Namaz Vakitleri

9 Zilka'de 1445
17 Mayıs 2024
İmsak
03:51
Güneş
05:38
Öğle
13:05
İkindi
17:01
Akşam
20:23
Yatsı
22:02
Detaylı Arama

Allah'ı Zikretmenin Faydaları

Mehmed Zahid KOTKU

11 Rebîü'l-Âhir 1396 / 30.05.1976
İskenderpaşa Camii/ İstanbul

Açıklama

Gönül dostu, âlim Mehmed Zahid Kotku Hocamız İskenderpaşa Camii’nde 1958’den 1977 yılına kadar Ramûzü’l-Ehâdîs isimli hadis kitabından dersler yapmıştır. Ahmed Ziyâeddin Gümüşhanevî'nin derlediği Râmûzü’l-Ehâdis, alfabetik olarak sıralanmış hadislerden oluşmaktadır.

İlk zamanlar düzenli olarak Pazar günleri ikindiden sonra bir saat, Cuma günleri öğleden önce 45 dakika hadis dersleri yaparlarken, son yıllarında hadis derslerini Prof. Dr. Mahmud Es’ad Coşan Hocamız’a bırakmışlar, kendileri Cuma namazından sonra 10-15 dakikalık kısa konuşmalar yapmaya başlamışlardır. Bu konuşmalar irticalen yapılmış, bazen bir sahabeden bahsetmişler, bazen güncel bir olayı konu edinmişlerdir. Bu konuşmalar 1978 yılında başlamış, vefatına kadar devam etmiştir. Son konuşmaları vefatından bir hafta önce, 6 Kasım 1980’de Medine’de kaydedilmiştir.

Konuşma Metni

El-hamdü li’llâhi rabbi’l-àlemîn...El-hamdü li’llâhi rabbi’l-àlemîn... Ve’l-àkıbetü li’l-müttakîn...Ve’l-àkıbetü li’l-müttakîn... Ve’s-salâtü ve’s-selâmü alâ seyyidinâ muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecmaîn...Ve’s-salâtü ve’s-selâmü alâ seyyidinâ muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecmaîn... İ’lemû eyyühe’l-ihvân...

İ’lemû eyyühe’l-ihvân...
Enne efdale’l-kitâbi kitâbu’llàh...Enne efdale’l-kitâbi kitâbu’llàh... Ve enne efdale’l-hedyi hedyü muhammedin salla’llàhu aleyhi ve sellem...Ve enne efdale’l-hedyi hedyü muhammedin salla’llàhu aleyhi ve sellem... Ve şerre’l-umûri muhdesâtühâ...Ve şerre’l-umûri muhdesâtühâ... Ve külle muhdesin bid’ah...Ve külle muhdesin bid’ah... Ve külle bid’atin dalâleh...Ve külle bid’atin dalâleh... Ve külle dalâletin fi’n-nâr...Ve külle dalâletin fi’n-nâr... Ve bi’s-senedi’l-muttasıli ile’n-nebiyyi salla’llàhu aleyhi ve selleme ennehû kàl:Ve bi’s-senedi’l-muttasıli ile’n-nebiyyi salla’llàhu aleyhi ve selleme ennehû kàl: Kul, eksik yapıyor.

Kul, eksik yapıyor.
RE. 58/1 (İzâ kassara’l-abdü) fi’l-ameli, ... amelinde eksiklik yapıyor.

RE. 58/1 (İzâ kassara’l-abdü) fi’l-ameli, ... amelinde eksiklik yapıyor.
Amelleri, emrolunduğu vech ile yapamıyor, yapmıyor.Amelleri, emrolunduğu vech ile yapamıyor, yapmıyor. Meselâ, namazı geç kılıyor. Sabahları kalkamıyor,Meselâ, namazı geç kılıyor. Sabahları kalkamıyor, cemaate gelemiyor. Acele kılıyor,cemaate gelemiyor. Acele kılıyor, şunu yapıyor, bunu yapıyor. Birçok eksiklikleri var amellerinde… O zaman.şunu yapıyor, bunu yapıyor. Birçok eksiklikleri var amellerinde… O zaman. RE. 58/1 ... ibtelâhu’llâhu teàlâ bi’l-hemmi.

RE. 58/1 ... ibtelâhu’llâhu teàlâ bi’l-hemmi.
Allah-u Teàlâ ona bir kaygılanacak, meşakkatlenecek,Allah-u Teàlâ ona bir kaygılanacak, meşakkatlenecek, gamlanacak bir ibtila verir ki o eksikliğini telafi etsin.gamlanacak bir ibtila verir ki o eksikliğini telafi etsin. Musibetler de bu meyanda...Musibetler de bu meyanda... Allah kusurlarımızı affetsin…

Allah kusurlarımızı affetsin…
Amellerimizi kusursuz yapmaya çalışan kullarından eylesin…Amellerimizi kusursuz yapmaya çalışan kullarından eylesin… Hepimiz aciz insanlarız.Hepimiz aciz insanlarız. Amellerimizi istenildiği şekilde,Amellerimizi istenildiği şekilde, tam yapmaya kimsenin gücü yetmez.tam yapmaya kimsenin gücü yetmez. Öyle Peygamberimiz gibi, melekler gibi olalım, olmaz.Öyle Peygamberimiz gibi, melekler gibi olalım, olmaz. Ama terk de olmaz.Ama terk de olmaz. Vazifemiz, elimizden geldiğince tam yapmağa çalışacağız.Vazifemiz, elimizden geldiğince tam yapmağa çalışacağız. RE. 58/2 İzâ kada’llàhu li-abdin en yemûte bi-ardın, ...

RE. 58/2 İzâ kada’llàhu li-abdin en yemûte bi-ardın, ...
Ecel mukadder, yeri de mukadderdir.Ecel mukadder, yeri de mukadderdir. Filan adam, filan yerde, filan zaman ölecek.Filan adam, filan yerde, filan zaman ölecek. Bunun hesabı, tarihi tesbit edilmiş.Bunun hesabı, tarihi tesbit edilmiş. E ben de burdayım, ecel de orada olacak.E ben de burdayım, ecel de orada olacak. Saat de gelmiş; beş dakika, on dakika var…Saat de gelmiş; beş dakika, on dakika var… Bu işte bir acele iş çıkar,Bu işte bir acele iş çıkar, arabayla gitmek istemez; tayyarenin içinde giderken, kaza da olur biter.arabayla gitmek istemez; tayyarenin içinde giderken, kaza da olur biter. Bunun bir hikayesini okumuştum:

Bunun bir hikayesini okumuştum:
Süleyman AS’ın yanına bir ziyaretçi gelmiş, oturuyor.Süleyman AS’ın yanına bir ziyaretçi gelmiş, oturuyor. Azrail AS da gelmiş Süleyman AS’ın ziyaretine…Azrail AS da gelmiş Süleyman AS’ın ziyaretine… Bakmış ki defterde, “Filan adamın canı, filan saatte alınacak.” (yazıyor).Bakmış ki defterde, “Filan adamın canı, filan saatte alınacak.” (yazıyor). Fakat bu adamın canı ta Hindistan’ın bilmem neresinde alınacak.Fakat bu adamın canı ta Hindistan’ın bilmem neresinde alınacak. Bu adam burada.Bu adam burada. Buradan Hindistan’a gitmesi için aylar lazım!Buradan Hindistan’a gitmesi için aylar lazım! Azrail AS, “Nasıl alacağım ben bu adamın canını burada?” diye düşünmeye başlamış.Azrail AS, “Nasıl alacağım ben bu adamın canını burada?” diye düşünmeye başlamış. Burada alamam! Gitmiş.Burada alamam! Gitmiş. Azrail AS gidince, o adamın içine bir korku düşmüş.Azrail AS gidince, o adamın içine bir korku düşmüş. Yâhu ben bu adamın bakışını hiç beğenmedim demiş.Yâhu ben bu adamın bakışını hiç beğenmedim demiş. İnsan kılığında geliyor tabii. Süleyman AS’dan rica etmiş, demiş ki:İnsan kılığında geliyor tabii. Süleyman AS’dan rica etmiş, demiş ki: “—Rüzgâra emret de beni uzak bir yere götürse…”
“—Rüzgâra emret de beni uzak bir yere götürse…”
Cenab-ı Hakk’ın kudretine bak! Tayyareler yokken Süleyman AS

Cenab-ı Hakk’ın kudretine bak! Tayyareler yokken Süleyman AS
tayyare mesabesinde ordusunu göklerde uçururdu.tayyare mesabesinde ordusunu göklerde uçururdu. O kudret-i ilahiye ile.O kudret-i ilahiye ile. E bugünkü uçak uçuyor da, Allah uçuramaz mı?E bugünkü uçak uçuyor da, Allah uçuramaz mı? Bunlar düşünülecek şeyler değil.Bunlar düşünülecek şeyler değil. Adam gitmiş, Azrail AS da bakmış ki, (adam Hindistan’da); hoşuna gitmiş.Adam gitmiş, Azrail AS da bakmış ki, (adam Hindistan’da); hoşuna gitmiş. Gel bakalım demiş, almış canını…Gel bakalım demiş, almış canını… Onun için,Onun için, “—Gitmeseydim de…“—Gitmeseydim de… Çıkmasaydım da… Yapmasaydım da…” boş bunlar.Çıkmasaydım da… Yapmasaydım da…” boş bunlar. Bu mukadderat olan şey, olacak vaktinde.

Bu mukadderat olan şey, olacak vaktinde.
Allah hepimizin hakkında hayırlısını nasib etsin…Allah hepimizin hakkında hayırlısını nasib etsin… RE. 58/3 İzâ kadà ehadükümü’s-salâte ...

RE. 58/3 İzâ kadà ehadükümü’s-salâte ...
Namazımızı kıldık.Namazımızı kıldık. RE. 58/3 ... fî mescidihî, ...

RE. 58/3 ... fî mescidihî, ...
Camize geldik.Camize geldik. Namazımızı kıldık.Namazımızı kıldık. RE. 58/3 ... felyec’al li-beytihî nasîben min salâtihî, ...

RE. 58/3 ... felyec’al li-beytihî nasîben min salâtihî, ...
Evin var ya.Evin var ya. Evi için de namazdan bir nasib ayır.Evi için de namazdan bir nasib ayır. Ya ne yapsın?Ya ne yapsın? Sünnetlerin evine bıraksın.Sünnetlerin evine bıraksın. Farzı camide kılsın, gitsin sünneti de evinde kılsın.Farzı camide kılsın, gitsin sünneti de evinde kılsın. Yahut sünneti evinde kılsın gelsin, farzı camide kılsın.Yahut sünneti evinde kılsın gelsin, farzı camide kılsın. Evin de hakkı var yani.Evin de hakkı var yani. Evini de nasipsiz bırakmasın ibadetten!Evini de nasipsiz bırakmasın ibadetten! RE. 58/3 ... feinna’llàhe câilün fî beytihî min salâtihî hayran.

RE. 58/3 ... feinna’llàhe câilün fî beytihî min salâtihî hayran.
O kıldığı namazla evine Allah hayırlar verir.O kıldığı namazla evine Allah hayırlar verir. Nafile namaz kılar. Kaza namazları, diğer namazlar.Nafile namaz kılar. Kaza namazları, diğer namazlar. Evimizde olduğumuz müddetteEvimizde olduğumuz müddette bunları yapmaya imkân vardır.bunları yapmaya imkân vardır. Farzları mutlaka camiye gelmek lazım!Farzları mutlaka camiye gelmek lazım! RE. 58/4 İzâ kadâ ehadüküm haccehû, ...

RE. 58/4 İzâ kadâ ehadüküm haccehû, ...
Allah nasip etsin de yine gidelim inşallah.Allah nasip etsin de yine gidelim inşallah. Haccımızı yaptık,Haccımızı yaptık, bitti hac.bitti hac. Şeytanı taşladık, son tavafımızı yaptık, bitirdik haccı.Şeytanı taşladık, son tavafımızı yaptık, bitirdik haccı. Bitirdik mi;Bitirdik mi; RE. 58/4 ... felyüaccili’r-rucûa ilâ ehlihî, ...RE. 58/4 ... felyüaccili’r-rucûa ilâ ehlihî, ... Dönüşü çabuk et.Dönüşü çabuk et. Memleketine dönüşü - ilâ ehlihî -Memleketine dönüşü - ilâ ehlihî - çoluğuna çocuğuna dönüşü acele et.çoluğuna çocuğuna dönüşü acele et. “—Artık Kâbe’ye bir daha gelecek değilim ya,
“—Artık Kâbe’ye bir daha gelecek değilim ya,
bir ay daha kalayım, iki ay daha kalayım!”bir ay daha kalayım, iki ay daha kalayım!” Yok. Bitti mi vazifen? Bitti.

Yok. Bitti mi vazifen? Bitti.
RE. 58/4 ... felyüaccili’r-rucûa ilâ ehlihî, ...RE. 58/4 ... felyüaccili’r-rucûa ilâ ehlihî, ... Ehline rücüda acele et!Ehline rücüda acele et! Elinden gelirseElinden gelirse bayramın beşinci, altıncı gününde çıkar dönersin.bayramın beşinci, altıncı gününde çıkar dönersin. Arabacılarda öyle yaparlardı zaten.Arabacılarda öyle yaparlardı zaten. RE. 58/4 ... feinnehû a’zamü li-ecrihî.

RE. 58/4 ... feinnehû a’zamü li-ecrihî.
Bunda büyük ecirler vardır.Bunda büyük ecirler vardır. Çünkü orada kaldığı müddetçe kusurlar eder, kabahatlar eder, kazandığı sevapları kaçırır elinden.Çünkü orada kaldığı müddetçe kusurlar eder, kabahatlar eder, kazandığı sevapları kaçırır elinden. Onun için, buna meydan kalmadan dönsün evine…Onun için, buna meydan kalmadan dönsün evine… RE. 58/5 İzâ kaade ehadüküm ilâ ahîhi, ...

RE. 58/5 İzâ kaade ehadüküm ilâ ahîhi, ...
Gerek kardeşinin yanına,Gerek kardeşinin yanına, gerek bir büyük zatın yanına gitti de,gerek bir büyük zatın yanına gitti de, bazı meseleler sormak icap etti ya da mecburiyetinde kaldı.bazı meseleler sormak icap etti ya da mecburiyetinde kaldı. RE. 58/5 ... felyes’elhü tefekkuhen, ...

RE. 58/5 ... felyes’elhü tefekkuhen, ...
Ancak bilmediğini öğrenmek için sordu.Ancak bilmediğini öğrenmek için sordu. Soracağı şeyi bilmiyor da, öğrenmek için sordu.Soracağı şeyi bilmiyor da, öğrenmek için sordu. RE. 58/5 ... ve lâ yes’elhü teannüten.

RE. 58/5 ... ve lâ yes’elhü teannüten.
Bunu mahcup etmek için...Bunu mahcup etmek için... Bazı zor meseleler vardır, içinden çıkılmaz.Bazı zor meseleler vardır, içinden çıkılmaz. O zor meseleleri sorar mahcup etmek için;O zor meseleleri sorar mahcup etmek için; “Cevap veremesin de bak anlasın!” bilmem diyerekten“Cevap veremesin de bak anlasın!” bilmem diyerekten bu gibi sorguları yapmayınız.bu gibi sorguları yapmayınız. Bu gibi sorguları yapmayın.Bu gibi sorguları yapmayın. İnatçı olaraktan, mahcup etmek için mücadele etme.İnatçı olaraktan, mahcup etmek için mücadele etme. Şuraya şöyle bir şey yazmış:

Şuraya şöyle bir şey yazmış:
Muhiddin-i Arabî hazretlerinin, terbiyesi Abdülkadir-i Geylani hazretlerinden yapılmış.Muhiddin-i Arabî hazretlerinin, terbiyesi Abdülkadir-i Geylani hazretlerinden yapılmış. Muhiddin-i Arabî, terbiyesini Abdülkadir-i Geylani’den almış.Muhiddin-i Arabî, terbiyesini Abdülkadir-i Geylani’den almış. Sebebi şöyle.Sebebi şöyle. Bunlar üç arkadaş Abdülkadir-i Geylani Hz.ni ziyarete gitmiş.Bunlar üç arkadaş Abdülkadir-i Geylani Hz.ni ziyarete gitmiş. İkisi Abdülkadir-i Geylani Hazretlerine çeşitli sualler sormuşlar.İkisi Abdülkadir-i Geylani Hazretlerine çeşitli sualler sormuşlar. Bu suallerin altından çıkamayacak değil ama, onu rahatsız etmişler sorgularıyla,Bu suallerin altından çıkamayacak değil ama, onu rahatsız etmişler sorgularıyla, Boş faydasız sorularıyla...Boş faydasız sorularıyla... Muhiddin-i Arabi Hz. sükût etmiş.Muhiddin-i Arabi Hz. sükût etmiş. Hiçbir şey söylememiş. O himmet beklemiş.Hiçbir şey söylememiş. O himmet beklemiş. Gidince iş bitince,Gidince iş bitince, Muhiddin-i Arabi Hz. yanına alıkoymuş Abdülkadir-i Geylani Hz.Muhiddin-i Arabi Hz. yanına alıkoymuş Abdülkadir-i Geylani Hz. Öteki ikisi gitmiş,Öteki ikisi gitmiş, gitmiş ama pişman olarak gitmişler, rahastızlar.gitmiş ama pişman olarak gitmişler, rahastızlar. Abdülkadir-i Geylani Hz. teveccüh buyurmuş, dönmüş memleketine o da...Abdülkadir-i Geylani Hz. teveccüh buyurmuş, dönmüş memleketine o da... Döndükten sonra köylü hayvan veriyor.Döndükten sonra köylü hayvan veriyor. Hayvan buna söylenmeye başlamış:Hayvan buna söylenmeye başlamış: “—Sen beni gütmek için, çiftçilik yapmak için yaratılmadın!” demiş.
“—Sen beni gütmek için, çiftçilik yapmak için yaratılmadın!” demiş.
Onun lisaniyle söylüyor bizim dilimizden.

Onun lisaniyle söylüyor bizim dilimizden.
Hayvandan tabii bizim dilimiz çıkmaz amaHayvandan tabii bizim dilimiz çıkmaz ama Cenab-ı Hak, Mûsâ AS’la ağaçtan tekellüm etti.Cenab-ı Hak, Mûsâ AS’la ağaçtan tekellüm etti. Ağaç vasıtasıyla söyledi Cenab-ı Hak.Ağaç vasıtasıyla söyledi Cenab-ı Hak. Buna da hayvan vasıtasıyla söyleniyor. Sen deme ki:Buna da hayvan vasıtasıyla söyleniyor. Sen deme ki: “—Canım bu bizim konuşmamız işte boğazın bir teşkilatı var.
“—Canım bu bizim konuşmamız işte boğazın bir teşkilatı var.
Ağızın bir teşkilatı var.Ağızın bir teşkilatı var. Ancak bu şekilde konuşulur.Ancak bu şekilde konuşulur. Hayvan bunu beceremez ki.Hayvan bunu beceremez ki. Hele ağaç hiç beceremez.”Hele ağaç hiç beceremez.” E senin elindeki radyo neden ibaret?

E senin elindeki radyo neden ibaret?
Var mı ağzı, burnu?Var mı ağzı, burnu? Tahtadan, tenekeden, şundan, bundan.Tahtadan, tenekeden, şundan, bundan. Ne güzel söylüyor ama bunu insan yapmış.Ne güzel söylüyor ama bunu insan yapmış. İnsan tahtayı konuşturabiliyor da Allah Celle ve A’lâ konuşturamaz mı?İnsan tahtayı konuşturabiliyor da Allah Celle ve A’lâ konuşturamaz mı? Kıyamet günü yarın ağzımızı kapatacaklar,Kıyamet günü yarın ağzımızı kapatacaklar, mühürlenecek ağzımız.mühürlenecek ağzımız. ... El-yevme nahtimu alâ efvâhihim ... Yâsin, 36/65

... El-yevme nahtimu alâ efvâhihim ... Yâsin, 36/65
Ağızdan mühürlenecek.Ağızdan mühürlenecek. Mühürlenecek kapatacaklar yani..Mühürlenecek kapatacaklar yani.. ... ve tükellimünâ eydîhim ve teşhedü ercülühüm ... Yâsin, 36/65

... ve tükellimünâ eydîhim ve teşhedü ercülühüm ... Yâsin, 36/65
Bu (elleri) konuşacak, bunlarda (ayakları) şahitlik edecek.Bu (elleri) konuşacak, bunlarda (ayakları) şahitlik edecek. “—Hocam olur mu?”
“—Hocam olur mu?”
Neden olmayacak?

Neden olmayacak?
Neden olmayacak!Neden olmayacak! Elindeki vasıtaya bak ya televizyonun karşısında…Elindeki vasıtaya bak ya televizyonun karşısında… Nesi var onun? Ne güzel söylüyor. Ne güzel de görüyor.Nesi var onun? Ne güzel söylüyor. Ne güzel de görüyor. Bu Allah’ın bize verdiği ilmin bir zerresidir yani.Bu Allah’ın bize verdiği ilmin bir zerresidir yani. Bize Allah-u Teala'nın ilminden bir zerredir.Bize Allah-u Teala'nın ilminden bir zerredir. O zerreyle bak neler yapıyoruz.O zerreyle bak neler yapıyoruz. E Allah-u Teàlâ’nın ilmi, nâmütenahi, sonsuz…

E Allah-u Teàlâ’nın ilmi, nâmütenahi, sonsuz…
İnek demiş buna: Şimdi sen beni gütmek için yaratılmadın, ne yapıyorsun sen?İnek demiş buna: Şimdi sen beni gütmek için yaratılmadın, ne yapıyorsun sen? Bu sözü duyduktan sonra, Muhiddin-i Arabi Hz. anasına gelmiş demiş ki:Bu sözü duyduktan sonra, Muhiddin-i Arabi Hz. anasına gelmiş demiş ki: “—Ana, ben gideceğim. Tahsil-i ilme,
“—Ana, ben gideceğim. Tahsil-i ilme,
Abdülkadir-i Geylani Hz.nin yanına tahsil-i ilme gideceğim.”Abdülkadir-i Geylani Hz.nin yanına tahsil-i ilme gideceğim.” Anası da 40 tane zerre (bir miktar altın) vermiş kendisine.

Anası da 40 tane zerre (bir miktar altın) vermiş kendisine.
Pabucunun altına koymuş.Pabucunun altına koymuş. Hadi, “Allah selamet versin oğlum!” demiş göndermiş.Hadi, “Allah selamet versin oğlum!” demiş göndermiş. Derken yolda eşkıyalar yakalamış.Derken yolda eşkıyalar yakalamış. Soymuşlar kafileyi. Sıra buna gelmiş.Soymuşlar kafileyi. Sıra buna gelmiş. “—Neyin var oğul?” (demişler).
“—Neyin var oğul?” (demişler).
“—Altınlarım var 40 tane!”
“—Altınlarım var 40 tane!”
“—Nerede?”
“—Nerede?”
“—Ayağımın altında…”
“—Ayağımın altında…”
Adamların tuhafına gitmiş, şaşırmışlar, tövbe etmişler.

Adamların tuhafına gitmiş, şaşırmışlar, tövbe etmişler.
Bu çocuk bu çocukluğu ile beraber doğruyu söylüyor da bize ne oluyor?Bu çocuk bu çocukluğu ile beraber doğruyu söylüyor da bize ne oluyor? Koskoca adam olduk da hala ne fena yollarda duruyoruz diyerekten tevbe edip,Koskoca adam olduk da hala ne fena yollarda duruyoruz diyerekten tevbe edip, Muhyiddin-i Arabi’ye ilk teslim olan kimseler onlar olmuş, eşkiyalar olmuş.Muhyiddin-i Arabi’ye ilk teslim olan kimseler onlar olmuş, eşkiyalar olmuş. O eşkıyalar Muhyiddin-i Arabi’nin çocuklukta dervişleri olmuşlar.O eşkıyalar Muhyiddin-i Arabi’nin çocuklukta dervişleri olmuşlar. Bugünkü tabiriyle…Bugünkü tabiriyle… Allah hepimizi affetsin…

Allah hepimizi affetsin…
Büyüklerin şefaatlerine hepimizi mazhar eylesin…Büyüklerin şefaatlerine hepimizi mazhar eylesin… Onun için soracağımız vakitte, bilmediğimiz meseleyi öğrenmek için sorarız.

Onun için soracağımız vakitte, bilmediğimiz meseleyi öğrenmek için sorarız.
Yoksa şunu şuna soralım. Gider ona sorar, ona sorar, ona sorar.Yoksa şunu şuna soralım. Gider ona sorar, ona sorar, ona sorar. Ne var bunda?Ne var bunda? Bilmediğin bir şey varsa onu sor,Bilmediğin bir şey varsa onu sor, öğren git işte, bu kadar. Eşeler boyuna…öğren git işte, bu kadar. Eşeler boyuna… Eşelemek iyi değil.Eşelemek iyi değil. RE. 58/6 İzâ kulte li-sâhibike ...

RE. 58/6 İzâ kulte li-sâhibike ...
Yanımda arkadaşın varsa o gün ayrılsınlar.Yanımda arkadaşın varsa o gün ayrılsınlar. Sen diyorsun ki:Sen diyorsun ki: RE. 58/6 ... ve’l-imâmü yahtubü ...

RE. 58/6 ... ve’l-imâmü yahtubü ...
İmam da hutbede..İmam da hutbede.. Senin için diyor ki:Senin için diyor ki: RE. 58/6 ... (yevme’l- cümuati:) Ensıt! ...

RE. 58/6 ... (yevme’l- cümuati:) Ensıt! ...
Konuşuyormuşta ‘Sus!’ diyorsun. Bizim ona ‘Sus!’ dememiz,Konuşuyormuşta ‘Sus!’ diyorsun. Bizim ona ‘Sus!’ dememiz, Cum’a günü, imam hutbede,Cum’a günü, imam hutbede, RE. 58/6 ... Fekad legavte.RE. 58/6 ... Fekad legavte. Ya.. ‘Cumanın sevabını kaçırdın!’ diyor.Ya.. ‘Cumanın sevabını kaçırdın!’ diyor. Binâen aleyh, Cuma günü hutbe okunurken namazdaymış gibi edeple oturup (öyle dinlemek lâzım!),Binâen aleyh, Cuma günü hutbe okunurken namazdaymış gibi edeple oturup (öyle dinlemek lâzım!), Serbest oturmak da caiz değil.Serbest oturmak da caiz değil. Ama mazeret olur, başka…Ama mazeret olur, başka… Mazeret olmadığı zaman yayılarak oturmak caiz değil.

Mazeret olmadığı zaman yayılarak oturmak caiz değil.
Namazda oturduğu gibi oturup, hatibi dinleyeceksin ne diyor hocaefendi,Namazda oturduğu gibi oturup, hatibi dinleyeceksin ne diyor hocaefendi, can kulağı ile dinleyeceksin ki, hadisi ezberlesindecan kulağı ile dinleyeceksin ki, hadisi ezberlesinde onu gidip evinde çoluğuna, çocuğuna, eşine, dostuna nakledeceksinonu gidip evinde çoluğuna, çocuğuna, eşine, dostuna nakledeceksin ve onu belleyeceksin. Bugünkü cumada bunları öğrendim (diyeceksin).ve onu belleyeceksin. Bugünkü cumada bunları öğrendim (diyeceksin). Vaaz dinliyorsan vaazı dinleyeceksin, güzel dinleyeceksin.

Vaaz dinliyorsan vaazı dinleyeceksin, güzel dinleyeceksin.
Anlatabilecek şekilde dinleyeceksin.Anlatabilecek şekilde dinleyeceksin. İstersen, unuturum diyerekten not da edeceksin.İstersen, unuturum diyerekten not da edeceksin. Onları güzelce başkalarına anlatmaya çalışacaksın ki,Onları güzelce başkalarına anlatmaya çalışacaksın ki, İslâm’ın esaslarını,İslâm’ın esaslarını, biz ya okumak suretiyle öğreniriz,biz ya okumak suretiyle öğreniriz, yahut duymak suretiyle öğreniriz.yahut duymak suretiyle öğreniriz. Muhakkak cehil çok felaket...Muhakkak cehil çok felaket... Cehilden kurtulmak için ya okuyacaksın, ya dinleyeceksin.Cehilden kurtulmak için ya okuyacaksın, ya dinleyeceksin. Okumuyorsan, dinlemiyorsan, çok fena…Okumuyorsan, dinlemiyorsan, çok fena… Buna iyi dikkat.Buna iyi dikkat. Allah kusurlarımızı affetsin de Cumalarımızı biz iyi dinlersek,

Allah kusurlarımızı affetsin de Cumalarımızı biz iyi dinlersek,
inan olsun birkaç sene içinde hoca oluruz biz de.inan olsun birkaç sene içinde hoca oluruz biz de. Mutlaka mektebe gitmek lazım değil ki. Ashab-ı kiram nasıl öğrendi?Mutlaka mektebe gitmek lazım değil ki. Ashab-ı kiram nasıl öğrendi? Ashab-ı kiram mektebe mi gittiler?Ashab-ı kiram mektebe mi gittiler? Efendimizi dinlemekle... Ondan duyduklarını sakladılar, bize de yetiştirdiler.Efendimizi dinlemekle... Ondan duyduklarını sakladılar, bize de yetiştirdiler. Kitaplarımıza geçirdiler.Kitaplarımıza geçirdiler. Onların sayesinde biz de bak, sizlere bugün de nakledebiliyoruz.Onların sayesinde biz de bak, sizlere bugün de nakledebiliyoruz. Bunlar bellenmeseydi, nasıl naklederdik?Bunlar bellenmeseydi, nasıl naklederdik? RE. 58/8 İzâ kada’l-kàdî ...

RE. 58/8 İzâ kada’l-kàdî ...
Kàdî: Hakim.Kàdî: Hakim. Hakim hüküm verdi.Hakim hüküm verdi. Ama hüküm verirken;Ama hüküm verirken; RE. 58/8 ... fe’ctehede ...

RE. 58/8 ... fe’ctehede ...
Çok uğraştı.Çok uğraştı. Çok uğraştı acaba hangi ayete, hangi hadiseÇok uğraştı acaba hangi ayete, hangi hadise bu hadise delalet ediyor diyerek o suretle karar verdi.bu hadise delalet ediyor diyerek o suretle karar verdi. RE. 58/8 ... feesâbe, ...

RE. 58/8 ... feesâbe, ...
bu kararında isabet etti.bu kararında isabet etti. RE. 58/8 ... felehû aşeretü ücûrin; ...

RE. 58/8 ... felehû aşeretü ücûrin; ...
Buna (Allah) on sevap var.Buna (Allah) on sevap var. Dinde gayret gösterdiğinden dolayı on sevap var.Dinde gayret gösterdiğinden dolayı on sevap var. Mesela namaz kılıyoruz, bunların hep içtihadı vardır.Mesela namaz kılıyoruz, bunların hep içtihadı vardır. Elimizi şöyle mi koyalım, böyle mi koyalım, salıverelim mi?Elimizi şöyle mi koyalım, böyle mi koyalım, salıverelim mi? Bunların 4'ü de oluyor ya her imam ictihad eder.Bunların 4'ü de oluyor ya her imam ictihad eder. Bugün ... imam bu meseleye baktı nasıl diye;Bugün ... imam bu meseleye baktı nasıl diye; “Efendimiz böyle buyurmuştur.” dedi, böylesine hüküm verdi“Efendimiz böyle buyurmuştur.” dedi, böylesine hüküm verdi Bundan dolayı on sevap alır.Bundan dolayı on sevap alır. Şimdi;Şimdi; RE. 58/8 ... ve ize’ctehede feehtae, ...

RE. 58/8 ... ve ize’ctehede feehtae, ...
Çalıştı, çalıştı; böyle dedi ama isabet edemedi.Çalıştı, çalıştı; böyle dedi ama isabet edemedi. Böyle olması lazım yahut son verilmesi lazım.Böyle olması lazım yahut son verilmesi lazım. Ama böyle olacak diyerekten hükmünü verir.Ama böyle olacak diyerekten hükmünü verir. Bundan dolayı da;Bundan dolayı da; RE. 58/8 ... kâne lehû

RE. 58/8 ... kâne lehû
ecrün ev ecrâni.ecrün ev ecrâni. Ya bir ecir ya yine iki ecir var.Ya bir ecir ya yine iki ecir var. Hatta ettiği halde bile yine sevaplar geldi.Hatta ettiği halde bile yine sevaplar geldi. Düşün. Aklı erdiği kadar uğraşıyor,Düşün. Aklı erdiği kadar uğraşıyor, Zinhar hükmünü budur diyor.Zinhar hükmünü budur diyor. Uğraşarak vermiyor ama.Uğraşarak vermiyor ama. Meseleleri böyle kafasında topluyor topluyor,Meseleleri böyle kafasında topluyor topluyor, ha bu olsa gerekir diyor, hükmünü veriyor.ha bu olsa gerekir diyor, hükmünü veriyor. Hata da olsa yine sevabını alır, hata da olsa yine sevabına mazhar.Hata da olsa yine sevabını alır, hata da olsa yine sevabına mazhar. Bize gelince; bunlar müctehid ... kararını verirler.

Bize gelince; bunlar müctehid ... kararını verirler.
Bize de mukallid diyorlar.Bize de mukallid diyorlar. Biz de onları taklid ediyoruz.Biz de onları taklid ediyoruz. “Mukallidin imanı sahihtir.” demişler ama“Mukallidin imanı sahihtir.” demişler ama çalışmak şartıyla...çalışmak şartıyla... Biz de onların delillerini kendimize göre alacağız, bulacağız.Biz de onların delillerini kendimize göre alacağız, bulacağız. “Ha burada bu doğrudur.” diyeceğiz, uyacağız ona.“Ha burada bu doğrudur.” diyeceğiz, uyacağız ona. Delillerini bilmeden, o öyle dedi diyerek bizim de öyle dememizDelillerini bilmeden, o öyle dedi diyerek bizim de öyle dememiz bir vakit için caiz.bir vakit için caiz. Fakat sonra araştıraraktan araştıraraktan emirleri bulmak (lazım).

Fakat sonra araştıraraktan araştıraraktan emirleri bulmak (lazım).
Kur’an okuyacağız,Kur’an okuyacağız, Allah’ın dediklerini anlayacağız.Allah’ın dediklerini anlayacağız. Hadisleri okuyacağız, Peygamber’in dediklerini anlayacağız.Hadisleri okuyacağız, Peygamber’in dediklerini anlayacağız. Biz de hükmümüzü ona göre vererekten,Biz de hükmümüzü ona göre vererekten, o mukallitlikten kendimizi kurtarıp,o mukallitlikten kendimizi kurtarıp, biz de bir şey sahibi, kuvvet sahibi olacağız.biz de bir şey sahibi, kuvvet sahibi olacağız. Ama bugün değil.Ama bugün değil. Allah kusurlarımızı affetsin…Allah kusurlarımızı affetsin… Haa, onun için diyorlar ki, Allah-u Teàlâ akıl vermiş ya, zekâ vermiş ya;

Haa, onun için diyorlar ki, Allah-u Teàlâ akıl vermiş ya, zekâ vermiş ya;
hiç okumasak da, hiç mektep medrese de görmesek.hiç okumasak da, hiç mektep medrese de görmesek. Dağın başında büyümüş olsak. Kimseyle de temasımız yok.Dağın başında büyümüş olsak. Kimseyle de temasımız yok. O Allah-u Teàlâ’nın verdiği kuvvet ve kudret sayesinde,O Allah-u Teàlâ’nın verdiği kuvvet ve kudret sayesinde, bu mülkün sahibi Allah’tır diye bulabilecek kabiliyetimiz var.bu mülkün sahibi Allah’tır diye bulabilecek kabiliyetimiz var. Fakat bu kabiliyeti harcamadan ölür gidersek, mesulüz.Fakat bu kabiliyeti harcamadan ölür gidersek, mesulüz. “—Canım bana kimse öğretmedi ki… Ne bileyim?”
“—Canım bana kimse öğretmedi ki… Ne bileyim?”
Şimdi öğretmedik ama ben sana verdim ya bir akıl!

Şimdi öğretmedik ama ben sana verdim ya bir akıl!
Şuradan bakıyorsun bir iz var. Bu izi görünce;Şuradan bakıyorsun bir iz var. Bu izi görünce; “—Buradan bir at geçmiş.” bak.
“—Buradan bir at geçmiş.” bak.
“—Nereden biliyorsun ya?”
“—Nereden biliyorsun ya?”
“—Bak nalının izi var burada…”
“—Bak nalının izi var burada…”
Buradan bir kedi geçmiş bak.

Buradan bir kedi geçmiş bak.
“—Neden?”
“—Neden?”
“—Kedinin izi var burada…”
“—Kedinin izi var burada…”
Buradan bir adam gitmiş.

Buradan bir adam gitmiş.
“—Neden?”
“—Neden?”
“—Bak ayağının izi var burada…”
“—Bak ayağının izi var burada…”
Bu izden onu anlayabiliyorsun da

Bu izden onu anlayabiliyorsun da
bu kâinati görüp de Allah’ı anlayamayacak mısın?bu kâinati görüp de Allah’ı anlayamayacak mısın? Allah affetsin kusurlarımızı…Allah affetsin kusurlarımızı… RE. 58/9 İzâ kulte sübhâna’llàh, ...

RE. 58/9 İzâ kulte sübhâna’llàh, ...
Bunu dediğimiz vakitte,Bunu dediğimiz vakitte, tesbih ediyoruz ya;tesbih ediyoruz ya; Sübhàna’llàh, Sübhàna’llàh, Sübhàna’llàh otuz üç defa.Sübhàna’llàh, Sübhàna’llàh, Sübhàna’llàh otuz üç defa. RE. 58/9 ... fekad zekerta’llàhe, ...

RE. 58/9 ... fekad zekerta’llàhe, ...
Sen Allah-u Teàlâ’yı zikretmiş olursun.Sen Allah-u Teàlâ’yı zikretmiş olursun. Sübhàna’llàh:Sübhàna’llàh: Allah-u Teàlâ'nın zikrine delalettir.Allah-u Teàlâ'nın zikrine delalettir. Alamet zikirdir bu.Alamet zikirdir bu. RE. 58/9 ... fezekerek; ...

RE. 58/9 ... fezekerek; ...
Allah da seni zikreder.Allah da seni zikreder. Sana Tevfik eder, rahmet eder.Sana Tevfik eder, rahmet eder. Beni tesbih ediyor kulum diye.Beni tesbih ediyor kulum diye. Onun için, Cenab-ı Peygamber Efendimiz beş vakit namazın arkasına

Onun için, Cenab-ı Peygamber Efendimiz beş vakit namazın arkasına
otuz üç defa Sübhàna’llàh,otuz üç defa Sübhàna’llàh, otuz üç defa El-hamdü li’llâh,otuz üç defa El-hamdü li’llâh, otuz üç defa da Allàhu ekber dermiş.otuz üç defa da Allàhu ekber dermiş. Hz. Fatıma Validemizle

Hz. Fatıma Validemizle
Hz. Ali Efendimiz zaruret halindelerdi.Hz. Ali Efendimiz zaruret halindelerdi. Evin tüm işleri Hz. Fatıma’ya kalıyor.Evin tüm işleri Hz. Fatıma’ya kalıyor. Evde su yok, dışarıdan kova ile gelecek.Evde su yok, dışarıdan kova ile gelecek. Kova değil de deride yaptıkları şey; Kırba.Kova değil de deride yaptıkları şey; Kırba. Ona dolduracak, kova da yok yani o zaman.Ona dolduracak, kova da yok yani o zaman. Kırbaların içine dolduracak,Kırbaların içine dolduracak, arkasına alacak, getirecek suyu eve…arkasına alacak, getirecek suyu eve… Çocukları yıkayacak, yemeğini pişirecek,Çocukları yıkayacak, yemeğini pişirecek, evini temizleyecek, çamaşırını da yıkayacak bu suyla…evini temizleyecek, çamaşırını da yıkayacak bu suyla… Kaç defa gidip gelecek yani. Su da neredeydi biliyor musunuz?Kaç defa gidip gelecek yani. Su da neredeydi biliyor musunuz? Kim bilir Fatih’te mi, yoksa daha uzak bir yerde mi;Kim bilir Fatih’te mi, yoksa daha uzak bir yerde mi; oradan taşıyacak suyu… Tabii kolay bir şey değil.oradan taşıyacak suyu… Tabii kolay bir şey değil. Esirler gelmiş,

Esirler gelmiş,
Cenab-ı Peygamber esirleri dağıtıyor. Şuna buna…Cenab-ı Peygamber esirleri dağıtıyor. Şuna buna… Hz. Ali Efendimiz (Hz. Fatıma’ya) demiş ki:Hz. Ali Efendimiz (Hz. Fatıma’ya) demiş ki: “—Git babana söyle! Bize de bir esir versin, sen de kurtul bu yükten, sıkıntıdan…”
“—Git babana söyle! Bize de bir esir versin, sen de kurtul bu yükten, sıkıntıdan…”
Gitmiş ama utancından diyememiş.

Gitmiş ama utancından diyememiş.
Ertesi gün beraber gitmişler. (Hz. Ali) demiş ki:Ertesi gün beraber gitmişler. (Hz. Ali) demiş ki: “—Yâ Rasûlallah! Kızının halini görüyorsun,
“—Yâ Rasûlallah! Kızının halini görüyorsun,
elleri nasır tutmuş.”elleri nasır tutmuş.” Ekmekte değil mesela.

Ekmekte değil mesela.
Un evde yapılacak.Un evde yapılacak. Değirmende çevireceksin onu (buğdayı), un yapacaksın.Değirmende çevireceksin onu (buğdayı), un yapacaksın. Fırınla evde pişireceksin, yiyeceksin.Fırınla evde pişireceksin, yiyeceksin. Bizimki gibi böyle hazır yok yani,Bizimki gibi böyle hazır yok yani, Bizim keyif çok zor. Allah affetsin kusurlarımızı…Bizim keyif çok zor. Allah affetsin kusurlarımızı… Hz. Peygamber neticede demiş ki:Hz. Peygamber neticede demiş ki: “—Kızım yatarken otuz üç defa Sübhàna’llàh,
“—Kızım yatarken otuz üç defa Sübhàna’llàh,
otuz üç defa El- hamdü li’llâh,otuz üç defa El- hamdü li’llâh, otuz dört defa da Allàhu ekber de!otuz dört defa da Allàhu ekber de! Bu sana vereceğim hizmetçiden daha hayırlıdır.” demiş.Bu sana vereceğim hizmetçiden daha hayırlıdır.” demiş. Kızı bu!

Kızı bu!
Allah...Allah... Bu siyeri okumak çok güzelBu siyeri okumak çok güzel Siyer dersleri çok güzel,Siyer dersleri çok güzel, Çok ders alır insan.Çok ders alır insan. Şimdi yazılanları biz bilmiyoruz ama eski yazılarda çok güzel ders alırız.Şimdi yazılanları biz bilmiyoruz ama eski yazılarda çok güzel ders alırız. Haa bak bugün radyoda neyi dinledim:

Haa bak bugün radyoda neyi dinledim:
Belgrad'ın Fethi'ne dair bir adam konuşuyor.Belgrad'ın Fethi'ne dair bir adam konuşuyor. Ama ne kadar güzel konuştu bir bilseniz ki.Ama ne kadar güzel konuştu bir bilseniz ki. Osmanlı Padişahların fütuhatı hakkındaOsmanlı Padişahların fütuhatı hakkında ne kadar güzel sözler söyledi.ne kadar güzel sözler söyledi. Fatih'in Belgrad'ı zaptı için vaktiyle o da gitmiş.Fatih'in Belgrad'ı zaptı için vaktiyle o da gitmiş. Bacağından da yara almış Fatih.Bacağından da yara almış Fatih. İstanbul'un zaptında ne var?

İstanbul'un zaptında ne var?
Belgrad'ın zaptına yapıyorlar ki; Avrupa'danBelgrad'ın zaptına yapıyorlar ki; Avrupa'dan İstanbul'un zaptında yardımcı gelmesin!İstanbul'un zaptında yardımcı gelmesin! Bu yolu kopayalım orasını,Bu yolu kopayalım orasını, İstanbul'un zaptında bize kolaylık olsun diyerekten çok planlıİstanbul'un zaptında bize kolaylık olsun diyerekten çok planlı bir teşkilat olduğunu Avrupa tarihçilerinden naklen söylüyor.bir teşkilat olduğunu Avrupa tarihçilerinden naklen söylüyor. Avrupa tarihçilerinden filan tarihçi, filan tarihçi, filan tarihçiAvrupa tarihçilerinden filan tarihçi, filan tarihçi, filan tarihçi şöyle söylemişti filan diyerektenşöyle söylemişti filan diyerekten çok met etti Osmanlı teşkilatını.çok met etti Osmanlı teşkilatını. Tabi,

Tabi,
Kırım'dan da geldiler bir ordu,Kırım'dan da geldiler bir ordu, buradan da gitmiş.buradan da gitmiş. Efendim,Efendim, Tuna'dan geçecekler.Tuna'dan geçecekler. 12 günde 12 tane köprü kurmuşlar Tuna'nın üzerine.12 günde 12 tane köprü kurmuşlar Tuna'nın üzerine. O günün teşkilatıyla biz bu köprüyü 3 senede vurduk.

O günün teşkilatıyla biz bu köprüyü 3 senede vurduk.
Bunun uzun menzilli topları da varmış.Bunun uzun menzilli topları da varmış. Bu kaleleri nasıl perişan etmişler.Bu kaleleri nasıl perişan etmişler. Avrupa'dan da Macarlar'dan Fransızlar'dan çok yardım gelmiş buraya.Avrupa'dan da Macarlar'dan Fransızlar'dan çok yardım gelmiş buraya. Türkleri önleyelim diyerekten.Türkleri önleyelim diyerekten. Ama hepsi perişan olup gitmişler.Ama hepsi perişan olup gitmişler. Burada o tam şöyle dedi: Kale feth olundu.Burada o tam şöyle dedi: Kale feth olundu. 500 bilmem kaçıncı senenin 29 Ağustos'unda dedi.500 bilmem kaçıncı senenin 29 Ağustos'unda dedi. Girdiler içeriye Belgrad'aGirdiler içeriye Belgrad'a ... merkezi bugün.... merkezi bugün. Allahu Ekber Allahu Ekber diye ezan okumuşlar.Allahu Ekber Allahu Ekber diye ezan okumuşlar. Hep birden Allahu Ekber deyip ordunun uuuu fethettik işte orada.Hep birden Allahu Ekber deyip ordunun uuuu fethettik işte orada. İlk ezanı işte Kanuni Sultan Süleyman zamanında böylece kaydetmişler.İlk ezanı işte Kanuni Sultan Süleyman zamanında böylece kaydetmişler. Çok güzel şeyler söylediler epeyce bir zaman.

Çok güzel şeyler söylediler epeyce bir zaman.
20-25 dakika söylediler,20-25 dakika söylediler, daha evvelsinde neler söylediler bilmiyorum artık.daha evvelsinde neler söylediler bilmiyorum artık. Tarih ...Tarih ... Şimdi Sübhàna’llah’lar,

Şimdi Sübhàna’llah’lar,
El-hamdü li’llâh’lar,El-hamdü li’llâh’lar, Allàhu ekber’lerAllàhu ekber’ler büyük büyük insanlarda kaynaklar hasıl eder.büyük büyük insanlarda kaynaklar hasıl eder. Şimdi Sübhàna’llah deyince, Allah-u Teàlâ’yı zikretmemiz dolayısıylaŞimdi Sübhàna’llah deyince, Allah-u Teàlâ’yı zikretmemiz dolayısıyla Allah-u Teàlâ bize tevfik veriyor.Allah-u Teàlâ bize tevfik veriyor. Yapmaya imkân veriyorYapmaya imkân veriyor ve merhamet-i ilahiyeyi celbe sebep oluyor.ve merhamet-i ilahiyeyi celbe sebep oluyor. RE. 58/9 ... ve izâ kulte el-hamdü li’llâh, ...

RE. 58/9 ... ve izâ kulte el-hamdü li’llâh, ...
Nimetlerine karşı da bir de El- hamdü lillâh diyoruz ya.Nimetlerine karşı da bir de El- hamdü lillâh diyoruz ya. Bunu da dediğimiz vakitte;Bunu da dediğimiz vakitte; RE. 58/9 ... fekad şekerta’llàhe ...

RE. 58/9 ... fekad şekerta’llàhe ...
Öyleyse sen Allah-u Celle'nin nimetlerine de şükretmiş olduruz. O zaman;Öyleyse sen Allah-u Celle'nin nimetlerine de şükretmiş olduruz. O zaman; ... ve leezîdenneküm ...... ve leezîdenneküm ... Emri mucibince nimetler mütemadiyen artar.Emri mucibince nimetler mütemadiyen artar. Artıyor. Bir adamın bir nimeti artıyor,Artıyor. Bir adamın bir nimeti artıyor, demek ki Allah’a şükrediyor.demek ki Allah’a şükrediyor. Artmıyorsa, şükrü yok.Artmıyorsa, şükrü yok. Şükrü olsa, mütemadiyen artacak.Şükrü olsa, mütemadiyen artacak. Rahmetlik dedemden dinlemiştim.

Rahmetlik dedemden dinlemiştim.
Hz. Mûsâ’nın zamanındaHz. Mûsâ’nın zamanında adamın birisi çok zengin olmuş.adamın birisi çok zengin olmuş. Bıkmış artık zenginlikten. Mûsâ AS’a demiş ki:Bıkmış artık zenginlikten. Mûsâ AS’a demiş ki: “—Ya Mûsâ! Şu Cenab-ı Hakla konuşmaya gittiğin vakitte söyle de
“—Ya Mûsâ! Şu Cenab-ı Hakla konuşmaya gittiğin vakitte söyle de
bu zenginliği artık benden alsın. Vermesin artık, yeter bu kadar.”bu zenginliği artık benden alsın. Vermesin artık, yeter bu kadar.” Mûsâ AS da söylemiş, Cenab-ı Hak da demiş ki:

Mûsâ AS da söylemiş, Cenab-ı Hak da demiş ki:
“—Çocuklara ekmeği ayakta yedirsin!” demiş.
“—Çocuklara ekmeği ayakta yedirsin!” demiş.
O da söz dinlemiş. Çocuklarına ekmeği sokakta yediriyor.

O da söz dinlemiş. Çocuklarına ekmeği sokakta yediriyor.
Çıkarken al bir dilim ekmeği hadi git diyor.Çıkarken al bir dilim ekmeği hadi git diyor. Ama boyunlarına birer torba dikmiş çocukların.Ama boyunlarına birer torba dikmiş çocukların. Ekmek kırıklarını yere düşürmeyin haEkmek kırıklarını yere düşürmeyin ha diyerekten tenbih etmiş.diyerekten tenbih etmiş. Torbanın içerisine dökülüyor.Torbanın içerisine dökülüyor. Orda da toplanıyor.Orda da toplanıyor. Daha artıyor, daha artıyor.Daha artıyor, daha artıyor. “—Ya Mûsâ! Hani azalacaktı?”
“—Ya Mûsâ! Hani azalacaktı?”
Bak, haa!Bak, haa! Hamd ediyor, şükrediyor benim nimetlerime,

Hamd ediyor, şükrediyor benim nimetlerime,
saygı gösteriyor. Elbette arttıracağım onu. Artıracak.saygı gösteriyor. Elbette arttıracağım onu. Artıracak. RE. 58/9 ... fezâdek; ...

RE. 58/9 ... fezâdek; ...
Şükredince, Fezadeke.Şükredince, Fezadeke. Emr-i ilâhîdir:Emr-i ilâhîdir: ... Lein şekertüm leezidenneküm ... (İbrâhim, 14/7)... Lein şekertüm leezidenneküm ... (İbrâhim, 14/7) RE. 58/9 ... Feizâ kulte lâ ilâhe illa’llah ...

RE. 58/9 ... Feizâ kulte lâ ilâhe illa’llah ...
Diyorum ya, her namazın arkasındanDiyorum ya, her namazın arkasından on kere demeyi tavsiye etmişler.on kere demeyi tavsiye etmişler. Biz sabah ve yatsı vakitlerinde diyoruz amaBiz sabah ve yatsı vakitlerinde diyoruz ama beş vakitte de münasıptır, beş vakitte de söyle.beş vakitte de münasıptır, beş vakitte de söyle. Sen müezzine bakma! ...Sen müezzine bakma! ... Müezzin bize bir şey demese deMüezzin bize bir şey demese de tesbihi çekmek vazifemiz, kendi kendimize çekeceğiz.tesbihi çekmek vazifemiz, kendi kendimize çekeceğiz. Onun için her namazın arkasından hiç olmazsaOnun için her namazın arkasından hiç olmazsa on defa Lâ ilâhe illa’llah (demeli).on defa Lâ ilâhe illa’llah (demeli). Günde hiç olmazsa yüz kere Lâ ilâhe illa’llah (demeli), en aşağı.Günde hiç olmazsa yüz kere Lâ ilâhe illa’llah (demeli), en aşağı. Daha fazla yaparsan, daha fazla sevap...Daha fazla yaparsan, daha fazla sevap... RE. 58/9 ... fehiye kelimetü’t-tevhîd, elletî

RE. 58/9 ... fehiye kelimetü’t-tevhîd, elletî
men kàlehâ gayrü şâkkin,men kàlehâ gayrü şâkkin, ve lâ murtâbin, ve lâ mütekebbirin,ve lâ murtâbin, ve lâ mütekebbirin, ve lâ cebbârin,ve lâ cebbârin, a’tekahu’llàhu mine’n-nâr.a’tekahu’llàhu mine’n-nâr. Böyle şeksiz, şüphesiz ve azamet,

Böyle şeksiz, şüphesiz ve azamet,
kibir, gurur yapmadan söylediği takdirde,kibir, gurur yapmadan söylediği takdirde, Cenab-ı Hak onu, bu kelime-i tevhid sebebiyle cehennemden kurtarır.Cenab-ı Hak onu, bu kelime-i tevhid sebebiyle cehennemden kurtarır. Hepimiz yaratıldığımız vakitte, iki yer yaratmış Cenab-ı Hak hepimize,

Hepimiz yaratıldığımız vakitte, iki yer yaratmış Cenab-ı Hak hepimize,
gâvura da bize de…gâvura da bize de… Biri cennette, biri cehennemde…Biri cennette, biri cehennemde… Cennette de yerimiz var, cehennemde de yerimiz var yani.Cennette de yerimiz var, cehennemde de yerimiz var yani. Bizim yerlerimiz hem cennette hem de cehennemde.Bizim yerlerimiz hem cennette hem de cehennemde. Gâvurunki de öyle. Onun da cennette yeri var, cehennemde yeri var.Gâvurunki de öyle. Onun da cennette yeri var, cehennemde yeri var. Burada çalışırsın, hangisini kazanırsan, o senin.Burada çalışırsın, hangisini kazanırsan, o senin. Cenneti kazındık mı, cennetteki yer bizim.Cenneti kazındık mı, cennetteki yer bizim. Gâvurun da hakkı vardı orada, cennetteki yeri…Gâvurun da hakkı vardı orada, cennetteki yeri… Ama kazanamadı o.Ama kazanamadı o. Onu da bize miras olarak verecekler.Onu da bize miras olarak verecekler. Onun mirasçısı olarak biz cennette iki yere sahibiz.Onun mirasçısı olarak biz cennette iki yere sahibiz. Cehennemdeki yerimizi de o gâvura verecekler.Cehennemdeki yerimizi de o gâvura verecekler. Bizim yerimiz de onun olacak.Bizim yerimiz de onun olacak. Onun için, biz Müslümanlar elhamdülillahOnun için, biz Müslümanlar elhamdülillah kelime-i tevhidi diyerektenkelime-i tevhidi diyerekten gittiğimiz vakitte ahirere,gittiğimiz vakitte ahirere, kusurlarımızdan dolayı,kusurlarımızdan dolayı, efendim muaheze olmamızdan gizlice,efendim muaheze olmamızdan gizlice, Cenab-ı Hak bu kafir yerimizi hak etti yaCenab-ı Hak bu kafir yerimizi hak etti ya işte o yerimiz dolayısıyla bize fedai olaraktan...işte o yerimiz dolayısıyla bize fedai olaraktan... Biz nasıl kurban kesiyoruz, bazısı akika kurbanı,

Biz nasıl kurban kesiyoruz, bazısı akika kurbanı,
bunun kanı, derisi, kemiği, eti, nesibunun kanı, derisi, kemiği, eti, nesi benim yaptığım kusurlara feda olsun,benim yaptığım kusurlara feda olsun, bu çocuğum için feda olsun diyerekten kesiyoruz kurbanı…bu çocuğum için feda olsun diyerekten kesiyoruz kurbanı… O bize feda.O bize feda. İşte gâvur da bize feda olaraktan gidecek.İşte gâvur da bize feda olaraktan gidecek. Biz de inşâallah kelime-i tevhidin sayesinde kurtulacağız.Biz de inşâallah kelime-i tevhidin sayesinde kurtulacağız. Onun için dilimizi bu kelimeye alıştırıp,

Onun için dilimizi bu kelimeye alıştırıp,
daima söylememiz lazım.daima söylememiz lazım. Ölürken de o zaman insan alıştığı içinÖlürken de o zaman insan alıştığı için kolay olur, söyler, öyle gider ahirete...kolay olur, söyler, öyle gider ahirete... Cenab-ı Hak nasib etsin…Cenab-ı Hak nasib etsin… RE. 58/10 İzâ kumte mine’l-leyli ...

RE. 58/10 İzâ kumte mine’l-leyli ...
Geceleri kalktığımız vakitte kiGeceleri kalktığımız vakitte ki bazı uzun gecelerdebazı uzun gecelerde mutlaka kalkıyoruz.mutlaka kalkıyoruz. RE. 58/10 ... tusallî, ...

RE. 58/10 ... tusallî, ...
Namaz da kılacağız, aldık abdestimizi, durduk namaza.Namaz da kılacağız, aldık abdestimizi, durduk namaza. RE. 58/10 ... fe’rfa’ savteke kalîlen, ...

RE. 58/10 ... fe’rfa’ savteke kalîlen, ...
Azıcık sesini yükselt! İçinden okuma.Azıcık sesini yükselt! İçinden okuma. Bismillahirrahmânirrahîm. Elhamdulillâhi Rabbil'alemin, Errahmânir'rahim, ...Bismillahirrahmânirrahîm. Elhamdulillâhi Rabbil'alemin, Errahmânir'rahim, ... Açıktan oku!Açıktan oku! RE. 58/10 tüfziu’ş-şeytâne

RE. 58/10 tüfziu’ş-şeytâne
Şeytanı korkutursun.Şeytanı korkutursun. Kaçsın... Kur'an okunan yerde, ezan okunan yerde şeytan duramaz!Kaçsın... Kur'an okunan yerde, ezan okunan yerde şeytan duramaz! Ezan okunurken öyle bir kaçışla kaçıyor ki,Ezan okunurken öyle bir kaçışla kaçıyor ki, tarifi mümkün değil.tarifi mümkün değil. Bu Kur’an’da da öyle.Bu Kur’an’da da öyle. Kur’an’ın okunduğu yerde de duramaz, kaçar.Kur’an’ın okunduğu yerde de duramaz, kaçar. O bazı ruhani hastalıklar var.O bazı ruhani hastalıklar var. O evlerde demek Kur’an okunmadığı için,O evlerde demek Kur’an okunmadığı için, bunlar insanlara Mûsâllat oluyorlar.bunlar insanlara Mûsâllat oluyorlar. Kurtulmaları da mümkün olmuyor, Allah muhafaza etsin…Kurtulmaları da mümkün olmuyor, Allah muhafaza etsin… RE. 58/10 ... ve tûkızu’l-cîrâne, ...

RE. 58/10 ... ve tûkızu’l-cîrâne, ...
Etrafta yatanlar var.Etrafta yatanlar var. Biz de sesli sesli okuyunca, onların da uyanmasına vesile oluyoruz,Biz de sesli sesli okuyunca, onların da uyanmasına vesile oluyoruz, onlar da uyanıyor.onlar da uyanıyor. Onlar da kalkıyorlar namaza… O zaman:Onlar da kalkıyorlar namaza… O zaman: RE. 58/10 ... ve türdi’r-rahmâne.

RE. 58/10 ... ve türdi’r-rahmâne.
Allah-u Teàlâ da razı olur.Allah-u Teàlâ da razı olur. Hem kendimiz kalktık,Hem kendimiz kalktık, hem etrafımızdakileri kaldırdık.hem etrafımızdakileri kaldırdık. Allah'ın divanında durduk.Allah'ın divanında durduk. Gecelerde kimse yok, sessiz sedasız.Gecelerde kimse yok, sessiz sedasız. O güzel gönülle Allah’a bağlamışız kendimizi…O güzel gönülle Allah’a bağlamışız kendimizi… Ne kadar güzel bir şey! Allah cümlemize nasib etsin…Ne kadar güzel bir şey! Allah cümlemize nasib etsin… Bu çok mühim.Bu çok mühim. Gece namaza kalktığınız vakitte

Gece namaza kalktığınız vakitte
ve namazda durduğunuz müddetçe:ve namazda durduğunuz müddetçe: RE. 58/11 (İzâ kumtüm ile’s-salâti,) fa’dilû sufûfeküm, ...

RE. 58/11 (İzâ kumtüm ile’s-salâti,) fa’dilû sufûfeküm, ...
Saflarınızı doğru yapın,Saflarınızı doğru yapın, saflarınızın doğruluğuna dikkat edin!saflarınızın doğruluğuna dikkat edin! Cenab-ı Peygamber Hazretleri

Cenab-ı Peygamber Hazretleri
ve Hazreti Ömer Hazreti Osman zamanlarındave Hazreti Ömer Hazreti Osman zamanlarında saflar düzelmeden “Allàhu ekber!” demezdi Peygamber Efendimiz.saflar düzelmeden “Allàhu ekber!” demezdi Peygamber Efendimiz. Saflara bakar, icab ederse kalkar,Saflara bakar, icab ederse kalkar, “Sen geriye, sen ileriye…” diyerek onları nizama sokar,“Sen geriye, sen ileriye…” diyerek onları nizama sokar, ondan sonra gelir, “Allàhu ekber” diye namaza dururdu.ondan sonra gelir, “Allàhu ekber” diye namaza dururdu. Bizim mesela usulen, Sevvû sufufeküm “Saflarınızı düzeltin!” diye imam bir kere ihtar ediyor.Bizim mesela usulen, Sevvû sufufeküm “Saflarınızı düzeltin!” diye imam bir kere ihtar ediyor. El-hamdü lillâh şimdi de eskisi gibi değil,

El-hamdü lillâh şimdi de eskisi gibi değil,
insanlar gerek askerlik dolayısıyla, gerek tahsilleri dolayısıyla her şeyi bilirler.insanlar gerek askerlik dolayısıyla, gerek tahsilleri dolayısıyla her şeyi bilirler. Kendilerine göre saflarını düzeltirler.Kendilerine göre saflarını düzeltirler. Ama buna göre yine hala saflara bakıyorsunuz, yamukluk olabiliyor.Ama buna göre yine hala saflara bakıyorsunuz, yamukluk olabiliyor. Bazen doğru oluyor bazen yumukluk oluyor.Bazen doğru oluyor bazen yumukluk oluyor. Kalplerin harekâtı da ona göre oluyor.

Kalplerin harekâtı da ona göre oluyor.
Saflar doğru olunca, kalpler de doğru oluyor.Saflar doğru olunca, kalpler de doğru oluyor. Saflar bozuk olunca, kalpler de bozuk oluyor.Saflar bozuk olunca, kalpler de bozuk oluyor. Namazda mıydım, değil miydim farkına varmıyorsun o zaman.Namazda mıydım, değil miydim farkına varmıyorsun o zaman. “Es- selâmü aleyküm” diye namazdan çıkıyoruz.“Es- selâmü aleyküm” diye namazdan çıkıyoruz. Onun için safların düzgünlüğüne dikkat etmek lazım!Onun için safların düzgünlüğüne dikkat etmek lazım! Bizim imamımız, İmam-ı Azam Hazretleri Allàhu ekber! tekbir alır mı?

Bizim imamımız, İmam-ı Azam Hazretleri Allàhu ekber! tekbir alır mı?
“—Müezzin efendi, Kad kameti’s-salâh, Kad kameti’s-salâh dediği vakitte
“—Müezzin efendi, Kad kameti’s-salâh, Kad kameti’s-salâh dediği vakitte
namaz başladı. Hadi, Allàhu ekber! duralım.” (demiş).namaz başladı. Hadi, Allàhu ekber! duralım.” (demiş). Ne?

Ne?
Kad kameti’s-salâh'da imam tekbir alır,Kad kameti’s-salâh'da imam tekbir alır, İmam-ı Azam'ın kavline göre.İmam-ı Azam'ın kavline göre. İmam-ı Muhammed ile İmam-ı Yusuf talebeleri itiraz etmişler demişler:İmam-ı Muhammed ile İmam-ı Yusuf talebeleri itiraz etmişler demişler: “—İyi doğrusun hoca efendi ama Kameti dinleyip, kamet bittikten sonra
“—İyi doğrusun hoca efendi ama Kameti dinleyip, kamet bittikten sonra
Allàhu ekber demek daha evlâdır!” diyeAllàhu ekber demek daha evlâdır!” diye fetvayı öyle vermişler. Fetva da böyle kabul olmuş.fetvayı öyle vermişler. Fetva da böyle kabul olmuş. Allàhu ekber burada da olur kamette de olur,Allàhu ekber burada da olur kamette de olur, fakat bitirdikten sonra yapmak daha evladır demişler.fakat bitirdikten sonra yapmak daha evladır demişler. RE. 58/11 İzâ kumtüm ile’s-salâti, fa’dilû sufûfeküm, ...

RE. 58/11 İzâ kumtüm ile’s-salâti, fa’dilû sufûfeküm, ...
Saflarınızı düzelttik, bununla beraber;Saflarınızı düzelttik, bununla beraber; RE. 58/11 ... ve süddü’l-fürece, ...

RE. 58/11 ... ve süddü’l-fürece, ...
Sen orada durdun, ben de burda durdum ama aramızda boşluk var.Sen orada durdun, ben de burda durdum ama aramızda boşluk var. Bu boşlukları kapayınız diyor efendimiz.Bu boşlukları kapayınız diyor efendimiz. Aranızda boşluk bırakmayın, sıkışın yani. Sıkışın, omuz omuza şöyleAranızda boşluk bırakmayın, sıkışın yani. Sıkışın, omuz omuza şöyle icap ederse biraz da şöyle çaprazca duraraktanicap ederse biraz da şöyle çaprazca duraraktan cemaatin kalabalıklığında, öylece caiz olur.cemaatin kalabalıklığında, öylece caiz olur. RE. 58/11 ... ve süddü’l-fürece, ...RE. 58/11 ... ve süddü’l-fürece, ... Boşlukları kapayın!Boşlukları kapayın! Bunun çok hikmetleri vardır.Bunun çok hikmetleri vardır. RE. 58/11 ... fe-innî erâküm min verâi zahrî.

RE. 58/11 ... fe-innî erâküm min verâi zahrî.
“—Ben böyle önüme bakıyorum ama arkamdakilerin hareketlerini görürüm ben.”
“—Ben böyle önüme bakıyorum ama arkamdakilerin hareketlerini görürüm ben.”
Bu da Peygamberimizin mucizesidir, arkasındakileri görürdü.

Bu da Peygamberimizin mucizesidir, arkasındakileri görürdü.
Halbuki biz göremeyiz değil mi?Halbuki biz göremeyiz değil mi? Ama o görürdü.Ama o görürdü. Neden? Görür.Neden? Görür. RE. 58/13 İzâ kâne yevmü’l-kıyâmeti, ...

RE. 58/13 İzâ kâne yevmü’l-kıyâmeti, ...
Kıyamet oldu.Kıyamet oldu. RE. 58/13 ... cemaa’llàhu’l-ulemâe ...

RE. 58/13 ... cemaa’llàhu’l-ulemâe ...
Allah-u Teàlâ ulemaları toplar.Allah-u Teàlâ ulemaları toplar. RE. 58/13 ... cemaa’llàhu’l-ulemâe ...RE. 58/13 ... cemaa’llàhu’l-ulemâe ... RE. 58/13 ... fekàle: ... Buyuruyor ki:

RE. 58/13 ... fekàle: ... Buyuruyor ki:
RE. 58/13 ... İnnî lem estevdia hikmetî kulûbiküm, ...

RE. 58/13 ... İnnî lem estevdia hikmetî kulûbiküm, ...
Ben sizin kalbinizeBen sizin kalbinize ilim ve hikmeti verdim.ilim ve hikmeti verdim. RE. 58/13 ... ve ene ürîdü en üazzibeküm; ...

RE. 58/13 ... ve ene ürîdü en üazzibeküm; ...
Sizin hatalarınız, kusurlarınız da var amaSizin hatalarınız, kusurlarınız da var ama o kusurlarınızdan dolayı sizi azaplandırmak içino kusurlarınızdan dolayı sizi azaplandırmak için bu ilmi, onun için size vermedim ben.bu ilmi, onun için size vermedim ben. RE. 58/13 ... üdhulü’l-cenneh.

RE. 58/13 ... üdhulü’l-cenneh.
Affettim sizi, hadi cennete.Affettim sizi, hadi cennete. Kime diyor bunu? Ulemalara diyor.Kime diyor bunu? Ulemalara diyor. İnşâallah hepimiz de o ulema sınıfına dahil oluruz da hepimiz de böyle (cennete gideriz).İnşâallah hepimiz de o ulema sınıfına dahil oluruz da hepimiz de böyle (cennete gideriz). Çünkü bir rivayette gördüm de çok hoşuma gitti:

Çünkü bir rivayette gördüm de çok hoşuma gitti:
“Ümmet-i Muhammed’in hepsi ulemadır.” diyor.“Ümmet-i Muhammed’in hepsi ulemadır.” diyor. Niçin?Niçin? Bu Lâ ilâhe illa’llàh’ı diyebilmek kolay bir şey değil.Bu Lâ ilâhe illa’llàh’ı diyebilmek kolay bir şey değil. O Lâ ilâhe illa’llàh bütün ilimlerin mecmuudur.O Lâ ilâhe illa’llàh bütün ilimlerin mecmuudur. Varlığın sahibini idrak ediyor insan,Varlığın sahibini idrak ediyor insan, ondan Lâ ilâhe illa’llàh diyor.ondan Lâ ilâhe illa’llàh diyor. Muhammed rasûlü’llah’ı da tasdik etti miydi,Muhammed rasûlü’llah’ı da tasdik etti miydi, olmuş iman, oldu işte ulemadan …olmuş iman, oldu işte ulemadan … Ashab-ı kiram ne biliyordu ya?

Ashab-ı kiram ne biliyordu ya?
Hangi fenni biliyordu?Hangi fenni biliyordu? Hiçbir şey bilmezlerdi.Hiçbir şey bilmezlerdi. Okuma yazmaları da içlerinde pek nadir.Okuma yazmaları da içlerinde pek nadir. Okuyup yazdıklarını da bugün biz okuyamayız onların yazdıklarını.Okuyup yazdıklarını da bugün biz okuyamayız onların yazdıklarını. Fakat hepsi,

Fakat hepsi,
... fein iktedeytüm, ihtedeytüm ...... fein iktedeytüm, ihtedeytüm ... Hepsi yıldız mesabesinde,Hepsi yıldız mesabesinde, hepsi hidayete vesile.hepsi hidayete vesile. Hangisine yapışırsanız yapışın,Hangisine yapışırsanız yapışın, mutlaka hidayete gidersiniz.mutlaka hidayete gidersiniz. Niçin? Onlar peygamberden aldılar,Niçin? Onlar peygamberden aldılar, aldıkları gibi bize de naklettiler.aldıkları gibi bize de naklettiler. Öbür tarafta gelir inşallah.Öbür tarafta gelir inşallah. Kıyamet gününde

Kıyamet gününde
şehidlerin kanlarıyla, alimlerin (mürekkebi) tartılacak.şehidlerin kanlarıyla, alimlerin (mürekkebi) tartılacak. Şehid diyecek ki: “—Bak bu kadar kan harcadım senin yolunda ya Rabbi!”
Şehid diyecek ki: “—Bak bu kadar kan harcadım senin yolunda ya Rabbi!”
Ulema da diyecek: “—Ben de bu kadar mürekkep harcadım bak. Bir şeyler yazdım.”
Ulema da diyecek: “—Ben de bu kadar mürekkep harcadım bak. Bir şeyler yazdım.”
Teraziye koyacaklar,

Teraziye koyacaklar,
ulemanın mürekkebi,ulemanın mürekkebi, şühedanın kanından fazla gelecek.şühedanın kanından fazla gelecek. Çünkü şehid süngü kullanacakÇünkü şehid süngü kullanacak yahut ok atacak… Nereye kadar gider? Şuraya kadar gider.yahut ok atacak… Nereye kadar gider? Şuraya kadar gider. Daha ileriye gidemez, bir hududu var.Daha ileriye gidemez, bir hududu var. Ama ilim dünyayı dolaşır.Ama ilim dünyayı dolaşır. İlmin hududu yok,İlmin hududu yok, yazarsın yeter, dünyaya yayılır o.yazarsın yeter, dünyaya yayılır o. Eh Allah’ın nasib ettiği insanlar da hidayete erişir.Eh Allah’ın nasib ettiği insanlar da hidayete erişir. (Çok kısa okuyor ama yeni hadise geçmiyor henüz)

(Çok kısa okuyor ama yeni hadise geçmiyor henüz)
Şimdi hepinizden rica edeceğim, her gün okumayı (ihmal etmeyin!)Şimdi hepinizden rica edeceğim, her gün okumayı (ihmal etmeyin!) Cenab-ı Peygamber Efendimiz, “İki günü müsavi olan zarardadır.” (demiş).Cenab-ı Peygamber Efendimiz, “İki günü müsavi olan zarardadır.” (demiş). Dün ile bugün aynı olmamalı,Dün ile bugün aynı olmamalı, her ilimde günden güne ilerlememiz lazım.her ilimde günden güne ilerlememiz lazım. Çok kızıyor insan bazen kendi kendine:

Çok kızıyor insan bazen kendi kendine:
Şuradaki şu köprüyü biz neden yapamadık yahu neden yapamadık?Şuradaki şu köprüyü biz neden yapamadık yahu neden yapamadık? Buradaki o mühendisler toplanın, gidin. Amerikaya mı gideceksiniz,Buradaki o mühendisler toplanın, gidin. Amerikaya mı gideceksiniz, nerede varsa bu ilim, tetkik edin. Bu adamlar nasıl yaptıysa, biz de yapalım bunu.nerede varsa bu ilim, tetkik edin. Bu adamlar nasıl yaptıysa, biz de yapalım bunu. Yapamaz mıydık? Pekâla yapmamız lazım.Yapamaz mıydık? Pekâla yapmamız lazım. Niçin? Artıracağız eylemimizi yapacağız.Niçin? Artıracağız eylemimizi yapacağız. Onlara muhtaç olduğumuz taktirde ne kıymetimiz kalır bizim.Onlara muhtaç olduğumuz taktirde ne kıymetimiz kalır bizim. RE. 58/13 İzâ kâne yevmü’l-kıyâmeti, ...

RE. 58/13 İzâ kâne yevmü’l-kıyâmeti, ...
Ulema burada, din ulemaları.Ulema burada, din ulemaları. Diğer mesleklerin de ulemaları da var ama burada matlub olan ilim,Diğer mesleklerin de ulemaları da var ama burada matlub olan ilim, dünya ilmi değil, ahiret ilmi demiş.dünya ilmi değil, ahiret ilmi demiş. Çünkü insana lazım olan Allah’ı tanımaktır.Çünkü insana lazım olan Allah’ı tanımaktır. Allah’ı tanımadığı takdirde, onun yolunda gitmessen, dünyayı bilsen kıymeti yok.Allah’ı tanımadığı takdirde, onun yolunda gitmessen, dünyayı bilsen kıymeti yok. Asıl matlub Allah’ı tanıyıp, onun yolunda yürümektir.Asıl matlub Allah’ı tanıyıp, onun yolunda yürümektir. Bugün ilm-i şer’i diyorlar buna.Bugün ilm-i şer’i diyorlar buna. RE. 58/14 İzâ kâne yevmü’l-kıyâmeti, ...

RE. 58/14 İzâ kâne yevmü’l-kıyâmeti, ...
Kıyamet oldu yine.Kıyamet oldu yine. RE. 58/14 ... cîe bi-ehli’l-belâi, ...

RE. 58/14 ... cîe bi-ehli’l-belâi, ...
Musibet ehilleri vardır.Musibet ehilleri vardır. Hastalıktan, fukaralıktan,Hastalıktan, fukaralıktan, çeşitli ibtilâlardan dolayı ömrü böyle geçiyor.çeşitli ibtilâlardan dolayı ömrü böyle geçiyor. Doktordan doktora, hocadan hocaya koşuyor.Doktordan doktora, hocadan hocaya koşuyor. Kapı kapı dolaşıyor, yardım isteyerekten.Kapı kapı dolaşıyor, yardım isteyerekten. Bunları toplar Cenab-ı Hak; Gelin hele:Bunları toplar Cenab-ı Hak; Gelin hele: RE. 58/14 ... felâ yünşerü lehüm dîvânün, ...

RE. 58/14 ... felâ yünşerü lehüm dîvânün, ...
Bunlara terazi konmaz.Bunlara terazi konmaz. RE. 58/14 ... felâ yünşerü lehüm dîvânün,

RE. 58/14 ... felâ yünşerü lehüm dîvânün,
ve lâ yünsabü lehüm mîzânün,ve lâ yünsabü lehüm mîzânün, ve lâ yûdau lehüm sırâtun, ...ve lâ yûdau lehüm sırâtun, ... Bunların ne sırat köprüsü var,Bunların ne sırat köprüsü var, ne terazi var, ne bir şey var.ne terazi var, ne bir şey var. Ne derler?Ne derler? RE. 58/14 ... ve yusabbü aleyhimü’l-ecrü sabbâ.

RE. 58/14 ... ve yusabbü aleyhimü’l-ecrü sabbâ.
Allah-u Teâlâ Celle ve A’lâAllah-u Teâlâ Celle ve A’lâ bunları mükafatını döker de döker, cennete atar bunları. O iptilâ sahibi imanlı ise, “Allah’tan geldi, ne yapalım?” diyerekten ona şükrediyorsa; bu ahirette hiç hesap görmeden, mizana girmeden, Sırattan geçmeden uçup gidecek cennete…bunları mükafatını döker de döker, cennete atar bunları. O iptilâ sahibi imanlı ise, “Allah’tan geldi, ne yapalım?” diyerekten ona şükrediyorsa; bu ahirette hiç hesap görmeden, mizana girmeden, Sırattan geçmeden uçup gidecek cennete… rahmete gark eder, cennete atar bunları.rahmete gark eder, cennete atar bunları. İman ile ama.İman ile ama. O iptilâ sahibi imanlı ise,O iptilâ sahibi imanlı ise, “Allah’tan geldi, ne yapalım?” diyerekten ona şükrediyorsa;“Allah’tan geldi, ne yapalım?” diyerekten ona şükrediyorsa; bu ahirette hiç hesap görmeden, mizana girmeden,bu ahirette hiç hesap görmeden, mizana girmeden, Sırattan geçmeden uçup gidecek cennete…Sırattan geçmeden uçup gidecek cennete… Onun için ibtilâlara mümkün mertebe

Onun için ibtilâlara mümkün mertebe
hiç olmazsa üç yıl sabretmeli.hiç olmazsa üç yıl sabretmeli. Sonra derdini açarsa, şikâyet tarzıyla değil de;Sonra derdini açarsa, şikâyet tarzıyla değil de; Şikayet tarzıyla değil;Şikayet tarzıyla değil; “—Yâhu uyuyamıyorum geceleri, ne yapayım?”
“—Yâhu uyuyamıyorum geceleri, ne yapayım?”
Önüne gelene söyler, önüne gelene söyler… Yok, öyle değil.

Önüne gelene söyler, önüne gelene söyler… Yok, öyle değil.
Şikâyet tarzıyla değil de, bir çare var mı buŞikâyet tarzıyla değil de, bir çare var mı bu ibtilaya diyerekten bir çare arar.ibtilaya diyerekten bir çare arar. Yoksa şikayet olursa, bu sevabı kaçırır.Yoksa şikayet olursa, bu sevabı kaçırır. Mu’cemü’l-Kebîr 175/464 İzâ kâne yevmü’l-kıyâmeti,

Mu’cemü’l-Kebîr 175/464 İzâ kâne yevmü’l-kıyâmeti,
ümire bi’l-vâlî ...ümire bi’l-vâlî ... Şimdi kıyamet koptu,Şimdi kıyamet koptu, hepimizin bir hesabı var.hepimizin bir hesabı var. Evvela Valiye gidiyorlar.Evvela Valiye gidiyorlar. Valilik zor ha!Valilik zor ha! Mu’cemü’l-Kebîr 175/464 ... ümire bi’l-vâlî feyûkafü

Mu’cemü’l-Kebîr 175/464 ... ümire bi’l-vâlî feyûkafü
alâ cisri cehenneme, ...alâ cisri cehenneme, ... Köprünün üzerinde tutuyorlar şimdi valiyi.Köprünün üzerinde tutuyorlar şimdi valiyi. Mu’cemü’l-Kebîr 175/464 ... feye’müru’llàhu’l-cisre ...

Mu’cemü’l-Kebîr 175/464 ... feye’müru’llàhu’l-cisre ...
Cenab-ı Hak köprüye emrediyor.Cenab-ı Hak köprüye emrediyor. Vali de üstünde.Vali de üstünde. Mu’cemü’l-Kebîr 175/464 ... feyentefidu intifâdaten,

Mu’cemü’l-Kebîr 175/464 ... feyentefidu intifâdaten,
feyezûlü küllü azmin minhü min mekânihî, ...feyezûlü küllü azmin minhü min mekânihî, ... Öyle bir şey alıyor ki o köprünün sallanışından.Öyle bir şey alıyor ki o köprünün sallanışından. Geçen gün bizim (Boğaz) Köprüsü de rüzgâra tutulmuş da

Geçen gün bizim (Boğaz) Köprüsü de rüzgâra tutulmuş da
böyle sallanıyormuş.böyle sallanıyormuş. Sonra iki taraftan yolu kesmişler,Sonra iki taraftan yolu kesmişler, arabalar içine girmesin, ne olur ne olmaz diye.arabalar içine girmesin, ne olur ne olmaz diye. Kopma ihtimali de olduğundan, büyük fırtınaların geldiği vakitte.Kopma ihtimali de olduğundan, büyük fırtınaların geldiği vakitte. Şimdi Allah'ın emriyle köprü sallanıyor.

Şimdi Allah'ın emriyle köprü sallanıyor.
Şimdi nasıl sallanıyorsa;Şimdi nasıl sallanıyorsa; sonra kemikleri birbirinden ayrılıyor,sonra kemikleri birbirinden ayrılıyor, korkudan artık.korkudan artık. Mu’cemü’l-Kebîr 175/464 ... sümme ye’müru’llahu’l-izâme feterciu ilâ mekânihâ, ...

Mu’cemü’l-Kebîr 175/464 ... sümme ye’müru’llahu’l-izâme feterciu ilâ mekânihâ, ...
Allah-u Teâlâ emrediyor: “ Hadi hepiniz yerinize!”Allah-u Teâlâ emrediyor: “ Hadi hepiniz yerinize!” Vücut kemiklerinin hepsi yerlerine toplanıyor.Vücut kemiklerinin hepsi yerlerine toplanıyor. Mu’cemü’l-Kebîr 175/464 ... sümme yes’elühû, ...

Mu’cemü’l-Kebîr 175/464 ... sümme yes’elühû, ...
Sonra soruyor (sorguya çekiyor) ona Cenab-ı Hak.Sonra soruyor (sorguya çekiyor) ona Cenab-ı Hak. Mu’cemü’l-Kebîr 175/464 ... fein kâne li’llâhi mutîan, ...

Mu’cemü’l-Kebîr 175/464 ... fein kâne li’llâhi mutîan, ...
Eğer o Allah’a mutî ise,Eğer o Allah’a mutî ise, Mu’cemü’l-Kebîr 175/464 ... ictebezehû, ...

Mu’cemü’l-Kebîr 175/464 ... ictebezehû, ...
Onu alır Allah-u Teâlâ vereceği mükafatları verir.Onu alır Allah-u Teâlâ vereceği mükafatları verir. Mu’cemü’l-Kebîr 175/464 ... featâhu kifleyni mine’l-ecri; ...

Mu’cemü’l-Kebîr 175/464 ... featâhu kifleyni mine’l-ecri; ...
Bize bir kat, ona iki kat.Bize bir kat, ona iki kat. Mu’cemü’l-Kebîr 175/464 ... ve in kâne âsiyen, ...

Mu’cemü’l-Kebîr 175/464 ... ve in kâne âsiyen, ...
Eğer o ibadeti filan yoksa, asiyse;Eğer o ibadeti filan yoksa, asiyse; Mu’cemü’l-Kebîr 175/464 ... hurrika bihî’l-cisrü, ...

Mu’cemü’l-Kebîr 175/464 ... hurrika bihî’l-cisrü, ...
Köprü yarılır!Köprü yarılır! Mu’cemü’l-Kebîr 175/464 ... fehevâ ilâ cehenneme seb’înâ harîfâ.

Mu’cemü’l-Kebîr 175/464 ... fehevâ ilâ cehenneme seb’înâ harîfâ.
Cehennemin içine yetmiş sene düşer.Cehennemin içine yetmiş sene düşer. Karun gibi girer de gider.Karun gibi girer de gider. Allah muhafaza etsin.Allah muhafaza etsin. Büyük adam olmak iyi de,Büyük adam olmak iyi de, orada Allah-u Teàlâ’ya muti olup,orada Allah-u Teàlâ’ya muti olup, haksızlık yapmamak.haksızlık yapmamak. Muti burada, kimsenin hakkını kimseye geçirmemek, haksızlık yapmamak!Muti burada, kimsenin hakkını kimseye geçirmemek, haksızlık yapmamak! Bakın şimdikine çok güzel.Bakın şimdikine çok güzel. RE. 59/1 İzâ kâne yevmü’l-kıyâmeti, ...

RE. 59/1 İzâ kâne yevmü’l-kıyâmeti, ...
Kıyamet olduğu vakitte;Kıyamet olduğu vakitte; RE. 59/1 ... nâdâ münâdin min butnâni’l-arşi: ...

RE. 59/1 ... nâdâ münâdin min butnâni’l-arşi: ...
Arş’ın içerisinden bir ses geliyor. Diyorlar ki,Arş’ın içerisinden bir ses geliyor. Diyorlar ki, RE. 59/1 ... Elâ li-yekùmenne’l-àfûne ...

RE. 59/1 ... Elâ li-yekùmenne’l-àfûne ...
Affediciler kalksın!Affediciler kalksın! Neden?Neden? RE. 59/1 ... mine’l-hulefâi, ...

RE. 59/1 ... mine’l-hulefâi, ...
İyi dikkat edin.İyi dikkat edin. Allah-u Teàlâ’nın halifelerinden affedenler kalksın!Allah-u Teàlâ’nın halifelerinden affedenler kalksın! Hak sahipleri var ya,Hak sahipleri var ya, o hakları affediciler.o hakları affediciler. Bunları halife tabir ediyor.Bunları halife tabir ediyor. Niçin? Allah affedici.

Niçin? Allah affedici.
Allah affedici olduğu için beşerden de affedicileri,Allah affedici olduğu için beşerden de affedicileri, kendisine halife olarak (isimlendiriyor). Affedici.kendisine halife olarak (isimlendiriyor). Affedici. Binâen aleyh kusur çok, hepsi bizde.Binâen aleyh kusur çok, hepsi bizde. Eğer Allah-u Teàlâ bizim kusurlarımızla bizi muaheze etse,Eğer Allah-u Teàlâ bizim kusurlarımızla bizi muaheze etse, hiç kımıldamaya halimiz yok. Fakat affediyor bizi…hiç kımıldamaya halimiz yok. Fakat affediyor bizi… Binâen aleyh, bu kardeşi bir hata yapmış,

Binâen aleyh, bu kardeşi bir hata yapmış,
bu kardeşi de bir hata yapmış,bu kardeşi de bir hata yapmış, kavga edip küsmektense affediverirsin.kavga edip küsmektense affediverirsin. Ama bazı adamlar çok titiz oluyor,

Ama bazı adamlar çok titiz oluyor,
asabi oluyor,asabi oluyor, isterim de hakkımı isterim diyerekten tepiniyor, ya ölyüor, ya öldürüyor.isterim de hakkımı isterim diyerekten tepiniyor, ya ölyüor, ya öldürüyor. Allah Allah.Allah Allah. RE. 59/1 ... ilâ ekremi’l-cezâi, felâ yekùmü illâ men afâ.RE. 59/1 ... ilâ ekremi’l-cezâi, felâ yekùmü illâ men afâ. Bu lütfa ancak affediciler mazhar olur.

Bu lütfa ancak affediciler mazhar olur.
Affedici olmaya dünyada da çalışmak lazım.Affedici olmaya dünyada da çalışmak lazım. Orada belki mecburî affedeceğiz amaOrada belki mecburî affedeceğiz ama burada da alışarak yaparsak orda kolayca yapacağız!burada da alışarak yaparsak orda kolayca yapacağız! RE. 59/2 İzâ kâne yevmü’l-kıyâmeti, ...

RE. 59/2 İzâ kâne yevmü’l-kıyâmeti, ...
Bunlar hep güzel şeyler.Bunlar hep güzel şeyler. RE. 59/2 ... yücâü bi’l-a’mâl ...

RE. 59/2 ... yücâü bi’l-a’mâl ...
Kıyamet gününde hepimizin amelleri:Kıyamet gününde hepimizin amelleri: işte şu kadar namaz kılmış, bu kadar oruç tutmuş,işte şu kadar namaz kılmış, bu kadar oruç tutmuş, bu kadar sadaka vermiş,bu kadar sadaka vermiş, bu kadar hacca gitmiş.bu kadar hacca gitmiş. Hepsi bir tomar halinde gelir.Hepsi bir tomar halinde gelir. RE. 59/2 ... fî suhufin muhkemetin, ...

RE. 59/2 ... fî suhufin muhkemetin, ...
Hem de sağlam, hiçbir şeysi eksik değil, hepsi içerisinde…Hem de sağlam, hiçbir şeysi eksik değil, hepsi içerisinde… RE. 59/2 ... feyekùlu’llàhu: ... Azze ve Celle.

RE. 59/2 ... feyekùlu’llàhu: ... Azze ve Celle.
Arz ederler:Arz ederler: “—Yâ Rabbi, bunlar bu kulunun amelleri.
“—Yâ Rabbi, bunlar bu kulunun amelleri.
Namazı, orucu, şuysu, buysu, hepsi içinde…”Namazı, orucu, şuysu, buysu, hepsi içinde…” Cenab-ı Hak der ki,Cenab-ı Hak der ki, RE. 59/2 ... İkbelû hâzâ, ve rüddû hâzâ! ...

RE. 59/2 ... İkbelû hâzâ, ve rüddû hâzâ! ...
“Şunları kabul edin, bunları da reddedin!”“Şunları kabul edin, bunları da reddedin!” RE. 59/2 ... Fetekùlü’l-melâiketü: ...

RE. 59/2 ... Fetekùlü’l-melâiketü: ...
Melekler diyorlar ki,Melekler diyorlar ki, RE. 59/2 ... Ve izzetike mâ ketebnâ illâ mâ amile, ...

RE. 59/2 ... Ve izzetike mâ ketebnâ illâ mâ amile, ...
“Yâ Rabbi! İzzet ü celâlin hakkı için
“Yâ Rabbi! İzzet ü celâlin hakkı için
biz yanlış bir şey yazmadık.biz yanlış bir şey yazmadık. Bu adam ne yaptıysa onu yazdık.Bu adam ne yaptıysa onu yazdık. Binâen aleyh bunların hepsi bu adamın!”Binâen aleyh bunların hepsi bu adamın!” RE. 59/2 ... feyekùlü: İnne amelehû kâne li-gayri vechî, ...

RE. 59/2 ... feyekùlü: İnne amelehû kâne li-gayri vechî, ...
Sizin haberiniz yok bundan tabi.Sizin haberiniz yok bundan tabi. Bunun bu yaptığı benim için değildi.Bunun bu yaptığı benim için değildi. Allah’ın rızası yalnız olur.Allah’ın rızası yalnız olur. Bu rızaya başkalarının karıştırılması caiz değil.Bu rızaya başkalarının karıştırılması caiz değil. Hatta ve hatta …Hatta ve hatta … Cuma namazlarında müezzinler adet, okurlar.Cuma namazlarında müezzinler adet, okurlar. Bilâl-i Habeşî’nin ruhu için,Bilâl-i Habeşî’nin ruhu için, gelen geçen imamlarımızın ruhu için,gelen geçen imamlarımızın ruhu için, (caminin) banisi için, şusu için, busu için, cemaat için,(caminin) banisi için, şusu için, busu için, cemaat için, bir de Allah rızası için der.bir de Allah rızası için der. Bu küfre kadar gider derler.Bu küfre kadar gider derler. Niçin sen Allah’ın rızasıyla, cemaatin rızasını bir tutuyorsun?Niçin sen Allah’ın rızasıyla, cemaatin rızasını bir tutuyorsun? Allah başka, mahlûk başka…Allah başka, mahlûk başka… Ya ne diyeceksin?

Ya ne diyeceksin?
İşte, ya Allah rızası için dersinİşte, ya Allah rızası için dersin yahut filanların rızası için dersin.yahut filanların rızası için dersin. Allah’la ikisini karıştırmazsın.Allah’la ikisini karıştırmazsın. Binâen aleyh yaptığımız ameli şimdi Ahmed beni beğensin diye,Binâen aleyh yaptığımız ameli şimdi Ahmed beni beğensin diye, Mehmed de beni beğensin diye yaparsak, Allah-u Teàlâ ona bir şey vermez.Mehmed de beni beğensin diye yaparsak, Allah-u Teàlâ ona bir şey vermez. Hiçbir sevap alamaz. Yapılan ibadet ancak Allah için yapılır.Hiçbir sevap alamaz. Yapılan ibadet ancak Allah için yapılır. Onu da Allah biliyor, başkası bilmez.Onu da Allah biliyor, başkası bilmez. Melek de bilmiyor, yaptığını yazdık diyor.Melek de bilmiyor, yaptığını yazdık diyor. Yaptığını yazdık ama içini bilmiyor onun.Yaptığını yazdık ama içini bilmiyor onun. O yaparken ne gaye ile yaptı?O yaparken ne gaye ile yaptı? Allah (kendi) gayesi için yapılanları kabul ediyor, rızasından gayri olanları geri çeviriyor.Allah (kendi) gayesi için yapılanları kabul ediyor, rızasından gayri olanları geri çeviriyor. RE. 59/2 ... ve innî lâ akbelü’l- yevme illâ mâ kâne li-vechî.

RE. 59/2 ... ve innî lâ akbelü’l- yevme illâ mâ kâne li-vechî.
“Ben bugün ancak benim için halisâne olarak yapılmış olan ibadetleri kabul ederim, başkalarını kabul etmem!” (buyuruyor).“Ben bugün ancak benim için halisâne olarak yapılmış olan ibadetleri kabul ederim, başkalarını kabul etmem!” (buyuruyor). RE. 59/3 İzâ kâne yevmü’l-kıyâmeti, dea’llàhu bi-abdin min abîdihî, ...

RE. 59/3 İzâ kâne yevmü’l-kıyâmeti, dea’llàhu bi-abdin min abîdihî, ...
Kıyamet günü kullarından bir kulu huzuruna çağırır.Kıyamet günü kullarından bir kulu huzuruna çağırır. RE. 59/3 ... feyakıfu beyne yedeyhi, ...

RE. 59/3 ... feyakıfu beyne yedeyhi, ...
Bu hepimize şaheser... Kul Allah’ın huzurunda duruyor.Bu hepimize şaheser... Kul Allah’ın huzurunda duruyor. RE. 59/3 ... feyes’elühû an câhihî, kemâ yes’elühû an mâlihî.

RE. 59/3 ... feyes’elühû an câhihî, kemâ yes’elühû an mâlihî.
Nasıl ki, malından sorgulanıyor insan.Nasıl ki, malından sorgulanıyor insan. “Nereden kazandın bu parayı“Nereden kazandın bu parayı ve nereye harcadın bu parayı?” diye bir sorgu var.ve nereye harcadın bu parayı?” diye bir sorgu var. (Onun) olduğu gibi bir de insanların üzerinde, bir memuriyet var,(Onun) olduğu gibi bir de insanların üzerinde, bir memuriyet var, tabaka tabaka.tabaka tabaka. Sen bu memuriyetlerindeki yaptıkların,Sen bu memuriyetlerindeki yaptıkların, 15'iden tut da, paşaya kadar,15'iden tut da, paşaya kadar, askerinden, muhtarından da tut da valisine kadar.askerinden, muhtarından da tut da valisine kadar. Hep bunlar dereceli, nam salmışlar böyle.Hep bunlar dereceli, nam salmışlar böyle. “—De bakalım, sen muhtarlığın vaktinde,
“—De bakalım, sen muhtarlığın vaktinde,
yahut kaymakamlığın vaktinde,yahut kaymakamlığın vaktinde, yahut valiliğin vaktinde nasıl yaptın idareni?yahut valiliğin vaktinde nasıl yaptın idareni? Onun cevabını ver bakalım!”Onun cevabını ver bakalım!” Bu cevap verilmedikçe olmuyor.

Bu cevap verilmedikçe olmuyor.
RE. 59/3 ... kemâ yes’elühû ...RE. 59/3 ... kemâ yes’elühû ... Dört şeyden sorulacak.Dört şeyden sorulacak. Bakalım bu parayı nereden kazandın?
Bakalım bu parayı nereden kazandın?
Nereye harcadın?
Nereye harcadın?
Ömrünü nasıl geçirdin?
Ömrünü nasıl geçirdin?
Gençliğini (nerede harcadın)?
Gençliğini (nerede harcadın)?
Onun için, bugün bir şey gördüm:

Onun için, bugün bir şey gördüm:
Allah malı bizim refahımız,Allah malı bizim refahımız, ahiretimizi kazanmamız için vermiş.ahiretimizi kazanmamız için vermiş. Mal iyi şeydi, bu mal ile ahiret kazanılmak şartıyla…Mal iyi şeydi, bu mal ile ahiret kazanılmak şartıyla… Ahiret amellerine harcanmak içinAhiret amellerine harcanmak için kazanılan paralar hep sevaptır.kazanılan paralar hep sevaptır. Milyarlar olsun ne olursa olsun hep sevaptır.Milyarlar olsun ne olursa olsun hep sevaptır. Ama dünya maksadıyla kazanılıyorsa, yazık onların haline artık.Ama dünya maksadıyla kazanılıyorsa, yazık onların haline artık. Binâen aleyh;Binâen aleyh; Ve lâ tu’tûs sufehâe emvâlekumulletî... Nisa, 4/5

Ve lâ tu’tûs sufehâe emvâlekumulletî... Nisa, 4/5
“—Sefih insanlara mallarınızı vermeyin!” diyor.
“—Sefih insanlara mallarınızı vermeyin!” diyor.
“—Canım acıdık işte…”
“—Canım acıdık işte…”
Ama namazı yok, abdesti yok, tahareti yok, beynamazın birisi…

Ama namazı yok, abdesti yok, tahareti yok, beynamazın birisi…
Bu adama sen para verirsin, gidiyor bu kumarhanedeBu adama sen para verirsin, gidiyor bu kumarhanede yahut başka bir yerde bunu yiyecek.yahut başka bir yerde bunu yiyecek. Sen nasıl veriyorsun o paranı?Sen nasıl veriyorsun o paranı? Bu parayla sen cenneti kazanacaktın.Bu parayla sen cenneti kazanacaktın. Cenneti kazanacağın yere verirsen, senin için fayda verir.Cenneti kazanacağın yere verirsen, senin için fayda verir. Yoksa cehennemi kazanacak yerlere verirsen, o da seni niçin vebaldir.Yoksa cehennemi kazanacak yerlere verirsen, o da seni niçin vebaldir. Bu sorgudan hepimiz mesulüz. Bu sorgudan hepimiz mesulüz. Onun için kendimiz de bile bakınız şimdi:Onun için kendimiz de bile bakınız şimdi: Bu parasını harcamasını bilmeyen adama sefih diyorlar.

Bu parasını harcamasını bilmeyen adama sefih diyorlar.
Sefih parasını harcamasını bilmiyor, aklı ermiyor.Sefih parasını harcamasını bilmiyor, aklı ermiyor. Kâr nerede, zarar nerede,Kâr nerede, zarar nerede, hayır nerede, şer nerede;hayır nerede, şer nerede; bunu idrak edemeyen adam.bunu idrak edemeyen adam. Parası var, babasından, dedesinden kalmış.Parası var, babasından, dedesinden kalmış. Yüzbinlerce, milyonlarca lira.Yüzbinlerce, milyonlarca lira. Ama bu kendi aklı ermediği içinAma bu kendi aklı ermediği için bunun etrafındakibunun etrafındaki mirasçıları, varisleri der ki hàkime:mirasçıları, varisleri der ki hàkime: “—Ya bu bilmiyor parayı harcamasını!”
“—Ya bu bilmiyor parayı harcamasını!”
Ona bir vâsi tayin eder hakim,

Ona bir vâsi tayin eder hakim,
buna gündebuna günde ne kadar harcar; beş lira, on lira...ne kadar harcar; beş lira, on lira... “Buna her gün beş lira, on lira verirsin, fazla vermeyeceksin.” (der).“Buna her gün beş lira, on lira verirsin, fazla vermeyeceksin.” (der). Onun malıni zaptederlerOnun malıni zaptederler ve ona gündelik parasını verirler,ve ona gündelik parasını verirler, hàkimin emriyle…hàkimin emriyle… Allah’ın emri buda yani ...Allah’ın emri buda yani ... Niçin? Parasını harcamasını bilmiyor bir günde isterse toptan harcar bitirir onları.Niçin? Parasını harcamasını bilmiyor bir günde isterse toptan harcar bitirir onları. Onun için, paralarınızıOnun için, paralarınızı muhakkak Hakk’ın rızası yollarına harcayın! Onun için;muhakkak Hakk’ın rızası yollarına harcayın! Onun için; Hayru’l-mâl, mâ ünfika fî sebîli’llâh ...

Hayru’l-mâl, mâ ünfika fî sebîli’llâh ...
“Malın hayırlısı,“Malın hayırlısı, Allah yolunda harcanan paralardır.”Allah yolunda harcanan paralardır.” Hz. Ebû Bekir, Hz. Ömer ve Hz. Osman’ın harcadıkları gibi.Hz. Ebû Bekir, Hz. Ömer ve Hz. Osman’ın harcadıkları gibi. Allah hepsinden razı olsun, bize de nasip etsin inşallah.Allah hepsinden razı olsun, bize de nasip etsin inşallah. Bak yine geldi burada, bu deminki dersimiz.Bak yine geldi burada, bu deminki dersimiz. RE. 59/4 İzâ kâne yevmü’l-kıyâmeti, ...

RE. 59/4 İzâ kâne yevmü’l-kıyâmeti, ...
Kıyamet oldu şimdi.Kıyamet oldu şimdi. RE. 59/4 ... a’ta’llâhu külle racülin

RE. 59/4 ... a’ta’llâhu külle racülin
min hâzihi’l-ümmeti racülen mine’l-küffâri, ...min hâzihi’l-ümmeti racülen mine’l-küffâri, ... Allah Celle ve A’lâ bu Ümmet-i Muhammed’inAllah Celle ve A’lâ bu Ümmet-i Muhammed’in her bir kuluna,her bir kuluna, kâfirlerden birisini, ne yapacak?kâfirlerden birisini, ne yapacak? RE. 59/4 ... feyükàlü lehû:

RE. 59/4 ... feyükàlü lehû:
Hâzâ fidâüke mine’n-nâr.Hâzâ fidâüke mine’n-nâr. “Bu senin için cehennemlik olarak feda olunmuştur.“Bu senin için cehennemlik olarak feda olunmuştur. Sen cennete, o cehenneme…” (denilecek).Sen cennete, o cehenneme…” (denilecek). Allah hepimizi affetsin…Allah hepimizi affetsin… Ölüm var ya,Ölüm var ya, öldüğümüz vakitte,öldüğümüz vakitte, gözümüzün önünde bir sinema perdesi oynar.gözümüzün önünde bir sinema perdesi oynar. Ölünün gözü önünde bir sinema perdesi,Ölünün gözü önünde bir sinema perdesi, hayatını ona arz ederler yani.hayatını ona arz ederler yani. O anda işte ruhu da çıkmak üzere.O anda işte ruhu da çıkmak üzere. Fakat hayatı çocukluğundan itibaren gözünün önünde canlanır.Fakat hayatı çocukluğundan itibaren gözünün önünde canlanır. Sen bakarsın ki sanki ölen kimse şöyleSen bakarsın ki sanki ölen kimse şöyle gözünü dikti bakıyor dersin.gözünü dikti bakıyor dersin. O hayatını seyrediyor.O hayatını seyrediyor. Son nefesi artık.Son nefesi artık. O hayatını seyrederken,

O hayatını seyrederken,
işte hayırlı ise sevinç ve sürur içinde kapanır gider.işte hayırlı ise sevinç ve sürur içinde kapanır gider. Eğer korkunç bir şekildeyse suratı ekşir, büzülür,Eğer korkunç bir şekildeyse suratı ekşir, büzülür, ... o da öyle gider.... o da öyle gider. Gittikten sonra girdik mezara...

Gittikten sonra girdik mezara...
Mezara girdiğimiz vakitte sizeMezara girdiğimiz vakitte size kazandığımız yer neresiyse,kazandığımız yer neresiyse, dünyada cenneti mi kazandık, yoksa cehennemi mi kazandık?dünyada cenneti mi kazandık, yoksa cehennemi mi kazandık? Hangi tarafı kazandıysak,Hangi tarafı kazandıysak, bu sabah bir, akşam bir (gösterilir).bu sabah bir, akşam bir (gösterilir). Nasıl bizim gözümüzün önündeNasıl bizim gözümüzün önünde televizyon oynuyor, sabah akşam seyrediyoruz.televizyon oynuyor, sabah akşam seyrediyoruz. Gözümüzün önüne cennet de gelir, cehennem de gelir.Gözümüzün önüne cennet de gelir, cehennem de gelir. Cennette görür karşılaşırız senin yerin;Cennette görür karşılaşırız senin yerin; fakat ucu yok, bucağı yok, huriler içerisinde..fakat ucu yok, bucağı yok, huriler içerisinde.. Şadırvanlar, fıskiyeler, envai çeşit nimetler.Şadırvanlar, fıskiyeler, envai çeşit nimetler. “—Ooo, ne mutlu bana, yâ Rabbi!” der.
“—Ooo, ne mutlu bana, yâ Rabbi!” der.
E, Allah esirgeye, (Öbürü de) ibadet bilmemiş, iman bilmemiş.

E, Allah esirgeye, (Öbürü de) ibadet bilmemiş, iman bilmemiş.
O da gözünü yummuş gitmiş.O da gözünü yummuş gitmiş. Ona da cehennemin manzaraları görünür sabah da bir, akşam da bir arz olur.Ona da cehennemin manzaraları görünür sabah da bir, akşam da bir arz olur. Ta kıyamet kopuncaya kadar..Ta kıyamet kopuncaya kadar.. Yok mudur ona?Yok mudur ona? E, canım çürüdü gitti ya o!E, canım çürüdü gitti ya o! A onun eczaları var ya, onun o küçük parçalarıA onun eczaları var ya, onun o küçük parçaları Bu eczaların her birisinde birer hayat var,Bu eczaların her birisinde birer hayat var, sen onu ne bırakıyorsun?sen onu ne bırakıyorsun? Şimdi atom dedikleri bu gözümüzle göremediğimiz bu eczalardaŞimdi atom dedikleri bu gözümüzle göremediğimiz bu eczalarda kocaman biri hayat var işte, diyorsun.kocaman biri hayat var işte, diyorsun. Binlerce şey onun etrafındaBinlerce şey onun etrafında dönmekte, gözümüz de görmüyor tabii bunları.dönmekte, gözümüz de görmüyor tabii bunları. ama bak kocaman kocaman da felaketler doğuruyor bunlar, bu atomlardan.ama bak kocaman kocaman da felaketler doğuruyor bunlar, bu atomlardan. Onun için eczalarımız orada olduğu müddetçeOnun için eczalarımız orada olduğu müddetçe biz bu hayatı tadacağız.biz bu hayatı tadacağız. Cennetlikler cennetteki yerinde;Cennetlikler cennetteki yerinde; “—Ooo, yaşadık!”
“—Ooo, yaşadık!”
Eğer Allah muhafaza etsin, imansız olarak gittiyse,

Eğer Allah muhafaza etsin, imansız olarak gittiyse,
o da cehenneme girdiğine göre her gün azap içerisinde...o da cehenneme girdiğine göre her gün azap içerisinde... Cehennemden evvel cehenneme girmeden dahaCehennemden evvel cehenneme girmeden daha her gün azap içerisinde.her gün azap içerisinde. Bu Buhari hazretleri ile de sabittir yani...Bu Buhari hazretleri ile de sabittir yani... Allah cümlemize imanla göçmeyi nasib etsin…

Allah cümlemize imanla göçmeyi nasib etsin…
Onun için oraya fedai olaraktan o küffar gönderilecek, bize de cenneti.Onun için oraya fedai olaraktan o küffar gönderilecek, bize de cenneti. Kazanamazsak, bizim yerimiz de onlara (cennetliklere) verilecek.Kazanamazsak, bizim yerimiz de onlara (cennetliklere) verilecek. RE. 59/5 İzâ kâne yevmü’l-kıyâmeti,

RE. 59/5 İzâ kâne yevmü’l-kıyâmeti,
nâdâ münâdin:nâdâ münâdin: Bir münâdî bizi arıyor,Bir münâdî bizi arıyor, tellal bağırıyor. Ne diyecek?tellal bağırıyor. Ne diyecek? RE. 59/5 ... Men amile amelen li-gayri’llâhi, ...

RE. 59/5 ... Men amile amelen li-gayri’llâhi, ...
Her kim, Allah’tan gayrı için bir maksat, bir gaye içinHer kim, Allah’tan gayrı için bir maksat, bir gaye için işlediği bir ameli varsa,işlediği bir ameli varsa, RE. 59/5 ... felyatlüb sevâbehû mimmen amelehû lehû.

RE. 59/5 ... felyatlüb sevâbehû mimmen amelehû lehû.
Kimin için işlediyse onu,Kimin için işlediyse onu, sevabı ondan istesin.sevabı ondan istesin. Bir maksada bir gayeye erişmek için,Bir maksada bir gayeye erişmek için, birisinin gözüne girmek için,birisinin gözüne girmek için, yaptığın amellerin sevabını git ondan iste!yaptığın amellerin sevabını git ondan iste! Benden bir şey isteme!Benden bir şey isteme! “—Canım, bu kadar namazlar kıldık ya?” (diyecek).
“—Canım, bu kadar namazlar kıldık ya?” (diyecek).
“—Onun için kıldın, benim için kılmadın ki.” (denilecek).
“—Onun için kıldın, benim için kılmadın ki.” (denilecek).
RE. 59/6 İzâ kâne yevmü’l-kıyâmeti,

RE. 59/6 İzâ kâne yevmü’l-kıyâmeti,
yûzenü demü’ş-şühedâiyûzenü demü’ş-şühedâi bi-midâdi’l-ulemâi, ...bi-midâdi’l-ulemâi, ... Kıyamet gününde şühedanın kanıylaKıyamet gününde şühedanın kanıyla *dem* kan değil mi?*dem* kan değil mi? *midâd?* mürekkep.*midâd?* mürekkep. RE. 59/6 ... bi-midâdi’l-ulemâi, ...RE. 59/6 ... bi-midâdi’l-ulemâi, ... Bi middâdil ulemâ,Bi middâdil ulemâ, ulemanın mürekkebiyle şühedânın kanı tartılır.ulemanın mürekkebiyle şühedânın kanı tartılır. RE. 59/6 ... feyureccehu midâdü’l-ulemâi alâ demi’ş- şühedâi.

RE. 59/6 ... feyureccehu midâdü’l-ulemâi alâ demi’ş- şühedâi.
Ulemanın mürekkebinin ağırlığı,Ulemanın mürekkebinin ağırlığı, şühedanın kanının ağırlığından fazla gelir.şühedanın kanının ağırlığından fazla gelir. Halbuki kan fazladır ama,Halbuki kan fazladır ama, demek ki bu Kudret-İ İlâhiye...demek ki bu Kudret-İ İlâhiye... RE. 59/7 İzâ kâne yevmü’l-kıyâmeti, nâdâ münâdin min butnâni’l-arşi:

RE. 59/7 İzâ kâne yevmü’l-kıyâmeti, nâdâ münâdin min butnâni’l-arşi:
Eyyühe’n-nâsü, guddû ebsâreküm,Eyyühe’n-nâsü, guddû ebsâreküm, hattâ tecûze fâtımetü ile’l-cenneti.hattâ tecûze fâtımetü ile’l-cenneti. Allah şefaatlerine nail etsin... Ehli beyti sevmek, üzerimize vacip...

Allah şefaatlerine nail etsin... Ehli beyti sevmek, üzerimize vacip...
Cenab-ı Peygamber’in kızı,Cenab-ı Peygamber’in kızı, Hz. Fatıma yarın yevm-i kıyametteHz. Fatıma yarın yevm-i kıyamette cennete giderken olan bir şey bu.cennete giderken olan bir şey bu. Onun kıymetinin yüksekliğini bize göstermek için.Onun kıymetinin yüksekliğini bize göstermek için. Bize diyecekler ki:Bize diyecekler ki: RE. 59/7 ... Guddû ebsâreküm ...RE. 59/7 ... Guddû ebsâreküm ... “—Gözlerinizi yumun bakalım!”
“—Gözlerinizi yumun bakalım!”
Ama burada çok ders var ha...Ama burada çok ders var ha... Peygamberimiz orada, ahiret orası…Peygamberimiz orada, ahiret orası… Orada nâ-mahremlik falan artık söz konusu değil.Orada nâ-mahremlik falan artık söz konusu değil. Ama öyleyken Cenab-ı Hak bize diyor ki,Ama öyleyken Cenab-ı Hak bize diyor ki, RE. 59/7 ... Guddû ebsâreküm ...RE. 59/7 ... Guddû ebsâreküm ... “—Gözünüzü kapayın, çünkü Hz. Fatıma geçiyor.”
“—Gözünüzü kapayın, çünkü Hz. Fatıma geçiyor.”
Şaka değil. Onu görmeyin!

Şaka değil. Onu görmeyin!
Niçin? Ondaki saltanat, dünya saltanatlarına benzemez.Niçin? Ondaki saltanat, dünya saltanatlarına benzemez. Ah ah! Bugün bizim derdimiz çok büyük.

Ah ah! Bugün bizim derdimiz çok büyük.
Kızlarımızı gelin ederkenKızlarımızı gelin ederken ne kılığa sokuyoruz onları biliyor musunuz?ne kılığa sokuyoruz onları biliyor musunuz? Bu kılıklar nereden geldi bize?Bu kılıklar nereden geldi bize? Damadın da hayrı kalmıyor zavallı, paraları harcamaktan…Damadın da hayrı kalmıyor zavallı, paraları harcamaktan… Entarisiymiş, şusuymuş, busuymuş, bir sürü saltanat.Entarisiymiş, şusuymuş, busuymuş, bir sürü saltanat. Canım Peygamber SAS’in kızı Hz. Fatıma nasıl gelin oldu, okumadınız mı hiç?Canım Peygamber SAS’in kızı Hz. Fatıma nasıl gelin oldu, okumadınız mı hiç? Bu paraları hayırlara harcasak, göklerimiz tayyareyle dolar,

Bu paraları hayırlara harcasak, göklerimiz tayyareyle dolar,
denizlerimiz de gemiyle dolar.denizlerimiz de gemiyle dolar. Niçin? Kırk milyon insan bu belânın içerisinde ya…Niçin? Kırk milyon insan bu belânın içerisinde ya… Kırk milyon dediğimdeKırk milyon dediğimde milyara varıyor diyorlar müslümanın sayısımilyara varıyor diyorlar müslümanın sayısı ama hep bu çeşit müslümanız işte…ama hep bu çeşit müslümanız işte… Onun için, bir zaman gelecek ki ahir zamanda benim ümmetimOnun için, bir zaman gelecek ki ahir zamanda benim ümmetim kitapları var amakitapları var ama kitabın resmi var.kitabın resmi var. Resmi var yani önünde duruyor amaResmi var yani önünde duruyor ama kendisinin haberi yok. Rafa atmış, tavana da koymuş.kendisinin haberi yok. Rafa atmış, tavana da koymuş. Orada asılı ama okuyan yok.Orada asılı ama okuyan yok. Okuduğuyla amel eden de yok.Okuduğuyla amel eden de yok. Şimdi var mı bir tane aile ki, kızını eski zamandaki gibi gelin edebilsin.Şimdi var mı bir tane aile ki, kızını eski zamandaki gibi gelin edebilsin. Ama imkanı yok artık. Dün...

Ama imkanı yok artık. Dün...
Dün bir nikâha çağırmışlar. Anne diyor ki:Dün bir nikâha çağırmışlar. Anne diyor ki: “—Ben kızımı gelinlik elbisesiyle götürmeden
“—Ben kızımı gelinlik elbisesiyle götürmeden
onu vermem damada!” diyor.onu vermem damada!” diyor. O gelinlik elbisesini giyecek, arabada, herkese kendini göstererek gidecek.O gelinlik elbisesini giyecek, arabada, herkese kendini göstererek gidecek. Bundan da anne kıvanacak.Bundan da anne kıvanacak. Bu kıvançlarla öyle ...Bu kıvançlarla öyle ... Hz. Fatıma gelin oldu gitti.

Hz. Fatıma gelin oldu gitti.
Şimdi gâvurlar var, o zaman da var gâvurlar yani.Şimdi gâvurlar var, o zaman da var gâvurlar yani. Gâvurlar Hz. Fatıma’yı çağırmışlar düğüne,Gâvurlar Hz. Fatıma’yı çağırmışlar düğüne, kendi düğünlerini görsünler diye.kendi düğünlerini görsünler diye. Çünkü Hz. Fatıma, bir şey ile çıktı valla, ne getirmiş babasının evinden?Çünkü Hz. Fatıma, bir şey ile çıktı valla, ne getirmiş babasının evinden? Bir hırkaları var. Yarısı altlarında, yarısı üstlerinde.Bir hırkaları var. Yarısı altlarında, yarısı üstlerinde. Şimdi gâvurlar tabii debdebeli, saltanatlı bir düğün.Şimdi gâvurlar tabii debdebeli, saltanatlı bir düğün. Hz. Fatıma nasıl gidecek şimdi o düğüne.Hz. Fatıma nasıl gidecek şimdi o düğüne. Onun giyeceği yok.Onun giyeceği yok. Allah-u Teàlâ cennetten ona bir elbise gönderdi.Allah-u Teàlâ cennetten ona bir elbise gönderdi. Işıltılar içierisinde hepsi de hayran kaldılar tabii onlar.Işıltılar içierisinde hepsi de hayran kaldılar tabii onlar. Şimdi bugün de Cenab-ı Hak

Şimdi bugün de Cenab-ı Hak
ona mükâfatenona mükâfaten “Gözünüzü yumun!” diyor bize.“Gözünüzü yumun!” diyor bize. Hz. Fatıma geçecek, Peygamberin kızı geçecek.Hz. Fatıma geçecek, Peygamberin kızı geçecek. Şimdi burada bize de bir ders var gene.Şimdi burada bize de bir ders var gene. Siz kadınlara bakmayın!Siz kadınlara bakmayın! Niçin? Ben size bir şehvet verdim,Niçin? Ben size bir şehvet verdim, onu önleyemezsiniz.onu önleyemezsiniz. O bir kuvvet içersinde kaynar, heyecan olunca,O bir kuvvet içersinde kaynar, heyecan olunca, gençliğin verdiği kuvvet sayesiyle,gençliğin verdiği kuvvet sayesiyle, nefisler çileden çıkar,nefisler çileden çıkar, günahlara girersiniz.günahlara girersiniz. Binâen aleyh bakmayın!Binâen aleyh bakmayın! ... yeğuddù min ebsârihim ... Nur, 24/30

... yeğuddù min ebsârihim ... Nur, 24/30
Demiyor mu Kur'an'da?Demiyor mu Kur'an'da? ... yeğuddù min ebsârihim ... yağdudne min ebsârihinne ... Nur, 24/30-31

... yeğuddù min ebsârihim ... yağdudne min ebsârihinne ... Nur, 24/30-31
Onlara da diyor bize de diyor.Onlara da diyor bize de diyor. Niçin? Bakılınca işte o temasların,

Niçin? Bakılınca işte o temasların,
bakışların altından felâketler doğuyor yani...bakışların altından felâketler doğuyor yani... Onu önlemek için de gözü yummaktan başka çare yok...Onu önlemek için de gözü yummaktan başka çare yok... Allah şefaatlerine nâil etsin inşallah.

Allah şefaatlerine nâil etsin inşallah.
Burada kalsın. Allah kusurlarımız affetsin…Burada kalsın. Allah kusurlarımız affetsin… Allah fazlından şefaatlerine nâil etsin inşallah.Allah fazlından şefaatlerine nâil etsin inşallah.
Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2