Namaz Vakitleri
İstanbul
9 Cemâziye'l-Evvel 1447
31 October 2025
İmsak
06:01
Güneş
07:27
Öğle
12:53
İkindi
15:40
Akşam
18:08
Yatsı
19:29
Detaylı Arama

Konuşma Metni

Es-selâmü aleyküm ve rahmetu’llàhi ve berekâtühû!..Es-selâmü aleyküm ve rahmetu’llàhi ve berekâtühû!.. Aziz ve muhterem Akra dinleyicileri! Cumanız mübarek olsun!..

Aziz ve muhterem Akra dinleyicileri! Cumanız mübarek olsun!..
Allah cümlenizden razı olsun cümlenizide sevdiklerinizle beraber iki cihan saadetine erdirsin!..Allah cümlenizden razı olsun cümlenizide sevdiklerinizle beraber iki cihan saadetine erdirsin!.. Kolej açılışı münasebetiyle, çoktandır gelmek isteyip gelemediğimiz

Kolej açılışı münasebetiyle, çoktandır gelmek isteyip gelemediğimiz
Ankara’da bulunuyoruz.Ankara’da bulunuyoruz. Ankara’da bulunmamız gerçekten iyi oldu, bir hasret giderme oldu.Ankara’da bulunmamız gerçekten iyi oldu, bir hasret giderme oldu. Bizim Özelif Camimizde de dün akşam an’anevî perşembe akşamı,Bizim Özelif Camimizde de dün akşam an’anevî perşembe akşamı, perşembeyi cumaya bağlayan akşamki hadis sohbetimizi de yaptık,perşembeyi cumaya bağlayan akşamki hadis sohbetimizi de yaptık, güzel oldu. Ama asıl burada bulunma sebebimiz, Burç Anonim Şirketimizingüzel oldu. Ama asıl burada bulunma sebebimiz, Burç Anonim Şirketimizin çevre yolu üzerinde çok geniş, güzel, ferahçevre yolu üzerinde çok geniş, güzel, ferah bir yerde açmış olduğu Ferdâ Koleji... bir yerde açmış olduğu Ferdâ Koleji... O koleji açmak münasebetiyle, birkaç gündür buradaydık.O koleji açmak münasebetiyle, birkaç gündür buradaydık. Biliyorsunuz, okullar açılalı iki hafta oluyor. İkinci haftanın sonunda bulunuyoruz.

Biliyorsunuz, okullar açılalı iki hafta oluyor. İkinci haftanın sonunda bulunuyoruz.
Bizim kolejimizin işletme ve tedris müsaadesi geç verilmiş olduğu için,Bizim kolejimizin işletme ve tedris müsaadesi geç verilmiş olduğu için, tabii biz de geç açmış olduk. Müsaade olmadan açılma olmuyor.tabii biz de geç açmış olduk. Müsaade olmadan açılma olmuyor. Bu kolejin sıhhatli, güzel, mükemmel işlemesi için,

Bu kolejin sıhhatli, güzel, mükemmel işlemesi için,
binası çok güzel bir yerde... Işıl ışıl, güneşli, sıhhatli...binası çok güzel bir yerde... Işıl ışıl, güneşli, sıhhatli... Bahçesi çok güzel! İçinin dekorasyonu, renkler ve mefruşat,

Bahçesi çok güzel! İçinin dekorasyonu, renkler ve mefruşat,
alet ve edevat, computerler, yâni bilgisayarlar, laboratuvarları,alet ve edevat, computerler, yâni bilgisayarlar, laboratuvarları, hepsi modern gelişmelere göre, her bakımdan çok güzel olmuş.hepsi modern gelişmelere göre, her bakımdan çok güzel olmuş. Hakikaten, insanın tekrar öğrenci olup okuma isteği içine doğuyor. Hakikaten, insanın tekrar öğrenci olup okuma isteği içine doğuyor. Akşam da orada bir kutlama yemeği verdi bir kardeşimiz,Akşam da orada bir kutlama yemeği verdi bir kardeşimiz, okulumuz hayırlı olsun diye; meselelerimizi konuştuk. okulumuz hayırlı olsun diye; meselelerimizi konuştuk. Onun için bu münasebetle ben Râmûzü’l-Ehàdîs’in 276. sayfasından

Onun için bu münasebetle ben Râmûzü’l-Ehàdîs’in 276. sayfasından
birkaç hadis-i şerif okumak istiyorum cuma sohbetimde.birkaç hadis-i şerif okumak istiyorum cuma sohbetimde. Hemen geçeyim hadis-i şeriflere... Peygamber SAS Efendimiz, Hemen geçeyim hadis-i şeriflere... Peygamber SAS Efendimiz, Ebû Râfi’ RA’ın rivâyet ettiğine göre bir hadis-i şerifinde buyurmuş ki:Ebû Râfi’ RA’ın rivâyet ettiğine göre bir hadis-i şerifinde buyurmuş ki: (Hakku’l-veledi ale’l-vâlidi en yuallimehü’l-kitâbete

(Hakku’l-veledi ale’l-vâlidi en yuallimehü’l-kitâbete
ve’s-sibâhate ve’r-rimâyete ve en lâ yerzukahû illâ tayyibâ.)ve’s-sibâhate ve’r-rimâyete ve en lâ yerzukahû illâ tayyibâ.) Bir hadis-i şerîf bu. Bir hadis-i şerîf daha okuyacağım, arkasında, Ebû Hüreyre RA’dan:

Bir hadis-i şerîf bu. Bir hadis-i şerîf daha okuyacağım, arkasında, Ebû Hüreyre RA’dan:
(Hakku’l-veledi alâ vâlidihî: En yuhsine’smehû,

(Hakku’l-veledi alâ vâlidihî: En yuhsine’smehû,
ve en yuallimehu’l-kitâbete, ve yüzevvicehû izâ edrek.)ve en yuallimehu’l-kitâbete, ve yüzevvicehû izâ edrek.) Birinci hadis-i şerifi, şimdi kelimeleri yavaş yavaş, sindire sindire tahlil etmeye ve anlatmaya başlayayım.

Birinci hadis-i şerifi, şimdi kelimeleri yavaş yavaş, sindire sindire tahlil etmeye ve anlatmaya başlayayım.
Birinci hadis-i şerîfte nasıl buyruluyordu:Birinci hadis-i şerîfte nasıl buyruluyordu: (Hakku’l-veledi ale’l-vâlidi) “Çocuğun baba üzerindeki hakkı...”

(Hakku’l-veledi ale’l-vâlidi) “Çocuğun baba üzerindeki hakkı...”
Demek ki, çocuğun da hakkı var babası üzerinde. Yâni biz, terbiyeli bir millet olarak, Demek ki, çocuğun da hakkı var babası üzerinde. Yâni biz, terbiyeli bir millet olarak, anne babaya çok saygılı bir millet olarak,anne babaya çok saygılı bir millet olarak, dâimâ annenin babanın çocuk üzerinde sonsuz hakları olduğunu, anne baba hakkınındâimâ annenin babanın çocuk üzerinde sonsuz hakları olduğunu, anne baba hakkının hiçbir şekilde ödenemeyeceğini biliriz.hiçbir şekilde ödenemeyeceğini biliriz. Anne ve babalarımıza muazzam sevgimiz, hürmetimiz, bağlılığımız vardır. Anne ve babalarımıza muazzam sevgimiz, hürmetimiz, bağlılığımız vardır. Başka milletlerde görülmeyen bir evlatlık edebi vardır.Başka milletlerde görülmeyen bir evlatlık edebi vardır. Adam kocaman adam olur, ihtiyarlar gider hattâ; babasının karşısında ayakta durur, oturmaz. Adam kocaman adam olur, ihtiyarlar gider hattâ; babasının karşısında ayakta durur, oturmaz. Bazılarını görüyorum... Sigara içmenin aleyhindeyim, sigara içilmesini doğru görmüyorum,

Bazılarını görüyorum... Sigara içmenin aleyhindeyim, sigara içilmesini doğru görmüyorum,
çok zararlı buluyorum. İçen kardeşlerime, hemen bugün, hemen bu saatten itibaren bırakmalarını tavsiye ederim.çok zararlı buluyorum. İçen kardeşlerime, hemen bugün, hemen bu saatten itibaren bırakmalarını tavsiye ederim. Ama meselâ sigara içiyorsa bile, babasının karşısında sigara içmez.Ama meselâ sigara içiyorsa bile, babasının karşısında sigara içmez. Babası karşıdan geliyorsa, elinde sigara varsa, avucunun içine saklar, yere atar, ayağıyla üstüne basar.Babası karşıdan geliyorsa, elinde sigara varsa, avucunun içine saklar, yere atar, ayağıyla üstüne basar. Halkımızın davranışını söylüyorum yâni.

Halkımızın davranışını söylüyorum yâni.
Bu kadar böyle içimize sinmiş, köyümüze, kentimize işlemiş bir anne babaBu kadar böyle içimize sinmiş, köyümüze, kentimize işlemiş bir anne baba saygısı, sevgisi vardır.saygısı, sevgisi vardır. Başımızın tâcı ederiz, elini öperiz; ne kadar yaşlansak, çok büyük hürmet ederiz.Başımızın tâcı ederiz, elini öperiz; ne kadar yaşlansak, çok büyük hürmet ederiz. Tamam, bu hakkı hepimiz biliyoruz ama, Peygamber Efendimiz başka, bunun aksini söylüyor, tersine bir

Tamam, bu hakkı hepimiz biliyoruz ama, Peygamber Efendimiz başka, bunun aksini söylüyor, tersine bir
ifade var burada: Çocuğun, evlâdın baba üzerindeki hakkı... ifade var burada: Çocuğun, evlâdın baba üzerindeki hakkı... Demek ki,onun da hakkı var.Demek ki,onun da hakkı var. Her insanın, birbiriyle bir arada bulunan insanların mütekabil,Her insanın, birbiriyle bir arada bulunan insanların mütekabil, birbirlerinde hakları oluyor demek ki. Anne babanın çocuk üzerinde hakları var,birbirlerinde hakları oluyor demek ki. Anne babanın çocuk üzerinde hakları var, çocuğun anne baba üzerinde hakkı var... Kocanın karısı üzerinde hakları var,çocuğun anne baba üzerinde hakkı var... Kocanın karısı üzerinde hakları var, karısının da kocası üzerinde hakları var... Bunun gibi.karısının da kocası üzerinde hakları var... Bunun gibi. Şimdi ne buyurmuş:

Şimdi ne buyurmuş:
Çocuğun baba üzerinde hakkı. Baba diyor, vâlide demiyor, Çocuğun baba üzerinde hakkı. Baba diyor, vâlide demiyor, baba üzerindeki hakkı. Demek ki daha ziyade ebeveynden,baba üzerindeki hakkı. Demek ki daha ziyade ebeveynden, evin reisi olan babanın üzerine düşüyor bu görev.evin reisi olan babanın üzerine düşüyor bu görev. (En yuallimehu’l-kitâbe)(En yuallimehu’l-kitâbe) “Çocuğa yazıyı öğretmek.” Kitâbet’i, yâni yazı yazmayı öğretmek bir.“Çocuğa yazıyı öğretmek.” Kitâbet’i, yâni yazı yazmayı öğretmek bir. Tabii kitâbet, bir anahtar kelimedir. İnsan yazıyı niçin öğreniyor?..

Tabii kitâbet, bir anahtar kelimedir. İnsan yazıyı niçin öğreniyor?..
Yazıyla öteki bilgileri kazanıyor. Bilgiyi öğrenme ve yazmaYazıyla öteki bilgileri kazanıyor. Bilgiyi öğrenme ve yazma ve devamlı tutma vasıtası yazı.ve devamlı tutma vasıtası yazı. Unutulmamak için yazılması lâzım bilgilerin.Unutulmamak için yazılması lâzım bilgilerin. O bakımdan yazı ilmin sembolü oluyor, anahtarı oluyor, aleti oluyor.O bakımdan yazı ilmin sembolü oluyor, anahtarı oluyor, aleti oluyor. Demek ki ilim erbabı yetiştirecek. Zaten kenara not düşmüş hattat,Demek ki ilim erbabı yetiştirecek. Zaten kenara not düşmüş hattat, üstüne bir not işareti koyup.üstüne bir not işareti koyup. Diyor ki: “Bir rivayette de burada, (en yuallimehu kitâba’llàh)Diyor ki: “Bir rivayette de burada, (en yuallimehu kitâba’llàh) “Çocuğa Allah’ın kitabını öğretmek babanın vazifesidir.” buyrulmuş.“Çocuğa Allah’ın kitabını öğretmek babanın vazifesidir.” buyrulmuş. Çocuğun baba üzerindeki hakkı yâni.Çocuğun baba üzerindeki hakkı yâni. Çocuk bu hakkını ne zaman arar?..

Çocuk bu hakkını ne zaman arar?..
Çocukken arayamaz, bir şey diyemez babasına karşı; ahirette arar.Çocukken arayamaz, bir şey diyemez babasına karşı; ahirette arar. Ahirette, “Babam bana kitabullahı, Kur’an-ı Kerim’i öğretmedi, anlatmadı,Ahirette, “Babam bana kitabullahı, Kur’an-ı Kerim’i öğretmedi, anlatmadı, Kur’an-ı Kerim’in içindeki bilgileri bana aktarmadı.” der. Bu çok önemli...Kur’an-ı Kerim’in içindeki bilgileri bana aktarmadı.” der. Bu çok önemli... Varyant diyoruz biz, rivâyet diyoruz.Varyant diyoruz biz, rivâyet diyoruz. Hadisin bu kelimesindeki rivâyet farkı beni heyecanlandırdı.Hadisin bu kelimesindeki rivâyet farkı beni heyecanlandırdı. Yâni, yazıyı öğretmek ilim öğretmek demek. Tabii ilmin başında da Kur’an ilmi gelecek ama,Yâni, yazıyı öğretmek ilim öğretmek demek. Tabii ilmin başında da Kur’an ilmi gelecek ama, bir de kitâbu’llàh, Allah’ın kitabını öğretmek...bir de kitâbu’llàh, Allah’ın kitabını öğretmek... Bu doğrudan doğruya ana noktayı gösterdiği için çok önemli.Bu doğrudan doğruya ana noktayı gösterdiği için çok önemli. Çocuklarımıza neyi öğreteceğiz? Yâni ilmi öğretirsek,

Çocuklarımıza neyi öğreteceğiz? Yâni ilmi öğretirsek,
dînî ilimleri hiç öğretmezsek; yazıyı öğrendi amadînî ilimleri hiç öğretmezsek; yazıyı öğrendi ama dînî ilimleri öğrenmedi, Allah’ı bilmedi, İslâm’ı öğrenmedi,dînî ilimleri öğrenmedi, Allah’ı bilmedi, İslâm’ı öğrenmedi, yetişti, kocaman oldu... Gusül bilmez, namaz bilmez, hak bilmez, oruç bilmez, yetişti, kocaman oldu... Gusül bilmez, namaz bilmez, hak bilmez, oruç bilmez, zekât bilmez; farz nedir, nafile nedir, haram nedir bilmezse,zekât bilmez; farz nedir, nafile nedir, haram nedir bilmezse, tabii o yazıyı bilmenin bir kıymeti yok...tabii o yazıyı bilmenin bir kıymeti yok... Yazıyı bilmekten maksad ilim bilmek, ilim bilmekten maksad

Yazıyı bilmekten maksad ilim bilmek, ilim bilmekten maksad
da Allah’ı bilmek, Allah’ın emirlerini bilmek...da Allah’ı bilmek, Allah’ın emirlerini bilmek... Netice itibariyle her iki kelime de, kitâbet kelimesi de, kitâbu’llàh kelimesi de

Netice itibariyle her iki kelime de, kitâbet kelimesi de, kitâbu’llàh kelimesi de
aynı noktaya götürüyor tabii.aynı noktaya götürüyor tabii. Baba çocuğuna dinini öğretecek ama,Baba çocuğuna dinini öğretecek ama, kitâbu’llàh sözü daha açık gösteriyor. kitâbu’llàh sözü daha açık gösteriyor. Baba çocuğuna Kur’an’ı, Allah’ın kelâmını öğretecek. Baba çocuğuna Kur’an’ı, Allah’ın kelâmını öğretecek. Kendisi bir alim olmayabilir, kendisi öğretecek durumda olmayabilir. Kendisi bir alim olmayabilir, kendisi öğretecek durumda olmayabilir. Öyle müesseseye gönderecek, öyle hocaya gönderecek,Öyle müesseseye gönderecek, öyle hocaya gönderecek, ne yapıp yapacak, çocuğuna Kur’an-ı Kerim’i öğretecek.ne yapıp yapacak, çocuğuna Kur’an-ı Kerim’i öğretecek. Tabii geçen hafta —ben sonra konuşmayı dinledim—

Tabii geçen hafta —ben sonra konuşmayı dinledim—
uzaktan, otodan, oto radyosundan konuştuğum için biraz cızırtı olmuştu.uzaktan, otodan, oto radyosundan konuştuğum için biraz cızırtı olmuştu. Bazı yerlerde de yayın birden kesilmişti.Bazı yerlerde de yayın birden kesilmişti. Kur’an-ı Kerim’i öğrenmek de derin bir şey. Hani bir hafız diyor ki: Kur’an-ı Kerim’i öğrenmek de derin bir şey. Hani bir hafız diyor ki: “—Ben Kur’an-ı Kerim’i baştan sona okudum, bir harfini bile düşürmedim.”

“—Ben Kur’an-ı Kerim’i baştan sona okudum, bir harfini bile düşürmedim.”
Hasan-ı Basrî yemin ediyor:

Hasan-ı Basrî yemin ediyor:
“—Vallàhi bir harfi düşürmek ne,

“—Vallàhi bir harfi düşürmek ne,
bütün Kur’an-ı Kerim’i düşürmüştür!” diyor.bütün Kur’an-ı Kerim’i düşürmüştür!” diyor. Yâni ne demek istiyor?..

Yâni ne demek istiyor?..
Evet, Kur’an-ı Kerim’i paldır küldür hızlı okuması tamam ama;Evet, Kur’an-ı Kerim’i paldır küldür hızlı okuması tamam ama; Kur’an-ı Kerim’in ahkâmına uymadığı için, Kur’an-ı Kerim’in ahkâmına uymadığı için, Kur’an-ı Kerim’in emirlerini tutmadığı için, tamamını düşürmüş gibi oluyor.Kur’an-ı Kerim’in emirlerini tutmadığı için, tamamını düşürmüş gibi oluyor. Onu yeminle söylüyor. Yâni, demek ki sadece okumak değil, uygulamakOnu yeminle söylüyor. Yâni, demek ki sadece okumak değil, uygulamak daha önemli oluyor. Çocuğumuza bunu öğreteceğiz.daha önemli oluyor. Çocuğumuza bunu öğreteceğiz. Ben şahsen kendi oğlumu, imam-hatip okuluna kaydettirmiştim.

Ben şahsen kendi oğlumu, imam-hatip okuluna kaydettirmiştim.
O da demişti ki:O da demişti ki: “—Baba, ben başka okulda okumak istiyorum!” Ben de ona:

“—Baba, ben başka okulda okumak istiyorum!” Ben de ona:
“—Evladım ben İlâhiyat Fakültesi’nde profesörüm ama,

“—Evladım ben İlâhiyat Fakültesi’nde profesörüm ama,
işimin çokluğu dolayısıyla seni karşıma alıp, oturtupişimin çokluğu dolayısıyla seni karşıma alıp, oturtup sana bu ilimleri öğretemem! Bak burada bu imam-hatip okulunda oku...sana bu ilimleri öğretemem! Bak burada bu imam-hatip okulunda oku... Hadis okuyacaksın, tefsir okuyacaksın, Arapça okuyacaksın,Hadis okuyacaksın, tefsir okuyacaksın, Arapça okuyacaksın, tecvid okuyacaksın, Kur’an-ı Kerim okuyacaksın, ezberleyeceksin...tecvid okuyacaksın, Kur’an-ı Kerim okuyacaksın, ezberleyeceksin... Ondan sonra, istediğin mesleği seç!” dedim.Ondan sonra, istediğin mesleği seç!” dedim. “—Orta ve liseyi imam-hatipte oku, ondan sonra yine ne yaparsan yap!

“—Orta ve liseyi imam-hatipte oku, ondan sonra yine ne yaparsan yap!
Sana söz veriyorum, istediğin yere gitmene müsaade edeceğim.” demiştim.Sana söz veriyorum, istediğin yere gitmene müsaade edeceğim.” demiştim. Hani anne baba tam öğretemeyebilir ama, öğretecek yeri araması, bulması lâzım!..Hani anne baba tam öğretemeyebilir ama, öğretecek yeri araması, bulması lâzım!.. Şimdi bir de çocuğun tabii çevresi, muhiti önemli oluyor.

Şimdi bir de çocuğun tabii çevresi, muhiti önemli oluyor.
İsim vermeyeceğim, iki gün önce Sanayici ve İşadamları Derneği başkanı bir kardeşimiz,İsim vermeyeceğim, iki gün önce Sanayici ve İşadamları Derneği başkanı bir kardeşimiz, değerli bir işadamı, fabrikatör söyledi:değerli bir işadamı, fabrikatör söyledi: “—Ben çocuğumu falanca koleje gönderiyorum;

“—Ben çocuğumu falanca koleje gönderiyorum;
çok güzel bir kolej, çok meşhur bir kolej ama, hiç memnun değilim!” dedi.çok güzel bir kolej, çok meşhur bir kolej ama, hiç memnun değilim!” dedi. Tabii, çocuğun okulda okuduktan sonra davranışları nasıl gelişiyor?..

Tabii, çocuğun okulda okuduktan sonra davranışları nasıl gelişiyor?..
O çocuk ne kafada, ne gönülde, ne zihniyette, ne akılda, fikirde bir çocuk olacak?..O çocuk ne kafada, ne gönülde, ne zihniyette, ne akılda, fikirde bir çocuk olacak?.. Mühim olan o...Mühim olan o... Üstüne üniformayı giydiriyorsun, pırıl pırıl çocuğu gönderiyorsun,

Üstüne üniformayı giydiriyorsun, pırıl pırıl çocuğu gönderiyorsun,
paraları veriyorsun, okuyor. Çocuk nasıl olacak?.. paraları veriyorsun, okuyor. Çocuk nasıl olacak?.. Mezun olduğu zaman, seneler geçtikçe veyahut arada,Mezun olduğu zaman, seneler geçtikçe veyahut arada, evdeki davranışları, sokaktaki davranışları nasıl?.. Çok önemli.evdeki davranışları, sokaktaki davranışları nasıl?.. Çok önemli. “Çok meşhur bir kolej ama, ben hiç memnun değilim!” dedi. “Çok meşhur bir kolej ama, ben hiç memnun değilim!” dedi. Yâni bizim okulun açılışına gelmişti, bizim okulumuzu methetti de...Yâni bizim okulun açılışına gelmişti, bizim okulumuzu methetti de... Evet, biz çocuğun sadece bilgilenmesinin yeterli olmadığını dergilerimizde yazıp, çizip;

Evet, biz çocuğun sadece bilgilenmesinin yeterli olmadığını dergilerimizde yazıp, çizip;
konuşmalarımızda, vaazlarımızda söyleyip duruyoruz. konuşmalarımızda, vaazlarımızda söyleyip duruyoruz. Yalnız bilgi önemli değil, bilgiyle beraber terbiye önemli...Yalnız bilgi önemli değil, bilgiyle beraber terbiye önemli... Terbiyeyle beraber iman önemli...Terbiyeyle beraber iman önemli... İlimle beraber irfan önemli... İnsanın muhtelif yönleri var.İlimle beraber irfan önemli... İnsanın muhtelif yönleri var. İnsanı insan yapan sadece bilgisi değil. İnsan, bilgisi çok bir gangster de olabilir.İnsanı insan yapan sadece bilgisi değil. İnsan, bilgisi çok bir gangster de olabilir. Gangster olmaması için, faydalı bir insan olması için,Gangster olmaması için, faydalı bir insan olması için, bilge bir insan olması için, alim, fâzıl, kâmil bir insan olması içinbilge bir insan olması için, alim, fâzıl, kâmil bir insan olması için çalışmak lâzım!.. Bu da bir çevreyle oluyor, arkadaş muhiti içinde oluyor.çalışmak lâzım!.. Bu da bir çevreyle oluyor, arkadaş muhiti içinde oluyor. Arkadaş muhiti ters olursa, o da olmuyor. Arkadaşlar birbirlerini sevecek.Arkadaş muhiti ters olursa, o da olmuyor. Arkadaşlar birbirlerini sevecek. Dün yine, bir arkadaşın bizi daveti üzerine bir yere gitmiştik. Orada

Dün yine, bir arkadaşın bizi daveti üzerine bir yere gitmiştik. Orada
onun çocuğunun arkadaşları da gelmişlerdi. Üniversiteye gidecek çocuklar.onun çocuğunun arkadaşları da gelmişlerdi. Üniversiteye gidecek çocuklar. Baktım, benim tanıdığım filanca ailenin çocuğu,Baktım, benim tanıdığım filanca ailenin çocuğu, falanca ailenin çocuğu... Tamam, falanca ailenin çocuğu... Tamam, memnun oldum. Yâni çocuğun edindiği arkadaşlar beni memnun etti.memnun oldum. Yâni çocuğun edindiği arkadaşlar beni memnun etti. Neden?.. İyi ailelerin iyi çocuklarıyla arkadaş olmuş; tamam.Neden?.. İyi ailelerin iyi çocuklarıyla arkadaş olmuş; tamam. Onun için, bir de çevre önemli... Tamam iyi bir müessese olması önemli,

Onun için, bir de çevre önemli... Tamam iyi bir müessese olması önemli,
bu müessesenin ilimle beraber irfanı öğretmesi,bu müessesenin ilimle beraber irfanı öğretmesi, Kur’an’ı öğretmesi, imanı öğretmesi önemli...Kur’an’ı öğretmesi, imanı öğretmesi önemli... Arkadaşlarının da o ideallere gönül vermiş ailelerin çocukları olması önemli... Arkadaşlarının da o ideallere gönül vermiş ailelerin çocukları olması önemli... Homojen bir ortam olacak o zaman.Homojen bir ortam olacak o zaman. Yâni çevreden, çocuklardan bir ters, negatif tesir gelmeyecek.Yâni çevreden, çocuklardan bir ters, negatif tesir gelmeyecek. Hocalardan ters, negatif bir tesir gelmeyecek.Hocalardan ters, negatif bir tesir gelmeyecek. Bilgiler mükemmel, alet, edevat mükemmel, tamam.Bilgiler mükemmel, alet, edevat mükemmel, tamam. O zaman çocuk iyi yetişebilir.O zaman çocuk iyi yetişebilir. Çocuğunuza kitâbet’i veyahut kitâbu’llàh’ı, ilmi, irfanı,

Çocuğunuza kitâbet’i veyahut kitâbu’llàh’ı, ilmi, irfanı,
kısaca imanı öğretin! “Allah’ın sevgili kulu olması için gerekli bilgileri öğretin!” demek bu... kısaca imanı öğretin! “Allah’ın sevgili kulu olması için gerekli bilgileri öğretin!” demek bu... Çocuğun anne baba üzerindeki bir hakkı.Çocuğun anne baba üzerindeki bir hakkı. Sonra Efendimiz’in sözündeki mükemmelliklerin farkına varmamız lâzım,

Sonra Efendimiz’in sözündeki mükemmelliklerin farkına varmamız lâzım,
hayranlık duymamız lâzım!hayranlık duymamız lâzım! (Ve’s-sibâhate) “Yüzmeyi de öğretin!” diyor Peygamber Efendimiz,

(Ve’s-sibâhate) “Yüzmeyi de öğretin!” diyor Peygamber Efendimiz,
Medine-i Münevvere’de... Medine-i Münevvere bir kara şehridir.Medine-i Münevvere’de... Medine-i Münevvere bir kara şehridir. Yâni, çölde bir şehirdir. Suudî Arabistan’da,Yâni, çölde bir şehirdir. Suudî Arabistan’da, yüzmenin çocuğa öğretilmesini tavsiye etmek çok anlamlı...yüzmenin çocuğa öğretilmesini tavsiye etmek çok anlamlı... Efendimiz’in böyle bir tavsiyede bulunması çok önemli...Efendimiz’in böyle bir tavsiyede bulunması çok önemli... Peygamber efendimiz:Peygamber efendimiz: Hem bu çocuğun hakkı… Yâni babası ona kitâbu’llahı, ilmi, irfanı öğretecek; bir de yüzmeyi öğretecek...Hem bu çocuğun hakkı… Yâni babası ona kitâbu’llahı, ilmi, irfanı öğretecek; bir de yüzmeyi öğretecek... Ne kadar önemli!..Ne kadar önemli!.. Şimdi tabii, yaz tatilinde deniz kenarına gidenler

Şimdi tabii, yaz tatilinde deniz kenarına gidenler
seviniyorlar; “Aman, Hocamız bizi te’yid edecek bir söz söyledi.” diyorlar.seviniyorlar; “Aman, Hocamız bizi te’yid edecek bir söz söyledi.” diyorlar. Yüzmeyi sevenler, denizde yüzenler bundan memnun oluyorlar.Yüzmeyi sevenler, denizde yüzenler bundan memnun oluyorlar. Tabii, denizde yüzmek, yüzmeyi öğrenmek güzel ama,Tabii, denizde yüzmek, yüzmeyi öğrenmek güzel ama, haramlara bakmak haram... Açılmak, saçılmak haram...haramlara bakmak haram... Açılmak, saçılmak haram... İşin günah tarafıda var. Yâni bir şeyi yaparken,İşin günah tarafıda var. Yâni bir şeyi yaparken, yâni tıpkı öğrencinin çevresinin güzel olması gibi,yâni tıpkı öğrencinin çevresinin güzel olması gibi, öteki işlerin de güzel olması lâzım!..öteki işlerin de güzel olması lâzım!.. Evet, çocuk yüzdüğü zaman bütün uzuvları, bütün organları mütenasib

Evet, çocuk yüzdüğü zaman bütün uzuvları, bütün organları mütenasib
bir şekilde çalışıyor, dengeli bir vücut gelişmesi oluyor;bir şekilde çalışıyor, dengeli bir vücut gelişmesi oluyor; ciğeri gelişiyor, nefesi genişliyor. Çok güzel bir spor.ciğeri gelişiyor, nefesi genişliyor. Çok güzel bir spor. Öğrenecek ama, günahla değil... Günahlı bir muhitte değil...Öğrenecek ama, günahla değil... Günahlı bir muhitte değil... Harama bakarak değil... Mayolu değil, açıklı, saçıklı değil...Harama bakarak değil... Mayolu değil, açıklı, saçıklı değil... Nefsin, şehvetin, şeytanın dolaştığı bir ortamda değil... Bu çok önemli. Nefsin, şehvetin, şeytanın dolaştığı bir ortamda değil... Bu çok önemli. Öyle olursa, o zaman günah olmuş olur. Baba öyle bir yere götürürse, günaha girmiş olur.Öyle olursa, o zaman günah olmuş olur. Baba öyle bir yere götürürse, günaha girmiş olur. E ne olacak?.. Şartını hatırlayacak.

E ne olacak?.. Şartını hatırlayacak.
Yâni biz nasıl, “Çocuklar kahveye gitmesin,Yâni biz nasıl, “Çocuklar kahveye gitmesin, kampanyalar yapalım, orman tesis edelim, koruluklar yapalım diyoruz,kampanyalar yapalım, orman tesis edelim, koruluklar yapalım diyoruz, kahvede oyun oynamasın,kahvede oyun oynamasın, koruluklar yapalım,koruluklar yapalım, spor alanları yapalım!.. Çocuklar hem ağaç dikmekte gayret göstersinler,spor alanları yapalım!.. Çocuklar hem ağaç dikmekte gayret göstersinler, hem de ağaçlar arasında, tertemiz havada güzel sporlar yapacak muhitleri onlara kazandıralım!” diyoruz.hem de ağaçlar arasında, tertemiz havada güzel sporlar yapacak muhitleri onlara kazandıralım!” diyoruz. Onun gibi yüzecek yerleri de hazırlamak lâzım, bizim hazırlamamamız lâzım!Onun gibi yüzecek yerleri de hazırlamak lâzım, bizim hazırlamamamız lâzım! Çocukların yüzmeyi öğrenmesi lâzım ama,Çocukların yüzmeyi öğrenmesi lâzım ama, bunu öğrenirken ortamın da İslâmî bir ortam olması lâzım!..bunu öğrenirken ortamın da İslâmî bir ortam olması lâzım!.. Biliyorsunuz

Biliyorsunuz
Almanya’da, Avustralya’da, o gibi ülkelerde ben karşılaştım,Almanya’da, Avustralya’da, o gibi ülkelerde ben karşılaştım, yüzme bir ders okullarda... Haftanın belli günlerinde çocuklar toplucayüzme bir ders okullarda... Haftanın belli günlerinde çocuklar topluca kapalı yüzme salonlarına gidiyorlar, orada yüzme dersleri alıyorlar.kapalı yüzme salonlarına gidiyorlar, orada yüzme dersleri alıyorlar. Doğrusu ben kapalı salonlardan korkuyorum ve sevmiyorum.Doğrusu ben kapalı salonlardan korkuyorum ve sevmiyorum. Çünkü bir çok insan yüzme havuzuna geliyor, dalıyor çıkıyor suyun içine...Çünkü bir çok insan yüzme havuzuna geliyor, dalıyor çıkıyor suyun içine... Suyun temizliğini Allah bilir. Ben onu pek sevmiyorum. Biraz böyleSuyun temizliğini Allah bilir. Ben onu pek sevmiyorum. Biraz böyle temiz hava, açık, deniz kenarı, tabii ortam; onlar daha hoşuma gidiyor. temiz hava, açık, deniz kenarı, tabii ortam; onlar daha hoşuma gidiyor. Tabii kardeşlerimizin, şirketlerimizin böyle şeyleri de ayarlaması lâzım!Tabii kardeşlerimizin, şirketlerimizin böyle şeyleri de ayarlaması lâzım! Yüzmenin güzel bir tarzda öğretilmesi;Yüzmenin güzel bir tarzda öğretilmesi; tabii bu sıhhat kazandıracak, vücudu geliştirecek.tabii bu sıhhat kazandıracak, vücudu geliştirecek. Sonra üçüncü emir Efendimiz’den:

Sonra üçüncü emir Efendimiz’den:
(Ve’r-rimâyete) Rimâyet dediğimiz şey de, atıcılık demek.(Ve’r-rimâyete) Rimâyet dediğimiz şey de, atıcılık demek. Atıcılık tabii atılan şeye göre değişir.Atıcılık tabii atılan şeye göre değişir. Peygamber Efendimiz’in zamanında atılan şey olsa olsa mızraktı ve oktu. Peygamber Efendimiz’in zamanında atılan şey olsa olsa mızraktı ve oktu. Oku yaya koyar, gerer, pazusunun kuvvetiyle atar; kuşu vurur,Oku yaya koyar, gerer, pazusunun kuvvetiyle atar; kuşu vurur, ceylanı vurur, karşısındaki düşmanı vurur... ceylanı vurur, karşısındaki düşmanı vurur... Veya mızrağı uzaktan savurur, gidebildiği mesafede hedefe saplanır,

Veya mızrağı uzaktan savurur, gidebildiği mesafede hedefe saplanır,
vurmuş olur... Tamam. Atıcılık o zaman buydu.vurmuş olur... Tamam. Atıcılık o zaman buydu. Daha sonra atıcılık gelişti. Bir şeylerin atıldığı aletler gelişti.

Daha sonra atıcılık gelişti. Bir şeylerin atıldığı aletler gelişti.
Fatih Sultan Mehmed cennet mekân Hazretleri İstanbul’un fethinde havan topunu icad etmiş.Fatih Sultan Mehmed cennet mekân Hazretleri İstanbul’un fethinde havan topunu icad etmiş. Yukarıdan, havadan döndürüp duvarların üstünden, duvarlardan yüksek yerlerden aşırıp iç tarafı,Yukarıdan, havadan döndürüp duvarların üstünden, duvarlardan yüksek yerlerden aşırıp iç tarafı, hedefi bombalamak... Bu da büyük bir buluş.hedefi bombalamak... Bu da büyük bir buluş. Büyük toplar döktürmüş; şâhî toplar denilen gümbür gümbür patladığı zaman,

Büyük toplar döktürmüş; şâhî toplar denilen gümbür gümbür patladığı zaman,
kendisi patlamıyor topun, gövdesi darmadağın dağılmıyor.kendisi patlamıyor topun, gövdesi darmadağın dağılmıyor. Güzel döktürmüş, ustalar getirmiş.Güzel döktürmüş, ustalar getirmiş. Ama surlar parça parça parçalanıyor, çatlıyor, patlıyor, dökülüyor.Ama surlar parça parça parçalanıyor, çatlıyor, patlıyor, dökülüyor. Fetih öyle müyesser olmuş.Fetih öyle müyesser olmuş. Tabii şimdi artık güdümlü füzeler, akıllı füzeler diyorlar...

Tabii şimdi artık güdümlü füzeler, akıllı füzeler diyorlar...
Hani hedefin fotoğrafı veriliyor, koordinatları veriliyor.Hani hedefin fotoğrafı veriliyor, koordinatları veriliyor. Füze ne yapıp yapıp, mâniaları aşıp, o hedefe gidip vurabiliyor.Füze ne yapıp yapıp, mâniaları aşıp, o hedefe gidip vurabiliyor. Amerika tâ ne kadar uzak mesafeden, Akdeniz’den Bağdat’ta toplantı yapan,Amerika tâ ne kadar uzak mesafeden, Akdeniz’den Bağdat’ta toplantı yapan, otelde toplanan insanların olduğu yere bombayı atabildi. Tabii buotelde toplanan insanların olduğu yere bombayı atabildi. Tabii bu kadar böyle uzaktan, hedefi o kadar yakın yakalamasıkadar böyle uzaktan, hedefi o kadar yakın yakalaması bizim için önemli bir olay...bizim için önemli bir olay... Saddam da bir füze fırlattı, Telaviv’in bir yerine düştü bu.

Saddam da bir füze fırlattı, Telaviv’in bir yerine düştü bu.
Yâni uzak mesafelere ve istenen hedefe bir şeyler atılabiliyor.Yâni uzak mesafelere ve istenen hedefe bir şeyler atılabiliyor. Bu da atma, bu da rimâyet…Bu da atma, bu da rimâyet… Artık ok atma devri geçti, mızrak devri geçti.

Artık ok atma devri geçti, mızrak devri geçti.
Bu füzelere deweapon (vîpın) diyorlar, o da mızrak demek. Avrupalıların kelimesi öyle.Bu füzelere deweapon (vîpın) diyorlar, o da mızrak demek. Avrupalıların kelimesi öyle. Ama artık şimdi füzeler oldu, mızraklar değişti.Ama artık şimdi füzeler oldu, mızraklar değişti. Onları da öğrenmemiz lâzım, onları da yapabilmemiz lâzım!Onları da öğrenmemiz lâzım, onları da yapabilmemiz lâzım! Ordumuzun onlara da sahip olması lâzım! Milletimizin savunmasınıOrdumuzun onlara da sahip olması lâzım! Milletimizin savunmasını onlarla yapmak lâzım! Onları da kullanmayı herkesin öğrenmesi lâzım!onlarla yapmak lâzım! Onları da kullanmayı herkesin öğrenmesi lâzım! Çünkü büyüklerimiz, Peygamber Efendimiz’den başlıyor görüyorsunuz,Çünkü büyüklerimiz, Peygamber Efendimiz’den başlıyor görüyorsunuz, bu şekilde çocuğun yetiştirilmesini istiyor.bu şekilde çocuğun yetiştirilmesini istiyor. Erkek çocuk özellikle, yüzmeyi de öğrenecek, atmayı, nişan almayı, vurmayı da öğrenecek,

Erkek çocuk özellikle, yüzmeyi de öğrenecek, atmayı, nişan almayı, vurmayı da öğrenecek,
silah kullanmayı da öğrenecek. Bunların hepsi önemli...silah kullanmayı da öğrenecek. Bunların hepsi önemli... Hem alim olacak, hem arif ve mü’min olacak, Hem alim olacak, hem arif ve mü’min olacak, hem vücutça boylu postlu, yakışıklı, sıhhatli olacak, hem vücutça boylu postlu, yakışıklı, sıhhatli olacak, hem de silahşör olacak, kahraman olacak, becerikli olacak...hem de silahşör olacak, kahraman olacak, becerikli olacak... Olmuş mu böyle bir şey, yâni hepsi birden?.. Tabii olmuş.

Olmuş mu böyle bir şey, yâni hepsi birden?.. Tabii olmuş.
Meselâ bizim kitabını neşrettiğimiz, çok sevdiğim Abdullah ibnü’l- Mübarek Hazretleri,Meselâ bizim kitabını neşrettiğimiz, çok sevdiğim Abdullah ibnü’l- Mübarek Hazretleri, zamanının en büyük alimlerinden birincisi veya ikincisi.zamanının en büyük alimlerinden birincisi veya ikincisi. İlk birkaç alimin içinde... Yâni koca İslâm alemi, İlk birkaç alimin içinde... Yâni koca İslâm alemi, Atlas Okyanusu’ndan Çin’e kadar uzanan İslâm alemindeAtlas Okyanusu’ndan Çin’e kadar uzanan İslâm aleminde bir veya ikinci derecede yüksek, o kadar büyük bir alim. bir veya ikinci derecede yüksek, o kadar büyük bir alim. Aynı zamanda önüne geleni yenen, mutlaka yenen,Aynı zamanda önüne geleni yenen, mutlaka yenen, bileği kıvrılamaz bir silahşör ve ata binici ve kılıç kullanıcı bir insan...bileği kıvrılamaz bir silahşör ve ata binici ve kılıç kullanıcı bir insan... Aynı zamanda çok büyük bir àrif, sôfî.Aynı zamanda çok büyük bir àrif, sôfî. Aynı zamanda çok dindar bir insan...Aynı zamanda çok dindar bir insan... Aynı zamanda ticaretle meşgul olurmuş. Parasını da kimseyeAynı zamanda ticaretle meşgul olurmuş. Parasını da kimseye yük olmadan kendi emeğiyle kazanan bir insan...yük olmadan kendi emeğiyle kazanan bir insan... O benim ideal olarak gördüğüm insanlardan biri.O benim ideal olarak gördüğüm insanlardan biri. Tam Peygamber SAS Efendimiz’inTam Peygamber SAS Efendimiz’in tavsiye ettiği gibi kendisini güzel yetiştirmiş.tavsiye ettiği gibi kendisini güzel yetiştirmiş. Demek ki çocuğun —veled, çocuk; vâlid, baba— baba üstündeki hakkı:

Demek ki çocuğun —veled, çocuk; vâlid, baba— baba üstündeki hakkı:
Babası ona yazmayı veya Kur’an-ı Kerim’i öğretecek.Babası ona yazmayı veya Kur’an-ı Kerim’i öğretecek. Yâni kitâbet’i veya kitâbu’llah’ı öğretecek. Yüzmeyi öğretecek, atmayı öğretecekYâni kitâbet’i veya kitâbu’llah’ı öğretecek. Yüzmeyi öğretecek, atmayı öğretecek ve dördüncü bir husus var. ve dördüncü bir husus var. Dördüncü husus da: (Ve en lâ yerzukahû illâ tayyibâ)

Dördüncü husus da: (Ve en lâ yerzukahû illâ tayyibâ)
“Ona helâlden başka bir lokma yedirmeyecek.”“Ona helâlden başka bir lokma yedirmeyecek.” Helâl lokma yedirecek, haram yedirmeyecek.Helâl lokma yedirecek, haram yedirmeyecek. Onun boğazına haram lokma sokmayacak.Onun boğazına haram lokma sokmayacak. Sokarsa çocuğun hakkını çiğnemiş olur. Sokarsa çocuğun hakkını çiğnemiş olur. Çocuğun hakkı ona helâl lokma vermesi babasının, helâl kazanç kazanması,Çocuğun hakkı ona helâl lokma vermesi babasının, helâl kazanç kazanması, çocuğuna onu getirmesi.çocuğuna onu getirmesi. Ahirette o babanın durumunu düşünün.

Ahirette o babanın durumunu düşünün.
Mahkeme-i kübrâda Allah ona soracak hayatından, faaliyetlerinden,Mahkeme-i kübrâda Allah ona soracak hayatından, faaliyetlerinden, ibadetleri yapıp yapmadığından bir hesap verecek.ibadetleri yapıp yapmadığından bir hesap verecek. Çocuğu karşısına gelecek, davacı olacak. Diyecek ki:Çocuğu karşısına gelecek, davacı olacak. Diyecek ki: “—Yâ Rabbi, babam bana helâl lokma yedirmedi. Haramdan kazanmış, bana yedirdi.

“—Yâ Rabbi, babam bana helâl lokma yedirmedi. Haramdan kazanmış, bana yedirdi.
İşte ben onun için perişan oldum. Davacıyım, İşte ben onun için perişan oldum. Davacıyım, babama bunun da hesabını sor.” diyecek.babama bunun da hesabını sor.” diyecek. Ya da çocuğun hesabı görülürken:

Ya da çocuğun hesabı görülürken:
“—Niye sen haram lokma yedin bakalım, niye sen şunu yaptın, bunu yaptın...” diye.

“—Niye sen haram lokma yedin bakalım, niye sen şunu yaptın, bunu yaptın...” diye.
“—Babam bana helâl lokma yedirecekti, kabahat onun.” diyecek.

“—Babam bana helâl lokma yedirecekti, kabahat onun.” diyecek.
Babası hakkını vermemiş bir insan durumuna düşüyor evladının.

Babası hakkını vermemiş bir insan durumuna düşüyor evladının.
Çok önemli helâl lokma yedirmek çocuğa...Çok önemli helâl lokma yedirmek çocuğa... O halde hepimizin temiz bir kazancının olması lâzım!

O halde hepimizin temiz bir kazancının olması lâzım!
Temiz bir kazançla, tertemiz, alın teriyle, insan hakkı, kul hakkı yemeden,Temiz bir kazançla, tertemiz, alın teriyle, insan hakkı, kul hakkı yemeden, haksızlık, hırsızlık, gadir, zulüm yapmadan,haksızlık, hırsızlık, gadir, zulüm yapmadan, tertemiz para kazanıp çocuğumuza onu yedirmemiz lâzım! tertemiz para kazanıp çocuğumuza onu yedirmemiz lâzım! Onu yedirmediğimiz zaman çocuğa hakkını vermemiş oluyor bir babaOnu yedirmediğimiz zaman çocuğa hakkını vermemiş oluyor bir baba ve çocuğun hakkını çiğnemiş oluyor, çocuk ondan davacı olacak.ve çocuğun hakkını çiğnemiş oluyor, çocuk ondan davacı olacak. Ne kadar önemli... Ne kadar önemli... Onun için ey babalar, ey aile reisleri, ey aileyi idare eden kardeşlerim,

Onun için ey babalar, ey aile reisleri, ey aileyi idare eden kardeşlerim,
sevgili dinleyiciler! Bakın İslâm nasıl,sevgili dinleyiciler! Bakın İslâm nasıl, aman kazancınızın helâl olmasına, tertemiz olmasına çok dikkat edin!.. Çok çalışın,aman kazancınızın helâl olmasına, tertemiz olmasına çok dikkat edin!.. Çok çalışın, temiz, helâlinden kazanın, helâl yeyin, helâl yedirin çoluk çocuklarınıza!..temiz, helâlinden kazanın, helâl yeyin, helâl yedirin çoluk çocuklarınıza!.. Helâlin fazlalıklarıyla da hayır yapın!..Helâlin fazlalıklarıyla da hayır yapın!.. Tabi ikinci hadis-i şerîfte bazı başka hususlar zikredilmiş Ebû Hüreyre RA’ın rivâyet ettiği ikinci hadiste .

Tabi ikinci hadis-i şerîfte bazı başka hususlar zikredilmiş Ebû Hüreyre RA’ın rivâyet ettiği ikinci hadiste .
Onu da okuyalım şimdi:Onu da okuyalım şimdi: (Hakku’l-veledi alâ vâlidihî:

(Hakku’l-veledi alâ vâlidihî:
“Çocuğun babası üzerindeki hakkı burada,“Çocuğun babası üzerindeki hakkı burada, (en yuhsine’smehû)(en yuhsine’smehû) bir kere ismini güzel koyacak.” Evet, isim koymak önemli.bir kere ismini güzel koyacak.” Evet, isim koymak önemli. Çocuğa ne ismini vereceksiniz, iyi isim mi, utanılacak isim mi?Çocuğa ne ismini vereceksiniz, iyi isim mi, utanılacak isim mi? Bazıları acaib isimler koyarmış eskiden.

Bazıları acaib isimler koyarmış eskiden.
Tabii belki Peygamber SAS Efendimiz böyle ihtar ettiği için, Tabii belki Peygamber SAS Efendimiz böyle ihtar ettiği için, kötü isim koymamaya belki gayret etmişlerdir babalar, anneler ondan sonra .kötü isim koymamaya belki gayret etmişlerdir babalar, anneler ondan sonra . Bizim örfümüzde böyle pek kötü isim görülmez. Ama Bizim örfümüzde böyle pek kötü isim görülmez. Ama kötü isim şöyle olabilir bizim zamanımızda:kötü isim şöyle olabilir bizim zamanımızda: Gider bir kâfirin, bir müşrikin ismini verir çocuğuna.Gider bir kâfirin, bir müşrikin ismini verir çocuğuna. “—E bu kimdi, bu çocuğa verilen bu isim kimdi?..”

“—E bu kimdi, bu çocuğa verilen bu isim kimdi?..”
Falanca zamanda yaşamış putperest, kâfir, müşrik birisiydi.

Falanca zamanda yaşamış putperest, kâfir, müşrik birisiydi.
Onun ismi verilir mi çocuğa?..Onun ismi verilir mi çocuğa?.. Tabii o zaman çocuğa hakkını vermemiş, çiğnemiş olur.Tabii o zaman çocuğa hakkını vermemiş, çiğnemiş olur. İsmini güzel vermemiş olur.İsmini güzel vermemiş olur. Onun için, isminin anlamı güzel olması lâzım!

Onun için, isminin anlamı güzel olması lâzım!
Eğer bir meşhur şahsın ismi veriliyorsa, o şahsınEğer bir meşhur şahsın ismi veriliyorsa, o şahsın mü’min insan olması lâzım! Belki bir peygamber ismi en garantilisi, mü’min insan olması lâzım! Belki bir peygamber ismi en garantilisi, bir peygamber ismi olması lâzım!.. Peygamber Efendimiz’inbir peygamber ismi olması lâzım!.. Peygamber Efendimiz’in çeşitli isimleri var, sıfatları var; çeşitli isimleri var, sıfatları var; onlardan birisinin olması lâzım! Bizim Evrad kitabımızda, cuma günü evradındaonlardan birisinin olması lâzım! Bizim Evrad kitabımızda, cuma günü evradında o isimlerden 99 tanesi, yâni 99 esmâ-i hüsnâ gibio isimlerden 99 tanesi, yâni 99 esmâ-i hüsnâ gibi Peygamber Efendimiz’in 99 ismini de Hocamız tertiplemiş, sıralamış koymuş oraya.Peygamber Efendimiz’in 99 ismini de Hocamız tertiplemiş, sıralamış koymuş oraya. Onlar meselâ isim olabilir. MeselâOnlar meselâ isim olabilir. Meselâ Muhsin Peygamber Efendimiz’in isimlerinden birisi.

Muhsin Peygamber Efendimiz’in isimlerinden birisi.
Meselâ Müctebâ Peygamber Efendimiz’in isimlerinden birisi.Meselâ Müctebâ Peygamber Efendimiz’in isimlerinden birisi. Tàhir Efendimiz’in isimlerinden birisi. Ahmed, Mahmud, Muhammed,Tàhir Efendimiz’in isimlerinden birisi. Ahmed, Mahmud, Muhammed, Efendimiz’in isimlerinden...Efendimiz’in isimlerinden... Bu isimler, güzel isimler konulur. Kötü isimler konulmayacak. Çocuğun hakkı, Bu isimler, güzel isimler konulur. Kötü isimler konulmayacak. Çocuğun hakkı, babası onun ismini güzel yapacak; bir...babası onun ismini güzel yapacak; bir... İkincisi: (Ve en yuallimehu’l-kitâbete)

İkincisi: (Ve en yuallimehu’l-kitâbete)
İşte yine ilim, irfân öğretecek, o da bir hakkı çocuğun.İşte yine ilim, irfân öğretecek, o da bir hakkı çocuğun. Burada aynı şey geldi. Bu da çok önemli…Burada aynı şey geldi. Bu da çok önemli… Üçüncüsü de... Üçüncüden şimdi delikanlılar memnun olacaklar:

Üçüncüsü de... Üçüncüden şimdi delikanlılar memnun olacaklar:
(Ve yüzevvicehû izâ edreke) (Ve yüzevvicehû izâ edreke) “Bülûğa erdiği zaman, vakti geldiği zaman, “Bülûğa erdiği zaman, vakti geldiği zaman, evlenecek çağa ulaştığı zaman çocuğu evlendirmek...”evlenecek çağa ulaştığı zaman çocuğu evlendirmek...” O da babanın vazifesi.O da babanın vazifesi. Şimdi, babanın vazifesi olarak söyleniyor.

Şimdi, babanın vazifesi olarak söyleniyor.
Bu devirdeki icraata bakalım:Bu devirdeki icraata bakalım: Kız kendisi buluyor, oğlan kendisi buluyor, anne babasına getiriyorKız kendisi buluyor, oğlan kendisi buluyor, anne babasına getiriyor veya anne babasının muhalefetine rağmen, istemediği halde,veya anne babasının muhalefetine rağmen, istemediği halde, olmaz evladım dediği halde,olmaz evladım dediği halde, onlar kendi aralarında bu nikâh işini hallediyorlar.onlar kendi aralarında bu nikâh işini hallediyorlar. Tabii anne kim, baba kim, çocuk kim?.. Bu da önemli.

Tabii anne kim, baba kim, çocuk kim?.. Bu da önemli.
Yâni, bazı anne babaları ben biliyorum; dini bilmiyor, İslâm’ı bilmiyor,Yâni, bazı anne babaları ben biliyorum; dini bilmiyor, İslâm’ı bilmiyor, cahil kalmış. Ama çocuk büyük şehre gelmiş, tahsil görürkencahil kalmış. Ama çocuk büyük şehre gelmiş, tahsil görürken İslâm’ı öğrenmiş, iyi bir İslâmî muhite girmiş;İslâm’ı öğrenmiş, iyi bir İslâmî muhite girmiş; imanı biliyor, İslâm’ı biliyor, Kur’an’ı biliyor, hadis-i şerîfi biliyor. Diyor ki: imanı biliyor, İslâm’ı biliyor, Kur’an’ı biliyor, hadis-i şerîfi biliyor. Diyor ki: “—Ben dindar bir kızla evleneceğim.” Annesi muazzam muhalif, karşı:

“—Ben dindar bir kızla evleneceğim.” Annesi muazzam muhalif, karşı:
“—Olmaz öyle şey!” diyor.

“—Olmaz öyle şey!” diyor.
Babası karşı:

Babası karşı:
“—Olmaz öyle şey! İlle biz seni güzel bir kızla evlendireceğiz,

“—Olmaz öyle şey! İlle biz seni güzel bir kızla evlendireceğiz,
şöyle modern olacak, böyle sosyetik olacak...”şöyle modern olacak, böyle sosyetik olacak...” Çocuk “İstemem!” diyor. Neden istemem diyor?.. Allah’tan korktuğu için.

Çocuk “İstemem!” diyor. Neden istemem diyor?.. Allah’tan korktuğu için.
Yâni dinini bilen bir kimseyle hayatını kurmak istiyor.Yâni dinini bilen bir kimseyle hayatını kurmak istiyor. Bu sefer burada suçlu olan anne baba... Tabii,Bu sefer burada suçlu olan anne baba... Tabii, anne baba İslâm’ı bilmediği için, bu duruma düşmüş oluyor.anne baba İslâm’ı bilmediği için, bu duruma düşmüş oluyor. Ama genelde eğer anne, baba ve çocuk, hepsi dindarsa,

Ama genelde eğer anne, baba ve çocuk, hepsi dindarsa,
dini bakımdan kuvvetli insanlarsa, annenin babanın dediği,dini bakımdan kuvvetli insanlarsa, annenin babanın dediği, babanın seçtiği daha mantıklı olur.babanın seçtiği daha mantıklı olur. Babası daha iyi ölçer, gün görmüş, hayatı tanımış bir insan olarak.Babası daha iyi ölçer, gün görmüş, hayatı tanımış bir insan olarak. Çocuk tecrübesiz. Çocuk tecrübesiz. Onun için babanın fikrinin büyük önemi var tabii.Onun için babanın fikrinin büyük önemi var tabii. Onun dediğini yapması uygun olur. Bu vazifeyi de zatenOnun dediğini yapması uygun olur. Bu vazifeyi de zaten Peygamber Efendimiz, bu ifadeleriyle babaya vermiş gibi görünüyor.Peygamber Efendimiz, bu ifadeleriyle babaya vermiş gibi görünüyor. Baba, “Çocuğum büyüdü.

Baba, “Çocuğum büyüdü.
Şuna helâl süt emmiş bir hayat arkadaşı bulayım!” diyecek,Şuna helâl süt emmiş bir hayat arkadaşı bulayım!” diyecek, soracak, soruşturacak.soracak, soruşturacak. O hususta gerekli teşebbüsleri yapacak.O hususta gerekli teşebbüsleri yapacak. Tabii çocuğun rızası da önemli... Evlenmede,Tabii çocuğun rızası da önemli... Evlenmede, nikâhın akdinde evlenen kişilerin rızası önemli... Soruluyor:nikâhın akdinde evlenen kişilerin rızası önemli... Soruluyor: “—Sen buna râzı mısın? Evleniyor musun, varıyor musun?..”
“—Sen buna râzı mısın? Evleniyor musun, varıyor musun?..”
“—Varıyorum.”

“—Varıyorum.”
“—Alıyor musun?..”

“—Alıyor musun?..”
“—Alıyorum.”

“—Alıyorum.”
“—Aldın mı?..”

“—Aldın mı?..”
“—Aldım.”

“—Aldım.”
“—Vardın mı?..”

“—Vardın mı?..”
“—Vardım.”

“—Vardım.”
Bu tarzda fikri soruluyor, arzusu soruluyor. Yâni

Bu tarzda fikri soruluyor, arzusu soruluyor. Yâni
esir satar gibi satmak yok İslâm’da...esir satar gibi satmak yok İslâm’da... Evlenen iki kişi arasında bir nikâh muamelesi oluyor.Evlenen iki kişi arasında bir nikâh muamelesi oluyor. Bir anlaşma, hukukî birşey bu, dini yönü olan, sosyal yönü olan hukukî bir olay.Bir anlaşma, hukukî birşey bu, dini yönü olan, sosyal yönü olan hukukî bir olay. Ve tabii fikirleri soruluyor ama, baba hazırlayacak, iyi bir kimse bulacak.Ve tabii fikirleri soruluyor ama, baba hazırlayacak, iyi bir kimse bulacak. Şimdi tabii, erkek çocuklar için anne baba,

Şimdi tabii, erkek çocuklar için anne baba,
tatlı bir telaş içinde kollarını sıvıyorlar, paçalarını da sıvıyorlar,tatlı bir telaş içinde kollarını sıvıyorlar, paçalarını da sıvıyorlar, iyi bir kız arama teşebbüsüne giriyorlar.iyi bir kız arama teşebbüsüne giriyorlar. Pekiyi kız çocukları?..Pekiyi kız çocukları?.. Kız çocuk için annesi babası kolunu, paçasını sıvayıp daKız çocuk için annesi babası kolunu, paçasını sıvayıp da bir güzel güvey arayabiliyor mu?.. Bizim örfümüzde böyle bir şey yok!bir güzel güvey arayabiliyor mu?.. Bizim örfümüzde böyle bir şey yok! Bekleniyor, yâni “Hayırlı bir müracaat olsun da evlendirelim!” diye düşünülüyor.Bekleniyor, yâni “Hayırlı bir müracaat olsun da evlendirelim!” diye düşünülüyor. Demek ki kızlar için de, etrafındaki komşuları, bilenler

Demek ki kızlar için de, etrafındaki komşuları, bilenler
haber verecekler sağa sola:haber verecekler sağa sola: “—Aman, çok terbiyeli, bizim bildiğimiz, çok iyi yetişmiş, cici bir hanım kız var...

“—Aman, çok terbiyeli, bizim bildiğimiz, çok iyi yetişmiş, cici bir hanım kız var...
Aman bunu kaçırmayın! Bununla evlenin!” diye, böyle kimselerin Aman bunu kaçırmayın! Bununla evlenin!” diye, böyle kimselerin yardımcısı olmaları lâzım! Çünkü, nikâh konusunda yardımcı olmak çok sevap.yardımcısı olmaları lâzım! Çünkü, nikâh konusunda yardımcı olmak çok sevap. Bu hususta çevresindeki insanların bir gayret göstermesi lâzım!..Bu hususta çevresindeki insanların bir gayret göstermesi lâzım!.. Daha ilerisi var İslâm’da... İslâm çok makul bir din.

Daha ilerisi var İslâm’da... İslâm çok makul bir din.
Böyle enteresan davranışlar var.Böyle enteresan davranışlar var. Kızın babası damat olarak uygun gördüğü bir kimseye, kendisi teklif yapabiliyor İslâm’da.Kızın babası damat olarak uygun gördüğü bir kimseye, kendisi teklif yapabiliyor İslâm’da. Yâni yapabilir de, biz utanıyoruz, yapmıyoruz, bizim örfümüzde yok...Yâni yapabilir de, biz utanıyoruz, yapmıyoruz, bizim örfümüzde yok... Ama İslâm Tarihi’nde bakıyoruz, yapılmış. Ama İslâm Tarihi’nde bakıyoruz, yapılmış. Meselâ, Hazret-i Ömer demiş ki:

Meselâ, Hazret-i Ömer demiş ki:
“—Benim kızım var yâ Ebû Bekir, evlenir misin? yani teklif etmiş.

“—Benim kızım var yâ Ebû Bekir, evlenir misin? yani teklif etmiş.
Ben bunu seninle evlendirmek istiyorum.” demiş.Ben bunu seninle evlendirmek istiyorum.” demiş. İslâm Tarihi’nde de, İslâmî terbiyeyi iyi almış alimlerde buna benzer davranışları görüyoruz.

İslâm Tarihi’nde de, İslâmî terbiyeyi iyi almış alimlerde buna benzer davranışları görüyoruz.
Meselâ, bir alimin İslam tarihined Emevî halifesiMeselâ, bir alimin İslam tarihined Emevî halifesi kendi oğluna, bu alimin dillere destan, şâhâne güzellikteki çok iyi terbiye görmüş, hafız,kendi oğluna, bu alimin dillere destan, şâhâne güzellikteki çok iyi terbiye görmüş, hafız, alim kızını istiyor. Ama oğlu halife oğlu ama, o kıza layık bir genç değil.alim kızını istiyor. Ama oğlu halife oğlu ama, o kıza layık bir genç değil. Hemen o alim gidiyor, talebelerinden birisine:

Hemen o alim gidiyor, talebelerinden birisine:
“—Hazırlan, ben kızımı sana nikâhlamak istiyorum, sana vermek istiyorum!” diyor.

“—Hazırlan, ben kızımı sana nikâhlamak istiyorum, sana vermek istiyorum!” diyor.
“—Aman hocam, benim param yok, pulum yok, imkânım dar...”

“—Aman hocam, benim param yok, pulum yok, imkânım dar...”
“—Olsun.” diyor, ona veriyor.

“—Olsun.” diyor, ona veriyor.
Neden? iyi bir yuva demek illa paralı bir yuva demek değil.

Neden? iyi bir yuva demek illa paralı bir yuva demek değil.
zengin birmuhit demek değil... Yani helâl bir rızıkla yaşanılan,zengin birmuhit demek değil... Yani helâl bir rızıkla yaşanılan, tertemiz bir hayat gösteren bir yuva tabii.tertemiz bir hayat gösteren bir yuva tabii. Bunu İslâm tercih ettiği için, o tarzda enteresan davranışlar da olmuş.Bunu İslâm tercih ettiği için, o tarzda enteresan davranışlar da olmuş. Böylece iki hadis-i şerîfle çocuklar üzerinde babaların neler yapması gerektiği vazifeleri,

Böylece iki hadis-i şerîfle çocuklar üzerinde babaların neler yapması gerektiği vazifeleri,
çocukların babaları üzerinde ne gibi hakları olduğunuçocukların babaları üzerinde ne gibi hakları olduğunu bu iki rivayette sizlere bu cuma sohbetimde anlatmış oldum. Özetleyelim:bu iki rivayette sizlere bu cuma sohbetimde anlatmış oldum. Özetleyelim: Baba çocuğuna ne yapacak?

Baba çocuğuna ne yapacak?
Kur’an-ı Kerim’i, ilmi, irfanı öğretecek.Kur’an-ı Kerim’i, ilmi, irfanı öğretecek. Vücudu gelişsin diye yüzmeyi öğretecek, atıcılığı öğretecek,Vücudu gelişsin diye yüzmeyi öğretecek, atıcılığı öğretecek, silah kullanmayı öğretecek ve helâl lokma ile besleyecek.silah kullanmayı öğretecek ve helâl lokma ile besleyecek. Doğduğu zaman ismini güzel isim koyacak.Doğduğu zaman ismini güzel isim koyacak. Hani böyle kâfirlerin, Nemrutların isimleri olmayacak,Hani böyle kâfirlerin, Nemrutların isimleri olmayacak, mânâsı kötü olan bir isim olmayacak.mânâsı kötü olan bir isim olmayacak. Ona bülûğa erdiği zaman da, evlenme çağı geldiği zaman da,Ona bülûğa erdiği zaman da, evlenme çağı geldiği zaman da, iyi bir eş bulma konusunda yardımcı olacak.iyi bir eş bulma konusunda yardımcı olacak. Avrupa’da bunlar yapılmıyor. Avrupa’nın hayatı başka türlü.

Avrupa’da bunlar yapılmıyor. Avrupa’nın hayatı başka türlü.
Çocuklar bülûğa erdiği zaman çıkartılıyor evden. Yâni,Çocuklar bülûğa erdiği zaman çıkartılıyor evden. Yâni, “Git, nerede oturacaksan otur, kalkacaksan kalk! Kazan paranı,“Git, nerede oturacaksan otur, kalkacaksan kalk! Kazan paranı, yaşa...” diyorlar. Yâni yaşa...” diyorlar. Yâni anne baba çocuğunu böyle evinde bile tutmuyor.anne baba çocuğunu böyle evinde bile tutmuyor. Çocuk da dışarıda gidiyor, çalışıyor, birileriyle dost oluyor,Çocuk da dışarıda gidiyor, çalışıyor, birileriyle dost oluyor, hayatını yanlış kuruyor, doğru kuruyor. Öyle gidiyor...hayatını yanlış kuruyor, doğru kuruyor. Öyle gidiyor... Böyle değil. Çocuk daha tecrübesiz olduğu için İslâm bu vazifeyi babaya vermiş.

Böyle değil. Çocuk daha tecrübesiz olduğu için İslâm bu vazifeyi babaya vermiş.
Baba, ona ana noktalarda destek olacak, yardımcı olacak.Baba, ona ana noktalarda destek olacak, yardımcı olacak. İyi bir isimle ortaya çıkmasına, iyi bir yetişme ile, İyi bir isimle ortaya çıkmasına, iyi bir yetişme ile, güzel bir terbiye, ilim irfan olarak yetişmesine gayret edecek.güzel bir terbiye, ilim irfan olarak yetişmesine gayret edecek. Helâl lokmayla besleyecek.Helâl lokmayla besleyecek. Sıhhatine de dikkat edecek, spor yaptıracak, atıcılık vs. meziyetlerini geliştirecek...Sıhhatine de dikkat edecek, spor yaptıracak, atıcılık vs. meziyetlerini geliştirecek... Evlenme çağına gelince de evlenmesi hususunda yardımcı olacak.

Evlenme çağına gelince de evlenmesi hususunda yardımcı olacak.
Onun mutluluğunun şartlarını hazırlayacak.Onun mutluluğunun şartlarını hazırlayacak. Allah-u Teàlâ Hazretleri cümlemizin evlatlarını, Peygamber Efendimiz SAS’in tavsiye ettiği şekilde

Allah-u Teàlâ Hazretleri cümlemizin evlatlarını, Peygamber Efendimiz SAS’in tavsiye ettiği şekilde
yetiştirmesini kolaylaştırsın...yetiştirmesini kolaylaştırsın... Tevfîkını refîk eylesin, nasib eylesin...Tevfîkını refîk eylesin, nasib eylesin... Evlatlarımızı helâl lokmayla, böyle Efendimiz’in tavsiye buyurduğu şekilde güzel yetiştirelim...Evlatlarımızı helâl lokmayla, böyle Efendimiz’in tavsiye buyurduğu şekilde güzel yetiştirelim... Her birisi genç yaşta alim, àrif, şöyle kâmil, mü’min insanlar olsun.Her birisi genç yaşta alim, àrif, şöyle kâmil, mü’min insanlar olsun. Çok hoşuma gitti. Bu sefer Ankara’ya geldiğimde beni

Çok hoşuma gitti. Bu sefer Ankara’ya geldiğimde beni
çok eski dostlarımdan birisinin en küçük çocuğu, benim daha böyle çok eski dostlarımdan birisinin en küçük çocuğu, benim daha böyle onun evine gittiğim zaman küçücük bir çocuk olarak gördüğüm, onun evine gittiğim zaman küçücük bir çocuk olarak gördüğüm, sonra hafızlık yapmış olan bir genç, tabii şimdi büyümüş, iş, güç sonra hafızlık yapmış olan bir genç, tabii şimdi büyümüş, iş, güç sahibi olmuş. Tabii baba dostu olduğum için, hocaları olduğum içinsahibi olmuş. Tabii baba dostu olduğum için, hocaları olduğum için beni çok tatlı dille, çok güzel ağırladı. Hoşuma gitti.beni çok tatlı dille, çok güzel ağırladı. Hoşuma gitti. Çocuk ne kadar güzel yetişmiş. Şöyle göz ucuyla baktım,Çocuk ne kadar güzel yetişmiş. Şöyle göz ucuyla baktım, her şeyi gayet iyi. Babası iyi yetiştirmiş. Mâşâallah,her şeyi gayet iyi. Babası iyi yetiştirmiş. Mâşâallah, babasını tebrik ederim, çocuğu tebrik ederim.babasını tebrik ederim, çocuğu tebrik ederim. İyi yetişmiş, baba dostlarını da unutmuyor, hocaya sevgiyi, saygıyı da unutmuyor.İyi yetişmiş, baba dostlarını da unutmuyor, hocaya sevgiyi, saygıyı da unutmuyor. Çok hoşuma gitti.Çok hoşuma gitti. Allah evlatlarımızı böyle güzel yetiştirmeyi bize nasib eylesin... Güzel günlerini göstersin...

Allah evlatlarımızı böyle güzel yetiştirmeyi bize nasib eylesin... Güzel günlerini göstersin...
Başarılı insanlar olduğunu görelim,Başarılı insanlar olduğunu görelim, “El-hamdülillah çocuğum ne kadar güzel, bak başarı kazandı.” diye.

“El-hamdülillah çocuğum ne kadar güzel, bak başarı kazandı.” diye.
Onlar bizim sermayemizdir, hazinemizdir.Onlar bizim sermayemizdir, hazinemizdir. Yâni biz onları ne kadar güzel yetiştirmeye gayret edersek,Yâni biz onları ne kadar güzel yetiştirmeye gayret edersek, ne kadar etsek azdır, o kadar iyi olur. Onun için bu okulları açıyoruz. ne kadar etsek azdır, o kadar iyi olur. Onun için bu okulları açıyoruz. Onun için çocuklarımıza böyle, pırıl pırıl böyle ilim, irfân doluOnun için çocuklarımıza böyle, pırıl pırıl böyle ilim, irfân dolu tahsiller vermeyi düşünüyoruz.tahsiller vermeyi düşünüyoruz. Allah-u Teàlâ Hazretleri onları güzel yetiştirmemizi nasib etsin...

Allah-u Teàlâ Hazretleri onları güzel yetiştirmemizi nasib etsin...
Dünyada ahirette beraber mutlu olmamızı nasib eylesin...Dünyada ahirette beraber mutlu olmamızı nasib eylesin... Çocuklarımızla beraber cennetine dahil eylesin...Çocuklarımızla beraber cennetine dahil eylesin... Cemâliyle müşerref eylesin...Cemâliyle müşerref eylesin... Biz mü’min insanlar olarak cennete giderken,

Biz mü’min insanlar olarak cennete giderken,
—Allah saklasın, Allah göstermesin——Allah saklasın, Allah göstermesin— bizim evlatlarımız mü’min olmaz da günahkâr olursa,bizim evlatlarımız mü’min olmaz da günahkâr olursa, elleri bağlanmış böyle itile kakıla cehenneme atılacak şekilde,elleri bağlanmış böyle itile kakıla cehenneme atılacak şekilde, önümüzden sevk edilip cehenneme atılırsa ne kadar üzülür bir anne baba önümüzden sevk edilip cehenneme atılırsa ne kadar üzülür bir anne baba bu durumu görürse, ne kadar yüreği parçalanır, ahirette mahzun olur.bu durumu görürse, ne kadar yüreği parçalanır, ahirette mahzun olur. Dileriz ki Allah bizi evlatlarımızla, cennetiyle cemâliyle müşerref eylesin...Dileriz ki Allah bizi evlatlarımızla, cennetiyle cemâliyle müşerref eylesin... Şimdi bunu niçin söylüyorum? Nesillerin gelişmesine bakıyorum,

Şimdi bunu niçin söylüyorum? Nesillerin gelişmesine bakıyorum,
nesil, jenerasyon, kuşak da diyorlar nesil, jenerasyon, kuşak da diyorlar meselâ karşıdan üç kişi geliyor bakıyorum: meselâ karşıdan üç kişi geliyor bakıyorum: Anneanne; çarşaflı, sadece burnunun ucu, gözleri görülüyor, iyi örtünmüş...Anneanne; çarşaflı, sadece burnunun ucu, gözleri görülüyor, iyi örtünmüş... Anne; mantolu, başını biraz örtmüş, saçları biraz görülüyor,Anne; mantolu, başını biraz örtmüş, saçları biraz görülüyor, mantosu dizlerinin biraz altında, ayakları görülüyor,mantosu dizlerinin biraz altında, ayakları görülüyor, göğsü biraz açık, biraz boynu görünüyor, elleri biraz açık.göğsü biraz açık, biraz boynu görünüyor, elleri biraz açık. Bu, anneanne kadar iyi giyinmemiş, Allah’ın istediği gibi iyi örtünmemiş...Bu, anneanne kadar iyi giyinmemiş, Allah’ın istediği gibi iyi örtünmemiş... Yanında çocuğa bakıyorsunuz; şortlu, japone kollu bir şey giymiş.Yanında çocuğa bakıyorsunuz; şortlu, japone kollu bir şey giymiş. Aaa, bunun çocuğu daha açık...Aaa, bunun çocuğu daha açık... Demek ki kuşaklar boyu, nesilden nesile İslâm’dan bir uzaklaşma...

Demek ki kuşaklar boyu, nesilden nesile İslâm’dan bir uzaklaşma...
Allah’ın şakası yoktur. Dinin, imanınAllah’ın şakası yoktur. Dinin, imanın oyuncak olmadığını hepimiz biliyoruz.oyuncak olmadığını hepimiz biliyoruz. Bu tarafa doğru giderse gelişme, tabii o çocuk cehennemlik olur. Bu tarafa doğru giderse gelişme, tabii o çocuk cehennemlik olur. Öteki dindar anneanne cennete gider, o çocuk cehenneme gider,Öteki dindar anneanne cennete gider, o çocuk cehenneme gider, Allah saklasın...Allah saklasın... Onların cehenneme düşmesini engellemek de ebeveynin vazifesidir. Onların cehenneme düşmesini engellemek de ebeveynin vazifesidir. (Kù enfüseküm ve ehlîküm nârâ.)

(Kù enfüseküm ve ehlîküm nârâ.)
“Kendinizi de, çoluk çocuğunuzu da cehennem ateşinden koruyun!”“Kendinizi de, çoluk çocuğunuzu da cehennem ateşinden koruyun!” diye Allah-u Teàlâ Hazretleri’nin emri var.diye Allah-u Teàlâ Hazretleri’nin emri var. Aman çocuklarımızı iyi koruyalım, sevgili Akra dinleyicileri!.. Aman çocuklarımızı iyi koruyalım, sevgili Akra dinleyicileri!.. Allah onlarla birlikte cümlemizi mükâfatlandırsın..

Allah onlarla birlikte cümlemizi mükâfatlandırsın..
Cennetine dahil eylesin... İki cihanda aziz ve bahtiyar eylesin...Cennetine dahil eylesin... İki cihanda aziz ve bahtiyar eylesin... Es-selâmü aleyküm ve rahmetu’llàhi ve berekâtühû!..

Es-selâmü aleyküm ve rahmetu’llàhi ve berekâtühû!..
Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2