Namaz Vakitleri

9 Rebîü'l-Âhir 1447
01 October 2025
İmsak
05:29
Güneş
06:54
Öğle
12:59
İkindi
16:15
Akşam
18:53
Yatsı
20:12
Detaylı Arama

Konuşma Metni

es-selâmü aleyküm ve rahmetu’llâhi ve berakâtühû.es-selâmü aleyküm ve rahmetu’llâhi ve berakâtühû. Aziz ve sevgili ve değerli Akra dinleyicileri!

Aziz ve sevgili ve değerli Akra dinleyicileri!
Cumanız mübarek olsun...Cumanız mübarek olsun... Allah Teâlâ Hazretleri, gönüllerinizin dileklerini, muradlarını sizlere Allah Teâlâ Hazretleri, gönüllerinizin dileklerini, muradlarını sizlere dünyada, ahirette ihsân eylesin...dünyada, ahirette ihsân eylesin... Anonsta söylendiği gibi, size Berlin’den hitap ediyorum.

Anonsta söylendiği gibi, size Berlin’den hitap ediyorum.
Berlin’de çok kardeşlerimiz var.Berlin’de çok kardeşlerimiz var. Şaka yapıyoruz aramızda, “Berlin Türkiye’nin vilâyetlerinden birisi gibi” diye.Şaka yapıyoruz aramızda, “Berlin Türkiye’nin vilâyetlerinden birisi gibi” diye. Şimdi artık vilâyet sayıları da çoğaldığı için rakamlar karıştı ama,Şimdi artık vilâyet sayıları da çoğaldığı için rakamlar karıştı ama, sanki bir vilâyet de Berlin vilâyetimizmiş gibi.sanki bir vilâyet de Berlin vilâyetimizmiş gibi. Çok kardeşimiz var burada ve dün akşam söylediler bana,Çok kardeşimiz var burada ve dün akşam söylediler bana, seksen kadar cami var... Güzel bir şey yâni. seksen kadar cami var... Güzel bir şey yâni. Yabancı bir ülkede, yabancı bir şehirde,Yabancı bir ülkede, yabancı bir şehirde, seksen kadar cami olması çok güzel bir şey!..seksen kadar cami olması çok güzel bir şey!.. Bizim buradaki sarıklı, cübbeli derviş kardeşlerimiz de, Allah razı olsun,

Bizim buradaki sarıklı, cübbeli derviş kardeşlerimiz de, Allah razı olsun,
Hocamız’ı seven kardeşlerimiz bir yer açmışlar,Hocamız’ı seven kardeşlerimiz bir yer açmışlar, onlar da cuma namazı falan kılıyorlar orada...onlar da cuma namazı falan kılıyorlar orada... Adını da, “Mehmed Zâhid Kotku Tekkesi” diye yazmışlar.Adını da, “Mehmed Zâhid Kotku Tekkesi” diye yazmışlar. Akşam ve sabah namazlarını orada kıldık.Akşam ve sabah namazlarını orada kıldık. Zaten ben artık, gittiğim yerde arkadaşlara şaka yapıyorum, diyorum ki:Zaten ben artık, gittiğim yerde arkadaşlara şaka yapıyorum, diyorum ki: “Bak bundan sonra beni çağırırsanız,

“Bak bundan sonra beni çağırırsanız,
Mehmed Zâhid Kotku Camilerine çağırın! Camiyi kurun, çağırın geleyim!” diyeMehmed Zâhid Kotku Camilerine çağırın! Camiyi kurun, çağırın geleyim!” diye lâtife yapıyorum. lâtife yapıyorum. Sabah namazını da orada kıldık kardeşlerimizle berâber.

Sabah namazını da orada kıldık kardeşlerimizle berâber.
Hocamız’ın bize yâdigârı olan, Peygamber Efendimiz’in sünneti olanHocamız’ın bize yâdigârı olan, Peygamber Efendimiz’in sünneti olan Evrâd-ı Şerifemizi okuyup, elhamdülillâh huzurlu bir şekilde eve geldik.Evrâd-ı Şerifemizi okuyup, elhamdülillâh huzurlu bir şekilde eve geldik. Size buradan hitap etmekten sevinçliyim, mutluyum.Size buradan hitap etmekten sevinçliyim, mutluyum. Bugün size Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz’in

Bugün size Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz’in
üç tane hadis-i şerifini okumak istiyorum. Birincisi:üç tane hadis-i şerifini okumak istiyorum. Birincisi: Mâ min kavmin yezkürûna'llâhe illâ haffet

Mâ min kavmin yezkürûna'llâhe illâ haffet
bihimü'l-melâiketü ve ğaşîtümü'r-rahmetü ve nezelet sekînetü aleyhimbihimü'l-melâiketü ve ğaşîtümü'r-rahmetü ve nezelet sekînetü aleyhim ve zekerahümü'llâhü fî-men indehûve zekerahümü'llâhü fî-men indehû Tirmizî, hasen sahih hadis buyurmuş. Ebû Hüreyre ve Ebû Said

Tirmizî, hasen sahih hadis buyurmuş. Ebû Hüreyre ve Ebû Said
radıyallahu anh’dan beraberce rivâyet edilmiş bir hadis-i şerifle başlıyorum.radıyallahu anh’dan beraberce rivâyet edilmiş bir hadis-i şerifle başlıyorum. Çünkü Mehmed Zâhid Kotku Dergâhı denilince,Çünkü Mehmed Zâhid Kotku Dergâhı denilince, zikirden başlamak tatlı geldi bana. zikirden başlamak tatlı geldi bana. Bu hadis-i şerifin kelimelerini izaha geçelim:Bu hadis-i şerifin kelimelerini izaha geçelim: (Mâ min kavmin) “Hiçbir topluluk yoktur ki...” Kavim burada ırk, millet manasına değil, insan grubu demek. “Hiçbir insangrubu yoktur ki, az veya çok olabilir; (yezkürûna’llâhe) Allah’ı zikrediyorlarsa... Allah’ı zikreden hiçbir insan gurubu, topluluğu yoktur ki, bir yere toplanmışlar, orada Allah’ı zikrediyorlar; (illâ haffet bihimü’l-melâikeh) melekler onların etrafını çepeçevre sararlar, kuşatırlar, toplanırlar etraflarına. Yâni, onlar Allah’ı zikrediyorlar diye, melekler onların etrafına toplanırlar.”

(Mâ min kavmin) “Hiçbir topluluk yoktur ki...” Kavim burada ırk, millet manasına değil, insan grubu demek. “Hiçbir insangrubu yoktur ki, az veya çok olabilir; (yezkürûna’llâhe) Allah’ı zikrediyorlarsa... Allah’ı zikreden hiçbir insan gurubu, topluluğu yoktur ki, bir yere toplanmışlar, orada Allah’ı zikrediyorlar; (illâ haffet bihimü’l-melâikeh) melekler onların etrafını çepeçevre sararlar, kuşatırlar, toplanırlar etraflarına. Yâni, onlar Allah’ı zikrediyorlar diye, melekler onların etrafına toplanırlar.”
“Hiçbir topluluk yoktur ki...” Kavim burada ırk, millet manasına değil, insan grubu demek.“Hiçbir topluluk yoktur ki...” Kavim burada ırk, millet manasına değil, insan grubu demek. “Hiçbir insangrubu yoktur ki, az veya çok olabilir;“Hiçbir insangrubu yoktur ki, az veya çok olabilir; (yezkürûna’llâhe)(yezkürûna’llâhe) Allah’ı zikrediyorlarsa... Allah’ı zikreden hiçbir insan gurubu,Allah’ı zikrediyorlarsa... Allah’ı zikreden hiçbir insan gurubu, topluluğu yoktur ki, bir yere toplanmışlar, orada Allah’ı zikrediyorlar;topluluğu yoktur ki, bir yere toplanmışlar, orada Allah’ı zikrediyorlar; (illâ haffet bihimü’l-melâikeh)(illâ haffet bihimü’l-melâikeh) (Burda ki haffetin ha'sı noktasız ha.)(Burda ki haffetin ha'sı noktasız ha.) melekler onların etrafını çepeçevre sararlar, kuşatırlar, toplanırlar etraflarına.melekler onların etrafını çepeçevre sararlar, kuşatırlar, toplanırlar etraflarına. Yâni, onlar Allah’ı zikrediyorlar diye, melekler onların etrafına toplanırlar.”Yâni, onlar Allah’ı zikrediyorlar diye, melekler onların etrafına toplanırlar.” Biliyorsunuz, biz (Amentü bi’llâhi ve melâiketihî) diyoruz,

Biliyorsunuz, biz (Amentü bi’llâhi ve melâiketihî) diyoruz,
Allah’a ve meleklerine inanıyoruz. Allah’ın çeşit çeşit melekleri var...Allah’a ve meleklerine inanıyoruz. Allah’ın çeşit çeşit melekleri var... Cebrâil, İsrâfil, Azrâil, Mikâil aleyhisselam büyükleri.Cebrâil, İsrâfil, Azrâil, Mikâil aleyhisselam büyükleri. Ondan sonra, vücudumuzda Kirâmen, Kâtibîn meleklerimiz var.Ondan sonra, vücudumuzda Kirâmen, Kâtibîn meleklerimiz var. Mafsallarımızda melekler var. Gözümüzü koruyan melekler var, amellerimiz yazan melekler var.

Mafsallarımızda melekler var. Gözümüzü koruyan melekler var, amellerimiz yazan melekler var.
Çeşit çeşit melekler var...Çeşit çeşit melekler var... Bir de Allah Teâlâ Hazretleri, bazı melekleri özel durumlarda gönderiyor ve yaratıyor.

Bir de Allah Teâlâ Hazretleri, bazı melekleri özel durumlarda gönderiyor ve yaratıyor.
Mesela, abdestli gezdiği zaman bir müslüman abdestli yattığı zaman,Mesela, abdestli gezdiği zaman bir müslüman abdestli yattığı zaman, onun iç çamaşırıyla vücudu arasında Allah bir melek halk eder. O melek onaonun iç çamaşırıyla vücudu arasında Allah bir melek halk eder. O melek ona sabaha kadar, “Yâ Rabbi; bu kulun temiz yattı. Bunu afv-ü mağfiret eyle!..” diye dua eder deniliyor. sabaha kadar, “Yâ Rabbi; bu kulun temiz yattı. Bunu afv-ü mağfiret eyle!..” diye dua eder deniliyor. Böyle melekler var.Böyle melekler var. Bir de işte böyle Allah’ı zikrederken, zikri sevdikleri için zikirden çok zevk aldıkları için

Bir de işte böyle Allah’ı zikrederken, zikri sevdikleri için zikirden çok zevk aldıkları için
zikredenleri sevdikleri için Allah sevdiği için zikredenleri,zikredenleri sevdikleri için Allah sevdiği için zikredenleri, melekler onların etrafına toplanırlar.melekler onların etrafına toplanırlar. “Hiç bir kavim yoktur ki, Allah’ı zikretmek için bir araya gelmiş topluluk,

“Hiç bir kavim yoktur ki, Allah’ı zikretmek için bir araya gelmiş topluluk,
birkaç kişi, üç beş kişi, on kişi, yirmi kişi, elli kişi... Neyse,birkaç kişi, üç beş kişi, on kişi, yirmi kişi, elli kişi... Neyse, Allah’ı zikreden hiçbir topluluk yoktur ki, melekler onları çepeçevre kuşatmış olmasın.”Allah’ı zikreden hiçbir topluluk yoktur ki, melekler onları çepeçevre kuşatmış olmasın.” Yâni mutlaka kuşatır demek. Yâni,Yâni mutlaka kuşatır demek. Yâni, Allah dediğiniz zaman, melekler yanı başınızda... Allah Allah demek için toplandığınız zaman,Allah dediğiniz zaman, melekler yanı başınızda... Allah Allah demek için toplandığınız zaman, Burada, hadis-i şerifin devamına geçmeden önce,

Burada, hadis-i şerifin devamına geçmeden önce,
dikkatimi çeken bir hususu, benim zihnimde yer eden önemli bir hususu size anlatmak istiyorum.dikkatimi çeken bir hususu, benim zihnimde yer eden önemli bir hususu size anlatmak istiyorum. Zikir deyince aklımıza tesbih geliyor. Tamam.Zikir deyince aklımıza tesbih geliyor. Tamam. Dervişler geliyor. Tamam...Dervişler geliyor. Tamam... Kur’ân-ı Kerîm’den ayet-i kerimeler geliyor Allah’ı zikretmenin sevabı hakkında,Kur’ân-ı Kerîm’den ayet-i kerimeler geliyor Allah’ı zikretmenin sevabı hakkında, Allah’ı zikredenlerin felâh bulacakları hakkında.Allah’ı zikredenlerin felâh bulacakları hakkında. Zikir çok güzel bir ibadet... Namaz gibi Allah’ın bir emri bize...Zikir çok güzel bir ibadet... Namaz gibi Allah’ın bir emri bize... Allah’ı zikretmek bizim vazifemiz.Allah’ı zikretmek bizim vazifemiz. (Yâ eyyühe’llezîne âmenü’zküru’llâhe zikran kesîrâ.)

(Yâ eyyühe’llezîne âmenü’zküru’llâhe zikran kesîrâ.)
“Ey iman edenler, Allah’ı çok zikrediniz!” buyuruyor. Binâenaleyh,“Ey iman edenler, Allah’ı çok zikrediniz!” buyuruyor. Binâenaleyh, bazı insanların yapıp bazı insanların yapmamakta serbest olduğu;bazı insanların yapıp bazı insanların yapmamakta serbest olduğu; ihtiyârî, keyfî bir çalışma değil. Bütün Müslümanlarınihtiyârî, keyfî bir çalışma değil. Bütün Müslümanların zikir erbâbı olması lazım! Bütün Müslümanlara Allah dervişliği emrediyor.zikir erbâbı olması lazım! Bütün Müslümanlara Allah dervişliği emrediyor. Ama bir hadis-i şerif var. Sabahleyin

Ama bir hadis-i şerif var. Sabahleyin
Mehmed Zâhid Kotku Tekkesi’nde arkadaşlara söyledim,Mehmed Zâhid Kotku Tekkesi’nde arkadaşlara söyledim, akşamleyin de vaazda söyledim.akşamleyin de vaazda söyledim. Eğer sen Allah'a itaat halindeysen Allah'ın emirlerini tutan,

Eğer sen Allah'a itaat halindeysen Allah'ın emirlerini tutan,
Allah'a mûti itaatkâr bir kul isen.Allah'a mûti itaatkâr bir kul isen. Allah'ı zikrediyorsun demektir.Allah'ı zikrediyorsun demektir. Eğer sen Allah'a isyan hâlindeysen, emirlerini çiğnemekte buyruğunu tutmamak hâlinde isen.Eğer sen Allah'a isyan hâlindeysen, emirlerini çiğnemekte buyruğunu tutmamak hâlinde isen. Dilinde zikir elinde tesbih olsa bile Allah'ı zikretmiyorsun demektir.Dilinde zikir elinde tesbih olsa bile Allah'ı zikretmiyorsun demektir. Diye Peygamber Efendimiz'in hadis-i şerifi'de var.Diye Peygamber Efendimiz'in hadis-i şerifi'de var. Demek ki işin aslı,

Demek ki işin aslı,
zikir demek hatırında olmak demek.zikir demek hatırında olmak demek. Allah daima müminin hatırında olacak, hatırından hiç çıkmayacak.Allah daima müminin hatırında olacak, hatırından hiç çıkmayacak. Kalbinden, gönlünden, aklından hiç çıkmayacak amaKalbinden, gönlünden, aklından hiç çıkmayacak ama hatırındayken de Allah’a âsî olmayacak, Allah’a itaat edecek.hatırındayken de Allah’a âsî olmayacak, Allah’a itaat edecek. Rabbini hatırlayıp, Rabbinin emirlerini hatırlayıp, Rabbinin emirlerini tutacak.Rabbini hatırlayıp, Rabbinin emirlerini hatırlayıp, Rabbinin emirlerini tutacak. Müminler Allah’ın emirlerini tuttuğu zaman zikir tamam oluyor;

Müminler Allah’ın emirlerini tuttuğu zaman zikir tamam oluyor;
âsî olduğu, tutmadığı, emirleri çiğnediği, yasakları işlediği,âsî olduğu, tutmadığı, emirleri çiğnediği, yasakları işlediği, günahlara daldığı zaman da, eli tesbihli de olsa kıymeti olmuyor. günahlara daldığı zaman da, eli tesbihli de olsa kıymeti olmuyor. Esas olan itaat, Allah’a muti’ bir kul olmak… Tatlı,Esas olan itaat, Allah’a muti’ bir kul olmak… Tatlı, itaatkâr, sevimli, söz dinleyen bir kul olmak... itaatkâr, sevimli, söz dinleyen bir kul olmak... Melekler etrafına toplanır.

Melekler etrafına toplanır.
Tabi, bu çok güzel bir şey!Tabi, bu çok güzel bir şey! (Ve ğaşiyethümü’r-rahmeh)

(Ve ğaşiyethümü’r-rahmeh)
“Rahmet onları kaplar, yâni Allah’ın rahmeti onları sarar, kaplar.“Rahmet onları kaplar, yâni Allah’ın rahmeti onları sarar, kaplar. (Ve nezelet aleyhimü’s-sekîneh)(Ve nezelet aleyhimü’s-sekîneh) Onların üzerlerine sekînet iner.Onların üzerlerine sekînet iner. Böyle sükûnlu, huzurlu, manevî hallere sahip insanlar olurlar.Böyle sükûnlu, huzurlu, manevî hallere sahip insanlar olurlar. Huzur ve sükûna, tatlı hallere erişirler.Huzur ve sükûna, tatlı hallere erişirler. (Ve zekerahümü’llâhü fî men indeh)(Ve zekerahümü’llâhü fî men indeh) Allah da onları kendi yanında olan meleklerine metheder, anar.Allah da onları kendi yanında olan meleklerine metheder, anar. Allah da onları zikreder diyor: Allah da onları zikreder diyor: Yani o zikretmek onları anmak.Yani o zikretmek onları anmak. “Bakın ey meleklerim! Gördünüz mü, yeryüzünde benim itaatli, güzel kullarım

“Bakın ey meleklerim! Gördünüz mü, yeryüzünde benim itaatli, güzel kullarım
nasıl beni güzel güzel zikrediyorlar!” diyenasıl beni güzel güzel zikrediyorlar!” diye Allah meleklerine, kendisini dünyada zikreden bu kullarıAllah meleklerine, kendisini dünyada zikreden bu kulları zikreder, anar, söyler, metheder.”zikreder, anar, söyler, metheder.” Tabi, bu da çok büyük, güzel bir şey...Tabi, bu da çok büyük, güzel bir şey... Sonra biliyorsunuz, zikir çok şerefli bir şey. Çünkü:

Sonra biliyorsunuz, zikir çok şerefli bir şey. Çünkü:
(Fe’zkürûnî ezkürküm)

(Fe’zkürûnî ezkürküm)
“Siz beni zikredin, ben de sizi zikredeyim.“Siz beni zikredin, ben de sizi zikredeyim. Siz beni zikrederseniz, ben de sizi zikrederim.” Siz beni zikrederseniz, ben de sizi zikrederim.” diye ayetten de biliyoruz. Allah, kendisini zikredeni zikrediyor.diye ayetten de biliyoruz. Allah, kendisini zikredeni zikrediyor. Tabi, Allah’ın zikri de o kul için şeref olarak yeter.Tabi, Allah’ın zikri de o kul için şeref olarak yeter. Nimet olarak yeter, rahmet olarak yeter.

Nimet olarak yeter, rahmet olarak yeter.
O, Allah tarafından zikredilen, öğülen, sevilen bir kulunO, Allah tarafından zikredilen, öğülen, sevilen bir kulun ne kadar güzel olduğunu siz düşünün...ne kadar güzel olduğunu siz düşünün... Onun için elinizde tesbih, dilinizde zikrullah,

Onun için elinizde tesbih, dilinizde zikrullah,
kalbinizde Allah duygusu, Allah sevgisi olsun,kalbinizde Allah duygusu, Allah sevgisi olsun, böyle vakitlerinizi değerlendirin! Bir saniyeniz bile boş geçmesin.böyle vakitlerinizi değerlendirin! Bir saniyeniz bile boş geçmesin. Yolda yürürken, vasıtada giderken, otururken, kalkarken,

Yolda yürürken, vasıtada giderken, otururken, kalkarken,
hele hele bu cuma günleri,hele hele bu cuma günleri, cumanın mübarek vakitlerindecumanın mübarek vakitlerinde zamanınızın bir saniyesini bile boş geçirmemeye, zikirsiz geçirmemeye gayret edin!..zamanınızın bir saniyesini bile boş geçirmemeye, zikirsiz geçirmemeye gayret edin!.. Çünkü cennete giren müminler bile cennette bir şeye hayıflanacaklar,

Çünkü cennete giren müminler bile cennette bir şeye hayıflanacaklar,
ciğerleri, kalbleri cız edecek, yanacak, “Ah, vah!..” diye üzülecekler biraz.ciğerleri, kalbleri cız edecek, yanacak, “Ah, vah!..” diye üzülecekler biraz. Cennette üzülmek, hüzün yok amma, korku yok, hüzün yok ama,Cennette üzülmek, hüzün yok amma, korku yok, hüzün yok ama, biraz ciğerlerinde şöyle bir yanıklık, içlerinde bir burukluk olacak.biraz ciğerlerinde şöyle bir yanıklık, içlerinde bir burukluk olacak. Niçin?.. Dünyada zikirsiz geçirdikleri zamanlar için biraz üzülecekler:Niçin?.. Dünyada zikirsiz geçirdikleri zamanlar için biraz üzülecekler: “Keşke o zamanları da zikirsiz geçirmeseymişiz...

“Keşke o zamanları da zikirsiz geçirmeseymişiz...
Keşke o zamanlarda da gafil olmasaymışız...Keşke o zamanlarda da gafil olmasaymışız... Keşke o zamanlarda da Allah’ı zikretseymişiz!” diyecekler.Keşke o zamanlarda da Allah’ı zikretseymişiz!” diyecekler. Onun için evliyâullah büyüklerimiz bizi zikr-i müdâm’a ulaştırmak için

Onun için evliyâullah büyüklerimiz bizi zikr-i müdâm’a ulaştırmak için
tarikatta öyle yetiştirmişlerdir.tarikatta öyle yetiştirmişlerdir. Yâni zikr-i müdâm hâli ne demek?.. Dâimî zikir hâli...Yâni zikr-i müdâm hâli ne demek?.. Dâimî zikir hâli... Dâimî zikir ve münâcaat hâline gelmek lazım.Dâimî zikir ve münâcaat hâline gelmek lazım. Bu çok yüksek bir dinî makam ve seviye olmuş oluyor.Bu çok yüksek bir dinî makam ve seviye olmuş oluyor. Allah Teâlâ Hazretleri kardeşlerimizi, sizleri, bizleri zikrinden, şükründen,

Allah Teâlâ Hazretleri kardeşlerimizi, sizleri, bizleri zikrinden, şükründen,
hüsn-ü ibadetinden ayırmasın...hüsn-ü ibadetinden ayırmasın... Ne kadar güzel böyle diyâr-ı gurbette,Ne kadar güzel böyle diyâr-ı gurbette, yabancı bir ülkede, başka bir dinin mensupları arasında,yabancı bir ülkede, başka bir dinin mensupları arasında, Allah Teâlâ Hazretleri’ni unutmayan,Allah Teâlâ Hazretleri’ni unutmayan, ibadetlerini yapan, namazlarını kılan, bir araya toplanan, gelen kardeşler oldukları içinibadetlerini yapan, namazlarını kılan, bir araya toplanan, gelen kardeşler oldukları için bu birinci hadis-i şerifi zikirle ilgili bir hadis olarak, hasen, sahih hadis olarak zikrettim.bu birinci hadis-i şerifi zikirle ilgili bir hadis olarak, hasen, sahih hadis olarak zikrettim. İkinci hadis-i şerif, muhterem kardeşlerim:

İkinci hadis-i şerif, muhterem kardeşlerim:
Mâ min kavmin yu'melü fîhim bi'l-me'âsî

Mâ min kavmin yu'melü fîhim bi'l-me'âsî
hüm e'azzü ve ekseri mimmen ya'melühu hüm e'azzü ve ekseri mimmen ya'melühu sümme lem yüğayyirûhü illâ ammehü'llâhü minhü bi-ikâbinsümme lem yüğayyirûhü illâ ammehü'llâhü minhü bi-ikâbin Bu da Tahâvî, Ahmed b. Hanbel, İbn Mâce, Ebû Dâvûd

Bu da Tahâvî, Ahmed b. Hanbel, İbn Mâce, Ebû Dâvûd
ve diğer kaynaklarda olan, Ubeydullah b. Cerîr’in babasından rivâyet ettiği -radıya’llâhü anh- bir hadis-i şerif.ve diğer kaynaklarda olan, Ubeydullah b. Cerîr’in babasından rivâyet ettiği -radıya’llâhü anh- bir hadis-i şerif. Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem Hazretleri buyuruyor ki:Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem Hazretleri buyuruyor ki: (Mâ min kavmin) “Hiçbir insan topluluğu, grubu yoktur ki,

(Mâ min kavmin) “Hiçbir insan topluluğu, grubu yoktur ki,
(yu’melu fîhim bi’l-me'âsî)(yu’melu fîhim bi’l-me'âsî) onların arasında günahlar işleniyor. Günahların işlediği bir topluluk.onların arasında günahlar işleniyor. Günahların işlediği bir topluluk. Aralarında günah işleniyor.Aralarında günah işleniyor. (Hüm eazzü ve ekserü mimmen ya’melühû)(Hüm eazzü ve ekserü mimmen ya’melühû) O günahı işleyenlerden bu müminler daha çok ve daha güçlü...O günahı işleyenlerden bu müminler daha çok ve daha güçlü... Yâni güçleri, kuvvetleri var, sayıları daha çok günahı işleyenlerden.Yâni güçleri, kuvvetleri var, sayıları daha çok günahı işleyenlerden. (Lem yüğayyirûhu)(Lem yüğayyirûhu) O günahı engellemiyorlar, bu çirkin durumu değiştirmiyorlar,O günahı engellemiyorlar, bu çirkin durumu değiştirmiyorlar, Allah’ın emrinin yerine getirilmesinde yardımcı olmuyorlar,Allah’ın emrinin yerine getirilmesinde yardımcı olmuyorlar, Allah’ın emirlerinin çiğnenmesini engellemiyorlarsa;Allah’ın emirlerinin çiğnenmesini engellemiyorlarsa; (illâ ammehümü’llâhü minhü bi-ikâb.) (illâ ammehümü’llâhü minhü bi-ikâb.) Allah Teâlâ Hazretleri azap ve ikâbını (cezasını) o topluluğa umumi olarak gönderir.” Allah Teâlâ Hazretleri azap ve ikâbını (cezasını) o topluluğa umumi olarak gönderir.” Yâni içinde müminler var, iyiler var,

Yâni içinde müminler var, iyiler var,
namazlı, niyazlı, tesbihli, zikirli, fikirli sâlih insanlar var diyenamazlı, niyazlı, tesbihli, zikirli, fikirli sâlih insanlar var diye bunları ayırmaz; umumi olarak azâbı indirir, cezâ olsun diye. Çünkü,bunları ayırmaz; umumi olarak azâbı indirir, cezâ olsun diye. Çünkü, iyiler kötüleri engellemediler,iyiler kötüleri engellemediler, iyiler kötülerin günah işlemesine mânî olmadılar.iyiler kötülerin günah işlemesine mânî olmadılar. Onun için azap ve ikâb, Allah’ın cezâsı, belâsı başlarına umumi olarak geliyor.Onun için azap ve ikâb, Allah’ın cezâsı, belâsı başlarına umumi olarak geliyor. Demek ki bizler, bir taraftan kendimiz iyi Müslüman olacağız,

Demek ki bizler, bir taraftan kendimiz iyi Müslüman olacağız,
sâlih kul olacağız; bu çok güzel bir şey... sâlih kul olacağız; bu çok güzel bir şey... Ama bir taraftan damuslih kul olacağız,Ama bir taraftan damuslih kul olacağız, bu da çok önemli! Yâni başkalarını da ıslah edici,bu da çok önemli! Yâni başkalarını da ıslah edici, kötülükleri kaldırıcı, iyilikleri yapıcı, yapmayı teşvik edici,kötülükleri kaldırıcı, iyilikleri yapıcı, yapmayı teşvik edici, olumlu Müslümanlar olacağız,olumlu Müslümanlar olacağız, gayretli Müslümanlar olacağız.gayretli Müslümanlar olacağız. İslâm aktif olmayı emrediyor bize. İslâm aktif olmayı emrediyor bize. Boş durmamayı, çalışmayı, kendi hâlinde durmamayı,Boş durmamayı, çalışmayı, kendi hâlinde durmamayı, kendi içine kapanık olmamayı, toplumu düzeltmeye çalışmayı emrediyor.kendi içine kapanık olmamayı, toplumu düzeltmeye çalışmayı emrediyor. Gayretli Müslüman olması lazım Müslümanların, çalışması lazım!Gayretli Müslüman olması lazım Müslümanların, çalışması lazım! Müslümanın olduğu yerde pislik, çirkinlik, günah, tatsız tuzsuz iş,Müslümanın olduğu yerde pislik, çirkinlik, günah, tatsız tuzsuz iş, zulüm vs. olamamalı, olmamalı. Neden?.. zulüm vs. olamamalı, olmamalı. Neden?.. “Müslüman var, yaptırır mı? Mâni olur, engeller, hayrı işletir,“Müslüman var, yaptırır mı? Mâni olur, engeller, hayrı işletir, şerri yaptırtmaz.” diye,şerri yaptırtmaz.” diye, böyle bu zihniyette olması lazım.böyle bu zihniyette olması lazım. Allah bizden böyle Müslüman olmamızı istiyor.Allah bizden böyle Müslüman olmamızı istiyor. Evet, zikrederiz, namaz kılarız, Kur’ân okuruz, tesbih çekeriz,

Evet, zikrederiz, namaz kılarız, Kur’ân okuruz, tesbih çekeriz,
oruç tutarız... Bunlar ferdî,oruç tutarız... Bunlar ferdî, bizim kendimizle ilgili, şahsî sevap kazanmamıza sebep olan ibadetler...bizim kendimizle ilgili, şahsî sevap kazanmamıza sebep olan ibadetler... Ama bir de topluma yönelik vazifelerimiz var,Ama bir de topluma yönelik vazifelerimiz var, görevlerimiz, ödevlerimiz var;görevlerimiz, ödevlerimiz var; onları da yapmamız lazım!onları da yapmamız lazım! Toplumu düzeltmeye çalışmamız lazım!..Toplumu düzeltmeye çalışmamız lazım!.. Her şeyimizin tertemiz olması gerekiyor toplumumuzda...Her şeyimizin tertemiz olması gerekiyor toplumumuzda... Evimizden, bahçemizden, evimizin önünden, üstümüzden başımıza,Evimizden, bahçemizden, evimizin önünden, üstümüzden başımıza, dişimize, dişimizin temizliğine kadar,dişimize, dişimizin temizliğine kadar, koltuk altımızın temizliğine kadar, her şeyi dinimiz bize emrediyor.koltuk altımızın temizliğine kadar, her şeyi dinimiz bize emrediyor. Tertemiz, güzel kokulu, pırıl pırıl, nurlu, tatlı, geçimli,Tertemiz, güzel kokulu, pırıl pırıl, nurlu, tatlı, geçimli, iyiliksever insanlar, aktif insanlar, toplumu düzelten insanlar,iyiliksever insanlar, aktif insanlar, toplumu düzelten insanlar, kötülüğe razı olmayan, kötü durumda durmaya gönlü razı olmayankötülüğe razı olmayan, kötü durumda durmaya gönlü razı olmayan insanlar olmamız gerekiyor.insanlar olmamız gerekiyor. Ben bunu çok seviyorum.

Ben bunu çok seviyorum.
Bunu işte her konuşmamda arkadaşlarıma anlatmaya çalışıyorum.Bunu işte her konuşmamda arkadaşlarıma anlatmaya çalışıyorum. Bir imaj var; yâni Müslüman sessizdir, Bir imaj var; yâni Müslüman sessizdir, koyun gibidir, kuzu gibidir, başı önündedir,koyun gibidir, kuzu gibidir, başı önündedir, başına vur, elinden lokmasını al; işte Hiçbir şeye karışmaz...başına vur, elinden lokmasını al; işte Hiçbir şeye karışmaz... “Falanca adam çok iyi insan...”

“Falanca adam çok iyi insan...”
“Niçin iyi insanmış efendim?..”

“Niçin iyi insanmış efendim?..”
“Etliye, sütlüye karışmazmış. Camiden eve, evden camiye gidermiş.”

“Etliye, sütlüye karışmazmış. Camiden eve, evden camiye gidermiş.”
Bu iyi Müslüman değil.

Bu iyi Müslüman değil.
Neden? Etliye, sütlüye karışsaydı biraz, toplumu düzeltseydi,Neden? Etliye, sütlüye karışsaydı biraz, toplumu düzeltseydi, etrafındakilere faydalı olsaydı.etrafındakilere faydalı olsaydı. Çocuklara bir şeyler öğretseydi, torunlarını çekip çevirseydi.Çocuklara bir şeyler öğretseydi, torunlarını çekip çevirseydi. Belli bir yaşı geçtikten sonra devre dışı kalıyor hacı babalar, hacı dedeler;Belli bir yaşı geçtikten sonra devre dışı kalıyor hacı babalar, hacı dedeler; kimse dinlemiyor. Onlar öyle kenarda kalıyorlar,kimse dinlemiyor. Onlar öyle kenarda kalıyorlar, kendi bildiklerine ibadet ediyorlar.kendi bildiklerine ibadet ediyorlar. Küçükler bildiğini okuyor.Küçükler bildiğini okuyor. Öyle şey olur mu?.. Bir hacı baba, evin reisi demektir, komutan demektir.

Öyle şey olur mu?.. Bir hacı baba, evin reisi demektir, komutan demektir.
“Hadi bakalım namaza!.. Kalkın bakayım, abdestlerinizi alın,“Hadi bakalım namaza!.. Kalkın bakayım, abdestlerinizi alın, bilmiyorsan öğreteyim.bilmiyorsan öğreteyim. Otur bakayım karşıma, bir sayfa Kur’ân oku bakayım.Otur bakayım karşıma, bir sayfa Kur’ân oku bakayım. Neler ezbere biliyorsun, ne kadar az biliyorsun! Ayıp değil mi sana, bakNeler ezbere biliyorsun, ne kadar az biliyorsun! Ayıp değil mi sana, bak her şeyleri öğreniyorsun okulda da, dinini niye öğrenmedin vs.”her şeyleri öğreniyorsun okulda da, dinini niye öğrenmedin vs.” Böyle aktif olması lazım.Böyle aktif olması lazım. Allah razı olsun, Ankara’da bir kardeşimi anlattılar da hoşuma gitti;

Allah razı olsun, Ankara’da bir kardeşimi anlattılar da hoşuma gitti;
servis şoförü imiş. servis şoförü imiş. Yâni servis yapan bir minibüsün şoförü...Yâni servis yapan bir minibüsün şoförü... Çocukları sabah okula götürüyor, akşam okuldan getiriyor. Çocukları sabah okula götürüyor, akşam okuldan getiriyor. İşte bir şoför ne yapar, düşünün.İşte bir şoför ne yapar, düşünün. “Trafiğe dikkat eder.

“Trafiğe dikkat eder.
Çocukları ezdirmeden, trafik kazasına uğratmadan,Çocukları ezdirmeden, trafik kazasına uğratmadan, dağıtır toplar, toplar dağıtır... Vazifesi bu.”dağıtır toplar, toplar dağıtır... Vazifesi bu.” Hayır. İçeriye giren çocukları okula gidinceye kadar

Hayır. İçeriye giren çocukları okula gidinceye kadar
disiplin altında tutuyormuş.disiplin altında tutuyormuş. Bütün namaz sûrelerini ezberletmiş çocuklara...Bütün namaz sûrelerini ezberletmiş çocuklara... Demek ki tatlı tatlı, güleç yüzlü, çocuklara etki edebilen bir hacı amca,Demek ki tatlı tatlı, güleç yüzlü, çocuklara etki edebilen bir hacı amca, tonton bir kimse...tonton bir kimse... Otoriter, sevimli, tonton, çocuklara sevdirmiş.Otoriter, sevimli, tonton, çocuklara sevdirmiş. Yâni bir yaz tatilinde camiye gidip de öğreneceği bilgileri çocuklara,Yâni bir yaz tatilinde camiye gidip de öğreneceği bilgileri çocuklara, okula gidip gelinceye kadar öğretivermiş.okula gidip gelinceye kadar öğretivermiş. Servis tabi bayağı sürüyor kırk beş dakika, bir saat kim bilirServis tabi bayağı sürüyor kırk beş dakika, bir saat kim bilir sürebiliyor servisler. Böyle yapmış.sürebiliyor servisler. Böyle yapmış. İşte böyle olması lazım! Yâni Müslüman

İşte böyle olması lazım! Yâni Müslüman
her yerde İslâm’a faydalı olmalı, Müslümanlara faydalı olmalı,her yerde İslâm’a faydalı olmalı, Müslümanlara faydalı olmalı, aktif olmalı... Aktif çalışkan bir Müslüman.aktif olmalı... Aktif çalışkan bir Müslüman. Ak sakallı da olsa çalışmalı...Ak sakallı da olsa çalışmalı... Eskiden,gözümüzün önünde sahneler öyle, imajlar öyle,Eskiden,gözümüzün önünde sahneler öyle, imajlar öyle, belinde kuşak, ayağında şalvar,belinde kuşak, ayağında şalvar, bembeyaz sakallı ama tarlada çalışıyor,bembeyaz sakallı ama tarlada çalışıyor, ağaç dikiyor, bir şeyler yapıyor.ağaç dikiyor, bir şeyler yapıyor. Hatta başkalarını da teşvik ediyor, hiç boş durmuyor.Hatta başkalarını da teşvik ediyor, hiç boş durmuyor. Rahmetli kayınvâlidemin benim için gözümün önünden silinmez bir imajı vardır:

Rahmetli kayınvâlidemin benim için gözümün önünden silinmez bir imajı vardır:
Hiç boş durmazdı.Hiç boş durmazdı. O yaşlı hâliyle mutlaka bir şeyle meşgul olurdu.O yaşlı hâliyle mutlaka bir şeyle meşgul olurdu. Ya çorap yamayacak ya yemek hazırlayacak, ya bir şey ayıklayacak,Ya çorap yamayacak ya yemek hazırlayacak, ya bir şey ayıklayacak, ya evin bir şeyini düzenleyecek...ya evin bir şeyini düzenleyecek... Boş durup oturmayı hiç sevmezdi ve hiç yapmazdı. Eski insanların görgüsü, terbiyesi böyle.Boş durup oturmayı hiç sevmezdi ve hiç yapmazdı. Eski insanların görgüsü, terbiyesi böyle. Aktif Müslüman... Yâni boş durmayan, daimaAktif Müslüman... Yâni boş durmayan, daima hayır üreten, hayır fabrikası, hayır imalatçısıhayır üreten, hayır fabrikası, hayır imalatçısı insanlar olacak Müslümanlar,insanlar olacak Müslümanlar, sevgili kardeşlerim!sevgili kardeşlerim! Kötülüğü de engelleyecek, yaptırmayacak. “Bu böyle kötüdür, olmasın!” diyecek.Kötülüğü de engelleyecek, yaptırmayacak. “Bu böyle kötüdür, olmasın!” diyecek. Nihâyet üçüncü hadis-i şerife geliyorum bugünkü hadis-i şeriflerden.

Nihâyet üçüncü hadis-i şerife geliyorum bugünkü hadis-i şeriflerden.
Bu da, uzunca bir hadis-i şerif.Bu da, uzunca bir hadis-i şerif. İbn Ebi’d-Dünyâ rivâyet eylemiş.İbn Ebi’d-Dünyâ rivâyet eylemiş. Çok bu konudaki hadis-i şerifler. Onlardan sadece bir örnek bu, numûne, bir misâl:Çok bu konudaki hadis-i şerifler. Onlardan sadece bir örnek bu, numûne, bir misâl: Mâ min mü’minin edhale alâ mü’minin sürûran

Mâ min mü’minin edhale alâ mü’minin sürûran
illâ haleka’llâhü min zâlike’s-sürûru melekenillâ haleka’llâhü min zâlike’s-sürûru meleken Ya’büdu’llâhe ve yümecciduhû ve yüvahhidühû.Ya’büdu’llâhe ve yümecciduhû ve yüvahhidühû. Şimdi “Hiç bir mümin yoktur ki” diyor Peygamber Efendimiz,

Şimdi “Hiç bir mümin yoktur ki” diyor Peygamber Efendimiz,
(edhale alâ mü’minin sürûran)(edhale alâ mü’minin sürûran) “Bir mümin kardeşinin kalbine sevinç sokmuş, yâni onu sevindirmiş,“Bir mümin kardeşinin kalbine sevinç sokmuş, yâni onu sevindirmiş, bir mümin kardeşini sevindiren hiçbir mümin yoktur ki,bir mümin kardeşini sevindiren hiçbir mümin yoktur ki, (illâ haleka’llâhü min zâlike’s-sürûru meleken)(illâ haleka’llâhü min zâlike’s-sürûru meleken) onun bu sevindirmesinden, mümin kardeşinin gönlünü hoş ediponun bu sevindirmesinden, mümin kardeşinin gönlünü hoş edip onun içini memnun etmesinden, mesrur etmesinden dolayı, Allahonun içini memnun etmesinden, mesrur etmesinden dolayı, Allah bu sürurdan, sevinçten bir melek yaratmış olmasın; mutlaka yaratır...bu sürurdan, sevinçten bir melek yaratmış olmasın; mutlaka yaratır... hiçbir mümin yoktur ki mümin kardeşinin gönlüne sürur soksun da,hiçbir mümin yoktur ki mümin kardeşinin gönlüne sürur soksun da, Allah orada bir melek yaratmasın; o sürurdan,Allah orada bir melek yaratmasın; o sürurdan, o sevinçten dolayı bir melek yaratır.o sevinçten dolayı bir melek yaratır. O melek, Allah Teâlâ Hazretleri’ne ibadet eder.O melek, Allah Teâlâ Hazretleri’ne ibadet eder. Onu tesbih eyler, tevhit eyler, yâni ‘Sübhâne’llâh, elhamdüli'llâh’ der.Onu tesbih eyler, tevhit eyler, yâni ‘Sübhâne’llâh, elhamdüli'llâh’ der. Allah Teâlâ Hazretleri’nin şânını yüceltici,Allah Teâlâ Hazretleri’nin şânını yüceltici, Allah’ın sevdiği güzel zikirlerle zikreder durur, ibadet eder durur.Allah’ın sevdiği güzel zikirlerle zikreder durur, ibadet eder durur. (Fe-izâ sâra’l-mü’minü fî lahdihî)

(Fe-izâ sâra’l-mü’minü fî lahdihî)
“O kardeşini sevindiren mümin Tabii hayat fâni, bir gün gelip hepimiz öleceğiz. Allah iman selametliği versin...“O kardeşini sevindiren mümin Tabii hayat fâni, bir gün gelip hepimiz öleceğiz. Allah iman selametliği versin... ölüp de kabrine konulduğu zaman...”ölüp de kabrine konulduğu zaman...” “O iyiliği yapan mümin, o kardeşini sevindiren mümin kabrine konulduğu zaman;“O iyiliği yapan mümin, o kardeşini sevindiren mümin kabrine konulduğu zaman; (etâhü’s-sürûrü’llezî edhalehû aleyhi) (etâhü’s-sürûrü’llezî edhalehû aleyhi) o kardeşine verdiği o sevinç,o kardeşine verdiği o sevinç, o gönlüne soktuğu o sevinç, o sürur, o adama kabrinde gelir,o gönlüne soktuğu o sevinç, o sürur, o adama kabrinde gelir, (Fe-yekûlü lehû: Emâ ta’rifunî)(Fe-yekûlü lehû: Emâ ta’rifunî) ‘Sen beni tanıyor musun?’ diye sorar o kabre girmiş olan şahsa...‘Sen beni tanıyor musun?’ diye sorar o kabre girmiş olan şahsa... (Fe-yekûlü: Men ente?) Tabii tanımıyor.

(Fe-yekûlü: Men ente?) Tabii tanımıyor.
Allah’ın yarattığı o süruru, sevinci, sevinçten hâsıl olan meleği tanımıyor. Allah’ın yarattığı o süruru, sevinci, sevinçten hâsıl olan meleği tanımıyor. (Men ente?) ‘Kimsin sen?’ diye sorar.(Men ente?) ‘Kimsin sen?’ diye sorar. Bu kabre girmiş olan, hayatında iyiliği yapmış kul,Bu kabre girmiş olan, hayatında iyiliği yapmış kul, (Fe-yekûlü: Ene sürûrü’llezî edhaltenî alâ fülânin) (Fe-yekûlü: Ene sürûrü’llezî edhaltenî alâ fülânin) O da kendini tanıtır: ‘Hani sen dünyada birisine bir iyilik yapmış,O da kendini tanıtır: ‘Hani sen dünyada birisine bir iyilik yapmış, Kalbini hoş etmiştin, sevindirmiştin ya, onun kalbine bir sevinç,

Kalbini hoş etmiştin, sevindirmiştin ya, onun kalbine bir sevinç,
bir sürur sokmuştun ya; işte ben onun kalbine soktuğun sürurum!’ diyecek.bir sürur sokmuştun ya; işte ben onun kalbine soktuğun sürurum!’ diyecek. (Ene’l-yevme ûnisü vahşeteke)(Ene’l-yevme ûnisü vahşeteke) ‘İşte ben bugün geldim, senin yalnızlığında sana arkadaş olmak, ‘İşte ben bugün geldim, senin yalnızlığında sana arkadaş olmak, seni sevindirmek için;seni sevindirmek için; (ve ülakkınüke hücceteke)(ve ülakkınüke hücceteke) ve senin hüccetini sana telkin etmek, öğretmek için geldim.’ diyecek.”ve senin hüccetini sana telkin etmek, öğretmek için geldim.’ diyecek.” Bu ne demek?.. Biliyorsunuz, kabre giren bir insana melekler gelecekler, oturtacaklar.

Bu ne demek?.. Biliyorsunuz, kabre giren bir insana melekler gelecekler, oturtacaklar.
“Otur bakalım!” diyecekler, kabirde oturacak.“Otur bakalım!” diyecekler, kabirde oturacak. “Söyle bakalım Rabbin kim, peygamberin kim, dinin ne, kitabın ne, kıblen neresi?..” “Söyle bakalım Rabbin kim, peygamberin kim, dinin ne, kitabın ne, kıblen neresi?..” diye soracaklar bunları. Bunlara cevap verenlerin kabri cennet bahçesi olacak.diye soracaklar bunları. Bunlara cevap verenlerin kabri cennet bahçesi olacak. Bunlara cevap veremeyenlerin kabri cehennem çukuru olacak.Bunlara cevap veremeyenlerin kabri cehennem çukuru olacak. Yâni, azap görmeye daha kabirden başlayacak insanlar.Yâni, azap görmeye daha kabirden başlayacak insanlar. (Ülakkinüke hücceteke) dediği işte o... (Ülakkinüke hücceteke) dediği işte o... O melek ona diyor ki:

O melek ona diyor ki:
“Ben sana, öteki sorgu meleklerinin sana sorduğu soruların“Ben sana, öteki sorgu meleklerinin sana sorduğu soruların güzel cevaplarını telkin edeceğim, öğreteceğim, sana bildireceğim;güzel cevaplarını telkin edeceğim, öğreteceğim, sana bildireceğim; (ve üsebbitüke bi-kavli’s-sâbit)(ve üsebbitüke bi-kavli’s-sâbit) tam hak yolda, doğru söz üzere seni sâbit tutacağım, ayağını kaydırtmayacağım. tam hak yolda, doğru söz üzere seni sâbit tutacağım, ayağını kaydırtmayacağım. O meleklerin karşısında sapasağlam durmanı, cevapları güzel vermeniO meleklerin karşısında sapasağlam durmanı, cevapları güzel vermeni sağlayacağım. (Ve üşhidü bike meşhede’l-kıyâmeti)sağlayacağım. (Ve üşhidü bike meşhede’l-kıyâmeti) O kıyamette, insanların toplandığı zaman sana şehadet edeceğim.O kıyamette, insanların toplandığı zaman sana şehadet edeceğim. ‘Bu iyi bir insandı yâ Rabbi, iyilik yapan bir insandı’ diye senin lehine‘Bu iyi bir insandı yâ Rabbi, iyilik yapan bir insandı’ diye senin lehine şahit olacağım, şahitlik yapacağım.şahit olacağım, şahitlik yapacağım. (Ve eşfeu min Rabbike)

(Ve eşfeu min Rabbike)
Senin için Rabbinden sana şefaat isteyeceğim,Senin için Rabbinden sana şefaat isteyeceğim, ‘Yâ Rabbi; bunu afv-ü mağfiret eyle, rahmetinde daldır, cennetine sok...’ ‘Yâ Rabbi; bunu afv-ü mağfiret eyle, rahmetinde daldır, cennetine sok...’ diye öyle şefaat edeceğini söylüyor.diye öyle şefaat edeceğini söylüyor. Ve sana cennetteki yerini göstereceğim. ‘Bak, şu görünen köşkVe sana cennetteki yerini göstereceğim. ‘Bak, şu görünen köşk senin cennetteki köşkündür!’ diyeceğim.” diyesenin cennetteki köşkündür!’ diyeceğim.” diye kabre girmiş olan insana o sürur,kabre girmiş olan insana o sürur, o kendisine kabre girenin anlayabileceği bir sûret verilmiş, insan sûretineo kendisine kabre girenin anlayabileceği bir sûret verilmiş, insan sûretine girmiş olan o sürur böyle diyecek.girmiş olan o sürur böyle diyecek. Onun için aziz ve sevgili kardeşlerim,Onun için aziz ve sevgili kardeşlerim, insanları sevindirmeye çalışalım!insanları sevindirmeye çalışalım! İnsanları memnun etmeye çalışalım! Gönül almaya çalışalım!İnsanları memnun etmeye çalışalım! Gönül almaya çalışalım! Gönül yapmaya çalışalım!.. Kâbe gibi muhteremdir müminin gönlü...Gönül yapmaya çalışalım!.. Kâbe gibi muhteremdir müminin gönlü... Gönül yıkmayalım, kimsenin kalbini kırmayalım!..

Gönül yıkmayalım, kimsenin kalbini kırmayalım!..
Hele hele şu cuma gününde bir gayret edin,Hele hele şu cuma gününde bir gayret edin, bu hadis-i şerifi duyduktan sonra;bu hadis-i şerifi duyduktan sonra; “Ben dinlediğim hadis-i şerifin uygulamasını bugün yapayım!” diye“Ben dinlediğim hadis-i şerifin uygulamasını bugün yapayım!” diye karar verin!.. Birilerini sevindirin! Hasta ziyaret edin,karar verin!.. Birilerini sevindirin! Hasta ziyaret edin, güzel sözler söyleyin! Kabir ziyaret edin! Geçmişlerinizingüzel sözler söyleyin! Kabir ziyaret edin! Geçmişlerinizin kabirlerini ziyaret edin, “Allah rahmet eylesin... Makamlarını yüceltsin...kabirlerini ziyaret edin, “Allah rahmet eylesin... Makamlarını yüceltsin... Azabı varsa kaldırsın...” diye onlara dualar edin!..Azabı varsa kaldırsın...” diye onlara dualar edin!.. İşte semtinizdeki, civarınızdaki insanlara iyilikler yapın!

İşte semtinizdeki, civarınızdaki insanlara iyilikler yapın!
Görsünler Müslümanların ne kadar iyi insanlar olduklarını...Görsünler Müslümanların ne kadar iyi insanlar olduklarını... Müslümanların ne kadar iyiliksever insanlar olduklarını herkes anlasın...Müslümanların ne kadar iyiliksever insanlar olduklarını herkes anlasın... İslâm’ın ne kadar güzel bir din olduğunu müşahhas misallerle, somut misallerleİslâm’ın ne kadar güzel bir din olduğunu müşahhas misallerle, somut misallerle herkes görsün, bilsin, anlasın...herkes görsün, bilsin, anlasın... Ve Allah Teâlâ Hazretleri de, bu meleğin söylediği şeyleri bizlere nasip eylesin...Ve Allah Teâlâ Hazretleri de, bu meleğin söylediği şeyleri bizlere nasip eylesin... Yâni kabirde tatlı, güzel, nurlu bir arkadaş; kıyamette şefaatçi...Yâni kabirde tatlı, güzel, nurlu bir arkadaş; kıyamette şefaatçi... Ondan sonra da cenneti gösteren bir kılavuz, yoldaş...Ondan sonra da cenneti gösteren bir kılavuz, yoldaş... Allah Teâlâ Hazretleri, ömrümüzü boşa geçirmemeyi,

Allah Teâlâ Hazretleri, ömrümüzü boşa geçirmemeyi,
daima zikirle, şükürle, ibadetle, hayırla, hasenâtla;daima zikirle, şükürle, ibadetle, hayırla, hasenâtla; başkalarını sevindirecek, başkalarını sevindirecek, duasını alacak güzel şeyler yapmakla geçirmeyi nasip eylesin...duasını alacak güzel şeyler yapmakla geçirmeyi nasip eylesin... Hayırlı, verimli, dolgun, olgun, sevaplı, ecirli,Hayırlı, verimli, dolgun, olgun, sevaplı, ecirli, uzun ömürler nasip etsin Allah cümlenize...uzun ömürler nasip etsin Allah cümlenize... Sevdiklerinizle beraber cennetiyle, cemâliyle müşerref eylesin...Sevdiklerinizle beraber cennetiyle, cemâliyle müşerref eylesin... İki cihan saadetine nâil eylesin...İki cihan saadetine nâil eylesin... Aziz ve sevgili Akra dinleyicileri;

Aziz ve sevgili Akra dinleyicileri;
es-selâmü aleyküm ve rahmetu’llâhi ve berakâtühû min Berlin.

es-selâmü aleyküm ve rahmetu’llâhi ve berakâtühû min Berlin.
Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2