Namaz Vakitleri

2 Cemâziye'l-Âhir 1446
03 Aralık 2024
İmsak
06:33
Güneş
08:04
Öğle
12:59
İkindi
15:22
Akşam
17:43
Yatsı
19:09
Detaylı Arama

Ayakta Su İçmenin Yasaklanması ve Zemzem Suyu

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

29 Şevvâl 1421 / 24.01.2001

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın Hadis sohbetlerini 5 aşamada özetleyebiliriz.

a. İskenderpaşa Camii Sohbetleri (1977-1997)

Mehmed Zâhid KOTKU Hz. görevli oldukları İskenderpaşa Camii’nde, her pazar günü ikindiden sonra bir saat, cuma günleri öğleden önce 45 dakika Râmûzü’l-Ehàdis’ten hadis okuyup izah ederdi. 1977 yılının ilkbaharından itibaren bu dersler Mahmud Es’ad COŞAN tarafından yapılır oldu.

COŞAN, o yıllarda Ankara’da oturuyordu. Her hafta sonu İstanbul’a geliyor, pazar günkü hadis dersini yapıp geri dönüyordu. Tatillerde ve müsait zamanlarında cuma namazından önce de sohbet ettiği olurdu. Önemli bir engel olmadıkça, bu böyle devam etti.

13 Kasım 1980’de Mehmed Zâhid KOTKU Hazretleri’nin vefatından sonra da İskenderpaşa’daki dersler aynen devam etti. Hac veya başka bir seyahat nedeniyle yurtdışında olduğu zamanların dışında önemli bir aksama olmadı. 1997 Mayısında yurtdışına çıkıncaya kadar bu böyle devam etti. İskenderpaşa’daki son sohbeti 4 Mayıs 1997 pazar günü oldu.
COŞAN, derse besmele ve hamdele ile başlardı. Arkasından, “Kitapların en efdali Allah’ın kitabıdır, yolların en faziletlisi Peygamber (s.a.s.)’in yoludur. Sonradan uydurulan şeyler bid’attir. Her bid’at dalâlettir. Her dalâlet ve dalâlet sahibi cehenneme gider.” anlamındaki Arapça giriş cümlelerini söylerdi. Sonra, sıradaki ilk hadisin Arapça metnini okurdu.

Ondan sonra okunan kitap hakkında kısa bilgi verir; hadislerin okunmasına ve izahına geçmeden önce, başta Peygamber (s.a.s.) Efendimiz olmak üzere cümle enbiyânın, evliyânın, sülehànın; sâdât ve meşâyih-i kiramın ruhları için; kitabın müellifinin ve bu kitabın içindeki hadis-i şeriflerin bizlere kadar ulaşmasında emeği geçmiş olan ulemânın, râvilerin ruhları için; caminin bânisi İskender Paşa’nın ruhu için; bu hadis-i şerifleri dinlemek üzere oraya gelmiş olan kimselerin ahirete irtihal etmiş olan cümle yakınlarının ruhları için ve Mehmed Zahid KOTKU Hazretleri’nin ruhu için, bir Fâtiha, üç İhlâs-ı Şerif okunmasını isterdi.

Daha sonra, sıradaki hadis-i şerifin Arapça metnini okuyup, kelime kelime izahına geçerdi. Konuyla ilgili ayet-i kerimeler ve diğer hadis-i şeriflerle meseleyi bir güzel açıklardı. Sade ve anlaşılır bir Türkçe kullanırdı. Konunun iyi anlaşılması için misaller, hatıralar anlatır; şiirlere, Farsça ve Arapça beyitlere yer verirdi.

COŞAN, ilk yıllarda her sohbette 8-10 hadis-i şerif okuyup izah ederdi, sohbet süresi bir saati geçmezdi. Son yıllarda bu sayı 3’e kadar düşmüş, izah için daha çok vakit ayrılmış, sohbet süresi bir saati biraz aşmaya başlamıştı.

Sohbetin sonunda mutlaka Hatm-i Hàcegân yaptırırdı. Bazen, intisab etmek isteyenler için zikir dersi tarifi yapardı. Eğer vakit müsaitse, küçük notlarla soru gönderenlerin sorularına cevap verirdi.

Sohbetlere öncelikle gençler, öğrenciler, okumuş kimseler gelirlerdi. Fakat her yaştan ve her kesimden insana rastlamak mümkündü. Zamanla ilgi arttığı için, caminin etrafındaki evler satın alınarak cami genişletilmiş; hanımların ve erkeklerin sohbetleri takip edebilmesi için mekânlar yapılmıştır.

İskenderpaşa Camii’ndeki sohbetler, ilk yıllardan beri teyp kasetlerine kayıt edilmiştir. 1987’den sonra görüntülü video kayıtları yapılmıştır.

b. Ankara Özelif Camii Sohbetleri (1982-1996)

COŞAN, Mehmed Zâhid KOTKU Hz. vefat edip, irşad görevi kendisine intikal ettikten sonra, Ankara’da da hadis dersleri başlattı (1982). İlk önce çarşamba günleri evinin yanındaki Muradiye Camii’nde, daha sonra perşembe akşamları Özelif Camii’nde hadis dersi yapmaya başladı. Bir ara cumartesi günleri yapıldı. Emekli olup da Ankara’dan ayrıldıkları 1987 yılına kadar bu dersler devam etti. 1987’den sonra ise, her ayın ilk perşembe akşamı Ankara’ya gelip, bu hadis derslerini ayda bir yapmaya devam etti.

c. Sapanca Sohbetleri (1987-1989)

COŞAN emekli olduktan sonra Sapanca’ya yerleşmiştir. Orada oturdukları yıllarda (1987-1989), evinin yakınındaki Yüzevler Camii’nde cumartesi günleri, ikindiden sonra Muhtâru’l-Ehàdîs isimli kitaptan hadis dersleri yapmıştır.

Muhtâru’l-Ehâdîs kitabı muteber hadis kitaplarından seçilmiş ve ilk harflerine göre alfabetik olarak sıralanmış bin dört yüz kadar hadis ihtivâ etmektedir. Mısırlı alim Seyyid Ahmed el-Hâşimî (1878-1943) tarafından hazırlanmıştır. Türkçe’ye muhtelif tercümeleri yapılmıştır.

d. Anadolu’da Sohbetler

COŞAN, Türkiye’de bulunduğu 1980-1997 yılları arasında sık sık Anadolu’da seyahatler yaparlardı. Gittikleri illerde, uygun camilerde, halka açık hadis dersleri yapmıştır. Eskişehir, Bursa, İzmir, Antalya, Adapazarı, Konya, Edirne gibi illerde sohbetler yapılmış hadis sohbetleri mevcuttur.

e. Ev Sohbetleri
Doğum, ölüm, düğün, sünnet vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği evlerde; kahvaltı vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği öğrenci evlerinde mutlaka yarım saat - 45 dakika civarında bir hadis sohbeti yaparlardı.

Zemzem Suyu ve Ayakta İçmenin İstisnası, | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Ayakta Su İçmenin Yasaklanması ve Zemzem Suyu

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

29 Şevvâl 1421 / 24.01.2001

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın Hadis sohbetlerini 5 aşamada özetleyebiliriz.

a. İskenderpaşa Camii Sohbetleri (1977-1997)

Mehmed Zâhid KOTKU Hz. görevli oldukları İskenderpaşa Camii’nde, her pazar günü ikindiden sonra bir saat, cuma günleri öğleden önce 45 dakika Râmûzü’l-Ehàdis’ten hadis okuyup izah ederdi. 1977 yılının ilkbaharından itibaren bu dersler Mahmud Es’ad COŞAN tarafından yapılır oldu.

COŞAN, o yıllarda Ankara’da oturuyordu. Her hafta sonu İstanbul’a geliyor, pazar günkü hadis dersini yapıp geri dönüyordu. Tatillerde ve müsait zamanlarında cuma namazından önce de sohbet ettiği olurdu. Önemli bir engel olmadıkça, bu böyle devam etti.

13 Kasım 1980’de Mehmed Zâhid KOTKU Hazretleri’nin vefatından sonra da İskenderpaşa’daki dersler aynen devam etti. Hac veya başka bir seyahat nedeniyle yurtdışında olduğu zamanların dışında önemli bir aksama olmadı. 1997 Mayısında yurtdışına çıkıncaya kadar bu böyle devam etti. İskenderpaşa’daki son sohbeti 4 Mayıs 1997 pazar günü oldu.
COŞAN, derse besmele ve hamdele ile başlardı. Arkasından, “Kitapların en efdali Allah’ın kitabıdır, yolların en faziletlisi Peygamber (s.a.s.)’in yoludur. Sonradan uydurulan şeyler bid’attir. Her bid’at dalâlettir. Her dalâlet ve dalâlet sahibi cehenneme gider.” anlamındaki Arapça giriş cümlelerini söylerdi. Sonra, sıradaki ilk hadisin Arapça metnini okurdu.

Ondan sonra okunan kitap hakkında kısa bilgi verir; hadislerin okunmasına ve izahına geçmeden önce, başta Peygamber (s.a.s.) Efendimiz olmak üzere cümle enbiyânın, evliyânın, sülehànın; sâdât ve meşâyih-i kiramın ruhları için; kitabın müellifinin ve bu kitabın içindeki hadis-i şeriflerin bizlere kadar ulaşmasında emeği geçmiş olan ulemânın, râvilerin ruhları için; caminin bânisi İskender Paşa’nın ruhu için; bu hadis-i şerifleri dinlemek üzere oraya gelmiş olan kimselerin ahirete irtihal etmiş olan cümle yakınlarının ruhları için ve Mehmed Zahid KOTKU Hazretleri’nin ruhu için, bir Fâtiha, üç İhlâs-ı Şerif okunmasını isterdi.

Daha sonra, sıradaki hadis-i şerifin Arapça metnini okuyup, kelime kelime izahına geçerdi. Konuyla ilgili ayet-i kerimeler ve diğer hadis-i şeriflerle meseleyi bir güzel açıklardı. Sade ve anlaşılır bir Türkçe kullanırdı. Konunun iyi anlaşılması için misaller, hatıralar anlatır; şiirlere, Farsça ve Arapça beyitlere yer verirdi.

COŞAN, ilk yıllarda her sohbette 8-10 hadis-i şerif okuyup izah ederdi, sohbet süresi bir saati geçmezdi. Son yıllarda bu sayı 3’e kadar düşmüş, izah için daha çok vakit ayrılmış, sohbet süresi bir saati biraz aşmaya başlamıştı.

Sohbetin sonunda mutlaka Hatm-i Hàcegân yaptırırdı. Bazen, intisab etmek isteyenler için zikir dersi tarifi yapardı. Eğer vakit müsaitse, küçük notlarla soru gönderenlerin sorularına cevap verirdi.

Sohbetlere öncelikle gençler, öğrenciler, okumuş kimseler gelirlerdi. Fakat her yaştan ve her kesimden insana rastlamak mümkündü. Zamanla ilgi arttığı için, caminin etrafındaki evler satın alınarak cami genişletilmiş; hanımların ve erkeklerin sohbetleri takip edebilmesi için mekânlar yapılmıştır.

İskenderpaşa Camii’ndeki sohbetler, ilk yıllardan beri teyp kasetlerine kayıt edilmiştir. 1987’den sonra görüntülü video kayıtları yapılmıştır.

b. Ankara Özelif Camii Sohbetleri (1982-1996)

COŞAN, Mehmed Zâhid KOTKU Hz. vefat edip, irşad görevi kendisine intikal ettikten sonra, Ankara’da da hadis dersleri başlattı (1982). İlk önce çarşamba günleri evinin yanındaki Muradiye Camii’nde, daha sonra perşembe akşamları Özelif Camii’nde hadis dersi yapmaya başladı. Bir ara cumartesi günleri yapıldı. Emekli olup da Ankara’dan ayrıldıkları 1987 yılına kadar bu dersler devam etti. 1987’den sonra ise, her ayın ilk perşembe akşamı Ankara’ya gelip, bu hadis derslerini ayda bir yapmaya devam etti.

c. Sapanca Sohbetleri (1987-1989)

COŞAN emekli olduktan sonra Sapanca’ya yerleşmiştir. Orada oturdukları yıllarda (1987-1989), evinin yakınındaki Yüzevler Camii’nde cumartesi günleri, ikindiden sonra Muhtâru’l-Ehàdîs isimli kitaptan hadis dersleri yapmıştır.

Muhtâru’l-Ehâdîs kitabı muteber hadis kitaplarından seçilmiş ve ilk harflerine göre alfabetik olarak sıralanmış bin dört yüz kadar hadis ihtivâ etmektedir. Mısırlı alim Seyyid Ahmed el-Hâşimî (1878-1943) tarafından hazırlanmıştır. Türkçe’ye muhtelif tercümeleri yapılmıştır.

d. Anadolu’da Sohbetler

COŞAN, Türkiye’de bulunduğu 1980-1997 yılları arasında sık sık Anadolu’da seyahatler yaparlardı. Gittikleri illerde, uygun camilerde, halka açık hadis dersleri yapmıştır. Eskişehir, Bursa, İzmir, Antalya, Adapazarı, Konya, Edirne gibi illerde sohbetler yapılmış hadis sohbetleri mevcuttur.

e. Ev Sohbetleri
Doğum, ölüm, düğün, sünnet vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği evlerde; kahvaltı vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği öğrenci evlerinde mutlaka yarım saat - 45 dakika civarında bir hadis sohbeti yaparlardı.

Zemzem Suyu ve Ayakta İçmenin İstisnası, | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Konuşma Metni

Euzubillahimineşşeytanirracim Bismillahirrahmanirrahim. Euzubillahimineşşeytanirracim Bismillahirrahmanirrahim.

el-Hamdü lillâhi Rabbi'l-âlemîn. Hamden kesiran tayyiben mubareken fihi âlâ külli hâlin ve fi-külli hîn.el-Hamdü lillâhi Rabbi'l-âlemîn. Hamden kesiran tayyiben mubareken fihi âlâ külli hâlin ve fi-külli hîn. Ve's-salâtü ve's-selâmü alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî Ve's-salâtü ve's-selâmü alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ve men tebiahu bi-ihsânin ilâ yevmi'd-dîn.ve men tebiahu bi-ihsânin ilâ yevmi'd-dîn. Emmâ ba'du fe kâle Resûlullâh sallallahu aleyhi ve sellem. Emmâ ba'du fe kâle Resûlullâh sallallahu aleyhi ve sellem.

La yeşrabenne ehadun minkum kaimen femen nesiye fe'lyestaki. La yeşrabenne ehadun minkum kaimen femen nesiye fe'lyestaki.

Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem den Ebu Hureyre radıyallahuanh rivayet etmiş kiPeygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem den Ebu Hureyre radıyallahuanh rivayet etmiş ki Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuş. Müslüm'in rivayeti, rahmetullahi aleyh. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuş. Müslüm'in rivayeti, rahmetullahi aleyh.

la yeşrabenne ehadun minkum kâimen. Sizden biriniz ayaktayken su içmesin. Sakın ha içmesin! la yeşrabenne ehadun minkum kâimen.

Sizden biriniz ayaktayken su içmesin. Sakın ha içmesin!

Yeşrabenne. Lâ yeşrabenne. Yeşrabenne. Lâ yeşrabenne.

Sonuna enne geldi mi sakın ha, asla filan manasına nun-u tenkidi sakileyle söylenmiş oluyor.Sonuna enne geldi mi sakın ha, asla filan manasına nun-u tenkidi sakileyle söylenmiş oluyor. Kesin bir şekilde. Yani sakın ha içmesin. Sizden biriniz ayaktayken su içmesin. Kesin bir şekilde. Yani sakın ha içmesin. Sizden biriniz ayaktayken su içmesin.

Femen nesiye fe'lyestaki. Kim bu sözümü unutur da içerse. Felyestaki. Kussun! Allahu ekber. Femen nesiye fe'lyestaki.

Kim bu sözümü unutur da içerse.

Felyestaki.

Kussun!

Allahu ekber.

Diğer bir hadîs-i şerif; An Enes radıyallahu anhuma aninnebiyyi sallallahu aleyhi ve sellemeDiğer bir hadîs-i şerif;

An Enes radıyallahu anhuma aninnebiyyi sallallahu aleyhi ve selleme
ennehu neha en yeşrebe'r-racülü kâimen.ennehu neha en yeşrebe'r-racülü kâimen. Kâle kadâtetu fe kulnâ li enesin fel eklü kâle zâke eşerrü ev ahbes. Ravahu Müslim ve fî rivâyetillahi Kâle kadâtetu fe kulnâ li enesin fel eklü kâle zâke eşerrü ev ahbes. Ravahu Müslim ve fî rivâyetillahi

Enne'n-nebiyye sallallahu aleyhi ve sellem zecere ani'ş-şurbi kâimen Enne'n-nebiyye sallallahu aleyhi ve sellem zecere ani'ş-şurbi kâimen

Enes radıyallahuanh ın rivayet ettiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem EfendimizEnes radıyallahuanh ın rivayet ettiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz ayakta su içen bir adamı gördü, nehyetti.ayakta su içen bir adamı gördü, nehyetti. Adamın ayakta su içmesini engelledi, yasakladı, yapma dedi.Adamın ayakta su içmesini engelledi, yasakladı, yapma dedi. Katâde, Enes radıyallahu anh ten bu sözü, hadisi dinleyince diyor ki rahmetullahi aleyh. Katâde, Enes radıyallahu anh ten bu sözü, hadisi dinleyince diyor ki rahmetullahi aleyh.

Fe kulnâ li enesin. Enes radıyallahuanh a onun üzerine sordu dedi ki; Fe kulnâ li enesin.

Enes radıyallahuanh a onun üzerine sordu dedi ki;

Felekil. Yani ayakta içmek fena tamam. Felekil.

Yani ayakta içmek fena tamam.

Ekil nasıl? Yani yemek nasıl? İçmiyor da yiyor, ayakta yerse nasıl? Ekil nasıl? Yani yemek nasıl? İçmiyor da yiyor, ayakta yerse nasıl?

Zâke eşerrü ve ev ahbesu. Zâke eşerrü ve ev ahbesu.

Bu daha fena veyahut daha habistir, daha fenadır dedi. Bu hadîs-i şerifi İmam Müslim rivayet etmiş. Bu daha fena veyahut daha habistir, daha fenadır dedi. Bu hadîs-i şerifi İmam Müslim rivayet etmiş.

Başka bir rivayette de; Enne'n-nebiyyi sallallahu aleyhi ve selleme zecere ani'ş-şurbi kâimen. Başka bir rivayette de;

Enne'n-nebiyyi sallallahu aleyhi ve selleme zecere ani'ş-şurbi kâimen.

Peygamber Efendimiz ayakta su içmekten receze afedersiniz herhalde noktası çıkmamış zecere olmalı. Peygamber Efendimiz ayakta su içmekten receze afedersiniz herhalde noktası çıkmamış zecere olmalı.

Zecere ani'ş-şurbi kâimen. Ayakta su içmekten zecretti yani men etti manasına. Zecere ani'ş-şurbi kâimen.

Ayakta su içmekten zecretti yani men etti manasına.

An ibni Abbas radıyallahu anhuma kâle sakaytu resûlellâh sallallahu aleyhi ve sellemeAn ibni Abbas radıyallahu anhuma kâle sakaytu resûlellâh sallallahu aleyhi ve selleme min zemzeme feşeribe ve huve kâimun. Müttefekun aleyh. min zemzeme feşeribe ve huve kâimun. Müttefekun aleyh.

Abdullah bin Abbas radıyallahuanh ın rivayetine göre ben diyor Abdullah bin Abbas, genç delikanlı.Abdullah bin Abbas radıyallahuanh ın rivayetine göre ben diyor Abdullah bin Abbas, genç delikanlı. Resûlullah'a zemzem suyu ikram ettim ve o zemzemi ayaktayken içti. ve hüve kâimun. Resûlullah'a zemzem suyu ikram ettim ve o zemzemi ayaktayken içti.

ve hüve kâimun.

Ayaktayken zemzemi içti. Evet, içmekle ilgili bir sayfa çıkmıştı.Ayaktayken zemzemi içti. Evet, içmekle ilgili bir sayfa çıkmıştı. Üç tane hadis okuyacağız dedik üç tane hadîs-i şerifi okuduk.Üç tane hadis okuyacağız dedik üç tane hadîs-i şerifi okuduk. Mümkünse oturarak içmeli, oturarak yemeli. Ayakta yememeli, ayakta içmemeli. Zemzem suyu müstesna.Mümkünse oturarak içmeli, oturarak yemeli. Ayakta yememeli, ayakta içmemeli. Zemzem suyu müstesna. Çünkü zemzem suyu özel bir sudur.Çünkü zemzem suyu özel bir sudur. Dünya üzerindeki suların en şereflisi, en kıymetlisi, en mübareğidir.Dünya üzerindeki suların en şereflisi, en kıymetlisi, en mübareğidir. O zemzem suyu ayakta içilir, onun durumu başka. el-Fatiha. O zemzem suyu ayakta içilir, onun durumu başka.

el-Fatiha.

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2