Namaz Vakitleri

21 Cemâziye'l-Âhir 1446
22 Aralık 2024
İmsak
06:47
Güneş
08:19
Öğle
13:08
İkindi
15:26
Akşam
17:46
Yatsı
19:13
Detaylı Arama

Allah’ın Affediciliği Ve Tevbe

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın yurtdışında bulunduğu zamanlarda, özellikle 7 Mayıs 1997 günü Türkiye’den ayrıldıktan sonra gurbet ellerde; Avustralya, Almanya, İsveç, İngiltere, Hollanda, ABD ve farklı ülkelerde yapmış oldukları sohbetlerdir.

Avustralya’da sabah ve yatsı namazından sonra, çeşitli camilerde yaptıkları hadis ve tefsir sohbetleri, İsveç’te son Ramazan ayı boyunca yaptıkları konuşmalar, aile eğitim toplantılarında yaptıkları konuşmalar ve konferanslardan oluşmaktadır.

Bu konuşmalar, Ak-Radyo’da “Gurbet Sohbetleri” adı altında yayımlanmıştır.

Allah’ın Affediciliği Ve Tevbe

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın yurtdışında bulunduğu zamanlarda, özellikle 7 Mayıs 1997 günü Türkiye’den ayrıldıktan sonra gurbet ellerde; Avustralya, Almanya, İsveç, İngiltere, Hollanda, ABD ve farklı ülkelerde yapmış oldukları sohbetlerdir.

Avustralya’da sabah ve yatsı namazından sonra, çeşitli camilerde yaptıkları hadis ve tefsir sohbetleri, İsveç’te son Ramazan ayı boyunca yaptıkları konuşmalar, aile eğitim toplantılarında yaptıkları konuşmalar ve konferanslardan oluşmaktadır.

Bu konuşmalar, Ak-Radyo’da “Gurbet Sohbetleri” adı altında yayımlanmıştır.

Konuşma Metni

Bismillâhirrahmânirrahîm.Bismillâhirrahmânirrahîm. El-Hamdü lillâhi Rabbi'l-âlemîn.

El-Hamdü lillâhi Rabbi'l-âlemîn.
Ve's-salâtu ve's-selâmu alâ seyyidinâ MuhammedinVe's-salâtu ve's-selâmu alâ seyyidinâ Muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecmainve âlihî ve sahbihî ecmain ve men tebi'ahû bi-ihsânin ilâ yevmi'd-dîn.ve men tebi'ahû bi-ihsânin ilâ yevmi'd-dîn. Emmâ ba'dü;

Emmâ ba'dü;
Fe-kâle Rasûlullahi sallallahu aleyhi ve sellem.

Fe-kâle Rasûlullahi sallallahu aleyhi ve sellem.
Etânî âtin min ‘ındi rabbî

Etânî âtin min ‘ındi rabbî
fe-hayyeranî beyne en yedhule nısfüfe-hayyeranî beyne en yedhule nısfü ümmetî el-cennete ve beyne’ş-şefâ’atiümmetî el-cennete ve beyne’ş-şefâ’ati fa’h-tertü’ş-şefâ’atefa’h-tertü’ş-şefâ’ate ve hiye li-men mâte lâ yüşrikü billâhi şey’en.ve hiye li-men mâte lâ yüşrikü billâhi şey’en. Sadaka Resûlüllâh, fî-mâ kâl ev kemâ kâl.

Sadaka Resûlüllâh, fî-mâ kâl ev kemâ kâl.
Peygamber sallallahu alehi vessllem

Peygamber sallallahu alehi vessllem
bu hadîs-i şerîfinde buyuruyor ki;bu hadîs-i şerîfinde buyuruyor ki; Etânî âtin min ‘ındi rabbî.

Etânî âtin min ‘ındi rabbî.
Rabbımın huzurundan bana gelen bir şey geldi.Rabbımın huzurundan bana gelen bir şey geldi. Bir haberci, bir melek geldi bana.Bir haberci, bir melek geldi bana. Fe-hayyeranî.Fe-hayyeranî. Beni muhayyer bıraktı.Beni muhayyer bıraktı. Nasıl istersem, öyle yapmak hususunda serbest bıraktı.Nasıl istersem, öyle yapmak hususunda serbest bıraktı. Tercih hakkını bana verdi.Tercih hakkını bana verdi. Beyne en yedhule nısfü ümmetî el-cennete.Beyne en yedhule nısfü ümmetî el-cennete. Ümmetimin yarısının cennete girmesi.Ümmetimin yarısının cennete girmesi. Ve beyne’ş-şefâ’ati.Ve beyne’ş-şefâ’ati. Veyahutta benim günahkârlara şefaat etmemVeyahutta benim günahkârlara şefaat etmem hususunda, beni serbest bıraktı.hususunda, beni serbest bıraktı. Hangisini istersen seç Ya Resûlullah!Hangisini istersen seç Ya Resûlullah! Cenâb-ı Hak böyle buyuruyor dedi.Cenâb-ı Hak böyle buyuruyor dedi. Serbest bıraktı.Serbest bıraktı. Fa’h-tertü’ş-şefâ’ate.

Fa’h-tertü’ş-şefâ’ate.
Ben de şefaat etmeyi,Ben de şefaat etmeyi, ümmetimin yarısının cennete girmesindenümmetimin yarısının cennete girmesinden tercih ettim, şefaat edeyim dedim.tercih ettim, şefaat edeyim dedim. Yani şefaat edince,Yani şefaat edince, ümmetinin daha çoğu girecek diye,ümmetinin daha çoğu girecek diye, cennete öylece daha çok girecek diye,cennete öylece daha çok girecek diye, daha kârlı diye düşündüğü için,daha kârlı diye düşündüğü için, şefaat hakkını kullanmayı tercih etti.şefaat hakkını kullanmayı tercih etti. Ve hiye. Yani bu şefaat.Ve hiye. Yani bu şefaat. Li-men mâte lâ yüşrikü billâhi şey’en.Li-men mâte lâ yüşrikü billâhi şey’en. Allaha şerîk koşmadan,Allaha şerîk koşmadan, müşrik olmadan ölen her kulamüşrik olmadan ölen her kula nasip olacak, şefaatim.nasip olacak, şefaatim. Yani Allah’ı bir biliyor.Yani Allah’ı bir biliyor. Allah’a şerîk koşmuyor.Allah’a şerîk koşmuyor. Şerîk koşmadan yaşamış ölmüş.Şerîk koşmadan yaşamış ölmüş. Müşrik olmadan.Müşrik olmadan. Ona benim şefaatim nail olacak.Ona benim şefaatim nail olacak. Şefaatim erecek, ulaşacak.Şefaatim erecek, ulaşacak. Bu Tirmizî, Ebû Dâvûd, Taberâni, İbn Hibbân,

Bu Tirmizî, Ebû Dâvûd, Taberâni, İbn Hibbân,
Ahmed b. Hanbel de, Ebû Musa’danAhmed b. Hanbel de, Ebû Musa’dan ve Mu’az’dan rıdvanullahı aleyhim ecmâinve Mu’az’dan rıdvanullahı aleyhim ecmâin rivayet etmiş bu hadîs-i şerîfi.rivayet etmiş bu hadîs-i şerîfi. Kaynakları görüldüğü gibi, kıymetli kaynaklar.Kaynakları görüldüğü gibi, kıymetli kaynaklar. Demek ki; Peygamber sallallahu aleyhi vessellem efendimizin

Demek ki; Peygamber sallallahu aleyhi vessellem efendimizin
şefaati, Allah’ı şerîk koşmayan herşefaati, Allah’ı şerîk koşmayan her Ümmet-i Muhammed ferdine ulaşacak.Ümmet-i Muhammed ferdine ulaşacak. Peygamber efendimizin şefaatiyle inşallah cennete girecekler.Peygamber efendimizin şefaatiyle inşallah cennete girecekler. Hatta bu hususta Ebû Zer El-Gıfârî’den,

Hatta bu hususta Ebû Zer El-Gıfârî’den,
İmam Buhârî ve Müslimin rivayet ettiği bir hadîs-i şerîf daha var.İmam Buhârî ve Müslimin rivayet ettiği bir hadîs-i şerîf daha var. Ebû Zer El-Gıfârî bildirmiş.Ebû Zer El-Gıfârî bildirmiş. Cebrâil bana geldi ve bana müjdeledi ki,

Cebrâil bana geldi ve bana müjdeledi ki,
senin ümmetinden Allah’a hiç bir şeyi şerîk koşmadan ölenler,senin ümmetinden Allah’a hiç bir şeyi şerîk koşmadan ölenler, imanını koruyarak ölenler,imanını koruyarak ölenler, cennete girecek deyince.cennete girecek deyince. Demiş ki; Fe-gultü ve in zenâ ve in serika.

Demiş ki; Fe-gultü ve in zenâ ve in serika.
Yani büyük günahlar işlemiş olsa vaktiyle,Yani büyük günahlar işlemiş olsa vaktiyle, zina etmiş, hırsızlık yapmış olsa da dedim?zina etmiş, hırsızlık yapmış olsa da dedim? Kâle ve in zenâ ve in serika.Kâle ve in zenâ ve in serika. Evet. O günahları işlemiş bile olsa,Evet. O günahları işlemiş bile olsa, müşrik olmadan, imanla göçmüşse girecek.müşrik olmadan, imanla göçmüşse girecek. Zina etmiş, hırsızlık etmiş olsa bile diye yine sormuş Ebû Zer El-Gıfârî?Zina etmiş, hırsızlık etmiş olsa bile diye yine sormuş Ebû Zer El-Gıfârî? Evet, bir daha zina etmiş olsa da, hırsızlık yapmış olsa da mı?Evet, bir daha zina etmiş olsa da, hırsızlık yapmış olsa da mı? Evet. Ebû Zer’in burnu yere sürtse deEvet. Ebû Zer’in burnu yere sürtse de öyle buyurmuş Peygamber efendimiz.öyle buyurmuş Peygamber efendimiz. Bir türlü hazmedemiyor Ebû Zer El-Gıfârî radıyallahu anh.Bir türlü hazmedemiyor Ebû Zer El-Gıfârî radıyallahu anh. Çok affolmaz suç diye düşünüyor ama.Çok affolmaz suç diye düşünüyor ama. Cenâb-ı Hak tevbeleri kabul edici, kusurları affedici,Cenâb-ı Hak tevbeleri kabul edici, kusurları affedici, günahları bağışlayıcı olduğundan bağışlattırıyor.günahları bağışlayıcı olduğundan bağışlattırıyor. Peygamber efendimizin şefaatine erdirtiyor.Peygamber efendimizin şefaatine erdirtiyor. Diğer hadîs-i şerîfte.

Diğer hadîs-i şerîfte.
Etânî cibrîlü yebtesimü fe-gultü

Etânî cibrîlü yebtesimü fe-gultü
mimme tedhakü kâle min rahiminmimme tedhakü kâle min rahimin mu’allakatin bi’l-‘arşi ted’ûmu’allakatin bi’l-‘arşi ted’û ‘alâ men kata’ahâ kultü kem beynehümâ‘alâ men kata’ahâ kultü kem beynehümâ kâle hamsetü abâin.kâle hamsetü abâin. Bana Cebrâil aleyhisselam geldi.

Bana Cebrâil aleyhisselam geldi.
Güler vaziyette, mütebessim bir şekilde geldi.Güler vaziyette, mütebessim bir şekilde geldi. Ben de ona neden güldüğünü sordum diyor Peygamber efendimiz.Ben de ona neden güldüğünü sordum diyor Peygamber efendimiz. Niye gülüyorsun? O da dedi ki;

Niye gülüyorsun? O da dedi ki;
Min rahimin mu’allakatin bi’l-‘arşi.Min rahimin mu’allakatin bi’l-‘arşi. Akrabalık, arşa yapışmış, arş-ı rahmana yapışmış.Akrabalık, arşa yapışmış, arş-ı rahmana yapışmış. Ted’û ‘alâ men kata’ahâ.Ted’û ‘alâ men kata’ahâ. Akrabalık bağlarına riayet etmeyenlerin aleyhine dua ediyor.Akrabalık bağlarına riayet etmeyenlerin aleyhine dua ediyor. Ted’û ‘alâ ile kullanılırsaTed’û ‘alâ ile kullanılırsa beddua etmek manasına gelir.beddua etmek manasına gelir. Aleyhine dua etmek manasına gelir yani.Aleyhine dua etmek manasına gelir yani. Dea, li ile kullanılırsa Ted’û ‘alâ. Ben ona dua ettim.Dea, li ile kullanılırsa Ted’û ‘alâ. Ben ona dua ettim. Onun için dua ettim manasına gelir.Onun için dua ettim manasına gelir. Ted’û ‘alâ derse; Ben onun aleyhine dua ettim demek olur.Ted’û ‘alâ derse; Ben onun aleyhine dua ettim demek olur. Burada alâ ile kullanılmış,Burada alâ ile kullanılmış, yani sıla-ı rahimi terk eden, akrabalıkları gözetmeyeninyani sıla-ı rahimi terk eden, akrabalıkları gözetmeyenin aleyhine dua ediyordu, rahim, akrabalık.aleyhine dua ediyordu, rahim, akrabalık. Yani beddua ediyordu gibi.Yani beddua ediyordu gibi. Ama Cebrâil aleyhisselam bedduaya niye gülüyor?

Ama Cebrâil aleyhisselam bedduaya niye gülüyor?
Oradan acaba buradaki alâ aleyhine dua etmek manasına

Oradan acaba buradaki alâ aleyhine dua etmek manasına
değil mi diye veyahut lehine dua etmek manasını istiyor insan yani.değil mi diye veyahut lehine dua etmek manasını istiyor insan yani. Akrabalık bağlarına riayet edenin kurtulması,Akrabalık bağlarına riayet edenin kurtulması, Allah’ın rahmetine ermesine, olumlu bir şeyeAllah’ın rahmetine ermesine, olumlu bir şeye güler diye düşünüyor insan.güler diye düşünüyor insan. Ama böyle gelmiş.Ama böyle gelmiş. Demek ki akrabalık bağlarına riayet çok önemli.

Demek ki akrabalık bağlarına riayet çok önemli.
Nereden baksak o anlaşılıyor.Nereden baksak o anlaşılıyor. Akrabaları gözetmek lazım.Akrabaları gözetmek lazım. Yoklamak lazım. Uzakta ise telefon etmek lazım.Yoklamak lazım. Uzakta ise telefon etmek lazım. İhtiyacı varsa ihtiyacını, kendisi de zenginse karşılamak lazım.İhtiyacı varsa ihtiyacını, kendisi de zenginse karşılamak lazım. Yani akrabalarla ilgilenecek.Yani akrabalarla ilgilenecek. Peki, kimler akraba?

Peki, kimler akraba?
Peygamber efendimiz sormuş ki;Peygamber efendimiz sormuş ki; Kultü kem beynehümâ.Kultü kem beynehümâ. Yani kendisi ile kime kadar akraba sayılacak?Yani kendisi ile kime kadar akraba sayılacak? Kâle hamsetü abâin.Kâle hamsetü abâin. 5 baba, yani beş nesil, yani5 baba, yani beş nesil, yani babası bir, dedesi iki, dedesinin dedesi dört,babası bir, dedesi iki, dedesinin dedesi dört, ondan sonrası beş.ondan sonrası beş. O kadar geniş kimselere bakması lazım.O kadar geniş kimselere bakması lazım. Yani tüm akrabalarını gözetmesi lazım.Yani tüm akrabalarını gözetmesi lazım. Şimdi bizim köyde, ekseriyetle,Şimdi bizim köyde, ekseriyetle, tabi asırlardır aynı yerde yaşadıkları içintabi asırlardır aynı yerde yaşadıkları için birbirleriyle akrabadır.birbirleriyle akrabadır. Benim annemle babam da akraba zaten.Benim annemle babam da akraba zaten. Annemin dedeleri kardeşmiş, onlarınAnnemin dedeleri kardeşmiş, onların büyük hoca ninemiz varmış filan.büyük hoca ninemiz varmış filan. Köyün çoğu akraba buradaki hesaba göre.Köyün çoğu akraba buradaki hesaba göre. Hepsine güzel muamele etmek, sıla-ı rahim yapmak,Hepsine güzel muamele etmek, sıla-ı rahim yapmak, gözetmek gerekiyor.gözetmek gerekiyor. İslam da, sıla-ı rahim çok önemli bir vazife.

İslam da, sıla-ı rahim çok önemli bir vazife.
Biz de çok hadîs-i şerîfler var bu konuda.Biz de çok hadîs-i şerîfler var bu konuda. Bu hadîs-i şerîf zayıfta olsa,Bu hadîs-i şerîf zayıfta olsa, sılâ-ı rahime çok çok dikkat etmemiz gerekiyor.sılâ-ı rahime çok çok dikkat etmemiz gerekiyor. Etânî cibrîlü ânifen fe-kâle

Etânî cibrîlü ânifen fe-kâle
innâ lillâhi ve innâ ileyhi râci’ûninnâ lillâhi ve innâ ileyhi râci’ûn kultü ecel innâ lillâhi ve innâ ileyhi râci’ûnkultü ecel innâ lillâhi ve innâ ileyhi râci’ûn fî-mâ zâke yâ cibrîlü fe-kâle inne ümmetekefî-mâ zâke yâ cibrîlü fe-kâle inne ümmeteke müftetinetün ba’deke bi-kalîlin mine’d-dehrimüftetinetün ba’deke bi-kalîlin mine’d-dehri ğayri kesîrin kultü fitnetü küfrinğayri kesîrin kultü fitnetü küfrin ev fitnetü dalâletin kâle küllü zâlikeev fitnetü dalâletin kâle küllü zâlike se-yekûnü kultü ve min eyne zâkese-yekûnü kultü ve min eyne zâke ve ene târikün fîhim kitâballâhi kâleve ene târikün fîhim kitâballâhi kâle bi-kitâbillâhi yadıllûne ve evvelü zâlikebi-kitâbillâhi yadıllûne ve evvelü zâlike min kıbeli kurrâihim ve ümerâihimmin kıbeli kurrâihim ve ümerâihim yemne’u’l-ümerâü’n-nâse hukûkahümyemne’u’l-ümerâü’n-nâse hukûkahüm ve lâ yu’tûnehâ ve yaktetilûve lâ yu’tûnehâ ve yaktetilû ve tebi’a’l-kurrâü ehvâe’l-ümerâive tebi’a’l-kurrâü ehvâe’l-ümerâi fe-yemüddûne fi’l-ğayyi sümme lâ yukserûnefe-yemüddûne fi’l-ğayyi sümme lâ yukserûne kultü yâ cibrîlü fe-bime selimekultü yâ cibrîlü fe-bime selime men selime minhüm kâle bi’l-keffi ve’s-sabrimen selime minhüm kâle bi’l-keffi ve’s-sabri in u’tullezî le-hüm ehazûhü ve in müni’ûhü terakûhü.in u’tullezî le-hüm ehazûhü ve in müni’ûhü terakûhü. Hakîm rivayet etmiş,

Hakîm rivayet etmiş,
Ömer radıyallahu anh’ten.Ömer radıyallahu anh’ten. Etânî cibrîlü fe-kâle yâ muhammedü

Etânî cibrîlü fe-kâle yâ muhammedü
rabbeke yukriü aleyke’s-selâme ve yekûlü lekerabbeke yukriü aleyke’s-selâme ve yekûlü leke inne min ‘ıbâdî men lâ yesluhuinne min ‘ıbâdî men lâ yesluhu îmânühû illâ bi’l-ğınâîmânühû illâ bi’l-ğınâ ve lev afkartühû le-keferave lev afkartühû le-kefera ve inne min ‘ıbâdî men lâ yesluhu îmânühû illâ bi’l-fakrive inne min ‘ıbâdî men lâ yesluhu îmânühû illâ bi’l-fakri ve lev ağneytühû le-kefera ve inne minve lev ağneytühû le-kefera ve inne min ‘ıbâdî men lâ yesluhu îmânühû‘ıbâdî men lâ yesluhu îmânühû illâ bi’s-sıhhati ve lev eskamtühû le-kefera.illâ bi’s-sıhhati ve lev eskamtühû le-kefera. Ömer radıyallahu anh’ten

Ömer radıyallahu anh’ten
Hatîb El-Bağdâdî rivayet eylemiş ki;Hatîb El-Bağdâdî rivayet eylemiş ki; Peygamber sallallahu aleyhi vessellem şöyle buyurmuş:

Peygamber sallallahu aleyhi vessellem şöyle buyurmuş:
Cebrâil aleyhisselam bana geldi ve dedi ki;

Cebrâil aleyhisselam bana geldi ve dedi ki;
Ya Muhammed! Rabbeke yukriü aleyke’s-selâme.Ya Muhammed! Rabbeke yukriü aleyke’s-selâme. Mevlân, Rabb’ın sana selam eyliyor, selam gönderiyor.Mevlân, Rabb’ın sana selam eyliyor, selam gönderiyor. Ve yekûlü leke.Ve yekûlü leke. Ve sana buyuruyor ki;Ve sana buyuruyor ki; İnne min ‘ıbâdî.İnne min ‘ıbâdî. Benim kullarımın içinden bazıları vardır ki;Benim kullarımın içinden bazıları vardır ki; Men lâ yesluhu îmânühû illâ bi’l-ğınâ.Men lâ yesluhu îmânühû illâ bi’l-ğınâ. İmanı ancak zengin olduğu zaman sağlam durur.İmanı ancak zengin olduğu zaman sağlam durur. Ve lev afkartühû le-kefera.Ve lev afkartühû le-kefera. Eğer ben onu fakirliğe düşürsem dayanamaz,Eğer ben onu fakirliğe düşürsem dayanamaz, isyan eder veyahut sabır edemez, günahlara sapar, kâfir olur.isyan eder veyahut sabır edemez, günahlara sapar, kâfir olur. Bazı insanlar böyle.Bazı insanlar böyle. Ve inne min ‘ıbâdî.Ve inne min ‘ıbâdî. Yine kullarımdan öyleleri vardır ki;Yine kullarımdan öyleleri vardır ki; Lâ yesluhu îmânühû illâ bi’l-fakri.Lâ yesluhu îmânühû illâ bi’l-fakri. Onların da imanı ancak fakru zaruretOnların da imanı ancak fakru zaruret içinde olurlarsa doğru düzgün kalır,içinde olurlarsa doğru düzgün kalır, yalvarırlar, yakarırlar Cenâb-ı Hakk’a ibadet ve taat ederler.yalvarırlar, yakarırlar Cenâb-ı Hakk’a ibadet ve taat ederler. Ve lev ağneytühû le-kefera.

Ve lev ağneytühû le-kefera.
Onu zengin etsem, parayı versem, şaşırır, şımarır,Onu zengin etsem, parayı versem, şaşırır, şımarır, sapıtır, günahlara dalar.sapıtır, günahlara dalar. Ve inne min ‘ıbâdî men lâ yesluhu îmânühû illâ bi’s-sıhhati.Ve inne min ‘ıbâdî men lâ yesluhu îmânühû illâ bi’s-sıhhati. Yine kullarımdan bazıları vardır ki,Yine kullarımdan bazıları vardır ki, imanı ancak sağlıklı afiyetli olursa ayakta durur.imanı ancak sağlıklı afiyetli olursa ayakta durur. Hastalık mastalık olsa.Hastalık mastalık olsa. Ve lev eskamtühû le-kefera.Ve lev eskamtühû le-kefera. Eğer ben ona hastalık versem, acısına,Eğer ben ona hastalık versem, acısına, ıstırabına tahammül edemez.ıstırabına tahammül edemez. Hududu aşar, yanlış davranışlarda bulunur, kâfir olur.Hududu aşar, yanlış davranışlarda bulunur, kâfir olur. Yani kullar çeşit çeşit huylarda oluyorlar.

Yani kullar çeşit çeşit huylarda oluyorlar.
Huyuna göre de Cenâb-ı Hak, tabiatına göre deHuyuna göre de Cenâb-ı Hak, tabiatına göre de imtihanını oradan veriyor.imtihanını oradan veriyor. Hepsi aynı durumda olmuyor.Hepsi aynı durumda olmuyor. Kimisi sağlam oluyor. Kimisi dayanıksız oluyor.Kimisi sağlam oluyor. Kimisi dayanıksız oluyor. Kimisi sabırlı oluyor.Kimisi sabırlı oluyor. Kimisi azıcık bir baskıda,Kimisi azıcık bir baskıda, kulluk görevlerini yapamaz duruma geliveriyor.kulluk görevlerini yapamaz duruma geliveriyor. Allahu Teâlâ hazretleri yardımcımız olsun.

Allahu Teâlâ hazretleri yardımcımız olsun.
Dualardan bir tanesi Peygamber efendimizinDualardan bir tanesi Peygamber efendimizin tavsiye eylediği dualardan, bir tanesi var ki;tavsiye eylediği dualardan, bir tanesi var ki; Allahümme e’ınnî ‘alâ edâi şükrike

Allahümme e’ınnî ‘alâ edâi şükrike
ve zikrike ve hüsni ibâdetike.ve zikrike ve hüsni ibâdetike. Yani böyle dua etmeyi Peygamber efendimize öğretmişYani böyle dua etmeyi Peygamber efendimize öğretmiş Cebrâil aleyhisselam.Cebrâil aleyhisselam. Manası şu.Manası şu. Allahümme! Yâ Rabbi! Einnî.Allahümme! Yâ Rabbi! Einnî. Bana yardım eyle!Bana yardım eyle! Alâ edâi şükrike.Alâ edâi şükrike. Verdiğin nimetlere şükür etme konusunda,Verdiğin nimetlere şükür etme konusunda, nimetlere şükür edebilmem için bana yardım eyle!nimetlere şükür edebilmem için bana yardım eyle! Ve zikrike.Ve zikrike. Ve seni zikr etmem konusunda bana yardım eyle!Ve seni zikr etmem konusunda bana yardım eyle! Ve hüsni ibâdetike.Ve hüsni ibâdetike. Ve sana güzel ibadet, kulluk yapabilmem hususunda bana yardım eyle!Ve sana güzel ibadet, kulluk yapabilmem hususunda bana yardım eyle! Cenâb-ı Hak yardım ederse, nimetlerine şükrü,

Cenâb-ı Hak yardım ederse, nimetlerine şükrü,
Allah’ın istediği şekilde yapabilir.Allah’ın istediği şekilde yapabilir. Cenâb-ı Hak yardım ederse, Cenâb-ı Hakk’ınCenâb-ı Hak yardım ederse, Cenâb-ı Hakk’ın sevdiği veçhile zikredebilir.sevdiği veçhile zikredebilir. Cenâb-ı Hak tevfîkini refîk eder, yardım ederse,Cenâb-ı Hak tevfîkini refîk eder, yardım ederse, Cenâb-ı Hakk’a güzel kulluk yapar.Cenâb-ı Hakk’a güzel kulluk yapar. Yardımını çekiverse, şartları değiştiriverse,Yardımını çekiverse, şartları değiştiriverse, ondan sonra artık seyret bakalım halini.ondan sonra artık seyret bakalım halini. Maalesef biz aciz naçiz kullarız.

Maalesef biz aciz naçiz kullarız.
Varlığımız Allah’tan.Varlığımız Allah’tan. Nimetler Allah’tan.Nimetler Allah’tan. İbadete, taate, kuvvet de Allah’tan.İbadete, taate, kuvvet de Allah’tan. Eğer yardım ederse imtihanı başarırız, kurtuluruz.Eğer yardım ederse imtihanı başarırız, kurtuluruz. Yardım etmezse imtihanı kaybederiz, ayağımız kayar gider,Yardım etmezse imtihanı kaybederiz, ayağımız kayar gider, şaşırırız, sapıtırız.şaşırırız, sapıtırız. Hiç ibadetimize, halimize, gidişimizeHiç ibadetimize, halimize, gidişimize güvenecek bir durumumuz yoktur.güvenecek bir durumumuz yoktur. Bir anda, Allah’ın düşmanı kovulmuş şeytan,Bir anda, Allah’ın düşmanı kovulmuş şeytan, şeytânirracîm gelir, insanın aklını çeler,şeytânirracîm gelir, insanın aklını çeler, kalbini bozar, vesveseyi verir,kalbini bozar, vesveseyi verir, imanını zedeler, raydan çıkartır, tepesi taklak düşüverir.imanını zedeler, raydan çıkartır, tepesi taklak düşüverir. Onun için devamlı tevazu üzere,

Onun için devamlı tevazu üzere,
devamlı tazarru ve niyaz üzere olmamız lazım.devamlı tazarru ve niyaz üzere olmamız lazım. Aman Yâ Rabbi! Ayağımı kaydırma.Aman Yâ Rabbi! Ayağımı kaydırma. Aman Yâ Rabbi! Yoldan çıkartma.Aman Yâ Rabbi! Yoldan çıkartma. Aman Yâ Rabbi! Şeytana kananlardan eyleme.Aman Yâ Rabbi! Şeytana kananlardan eyleme. Aman Yâ Rabbi! Nefsine mağlup olanlardan eyleme.Aman Yâ Rabbi! Nefsine mağlup olanlardan eyleme. Her şeyim senden.Her şeyim senden. Yardım edersen kurtulurum.Yardım edersen kurtulurum. Senden yardım istiyorum.Senden yardım istiyorum. Yardım etmezsen helâk olurum.Yardım etmezsen helâk olurum. Yâ Rabbi! Beni helâk etme!Yâ Rabbi! Beni helâk etme! Diye dua etmekten başka bir çare görmüyorum.Diye dua etmekten başka bir çare görmüyorum. Çünkü fakirlikte sapıtacak insana fakirlik verdi mi,Çünkü fakirlikte sapıtacak insana fakirlik verdi mi, çok zordur zenginlikten sonra fakirlik.çok zordur zenginlikten sonra fakirlik. Sağlıklı, turp gibi yaşayan insana bir hastalık verdi mi, ağrı sızı zordur.Sağlıklı, turp gibi yaşayan insana bir hastalık verdi mi, ağrı sızı zordur. Kimisi intihar ediyor.Kimisi intihar ediyor. Amansız hastalığa düştüğünü veya acı çok çektiğini,Amansız hastalığa düştüğünü veya acı çok çektiğini, bakıyor, çaresiz görüyor, çeşitli çeşitli olaylar okuyoruz gazetelerde.bakıyor, çaresiz görüyor, çeşitli çeşitli olaylar okuyoruz gazetelerde. Cenâb-ı Hak tevfîkini refîk eylesin.

Cenâb-ı Hak tevfîkini refîk eylesin.
Zikrinde, şükründe, hüsnü ibadetinde yardım eylesin.Zikrinde, şükründe, hüsnü ibadetinde yardım eylesin. Yolunda daim eylesin.Yolunda daim eylesin. Mütevazı kullar olmayı nasip eylesin.Mütevazı kullar olmayı nasip eylesin. Nimetlerine mazhar eylesin.Nimetlerine mazhar eylesin. Sağlıklı, afiyetle yaşattırsın.Sağlıklı, afiyetle yaşattırsın. Huzuruna şu dünya imtihanını başarmış olarak varmayı,Huzuruna şu dünya imtihanını başarmış olarak varmayı, sonuç olarak nasip eylesin.sonuç olarak nasip eylesin. İman-ı kâmil ile ahirete göçelim.İman-ı kâmil ile ahirete göçelim. Rabbımızın lütfuyla, keremiyle bizi cennetine dâhil eylesin.Rabbımızın lütfuyla, keremiyle bizi cennetine dâhil eylesin. Cemaliyle müşerref eylesin.Cemaliyle müşerref eylesin. Rıdvân-ı ekberine vasıl eylesin.Rıdvân-ı ekberine vasıl eylesin. Çok yalvarıp, çok müteyakkız duralım.Çok yalvarıp, çok müteyakkız duralım. El Fâtiha.

El Fâtiha.
Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2