Namaz Vakitleri

15 Recep 1446
15 Ocak 2025
İmsak
06:50
Güneş
08:20
Öğle
13:18
İkindi
15:45
Akşam
18:07
Yatsı
19:32
Detaylı Arama

Allah'ın Rahmeti ve Günahların Affı

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın yurtdışında bulunduğu zamanlarda, özellikle 7 Mayıs 1997 günü Türkiye’den ayrıldıktan sonra gurbet ellerde; Avustralya, Almanya, İsveç, İngiltere, Hollanda, ABD ve farklı ülkelerde yapmış oldukları sohbetlerdir.

Avustralya’da sabah ve yatsı namazından sonra, çeşitli camilerde yaptıkları hadis ve tefsir sohbetleri, İsveç’te son Ramazan ayı boyunca yaptıkları konuşmalar, aile eğitim toplantılarında yaptıkları konuşmalar ve konferanslardan oluşmaktadır.

Bu konuşmalar, Ak-Radyo’da “Gurbet Sohbetleri” adı altında yayımlanmıştır.

Allah'ın Rahmeti ve Günahların Affı

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın yurtdışında bulunduğu zamanlarda, özellikle 7 Mayıs 1997 günü Türkiye’den ayrıldıktan sonra gurbet ellerde; Avustralya, Almanya, İsveç, İngiltere, Hollanda, ABD ve farklı ülkelerde yapmış oldukları sohbetlerdir.

Avustralya’da sabah ve yatsı namazından sonra, çeşitli camilerde yaptıkları hadis ve tefsir sohbetleri, İsveç’te son Ramazan ayı boyunca yaptıkları konuşmalar, aile eğitim toplantılarında yaptıkları konuşmalar ve konferanslardan oluşmaktadır.

Bu konuşmalar, Ak-Radyo’da “Gurbet Sohbetleri” adı altında yayımlanmıştır.

Konuşma Metni

Euzübillahimineşşeytanirracim.Euzübillahimineşşeytanirracim. Bismillahirrahmanirrahim.Bismillahirrahmanirrahim. El-Hamdülillâhirabbi’l-âlemîn.

El-Hamdülillâhirabbi’l-âlemîn.
Hamden kesîran tayyiben mübâreken fîhi.Hamden kesîran tayyiben mübâreken fîhi. Alâ külli hâlin ve fî külli hîn.Alâ külli hâlin ve fî külli hîn. Ve’s-salâtü ve’s-selâmü alâ seyyidinâ MuhammedinVe’s-salâtü ve’s-selâmü alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ecmâinve alâ âlihî ve sahbihî ecmâin ve men tebi'ahû bi-ihsânin ilâ yevmi’d-dîn.ve men tebi'ahû bi-ihsânin ilâ yevmi’d-dîn. Emmâ ba'dü.

Emmâ ba'dü.
Fe-kâle Resûlullahi sallallahu aleyhi ve sellem;

Fe-kâle Resûlullahi sallallahu aleyhi ve sellem;
Esbetüküm ‘ale’s-sırâtı eşeddüküm hubben

Esbetüküm ‘ale’s-sırâtı eşeddüküm hubben
li-ehli beytî ve li-ashâbî.li-ehli beytî ve li-ashâbî. Hz. Ali radıyallahu anhuma’dan, Deylemî,

Hz. Ali radıyallahu anhuma’dan, Deylemî,
İbn Abdülber rivayet etmişler ki,İbn Abdülber rivayet etmişler ki, Peygamber efendimiz şöyle buyurmuş;Peygamber efendimiz şöyle buyurmuş; Esbetüküm ‘ale’s-sırâtı.

Esbetüküm ‘ale’s-sırâtı.
Sıratı geçerken, ayağı en sağlam,Sıratı geçerken, ayağı en sağlam, en kaymaz, en emniyetli şekilde olanınız sıratta.en kaymaz, en emniyetli şekilde olanınız sıratta. Sırat cehennemin üstünde köprü,Sırat cehennemin üstünde köprü, ayağı kayarsa cehenneme düşer kayanlar.ayağı kayarsa cehenneme düşer kayanlar. Allah korusun.Allah korusun. Sıratta en ayağı sağlam basan kaymayanınız?Sıratta en ayağı sağlam basan kaymayanınız? Eşeddüküm hubben li-ehli beytî ve li-ashâbî.Eşeddüküm hubben li-ehli beytî ve li-ashâbî. Benim ehli beytime ve ashâbıma sevgisi en çok olandır.Benim ehli beytime ve ashâbıma sevgisi en çok olandır. Ayağı en sağlam olan, sevgisi en çok olandır.Ayağı en sağlam olan, sevgisi en çok olandır. Ehli beyti peygamber efendimizin, ailesi,Ehli beyti peygamber efendimizin, ailesi, hanımları, çocukları.hanımları, çocukları. Selmânu’l Fârisî’yi de severmiş,Selmânu’l Fârisî’yi de severmiş, şöyle abasını onun da üstüne örtüp bürüyüp.şöyle abasını onun da üstüne örtüp bürüyüp. Selmânü minnâ ehle’l-beyti.

Selmânü minnâ ehle’l-beyti.
Selmân bizdendir, ehl-i beyttendir diye buyurmuş.Selmân bizdendir, ehl-i beyttendir diye buyurmuş. Aile ferdi gibi yani onu öyle taltif eylemiş, iltifat buyurmuş.Aile ferdi gibi yani onu öyle taltif eylemiş, iltifat buyurmuş. Selmânî Fârisî radıyallahu anh.Selmânî Fârisî radıyallahu anh. Ehli beytime sevgisi olan bir de ashâbıma.Ehli beytime sevgisi olan bir de ashâbıma. Ashâbıma ve ehli beytime sevgisi olanAshâbıma ve ehli beytime sevgisi olan sıratta en sağlam durandır, ayağı kaymayandır.sıratta en sağlam durandır, ayağı kaymayandır. Sevgisi yoksa düşmanlığı varsa, kızgınlığı varsa,Sevgisi yoksa düşmanlığı varsa, kızgınlığı varsa, dil uzatıyorsa, kızıyorsa, o zaman sıratta ayağı kayar.dil uzatıyorsa, kızıyorsa, o zaman sıratta ayağı kayar. Allah saklasın, cehenneme uçar gider.Allah saklasın, cehenneme uçar gider. İkinci hadîs-i şerîf.

İkinci hadîs-i şerîf.
Ütiytü leylete üsriye bî ‘alâ kavmin bütûnühüm

Ütiytü leylete üsriye bî ‘alâ kavmin bütûnühüm
ke’l-büyûti fîhe’l-hayyâtü türâ min hârici bütûnihimke’l-büyûti fîhe’l-hayyâtü türâ min hârici bütûnihim fe-kultü men hâülâi yâ cibrîlüfe-kultü men hâülâi yâ cibrîlü kâle hâülâi ekeletü’r-ribâ.kâle hâülâi ekeletü’r-ribâ. Ebû Hüreyre radıyallahu anhden bu hadîs-i şerîf

Ebû Hüreyre radıyallahu anhden bu hadîs-i şerîf
Peygamber efendimiz buyurmuş ki;Peygamber efendimiz buyurmuş ki; İbn Mâce’den alınmış.İbn Mâce’den alınmış. Ütiytü leylete üsriye bî.

Ütiytü leylete üsriye bî.
Miraca çıkartıldığım gece.Miraca çıkartıldığım gece. Alâ kavmin.Alâ kavmin. Bir kavmin yanına getirildim.Bir kavmin yanına getirildim. Cebrâil aleyhi selam gezdiriyor.Cebrâil aleyhi selam gezdiriyor. Yedi kat semavati geçirdi,Yedi kat semavati geçirdi, cenneti cehennemi gösterdi, gezdiriyor.cenneti cehennemi gösterdi, gezdiriyor. O gezdirirken bir kavmin yanına vardım ki;O gezdirirken bir kavmin yanına vardım ki; Bütûnühüm ke’l-büyûti.Bütûnühüm ke’l-büyûti. Karınları ev gibi,Karınları ev gibi, ev kadar büyük karınları, kocamanev kadar büyük karınları, kocaman veya o zaman çadır,veya o zaman çadır, beyt çadır manasına da geliyor Arapçada.beyt çadır manasına da geliyor Arapçada. Kocaman bir kubbeli çadır gibi, karınları kocaman.Kocaman bir kubbeli çadır gibi, karınları kocaman. Fîhe’l-hayyâtü.

Fîhe’l-hayyâtü.
İçinde yılanlar kıvrım kıvrım kıvranıyor.İçinde yılanlar kıvrım kıvrım kıvranıyor. Türâ min hârici bütûnihim.Türâ min hârici bütûnihim. Dışardan karınlarının içi de görünüyor,Dışardan karınlarının içi de görünüyor, görebiliyor peygamber efendimiz,görebiliyor peygamber efendimiz, yılanlar kıvranıyor içerde.yılanlar kıvranıyor içerde. Fe-kultü men hâülâi yâ cibrîlü.Fe-kultü men hâülâi yâ cibrîlü. Ey Cebrâil bu adamlar kim?Ey Cebrâil bu adamlar kim? Böyle karınları kocaman,Böyle karınları kocaman, ev gibi, çadır gibi ve içinde yılanlar kaynaşıyor, kim bunlar?ev gibi, çadır gibi ve içinde yılanlar kaynaşıyor, kim bunlar? Dışardan görünüyor karınlarının içi, kim bunlar?Dışardan görünüyor karınlarının içi, kim bunlar? Kâle hâülâi ekeletü’r-ribâ.

Kâle hâülâi ekeletü’r-ribâ.
Buyurdu ki bunlar faiz yiyenlerdir.Buyurdu ki bunlar faiz yiyenlerdir. Onların cehenneme geleceği, cehennemde de böyleOnların cehenneme geleceği, cehennemde de böyle durumlara düşeceği gösterilmiş oluyordurumlara düşeceği gösterilmiş oluyor peygamber sallallahu aleyhi vessellem efendimize.peygamber sallallahu aleyhi vessellem efendimize. Şimdi tabi bizim burada gördüğümüz durum,Şimdi tabi bizim burada gördüğümüz durum, herkesin bankada hesabı var, az çok bir faizde,herkesin bankada hesabı var, az çok bir faizde, o banka hesabına geliyor.o banka hesabına geliyor. Bir hadîs-i şerîf var efendimiz buyurmuş ki;

Bir hadîs-i şerîf var efendimiz buyurmuş ki;
Diyarı küfürde, ehli küfrün kendi örflerine âdetlerine göre

Diyarı küfürde, ehli küfrün kendi örflerine âdetlerine göre
Müslümana faiz verirse, Müslüman onu alır.Müslümana faiz verirse, Müslüman onu alır. Yani Müslüman kâfir arasında ribâ bahis konusu,Yani Müslüman kâfir arasında ribâ bahis konusu, faiz bahis konusu olmaz orada.faiz bahis konusu olmaz orada. Çünkü onlar kendi şeriatlarına göre onu veriyorlar.Çünkü onlar kendi şeriatlarına göre onu veriyorlar. Binâenaleyh gönül rızasıyla veriyorlar,Binâenaleyh gönül rızasıyla veriyorlar, anlaşmalı olarak orada bulunan Müslüman da,anlaşmalı olarak orada bulunan Müslüman da, onu alır kaçırmaz.onu alır kaçırmaz. Tabi daha güzeli Müslümanların kendi helalindenTabi daha güzeli Müslümanların kendi helalinden paralarını değerlendirecek müesseslerini kurmalarıdır.paralarını değerlendirecek müesseslerini kurmalarıdır. Bu da finans kurumu gibi şeyler çıktı ortaya sonradan.Bu da finans kurumu gibi şeyler çıktı ortaya sonradan. Yani para alınıyor, toplanan parayla iş yapılıyor, kâr dağıtıyor.Yani para alınıyor, toplanan parayla iş yapılıyor, kâr dağıtıyor. Binâenaleyh faiz değil.Binâenaleyh faiz değil. Yapılan işin çokluğuna göre, kârın çokluğuna göre deYapılan işin çokluğuna göre, kârın çokluğuna göre de kâr ortaklara fazla dağıtıyor.kâr ortaklara fazla dağıtıyor. Şekil bu.Şekil bu. Bu güzel bir şekil olduğundanBu güzel bir şekil olduğundan İslam ülkelerinde uygulanıyor.İslam ülkelerinde uygulanıyor. Türkiye’de de uygulanmaya başladı.Türkiye’de de uygulanmaya başladı. Millet de rağbet etti.Millet de rağbet etti. Ama onları yönetenler, hangi mantıkla onları idare ediyorlar,Ama onları yönetenler, hangi mantıkla onları idare ediyorlar, perdenin arkasında neler yapıyorlar,perdenin arkasında neler yapıyorlar, bir de heyetleri varmış, fetva heyetleri,bir de heyetleri varmış, fetva heyetleri, her şeyi helalinden nasıl yapacaklarınıher şeyi helalinden nasıl yapacaklarını sordukları heyetleri varmış deniliyor.sordukları heyetleri varmış deniliyor. İşte o hadîs-i şerîfe göre burada,İşte o hadîs-i şerîfe göre burada, tabi parayı yanında gezdirmek de tehlikeli oluyormuş bir de.tabi parayı yanında gezdirmek de tehlikeli oluyormuş bir de. Mesela Amerika’da birisi çıkartmış cüzdanındanMesela Amerika’da birisi çıkartmış cüzdanından para ödemiş Türklerden.para ödemiş Türklerden. Bir bayan yanaşmış demiş ki;Bir bayan yanaşmış demiş ki; beyefendi siz ne yapıyorsunuz, çıldırdınız mı?beyefendi siz ne yapıyorsunuz, çıldırdınız mı? Demiş niye?Demiş niye? E cüzdanınızı açtınız?E cüzdanınızı açtınız? İçinde paralar görünüyor.İçinde paralar görünüyor. Para ödediniz burada.Para ödediniz burada. Sizin bu cüzdanınızda cash,Sizin bu cüzdanınızda cash, hazır, taze para olduğunu gören, esrar keşhazır, taze para olduğunu gören, esrar keş sizi öldürür demiş, bu parayı almak için.sizi öldürür demiş, bu parayı almak için. Orda hiç para gezdirmezlermiş yanlarında,Orda hiç para gezdirmezlermiş yanlarında, kartlarıyla gezerlermiş, alış verişleri öyle yaparlarmış.kartlarıyla gezerlermiş, alış verişleri öyle yaparlarmış. Gezdirirlerse çok kartın kullanılmayacağı yerlerdeGezdirirlerse çok kartın kullanılmayacağı yerlerde üç beş şey az miktar gezdirirlermiş diye duydum.üç beş şey az miktar gezdirirlermiş diye duydum. Onlar öyle yapmışlar.Onlar öyle yapmışlar. Bizde keşke iyi Müslüman olsak daBizde keşke iyi Müslüman olsak da esaslarımızı İslam’a göre ayarlasak daesaslarımızı İslam’a göre ayarlasak da hiç harama günaha bulaşmadan yaşasak.hiç harama günaha bulaşmadan yaşasak. Çok uğraştım Türkiye’deyken bunu böyle yapmak için.Çok uğraştım Türkiye’deyken bunu böyle yapmak için. Dedim ki; şu kardeşlerimizin bankalardan kurtaralım.Dedim ki; şu kardeşlerimizin bankalardan kurtaralım. Etmeyin, eylemeyin, büyük tüccarlar vardı sohbetlerimde.Etmeyin, eylemeyin, büyük tüccarlar vardı sohbetlerimde. Ticarethanelerinizi açın halkımıza.Ticarethanelerinizi açın halkımıza. Hisse senedi çıkartın, alın paralarını, kârı da dağıtın.Hisse senedi çıkartın, alın paralarını, kârı da dağıtın. Mutlaka bankadan daha şey olur.Mutlaka bankadan daha şey olur. Oturmuş müessesleriniz var.Oturmuş müessesleriniz var. Her sene belli kâr getiriyor, iyi idare ediliyor.Her sene belli kâr getiriyor, iyi idare ediliyor. Açın hissesini.Açın hissesini. Yüz milyarken olsun beş yüz milyar.Yüz milyarken olsun beş yüz milyar. Siz de kâr edin.Siz de kâr edin. Çünkü çok parayla alındığı zaman bir şey ucuz alınıyor.Çünkü çok parayla alındığı zaman bir şey ucuz alınıyor. Daha çok kâr oluyor.Daha çok kâr oluyor. Bir türlü bir şey sağlayamadık.Bir türlü bir şey sağlayamadık. Sonuncu hadîs-i şerîf.

Sonuncu hadîs-i şerîf.
Ütiytü leylete üsriye bî ‘alâ kavmin

Ütiytü leylete üsriye bî ‘alâ kavmin
tükradu şefâhühüm bi-makârîda min nârintükradu şefâhühüm bi-makârîda min nârin küllemâ kuridat deffet fe-kultü yâ cibrîlüküllemâ kuridat deffet fe-kultü yâ cibrîlü men hâülâi kâle hâülâi hutabâümen hâülâi kâle hâülâi hutabâü ümmetike’l-lezîne yekûlûne mâ lâ yef’alûne ve yekrâûneümmetike’l-lezîne yekûlûne mâ lâ yef’alûne ve yekrâûne kitâballâhi ve lâ ya’melûne bi-hî.kitâballâhi ve lâ ya’melûne bi-hî. Miraç gecesinde yine bir takım insanların yanına uğradım,

Miraç gecesinde yine bir takım insanların yanına uğradım,
gezerken, gezdirilirken, Cebrâil tarafından.gezerken, gezdirilirken, Cebrâil tarafından. Baktım ki, dudakları ateşten makaslarla,Baktım ki, dudakları ateşten makaslarla, çatır çatır, ağızları, dudakları kesiliyor.çatır çatır, ağızları, dudakları kesiliyor. Kesilir kesilmez yeniden oluşuyor,Kesilir kesilmez yeniden oluşuyor, gene kesiliyor, gene oluşuyor, her seferinde azap tazeleniyor,gene kesiliyor, gene oluşuyor, her seferinde azap tazeleniyor, kesildiği zaman, kesik kalmıyor, gene bitiyor,kesildiği zaman, kesik kalmıyor, gene bitiyor, gene kesiliyor, öyle azap görüyor, dedim ki;gene kesiliyor, öyle azap görüyor, dedim ki; Ya Cebrâil! Bunlar kim?Ya Cebrâil! Bunlar kim? Buyurdu ki Cebrâil aleyhisselam;

Buyurdu ki Cebrâil aleyhisselam;
Hâülâi.Hâülâi. Bunlar.Bunlar. Hutabâü ümmetike.Hutabâü ümmetike. Senin ümmetinin hatipleridir.Senin ümmetinin hatipleridir. Yani hatip, hitabet eden kimse, vaiz,Yani hatip, hitabet eden kimse, vaiz, hoca, müftü.hoca, müftü. Camide cuma kıldıran, neyse yani hepsi dâhil.Camide cuma kıldıran, neyse yani hepsi dâhil. E’l-lezîne.

E’l-lezîne.
O kimseler ki, o hatipler, o vaizler,O kimseler ki, o hatipler, o vaizler, o hocalar ki;o hocalar ki; Yekûlûne mâ lâ yef’alûne.Yekûlûne mâ lâ yef’alûne. Kendilerinin yapmadıkları şeyleri söylüyorlar halka.Kendilerinin yapmadıkları şeyleri söylüyorlar halka. Ve yekrâûne kitâballâhi ve lâ ya’melûne bi-hî.Ve yekrâûne kitâballâhi ve lâ ya’melûne bi-hî. Kur’an-ı Kerîmi, Allah’ın kitabını okuyorlar amaKur’an-ı Kerîmi, Allah’ın kitabını okuyorlar ama onun içindeki emirleri uygulamıyorlar, tutmuyorlar.onun içindeki emirleri uygulamıyorlar, tutmuyorlar. Onunla amel etmiyorlar.Onunla amel etmiyorlar. Ondan dolayı siz bu dudaklarla mıOndan dolayı siz bu dudaklarla mı yapmadığınız şeyleri söylediniz.yapmadığınız şeyleri söylediniz. Halka talkım verip kendiniz salkım yuttunuz diyeHalka talkım verip kendiniz salkım yuttunuz diye cehenneme atılacaklar anlaşılıyor vecehenneme atılacaklar anlaşılıyor ve azaplarının da şekli dünyadaki işledikleri günahın cinsineazaplarının da şekli dünyadaki işledikleri günahın cinsine uygun olarak, dudakları kesilmek suretiyle,uygun olarak, dudakları kesilmek suretiyle, çatır çatır, ateşten makaslarla dudakları kesiliyor,çatır çatır, ateşten makaslarla dudakları kesiliyor, her seferinde yeniden bitiyor, yeniden kesiliyor.her seferinde yeniden bitiyor, yeniden kesiliyor. İslam da bildiğini uygulamaya ilmiyle amil olmak deniliyor.

İslam da bildiğini uygulamaya ilmiyle amil olmak deniliyor.
Öğrendiğini yapması lazım Müslümanın.Öğrendiğini yapması lazım Müslümanın. Çünkü böylece nasihatler tutulmuş olur.Çünkü böylece nasihatler tutulmuş olur. Böylece sevaplar kazanılmış olur.Böylece sevaplar kazanılmış olur. Böylece ahlâk düzeltilmiş olur.Böylece ahlâk düzeltilmiş olur. İşler böyle ileri gider.İşler böyle ileri gider. Ama millet dinliyor dinliyorAma millet dinliyor dinliyor başını sallıyor, bildiğini yapıyor.başını sallıyor, bildiğini yapıyor. Uygulamıyor.Uygulamıyor. O zaman bildiği halde niçin iyiliği yapmıyor?

O zaman bildiği halde niçin iyiliği yapmıyor?
Öğrendiği halde niçin kötülükten kaçınmıyor?Öğrendiği halde niçin kötülükten kaçınmıyor? Diye onların özel cezası oluyor.Diye onların özel cezası oluyor. Bilhassa ondan cezası oluyor.Bilhassa ondan cezası oluyor. İlmiyle amil olmayan kimselerden.İlmiyle amil olmayan kimselerden. Tabi bunların başında ilmi çok olan âlimler geliyor,Tabi bunların başında ilmi çok olan âlimler geliyor, hocalar geliyor ki onlar biliyorlar,hocalar geliyor ki onlar biliyorlar, halktan daha iyi biliyor.halktan daha iyi biliyor. Bildiğini bile bile gene yapıyor günahı.Bildiğini bile bile gene yapıyor günahı. Sevabı bildiği halde gene uzak duruyor sevaptan,Sevabı bildiği halde gene uzak duruyor sevaptan, işlemekten, tembelleşiyor, kaçınıyor.işlemekten, tembelleşiyor, kaçınıyor. O zaman içi başka dışı başka oluyor,O zaman içi başka dışı başka oluyor, özü sözüne uymamış oluyor,özü sözüne uymamış oluyor, ilmiyle amil olmamış oluyor.ilmiyle amil olmamış oluyor. Allahu Teâlâ hazretleri de cezalandırıyor.Allahu Teâlâ hazretleri de cezalandırıyor. Allahu Teâlâ hazretleri bizleri affı mağfiret eylesin.

Allahu Teâlâ hazretleri bizleri affı mağfiret eylesin.
Eğer ince bir hesaba tabi olursakEğer ince bir hesaba tabi olursak halimiz nice olur bilmiyoruz.halimiz nice olur bilmiyoruz. Cenâb-ı Hakkın rahmetine kalmış durumumuz.Cenâb-ı Hakkın rahmetine kalmış durumumuz. Çünkü mutlaka nice nice kusurlarımız var.Çünkü mutlaka nice nice kusurlarımız var. Mutlaka bizden işte burada hadîs-i şerîfi açıyoruz, okuyoruz.Mutlaka bizden işte burada hadîs-i şerîfi açıyoruz, okuyoruz. Ama bu hadîs-i şerîflere göre tam kâmil Müslüman mıyız?Ama bu hadîs-i şerîflere göre tam kâmil Müslüman mıyız? Tam uygulayabiliyor muyuz duyduklarımızı?Tam uygulayabiliyor muyuz duyduklarımızı? Bazen uyguluyoruz, bazen unutuyoruz,

Bazen uyguluyoruz, bazen unutuyoruz,
bazen tekrar hatırlatıyor.bazen tekrar hatırlatıyor. Ha şu şöyleydi diyoruz.Ha şu şöyleydi diyoruz. Belki Cenâb-ı Hakkın lütfundan umulur ki,Belki Cenâb-ı Hakkın lütfundan umulur ki, niyetimiz iyi, tutmak istiyoruz da ama tutamıyoruz.niyetimiz iyi, tutmak istiyoruz da ama tutamıyoruz. İyi bir şey yapmak istiyoruz da tam yapamıyoruz.İyi bir şey yapmak istiyoruz da tam yapamıyoruz. Niyetimize göre belki Cenâb-ı Hak mükâfatlandıracak.Niyetimize göre belki Cenâb-ı Hak mükâfatlandıracak. Hani evinden namaz kılmak maksadıyla çıkan bir kimseninHani evinden namaz kılmak maksadıyla çıkan bir kimsenin yürümeye başladığı esnadan itibaren namazda sayılıyor,yürümeye başladığı esnadan itibaren namazda sayılıyor, o sevabı alamaya başlıyor, camiye gidinceye kadar,o sevabı alamaya başlıyor, camiye gidinceye kadar, namaza ister yetişsin, ister namazı kaçırsın.namaza ister yetişsin, ister namazı kaçırsın. Yetişemedi geç kaldı öyle bile olsa sevabı alıyor.Yetişemedi geç kaldı öyle bile olsa sevabı alıyor. Çünkü İslam’da niyet önemlidir.Çünkü İslam’da niyet önemlidir. Ameller niyetlere göre değerlendiriliyor.Ameller niyetlere göre değerlendiriliyor. İyi niyetle bir şey yapmaya niyet eden bir insan yaparsa,İyi niyetle bir şey yapmaya niyet eden bir insan yaparsa, birden yedi yüze kadar, yedi yüzden yetmiş bine kadarbirden yedi yüze kadar, yedi yüzden yetmiş bine kadar daha fazla bir gayrı hesap sevap alıyor.daha fazla bir gayrı hesap sevap alıyor. Niyetlenir de yapamazsa niyetinden dolayı gene sevap alıyor.Niyetlenir de yapamazsa niyetinden dolayı gene sevap alıyor. Kötü bir şeye niyetlenip de

Kötü bir şeye niyetlenip de
yapacağı sırada Allahtan korkup da yapmazsayapacağı sırada Allahtan korkup da yapmazsa gene sevap alıyor, gene sevap alıyor.gene sevap alıyor, gene sevap alıyor. Kötü bir şey işlerse bir günah yazılıyor.Kötü bir şey işlerse bir günah yazılıyor. Ama iyi bir şey işlerse, bire on, bire yetmiş, bire yedi yüz,Ama iyi bir şey işlerse, bire on, bire yetmiş, bire yedi yüz, bire yetmiş bin kat kat fazla veriliyor.bire yetmiş bin kat kat fazla veriliyor. İyilik yaptığı zaman kat kat fazla veriliyor.İyilik yaptığı zaman kat kat fazla veriliyor. Kötülük işlerse bir kötülük yazılıyor defterine.Kötülük işlerse bir kötülük yazılıyor defterine. Bir iyilik yapmışsa on iyilik yapmış gibi veya yetmiş iyilik yapmış gibiBir iyilik yapmışsa on iyilik yapmış gibi veya yetmiş iyilik yapmış gibi veya yedi yüz iyilik gibi iyiliğin cinsine göre,veya yedi yüz iyilik gibi iyiliğin cinsine göre, yapılışındaki güzelliğe göre sevap alıyor.yapılışındaki güzelliğe göre sevap alıyor. Bir namaz kılıyor yedi yüz namaz kılmış gibi sevap alıyor.Bir namaz kılıyor yedi yüz namaz kılmış gibi sevap alıyor. Bin dolar harcıyor Allah yolunda,Bin dolar harcıyor Allah yolunda, yedi yüz bin dolar harcamış gibi sevap kazanılıyor.yedi yüz bin dolar harcamış gibi sevap kazanılıyor. Ama bir günah işlerse bir dolarlık bir günah yazılıyor.Ama bir günah işlerse bir dolarlık bir günah yazılıyor. Allahu Teâlâ hazretleri iyilikleri kat kat artırıyor.

Allahu Teâlâ hazretleri iyilikleri kat kat artırıyor.
Hatta büyütüyor.Hatta büyütüyor. Yani sizden biriniz devesinin yavrusunu,Yani sizden biriniz devesinin yavrusunu, atının yavrusunu, tayını büyüttüğü gibiatının yavrusunu, tayını büyüttüğü gibi Cenâb-ı Hak sizin iyiliğinizi besler, büyütür diyor peygamber efendimiz.Cenâb-ı Hak sizin iyiliğinizi besler, büyütür diyor peygamber efendimiz. İyiliği Cenâb-ı Hak büyütüyor, kocamanlaştırıyor.

İyiliği Cenâb-ı Hak büyütüyor, kocamanlaştırıyor.
Küçücük yavru iken, küçücük kuzu, koç oluyor.Küçücük yavru iken, küçücük kuzu, koç oluyor. Öyle sevaplar çoğalıyor.Öyle sevaplar çoğalıyor. Cenâb-ı Hak rahmetine bahane arıyor.Cenâb-ı Hak rahmetine bahane arıyor. Bahanelerle bizi cennetine sokuyor.Bahanelerle bizi cennetine sokuyor. Yoksa bizim halimiz harap.Yoksa bizim halimiz harap. Cenâb-ı Hak rahmet etmezse,Cenâb-ı Hak rahmet etmezse, çok sevap vermezse, affedici olmasa,çok sevap vermezse, affedici olmasa, bağışlayıcı olmasa, tövbeleri kabul edici olmasa, ne yapacağız?bağışlayıcı olmasa, tövbeleri kabul edici olmasa, ne yapacağız? Tövbeleri kabul etmezse ne yaparız?

Tövbeleri kabul etmezse ne yaparız?
Mahvoluruz, kabul etmedi.Mahvoluruz, kabul etmedi. Eski suçların hesabını soracağım dedi.Eski suçların hesabını soracağım dedi. Nereye yalvaracaksın?Nereye yalvaracaksın? Nereye başvuracaksın? Hapı yuttun. Affediyor.Nereye başvuracaksın? Hapı yuttun. Affediyor. Hatta affet beni Ya Rabbi! Demeden,Hatta affet beni Ya Rabbi! Demeden, pişmanlığını sezince, bu kulum yaptığından pişman oldu diyepişmanlığını sezince, bu kulum yaptığından pişman oldu diye pişmanlığında, daha sözü söylemeden bile affediyor.pişmanlığında, daha sözü söylemeden bile affediyor. Hatta;Hatta; Yübeddilullâhu seyyiâtihim hasenâtin. (Furkân Suresi 70. Ayet)

Yübeddilullâhu seyyiâtihim hasenâtin. (Furkân Suresi 70. Ayet)
Mümin kullarının günahlarını döndürüyor iyiliğe.

Mümin kullarının günahlarını döndürüyor iyiliğe.
Biz her gün günah işliyoruz.Biz her gün günah işliyoruz. O da her gün nimetini vermeye devam ediyor.O da her gün nimetini vermeye devam ediyor. Nimetini kesmiyor üzerimizden.Nimetini kesmiyor üzerimizden. Her dem hata ediyoruz.Her dem hata ediyoruz. Her nefes alış verişlerde kusur işliyoruz.Her nefes alış verişlerde kusur işliyoruz. Her konuşmamızda günaha bulanıyoruz.Her konuşmamızda günaha bulanıyoruz. Estağfirullah deyince affediyor.Estağfirullah deyince affediyor. Abdest alınca affediyor, siliyor.Abdest alınca affediyor, siliyor. Namaz kılınca affediyor.Namaz kılınca affediyor. Birisi geldi Ya Resûlullah! Ben suç işledim.Birisi geldi Ya Resûlullah! Ben suç işledim. Suçum kabahatim şu şu şu.Suçum kabahatim şu şu şu. Ezan okundu o sırada.Ezan okundu o sırada. Namazı kıldılar cemaatle.Namazı kıldılar cemaatle. Ne kadar müjde?

Ne kadar müjde?
Namazdan sonra gene geldi Ya Resûlullah!Namazdan sonra gene geldi Ya Resûlullah! Ben namazdan önce size söylemiştim ya.Ben namazdan önce size söylemiştim ya. Ben bir günah işlemiştim.Ben bir günah işlemiştim. Cezalıyım. Cezamı çekmeye razıyım.Cezalıyım. Cezamı çekmeye razıyım. El pençe divan bekliyor yani.El pençe divan bekliyor yani. Resûlullah cezayı uygulasın da, ahiretteResûlullah cezayı uygulasın da, ahirette başı derde girmesin.başı derde girmesin. Bu dünyada kurtulsun diye.Bu dünyada kurtulsun diye. Peygamber efendimiz ona dedi ki;Peygamber efendimiz ona dedi ki; sen şimdi ezan okundu, kamet getirildi, namaz kıldık.sen şimdi ezan okundu, kamet getirildi, namaz kıldık. O namazı sen bizimle beraber kılmadın mı?O namazı sen bizimle beraber kılmadın mı? Kıldım Ya Resûlullah! Kıldım dedi.

Kıldım Ya Resûlullah! Kıldım dedi.
Kıldıysan o zaman silindi dedi.Kıldıysan o zaman silindi dedi. Namazı kıldın ya silindi.Namazı kıldın ya silindi. Hem namaz bir önceki namazla aradaki günahları siliyor.

Hem namaz bir önceki namazla aradaki günahları siliyor.
Her ramazan bir önceki ramazanla aradaki günahları siliyor.Her ramazan bir önceki ramazanla aradaki günahları siliyor. Büyük günahlarından kaçınılırsa,Büyük günahlarından kaçınılırsa, adam öldürmek, hırsızlık vs. gibiadam öldürmek, hırsızlık vs. gibi her haç günahları siliyor.her haç günahları siliyor. Hatta haçta artık Mina da Müzdelife’ye Müzdelife’denHatta haçta artık Mina da Müzdelife’ye Müzdelife’den Arafat’tan Mina’ya, Müzdelife’ye geldiğin zaman,Arafat’tan Mina’ya, Müzdelife’ye geldiğin zaman, Araft da affediyor affediyor affediyor.Araft da affediyor affediyor affediyor. Müzdelife de Arafat da affolmayanlar affoluyor affoluyor.Müzdelife de Arafat da affolmayanlar affoluyor affoluyor. Mina’ya geldiği zaman artık deveciyi bile affedermiş Cenâb-ı Hak.Mina’ya geldiği zaman artık deveciyi bile affedermiş Cenâb-ı Hak. Ya adam hacıya devesini kiraladı.Ya adam hacıya devesini kiraladı. Devesinin yanında onun için duruyor.Devesinin yanında onun için duruyor. Deveci yani, otobüsün şoförü gibi.Deveci yani, otobüsün şoförü gibi. Türkiye’den otobüsüyle gitmiş orayaTürkiye’den otobüsüyle gitmiş oraya para kazanmak için,para kazanmak için, niyeti hac etmek değil ama para kazanmak için.niyeti hac etmek değil ama para kazanmak için. Suud’lular bir otobüs başına şu kadar para veriyorlarSuud’lular bir otobüs başına şu kadar para veriyorlar filan diye konuşmuşlar, imzalamışlar, anlaşma,filan diye konuşmuşlar, imzalamışlar, anlaşma, tamam, falanca firmadan yirmi tane otobüs gitmiş oraya, şoförüyle.tamam, falanca firmadan yirmi tane otobüs gitmiş oraya, şoförüyle. Şoförlere demişler ki; alın bu otobüsleri götürün,Şoförlere demişler ki; alın bu otobüsleri götürün, firma götürmüş onun gibi.firma götürmüş onun gibi. Devecileri dahi affediyor.Devecileri dahi affediyor. Ya Rabbi! Bunlar hacca gelmediler.

Ya Rabbi! Bunlar hacca gelmediler.
Bunların maksatları develerinin yanında durmak.Bunların maksatları develerinin yanında durmak. Alıp gidecekler develerini.Alıp gidecekler develerini. Sonra Müslümanlar zikir yapıyor.Sonra Müslümanlar zikir yapıyor. Allah sevap veriyor.Allah sevap veriyor. Yanına postacı gelmiş, bilmem ne, hizmetçi gelmiş,Yanına postacı gelmiş, bilmem ne, hizmetçi gelmiş, başka bir maksatla birisi gelmiş,başka bir maksatla birisi gelmiş, gidecek, adamla konuşup gidecek,gidecek, adamla konuşup gidecek, ona da sevap verin diyor Cenâb-ı Hak.ona da sevap verin diyor Cenâb-ı Hak. Melekler diyorlar ki; Ya Rabbi! Bu o kavimden değil.

Melekler diyorlar ki; Ya Rabbi! Bu o kavimden değil.
O zikreden kimse değil.O zikreden kimse değil. İşi için geldi, gidecek.İşi için geldi, gidecek. Olsun onlar öyle iyi insanlar ki.Olsun onlar öyle iyi insanlar ki. Bize de adaletli ve alçakgönüllü olarak

Bize de adaletli ve alçakgönüllü olarak
güzel hizmetler yapmayı Allahgüzel hizmetler yapmayı Allah arkadaşlarımıza bizlere nasip eylesinarkadaşlarımıza bizlere nasip eylesin böyle sevaplara nail eylesin cümlemizi.böyle sevaplara nail eylesin cümlemizi. El-fatiha.

El-fatiha.
Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2