Namaz Vakitleri

22 Cemâziye'l-Evvel 1446
24 Kasım 2024
İmsak
06:24
Güneş
07:54
Öğle
12:55
İkindi
15:24
Akşam
17:47
Yatsı
19:11
Detaylı Arama

Allah'ın Kuluna Yönelmesi

Mehmed Zahid KOTKU

24 Cemâziye'l-Evvel 1396 / 23.05.1976
İskenderpaşa Camii/ İstanbul

Açıklama

Gönül dostu, âlim Mehmed Zahid KOTKU Hocamızın sohbetleri, kendi seslerinden konulara yaklaşımı, açıklamaları, değerlendirmeleri ve tavsiyeleri, sizlerin istifadesine sunulmuştur.
Mehmed Zâhid KOTKU, geçtiğimiz asırda yaşamış (1897-1980) bir mürşid-i kâmil, bir sâlih insan, bir Allah dostudur. Ömrü boyunca tebliğ ve irşad çalışmaları içinde bulunmuş, milletimize ve ülkemize hizmet eden nice kıymetli kadrolar, devlet adamları yetiştirmiştir.

Gümüşhaneli Hazretleri tarafından başlatılan Ramûzü’l-Ehâdîs dersleri, takipçileri tarafından devam ettirilmiştir. İskenderpaşa Camii’nde Mehmed Zâhid KOTKU (Rh.A) Hocamız bu dersleri 1958’den 1977 yılına kadar sürdürmüş; 1977’den sonra ise, Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN hocamız devam ettirmiştir.

İlk zamanlar düzenli olarak pazar günleri ikindiden sonra bir saat, cuma günleri öğleden önce 45 dakika hadis dersleri yaparlarken, son yıllarında hadis derslerini Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN hocamıza bırakmışlar, kendileri cuma namazından sonra 10-15 dakikalık kısa konuşmalar yapmaya başlamışlardır.

Bu konuşmalar irticalen yapılmış, bazen bir sahabeden bahsetmişler, bazen güncel bir olayı konu edinmişlerdir. Bu konuşmalar 1978 yılında başlamış, vefatına kadar devam etmiştir. Son konuşmaları vefatından bir hafta önce, 6 Kasım 1980’de Medine’de kaydedilmiştir.

Namazda Burun Kanaması, Müslüman Kardeşine Merhaba Demek, Tevbede Kararlı Olmak, Tesbih ve Tahmidin Önemi, Lâ İlâhe | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Allah'ın Kuluna Yönelmesi

Mehmed Zahid KOTKU

24 Cemâziye'l-Evvel 1396 / 23.05.1976
İskenderpaşa Camii/ İstanbul

Açıklama

Gönül dostu, âlim Mehmed Zahid KOTKU Hocamızın sohbetleri, kendi seslerinden konulara yaklaşımı, açıklamaları, değerlendirmeleri ve tavsiyeleri, sizlerin istifadesine sunulmuştur.
Mehmed Zâhid KOTKU, geçtiğimiz asırda yaşamış (1897-1980) bir mürşid-i kâmil, bir sâlih insan, bir Allah dostudur. Ömrü boyunca tebliğ ve irşad çalışmaları içinde bulunmuş, milletimize ve ülkemize hizmet eden nice kıymetli kadrolar, devlet adamları yetiştirmiştir.

Gümüşhaneli Hazretleri tarafından başlatılan Ramûzü’l-Ehâdîs dersleri, takipçileri tarafından devam ettirilmiştir. İskenderpaşa Camii’nde Mehmed Zâhid KOTKU (Rh.A) Hocamız bu dersleri 1958’den 1977 yılına kadar sürdürmüş; 1977’den sonra ise, Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN hocamız devam ettirmiştir.

İlk zamanlar düzenli olarak pazar günleri ikindiden sonra bir saat, cuma günleri öğleden önce 45 dakika hadis dersleri yaparlarken, son yıllarında hadis derslerini Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN hocamıza bırakmışlar, kendileri cuma namazından sonra 10-15 dakikalık kısa konuşmalar yapmaya başlamışlardır.

Bu konuşmalar irticalen yapılmış, bazen bir sahabeden bahsetmişler, bazen güncel bir olayı konu edinmişlerdir. Bu konuşmalar 1978 yılında başlamış, vefatına kadar devam etmiştir. Son konuşmaları vefatından bir hafta önce, 6 Kasım 1980’de Medine’de kaydedilmiştir.

Namazda Burun Kanaması, Müslüman Kardeşine Merhaba Demek, Tevbede Kararlı Olmak, Tesbih ve Tahmidin Önemi, Lâ İlâhe | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Konuşma Metni

Eùzübillâhimineşşeytànirracîm.Eùzübillâhimineşşeytànirracîm.

Bismillâhirrahmânirrahîm.


Bismillâhirrahmânirrahîm.


El-hamdü li’llâhi rabbi’l-àlemîn... Ve’l-àkıbetü li’l-müttakîn...


El-hamdü li’llâhi rabbi’l-àlemîn... Ve’l-àkıbetü li’l-müttakîn...
Ve’s-salâtü ve’s-selâmü alâ seyyidinâ muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecmaîn... Ve’s-salâtü ve’s-selâmü alâ seyyidinâ muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecmaîn...

Bunlar nadirattan olan meseleler ise de bilinmesi faydadan hàlî değildir.


Bunlar nadirattan olan meseleler ise de bilinmesi faydadan hàlî değildir.
Namaz kılarken insanın istifrâ edeceği gelir.Namaz kılarken insanın istifrâ edeceği gelir. Yahut burnu bir yere şey olur da kanı akar,Yahut burnu bir yere şey olur da kanı akar, abdesti bozulur.abdesti bozulur. Bu abdesti bozulan insanBu abdesti bozulan insan namazdan çıkmak suretiyle namazdan çıkar.namazdan çıkmak suretiyle namazdan çıkar. Fakat namazı gene namazdır ve namazdadır.Fakat namazı gene namazdır ve namazdadır. Hiç kimseyle konuşmadan hemen gider abdest alır.Hiç kimseyle konuşmadan hemen gider abdest alır.

Mesela bizim camilerimizin abdest alma yerleri var.


Mesela bizim camilerimizin abdest alma yerleri var.
Hele Bursa Camilerinin içlerindedir şadırvanlar…Hele Bursa Camilerinin içlerindedir şadırvanlar… Öyle bir hal olduğu vakitte dışarıya çıksın, abdestini tazelesin, namazını eda etsin!Öyle bir hal olduğu vakitte dışarıya çıksın, abdestini tazelesin, namazını eda etsin!

Gider, abdestini tazeler, gelir.


Gider, abdestini tazeler, gelir.
Meselâ üç rekât kılmıştı, bir rekât kalmıştı.Meselâ üç rekât kılmıştı, bir rekât kalmıştı. Bir rekât daha kılar, namazı tamam olur.Bir rekât daha kılar, namazı tamam olur. Mesâil-i dîniyye… Az görülen bir şeydir ama,Mesâil-i dîniyye… Az görülen bir şeydir ama, hatırda kalması iyidir.hatırda kalması iyidir. İki şey güzel, nasıl bir şey?İki şey güzel, nasıl bir şey? Zamanı kaybetmemek...Zamanı kaybetmemek... ... tekrar da kılabiliriz. Bir tekrar daha kılarız elbet.... tekrar da kılabiliriz. Bir tekrar daha kılarız elbet. Fakat zaman kaybı olur o zaman.Fakat zaman kaybı olur o zaman. Bu zamanı kaybetmemek için bir rekatla da namazın kafi olduğu Hz. Aişe validemizBu zamanı kaybetmemek için bir rekatla da namazın kafi olduğu Hz. Aişe validemiz Efendimiz'den ifade buyurmuşlardır.Efendimiz'den ifade buyurmuşlardır.

Binaen aleyh, namazda bu kadar dikkat edilirse diğer zayiatlarımızı siz hesab edin!


Binaen aleyh, namazda bu kadar dikkat edilirse diğer zayiatlarımızı siz hesab edin!


Meselâ, televizyonun karşısına geçeriz,


Meselâ, televizyonun karşısına geçeriz,
bir saat, iki saat, belki üç saat…bir saat, iki saat, belki üç saat… Uykumuz da gelmiştir ama,Uykumuz da gelmiştir ama, saatlerimizi orada nasıl öldürürüz, bilmem artık.saatlerimizi orada nasıl öldürürüz, bilmem artık.

İnsanın en kıymetli (varlığı) ömrüdür.


İnsanın en kıymetli (varlığı) ömrüdür.
Ömür de zamana bağlıdır.Ömür de zamana bağlıdır. Kaç nefestir insanın yaşayışı, tespit edilmiştir.Kaç nefestir insanın yaşayışı, tespit edilmiştir. Bu nefes bitince ömür de biter.Bu nefes bitince ömür de biter. Bunun telâfisi mümkün değildir.Bunun telâfisi mümkün değildir.

Bazı zâyiatlar vardır, Allah esirgesin, hareketler oluyor, evler yıkılıyor.


Bazı zâyiatlar vardır, Allah esirgesin, hareketler oluyor, evler yıkılıyor.
İnsanlar mallarını zayi ediyorlar.İnsanlar mallarını zayi ediyorlar. Şu oluyor, bu oluyor; vapurlar batıyor, mallar gidiyor.Şu oluyor, bu oluyor; vapurlar batıyor, mallar gidiyor. Fakat telâfisi yine mümkün…Fakat telâfisi yine mümkün… Trilyonlar, milyonlar gitti ortadan.Trilyonlar, milyonlar gitti ortadan. Yine telafisi münkün.Yine telafisi münkün. Fakat ömrü kurtarmanın telâfisinin imkanı yok, gitti ömür.Fakat ömrü kurtarmanın telâfisinin imkanı yok, gitti ömür. O kayıp bir daha ele geçmeyecek.O kayıp bir daha ele geçmeyecek. Onun için ömrü (boşa harcamamayı) Cenâb-ı Hak cümlemize nasîb eylesin…Onun için ömrü (boşa harcamamayı) Cenâb-ı Hak cümlemize nasîb eylesin…

Ona çok acıyalım.


Ona çok acıyalım.
Ömrün kaybına çok acıyalım!Ömrün kaybına çok acıyalım! Ömrü kaybetmemek için de her fırsattan istifade etmenin çaresini arayalım!Ömrü kaybetmemek için de her fırsattan istifade etmenin çaresini arayalım!

Boş şeylerle vakit geçirmek hiç de caiz değil…


Boş şeylerle vakit geçirmek hiç de caiz değil…
Bütün dünya bu felaketin içerisinde.Bütün dünya bu felaketin içerisinde. Allah kendisinin razı olacağı kulları arasına hepimizi kabul etsin de,Allah kendisinin razı olacağı kulları arasına hepimizi kabul etsin de, vakitlerimizi zayi etmeden bütün vakitlerimizi rızâullaha harcayan kullarından etsin…vakitlerimizi zayi etmeden bütün vakitlerimizi rızâullaha harcayan kullarından etsin…

Yine buyuruluyor ki:


Yine buyuruluyor ki:


RE. 56/2 İzâ kàle’r-racülü li-ahîhi’l-müslimi ...


RE. 56/2 İzâ kàle’r-racülü li-ahîhi’l-müslimi ...
Bir müslüman kardeş, diğer müslüman kardeşine diyor ki: Merhaba!Bir müslüman kardeş, diğer müslüman kardeşine diyor ki: Merhaba! Tabi bizim her zaman söylediğimiz sözler: Merhaba!Tabi bizim her zaman söylediğimiz sözler: Merhaba! Araplar bunu çok söylerler.Araplar bunu çok söylerler. Köylerde de çok söylenir,Köylerde de çok söylenir, her gelen merhaba der birbirine.her gelen merhaba der birbirine. Bunu demek çok faydalı bir şeydir:Bunu demek çok faydalı bir şeydir: Merhaba; “Rahat ol benden, emin ol benden.Merhaba; “Rahat ol benden, emin ol benden. Korkma; benden sana bir zarar gelmez!”Korkma; benden sana bir zarar gelmez!” O da ona:O da ona:
“—Merhaba, benden de sana bir zarar gelmez!”

“—Merhaba, benden de sana bir zarar gelmez!”
Eh, oturalım konuşalım.Eh, oturalım konuşalım. RE. 56/2 ... Kàleti’l-melâiketü ...RE. 56/2 ... Kàleti’l-melâiketü ... Allah'ın melekleri var.Allah'ın melekleri var. Bizim bu gökteki ...Bizim bu gökteki ... Onlar da diyor ki: MerhabaOnlar da diyor ki: Merhaba
“—Sana da merhaba olsun, bizim tarafımızdan…”

“—Sana da merhaba olsun, bizim tarafımızdan…”
RE. 56/2 ... Ve izâ kàle li-ahîhi: Lâ merhaban bike ...RE. 56/2 ... Ve izâ kàle li-ahîhi: Lâ merhaban bike ... Kardeşine merhaba demiyor.Kardeşine merhaba demiyor. Melekler de diyorlar ki, “Sana da merhaba yok!Melekler de diyorlar ki, “Sana da merhaba yok! Bizden de sana merhaba yok!”Bizden de sana merhaba yok!” Madem sen kardeşine (selam) vermedin, bizden de sana merhaba yok.Madem sen kardeşine (selam) vermedin, bizden de sana merhaba yok.

RE. 56/2 ... İnne’l-abde leyaktabü fî vechi ahîhi ...


RE. 56/2 ... İnne’l-abde leyaktabü fî vechi ahîhi ...
Leyektabü... (Surat demek.) Asık bir surat var.Leyektabü... (Surat demek.) Asık bir surat var. Çirkin bir suratla kardeşine bakaraktan...Çirkin bir suratla kardeşine bakaraktan... RE. 56/2 ... fî vechi ahîhi ...RE. 56/2 ... fî vechi ahîhi ... Kardeşinin yüzüne... Hepimiz kardeşiz ya.Kardeşinin yüzüne... Hepimiz kardeşiz ya. Hepimiz kardeş olamız dolayısıylaHepimiz kardeş olamız dolayısıyla kardeşinin yüzüne abûs bir vecihle,kardeşinin yüzüne abûs bir vecihle, abûs bir suratla bakışından dolayıabûs bir suratla bakışından dolayı RE. 56/2 ... fetel’anühû’l-melâiketü.RE. 56/2 ... fetel’anühû’l-melâiketü. Melâike-i kirâm'ın lânetine müstehak olurlar.Melâike-i kirâm'ın lânetine müstehak olurlar. Ne kadar acı bir şey!Ne kadar acı bir şey!

Hem tatlı, hem acı…


Hem tatlı, hem acı…
İnsanların birbirlerine sevgi ve saygı göstermelerinin lüzumudur bu…İnsanların birbirlerine sevgi ve saygı göstermelerinin lüzumudur bu… Kabahatli ise, senin kabahatin ondan daha çok…Kabahatli ise, senin kabahatin ondan daha çok…

Af... Yarınki dersimizde affa ait şeylerde diyecek ki:


Af... Yarınki dersimizde affa ait şeylerde diyecek ki:
Af çok büyük bir devlettir.Af çok büyük bir devlettir. Kusurlu... Affet!Kusurlu... Affet! Senin de kusurların var…Senin de kusurların var… Sen affedersen, Allah da senin kusurlarını affeder.Sen affedersen, Allah da senin kusurlarını affeder. Onun için, suratsız olmamalı!Onun için, suratsız olmamalı! Maazallah…Maazallah…

Bu en çok tînet itibariyle nedense suratı asık olur.


Bu en çok tînet itibariyle nedense suratı asık olur.
Hele bir de mevki itibariyle yükseğe geçtiyse,Hele bir de mevki itibariyle yükseğe geçtiyse, onun suratının asıklığı çok fenadır.onun suratının asıklığı çok fenadır.

Allah kusurlarımızı affetsin…


Allah kusurlarımızı affetsin…
Bizi güleryüzlülükten ayırmasın…Bizi güleryüzlülükten ayırmasın…

RE. 56/3 İzâ kàle’l-abdü:


RE. 56/3 İzâ kàle’l-abdü:
Estağfiru’llàhe ...Estağfiru’llàhe ... Diyoruz ya her zaman.Diyoruz ya her zaman. Günde bir müslüman...Günde bir müslüman... Peygamber'imiz SAS, “Ben günde yetmiş defa istiğfar ederim!” diyor.Peygamber'imiz SAS, “Ben günde yetmiş defa istiğfar ederim!” diyor. Yetmiş defa Estağfiru’llàh derim.Yetmiş defa Estağfiru’llàh derim. Ben peygamber iken, siz de deyin.Ben peygamber iken, siz de deyin.
“—Ne kadar?”
“—Yüz kere…”

“—Ne kadar?”
“—Yüz kere…”


Hiç olmazsa her müslüman günde yüz kere, Estağfiru’llàh…


Hiç olmazsa her müslüman günde yüz kere, Estağfiru’llàh…
Estağfiru’llàh…Estağfiru’llàh… Estağfiru’llàh…Estağfiru’llàh… “Yâ Rabbi, ben senden mağfiret taleb ederim…“Yâ Rabbi, ben senden mağfiret taleb ederim… Yâ Rabbi, ben senden mağfiret taleb ederim…Yâ Rabbi, ben senden mağfiret taleb ederim… Beni affeyle.Beni affeyle. Arkasından ilâve ederse daha iyiArkasından ilâve ederse daha iyi Estağfiru’llàhe’llezî lâ ilâhe illâ hû,Estağfiru’llàhe’llezî lâ ilâhe illâ hû, el-hayye’l-kayyûme ve etûbü ileyh.el-hayye’l-kayyûme ve etûbü ileyh. Ve eselühü't-tevbete, daha iyi.Ve eselühü't-tevbete, daha iyi. Ve etûbü ileyhVe etûbü ileyh Estağfiru’llàh ve etûbü ileyh, der.Estağfiru’llàh ve etûbü ileyh, der.

RE. 56/3 ... fekàlehâ ... Bunu dedikten sonra.


RE. 56/3 ... fekàlehâ ... Bunu dedikten sonra.
RE. 56/3 ... sümme àde ... Yine kabahat etti.RE. 56/3 ... sümme àde ... Yine kabahat etti. Kabahati tekrarladı.Kabahati tekrarladı. Bir günah işlemişti.Bir günah işlemişti. Günahına karşı tövbe etti, pişman oldu.Günahına karşı tövbe etti, pişman oldu. Fakat yine de biz ona bu günahı işlettik.Fakat yine de biz ona bu günahı işlettik. RE. 56/3 ... Sümme kâlehâ ...RE. 56/3 ... Sümme kâlehâ ... Yine Estağfiru’llàh...Yine Estağfiru’llàh... Tekrar yine yaptı.Tekrar yine yaptı. Ketebehu’llàhu fi’r-rabiati.Ketebehu’llàhu fi’r-rabiati. Dördüncüsünde bu yazılır, "mine'l-kâzibîn".Dördüncüsünde bu yazılır, "mine'l-kâzibîn". Yalancılardan yazılır.Yalancılardan yazılır. Sen tevbe ettin ama bak ne oldu!Sen tevbe ettin ama bak ne oldu! Bir oldu, iki oldu, üç oldu.Bir oldu, iki oldu, üç oldu. Bu da dördüncü.Bu da dördüncü. ... sen demek yalancısın.... sen demek yalancısın. Bunlar muhacirlikler.Bunlar muhacirlikler.

İnsanlar iki kısımdır.


İnsanlar iki kısımdır.
Birisi zaiftir, birisi kaviydir.Birisi zaiftir, birisi kaviydir. Zaif olanlar, azimlerinde duramıyorlar.Zaif olanlar, azimlerinde duramıyorlar. ... fakat zafiyeti dolayısıyla yine yapıyor.... fakat zafiyeti dolayısıyla yine yapıyor. Bunlar, ... için böyle denir ama,Bunlar, ... için böyle denir ama, ... kuvvetli olan insanlar... kuvvetli olan insanlar günde yetmiş defa dahi yapsa günahıgünde yetmiş defa dahi yapsa günahı arkasından yine istiğfarını yapıyor.arkasından yine istiğfarını yapıyor. İsitğfarı makbul bir kimseyse deİsitğfarı makbul bir kimseyse de ... yalancılığa doğru şey var.... yalancılığa doğru şey var. Söz veriyorsun, bir daha yapmayacağım, beni affet diyorsun.Söz veriyorsun, bir daha yapmayacağım, beni affet diyorsun. Arkasından tekrar yapıyorsun.Arkasından tekrar yapıyorsun. Beş defa da yapsan, on defa da yapsanBeş defa da yapsan, on defa da yapsan Allah, katında affedicidir, amaAllah, katında affedicidir, ama Bizim de orada bir kusurumuz var ki tekrarlıyoruz.Bizim de orada bir kusurumuz var ki tekrarlıyoruz. Bu tekrarı yapmamak büyük bir alamettir.Bu tekrarı yapmamak büyük bir alamettir.

Binaen aleyh, ısrar...


Binaen aleyh, ısrar...
Israr dedikleri... Devamlı, mesela sigara içmeye musir...Israr dedikleri... Devamlı, mesela sigara içmeye musir... Birini içiyor, ikisini içiyor, üçünü içiyor.Birini içiyor, ikisini içiyor, üçünü içiyor. İçkide de öyle...İçkide de öyle... Her şeyde öyle.Her şeyde öyle. Bu lütuf oluyor ama arkasını da yapma.Bu lütuf oluyor ama arkasını da yapma. Ayıp etim, günah ettim.Ayıp etim, günah ettim. Bu tövbe edenler hatalarında ısrar etmiş sayılmaz.Bu tövbe edenler hatalarında ısrar etmiş sayılmaz. Çünkü her kabahatin arkasından tevbe ediyor.Çünkü her kabahatin arkasından tevbe ediyor. Ufak günahlarda böyle olduğu gibi,Ufak günahlarda böyle olduğu gibi, istiğfarla günahlar büyük olmaz.istiğfarla günahlar büyük olmaz. Fakat yapamamak daha evlâdır, demişler.Fakat yapamamak daha evlâdır, demişler.

RE. 56/4 İzâ kàle’l-abdü:


RE. 56/4 İzâ kàle’l-abdü:
Sübhàna’llàh!Sübhàna’llàh! Namazlarının arkasından “Kul ‘Sübhàna’llàh’ dediği zamanNamazlarının arkasından “Kul ‘Sübhàna’llàh’ dediği zaman Bunu demekle...Bunu demekle...

RE. 56/4 ... Kàle’llàhu ...


RE. 56/4 ... Kàle’llàhu ...
Allah Teâlâ cevaben diyor ki:Allah Teâlâ cevaben diyor ki: RE. 56/4 ... Sadaka abdî ...RE. 56/4 ... Sadaka abdî ... Benim kulum doğru söyledi.Benim kulum doğru söyledi. RE. 56/4 ... Sübhànî ve bi-hamdî,RE. 56/4 ... Sübhànî ve bi-hamdî, lâ yenbaği’t-tesbîhu illâ lî.lâ yenbaği’t-tesbîhu illâ lî. Ben hatadan, kusurdan, bütün noksanlıklardan münezzeh olan bir Allah'ım.Ben hatadan, kusurdan, bütün noksanlıklardan münezzeh olan bir Allah'ım. Hamd bana yakışır.Hamd bana yakışır. Tesbih de bana yakışır.Tesbih de bana yakışır. Benden başkasına tesbih ve hamd edilmez.Benden başkasına tesbih ve hamd edilmez.

Onun için, biz ne kadar çok tesbih edersek,


Onun için, biz ne kadar çok tesbih edersek,
ne kadar çok tahmid edersek,ne kadar çok tahmid edersek, sevabımız o kadar çok olur.sevabımız o kadar çok olur. Hiç olmazsa namazlarımızın arkasından ElhamdülillâhHiç olmazsa namazlarımızın arkasından Elhamdülillâh 33 defa Sübhàna’llàh, 33 defa El- hamdü li’llâh, 33 defa da Allàhu ekber diyoruz33 defa Sübhàna’llàh, 33 defa El- hamdü li’llâh, 33 defa da Allàhu ekber diyoruz ama diğer zamanlarımızda da bunları yine dilimizden eksik etmemeliyiz.ama diğer zamanlarımızda da bunları yine dilimizden eksik etmemeliyiz. Yalnız namazların arkasına bırakmamamız lâzım!Yalnız namazların arkasına bırakmamamız lâzım!

Tesbihlerimiz, tahmidlerimiz ne kadar çok olursa,


Tesbihlerimiz, tahmidlerimiz ne kadar çok olursa,
sevaplarımız da o nisbette çok olur.sevaplarımız da o nisbette çok olur. Sevaplarımızın nisbetinde de ahiretteki mükâfatımız o derecede yüksek olur.Sevaplarımızın nisbetinde de ahiretteki mükâfatımız o derecede yüksek olur.

RE. 56/5 İzâ kàle’l-abdü’l-müslimü ...


RE. 56/5 İzâ kàle’l-abdü’l-müslimü ...
Yine müslüman bir kul diyor ki:Yine müslüman bir kul diyor ki: RE. 56/5 ... Lâ ilâhe illa’llàhu ...RE. 56/5 ... Lâ ilâhe illa’llàhu ... Bu büyük bir kelimedir.Bu büyük bir kelimedir. Lâ ilâhe illa’llàh…Lâ ilâhe illa’llàh… Bu kelime ağzımızdan çıkıncaBu kelime ağzımızdan çıkınca RE. 56/5 ... hurikatü’s-semâvâtü ...RE. 56/5 ... hurikatü’s-semâvâtü ... Gökleri yarar gider.Gökleri yarar gider. Bunun önüne geçilmez, yarar gider.Bunun önüne geçilmez, yarar gider. RE. 56/5 ... Hattâ takıfe beyne yedeyi’llâhi ...RE. 56/5 ... Hattâ takıfe beyne yedeyi’llâhi ... ...... Cenâb-ı Hakk’ın huzurunda durur.Cenâb-ı Hakk’ın huzurunda durur. Ama bir heyecan ve titreme ile…Ama bir heyecan ve titreme ile… Cenâb-ı Hak tarafından buyurulur ki:Cenâb-ı Hak tarafından buyurulur ki: RE. 56/5 ... Üskünî ...RE. 56/5 ... Üskünî ... “Sakin olun!”“Sakin olun!”

RE. 56/5 ... Feyekùlü: Keyfe üskünü ...


RE. 56/5 ... Feyekùlü: Keyfe üskünü ...
Nasıl sakin olayım,Nasıl sakin olayım, beni diyen zat affolmadı ki!beni diyen zat affolmadı ki! Beni diyen zat affolmadıkça ben nasıl sakin olabilirim, diyerektenBeni diyen zat affolmadıkça ben nasıl sakin olabilirim, diyerekten özür beyan ediyor Cenâb-ı Hakk’a…özür beyan ediyor Cenâb-ı Hakk’a…

RE. 56/5 ... Feyekùlü ... Cenâb-ı Hak da ona buyurur ki:


RE. 56/5 ... Feyekùlü ... Cenâb-ı Hak da ona buyurur ki:
RE. 56/5 ... Mâ ecreytüke alâ lisânihîRE. 56/5 ... Mâ ecreytüke alâ lisânihî illâ vekad gafertü lehû ...illâ vekad gafertü lehû ... “Bu kelime-i tayyibe kimin ağzından çıkarsa,“Bu kelime-i tayyibe kimin ağzından çıkarsa, ben onu mağfiret ederim.”ben onu mağfiret ederim.”

Onun için, dilimizi buna alıştırmalı,


Onun için, dilimizi buna alıştırmalı,
daima, hiç olmazsa günde en az yüz kere bir insan,daima, hiç olmazsa günde en az yüz kere bir insan, Sabahleyin, akşamleyin, yatmadan evvel (bunu çekmeli)!Sabahleyin, akşamleyin, yatmadan evvel (bunu çekmeli)! Lâ ilâhe illa’llàh demeden (yatmaz).Lâ ilâhe illa’llàh demeden (yatmaz).

Acele çekme ile ağır ağır çekme arasında fark vardır.


Acele çekme ile ağır ağır çekme arasında fark vardır.
Acele ile de çeksen olur, amaAcele ile de çeksen olur, ama maksad olan ağır ağır, düşüne düşüne (söylemeli)!maksad olan ağır ağır, düşüne düşüne (söylemeli)!

“—Ben huzur-u Rabbi’l-àlemîn’deyim,


“—Ben huzur-u Rabbi’l-àlemîn’deyim,
onu tevhid ediyorum diye düşünmek lâzım!onu tevhid ediyorum diye düşünmek lâzım!

Onun için diyorlar ki:


Onun için diyorlar ki:


“—Peygamberler Allah’ın varlığını bildirmek için bize gelmediler.


“—Peygamberler Allah’ın varlığını bildirmek için bize gelmediler.
Bu kadar peygamber geldi, yirmi dört bin peygamber.Bu kadar peygamber geldi, yirmi dört bin peygamber. Bize, ‘Allah vardır, bilin!’ diye gelmediler…”Bize, ‘Allah vardır, bilin!’ diye gelmediler…”

Niçin? Herkesin aklı Allah’ı bilmeye kâfidir.


Niçin? Herkesin aklı Allah’ı bilmeye kâfidir.
Varlığın sahibi Allah’tır.Varlığın sahibi Allah’tır. Nereden anlayacak? Koskoca alem,Nereden anlayacak? Koskoca alem, elbette bir icad edicisi var…elbette bir icad edicisi var… Şu ufacık bir şey kendiliğinden olmuyor, bir yapanı oluyor da,Şu ufacık bir şey kendiliğinden olmuyor, bir yapanı oluyor da, şu koskoca, akıllarımızın eremediği kadar genişlikteki alemşu koskoca, akıllarımızın eremediği kadar genişlikteki alem kendi kendine olsun olur mu? Elbette olmaz!kendi kendine olsun olur mu? Elbette olmaz!

Demek ki (bunu yaratan) vardır, Allah’tır.


Demek ki (bunu yaratan) vardır, Allah’tır.
Şu ufacık aklımız bunu idrake kâfidir.Şu ufacık aklımız bunu idrake kâfidir. Bazı münkirler var, Allah’ı inkâr ederler,Bazı münkirler var, Allah’ı inkâr ederler, onların mutlaka aklı yoktur.onların mutlaka aklı yoktur. Yahut donmuş aklı.Yahut donmuş aklı. Dinsiz olan kimler varsa dünya üzerinde,Dinsiz olan kimler varsa dünya üzerinde, bu dinsiz olan kim ne varsabu dinsiz olan kim ne varsa aklı yoktur, delidir onlar.aklı yoktur, delidir onlar. Delinin kırk bağı var diyorlar,Delinin kırk bağı var diyorlar, bir çeşidi de bu Allah’sızlardır.bir çeşidi de bu Allah’sızlardır. Düşünmekten mahrum, kafası, zekâsı işlemeyen zavallılardır.Düşünmekten mahrum, kafası, zekâsı işlemeyen zavallılardır. Yoksa insan düşününce diyor ki gel:Yoksa insan düşününce diyor ki gel:

Allah’ı tanıtmak için gelmemiş peygamberler,


Allah’ı tanıtmak için gelmemiş peygamberler,
tevhid için gelmişler.tevhid için gelmişler. Tevhid, yani Allah birdir.Tevhid, yani Allah birdir. Onu tevhid edesin.Onu tevhid edesin. Allah’ın bir olduğunu anlatmak için gelm gelmişlerdir.Allah’ın bir olduğunu anlatmak için gelm gelmişlerdir. Onun için çok dikkat edip, hiç olmazsa her gün yüz kere,Onun için çok dikkat edip, hiç olmazsa her gün yüz kere, diyebilirse bin kere...diyebilirse bin kere... Bunun fadàili çok büyüktür. Niçin?Bunun fadàili çok büyüktür. Niçin?

Dayancın Allah, istediğin kadar Allah’a dayan!


Dayancın Allah, istediğin kadar Allah’a dayan!
Allah’a dayandığın kadar, işinde kuvvetli olursun.Allah’a dayandığın kadar, işinde kuvvetli olursun.

Onun için, dinsizlerin dayancı yoktur.


Onun için, dinsizlerin dayancı yoktur.
Dinsiz çabuk yıkılır.Dinsiz çabuk yıkılır. Ne kadar büyürse büyüsün,Ne kadar büyürse büyüsün, o büyüklüğü onu yıkılmasının alâmetidir, yıkılacaktır.o büyüklüğü onu yıkılmasının alâmetidir, yıkılacaktır.

RE. 56/6 .... İzâ kàle’r-racülü li-ahîhi:


RE. 56/6 .... İzâ kàle’r-racülü li-ahîhi:
Ente lî adüvvün ...Ente lî adüvvün ... Neymiş? "Kardeşimle düşmanım."Neymiş? "Kardeşimle düşmanım." "Sen benim düşmanımsın." (diyor kardeşine)"Sen benim düşmanımsın." (diyor kardeşine) RE. 56/6 ... Ente lî adüvvün ...RE. 56/6 ... Ente lî adüvvün ... "Sen benim için düşmansın.""Sen benim için düşmansın." derse ve dediği doğruysa,derse ve dediği doğruysa, Bu ikisinden birisine delâlet eder:Bu ikisinden birisine delâlet eder: Ya o adam hakikaten gâvurdur.Ya o adam hakikaten gâvurdur. Gavursa gavurdur.Gavursa gavurdur. Ya gavur değilse, sana rücû eder.Ya gavur değilse, sana rücû eder. Vebal senin olur.Vebal senin olur. Eğer o gavursa ne alâ.Eğer o gavursa ne alâ. Ona gavur de gitsin.Ona gavur de gitsin. Fakat gavur değilse gavurluk sana rücû eder.Fakat gavur değilse gavurluk sana rücû eder.

Onun için dilimizi kat’iyyen böyle kötü sözlere alıştırmayıp...


Onun için dilimizi kat’iyyen böyle kötü sözlere alıştırmayıp...
Kardeşimize kızdık, döğüştük, ne olursa olsun,Kardeşimize kızdık, döğüştük, ne olursa olsun, böyle kötü söz ağızdan çıkarmamalı!böyle kötü söz ağızdan çıkarmamalı! "Ve illâ raceat ale’l-evvel." O sözün günahı ilk söyleyene aittir."Ve illâ raceat ale’l-evvel." O sözün günahı ilk söyleyene aittir.

RE. 56/7 İzâ kàle ehadüküm fi’s-salâti;


RE. 56/7 İzâ kàle ehadüküm fi’s-salâti;
Namazı durduk, hoca efendi "Vele’d-dàllîn" dedi. (Fatiha suresini okudu)Namazı durduk, hoca efendi "Vele’d-dàllîn" dedi. (Fatiha suresini okudu) Hepimiz arkadan “Âmîn” diyoruz.Hepimiz arkadan “Âmîn” diyoruz. Mesela Şâfîler “Âmîn” diye seslerini yükselterek derler.Mesela Şâfîler “Âmîn” diye seslerini yükselterek derler. Biz içimizden deriz ...Biz içimizden deriz ... İşte bu (amin) demenin fezâillerinden birisiİşte bu (amin) demenin fezâillerinden birisi "Ve kâleti'l-melâiketü fi's-semâyâ " ..."Ve kâleti'l-melâiketü fi's-semâyâ " ...

Ta Ankara’da Radyo evinde veya Televizyon binasında söylüyor da biz de dinliyoruz ya…


Ta Ankara’da Radyo evinde veya Televizyon binasında söylüyor da biz de dinliyoruz ya…
O orada söylüyor, biz burada dinliyoruz ...O orada söylüyor, biz burada dinliyoruz ... Amerika'daki konuşsa da duyuluyor.Amerika'daki konuşsa da duyuluyor. Arabistan’ınkini de duyuyoruz.Arabistan’ınkini de duyuyoruz. O orada, biz burada…O orada, biz burada… Birkaç saniye arayla birbirimizi duyuyoruz.Birkaç saniye arayla birbirimizi duyuyoruz.

Bizim kelimelerimiz de göklere gidiyor.


Bizim kelimelerimiz de göklere gidiyor.
"Ve kâle'l-melâiketü fi’s-semâi""Ve kâle'l-melâiketü fi’s-semâi" Gökteki melekler "Vele’d-dàllîn" denildiğinde onlar da "Âmin!" diyor.Gökteki melekler "Vele’d-dàllîn" denildiğinde onlar da "Âmin!" diyor. Onlar da amin diyor.Onlar da amin diyor. Ne büyük nimet bu İslamiyet elhamdülillah.Ne büyük nimet bu İslamiyet elhamdülillah. "Fevâfeka ihdâhüme’l-uhrâ,"Fevâfeka ihdâhüme’l-uhrâ, "Fe kad ğufira lehû mâ tekaddeme min zenbihî.""Fe kad ğufira lehû mâ tekaddeme min zenbihî." Geçmiş günahların hepsi (affolur).Geçmiş günahların hepsi (affolur).

Râvileri: Buhâri, Müslim, Nesâî.


Râvileri: Buhâri, Müslim, Nesâî.
Üç tane buldum...Üç tane buldum... Sonra buna bugün itiraz etmek kimsenin hakkı değil.Sonra buna bugün itiraz etmek kimsenin hakkı değil.

Eski adam der ki:


Eski adam der ki:
ne bilsin radyo yok, televizyon yok; “Bu ses nasıl gider?” diye düşünürdüne bilsin radyo yok, televizyon yok; “Bu ses nasıl gider?” diye düşünürdü

RE. 56/8 İzâ kàle’r-racülü li-ahîhi:


RE. 56/8 İzâ kàle’r-racülü li-ahîhi:
Cezâke’llàhu hayran kesîran ...Cezâke’llàhu hayran kesîran ...

Kardeşin bir iyilik yaptı.


Kardeşin bir iyilik yaptı.
Ona karşılık "Cezâke’llàhu hayran kesîran" deyin.Ona karşılık "Cezâke’llàhu hayran kesîran" deyin. Bu, onun sana yaptığı iyiliğin karşılığıdır.Bu, onun sana yaptığı iyiliğin karşılığıdır. Bundan daha iyi senâ olmaz.Bundan daha iyi senâ olmaz. En güzel senâ "Cezâke’llàhu hayran kesîrâ" dır.En güzel senâ "Cezâke’llàhu hayran kesîrâ" dır.

Biz de küçüklüğümüzde hocalarımızın ellerine su dökerdik.


Biz de küçüklüğümüzde hocalarımızın ellerine su dökerdik.
Onlar da bize böyle derlerdi. "Cezâke’llàhu hayran kesîr"Onlar da bize böyle derlerdi. "Cezâke’llàhu hayran kesîr" İşte o senânın bugünkü mükâfâtı bu!İşte o senânın bugünkü mükâfâtı bu! Allah cümlesinden ve cümlemizden razı olsun…Allah cümlesinden ve cümlemizden razı olsun…

Biz de kardeşlerimizden gördüğümüz iyiliklere karşı


Biz de kardeşlerimizden gördüğümüz iyiliklere karşı
bu duayı unutmayalım: "Cezâke’llàhu hayran kesîrâ"bu duayı unutmayalım: "Cezâke’llàhu hayran kesîrâ" “Hayr-ı kesîr ile Allah seni mükâfatlandırsın!”“Hayr-ı kesîr ile Allah seni mükâfatlandırsın!” Abdü’r-Rezzak, Harâitî ve Hatîb-i Bağdâdî, Ebû Hüreyre RA’dan; Hatîb-i Bağdâdî, Abdullah ibn-i Ömer RA’dan rivayet etmişlerAbdü’r-Rezzak, Harâitî ve Hatîb-i Bağdâdî, Ebû Hüreyre RA’dan; Hatîb-i Bağdâdî, Abdullah ibn-i Ömer RA’dan rivayet etmişler

RE. 56/9 İzâ kàle’r-racülü li-ahîhi:


RE. 56/9 İzâ kàle’r-racülü li-ahîhi:


Yukarıda ... dedi.


Yukarıda ... dedi.
Burada din kardeşi diyor bir tanesine.Burada din kardeşi diyor bir tanesine. RE. 56/9 ... Yâ kâfir ...RE. 56/9 ... Yâ kâfir ... "Ey kâfir!" derse tartışarak."Ey kâfir!" derse tartışarak. Müslüman kardeşidir, ama ona gavur diyerektenMüslüman kardeşidir, ama ona gavur diyerekten kızmış, söylüyor.kızmış, söylüyor.

RE. 56/9 ... Fe kad bâe ehadühümâ ...


RE. 56/9 ... Fe kad bâe ehadühümâ ...
O günah işleyen birisi;O günah işleyen birisi; RE. 56/9 ... in kâne’llezî kîle lehû kâfiren ...RE. 56/9 ... in kâne’llezî kîle lehû kâfiren ... O diyen adam kafirse, o da öyle kafirdir.O diyen adam kafirse, o da öyle kafirdir. O gavur olur.O gavur olur. RE. 56/9 ... Ve illâ raceat ilâ men kàle ...RE. 56/9 ... Ve illâ raceat ilâ men kàle ... o söz geri döner, söyleyen kimseye rücû edero söz geri döner, söyleyen kimseye rücû eder

RE. 56/10 İzâ kàle’r-racülü:


RE. 56/10 İzâ kàle’r-racülü:
Şimdi hepimizin yaptığı hatalardan birisi...Şimdi hepimizin yaptığı hatalardan birisi... RE. 56/10 ... Heleke’n-nâs ...RE. 56/10 ... Heleke’n-nâs ... “Yâ Rabbi, insanlar mahvoldu, perişan oldu.”“Yâ Rabbi, insanlar mahvoldu, perişan oldu.” Helakinde karar veriyor.Helakinde karar veriyor. RE. 56/10 ... Fehüve ehlekühüm. Halbuki herkesin helakine sebep olan kendisi.RE. 56/10 ... Fehüve ehlekühüm. Halbuki herkesin helakine sebep olan kendisi. Bu sözü demekle alemin helâkini istemiş gibi oluyor.Bu sözü demekle alemin helâkini istemiş gibi oluyor. Yani kendisi iyi bir adam da şefkatle söylemiş olsa,Yani kendisi iyi bir adam da şefkatle söylemiş olsa, daha âlâ olur.daha âlâ olur.

RE. 56/11 İzâ kàle’l-abdü: Estağfiru’llàh,


RE. 56/11 İzâ kàle’l-abdü: Estağfiru’llàh,
ellezî lâ ilâhe illâ hû, el-hayye’l-kayyûme,ellezî lâ ilâhe illâ hû, el-hayye’l-kayyûme, ve etûbü ileyh ...ve etûbü ileyh ... Yukarıda dedik ya: Estağfiru’llàh.Yukarıda dedik ya: Estağfiru’llàh. şimdi bakın tamamını söylüyor.şimdi bakın tamamını söylüyor. Estağfiru’llàh, ellezî lâ ilâhe illâ hû,Estağfiru’llàh, ellezî lâ ilâhe illâ hû, el-hayye’l-kayyûme, ve etûbü ileyh;el-hayye’l-kayyûme, ve etûbü ileyh; Bunu tamamıyla söylerse "ğufira lehû"Bunu tamamıyla söylerse "ğufira lehû" O günahları mağfiret olunur.O günahları mağfiret olunur. RE. 56/11 ... ve in kâne müvelliyen mine’z-zahfi.RE. 56/11 ... ve in kâne müvelliyen mine’z-zahfi. eğer bu kimse askerden kaçan günahkâr bile olsa…”eğer bu kimse askerden kaçan günahkâr bile olsa…” Askerden kaçaklık günah-ı kebâirdendir.Askerden kaçaklık günah-ı kebâirdendir. Bu istiğfarı yapan, günah-ı kebâir işlemiş olsa bile, yine affolur.Bu istiğfarı yapan, günah-ı kebâir işlemiş olsa bile, yine affolur.

“—Neden? Allah-u Teàlâ’nın rahmetine hudut yok!”


“—Neden? Allah-u Teàlâ’nın rahmetine hudut yok!”


Adam 90 sene gâvurluk yapıyor yapıyor.


Adam 90 sene gâvurluk yapıyor yapıyor.
Her gün şarabını içiyor, gavurluğunu yapıyor, putuna tapıyor.Her gün şarabını içiyor, gavurluğunu yapıyor, putuna tapıyor. Sonra da, “Bu iş yanlışmış, tevbe istiğfar ediyor.Sonra da, “Bu iş yanlışmış, tevbe istiğfar ediyor. Lâ ilâhe illa’llàh, muhammedin rasûlü’llàh” diyerek gavurluk yapıyor.Lâ ilâhe illa’llàh, muhammedin rasûlü’llàh” diyerek gavurluk yapıyor. bu sözden sonra müslüman oluyor. Böyle tevbe edincebu sözden sonra müslüman oluyor. Böyle tevbe edince Cenâb-ı Hak tevbesini kabul edip günahını affediyor.Cenâb-ı Hak tevbesini kabul edip günahını affediyor.

Rahmet-i ilâhî çok geniştir.


Rahmet-i ilâhî çok geniştir.
Onun için yapılan kusurlardan, hatalardan dolayı ümidi kesmemek lâzım!Onun için yapılan kusurlardan, hatalardan dolayı ümidi kesmemek lâzım! Allah’a ilticâ etmek lâzım!Allah’a ilticâ etmek lâzım!

“—Yâ Rabbi, mağfiret sahibisin, beni affet kusurlarımdan dolayı!”


“—Yâ Rabbi, mağfiret sahibisin, beni affet kusurlarımdan dolayı!”


RE. 56/12 İzâ kàle’l-abdü:


RE. 56/12 İzâ kàle’l-abdü:
Bir kimse üç defa Yâ Rab Yâ Rab derseBir kimse üç defa Yâ Rab Yâ Rab derse Cenân-b-ı Hak, "Lebbeyk" der.Cenân-b-ı Hak, "Lebbeyk" der. Allah cümlemizi affetsin. Tevfikàt-ı samedâniyyesine mazhar eylesin…Allah cümlemizi affetsin. Tevfikàt-ı samedâniyyesine mazhar eylesin… Allah diyen, Yâ Rab diyen, Lebbeyk diyen kullarının arasına bizleri de dahil eylesin…Allah diyen, Yâ Rab diyen, Lebbeyk diyen kullarının arasına bizleri de dahil eylesin…

RE. 56/13 İzâ kàle’r-racülü li’l-münâfıki ...


RE. 56/13 İzâ kàle’r-racülü li’l-münâfıki ...
İnsanlar içerisinde kötü insanlar da vardır,İnsanlar içerisinde kötü insanlar da vardır, onlara da münafık diyoruz.onlara da münafık diyoruz. İçi başka, dışı başka yâni…İçi başka, dışı başka yâni… Dışından bakıyorsun, müslüman;Dışından bakıyorsun, müslüman; içi ise Müslümanlıktan dışarıda…içi ise Müslümanlıktan dışarıda… Buna münafık tabir ediliyor.Buna münafık tabir ediliyor.

Üç alâmeti var münafığın:


Üç alâmeti var münafığın:


Söylediği vakitte yalan söylüyorsa,


Söylediği vakitte yalan söylüyorsa,
vaad ettiğini tutmuyorsa,vaad ettiğini tutmuyorsa, emanete hıyanet ediyorsa, o adam münafıktır.emanete hıyanet ediyorsa, o adam münafıktır.

Üçten birisini yapıyorsa, bir münafık;


Üçten birisini yapıyorsa, bir münafık;
ikisini yapıyorsa, iki münafık;ikisini yapıyorsa, iki münafık; üçünü yapıyorsa, tam münafık…üçünü yapıyorsa, tam münafık… Alâmeti bu.Alâmeti bu.

Biz bu münafıka, (Yâ seyyidî) “Ey efendim!”


Biz bu münafıka, (Yâ seyyidî) “Ey efendim!”
Efendim hazretleri der bazıları arkasından.Efendim hazretleri der bazıları arkasından. İltifat ediyoruz adama.İltifat ediyoruz adama. Ama adam münafık.Ama adam münafık. Münafık olduğunu bildiğimiz haldeMünafık olduğunu bildiğimiz halde "Efendi hazretleri, beyefendi hazretleri" diyerekten"Efendi hazretleri, beyefendi hazretleri" diyerekten bazı evsaflar da ilave ederektenbazı evsaflar da ilave ederekten ona seyyitlik adı da takarız.ona seyyitlik adı da takarız. "fekad ağdabe rabbehû""fekad ağdabe rabbehû" Bu adam Allah'ını kızdırmış demektir.Bu adam Allah'ını kızdırmış demektir.

Bir kere Araplarda bir adet var,


Bir kere Araplarda bir adet var,
seyyid kelimesini Allah’tan başkası için kabul etmezler.seyyid kelimesini Allah’tan başkası için kabul etmezler. "es-seyyid, hüvellâh"."es-seyyid, hüvellâh". “Seyyid ancak Allah’tır.”“Seyyid ancak Allah’tır.” Biz Allàhümme salli alâ seyyidinâ muhammed deriz,Biz Allàhümme salli alâ seyyidinâ muhammed deriz, ona biz hürmeten deriz peygamberimize.ona biz hürmeten deriz peygamberimize. O demez, vahhâbîler seyyid lafzını kullanmazlar.O demez, vahhâbîler seyyid lafzını kullanmazlar. Seyyitlik ancak Allah'a mahsustur.Seyyitlik ancak Allah'a mahsustur. Burada da Cenâb-ı Peygamber bize buyuruyor ki:Burada da Cenâb-ı Peygamber bize buyuruyor ki: Biz de münafıka "Yâ seyyidî" dersek, Rabbimizi kızdırmış oluruz.Biz de münafıka "Yâ seyyidî" dersek, Rabbimizi kızdırmış oluruz. Allah affetsin…Allah affetsin…

RE. 56/14 İzâ kàle’l-abdü:


RE. 56/14 İzâ kàle’l-abdü:
Eşhedü en lâ ilâhe illa’llàh ...Eşhedü en lâ ilâhe illa’llàh ... Bir şehadet getireceksin.Bir şehadet getireceksin. Muhammeden rasûlüllâh, demeden...Muhammeden rasûlüllâh, demeden... Sadece "Eşhedü en lâ ilâhe illa’llàh"Sadece "Eşhedü en lâ ilâhe illa’llàh" Allah Teâlâ'ya yapacağın şey şehadet.Allah Teâlâ'ya yapacağın şey şehadet.

RE. 56/14 ... Kàle’llàhu: Yâ melâiketî ...


RE. 56/14 ... Kàle’llàhu: Yâ melâiketî ...
Cenâb-ı Hak meleklerine der ki: Ey benim meleklerim!Cenâb-ı Hak meleklerine der ki: Ey benim meleklerim! RE. 56/14 ... Alime abdî ennehû leyse lehû rabbün gayrî ...RE. 56/14 ... Alime abdî ennehû leyse lehû rabbün gayrî ... Bu kulum benden gayrı Rabbinin olmadığını bildi.Bu kulum benden gayrı Rabbinin olmadığını bildi. Siz şahit olunuz. Üşhidüküm...Siz şahit olunuz. Üşhidüküm... RE. 56/14 ... ennî kad gafertü lehû. Ben onu affettim.RE. 56/14 ... ennî kad gafertü lehû. Ben onu affettim. Çünkü benden başka Rabbin olmayacağını bildiği içinÇünkü benden başka Rabbin olmayacağını bildiği için Eşhedü en lâ ilâhe illa’llàh.Eşhedü en lâ ilâhe illa’llàh. Ben şehadet ederim ya rab, sen varlıkların sahibi, bir Allah'sın.Ben şehadet ederim ya rab, sen varlıkların sahibi, bir Allah'sın. Hz. Zeynep'den rivayet olunmuştur.Hz. Zeynep'den rivayet olunmuştur.

Onun için kelime-i şehadeti her gün,


Onun için kelime-i şehadeti her gün,
bahusus akşamları yatmazdan evvelbahusus akşamları yatmazdan evvel tekrar tekrar gerirerekten yatmaktekrar tekrar gerirerekten yatmak efdal, sabahleyinde tekrarlamak efdal.efdal, sabahleyinde tekrarlamak efdal. Cenâb-ı Hak cümlemize nasîb eylesin…Cenâb-ı Hak cümlemize nasîb eylesin…

Şimdi bu, buna dikkat edin.


Şimdi bu, buna dikkat edin.


RE. 56/15 İzâ kàle’r-racülü li’r-raculi:


RE. 56/15 İzâ kàle’r-racülü li’r-raculi:
li’r-raculi ... Bir adam diyor:li’r-raculi ... Bir adam diyor: RE. 56/15 ... Yâ yahûdiyyün ...RE. 56/15 ... Yâ yahûdiyyün ... "Yâ nasrânî, yâ kâfir" dediğiniz vakitte ceza olarak o adama..."Yâ nasrânî, yâ kâfir" dediğiniz vakitte ceza olarak o adama... RE. 56/15 ... Fa’dribûhü işrîne ...RE. 56/15 ... Fa’dribûhü işrîne ... Ona yirmi tane sopa vurun!Ona yirmi tane sopa vurun! Yirmi tane sopa vurun bu adama.Yirmi tane sopa vurun bu adama.

Nasıl ki bir müslüman,


Nasıl ki bir müslüman,
ki insanlar Allah’ın kuludur.ki insanlar Allah’ın kuludur. O Yahudi’dir, o Ermeni’dir, o Rum’dur ama sahibi Allah’tır.O Yahudi’dir, o Ermeni’dir, o Rum’dur ama sahibi Allah’tır. Bütün mahlûkàtın sahibi Allah’tır.Bütün mahlûkàtın sahibi Allah’tır. Mahlûkatın içerisinde kedisi köpeği de var ...Mahlûkatın içerisinde kedisi köpeği de var ... Kelbe (köpeğe) demeyiz ki "bunu Allah yaratmıştır."Kelbe (köpeğe) demeyiz ki "bunu Allah yaratmıştır." Kelb, Allah'ın şeyidir demeyiz edeben.Kelb, Allah'ın şeyidir demeyiz edeben. Yoksa bütün mahlukat mikrobu da içerisinde…Yoksa bütün mahlukat mikrobu da içerisinde… Hepsi Allah’ın yaratması ile meydana gelmiştir.Hepsi Allah’ın yaratması ile meydana gelmiştir.

Bugün de diyorlar ki, şu mikroplar, hepsi


Bugün de diyorlar ki, şu mikroplar, hepsi
onları öldüren ilaçlara mukavemet kazanmışlar,onları öldüren ilaçlara mukavemet kazanmışlar, eski ilâçlar bugünkü mikroplara tesir etmiyormuş.eski ilâçlar bugünkü mikroplara tesir etmiyormuş. Yeni bir ilaç lâzımmış.Yeni bir ilaç lâzımmış.

Bu mikrop dediğimiz mahlûkun aklı nerede,


Bu mikrop dediğimiz mahlûkun aklı nerede,
kafası nerede, kudreti nerede? Gözümüzle göremediğimiz bu mahlûk,kafası nerede, kudreti nerede? Gözümüzle göremediğimiz bu mahlûk, yapılan ilaçlara mukavemet kesb ediyor.yapılan ilaçlara mukavemet kesb ediyor. Demek ki Allah-u Teàlâ onu o hilkatte yaratmış,Demek ki Allah-u Teàlâ onu o hilkatte yaratmış, o mukavemeti kendisine vermiş.o mukavemeti kendisine vermiş.

Öyleyse yahudi de olsa bir yahudiye "Ey yahudi!" demeyin.


Öyleyse yahudi de olsa bir yahudiye "Ey yahudi!" demeyin.
Onun izzet-i nefsini kırmaya hakkımız yok ...Onun izzet-i nefsini kırmaya hakkımız yok ...

RE. 56/15 ... Ve izâ kàle: Yâ muhannes ...


RE. 56/15 ... Ve izâ kàle: Yâ muhannes ...
Muhannes diye, edepsiz kimselere diyorlar, ahlâksız gençlere diyorlar.Muhannes diye, edepsiz kimselere diyorlar, ahlâksız gençlere diyorlar. Bunun üzerine o delikanlı gençBunun üzerine o delikanlı genç fenalıklar yapıyor, yanlışlıklar yapıyor.fenalıklar yapıyor, yanlışlıklar yapıyor. Onun da yüzüne karşı,Onun da yüzüne karşı, Kafir türkçe tabirde pis olduğundan söyleyemiyorum.Kafir türkçe tabirde pis olduğundan söyleyemiyorum. muzır demeye hakkımız yok.muzır demeye hakkımız yok. Eğer dersek,Eğer dersek, RE. 56/15 .. Fa’dribûhü işrîne ...RE. 56/15 .. Fa’dribûhü işrîne ... Ona da yirmi tane dayak atın!Ona da yirmi tane dayak atın! Bir müslüman, bu kadar edepsize edepsizsin diyemiyor da,Bir müslüman, bu kadar edepsize edepsizsin diyemiyor da, Allah’ın beş vakit namazını kılan müslüman kardeşine çeşit çeşit iftiralar yapıyor.Allah’ın beş vakit namazını kılan müslüman kardeşine çeşit çeşit iftiralar yapıyor. Çeşit çeşit...Çeşit çeşit... Buna kaç dayak lâzım, bilmem artık.Buna kaç dayak lâzım, bilmem artık.

RE. 56/15 ... Ve men vakaa alâ zâti mahremin ...


RE. 56/15 ... Ve men vakaa alâ zâti mahremin ...
Kocası var yani,Kocası var yani, kocası olan bir kadına başka bir erkek tasallut ederse,kocası olan bir kadına başka bir erkek tasallut ederse, onunla muamele-i cinsiyyede bulunursaonunla muamele-i cinsiyyede bulunursa RE. 56/15 ... Fa’ktulûhü ... Onu da öldürün!RE. 56/15 ... Fa’ktulûhü ... Onu da öldürün! Onu da öldürün!Onu da öldürün!

Burada "zâti mahremin" dedi ama,


Burada "zâti mahremin" dedi ama,
mahremi olmasa da kocasız olan bir kadına tasallut etmeye kimsenin hakkı yok!mahremi olmasa da kocasız olan bir kadına tasallut etmeye kimsenin hakkı yok! Bu çok acı.Bu çok acı. Mesela bununla birlikte ...Mesela bununla birlikte ... o zaman umumhane dediğimiz yerlerino zaman umumhane dediğimiz yerlerin Beyoğlu taraflarındaki hristiyan mahallelerinde olmasına bir cevaz vermişler, ki orası hristiyan mahallesidir ...Beyoğlu taraflarındaki hristiyan mahallelerinde olmasına bir cevaz vermişler, ki orası hristiyan mahallesidir ... Bugün artık hristiyan mahallesi falan yok ...Bugün artık hristiyan mahallesi falan yok ... Binaen aleyh, nerede olursa olsunBinaen aleyh, nerede olursa olsun Senin kardeşine taarruz edilse,Senin kardeşine taarruz edilse, kızına taarruz edilse sen razı olur musun?kızına taarruz edilse sen razı olur musun? Sen razı olmadığın halde başkasının kızına, kardeşine nasıl taarruz edersin,Sen razı olmadığın halde başkasının kızına, kardeşine nasıl taarruz edersin, nasıl yoldan çıkarmaya çalışırsın?nasıl yoldan çıkarmaya çalışırsın?

Tirmizi'nin, Beyhakî'nin İbn Abbas'tan rivayetidir.


Tirmizi'nin, Beyhakî'nin İbn Abbas'tan rivayetidir.


Şimdi, hanımlarımızla biz evlenirken nikah kıyarız.


Şimdi, hanımlarımızla biz evlenirken nikah kıyarız.
Nikah kıyarken iki tane (mehir vardır).Nikah kıyarken iki tane (mehir vardır). Birisine mihr-i müeccel birine mihr-i muaccel derler.Birisine mihr-i müeccel birine mihr-i muaccel derler. Yani birisi evvelden, mesela ev eşyası gibi hazır verilir ona.Yani birisi evvelden, mesela ev eşyası gibi hazır verilir ona. Bir de borç olarak şu kadar nikâh bedeli olaraktan nikah kıyılırkenBir de borç olarak şu kadar nikâh bedeli olaraktan nikah kıyılırken 10 lira, 20 lira, 50 lira, 100 lira diyerekten bir ad konur.10 lira, 20 lira, 50 lira, 100 lira diyerekten bir ad konur. Bu onun hakkıdır, kadının hakkıdır.Bu onun hakkıdır, kadının hakkıdır. İstersen ilk gece tıkır tıkır tıkır sayarsın parasını eline,İstersen ilk gece tıkır tıkır tıkır sayarsın parasını eline, "Al nikah hakkını, bende hakkın kalmasın!""Al nikah hakkını, bende hakkın kalmasın!"

Fakat bunu hemen vermek bizim memleketimizde adet olmamış.


Fakat bunu hemen vermek bizim memleketimizde adet olmamış.
O nikâhı kıyarız, fakat paralar cebimizde kalır.O nikâhı kıyarız, fakat paralar cebimizde kalır. Hanım ölür gider, kimse de bizden mihir istemez.Hanım ölür gider, kimse de bizden mihir istemez. Ama şimdi burada deniyor ki:Ama şimdi burada deniyor ki:

RE. 56/16 İzâ kàleti’l-mer’eti li-zevcihâ ...


RE. 56/16 İzâ kàleti’l-mer’eti li-zevcihâ ...
Hanım kocasına diyor:Hanım kocasına diyor: RE. 56/16 ... ve hiye marîdatün ...RE. 56/16 ... ve hiye marîdatün ... O hastalık halinde, ümidini yitirmiş...O hastalık halinde, ümidini yitirmiş... RE. 56/16 ... Terektü mehrî aleyke ...RE. 56/16 ... Terektü mehrî aleyke ... Benim kendi alacağımı istemem artık, diyor.Benim kendi alacağımı istemem artık, diyor. Bu cihetteBu cihette RE. 56/16 ... Fein mâtet, lem yekün şey’en;RE. 56/16 ... Fein mâtet, lem yekün şey’en; Artık ona bir borç kalmıyor.Artık ona bir borç kalmıyor. Ona hakkı helal ...Ona hakkı helal ... Kimse ondan bir şey isteyemez.Kimse ondan bir şey isteyemez. RE. 56/16 ... Ve in àşet ...RE. 56/16 ... Ve in àşet ... ... yaşarsa... yaşarsa artık o da tekrar bir mehir isterseartık o da tekrar bir mehir isterse ondan hakkı alınır, o da helaldir ...ondan hakkı alınır, o da helaldir ... Ve bu kadınlarıız için de çok tavsiye edilmiştir ki,Ve bu kadınlarıız için de çok tavsiye edilmiştir ki, kadın efendisine karşı naif,kadın efendisine karşı naif, "Ben sana helalim hakkımı" der."Ben sana helalim hakkımı" der. Demesi de lazımdır, derler.Demesi de lazımdır, derler. Ki aralarında muhabbetKi aralarında muhabbet Bir şey yok.Bir şey yok. Bunu yaparkenBunu yaparken bazı insanlar da ... görebazı insanlar da ... göre yüksek fiyatlar koyarlar (mehire).yüksek fiyatlar koyarlar (mehire). Bu da doğru değil. Niçin?Bu da doğru değil. Niçin? Yüz olur.Yüz olur. Mesela adama yüz verecek,Mesela adama yüz verecek, yüz bin lira veriyor.yüz bin lira veriyor. ... yüz bin lira olur.... yüz bin lira olur. Yarın bir şey olsa da ayrılsakYarın bir şey olsa da ayrılsak o yüz bin lirayı herkes ödeyemez ki.o yüz bin lirayı herkes ödeyemez ki.

Onun için ucuz olsun.


Onun için ucuz olsun.
Ödeyecekken ayrılırsın ...Ödeyecekken ayrılırsın ... Fakat buna da itiraz ediyorlar, ki ayrıldık.Fakat buna da itiraz ediyorlar, ki ayrıldık. O ayrılığımız tuttu.O ayrılığımız tuttu. Babasının evinden de çıktı.Babasının evinden de çıktı. Eğer bir varlığı varsa ne âlâ, amaEğer bir varlığı varsa ne âlâ, ama senin, benim gibi bir varlığı yoksa,senin, benim gibi bir varlığı yoksa, kocasından da bir şey alamıyorsakocasından da bir şey alamıyorsa bu sefer perişan olur.bu sefer perişan olur. Sokaklara düşer, eller düşer.Sokaklara düşer, eller düşer. Fabrikalara gitme mecburiyetinde kalır.Fabrikalara gitme mecburiyetinde kalır. Bu vebal hepimizin sırtında.Bu vebal hepimizin sırtında.

Bugün kızlarımızın, kadınlarımız


Bugün kızlarımızın, kadınlarımız
çoğu fabrikalardan çalışıyor.çoğu fabrikalardan çalışıyor. Bu çalışmalarının veballeri hep bizim sırımızdadır.Bu çalışmalarının veballeri hep bizim sırımızdadır. Bizim hepimizin şeyi var ki,Bizim hepimizin şeyi var ki, bu kadınların evli olup...bu kadınların evli olup... Bizi akşamki bir yemeğe çağırıyorlar.Bizi akşamki bir yemeğe çağırıyorlar. Gittiğimiz yerde üç tane Pakistanlı ...Gittiğimiz yerde üç tane Pakistanlı ... Onların şeyini nakledeyim size.Onların şeyini nakledeyim size.

RE. 57/1 İzâ kàleti’l-mer’etü li-zevcihâ:


RE. 57/1 İzâ kàleti’l-mer’etü li-zevcihâ:
“Kadın kocasına kızsa,“Kadın kocasına kızsa, RE. 57/1 ... İzâ kàleti’l-mer’etü li-zevcihâ ...RE. 57/1 ... İzâ kàleti’l-mer’etü li-zevcihâ ... Kızdığımızda, bir şey istedi, getirmedi.Kızdığımızda, bir şey istedi, getirmedi.

RE. 57/1 ... Mâ raeytü minke hayren kattu ... Zaten Efendimiz evinde oturuyor.


RE. 57/1 ... Mâ raeytü minke hayren kattu ... Zaten Efendimiz evinde oturuyor.
RE. 57/1 ... hubita amelühâ ...RE. 57/1 ... hubita amelühâ ... O kadının kaç seneden beri yaptığı bütün ameller gitmiştir.O kadının kaç seneden beri yaptığı bütün ameller gitmiştir. Kocasına böyle bir söz söylemesiyleKocasına böyle bir söz söylemesiyle o kadının kaç seneden beri, ne kadar sevap kazandıysa hepsi yanar ...o kadının kaç seneden beri, ne kadar sevap kazandıysa hepsi yanar ... Çocuk babasına hürmetkâr...Çocuk babasına hürmetkâr... Kadın da kocasına karşı hürmetkâr...Kadın da kocasına karşı hürmetkâr... Sevgi, saygı karşılıklı ...Sevgi, saygı karşılıklı ... Her gün yiyordu, içiyordu, üstüne başına bakıyordu daHer gün yiyordu, içiyordu, üstüne başına bakıyordu da bu sefer nasılsa yapamadı.bu sefer nasılsa yapamadı.

“—Ben senden hiç hayır görmedim bu ana kadar!” deyiverince,


“—Ben senden hiç hayır görmedim bu ana kadar!” deyiverince,
Cenâb-ı Hak da diyor ki:Cenâb-ı Hak da diyor ki:

“—Sen de iyi bir hanım değilsin! Yaptığın ameller hep boşa gitti.”


“—Sen de iyi bir hanım değilsin! Yaptığın ameller hep boşa gitti.”


Hz. Aişe validemizden rivayet...


Hz. Aişe validemizden rivayet...
Onun için, Allah kusurlarımızı affetsin…Onun için, Allah kusurlarımızı affetsin…

Çocuklarımıza ...


Çocuklarımıza ...
erkek, kız çocuklarına dahierkek, kız çocuklarına dahi ona güzel telkin etmek,ona güzel telkin etmek, onu yine seyid edineceksin,onu yine seyid edineceksin, hürmet edeceksin erkeğine karşı.hürmet edeceksin erkeğine karşı.

Mesela şimdi en acayip şey:


Mesela şimdi en acayip şey:


—"Ahmet!" Karı kocasına diyor, "Ahmet, baksana bana!"


—"Ahmet!" Karı kocasına diyor, "Ahmet, baksana bana!"
Kocan zaten Ahmet!Kocan zaten Ahmet! O senin beyin, “Beyefendi!” desene!O senin beyin, “Beyefendi!” desene!

Cemiyet de bunu normal karşılıyor; olmaz, ayıp şey!


Cemiyet de bunu normal karşılıyor; olmaz, ayıp şey!


Kadının erkeğine karşı saygısı, erkeğin de karısına karşı hürmeti olunca tatlı gidiyor.


Kadının erkeğine karşı saygısı, erkeğin de karısına karşı hürmeti olunca tatlı gidiyor.


Sen ona “Ahmet!” dersen,


Sen ona “Ahmet!” dersen,
o da “Kadın, bana bak!” der.o da “Kadın, bana bak!” der. O sana nasıl hanımefendi diyorsaO sana nasıl hanımefendi diyorsa sen de ona beyefendi demek mecburiyeti altındasın.sen de ona beyefendi demek mecburiyeti altındasın.

RE. 57/2 İzâ kàme ehadüküm mine’l-leyli ...


RE. 57/2 İzâ kàme ehadüküm mine’l-leyli ...
Gece kalktık, namaz kılacağız.Gece kalktık, namaz kılacağız. RE. 57/2 ... festa’cem ...RE. 57/2 ... festa’cem ... Fakat uykumuz var.Fakat uykumuz var. Uykumuzu alamamışız.Uykumuzu alamamışız. RE. 57/2 ... festa’ceme’l-kur’ânu alâ lisânihî ...RE. 57/2 ... festa’ceme’l-kur’ânu alâ lisânihî ... Kuran üzerinde şaşırıyor.Kuran üzerinde şaşırıyor. Bir türlü okuyamıyor.Bir türlü okuyamıyor. Uykusu geliyor, şaşırıyor, tekrar alıyor.Uykusu geliyor, şaşırıyor, tekrar alıyor. RE. 57/2 ... felem yedri mâ yekùlü ...RE. 57/2 ... felem yedri mâ yekùlü ... Ne dediğini de bilemiyor, uyku hali...Ne dediğini de bilemiyor, uyku hali... RE. 57/2 ... felyensarif ... Namazdan çıksın.RE. 57/2 ... felyensarif ... Namazdan çıksın. RE. 57/2 ... felyadtaci’. Yatsın, uykusunu alsın.RE. 57/2 ... felyadtaci’. Yatsın, uykusunu alsın. Rahatlansın, ondan sonra kalksın namazını kılsın.Rahatlansın, ondan sonra kalksın namazını kılsın. Böyle uykulu halde, sersem sersem namaz olmaz.Böyle uykulu halde, sersem sersem namaz olmaz.

Ahmed b. Hanbel, Deylemî an Câbir:


Ahmed b. Hanbel, Deylemî an Câbir:


RE. 57/3 İzâ kàme ehadüküm yusallî mine’l-leyli ...


RE. 57/3 İzâ kàme ehadüküm yusallî mine’l-leyli ...
Kalktık, gece namaz kıldık.Kalktık, gece namaz kıldık. Derken RE. 57/3 ... felyestek ... Misvak kullansın.Derken RE. 57/3 ... felyestek ... Misvak kullansın. Arapların ceplerinde misvakları…Arapların ceplerinde misvakları… Namaza kalkıyorlar, dişlerini misvaklıyorlar, öyle duruyorlar.Namaza kalkıyorlar, dişlerini misvaklıyorlar, öyle duruyorlar. Selam veriyoruz, kalkıyoruz.Selam veriyoruz, kalkıyoruz. Hemen yine Allah-u Ekber, yine dişlerini misvaklıyor.Hemen yine Allah-u Ekber, yine dişlerini misvaklıyor. ceinden eksik etmiyor.ceinden eksik etmiyor. Yatarken, kalkarken, gezerken falan...Yatarken, kalkarken, gezerken falan... Efendimiz de buyuruyor ki yattığınız vakitte misvak kullanın.Efendimiz de buyuruyor ki yattığınız vakitte misvak kullanın. Misvak, ağzın temizliğine çok dikkat eder.Misvak, ağzın temizliğine çok dikkat eder.

Öylesine önem verir ki;


Öylesine önem verir ki;
dişler sağlam olunca, mide sağlam olur.dişler sağlam olunca, mide sağlam olur. Mide sağlam olunca, vücut da sağlam olur.Mide sağlam olunca, vücut da sağlam olur. Dişler çürük olursa, mide hazmedemez, hasta olur insan …Dişler çürük olursa, mide hazmedemez, hasta olur insan … Bu misvak denen ağacın içerisinde bu mikropları öldürücü bir madde varmış.Bu misvak denen ağacın içerisinde bu mikropları öldürücü bir madde varmış. Misvak aynı zamanda mikrobu öldürenMisvak aynı zamanda mikrobu öldüren ... bu da öldürüyor.... bu da öldürüyor. Fakat Allah Teâlâ o hurmanın üzerindeki ...Fakat Allah Teâlâ o hurmanın üzerindeki ... bir kudret vermiş ki mikrobu yaşatmıyor.bir kudret vermiş ki mikrobu yaşatmıyor. Mikrop onun üzerinde yaşamıyor.Mikrop onun üzerinde yaşamıyor.

RE. 57/3 ... Feinne ehadeküm ... Sizden biriniz...


RE. 57/3 ... Feinne ehadeküm ... Sizden biriniz...
RE. 57/3 ... izâ karaa fî salâtihî ...RE. 57/3 ... izâ karaa fî salâtihî ... Namazda okuyoruz, elham'dan başka bir sure...Namazda okuyoruz, elham'dan başka bir sure... RE. 57/3 ... Vadaa melekün fâhu alâ fîhi ...RE. 57/3 ... Vadaa melekün fâhu alâ fîhi ... Melek, ağzını onun ağzına koyar, kulağına koyar ...Melek, ağzını onun ağzına koyar, kulağına koyar ... Gözümüz, bu bizim şeyimizin haricinde,Gözümüz, bu bizim şeyimizin haricinde, idrakimizin haricinde.idrakimizin haricinde. Görmediğimiz hadiseler...Görmediğimiz hadiseler...

Fakat bir yahudi doktor diyor ki:


Fakat bir yahudi doktor diyor ki:
... bundan sakın, diyor.... bundan sakın, diyor. O yahudiyi tatbik ediyor, o mikroptan kaçınıyor.O yahudiyi tatbik ediyor, o mikroptan kaçınıyor. Niçin yahudi doktor öyle dedi, yok dedi.Niçin yahudi doktor öyle dedi, yok dedi. Allah'ın, rasûlüne ve meleklerine dediği vakitteAllah'ın, rasûlüne ve meleklerine dediği vakitte Çünkü o melek,Çünkü o melek, Fâh, ağız...Fâh, ağız... Fîh, onun ağzı...Fîh, onun ağzı... Ağzını ağzına koyar.Ağzını ağzına koyar. Onun okuduğu kelâm-ı ilâhiyyeyi kapar.Onun okuduğu kelâm-ı ilâhiyyeyi kapar.

RE. 57/3 ... Ve lâ yahrucu min fîhi şey’ün illâ dehale feme’l-meleki.


RE. 57/3 ... Ve lâ yahrucu min fîhi şey’ün illâ dehale feme’l-meleki.
Ağızdan bir şey çıkmaz. Çıkan şey derhal ...Ağızdan bir şey çıkmaz. Çıkan şey derhal ... Alır, götürür.Alır, götürür. Nasıl işte radyonun yiyeceği elektrik gökten, nasıl geliyor bizim evimize ya?Nasıl işte radyonun yiyeceği elektrik gökten, nasıl geliyor bizim evimize ya? Çünkü bir kez biz buradan sıralansak şöyle aşağıya doğruÇünkü bir kez biz buradan sıralansak şöyle aşağıya doğru birbirize nakletsek on defa yanlış yaparız.birbirize nakletsek on defa yanlış yaparız. Belki yüz tane yanlışımız olur.Belki yüz tane yanlışımız olur. Onun için siz ağızlarınızı temiz tutunuz!Onun için siz ağızlarınızı temiz tutunuz!

Hulasa, siz ağzınızı temiz tutunuz.


Hulasa, siz ağzınızı temiz tutunuz.
O koku çirkin olduğundan dolayıO koku çirkin olduğundan dolayı o yüzden mescidimize gelmesin, tabiri var.o yüzden mescidimize gelmesin, tabiri var. Geleni de atmışlar dışarıya.Geleni de atmışlar dışarıya. Soğan sarımsak faydalıdır, gıda alıyoruz onlardan ...Soğan sarımsak faydalıdır, gıda alıyoruz onlardan ... Bu sigara daha dün hâsıl olan bir hadisedir.Bu sigara daha dün hâsıl olan bir hadisedir. Çok da çirkin bir kokusu vardır.Çok da çirkin bir kokusu vardır. Vücuda çok da zararlı olduğu tesbit edilmiştir.Vücuda çok da zararlı olduğu tesbit edilmiştir. Paramıza da ayrıca muzırdır.Paramıza da ayrıca muzırdır. Böyleyken buna mübtelâ olanlar da çoktur.Böyleyken buna mübtelâ olanlar da çoktur. Benizleri sarı olur, ağızları hastalıklı olur.Benizleri sarı olur, ağızları hastalıklı olur. Vücutları desen, hastalıklı olur.Vücutları desen, hastalıklı olur. Paraları da ona göre zâyi olur.Paraları da ona göre zâyi olur.

Dese ki sana:


Dese ki sana:
Her gün bir lira ver de şu kasaya at ya!Her gün bir lira ver de şu kasaya at ya! Ki fakir fukaraya vereceğiz.Ki fakir fukaraya vereceğiz. İşte her gün bir lira at buraya.İşte her gün bir lira at buraya. Yok ya...Yok ya... Kimse... Şimdi, sert olacak ama herkes verseydi çok olurdu.Kimse... Şimdi, sert olacak ama herkes verseydi çok olurdu. Herkes verse çok olur çünkü.Herkes verse çok olur çünkü. Birincisi dağınıklık.Birincisi dağınıklık. Diğer bir tanesi bir yılı doldurmuş.Diğer bir tanesi bir yılı doldurmuş. Bunu sigaraya veriyoruz da, hayra gelince kaçınıyoruz.Bunu sigaraya veriyoruz da, hayra gelince kaçınıyoruz. Bunun zararını toplayıp kendi fişimi çekmek istemem de, zararı da yok.Bunun zararını toplayıp kendi fişimi çekmek istemem de, zararı da yok. Hatırınızdadır deyip nefsimize de veriyoruz.Hatırınızdadır deyip nefsimize de veriyoruz. Yetişen evladımız daYetişen evladımız da sıhhati bozuk işliyor.sıhhati bozuk işliyor. Bugün hem bunların hepsini bir.Bugün hem bunların hepsini bir. Hazreti Câbir'den gelmiş rivayet.Hazreti Câbir'den gelmiş rivayet.

RE. 57/4 İzâ kàme’r-raculü min meclisihî ...


RE. 57/4 İzâ kàme’r-raculü min meclisihî ...
Bu da dikkat edilecek şeylerden birisi.Bu da dikkat edilecek şeylerden birisi. Oturuyoruz ya,Oturuyoruz ya, abdestimizi aldık, çıkacağız dışarıya.abdestimizi aldık, çıkacağız dışarıya. Hemen orasını doldurmaya çalışır.Hemen orasını doldurmaya çalışır. Sonra adam gelir;Sonra adam gelir; bakar ki dolu orası, doldurulmuş.bakar ki dolu orası, doldurulmuş. Ya burası benim yerimYa burası benim yerim Ne işin var derse kavga kopar.Ne işin var derse kavga kopar. Şimdi diyor ki, RE. 57/4 İzâ kàme’r-raculü min meclisihî,Şimdi diyor ki, RE. 57/4 İzâ kàme’r-raculü min meclisihî, RE. 57/4 ... sümme racea ileyhi ...RE. 57/4 ... sümme racea ileyhi ... Tekrar geldi.Tekrar geldi. RE. 57/4 ... fe hüve ehakku bihî.RE. 57/4 ... fe hüve ehakku bihî. O oraya gider.O oraya gider. ... onun yerine.... onun yerine. Onun yerine oturmaya, işgal etmeye hakkınız yok.Onun yerine oturmaya, işgal etmeye hakkınız yok. Çünkü o, oranın sahibiydi.Çünkü o, oranın sahibiydi. Bir odamız var, küçük.Bir odamız var, küçük. Gelince orayı vermek lazım.Gelince orayı vermek lazım.

Ravileri Ahmed b. Hanbel, Müslim, Ebû Dâvûd, Beyhakî, İbn Mâce, Buhârî fi'l-Edeb an Ebî Hüreyre.


Ravileri Ahmed b. Hanbel, Müslim, Ebû Dâvûd, Beyhakî, İbn Mâce, Buhârî fi'l-Edeb an Ebî Hüreyre.
Ahmed b. Hanbel an Vehb b. HubeyşAhmed b. Hanbel an Vehb b. Hubeyş An Taberânî, Ebû Dâvûd ve'l-Beyhakî an Vehb b. Huzeyfe.An Taberânî, Ebû Dâvûd ve'l-Beyhakî an Vehb b. Huzeyfe.

RE. 57/5 İzâ kàme’r-raculü ile’s-salâti ...


RE. 57/5 İzâ kàme’r-raculü ile’s-salâti ...
Kalktık namaza.Kalktık namaza. Allah-u Ekber!Allah-u Ekber! RE. 57/5 ... felâ yugmid ayneyhi.RE. 57/5 ... felâ yugmid ayneyhi. Gözlerinizi yummayın.Gözlerinizi yummayın. Göz de secdeye bakar, o da oradan sevap alır.Göz de secdeye bakar, o da oradan sevap alır. Gözünüzü yummakla onun sevabından mahrum oluyorsunuz.Gözünüzü yummakla onun sevabından mahrum oluyorsunuz. Niçin? Siz gözünüzü yummayın!Niçin? Siz gözünüzü yummayın! Sen huzur yapacaksan namaz dışarısında yap.Sen huzur yapacaksan namaz dışarısında yap. Namazda gözünü yumma!Namazda gözünü yumma!

RE. 57/6 İzâ kàme leke raculün min meclisihî ...


RE. 57/6 İzâ kàme leke raculün min meclisihî ...
Adam kalktı yerinden ...Adam kalktı yerinden ... RE. 57/6 ... felâ teclis fîhi ... Sen oraya oturma.RE. 57/6 ... felâ teclis fîhi ... Sen oraya oturma. O adam oradan kalksın.O adam oradan kalksın. Ama sen de işgal etme orayı.Ama sen de işgal etme orayı. İkincisi;İkincisi; RE. 57/6 ... ve lâ temsah yedeke bi-sevbi men lâ temlikü ...RE. 57/6 ... ve lâ temsah yedeke bi-sevbi men lâ temlikü ... Senin olmayan mendile, havluya elleşme!Senin olmayan mendile, havluya elleşme! Senin olmayan mendile ve havluyaSenin olmayan mendile ve havluya veyahut başka bir şeyle elini silme!veyahut başka bir şeyle elini silme!

Rahmetlik babamdan abdest almıştım da ...


Rahmetlik babamdan abdest almıştım da ...
Babam mendilini de bana vermedi.Babam mendilini de bana vermedi. Hatta üç şey verilmez, dedi.Hatta üç şey verilmez, dedi. Birisi silâh, birisi mendil, birisinin de ne olduğu hatırımda kalmamış.Birisi silâh, birisi mendil, birisinin de ne olduğu hatırımda kalmamış. Bunlar emanet edilmez.Bunlar emanet edilmez. Silahı verirsin, gider bir vukuat yapar, sen mes’ul olursun.Silahı verirsin, gider bir vukuat yapar, sen mes’ul olursun.

RE.57/7 İzâ kàme ehadüküm ile’s-salâti,


RE.57/7 İzâ kàme ehadüküm ile’s-salâti,
feinne’r-rahmete tüvâcihuhû,feinne’r-rahmete tüvâcihuhû, Allah-u Ekber deriz.Allah-u Ekber deriz. Rahmet-i ilâhi bizi karşılar ...Rahmet-i ilâhi bizi karşılar ... Binaen aleyh, secdeyi yaptık.Binaen aleyh, secdeyi yaptık. Sevde eskiden Arabistan'da yapılan secdeler toprak üzerine, kum üzerine yapılırmış, halılar üzerine değil deSevde eskiden Arabistan'da yapılan secdeler toprak üzerine, kum üzerine yapılırmış, halılar üzerine değil de halılar üzerine değil de...halılar üzerine değil de... Şimdi de hala öyle.Şimdi de hala öyle. RE.57/7 ... felâ yemsehi’l-hasâ.RE.57/7 ... felâ yemsehi’l-hasâ. Bu çakıllardan, kumlardan alnımız terlerdi.Bu çakıllardan, kumlardan alnımız terlerdi. RE.57/7 ... Felâ yemseh ... Secdeden kalktığında sileceğim, diye uğraş dur.RE.57/7 ... Felâ yemseh ... Secdeden kalktığında sileceğim, diye uğraş dur. Silme onu!Silme onu! Bunun şeyini söylememiş amaBunun şeyini söylememiş ama hususi olaraktan da kan toplanıyor yahususi olaraktan da kan toplanıyor ya havuz halinde ileriye doğru bir akıntı yaşanıyor.havuz halinde ileriye doğru bir akıntı yaşanıyor. Bunu böyle önlemiş oluyor bu havuzun suyu.Bunu böyle önlemiş oluyor bu havuzun suyu. Yapamayacak olursak o zaman onun düşürmesini yapmak lazım.Yapamayacak olursak o zaman onun düşürmesini yapmak lazım.

RE. 57/8 İzâ kàme ehadüküm fî salâtihî,


RE. 57/8 İzâ kàme ehadüküm fî salâtihî,
Namaza durduğumuz vakitteNamaza durduğumuz vakitte RE. 57/8 ... felyüskin etrâfehû ...RE. 57/8 ... felyüskin etrâfehû ... Hiç kımıldamıyor.Hiç kımıldamıyor. Etrafında sakin bir halde durmalıdır.Etrafında sakin bir halde durmalıdır. RE. 57/8 ... ve lâ yetemeyyel kemâ tetemeyyelü’l-yehûdü ...RE. 57/8 ... ve lâ yetemeyyel kemâ tetemeyyelü’l-yehûdü ... Yahudiler böyle sallanırmış namazda.Yahudiler böyle sallanırmış namazda. Siz de öyle namazda sallanmayın.Siz de öyle namazda sallanmayın. RE. 57/8 ... feinne sükûne’l-etrâfi fi’s-salâti min temâmi’s-salâti.RE. 57/8 ... feinne sükûne’l-etrâfi fi’s-salâti min temâmi’s-salâti. Namazda böyle sessiz olalım, sükût edelim.Namazda böyle sessiz olalım, sükût edelim. Bu, namazın kemâlinin alametidir.Bu, namazın kemâlinin alametidir.

RE. 57/9 İzâ kàme’l-abdü yusallî ...


RE. 57/9 İzâ kàme’l-abdü yusallî ...
Kalktık, namaza duracağız Allah-u Ekber diyerekten.Kalktık, namaza duracağız Allah-u Ekber diyerekten. RE. 57/9 ... akbela’llàhu azze ve celle aleyhi ...RE. 57/9 ... akbela’llàhu azze ve celle aleyhi ... Allah celle ve alâ sana muttaki.Allah celle ve alâ sana muttaki. Allah celle ve alâ da onu karşılar ...Allah celle ve alâ da onu karşılar ...

RE. 57/9 ... Felem yensarif anhü ... Ondan ayrılmaz ...


RE. 57/9 ... Felem yensarif anhü ... Ondan ayrılmaz ...
RE. 57/9 ... hattâ yensarife’l-abdü ... O, namazından çıkıncaya kadar.RE. 57/9 ... hattâ yensarife’l-abdü ... O, namazından çıkıncaya kadar. Selam verir, gider ...Selam verir, gider ...

Allah hepimizi affetsin…


Allah hepimizi affetsin…
...... Namaz kılmak kolay bir şey değil.Namaz kılmak kolay bir şey değil. Sen dersin ki:Sen dersin ki:

“—Allàhu ekber derim, Elham’ı okurum, Zamm-ı sûre okurum, rükûya giderim, secdeye giderim…


“—Allàhu ekber derim, Elham’ı okurum, Zamm-ı sûre okurum, rükûya giderim, secdeye giderim…
Olur biter namaz.”Olur biter namaz.”

Amma asıl o değil.


Amma asıl o değil.
Asıl (namaz) kulun Allah ile oluşu…Asıl (namaz) kulun Allah ile oluşu… Namaza durduktan sonra ne kadar müddet Allah ile meşgulsün?Namaza durduktan sonra ne kadar müddet Allah ile meşgulsün? Ağzın söylüyor, o başka.Ağzın söylüyor, o başka. Fakat gönlün Allah ile ne kadar meşgul?Fakat gönlün Allah ile ne kadar meşgul? Gönlün başka tarafta, aklın başka tarafta…Gönlün başka tarafta, aklın başka tarafta… Dilin başka tarafta…Dilin başka tarafta… Halbuki yüzümüzü döndürebiliyoruz kıbleye.Halbuki yüzümüzü döndürebiliyoruz kıbleye. Yüzümüz nasıl döndüyse gönlümüzün de böyle dönmesi lâzım!Yüzümüz nasıl döndüyse gönlümüzün de böyle dönmesi lâzım!

Gönlümüzü döndürmek de kolay bir şey değil!


Gönlümüzü döndürmek de kolay bir şey değil!
Nasıl ki alışkanlık, sanatkar nasıl ki bir sanatı öğrenmek için çok seneler hizmet ediyor, yoruluyor,Nasıl ki alışkanlık, sanatkar nasıl ki bir sanatı öğrenmek için çok seneler hizmet ediyor, yoruluyor, sopalar yiyiyor, dayaklar yiyiyor, bir şeyler ediyor...sopalar yiyiyor, dayaklar yiyiyor, bir şeyler ediyor... Ancak o sanatı öğrenebiliyor.Ancak o sanatı öğrenebiliyor. Kolaycacık olmuyor.Kolaycacık olmuyor.

Allah-u Teàlâ’nın divanında çok senelerden beri yatıp kalkıyoruz ama,


Allah-u Teàlâ’nın divanında çok senelerden beri yatıp kalkıyoruz ama,
gönlümüzü o tarafa sevk edebildiğimiz yok ki…gönlümüzü o tarafa sevk edebildiğimiz yok ki… Asıl olan...Asıl olan... İçi başka, dışı başka…İçi başka, dışı başka… Gönlü uyandırıp gönlü Allah’a döndürmek.Gönlü uyandırıp gönlü Allah’a döndürmek. Asıl hüner burada…Asıl hüner burada… Asıl hüner, vücudumuzu döndürdüğümüz gibi gönlümüzü de Allah’a döndürerekten,Asıl hüner, vücudumuzu döndürdüğümüz gibi gönlümüzü de Allah’a döndürerekten, “Allahu ekber!” dedik miydi kendimizden geçmek lâzım!“Allahu ekber!” dedik miydi kendimizden geçmek lâzım!

Burada çok misaller vermişler.


Burada çok misaller vermişler.
Bir adamın gayet güzel bir atı varmış.Bir adamın gayet güzel bir atı varmış. Bir yere bağlamış, ...Bir yere bağlamış, ... Hırsız da o atı gözetliyormuş.Hırsız da o atı gözetliyormuş. Adam namazda iken hırsızın atı götürdüğünü görmüş ama,Adam namazda iken hırsızın atı götürdüğünü görmüş ama, Allah’a olan bağlılığından dolayı hiç alâkadar olmadan namazını bitirmiş.Allah’a olan bağlılığından dolayı hiç alâkadar olmadan namazını bitirmiş.

Halbuki cevaz var, derhal alıp getireceksin.


Halbuki cevaz var, derhal alıp getireceksin.
Adamın yakasına yapışacaksın.Adamın yakasına yapışacaksın. Bu bizim için böyle…Bu bizim için böyle… Onun için atmış, bilmem neymiş;Onun için atmış, bilmem neymiş;

“—Ne giderse gitsin; ben Allah’ın divanındayım, ayrılamam ondan!” diyor.


“—Ne giderse gitsin; ben Allah’ın divanındayım, ayrılamam ondan!” diyor.


RE. 57/10 İzâ kàme ehadüküm min menâmihî ...


RE. 57/10 İzâ kàme ehadüküm min menâmihî ...
Uyandı kiUyandı ki RE. 57/10 ... El-hamdü li’llâhi’llezî redde fînâ ervâhanâ ba’de iz künnâ emvâten.RE. 57/10 ... El-hamdü li’llâhi’llezî redde fînâ ervâhanâ ba’de iz künnâ emvâten. Ölmüş...Ölmüş... Öbür dünyada...Öbür dünyada... Onun için uyandığımızda Elhamdülillâh demeliyiz.Onun için uyandığımızda Elhamdülillâh demeliyiz. Elhamdülillâh demek kafi.Elhamdülillâh demek kafi. Bunların duaları kitaplarımızda yazıyor.Bunların duaları kitaplarımızda yazıyor.

RE. 57/11 İzâ kàme ehadüküm mine’l-meclisi, felyüsellim ...


RE. 57/11 İzâ kàme ehadüküm mine’l-meclisi, felyüsellim ...
Gerek girerken, gerek çıkarkenGerek girerken, gerek çıkarken ... "Es-selâmü aleyküm" diyor. En kısası...... "Es-selâmü aleyküm" diyor. En kısası... Çıkarken de "Es-selâmü aleyküm" diye çıkmak lazım.Çıkarken de "Es-selâmü aleyküm" diye çıkmak lazım. Allah'a ısmarladık, demek yerineAllah'a ısmarladık, demek yerine "Es-selâmü aleyküm" demek, daha alâ olduğundan"Es-selâmü aleyküm" demek, daha alâ olduğundan RE. 57/11 ... Feinnehû yüktebü lehû elfü hasenetin ....RE. 57/11 ... Feinnehû yüktebü lehû elfü hasenetin .... Ona bin tane sevap yazılacak.Ona bin tane sevap yazılacak. "Es-selâmü aleyküm" diyene bin tane sevap..."Es-selâmü aleyküm" diyene bin tane sevap... RE. 57/11 ... Ve yukdà lehû elfü hâcetin ...RE. 57/11 ... Ve yukdà lehû elfü hâcetin ... Bin tane de hâceti görülür.Bin tane de hâceti görülür. RE. 57/11 ... ve yahrucu min zünûbihî, keyevme veledethü ümmühû.RE. 57/11 ... ve yahrucu min zünûbihî, keyevme veledethü ümmühû.

RE. 57/12 İzâ karae’bnü âdeme’s-secdete ...


RE. 57/12 İzâ karae’bnü âdeme’s-secdete ...
Kur'an'da secde ayetleri var ya...Kur'an'da secde ayetleri var ya... 14 tane secde ayeti var.14 tane secde ayeti var. Şimdi topluca Kur’an cüzleri okuyoruz da, 14 tane secde edilmesi lâzım gelirken,Şimdi topluca Kur’an cüzleri okuyoruz da, 14 tane secde edilmesi lâzım gelirken, secde edenler olmuyor.secde edenler olmuyor. Belki evine gittiği vakitte evinde yapar inşallah…Belki evine gittiği vakitte evinde yapar inşallah… Kur’an'ın kenarında yazılıdır; "secde ayeti, secde vardır." diye.Kur’an'ın kenarında yazılıdır; "secde ayeti, secde vardır." diye. O ayetleri kim okursa, o secdeleri yapmakla mükelleftir.O ayetleri kim okursa, o secdeleri yapmakla mükelleftir. Yapmazsa hep üzerine haktır.Yapmazsa hep üzerine haktır. Hiç değilse de ayetlerimiz okuduk, derhal secdeye kapandık.Hiç değilse de ayetlerimiz okuduk, derhal secdeye kapandık. RE. 57/12 ... i’tezele’ş-şeytànu yebkî ... Şeytan ağlayarak onun yanından gelir.RE. 57/12 ... i’tezele’ş-şeytànu yebkî ... Şeytan ağlayarak onun yanından gelir.

RE. 57/12 ... Yekùlü: Yâ veylehû umire’bnü âdeme bi’s-sücûdi fesecede ...


RE. 57/12 ... Yekùlü: Yâ veylehû umire’bnü âdeme bi’s-sücûdi fesecede ...
Bu insanoğlu secde ile emrolundu da, bak secdesini yaptı.Bu insanoğlu secde ile emrolundu da, bak secdesini yaptı. Cennete de nâil oldu.Cennete de nâil oldu.

(Şeytan) Mûsâ AS’a demiş ki:


(Şeytan) Mûsâ AS’a demiş ki:
Yâ Musâ!Yâ Musâ!

“—Rabbine söyle, ben tevbekâr oldum, beni affetsin!”


“—Rabbine söyle, ben tevbekâr oldum, beni affetsin!”
Mûsâ AS da demiş:

“—Yâ Rabbi, şeytan tevbe ediyor, affedilmesini istiyor.”
Mûsâ AS da demiş:

“—Yâ Rabbi, şeytan tevbe ediyor, affedilmesini istiyor.”


“—Gitsin, Adem’e secde etsin,


“—Gitsin, Adem’e secde etsin,
Demiş ki niye, inadı...Demiş ki niye, inadı... İnat fena bir şey.İnat fena bir şey. O inat da kibirden ileri geliyor.O inat da kibirden ileri geliyor.

“—O topraktan yaratıldı, ben ateşten yaratıldım. Ateş daha üstün!” dedi.


“—O topraktan yaratıldı, ben ateşten yaratıldım. Ateş daha üstün!” dedi.
“Ben kudret sahibiyim.“Ben kudret sahibiyim. Nasıl olur da ayaklar altında ezilen topraktan hasıl olan varlığa secde ederim?” dedi.Nasıl olur da ayaklar altında ezilen topraktan hasıl olan varlığa secde ederim?” dedi.

Halbuki bilmiyor ki, o toprak olmasa ateş nereden olacak?


Halbuki bilmiyor ki, o toprak olmasa ateş nereden olacak?
Ateş, topraktan olmuş ...Ateş, topraktan olmuş ... Bunu iyi bilmek lazım.Bunu iyi bilmek lazım. Bu kadınlarımızdan tek şey umuyorum ki.Bu kadınlarımızdan tek şey umuyorum ki. Hanım, sen tecvid okumamışsın, iyi okuyamamışsın, bırak onu, diyorlar.Hanım, sen tecvid okumamışsın, iyi okuyamamışsın, bırak onu, diyorlar. Bazı kadın fakülte asistanları diğer hanımlara...Bazı kadın fakülte asistanları diğer hanımlara... Bıktım artık, böyle okunmaz.Bıktım artık, böyle okunmaz. Senin tecvidin yok.Senin tecvidin yok. Böyle okunmaz diyerekten onları okumamaya sevk ediyorlar.Böyle okunmaz diyerekten onları okumamaya sevk ediyorlar.

“—Öyle şey olmaz, okuyun! Allah düzeltir o eksik olanları, melekler düzeltir.


“—Öyle şey olmaz, okuyun! Allah düzeltir o eksik olanları, melekler düzeltir.
Şimdi gayret edip okuyup, okuyunca düzeliyor.Şimdi gayret edip okuyup, okuyunca düzeliyor. Yine burada dersimize geldik.Yine burada dersimize geldik.

RE. 57/13 İzâ karae’l-kàriu ... Okuyor...


RE. 57/13 İzâ karae’l-kàriu ... Okuyor...
RE. 57/13 ... feahtaa ... Bakın yine.RE. 57/13 ... feahtaa ... Bakın yine. Çok zordur harf.Çok zordur harf. Kolay bir şey zannetmeyin onu.Kolay bir şey zannetmeyin onu. O harflerin mahreçlerinin çıkarılmasıO harflerin mahreçlerinin çıkarılması uzun müddet talime muhtaç.uzun müddet talime muhtaç. E biz bu talimi yapamayız ...E biz bu talimi yapamayız ... Harflerin çıkacak mahreçlerinin salimi neticesinde ortaya çıkar.Harflerin çıkacak mahreçlerinin salimi neticesinde ortaya çıkar. Hepimiz otomatikmen öğrendik ama ... çıkaramayız.Hepimiz otomatikmen öğrendik ama ... çıkaramayız. RE. 57/13 ... ev lehane ... Yahut levh etti (hata yaptı).RE. 57/13 ... ev lehane ... Yahut levh etti (hata yaptı). O okuyorum zannediyor ...O okuyorum zannediyor ... Uzun çekiyoruz...Uzun çekiyoruz... Halbuki bu kadar uzun tutmaya lüzum yok.Halbuki bu kadar uzun tutmaya lüzum yok. Ama gidemediğimiz, arkasını getiremediğimizden dolayı ...Ama gidemediğimiz, arkasını getiremediğimizden dolayı ... RE. 57/13 ... ev kâne a’cemiyyen ...RE. 57/13 ... ev kâne a’cemiyyen ... Yahut sizin gibi acemi bir adam...Yahut sizin gibi acemi bir adam... Bakıyor ona, köşeye bakıyor, bir şeyler yapıyor.Bakıyor ona, köşeye bakıyor, bir şeyler yapıyor.

RE. 57/13 ... ketebehü’l-melekü kemâ ünzile ...


RE. 57/13 ... ketebehü’l-melekü kemâ ünzile ...
Melek, ona nasıl inzal ettiyse öyle yazılıyor.Melek, ona nasıl inzal ettiyse öyle yazılıyor. Bu, dünyalık mal.Bu, dünyalık mal. Demin yanlış okudum.Demin yanlış okudum. Nasıl inzal edildiyse öyle yatar.Nasıl inzal edildiyse öyle yatar. Sen daima oku, okudukça ...Sen daima oku, okudukça ... Bir acı şey var. Onu da okuyayım:Bir acı şey var. Onu da okuyayım:

RE. 57/16 İzâ karae’r-raculü’l-kur ’âne, ve tefakkaha fi’d-dîni ...


RE. 57/16 İzâ karae’r-raculü’l-kur ’âne, ve tefakkaha fi’d-dîni ...
Okuduk, ve "tefakkaha" fakih de olduk.Okuduk, ve "tefakkaha" fakih de olduk. Ama dünyası zararda.Ama dünyası zararda. RE. 57/16 ... sümme etâ bâbe’s-sultâni ...RE. 57/16 ... sümme etâ bâbe’s-sultâni ... Kalabalık, insanlar toplanmış "Bize bir iş ver!" diye.Kalabalık, insanlar toplanmış "Bize bir iş ver!" diye. Bir yardım et.Bir yardım et. RE. 57/16 ... sümme etâ bâbe’s-sultâni temellükan ileyhi,RE. 57/16 ... sümme etâ bâbe’s-sultâni temellükan ileyhi, ve tamaen limâ fî yedihî ...ve tamaen limâ fî yedihî ... Onun elindekine tamah ederektenOnun elindekine tamah ederekten ... bize bir iş ver yahut bize bir yardım et." diyererekten.... bize bir iş ver yahut bize bir yardım et." diyererekten.

RE. 57/16 ... hâda bi-kadri hutâhu fî nâri cehenneme.


RE. 57/16 ... hâda bi-kadri hutâhu fî nâri cehenneme.
Bu attığımız adımların sayısınca cehenneme yuvarlanır.Bu attığımız adımların sayısınca cehenneme yuvarlanır. Ona Allah'ın verdiği güzel Kuran varkenOna Allah'ın verdiği güzel Kuran varken sultanın kapısına nasıl gidiyorsun?sultanın kapısına nasıl gidiyorsun?

Şimdi bir hadis-i şerîf bozuyor.


Şimdi bir hadis-i şerîf bozuyor.
Hadis-i şerîf şöyle:Hadis-i şerîf şöyle:

RE. 276/10 Hameletü’l-ilmi fi’d-dünyâ hulefâü’l-enbiyâi,


RE. 276/10 Hameletü’l-ilmi fi’d-dünyâ hulefâü’l-enbiyâi,
ve fi’l-âhireti mine’ş-şühedâi.ve fi’l-âhireti mine’ş-şühedâi. Hamele-i Kur'an olun!Hamele-i Kur'an olun! Alimler... Hafızlar değil de... Alimler.Alimler... Hafızlar değil de... Alimler. Buradaki kârîden murad, daima alimlerdir.Buradaki kârîden murad, daima alimlerdir.

“Alim olan insan, Kur’an’ı öğrendiği vakitte dünyada peygamberlerin halifesidir.”


“Alim olan insan, Kur’an’ı öğrendiği vakitte dünyada peygamberlerin halifesidir.”
Yoksa bizim halife dediğimiz sultanlar değildir.Yoksa bizim halife dediğimiz sultanlar değildir. Asıl halife Kur’an’ı öğrenen ve onunla amil olan alimlerdir.Asıl halife Kur’an’ı öğrenen ve onunla amil olan alimlerdir. Peygamberlerin halifeleridir, peygamberlerin diliyle.Peygamberlerin halifeleridir, peygamberlerin diliyle.

Bunu yazarken aklıma geldi:


Bunu yazarken aklıma geldi:
Dedim ki Sultan Selim kim bilir Mısır’ı alıncaya kadar,Dedim ki Sultan Selim kim bilir Mısır’ı alıncaya kadar, kim bilir ne kadar askerimiz oralarda zâyî oldu, mallar ziyan oldu? ...kim bilir ne kadar askerimiz oralarda zâyî oldu, mallar ziyan oldu? ... Gittik Mısır’ı zabt ettik. Aldık getirdik oraya.Gittik Mısır’ı zabt ettik. Aldık getirdik oraya.

El-hamdü lillâh, onlar şimdi bizim memleketimizde, iftihar ederiz.


El-hamdü lillâh, onlar şimdi bizim memleketimizde, iftihar ederiz.
Araplar gelmişti, Hırka-i Saadet’i ziyaret ettik, ağladılar.Araplar gelmişti, Hırka-i Saadet’i ziyaret ettik, ağladılar. Bizim için büyük bir devlet ama, bunlara sahip olmak halife olmaya kâfi değil…Bizim için büyük bir devlet ama, bunlara sahip olmak halife olmaya kâfi değil… Bunlar bizimdir diyerekten, biz Peygamber SAS’in eşyasına sahibiz diyerekten onun halifesi olamayız.Bunlar bizimdir diyerekten, biz Peygamber SAS’in eşyasına sahibiz diyerekten onun halifesi olamayız.

Onun halifesi o ilmi tahsil edip, o ilmin yolunda yürüyenlerdir.


Onun halifesi o ilmi tahsil edip, o ilmin yolunda yürüyenlerdir.
O ilmin yolunda yürümedikçe, “Ben bu eşyalara sahibim, ben halifeyim!” demekO ilmin yolunda yürümedikçe, “Ben bu eşyalara sahibim, ben halifeyim!” demek doğru bir şey olmaz.doğru bir şey olmaz.

Onun için, enbiyalara halife olmak, vekil olmak,


Onun için, enbiyalara halife olmak, vekil olmak,
onların yerine kàim olmak ne devlettir!onların yerine kàim olmak ne devlettir! Hangi devletle değişilir.Hangi devletle değişilir. Hangi devlet vardır ki sana halifelik verebilsin.Hangi devlet vardır ki sana halifelik verebilsin.

Peygamber SAS’in halifesi dört tane:


Peygamber SAS’in halifesi dört tane:
Hz. Ebû Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali… Bitti.Hz. Ebû Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali… Bitti. Ondan sonra halifelik yok artık!Ondan sonra halifelik yok artık! Ondan sonra işte padişahlıktı, hükümdarlıktı geldi gitti.Ondan sonra işte padişahlıktı, hükümdarlıktı geldi gitti. Halifelik, dört tane halife iledir, otuz sene...Halifelik, dört tane halife iledir, otuz sene...

RE. 205/18 El-hilâfetü min ba’dî selâsûne seneh.


RE. 205/18 El-hilâfetü min ba’dî selâsûne seneh.
Otuz sene...Otuz sene... İki sene Ebû Bekr-i Sıddîk Hazretleri halifelik yaptı.İki sene Ebû Bekr-i Sıddîk Hazretleri halifelik yaptı. On sene Hz. Ömer halifelik yaptı,On sene Hz. Ömer halifelik yaptı, On iki sene de Hz. Osman halifelik yaptı,On iki sene de Hz. Osman halifelik yaptı, Altı sene de Hz. Ali halifelik yaptı.Altı sene de Hz. Ali halifelik yaptı. Otuz sene tamamlandı ...Otuz sene tamamlandı ... Bu otuz seneden sonrası cebbarlık, gaddarlık…Bu otuz seneden sonrası cebbarlık, gaddarlık… Allah kusurlarımızı afv ü mağfiret eylesin…Allah kusurlarımızı afv ü mağfiret eylesin…
Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2