Namaz Vakitleri

27 Zilhicce 1445
03 Temmuz 2024
İmsak
03:30
Güneş
05:29
Öğle
13:13
İkindi
17:13
Akşam
20:47
Yatsı
22:37
Detaylı Arama

Allah’a Söğenler ve Yalanlayanlar

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

8 Cemâziye'l-Âhir 1418 / 10.10.1997
AKRA- Amerika Birleşik Devletleri

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın Ak-Radyo’da cuma günleri düzenli olarak konuşmalar yapmıştır. 31 Mart 1993’te başlayıp, vefatından önceki son cuma günü olan, 2 Şubat 2001’e kadar devam eden bu sohbetlerde, hocamız genellikle Râmûzül-Ehâdis’ten, bazen de Muhtârü’l-Ehâdis’ten veya Riyâzu’s-Sâlihîn’den bir miktar hadis-i şerif okuyup, izah etmiştir.

İçinde bulunulan zamanın, ayın, günlerin ihyâ edilmesiyle ilgili bilgiler vermiş ve hatırlatmalarda bulunmuştur. Ayrıca ülkemizi ve insanımızı ilgilendiren güncel konulara temas ettiği de görülmüştür.

Genellikle yurtdışında seyahatte olduğu için çoğu zaman bulunduğu yerden de bahsetmiştir.

Sekiz yıl içerisinde toplam 313 adet sohbet yapmışlardır.

Konuşma Metni

es-Selâmü aleyküm ve rahmetullâhi ve be rekâtüh! es-Selâmü aleyküm ve rahmetullâhi ve be rekâtüh!

Cumanız mübarek olsun.Cumanız mübarek olsun. Allahu Teâlâ hazretleri dünyanın ve âhiretinAllahu Teâlâ hazretleri dünyanın ve âhiretin her türlü hayırlarına lütfuyla keremiyle cümlenizi erdirsin. her türlü hayırlarına lütfuyla keremiyle cümlenizi erdirsin. Yolunda daim eylesin. Sevdiği kul eylesin. Sevdiği güzel hayırları, icraatı yapmayı nasip eylesin.Yolunda daim eylesin. Sevdiği kul eylesin. Sevdiği güzel hayırları, icraatı yapmayı nasip eylesin. Ömrünüzü bereketlendirsin, hayırlı eylesin.Ömrünüzü bereketlendirsin, hayırlı eylesin. Hâsılı, Allahu Teâlâ hazretleri iki cihan saadetine sevdiklerinizle beraber cümlenizi nâil eylesin. Hâsılı, Allahu Teâlâ hazretleri iki cihan saadetine sevdiklerinizle beraber cümlenizi nâil eylesin.

Bugün İmam Neseî'nin eserinden Ebû Hüreyre radıyallahu anh'ın rivayet ettiği bir hadîs-i kudsîyi,Bugün İmam Neseî'nin eserinden Ebû Hüreyre radıyallahu anh'ın rivayet ettiği bir hadîs-i kudsîyi, yani "Allahu Teâlâ hazretleri şöyle buyuruyor." diyeyani "Allahu Teâlâ hazretleri şöyle buyuruyor." diye Peygamber Efendimiz'in bize bildirdiği bir hadîs-i şerîfi okumak istiyorum. Peygamber Efendimiz'in bize bildirdiği bir hadîs-i şerîfi okumak istiyorum.

Amerika'dayım. Amerika çok güzel bir diyar, çok geniş bir kıta, bizim için çok ilginç yönleri var.Amerika'dayım. Amerika çok güzel bir diyar, çok geniş bir kıta, bizim için çok ilginç yönleri var. Dergiye gönderdiğim yazıda da belirttim, hürriyetler var. Hatta İslâm'a çok daha sıcak bir ülke…Dergiye gönderdiğim yazıda da belirttim, hürriyetler var. Hatta İslâm'a çok daha sıcak bir ülke… İslâm'a karşı önyargıları az olan, gerçekleri, söylendiği zaman kabul edebilen bir ülke.İslâm'a karşı önyargıları az olan, gerçekleri, söylendiği zaman kabul edebilen bir ülke. Gelişmiş bir ülke, altyapısı güzel; alet-edevât, cihaz, ulaştırma, haberleşme, Gelişmiş bir ülke, altyapısı güzel; alet-edevât, cihaz, ulaştırma, haberleşme, öğrenme, öğretme imkânları geniş, rahat bir ülke. Bunların hepsi güzel. öğrenme, öğretme imkânları geniş, rahat bir ülke. Bunların hepsi güzel.

Onun için burada kardeşlerimizin güzel çalışmalar yapmasıyla İslâm yayılabilir.Onun için burada kardeşlerimizin güzel çalışmalar yapmasıyla İslâm yayılabilir. Nitekim daha önceden de anlatmış olduğum, buralarda çalışan bazı sevgili kardeşlerimiz,Nitekim daha önceden de anlatmış olduğum, buralarda çalışan bazı sevgili kardeşlerimiz, alim kardeşlerimiz var; Yusuf Ziya kardeşimiz var, emekli profesör, güzel çalışmalar yapıyor. alim kardeşlerimiz var; Yusuf Ziya kardeşimiz var, emekli profesör, güzel çalışmalar yapıyor. İbrahim kardeşimiz var, profesör. Çok candan, böyle İslâm'a hizmet eden kardeşlerimiz var. İbrahim kardeşimiz var, profesör. Çok candan, böyle İslâm'a hizmet eden kardeşlerimiz var. İnşaallah güzel sonuç verir. İnşaallah güzel sonuç verir.

Tabi buraya gelenlerTabi buraya gelenler hicret ettikleri, göç ettikleri zaman mevcut olan Avrupa'daki baskılardan buraya gelince kurtulmuşlar.hicret ettikleri, göç ettikleri zaman mevcut olan Avrupa'daki baskılardan buraya gelince kurtulmuşlar. Oralarda dinlerinden ve mezheplerinden dolayı baskı olmuş.Oralarda dinlerinden ve mezheplerinden dolayı baskı olmuş. O baskılardan kurtulmak için buralara gelmişler. Gönüllerince bir yerlere yerleşmişler O baskılardan kurtulmak için buralara gelmişler. Gönüllerince bir yerlere yerleşmişler ve buralarda gönüllerince yaşamışlar. İstedikleri şekilde kiliselerini kurmuşlar, ve buralarda gönüllerince yaşamışlar. İstedikleri şekilde kiliselerini kurmuşlar, itikatlarına göre hareket etmişler. Öyle insanlar var ki burada,itikatlarına göre hareket etmişler. Öyle insanlar var ki burada, teknolojinin insanın hayatına getirdiği bütün yenilikleri reddedip sade o eski hayatıylateknolojinin insanın hayatına getirdiği bütün yenilikleri reddedip sade o eski hayatıyla gönlünce yaşamayı tercih ediyor. Öyle yerler var ki taadüd-ü zevcât kanunen serbest. gönlünce yaşamayı tercih ediyor. Öyle yerler var ki taadüd-ü zevcât kanunen serbest.

Taadüd-ü zevcât ne demek? Taadüd-ü zevcât ne demek?

Dört veya -belki- daha fazla sayıda kadınla evlenebilmek. Mesela kendi inançlarında o varmış.Dört veya -belki- daha fazla sayıda kadınla evlenebilmek. Mesela kendi inançlarında o varmış. Hıristiyan mezhepleri arasında böyle çok kadınla evlenilebilen mezhepler var. Hıristiyan mezhepleri arasında böyle çok kadınla evlenilebilen mezhepler var.

İçki içmeyenler, sigara kullanmayanlar var. Çok ilginç bir ülke. Rengarenk bir ülke,İçki içmeyenler, sigara kullanmayanlar var. Çok ilginç bir ülke. Rengarenk bir ülke, panayır gibi, her türlü fikir olabiliyor. Ülkenin bütünlüğü yok. panayır gibi, her türlü fikir olabiliyor. Ülkenin bütünlüğü yok.

Bizim Türkiye'de bir bütünlük var. Bir gazete bir gün basıldı mı,Bizim Türkiye'de bir bütünlük var. Bir gazete bir gün basıldı mı, o gün ülkemizin her yerinden alınıyor, okunuyor. Bir birlik var. Yani haberleşme birliği; o gün ülkemizin her yerinden alınıyor, okunuyor. Bir birlik var. Yani haberleşme birliği; aynı gün içinde aynı şeylerin gündemin içine girmesi, insanların zihinlerini meşgul etmesi durumu var.aynı gün içinde aynı şeylerin gündemin içine girmesi, insanların zihinlerini meşgul etmesi durumu var. Amerika öyle değil, uçsuz bucaksız… Amerika öyle değil, uçsuz bucaksız… Bir yerinden öbür tarafına gitmek için uçağa biniyorsunuz, altı saat yolculuk yapıyorsunuz.Bir yerinden öbür tarafına gitmek için uçağa biniyorsunuz, altı saat yolculuk yapıyorsunuz. Bir ucundan bir ucuyla arasında beş-altı saat, yedi saat zaman farkı var. Bir ucundan bir ucuyla arasında beş-altı saat, yedi saat zaman farkı var. Geniş bir ülke; çölü var, kıyıları var, sıcak yerleri var, karlı buzlu yerleri var,Geniş bir ülke; çölü var, kıyıları var, sıcak yerleri var, karlı buzlu yerleri var, gölleri, nehirleri var. gölleri, nehirleri var.

Önemli bir ülke olduğu için, müslümanların burada serbestlikte olduğundan İslâm'ı anlatmaları lazımÖnemli bir ülke olduğu için, müslümanların burada serbestlikte olduğundan İslâm'ı anlatmaları lazım ve buradaki bilimsel çalışmaları bilmeleri, takip etmeleri ve bize aktarmaları lazım. ve buradaki bilimsel çalışmaları bilmeleri, takip etmeleri ve bize aktarmaları lazım. Onun için Amerika'da bir şubemizin olmasını ben çok candan temenni ediyorum. Onun için Amerika'da bir şubemizin olmasını ben çok candan temenni ediyorum.

Her şeyin çağdaş, çağ üstü, en güzel tarzda olması lazım, çağın önünde olması lazım.Her şeyin çağdaş, çağ üstü, en güzel tarzda olması lazım, çağın önünde olması lazım. En büyük yenilikleri yapabilmemiz lazım. O bakımdan burayla irtibatta olmak lazım. En büyük yenilikleri yapabilmemiz lazım. O bakımdan burayla irtibatta olmak lazım. İnşaallah böyle bir irtibat merkezi, bir şube burada tesis edersek, buraya gelmiş olmaktan,İnşaallah böyle bir irtibat merkezi, bir şube burada tesis edersek, buraya gelmiş olmaktan, sizden ayrı kalmış olmaktan, hasretle geçen günlerden müteselli olacağım.sizden ayrı kalmış olmaktan, hasretle geçen günlerden müteselli olacağım. Sonuç çünkü güzel olacak. Allah nasip eylesin diye düşünüyorum. Sonuç çünkü güzel olacak. Allah nasip eylesin diye düşünüyorum.

Burada Amerikalı olduğu halde inancı İslâm'a yakın, müslüman olanlar var.Burada Amerikalı olduğu halde inancı İslâm'a yakın, müslüman olanlar var. Burada çalışmayı önemli gördüğümden hadisi onunla ilgili olarak seçeceğim. Burada çalışmayı önemli gördüğümden hadisi onunla ilgili olarak seçeceğim.

Yalnız bizim Nakşî tarikatimizle ilgili bir müjdeyi de kardeşlerime aktarmak istiyorum.Yalnız bizim Nakşî tarikatimizle ilgili bir müjdeyi de kardeşlerime aktarmak istiyorum. New Jersey'den, New York'tan bir arkadaşımızın -mübarek- babası anlattı,New Jersey'den, New York'tan bir arkadaşımızın -mübarek- babası anlattı, kendisinin de tanıdığı ve bizzat ziyaret ettiği bir büyük alimden bahsetti.kendisinin de tanıdığı ve bizzat ziyaret ettiği bir büyük alimden bahsetti. Onu da bu cuma sohbetinde -bu maddî hayatın ötesinde mânevî ne gibi olağanüstü haller oluyor,Onu da bu cuma sohbetinde -bu maddî hayatın ötesinde mânevî ne gibi olağanüstü haller oluyor, bunları anlatması bakımından olmuş bir olay.bunları anlatması bakımından olmuş bir olay. Şahitleri olan gerçek bir hadise diye- size nakletmek istiyorum. Şahitleri olan gerçek bir hadise diye- size nakletmek istiyorum.

Buradaki Amerikalı müslüman bir kadının rüyasına ihtiyar bir adam girmiş ve demiş ki;Buradaki Amerikalı müslüman bir kadının rüyasına ihtiyar bir adam girmiş ve demiş ki; "Gel beni al kızım." Ertesi gün tekrar rüyasına girmiş; "Gel beni al kızım…""Gel beni al kızım." Ertesi gün tekrar rüyasına girmiş; "Gel beni al kızım…" Ama Amerikalı kalkıyormuş rüyadan; "Bu mübarek beni çağırıyor ama nerede?Ama Amerikalı kalkıyormuş rüyadan; "Bu mübarek beni çağırıyor ama nerede? Ben bunu nereden gidip alacağım?" Üçüncü akşam yine yatmış, yine o yaşlı pîr-i fâni, mübarek zât; Ben bunu nereden gidip alacağım?" Üçüncü akşam yine yatmış, yine o yaşlı pîr-i fâni, mübarek zât; "Evladım ben sana gel beni al diyorum ama adresimi söylemiyorum, ben Seylan'dayım."Evladım ben sana gel beni al diyorum ama adresimi söylemiyorum, ben Seylan'dayım. " Hindistan'ın, Hint yarımadasının doğu tarafında Seylan adası var, aşağı tarafında, biliyorsunuz." Hindistan'ın, Hint yarımadasının doğu tarafında Seylan adası var, aşağı tarafında, biliyorsunuz. Srilanka da diyorlar, biz Seylan diye tanıyoruz. Seylan çayı diye biliyoruz. Srilanka da diyorlar, biz Seylan diye tanıyoruz. Seylan çayı diye biliyoruz. "Ben Seylan'ın filanca şehrinde falanca yerdeyim." diye bildirmiş. "Ben Seylan'ın filanca şehrinde falanca yerdeyim." diye bildirmiş. O da bu rüyaya itimat edip Amerika'dan uçağa atlamış.O da bu rüyaya itimat edip Amerika'dan uçağa atlamış. Hacı efendinin bana anlattığına göre bu olay herhalde bundan 15-17 yıl kadar önce oluyor. Hacı efendinin bana anlattığına göre bu olay herhalde bundan 15-17 yıl kadar önce oluyor.

Gitmiş, elindeki kağıtta yazılı yeri uçaktan indikten sonra bindiği vasıtanın sürücüsüne vermiş,Gitmiş, elindeki kağıtta yazılı yeri uçaktan indikten sonra bindiği vasıtanın sürücüsüne vermiş, "Beni oraya götür." Derken dosdoğru gitmiş, bakmış rüyadaki şahıs; 140 yaşında bir Nakşibendi şeyhi… "Beni oraya götür." Derken dosdoğru gitmiş, bakmış rüyadaki şahıs; 140 yaşında bir Nakşibendi şeyhi… Bir arkadaş "Kâdirî miydi?" dedi. Anlatan kişi "Hayır, Nakşibendî idi." diye özellikle belirtti. Bir arkadaş "Kâdirî miydi?" dedi. Anlatan kişi "Hayır, Nakşibendî idi." diye özellikle belirtti. "Hoşgeldin kızım." demiş. Zengin Amerikalı onu almış,"Hoşgeldin kızım." demiş. Zengin Amerikalı onu almış, getirmiş buraya ve burada kendisinin köşklerinden bir tanesini vermiş, geniş arazi vermiş. getirmiş buraya ve burada kendisinin köşklerinden bir tanesini vermiş, geniş arazi vermiş.

Derya gibi bilgisi olan bir evliyâ mübarek zât. Kendisine ne sorulsa cevap veriyormuş.Derya gibi bilgisi olan bir evliyâ mübarek zât. Kendisine ne sorulsa cevap veriyormuş. Bir arkadaş bir soru sormuş, -bana bunu anlatanın oğlu- ona dört saat cevap vermiş. Bir arkadaş bir soru sormuş, -bana bunu anlatanın oğlu- ona dört saat cevap vermiş. Mesela tıptan soruyorlarmış, güzel cevap veriyormuş. Yani sadece dinî ilimlerden değil...Mesela tıptan soruyorlarmış, güzel cevap veriyormuş. Yani sadece dinî ilimlerden değil... Arapçası çok mükemmelmiş. 140 yaşında... Burada 10-11 yıl yaşamış,Arapçası çok mükemmelmiş. 140 yaşında... Burada 10-11 yıl yaşamış, vefat etmiş. Türbesini yapmışlar, etrafı da İslâm kabristanı, müslüman kabristanı olmuş. vefat etmiş. Türbesini yapmışlar, etrafı da İslâm kabristanı, müslüman kabristanı olmuş.

Şunu düşünüyorum; Allahu Teâlâ hazretleri Amerika uzak bir kıta diye orasını irşatsız, tebliğsiz,Şunu düşünüyorum; Allahu Teâlâ hazretleri Amerika uzak bir kıta diye orasını irşatsız, tebliğsiz, İslâm gerçeklerini duymadan yaşayan, habersiz bir kıta olarak bırakmıyor.İslâm gerçeklerini duymadan yaşayan, habersiz bir kıta olarak bırakmıyor. Orada da mânevî bir şeyler oluyor. Allah onlara da tebliğ ediyor; "Bak, benim varlığımı, birliğimi anlayın.Orada da mânevî bir şeyler oluyor. Allah onlara da tebliğ ediyor; "Bak, benim varlığımı, birliğimi anlayın. İslâm'ın hak din olduğunu anlayın." diye Allahu Teâlâ hazretleri birilerine bunları söylettiriyor.İslâm'ın hak din olduğunu anlayın." diye Allahu Teâlâ hazretleri birilerine bunları söylettiriyor. Mesela boks şampiyonu Muhammed Ali'ye, galip geldikten sonra "Hak din İslâm'dır!" dedirterekMesela boks şampiyonu Muhammed Ali'ye, galip geldikten sonra "Hak din İslâm'dır!" dedirterek bütün dünyaya söylettiriyor. Bunlar hep müsebbibü'l-esbâb olan, her şeyi çekip çeviren, bütün dünyaya söylettiriyor. Bunlar hep müsebbibü'l-esbâb olan, her şeyi çekip çeviren, kudret-i külliye sahibi Cenâb-ı Mevlâ'nın kaderinin cilveleri...kudret-i külliye sahibi Cenâb-ı Mevlâ'nın kaderinin cilveleri... Allahu Teâlâ hazretleri kullarına tebliğini yaptırtıyor. Allahu Teâlâ hazretleri kullarına tebliğini yaptırtıyor.

Onun için ben de burada, Amerika'dan size telefonla Cuma konuşmamı yaparkenOnun için ben de burada, Amerika'dan size telefonla Cuma konuşmamı yaparken Peygamber Efendimiz'den Ebû Hüreyre radıyallahu anh'ın naklettiği itikatla ilgiliPeygamber Efendimiz'den Ebû Hüreyre radıyallahu anh'ın naklettiği itikatla ilgili İmam Neseî'nin eserinden... İmam Neseî'nin eserinden...

İmam Neseî, bizim Türkistan'daki Nesi şehrinde yetişmiş bir büyük hadis alimi.İmam Neseî, bizim Türkistan'daki Nesi şehrinde yetişmiş bir büyük hadis alimi. Çok meşhur bir alim. Onun eseri çok kıymetli eserlerden sayılıyor.Çok meşhur bir alim. Onun eseri çok kıymetli eserlerden sayılıyor. Sıhah-ı Sitte'den, altı meşhur çok önemli hadis kitabından, koleksiyonundan birisinin müellifi. Sıhah-ı Sitte'den, altı meşhur çok önemli hadis kitabından, koleksiyonundan birisinin müellifi. Hadîs-i kudsîyi o rivayet etmiş. Hadîs-i kudsîyi o rivayet etmiş.

Peygamber Efendimiz buyuruyor ki; Peygamber Efendimiz buyuruyor ki;

Kâle'llâhu teâlâ:Kâle'llâhu teâlâ: Allahu Teâlâ hazretleri buyurdu ki;Allahu Teâlâ hazretleri buyurdu ki; Şetemeni'bnü ÂdemŞetemeni'bnü Âdem -Allahu Teâlâ hazretlerinin böyle buyurduğunu Peygamber Efendimiz bildiriyor--Allahu Teâlâ hazretlerinin böyle buyurduğunu Peygamber Efendimiz bildiriyor- "Âdemoğlu bana sövdü.""Âdemoğlu bana sövdü." Vemâ yenbeğî lehû en yeştumenîVemâ yenbeğî lehû en yeştumenî "Halbuki ona hiç Yaradan'ını, beni böyle söverek yâd etmesi yakışık almazdı, gerekmezdi."Halbuki ona hiç Yaradan'ını, beni böyle söverek yâd etmesi yakışık almazdı, gerekmezdi. Ama âdemoğlu yapmaması gereken bu işi maalesef yaptı, bana sövdü." Ama âdemoğlu yapmaması gereken bu işi maalesef yaptı, bana sövdü."

Ve kezzebeni'bnü Âdem. "Ve Âdemoğlu beni yalanladıVe kezzebeni'bnü Âdem. "Ve Âdemoğlu beni yalanladı Benim söylediğime, ‘yalan söylüyorsun' dedi, beni yalancılıkla suçladı."Benim söylediğime, ‘yalan söylüyorsun' dedi, beni yalancılıkla suçladı." Vemâ yenbeğî lehû en yükezzibenî. "Halbuki onun kul olarak bana yalan isnat etmesi hiç yakışmazdı,Vemâ yenbeğî lehû en yükezzibenî. "Halbuki onun kul olarak bana yalan isnat etmesi hiç yakışmazdı, benim sözümü, ‘Doğru söylüyorsun yâ Rabbi, sadakallâhü'l-azîm." deyip kabul etmesi lazımdı.benim sözümü, ‘Doğru söylüyorsun yâ Rabbi, sadakallâhü'l-azîm." deyip kabul etmesi lazımdı. Hiç yakışık almayan bu işi yaptı; hem sövdü hem yalan isnat etti, ‘Yalan söylüyorsun' dedi." diyor. Hiç yakışık almayan bu işi yaptı; hem sövdü hem yalan isnat etti, ‘Yalan söylüyorsun' dedi." diyor.

Tabi böyle bir başlangıç, heyecanlandırıcı bir başlangıç… Yani insan sevdiği, saydığı,Tabi böyle bir başlangıç, heyecanlandırıcı bir başlangıç… Yani insan sevdiği, saydığı, mevki makam sahibi bir kimseye bile ne kadar saygılı konuşur, ne kadar hürmetkâr konuşur. mevki makam sahibi bir kimseye bile ne kadar saygılı konuşur, ne kadar hürmetkâr konuşur. Mesela dillerde bir saray konuşması vardır; saray konuşması her dilde en kibar, en soylu konuşmadır. Mesela dillerde bir saray konuşması vardır; saray konuşması her dilde en kibar, en soylu konuşmadır. Artık türlü türlü tantanalı kelimelerle konuşulur. "Ekselansları" denilir, "haşmetli" vesaire denilir.Artık türlü türlü tantanalı kelimelerle konuşulur. "Ekselansları" denilir, "haşmetli" vesaire denilir. Çünkü karşısındaki çok muhterem, çok saygın bir kimse olduğundan artık Çünkü karşısındaki çok muhterem, çok saygın bir kimse olduğundan artık hangi kelimeleri seçeceklerini şaşırırlar. Saraylarda vezirlere, meliklere, hangi kelimeleri seçeceklerini şaşırırlar. Saraylarda vezirlere, meliklere, hükümdarlara nasıl hitap edeceklerini şaşırırlar. Zenginlere, mevki makam sahibi olan kimselerehükümdarlara nasıl hitap edeceklerini şaşırırlar. Zenginlere, mevki makam sahibi olan kimselere "sayın genel müdür" veya "sayın bakanım" diye nasıl saygılı ifadelerle ne söyleyeceklerini şaşırırlar. "sayın genel müdür" veya "sayın bakanım" diye nasıl saygılı ifadelerle ne söyleyeceklerini şaşırırlar. Hatta bazısını biz yadırgarız da "Bu kadar da olmaz, dalkavukluk yapıyor!derizHatta bazısını biz yadırgarız da "Bu kadar da olmaz, dalkavukluk yapıyor!deriz "Aşırı oldu." deriz. Ama aşırı olmayan bir nezaketi herkes saygı duyduğu makam sahibine ciddi ciddi kullanır. "Aşırı oldu." deriz. Ama aşırı olmayan bir nezaketi herkes saygı duyduğu makam sahibine ciddi ciddi kullanır.

Makamların en yükseği Allahu Teâlâ hazretlerinin makamıdır. Kul da O'nun kulu olduğu için,Makamların en yükseği Allahu Teâlâ hazretlerinin makamıdır. Kul da O'nun kulu olduğu için, O'nun yarattığı bir kul olduğundan; onu O rızıklandırdığı, O beslediği, O yaşattığı içinO'nun yarattığı bir kul olduğundan; onu O rızıklandırdığı, O beslediği, O yaşattığı için O'na bütün saygısıyla kulluk etmesi lazım, en güzel sözlerle O'nu zikretmesi lazım.O'na bütün saygısıyla kulluk etmesi lazım, en güzel sözlerle O'nu zikretmesi lazım. "Allah" dediği zaman "celle celâlüh, celle ve alâ, teâlâ, celle şânüh, teâlâ şânüh, azze ve celle""Allah" dediği zaman "celle celâlüh, celle ve alâ, teâlâ, celle şânüh, teâlâ şânüh, azze ve celle" diyoruz; çeşit çeşit saygı cümleleriyle sözünün, isminin, mübarek ism-i celâlinin arkasındadiyoruz; çeşit çeşit saygı cümleleriyle sözünün, isminin, mübarek ism-i celâlinin arkasında saygımızı ifade etmeye çalışıyoruz. Bu saygıyı ne kadar çok yaparsak o kadar yapmamız lazım,saygımızı ifade etmeye çalışıyoruz. Bu saygıyı ne kadar çok yaparsak o kadar yapmamız lazım, yapabildiğimizce, tâkatimizin nispetinde yapmamız lazım. Peygamber Efendimiz'in mübarek bir sözü var: yapabildiğimizce, tâkatimizin nispetinde yapmamız lazım. Peygamber Efendimiz'in mübarek bir sözü var:

Lâ uhsî senâen aleyke. "Sana gerektiği şekilde övgülerimi sayıp dökmeye,Lâ uhsî senâen aleyke. "Sana gerektiği şekilde övgülerimi sayıp dökmeye, dilimle ifade etmeye takat getiremem yâ Rabbi!" dilimle ifade etmeye takat getiremem yâ Rabbi!"

Ente kemâ esneyte alâ nefsike. "Sen ancak kendini nasıl vasfeylediysen öylesin. Ente kemâ esneyte alâ nefsike. "Sen ancak kendini nasıl vasfeylediysen öylesin. Beşer sözü seni tavsife yetmez yâ Rabbi!" diye ne kadar güzel ifade eder.Beşer sözü seni tavsife yetmez yâ Rabbi!" diye ne kadar güzel ifade eder. Bu hususta beşerin dilinin, sözlerinin, düşüncesinin tam yeterli olmayacağınıBu hususta beşerin dilinin, sözlerinin, düşüncesinin tam yeterli olmayacağını ne güzel ifade etmiş Peygamber Efendimiz... ne güzel ifade etmiş Peygamber Efendimiz...

Tabi öyle olmak lazım. Tabi öyle olmak lazım.

Ama Âdemoğlu, yani şu yaratılmış mahlukların, eşref-i mahlukât olan,Ama Âdemoğlu, yani şu yaratılmış mahlukların, eşref-i mahlukât olan, mükemmel yaratık olan insan nesli; kendisine akıl, irfan, iz'an, mantık, tefekkür kabiliyeti verilmiş,mükemmel yaratık olan insan nesli; kendisine akıl, irfan, iz'an, mantık, tefekkür kabiliyeti verilmiş, hiç yapmamalıydı. Bu etrafımızdaki âciz, nâçiz; idraki, mantığı, aklı, tefekkürü olmayanhiç yapmamalıydı. Bu etrafımızdaki âciz, nâçiz; idraki, mantığı, aklı, tefekkürü olmayan öteki varlıklar, hayvanlar gibi değil ki, çok daha güzel kulluk etmesi lazımdı.öteki varlıklar, hayvanlar gibi değil ki, çok daha güzel kulluk etmesi lazımdı. Ama insanların bir kısmı Allahu Teâlâ hazretlerine, boyuna posuna bakmadan, Ama insanların bir kısmı Allahu Teâlâ hazretlerine, boyuna posuna bakmadan, kendisinin kulluğunu, âcizliğini düşünmeden, başına gelecek felaketleri, cezaları düşünmeden kendisinin kulluğunu, âcizliğini düşünmeden, başına gelecek felaketleri, cezaları düşünmeden sövmeye kalktı. Hiç yakışık almazdı, böyle bir şeyi yapmaması gerekirdi. sövmeye kalktı. Hiç yakışık almazdı, böyle bir şeyi yapmaması gerekirdi.

Bazıları da "Yalan söylüyorsun." dedi. Allah'ın söylediği şeyi, "Doğru buyuruyorsun yâ Rabbi."Bazıları da "Yalan söylüyorsun." dedi. Allah'ın söylediği şeyi, "Doğru buyuruyorsun yâ Rabbi." demedi, yalancılıkla itham etti. Ne kadar korkunç bir günah,demedi, yalancılıkla itham etti. Ne kadar korkunç bir günah, ne kadar çirkin bir edepsizlik! Kula hiç yakışmayan şey! ne kadar çirkin bir edepsizlik! Kula hiç yakışmayan şey!

Böyle başlıyor Peygamber Efendimiz. Kul Allahu Teâlâ hazretlerine böyle yapmış. Böyle başlıyor Peygamber Efendimiz. Kul Allahu Teâlâ hazretlerine böyle yapmış.

Bunu duyunca tüylerimiz diken diken oluyor, ağzımız hayretle açılıyor,Bunu duyunca tüylerimiz diken diken oluyor, ağzımız hayretle açılıyor, gözlerimiz fal taşı gibi açılıyor. "Allah Allah, kim yapmış bunu? Nasıl yapmış? gözlerimiz fal taşı gibi açılıyor. "Allah Allah, kim yapmış bunu? Nasıl yapmış? Allah'a sövülür mü?! Allah'a yalan isnat edilir mi?!" deriz. Zaten hadîs-i şerîfin böyle başlaması,Allah'a sövülür mü?! Allah'a yalan isnat edilir mi?!" deriz. Zaten hadîs-i şerîfin böyle başlaması, bu hayretin meydana gelmesi, dikkatlerin toplanması için faydalı da oluyor. bu hayretin meydana gelmesi, dikkatlerin toplanması için faydalı da oluyor.

Emmâ şetmuhû iyyâye fe-kavluhû inne lî veleden. "Onun bana sövmesi, benim bir oğlum olduğunuEmmâ şetmuhû iyyâye fe-kavluhû inne lî veleden. "Onun bana sövmesi, benim bir oğlum olduğunu söylemesidir. Benim sanki bir oğlum varmış diye söylemesi onun bana sövmesidir." diyor. söylemesidir. Benim sanki bir oğlum varmış diye söylemesi onun bana sövmesidir." diyor.

Evet, tamam, şimdi anladık. Yani "Allah'ın oğlu var" demek, O'na sövmek gibi oluyor.Evet, tamam, şimdi anladık. Yani "Allah'ın oğlu var" demek, O'na sövmek gibi oluyor. Allah onu sövmek gibi kabul ediyor. "Allah'ın oğlu var" denilmez. Allah onu sövmek gibi kabul ediyor. "Allah'ın oğlu var" denilmez.

Neden? Neden?

Ve ene'llâhu'l-ehadü's-samed. "Ben bir tek olan, şeriki, naziri olmayan, bütün mahlukâtın rızkını,Ve ene'llâhu'l-ehadü's-samed. "Ben bir tek olan, şeriki, naziri olmayan, bütün mahlukâtın rızkını, ihtiyacını karşılayan, kâdir-i mutlak olan Allah'ım,ihtiyacını karşılayan, kâdir-i mutlak olan Allah'ım, ben böyleyken bana…" Lem elid ve lem ûled. "Ne çoluk çocuğum olduben böyleyken bana…" Lem elid ve lem ûled. "Ne çoluk çocuğum oldu ne de ben bir baba Allah'ın, baba Tanrı'nın oğluyum. Yani ne doğuruldum ne de doğurdum. ne de ben bir baba Allah'ın, baba Tanrı'nın oğluyum. Yani ne doğuruldum ne de doğurdum. " Ve lem ekün lî küfüven ehad. "Ne de ulûhiyetimde," Ve lem ekün lî küfüven ehad. "Ne de ulûhiyetimde, herhangi bir sıfatımda bana denk bir varlık mevcuttur." "Öyleykenherhangi bir sıfatımda bana denk bir varlık mevcuttur." "Öyleyken bana ‘oğlu var' diye yalan isnat ettiler, bu büyük bir hakarettir." diyor Allahu Teâlâ hazretleri. bana ‘oğlu var' diye yalan isnat ettiler, bu büyük bir hakarettir." diyor Allahu Teâlâ hazretleri.

Onun için şimdi bu hadîs-i şerîfi, tabi bütün hıristiyanlar bilse tüyleri diken diken olur,Onun için şimdi bu hadîs-i şerîfi, tabi bütün hıristiyanlar bilse tüyleri diken diken olur, aslında bilsinler diye, tenbih olsun diye söylüyorum. "Allah'ın oğlu var" demek az bir söz değil; aslında bilsinler diye, tenbih olsun diye söylüyorum. "Allah'ın oğlu var" demek az bir söz değil; çok büyük bir hakaret, çok korkunç bir hakaret! Allahu Teâlâ hazretleri bunu hiç affetmez.çok büyük bir hakaret, çok korkunç bir hakaret! Allahu Teâlâ hazretleri bunu hiç affetmez. Allahu Teâlâ hazretleri böyle bir edepsizliği sövmek olarak tavsif ediyor. Allah'ın oğlu olmaz. Allahu Teâlâ hazretleri böyle bir edepsizliği sövmek olarak tavsif ediyor. Allah'ın oğlu olmaz.

Oğul nasıl oluyor, düşünelim. Bir delikanlı yetişiyor, bir kızcağız yetişiyor.Oğul nasıl oluyor, düşünelim. Bir delikanlı yetişiyor, bir kızcağız yetişiyor. Birisi boylu poslu bir yiğit delikanlı oluyor, ötekisi de selvi boylu bir nâzenin, gül yüzlü gelin oluyor. Birisi boylu poslu bir yiğit delikanlı oluyor, ötekisi de selvi boylu bir nâzenin, gül yüzlü gelin oluyor. Düğün oluyor, evleniyorlar, gerdek oluyor, çocuk oluyor. Şimdi hâşâ, Düğün oluyor, evleniyorlar, gerdek oluyor, çocuk oluyor. Şimdi hâşâ, sümme hâşâ, sümme hâşâ! Allahu Teâlâ hazretleri, âlemleri yaratan Rabbü'l-âlemîn, sümme hâşâ, sümme hâşâ! Allahu Teâlâ hazretleri, âlemleri yaratan Rabbü'l-âlemîn, Rabbimiz, böyle bir durum O'nun için bahis konusu olamaz! Bu çok ayıp, çok günah, çok büyük bir yanlışlık! Rabbimiz, böyle bir durum O'nun için bahis konusu olamaz! Bu çok ayıp, çok günah, çok büyük bir yanlışlık!

İnneküm le-tekûlûne kavlen azîma. "Ey böyle söyleyenler! Siz çok korkunç bir söz söylüyorsunuz.İnneküm le-tekûlûne kavlen azîma. "Ey böyle söyleyenler! Siz çok korkunç bir söz söylüyorsunuz. Çok muazzam, tehlikeli bir laf ediyorsunuz! Böyle bir şey denir mi?!" Çok muazzam, tehlikeli bir laf ediyorsunuz! Böyle bir şey denir mi?!"

Allahu Teâlâ hazretleri ‘ehad'dir, yani biriciktir.Allahu Teâlâ hazretleri ‘ehad'dir, yani biriciktir. Hiçbir ‘bir'e benzemeyen, eşi benzeri olmayan biriciktir. Hiçbir ‘bir'e benzemeyen, eşi benzeri olmayan biriciktir. Kâinattaki her varlığın varlığı O'ndandır, ihtiyaçlarının karşılanması da O'ndandır. Kâinattaki her varlığın varlığı O'ndandır, ihtiyaçlarının karşılanması da O'ndandır. Her şeyi yöneten, yaşatan, olduran, yok eden, var eden hep Allah'tır. Her şeyi yöneten, yaşatan, olduran, yok eden, var eden hep Allah'tır. Bunu böyle bilmesi lazım. İnsanın kâinatın yüce yaratanını, âlemlerin Rabbi'ni bilmesi lazım.Bunu böyle bilmesi lazım. İnsanın kâinatın yüce yaratanını, âlemlerin Rabbi'ni bilmesi lazım. Rabbü'l-âlemîn, ne kadar âlem varsa bütün o âlemlerin sahibi, mâliki ve yöneticisi,Rabbü'l-âlemîn, ne kadar âlem varsa bütün o âlemlerin sahibi, mâliki ve yöneticisi, geliştiricisi, oluşturucusu, bir halden bir hale getiren; doğduran, yaşatan, öldüren, geliştiricisi, oluşturucusu, bir halden bir hale getiren; doğduran, yaşatan, öldüren, var eden, yok eden, büyüten, ihtiyarlatan, ağaçları çıplak ikenvar eden, yok eden, büyüten, ihtiyarlatan, ağaçları çıplak iken baharda tomurcuklandırıp yapraklandıran, yaprakları arasında güzel çiçeklerle bezeyen,baharda tomurcuklandırıp yapraklandıran, yaprakları arasında güzel çiçeklerle bezeyen, bir gelin gibi ağacı donatan, çiçeklerden meyve, meyvelerden tat hasıl eden, bir gelin gibi ağacı donatan, çiçeklerden meyve, meyvelerden tat hasıl eden, ondan sonra da ağaçları kurutan, meyveleri düşüren...ondan sonra da ağaçları kurutan, meyveleri düşüren... Her şeyi yapan, eden Allahu Teâlâ hazretleri, biricik Allah!Her şeyi yapan, eden Allahu Teâlâ hazretleri, biricik Allah! Bütün mahlukâtın "Aman yâ Rabbi!" dediği zaman, el açtığı dergahın sahibi;Bütün mahlukâtın "Aman yâ Rabbi!" dediği zaman, el açtığı dergahın sahibi; izzet, azamet, celal, kemal ve cemal sahibi... Her türlü güzelliğin hâlıkı, izzet, azamet, celal, kemal ve cemal sahibi... Her türlü güzelliğin hâlıkı, her türlü kemalâtın, olgunlukların, tamlığın sahibi olan Allah. her türlü kemalâtın, olgunlukların, tamlığın sahibi olan Allah.

Bunu anlamayıp, "oğlu var..." Oğlu nasıl olsun? Hâşâ, sümme hâşâ! Bunu anlamayıp, "oğlu var..."


Oğlu nasıl olsun?


Hâşâ, sümme hâşâ!

Ne demek yani oğlu olmak? İnsana mı benziyor Allahu Teâlâ hazretleri? Ne demek yani oğlu olmak? İnsana mı benziyor Allahu Teâlâ hazretleri?

Böyle bir şey bahis konusu değil. İşte bu bir sövmedir. Böyle bir şey bahis konusu değil. İşte bu bir sövmedir.

O halde insanoğlunun ne yapması lazım? O halde insanoğlunun ne yapması lazım?

Bu yanlışlığı bırakması lazım. Bu yanlışlığı bırakması lazım.

Bu yanlışlığı kim çıkartmış? Bu yanlışlığı kim çıkartmış?

Hıristiyanlar şimdi Hz. İsa'ya "Allah'ın oğlu" diyorlar ama acaba Hz. İsa mı söyledi? Hıristiyanlar şimdi Hz. İsa'ya "Allah'ın oğlu" diyorlar ama acaba Hz. İsa mı söyledi?

Hayır! Hz. İsa da onlara böyle bir söz söylemedi Hayır! Hz. İsa da onlara böyle bir söz söylemedi

Mâ kultu lehüm illâ mâ emertenî bihî diyor Hz. İsa; "Yâ rabbi, ben senin kullarınaMâ kultu lehüm illâ mâ emertenî bihî diyor Hz. İsa; "Yâ rabbi, ben senin kullarına sen bana ne emrettiysen onu söyledim, başka bir şey söylemedim. ‘Bana tapının' demedim,sen bana ne emrettiysen onu söyledim, başka bir şey söylemedim. ‘Bana tapının' demedim, ‘benim anneme tapının' demedim yâ Rabbi. Söylesem zaten bilirsin. ‘benim anneme tapının' demedim yâ Rabbi. Söylesem zaten bilirsin. Benim içimi dışımı sen benden iyi bilirsin. Ben böyle bir şey demedim yâ Rabbi!" Benim içimi dışımı sen benden iyi bilirsin. Ben böyle bir şey demedim yâ Rabbi!"

O halde hıristiyanlar, İsevîlerO halde hıristiyanlar, İsevîler nasıl oluyor da Hz. İsa aleyhisselam'ın demediği ve denilmesine razı olmadığı bir sözü söylüyorlar? nasıl oluyor da Hz. İsa aleyhisselam'ın demediği ve denilmesine razı olmadığı bir sözü söylüyorlar?

Çok korkunç, çok ayıp, çok yanlış bir şey...Çok korkunç, çok ayıp, çok yanlış bir şey... Yirminci yüzyılda hiç olmayacak bir şey! Amerika'ya, Avrupa'ya hiç yakışmayan bir şey! Yirminci yüzyılda hiç olmayacak bir şey! Amerika'ya, Avrupa'ya hiç yakışmayan bir şey!

Niçin yakışmıyor? Niçin yakışmıyor?

Çünkü bunlar okuyan, dünyayı gezen, her medeniyeti, her milleti inceleyen gelişmiş ülkeler.Çünkü bunlar okuyan, dünyayı gezen, her medeniyeti, her milleti inceleyen gelişmiş ülkeler. Yani bunlar müslümanları biliyorlar; bilmiyor değiller. Müslümanların hangi inançta olduğunu biliyorlar.Yani bunlar müslümanları biliyorlar; bilmiyor değiller. Müslümanların hangi inançta olduğunu biliyorlar. Hindular'ın, Brahmanlar'ın, Konfüçyonistlerin,Hindular'ın, Brahmanlar'ın, Konfüçyonistlerin, Çinliler'in, Japonlar'ın, Hintliler'in neye taptığını biliyorlar.Çinliler'in, Japonlar'ın, Hintliler'in neye taptığını biliyorlar. Afrikalılar'ın totemlerini biliyorlar.Afrikalılar'ın totemlerini biliyorlar. Müslümanların da Rabbü'l-âlemîne, âlemleri yaratan yüce Allah'a taptığını biliyorlar. Müslümanların da Rabbü'l-âlemîne, âlemleri yaratan yüce Allah'a taptığını biliyorlar. Hem de Kur'ân-ı Kerîm'de bu evlat edinme, Hem de Kur'ân-ı Kerîm'de bu evlat edinme, Allah'ın oğlu olma meselesinin Hıristiyanlığın aslında olmadığını da biliyorlar.Allah'ın oğlu olma meselesinin Hıristiyanlığın aslında olmadığını da biliyorlar. Hem de Hıristiyanlığın içinde de "uniterian" diye,Hem de Hıristiyanlığın içinde de "uniterian" diye, "tevhitçiler" diye Allah'ın birliğine inanan mezhep olduğunu da biliyorlar. "tevhitçiler" diye Allah'ın birliğine inanan mezhep olduğunu da biliyorlar.

Niye bu şeyi devam ettiriyorlar? Niye bu şeyi devam ettiriyorlar?

İşte milattan sonra 1.-2.-3.-4. asırda ortaya atılmış birtakım fikirleri,İşte milattan sonra 1.-2.-3.-4. asırda ortaya atılmış birtakım fikirleri, tarihî büyük korkunç yanlışlıkları, yani Allah'a sövme, küfür,tarihî büyük korkunç yanlışlıkları, yani Allah'a sövme, küfür, edepsizce, küfür sayılan sözleri an'ânevî olarak devam ettiriyorlar. edepsizce, küfür sayılan sözleri an'ânevî olarak devam ettiriyorlar. Kendi mezhebinin içindeki, kendi dininin içindeki uniteryanların sözüne kulak ver.Kendi mezhebinin içindeki, kendi dininin içindeki uniteryanların sözüne kulak ver. İncil'in aslında bunların olmadığını söyleyen insanların sözünü araştır. İncil'in aslında bunların olmadığını söyleyen insanların sözünü araştır. Bazı İnciller var, bu teslisi kabul etmiyor, trinity'i kabul etmiyor, onları incele.Bazı İnciller var, bu teslisi kabul etmiyor, trinity'i kabul etmiyor, onları incele. Barnaba İncil'i var. Lut gölü kenarındaki mağaralarda bulunmuş, bozulmamış eski hıristiyan metinleri var; Barnaba İncil'i var. Lut gölü kenarındaki mağaralarda bulunmuş, bozulmamış eski hıristiyan metinleri var; bunlar müzelerde, bunları incele. Bu yanlışlığı bırak.bunlar müzelerde, bunları incele. Bu yanlışlığı bırak. Artık bu sövmeyi, saymayı, küfrü, bu korkunç cürmü bırak. Artık bu sövmeyi, saymayı, küfrü, bu korkunç cürmü bırak.

Bırakması lazım, bırakmıyor. Bırakması lazım, bırakmıyor.

Bırakmazsa ne olur? Bırakmazsa ne olur?

Allahu Teâlâ hazretleri bunu kendisine hakaret sayar, küfür sayar; o zaman bütün yaptığı ibadetler boşa gider. Allahu Teâlâ hazretleri bunu kendisine hakaret sayar, küfür sayar; o zaman bütün yaptığı ibadetler boşa gider.

Ben şimdi Amerika'yı geziyorum. Her iki adımda bir kilise var. Hakikaten bunlar dindar yaşamışlar.Ben şimdi Amerika'yı geziyorum. Her iki adımda bir kilise var. Hakikaten bunlar dindar yaşamışlar. Din, toplumlarında merkez olmuş. Avrupa'da da bunu gördüm. Almanya'da da öyleydi. Din, toplumlarında merkez olmuş. Avrupa'da da bunu gördüm. Almanya'da da öyleydi. Eski konuşmalarımda onları da söyledim. Gerçekten dindarâne yaşamışlar. Bizim gibi değiller. Eski konuşmalarımda onları da söyledim. Gerçekten dindarâne yaşamışlar. Bizim gibi değiller. Yani bizden daha dindarlar. Bizim Türkiye'de aydın sanılan insanlar Batı'yı tanımamış.Yani bizden daha dindarlar. Bizim Türkiye'de aydın sanılan insanlar Batı'yı tanımamış. Ben şimdi içlerinde yaşadıkça, sizin namınıza vekaleten inceledikçe, çok açık olarak görüyorum;Ben şimdi içlerinde yaşadıkça, sizin namınıza vekaleten inceledikçe, çok açık olarak görüyorum; bunlar çok dindar yaşamışlar.bunlar çok dindar yaşamışlar. Bizim köylerin ortasında cami olduğu gibi, bunların köylerinin, çiftliklerinin ortasında kilise var.Bizim köylerin ortasında cami olduğu gibi, bunların köylerinin, çiftliklerinin ortasında kilise var. Papaz, toplumlarının hakimi… Her şeyleri dinî esaslara göre... Papaz, toplumlarının hakimi… Her şeyleri dinî esaslara göre... Hatta Amerika'daki yerleşme yerlerinin isimlerine bakıyorum, çoğu İncil'den alınma. Hatta Amerika'daki yerleşme yerlerinin isimlerine bakıyorum, çoğu İncil'den alınma. Bayağı dinî hayatı yaşamışlar. Hele bu kıtaya gelince Papalık'ın baskısı da olmamış galiba,Bayağı dinî hayatı yaşamışlar. Hele bu kıtaya gelince Papalık'ın baskısı da olmamış galiba, o Avrupa'daki Katolikler'in, Ortodokslar'ın, Luteryanlar'ın, Kalvinistler'ino Avrupa'daki Katolikler'in, Ortodokslar'ın, Luteryanlar'ın, Kalvinistler'in çeşitli kavgaları, katliamları olmamış, burada hür yaşamışlar. çeşitli kavgaları, katliamları olmamış, burada hür yaşamışlar.

Bir de kimse kimsenin inancına saldırmasın, katliam olmasın diye, "laiklik" diye bir şey koymuşlar.Bir de kimse kimsenin inancına saldırmasın, katliam olmasın diye, "laiklik" diye bir şey koymuşlar. Yani herkes karşısındakinin inancına karşı sabırlı olacak, mütehammil olacak.Yani herkes karşısındakinin inancına karşı sabırlı olacak, mütehammil olacak. Evet, kendi inancını anlatmaya çalışabilir ama ötekisini yok etmek için öyle baltayı, silahı alıp Evet, kendi inancını anlatmaya çalışabilir ama ötekisini yok etmek için öyle baltayı, silahı alıp karşı tarafı imha etmek, katliam etmek yok, kimseye saldırmak yok. karşı tarafı imha etmek, katliam etmek yok, kimseye saldırmak yok. Anlatarak, bu iş olabilir diye düşünmüşler. Laiklik bu. Anlatarak, bu iş olabilir diye düşünmüşler. Laiklik bu.

Fakat Türkiye'de ben bakıyorum, bizim ilericiler laikliği Batı'nın anladığı şekilde hiç anlayamamış.Fakat Türkiye'de ben bakıyorum, bizim ilericiler laikliği Batı'nın anladığı şekilde hiç anlayamamış. Bizim ilericiler, gericilerden de çok gerici, isnat ettikleri yobazlardan da çok yobaz,Bizim ilericiler, gericilerden de çok gerici, isnat ettikleri yobazlardan da çok yobaz, söyledikleri devrimcilikten çok geride; 50 yıl, 70 yıl, 100 yıl geride yaşıyorlar.söyledikleri devrimcilikten çok geride; 50 yıl, 70 yıl, 100 yıl geride yaşıyorlar. "Hiç bunlar Amerika'ya gelmedi mi, Avrupa'yı görmedi mi? Buradaki bu fikirleri izlemedi mi?"Hiç bunlar Amerika'ya gelmedi mi, Avrupa'yı görmedi mi? Buradaki bu fikirleri izlemedi mi? Bu toplumları incelemedi mi?" diye ben hayretler içinde kalıyorum. Bu toplumları incelemedi mi?" diye ben hayretler içinde kalıyorum.

Tamam, bunlar bu inançlarına göre yaşamışlar ama yanlış yaşamışlar, yanlış inançlara saplanmışlar.Tamam, bunlar bu inançlarına göre yaşamışlar ama yanlış yaşamışlar, yanlış inançlara saplanmışlar. Her kilisenin duvarında çarmıha gerilmiş, öldürülmüş bir insan heykeli Her kilisenin duvarında çarmıha gerilmiş, öldürülmüş bir insan heykeli veyahut Meryem validemizin timsali, kucağında bir küçük bebek... Böyle. Ama yanlış.veyahut Meryem validemizin timsali, kucağında bir küçük bebek... Böyle. Ama yanlış. Allah buna razı olmuyor. Allah'ın razı olmadığını İslâm dini belirtmiş. Allah buna razı olmuyor. Allah'ın razı olmadığını İslâm dini belirtmiş. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz, Hz. İsa'dan sonra gelen, Hz. İsa'yı seven,Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz, Hz. İsa'dan sonra gelen, Hz. İsa'yı seven, onunla kardeş olan bir peygamber olarak hıristiyanların Hz. İsa'dan sonra düştüğü yanlışlığı düzeltmek için belirtmiş. onunla kardeş olan bir peygamber olarak hıristiyanların Hz. İsa'dan sonra düştüğü yanlışlığı düzeltmek için belirtmiş. Kur'ân-ı Kerîm belirtmiş. Hatta Kur'ân-ı Kerîm biz müslümanlara tavsiye buyuruyor: Kur'ân-ı Kerîm belirtmiş. Hatta Kur'ân-ı Kerîm biz müslümanlara tavsiye buyuruyor:

Kul yâ ehle'l-kitâbi teâlev ilâ kelimetin sevâin beynenâ ve beyneküm ellâ na'bude illallâh velâ yettehize ba'dunâ ba'den erbâben min dûnillah.Kul yâ ehle'l-kitâbi teâlev ilâ kelimetin sevâin beynenâ ve beyneküm ellâ na'bude illallâh velâ yettehize ba'dunâ ba'den erbâben min dûnillah. Gidin o hıristiyanlara deyin ki; ‘Bizim dinlerimizin menşei aynı.Gidin o hıristiyanlara deyin ki; ‘Bizim dinlerimizin menşei aynı. Allah peygamber göndermiş, bize kendi inancını anlatmış. Siz aramızdaki bu müşterek inanca dönün. Allah peygamber göndermiş, bize kendi inancını anlatmış. Siz aramızdaki bu müşterek inanca dönün. Yanlış yere sapmışsınız, o yanlışlıktan geriye dönün. Allah'tan gayrıya tapınmayalım.Yanlış yere sapmışsınız, o yanlışlıktan geriye dönün. Allah'tan gayrıya tapınmayalım. Gelin Allah'a ibadet etmekte, kulluk etmekte birleşelim.Gelin Allah'a ibadet etmekte, kulluk etmekte birleşelim. Allah'tan gayrı, aramızdan bizim gibi beşer olan bir kişiyi,Allah'tan gayrı, aramızdan bizim gibi beşer olan bir kişiyi, yani Hz. İsa'yı ve annesini put edinmeyelim, rab edinmeyelim, ona tapınmayalım.yani Hz. İsa'yı ve annesini put edinmeyelim, rab edinmeyelim, ona tapınmayalım. " diye teklif etmemizi Kur'ân-ı Kerîm bize emrediyor." diye teklif etmemizi Kur'ân-ı Kerîm bize emrediyor. Ben şimdi düşünüyorum; Kur'ân-ı Kerîm'in bu hırıstiyanlara yönelik tavsiyelerini ve onlara davetleriniBen şimdi düşünüyorum; Kur'ân-ı Kerîm'in bu hırıstiyanlara yönelik tavsiyelerini ve onlara davetlerini İngilizce bir kitap haline getirip basmak lazım ki bu Amerikalılar anlar, anlayabilir.İngilizce bir kitap haline getirip basmak lazım ki bu Amerikalılar anlar, anlayabilir. Hatta bunların dergilerinde, gazetelerinde yayınlarsak birçok kimse "Evet, doğru söylüyorsun." diyecektir. Hatta bunların dergilerinde, gazetelerinde yayınlarsak birçok kimse "Evet, doğru söylüyorsun." diyecektir.

Biz Avustralya'dayken kırsal bir alanda, bir deniz kenarında, kumsalın üstünde cemaatle namaz kılıyorduk.Biz Avustralya'dayken kırsal bir alanda, bir deniz kenarında, kumsalın üstünde cemaatle namaz kılıyorduk. Ezan okuduk, saf bağladık, cemaatle namazımızı kıldık, sarıklarımız, cübbelerimizle...Ezan okuduk, saf bağladık, cemaatle namazımızı kıldık, sarıklarımız, cübbelerimizle... Adamın birisi geldi biz namaz kılınca, bizi seyre daldı. Namaz bittikten sonra Adamın birisi geldi biz namaz kılınca, bizi seyre daldı. Namaz bittikten sonra

"Siz neredensiniz?" diye sordu. Biz; "Türkiye'deniz." dedik. "Siz neredensiniz?" diye sordu. Biz;

"Türkiye'deniz." dedik.

Almanmış kendisi, Alman kökenliymiş, Avustralya'ya yerleşmiş ihtiyar bir kimse. Almanmış kendisi, Alman kökenliymiş, Avustralya'ya yerleşmiş ihtiyar bir kimse.

Açıkça "Siz haklısınız. Sizin dininiz doğru." dedi. Açıkça "Siz haklısınız. Sizin dininiz doğru." dedi.

Biz bir şey demedik kendisine ama bizim namazımızı seyretti hayran hayran, ondan sonra "Siz haklısınız." dedi. Biz bir şey demedik kendisine ama bizim namazımızı seyretti hayran hayran, ondan sonra "Siz haklısınız." dedi.

Demek ki anlayabilirler. O halde bize de anlatmak vazifesi düşüyor. Demek ki anlayabilirler. O halde bize de anlatmak vazifesi düşüyor.

Ben biraz Amerika'yı ihmal ettiğimiz kanaatindeyim.Ben biraz Amerika'yı ihmal ettiğimiz kanaatindeyim. Tabi biz ihmal etmedik, bizden önceki nesiller ihmal etti.Tabi biz ihmal etmedik, bizden önceki nesiller ihmal etti. Belki cumhuriyet devresinin ilk başında ihmal oldu, belki ondan önce Osmanlı devletinde ihmaller oldu. Belki cumhuriyet devresinin ilk başında ihmal oldu, belki ondan önce Osmanlı devletinde ihmaller oldu. Amerika ihmal edilecek bir ülke değil. Amerika'yla ilgilenmemiz lazım. Güzel bir ülke.Amerika ihmal edilecek bir ülke değil. Amerika'yla ilgilenmemiz lazım. Güzel bir ülke. Yani gerçekler anlatıldığı zaman kabul edilebiliyor. Onun için ben bu hadîs-i şerîfi seçtim. Yani gerçekler anlatıldığı zaman kabul edilebiliyor. Onun için ben bu hadîs-i şerîfi seçtim.

Hadîs-i şerîfin yarısı bu. Yani Allah birdir, şeriki, naziri yoktur.Hadîs-i şerîfin yarısı bu. Yani Allah birdir, şeriki, naziri yoktur. Ne evlat edinmiştir ne de kendisi bir tanrının oğludur.Ne evlat edinmiştir ne de kendisi bir tanrının oğludur. Ne odur, ne odur; tektir. Onun hiç eşi, benzeri, dengi yoktur.Ne odur, ne odur; tektir. Onun hiç eşi, benzeri, dengi yoktur. Böyle olduğu halde "Allah oğul edindi" derse bir insan,Böyle olduğu halde "Allah oğul edindi" derse bir insan, Allah'a hakaret etmiş olur, çok büyük bir cürüm işlemiş olur, sövmüş olur, diye bu hadîs-i şerîften anlıyoruz. Allah'a hakaret etmiş olur, çok büyük bir cürüm işlemiş olur, sövmüş olur, diye bu hadîs-i şerîften anlıyoruz.

Tabi bunu ben Türkçe konuştuğum için Türk kardeşlerim biliyorlar. Bunu başkalarına anlatsınlar.Tabi bunu ben Türkçe konuştuğum için Türk kardeşlerim biliyorlar. Bunu başkalarına anlatsınlar. Ben de, inşaallah bu konuşma yazıya geçer, İngilizce'ye çevrilirse,Ben de, inşaallah bu konuşma yazıya geçer, İngilizce'ye çevrilirse, burada neşredilirse belki bir vazife yapmış olurum. burada neşredilirse belki bir vazife yapmış olurum. Peygamber Efendimiz'in bir sözünü Amerikalı, Benî Âdem kardeşlerimize,Peygamber Efendimiz'in bir sözünü Amerikalı, Benî Âdem kardeşlerimize, Hz. Âdem'den kardeşimiz olan, hemcinsimiz olan insanlara söylemiş olurum. Hz. Âdem'den kardeşimiz olan, hemcinsimiz olan insanlara söylemiş olurum.

Evet, şimdi aynı hadîs-i şerîfin ikinci bölümünü devam ettirelim. Evet, şimdi aynı hadîs-i şerîfin ikinci bölümünü devam ettirelim.

Allahu Teâlâ hazretlerine âdemoğlunun şetmetmesi, "O'nun oğlu var" demesi, Allah'a oğul isnat etmesi,Allahu Teâlâ hazretlerine âdemoğlunun şetmetmesi, "O'nun oğlu var" demesi, Allah'a oğul isnat etmesi, "Hz. İsa Allah'ın oğludur" demesi..."Hz. İsa Allah'ın oğludur" demesi... Bir de âdemoğlu Allahu Teâlâ hazretlerini yalanlıyor. Yani O'na yalan isnat ediyor, "yalan söylüyorsun" demiş oluyor. Bir de âdemoğlu Allahu Teâlâ hazretlerini yalanlıyor. Yani O'na yalan isnat ediyor, "yalan söylüyorsun" demiş oluyor.

Bu nedir? Bu nedir?

Ve emmâ tekzîbuhû iyyâye.Ve emmâ tekzîbuhû iyyâye. "Âdemoğlunun ben Rabbini yalanlaması, bana ‘yalan söylüyorsun' demesi, yalan isnat etmesi. "Âdemoğlunun ben Rabbini yalanlaması, bana ‘yalan söylüyorsun' demesi, yalan isnat etmesi. " Fe-kavluhû. "Onun şu sözüdür:" Leyse yuîdunî kemâ bede'nî." Fe-kavluhû. "Onun şu sözüdür:" Leyse yuîdunî kemâ bede'nî. "Beni yarattığın gibi tekrar öldükten sonra diriltecek değilsin. "Beni yarattığın gibi tekrar öldükten sonra diriltecek değilsin. " Yani "‘Beni diriltemez' demesi, bu da beni yalanlamasıdır. Çünkü ben" Yani "‘Beni diriltemez' demesi, bu da beni yalanlamasıdır. Çünkü ben ‘Ba'sü ba'de'l-mevt olacak' diyorum, bildiriyorum. ‘Ba'sü ba'de'l-mevt olacak' diyorum, bildiriyorum. O da ‘Öldükten sonra ikinci bir hayat yok.' diyor, bu da beni yalanlaması sayılır." O da ‘Öldükten sonra ikinci bir hayat yok.' diyor, bu da beni yalanlaması sayılır."

Ve leyse evvelü'l-halkı bi-ehveni aleyye min iâdetihî.Ve leyse evvelü'l-halkı bi-ehveni aleyye min iâdetihî. "Yaratılışın ilk başlangıcından, yaratılmışların öldükten sonra tekrar diriltilmesi benim için daha zor değildir." "Yaratılışın ilk başlangıcından, yaratılmışların öldükten sonra tekrar diriltilmesi benim için daha zor değildir."

"Evveli kolaydı da bu öldükten sonra diriltmek zordur." gibi bir düşünce yanlıştır."Evveli kolaydı da bu öldükten sonra diriltmek zordur." gibi bir düşünce yanlıştır. "Hiç birisi benim için zor değildir. Ben kullarımı öldükten sonra da diriltmeye kâdirim." "Hiç birisi benim için zor değildir. Ben kullarımı öldükten sonra da diriltmeye kâdirim."

el-Ba'sü ba'de'l-mevti hakkun, öldükten sonra dirilmek haktır. Bazı insanlar bunu inkar ediyor. el-Ba'sü ba'de'l-mevti hakkun, öldükten sonra dirilmek haktır. Bazı insanlar bunu inkar ediyor.

Bu da nedir? Bu da nedir?

"Yâ Rabbi sen öldükten sonra ‘Ben kullarımı dirilteceğim.' diyorsun ama bu yalan, böyle şey olmaz,"Yâ Rabbi sen öldükten sonra ‘Ben kullarımı dirilteceğim.' diyorsun ama bu yalan, böyle şey olmaz, öldükten sonra dirilme olmaz." demesi, Allah'a yalan isnat etmek demektir. öldükten sonra dirilme olmaz." demesi, Allah'a yalan isnat etmek demektir. Bu da âdemoğlunun çok büyük bir suçudur, çok büyük bir cürmüdür. Bu da âdemoğlunun çok büyük bir suçudur, çok büyük bir cürmüdür.

Allahu Teâlâ hazretleri âhirette bu dünyada ölen, kabre gömülen, yok olan insanları tekrar diriltecek.Allahu Teâlâ hazretleri âhirette bu dünyada ölen, kabre gömülen, yok olan insanları tekrar diriltecek. Bunu inkar edenler, münkirler, müşrikler, kâfirler ne yapmış oluyorlar?Bunu inkar edenler, münkirler, müşrikler, kâfirler ne yapmış oluyorlar? Allah'ı yalanlamış oluyorlar, O'na yalan isnat etmiş oluyorlar,Allah'ı yalanlamış oluyorlar, O'na yalan isnat etmiş oluyorlar, "Yalan söylüyorsun." demiş oluyorlar ki bu da çok büyük suç, çok büyük cürüm."Yalan söylüyorsun." demiş oluyorlar ki bu da çok büyük suç, çok büyük cürüm. Bunun için kafirlerin suçları, edepsizlikleri çok büyük olduğundan çok büyük cezalara çarptırılacak. Bunun için kafirlerin suçları, edepsizlikleri çok büyük olduğundan çok büyük cezalara çarptırılacak. Halbuki Allahu Teâlâ hazretlerine zor değil.Halbuki Allahu Teâlâ hazretlerine zor değil. Bir kişinin tekrar diriltilmesiyle milyarlarca insanın tekrar diriltilmesi arasında bir fark yok, bir zorluk yok.Bir kişinin tekrar diriltilmesiyle milyarlarca insanın tekrar diriltilmesi arasında bir fark yok, bir zorluk yok. Bir insanın yaratılmasıyla kâinatın yaratılması arasında bir fark yok.Bir insanın yaratılmasıyla kâinatın yaratılması arasında bir fark yok. Allahu Teâlâ hazretleri öyle kâdir-i mutlaktır ki bizim gözümüzde büyüttüğümüz her şey onun için gayet kolayca olur. Allahu Teâlâ hazretleri öyle kâdir-i mutlaktır ki bizim gözümüzde büyüttüğümüz her şey onun için gayet kolayca olur.

Nasıl olur? Nasıl olur?

Yâsin sûresinin son sayfasındaki âyet-i kerîmeyi hatırlayın: Yâsin sûresinin son sayfasındaki âyet-i kerîmeyi hatırlayın:

İnnemâ emruhû izâ erâde şey'en en yekûle lehû kün fe-yekûn.İnnemâ emruhû izâ erâde şey'en en yekûle lehû kün fe-yekûn. "Bir şeyin olmasını istediği zaman Allahu Teâlâ hazretleri o işin olmasını emreder; neyse olacak olan şey, ona ‘ol!' der, o olur." "Bir şeyin olmasını istediği zaman Allahu Teâlâ hazretleri o işin olmasını emreder; neyse olacak olan şey, ona ‘ol!' der, o olur."

Demek ki murad ettiği şeye "ol" dediği zaman olabiliyor. Demek ki murad ettiği şeye "ol" dediği zaman olabiliyor.

Allah'ın kudreti sonsuz olduğundan, amennâ ve saddaknâ,Allah'ın kudreti sonsuz olduğundan, amennâ ve saddaknâ, biz biliyoruz ki bu eşsiz kâinatı, bu yüce kâinatı, bu yıldızları, biz biliyoruz ki bu eşsiz kâinatı, bu yüce kâinatı, bu yıldızları, bildiğimiz bilmediğimiz, görünen görünmeyen âlemleri,bildiğimiz bilmediğimiz, görünen görünmeyen âlemleri, gözümüzün göremeyeceği kadar küçük mikrokozmoz dediğimiz atom âlemlerini,gözümüzün göremeyeceği kadar küçük mikrokozmoz dediğimiz atom âlemlerini, toprağın altını, denizlerin derinliklerini, fezaları, fezalardaki varlıkları, toprağın altını, denizlerin derinliklerini, fezaları, fezalardaki varlıkları, yaratıkları, maddeleri, şekilleri, hepsini yaratan kâdir-i mutlak Allahu Teala hazretleri her şeye kâdirdir.yaratıkları, maddeleri, şekilleri, hepsini yaratan kâdir-i mutlak Allahu Teala hazretleri her şeye kâdirdir. Yaratmada bir zorluk yoktur, yaratır. Yaratmada bir zorluk yoktur, yaratır.

İnkâr eden; İnkâr eden;

"Yok canım, öldükten sonra dirilmek yok. İnsan bu dünya hayatını ne kadar yaşıyorsa yaşıyor."Yok canım, öldükten sonra dirilmek yok. İnsan bu dünya hayatını ne kadar yaşıyorsa yaşıyor. Ondan sonra ihtiyarladı, öldü mü toprak olup gidecek. Toprak olduktan sonra onu kim diriltebilir?" Ondan sonra ihtiyarladı, öldü mü toprak olup gidecek. Toprak olduktan sonra onu kim diriltebilir?"

Almış eline kâfir, eski bir çürümüş kemiği, parmakları arasında ezmiş, ufalamış,Almış eline kâfir, eski bir çürümüş kemiği, parmakları arasında ezmiş, ufalamış, ondan sonra Peygamber Efendimiz'in karşısına küstah bir şekilde dikilmiş; ondan sonra Peygamber Efendimiz'in karşısına küstah bir şekilde dikilmiş;

"Yani bu kum haline gelmiş, ufalanmış kemiği kim diriltir?" diye sormuş. "Yani bu kum haline gelmiş, ufalanmış kemiği kim diriltir?" diye sormuş.

Kul yuhyîhe'llezî enşeahâ evvele merratin.Kul yuhyîhe'llezî enşeahâ evvele merratin. "Ey Resûlüm, o edepsiz kâfire, o müşrike, o azılı terbiyesize söyle, onu ilk yaratan yine tekrar yaratacak.""Ey Resûlüm, o edepsiz kâfire, o müşrike, o azılı terbiyesize söyle, onu ilk yaratan yine tekrar yaratacak." diye Yâsin sûresinde bildiriliyor. diye Yâsin sûresinde bildiriliyor.

Tabi yaratacağı zaman görecekler, âhiret olduğu zaman, Tabi yaratacağı zaman görecekler, âhiret olduğu zaman,

Eleyse hâzâ bi'l-hak, "Bu âhiret hayatı hak mıymış, gerçekten olmuş mu?" diyecek Allah onlara. Eleyse hâzâ bi'l-hak, "Bu âhiret hayatı hak mıymış, gerçekten olmuş mu?" diyecek Allah onlara.

Kâlû belâ ve rabbünâ. "Rabbimize and olsun ki evet, gerçekmiş. Kâlû belâ ve rabbünâ. "Rabbimize and olsun ki evet, gerçekmiş. Tamam, şimdi anladık, gördük." diyecekler. Ama o zaman iş işten geçmiş olacak. Tamam, şimdi anladık, gördük." diyecekler. Ama o zaman iş işten geçmiş olacak.

Allahu Teâlâ hazretleri neden olmadan önce haber veriyor insanlara âhiretin olacağını? Allahu Teâlâ hazretleri neden olmadan önce haber veriyor insanlara âhiretin olacağını?

Ayağını denk alsın diye, rahmetinden, lütfundan, kereminden...Ayağını denk alsın diye, rahmetinden, lütfundan, kereminden... Yani günah işlemesin, cürüm işlemesin, suç işlemesin, yanlış yollara sapmasın, Yani günah işlemesin, cürüm işlemesin, suç işlemesin, yanlış yollara sapmasın, Allah'ın sevdiği kul olarak yaşasın, sevdiği yollarda yürüsün, Allah'ın sevdiği kul olarak yaşasın, sevdiği yollarda yürüsün, yasaklardan kaçınsın, haramları terk etsin, günahları bıraksın, sevaplı işler işlesin,yasaklardan kaçınsın, haramları terk etsin, günahları bıraksın, sevaplı işler işlesin, ömrünü hayırlı, faydalı, iyi bir insan olarak geçirsin diye bunu önceden bildiriyor. ömrünü hayırlı, faydalı, iyi bir insan olarak geçirsin diye bunu önceden bildiriyor.

Önceden bildirmeyip de birden öldürüp sonra birden diriltseydi, o da olurdu, Rabbimiz'e kim hesap soracak? Önceden bildirmeyip de birden öldürüp sonra birden diriltseydi, o da olurdu, Rabbimiz'e kim hesap soracak?

Lâ yüs'elü ammâ yef'alü ve hüm yüs'elûn.Lâ yüs'elü ammâ yef'alü ve hüm yüs'elûn. İnsanlar sorgu suale tâbi ama Allah'a kimse sorgu sual soramaz ki... "Öyle murad ettim, öyle yaptım." derdi.İnsanlar sorgu suale tâbi ama Allah'a kimse sorgu sual soramaz ki... "Öyle murad ettim, öyle yaptım." derdi. Öldükten sonra insanlar bir de bakarlardı ki ve'l-ba'sü ba'de'l-mevti hakkun, diriltilmişler,Öldükten sonra insanlar bir de bakarlardı ki ve'l-ba'sü ba'de'l-mevti hakkun, diriltilmişler, Allah sorgu sual ediyor; "Dünyada niye bunu böyle yaptın? Niye bunu böyle yaptın?"Allah sorgu sual ediyor; "Dünyada niye bunu böyle yaptın? Niye bunu böyle yaptın?" Gizli kamerayla insanların takip edildiği gibi öyle de olabilirdi.Gizli kamerayla insanların takip edildiği gibi öyle de olabilirdi. Ama Allah celle celâlüh Erhamürrâhimîn olduğu için insanlara âhireti bildiriyor. Ama Allah celle celâlüh Erhamürrâhimîn olduğu için insanlara âhireti bildiriyor. Cennet var, cehennem var, azap var, hesap var; "Hesabının iyi çıkması için ayağını denk al, Cennet var, cehennem var, azap var, hesap var; "Hesabının iyi çıkması için ayağını denk al, kendine dikkat et, günah işleme, haram yeme." diye Allah dünyadayken bildiriyor. kendine dikkat et, günah işleme, haram yeme." diye Allah dünyadayken bildiriyor.

124 bin peygamber göndermiş. Sayısını Allah bilir, hadîs-i şerîflerde böyle bir rakam var.124 bin peygamber göndermiş. Sayısını Allah bilir, hadîs-i şerîflerde böyle bir rakam var. Her beldeye bir peygamber göndermiş, her insana duyurmuş. Her beldeye bir peygamber göndermiş, her insana duyurmuş.

Belki Peygamber Efendimiz âhir zaman peygamberi amaBelki Peygamber Efendimiz âhir zaman peygamberi ama bana da böyle Amerika'dan bu vaazı verdirten hiç şüphe yok ki Allahu Teâlâ hazretleri. bana da böyle Amerika'dan bu vaazı verdirten hiç şüphe yok ki Allahu Teâlâ hazretleri. Cümle cihan halkı bunu duyuyor. Bunlar teyplere yazılıyor. Teyplerden kağıtlara geçiyor.Cümle cihan halkı bunu duyuyor. Bunlar teyplere yazılıyor. Teyplerden kağıtlara geçiyor. Kağıtlardan tercemesi oluyor. Sonunda herkes duyuyor. Duyuruyor Allah celle celâlüh, her şeyi duyuruyor. Kağıtlardan tercemesi oluyor. Sonunda herkes duyuyor. Duyuruyor Allah celle celâlüh, her şeyi duyuruyor.

O halde olacak .O halde olacak

.
Tabi istikbale ait bir şeyin olup olmaması hususunda insanlar tereddüt eder;Tabi istikbale ait bir şeyin olup olmaması hususunda insanlar tereddüt eder; "Acaba yarın yağmur yağacak mı yağmayacak mı? Acaba on sene sonra şu olacak mı, bu olacak mı?""Acaba yarın yağmur yağacak mı yağmayacak mı? Acaba on sene sonra şu olacak mı, bu olacak mı?" Tahmin yürütür. Kabul eder veya etmez ama insanoğlu kesin bir karar veremez.Tahmin yürütür. Kabul eder veya etmez ama insanoğlu kesin bir karar veremez. Fakat Allahu Teâlâ hazretleri buyuruyor ki; Fakat Allahu Teâlâ hazretleri buyuruyor ki;

"Âhiret olacak. Bu dünya hayatından sonra âhiret hayatı olacak. Öldükten sonra insanlar dirilecekler." "Âhiret olacak. Bu dünya hayatından sonra âhiret hayatı olacak. Öldükten sonra insanlar dirilecekler."

İslâm inancının en önemli bölümü âhiret inancıdır. Öldükten sonra dirileceğiz.İslâm inancının en önemli bölümü âhiret inancıdır. Öldükten sonra dirileceğiz. Onun için ölümden korkmuyoruz, şehit olmaya can atıyoruz. Onun için ölümden korkmuyoruz, şehit olmaya can atıyoruz.

Biz, elhamdülillah müslümanlar olarak bozulmamış din, tahrip edilmemiş kitâb-ı ilahî Kur'ân-ı Kerîm'in bildirdiği,Biz, elhamdülillah müslümanlar olarak bozulmamış din, tahrip edilmemiş kitâb-ı ilahî Kur'ân-ı Kerîm'in bildirdiği, âhir zaman peygamberi Muhammed-i Mustafâ sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in bildirdiği bu gerçeğiâhir zaman peygamberi Muhammed-i Mustafâ sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in bildirdiği bu gerçeği çok iyi anlamış durumdayız, anlamış bulunuyoruz.çok iyi anlamış durumdayız, anlamış bulunuyoruz. Amentümüzde ve'l-yevmil-âhiri diye âhirete inancı beyan ediyoruz; ve'l-ba'sü ba'de'l-mevti hakkun,Amentümüzde ve'l-yevmil-âhiri diye âhirete inancı beyan ediyoruz; ve'l-ba'sü ba'de'l-mevti hakkun, "Öldükten sonra dirilmek haktır." diyoruz. "Öldükten sonra dirilmek haktır." diyoruz.

Tabi akıllıca, mantıklıca bunun gereği nedir? Tabi akıllıca, mantıklıca bunun gereği nedir?

Öldükten sonra dirilmek hak olduğuna göre, mahkeme-i kübra, hesap, mizan olduğuna göre,Öldükten sonra dirilmek hak olduğuna göre, mahkeme-i kübra, hesap, mizan olduğuna göre, sırat, cennet, cehennem olduğuna göre; mahkemede suçlu düşmeyecek şekilde yaşamak, sırat, cennet, cehennem olduğuna göre; mahkemede suçlu düşmeyecek şekilde yaşamak, cenneti kazanacak işler yapmak, cehenneme düşmeyecek işleri yapmak esastır. İşte bunları yapmak lazım. cenneti kazanacak işler yapmak, cehenneme düşmeyecek işleri yapmak esastır. İşte bunları yapmak lazım.

Hem müslüman kardeşlerime sesleniyorum hem deHem müslüman kardeşlerime sesleniyorum hem de dünyadaki bütün Âdem aleyhisselam'dan kardeşimiz olan insan cinsine sesleniyorum: Böyle hareket etmek lazım. dünyadaki bütün Âdem aleyhisselam'dan kardeşimiz olan insan cinsine sesleniyorum: Böyle hareket etmek lazım.

Allahu Teâlâ hazretlerine hamd ü senâlar olsun kiAllahu Teâlâ hazretlerine hamd ü senâlar olsun ki bizi doğru inanç, rızasına uygun hakiki din olan İslâm'a mensup kıldı. Hangi diyarda olursak olalım; bizi doğru inanç, rızasına uygun hakiki din olan İslâm'a mensup kıldı. Hangi diyarda olursak olalım; Avrupa'da, Amerika'da, Avustralya'da veyahut Afrika'da, herhangi bir diyarda, nerede yaşarsak yaşayalım,Avrupa'da, Amerika'da, Avustralya'da veyahut Afrika'da, herhangi bir diyarda, nerede yaşarsak yaşayalım, Allah bizi bu iman üzerine yaşamayı, ibadetlerimizi yapmaya muvaffak eylesin, nasip eylesin. Allah bizi bu iman üzerine yaşamayı, ibadetlerimizi yapmaya muvaffak eylesin, nasip eylesin. Müslüman olarak yaşatsın. Hayırlı uzun ömürler versin. Huzuruna sevdiği, razı olduğu kullar olarak varmamızı ihsan eylesin. Müslüman olarak yaşatsın. Hayırlı uzun ömürler versin. Huzuruna sevdiği, razı olduğu kullar olarak varmamızı ihsan eylesin.

Müslüman olduğunuza çok hamd ü senâlar edin.Müslüman olduğunuza çok hamd ü senâlar edin. Dedelerimize çok dualar edin ki bize İslâm'ı öğrettiler, bizi müslüman yetiştirdiler diye.Dedelerimize çok dualar edin ki bize İslâm'ı öğrettiler, bizi müslüman yetiştirdiler diye. Dinimizin esaslarına sımsıkı sarılın çünkü Allah'ın rızasını, sevgisini kazanmak,Dinimizin esaslarına sımsıkı sarılın çünkü Allah'ın rızasını, sevgisini kazanmak, dünyada- âhirette mutlu ve bahtiyar olmak ancak o şekilde olabilir.dünyada- âhirette mutlu ve bahtiyar olmak ancak o şekilde olabilir. Dünyanın neresinde olursanız olun, Allah'a iyi kulluk etmeye çalışın.Dünyanın neresinde olursanız olun, Allah'a iyi kulluk etmeye çalışın. Dünya hayatı fânidir, bir gün gidip Cenâb-ı Mevlâmız'ın huzurunda duracağız, hesap vereceğiz. Dünya hayatı fânidir, bir gün gidip Cenâb-ı Mevlâmız'ın huzurunda duracağız, hesap vereceğiz. Mahkeme-i kübra olacak. Ve sevaplar, günahlar tartılacak.Mahkeme-i kübra olacak. Ve sevaplar, günahlar tartılacak. Allah bizi çok güzel yaşayanlardan, hatta hesaba tâbi olmadanAllah bizi çok güzel yaşayanlardan, hatta hesaba tâbi olmadan bi-gayri hisâb, bahtiyar, yüksek kulları olarak doğrudan doğruya cennete girenlerden eylesin. bi-gayri hisâb, bahtiyar, yüksek kulları olarak doğrudan doğruya cennete girenlerden eylesin.

Allah cümle geçmişlerimize rahmet eylesin. Sizlere ömür versin.Allah cümle geçmişlerimize rahmet eylesin. Sizlere ömür versin. Evlatlarınızı iyi kullar olarak yetiştirmenizi, tam müslüman olarak yetiştirmenizi nasip eylesin.Evlatlarınızı iyi kullar olarak yetiştirmenizi, tam müslüman olarak yetiştirmenizi nasip eylesin. Aman evlatlarınızı İslâm'dan kopuk yetiştirmeyin!Aman evlatlarınızı İslâm'dan kopuk yetiştirmeyin! Aman evlatlarınızın iyi müslüman olmasına çok dikkat edin! Çünkü onların sorumluluğu size yüklenilir.Aman evlatlarınızın iyi müslüman olmasına çok dikkat edin! Çünkü onların sorumluluğu size yüklenilir. Onları iyi müslüman yetiştirirseniz sevabı size gelir. Onları iyi müslüman yetiştirirseniz sevabı size gelir.

Allahu Teâlâ hazretleri evlatlarımızı da imandan sonra küfre düşürmesin.Allahu Teâlâ hazretleri evlatlarımızı da imandan sonra küfre düşürmesin. Şeytanın yollarına saptırmasın, gaflete, delalete, cehalete düşürmesin. Şeytanın yollarına saptırmasın, gaflete, delalete, cehalete düşürmesin. Sevdiklerimizle beraber iki cihanda aziz ve bahtiyar eylesin. Sevdiklerimizle beraber iki cihanda aziz ve bahtiyar eylesin.

es-Selâmü aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtüh. es-Selâmü aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtüh.

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2