Namaz Vakitleri
İstanbul
15 Cemâziye'l-Âhir 1447
05 December 2025
İmsak
06:35
Güneş
08:07
Öğle
13:00
İkindi
15:21
Akşam
17:43
Yatsı
19:09
Detaylı Arama

Konuşma Metni

es-selâmü aleyküm ve rahmetu’llâhi ve berakâtühû!es-selâmü aleyküm ve rahmetu’llâhi ve berakâtühû! Aziz ve muhterem

Aziz ve muhterem
Ak-Televizyon izleyicileri ve Ak-Radyo dinleyenleri!Ak-Televizyon izleyicileri ve Ak-Radyo dinleyenleri! Allah’ın selamı, rahmeti, bereketi üzerinize olsun.

Allah’ın selamı, rahmeti, bereketi üzerinize olsun.
Allah cümlenizden razı olsun.Allah cümlenizden razı olsun. Her türlü maddî, mânevî afetten,Her türlü maddî, mânevî afetten, zarardan, hasardan, şerden korusun.zarardan, hasardan, şerden korusun. İki cihan saadetine lütfuyla, keremiyle nâil eylesin.İki cihan saadetine lütfuyla, keremiyle nâil eylesin. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz’in

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz’in
hadis-i şeriflerden, Ahmed b. Hanbelhadis-i şeriflerden, Ahmed b. Hanbel ve İbn Abdi’l-Ber, İbn Hibbân;ve İbn Abdi’l-Ber, İbn Hibbân; hatta Buhârî, Tirmizî, Nesâî gibihatta Buhârî, Tirmizî, Nesâî gibi mühim kaynakların da rivayet ettiği bir hadis-i şerifle başlamak istiyorummühim kaynakların da rivayet ettiği bir hadis-i şerifle başlamak istiyorum bu akşamki cuma sohbetime.bu akşamki cuma sohbetime. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz buyuruyorlar ki:Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz buyuruyorlar ki: Kaynaklarını belirttiğim bu hadis-i şerifte,Kaynaklarını belirttiğim bu hadis-i şerifte, "Men iğberrat kademâhu fî sebîlillâhi,

"Men iğberrat kademâhu fî sebîlillâhi,
harremehullâhu alen-nâr."harremehullâhu alen-nâr." Sadeka Rasûlü’llâh, fî mâ kâl, ev kemâ kâl.

Sadeka Rasûlü’llâh, fî mâ kâl, ev kemâ kâl.
İğberre-iğbirâr, ğubar kelimesinden geliyor.

İğberre-iğbirâr, ğubar kelimesinden geliyor.
Ğubar toz demek,Ğubar toz demek, iğberre da tozlanmak manasına geliyor.iğberre da tozlanmak manasına geliyor. (Men iğberret kademâhu)(Men iğberret kademâhu) “Kimin iki ayağı tozlanırsa.“Kimin iki ayağı tozlanırsa. (Fî sebîli’llâh) Allah yolunda, kimin iki ayağı(Fî sebîli’llâh) Allah yolunda, kimin iki ayağı toza toprağa bulaşır, tozlanırsa.”toza toprağa bulaşır, tozlanırsa.” İğbirar, tozlanmak;

İğbirar, tozlanmak;
maddî mânâda, hakiki manasıylamaddî mânâda, hakiki manasıyla toza toprağa bulaşmak manasına kullanılır.toza toprağa bulaşmak manasına kullanılır. Bir de mânevî olarak mecâzî mânâda,Bir de mânevî olarak mecâzî mânâda, yâni birisi ötekisine iğbirar etti,yâni birisi ötekisine iğbirar etti, muğber oldu, yâni gönlü tozlandı, gönlü bulandı,muğber oldu, yâni gönlü tozlandı, gönlü bulandı, kırıldı manasına da gelebiliyor.kırıldı manasına da gelebiliyor. O muğber olmak sözünü,O muğber olmak sözünü, Türkiye’de de bazı yaşlılar kullanıyor.Türkiye’de de bazı yaşlılar kullanıyor. Eski atalarımız kitaplarda kullanmışlar.Eski atalarımız kitaplarda kullanmışlar. Buradaki hakiki manasıyla.Buradaki hakiki manasıyla. Fî sebîli’llâh sözünden de maksat, Allah’ın yolunda.

Fî sebîli’llâh sözünden de maksat, Allah’ın yolunda.
Yâni, fiilen yürümek sûretiyle,Yâni, fiilen yürümek sûretiyle, hareket etmek sûretiyle, kimin ayaklarıhareket etmek sûretiyle, kimin ayakları toza toprağa bulaşırsa, bulanırsa, tozlanırsa.toza toprağa bulaşırsa, bulanırsa, tozlanırsa. Tabii bu 'fî sebîlillâh'tan ilk hatıra gelen;Tabii bu 'fî sebîlillâh'tan ilk hatıra gelen; Yani yürürken yolda eli ayağı tozlanmak ama,Yani yürürken yolda eli ayağı tozlanmak ama, hangi yolda yürürken?hangi yolda yürürken? Fî sebîli’llâh, Allah yolunda.Fî sebîli’llâh, Allah yolunda. Allah yolu sözünden ilk hatıra gelen cihattır.Allah yolu sözünden ilk hatıra gelen cihattır. Yâni savaşmak için gazâ için cihat için yola düşen,Yâni savaşmak için gazâ için cihat için yola düşen, yola düşen fî sebîli’llâh, Allah yolunda yola düşmüştür.yola düşen fî sebîli’llâh, Allah yolunda yola düşmüştür. el-cihâdü fî sebîli’llâh’tır tâbirin tamamı ama,el-cihâdü fî sebîli’llâh’tır tâbirin tamamı ama, el-cihad sözü kaldırılarak fî sebîli’llâh da kullanılıyor, çok kullanılıyor.el-cihad sözü kaldırılarak fî sebîli’llâh da kullanılıyor, çok kullanılıyor. İlk akla gelen savaş, yâni İslâmî bir cihat ve savaş:

İlk akla gelen savaş, yâni İslâmî bir cihat ve savaş:
“Kim katılırsa bu savaşa, yürürken eli ayağı toza toprağa bulaşırsa,“Kim katılırsa bu savaşa, yürürken eli ayağı toza toprağa bulaşırsa, yâni savaşa iştirak ederse, gazâya, cihada giderse.” demek.yâni savaşa iştirak ederse, gazâya, cihada giderse.” demek. Tabi “fî sebîli’llâh” burada, “el-cihâdu fî sebîli’llâh”

Tabi “fî sebîli’llâh” burada, “el-cihâdu fî sebîli’llâh”
diye geçmediği için sadece “Allah yolunda kimin ayakları tozlanırsa.”diye geçmediği için sadece “Allah yolunda kimin ayakları tozlanırsa.” geçtiği için “Başka fî sebîli’llâh neler olabilir?” diyegeçtiği için “Başka fî sebîli’llâh neler olabilir?” diye onları da belirtmemiz lazım, düşünmemiz lazım:onları da belirtmemiz lazım, düşünmemiz lazım: mesela hacca, umreye gitmek de fî sebîli’llâhtır.mesela hacca, umreye gitmek de fî sebîli’llâhtır. Allah’ın yolunda, Allah emretti diye,Allah’ın yolunda, Allah emretti diye, Peygamber Efendimiz tavsiye buyurdu diyePeygamber Efendimiz tavsiye buyurdu diye o mübarek diyarlara, o ibadetleri yapmak için oo mübarek diyarlara, o ibadetleri yapmak için o ziyaretleri yapmak için gitmek de, o da fî sebîli’llâhtır.ziyaretleri yapmak için gitmek de, o da fî sebîli’llâhtır. Sonra, Peygamber Efendimiz’in hadis-i şeriflerinden biliyoruz ki,

Sonra, Peygamber Efendimiz’in hadis-i şeriflerinden biliyoruz ki,
namuslu, temiz yürekli bir aile reisinin,namuslu, temiz yürekli bir aile reisinin, “Çoluk çocuğumun kazancını sağlayayım!” diye,“Çoluk çocuğumun kazancını sağlayayım!” diye, “Evimden çıkıp çalışayım da, ter dökeyim de,“Evimden çıkıp çalışayım da, ter dökeyim de, çocuklarımın rızkını helâl yoldan sağlayayım!” diyeçocuklarımın rızkını helâl yoldan sağlayayım!” diye çalışması da fî sebîlillâhtır.çalışması da fî sebîlillâhtır. İşine gitmesi de fî sebîlillahtır.İşine gitmesi de fî sebîlillahtır. Bunun böyle olduğunu Peygamber Efendimiz bildiriyor.Bunun böyle olduğunu Peygamber Efendimiz bildiriyor. Çünkü haramdan korunmak için muhtaç olmadan,Çünkü haramdan korunmak için muhtaç olmadan, kimseye yük olmadan yaşamak için hattakimseye yük olmadan yaşamak için hatta kazancının fazlasıyla da hayır hasenât yapmak içinkazancının fazlasıyla da hayır hasenât yapmak için iyi niyetle çalışmaya gidiyor.iyi niyetle çalışmaya gidiyor. O da fî sebîlillâh.O da fî sebîlillâh. Demek ki, eğer Müslümanın niyeti temizse,

Demek ki, eğer Müslümanın niyeti temizse,
kalbi temizse, amacı güzelse.kalbi temizse, amacı güzelse. Evinden her sabah kalkıp gidiyor dükkânına. Neden?Evinden her sabah kalkıp gidiyor dükkânına. Neden? “Helâl para kazanayım.” diye. “Ee, ne yapacaksın bu helâl parayı?”“Helâl para kazanayım.” diye. “Ee, ne yapacaksın bu helâl parayı?” “Bir kere, çoluk çocuğumu kimseye muhtaç etmeyeceğim!“Bir kere, çoluk çocuğumu kimseye muhtaç etmeyeceğim! Harama baktırmayacağım, hasretlik çektirmeyeceğim,

Harama baktırmayacağım, hasretlik çektirmeyeceğim,
muhtaçlık çektirmeyeceğim.muhtaçlık çektirmeyeceğim. Gözü tok olacak, karnı tok olacak,Gözü tok olacak, karnı tok olacak, gönlü tok olacak çocuğumun.gönlü tok olacak çocuğumun. Sonra da kazancımın fazlasıylaSonra da kazancımın fazlasıyla başkalarına da hayır hasenat yapacağım.başkalarına da hayır hasenat yapacağım. Belki bir cami yaptırırım, belki bir Kur’ân kursu yaptırırım.Belki bir cami yaptırırım, belki bir Kur’ân kursu yaptırırım. Belki bir yere çeşme kurarım, yaparımBelki bir yere çeşme kurarım, yaparım su olmayan bir köye, bir yola, bir yöreye.su olmayan bir köye, bir yola, bir yöreye. Yahut daha başka bir hayır yaparım diye.Yahut daha başka bir hayır yaparım diye. Ya da, bunların hiçbirini düşünmese bile,

Ya da, bunların hiçbirini düşünmese bile,
“Başkasına yük olmak ayıp oluyor.“Başkasına yük olmak ayıp oluyor. Kendim kazanayım.Kendim kazanayım. Kimseye yük olmayayım.Kimseye yük olmayayım. İnsanlar benim kahrımı çekmesinler, zahmetimi çekmesinler,İnsanlar benim kahrımı çekmesinler, zahmetimi çekmesinler, benim için yorulmasınlar.benim için yorulmasınlar. Ben kendi işimi kendim göreyim.” diye,Ben kendi işimi kendim göreyim.” diye, yâni kimseye yük olmamak için de çalışmak.yâni kimseye yük olmamak için de çalışmak. O da güzel bir niyet olmuş oluyor.O da güzel bir niyet olmuş oluyor. Hatta Hocamız Mehmed Zâhid Kotku -cennet mekân,

Hatta Hocamız Mehmed Zâhid Kotku -cennet mekân,
rahmetü’llâhü aleyh, rahimehullah rahmeten vasiaten,rahmetü’llâhü aleyh, rahimehullah rahmeten vasiaten, çok büyük lütuflarla taltif eylesin-çok büyük lütuflarla taltif eylesin- Allah Teâlâ Hazretleri itikâfa, halvete sokarken;Allah Teâlâ Hazretleri itikâfa, halvete sokarken; tasavvufî terbiye görsünler, eğitim görsünler,tasavvufî terbiye görsünler, eğitim görsünler, yetişsinler, ibadet edip Allah’ın rızasını kazansınlaryetişsinler, ibadet edip Allah’ın rızasını kazansınlar dervişân diye; ne diye niyet ettirirdi?dervişân diye; ne diye niyet ettirirdi? Yâni, “Gireceğim, ibadet edeceğim, sevap kazanacağım,Yâni, “Gireceğim, ibadet edeceğim, sevap kazanacağım, mevki makam kazanacağım, mânevî rütbem yükselecek,mevki makam kazanacağım, mânevî rütbem yükselecek, halvet yapmış, erbain, çile görmüş bir usta derviş olacağım.” diye mi?halvet yapmış, erbain, çile görmüş bir usta derviş olacağım.” diye mi? Hayır! O niyetle sokmazdı.Hayır! O niyetle sokmazdı. Yâni, böyle maddî mânevî makam sevgisiniYâni, böyle maddî mânevî makam sevgisini uygun görmemiş büyüklerimiz.uygun görmemiş büyüklerimiz. Ne niyet ederek girecek itikâfa?

Ne niyet ederek girecek itikâfa?
“Şu kadar gün şuraya kendimi hapsediyorum, kapatıyorum.

“Şu kadar gün şuraya kendimi hapsediyorum, kapatıyorum.
Şu zalim nefsim ıslâh olsun,Şu zalim nefsim ıslâh olsun, benim şerrimden başka insanlar selamet bulsun,benim şerrimden başka insanlar selamet bulsun, zarar görmesin; hiç olmazsa bu kadar gün,zarar görmesin; hiç olmazsa bu kadar gün, kimseye kahrım, zararım, hasarım olmasın.”kimseye kahrım, zararım, hasarım olmasın.” diye niyetlenecek, böyle girecek diye söylerdi.diye niyetlenecek, böyle girecek diye söylerdi. Benim çok hoşuma giderdi bu anlayış yâni,Benim çok hoşuma giderdi bu anlayış yâni, neden halvete giriyorsun, niye itikâfa giriyorsun?neden halvete giriyorsun, niye itikâfa giriyorsun? “Eh, benim şerrimden insanlar beş on gün rahat etsinler.” diye.

“Eh, benim şerrimden insanlar beş on gün rahat etsinler.” diye.
Ne kadar mütevâzıâne, güzel bir şey tabii.

Ne kadar mütevâzıâne, güzel bir şey tabii.
Böyle düşünmenin bir zararı yok, faydası var.Böyle düşünmenin bir zararı yok, faydası var. Ama, “Ben mevki makam sahibi olacağım,Ama, “Ben mevki makam sahibi olacağım, mânevî rütbe sahibi olacağım.mânevî rütbe sahibi olacağım. Belki şeyh efendi beni halife yapar,Belki şeyh efendi beni halife yapar, belki ben de bir yerde şeyh olurum.belki ben de bir yerde şeyh olurum. Oooh, gel keyfim gel.Oooh, gel keyfim gel. Şöyle rahat, böyle keyifli.” o zaman hiç faydası, sevabı olmaz.Şöyle rahat, böyle keyifli.” o zaman hiç faydası, sevabı olmaz. Zâten bu şeyhlik makamı da

Zâten bu şeyhlik makamı da
saltanat makamı değildir.saltanat makamı değildir. Nedir? Hizmet makamıdır.Nedir? Hizmet makamıdır. Onun için büyükler kendi ismini yâd ederken,Onun için büyükler kendi ismini yâd ederken, yazdıkları kitaplara, eserlere yazarken demişler ki:yazdıkları kitaplara, eserlere yazarken demişler ki: (Hâdimü’l-fukarâ) “Fakirlerin hizmetçisi, hâdimi” demişler.(Hâdimü’l-fukarâ) “Fakirlerin hizmetçisi, hâdimi” demişler. Fukara dedikleri dervişler.Fukara dedikleri dervişler. Derviş-fakir aynı anlama geliyor; birisi Farsça, birisi Arapça.Derviş-fakir aynı anlama geliyor; birisi Farsça, birisi Arapça. Ama sâlik, mürid falan da denilebilir.Ama sâlik, mürid falan da denilebilir. Hâdimü’s-sâlikîn falan da denilebilir.Hâdimü’s-sâlikîn falan da denilebilir. Yâni o da böyle.

Yâni o da böyle.
Başkasına yük olmayayım demek de güzel bir şey.Başkasına yük olmayayım demek de güzel bir şey. Oradan açtık sözümüzü.Oradan açtık sözümüzü. Tabi, Allah’ın rızasını kazanmak içinTabi, Allah’ın rızasını kazanmak için girişilen her teşebbüste her yürüyüş, o da fî sebîlillâhtır.girişilen her teşebbüste her yürüyüş, o da fî sebîlillâhtır. Neden? Çünkü Allah’ın rızasını kazanmak içinNeden? Çünkü Allah’ın rızasını kazanmak için Allah yolunda bu işi yapıyor.Allah yolunda bu işi yapıyor. İki dargın kimseyi barıştıracak.İki dargın kimseyi barıştıracak. Karı koca birbirine kızmışlar, ayrılmışlar.Karı koca birbirine kızmışlar, ayrılmışlar. Birisi anasının, babasının evine gitmiş,Birisi anasının, babasının evine gitmiş, ötekisi tek başına evde duruyor.ötekisi tek başına evde duruyor. Gidecek, aralarını bulacak; bir siyaset, birGidecek, aralarını bulacak; bir siyaset, bir konuşma, ustalık.konuşma, ustalık. Barıştıracak, yuvayı kurtaracak.Barıştıracak, yuvayı kurtaracak. Şeytan sevinemeyecek.Şeytan sevinemeyecek. O da fî sebîlillâh.O da fî sebîlillâh. Demek ki 'Allah yolunda' diyeDemek ki 'Allah yolunda' diye -yani sadece cihat demiyor burada-yani sadece cihat demiyor burada ama ilk anlaşılan cihat-ama ilk anlaşılan cihat- böyle Allah yolunda ayakları tozlanan,böyle Allah yolunda ayakları tozlanan, yani böyle bir savaşa, böyle bir işe iştirak eden kimseyi;yani böyle bir savaşa, böyle bir işe iştirak eden kimseyi; 'Harramahullâhu ale'n-nâr.' Allah haram kılar cehenneme.'Harramahullâhu ale'n-nâr.' Allah haram kılar cehenneme. Yani cehennem onu alamaz içine.Yani cehennem onu alamaz içine. Cehennem onu azaplandıramaz.Cehennem onu azaplandıramaz. Cehenneme girmesini engeller Allah,Cehenneme girmesini engeller Allah, onun cehenneme girmesini kaldırır,onun cehenneme girmesini kaldırır, haram kılar demek; o kimse cehenneme girmez.haram kılar demek; o kimse cehenneme girmez. Tabii bunun tabirin şeyi de var mesela, Allah

Tabii bunun tabirin şeyi de var mesela, Allah
sevmediği kullara da cenneti haram kılıyor.sevmediği kullara da cenneti haram kılıyor. Yani cenneti haram kılmak sözünden maksat ne?Yani cenneti haram kılmak sözünden maksat ne? Cennete girmesini engeller demek.Cennete girmesini engeller demek. Cennet güzel bir yer.Cennet güzel bir yer. Yani cenneti haram kılmak ne demek;Yani cenneti haram kılmak ne demek; bu bundan mahrum kalacak, buna erişemeyecek,bu bundan mahrum kalacak, buna erişemeyecek, buna giremeyecek demek.buna giremeyecek demek. Efendim 'cehenneme haram kılar' ne demek;Efendim 'cehenneme haram kılar' ne demek; bu kişi cehenneme girip azap görmeyecek demek.bu kişi cehenneme girip azap görmeyecek demek. O halde efendim başta Allah yolunda cihat olmak üzere;

O halde efendim başta Allah yolunda cihat olmak üzere;
ecdad-ı izamımızın, efendim selef-i salihînimizinecdad-ı izamımızın, efendim selef-i salihînimizin (Allah hepsinden razı olsun mübareklerin)(Allah hepsinden razı olsun mübareklerin) korumak için ümmet-i Muhammed'i, dini, imanıkorumak için ümmet-i Muhammed'i, dini, imanı efendim yaymak için i'lâ-yi kelimetullah için,efendim yaymak için i'lâ-yi kelimetullah için, müdafaa-i müslimin için, müdafaa-i bilâd-ı İslam,müdafaa-i müslimin için, müdafaa-i bilâd-ı İslam, dâr-ı İslam için, dâr-ı İslam'ın korunması içindâr-ı İslam için, dâr-ı İslam'ın korunması için yaptıkları nice niceyaptıkları nice nice efendim fedakarlıkları tarih kitapları yazıyor.efendim fedakarlıkları tarih kitapları yazıyor. Allah hepsinden razı olsun.Allah hepsinden razı olsun. Biz de onlar gibi onların yolunda böyle fırsat bilmeliyiz.Biz de onlar gibi onların yolunda böyle fırsat bilmeliyiz. Savaş olursa savaş.Savaş olursa savaş. Ne yapalım?Ne yapalım? Savaşı biz istemeyiz, Müslüman savaşı istemez amaSavaşı biz istemeyiz, Müslüman savaşı istemez ama savaş olursa da kaçmaz.savaş olursa da kaçmaz. Düşmanla karşılaşmayı temenni etmeyiz,Düşmanla karşılaşmayı temenni etmeyiz, kabadayılık yapmayız amakabadayılık yapmayız ama düşman saldırırsa biz de pabucu bırakıp kaçmayız.düşman saldırırsa biz de pabucu bırakıp kaçmayız. Efendim savunuruz.Efendim savunuruz. Hatta bir adım bile geri gitmeyiz.Hatta bir adım bile geri gitmeyiz. Hatta düşmana sırtımızı dönmek bizim için ardır.Hatta düşmana sırtımızı dönmek bizim için ardır. Sırtından kurşunlanmak efendim çok kötü bir durumdur.Sırtından kurşunlanmak efendim çok kötü bir durumdur. Alnından vurulur yani vurulursa.Alnından vurulur yani vurulursa. Düşmandan yüz çevirmemişkenDüşmandan yüz çevirmemişken efendim düşmana saldırıyorken şehit olur.efendim düşmana saldırıyorken şehit olur. Bizim anlayışımız töremiz böyledir, kaçmayız.Bizim anlayışımız töremiz böyledir, kaçmayız. Allah bilir ki efendim çarpışır Müslümanlar.Allah bilir ki efendim çarpışır Müslümanlar. Düşmandan korkmaz, az da olsa sayısı.Düşmandan korkmaz, az da olsa sayısı. Zaten İslami savaşlardan birinde

Zaten İslami savaşlardan birinde
efendim istişare yapmışlar.efendim istişare yapmışlar. Düşman ordusu, Bizans ordusu karşıdan geliyor.Düşman ordusu, Bizans ordusu karşıdan geliyor. Sahabe-i kiram şöyle demişler; bu ordu çok kalabalık biz de çok azız.Sahabe-i kiram şöyle demişler; bu ordu çok kalabalık biz de çok azız. Efendim bununla çarpışmak fuzuli olur,Efendim bununla çarpışmak fuzuli olur, beyhude olur, boşuna olur.beyhude olur, boşuna olur. Biz çarpışmayalım, geri çekilelim.Biz çarpışmayalım, geri çekilelim. Böyle bir fikir ortaya atılmış.Böyle bir fikir ortaya atılmış. Ama içlerinden bazı mübarekler demişler kiAma içlerinden bazı mübarekler demişler ki (hepsi mübarek de)(hepsi mübarek de) efendim demişler ki; 'Biz burayaefendim demişler ki; 'Biz buraya efendim zafer kazanmak için geldik.efendim zafer kazanmak için geldik. Yani savaştan amacımız illa zafer kazanmak da değil.Yani savaştan amacımız illa zafer kazanmak da değil. Resulullah Efendimiz emretti:Resulullah Efendimiz emretti: Çıkın gazaya, gidin falanca yere çarpışın düşmanla dedi.Çıkın gazaya, gidin falanca yere çarpışın düşmanla dedi. Biz artık sayıya bakmayız.Biz artık sayıya bakmayız. Zafer kazanacağız kazanamayacağız diye de hesap yapmayız.Zafer kazanacağız kazanamayacağız diye de hesap yapmayız. Hepimiz ölsek bile burada çarpışmak emredildiği için çarpışırız.'Hepimiz ölsek bile burada çarpışmak emredildiği için çarpışırız.' Ne kadar güzel.Ne kadar güzel. Yani askerler duysa benim bu hadis sohbetimi ne kadar memnun olurlar.Yani askerler duysa benim bu hadis sohbetimi ne kadar memnun olurlar. İslam'ın efendim askerlik kurallarının ne kadar güzel öğrettiğini,İslam'ın efendim askerlik kurallarının ne kadar güzel öğrettiğini, ne kadar güzel gönülleri efendim takviye ettiğini,ne kadar güzel gönülleri efendim takviye ettiğini, akılları efendim terbiye ettiğini anlarlar.akılları efendim terbiye ettiğini anlarlar. Evet, elimizden geldiğince Allah yolunda,

Evet, elimizden geldiğince Allah yolunda,
elimiz ayağımız toza toprağa karışsın,elimiz ayağımız toza toprağa karışsın, efendim o yollarda koşturalım.efendim o yollarda koşturalım. Hac, umre o da fî sebîlillâhtır.Hac, umre o da fî sebîlillâhtır. Birisinin ihtiyacını görmek için koşturmak vesaire.Birisinin ihtiyacını görmek için koşturmak vesaire. Çeşitli artık bu teferruatını bilmiyoruz Peygamber Efendimiz'in.Çeşitli artık bu teferruatını bilmiyoruz Peygamber Efendimiz'in. Sadece cihadı mı kastetti?Sadece cihadı mı kastetti? Ama başka hadislerden biliyoruz ki bazıAma başka hadislerden biliyoruz ki bazı faaliyetleri de cihat gibi sayıyor.faaliyetleri de cihat gibi sayıyor. Mesela bir çok çoluk çocuk sahibi bir insanınMesela bir çok çoluk çocuk sahibi bir insanın onların ihtiyaçlarını kazanmak içinonların ihtiyaçlarını kazanmak için sabah işe gitmesini 'fe hüve fî sebîlillâh' diyesabah işe gitmesini 'fe hüve fî sebîlillâh' diye mesela beyan etmiş.mesela beyan etmiş. Evet, Allah yolunda...

Evet, Allah yolunda...
Her yürüdüğümüz yolun Allah yolunda olmasına dikkat edelim.Her yürüdüğümüz yolun Allah yolunda olmasına dikkat edelim. Ayaklarımız hep Allah yolunda toza toprağa değsin, bulaşsın.Ayaklarımız hep Allah yolunda toza toprağa değsin, bulaşsın. Hep Allah yolunda tozlanın.Hep Allah yolunda tozlanın. Yani bunun zıddı nedir?Yani bunun zıddı nedir? Şeytan yolunda, tağut yolunda,Şeytan yolunda, tağut yolunda, zulüm yolunda, haksızlık yolunda,zulüm yolunda, haksızlık yolunda, yanlış yolda, tuğyan yolunda,yanlış yolda, tuğyan yolunda, isyan yolunda yürümek var bir de.isyan yolunda yürümek var bir de. Allah öylesini nasip etmesin bizim ayaklarımıza.Allah öylesini nasip etmesin bizim ayaklarımıza. Öyle yollara adım attırmasın.Öyle yollara adım attırmasın. Sevmediği yollara adım bile attırmasın.Sevmediği yollara adım bile attırmasın. Başlangıcına ayağımızı bile koymayalım.Başlangıcına ayağımızı bile koymayalım. Hep sevdiği yolda yürüyelim.Hep sevdiği yolda yürüyelim. Efendim Cenab-ı Hak yolumuzu sevdiği yollara çevirsin.Efendim Cenab-ı Hak yolumuzu sevdiği yollara çevirsin. Sevmediği yollardan yüzümüzü döndürsün.Sevmediği yollardan yüzümüzü döndürsün. Daima rızası yolunda efendim ömür sürmek,Daima rızası yolunda efendim ömür sürmek, hareket etmek cümlemize nasip eylesin.hareket etmek cümlemize nasip eylesin. Diğer bir hadis-i şerife geçiyorum aynı sayfadan.

Diğer bir hadis-i şerife geçiyorum aynı sayfadan.
Açtığım sayfa 407. sayfa Râmûz'un.Açtığım sayfa 407. sayfa Râmûz'un. Buradaki 8. hadis-i şerifi okuyorum.Buradaki 8. hadis-i şerifi okuyorum. Bu da efendim Hakim'in Müstedrek'inde rivayet edilmiş,Bu da efendim Hakim'in Müstedrek'inde rivayet edilmiş, Amr İbni Murre (R.A.) tarafından.Amr İbni Murre (R.A.) tarafından. Buyuruyor ki Peygamber Efendimiz:Buyuruyor ki Peygamber Efendimiz: 'Men ağlaka bâbehu dûne zevi'l-hâceti vel-halleti vel-meskeneti,

'Men ağlaka bâbehu dûne zevi'l-hâceti vel-halleti vel-meskeneti,
ağlakallâhu bâbe's-semâiağlakallâhu bâbe's-semâi dûne halletihî ve hâcetihî ve fakrihî ve meskenetihî.'dûne halletihî ve hâcetihî ve fakrihî ve meskenetihî.' Ağlaka; iğlak, kapıyı bağlamak, kapatmak demek.

Ağlaka; iğlak, kapıyı bağlamak, kapatmak demek.
'Men ağlaka bâbehu';'Men ağlaka bâbehu'; kim kendisinin kapısını kapatırsa, bağlarsa...kim kendisinin kapısını kapatırsa, bağlarsa... Kimin önüne kapatırsa, kimin yüzüne kapatırsa kapısını?Kimin önüne kapatırsa, kimin yüzüne kapatırsa kapısını? 'Zevi'l-hâceti'; hacet, dilek, istek sahibi olanların'Zevi'l-hâceti'; hacet, dilek, istek sahibi olanların yüzüne kapatırsa.yüzüne kapatırsa. 'Vel-halleti'; ihtiyaç, eksiği gediği olan'Vel-halleti'; ihtiyaç, eksiği gediği olan bir kimseye karşı kapatırsa.bir kimseye karşı kapatırsa. 'Vel-meskeneti'; fakirlik, miskinlik sahibi'Vel-meskeneti'; fakirlik, miskinlik sahibi bir kimseye karşı kapısını kapatırsa...bir kimseye karşı kapısını kapatırsa... 'Ağlakallâhu bâbe's-semâi dûne halletihî ve hâcetihî

'Ağlakallâhu bâbe's-semâi dûne halletihî ve hâcetihî
ve fakrihî ve meskenetihî.'ve fakrihî ve meskenetihî.' Allah da onun bu yanlış hareketi sebebiyle onun yüzüne,Allah da onun bu yanlış hareketi sebebiyle onun yüzüne, onun ihtiyaçlı, eksiği gediğinin önüne,onun ihtiyaçlı, eksiği gediğinin önüne, efendim dileğinin, hacetinin önüne,efendim dileğinin, hacetinin önüne, fakirliğinin, ihtiyacının, miskinliğinin önünefakirliğinin, ihtiyacının, miskinliğinin önüne semanın kapısını kapatır.semanın kapısını kapatır. Yani onun işini görmez demek oluyor.Yani onun işini görmez demek oluyor. Şimdi tabii burada izah etmemiz gereken kelime;

Şimdi tabii burada izah etmemiz gereken kelime;
'Zevi', 'zevi'l-hâce'.'Zevi', 'zevi'l-hâce'. Hacet sahipleri demek.Hacet sahipleri demek. Zevi ve zevu çoğulu oluyor,Zevi ve zevu çoğulu oluyor, 'zu' kelimesinin çoğulu oluyor.'zu' kelimesinin çoğulu oluyor. Hacet sahipleri.Hacet sahipleri. 'Hallet' kelimesi de Arapça'da;'Hallet' kelimesi de Arapça'da; halel, aralık demek, eksiklik, gedik demek.halel, aralık demek, eksiklik, gedik demek. Bir insanın her şeyi tamam olmayıp da bazı şeyleri eksik ise,Bir insanın her şeyi tamam olmayıp da bazı şeyleri eksik ise, eksikliği varsa, ihtiyacı varsa...eksikliği varsa, ihtiyacı varsa... 'Zevi'l-halle' demek, yani böyle eksiği gediği olan demek.'Zevi'l-halle' demek, yani böyle eksiği gediği olan demek. 'Meskenet' de miskinlik demek.'Meskenet' de miskinlik demek. Yani ihtiyacını karşılayacak durumda olamayanYani ihtiyacını karşılayacak durumda olamayan çok fakir insan demek.çok fakir insan demek. Durup kalmış öyle.Durup kalmış öyle. Öyle insanların yüzüne kapısını kapatırsa...Öyle insanların yüzüne kapısını kapatırsa... Yani kapısını açmazsa...Yani kapısını açmazsa... 'Gelin bakalım, ihtiyacınızı söyleyin, dileğiniz nedir?'Gelin bakalım, ihtiyacınızı söyleyin, dileğiniz nedir? Neye ihtiyacınız var, neyiniz eksik?Neye ihtiyacınız var, neyiniz eksik? Elimizden geliyorsa karşılayayım' demiyor daElimizden geliyorsa karşılayayım' demiyor da almıyor kapısından içeriye, kapısını yüzlerine kapatıyor.almıyor kapısından içeriye, kapısını yüzlerine kapatıyor. Hah, Allah da ona semanın kapısını kapatır.Hah, Allah da ona semanın kapısını kapatır. Onun ihtiyacını görmez.Onun ihtiyacını görmez. Onun dileğini kabul etmez.Onun dileğini kabul etmez. Onun fakirliğini, miskinliğini gidermez.Onun fakirliğini, miskinliğini gidermez. Evet...

Evet...
Eden ettiğini bulur.Eden ettiğini bulur. Rüzgar eken fırtına biçer.Rüzgar eken fırtına biçer. Başkasına iyilik yapmayan Allah'tan lütuf görmez.Başkasına iyilik yapmayan Allah'tan lütuf görmez. Merhamet etmeyen merhamet bulmaz.Merhamet etmeyen merhamet bulmaz. Bu böyle umumi ilahi kaidedir kiBu böyle umumi ilahi kaidedir ki kişi ne yaparsa ettiğini bulur.kişi ne yaparsa ettiğini bulur. Kim birisinin kapısını çalarsa,Kim birisinin kapısını çalarsa, onun da kapısını çalarlar.onun da kapısını çalarlar. 'Çalma başkasının kapısını, çalarlar kapını' derler.'Çalma başkasının kapısını, çalarlar kapını' derler. Şey de öyledir mesela, bir evlat babasına anasına şey yapmazsa,Şey de öyledir mesela, bir evlat babasına anasına şey yapmazsa, hürmet etmezse onun evladı da ona hürmet etmez.hürmet etmezse onun evladı da ona hürmet etmez. Ettiğini bulur, ettiğinin cezasını görür.Ettiğini bulur, ettiğinin cezasını görür. Anasına babasına hürmet etmeyen, ihtiyarladığı zaman evladından,Anasına babasına hürmet etmeyen, ihtiyarladığı zaman evladından, yakınlarından, çoluk çocuğundanyakınlarından, çoluk çocuğundan sevgi, hürmet beklemesin.sevgi, hürmet beklemesin. Çünkü etme bulma dünyasıdır bu dünya.Çünkü etme bulma dünyasıdır bu dünya. Her şeyin, suçunHer şeyin, suçun cezasını da Allah ona uygun bir tarzda veriyor.cezasını da Allah ona uygun bir tarzda veriyor. Binaenaleyh iyiliksever olmalıyız,

Binaenaleyh iyiliksever olmalıyız,
yardımsever olmalıyız, hamiyetperver olmalıyız.yardımsever olmalıyız, hamiyetperver olmalıyız. Etrafımızda çeşitli sebeplerden ihtiyaç sahipleri olabilir.Etrafımızda çeşitli sebeplerden ihtiyaç sahipleri olabilir. Şimdi şu zelzele felaketlerinden -ki hâlâ devam edip duruyor-Şimdi şu zelzele felaketlerinden -ki hâlâ devam edip duruyor- nice ihtiyaç sahibi olmayan kardeşlerimiz,nice ihtiyaç sahibi olmayan kardeşlerimiz, kendi haliyle kendi yağıyla geçinip giden, kavrulup gidenkendi haliyle kendi yağıyla geçinip giden, kavrulup giden insanlar vardı, şimdi muhtaç duruma düştüler.insanlar vardı, şimdi muhtaç duruma düştüler. Allah razı olsun vakfımızın ilgililerinden,Allah razı olsun vakfımızın ilgililerinden, kardeşlerimizden, çok güzel hizmetler etmişler.kardeşlerimizden, çok güzel hizmetler etmişler. Allah razı olsun, sa'yleri meşkur olsun,

Allah razı olsun, sa'yleri meşkur olsun,
çok memnun oluyorum.çok memnun oluyorum. Daha çok kardeşlerimiz var.Daha çok kardeşlerimiz var. Bu, kimisinin annesi babası öldü çocuklar ortada kaldı.Bu, kimisinin annesi babası öldü çocuklar ortada kaldı. Kimisinin çoluk çocuğu öldü annelerin yüreği acılı kaldı,Kimisinin çoluk çocuğu öldü annelerin yüreği acılı kaldı, babaların yüreği acılı kaldı.babaların yüreği acılı kaldı. Kimisinin evi barkı vardı gitti.Kimisinin evi barkı vardı gitti. 'Burada bir arkadaş diyor ki hocam bizim 5 tane ev'Burada bir arkadaş diyor ki hocam bizim 5 tane ev yıkıldı gitti, milyarlarca zararımız var' diyor.yıkıldı gitti, milyarlarca zararımız var' diyor. Tabii ihtiyaç çok.Tabii ihtiyaç çok. Her zaman ihtiyaç sahipleri olabilir.Her zaman ihtiyaç sahipleri olabilir. Bazen bir zengin de muhtaç olur.Bazen bir zengin de muhtaç olur. Nasıl muhtaç olur?Nasıl muhtaç olur? Seveni olmaz, kimsesi olmaz.Seveni olmaz, kimsesi olmaz. Birisinin ona yardım etmesi iyi olur, ihtiyar olur.Birisinin ona yardım etmesi iyi olur, ihtiyar olur. Gençliğinde nice böyle efeler, kabadayılar,Gençliğinde nice böyle efeler, kabadayılar, sağa sola bağırıp çağırıp esen tozanlar vardır,sağa sola bağırıp çağırıp esen tozanlar vardır, ihtiyarladığı zaman aciz olur.ihtiyarladığı zaman aciz olur. Elini yüzünü yıkayamaz,Elini yüzünü yıkayamaz, lokmasını ağzına götüremeyecek duruma gelir.lokmasını ağzına götüremeyecek duruma gelir. E bakıvermek iyidir, sevaptır.E bakıvermek iyidir, sevaptır. Allah razı olsun bizim Valide Hanım

Allah razı olsun bizim Valide Hanım
hocamızın vefatından sonra rahatsızlandı.hocamızın vefatından sonra rahatsızlandı. Esir-i firaş oldu, yatağa esir oldu, ayakları tutmaz oldu.Esir-i firaş oldu, yatağa esir oldu, ayakları tutmaz oldu. İhvanımızdan nice hayırsever kimselerİhvanımızdan nice hayırsever kimseler seve seve hizmetler ettiler.seve seve hizmetler ettiler. Yıkadılar, doyurdular, temizlediler, baktılar.Yıkadılar, doyurdular, temizlediler, baktılar. Böyle dua aldılar, sevap kazandılar.Böyle dua aldılar, sevap kazandılar. Yani fırsat kollamalı.Yani fırsat kollamalı. İhtiyaç sahibinin ihtiyacını görmeye çalışmalı.İhtiyaç sahibinin ihtiyacını görmeye çalışmalı. Fakirleri kollamaya çalışmalı.Fakirleri kollamaya çalışmalı. Kime nasıl faydam dokunur, nasıl duasını alırım diyeKime nasıl faydam dokunur, nasıl duasını alırım diye gözleyip durmalı.gözleyip durmalı. Şimdi bir rivayet böyle.

Şimdi bir rivayet böyle.
Bir başka rivayette de Allahu Teala hazretleri...Bir başka rivayette de Allahu Teala hazretleri... Ya iki rivayet var, birisiYa iki rivayet var, birisi Ebru Meryem'den İbn Asakir rivayet etmiş.Ebru Meryem'den İbn Asakir rivayet etmiş. 'Semanın kapısını kapatır' diye kısa bir rivayet de var.'Semanın kapısını kapatır' diye kısa bir rivayet de var. Daha uzun olarak geçmiş olanı daDaha uzun olarak geçmiş olanı da demin rivayet etmiş olduk, iki hadis var bu konuda.demin rivayet etmiş olduk, iki hadis var bu konuda. Muhtelif kaynaklar rivayet etmişler.Muhtelif kaynaklar rivayet etmişler. Gelelim diğer hadis-i şerife.

Gelelim diğer hadis-i şerife.
Buyuruyor ki Peygamber Efendimiz,Buyuruyor ki Peygamber Efendimiz, Ahmed b. Hanbel'in, Ebu Davud'un, İbn Mace'nin,Ahmed b. Hanbel'in, Ebu Davud'un, İbn Mace'nin, Beyhaki'nin İbn Abbas (R.A.)'danBeyhaki'nin İbn Abbas (R.A.)'dan rivayet ettiğine göre şöyle buyurmuş Peygamber Efendimiz:rivayet ettiğine göre şöyle buyurmuş Peygamber Efendimiz: Men iktebese tabi ağlanarak okunacak.

Men iktebese tabi ağlanarak okunacak.
'Men iktebese ilmen mine'n-nucûmi,'Men iktebese ilmen mine'n-nucûmi, iktebese şu'beten mine's-sihri zâde mâ zâd.'iktebese şu'beten mine's-sihri zâde mâ zâd.' Tam böyle vahsullarına dikkat ederek okuyacak olursak.

Tam böyle vahsullarına dikkat ederek okuyacak olursak.
'Men iktebese ilmen mine'n-nucûmi, iktebese'Men iktebese ilmen mine'n-nucûmi, iktebese şu'beten mine's-sihri zâde mâ zâd.'şu'beten mine's-sihri zâde mâ zâd.' Sadaka Resulullah fî mâ kâl.

Sadaka Resulullah fî mâ kâl.
Biliyorsunuz İslam'da sihir, büyü haramdır.

Biliyorsunuz İslam'da sihir, büyü haramdır.
Yok böyle şeyler.Yok böyle şeyler. Bilin, bilmeyenler de bilsin.Bilin, bilmeyenler de bilsin. Çünkü 'ilericiyim' diye kendisini satanÇünkü 'ilericiyim' diye kendisini satan birtakım gazeteler, dergiler,birtakım gazeteler, dergiler, 'ben çağdaşım' diye sağa sola çalım satan'ben çağdaşım' diye sağa sola çalım satan bazı yayın organları, vasıtaları, araçları ne yapıyorlar;bazı yayın organları, vasıtaları, araçları ne yapıyorlar; 'yıldız falı' diyorlar, bilmem vesaire'yıldız falı' diyorlar, bilmem vesaire böyle olmadık batıl inançları sanki hakikatmiş gibi millete söylüyorlar.böyle olmadık batıl inançları sanki hakikatmiş gibi millete söylüyorlar. Zavallı saf ahali de

Zavallı saf ahali de
kulaktan duyan bilgilerle bu işlerin aslı esası var sanıyorkulaktan duyan bilgilerle bu işlerin aslı esası var sanıyor ve inanıyor.ve inanıyor. 'Aa' diyor 'gazetenin yazdığı yıldız falım'Aa' diyor 'gazetenin yazdığı yıldız falım aynen bugün çıktı, işte birisi gelecek diye yazmıştı,aynen bugün çıktı, işte birisi gelecek diye yazmıştı, bugün kardeş' diyor 'bana birisi geldi' diyor.bugün kardeş' diyor 'bana birisi geldi' diyor. Veyahut kahvenin fincanını çeviriyor,Veyahut kahvenin fincanını çeviriyor, oradaki kahve falına bakıyor.oradaki kahve falına bakıyor. Bunların hiç aslı esası yok.Bunların hiç aslı esası yok. Daha başka usullerle böyle şeyler yapılıyor.Daha başka usullerle böyle şeyler yapılıyor. Böyle falcılık, sihir, büyüBöyle falcılık, sihir, büyü bunların hepsi İslam'da haram, yanlış şeyler,bunların hepsi İslam'da haram, yanlış şeyler, Allah'ın sevmediği şeyler.Allah'ın sevmediği şeyler. Tamam. Bunları bilsin bilmeyenler,Tamam. Bunları bilsin bilmeyenler, bilenler zaten biliyor, çekiniyor, sakınıyor.bilenler zaten biliyor, çekiniyor, sakınıyor. Ama 'ilericiyim' diyen gazeteler de biraz çağdaşlaşsınlar lütfen.Ama 'ilericiyim' diyen gazeteler de biraz çağdaşlaşsınlar lütfen. Bu iptidailiği, çağ dışılığı, ilkelliği, ilk çağlılığı..." bıraksınlar.Bu iptidailiği, çağ dışılığı, ilkelliği, ilk çağlılığı..." bıraksınlar. Hiç aslı esâsı olmayan şeylerle milleti meşgul etmesinler!Hiç aslı esâsı olmayan şeylerle milleti meşgul etmesinler! Hadis-i şerifin metnine devam edelim:

Hadis-i şerifin metnine devam edelim:
Sihir kötü ama bir de diyor ki Peygamber Efendimiz burada:Sihir kötü ama bir de diyor ki Peygamber Efendimiz burada: Meni’ktebese ilmen mine’n-nücûm.

Meni’ktebese ilmen mine’n-nücûm.
“Yıldızlardan bir bilgi iktibas eden, çıkartan.”“Yıldızlardan bir bilgi iktibas eden, çıkartan.” “Haa, şu yıldız şöyle doğdu, böyle battı.“Haa, şu yıldız şöyle doğdu, böyle battı. Şu oldu, bu kaldı.Şu oldu, bu kaldı. Binâenaleyh şöyle olacak.Binâenaleyh şöyle olacak. Yağmur yağacak, kar yağacak, felaket olacak”Yağmur yağacak, kar yağacak, felaket olacak” vs. falan bilgi çıkartıyor.vs. falan bilgi çıkartıyor. Bilgi iktibas ediyor yâni yıldıza bakıp.Bilgi iktibas ediyor yâni yıldıza bakıp. O da yıldız falı oluyor bir çeşit.O da yıldız falı oluyor bir çeşit. “Yıldızlardan bir ilim iktibas eden, çıkartan, söyleyen“Yıldızlardan bir ilim iktibas eden, çıkartan, söyleyen bir kimse.” Ne yapmış olur?bir kimse.” Ne yapmış olur? İktebese şu’beten mine’s-sihr.İktebese şu’beten mine’s-sihr. “Sihirden bir çeşidini almış olur,“Sihirden bir çeşidini almış olur, yâni haram olan bir iş yapmış olur.yâni haram olan bir iş yapmış olur. Zâde mâ zâd.Zâde mâ zâd. Arttırırsa o kadar uğraşmış olur.Arttırırsa o kadar uğraşmış olur. Ne kadar arttırırsa, o kadar çok günah işlemiş olur.”Ne kadar arttırırsa, o kadar çok günah işlemiş olur.” Evet, yıldızların insanların talihleriyle,

Evet, yıldızların insanların talihleriyle,
doğumlarıyla, ölümleriyle,doğumlarıyla, ölümleriyle, bahtlılığıyla vesâireyle bir ilgisi yoktur.bahtlılığıyla vesâireyle bir ilgisi yoktur. Çağ dışıdır bu da, yanlıştır, yalandır, aldatmacadır.Çağ dışıdır bu da, yanlıştır, yalandır, aldatmacadır. Bu konuda söylenen sözler, yazılanlar çok ilkel inançlardır.Bu konuda söylenen sözler, yazılanlar çok ilkel inançlardır. Eski milletlerin şeyidir.Eski milletlerin şeyidir. O eski milletler, bilmem Babil'de,O eski milletler, bilmem Babil'de, Mısır'da, milattan önceki bilmem ne hangi devirlerdeMısır'da, milattan önceki bilmem ne hangi devirlerde böyle şeyleri düşünmüşler.böyle şeyleri düşünmüşler. Her yıldızda da bir şahsiyet tasavvur etmişler.Her yıldızda da bir şahsiyet tasavvur etmişler. Yunanlılar bilmem Mars yıldızını bilmem harp tanrısı olarak görmüş vesaire.Yunanlılar bilmem Mars yıldızını bilmem harp tanrısı olarak görmüş vesaire. Hepsi saçma sapan şeyler.Hepsi saçma sapan şeyler. Elhamdülillah alâ nîmeti'l-İslâm, bizim dinimize

Elhamdülillah alâ nîmeti'l-İslâm, bizim dinimize
hamdü senalar olsun.hamdü senalar olsun. Peygamber Efendimiz'in hadis-i şerifleriPeygamber Efendimiz'in hadis-i şerifleri (Allah nakledenlerden razı olsun) ne kadar aydınlatıyor bizi.(Allah nakledenlerden razı olsun) ne kadar aydınlatıyor bizi. Ne kadar aydın bir kafamız,Ne kadar aydın bir kafamız, gönlümüz var, ne kadar rahatız.gönlümüz var, ne kadar rahatız. Elhamdülillah millet dünyada 20. yüzyıldaElhamdülillah millet dünyada 20. yüzyılda öteki milletler ne kadar batıl, yanlış, ilkel,öteki milletler ne kadar batıl, yanlış, ilkel, hurafe ile uğraşıyorlar;hurafe ile uğraşıyorlar; elhamdülillah İslam ne kadar aklıselimi,elhamdülillah İslam ne kadar aklıselimi, zevkiselimi, hissiselimi, hakiki imanı ne güzel öğretiyor.zevkiselimi, hissiselimi, hakiki imanı ne güzel öğretiyor. Evet. Şimdi bir de bir şeyi duyuyorum,

Evet. Şimdi bir de bir şeyi duyuyorum,
bana da soruyorlar, işte hoca sınıfından gördükleri için.bana da soruyorlar, işte hoca sınıfından gördükleri için. Allah razı olsun, teşekkür ederiz, dua etsinler Allah bizi deAllah razı olsun, teşekkür ederiz, dua etsinler Allah bizi de sevdiği kullarından eylesin.sevdiği kullarından eylesin. Hocam bu zelzele oluyormuş, bazıları demişler kiHocam bu zelzele oluyormuş, bazıları demişler ki daha büyük zelzeleler olacak,daha büyük zelzeleler olacak, hele Eylül'de şöyle olacak, Ekim'de böyle olacak vesaire.hele Eylül'de şöyle olacak, Ekim'de böyle olacak vesaire. Hele Ankara'da durmayın, ille dışına çıkın...

Hele Ankara'da durmayın, ille dışına çıkın...
Yani siz ne dersiniz?Yani siz ne dersiniz? Sanıyorlar ki yani ben de öyle bir şeyi teşvik edeceğim.Sanıyorlar ki yani ben de öyle bir şeyi teşvik edeceğim. Dedim ki ben böyle soru soranların çoğuna:Dedim ki ben böyle soru soranların çoğuna: Cenab-ı Hakk'ın mukadderatından kaçılmaz.Cenab-ı Hakk'ın mukadderatından kaçılmaz. Yani Cenab-ı Hak takdir ettiyse adam Ankara'dan çıkar,Yani Cenab-ı Hak takdir ettiyse adam Ankara'dan çıkar, Yozgat'a giderken yolda olan olur.Yozgat'a giderken yolda olan olur. Yani Yozgat'a giderken veya Adana'ya giderken olur.Yani Yozgat'a giderken veya Adana'ya giderken olur. Gittiği yerde olur.Gittiği yerde olur. Ben bunu geçmiş sohbetlerimde kaç defa söyledim.Ben bunu geçmiş sohbetlerimde kaç defa söyledim. Mesela İran'dan kaçmış karışıklık var diye,Mesela İran'dan kaçmış karışıklık var diye, Türkiye'ye iltica etmiş bir insan,Türkiye'ye iltica etmiş bir insan, hadi şeyde Antalya'da denize girerken boğuluyor.hadi şeyde Antalya'da denize girerken boğuluyor. Çünkü eceli, yani o kadarmış ömrü.Çünkü eceli, yani o kadarmış ömrü. Vadesi yetince İran'dan kaçsaVadesi yetince İran'dan kaçsa kaçar ama ecelden kaçamaz.kaçar ama ecelden kaçamaz. İşte ecel onu Antalya'da yakalar, şey beyhude.İşte ecel onu Antalya'da yakalar, şey beyhude. Yani kadere inanmak İslam'ın önemli inançlarından biri amaYani kadere inanmak İslam'ın önemli inançlarından biri ama millet gene de bu soruları soruyor.millet gene de bu soruları soruyor. Sormaması bile lazım.Sormaması bile lazım. Bazıları da böyle felaket tüccarlığını mı diyeceğiz artıkBazıları da böyle felaket tüccarlığını mı diyeceğiz artık -kimseyle şey yapmak istemiyorum ama yanlış-kimseyle şey yapmak istemiyorum ama yanlış söz söyleyenleri de ikaz etmemiz lazım-söz söyleyenleri de ikaz etmemiz lazım- şöyle olacak, böyle olacak.şöyle olacak, böyle olacak. Cek cak...Cek cak... Nereden biliyorsun?Nereden biliyorsun? Cenab-ı Hak belki öyle yapmaz.Cenab-ı Hak belki öyle yapmaz. Yani senedin mi var?Yani senedin mi var? Belgen mi var elinde?Belgen mi var elinde? Ne hakla söylüyorsun, nasıl söylüyorsun?Ne hakla söylüyorsun, nasıl söylüyorsun? Bir kere yani böyle bir şey olsa bile, geceleri kalk,

Bir kere yani böyle bir şey olsa bile, geceleri kalk,
dua et Cenab-ı Hakka gözyaşlarıyla; 'Aman ya Rabbi,dua et Cenab-ı Hakka gözyaşlarıyla; 'Aman ya Rabbi, ümmet-i Muhammed'i azaba uğratma.ümmet-i Muhammed'i azaba uğratma. Felaketi def eyle, ref eyle.Felaketi def eyle, ref eyle. Gelecek belayı durdur, gelmişi kaldır.'Gelecek belayı durdur, gelmişi kaldır.' Dua et yani.Dua et yani. Müslümanın yapacağı dua etmektir.Müslümanın yapacağı dua etmektir. Öyle yangının üzerine, bizde yangına yalağıylaÖyle yangının üzerine, bizde yangına yalağıyla gitmek derler yani ateşe benzin sıkmak gibi bir şey.gitmek derler yani ateşe benzin sıkmak gibi bir şey. Millet zaten zelzeleden epeyce yorulmuş,Millet zaten zelzeleden epeyce yorulmuş, bitkin perişan, epeyce hasar görmüş, bir de böyle şeyler...bitkin perişan, epeyce hasar görmüş, bir de böyle şeyler... Çeşit çeşit şeyler.Çeşit çeşit şeyler. Biz de benim torunumu başörtüsü dolayısıyla

Biz de benim torunumu başörtüsü dolayısıyla
cezalandırdılar.cezalandırdılar. En çalışkanı olduğu haldeEn çalışkanı olduğu halde fakültesinin, ben de torunumu okutmak içinfakültesinin, ben de torunumu okutmak için buraya getirtiyorum.buraya getirtiyorum. Ha, hoca efendi torununu yurtdışına getirtiyor,Ha, hoca efendi torununu yurtdışına getirtiyor, acaba Ankara'ya bir felaket mi yağacak?acaba Ankara'ya bir felaket mi yağacak? Hayır. Öyle bir şey demek istemiyorum.Hayır. Öyle bir şey demek istemiyorum. Ama çocuğumu, torunumu

Ama çocuğumu, torunumu
okutmak istediğim için rahatça hürriyeti içinde,okutmak istediğim için rahatça hürriyeti içinde, dinini imanını ifa ederek, başını örterek,dinini imanını ifa ederek, başını örterek, güzelce şey yapması için yapıyorum.güzelce şey yapması için yapıyorum. Hiçbir yerden bir yere kaçma lüzumu yok.Hiçbir yerden bir yere kaçma lüzumu yok. Allah'tan kaçılmaz, Allah'tan Allah'a iltica edilir.Allah'tan kaçılmaz, Allah'tan Allah'a iltica edilir. 'Aman ya Rabbi' denilir, Cenab-ı Hakka;'Aman ya Rabbi' denilir, Cenab-ı Hakka; 'Ya Rabbi kusurumuz varsa bizi affeyle.'Ya Rabbi kusurumuz varsa bizi affeyle. Aramızdaki beyinsizlerin, cahillerin yaptığından dolayıAramızdaki beyinsizlerin, cahillerin yaptığından dolayı bizleri topluca helak mi edeceksin ya Rabbi?bizleri topluca helak mi edeceksin ya Rabbi? Ve tühlikünâ bimâ feale's-süfehâü minnâ' diyeVe tühlikünâ bimâ feale's-süfehâü minnâ' diye ayet-i kerimede Musa Aleyhisselam'ın böyle yalvardığı gibiayet-i kerimede Musa Aleyhisselam'ın böyle yalvardığı gibi Cenab-ı Hakka iltica edeceğiz.Cenab-ı Hakka iltica edeceğiz. Yani Allah'tan Allah'a...Yani Allah'tan Allah'a... Allah Celle Celaluhu kadere teslim olanı seviyor.Allah Celle Celaluhu kadere teslim olanı seviyor. Kendisine dua edeni seviyor.Kendisine dua edeni seviyor. Kadere razı olanı seviyor.Kadere razı olanı seviyor. Kadere rıza tasavvufun en yüksek makamlarından,Kadere rıza tasavvufun en yüksek makamlarından, mertebelerinden birisidir.mertebelerinden birisidir. Bir de dua da en yüksek mertebedir.Bir de dua da en yüksek mertebedir. O bakımdan hiçbir yerden hiçbir yereO bakımdan hiçbir yerden hiçbir yere öyle bu gibi şeylerle gitmeyi tavsiye etmiyorum.öyle bu gibi şeylerle gitmeyi tavsiye etmiyorum. Tedbir...Tedbir... Tedbiri Allah tavsiye ediyor, Peygamber Efendimiz tavsiye ediyor.Tedbiri Allah tavsiye ediyor, Peygamber Efendimiz tavsiye ediyor. Binanı sağlam yaparsın.Binanı sağlam yaparsın. Çürük binada durmazsın.Çürük binada durmazsın. Tedbirini alırsın vesaire.Tedbirini alırsın vesaire. Allah'a da iltica edersin.Allah'a da iltica edersin. Allah'ın azabından insanı en çok kurtaracak şeyin

Allah'ın azabından insanı en çok kurtaracak şeyin
zikrullah olduğunu Peygamber Efendimizzikrullah olduğunu Peygamber Efendimiz bir hadis-i şerifinde bildirmiş.bir hadis-i şerifinde bildirmiş. Zikrullahın da çeşitleri var.Zikrullahın da çeşitleri var. Kur'an zikrullahtır.Kur'an zikrullahtır. Kur'an'ı çok okuyun, okutun.Kur'an'ı çok okuyun, okutun. Kur'an kursları açın, çocuklarınıza, yakınlarınıza Kur'an öğretin.Kur'an kursları açın, çocuklarınıza, yakınlarınıza Kur'an öğretin. Namaz zikrullahtır.Namaz zikrullahtır. Namazı çok kılın.Namazı çok kılın. Gece ibadetlerine hele hele teheccüd namazına çok dikkat edin.Gece ibadetlerine hele hele teheccüd namazına çok dikkat edin. Çünkü teheccüd vakti mübarek vakittirÇünkü teheccüd vakti mübarek vakittir ve o vakitte yapılan dualar müstecaptır.ve o vakitte yapılan dualar müstecaptır. Dünyadan ve dünyanın içindeki her şeyden hayırlıdırDünyadan ve dünyanın içindeki her şeyden hayırlıdır geceleyin kılınan iki rekat namaz.geceleyin kılınan iki rekat namaz. Elinizde tesbihiniz olsun.Elinizde tesbihiniz olsun. Elinizde sigara tüttüreceğinize tesbih çekin Allah deyin.Elinizde sigara tüttüreceğinize tesbih çekin Allah deyin. Boş şeyle uğraşacağınıza,Boş şeyle uğraşacağınıza, bilmem kutu kutu bilmece dolduracağınıza,bilmem kutu kutu bilmece dolduracağınıza, kahvede oyun oynayacağınıza,kahvede oyun oynayacağınıza, boşuna vakit geçireceğinize hayırlı bir şeyle vakit geçirin.boşuna vakit geçireceğinize hayırlı bir şeyle vakit geçirin. Benim rahmetli amcalarımdan bir tanesi

Benim rahmetli amcalarımdan bir tanesi
bakmış birileri oraya gidiyor, oraya gidiyorbakmış birileri oraya gidiyor, oraya gidiyor her sabah tarlasının önünden.her sabah tarlasının önünden. Demiş 'Ülen siz ne yapıyorsunuz böyle?'Demiş 'Ülen siz ne yapıyorsunuz böyle?' Demişler ki 'biz idman yapıyoruz -yani spor-,Demişler ki 'biz idman yapıyoruz -yani spor-, böyle yürüyoruz sabahları.'böyle yürüyoruz sabahları.' 'Ülen demiş, böyle yapacağınıza bir fakirin tarlasını'Ülen demiş, böyle yapacağınıza bir fakirin tarlasını çabalasanız da dua alsanız da sevap kazansanız da...'çabalasanız da dua alsanız da sevap kazansanız da...' Çok hoşuma gidiyor böyle köylü tabiriyleÇok hoşuma gidiyor böyle köylü tabiriyle çok güzel şey yapmış.çok güzel şey yapmış. Yani boşuna, boşuna idmanı bile ben doğru görmüyorum.

Yani boşuna, boşuna idmanı bile ben doğru görmüyorum.
Bence her şeyin -mesela kalkıp oturmakBence her şeyin -mesela kalkıp oturmak ne yapar bilmem bel kaslarınıne yapar bilmem bel kaslarını kuvvetlendirir, bilmem yük kaldırmakkuvvetlendirir, bilmem yük kaldırmak omuz kaslarını kuvvetlendirir-omuz kaslarını kuvvetlendirir- yani o işi yaptığın zaman birisine yarayacak bir yerde yapmalı.yani o işi yaptığın zaman birisine yarayacak bir yerde yapmalı. Hem bir iş üremeli, hem bir fayda hasıl olmalı, boşuna olmamalı.Hem bir iş üremeli, hem bir fayda hasıl olmalı, boşuna olmamalı. Tabii çaresi bulunmazsa askeriyede,Tabii çaresi bulunmazsa askeriyede, eğitim alanında olabilir ama yani aslındaeğitim alanında olabilir ama yani aslında sonuç verici, fayda sağlayıcı faaliyetlerle ömrü geçirmeye desonuç verici, fayda sağlayıcı faaliyetlerle ömrü geçirmeye de dikkat etmek lazım.dikkat etmek lazım. Böyle yapacağıma şöyle yaparım daha iyi diyerek.Böyle yapacağıma şöyle yaparım daha iyi diyerek. Sigara içeceğime tesbih çekerim.Sigara içeceğime tesbih çekerim. Boş konuşacağıma zikir yaparım.Boş konuşacağıma zikir yaparım. Vakit öldürmek için kahveye gideceğime Kur'an okurum.Vakit öldürmek için kahveye gideceğime Kur'an okurum. Tefsir okurum, hadis okurum.Tefsir okurum, hadis okurum. Ne kadar güzel kitaplar var, ne kadar güzel kitaplarNe kadar güzel kitaplar var, ne kadar güzel kitaplar nice emeklerle basılıyornice emeklerle basılıyor ve nice paralarda alınıyor kütüphanedeve nice paralarda alınıyor kütüphanede boynu bükük mahzun duruyorboynu bükük mahzun duruyor sevgili izleyiciler ve dinleyiciler.sevgili izleyiciler ve dinleyiciler. Evet, demek ki yıldız falı,

Evet, demek ki yıldız falı,
kahve falı vesaire bunların hepsi birer saçmalıktırkahve falı vesaire bunların hepsi birer saçmalıktır diyor Peygamber Efendimiz.diyor Peygamber Efendimiz. Böyle saçma şeylere MüslümanlarBöyle saçma şeylere Müslümanlar yanaşmazlar, inanmazlar.yanaşmazlar, inanmazlar. Böyle gazeteleri de ikaz etmek lazım.Böyle gazeteleri de ikaz etmek lazım. Ben ikaz ediyorum, siz duyanlar da ikaz edin:Ben ikaz ediyorum, siz duyanlar da ikaz edin: 'Ey ilericiler, ilericiyseniz böyle ilkellikleri bırakın.''Ey ilericiler, ilericiyseniz böyle ilkellikleri bırakın.' Sonuncu hadis-i şerife geçmek istiyorum

Sonuncu hadis-i şerife geçmek istiyorum
bu akşamki sohbetimde.bu akşamki sohbetimde. Son olarak açıklayacağım hadis-i şerif.Son olarak açıklayacağım hadis-i şerif. Hazreti Ali Efendimiz, Allah'ın aslanıHazreti Ali Efendimiz, Allah'ın aslanı Esedullâhi'l-gâlib Aliyyübnü Ebî TâlibEsedullâhi'l-gâlib Aliyyübnü Ebî Tâlib (Radıyallahu anh ve kerremallahu vecheh)(Radıyallahu anh ve kerremallahu vecheh) Efendimiz, başımızın tacıEfendimiz, başımızın tacı Hazreti Ali Efendimiz rivayet etmiş kiHazreti Ali Efendimiz rivayet etmiş ki ne buyurmuş Peygamber Efendimizne buyurmuş Peygamber Efendimiz -niye ben böyle ballandıra ballandıra-niye ben böyle ballandıra ballandıra Hazreti Ali Efendimiz'i böyle sıfatlarla söylüyorum;Hazreti Ali Efendimiz'i böyle sıfatlarla söylüyorum; Hazreti Ali'yi seven bütün kardeşlerimizHazreti Ali'yi seven bütün kardeşlerimiz pür dikkat dinlesinler vepür dikkat dinlesinler ve gereğince hareket etsinler diye-:gereğince hareket etsinler diye-: 'Men eftâ'n-nâse bi-ğayri ilmin

'Men eftâ'n-nâse bi-ğayri ilmin
leanethu melâiketü's-semâi ve'l-ard.'leanethu melâiketü's-semâi ve'l-ard.' Sadaka Resulullah fî mâ kâl.

Sadaka Resulullah fî mâ kâl.
Diyor ki Efendimiz:

Diyor ki Efendimiz:
'İlmi olmadan, ilimsiz'İlmi olmadan, ilimsiz fetva vermeye birisi kalkışırsafetva vermeye birisi kalkışırsa -kim ilmi olmadan insanlara fetva vermeye kalkışırsa--kim ilmi olmadan insanlara fetva vermeye kalkışırsa- göğün ve yerin melekleri ona lanet ederler.göğün ve yerin melekleri ona lanet ederler. Leanethu melâiketü's-semâi ve'l-ard.'Leanethu melâiketü's-semâi ve'l-ard.' Göğün ve yerinGöğün ve yerin -tabii ne kadar çok melek vardır sayısını Allah bilir--tabii ne kadar çok melek vardır sayısını Allah bilir- gökler melek dolu, yerler melek dolu,gökler melek dolu, yerler melek dolu, o meleklerin dualarını da Allah tabii değerlendirir,o meleklerin dualarını da Allah tabii değerlendirir, kabul eder.kabul eder. Lanet eder, böyle yanlış fetva verenlere, neden?Lanet eder, böyle yanlış fetva verenlere, neden? Hatta doğru olsa bile makbul değildir.Hatta doğru olsa bile makbul değildir. Çünkü cahilce veriyor, bilmeden veriyor.Çünkü cahilce veriyor, bilmeden veriyor. Tuttursa bile kıymeti yoktur.Tuttursa bile kıymeti yoktur. İlmi olmayan insanın fetva vermeye kalkışmaması lazım.İlmi olmayan insanın fetva vermeye kalkışmaması lazım. Maalesef Türkiye'de şimdi

Maalesef Türkiye'de şimdi
tıp üzerine bir konu olduğu zaman doktorlara bırakırlar.tıp üzerine bir konu olduğu zaman doktorlara bırakırlar. Hukuk üzerine bir konu olduğu zamanHukuk üzerine bir konu olduğu zaman avukata bırakırlar, hakime bırakırlar, başkası konuşmaz.avukata bırakırlar, hakime bırakırlar, başkası konuşmaz. Bu işin mütehassısı odur der.Bu işin mütehassısı odur der. Sonra bilmem inşaat işi olursa inşaat mühendisine,Sonra bilmem inşaat işi olursa inşaat mühendisine, ziraat işi olursa ziraat mühendisine giderler.ziraat işi olursa ziraat mühendisine giderler. Amma din konusu oldu mu, hiçbir şey bilmeyen insan,

Amma din konusu oldu mu, hiçbir şey bilmeyen insan,
her insandan her kafadan bir ses çıkar.her insandan her kafadan bir ses çıkar. Yalan yanlış sözler söylerler, fetvalar verirler.Yalan yanlış sözler söylerler, fetvalar verirler. 'Sen Arapça biliyor musun?' diye sorarsınız.'Sen Arapça biliyor musun?' diye sorarsınız. 'Yoo bilmiyorum.' 'Kur'an okudun mu?' 'Yoo okumadım.''Yoo bilmiyorum.' 'Kur'an okudun mu?' 'Yoo okumadım.' 'Hadis-i şerifleri bilir misin?' 'Yoo bilmem.''Hadis-i şerifleri bilir misin?' 'Yoo bilmem.' 'E fıkıhtan bilgin, nasibin var mı?' 'Yok.''E fıkıhtan bilgin, nasibin var mı?' 'Yok.' 'E İslam hakkında bilgin var mı?' 'Yok.' Niye konuşuyorsun?'E İslam hakkında bilgin var mı?' 'Yok.' Niye konuşuyorsun? 'Allah gafurdur, rahimdir. Allah affeder.''Allah gafurdur, rahimdir. Allah affeder.' Kimi affeder kardeşim?Kimi affeder kardeşim? Yani sen ne sanıyorsun böyle hem günahaYani sen ne sanıyorsun böyle hem günaha 'Allah affeder' deyip günaha devam etmek,'Allah affeder' deyip günaha devam etmek, ondan sonra da 'Allah'tan affet' demek...ondan sonra da 'Allah'tan affet' demek... Yok böyle bir şey.Yok böyle bir şey. Peygamber Efendimiz böyle bir şeyin olmadığını bildiriyor.Peygamber Efendimiz böyle bir şeyin olmadığını bildiriyor. Sen bilmediğinden böyle düşünüyorsun.Sen bilmediğinden böyle düşünüyorsun. 'Güzele bakmak sevaptır, onun için bak harama...''Güzele bakmak sevaptır, onun için bak harama...' Öyle bir şey olur mu, harama bakmak sevap olur mu?Öyle bir şey olur mu, harama bakmak sevap olur mu? Ne biçim bir şey, nereden çıkarttın?Ne biçim bir şey, nereden çıkarttın? Hani kaynağı neresi?Hani kaynağı neresi? Kim söylemiş? Hangi hadis kitabında?Kim söylemiş? Hangi hadis kitabında? Hangi ayetten alınmış? Yok böyle bir şey.Hangi ayetten alınmış? Yok böyle bir şey. Yani herkes 'Yap kardeşim günahı bana.Yani herkes 'Yap kardeşim günahı bana. İç kardeşim bunu günahı bana.'İç kardeşim bunu günahı bana.' Doktor diyor ki bilmem 'Biraz seni kansız gördümDoktor diyor ki bilmem 'Biraz seni kansız gördüm kaynak iç, bilmem içki iç, iştahın açılsın.'kaynak iç, bilmem içki iç, iştahın açılsın.' Olmaz. Dinimiz yasaklamış.Olmaz. Dinimiz yasaklamış. 'Olsun iç, günahı bana' diyor.'Olsun iç, günahı bana' diyor. Böyle dense acaba günahı ona gider de kendisi kurtulur mu içen?Böyle dense acaba günahı ona gider de kendisi kurtulur mu içen? Hayır. İçen günaha girer ama içeninHayır. İçen günaha girer ama içenin girdiği günah kadar o doktora da yazılır, neden?girdiği günah kadar o doktora da yazılır, neden? 'Bana bana yüklettin, günahı bana' dedi, razı oldu.'Bana bana yüklettin, günahı bana' dedi, razı oldu. Yani o günaha sevk ettiği insanınYani o günaha sevk ettiği insanın günahını da Allah ona aynen yazar sebep olduğu için.günahını da Allah ona aynen yazar sebep olduğu için. Böyle saçma şeylere hiç kulak asmamak lazım.Böyle saçma şeylere hiç kulak asmamak lazım. Nitekim aynı sayfada bir hadis-i şerif daha var.

Nitekim aynı sayfada bir hadis-i şerif daha var.
Onu da okuyalım, buraya bağlayalım.Onu da okuyalım, buraya bağlayalım. Aynı konu olduğu içinAynı konu olduğu için artık sonuncu hadis-i şerifin bir parçası sayılsın:artık sonuncu hadis-i şerifin bir parçası sayılsın: 'Men eftâ bi-ğayri ilmin kâne ismühü alâ men eftâhu.

'Men eftâ bi-ğayri ilmin kâne ismühü alâ men eftâhu.
Ve men eşâra alâ ahîhi bi-emrinVe men eşâra alâ ahîhi bi-emrin ya'lemü enne'r-rüşde fî ğayrihî fekad hâneh.'ya'lemü enne'r-rüşde fî ğayrihî fekad hâneh.' Kim ilimsiz, bilgisiz, selahiyetsiz, haksız

Kim ilimsiz, bilgisiz, selahiyetsiz, haksız
fetva verirse -şu şöyle olur dinen bu böyledir filan diye-fetva verirse -şu şöyle olur dinen bu böyledir filan diye- kâne ismühü; onun günahı, alâ men eftâhu;kâne ismühü; onun günahı, alâ men eftâhu; fetva verenin üzerine olur.fetva verenin üzerine olur. Ona fetvayı -kime ki fetva verdiyse- onun üzerine olur günahı.Ona fetvayı -kime ki fetva verdiyse- onun üzerine olur günahı. Şimdi burada açıklamak istediğim nokta şu.Şimdi burada açıklamak istediğim nokta şu. Şimdi kâne ismühü günahı alâ şunun üzerine olur,Şimdi kâne ismühü günahı alâ şunun üzerine olur, kimin men o kimseki eftâhu o ona fetva verdi.kimin men o kimseki eftâhu o ona fetva verdi. Yani kime ki fetva verdiyse o günah onun olur demek.Yani kime ki fetva verdiyse o günah onun olur demek. Ne demek? Yani fetvayı dinleyip de uygulayana daNe demek? Yani fetvayı dinleyip de uygulayana da günah olur demek.günah olur demek. Burada ibare o manaya mecburan o manaya gidiyor.Burada ibare o manaya mecburan o manaya gidiyor. Tabii daha önceki demin okuduğumTabii daha önceki demin okuduğum hadis-i şeriften de ilmi olmadan fetva verenin dehadis-i şeriften de ilmi olmadan fetva verenin de Allah'ın meleklerinin, gökteki yerdeki meleklerininAllah'ın meleklerinin, gökteki yerdeki meleklerinin lanetine uğradığı belli.lanetine uğradığı belli. O kesin, tamam.O kesin, tamam. Bilgi olmadan fetva veren lanete mel'un oluyor, lanetlik oluyor.

Bilgi olmadan fetva veren lanete mel'un oluyor, lanetlik oluyor.
Meleklerin lanetine uğruyor.Meleklerin lanetine uğruyor. Ama bir de günahı,Ama bir de günahı, birisi bir fetva verdi 'iç bu votkayı şifadır'birisi bir fetva verdi 'iç bu votkayı şifadır' arz ederim yani ben votkayı duymadım amaarz ederim yani ben votkayı duymadım ama yine bir böyle yassı şişelerde konyak hatırılıyorum,yine bir böyle yassı şişelerde konyak hatırılıyorum, böyle arka cebe falan koyuyorlar, içiyorlar.böyle arka cebe falan koyuyorlar, içiyorlar. Çocukların o resimli çizgi hikayelerinde deÇocukların o resimli çizgi hikayelerinde de kahramanlar bazen böyle ayyaş sarhoş kahramanlarkahramanlar bazen böyle ayyaş sarhoş kahramanlar arka cebinden çıkartıyor boyuna kafasına dikiyor,arka cebinden çıkartıyor boyuna kafasına dikiyor, konyak monyak diyorlar,konyak monyak diyorlar, bilmem işte kan yapıyormuş, can yapıyormuş yalan mavalı martavalıbilmem işte kan yapıyormuş, can yapıyormuş yalan mavalı martavalı şimdi birisi böyle fetva verdi 'iç bir şey olmaz' dedi,şimdi birisi böyle fetva verdi 'iç bir şey olmaz' dedi, ötekisi de içti.ötekisi de içti. Bir kere fetvayı veren Allah'ın

Bir kere fetvayı veren Allah'ın
gökteki yerdeki meleklerinin lanetine uğruyor tamam.gökteki yerdeki meleklerinin lanetine uğruyor tamam. Mel'un, mendebur bir şey oluyor, günaha giriyor kesin.Mel'un, mendebur bir şey oluyor, günaha giriyor kesin. Ama onun fetva verdiği kimseye de günah gidiyor.Ama onun fetva verdiği kimseye de günah gidiyor. Yani o kurtulamıyor demek.Yani o kurtulamıyor demek. Burada tercümede buna işaret edilmemişBurada tercümede buna işaret edilmemiş -biliyorsunuz Ramuz'un bir sayfasında da tercümeleri var- önemli.-biliyorsunuz Ramuz'un bir sayfasında da tercümeleri var- önemli. Yani fetvayı alan kimse onu uygulayıncaYani fetvayı alan kimse onu uygulayınca 'ne yapalım o bana yanlış söyledi, onu yaptım' demekle kurtulmuyor.'ne yapalım o bana yanlış söyledi, onu yaptım' demekle kurtulmuyor. Binaenaleyh burasını bastıra bastıra,Binaenaleyh burasını bastıra bastıra, altını çize çize çok büyük harflerle, adam boyu harflerlealtını çize çize çok büyük harflerle, adam boyu harflerle yazın karşınızaki:yazın karşınızaki: Olmadık insanlara fetva sormayın.Olmadık insanlara fetva sormayın. Çünkü kurtulamazsınız.Çünkü kurtulamazsınız. Millet kimden nasıl fetva alacağını biliyor,

Millet kimden nasıl fetva alacağını biliyor,
gidiyor ona soruyor.gidiyor ona soruyor. Yok o falanca hocaya sor diyorsun, o alimdir diyorsun.Yok o falanca hocaya sor diyorsun, o alimdir diyorsun. Yok diyor o bu konuda fetva vermez diyor.Yok diyor o bu konuda fetva vermez diyor. E ısmarlama fetva olmaz ki.E ısmarlama fetva olmaz ki. Bu konuda dinin emri nedir diye sorarsın, ona göre hareket edersin.Bu konuda dinin emri nedir diye sorarsın, ona göre hareket edersin. Ne derse.Ne derse. Birisi bana geldi hocam dediBirisi bana geldi hocam dedi şöyle bir müşkilim var bana fetva verir misin?şöyle bir müşkilim var bana fetva verir misin? Ben dedim ki ben kendim kural olarakBen dedim ki ben kendim kural olarak kendim fetva vermiyorum.kendim fetva vermiyorum. Ama müftülük yapmış,Ama müftülük yapmış, fetva verme selahiyetini kazanmış,fetva verme selahiyetini kazanmış, zaten işi de müftünün fetva vermektir.zaten işi de müftünün fetva vermektir. İnandığım, Mısır'da tahsil görmüş,İnandığım, Mısır'da tahsil görmüş, başka hocalara da fıkıh kitaplarını okutuyor evinde,başka hocalara da fıkıh kitaplarını okutuyor evinde, hocaları topluyor -yani kendisi büyük hocahocaları topluyor -yani kendisi büyük hoca onlara da fıkıh okutuyor- inandığım bir hoca var,onlara da fıkıh okutuyor- inandığım bir hoca var, seni ona götüreceğim.seni ona götüreceğim. Meseleyi ona soracaksın.Meseleyi ona soracaksın. Ne derse yapacaksın.Ne derse yapacaksın. Yap derse yapacaksın, yapma derse yapmayacaksın.Yap derse yapacaksın, yapma derse yapmayacaksın. Tamam mı dedim.Tamam mı dedim. Aldım bir hocaya götürdüm.Aldım bir hocaya götürdüm. Soru soran bir fabrikanın yöneticisi mühim bir soru soruyor,Soru soran bir fabrikanın yöneticisi mühim bir soru soruyor, bir şey de cüret de yaptık.bir şey de cüret de yaptık. Hoca efendi Kur'an kursunda derse girmişken,

Hoca efendi Kur'an kursunda derse girmişken,
'bir dakika dışarı çıkarmasın' dedik.'bir dakika dışarı çıkarmasın' dedik. Dersten de çıkarttık ki çok yanlış oldu tabii.Dersten de çıkarttık ki çok yanlış oldu tabii. Ona da üzülürüm hep.Ona da üzülürüm hep. Sordu meseleyi kardeşimiz,Sordu meseleyi kardeşimiz, o da dedi ki 'tamam yapabilirsin' dedi.o da dedi ki 'tamam yapabilirsin' dedi. Ben de dedim ki 'yapabilirsin hadi git' dedim.Ben de dedim ki 'yapabilirsin hadi git' dedim. Ondan sonra gitti.Ondan sonra gitti. Ama önceden dedim ki bak, yapma derse yapmayacaksın,Ama önceden dedim ki bak, yapma derse yapmayacaksın, yap derse yapacaksın.yap derse yapacaksın. Fetvayı soran bir kere en sağlam yere soracak,Fetvayı soran bir kere en sağlam yere soracak, bu işi bilen insana soracak.bu işi bilen insana soracak. Yoksa kendisinin keyfine göreYoksa kendisinin keyfine göre ısmarlama fetva aramayacak.ısmarlama fetva aramayacak. Selahiyetsiz insan, insana soru sormayacak.Selahiyetsiz insan, insana soru sormayacak. Veyahut sorumsuzcaVeyahut sorumsuzca 'sen bunu böyle yap vebali benim günahı benim''sen bunu böyle yap vebali benim günahı benim' diyene aldanmayacak.diyene aldanmayacak. Çünkü kâne ismühü alâ men eftâhu.Çünkü kâne ismühü alâ men eftâhu. Kime fetva vermişse,Kime fetva vermişse, o fetvayı alıp da uygulayana da günahı gider.o fetvayı alıp da uygulayana da günahı gider. Fetvayı veren de zaten mel'un oluyor.Fetvayı veren de zaten mel'un oluyor. Fetvayı alana da günahı gider, kurtulmaz.Fetvayı alana da günahı gider, kurtulmaz. İkisi de cezayı bulur, ikisi de cehenneme gider orada birbirleriyeİkisi de cezayı bulur, ikisi de cehenneme gider orada birbirleriye takışırlar, çakışırlar.takışırlar, çakışırlar. 'Sen bana fetva verdin de ben ondan yaptım' ötekisi de der ki ona;'Sen bana fetva verdin de ben ondan yaptım' ötekisi de der ki ona; 'aklını kullansaydın da yanlış fetvayı uygulamasaydın,'aklını kullansaydın da yanlış fetvayı uygulamasaydın, dinini öğrenseydin dedinini öğrenseydin de aslında günah olduğu halde günah olan şeyiaslında günah olduğu halde günah olan şeyi sevap kastıyla yapmasaydın sen de' der.sevap kastıyla yapmasaydın sen de' der. Yani cahile Allah acaba

Yani cahile Allah acaba
bilmediği için affedecek mi,bilmediği için affedecek mi, ceza verecek mi vermeyecek mi diye sorarsanız;ceza verecek mi vermeyecek mi diye sorarsanız; Peygamber Efendimiz hadis-i şeriflerinde buyuruyor kiPeygamber Efendimiz hadis-i şeriflerinde buyuruyor ki cahile iki misli ceza verilecek.cahile iki misli ceza verilecek. Bir, yaptığı hatadan dolayı; iki,Bir, yaptığı hatadan dolayı; iki, niye doğrusunu öğrenmedi, niye cahil kaldı, ilim öğrenmedi diye.niye doğrusunu öğrenmedi, niye cahil kaldı, ilim öğrenmedi diye. O bakımdan bir kimse cahilce bir fetva verirse ilimsiz,O bakımdan bir kimse cahilce bir fetva verirse ilimsiz, onu da uygulayana da günahı gider, günahı olur.onu da uygulayana da günahı gider, günahı olur. Kâne ismühû alâ men eftâhu.Kâne ismühû alâ men eftâhu. Tabi bir de şu var:

Tabi bir de şu var:
Adamı günaha soktu ya, gitti ona soru sordu:Adamı günaha soktu ya, gitti ona soru sordu: “Yâ şöyle yapacağım. Yapayım mı, yapmayayım mı?” dedi.“Yâ şöyle yapacağım. Yapayım mı, yapmayayım mı?” dedi. Adam da ilmi yok, fetvayı verdi.Adam da ilmi yok, fetvayı verdi. Kim sebep oldu?Kim sebep oldu? Bu soruyu soran sebep oldu.Bu soruyu soran sebep oldu. Gitti sordu.Gitti sordu. Yâhu ona sorulmazdı ki!Yâhu ona sorulmazdı ki! Niye gittin ona sordun?Niye gittin ona sordun? Onu zorla günaha soktun.Onu zorla günaha soktun. Günahı ona da gider, yâni günaha soktuğu için.Günahı ona da gider, yâni günaha soktuğu için. Cahil adama soru sordu, cahil adamaCahil adama soru sordu, cahil adama cahilce fetva verdirtti.cahilce fetva verdirtti. Sebep oldu diye, öyle de anlaşılabilir.Sebep oldu diye, öyle de anlaşılabilir. O zaman yine benim dediğim açıklamaya gelir,O zaman yine benim dediğim açıklamaya gelir, o manaya gelir.o manaya gelir. Yâni böyle bir fetvayı uygulayan daYâni böyle bir fetvayı uygulayan da vebal altında kalır, günahı alır, fetvayı veren de.vebal altında kalır, günahı alır, fetvayı veren de. Onun için fetva işi oyuncak değildir.

Onun için fetva işi oyuncak değildir.
Ben bana gelenlere diyorum ki:Ben bana gelenlere diyorum ki: “Bak falanca hocayı çok severim

“Bak falanca hocayı çok severim
ve ilmine de çok itibar ederim.ve ilmine de çok itibar ederim. Kitaplar da yazmıştır, salâhiyetlidir, devlet de onaKitaplar da yazmıştır, salâhiyetlidir, devlet de ona müftü unvanını vermiş.”müftü unvanını vermiş.” Tabi bu da kolay verilmiyor.Tabi bu da kolay verilmiyor. Bunun verilmesi birtakım diplomalarla, tecrübelerle ilgili oluyor.Bunun verilmesi birtakım diplomalarla, tecrübelerle ilgili oluyor. Tabii hayatında da takvasıyla,Tabii hayatında da takvasıyla, ilmiyle, irfanıyla temayüz etmiş bir kimse oluyor.ilmiyle, irfanıyla temayüz etmiş bir kimse oluyor. “Git ona, benden selam söyle!“Git ona, benden selam söyle! Bu meseleyi sor, ne derse yap!” diyorum.Bu meseleyi sor, ne derse yap!” diyorum. Onun için cahile dinî mesele sormayın!

Onun için cahile dinî mesele sormayın!
Böyle onu günaha sokup, kendiniz de günaha girmeyin!Böyle onu günaha sokup, kendiniz de günaha girmeyin! Cahil, cahilce bir fetva verirse, onu uygulayan daCahil, cahilce bir fetva verirse, onu uygulayan da günahtan kurtulamaz; bunu da bilin sevgili izleyiciler!günahtan kurtulamaz; bunu da bilin sevgili izleyiciler! Ve bilin bunu böyle başkalarına da söyleyin!Ve bilin bunu böyle başkalarına da söyleyin! Herkese fetva sorulmaz, sonra günaha girersin.

Herkese fetva sorulmaz, sonra günaha girersin.
Ancak çok iyi, çok selahiyetli, çok büyük alimlere sorulur diyeAncak çok iyi, çok selahiyetli, çok büyük alimlere sorulur diye herkese de öğretin.herkese de öğretin. Hadis-i şerifin öbür tarafını da tamamlayalım

Hadis-i şerifin öbür tarafını da tamamlayalım
okuduğumuz ikinci hadis-i şerifin:okuduğumuz ikinci hadis-i şerifin: 'Ve men eşâra alâ ahîhi bi-emrin ya'lemü enne'r-rüşde fî ğayrihî

'Ve men eşâra alâ ahîhi bi-emrin ya'lemü enne'r-rüşde fî ğayrihî
fekad hâneh.'fekad hâneh.' Bir kimse bir Müslüman, kendisinin din kardeşineBir kimse bir Müslüman, kendisinin din kardeşine 'şöyle yap' diye bir meseleyi söylerse'şöyle yap' diye bir meseleyi söylerse ama onu söylerken deama onu söylerken de işin doğrusu o söylediği değil de aksi,işin doğrusu o söylediği değil de aksi, ama gene öyle söylüyor...ama gene öyle söylüyor... Yani bile bile öyle olmadığını,Yani bile bile öyle olmadığını, aksini şöyle yap diye işaret eder,aksini şöyle yap diye işaret eder, teşvik eder, o yolu gösterirse 'fekad hâneh';teşvik eder, o yolu gösterirse 'fekad hâneh'; ona hıyanet etmiş olur.ona hıyanet etmiş olur. Yani kendisine soru sorana hainlik yapmış olur,Yani kendisine soru sorana hainlik yapmış olur, hıyanet etmiş olur.hıyanet etmiş olur. Ayıp, hem doğrusunu biliyorsun,Ayıp, hem doğrusunu biliyorsun, doğrusunu söylemiyorsun, yanlış yolu gösteriyorsun.doğrusunu söylemiyorsun, yanlış yolu gösteriyorsun. Ankara'ya nereden gidilir?Ankara'ya nereden gidilir? Adapazarı'nda soruyor adam,Adapazarı'nda soruyor adam, tutuyor Eskişehir yolunu gösteriyor.tutuyor Eskişehir yolunu gösteriyor. Ankara'ya buradan gidilir diyecek, Bolu tarafını gösterecek mesela.Ankara'ya buradan gidilir diyecek, Bolu tarafını gösterecek mesela. Veyahut hani Şeyh Sadi'nin şiiri var ne kadar güzel:Veyahut hani Şeyh Sadi'nin şiiri var ne kadar güzel: 'Ey hacı korkarım ki bu gidişle hiç hacı yapamayacaksın,'Ey hacı korkarım ki bu gidişle hiç hacı yapamayacaksın, hacca varamayacaksın.hacca varamayacaksın. Çünkü yönünü Türkistan'a dönmüşsün' diyor.Çünkü yönünü Türkistan'a dönmüşsün' diyor. İran Türkistan'la Hac mıntıkası arasında tabii.İran Türkistan'la Hac mıntıkası arasında tabii. Hacca gidecek insan Türkistan'a doğru giderseHacca gidecek insan Türkistan'a doğru giderse uzaklaşır Mekke'den ve Medine'den.uzaklaşır Mekke'den ve Medine'den. Bu tarafa doğru gelecek, yani batıya doğru gelecek kiBu tarafa doğru gelecek, yani batıya doğru gelecek ki Irak'a gelsin, oradan Mekke'ye girsin.Irak'a gelsin, oradan Mekke'ye girsin. 'Sen diyor hiç hacı olamayacaksın'Sen diyor hiç hacı olamayacaksın korkarım ki, çünkü yönünü ters tarafa dönmüşsün' diyor.korkarım ki, çünkü yönünü ters tarafa dönmüşsün' diyor. Türkistan İran'a göre Hac istikametinin aksi oluyor,Türkistan İran'a göre Hac istikametinin aksi oluyor, arka tarafı oluyor.arka tarafı oluyor. Hacca gidenin arkasında kalıyor.Hacca gidenin arkasında kalıyor. Evet. Onun için aziz ve sevgili kardeşlerim,

Evet. Onun için aziz ve sevgili kardeşlerim,
hakkı biliyorsanız hakkı söyleyin.hakkı biliyorsanız hakkı söyleyin. Bu bir vazifedir, ahlaki vazifedir,Bu bir vazifedir, ahlaki vazifedir, doğruyu söyler.doğruyu söyler. Mahkemede de doğru söyler, dışarıda da doğruyu söyler.Mahkemede de doğru söyler, dışarıda da doğruyu söyler. Nerede olursa olsun benim kanaatim budur...Nerede olursa olsun benim kanaatim budur... Ve doğru kanaatini ahlaki bir şekilde dost doğru söyleyenin deVe doğru kanaatini ahlaki bir şekilde dost doğru söyleyenin de suçlu olmaması lazım.suçlu olmaması lazım. Şimdi neden soruyorum bunu?Şimdi neden soruyorum bunu? Ben fakültede hocalık yaparkenBen fakültede hocalık yaparken talebeler kalkar bir soru sorarlar.talebeler kalkar bir soru sorarlar. Fesübhanallah, tamam.Fesübhanallah, tamam. Ben bu sorunun cevabını versem belkiBen bu sorunun cevabını versem belki kanunlara göre suçlu durumda olacağım.kanunlara göre suçlu durumda olacağım. Ama çocuk da soruyor.Ama çocuk da soruyor. Doğrusunu da biliyorum.Doğrusunu da biliyorum. O zaman ben Allah'a sığınıp doğrusunu söylerdim, neden?O zaman ben Allah'a sığınıp doğrusunu söylerdim, neden? Çünkü alimin asıl sorumluluğu Allah'adır.Çünkü alimin asıl sorumluluğu Allah'adır. Eğer ondan dolayı kanun bir ceza yazacaksa yazar,Eğer ondan dolayı kanun bir ceza yazacaksa yazar, ne yapalım.ne yapalım. Doğruyu söylüyor.Doğruyu söylüyor. Ama doğruyu söyleyeni bir kanununAma doğruyu söyleyeni bir kanunun cezalandırmaması lazım.cezalandırmaması lazım. Diyanet İşleri Başkanlığına duydum,

Diyanet İşleri Başkanlığına duydum,
üzüldüm, çok üzüldüm.üzüldüm, çok üzüldüm. Bilmiyorum şimdi belki öyle değildir belki uygulama...Bilmiyorum şimdi belki öyle değildir belki uygulama... Arkadaşlarımız tahkik etsinler öyle mi değil mi diye.Arkadaşlarımız tahkik etsinler öyle mi değil mi diye. Mesela İslam'da miras taksimiMesela İslam'da miras taksimi Cumhuriyet kanunlarına göre şu andakiCumhuriyet kanunlarına göre şu andaki uygulanan kanunlara göre yapılan taksimden farklıdır.uygulanan kanunlara göre yapılan taksimden farklıdır. Kızın hissesiyle oğlanın hissesi farklıdır.Kızın hissesiyle oğlanın hissesi farklıdır. Oğlanın hissesi kızın hissesinin iki mislidir.Oğlanın hissesi kızın hissesinin iki mislidir. Çünkü o aile reisi olacaktır filan.Çünkü o aile reisi olacaktır filan. Yani hikmetleri şöyle veya böyle ama Kur'an-ı Kerim'deYani hikmetleri şöyle veya böyle ama Kur'an-ı Kerim'de 'Yûsîkumullâhu fî evlâdiküm lizzekeri mislü hazzil unseyeyn' buyurmuş.'Yûsîkumullâhu fî evlâdiküm lizzekeri mislü hazzil unseyeyn' buyurmuş. E şimdi bu bir ayettir.E şimdi bu bir ayettir. Bu ayeti söyledi diyeBu ayeti söyledi diye Medeni Kanun'a aykırı hareket etmiş mi oluyor?Medeni Kanun'a aykırı hareket etmiş mi oluyor? Yoksa sorunun doğru cevabı şudur dediği içinYoksa sorunun doğru cevabı şudur dediği için gerçeği mi konuşmuş oluyor?gerçeği mi konuşmuş oluyor? Ben hatırlıyorum Hüseyin Nâili KubalıBen hatırlıyorum Hüseyin Nâili Kubalı bir cenaze münasebetiyle şeye gelmiş,bir cenaze münasebetiyle şeye gelmiş, Kadıköy'deki Osman Ağa Camii'ne gelmiş.Kadıköy'deki Osman Ağa Camii'ne gelmiş. Hutbede de hoca efendi bir ayeti açıklamış.Hutbede de hoca efendi bir ayeti açıklamış. Ee Hüseyin Nâili Kubalı, Anayasa profesörü biliyor,Ee Hüseyin Nâili Kubalı, Anayasa profesörü biliyor, 'Hocanın söyledikleri, hutbede söyledikleri'Hocanın söyledikleri, hutbede söyledikleri kanunlara aykırı, hoca üç sene ceza yer' diyor.kanunlara aykırı, hoca üç sene ceza yer' diyor. Ama ayeti okuyor.Ama ayeti okuyor. Yani İslam'a göre bu böyledir deyince suç olmaması lazım.Yani İslam'a göre bu böyledir deyince suç olmaması lazım. Şimdi Diyanet'e soruyorlarmış benim duyduğum şöyle:

Şimdi Diyanet'e soruyorlarmış benim duyduğum şöyle:
Benim bir kızım var, bir oğlum var, kocam öldü.Benim bir kızım var, bir oğlum var, kocam öldü. Şimdi kocamın mirasını nasıl paylaşacağız?Şimdi kocamın mirasını nasıl paylaşacağız? Diyormuş ki cevaptaDiyormuş ki cevapta -Diyanet İşleri Başkanlığı, yani bunun İslami cevabını vermiyormuş--Diyanet İşleri Başkanlığı, yani bunun İslami cevabını vermiyormuş- diyormuş ki 'Medeni Kanun'a göre gidin taksimatınızıdiyormuş ki 'Medeni Kanun'a göre gidin taksimatınızı şeylerden sorun' filan gibi böyle cevap veriliyormuş.şeylerden sorun' filan gibi böyle cevap veriliyormuş. Halbuki İslam'a göre taksimat böyle olurduHalbuki İslam'a göre taksimat böyle olurdu ama şimdi bu uygulanmıyor,ama şimdi bu uygulanmıyor, Medeni Kanun'da ahkam başkadır,Medeni Kanun'da ahkam başkadır, bilginize arz olunur diye şeyi söylemek lazımbilginize arz olunur diye şeyi söylemek lazım diye düşünüyorum.diye düşünüyorum. Söylenmeyince de bilgi ketmolunmuş oluyor.Söylenmeyince de bilgi ketmolunmuş oluyor. Yani bildiği bilgiyi söylememek deYani bildiği bilgiyi söylememek de vebal altında bırakıyor insanı.vebal altında bırakıyor insanı. Allah indinde sorumlu oluyor alim.Allah indinde sorumlu oluyor alim. Doğruyu söylemesi lazım.Doğruyu söylemesi lazım. Adaletten ayrılmaması lazım.Adaletten ayrılmaması lazım. Kendisinin, yakınlarının, anasının,Kendisinin, yakınlarının, anasının, babasının aleyhine de olsa,babasının aleyhine de olsa, maddi menfaatinin aleyhine bile olsa.maddi menfaatinin aleyhine bile olsa. Allah Teâlâ Hazretleri bizi her zaman, her yerde

Allah Teâlâ Hazretleri bizi her zaman, her yerde
doğru hareket eden, rızasına uygun hareket eden kullarından eylesin.doğru hareket eden, rızasına uygun hareket eden kullarından eylesin. Dünya ve ahiretimizi hayırlı eylesin.

Dünya ve ahiretimizi hayırlı eylesin.
İki cihanın saadetine cümlemizi nâil eylesin.İki cihanın saadetine cümlemizi nâil eylesin. Cennetiyle cemâliyle müşerref eylesin.Cennetiyle cemâliyle müşerref eylesin. Dertli kardeşlerimizin dertlerine devâ ihsân eylesin.

Dertli kardeşlerimizin dertlerine devâ ihsân eylesin.
Yakınları vefat eden kardeşlerimize sabr-ı cemîl,Yakınları vefat eden kardeşlerimize sabr-ı cemîl, ecr-i cezîl ihsân eylesin.ecr-i cezîl ihsân eylesin. Zelzeleler devam ediyor.

Zelzeleler devam ediyor.
İntibah üzere, tevbe üzere,İntibah üzere, tevbe üzere, her an ölüme hazırlıklı olarak yaşayın!her an ölüme hazırlıklı olarak yaşayın! Allah Teâlâ Hazretleri kahrına, gazabına uğratmasın.Allah Teâlâ Hazretleri kahrına, gazabına uğratmasın. Belâya, musibete hedef eylemesin, dûçar eylemesin.Belâya, musibete hedef eylemesin, dûçar eylemesin. Sıhhat ve afiyet, saadet ve selamet üzere,Sıhhat ve afiyet, saadet ve selamet üzere, iki cihanda aziz ve bahtiyar eylesin, öyle yaşatsın.iki cihanda aziz ve bahtiyar eylesin, öyle yaşatsın. Huzuruna sevdiği razı olduğu kul olarakHuzuruna sevdiği razı olduğu kul olarak varanlardan eylesin.varanlardan eylesin. Cennetiyle cemâliyle cümlenizi müşerref eylesin.Cennetiyle cemâliyle cümlenizi müşerref eylesin. Aziz ve sevgili izleyiciler ve dinleyiciler,

Aziz ve sevgili izleyiciler ve dinleyiciler,
Cumanız mübarek olsun!Cumanız mübarek olsun! Es-selâmü aleyküm ve rahmetu’llâhi ve berakâtühû.

Es-selâmü aleyküm ve rahmetu’llâhi ve berakâtühû.
Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2