Namaz Vakitleri

14 Zilka'de 1445
22 Mayıs 2024
İmsak
03:44
Güneş
05:34
Öğle
13:06
İkindi
17:03
Akşam
20:28
Yatsı
22:10
Detaylı Arama

Âl-i İmrân Sûresi 98-100. Âyetler Ehl-i Kitap

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

5 Safer 1419 / 31.05.1998
Avustralya

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın yurtdışında bulunduğu zamanlarda, özellikle 7 Mayıs 1997 günü Türkiye’den ayrıldıktan sonra gurbet ellerde; Avustralya, Almanya, İsveç, İngiltere, Hollanda, ABD ve farklı ülkelerde yapmış oldukları sohbetlerdir.

Avustralya’da sabah ve yatsı namazından sonra, çeşitli camilerde yaptıkları hadis ve tefsir sohbetleri, İsveç’te son Ramazan ayı boyunca yaptıkları konuşmalar, aile eğitim toplantılarında yaptıkları konuşmalar ve konferanslardan oluşmaktadır.

Bu konuşmalar, Ak-Radyo’da “Gurbet Sohbetleri” adı altında yayımlanmıştır.

Konuşma Metni

Bismillâhirrahmânirrahîm. Bismillâhirrahmânirrahîm.

el-Hamdülillahi rabbil âlemin. Esselatü vesselamu ala seyyidine evveline vel ahirin.el-Hamdülillahi rabbil âlemin. Esselatü vesselamu ala seyyidine evveline vel ahirin. Muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecmaîn. Ve men tebihu bi ihsânin ila yevmiddin. Emma ba'd. Muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecmaîn. Ve men tebihu bi ihsânin ila yevmiddin. Emma ba'd.

Aziz ve muhterem kardeşlerim; Allahu Teâlâ hazretleri Kur'ân-ı Kerîm'in dördüncü cüzündeAziz ve muhterem kardeşlerim; Allahu Teâlâ hazretleri Kur'ân-ı Kerîm'in dördüncü cüzünde Âl-i İmrân sûresinin doksan dokuzuncu âyet-i kerîmesi ve doksan sekizinci âyet-i kerîmesinde buyuruyor ki: Âl-i İmrân sûresinin doksan dokuzuncu âyet-i kerîmesi ve doksan sekizinci âyet-i kerîmesinde buyuruyor ki:

Bu âyet-i kerîmeler ehl-i kitaptan olan kâfirler ile müslümanların ilişkileri hakkında içtimâî münasebetleri,Bu âyet-i kerîmeler ehl-i kitaptan olan kâfirler ile müslümanların ilişkileri hakkında içtimâî münasebetleri, dinî durumları hakkında bilgiler veren Kur'an âyetleridir. Rabbimiz buyuruyor ki: dinî durumları hakkında bilgiler veren Kur'an âyetleridir. Rabbimiz buyuruyor ki:

Kul. Söyle. Kul. Söyle.

Yâ ehlel kitâb. Ey kendisine kitap gönderilmiş insanlar;Yâ ehlel kitâb. Ey kendisine kitap gönderilmiş insanlar; kitap ehli, kendilerine peygamber gönderilmiş kimseler bunlardan murat Kur'ân-ı Kerîm'dekitap ehli, kendilerine peygamber gönderilmiş kimseler bunlardan murat Kur'ân-ı Kerîm'de dendiği zaman yahudiler ve hıristiyanlardır.dendiği zaman yahudiler ve hıristiyanlardır. Çünkü Allahu Teâlâ hazretleri onlara Musa aleyhisselamı ondan sonra bir sürü peygamberi,Çünkü Allahu Teâlâ hazretleri onlara Musa aleyhisselamı ondan sonra bir sürü peygamberi, ondan sonra İsa aleyhisselamı göndermiş. Tevrat'ı ve İncil'i onlara inzal eyledi.ondan sonra İsa aleyhisselamı göndermiş.

Tevrat'ı ve İncil'i onlara inzal eyledi.
Onlar Tevrat'ı okudular, İncil'i okudular. O devirlerde peygamberlere tâbi olanlar, tâbi oldular.Onlar Tevrat'ı okudular, İncil'i okudular. O devirlerde peygamberlere tâbi olanlar, tâbi oldular. İmtihanları başaranlar başardılar. O zamanın mü'minleri olarak hayatları bitti, âhirete gittiler.İmtihanları başaranlar başardılar. O zamanın mü'minleri olarak hayatları bitti, âhirete gittiler. Onların mü'min olanları mükâfatlarını alacak. Ama bir kısmı dinlerini tahrip etti. Tahrip ne demek? Onların mü'min olanları mükâfatlarını alacak. Ama bir kısmı dinlerini tahrip etti.

Tahrip ne demek?

Bozmak demek, dinleri bozmak demek. Dinlerini tahrip ettiler.Bozmak demek, dinleri bozmak demek. Dinlerini tahrip ettiler. Allah'ın âyeti olmayan şeyleri kendi elleriyle yazdıkları cümleleri "Bunlar Allah'ın âyetleridir." dediler.Allah'ın âyeti olmayan şeyleri kendi elleriyle yazdıkları cümleleri "Bunlar Allah'ın âyetleridir." dediler. Dünya menfaatini tercih ettiler. Âhireti düşünmediler.Dünya menfaatini tercih ettiler. Âhireti düşünmediler. Allah'ın yakalarına yapışıp hesap soracağını hatırlarına getirmediler. Allah'ın yakalarına yapışıp hesap soracağını hatırlarına getirmediler.

Batıl, putperest inançlarını; Allah'ın vahyi olan, mübarek peygamberlerinin öğretmiş olduğuBatıl, putperest inançlarını; Allah'ın vahyi olan, mübarek peygamberlerinin öğretmiş olduğu temiz itikatlarının arasına sokuşturdular.temiz itikatlarının arasına sokuşturdular. Allah'ın kendilerine haberci olarak, elçi olarak gönderdiği peygamberleri kimisi öldürdü.Allah'ın kendilerine haberci olarak, elçi olarak gönderdiği peygamberleri kimisi öldürdü. Yahudiler kaç tanesini öldürdüler. İftira ettiler. Kimisi de tanrılaştırdılar. Yahudiler kaç tanesini öldürdüler. İftira ettiler. Kimisi de tanrılaştırdılar. Putlaştırdılar, onlara taptılar. Hepsi Allah'ın gazap ettiği, kızdığı şeyler. Putlaştırdılar, onlara taptılar. Hepsi Allah'ın gazap ettiği, kızdığı şeyler.

Onun için peygamberleri öldürdükleri ve imandan sonra buzağı yapıp taptıklarıOnun için peygamberleri öldürdükleri ve imandan sonra buzağı yapıp taptıkları ve daha başka âsilikleri dolayısıyla Allahu Teâlâ hazretleri yahudilere gazap eyledi.ve daha başka âsilikleri dolayısıyla Allahu Teâlâ hazretleri yahudilere gazap eyledi. Ve onlar mağdubi aleyhim oldu. Kendilerine gazap edilmiş bir kavim oldu. Ve onlar mağdubi aleyhim oldu. Kendilerine gazap edilmiş bir kavim oldu.

Onları maymunlara ve domuzlara çevirdi Allahu Teâlâ hazretleri, bazılarını.Onları maymunlara ve domuzlara çevirdi Allahu Teâlâ hazretleri, bazılarını. Ötekiler de peygamberi seviyoruz derken mucizelerini görünce ona tanrının oğlu dediler.Ötekiler de peygamberi seviyoruz derken mucizelerini görünce ona tanrının oğlu dediler. Tanrı üçtür, dediler. Melekleri ve peygamberleri tanrı edindiler. Tapınmaya başladılar. Tanrı üçtür, dediler. Melekleri ve peygamberleri tanrı edindiler. Tapınmaya başladılar.

Cebrail, Meryem, İsa Trinity falan diye yanlış itikatları bir de inatla savunmaya başladılar.Cebrail, Meryem, İsa Trinity falan diye yanlış itikatları bir de inatla savunmaya başladılar. Teşkilatlar kurdular, dünyaya da bunu yaymaya çalışıyor. Milletleri de saptırıyorlar.Teşkilatlar kurdular, dünyaya da bunu yaymaya çalışıyor. Milletleri de saptırıyorlar. Bunlar da daallin sapkın, sapmış, şaşırmış, yolunu kaybetmiş kavimler. Ey Resûl'üm sen onlara de ki: Bunlar da daallin sapkın, sapmış, şaşırmış, yolunu kaybetmiş kavimler. Ey Resûl'üm sen onlara de ki:

Ey ehl-i kitap; ey kendilerine peygamber gönderilmiş, kitap indirilmiş kavim ve insanlar: Ey ehl-i kitap; ey kendilerine peygamber gönderilmiş, kitap indirilmiş kavim ve insanlar:

Lime tekfurûne bi âyâtillâhi, vallâhu şehîdun alâ mâ ta'melûn. Lime tekfurûne bi âyâtillâhi, vallâhu şehîdun alâ mâ ta'melûn. Sizin bu işlediğiniz suçlara, isyanlara, iftiralara Allahu Teâlâ hazretleri şahit iken, Sizin bu işlediğiniz suçlara, isyanlara, iftiralara Allahu Teâlâ hazretleri şahit iken, görüp duruyorken, bilip duruyorken; Allah'tan korkmadan, utanmadan, görüp duruyorken, bilip duruyorken; Allah'tan korkmadan, utanmadan, ne için Allah'ın ayetlerine âsi oluyorsunuz; karşı çıkıyorsunuz, de onlara.ne için Allah'ın ayetlerine âsi oluyorsunuz; karşı çıkıyorsunuz, de onlara. Allah'ın âyetleri bir.Allah'ın âyetleri bir. Kendi kitaplarında âyetler var. Ki âhir zamanda âhir zaman peygamberi gelecek.Kendi kitaplarında âyetler var.

Ki âhir zamanda âhir zaman peygamberi gelecek.
Onun vasıfları şunlar, şunlar, şunlar olacak.Onun vasıfları şunlar, şunlar, şunlar olacak. O geldiği zaman ona hepiniz tâbi olun diye Tevrat'ta ve İncil'de Peygamber Efendimiz'in geleceği ile,O geldiği zaman ona hepiniz tâbi olun diye Tevrat'ta ve İncil'de Peygamber Efendimiz'in geleceği ile, âhir zaman peygamberi olacağına dair kesin bilgiler var, teferruatlı bilgiler var. âhir zaman peygamberi olacağına dair kesin bilgiler var, teferruatlı bilgiler var.

Hangi şehirde doğacak, ne işler yapacak, nasıl hicret edecek,Hangi şehirde doğacak, ne işler yapacak, nasıl hicret edecek, nasıl savaşmak zorunda kalacak peygamber olduğu halde vesaire, adı bile var: nasıl savaşmak zorunda kalacak peygamber olduğu halde vesaire, adı bile var:

İsa aleyhisselam etrafındaki Benî İsrâil kavmine hani ne demişti: İsa aleyhisselam etrafındaki Benî İsrâil kavmine hani ne demişti:

İnni Resulullahi ileyküm. Ben size Allah'ın gönderdiği resûlüyüm. Elçiyim ben. İnni Resulullahi ileyküm. Ben size Allah'ın gönderdiği resûlüyüm. Elçiyim ben.

Musaddigal limâ beyne yedeyye minet Tevrât.Musaddigal limâ beyne yedeyye minet Tevrât. Sizin Tevrat'ınızın Musa aleyhisselama Allah'ın indirdiği Tevrat'ın ahkâmını kabul ediyorum, tasdik ediyorum.Sizin Tevrat'ınızın Musa aleyhisselama Allah'ın indirdiği Tevrat'ın ahkâmını kabul ediyorum, tasdik ediyorum. Onu tasdik edeceğim. Evet bu Allah'ın kelâmıdır. Evet, Musa Allah'ın peygamberidir. Onu tasdik ediciyim. Onu tasdik edeceğim. Evet bu Allah'ın kelâmıdır. Evet, Musa Allah'ın peygamberidir. Onu tasdik ediciyim.

Ve mubeşşiran bi resûlin ye'tî min ba'd.Ve mubeşşiran bi resûlin ye'tî min ba'd. Bir de benden sonra gelecek âhir zaman peygamberinin müjdecisiyim, ben.Bir de benden sonra gelecek âhir zaman peygamberinin müjdecisiyim, ben. Müjdeliyorum sizi; bir peygamber gelecek, âhir zaman peygamberi. Min ba'd. Benden sonra gelecek. Müjdeliyorum sizi; bir peygamber gelecek, âhir zaman peygamberi.

Min ba'd. Benden sonra gelecek.

Îsmuhû Ahmed. Onun ismi Ahmet olacak. Bak, ismini de söylüyor. Îsmuhû Ahmed. Onun ismi Ahmet olacak. Bak, ismini de söylüyor.

Yani ismi ile Hıristiyanlar Peygamber Efendimiz'i biliyorlar. Bekliyorlardı, söylüyorlardı.Yani ismi ile Hıristiyanlar Peygamber Efendimiz'i biliyorlar. Bekliyorlardı, söylüyorlardı. Araplara söylüyorlardı, bir peygamber gelecek. Siz putperestleri biz keseceğiz, diyorlardı.Araplara söylüyorlardı, bir peygamber gelecek. Siz putperestleri biz keseceğiz, diyorlardı. Putlarınızı kıracağız, keseceğiz sizleri diyorlardı, kesin.Putlarınızı kıracağız, keseceğiz sizleri diyorlardı, kesin. Bekliyorlardı ama kendi âyetlerini inkâr ettiler, bildikleri halde.Bekliyorlardı ama kendi âyetlerini inkâr ettiler, bildikleri halde. Sonra Peygamber Efendimiz onlarla konuştu. Sonra Peygamber Efendimiz onlarla konuştu.

Hem psikopozlarla, papazlarla, Necraf'tan, Yemen'den kendisine gelmiş papazlarla konuştu. Tarihî olay.Hem psikopozlarla, papazlarla, Necraf'tan, Yemen'den kendisine gelmiş papazlarla konuştu. Tarihî olay. 70 küsur kişi böyle bir kervan, heyet halinde geldiler Medine'ye.70 küsur kişi böyle bir kervan, heyet halinde geldiler Medine'ye. Uzun konuşmalar oldu Âli İmrân sûresi o konuşmalar üzerine inmiş ayetlerden pek çok âyet ihtiva ediyor. Uzun konuşmalar oldu Âli İmrân sûresi o konuşmalar üzerine inmiş ayetlerden pek çok âyet ihtiva ediyor.

Necran heyeti meşhur, tarihi olay.Necran heyeti meşhur, tarihi olay. Nasıl filin ordusunun tepelemesi tarihî bir olaysa Necaf psikoposunun mahiyetindeki Hıristiyanlarla gelipNasıl filin ordusunun tepelemesi tarihî bir olaysa Necaf psikoposunun mahiyetindeki Hıristiyanlarla gelip Medine-i Münevvere'de Peygamber Efendimiz'le konuşması da tarihî bir olay. Kitaplar yazıyor.Medine-i Münevvere'de Peygamber Efendimiz'le konuşması da tarihî bir olay. Kitaplar yazıyor. Konuştular, anlattı Peygamber Efendimiz. Hz. İsa, Allah'ın oğlu değil.Konuştular, anlattı Peygamber Efendimiz.

Hz. İsa, Allah'ın oğlu değil.
Hz. Meryem, Allah'ın anası değil. Hâşâ, sümme hâşâ böyle bir şey yok. O Allah'ın kulu.Hz. Meryem, Allah'ın anası değil. Hâşâ, sümme hâşâ böyle bir şey yok. O Allah'ın kulu. Bunlar bu Allah'ın peygamberi, dedi. Anlattı, bir kendi kitaplarının âhir zaman peygamberi hakkında âyetleri var. Bunlar bu Allah'ın peygamberi, dedi. Anlattı, bir kendi kitaplarının âhir zaman peygamberi hakkında âyetleri var.

O gerçekleri kabul etmemiş olanlar, kâfir olmuş oluyorlar.O gerçekleri kabul etmemiş olanlar, kâfir olmuş oluyorlar. Bir de Peygamber Efendimiz'e inen âyetleri inkâr etmiş oluyorlar. En alimleri geldi, psikopos geldi.Bir de Peygamber Efendimiz'e inen âyetleri inkâr etmiş oluyorlar. En alimleri geldi, psikopos geldi. Sıradan bir cahil hıristiyan gelmedi. Onlara çok güzel şeyler söyledi, Peygamber Efendimiz.Sıradan bir cahil hıristiyan gelmedi. Onlara çok güzel şeyler söyledi, Peygamber Efendimiz. Sustular, kalktılar; bir şey diyemediler Peygamber Efendimiz'in söylediklerine karşı. Sustular, kalktılar; bir şey diyemediler Peygamber Efendimiz'in söylediklerine karşı.

Peygamber Efendimiz dedi ki: "Bakın, şuna da razıyım ben. Gelin, çoluk çocuğumuzu toplayalım.Peygamber Efendimiz dedi ki: "Bakın, şuna da razıyım ben. Gelin, çoluk çocuğumuzu toplayalım. Siz çoluk çocuğunuzu toplayın. Biz de çoluk çocuğumuzu toplayalım, elimizi açalım. Siz çoluk çocuğunuzu toplayın. Biz de çoluk çocuğumuzu toplayalım, elimizi açalım. Kim haksızsa Allah onu çoluk çocuğuyla kahretsin." Var mısınız? Kim haksızsa Allah onu çoluk çocuğuyla kahretsin."

Var mısınız?

Allah lanet etsin, haksız olana. Kahretsin, lanet etsin. Mahvetsin! Bütün fikirler güzel.Allah lanet etsin, haksız olana. Kahretsin, lanet etsin. Mahvetsin! Bütün fikirler güzel. Peygamber Efendimiz'in söylediği tenkitler, onların hatalarına işaret etti.Peygamber Efendimiz'in söylediği tenkitler, onların hatalarına işaret etti. İşaret ettiği noktaların hepsi makul. Piskopos bir şey diyemedi, piskoposun kardeşi müslüman oldu. İşaret ettiği noktaların hepsi makul. Piskopos bir şey diyemedi, piskoposun kardeşi müslüman oldu.

Piskopos gelirken yolda kardeşi Peygamber Efendimiz'in aleyhinde bir şeyler söylemeye kalkışınca:Piskopos gelirken yolda kardeşi Peygamber Efendimiz'in aleyhinde bir şeyler söylemeye kalkışınca: "Yok, ağzını bozma. Öyle şeyler söylemeye kalkışma. O hak peygamberdir." demişti."Yok, ağzını bozma. Öyle şeyler söylemeye kalkışma. O hak peygamberdir." demişti. Geldi, bu âyetleri dinledi. Sustu, hayır da diyemedi. Kabul de etmedi.Geldi, bu âyetleri dinledi. Sustu, hayır da diyemedi. Kabul de etmedi. Bunlar dediler ki yâ Eba Kasım Muhammed: "Bin dinlerimizde kalalım, sana vergi verelim.Bunlar dediler ki yâ Eba Kasım Muhammed:

"Bin dinlerimizde kalalım, sana vergi verelim.
Yarın da dönelim." dediler. Size tâbiyiz. Tamam, sizin hâkimiyetinizi kabul ediyoruz.Yarın da dönelim." dediler. Size tâbiyiz. Tamam, sizin hâkimiyetinizi kabul ediyoruz. İslâm devletinin içinde yaşayacağız, vergi de vereceğiz. Biz kendi yolumuzda yürüyelim, dedi piskopos. İslâm devletinin içinde yaşayacağız, vergi de vereceğiz. Biz kendi yolumuzda yürüyelim, dedi piskopos. Çıkınca dedi ki: "Abi sen yolda bu hak peygamberdir diyordun. Niye kabul etmedin?" Çıkınca dedi ki: "Abi sen yolda bu hak peygamberdir diyordun. Niye kabul etmedin?"

Tarih yazıyor, bunları. Tarih kitaplarından biliyoruz. Dedi ki kardeşim biliyorsun. Tarih yazıyor, bunları. Tarih kitaplarından biliyoruz. Dedi ki kardeşim biliyorsun. Yemen kilisesine Bizans'tan her sene çok büyük miktarda tahsisat geliyor. Yemen kilisesine Bizans'tan her sene çok büyük miktarda tahsisat geliyor. Şimdi biz müslüman olursak bu tahsisat gelmez, dedi. Bu paralardan mahrum kalırız.Şimdi biz müslüman olursak bu tahsisat gelmez, dedi. Bu paralardan mahrum kalırız. Gittiler, dünyayı tercih ettiler. Âyetlere itiraz edemediler.Gittiler, dünyayı tercih ettiler.

Âyetlere itiraz edemediler.
Hangimizi Allah kahredecekse kahretsin meselesini de kendi aralarında konuştular. Hangimizi Allah kahredecekse kahretsin meselesini de kendi aralarında konuştular.

Ne yapalım şimdi? Evet diyelim mi? Dediler ki: "Hayır dersek mahvoluruz."Ne yapalım şimdi? Evet diyelim mi?

Dediler ki: "Hayır dersek mahvoluruz."
Hak peygamber, onu da demediler. Neyse biz vergi teklif edelim dediler, verdiler, gittiler. Bu ne? Hak peygamber, onu da demediler. Neyse biz vergi teklif edelim dediler, verdiler, gittiler.

Bu ne?

Dünyayı âhirete tercih etmek.Dünyayı âhirete tercih etmek. Hem kendilerinin kitaplarındaki âyetleri inkâr ederek kâfir oldularHem kendilerinin kitaplarındaki âyetleri inkâr ederek kâfir oldular hem de karşılarındaki âhir zaman peygamberi Muhammed Mustafa'ya indirilen Kur'an âyetlerini,hem de karşılarındaki âhir zaman peygamberi Muhammed Mustafa'ya indirilen Kur'an âyetlerini, Âli İmrân Sûresi'nin âyetlerini inkâr ederek kâfir oldular. Âli İmrân Sûresi'nin âyetlerini inkâr ederek kâfir oldular. Aziz ve muhterem kardeşlerim; insanoğlunun bugün de yaptığı iş aynı.Aziz ve muhterem kardeşlerim; insanoğlunun bugün de yaptığı iş aynı. İslâm'ın hak din olduğunu papazlar da biliyor. Evlatlarını bilir gibi biliyor.İslâm'ın hak din olduğunu papazlar da biliyor.

Evlatlarını bilir gibi biliyor.
Kendi evladının kendi oğlu olduğunu bilir gibi ondan daha kesin olarak biliyor. Yahudiler de biliyor.Kendi evladının kendi oğlu olduğunu bilir gibi ondan daha kesin olarak biliyor. Yahudiler de biliyor. Yahudilerden haham olan alimlerinden müslüman olanlar var. Bu konuda kitap yazanlar var.Yahudilerden haham olan alimlerinden müslüman olanlar var. Bu konuda kitap yazanlar var. Hıristiyanlardan müslüman olanlar var, alimlerinden. Hıristiyanlardan müslüman olanlar var, alimlerinden.

Doktora yapmış Vatikan'da, İngiltere'de ondan sonra müslüman olmuş, kitap yazmış insanlar var.Doktora yapmış Vatikan'da, İngiltere'de ondan sonra müslüman olmuş, kitap yazmış insanlar var. Bunlar bizim ithamımız değil, biz Profesör Moris Bükey'e, filozof Garaudy'e biz bir şey demedik,Bunlar bizim ithamımız değil, biz Profesör Moris Bükey'e, filozof Garaudy'e biz bir şey demedik, onlar kendileri Hıristiyanlığı çok iyi biliyorlardı. onlar kendileri Hıristiyanlığı çok iyi biliyorlardı.

Fransızlar kendi milletinin terbiye etmesini biliyor. Her şeyi okuyorlar. Fransızlar kendi milletinin terbiye etmesini biliyor. Her şeyi okuyorlar. Solcular çok okur kitap, korkunç kitap okurlar. Okudular, okudular; kendileri müslüman oldular.Solcular çok okur kitap, korkunç kitap okurlar. Okudular, okudular; kendileri müslüman oldular. Nice insanlar müslüman oluyor. Niceleri de müslüman olacak. Neden? Nice insanlar müslüman oluyor. Niceleri de müslüman olacak.

Neden?

Çok büyük paralar var işin içinde. Çok büyük menfaatler var. Çok büyük servetler var. Çok büyük paralar var işin içinde. Çok büyük menfaatler var. Çok büyük servetler var. Çok büyük emlak var. Yerler, gökler, dağlar, taşlar, koca koca binalar, tahsisatlar, rahatlar var.Çok büyük emlak var. Yerler, gökler, dağlar, taşlar, koca koca binalar, tahsisatlar, rahatlar var. Ölen malını kiliseye bağışlıyor, ölen malını kiliseye başlıyor. Ölen malını kiliseye bağışlıyor, ölen malını kiliseye başlıyor. Şehirlerin büyük kısmı kilisenin vakfı, kilisenin malı. Çokluğundan bazılarını satıyor.Şehirlerin büyük kısmı kilisenin vakfı, kilisenin malı. Çokluğundan bazılarını satıyor. İngiltere'de, Amerika'da, Almanya'da daha başka şehirlerde biliyoruz. İngiltere'de, Amerika'da, Almanya'da daha başka şehirlerde biliyoruz.

Kul ya ehlel kitap. De ki ey Resûl'üm, ey ehl-i kitap. Kul ya ehlel kitap. De ki ey Resûl'üm, ey ehl-i kitap.

Lime tesuddûne an sebîlillâhi.Lime tesuddûne an sebîlillâhi. İman edenler, iman etmek isteyenleri içinizden Hakkı anlayıp da imana gelenleri,İman edenler, iman etmek isteyenleri içinizden Hakkı anlayıp da imana gelenleri, başka kabilelerden müslüman olmak isteyenleri niye saptırıyorsunuz Allah'ın yolundan? başka kabilelerden müslüman olmak isteyenleri niye saptırıyorsunuz Allah'ın yolundan?

Lime tesuddûne an sebîlillâhi.Lime tesuddûne an sebîlillâhi. Allah'ın yolundan, iman edenleri niye saptırıyorsunuz; saptırmaya çalışıyorsunuz? Allah'ın yolundan, iman edenleri niye saptırıyorsunuz; saptırmaya çalışıyorsunuz?

Tebgûnehâ ivecen ve entum şuhedâu. Tebgûnehâ ivecen ve entum şuhedâu. Şahitler olduğu halde göz göre göre niye onların eğilip bükülmesine müsaade edipŞahitler olduğu halde göz göre göre niye onların eğilip bükülmesine müsaade edip dost doğru yolda gitmemesini istiyorsunuz? Şimdi; dost doğru yolda gitmemesini istiyorsunuz? Şimdi;

Ve mâllâhu bi gâfilin ammâ ta'melûn. Allah sizin işlediklerinizden gafil değildir. Her yaptığınızı görüyor. Ve mâllâhu bi gâfilin ammâ ta'melûn. Allah sizin işlediklerinizden gafil değildir. Her yaptığınızı görüyor.

İnananları da kulis yaparak doğru yoldan çekmeye çalışıyorlardı, saptırmaya çalışıyorlardı.İnananları da kulis yaparak doğru yoldan çekmeye çalışıyorlardı, saptırmaya çalışıyorlardı. İslamiyet'i tenkit ederek, Peygamber Efendimiz'i tenkit ederek, İslâm'ın gelişmesini,İslamiyet'i tenkit ederek, Peygamber Efendimiz'i tenkit ederek, İslâm'ın gelişmesini, yayılmasını önlemeye çalışıyorlardı ama o olayları şu anda yanımızda tefsir olmadığı içinyayılmasını önlemeye çalışıyorlardı ama o olayları şu anda yanımızda tefsir olmadığı için neler yaptıklarını şu anda söyleyemiyorum. neler yaptıklarını şu anda söyleyemiyorum.

İsmen şöyle yaptılar diye olayları zikredemiyorum.İsmen şöyle yaptılar diye olayları zikredemiyorum. Ama zamanımıza gelelim, bırakalım tarihî olayları. Şu anda İslâm ülkelerinde misyoner teşkilatları yok mu? Ama zamanımıza gelelim, bırakalım tarihî olayları. Şu anda İslâm ülkelerinde misyoner teşkilatları yok mu?

Var. Müslümanları İslâm'dan bezdirmeye çalışmıyorlar mı? Var.

Müslümanları İslâm'dan bezdirmeye çalışmıyorlar mı?

Dosdoğru gidenleri eğmeye, yollarını bozmaya çalışmıyorlar mı? Çalışıyorlar.Dosdoğru gidenleri eğmeye, yollarını bozmaya çalışmıyorlar mı?

Çalışıyorlar.
Bizim yayınlarımızdan, gelen yayınlarımızdan son gazetelerden almışlar. Bizim yayınlarımızdan, gelen yayınlarımızdan son gazetelerden almışlar. Papaz gizli bir kardinal tayin etmiş, Türkiye'ye.Papaz gizli bir kardinal tayin etmiş, Türkiye'ye. Gizli bir kardinal tayin etmek papazlık tarihinde çok mühim zamanlarda yapılırmış. Gizli bir kardinal tayin etmek papazlık tarihinde çok mühim zamanlarda yapılırmış.

Bir saldırının evvelinde yapılırmış. Büyük bir saldırının evvelinde böyle bir hadiseye girişirlermiş.Bir saldırının evvelinde yapılırmış. Büyük bir saldırının evvelinde böyle bir hadiseye girişirlermiş. Yani gizli saklı bu kardinal İslâm alimi diye tanınan bir adammış. Yani gizli saklı bu kardinal İslâm alimi diye tanınan bir adammış. Daha evvelki yıllarda aynı oyunu bir başka ülkede yapmışlar. Daha evvelki yıllarda aynı oyunu bir başka ülkede yapmışlar. İsmini veriyor gazete, bir papazı ayarlamışlar. İsmini veriyor gazete, bir papazı ayarlamışlar. Başka mezhepten, Katolik olmayan, onu gizli kardinal kaydetmişler. Başka mezhepten, Katolik olmayan, onu gizli kardinal kaydetmişler.

Onu ayarlamışlar, doyurmuşlar ve ikna etmişler.Onu ayarlamışlar, doyurmuşlar ve ikna etmişler. Sonra o durmuş durmuş, doğru yol Katolikliktir demiş.Sonra o durmuş durmuş, doğru yol Katolikliktir demiş. İşareti alınca kendi adamları ile beraber Protestanlık'tan Katoliklik'e gelmiş.İşareti alınca kendi adamları ile beraber Protestanlık'tan Katoliklik'e gelmiş. Büyük bir sarsıntı, büyük bir olay meydana gelmiş. Halbuki doğru yol Katoliklik değil onların yolunda.Büyük bir sarsıntı, büyük bir olay meydana gelmiş.

Halbuki doğru yol Katoliklik değil onların yolunda.
Çünkü üçlemeye inanıyor, Hz. İsa'ya tanrının oğlu diyor.Çünkü üçlemeye inanıyor, Hz. İsa'ya tanrının oğlu diyor. Halbuki Protestanlar, Katoliklerin birtakım hatalarını söyledikleri için Protestan olmuşlardır.Halbuki Protestanlar, Katoliklerin birtakım hatalarını söyledikleri için Protestan olmuşlardır. Daha önceden birtakım haklı tenkitlerden dolayı, ortadan ayrılıp mesela Hz. İsa böyle değildi,Daha önceden birtakım haklı tenkitlerden dolayı, ortadan ayrılıp mesela Hz. İsa böyle değildi, bu papaların yaptığı gibi değildi. bu papaların yaptığı gibi değildi.

Böyle Allah'ın âyetlerinin bazılarını kitaptan silmek, bazılarını eklemek olmaz. Böyle Allah'ın âyetlerinin bazılarını kitaptan silmek, bazılarını eklemek olmaz.

Bu papazlık makamı vesairesi doğru değildi. Heykele tapmak yoktur.Bu papazlık makamı vesairesi doğru değildi. Heykele tapmak yoktur. Üç değildir Allah, gibi tenkidi yapanlar daha haklı. Üç değildir Allah, gibi tenkidi yapanlar daha haklı.

Daha haklı ama adamın birini tayin ediyorlar, doyuruyorlar.Daha haklı ama adamın birini tayin ediyorlar, doyuruyorlar. "Sen biz işaret ettiğimiz zaman bize geleceksin." diyorlar."Sen biz işaret ettiğimiz zaman bize geleceksin." diyorlar. O da çıkıyor, "Ey benim cemaatim, bizim yolumuz yanlış. O yol daha doğru. O da çıkıyor, "Ey benim cemaatim, bizim yolumuz yanlış. O yol daha doğru. Ben oraya gidiyorum, siz de gelin." diyor. O bu tarafa tapıyor. Ben oraya gidiyorum, siz de gelin." diyor.

O bu tarafa tapıyor.
Şimdi İslâm alimi diye tanınmış bir kimse Türkiye'de gizli kardinalŞimdi İslâm alimi diye tanınmış bir kimse Türkiye'de gizli kardinal yirmi iki tane kardinal tayini yapmış, ikisi gizli. O gizlilerden bir tanesi Çin'deymiş.yirmi iki tane kardinal tayini yapmış, ikisi gizli. O gizlilerden bir tanesi Çin'deymiş. Çinliler de bayağı hıristiyan oluyorlar ya burada kiliseleri var. Çinliler de bayağı hıristiyan oluyorlar ya burada kiliseleri var.

Görüyorsunuz birisi de Türkiye'deymiş. İslâm alimi olarak tanınıyormuş, gözünüzü açın.Görüyorsunuz birisi de Türkiye'deymiş. İslâm alimi olarak tanınıyormuş, gözünüzü açın. Şimdi demek ki iman edenleri doğru yoldan saptırmaya, eğrilikler bulmaya,Şimdi demek ki iman edenleri doğru yoldan saptırmaya, eğrilikler bulmaya, eğriliklerden istifade etmeye çalışıyorsunuz. eğriliklerden istifade etmeye çalışıyorsunuz. Ve inanmış olanları döndürmeye çalışıyorsunuz, inanmak isteyenleri de engellemeye çalışıyorsunuz.Ve inanmış olanları döndürmeye çalışıyorsunuz, inanmak isteyenleri de engellemeye çalışıyorsunuz. Sizin yaptıklarınızın hepsinden Allah haberdar. Hiçbirinden gafil değil.Sizin yaptıklarınızın hepsinden Allah haberdar.

Hiçbirinden gafil değil.
Bu söz tenkittir, Allah bunları biliyor. Bunun cezasını verecek demek. Bu söz tenkittir, Allah bunları biliyor. Bunun cezasını verecek demek. Peki, niye bunlar bunu yapmaya devam ediyorlar.Peki, niye bunlar bunu yapmaya devam ediyorlar. Bu kadar piskopos, bu kadar papaz, bu kadar haham müslüman olmuş. Niye müslüman olmuyorlar? Bu kadar piskopos, bu kadar papaz, bu kadar haham müslüman olmuş.

Niye müslüman olmuyorlar?

Mesela Mayorka Adası'ndanMesela Mayorka Adası'ndan Anselmo Turmeda adlı bir papaz yetişiyor. İspanya'nın İtalya tarafındaki Mayorka ve Minorka Adası var.Anselmo Turmeda adlı bir papaz yetişiyor. İspanya'nın İtalya tarafındaki Mayorka ve Minorka Adası var. Orada doğmuş. hıristiyan, tahsil yapıyor; papaz oluyor.Orada doğmuş. hıristiyan, tahsil yapıyor; papaz oluyor. Anselmo Turmeda ismini de hatırınızda tutun. Kitap yazılmış, hakkında.Anselmo Turmeda ismini de hatırınızda tutun.

Kitap yazılmış, hakkında.
Papaz oluyor, iyi bir papaz oluyor. Latince öğreniyor. İncil'i çok güzel inceliyor derken yükseliyor.Papaz oluyor, iyi bir papaz oluyor. Latince öğreniyor. İncil'i çok güzel inceliyor derken yükseliyor. Nihayet Fransa'nın içindeki bir şehirde büyük bir manastırda büyük bir papaz varmış.Nihayet Fransa'nın içindeki bir şehirde büyük bir manastırda büyük bir papaz varmış. Onun yanına gidiyor, yüksek dinî bilgileri almak için. Onun yanına gidiyor, yüksek dinî bilgileri almak için.

Diyelim ki doktora yapmak gibi yüksek bir şey.Diyelim ki doktora yapmak gibi yüksek bir şey. Atik talebelerin genç talebelerin değil de yetişmişlerin daha iyi yetişmesi içinAtik talebelerin genç talebelerin değil de yetişmişlerin daha iyi yetişmesi için la teşvik vela temsil hani benzemesin de. Diyanet müftüleri topluyor. la teşvik vela temsil hani benzemesin de. Diyanet müftüleri topluyor.

İktisat kursunda eğitiyor bir sene, iki sene Haseki Yüksek İktisat Kursu'nda filan.İktisat kursunda eğitiyor bir sene, iki sene Haseki Yüksek İktisat Kursu'nda filan. Bütün bunlar zaten ilahiyattan mezun olsun. İki sene eğitiyor. Bütün bunlar zaten ilahiyattan mezun olsun. İki sene eğitiyor. Ondan sonra daha kuvvetli olarak gönderiyor, vazifeye. Ondan sonra daha kuvvetli olarak gönderiyor, vazifeye.

Hakikat dolu veya tesellici mânâsına geliyormuş.Hakikat dolu veya tesellici mânâsına geliyormuş. asıl İncil ortada yok, tercümeleri olduğu için. Tercümeler de ufak tefek kelimelerde farklılıklar olabilir. asıl İncil ortada yok, tercümeleri olduğu için. Tercümeler de ufak tefek kelimelerde farklılıklar olabilir.

Senden sonra bir hakikat ruhu gelecek, bir tesellici gelecek diye tercüme etmişler.Senden sonra bir hakikat ruhu gelecek, bir tesellici gelecek diye tercüme etmişler. Yani âhir zaman peygamberi kastediliyor. Kastedildiği anlaşılıyor. Şimdi bu kimdir, bu gelecek olan? Yani âhir zaman peygamberi kastediliyor. Kastedildiği anlaşılıyor.

Şimdi bu kimdir, bu gelecek olan?

Çeşitli şeyler yapmışlar. Cebrail falan demişler, Cebrail olsa olur mu, insanlardan gelecek.Çeşitli şeyler yapmışlar. Cebrail falan demişler, Cebrail olsa olur mu, insanlardan gelecek. Cebrail her zaman geliyor, gidiyor. Meleklerin her zaman etrafımızda olduğunu biliyoruz. Cebrail her zaman geliyor, gidiyor. Meleklerin her zaman etrafımızda olduğunu biliyoruz.

O yaşlı büyük papaz bir gün derse gidememiş.O yaşlı büyük papaz bir gün derse gidememiş. Derse hoca gelmeyince oturmuşlar, kendi aralarında bu şahıslar konuşmuşlar falan.Derse hoca gelmeyince oturmuşlar, kendi aralarında bu şahıslar konuşmuşlar falan. Sonra hocasının yanına gelmiş, büyük papazın yanına. Sonra hocasının yanına gelmiş, büyük papazın yanına.

Yatıyor adam, ne yaptınız, demiş. Efendim, siz gelmeyince kendi aramızda anladık hasta olduğunuzu.Yatıyor adam, ne yaptınız, demiş. Efendim, siz gelmeyince kendi aramızda anladık hasta olduğunuzu. Açtık kitapları, ders çalıştık; meseleleri müzâkere ettik, karşılıklı. Hangi konu üzerinde? Açtık kitapları, ders çalıştık; meseleleri müzâkere ettik, karşılıklı. Hangi konu üzerinde?

Bu hakikat ruhu tesellici, teselli edici birisi gelecek diyen âyet-i kerîme üzerinde. Bu hakikat ruhu tesellici, teselli edici birisi gelecek diyen âyet-i kerîme üzerinde.

Peki kimmiş o teselli edici, hakikat ruhu, kimmiş, dedi. Peki kimmiş o teselli edici, hakikat ruhu, kimmiş, dedi.

Efendim, filanca arkadaş Cebrail, dedi. Hayır, şu şu sebeplerden dolayı.Efendim, filanca arkadaş Cebrail, dedi. Hayır, şu şu sebeplerden dolayı. Falanca arkadaş şu izahı yaptı. Hayır, yanılmış. Filanca arkadaş öyle bir delil öne sürdü. Falanca arkadaş şu izahı yaptı. Hayır, yanılmış. Filanca arkadaş öyle bir delil öne sürdü. Eh biraz yaklaşmış ama değil falan, hasta halinde büyük papaz böyle diyor ona. Eh biraz yaklaşmış ama değil falan, hasta halinde büyük papaz böyle diyor ona.

Kitapta yazıyor hayat hikâyesi. Sonra demiş: Kitapta yazıyor hayat hikâyesi. Sonra demiş:

O bilemedi, bu bilemedi, o halde bu işin doğrusu ne, kim bu? Bu âyette kastedilen kim? O bilemedi, bu bilemedi, o halde bu işin doğrusu ne, kim bu? Bu âyette kastedilen kim?

Demiş ki bu âyette kastedilen, geleceği müjdelenen müslümanların peygamberiDemiş ki bu âyette kastedilen, geleceği müjdelenen müslümanların peygamberi Hz. Muhammed Mustafa'dır sallallahu aleyhi ve sellem. Olay ne zaman oluyor?Hz. Muhammed Mustafa'dır sallallahu aleyhi ve sellem. Olay ne zaman oluyor? On üçüncü asırda oluyor. On dördüncü asrın başında oluyor. On üçüncü asırda oluyor. On dördüncü asrın başında oluyor.

O zaman efendim madem öyle siz niye manastırda papazlık yapıyorsunuz, demiş. O zaman efendim madem öyle siz niye manastırda papazlık yapıyorsunuz, demiş.

Madem hakikî peygamber odur. Âhir zaman Peygamberi Muhammed Mustafa'dır sallallahu aleyhi ve sellem.Madem hakikî peygamber odur. Âhir zaman Peygamberi Muhammed Mustafa'dır sallallahu aleyhi ve sellem. "Evladım Doğru söylüyorsun. Bu fikir doğru ama bu fikre ben ihtiyarlığımda eriştim. "Evladım Doğru söylüyorsun. Bu fikir doğru ama bu fikre ben ihtiyarlığımda eriştim. Hastalığımda aklım başıma geldi, öğrendim. Genç olsaydım bir İslâm ülkesine giderdim." demiş.Hastalığımda aklım başıma geldi, öğrendim. Genç olsaydım bir İslâm ülkesine giderdim." demiş. Gider müslüman olurdum orada, müslüman olamıyor çünkü parçalarlar. Gider müslüman olurdum orada, müslüman olamıyor çünkü parçalarlar.

Ben ne yapayım efendim demiş, bana ne tavsiye edersiniz? Ben ne yapayım efendim demiş, bana ne tavsiye edersiniz?

Sen gençsin, git bir müslüman ülkesine. Müslüman ol, demiş. Ama bu sözleri şimdi açıklama.Sen gençsin, git bir müslüman ülkesine. Müslüman ol, demiş. Ama bu sözleri şimdi açıklama. Açıklarsan ben inkâr ederim, halk da bana inanır; sana inanmaz. Seni parçalarlar.Açıklarsan ben inkâr ederim, halk da bana inanır; sana inanmaz. Seni parçalarlar. Ben ölmeden açıklama bunları, demiş. Ben ölmeden açıklama bunları, demiş.

O da onun üzerine Fransa'nın güneyinde hangi manastırsa oradan İtalya'nın kuzeyine geçmiş.O da onun üzerine Fransa'nın güneyinde hangi manastırsa oradan İtalya'nın kuzeyine geçmiş. Oradan Roma'ya gelmiş. Şehir şehir oradan İtalya'nın aşağısına inmiş. Oradan Roma'ya gelmiş. Şehir şehir oradan İtalya'nın aşağısına inmiş.

Oradan Sicilya'ya gelmiş. Oradan ticaret gemileri ile Tunus'a geçmiş.Oradan Sicilya'ya gelmiş. Oradan ticaret gemileri ile Tunus'a geçmiş. Tunus'ta Tunus Beyliği var, orada.Tunus'ta Tunus Beyliği var, orada. 14. yüzyıl artık tarihte orada kim varsa, Tunus şehrinde bir Hıristiyan mahalle de var. 14. yüzyıl artık tarihte orada kim varsa, Tunus şehrinde bir Hıristiyan mahalle de var.

Kiliseler falan da var. Orada kiliselere misafir olmuş. Fırsat kollamış.Kiliseler falan da var. Orada kiliselere misafir olmuş. Fırsat kollamış. Bir fırsatta Tunus beyinin yanına gitmiş.Bir fırsatta Tunus beyinin yanına gitmiş. Demiş ki: "Efendim, benim kim olduğumu, nasıl bir insan olduğumu lütfen buradaki hıristiyan ahaliye sorun.Demiş ki: "Efendim, benim kim olduğumu, nasıl bir insan olduğumu lütfen buradaki hıristiyan ahaliye sorun. Hıristiyanlara sorun beni. Çünkü ben müslüman olmak istiyorum. Ama müslüman olursam bunlar bana iftira ederler.Hıristiyanlara sorun beni. Çünkü ben müslüman olmak istiyorum. Ama müslüman olursam bunlar bana iftira ederler. İlk önce benim hakkımda bir tahkikat yapın lütfen." demiş. İlk önce benim hakkımda bir tahkikat yapın lütfen." demiş.

O da hıristiyanların tüccarlarını, eşrafını, zenginlerini, tanınmışlarını saraya çağırmış Tunus beyi.O da hıristiyanların tüccarlarını, eşrafını, zenginlerini, tanınmışlarını saraya çağırmış Tunus beyi. Bugünlerde sizin aranıza bir papaz gelmiş, Anselmo Turmeda adlı.Bugünlerde sizin aranıza bir papaz gelmiş, Anselmo Turmeda adlı. Kim bu adam, nasıl bir adam, demiş. Efendim çok bilgili. İncil'i çok iyi biliyor. Kim bu adam, nasıl bir adam, demiş.

Efendim çok bilgili. İncil'i çok iyi biliyor.

Yani bu sahtekâr falan mı? Yani bu sahtekâr falan mı?

Yok efendim. Çok dürüsttür. Çok iyi bir insan olarak tanınmıştır. İyi biliriz, hiçbir kusuru yok. Yok efendim. Çok dürüsttür. Çok iyi bir insan olarak tanınmıştır. İyi biliriz, hiçbir kusuru yok.

Böyle tersine tersine nasıl konuştuysa yani sizin bilmediğiniz bir suçu kusuru bilmem nesi olmasın? Böyle tersine tersine nasıl konuştuysa yani sizin bilmediğiniz bir suçu kusuru bilmem nesi olmasın?

Yok efendim, çok memnunuz. Gayet güzel konuşur Gayet tesirli konuşur.Yok efendim, çok memnunuz. Gayet güzel konuşur Gayet tesirli konuşur. Gayet samimidir, gayet iyidir, gayet hoştur. Her şeyi, tam böyle beğendiklerini söylemişler. Gayet samimidir, gayet iyidir, gayet hoştur. Her şeyi, tam böyle beğendiklerini söylemişler.

Ya içinizde bir beğenmeyen, tenkit eden yok mu? Yok. Bir kusuru yok falan. Ya içinizde bir beğenmeyen, tenkit eden yok mu?

Yok. Bir kusuru yok falan.

Onlar Tunus Beyi bunu soruyor sanıyorlar.Onlar Tunus Beyi bunu soruyor sanıyorlar. Buradan bu papazı geri gönderecek falan gibi belki düşünüyorlar. İşin farkında değiller, yani. Peki, demiş.Buradan bu papazı geri gönderecek falan gibi belki düşünüyorlar. İşin farkında değiller, yani. Peki, demiş. Bunların böyle savunduğunu, yani şahsın iyi bir kişi olduğunu anladıktan sonraBunların böyle savunduğunu, yani şahsın iyi bir kişi olduğunu anladıktan sonra onların ağzından iyice, peki, demiş. Bu papaz Müslüman olsa ne yaparsınız, demiş. onların ağzından iyice, peki, demiş. Bu papaz Müslüman olsa ne yaparsınız, demiş.

Yok, kesin olmaz. Yapmaz bu işi. Perdenin arkasından çıkmış papaz. Demiş ki: Yok, kesin olmaz. Yapmaz bu işi. Perdenin arkasından çıkmış papaz. Demiş ki:

Ey hıristiyanlar, hak din kardeşlerim, hak din İslâm'dır Hz. İsa Allah'ın kuludur. Ey hıristiyanlar, hak din kardeşlerim, hak din İslâm'dır Hz. İsa Allah'ın kuludur. İncil'in âyetleri âhir zaman peygamberini anlatıyor.İncil'in âyetleri âhir zaman peygamberini anlatıyor. Bizim şu anda doğru olan, yapmamız gereken doğru iş müslüman olmamızdır. Bizim şu anda doğru olan, yapmamız gereken doğru iş müslüman olmamızdır.

Ben bunun böyle olduğunu araştırmalarım sonunda anladığım için buraya geldim. Ben bunun böyle olduğunu araştırmalarım sonunda anladığım için buraya geldim. Müslüman oluyorum, sizin de âhirette kurtulmanız içinMüslüman oluyorum, sizin de âhirette kurtulmanız için sizin de müslüman olmanızı tavsiye ederim deyince şiddetlenmişler, derlenmişler, toparlanmışlar, gitmişler. sizin de müslüman olmanızı tavsiye ederim deyince şiddetlenmişler, derlenmişler, toparlanmışlar, gitmişler.

Demişler ki sonra ne diyecekler, bir iftira atacaklar.Demişler ki sonra ne diyecekler, bir iftira atacaklar. Papazlık da bunun girdiği bu yolda papazlıkta evlenmek olmadığından,Papazlık da bunun girdiği bu yolda papazlıkta evlenmek olmadığından, bunun da canı evlenmek istediğinden Müslümanlığa geçti, demişler. Evet, yani kendi âyetleri de var.bunun da canı evlenmek istediğinden Müslümanlığa geçti, demişler. Evet, yani kendi âyetleri de var. Tevrat'ta İncil'de. Kesin biliyoruz.Tevrat'ta İncil'de.

Kesin biliyoruz.
Az değil, kesin. Ve bunlardan dolayı böyle müslüman olan, alim papazlar var.Az değil, kesin. Ve bunlardan dolayı böyle müslüman olan, alim papazlar var. Tevrat'ta da var, Kur'an'da da var. Bunların hakkında bilgi Fetih sûresinin son âyet-i kerîmesi var: Tevrat'ta da var, Kur'an'da da var. Bunların hakkında bilgi Fetih sûresinin son âyet-i kerîmesi var:

Bak Tevrat'ta böyle anlatılıyor, diyor. Ve meselühüm fil İncil hakeza.Bak Tevrat'ta böyle anlatılıyor, diyor.

Ve meselühüm fil İncil hakeza.
İncil'de de şöyle anlatılıyor, diyor. Bu âyet-i kerîme var. Saf sûresinin ayetleri var.İncil'de de şöyle anlatılıyor, diyor. Bu âyet-i kerîme var. Saf sûresinin ayetleri var. Başka âyetler var. Evlatlarını bildikleri gibi, kesin bildiklerini de biliyoruz. O ayetler var. Başka âyetler var. Evlatlarını bildikleri gibi, kesin bildiklerini de biliyoruz. O ayetler var.

Tevrat da İncil de Kur'an da şahit ki Hz. İsa Allah'ın kulu,Tevrat da İncil de Kur'an da şahit ki Hz. İsa Allah'ın kulu, peygamberi Hz Muhammed Mustafa Allah'ın kulu, peygamberi âhir zaman peygamberidir.peygamberi Hz Muhammed Mustafa Allah'ın kulu, peygamberi âhir zaman peygamberidir. Hâtemü'n-nebiyyîn. Kesin.Hâtemü'n-nebiyyîn. Kesin. İşte bunları biliyorsunuz. İşte bunları biliyorsunuz.

Ve entüm şüheda.Bile bile bunlara şahit olduğunuz halde bu gerçekleri, delilleri Ve entüm şüheda.Bile bile bunlara şahit olduğunuz halde bu gerçekleri, delilleri gördüğünüz, bildiğiniz, öğrendiğiniz halde niye insanları saptırmaya çalışıyorsunuz? gördüğünüz, bildiğiniz, öğrendiğiniz halde niye insanları saptırmaya çalışıyorsunuz?

Mü'minleri dinden çıkartmaya, hıristiyanlaştırmaya çalışıyorsunuz.Mü'minleri dinden çıkartmaya, hıristiyanlaştırmaya çalışıyorsunuz. Misyoner faaliyetleri harıl harıl, sinsi sinsi, hiç dinden, imandan bahsetmeyip para vererek,Misyoner faaliyetleri harıl harıl, sinsi sinsi, hiç dinden, imandan bahsetmeyip para vererek, ilaçla tedavi ederek, gönül kazanarak yumuşak yumuşak, sessiz sessiz, yavaş yavaş,ilaçla tedavi ederek, gönül kazanarak yumuşak yumuşak, sessiz sessiz, yavaş yavaş, çocukları zehirleyip sonunda hıristiyan yapmak için harıl harıl çalışıyorlar. çocukları zehirleyip sonunda hıristiyan yapmak için harıl harıl çalışıyorlar.

Şimdi Allahu Teâlâ hazretleri bize hitap ediyor. Biz Müminler; Şimdi Allahu Teâlâ hazretleri bize hitap ediyor. Biz Müminler;

Ya eyyühellezine amenu. Ey iman edenler: Ya eyyühellezine amenu. Ey iman edenler:

İn tutîû ferîkan minellezîne ûtûl kitâb.İn tutîû ferîkan minellezîne ûtûl kitâb. Eğer siz ehl-i kitaptan, kendilerine kitap verilmiş olan bu yahudi kavminden, Eğer siz ehl-i kitaptan, kendilerine kitap verilmiş olan bu yahudi kavminden, bu hıristiyan kavminden birtakım insanlara hitap ederseniz, onlara tâbi olursanız, onları da dinlerseniz; bu hıristiyan kavminden birtakım insanlara hitap ederseniz, onlara tâbi olursanız, onları da dinlerseniz;

Yeruddûkum ba'de îmânikum. İmanınızdan sonra sizi onlar dinden irtizap ettirirler, dinden çıkartırlar.Yeruddûkum ba'de îmânikum. İmanınızdan sonra sizi onlar dinden irtizap ettirirler, dinden çıkartırlar. Kâfirler hâline getirirler. Sizi kâfirler hâline getirip dinden çıkartıp küfre düşürürler, irtizap ettirirler.Kâfirler hâline getirirler. Sizi kâfirler hâline getirip dinden çıkartıp küfre düşürürler, irtizap ettirirler. Onlara inanırsanız ne yapacak müslümanlar? Kâfirlere itaat etmeyecek. Onlara inanırsanız ne yapacak müslümanlar? Kâfirlere itaat etmeyecek.

Ve keyfe tekfurûne ve entum tutlâ aleyküm âyâtullâhi ve fîkum resûluh. Siz nasıl kâfir olursunuz? Ve keyfe tekfurûne ve entum tutlâ aleyküm âyâtullâhi ve fîkum resûluh. Siz nasıl kâfir olursunuz?

Sizin yaşadığınız şu anda Allah'ın âyetleri size okunup dururken;Sizin yaşadığınız şu anda Allah'ın âyetleri size okunup dururken; Cebrail gelip dururken, Allahu Teâlâ hazretleri onların yanlış yolda olduğunu, Cebrail gelip dururken, Allahu Teâlâ hazretleri onların yanlış yolda olduğunu, İslâm'ın hak din olduğunu bildirip dururken ve fîkum resûluh aranızda da Muhammed Mustafa'sı,İslâm'ın hak din olduğunu bildirip dururken ve fîkum resûluh aranızda da Muhammed Mustafa'sı, resûlü yaşayıp dururken, anlatıp dururken siz nasıl kâfir olursunuz, nasıl küfre gidersiniz, resûlü yaşayıp dururken, anlatıp dururken siz nasıl kâfir olursunuz, nasıl küfre gidersiniz, nasıl dinden dönersiniz, nasıl Hıristiyanlığa girersiniz? Olur mu böyle şey? nasıl dinden dönersiniz, nasıl Hıristiyanlığa girersiniz?

Olur mu böyle şey?
Nasıl gidersiniz kâfir olursunuz? Ne demek? Sakın olmayın demek, olmayın zaten.Nasıl gidersiniz kâfir olursunuz? Ne demek?

Sakın olmayın demek, olmayın zaten.
Nasıl yaparsınız olur mu öyle şey, olmaz böyle şey demek yani. Nasıl yaparsınız olur mu öyle şey, olmaz böyle şey demek yani.

Ve men ya'tesim billâhi. Kim Allah'a sarılırsa, iman ederse, Cenâb-ı Hakkın yoluna sarılırsa,Ve men ya'tesim billâhi. Kim Allah'a sarılırsa, iman ederse, Cenâb-ı Hakkın yoluna sarılırsa, Allah'ın rızasını ararsa isterse; Afe kad hudiye ilâ sırâtın mustakîm.Allah'ın rızasını ararsa isterse;

Afe kad hudiye ilâ sırâtın mustakîm.
Allah; kendisine tevekkül edenleri, kendisine sarılanları, kendisinin rızasını düşünenleri,Allah; kendisine tevekkül edenleri, kendisine sarılanları, kendisinin rızasını düşünenleri, hak yolu bulmak için samimi olanları sırât-ı müstakîme sevk eder. hak yolu bulmak için samimi olanları sırât-ı müstakîme sevk eder. Hidayet nasip eder, doğru yolda yürütür. Samimi oldu mu bir insan samimiyetinden dolayı sever. Hidayet nasip eder, doğru yolda yürütür. Samimi oldu mu bir insan samimiyetinden dolayı sever.

Allah yanılmış bile olsa, yanlış yolda bile olsa doğru yola çeker.Allah yanılmış bile olsa, yanlış yolda bile olsa doğru yola çeker. Bunun da bir misali Nijeryalı Pana. Bunun hakkında da bir kitap yazılmıştır. Bunun da bir misali Nijeryalı Pana. Bunun hakkında da bir kitap yazılmıştır.

Nijeryalı Pana da bir papazdır. Kilisede yükselmiş Bir Afrikalı hıristiyan idi.Nijeryalı Pana da bir papazdır. Kilisede yükselmiş Bir Afrikalı hıristiyan idi. Kabile reisinin oğlu idi. Asil, soylu, itibarlı bir aileden idi. Papazlar bunu hıristiyanlaştırmışlar. Kabile reisinin oğlu idi. Asil, soylu, itibarlı bir aileden idi. Papazlar bunu hıristiyanlaştırmışlar. Okutmuşlar, papaz yapmışlar, kendisi de kabile reisinin oğlu. İleride kabilenin de başına geçer.Okutmuşlar, papaz yapmışlar, kendisi de kabile reisinin oğlu.

İleride kabilenin de başına geçer.
Toptan hepsini kazanırız diye hesaplar yapıyorlar, bak. Aşağıdan uğraşmıyorlar. Toptan hepsini kazanırız diye hesaplar yapıyorlar, bak. Aşağıdan uğraşmıyorlar. En yüksek ailelerin çocuklarını, en zenginlerini kazanmaya çalışıyorlar. En yüksek ailelerin çocuklarını, en zenginlerini kazanmaya çalışıyorlar.

Aşağıdaki itibarsız insanlara bakmıyorlar.Aşağıdaki itibarsız insanlara bakmıyorlar. Papaz yaptılar, o da çok samimi olarak iyi, hızlı bir Hıristiyan papazı sağa sola gidip konuşma yapıp Papaz yaptılar, o da çok samimi olarak iyi, hızlı bir Hıristiyan papazı sağa sola gidip konuşma yapıp boyna Nijeryalıları hıristiyan yapmaya çalışıyor. Koşturuyor, ter döküyor. Nefes nefese çalışıyordu. boyna Nijeryalıları hıristiyan yapmaya çalışıyor. Koşturuyor, ter döküyor. Nefes nefese çalışıyordu.

Ve kitabın yazdığına göre de müslümanlara da çok kızıyordu, rakip müslüman. Ne biçim bu müslümanlar ya! Ve kitabın yazdığına göre de müslümanlara da çok kızıyordu, rakip müslüman.

Ne biçim bu müslümanlar ya!

Bunları asmak lazım, kesmek lazım. Herkes öyle diyor. Sırplar ne diyor? Bu ne biçim din, yayılıyor burada, diyor.Bunları asmak lazım, kesmek lazım. Herkes öyle diyor. Sırplar ne diyor? Bu ne biçim din, yayılıyor burada, diyor. Başka çare bulamadılar yani. Sözle, fikirle engelleyemediler; keserek engelliyorlar. Kabul etmiyor. Başka çare bulamadılar yani. Sözle, fikirle engelleyemediler; keserek engelliyorlar. Kabul etmiyor.

Gel bakalım, bilimsel konuşalım. Gerçek ortaya çıksın. Hadi bakalım.Gel bakalım, bilimsel konuşalım. Gerçek ortaya çıksın. Hadi bakalım. Konuşmaya tahammülü yok.Konuşmaya tahammülü yok. Ben kültürümde duracağım. Kültürümü bırakmam, inadımdan vazgeçmem, seni de keserim.Ben kültürümde duracağım. Kültürümü bırakmam, inadımdan vazgeçmem, seni de keserim. Bu çalışmayı yapma, bu doğruyu söyleme. Öyle şey olur mu? Bu çalışmayı yapma, bu doğruyu söyleme.

Öyle şey olur mu?

Sen eğri yolda cehenneme gideceksin. Ben de müslümanım. Doğruyu söylemek zorundayım.Sen eğri yolda cehenneme gideceksin. Ben de müslümanım. Doğruyu söylemek zorundayım. Sevmiyordu papaz, müslümanları. Peygamber Efendimiz'i de hıristiyanlardan anlatıyorlar bu papazlara.Sevmiyordu papaz, müslümanları. Peygamber Efendimiz'i de hıristiyanlardan anlatıyorlar bu papazlara. Sahtekâr, yalancı diyorlar. Kendilerine göre Deccal diyorlar. Yani kötü sözler söylüyorlar.Sahtekâr, yalancı diyorlar. Kendilerine göre Deccal diyorlar.

Yani kötü sözler söylüyorlar.
O da bu kötü sözlerle yetiştiği için Peygamber Efendimiz'e çok kızıyor. O da bu kötü sözlerle yetiştiği için Peygamber Efendimiz'e çok kızıyor. Allah'ın rızasını kazanmak için herkesi hıristiyan yapmak için koşturup duruyor.Allah'ın rızasını kazanmak için herkesi hıristiyan yapmak için koşturup duruyor. Hem samimi samimi bir hıristiyan hem Allah'ın dinine hizmet etmek istiyor. Hem samimi samimi bir hıristiyan hem Allah'ın dinine hizmet etmek istiyor.

Hem de müslümanlara özellikle Peygamber Efendimiz'e çok kızıyormuş.Hem de müslümanlara özellikle Peygamber Efendimiz'e çok kızıyormuş. Ne yapıyor ki bu adama karşı? Ne yapıyor ki bu adama karşı? Kim Allah'a sarılırsa; Ne demek bu samimiyet? Kim Allah'a sarılırsa;

Ne demek bu samimiyet?

Sevdiği için, samimi olduğu için sarılır bir insan. Sımsıkı sarılır. Yani Allah'ı istiyor. Sevdiği için, samimi olduğu için sarılır bir insan. Sımsıkı sarılır. Yani Allah'ı istiyor.

İlahi ente maksudi. Benim maksudum, muradım sensin yâ Rabbi! Böyle olunca ne olur, çare ne? İlahi ente maksudi. Benim maksudum, muradım sensin yâ Rabbi!

Böyle olunca ne olur, çare ne?

Sen çare bulamazsın. Ben çare bulamam. Çareyi Allah ne yapıyor, buluyor.Sen çare bulamazsın. Ben çare bulamam. Çareyi Allah ne yapıyor, buluyor. Rüyada Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'i görmüş adam. Rüyada Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'i görmüş adam.

Görmüş; pırıl pırıl, nurlu bir insan. Bir sevmiş ki bir sevmiş ki kalbi erimiş rüyada.Görmüş; pırıl pırıl, nurlu bir insan. Bir sevmiş ki bir sevmiş ki kalbi erimiş rüyada. Hani kızıyordun. Allah sevdirirse sevdirir. Allah niye sevdirdi? Hani kızıyordun. Allah sevdirirse sevdirir.

Allah niye sevdirdi?

Samimi olduğundan, onu anlatmak istiyorum. Samimi olana Allah doğruyu gösterir. Samimi olduğundan, onu anlatmak istiyorum. Samimi olana Allah doğruyu gösterir.

Domuza göstermez, haine göstermez. Bilip dururken menfaatini bırakamayana gazap eder.Domuza göstermez, haine göstermez. Bilip dururken menfaatini bırakamayana gazap eder. Ne güzel bir insan, bilmem ne falan uyanmış. Bu ne biçim rüya.Ne güzel bir insan, bilmem ne falan uyanmış. Bu ne biçim rüya. Kendisi papaz, rüyada Peygamber Efendimiz'i gördü. Ve sevdi. Kendisine kızmış. Bir kusurum mu var? Kendisi papaz, rüyada Peygamber Efendimiz'i gördü. Ve sevdi. Kendisine kızmış.

Bir kusurum mu var?

İnsan onu nasıl sever rüyada? Nasıl oluyor bu falan? İnsan onu nasıl sever rüyada?

Nasıl oluyor bu falan?

Kendisinden şüphelenmiş, yani kendisine kızmış.Kendisinden şüphelenmiş, yani kendisine kızmış. Sonra bir daha görmüş Peygamber Efendimiz'i rüyasında.Sonra bir daha görmüş Peygamber Efendimiz'i rüyasında. Sonra bir daha görmüş öyle müslüman olmuş.Sonra bir daha görmüş öyle müslüman olmuş. En sonunda Peygamber Efendimiz'i rüyada mütebessim, demiş ki: En sonunda Peygamber Efendimiz'i rüyada mütebessim, demiş ki:

"Bak Pana, sen müslüman olacaksın. Şahsım huzurunda müslüman olacaksın.""Bak Pana, sen müslüman olacaksın. Şahsım huzurunda müslüman olacaksın." Rüyada bir sakallı hoca efendi, şeyh efendi göstermiş. Bu şeyh efendi'nin adı İbrahim İnan'dır.Rüyada bir sakallı hoca efendi, şeyh efendi göstermiş. Bu şeyh efendi'nin adı İbrahim İnan'dır. Adını öğren, bunun huzurunda sen diz çöküp müslüman olacaksın, demiş. Adını öğren, bunun huzurunda sen diz çöküp müslüman olacaksın, demiş.

Uyanmış Pana.Tamam, üç defa böyle rüya görünce, İslâm hak din demiş. Kendisi müslüman olacak.Uyanmış Pana.Tamam, üç defa böyle rüya görünce, İslâm hak din demiş. Kendisi müslüman olacak. İçine bir ateş düşmüş. Nijerya'da oraya giderken, buraya giderken boyuna faaliyetleri arasında soruyormuş. İçine bir ateş düşmüş. Nijerya'da oraya giderken, buraya giderken boyuna faaliyetleri arasında soruyormuş.

İbrahim İnan diye birisi var mı burada, İbrahim İnan diye birisi var mı? İbrahim İnan diye birisi var mı burada, İbrahim İnan diye birisi var mı?

Yok, öyle kimse tanımıyoruz falan. Nihayet bir yere gitmiş. Yok, öyle kimse tanımıyoruz falan. Nihayet bir yere gitmiş.

Başka bir ülkeye galiba uçakla iş icabı, bir papazlık işi dolayısıyla. Orada da sormuş.Başka bir ülkeye galiba uçakla iş icabı, bir papazlık işi dolayısıyla. Orada da sormuş. Ben İbrahim İnan diye bir isim duydum, burada böyle birisi var mı? Evet var, demişler. Ben İbrahim İnan diye bir isim duydum, burada böyle birisi var mı?

Evet var, demişler.
Var muhterem peder var. Ama o müslümanlardan bir tarikat şeyhidir. Niye sordun, demişler.Var muhterem peder var. Ama o müslümanlardan bir tarikat şeyhidir. Niye sordun, demişler. Adını duydum da merak ettim. Bilgi verin bana, falan demiş. Lafı çevirmiş onlar da bilgi vermişler. Adını duydum da merak ettim. Bilgi verin bana, falan demiş. Lafı çevirmiş onlar da bilgi vermişler.

Oradaki yapacağı işleri bildirince atlamış bir taksiye, beni İbrahim İnan'a götürün diye gitmiş oraya.Oradaki yapacağı işleri bildirince atlamış bir taksiye, beni İbrahim İnan'a götürün diye gitmiş oraya. Rüyada Peygamber Efendimiz'in kendisine gösterdiği şahıs. Rüyada Peygamber Efendimiz'in kendisine gösterdiği şahıs. Karşı karşıya gelince müslüman olmuş. İbrahim İnan da ona hoş geldin falan gibi sözler söylemiş. Karşı karşıya gelince müslüman olmuş. İbrahim İnan da ona hoş geldin falan gibi sözler söylemiş.

O da rüyadan haberdar olduğunu ifade eden bir sözler söylemiş, müslüman olmuş. O da rüyadan haberdar olduğunu ifade eden bir sözler söylemiş, müslüman olmuş. Kim Allah'a sarılırsa, tevekkül ederse, Allah'ı severse, Allah'ı isterse, Kim Allah'a sarılırsa, tevekkül ederse, Allah'ı severse, Allah'ı isterse, doğruyu isterse, gerçeği isterse sırât-ı müstakîme, doğru yola sevk olunur. doğruyu isterse, gerçeği isterse sırât-ı müstakîme, doğru yola sevk olunur.

Allah ona hidayet nasip eder. Doğru mesela bu. Ahmet kardeş için ne diyorlar kardeşlerimiz anlatırken.Allah ona hidayet nasip eder. Doğru mesela bu. Ahmet kardeş için ne diyorlar kardeşlerimiz anlatırken. Yani Müslüman olmadan önce de kendisi temiz bir insandı.Yani Müslüman olmadan önce de kendisi temiz bir insandı. Kötü işlere falan kalmamış, yapmamıştı falan diyorlar. İşte iyi olana başka hiçbir müsaade yok. Kötü işlere falan kalmamış, yapmamıştı falan diyorlar. İşte iyi olana başka hiçbir müsaade yok.

Bizim onlara bir şey yapmamız mümkün değil. Bizi gördükçe kızarlar.Bizim onlara bir şey yapmamız mümkün değil. Bizi gördükçe kızarlar. Bunlar ne biçim müslüman deyip tenkit ederler. Kahvaltı masasını tenkit etti, Ahmet yani.Bunlar ne biçim müslüman deyip tenkit ederler.

Kahvaltı masasını tenkit etti, Ahmet yani.
Yani tenkit etmedi de biz "Şunu da al, buyur." falan deyince "Yok, yok almayacağım.Yani tenkit etmedi de biz "Şunu da al, buyur." falan deyince "Yok, yok almayacağım. Bu kadar, ülkede insanlar aç." dedi. Yani bu kadara lüzum yok demek istedi.Bu kadar, ülkede insanlar aç." dedi.

Yani bu kadara lüzum yok demek istedi.
Sofranın üstüne bu kadar çeşit olmasına lüzum yok dedi.Sofranın üstüne bu kadar çeşit olmasına lüzum yok dedi. Netice itibariyle mütevazı olmayı İslâm'da kardeşlerini düşünmeyi, kardeşlerine yardımcı olmayı,Netice itibariyle mütevazı olmayı İslâm'da kardeşlerini düşünmeyi, kardeşlerine yardımcı olmayı, imdadına yetişmeyi, hizmet etmeyi, fedakârlık yapmayı, malî destekte bulunmayı, imdadına yetişmeyi, hizmet etmeyi, fedakârlık yapmayı, malî destekte bulunmayı, acılarını paylaşmayı, bunları önemsiyor; Osmanlı böyleydi, diyor. Osmanlı fedakârdı, Osmanlı samimiydi.acılarını paylaşmayı, bunları önemsiyor; Osmanlı böyleydi, diyor.

Osmanlı fedakârdı, Osmanlı samimiydi.
Osmanlı Allah rızası için çalışıyordu, diyor. Osmanlı'yı methedip duruyor, bizim karşımızda. Osmanlı Allah rızası için çalışıyordu, diyor. Osmanlı'yı methedip duruyor, bizim karşımızda. Allahu Teâlâ hazretleri samimi olanları doğru yola sevk eder. Allahu Teâlâ bizi yolundan ayırmasın.Allahu Teâlâ hazretleri samimi olanları doğru yola sevk eder. Allahu Teâlâ bizi yolundan ayırmasın. Samimiyetten ayırmasın. İhlas, samimiyet ne demek? İhlas, halis niyet demek.Samimiyetten ayırmasın.

İhlas, samimiyet ne demek?

İhlas, halis niyet demek.
Allah bizi ihlastan, samimiyetten ayırmasın. Dinin tamamı zaten ihlas ve samimiyettir. Allah bizi ihlastan, samimiyetten ayırmasın. Dinin tamamı zaten ihlas ve samimiyettir. Dinin en önemli özelliği samimiyettir. Samimiyetsiz namaz kabul olmaz. Samimiyetsiz oruç kabul olmaz.Dinin en önemli özelliği samimiyettir. Samimiyetsiz namaz kabul olmaz.

Samimiyetsiz oruç kabul olmaz.
Samimiyetsiz hac kabul olmaz. Her şey ihlaslı olacak, samimi olacak. Allah için olacak. Samimiyetsiz hac kabul olmaz. Her şey ihlaslı olacak, samimi olacak. Allah için olacak.

Kime karşı samimi olacak insan? Allah'a karşı samimi olacak, içten olacak.Kime karşı samimi olacak insan?

Allah'a karşı samimi olacak, içten olacak.
Art niyetsiz olacak Resûlullah'a karşı, samimi olacak. Sevecek, bağlılığı tam olacak.Art niyetsiz olacak Resûlullah'a karşı, samimi olacak. Sevecek, bağlılığı tam olacak. Kur'an'a karşı samimi olacak. Kur'an'ı sevecek, öğrenmeye çalışacak.Kur'an'a karşı samimi olacak. Kur'an'ı sevecek, öğrenmeye çalışacak. Ve müslümanlara karşı samimi olacak, yüreği parçalanacak. Ve müslümanlara karşı samimi olacak, yüreği parçalanacak.

Bizim yüreğimiz parçalanıyor da bizim işlemimiz, eylemimiz az.Bizim yüreğimiz parçalanıyor da bizim işlemimiz, eylemimiz az. Bir şeyler yapıyoruz karınca kararınca ama mesela Türkiye'de topladığımız paralarla Kuzey Irak'ta,Bir şeyler yapıyoruz karınca kararınca ama mesela Türkiye'de topladığımız paralarla Kuzey Irak'ta, Çeçenistan'da, Bosna-Hersek'te, oralarda evvelki seneler kurbanlar kesip,Çeçenistan'da, Bosna-Hersek'te, oralarda evvelki seneler kurbanlar kesip, oralara birtakım zekâtlar götürüp, birtakım hayırlar yapmaya çalıştık ama doyurucu yapamıyoruz. Neden? oralara birtakım zekâtlar götürüp, birtakım hayırlar yapmaya çalıştık ama doyurucu yapamıyoruz.

Neden?

Küçük cemaatleriz, büyük teşkilatlara da müsaade etmiyor hükümetler. Küçük cemaatleriz, büyük teşkilatlara da müsaade etmiyor hükümetler.

Kolumuzu kanadımızı kırmış. Şimdi buralarda teşkilatları yaşatıyor hükümetler.Kolumuzu kanadımızı kırmış. Şimdi buralarda teşkilatları yaşatıyor hükümetler. Her çeşit teşkilat var. Teşkilat, teşkilat, teşkilat... Teşkilattan bol bir şey yok. Her çeşit teşkilat var. Teşkilat, teşkilat, teşkilat... Teşkilattan bol bir şey yok.

Kulüpler, dernekler, çeşit çeşit kilise teşkilatlarının, gençlik kuruluşları, kadın kuruluşları,Kulüpler, dernekler, çeşit çeşit kilise teşkilatlarının, gençlik kuruluşları, kadın kuruluşları, Binalar, faaliyetler, yayınlar, yurtlar, okullar… Binalar, faaliyetler, yayınlar, yurtlar, okullar…

Her yerdeler. Yurtlar, kreşler, hastaneler… Sokakların isimlerine bakın. Hep böyle din büyükleri vesaire.Her yerdeler. Yurtlar, kreşler, hastaneler… Sokakların isimlerine bakın. Hep böyle din büyükleri vesaire. Semtler vesaireler falan. Yani bunlar dinlerine bağlı, dinlerine hizmet için teşkilatlar kuruyorlar;Semtler vesaireler falan. Yani bunlar dinlerine bağlı, dinlerine hizmet için teşkilatlar kuruyorlar; teşkilatları hem kendi ülkelerinde çalışıyor. Hem de başka ülkelerde çalışıyor.teşkilatları hem kendi ülkelerinde çalışıyor.

Hem de başka ülkelerde çalışıyor.
Burada Melbourne'de bir caddede gidiyorduk.Burada Melbourne'de bir caddede gidiyorduk. Arabayla gidiyorsun, gidiyorsun, gidiyorsun, gidiyorsun. Bir duvar devam ediyor.Arabayla gidiyorsun, gidiyorsun, gidiyorsun, gidiyorsun. Bir duvar devam ediyor. Böyle bir büyük arazi. Muazzam binalar falan hayret ettim, imrendim. Bu ne böyle dedim, böyle. Böyle bir büyük arazi. Muazzam binalar falan hayret ettim, imrendim. Bu ne böyle dedim, böyle.

Tekrar bir hıristiyan teşkilatı. Hristiyanlık teşkilatı, askerî teşkilatları var.Tekrar bir hıristiyan teşkilatı. Hristiyanlık teşkilatı, askerî teşkilatları var. Gençlik teşkilatları var, kadın teşkilatları var, erkek teşkilatları var. Gençlik teşkilatları var, kadın teşkilatları var, erkek teşkilatları var.

Yaşlı teşkilatları var, şövalye teşkilatları var.Yaşlı teşkilatları var, şövalye teşkilatları var. Tarih boyu Haçlı seferlerini falan yapanlar bu hıristiyan tarikatları.Tarih boyu Haçlı seferlerini falan yapanlar bu hıristiyan tarikatları. Sen Jan Şövalyeleri, Dominik papazları falan yaniSen Jan Şövalyeleri, Dominik papazları falan yani böyle şeylerle kendi dini gruplarını destekliyorlar. böyle şeylerle kendi dini gruplarını destekliyorlar.

Hz. İsa aşkına, hadi kutsal toprakları kurtaracağız.Hz. İsa aşkına, hadi kutsal toprakları kurtaracağız. Müslümanlığı tepeleyeceğiz diye devamlı düşmanlık eylemi var. Müslümanlığı tepeleyeceğiz diye devamlı düşmanlık eylemi var. Bunu Fransa da kabul ediyor, burada kabul ediyor. Bunu Fransa da kabul ediyor, burada kabul ediyor.

Osmanlı İmparatorluğu'nun parça parça koparıp koparıp kendilerine almadılar mı? Osmanlı İmparatorluğu'nun parça parça koparıp koparıp kendilerine almadılar mı?

Denizlere kadar gitmiyor muydu Osmanlı toprakları? Kendileri Okyanusya'ya kadar yayılmışlar.Denizlere kadar gitmiyor muydu Osmanlı toprakları?

Kendileri Okyanusya'ya kadar yayılmışlar.
Afrika'yı bilmiyoruz. Amerika'nın güneyi kendilerinin.Afrika'yı bilmiyoruz. Amerika'nın güneyi kendilerinin. Yani geniş yerleri almışlar, başkalarının yerlerini almışlar.Yani geniş yerleri almışlar, başkalarının yerlerini almışlar. Bizim Osmanlı topraklarını da elbirliğiyle parçalıyorlar.Bizim Osmanlı topraklarını da elbirliğiyle parçalıyorlar. Dediler ki; hocam bu gördüğün teşkilatın İzmir'de bir şubesi var. İzmir'de Hıristiyanlık yok ki! Dediler ki; hocam bu gördüğün teşkilatın İzmir'de bir şubesi var. İzmir'de Hıristiyanlık yok ki!

Yani NATO dolayısıyla oraya gelmiş Hıristiyanlar falan olabilir ama bu teşkilat niye? Yani NATO dolayısıyla oraya gelmiş Hıristiyanlar falan olabilir ama bu teşkilat niye?

Yeni kardinal tayin edilmesi niye? Türkiye'de hıristiyanlaştırmak için müslümanları.Yeni kardinal tayin edilmesi niye?

Türkiye'de hıristiyanlaştırmak için müslümanları.
Askeriyede çalışıyorlar, generallerin üzerine çalışıyorlar.Askeriyede çalışıyorlar, generallerin üzerine çalışıyorlar. NATO'da görev alması dolayısıyla çalışıyorlar.NATO'da görev alması dolayısıyla çalışıyorlar. Bir generali ele alınca orgeneral, korgeneral yüksek; Bir generali ele alınca orgeneral, korgeneral yüksek; onu kazandığın zaman çok şey kazanmış oluyorsun. Allah hepinizden razı olsun. onu kazandığın zaman çok şey kazanmış oluyorsun. Allah hepinizden razı olsun.

El Fâtiha. El Fâtiha.

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2