
ordinaryüs profesör, çok büyük bir ilim adamı,ordinaryüs profesör, çok büyük bir ilim adamı, herkesin tanığı bir kimse.herkesin tanığı bir kimse. Kolonizatör Türk Dervişleri diyor,Kolonizatör Türk Dervişleri diyor, Balkanların nasıl Müslüman olduğunu,Balkanların nasıl Müslüman olduğunu, dervişlerin nasıl İslâm’ı yaydığını,dervişlerin nasıl İslâm’ı yaydığını, nasıl devlete yardımcı olduğunu,nasıl devlete yardımcı olduğunu, nasıl insanları doğru yola çektiğini anlatıyor.nasıl insanları doğru yola çektiğini anlatıyor. Mevlânâ’ya kim gerici diyebilir?

Mevlânâ’ya kim gerici diyebilir?
Yunus’u kim sevmeyebilir,Yunus’u kim sevmeyebilir, sevmemek mümkün mü?sevmemek mümkün mü? Onlar derviş işte.Onlar derviş işte. Yâni bu miskinlik mi? Hayır!Yâni bu miskinlik mi? Hayır! Yunus’ta hiç miskinlik görüyor musunuz?Yunus’ta hiç miskinlik görüyor musunuz? Bir başka derviş.Bir başka derviş. “Efendim, işte bir kenara çekilsin diyor,“Efendim, işte bir kenara çekilsin diyor, tesbih çeksin diyor.”tesbih çeksin diyor.” Canım yani “Sen çocuğunuCanım yani “Sen çocuğunu ilkokul, ortaokul, lise, üniversiteye bir kenara çekip,ilkokul, ortaokul, lise, üniversiteye bir kenara çekip, tahsili yaptırmıyor musun?”tahsili yaptırmıyor musun?” “Yaptırıyorum, ne ilgisi var?“Yaptırıyorum, ne ilgisi var? “Çok ilgisi var!“Çok ilgisi var! İslâm’da da insanın eğitim görmesi içinİslâm’da da insanın eğitim görmesi için belli zamanlarda eğitimleri var.belli zamanlarda eğitimleri var. Tesbih eğitimi var, halvet eğitimi var, itikâf eğitimi var.Tesbih eğitimi var, halvet eğitimi var, itikâf eğitimi var. Bu çeşit eğitimleri sen niye genelliyorsun?Bu çeşit eğitimleri sen niye genelliyorsun? Yani adamın camide namaz kıldığı zamanı,Yani adamın camide namaz kıldığı zamanı, bütün ömrünü namazla geçiriyorbütün ömrünü namazla geçiriyor diye nasıl düşünebilirsin, genelleştirebilirsin, yanlış.”diye nasıl düşünebilirsin, genelleştirebilirsin, yanlış.” İslâm tarihi incelenirse, hele bizim Osmanlı tarihi

İslâm tarihi incelenirse, hele bizim Osmanlı tarihi
tamamen tasavvuf tarihi demektir.tamamen tasavvuf tarihi demektir. Onlar incelenirse, görülür ki,Onlar incelenirse, görülür ki, en çalışkan insanlar, en fedakâr insanlar,en çalışkan insanlar, en fedakâr insanlar, en kahraman insanlar, en hayırsever insanlar,en kahraman insanlar, en hayırsever insanlar, bu mübarek, dindar, derviş insanlardır.bu mübarek, dindar, derviş insanlardır. Dini öğrenmiş, gönlü uyanmış, içi nurlanmış,Dini öğrenmiş, gönlü uyanmış, içi nurlanmış, ahiretin kıymetini anlamış.ahiretin kıymetini anlamış. Bir tek kaygısı var, Allah’ın rızasını kazanmak.Bir tek kaygısı var, Allah’ın rızasını kazanmak. Onun için malını da veriyor, canını da veriyor,Onun için malını da veriyor, canını da veriyor, gece gündüz hizmet ediyor, ömrü boyuncagece gündüz hizmet ediyor, ömrü boyunca hizmet ehli bir insan olarak yaşıyor,hizmet ehli bir insan olarak yaşıyor, arkasında nice nice eserler, sadaka-i câriyeler,arkasında nice nice eserler, sadaka-i câriyeler, talebeler, hayırlı evlatlar bırakıyor; ahirete öyle göçüyor.talebeler, hayırlı evlatlar bırakıyor; ahirete öyle göçüyor. İşte bunu görmek lazım!

İşte bunu görmek lazım!
Çağdışı, modernlik adına,Çağdışı, modernlik adına, dine karşı olan fikirleri,dine karşı olan fikirleri, yanılgıları bırakmak lazım artık!yanılgıları bırakmak lazım artık! İsbat edilmiş olan hatalarda, yanlışlarda,İsbat edilmiş olan hatalarda, yanlışlarda, hâlâ bu yanlıştır diye ispat edilmiş gösterilmiş olduğu haldehâlâ bu yanlıştır diye ispat edilmiş gösterilmiş olduğu halde inat etmemek lazım!inat etmemek lazım! Yobaz olmamak lazım, gerçekleri görmek lazım!

Yobaz olmamak lazım, gerçekleri görmek lazım!
İnsan ahireti düşündü mü, dünyada yine yaşar.İnsan ahireti düşündü mü, dünyada yine yaşar. Dünyadaki vazifelerinin hepsine devam eder ama,Dünyadaki vazifelerinin hepsine devam eder ama, hasbî olarak devam eder, Allah rızasını düşünerek devam eder.hasbî olarak devam eder, Allah rızasını düşünerek devam eder. Allah’tan başka kimseden korkmaz.Allah’tan başka kimseden korkmaz. Polisi, müfettişi, zabıtası içinde olur.Polisi, müfettişi, zabıtası içinde olur. Haram işlemez, günah yemez,Haram işlemez, günah yemez, her yaptığı işi temiz yapar, güzel yapar,her yaptığı işi temiz yapar, güzel yapar, kendiliğinden güzel yapar, insanlara faydalı olur.kendiliğinden güzel yapar, insanlara faydalı olur. Ama böyle yetiştirmediğin zaman bir insanı,Ama böyle yetiştirmediğin zaman bir insanı, istersen kolejde okut, istersen Amerika’da, İngiltere’de doktora yaptır.istersen kolejde okut, istersen Amerika’da, İngiltere’de doktora yaptır. Bu mânevi eğitimi vermedin mi, birinci sınıf hırsız olur.Bu mânevi eğitimi vermedin mi, birinci sınıf hırsız olur. Bütün bilgilerini hırsızlıkta kullanır, memlekete zararlı olur.Bütün bilgilerini hırsızlıkta kullanır, memlekete zararlı olur. Ahiret kaygısı olmadığı içinAhiret kaygısı olmadığı için dünya telaşına daldığı için olur bunlar.dünya telaşına daldığı için olur bunlar. Peygamber Efendimiz ana ilacı söylüyor,

Peygamber Efendimiz ana ilacı söylüyor,
büyük istikâmeti gösteriyor.büyük istikâmeti gösteriyor. Herkesin ne yapması lazım geldiğini anlatıyor.Herkesin ne yapması lazım geldiğini anlatıyor. O halde bu hadis-i şeriften çıkartacağımız ders şudur,O halde bu hadis-i şeriften çıkartacağımız ders şudur, sevgili kardeşlerim:sevgili kardeşlerim: Bizim ana düşüncemiz ahireti kazanmak olmalıdır.Bizim ana düşüncemiz ahireti kazanmak olmalıdır. Cennet gözümüzün önünden gitmemeli,Cennet gözümüzün önünden gitmemeli, cenneti elden kaçırmamak için çok dikkatli olmalıyız.cenneti elden kaçırmamak için çok dikkatli olmalıyız. Cehennem de gözümüzün önünden gitmemeli!Cehennem de gözümüzün önünden gitmemeli! Cehennemin ateşleri, azapları gözümüzün önünde olmalı,Cehennemin ateşleri, azapları gözümüzün önünde olmalı, cehenneme düşmemeye de çok dikkat etmeliyiz.cehenneme düşmemeye de çok dikkat etmeliyiz. Cehenneme düşmemek için günahları işlemeyeceğiz;Cehenneme düşmemek için günahları işlemeyeceğiz; cenneti kazanmak için sevaplı işleri yapacağız.cenneti kazanmak için sevaplı işleri yapacağız. Boş durmayacağız, tembellik de günahtır.

Boş durmayacağız, tembellik de günahtır.
Vazifeleri yapmamak da günahtır.Vazifeleri yapmamak da günahtır. Haram olan şeyleri yapmak da günahtır.Haram olan şeyleri yapmak da günahtır. Çalışkanlık sevaptır.Çalışkanlık sevaptır. Cenneti kazanacak sâlih işleri yapmak sevaptır.Cenneti kazanacak sâlih işleri yapmak sevaptır. İbadet ve taat işlemek, hayrât-ü hasenât yapmak sevaptır.İbadet ve taat işlemek, hayrât-ü hasenât yapmak sevaptır. Gayet güzel, net bir ayırım var.Gayet güzel, net bir ayırım var. Hepsini Allah rızası için ahireti kazanmak içinHepsini Allah rızası için ahireti kazanmak için ahirette ebedî saadeti elde etmek için yapacağız.ahirette ebedî saadeti elde etmek için yapacağız. Dünyanın binbir telaşı vardır.

Dünyanın binbir telaşı vardır.
Günlük olaylar insanın başını şişirir.Günlük olaylar insanın başını şişirir. Kalemi nereye koyduğunu şaşırttırır, şemsiyeyi nereye astığını şaşırttırır.Kalemi nereye koyduğunu şaşırttırır, şemsiyeyi nereye astığını şaşırttırır. Bir profesörü dalgın yapar, kafasındaki çeşitli bilgiler.Bir profesörü dalgın yapar, kafasındaki çeşitli bilgiler. Bir tüccarı dalgın yapar hesapları, kitapları.Bir tüccarı dalgın yapar hesapları, kitapları. Dünya telaşı çok olan bir insan,Dünya telaşı çok olan bir insan, yanında sekreteri olmazsa,yanında sekreteri olmazsa, yemek vaktini unutur, randevularını karıştırır.yemek vaktini unutur, randevularını karıştırır. Bunlara dalıp da asıl ana gayeyi unutmamak lazım!

Bunlara dalıp da asıl ana gayeyi unutmamak lazım!
Ana gaye gözümüzün önünde olmalı!Ana gaye gözümüzün önünde olmalı! Ana gayeyi iyi bildik mi, mıknatısınAna gayeyi iyi bildik mi, mıknatısın demir tozlarını cizgi çizgi hizaya soktuğu gibi,demir tozlarını cizgi çizgi hizaya soktuğu gibi, her şey hizaya girer.her şey hizaya girer. Dünya işleri de muntazam olur.Dünya işleri de muntazam olur. Dünya işleri de rahat halledilir.Dünya işleri de rahat halledilir. Böylece insan hem dünya, hem ahiret saadetine erer.Böylece insan hem dünya, hem ahiret saadetine erer. İslâm’ın özelliği nedir?

İslâm’ın özelliği nedir?
İnsanlara hem dünyada huzur ve saadet kazandırması,İnsanlara hem dünyada huzur ve saadet kazandırması, hem de ahirette ebedî mutluluğa erdirip,hem de ahirette ebedî mutluluğa erdirip, Allah’ın cennetine girmesini, cemâlini görmesini,Allah’ın cennetine girmesini, cemâlini görmesini, rızasına ermesini sağlamasıdır.rızasına ermesini sağlamasıdır. Onun için “İslâm’dan büyük nimet olmaz!” diyoruz.Onun için “İslâm’dan büyük nimet olmaz!” diyoruz. Gerçekten de öyledir.Gerçekten de öyledir. Allah bizlere bu İslâm nimetini nasip eylemiş,

Allah bizlere bu İslâm nimetini nasip eylemiş,
sevgili kardeşlerim,sevgili kardeşlerim, sizler ve bizler elhamdülillâh Müslümanız.sizler ve bizler elhamdülillâh Müslümanız. Ama Kur’ân’ı okuyalım;Ama Kur’ân’ı okuyalım; bakın bu hazine gibi hadis-i şerifleri okuyalım, dinleyelim;bakın bu hazine gibi hadis-i şerifleri okuyalım, dinleyelim; bir de başkalarına anlatalım, dinletelim!bir de başkalarına anlatalım, dinletelim! Onlar da bilsinler, bu İslâm’ın güzelliğini anlasınlar.Onlar da bilsinler, bu İslâm’ın güzelliğini anlasınlar. Böyle kör bir inatla,Böyle kör bir inatla, bakmadan, görmeden, incelemeden,bakmadan, görmeden, incelemeden, “Din afyondur, din gericiliktir.”“Din afyondur, din gericiliktir.” vs. gibi yanlış,vs. gibi yanlış, çağdışı yobazlıklara, yanlış fikirlere düşmesinler.çağdışı yobazlıklara, yanlış fikirlere düşmesinler. O da bir çeşit yobazlık.

O da bir çeşit yobazlık.
Yâni inat etmek, ilmin karşısında durmak,Yâni inat etmek, ilmin karşısında durmak, gösterilen delillere rağmen,gösterilen delillere rağmen, “Uçsa da keçi, uçmasa da keçi.” diye tepinmek.“Uçsa da keçi, uçmasa da keçi.” diye tepinmek. Uçan bir şey keçi olur mu?Uçan bir şey keçi olur mu? Kayadan uçmuş, vadiye doğru kanat açmış.Kayadan uçmuş, vadiye doğru kanat açmış. Hâlâ kartal demiyor inadından,Hâlâ kartal demiyor inadından, “Uçsa da keçi, uçmasa da keçi.” diyor.“Uçsa da keçi, uçmasa da keçi.” diyor. Böyle olmaması lazım!Böyle olmaması lazım! Onlar öyle yapmasın, onlara nasihatimiz o.

Onlar öyle yapmasın, onlara nasihatimiz o.
Bizler de İslâm’ın kadrini, kıymetini bilelim!Bizler de İslâm’ın kadrini, kıymetini bilelim! Halis Müslümanlar olarak yaşayalım!Halis Müslümanlar olarak yaşayalım! Hadis-i şerifleri okuyalım, Peygamber Efendimiz’in tavsiyelerini tutalım!Hadis-i şerifleri okuyalım, Peygamber Efendimiz’in tavsiyelerini tutalım! Görevlerimizi yapalım,Görevlerimizi yapalım, yapmamamız gereken işlerden sakınalım!yapmamamız gereken işlerden sakınalım! Elimizi, eteğimizi yuyalım, temizleyelim, çekelim!Elimizi, eteğimizi yuyalım, temizleyelim, çekelim! “Günahlarda bizim işimiz yok, elimiz yok.“Günahlarda bizim işimiz yok, elimiz yok. Biz öyle şeylere, haramlara, günahlara bulaşmayız;Biz öyle şeylere, haramlara, günahlara bulaşmayız; biz helâl işlerle meşgul oluruz.biz helâl işlerle meşgul oluruz. Helâl lokma yeriz,Helâl lokma yeriz, helâl yollarda, Allah’ın gösterdiği istikamette çalışırız.” diyelim!helâl yollarda, Allah’ın gösterdiği istikamette çalışırız.” diyelim! Pırıl pırıl, mutlu bir ömür sürelimPırıl pırıl, mutlu bir ömür sürelim ve güzel bir akıbete mazhar olalım!ve güzel bir akıbete mazhar olalım! Allah Teâlâ Hazretleri ahirette de bizi lütfuna erdirsin.

Allah Teâlâ Hazretleri ahirette de bizi lütfuna erdirsin.
Cennetiyle, cemâliyle müşerref eylesin.Cennetiyle, cemâliyle müşerref eylesin. Aziz ve sevgili Akra dinleyicileri,Aziz ve sevgili Akra dinleyicileri, Es-selâmü aleyküm ve rahmetu’llâhi ve berakâtühû,

Es-selâmü aleyküm ve rahmetu’llâhi ve berakâtühû,
cumanız tekrar mübarek olsun.cumanız tekrar mübarek olsun.
Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2