Namaz Vakitleri

21 Cemâziye'l-Âhir 1446
22 Aralık 2024
İmsak
06:47
Güneş
08:19
Öğle
13:08
İkindi
15:26
Akşam
17:46
Yatsı
19:13
Detaylı Arama

Anne Şefkati ve Allah’ın Merhameti

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın yurtdışında bulunduğu zamanlarda, özellikle 7 Mayıs 1997 günü Türkiye’den ayrıldıktan sonra gurbet ellerde; Avustralya, Almanya, İsveç, İngiltere, Hollanda, ABD ve farklı ülkelerde yapmış oldukları sohbetlerdir.

Avustralya’da sabah ve yatsı namazından sonra, çeşitli camilerde yaptıkları hadis ve tefsir sohbetleri, İsveç’te son Ramazan ayı boyunca yaptıkları konuşmalar, aile eğitim toplantılarında yaptıkları konuşmalar ve konferanslardan oluşmaktadır.

Bu konuşmalar, Ak-Radyo’da “Gurbet Sohbetleri” adı altında yayımlanmıştır.

Anne Şefkati ve Allah’ın Merhameti

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın yurtdışında bulunduğu zamanlarda, özellikle 7 Mayıs 1997 günü Türkiye’den ayrıldıktan sonra gurbet ellerde; Avustralya, Almanya, İsveç, İngiltere, Hollanda, ABD ve farklı ülkelerde yapmış oldukları sohbetlerdir.

Avustralya’da sabah ve yatsı namazından sonra, çeşitli camilerde yaptıkları hadis ve tefsir sohbetleri, İsveç’te son Ramazan ayı boyunca yaptıkları konuşmalar, aile eğitim toplantılarında yaptıkları konuşmalar ve konferanslardan oluşmaktadır.

Bu konuşmalar, Ak-Radyo’da “Gurbet Sohbetleri” adı altında yayımlanmıştır.

Konuşma Metni

Bismillâhirrahmânirrahîm.Bismillâhirrahmânirrahîm. El-Hamdü lillâhi Rabbi'l-âlemîn.

El-Hamdü lillâhi Rabbi'l-âlemîn.
Hamden kesîran tayyiben müberaken fîh.Hamden kesîran tayyiben müberaken fîh. Ve's-salâtu ve's-selâmu alâ seyyidi’l-evvelîne ve’l-âhirîn,Ve's-salâtu ve's-selâmu alâ seyyidi’l-evvelîne ve’l-âhirîn, Muhammedini'l-Mustafa ve alâ âlihî ve sahbihîMuhammedini'l-Mustafa ve alâ âlihî ve sahbihî ve men tebi'ahû bi-ihsânin ilâ yevmi'd-dîn.ve men tebi'ahû bi-ihsânin ilâ yevmi'd-dîn. Emmâ ba'dü:

Emmâ ba'dü:
Fe-kâle Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem.

Fe-kâle Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem.
E-teravne hâzihî

E-teravne hâzihî
rahîmeten bi-veledihâ vellezîrahîmeten bi-veledihâ vellezî nefsî bi-yedihî lallâhunefsî bi-yedihî lallâhu erhamü bi’l-mü’minîne min hâzihî bi-veledihâ.erhamü bi’l-mü’minîne min hâzihî bi-veledihâ. Peygamber sallallahu aleyhi vessellem buyurmuş ki;

Peygamber sallallahu aleyhi vessellem buyurmuş ki;
E-teravne hâzihî rahîmeten bi-veledihâ.

E-teravne hâzihî rahîmeten bi-veledihâ.
Şu kadını görüyor musunuz?Şu kadını görüyor musunuz? Nasıl merhametli, şefkatli evladına karşı?Nasıl merhametli, şefkatli evladına karşı? Nasıl bağrına bastı, nasıl emziriyor, ne kadar böyleNasıl bağrına bastı, nasıl emziriyor, ne kadar böyle öpüyor, kokluyor, görüyor musunuz ne kadar seviyor evladını kadın.öpüyor, kokluyor, görüyor musunuz ne kadar seviyor evladını kadın. Görüyorlar tabi.Görüyorlar tabi. Gözünün önünde bir sahne bu.Gözünün önünde bir sahne bu. Esirlerden sanıyorum bir kafile gelmiş.Esirlerden sanıyorum bir kafile gelmiş. O kafilede yollarda tabi esir nakli bu, ayrı düşmüşler.O kafilede yollarda tabi esir nakli bu, ayrı düşmüşler. Kafile meydana getirildiği zaman,Kafile meydana getirildiği zaman, bu taraftaki kadınlardan bir tanesi koşturmuş öbür taraftakibu taraftaki kadınlardan bir tanesi koşturmuş öbür taraftaki yavrusuna, onu almış bağrına basmış, öpmüş, koklamış,yavrusuna, onu almış bağrına basmış, öpmüş, koklamış, merhamet tabi, şefkat anne sevgisi,merhamet tabi, şefkat anne sevgisi, evladıyla kavuşmanın sevinci var.evladıyla kavuşmanın sevinci var. Demiş ki Peygamber efendimiz bak

Demiş ki Peygamber efendimiz bak
yavrusuna nasıl merhametli bu kadın görüyor musunuz?yavrusuna nasıl merhametli bu kadın görüyor musunuz? Görüyoruz tamam.Görüyoruz tamam. Lallâhu Allah kelimesinin başına lamı te'kid gelmiş.Lallâhu Allah kelimesinin başına lamı te'kid gelmiş. Lallâhu vellezî nefsî bi-yedihî.Lallâhu vellezî nefsî bi-yedihî. Yani canım kudreti elinde olan Allaha yemin olsun ki.Yani canım kudreti elinde olan Allaha yemin olsun ki. Nefsim elinde olana yemin olsun ki.Nefsim elinde olana yemin olsun ki. Lallâhu.Lallâhu. Hiç şüphe yok ki Allah.Hiç şüphe yok ki Allah. Erhamü bi’l-mü’minîne.Erhamü bi’l-mü’minîne. Müminlere çok daha şefkatli merhametlidir.Müminlere çok daha şefkatli merhametlidir. Min hâzihî bi-veledihâ.Min hâzihî bi-veledihâ. Bu kadının bu çocuğuna sevgisinden, merhametinden,Bu kadının bu çocuğuna sevgisinden, merhametinden, şefkatinden çok daha merhametlidir.şefkatinden çok daha merhametlidir. Allah müminleri sever.Allah müminleri sever. Müminleri o kadının o evladını sevdiğindenMüminleri o kadının o evladını sevdiğinden çok çok daha fazla sever.çok çok daha fazla sever. Çok daha fazla onları korumaya,Çok daha fazla onları korumaya, ateşe atmamaya, onları sevindirmeye çok daha fazladır.ateşe atmamaya, onları sevindirmeye çok daha fazladır. Cenâb-ı Mevlâ’nın merhameti.Cenâb-ı Mevlâ’nın merhameti. Buna rağmen tabi şirk koşanları,

Buna rağmen tabi şirk koşanları,
kâfir olanları Allah’tan gayriye tapınanları,kâfir olanları Allah’tan gayriye tapınanları, ya da Allah’a tapınırken Allah’a şerîk koşanları,ya da Allah’a tapınırken Allah’a şerîk koşanları, kızı var, oğlu var Allah’ın, bu onun timsalidir vs. filankızı var, oğlu var Allah’ın, bu onun timsalidir vs. filan onları merhamet etmiyor,onları merhamet etmiyor, onları en şiddetli azapla azaplandıracak.onları en şiddetli azapla azaplandıracak. Onun için en önemli şey, insanların

Onun için en önemli şey, insanların
her işi bırakıp da ilk baştaher işi bırakıp da ilk başta üzerinde duracakları en önemli konu,üzerinde duracakları en önemli konu, yaratanlarının birliğini,yaratanlarının birliğini, tek olduğunu, şeriki nazir olmadığını.tek olduğunu, şeriki nazir olmadığını. Ve ilâhüküm ilâhün vâhidün lâ ilâhe illâ hüve’r-rahmânü’r-rahîm.

Ve ilâhüküm ilâhün vâhidün lâ ilâhe illâ hüve’r-rahmânü’r-rahîm.
Ondan başka hiçbir ilah mâbud olmadığını,

Ondan başka hiçbir ilah mâbud olmadığını,
başka şeylere tapmanın çok yanlış olduğunu,başka şeylere tapmanın çok yanlış olduğunu, çok büyük zulüm, çok büyük haksızlık,çok büyük zulüm, çok büyük haksızlık, çok büyük yanlışlık olduğunu düşünüp toparlaması lazım.çok büyük yanlışlık olduğunu düşünüp toparlaması lazım. Milyarlar vererek mabetler yapıyorlar,Milyarlar vererek mabetler yapıyorlar, milyarlar vererek putlar dikiyorlar, yontuyorlar.milyarlar vererek putlar dikiyorlar, yontuyorlar. Heykeller tunçtan bilmem madenden.Heykeller tunçtan bilmem madenden. Trilyonlar harcıyorlar. Hâlbuki orada,Trilyonlar harcıyorlar. Hâlbuki orada, vatandaşları açlıktan ölüyor, sefaletten kırılıyor.vatandaşları açlıktan ölüyor, sefaletten kırılıyor. Kaç milyar dolar harcamışlar, Wollongong’daki mabed için?

Kaç milyar dolar harcamışlar, Wollongong’daki mabed için?
Paraları topluyorlar, veriyor öteki şaşkınlar da.Paraları topluyorlar, veriyor öteki şaşkınlar da. Onlar da burada yapıyorlar.Onlar da burada yapıyorlar. Çok acayip işler.Çok acayip işler. En önemli şey, doğru inanç.En önemli şey, doğru inanç. Bu yeni okuyacağım hadîs-i şerîfte de efendimiz buyuruyor ki;

Bu yeni okuyacağım hadîs-i şerîfte de efendimiz buyuruyor ki;
İttekıllahe ve ekımi’s-salâte

İttekıllahe ve ekımi’s-salâte
ve âti’z-zekâte ve hücce’l-beyteve âti’z-zekâte ve hücce’l-beyte ve’temir ve berra vâlideykeve’temir ve berra vâlideyke ve sıl rahimeke ve ekri’d-dayfeve sıl rahimeke ve ekri’d-dayfe (ve’k-ri’d-dayfe olsa daha iyi)(ve’k-ri’d-dayfe olsa daha iyi) ve’mur bi’l-ma’rûfi ve’n-he ‘ani’l-münkerive’mur bi’l-ma’rûfi ve’n-he ‘ani’l-münkeri ve zül me’a’l-hakkı haysü zâle.ve zül me’a’l-hakkı haysü zâle. Taberânî rivayet etmiş bu hadîs-i şerifi.

Taberânî rivayet etmiş bu hadîs-i şerifi.
Efendimiz on tane emir, tavsiyede bulunuyor.

Efendimiz on tane emir, tavsiyede bulunuyor.
Bu on tavsiyeden birincisi;Bu on tavsiyeden birincisi; İttekıllahe.

İttekıllahe.
Allah’tan kork.Allah’tan kork. Aslında ittekı, sakın demek,Aslında ittekı, sakın demek, kendini korun, gelecek tehlikeye karşı kendini kolla demek.kendini korun, gelecek tehlikeye karşı kendini kolla demek. Allah’tan sakınmak neden?Allah’tan sakınmak neden? Allah’ın sevmediği işi yaparsan Allah cezalandırır.Allah’ın sevmediği işi yaparsan Allah cezalandırır. Tehlikelerin en büyüğü, Allah’ın cezasıdır, gazabı, ateşi.Tehlikelerin en büyüğü, Allah’ın cezasıdır, gazabı, ateşi. Onun için Allah’tan İttekı deniliyor.Onun için Allah’tan İttekı deniliyor. Yani sakın kendini kolla kendini ki, gazabına uğrayamasın demek.Yani sakın kendini kolla kendini ki, gazabına uğrayamasın demek. Allah’tan kork.Allah’tan kork. Bu Allah’tan korkmak, sakınmak, kollamak kendisini,Bu Allah’tan korkmak, sakınmak, kollamak kendisini, günahlara, haramlara düşmemek en önemli işidir Müslümanın.günahlara, haramlara düşmemek en önemli işidir Müslümanın. En önemli iş budur.En önemli iş budur. Önce Allah’tan korkacak.Önce Allah’tan korkacak. Yapacağı işi, Allah’ın rızasına uygunYapacağı işi, Allah’ın rızasına uygun olup olmadığına bakacak ve yapmayacak.olup olmadığına bakacak ve yapmayacak. İlk iş bu.İlk iş bu. İkinci emri Peygamber efendimizin bu hadîs-i şerîfte;

İkinci emri Peygamber efendimizin bu hadîs-i şerîfte;
Ve ekımi’s-salâte.

Ve ekımi’s-salâte.
Namazı kıl.Namazı kıl. Allahu Teâlâ hazretleri bizeAllahu Teâlâ hazretleri bize günde beş defa huzuruna gelip ibadet etmeyi emretmiş.günde beş defa huzuruna gelip ibadet etmeyi emretmiş. Bu namazı kılacak, farz, önemli bir ibadet.Bu namazı kılacak, farz, önemli bir ibadet. Günde beş defa Cenâb-ı Mevlâ’nın divanına varacak,Günde beş defa Cenâb-ı Mevlâ’nın divanına varacak, huzuruna girecek, önünde ibadetini yapacak.huzuruna girecek, önünde ibadetini yapacak. Üçüncüsü.

Üçüncüsü.
Ve âti’z-zekâte.

Ve âti’z-zekâte.
Zekâtı ver.Zekâtı ver. Zekât da Müslümanın topluma yönelik görevi.Zekât da Müslümanın topluma yönelik görevi. Toplumdaki muhtaçlara parasındanToplumdaki muhtaçlara parasından bir miktar vermesi lazım her zenginin.bir miktar vermesi lazım her zenginin. Nedir bu miktar? Hepsi belirli.Nedir bu miktar? Hepsi belirli. Altından, gümüşten, deveden, koyundan,Altından, gümüşten, deveden, koyundan, ziraat mahsulünden, meyveden, ne kadar verileceği hepsi, zekât.ziraat mahsulünden, meyveden, ne kadar verileceği hepsi, zekât. Öşür.Öşür. Sulanan araziden ne kadar verecek, sulanmayan araziden ne kadar verilecek?Sulanan araziden ne kadar verecek, sulanmayan araziden ne kadar verilecek? Hepsi belli. Bu verilecek.Hepsi belli. Bu verilecek. Peygamber efendimiz zekâtı toplattırırdı.Peygamber efendimiz zekâtı toplattırırdı. Zekâtı toplayanlara zekât amiri denilirdi.Zekâtı toplayanlara zekât amiri denilirdi. Zekât işiyle vazifeli, amele demek yani.Zekât işiyle vazifeli, amele demek yani. Zekât amiri vazifeli.Zekât amiri vazifeli. Paraları toplar getirtirdi.Paraları toplar getirtirdi. Topluma harcatırdı.Topluma harcatırdı. Toplanan paralar, topluma harcansa, toplumlar ihyâ olur,Toplanan paralar, topluma harcansa, toplumlar ihyâ olur, ihyâ olur, ihyâ olur.ihyâ olur, ihyâ olur. Büyük, çok büyük paralar, çok yanlış yerlere harcanıyor.Büyük, çok büyük paralar, çok yanlış yerlere harcanıyor. Ve hücce’l-beyte.Ve hücce’l-beyte. Bir de Beytullah’ı hacceyle, ziyaret eyle. Ve’temir.Bir de Beytullah’ı hacceyle, ziyaret eyle. Ve’temir. Veyahut umre yap.Veyahut umre yap. Yani hac zamanında hac yap.Yani hac zamanında hac yap. Hac mevsiminin dışındaki zamanlarda da umre yap.Hac mevsiminin dışındaki zamanlarda da umre yap. Veya hacca gittiği zaman hem hac, hem umre yap.Veya hacca gittiği zaman hem hac, hem umre yap. Bunu da emrediyor.Bunu da emrediyor. Dört.Dört. Ve berra vâlideyke.

Ve berra vâlideyke.
Ana, babana, iyi evlatlık yap.Ana, babana, iyi evlatlık yap. Bu da çok önemli.Bu da çok önemli. Anne, babasına hizmet etmek, ihtiyarlığında onu rahat ettirmekAnne, babasına hizmet etmek, ihtiyarlığında onu rahat ettirmek veya gençliğinde neyse, genç de olsa babası yirmi iki yaşında da olsa,veya gençliğinde neyse, genç de olsa babası yirmi iki yaşında da olsa, otuz yaşına geldiği zaman evladı on yaşına gelir,otuz yaşına geldiği zaman evladı on yaşına gelir, sekiz yaşına gelir, o zaman bile itaat edecek tabi.sekiz yaşına gelir, o zaman bile itaat edecek tabi. Babasına saygı gösterecek.Babasına saygı gösterecek. Hatta büyük abi bile baba makamında, saygı görecek.Hatta büyük abi bile baba makamında, saygı görecek. İslam'da öyle ayakkabısını masaya dayayıp daİslam'da öyle ayakkabısını masaya dayayıp da ismiyle hitap etmek yok babaya.ismiyle hitap etmek yok babaya. Yaslanıyor masaya da ayağını bacak bacak üstüne atıp şey yapıyor,Yaslanıyor masaya da ayağını bacak bacak üstüne atıp şey yapıyor, ne kalkmak, ne şey yapmak.ne kalkmak, ne şey yapmak. Babasına John diyor, merhaba diyor, hoş geldin diyor, bilmem ne diyor.Babasına John diyor, merhaba diyor, hoş geldin diyor, bilmem ne diyor. Benim aklım gidiyor geliyor, donup kalıyorum ben.Benim aklım gidiyor geliyor, donup kalıyorum ben. Böyle baba otur demeyince, oturulmaz,Böyle baba otur demeyince, oturulmaz, el pençe divan durulur, hürmet edilir.el pençe divan durulur, hürmet edilir. Anaya hürmet edilir.Anaya hürmet edilir. Ne anayı dinleyen var, ne babayı dinleyen var.Ne anayı dinleyen var, ne babayı dinleyen var. Ne Müslümanlarda, ne başkalarında, İslam da öyle değil.Ne Müslümanlarda, ne başkalarında, İslam da öyle değil. İslam da evlat, anne babaya son derece saygılı, itaatli olacak.

İslam da evlat, anne babaya son derece saygılı, itaatli olacak.
Ama yanlış yola sevk etmeye çalışırsa, o zaman değil.Ama yanlış yola sevk etmeye çalışırsa, o zaman değil. Çünkü asıl itaat, Allah’a.Çünkü asıl itaat, Allah’a. Allah’ın emri olduğundan ana babaya itaat ediyor.Allah’ın emri olduğundan ana babaya itaat ediyor. “Gel benimle put haneye”. Gelmem.“Gel benimle put haneye”. Gelmem. Öyle şey yok.Öyle şey yok. “E Ben senin babanım.” Babamsın ama Allah puta tapmayın dedi.“E Ben senin babanım.” Babamsın ama Allah puta tapmayın dedi. “İç bakalım şu içkiyi” Olmaz.“İç bakalım şu içkiyi” Olmaz. “İşi değiştirelim. Lokantaya içki koyalım” Olmaz.“İşi değiştirelim. Lokantaya içki koyalım” Olmaz. Allah’ın yasakladığı şey yapılmaz,

Allah’ın yasakladığı şey yapılmaz,
emrettiği şey bırakılmaz.emrettiği şey bırakılmaz. Ana babaya itaat, hatta her büyüğe,Ana babaya itaat, hatta her büyüğe, herhangi bir mevki makam sahibine itaat,herhangi bir mevki makam sahibine itaat, Allah’ın emrine uygun emrettiği takdirdedir.Allah’ın emrine uygun emrettiği takdirdedir. Allah’a emrine aykırı, isyan olacakAllah’a emrine aykırı, isyan olacak bir şeyi emrine ettiği zaman itaat yoktur.bir şeyi emrine ettiği zaman itaat yoktur. Günahtır, yasaktır.Günahtır, yasaktır. Lâ tâ’ate li-mahlûkin fiâ ma’siyeti’l-hâlık.

Lâ tâ’ate li-mahlûkin fiâ ma’siyeti’l-hâlık.
Allah’a isyanda, birisine, Allah’ı isyanı emretti mi, itaat olmaz.Allah’a isyanda, birisine, Allah’ı isyanı emretti mi, itaat olmaz. İtaat olursa günah olur.İtaat olursa günah olur. Parti başkanı olmaz,Parti başkanı olmaz, öğretmen olmaz,öğretmen olmaz, müdür olmaz.müdür olmaz. Bizim fakültede, profesör giriyor. “Ben sizinBizim fakültede, profesör giriyor. “Ben sizin babanız sayılırım, hocanızım, açın bakalım kızlar başınızı.”babanız sayılırım, hocanızım, açın bakalım kızlar başınızı.” Açmam. Neden?Açmam. Neden? Allahu Teâlâ hazretleri, kıyafetin nasıl olması gerektiğini,Allahu Teâlâ hazretleri, kıyafetin nasıl olması gerektiğini, Kur’an-ı Kerîm de buyurmuş;Kur’an-ı Kerîm de buyurmuş; Venisâi’l-mü’minîne yüdnîne ‘aleyhinne min celâbîbihinbe.

Venisâi’l-mü’minîne yüdnîne ‘aleyhinne min celâbîbihinbe.
Çarşaflarını alsınlar, tepeden tırnağa örtünsünler diye emir var.

Çarşaflarını alsınlar, tepeden tırnağa örtünsünler diye emir var.
“Ben sizin babanız sayılırım.”“Ben sizin babanız sayılırım.” Şimdi hocanın muhterem olması ayrı iş,Şimdi hocanın muhterem olması ayrı iş, baba sayılması ayrı iş.baba sayılması ayrı iş. Hocasıyla evlenen talebeler yok mu?Hocasıyla evlenen talebeler yok mu? Babasıyla evleniliyor mu?Babasıyla evleniliyor mu? Nereden babası sayılırmış.Nereden babası sayılırmış. Talebesini ayartan hocalar yok mu?Talebesini ayartan hocalar yok mu? Hocasına âşık olan kızlar yok mu, üniversitede?Hocasına âşık olan kızlar yok mu, üniversitede? Ben kaç tane biliyorum.Ben kaç tane biliyorum. Benim sınıf arkadaşım hocasıyla evlendi.Benim sınıf arkadaşım hocasıyla evlendi. Hem de kaç yaş büyük.Hem de kaç yaş büyük. Üniversitede, aynı derse girdiğimiz sınıf arkadaşım,Üniversitede, aynı derse girdiğimiz sınıf arkadaşım, selvi boylu bir kimseydi.selvi boylu bir kimseydi. Babanız sayılırım öyle sayılmak mayılmak yok.Babanız sayılırım öyle sayılmak mayılmak yok. Hocalık ayrı, babalık ayrı.Hocalık ayrı, babalık ayrı. Babalığın ahkâmı ayrı, hocalığın ahkâmı ayrı.Babalığın ahkâmı ayrı, hocalığın ahkâmı ayrı. Haydi, bakalım başınızı açın, cici cici,

Haydi, bakalım başınızı açın, cici cici,
göreyim sizi itaat edin, öyle şey yok.göreyim sizi itaat edin, öyle şey yok. İmam hatipte gelmiş, açın başlarınızı diyor.İmam hatipte gelmiş, açın başlarınızı diyor. Arkadan kalkmış bizim kız, açmam, olmaz demiş.Arkadan kalkmış bizim kız, açmam, olmaz demiş. Cici cici başınızı açın, siz hanım kızlarsınız.Cici cici başınızı açın, siz hanım kızlarsınız. Sen de efendi hoca ol.Sen de efendi hoca ol. Senin öyle bir şey demeye hakkın yok ki.Senin öyle bir şey demeye hakkın yok ki. Sonra ana babaya itaatten sonra,Sonra ana babaya itaatten sonra, ve sıl rahimeke.ve sıl rahimeke. Akrabana bağlantını, ilgini,Akrabana bağlantını, ilgini, kayırmanı, gözetmeni devam ettir.kayırmanı, gözetmeni devam ettir. Akrabalık bağlarını canlı tut.Akrabalık bağlarını canlı tut. Sevgini, saygını muhafaza et.Sevgini, saygını muhafaza et. Onlara gerekirse maddi yönden deOnlara gerekirse maddi yönden de yardımcı ol.yardımcı ol. Ve ekri’d-dayfe.Ve ekri’d-dayfe. Misafir geldi mi, misafire deMisafir geldi mi, misafire de misafire layık olan ikramı yap.misafire layık olan ikramı yap. Yani yeme içme babında.Yani yeme içme babında. Şimdi çölde gidiyor adam.

Şimdi çölde gidiyor adam.
Akşam oldu, suyu bitti,Akşam oldu, suyu bitti, torbasında hurması kalmadı, bir köye geldi.torbasında hurması kalmadı, bir köye geldi. Ne olacak? Dükkân yok, kasap yok,Ne olacak? Dükkân yok, kasap yok, bakkal yok, fırın yok.bakkal yok, fırın yok. Ne olacak? Aç mı kalacak?Ne olacak? Aç mı kalacak? Bir misafire verilmesi gerekeni alın diyor Peygamber efendim.

Bir misafire verilmesi gerekeni alın diyor Peygamber efendim.
Vermezlerse bile.Vermezlerse bile. Ha demek ki, hayat, can önemli.Ha demek ki, hayat, can önemli. Adam ölsün mü?Adam ölsün mü? Başkasının malı alınmaz diye?Başkasının malı alınmaz diye? O mal başkasının değil ki, Allah’ın malı. Allah vermiş ona.O mal başkasının değil ki, Allah’ın malı. Allah vermiş ona. O’da ona verecek.O’da ona verecek. Misafirin hakkı var.Misafirin hakkı var. Vermem. Vermezsen yılan sokar seni.Vermem. Vermezsen yılan sokar seni. Sahabeden birkaç kişi gittiler böyle bir yerde,Sahabeden birkaç kişi gittiler böyle bir yerde, yolda bir oba gördüler, bedevi ovası, yanaştılar.yolda bir oba gördüler, bedevi ovası, yanaştılar. Çadırlar bir kabile artık.Çadırlar bir kabile artık. Dediler ki; yolcuyuz, yardımcı olun bize.Dediler ki; yolcuyuz, yardımcı olun bize. Mübarek insanlar, sahâbe bunlar.Mübarek insanlar, sahâbe bunlar. Allah’ın sevgili kulları.Allah’ın sevgili kulları. Peygamber efendimizin asabından yani.Peygamber efendimizin asabından yani. Yok dediler.Yok dediler. Ne barındırdılar, ne misafir ettiler, ne bir şey ikram ettiler.Ne barındırdılar, ne misafir ettiler, ne bir şey ikram ettiler. Bunlar kumlara yattı.Bunlar kumlara yattı. İçeri de almadılar, kumlara yattı.İçeri de almadılar, kumlara yattı. Biraz sonra içerden bir feryadı figan,Biraz sonra içerden bir feryadı figan, bir bağrışma çığrışma, şöyle yüzünü örterekbir bağrışma çığrışma, şöyle yüzünü örterek bir cariye geldi, kadın geldi.bir cariye geldi, kadın geldi. Bunlara dedi: “İçinizde hekimlikten anlayan var mı?”

Bunlara dedi: “İçinizde hekimlikten anlayan var mı?”
Kabile reisini zehirli yılan soktu, ölecek dedi.Kabile reisini zehirli yılan soktu, ölecek dedi. “Zehire tedavi, çaresi bilen var mı?”“Zehire tedavi, çaresi bilen var mı?” ”Adam gidecek, ölecek.””Adam gidecek, ölecek.” Bir tanesi kalktı dedi ki ben biliyorum.Bir tanesi kalktı dedi ki ben biliyorum. Gitti Fâtiha’yı okumuş mübarek,Gitti Fâtiha’yı okumuş mübarek, mübarek ağzıyla mübarek Fâtiha suresini okumuş,mübarek ağzıyla mübarek Fâtiha suresini okumuş, zehir durmuş ve ölümden kurtulmuş.zehir durmuş ve ölümden kurtulmuş. Çünkü sahabe-i kiram bunlar, evliya bunlar,Çünkü sahabe-i kiram bunlar, evliya bunlar, Allah’ın mübarek kulları.Allah’ın mübarek kulları. Fâtih’a da Allah’ın şifası.Fâtih’a da Allah’ın şifası. Artık ikram ikram haa daha evvel aklınız neredeydi?Artık ikram ikram haa daha evvel aklınız neredeydi? İlk başta niye yapmadınız?İlk başta niye yapmadınız? Allah işte böyle yılanı sokturtturur,Allah işte böyle yılanı sokturtturur, canınızı yaktırtır, burnunuza getirtir.canınızı yaktırtır, burnunuza getirtir. Ondan sonra da kuzu kuzu ikramı yaparsınız.Ondan sonra da kuzu kuzu ikramı yaparsınız. Neler neler ikram etmişler canı kurtuldu diye.Neler neler ikram etmişler canı kurtuldu diye. Ondan sonra ama o mübarek de üzülmüş.Ondan sonra ama o mübarek de üzülmüş. Yahu demiş Kur’an okuduk, maddiyete kavuştuk,Yahu demiş Kur’an okuduk, maddiyete kavuştuk, yani Kur’an’ı doğru mu yaptık eğri mi yaptık,yani Kur’an’ı doğru mu yaptık eğri mi yaptık, dokunmayın bu ikramlara hediyelere.dokunmayın bu ikramlara hediyelere. Gelmişler Peygamber efendimize anlatmışlar.Gelmişler Peygamber efendimize anlatmışlar. Demiş bir mahzuru yok bu durumda.Demiş bir mahzuru yok bu durumda. Siz Kur’an’ı Kerîm’i satmadınız, sömürmediniz,Siz Kur’an’ı Kerîm’i satmadınız, sömürmediniz, Kur’an ticareti yapmadınız.Kur’an ticareti yapmadınız. Olayların gelişmesi tabi ben de yerim verin demiş,Olayların gelişmesi tabi ben de yerim verin demiş, helal olduğunu beyan eylemiş.helal olduğunu beyan eylemiş. Demek ki misafire ikram da bir şart.

Demek ki misafire ikram da bir şart.
Ölecek mi adam? Yapacaksın ikramı. Sonra.Ölecek mi adam? Yapacaksın ikramı. Sonra. Ve’mur bi’l-ma’rûfi.

Ve’mur bi’l-ma’rûfi.
Dinin güzel saydığı,Dinin güzel saydığı, aklın güzel şey saydığı şeyi emret.aklın güzel şey saydığı şeyi emret. Yaptır çoluk çocuğuna, etrafına, gücünün yettiği kadar,Yaptır çoluk çocuğuna, etrafına, gücünün yettiği kadar, mevki makamın yettiği kadar.mevki makamın yettiği kadar. Emr’i mâruf yap.Emr’i mâruf yap. Hepimizin iyiliği yapması ve yaptırtmaya çalışması lazım.Hepimizin iyiliği yapması ve yaptırtmaya çalışması lazım. Hepimizin çevremizde gücümüzün yettiği,Hepimizin çevremizde gücümüzün yettiği, borumuzun öttüğü yerde, burada benim borum öter,borumuzun öttüğü yerde, burada benim borum öter, düt düt düt dütt.düt düt düt dütt. Burası benim hâkimiyetim altında, her horuz kendi çöplüğünde öter,Burası benim hâkimiyetim altında, her horuz kendi çöplüğünde öter, burası da benim mıntıkam tamam.burası da benim mıntıkam tamam. O zaman sen orada emr’i mâruf yapacaksın.O zaman sen orada emr’i mâruf yapacaksın. Sözün dinleniyor.Sözün dinleniyor. Hatta senin borunun ötmediği yerde bileHatta senin borunun ötmediği yerde bile nasihat olarak yapacaksın.nasihat olarak yapacaksın. Kardeşim siz böyle yapıyorsun,Kardeşim siz böyle yapıyorsun, günahtır, ayıptır, öyle yapmayın, şöyle yapın,günahtır, ayıptır, öyle yapmayın, şöyle yapın, şöyle yaparsanız sevaptır diye söyleyecek.şöyle yaparsanız sevaptır diye söyleyecek. Emr’i mâruf. Sonra.Emr’i mâruf. Sonra. Ve’n-he ‘ani’l-münkeri.

Ve’n-he ‘ani’l-münkeri.
Kötülükten de men edecek.Kötülükten de men edecek. Kötülüğü de yaptırmayacak, ne yapıyorsunuz ya,Kötülüğü de yaptırmayacak, ne yapıyorsunuz ya, yapmayın onu diyecek.yapmayın onu diyecek. Yaptırtmayacak.Yaptırtmayacak. Yaptırtmamaya gücü yetiyorsa yaptırmayacak.Yaptırtmamaya gücü yetiyorsa yaptırmayacak. Pazısı kuvvetliyse, efeyse, ağaysa yaptırtmayacak.Pazısı kuvvetliyse, efeyse, ağaysa yaptırtmayacak. O kadar güçlü kuvvetli değil, karşıdaki adamlar kalabalıksa,O kadar güçlü kuvvetli değil, karşıdaki adamlar kalabalıksa, söyleyecek, yapmayın, etmeyin, günahtır diye engellemeye çalışacak.söyleyecek, yapmayın, etmeyin, günahtır diye engellemeye çalışacak. Ona da gücü yetmiyorsa; “Ya Rabbi! Sen bu zalimlerleOna da gücü yetmiyorsa; “Ya Rabbi! Sen bu zalimlerle beni aynı kefeye koyma.beni aynı kefeye koyma. Ben bunların yaptıklarından razı değilim.Ben bunların yaptıklarından razı değilim. Gücüm yok.Gücüm yok. Çeviremiyorum bunları yaptıklarından, döndürtemiyorum bunları.Çeviremiyorum bunları yaptıklarından, döndürtemiyorum bunları. Söylüyorum laf anlamıyorlar.Söylüyorum laf anlamıyorlar. Aman Ya Rabbi! Diye Allah’a sığınacak.”Aman Ya Rabbi! Diye Allah’a sığınacak.” Dokuzuncusu bu.Dokuzuncusu bu. Onuncusu.

Onuncusu.
Ve zül me’a’l-hakkı haysü zâle.Ve zül me’a’l-hakkı haysü zâle. Hak nerede ise, hakkın peşinden git.Hak nerede ise, hakkın peşinden git. Hakla beraber ol.Hakla beraber ol. Haktan yana ol.Haktan yana ol. Kim haklıysa dobra dobra kardeşimKim haklıysa dobra dobra kardeşim sen haklısın ben senin yanındayım de.sen haklısın ben senin yanındayım de. Bu da işte Müslümanın ahlâkı.Bu da işte Müslümanın ahlâkı. Haklıdan yana olmak.Haklıdan yana olmak. Şöyle bir bakacak manzaraya, olayı şöyle bir inceleyecek.Şöyle bir bakacak manzaraya, olayı şöyle bir inceleyecek. Kardeşim sen haksızsın, bu haklı dicek.Kardeşim sen haksızsın, bu haklı dicek. Haklının yanında yer alacak hemen.Haklının yanında yer alacak hemen. Ve zül me’a’l-hakkı haysü zâle.Ve zül me’a’l-hakkı haysü zâle. Sonra kendisine hak söylendiği zaman,Sonra kendisine hak söylendiği zaman, kendisi hakkın yanına gelecek.kendisi hakkın yanına gelecek. Yanlış yapıyorsa bırakacak.Yanlış yapıyorsa bırakacak. Hakkı kabul edecek.Hakkı kabul edecek. O da önemli.O da önemli. Bazısına söylüyorsun, kıpkırmızı kesiliyor, yapmıyor,Bazısına söylüyorsun, kıpkırmızı kesiliyor, yapmıyor, yapmıyor senin söylediğini. Öyle olmayacak.yapmıyor senin söylediğini. Öyle olmayacak. Bu on tane emri toplamış,

Bu on tane emri toplamış,
bu hadîs-i şerîfte toplamış efendimiz.bu hadîs-i şerîfte toplamış efendimiz. Ve üçüncü hadîs-i şerîf.

Ve üçüncü hadîs-i şerîf.
İttekullahe va’dilû beyne evlâdiküm.

İttekullahe va’dilû beyne evlâdiküm.
Efendimiz buyurmuş ki;

Efendimiz buyurmuş ki;
İttekullahe. İttekullahe. Allah’tan sakının. Korkun.Allah’tan sakının. Korkun. Azabından, gazabından korunun.Azabından, gazabından korunun. Korkun. Va’dilû.Korkun. Va’dilû. Adalet eyleyin, hakkaniyetli davranın.Adalet eyleyin, hakkaniyetli davranın. Beyne evlâdiküm.Beyne evlâdiküm. Evlatlarınızın arasında.Evlatlarınızın arasında. Yani başka bir rivayette de şu ifadeyle söylemiş efendimiz,Yani başka bir rivayette de şu ifadeyle söylemiş efendimiz, Allah’tan korkun, evlatlarınızın arasındaAllah’tan korkun, evlatlarınızın arasında adaletli, eşit davranın.adaletli, eşit davranın. Kemâ tuhibbûne en yeberruküm.

Kemâ tuhibbûne en yeberruküm.
Onların size itaatli olmasını nasıl seviyorsanız,Onların size itaatli olmasını nasıl seviyorsanız, siz de onların seveceği gibi adaletli davranın.siz de onların seveceği gibi adaletli davranın. Onların size itaatli olmasını istiyorsunuz tamam,Onların size itaatli olmasını istiyorsunuz tamam, ee sen de eşit davran.ee sen de eşit davran. Birisini sevip ötekisini dövmek.Birisini sevip ötekisini dövmek. Bir arkadaşın hanımı açıkça söylemiş bizim hanıma,Bir arkadaşın hanımı açıkça söylemiş bizim hanıma, ben de şaşırdım.ben de şaşırdım. Ben demiş çocuklarımdan şunu severim, ötekileri sevmem demiş.Ben demiş çocuklarımdan şunu severim, ötekileri sevmem demiş. Açıkça. Olmaz.Açıkça. Olmaz. Eşit davranacak.Eşit davranacak. Gerçi sevgi insanın elinde olan bir şey değil.Gerçi sevgi insanın elinde olan bir şey değil. İtaat edeni sever. Söz dinleyeni sever.İtaat edeni sever. Söz dinleyeni sever. İsyan edene kızar ama adaletli davranacak,İsyan edene kızar ama adaletli davranacak, eşit davranacak, eşitsizlik yapmayacak.eşit davranacak, eşitsizlik yapmayacak. Bazen duyuyoruz mirasta filan,Bazen duyuyoruz mirasta filan, birisini kayırıyor, ötekisini üzüyor.birisini kayırıyor, ötekisini üzüyor. Sevgide saygıda vs. de farklılıklar olabiliyor.Sevgide saygıda vs. de farklılıklar olabiliyor. Adaletli davranmazsa, o zaman,Adaletli davranmazsa, o zaman, tabi ahirette onun hesabı var.tabi ahirette onun hesabı var. Sorguya suala maruz olur.Sorguya suala maruz olur. Allah her işimizi adaletle yapmayı nasip etsin.

Allah her işimizi adaletle yapmayı nasip etsin.
El Fâtiha.

El Fâtiha.
Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2