Namaz Vakitleri
İstanbul
20 Rebîü'l-Evvel 1447
12 September 2025
İmsak
05:08
Güneş
06:35
Öğle
13:05
İkindi
16:37
Akşam
19:25
Yatsı
20:47
Detaylı Arama

Besmele ,Tevekkül, Zikir Ve İslam Kardeşliği Hakkında Öğütler

Mehmed Zahid KOTKU

21 Muharrem 1395 / 02.02.1975
İskenderpaşa Camii/ İstanbul

Açıklama

Gönül dostu, âlim Mehmed Zahid KOTKU Hocamızın sohbetleri, kendi seslerinden konulara yaklaşımı, açıklamaları, değerlendirmeleri ve tavsiyeleri, sizlerin istifadesine sunulmuştur.
Mehmed Zâhid KOTKU, geçtiğimiz asırda yaşamış (1897-1980) bir mürşid-i kâmil, bir sâlih insan, bir Allah dostudur. Ömrü boyunca tebliğ ve irşad çalışmaları içinde bulunmuş, milletimize ve ülkemize hizmet eden nice kıymetli kadrolar, devlet adamları yetiştirmiştir.

Gümüşhaneli Hazretleri tarafından başlatılan Ramûzü’l-Ehâdîs dersleri, takipçileri tarafından devam ettirilmiştir. İskenderpaşa Camii’nde Mehmed Zâhid KOTKU (Rh.A) Hocamız bu dersleri 1958’den 1977 yılına kadar sürdürmüş; 1977’den sonra ise, Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN hocamız devam ettirmiştir.

İlk zamanlar düzenli olarak pazar günleri ikindiden sonra bir saat, cuma günleri öğleden önce 45 dakika hadis dersleri yaparlarken, son yıllarında hadis derslerini Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN hocamıza bırakmışlar, kendileri cuma namazından sonra 10-15 dakikalık kısa konuşmalar yapmaya başlamışlardır.

Bu konuşmalar irticalen yapılmış, bazen bir sahabeden bahsetmişler, bazen güncel bir olayı konu edinmişlerdir. Bu konuşmalar 1978 yılında başlamış, vefatına kadar devam etmiştir. Son konuşmaları vefatından bir hafta önce, 6 Kasım 1980’de Medine’de kaydedilmiştir.

Besmele ,Tevekkül, Zikir Ve İslam Kardeşliği Hakkında Öğütler

Mehmed Zahid KOTKU

21 Muharrem 1395 / 02.02.1975
İskenderpaşa Camii/ İstanbul

Açıklama

Gönül dostu, âlim Mehmed Zahid KOTKU Hocamızın sohbetleri, kendi seslerinden konulara yaklaşımı, açıklamaları, değerlendirmeleri ve tavsiyeleri, sizlerin istifadesine sunulmuştur.
Mehmed Zâhid KOTKU, geçtiğimiz asırda yaşamış (1897-1980) bir mürşid-i kâmil, bir sâlih insan, bir Allah dostudur. Ömrü boyunca tebliğ ve irşad çalışmaları içinde bulunmuş, milletimize ve ülkemize hizmet eden nice kıymetli kadrolar, devlet adamları yetiştirmiştir.

Gümüşhaneli Hazretleri tarafından başlatılan Ramûzü’l-Ehâdîs dersleri, takipçileri tarafından devam ettirilmiştir. İskenderpaşa Camii’nde Mehmed Zâhid KOTKU (Rh.A) Hocamız bu dersleri 1958’den 1977 yılına kadar sürdürmüş; 1977’den sonra ise, Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN hocamız devam ettirmiştir.

İlk zamanlar düzenli olarak pazar günleri ikindiden sonra bir saat, cuma günleri öğleden önce 45 dakika hadis dersleri yaparlarken, son yıllarında hadis derslerini Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN hocamıza bırakmışlar, kendileri cuma namazından sonra 10-15 dakikalık kısa konuşmalar yapmaya başlamışlardır.

Bu konuşmalar irticalen yapılmış, bazen bir sahabeden bahsetmişler, bazen güncel bir olayı konu edinmişlerdir. Bu konuşmalar 1978 yılında başlamış, vefatına kadar devam etmiştir. Son konuşmaları vefatından bir hafta önce, 6 Kasım 1980’de Medine’de kaydedilmiştir.

Konuşma Metni

Vallâhi mâ zâle’ş-şeytânüVallâhi mâ zâle’ş-şeytânü ye’külü meahû hattâ semmâye’külü meahû hattâ semmâ felem yebka fî batnihî şey’ün illâ kâehû.felem yebka fî batnihî şey’ün illâ kâehû. Sadaka rasûlü’llâh, fî mâ kâl.

Sadaka rasûlü’llâh, fî mâ kâl.
Uzun bir ravilerden sonra.

Uzun bir ravilerden sonra.
Bir adam gelmiş.Bir adam gelmiş. Yemek yiyor.Yemek yiyor. Yemek yerken Cenâb-ı Peygamber diyor ki,Yemek yerken Cenâb-ı Peygamber diyor ki, şeytan da bununla beraber yiyormuş.şeytan da bununla beraber yiyormuş. Yedi.Yedi. Sonra adamın aklı başına geldi.Sonra adamın aklı başına geldi. Bismillâhi evvelehu ve âhiruhu dedi.Bismillâhi evvelehu ve âhiruhu dedi. Şeytanı yediklerini çıkardı, içinde bir şey bırakmadı.Şeytanı yediklerini çıkardı, içinde bir şey bırakmadı. Binâenaleyh siz Allahu Teâlâ'nın ismini anmadanBinâenaleyh siz Allahu Teâlâ'nın ismini anmadan herhangi bir işe, yalnız yemeğe mahsus değil,herhangi bir işe, yalnız yemeğe mahsus değil, herhangi bir işi yapmaya teşebbüs ettiğinizdeherhangi bir işi yapmaya teşebbüs ettiğinizde onun ismini anmazsanız bu işe şeytan karışır.onun ismini anmazsanız bu işe şeytan karışır. Şeytanın karıştığı işten de insana hayır gelmez.Şeytanın karıştığı işten de insana hayır gelmez. Sabahleyin yatağından kalkarken, Bismillah der,Sabahleyin yatağından kalkarken, Bismillah der, yatarken, Bismillah dersin.yatarken, Bismillah dersin. İşine giderken, evinden çıkarken, Bismillah dersin.İşine giderken, evinden çıkarken, Bismillah dersin. Dükkânı açarken, dairene giderken,Dükkânı açarken, dairene giderken, herhangi bir işin varsa, Besmele-i Şerife'yiherhangi bir işin varsa, Besmele-i Şerife'yi insan dilinden bırakmamalı.insan dilinden bırakmamalı. İçinden de çıkarmalıdır kiİçinden de çıkarmalıdır ki Allahu Teâlâ onun yardımcısı ve muini olsun.Allahu Teâlâ onun yardımcısı ve muini olsun. Besmelenin çok fadaili vardır.Besmelenin çok fadaili vardır. On dokuz harften ibarettir.On dokuz harften ibarettir. Harfi on dokuzdur.Harfi on dokuzdur. O, on dokuz harf ile cehennemin zebanilerine karşı gelir.O, on dokuz harf ile cehennemin zebanilerine karşı gelir. Bu besmele-i şerîfe ki Allahu Teâlâ'nın ismidir.Bu besmele-i şerîfe ki Allahu Teâlâ'nın ismidir. Üç ismi var.Üç ismi var. Allah, Rahman ve Rahim.Allah, Rahman ve Rahim. Bismillahirrahmanirrahim.Bismillahirrahmanirrahim. Üç isimden mürekkep.Üç isimden mürekkep. Üçü de Allah'ın.Üçü de Allah'ın. Birisi Allah'ın kendi ismidir ki.Birisi Allah'ın kendi ismidir ki. Allah.Allah. Bu hiç kimseye verilmemiştir.Bu hiç kimseye verilmemiştir. Bu yalnız Allah'a mahsustur.Bu yalnız Allah'a mahsustur. Rahman, Rahim kullarda da vardır.Rahman, Rahim kullarda da vardır. Abdurrahman deriz.Abdurrahman deriz. Rahim Bey deriz.Rahim Bey deriz. İzafetlerle kullanılan isimlerdir.İzafetlerle kullanılan isimlerdir. Fakat Allah ismi hiç kimse kullanmamıştır.Fakat Allah ismi hiç kimse kullanmamıştır. Ancak izafetle Abdullah derler, müstesna.Ancak izafetle Abdullah derler, müstesna. Binâenaleyh Allahu Teâlâ'nın ismini anmak daBinâenaleyh Allahu Teâlâ'nın ismini anmak da besmele-i şerife önde gelir.besmele-i şerife önde gelir. Onun için kitabımızın başı daOnun için kitabımızın başı da Bismillâhirrahmânirrahîm ile başlanır.Bismillâhirrahmânirrahîm ile başlanır. Besmelesiz okunan Kur'an'dan da hayır olmaz.Besmelesiz okunan Kur'an'dan da hayır olmaz. Fayda olmaz yani.Fayda olmaz yani. Onun için kitap herhangi bir kitap ki üç şeyden hâlidir.

Onun için kitap herhangi bir kitap ki üç şeyden hâlidir.
Onun başında besmele yoktur.Onun başında besmele yoktur. Cenâb-ı Peygamber'de salavât-ı şerîfe yoktur.Cenâb-ı Peygamber'de salavât-ı şerîfe yoktur. Allahu Teâlâ'ya hamd-ü senâ yoktur.Allahu Teâlâ'ya hamd-ü senâ yoktur. Onun için eski kitaplarda, Bismillâhirrahmânirrahîm,

Onun için eski kitaplarda, Bismillâhirrahmânirrahîm,
elhamdülillahi Rabbil alemin.elhamdülillahi Rabbil alemin. Ve’s-salatü ve’s-selamu aleyhi ve seyyidina Muhammedin ve aleyhi ve sellem.Ve’s-salatü ve’s-selamu aleyhi ve seyyidina Muhammedin ve aleyhi ve sellem. Başında besmele, arkasında hamd ü sena,Başında besmele, arkasında hamd ü sena, arkasında Peygamber Efendimiz'e salavât-ı şerîfe vardır.arkasında Peygamber Efendimiz'e salavât-ı şerîfe vardır. Rahmetlik hocamızdan dinlediğimiz gibi,Rahmetlik hocamızdan dinlediğimiz gibi, bir kitap ki başında bu üç şey yoktur, onu okumayın derdi.bir kitap ki başında bu üç şey yoktur, onu okumayın derdi. Bir kitap ki onun başında bu üç şey yoktur,Bir kitap ki onun başında bu üç şey yoktur, o kitapta hayır yoktur.o kitapta hayır yoktur. Fayda olmaz.Fayda olmaz. İçerisi altın dolu olsun.İçerisi altın dolu olsun. Altın insana bazen fayda vermez, zararlı olur, yutulmaz.Altın insana bazen fayda vermez, zararlı olur, yutulmaz. Binâenaleyh, besmele-i şerifeyiBinâenaleyh, besmele-i şerifeyi her işin başında yapın ki,her işin başında yapın ki, yediğiniz de size faydalı olsun,yediğiniz de size faydalı olsun, yaptığınız işler de sizlere faydalı olsun.yaptığınız işler de sizlere faydalı olsun. Bismillâhirrahmânirrahîm'in çok fadaili vardır.

Bismillâhirrahmânirrahîm'in çok fadaili vardır.
Bir kere Hazreti Ömer'in devrinde,Bir kere Hazreti Ömer'in devrinde, Humus denilen kasabayı muhasara etmiş.Humus denilen kasabayı muhasara etmiş. Fakat içerdeki gavurlar inatçı türlü teslim olmuyorlar.Fakat içerdeki gavurlar inatçı türlü teslim olmuyorlar. Teslim olmamakla beraber sıkışmış bir duruma girmişler.Teslim olmamakla beraber sıkışmış bir duruma girmişler. Demişler ki Hazreti Ömer'e haber yollamışlardır.Demişler ki Hazreti Ömer'e haber yollamışlardır. Bize bir keramet göstersin deBize bir keramet göstersin de biz onların Müslümanlıklarının sağlamlığını anlayalım,biz onların Müslümanlıklarının sağlamlığını anlayalım, kaleyi teslim edelim ona.kaleyi teslim edelim ona. Hazreti Ömer demiş, ne istiyorlar?Hazreti Ömer demiş, ne istiyorlar? Bir zehirleri varmış, o zehirden bir parça içersenizBir zehirleri varmış, o zehirden bir parça içerseniz kaleye size teslim edecekler.kaleye size teslim edecekler. Tabi gavurların maksadı içsin de ölsün de kurtulalım.Tabi gavurların maksadı içsin de ölsün de kurtulalım. Hazreti Ömer alıyormuş onların zehirlerini.Hazreti Ömer alıyormuş onların zehirlerini. Bismillâhirrahmânirrahîm diyor amaBismillâhirrahmânirrahîm diyor ama arkasında bir duası var, ya hayyu ya kayyum,arkasında bir duası var, ya hayyu ya kayyum, o hatırımda yok.o hatırımda yok. Onlan beraber içiveriyor.Onlan beraber içiveriyor. Gavurlar bakışıyorlar ki ha şimdi ölecek, ha şimdi ölecek diye.Gavurlar bakışıyorlar ki ha şimdi ölecek, ha şimdi ölecek diye. Bakıyorlar ki ne ölen var ne kalan var.Bakıyorlar ki ne ölen var ne kalan var. Zehrin zehirliği kendinden değildir.

Zehrin zehirliği kendinden değildir.
Zehir mutlaka öldürücü bir şey değildir yaniZehir mutlaka öldürücü bir şey değildir yani Allahu Teâlâ'nın izni taalluk etmeden bir şey olmaz.Allahu Teâlâ'nın izni taalluk etmeden bir şey olmaz. Eğer ateş yakıcı olsaydı İbrahim'i yakardı.Eğer ateş yakıcı olsaydı İbrahim'i yakardı. Niçin yakmadı İbrahim aleyhisselam’ı?Niçin yakmadı İbrahim aleyhisselam’ı? Su boğucu olsaydı Musa'yı boğardı,Su boğucu olsaydı Musa'yı boğardı, Hazreti Musa'yı boğardı. Boğabildi mi?Hazreti Musa'yı boğardı. Boğabildi mi? Ne Musa'yı boğabildi ne de etrafındaki insanları boğabildi.Ne Musa'yı boğabildi ne de etrafındaki insanları boğabildi. Firavunu boğdu.Firavunu boğdu. Demek ki ona şey taalluk ediyor.Demek ki ona şey taalluk ediyor. İzin oraya taalluk ediyor.İzin oraya taalluk ediyor. Her şey böyle.Her şey böyle. Bıçak kesmez.Bıçak kesmez. Bıçak kesen şeydir. İsmail'i niçin kesmedi?Bıçak kesen şeydir. İsmail'i niçin kesmedi? Bıçak, bıçak eğer kesme kudreti varsa İsmail'i niçin kesmedi bıçak?Bıçak, bıçak eğer kesme kudreti varsa İsmail'i niçin kesmedi bıçak? Kesemedi.Kesemedi. Taşı kesti, İsmail'i kesemedi.Taşı kesti, İsmail'i kesemedi. Etti İsmail de bizim gibi.Etti İsmail de bizim gibi. Pekâlâ doğranırdı.Pekâlâ doğranırdı. Fakat izni İlahi taalluk etmedi.Fakat izni İlahi taalluk etmedi. Her şey bunun gibidir.Her şey bunun gibidir. Zehrinin zehirliği, Allahu Teâlâ'nın izniyle öldürülür bu.Zehrinin zehirliği, Allahu Teâlâ'nın izniyle öldürülür bu. İzni İlahi olmasa bala döner o.İzni İlahi olmasa bala döner o. Allahu Teâlâ insanı

Allahu Teâlâ insanı
çok mükemmel bir mahlûk yaratmıştır.çok mükemmel bir mahlûk yaratmıştır. İnsan, Rabbul Alemin olan Allahu Teâlâ,İnsan, Rabbul Alemin olan Allahu Teâlâ, kendi kuluyla arasında alaka vardır, ilgi vardır,kendi kuluyla arasında alaka vardır, ilgi vardır, irtibat vardır imanlı kullarıyla.irtibat vardır imanlı kullarıyla. İmanlı kul Allah'a seslendi miydi,İmanlı kul Allah'a seslendi miydi, Allah onun her, ister seslensin, ister seslenmesin.Allah onun her, ister seslensin, ister seslenmesin. Allah bilicidir yani.Allah bilicidir yani. Kulun her halinden haberdardır, bilicidir.Kulun her halinden haberdardır, bilicidir. Bildiği için hem evvelindeki işlenmişleri bilir,Bildiği için hem evvelindeki işlenmişleri bilir, hem biz daha ne kadar kim bilir yaşayacağız,hem biz daha ne kadar kim bilir yaşayacağız, bu yaşayacağımız içerisinde neler yapacaksak onları da bilir.bu yaşayacağımız içerisinde neler yapacaksak onları da bilir. İstikbale de var, maziye de var taalluku.İstikbale de var, maziye de var taalluku. Binaenaleyh Allah'ın bilgisi mahdut değil öyle.Binaenaleyh Allah'ın bilgisi mahdut değil öyle. Hem geleceği bilir.Hem geleceği bilir. Ya’lemu mâ beyne eydîhim

Ya’lemu mâ beyne eydîhim
vemâ halfehum diye her gün ayetel kürsü okuyoruz ya.vemâ halfehum diye her gün ayetel kürsü okuyoruz ya. Ne demek bu?Ne demek bu? İşte bize oradan bir güzel ders ki, bak Allahu Teâlâİşte bize oradan bir güzel ders ki, bak Allahu Teâlâ öyle bir bilginin sahibi ki,öyle bir bilginin sahibi ki, sen Allah'a gönlünü verdin miydisen Allah'a gönlünü verdin miydi Allah senin ihtiyaçlarını biliyor.Allah senin ihtiyaçlarını biliyor. O gavurunu verdi.O gavurunu verdi. Haa bunlar benim Ömer'imi şey yapıyorlar,Haa bunlar benim Ömer'imi şey yapıyorlar, öldürmeye kast ediyorlar.öldürmeye kast ediyorlar. Zehire diyor: Sakın ha! Öldüremezsin.Zehire diyor: Sakın ha! Öldüremezsin. Şifaya dön.Şifaya dön. E bunun çok emsali vardır.E bunun çok emsali vardır. Onun için Bismillâhirrahmânirrahîm.Onun için Bismillâhirrahmânirrahîm. Allah cümlemizin dilinden de gönlünle de almasın.Allah cümlemizin dilinden de gönlünle de almasın. Daima her işimizin başında daDaima her işimizin başında da Bismillâhirrahmânirrahîm öncümüz olsun, rehberimiz olsun.Bismillâhirrahmânirrahîm öncümüz olsun, rehberimiz olsun. Bu hadîsi Buhârî bize naklediyor.Bu hadîsi Buhârî bize naklediyor. Yani besmelesiz olan çocuklara da şeytan taalluk eder ha.

Yani besmelesiz olan çocuklara da şeytan taalluk eder ha.
Çocuk evlat oluyor ya,Çocuk evlat oluyor ya, bu evlat olacağı zamandaki içtima halindebu evlat olacağı zamandaki içtima halinde besmeleyi unutan insanların çocuklarına şeytan musallat olur.besmeleyi unutan insanların çocuklarına şeytan musallat olur. Musallat olur, ondan sonra bazı çocuk bakarsınMusallat olur, ondan sonra bazı çocuk bakarsın ağzı bozuk, burnu bozuk, içi bozuk, dışı bozuk,ağzı bozuk, burnu bozuk, içi bozuk, dışı bozuk, sakattır, şudur, budur.sakattır, şudur, budur. O zaman o vaktinin içerisinde şeytanın ona tesiri olmuştur.O zaman o vaktinin içerisinde şeytanın ona tesiri olmuştur. Onun için o zamanda zaten evlenmek keyif için değildir.Onun için o zamanda zaten evlenmek keyif için değildir. Keyif için evlenirse insan aldanır.Keyif için evlenirse insan aldanır. Evlenirken insan Allahu Teâlâ'ya hayırlı bir evlat olsun daEvlenirken insan Allahu Teâlâ'ya hayırlı bir evlat olsun da benden sonra Allahu Teâlâ'nın zikrine yardımcım olsun benim için.benden sonra Allahu Teâlâ'nın zikrine yardımcım olsun benim için. Bu niyetle evlenirse buradan olan çocuk velî de olur.Bu niyetle evlenirse buradan olan çocuk velî de olur. Velî de olur yani.Velî de olur yani. Onun için o saatte uyanık olmak lazım derler.Onun için o saatte uyanık olmak lazım derler. Binâenaleyh evlenme kitapları vardır.

Binâenaleyh evlenme kitapları vardır.
Evlenme kitaplarında bazı nasihatler verir evlenenlere.Evlenme kitaplarında bazı nasihatler verir evlenenlere. Bu nasihatlerin içerisinde der kiBu nasihatlerin içerisinde der ki işte iki rekât namaz kılacaksınız, abdest alacaksınız,işte iki rekât namaz kılacaksınız, abdest alacaksınız, gelin hanım da kılar, sen de kılarsın.gelin hanım da kılar, sen de kılarsın. Bir de Allah'a el açar dua edersiniz.Bir de Allah'a el açar dua edersiniz. Ya Rabbi! Bizim bu gecemizi mes'ud et,Ya Rabbi! Bizim bu gecemizi mes'ud et, bize hayırlı evlatlar da ver.bize hayırlı evlatlar da ver. Buna mumâsil dünyamızı, âhiretimizi deBuna mumâsil dünyamızı, âhiretimizi de hayırlı et diyerekten bir duadan sonrahayırlı et diyerekten bir duadan sonra Allahu Teâlâ'dan artık istediğinizi istersiniz.Allahu Teâlâ'dan artık istediğinizi istersiniz. Binâenaleyh, besmele her yerde lazım yani.Binâenaleyh, besmele her yerde lazım yani. Onun için helaya giderken, Allah'aOnun için helaya giderken, Allah'a orada bulunan kötü mahlûkların şerrindenorada bulunan kötü mahlûkların şerrinden sakınmak için, Eûzubillahimineşşeytânirracîm.sakınmak için, Eûzubillahimineşşeytânirracîm. Çıktıktan sonra, Ya Rab! Sana hamd olsun,Çıktıktan sonra, Ya Rab! Sana hamd olsun, bana eziyet verenleri benden giderdin.bana eziyet verenleri benden giderdin. Gitmeseydi ne yapardık?Gitmeseydi ne yapardık? Bana eziyet verenleri giderdin,Bana eziyet verenleri giderdin, fayda verenleri bana bıraktım.fayda verenleri bana bıraktım. Sana hamd olsun Ya Rabbim!Sana hamd olsun Ya Rabbim! Çıkarken de bunu demek vazifemiz.Çıkarken de bunu demek vazifemiz. Çünkü bu da bir nimettir.Çünkü bu da bir nimettir. Bu nimetten mahrum olsak,Bu nimetten mahrum olsak, kıvranır dururuz, doktor doktor, ondan sonra bakarsınkıvranır dururuz, doktor doktor, ondan sonra bakarsın ilaçlar da fayda etmez, hadi ameliyatlara filan derler,ilaçlar da fayda etmez, hadi ameliyatlara filan derler, bağırsağın bağlandı falan diyerekten,bağırsağın bağlandı falan diyerekten, bir sürü ıstırapları içerisine kalırsın,bir sürü ıstırapları içerisine kalırsın, yine iş fayda vermez, niçin?yine iş fayda vermez, niçin? E Allahu Teâlâ o nimeti bize vermiş,

E Allahu Teâlâ o nimeti bize vermiş,
buna hamd etmek lazım.buna hamd etmek lazım. Giderken Allah'a sığınır,Giderken Allah'a sığınır, çıkarken de Allahu Teâlâ'ya hamd ederiz ki,çıkarken de Allahu Teâlâ'ya hamd ederiz ki, Elhamdülillah, bize zarar verenleri giderdin Ya Rabbi vücudumuzdan.Elhamdülillah, bize zarar verenleri giderdin Ya Rabbi vücudumuzdan. Fayda verecek, hayırlı şeyleri de alıkoydun vücudumuzdur ki,Fayda verecek, hayırlı şeyleri de alıkoydun vücudumuzdur ki, onlarla da besleniyoruz.onlarla da besleniyoruz. Besmelenin fadaili pek yok.Besmelenin fadaili pek yok. Bu kadarcık yeter.Bu kadarcık yeter. Vallâhi lekad sebeka ilâ cennâti adnin ekvâmün.

Vallâhi lekad sebeka ilâ cennâti adnin ekvâmün.
Buradaki vav yine kasem vavıdır, yemindir yani.Buradaki vav yine kasem vavıdır, yemindir yani. Cenâb-ı Peygamber kasemle, yeminle söylüyor ki,Cenâb-ı Peygamber kasemle, yeminle söylüyor ki, bir takım kavimler var ki, insanlar, cemaatler.bir takım kavimler var ki, insanlar, cemaatler. Bunlar cennet-i Adn’dedir.Bunlar cennet-i Adn’dedir. Cennet sekiz derece üzerinde ya.

Cennet sekiz derece üzerinde ya.
O sekiz dereceden en güzel cennet de cennet-i Adn'dir.O sekiz dereceden en güzel cennet de cennet-i Adn'dir. Hz. Allahu Teâlâ'nın kullarının mesudiyet,Hz. Allahu Teâlâ'nın kullarının mesudiyet, mes'ud olması için ahirette hazırlanmış yapılmış ev.mes'ud olması için ahirette hazırlanmış yapılmış ev. Ha bizim şimdi bir şeyimiz var.Ha bizim şimdi bir şeyimiz var. Canımız çıkıyor ya.Canımız çıkıyor ya. Bu canımızın çıkacağı, can alındığı noktadaBu canımızın çıkacağı, can alındığı noktada Azrail aleyhisselam canı alır.Azrail aleyhisselam canı alır. Bizim âhiretteki yerlerimizdeBizim âhiretteki yerlerimizde hangi yeri burada kazandıysak,hangi yeri burada kazandıysak, buradaki kazancımız esnasındaburadaki kazancımız esnasında cennetteki yerimizi mi kazandıkcennetteki yerimizi mi kazandık yoksa cehennemdeki yerimizi mi kazandık?yoksa cehennemdeki yerimizi mi kazandık? Bu kazandığımız yeriBu kazandığımız yeri gösterir bizim ruhumuza.gösterir bizim ruhumuza. İşte senin yerin burası der.İşte senin yerin burası der. Bu bir an içinde.Bu bir an içinde. İşte senin yerin burası der, getirir başımızı de bırakır.İşte senin yerin burası der, getirir başımızı de bırakır. Onun için şimdi canı çıkmakta olan insanOnun için şimdi canı çıkmakta olan insan cehennemdeki o yerini görüncecehennemdeki o yerini görünce suratı buruşur, gözü kararır, suratı kararır,suratı buruşur, gözü kararır, suratı kararır, korkunç bir hal olur, niçin?korkunç bir hal olur, niçin? O cehennemdeki azap evini görünceO cehennemdeki azap evini görünce insanda hal kalmaz tabiatıyla.insanda hal kalmaz tabiatıyla. Bir de var ki cennetteki yerini gösterirler,

Bir de var ki cennetteki yerini gösterirler,
o da sürur, sevinç içerisinde elhamdülillah,o da sürur, sevinç içerisinde elhamdülillah, canını öylece verir.canını öylece verir. Allah hepimize iman-ı kâmille cennetteki yerini görerek ölenlerden eylesin.Allah hepimize iman-ı kâmille cennetteki yerini görerek ölenlerden eylesin. Cennetteki yerini görerek ölmek isteyenler deCennetteki yerini görerek ölmek isteyenler de Sübhanallâhi ve bihamdihi, Subhanellahil azimSübhanallâhi ve bihamdihi, Subhanellahil azim ve bi hamdihi çokça devam etsinler.ve bi hamdihi çokça devam etsinler. Her tesbih, Allah, La ilahe illallah,Her tesbih, Allah, La ilahe illallah, tesbihler, neler varsa birçok var.tesbihler, neler varsa birçok var. Bunları hangisine insan devam ederse hepsi Allahu Teâlâ'nın zikridir.Bunları hangisine insan devam ederse hepsi Allahu Teâlâ'nın zikridir. Kur'an okumak da öyle, hadîs okumak da öyle.Kur'an okumak da öyle, hadîs okumak da öyle. Hepsi Allah-u Teâlâ'nın zikridir.Hepsi Allah-u Teâlâ'nın zikridir. Bu zikirlerin hangisiyle meşgul olursa olsun,Bu zikirlerin hangisiyle meşgul olursa olsun, son nefesini verirken bakarsın ki iman ile gitmiş,son nefesini verirken bakarsın ki iman ile gitmiş, cennetin yerini göre göre sürur ile gitmiştir.cennetin yerini göre göre sürur ile gitmiştir. Allah cümlemize nasip etsin inşallah.Allah cümlemize nasip etsin inşallah. Şimdi bu cennet Adn'a gidiyor bu insanlar.Şimdi bu cennet Adn'a gidiyor bu insanlar. Sebep?Sebep? Öncü.Öncü. Herkes gitmeden bundan gidiyor cennete.Herkes gitmeden bundan gidiyor cennete. Kimmiş bunlar?Kimmiş bunlar? Mâ kânû eksera’n-nâsi salâten ve lâ sıyâmen.

Mâ kânû eksera’n-nâsi salâten ve lâ sıyâmen.
Fakat bunlar yani çok namaz, çok oruç tutmamışlar.Fakat bunlar yani çok namaz, çok oruç tutmamışlar. Ancak farz namazlarını kılabilmişler.Ancak farz namazlarını kılabilmişler. Nafile namaz kılamamışlar.Nafile namaz kılamamışlar. Nafile oruç tutamamışlar.Nafile oruç tutamamışlar. Nafile sadaka verememişler.Nafile sadaka verememişler. Nafile hayratlara iştirak edememişler.Nafile hayratlara iştirak edememişler. Yapamamışlar.Yapamamışlar. Ya vakitleri yok yapamadılar yahutYa vakitleri yok yapamadılar yahut imkânları olmadı yapmadı, yapamadılar.imkânları olmadı yapmadı, yapamadılar. Fakat cennete önden gidiyorlar.Fakat cennete önden gidiyorlar. Çok sadaka verenler var, çok namaz kılanlar var,Çok sadaka verenler var, çok namaz kılanlar var, çok oruç tutanlar var,çok oruç tutanlar var, çok hacca gidenler var.çok hacca gidenler var. Bunlar duruyor, bunlar gidiyor.Bunlar duruyor, bunlar gidiyor. Velâ’timâran.

Velâ’timâran.
İtibar ki, ibadette ne kadar şeyler varsa yapılması lazım gelen dinde,İtibar ki, ibadette ne kadar şeyler varsa yapılması lazım gelen dinde, onlardan da fazla nasipleri yok.onlardan da fazla nasipleri yok. Ve lâkinnehüm.Ve lâkinnehüm. Lakin bunların cennete öncü olarak gitmelerinin sebebi,Lakin bunların cennete öncü olarak gitmelerinin sebebi, akalû ani’llâhi mevâidahû,akalû ani’llâhi mevâidahû, Allahu Teâlâ'yı bilmekte.Allahu Teâlâ'yı bilmekte. Onun azamet ve heybetinde, çok muhafazakâr.Onun azamet ve heybetinde, çok muhafazakâr. Hiçbir fedakârlık yapmıyorlar.Hiçbir fedakârlık yapmıyorlar. Allahu Teâlâ, maârif-i İlâhiye.

Allahu Teâlâ, maârif-i İlâhiye.
Maârif-i İlâhiye kitaptan bilinmez.Maârif-i İlâhiye kitaptan bilinmez. Hocaların söylemesiyle bilinmez.Hocaların söylemesiyle bilinmez. Başkalarının söylemesiyle bilinmez.Başkalarının söylemesiyle bilinmez. Gözlerin görmesiyle de bilinmez.Gözlerin görmesiyle de bilinmez. Şimdi hepimizde göz var.Şimdi hepimizde göz var. Gavurunda da var, bizde de var.Gavurunda da var, bizde de var. Biz gözlerimizle görüyoruz ki bugün koca bir kâinat var ortada.Biz gözlerimizle görüyoruz ki bugün koca bir kâinat var ortada. Bugün duyduğumuz hesaba göre mesela güneşBugün duyduğumuz hesaba göre mesela güneş bir saniyede 40 kilometre yol gidiyormuş.bir saniyede 40 kilometre yol gidiyormuş. Adapazarı ne kadar buraya?

Adapazarı ne kadar buraya?
140 metre.140 metre. 140 kilometre birden gidiyor.140 kilometre birden gidiyor. Bir, bir deyinceye kadar.Bir, bir deyinceye kadar. Güneşteki hız bir saniyede 140 kilometre gidiyor.Güneşteki hız bir saniyede 140 kilometre gidiyor. Saniyede.Saniyede. Şimdi bunlar, bu maarif-i İlahiyye,Şimdi bunlar, bu maarif-i İlahiyye, bunu gavur biliyor tabi, bakbunu gavur biliyor tabi, bak ne güzel ölçüyor her şeyi, hesapları, ayın tane güzel ölçüyor her şeyi, hesapları, ayın ta hangi dakikada, hangi saniyede,hangi dakikada, hangi saniyede, neresine konacağının hesabını biliyor, iyi biliyor.neresine konacağının hesabını biliyor, iyi biliyor. Makinesinden biliyor, aklından biliyor, buluyor bunu,Makinesinden biliyor, aklından biliyor, buluyor bunu, saniyesindeki dediği yere, gemisini indiriyor.saniyesindeki dediği yere, gemisini indiriyor. Bu kadar bilgiye göre Allah'ı bilmek bunların için çok kolay olacak.Bu kadar bilgiye göre Allah'ı bilmek bunların için çok kolay olacak. Fakat Allahu Teâlâ onun kalbine bu bilgiyi vermeyinceFakat Allahu Teâlâ onun kalbine bu bilgiyi vermeyince bilemiyor insan işte.bilemiyor insan işte. Binâenaleyh, Allah'ı bilmek kolay bir şey değil.Binâenaleyh, Allah'ı bilmek kolay bir şey değil. Bakıyoruz, her şey var.Bakıyoruz, her şey var. Bunların sahibi kim?Bunların sahibi kim? Allah.Allah. Başka bir şey diyemezsin.Başka bir şey diyemezsin. Kimse diyemez.Kimse diyemez. Bu varlıkların sahibi Allah.Bu varlıkların sahibi Allah. Allah dememek için deli olmaktan başka çare yok.Allah dememek için deli olmaktan başka çare yok. Aklı varsa kâinatta neyi sorarsan sor,Aklı varsa kâinatta neyi sorarsan sor, bu varlığın sahibi Allah diyecek.bu varlığın sahibi Allah diyecek. Binâenaleyh, bunlardaki idrak böyleBinâenaleyh, bunlardaki idrak böyle şuradan buradan duyma değil.şuradan buradan duyma değil. Gönüllerindeki nurun kuvvetiyle

Gönüllerindeki nurun kuvvetiyle
Allahu Teâlâ'yı idrak edişleri üç mertebe üzerindedir.Allahu Teâlâ'yı idrak edişleri üç mertebe üzerindedir. Avamın bilişi var, havasın bilişi var,Avamın bilişi var, havasın bilişi var, havasıl havasın bilişi var.havasıl havasın bilişi var. Şimdi insanlar da üç zümredir zaten.Şimdi insanlar da üç zümredir zaten. İman eder, alt tabakada kalır.İman eder, alt tabakada kalır. İman eder, orta tabakaya çıkar.İman eder, orta tabakaya çıkar. İman eder, üst tabakaya çıkar.İman eder, üst tabakaya çıkar. Üst tabakası, alt tabakası hepsi ehl-i imandır.Üst tabakası, alt tabakası hepsi ehl-i imandır. Ama o yüksek tabakanın insanı,Ama o yüksek tabakanın insanı, bu orta tabakanın insanı, bu da aşağı tabakanın insanı.bu orta tabakanın insanı, bu da aşağı tabakanın insanı. Orasına biz karışmayız.Orasına biz karışmayız. Hepsi mü'mindir bunların.Hepsi mü'mindir bunların. Hepsi mü'mindir.Hepsi mü'mindir. Binâenaleyh şimdi bir mühim nokta geldi.

Binâenaleyh şimdi bir mühim nokta geldi.
Biz Müslümanlar kaffaten şark garp arası,Biz Müslümanlar kaffaten şark garp arası, hangi mezhepten, hangi dinden, hangi cinsten olursa olsun.hangi mezhepten, hangi dinden, hangi cinsten olursa olsun. Lâ ilâhe illallah Muhammedun Resûlullah diyeLâ ilâhe illallah Muhammedun Resûlullah diye İslâm dinini kabul ettikten sonra Müslüman olmuşİslâm dinini kabul ettikten sonra Müslüman olmuş ve Müslümanlık olunca Allahu Teâlâ'nın emriyleve Müslümanlık olunca Allahu Teâlâ'nın emriyle kardeş olmuşlardır.kardeş olmuşlardır. Müslümanlar;Müslümanlar; İnnemâ’l mü’minûne ihvetun.

İnnemâ’l mü’minûne ihvetun.
Ayet-i kerîmesi Allahu Teâlâ bizi kardeş etmişti.Ayet-i kerîmesi Allahu Teâlâ bizi kardeş etmişti. Bitti.Bitti. Bu bitti.Bu bitti. Bütün Müslümanlar kardeştirler.Bütün Müslümanlar kardeştirler. Bu kardeşlikleri bozanlar Müslümanlığın dışındadır.Bu kardeşlikleri bozanlar Müslümanlığın dışındadır. Buraya çok dikkat lazım.Buraya çok dikkat lazım. Bu Müslümanlığı Allah vermiştir bize.Bu Müslümanlığı Allah vermiştir bize. Allah'ın verdiği müslümanlığı bozanlarAllah'ın verdiği müslümanlığı bozanlar müslümanlığın dışında bir cemiyettir.müslümanlığın dışında bir cemiyettir. Ahmetçisi, Mehmetçisi, Alicisi, Velicisi yok.Ahmetçisi, Mehmetçisi, Alicisi, Velicisi yok. Biz hep Müslümanız.Biz hep Müslümanız. Hepimiz birbirimizin kardeşiyiz.Hepimiz birbirimizin kardeşiyiz. Binâenaleyh hepimiz el ele verip sarılıp kaynaşmamız lazım.Binâenaleyh hepimiz el ele verip sarılıp kaynaşmamız lazım. Bu kaynaşmayı bozuyor.Bu kaynaşmayı bozuyor. Sen benden değilsin, sen bizim yanımıza sokulma.Sen benden değilsin, sen bizim yanımıza sokulma. Öteki der, hayır ben sizi tanımıyorum.Öteki der, hayır ben sizi tanımıyorum. Beriki de şu, ne olur bu olur mu böyle şey?Beriki de şu, ne olur bu olur mu böyle şey? Hani müslümanlık, kardeşlik?Hani müslümanlık, kardeşlik? Sen müslüman değil misin?Sen müslüman değil misin? Ben de müslümanım.Ben de müslümanım. İnkâr ediyorsan eğer benim müslümanım olduğumu,İnkâr ediyorsan eğer benim müslümanım olduğumu, o başka o zaman.o başka o zaman. Müslümanım, müslüman değilsin diyen evvela kendi kâfir olur.Müslümanım, müslüman değilsin diyen evvela kendi kâfir olur. Evvela kendi kâfir olur.Evvela kendi kâfir olur. Bir müslümana kâfir demek, çok büyük vebaldir.Bir müslümana kâfir demek, çok büyük vebaldir. Onun için bu kardeşler, Allah-u Teâlâ'nın akılları, fikirleriyleOnun için bu kardeşler, Allah-u Teâlâ'nın akılları, fikirleriyle çok muhafazakâr olaraktan, maarif-i İlahiyeçok muhafazakâr olaraktan, maarif-i İlahiye ve esma-i hüsnası Cenâb-ı Hakk'ın 99 tane ismi var.ve esma-i hüsnası Cenâb-ı Hakk'ın 99 tane ismi var. Bu isimleriyle Allah-u Teâlâ'yıBu isimleriyle Allah-u Teâlâ'yı çok iyi takdir ediyorlar, biliyorlar ve O'na bağlanıyorlar.çok iyi takdir ediyorlar, biliyorlar ve O'na bağlanıyorlar. Buna bağlanmak için kısacık bir hikâye.Buna bağlanmak için kısacık bir hikâye. Birkaç defa söylemişimdir ama yeri geldiyse tekrarlamaktaBirkaç defa söylemişimdir ama yeri geldiyse tekrarlamakta fayda vardır.fayda vardır. Hazreti Ömer Mekke'ye gidiyor.

Hazreti Ömer Mekke'ye gidiyor.
Yanında da bir arkadaşı var.Yanında da bir arkadaşı var. Acıkmışlar yolda.Acıkmışlar yolda. Bir çobana rast gelmişler.Bir çobana rast gelmişler. Demişler ki çobana, bize bir koyun sat.Demişler ki çobana, bize bir koyun sat. Çoban demiş ki, benim değil koyunlar.Çoban demiş ki, benim değil koyunlar. Ama ver bir koyun da yiyelim biz de açız.Ama ver bir koyun da yiyelim biz de açız. Sen sonra efendine dersin ki, kurt yedi, filan bir şeyler dersin.Sen sonra efendine dersin ki, kurt yedi, filan bir şeyler dersin. Ya demiş Allah'ı ne yapalım?Ya demiş Allah'ı ne yapalım? Efendiyi kandıracağız, kolay.Efendiyi kandıracağız, kolay. Ama Allah'ı ne yapalım?Ama Allah'ı ne yapalım? Bu bir çoban efendi.Bu bir çoban efendi. Mektebe gitmemiş, medresesi yok,Mektebe gitmemiş, medresesi yok, okuması yok, bir şeysi yok.okuması yok, bir şeysi yok. Belki dili de doğru dürüst bilmiyor.Belki dili de doğru dürüst bilmiyor. Fakat Allah korkusu içine inmiş, sinmiş.Fakat Allah korkusu içine inmiş, sinmiş. O korku içerisinde bunu Allah görüyor diyor.O korku içerisinde bunu Allah görüyor diyor. Bizim benim buradaki muamelemi Allah görüyor.Bizim benim buradaki muamelemi Allah görüyor. Ben yalan söylersem efendiyi kandırırım amaBen yalan söylersem efendiyi kandırırım ama Allah kanmaz ki.Allah kanmaz ki. Hazreti Ömer bunun üzerine adamın sadakatine şey,Hazreti Ömer bunun üzerine adamın sadakatine şey, sürüyü satın alıyor, al diyor, dünyadaki mükâfatının karşılığı bu,sürüyü satın alıyor, al diyor, dünyadaki mükâfatının karşılığı bu, doğruluğunun karşılığı sana, al bunları, yaşa diyor.doğruluğunun karşılığı sana, al bunları, yaşa diyor. Şimdi bunlar Allahu Teâlâ'yı, bak hicret nasıl olacak şimdi?Şimdi bunlar Allahu Teâlâ'yı, bak hicret nasıl olacak şimdi? Hepimiz Allah'ı biliyoruz, davasındayız ama bak ne diyor.Hepimiz Allah'ı biliyoruz, davasındayız ama bak ne diyor. Fe vecilet kulûbühüm.

Fe vecilet kulûbühüm.
Allah'ın ismi anıldığı vakitte tirim tirim titrerler.Allah'ın ismi anıldığı vakitte tirim tirim titrerler. Tirim tirim titrerler.Tirim tirim titrerler. Allah'ın emrinin dışarısına çıkamaz.Allah'ın emrinin dışarısına çıkamaz. Allah'ın istediğinin dışarısına çıkamaz.Allah'ın istediğinin dışarısına çıkamaz. Allah'a tam bir kul olur.Allah'a tam bir kul olur. Vecilet kulûbühüm.Vecilet kulûbühüm. Kalpleri tirim tirim titrer korkularından.Kalpleri tirim tirim titrer korkularından. Titreyince.Titreyince. Ve’tmeennet ileyhi’n-nüfûsü.Ve’tmeennet ileyhi’n-nüfûsü. Ki, Estaîzu billâh bu Kur'an-ı Azimuşşan'daki şu âyete denk geliyor.Ki, Estaîzu billâh bu Kur'an-ı Azimuşşan'daki şu âyete denk geliyor. İnnemâ’l mü’minûne’llezîne

İnnemâ’l mü’minûne’llezîne
izâ zukira(A)llâhu vecilet kulûbuhum.izâ zukira(A)llâhu vecilet kulûbuhum. Hazreti Allah mü'mini tarif ederken,

Hazreti Allah mü'mini tarif ederken,
mü'mini bize tarif ederken,mü'mini bize tarif ederken, şu surede diyor ki; mü'min o insandır ki,şu surede diyor ki; mü'min o insandır ki, Allah'ın ismi anıldığı vakitte, vecilet kulûbuhum,Allah'ın ismi anıldığı vakitte, vecilet kulûbuhum, kalpleri titrer, korkar, korku içindedirler.kalpleri titrer, korkar, korku içindedirler. Bu korku olunca, vecilet kulûbühüm,Bu korku olunca, vecilet kulûbühüm, kalp reistir, hâkimdir.kalp reistir, hâkimdir. Bütün vücut ona teslim olmak mecburiyetindedir.Bütün vücut ona teslim olmak mecburiyetindedir. Bütün vücut, azalar ona teslim olur.Bütün vücut, azalar ona teslim olur. Teslim olunca, kalp de sakin, azalar da sakin.Teslim olunca, kalp de sakin, azalar da sakin. Yani Allahu Teâlâ'nın emrinden dışarıya çıkamazlar hiçbirisi.Yani Allahu Teâlâ'nın emrinden dışarıya çıkamazlar hiçbirisi. Bu imanın verdiği kuvvet ve nur ile.Bu imanın verdiği kuvvet ve nur ile. Elâ bizikri(A)llâhi tatmeinnu’l-kulûb.

Elâ bizikri(A)llâhi tatmeinnu’l-kulûb.
Allah'ın zikriyle kalpler sakin olur.

Allah'ın zikriyle kalpler sakin olur.
Kalplerin sükûnu Allah-u Teâlâ'nın zikriyledir.Kalplerin sükûnu Allah-u Teâlâ'nın zikriyledir. Şimdi bazı insanlar da kalp hastalığı oluyor mesela.Şimdi bazı insanlar da kalp hastalığı oluyor mesela. İşte çeşitli ilaçlar veriyorlar, onları durdurmak için.İşte çeşitli ilaçlar veriyorlar, onları durdurmak için. Onun birinci, en güzel çaresi,Onun birinci, en güzel çaresi, Allah'a teslim olup O’nun zikrine müdavim olmak.Allah'a teslim olup O’nun zikrine müdavim olmak. Ki öyle olduğu vakit de,Ki öyle olduğu vakit de, elâ bizikri(A)llâhi tatmeinnu’l-kulûb.elâ bizikri(A)llâhi tatmeinnu’l-kulûb. Ey kulûb-ül mü'minîn.Ey kulûb-ül mü'minîn. Ama iman olmak şartıyla.Ama iman olmak şartıyla. O iman ki, tam bir imandır.O iman ki, tam bir imandır. Fe kulubul avam.

Fe kulubul avam.
Şimdi kalpler çeşit hepsimizde.Şimdi kalpler çeşit hepsimizde. Avam tabakasının kalpleri, bi tesbih ve senâ.Avam tabakasının kalpleri, bi tesbih ve senâ. Elhamdûlillah, Subhanallah, Lâ ilâhe illallâh,Elhamdûlillah, Subhanallah, Lâ ilâhe illallâh, çeşitli tesbihler yapmakla bu kalp mutmain olur,çeşitli tesbihler yapmakla bu kalp mutmain olur, salaha erişir.salaha erişir. Amerika'dan Filipinli bir doktor geldi.

Amerika'dan Filipinli bir doktor geldi.
Filipinli bir doktor.Filipinli bir doktor. Sinir mütehassısıymış.Sinir mütehassısıymış. Misafir oldu.Misafir oldu. Sırası geldi, dedim ki doktor beye,Sırası geldi, dedim ki doktor beye, tercüman vardı tabi arada,tercüman vardı tabi arada, Türkçe bilmiyor.Türkçe bilmiyor. Doktor beye soralım bakalım ki bu çokDoktor beye soralım bakalım ki bu çok sinir hastası var şimdi ortada.sinir hastası var şimdi ortada. Bu sinir hastalıkların tedavisi ne ile olur?Bu sinir hastalıkların tedavisi ne ile olur? Amerikalılar nasıl yapıyorlar?Amerikalılar nasıl yapıyorlar? O dedi ki, tesbih çekmekle olur dedi.

O dedi ki, tesbih çekmekle olur dedi.
Tesbihte o kadar fevâid vardır ki efendi,Tesbihte o kadar fevâid vardır ki efendi, o kadar fevâid vardır ki bedavaya sevap vermiyor ki Allah.o kadar fevâid vardır ki bedavaya sevap vermiyor ki Allah. Bu tesbih insanları salaha sevk ediyor,Bu tesbih insanları salaha sevk ediyor, korku veriyor içerisine, günahlardan sakınıyor,korku veriyor içerisine, günahlardan sakınıyor, saklıyor, fenalıklar yaptırmıyor,saklıyor, fenalıklar yaptırmıyor, hem kendine faydalı hem de şehrine faydalı olmaya çalışıyorhem kendine faydalı hem de şehrine faydalı olmaya çalışıyor bu tesbihlerin yardımı.bu tesbihlerin yardımı. Çünkü biliyorsunuz ki her şey nur ile kâimdir.Çünkü biliyorsunuz ki her şey nur ile kâimdir. Nur olmazsa bir şey olmaz.Nur olmazsa bir şey olmaz. Şimdi aydınlıkları söndürün, ben şaşırır kalırım ortada.Şimdi aydınlıkları söndürün, ben şaşırır kalırım ortada. Hepiniz şaşırırsınız.Hepiniz şaşırırsınız. Bazı geceler lambalar sönüyor, nasıl şaşırıyorsunuz?Bazı geceler lambalar sönüyor, nasıl şaşırıyorsunuz? Gözümüz var ya ama bir şeye yaramıyor, niçin?Gözümüz var ya ama bir şeye yaramıyor, niçin? Işık yok.

Işık yok.
Gönüllerde de ışık olmayınca aynı kardeşim, aynı.Gönüllerde de ışık olmayınca aynı kardeşim, aynı. Gönüllerin ışığı tesbihlere bağlı, zikirlere bağlı,Gönüllerin ışığı tesbihlere bağlı, zikirlere bağlı, ibadetlere bağlı.ibadetlere bağlı. İbadeti nispetinde ışık alır gönül.İbadeti nispetinde ışık alır gönül. Üç mumluk ışık başka.Üç mumluk ışık başka. Yüz mumluk ışık başka, beş yüz mumluk ışık başka.Yüz mumluk ışık başka, beş yüz mumluk ışık başka. İbadetin ne kadarsa, ışığın da o kadar çok olur.İbadetin ne kadarsa, ışığın da o kadar çok olur. Işığın nispetinde muârif-i ilahiye hâsıl olur insanda.Işığın nispetinde muârif-i ilahiye hâsıl olur insanda. Muârif-i ilahiye has nispetinde insanda kemâl has olur.Muârif-i ilahiye has nispetinde insanda kemâl has olur. Allah cümlemizi bu kemâle ulaşan kullarından eylesin.Allah cümlemizi bu kemâle ulaşan kullarından eylesin. Ve’tmeennet ileyhi’n-nüfûsü, ve haşeat minhümü’l-cevârihu,

Ve’tmeennet ileyhi’n-nüfûsü, ve haşeat minhümü’l-cevârihu,
fefâku’l.fefâku’l. Bu suretle tefevvuk edilir.Bu suretle tefevvuk edilir. Tefevvukların sebebi, Allah'tan korkularıTefevvukların sebebi, Allah'tan korkuları ve Allah'a teslim oluşları.ve Allah'a teslim oluşları. Fefâku’l-halikate.Fefâku’l-halikate. Mahlûklara karşı üstünlük aldılarMahlûklara karşı üstünlük aldılar ve bu üstünlük dolayısıyla da cennete önden gittiler.ve bu üstünlük dolayısıyla da cennete önden gittiler. Hem de en güzelinden.Hem de en güzelinden. Bi tıybil menzile.Bi tıybil menzile. Cennet-i adn çok güzel bir yer.Cennet-i adn çok güzel bir yer. Vebi husni’d-deraceti inde’n-nâsi ve indellâhi fi’l-âhirati.

Vebi husni’d-deraceti inde’n-nâsi ve indellâhi fi’l-âhirati.
Hem inde’n-nâs, hüsn ü zan kazanıyorlar insanlardan.Hem inde’n-nâs, hüsn ü zan kazanıyorlar insanlardan. Çünkü bunlardan kimseye zarar gelmiyor.Çünkü bunlardan kimseye zarar gelmiyor. Kimse incinmiyor.Kimse incinmiyor. Ellerinden geldiği kadar herkese şefkat ve merhametleEllerinden geldiği kadar herkese şefkat ve merhametle muamele ediyorlar.muamele ediyorlar. Ve bunu tavsiye ediyorlar birbirlerine.Ve bunu tavsiye ediyorlar birbirlerine. Kardeşiz diyorlar.Kardeşiz diyorlar. Kardeş kardeşe karşı nasıl muamele ederse,Kardeş kardeşe karşı nasıl muamele ederse, biz birbirimize karşı öyle muamele etmemiz lazımdır.biz birbirimize karşı öyle muamele etmemiz lazımdır. Ama sen istersen Rusya'dan gelmiş ol,Ama sen istersen Rusya'dan gelmiş ol, öteki Japonya'dan gelmiş olsun, öteki Amerika'dan gelmiş olsun,öteki Japonya'dan gelmiş olsun, öteki Amerika'dan gelmiş olsun, hangi cinsten olursa olsun, Lâ ilâhe illallahhangi cinsten olursa olsun, Lâ ilâhe illallah Muhammedu’r-Resûlullah dedikten sonra hepimiz olduk bir kardeş.Muhammedu’r-Resûlullah dedikten sonra hepimiz olduk bir kardeş. Bir kardeş olduktan sonra benim karnım aç,Bir kardeş olduktan sonra benim karnım aç, senin karnın tok olmaz.senin karnın tok olmaz. Senin karnın tok, benimki aç, o da olmaz.Senin karnın tok, benimki aç, o da olmaz. O da olmaz.O da olmaz. Ya birbirimize şefkat ve merhametin icabı ne olacak,Ya birbirimize şefkat ve merhametin icabı ne olacak, yardım olacak.yardım olacak. Bu yardımdan ellerini uzatanlaraBu yardımdan ellerini uzatanlara Muhyiddin İbnü'l-Arabî diyor ki, zalimdir bunlar.Muhyiddin İbnü'l-Arabî diyor ki, zalimdir bunlar. Zalim, adamı döversin,Zalim, adamı döversin, parasını alırsın, zalim derler, hayır, öyle değil.parasını alırsın, zalim derler, hayır, öyle değil. Birbirlerine şefkat ve merhametleri olmayan insanlar zalimdir, diyor.Birbirlerine şefkat ve merhametleri olmayan insanlar zalimdir, diyor. Bu orda inlesin, efendim sürünsün,Bu orda inlesin, efendim sürünsün, sen beri tarafta yaşa, bu müslümanlığın şeysi değildir.sen beri tarafta yaşa, bu müslümanlığın şeysi değildir. Müslümanlığın icabı değildir.Müslümanlığın icabı değildir. Allah cümlemizi affetsin de

Allah cümlemizi affetsin de
hakiki Müslümanlar zümresine cümlemize ilhak olsun.hakiki Müslümanlar zümresine cümlemize ilhak olsun. Vallâhi mâ’d-dünyâ fi’l-âhirati illâ mislü mâ yec’alü ehadüküm

Vallâhi mâ’d-dünyâ fi’l-âhirati illâ mislü mâ yec’alü ehadüküm
isbeahû hâzihî fi’l-yemmi.isbeahû hâzihî fi’l-yemmi. Fe’l-yenzur bime yerciu.Fe’l-yenzur bime yerciu. Ne güzel temsil verdi Cenâb-ı Peygamber.

Ne güzel temsil verdi Cenâb-ı Peygamber.
Bu dünyanın ahiret ile arasındaki fark,Bu dünyanın ahiret ile arasındaki fark, burada hep aldanıyoruz, 60-70 senelik bir ömür içerisindeburada hep aldanıyoruz, 60-70 senelik bir ömür içerisinde hep zannediyoruz ki ben olayım,hep zannediyoruz ki ben olayım, işler benim olsun, ben beceriyim, herkese amir olayım,işler benim olsun, ben beceriyim, herkese amir olayım, hükümdar olayım, kuvvet sahibi olayım,hükümdar olayım, kuvvet sahibi olayım, herkes benim madenim olsun, benden başka daha kimse üstüne olmasın.herkes benim madenim olsun, benden başka daha kimse üstüne olmasın. Bu gayeyi güderken Cenâb-ı Peygamber diyor ki,Bu gayeyi güderken Cenâb-ı Peygamber diyor ki, şu dünya sizin uğraşıp da milyonlaraşu dünya sizin uğraşıp da milyonlara sahip olmak istediğiniz şu dünyasahip olmak istediğiniz şu dünya ki, bu dünyadan Karunlar da geçmiş değil mi.ki, bu dünyadan Karunlar da geçmiş değil mi. Bu Karunlar sizin parasının sayısınıBu Karunlar sizin parasının sayısını Allah'tan başka kimse bilmiyor.Allah'tan başka kimse bilmiyor. Bu kadar büyük bir serveteBu kadar büyük bir servete sahipken bugün yerin altında sürünüp gidiyor.sahipken bugün yerin altında sürünüp gidiyor. Bunun emsali pek çok.Bunun emsali pek çok. Sen de bugün bu servetini muhakkak bir bırakıp gideceksin.

Sen de bugün bu servetini muhakkak bir bırakıp gideceksin.
Bu servetinin helalden kazanıldığınıBu servetinin helalden kazanıldığını nasıl ispat edeceksin Allah'a karşı?nasıl ispat edeceksin Allah'a karşı? Şimdi biz hacca giderken tereyağının kilosu

Şimdi biz hacca giderken tereyağının kilosu
30 lirayken, 40 lirayken bugün 80 lira olmuş.30 lirayken, 40 lirayken bugün 80 lira olmuş. Bu Avrupa'dan mı geliyor bize?Bu Avrupa'dan mı geliyor bize? Avrupa'dan mı geliyor?Avrupa'dan mı geliyor? Gemiler mi getirmedi?Gemiler mi getirmedi? Yoksa Avrupa boykot mu ediyor, vermiyor bize?Yoksa Avrupa boykot mu ediyor, vermiyor bize? Bu memleketin malını, bir iki ay içerisindeBu memleketin malını, bir iki ay içerisinde bir misli böyle artırmak elbette bir insafsızlığın alameti.bir misli böyle artırmak elbette bir insafsızlığın alameti. Ama bunlar hep birbirini kovalar, başka.Ama bunlar hep birbirini kovalar, başka. Şimdi burada Cenâb-ı Peygamber diyor ki, siz bu dünyanızla

Şimdi burada Cenâb-ı Peygamber diyor ki, siz bu dünyanızla
âhiretin arasında size bir ölçü vereyim deâhiretin arasında size bir ölçü vereyim de aklınızı başınıza toplayın.aklınızı başınıza toplayın. Koca bir deniz, hangisi olursa olsun.Koca bir deniz, hangisi olursa olsun. Bu büyük denizler, bu bizim Karadeniz falan onun yanında hiç.Bu büyük denizler, bu bizim Karadeniz falan onun yanında hiç. Bu okyanustaki denizlere, iğneniz var, iğneniz.Bu okyanustaki denizlere, iğneniz var, iğneniz. Parmağınız da demiyor.Parmağınız da demiyor. İğnenizi soksanız, çünkü iğne cilalıdır.İğnenizi soksanız, çünkü iğne cilalıdır. Cilalı olduğu için suyu tutmaz.Cilalı olduğu için suyu tutmaz. Soktunuz da o iğneyi, çıkardınız.Soktunuz da o iğneyi, çıkardınız. Çıkardığınız vakitte o iğnede ne kalır?Çıkardığınız vakitte o iğnede ne kalır? Bir nem kalır.Bir nem kalır. Üstünde ıslaklık vardır işte o kadarcık.Üstünde ıslaklık vardır işte o kadarcık. Islanmıştır.Islanmıştır. Bu denizde ne eksiltir?Bu denizde ne eksiltir? Denizden bir şey eksiltmiş mi?Denizden bir şey eksiltmiş mi? Eksiltebilir mi o?Eksiltebilir mi o? Hatta avucunuzdan da alsınız,Hatta avucunuzdan da alsınız, kova ile de alsanız, denizden ne eksiltebilirsiniz?kova ile de alsanız, denizden ne eksiltebilirsiniz? Hiçbir şey.

Hiçbir şey.
Binâenaleyh, dünyanız bu iğnenin ucuna yapışan su kadardır.Binâenaleyh, dünyanız bu iğnenin ucuna yapışan su kadardır. Âhiretimiz hudutsuz bir âlemdir.Âhiretimiz hudutsuz bir âlemdir. Hudutsuz bir âlemdir.Hudutsuz bir âlemdir. Binâenaleyh, sizin, şimdi biz hacta zemzemi içiyoruz.Binâenaleyh, sizin, şimdi biz hacta zemzemi içiyoruz. İçerken, Ya Rab, İnni eselüke ilmen nâfîa.İçerken, Ya Rab, İnni eselüke ilmen nâfîa. Ya Rab! Bana ilmi nâfi ver.Ya Rab! Bana ilmi nâfi ver. İlmi nâfi, atom ilmi mi?İlmi nâfi, atom ilmi mi? Ne ilmidir bilmem.Ne ilmidir bilmem. Aylara gitmek ilmi mi?Aylara gitmek ilmi mi? Çeşitli ilim var bugün.Çeşitli ilim var bugün. Hesap ilmi mi?Hesap ilmi mi? Hendese ilmi mi?Hendese ilmi mi? Doktorluk ilmi mi?Doktorluk ilmi mi? Ne ilmi istersen.Ne ilmi istersen. Fakat hangi ilim olursa olsun.Fakat hangi ilim olursa olsun. Ay'a gidiyor bugün işte.Ay'a gidiyor bugün işte. Daha birçok şeyler de var.Daha birçok şeyler de var. Bu çok bir bilgiye bağlı tabi.Bu çok bir bilgiye bağlı tabi. Bu ölçüyor, arabasını hazırlıyor,Bu ölçüyor, arabasını hazırlıyor, her şeysini hazırlıyor.her şeysini hazırlıyor. Sürüp gidiyor buradan.Sürüp gidiyor buradan. Bizim çocukluğumuzda derler ki,Bizim çocukluğumuzda derler ki, işte de havanın şu kadar dışarısına çıkarsan,işte de havanın şu kadar dışarısına çıkarsan, yaşayamazsın ölürsün derlerdi, niçin?yaşayamazsın ölürsün derlerdi, niçin? Hava almayan mıntıka da vücut kanlarını dışarıya verir,

Hava almayan mıntıka da vücut kanlarını dışarıya verir,
yaşayamazsın sen.yaşayamazsın sen. Fakat bugün herif işte havaların dışına gidiyor.Fakat bugün herif işte havaların dışına gidiyor. Havasız mıntıkayı atlayıp gidiyor aya kadar.Havasız mıntıkayı atlayıp gidiyor aya kadar. Oradan da güzel bir dönüp geliyor.Oradan da güzel bir dönüp geliyor. Bir bilgi bu.Bir bilgi bu. Bu bir bilgidir.Bu bir bilgidir. Bunu bazı insanlar olmaz molmaz diyorlar amaBunu bazı insanlar olmaz molmaz diyorlar ama ilim Allahu Teâlâ'nın sıfatıdır.ilim Allahu Teâlâ'nın sıfatıdır. Olmaz demek Allah'ı inkâr etmek çünkü.Olmaz demek Allah'ı inkâr etmek çünkü. Allah bu ilmi insanlara veriyor.Allah bu ilmi insanlara veriyor. Allah insanları kendi sıfatında yaratmış.Allah insanları kendi sıfatında yaratmış. Yani kendisindeki ilimleri,Yani kendisindeki ilimleri, sıfatları nelerse bunlardan insanlara vermiş parça parça.sıfatları nelerse bunlardan insanlara vermiş parça parça. Bu parça verdikleri ilimler sayesindedir kiBu parça verdikleri ilimler sayesindedir ki aya da gider başka yere de gider.aya da gider başka yere de gider. Bu gidişle bu ilimBu gidişle bu ilim olsa olsa dünyada yaşadığı bir müddet var,olsa olsa dünyada yaşadığı bir müddet var, elli sene, yüz sene, yaşar.elli sene, yüz sene, yaşar. Bol para alır, her şeysi yerinde yaşar.Bol para alır, her şeysi yerinde yaşar. Fakat öldükten sonra yeri yine cehennemdir, yine cehennem.Fakat öldükten sonra yeri yine cehennemdir, yine cehennem. Allah'a iman edememiştir.Allah'a iman edememiştir. Fakat imanlı bir insan bunu yaparsa ne mutlu insana.Fakat imanlı bir insan bunu yaparsa ne mutlu insana. Dünyada da bahtiyardır, âhirette de bahtiyardır.Dünyada da bahtiyardır, âhirette de bahtiyardır. Binâenaleyh, asıl ilimBinâenaleyh, asıl ilim insanı öldükten sonra o cenneti adn’a ve diğer cennetlereinsanı öldükten sonra o cenneti adn’a ve diğer cennetlere rahatlıkla sokacak ilimdir.rahatlıkla sokacak ilimdir. Bunun için Allah korkusu en başta gelir.Bunun için Allah korkusu en başta gelir. Allah sevgisi onun yanı başında gelir.Allah sevgisi onun yanı başında gelir. Allah sevgisiyle Allah korkusu kardeştirler.Allah sevgisiyle Allah korkusu kardeştirler. Bu ikisi birbirinden hiç ayrılmaz.Bu ikisi birbirinden hiç ayrılmaz. Korkunun olduğu yerde sevgi vardır,Korkunun olduğu yerde sevgi vardır, sevginin olduğu yerde korku vardır.sevginin olduğu yerde korku vardır. Allah'ı sevdiği nispette korkar,Allah'ı sevdiği nispette korkar, Allah'tan korktuğu nispette de Allah'ı sever.Allah'tan korktuğu nispette de Allah'ı sever. Bunlar tabi laf işi değildir.Bunlar tabi laf işi değildir. Binâenaleyh, dünyanın ömrü bu kadarcık.Binâenaleyh, dünyanın ömrü bu kadarcık. Dünyanın ömrü bu kadarcık.Dünyanın ömrü bu kadarcık. Bu kadar ömre aldanıyoruz.Bu kadar ömre aldanıyoruz. Derken ebediyet âleminin,Derken ebediyet âleminin, ebediyet âleminin nihayeti yok.ebediyet âleminin nihayeti yok. Ebedî işte.Ebedî işte. Sonsuz bir âlem.Sonsuz bir âlem. E ya Allah esirgeye cehennemlik olursa ne olur insanın hali?E ya Allah esirgeye cehennemlik olursa ne olur insanın hali? Bakın şimdi buradaki hadîs gelecek.

Bakın şimdi buradaki hadîs gelecek.
Vallâhi.

Vallâhi.
Yine kasemle buyuruyor Cenâb-ı Peygamber.Yine kasemle buyuruyor Cenâb-ı Peygamber. İnneküm le tebhalûne, ve tecbünûne, ve techelûne,İnneküm le tebhalûne, ve tecbünûne, ve techelûne, ve inneküm lemin rayhânillâhi.ve inneküm lemin rayhânillâhi. Siz sıkılık yapıyorsunuz, bahillik.Siz sıkılık yapıyorsunuz, bahillik. Kardeşlerinize lazım olan yardımı yapamıyorsunuz.Kardeşlerinize lazım olan yardımı yapamıyorsunuz. Ama bunu ben söylerken çok dikkat lazımdır ki,Ama bunu ben söylerken çok dikkat lazımdır ki, bu işler kolay işler değildir.bu işler kolay işler değildir. Cemiyet, şimdi ben çok...Cemiyet, şimdi ben çok... İş yapamayan sakatı var.

İş yapamayan sakatı var.
O sakatları bulup onları haklarını tespit etmekO sakatları bulup onları haklarını tespit etmek cemiyetin vazifesidir.cemiyetin vazifesidir. Cemiyetin vazifesidir.Cemiyetin vazifesidir. Biz de cemiyete yardım edeceğiz.Biz de cemiyete yardım edeceğiz. Cemiyette onları besleyecek.Cemiyette onları besleyecek. Geçen ben duyduğumda hayret ettim.Geçen ben duyduğumda hayret ettim. Amerika'dan bir kardeş geldi.Amerika'dan bir kardeş geldi. Amerika'dan.Amerika'dan. Şimdi dünya birleşti gayri de.Şimdi dünya birleşti gayri de. Diyor ki, çok müreffeh bir memleket.Diyor ki, çok müreffeh bir memleket. Bulunduğum memleket.Bulunduğum memleket. O kadar müreffeh ki tarif edemem.O kadar müreffeh ki tarif edemem. Herkes sürur içinde yaşıyor.Herkes sürur içinde yaşıyor. Canım orada fakir yok mu?Canım orada fakir yok mu? Yok yok.Yok yok. Hepsini oranın idarecileri tespit etmişler.Hepsini oranın idarecileri tespit etmişler. Hangi mahallede ne kadar fakir var,Hangi mahallede ne kadar fakir var, hangi mahallede ne kadar hasta var, zarurette var,hangi mahallede ne kadar hasta var, zarurette var, ayağı sakat var, gözü kör var.ayağı sakat var, gözü kör var. Hepsinin ihtiyacına göre maaş bağlamış adama.Hepsinin ihtiyacına göre maaş bağlamış adama. Maaş bağlamış.Maaş bağlamış. Binâenaleyh herkes sürur içerisinde yaşıyor.Binâenaleyh herkes sürur içerisinde yaşıyor. Sen şimdi gavur diyorsun amaSen şimdi gavur diyorsun ama bak ne güzel bize ders veriyor şimdi oradan.bak ne güzel bize ders veriyor şimdi oradan. O onu yapabilsin de biz niçin yapamayalım?O onu yapabilsin de biz niçin yapamayalım? Biz niçin yapamayalım?Biz niçin yapamayalım? Asıl bu iş bizim vazifemiz.Asıl bu iş bizim vazifemiz. Siz şimdi ne kadar bahilik yaparsanız yaparsınız.Siz şimdi ne kadar bahilik yaparsanız yaparsınız. Ve tecbünûne.

Ve tecbünûne.
Korkarsınız harbe gitmekten.Korkarsınız harbe gitmekten. Oldu.Oldu. Ve techelûne.Ve techelûne. Allah'ı bilmek için kitapları okumazsınız.Allah'ı bilmek için kitapları okumazsınız. İlim insanda, irfan okuyacaksın da öyle hâsıl olacak.İlim insanda, irfan okuyacaksın da öyle hâsıl olacak. Allah'ın kitaplarını oku.Allah'ın kitaplarını oku. Bakalım ne diyor Allah.Bakalım ne diyor Allah. Peygamberin kitaplarını oku.Peygamberin kitaplarını oku. Bakalım neler diyor Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem?Bakalım neler diyor Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem? Bak bunları hep anlatan, onun mübarek sözleri.Bak bunları hep anlatan, onun mübarek sözleri. Binâenaleyh bunları okudukça, insanda irfan hâsıl olur,Binâenaleyh bunları okudukça, insanda irfan hâsıl olur, Allah'a karşı hem korku olur, hem de sevgi olur.Allah'a karşı hem korku olur, hem de sevgi olur. Zaten bu korku ve sevgi insanda oldu muydu,Zaten bu korku ve sevgi insanda oldu muydu, insanda bakarsın iki kanatlı kuş gibi,insanda bakarsın iki kanatlı kuş gibi, istediği gibi güzelce uçar, kemâle ulaşır.istediği gibi güzelce uçar, kemâle ulaşır. Ve inneküm lemin rayhânillâhi.

Ve inneküm lemin rayhânillâhi.
Şimdi bak ne güzel.Şimdi bak ne güzel. Siz canınızı verecek olduğunuz vakitte,Siz canınızı verecek olduğunuz vakitte, müminlere bahusus, cennetten bir koku getirilir.müminlere bahusus, cennetten bir koku getirilir. Onun canını alacak olan melek sana o kokuyu kokutur.Onun canını alacak olan melek sana o kokuyu kokutur. O kokuyla beraber cennete teslim edersin.O kokuyla beraber cennete teslim edersin. Hiç yağdan kıl çeker gibi canını çıkarırlar, alır giderler.Hiç yağdan kıl çeker gibi canını çıkarırlar, alır giderler. Hiç haberin de olmaz.Hiç haberin de olmaz. Hiç sıkıntı çekmezsin.Hiç sıkıntı çekmezsin. Allah böylesini cümlemize nasip etsin.Allah böylesini cümlemize nasip etsin. Bak ne güzel.Bak ne güzel. Vallahi lâ yedhulü kalbe’mrin îmânün

Vallahi lâ yedhulü kalbe’mrin îmânün
hattâ yühibbeküm lillahi.hattâ yühibbeküm lillahi. Sizin kalbinize iman giremez.Sizin kalbinize iman giremez. Girmez iman.Girmez iman. Siz Allah'ı sevmedikçe.Siz Allah'ı sevmedikçe. Allah sevgisi gönle yerleşmedikçe iman oraya girmez.Allah sevgisi gönle yerleşmedikçe iman oraya girmez. Gönle Allah sevgisinin girmesi için gönüldenGönle Allah sevgisinin girmesi için gönülden ona zıt olan şeylerin çıkması lazım.ona zıt olan şeylerin çıkması lazım. Kap dolu iken oraya başka bir şey girmez.Kap dolu iken oraya başka bir şey girmez. Kabı boşaltacaksın, ondan sonra orayaKabı boşaltacaksın, ondan sonra oraya başka şey koyabilirsin.başka şey koyabilirsin. Dünya sevgisiyle dolu olan kalplere, Allah sevgisi giremez.Dünya sevgisiyle dolu olan kalplere, Allah sevgisi giremez. Allah sevgisinin girmesi için onun için demişler ki,Allah sevgisinin girmesi için onun için demişler ki, en büyük günah hubbu’d dünya.en büyük günah hubbu’d dünya. Dünya sevgisi.Dünya sevgisi. Niçin? Allah sevgisinin girmesine mani oluyor, engel oluyor.Niçin? Allah sevgisinin girmesine mani oluyor, engel oluyor. Sabahleyin camiye kalkamıyoruz, ezan okunuyor,Sabahleyin camiye kalkamıyoruz, ezan okunuyor, duyuyoruz da.duyuyoruz da. Niçin gelemiyoruz?Niçin gelemiyoruz? Rahatımızı da bırakamıyoruz.Rahatımızı da bırakamıyoruz. Allah'ı sevsek öyle mi olur hiç?Allah'ı sevsek öyle mi olur hiç? Allah'ı seven insan ezanı duyduğu vakitteAllah'ı seven insan ezanı duyduğu vakitte yatakta uyuyabilir mi?yatakta uyuyabilir mi? Eski Müslüman ezandan çok evvel kalkıyormuşEski Müslüman ezandan çok evvel kalkıyormuş seherin vaktinde, aman Ya Rabb! aman Ya Rabb!seherin vaktinde, aman Ya Rabb! aman Ya Rabb! Diye yalvarıyor, yalvarıyor.Diye yalvarıyor, yalvarıyor. Allahu Teâlâ da meth ediyor seher vakitlerinde istiğfar edenleri.Allahu Teâlâ da meth ediyor seher vakitlerinde istiğfar edenleri. Biz onu da yapamıyoruz.Biz onu da yapamıyoruz. Ezan okunduktan sonra yine kalkıpEzan okunduktan sonra yine kalkıp camiye de gelemiyoruz.camiye de gelemiyoruz. Hâlbuki evimizde kılarız belki.Hâlbuki evimizde kılarız belki. Evimizde kılsak dahiEvimizde kılsak dahi camide kıldığımız namazın faziletini alamadığımız gibicamide kıldığımız namazın faziletini alamadığımız gibi namazımız da ya olur ya olmaz.namazımız da ya olur ya olmaz. Ya kabuldür ya değildir.Ya kabuldür ya değildir. Çünkü bizim bugünkü insanınÇünkü bizim bugünkü insanın okumak kabiliyeti çok zayıflamıştır.okumak kabiliyeti çok zayıflamıştır. Kur'an'ı dürüst okuması çok zordur.Kur'an'ı dürüst okuması çok zordur. Şimdi okuyalım birer Kur'an, bakarsın kiŞimdi okuyalım birer Kur'an, bakarsın ki ağzını burnunu karıştırırlar, niçin?ağzını burnunu karıştırırlar, niçin? Kur'an'ı bir hafız efendinin,Kur'an'ı bir hafız efendinin, bir Kur'an okuyanın önündebir Kur'an okuyanın önünde talim edeceksin de bu dil ona alışacak.talim edeceksin de bu dil ona alışacak. Biz Türk'üz, Türk olmamız dolayısıyla dilimiz, Arapça kelimeleriBiz Türk'üz, Türk olmamız dolayısıyla dilimiz, Arapça kelimeleri konuşmaya uygun değildir.konuşmaya uygun değildir. Ancak talim neticesinde olur.Ancak talim neticesinde olur. E bu talimi de bugün yapan ancak hafızlardır, başkaları değil.E bu talimi de bugün yapan ancak hafızlardır, başkaları değil. Halk bu işte geri kalıyor tabi.Halk bu işte geri kalıyor tabi. Onun için imanın kalbe girmesindeOnun için imanın kalbe girmesinde Allahu Teâlâ'yı sevgi ve bir de ResulullahAllahu Teâlâ'yı sevgi ve bir de Resulullah sallallahu aleyhi ve sellemin karabeti olan yakınlarını,sallallahu aleyhi ve sellemin karabeti olan yakınlarını, ashab diyoruz bunlara, âlî ashabını sevmek suretiyledir.ashab diyoruz bunlara, âlî ashabını sevmek suretiyledir. Bir tane daha okuyayım ki bakınız şimdi bu.

Bir tane daha okuyayım ki bakınız şimdi bu.
Vallâhi lâ yehrucu mine’n-nâri men dehalehâ.

Vallâhi lâ yehrucu mine’n-nâri men dehalehâ.
Allah'a kasem ediyor ki, cehenneme girenAllah'a kasem ediyor ki, cehenneme giren cehennemden çıkmayacak.cehennemden çıkmayacak. Hattâ yekûnu fîhâ ahkâben.Hattâ yekûnu fîhâ ahkâben. Çok yüz seneler, çok bin seneler geçecek deÇok yüz seneler, çok bin seneler geçecek de ondan sonra çıkacak.ondan sonra çıkacak. Ve’l-hukbü.

Ve’l-hukbü.
Ahkâb dedi ya.Ahkâb dedi ya. Ahkabın müfredi hukuk,Ahkabın müfredi hukuk, bid’un ve semânûne seneten.bid’un ve semânûne seneten. Bidun, semanun seksen.Bidun, semanun seksen. Bidü, üçten dokuza kadar olan rakama diyorlar.Bidü, üçten dokuza kadar olan rakama diyorlar. Seksen bir, seksen iki, seksen üç, seksen dört,Seksen bir, seksen iki, seksen üç, seksen dört, seksen beş, seksen dokuza kadar dayanır.seksen beş, seksen dokuza kadar dayanır. Bu kadar senedir bir hukuk.Bu kadar senedir bir hukuk. Ahkab olunca birçok bu kadar sene.Ahkab olunca birçok bu kadar sene. Ama bu sene bizim seneler gibi değil.Ama bu sene bizim seneler gibi değil. Bu senenin her bir günüBu senenin her bir günü ve’s-senetü selasü mietin ve sittûne yevmen.ve’s-senetü selasü mietin ve sittûne yevmen. 360 gün.360 gün. Ama bak şimdi.Ama bak şimdi. Küllü yevmin keelfi senetin.

Küllü yevmin keelfi senetin.
Fakat bir gün bin sene kadar.Fakat bir gün bin sene kadar. Bir gün bin sene kadar uzuyor.Bir gün bin sene kadar uzuyor. Öyle olunca sayısız bir sene meydana geliyor.Öyle olunca sayısız bir sene meydana geliyor. Sayısız bir sene meydana geliyor.Sayısız bir sene meydana geliyor. Allah kusurumuzu affetsin.Allah kusurumuzu affetsin. Bunun yüzünü de bize göstermesin, adını da anmayalım.Bunun yüzünü de bize göstermesin, adını da anmayalım. Ders de çok, vakit de geldi ama bir tane daha söyleyeceğim.Ders de çok, vakit de geldi ama bir tane daha söyleyeceğim. Vallâhi lâ yü’minü.

Vallâhi lâ yü’minü.
Dikkat edin.Dikkat edin. Vallâhi lâ yü’minü.Vallâhi lâ yü’minü. Vallâhi lâ yü’minü.Vallâhi lâ yü’minü. Vallâhi lâ yü’minü.Vallâhi lâ yü’minü. Üç defa kasemle Cenâb-ı PeygamberÜç defa kasemle Cenâb-ı Peygamber iman et demiştir diyor.iman et demiştir diyor. Kîle: Yâ Rasûlallâh, men?

Kîle: Yâ Rasûlallâh, men?
Kim O iman etmeyen Ya Rasûlallah?Kim O iman etmeyen Ya Rasûlallah? Ellezî lâ ye’menü câruhû bevâikahû.

Ellezî lâ ye’menü câruhû bevâikahû.
O adam ki komşusu onun şerrinden emin değil.O adam ki komşusu onun şerrinden emin değil. O adamda iman yoktur.O adamda iman yoktur. Ne derse desin o.Ne derse desin o. Yani bizi nasıl İslamlıktaki güzel ahlâkı sevdiriyor bu?Yani bizi nasıl İslamlıktaki güzel ahlâkı sevdiriyor bu? Nasıl güzel ahlâkı sevdiriyor?Nasıl güzel ahlâkı sevdiriyor? Sen cennete girmek istiyorsan komşunla iyi geçin.Sen cennete girmek istiyorsan komşunla iyi geçin. Senin de hatan olur, onun da hatası olur amaSenin de hatan olur, onun da hatası olur ama insan birbirlerine karşı daima kardeştir.insan birbirlerine karşı daima kardeştir. Hüsn ü zan edecekler, hüsn ü muamele edecekler,Hüsn ü zan edecekler, hüsn ü muamele edecekler, güzel geçinecekler.güzel geçinecekler. E ben döverim, ben kırarım, ben vururum.E ben döverim, ben kırarım, ben vururum. E vurursun kırarsın ama cehennemi de boylarsın.E vurursun kırarsın ama cehennemi de boylarsın. Bunu bakın, hem Ahmet b. Hanbel

Bunu bakın, hem Ahmet b. Hanbel
hem de Buhârî Hazretleri naklediyor bu hadisi.hem de Buhârî Hazretleri naklediyor bu hadisi. Bir daha okuyayım.Bir daha okuyayım. Vallâhi lâ yü’minü.Vallâhi lâ yü’minü. Genç kardeşler ezberleyin.Genç kardeşler ezberleyin. Vallâhi lâ yü’minü.Vallâhi lâ yü’minü. Kısa kelime.Kısa kelime. Vallâhi lâ yü’minü.Vallâhi lâ yü’minü. Vallâhi lâ yü’minü.Vallâhi lâ yü’minü. Kîle: Yâ Rasûlallâh, ve men? Kâle:Kîle: Yâ Rasûlallâh, ve men? Kâle: Ellezî lâ ye’menüEllezî lâ ye’menü câruhû bevâikahû.câruhû bevâikahû. Câr, komşu.Câr, komşu. Ye'men emin değil.Ye'men emin değil. Kim? Câr, komşusu emin değil.

Kim? Câr, komşusu emin değil.
Bevâikah, zulmünden emin değil.Bevâikah, zulmünden emin değil. Zulmediyor etraftaki komşularına.Zulmediyor etraftaki komşularına. Zulmün pek çok çeşidi var ha.Zulmün pek çok çeşidi var ha. Evinde etlerin kokusunu yayaraktan,Evinde etlerin kokusunu yayaraktan, ciğerlerin kokusunu yayaraktan,ciğerlerin kokusunu yayaraktan, envai çeşit yemekleri getirirken,envai çeşit yemekleri getirirken, zerzevatları, öteleri, berileri getirirken,zerzevatları, öteleri, berileri getirirken, herkes göre göre getirir deherkes göre göre getirir de evine sokarken bu komşulardan göremeyenlerinevine sokarken bu komşulardan göremeyenlerin hakkının zulmünü nasıl ödeyeceksin sen?hakkının zulmünü nasıl ödeyeceksin sen? Nasıl ödeyeceksin?Nasıl ödeyeceksin? Efendim, ben kazandım işte yiyeceğim.Efendim, ben kazandım işte yiyeceğim. Ben kazandım, yiyeceğim müslümanlıkta yok.Ben kazandım, yiyeceğim müslümanlıkta yok. Biz hep kardeşiz dedik ya,Biz hep kardeşiz dedik ya, ben yiyeyim de bir kardeşim burada baksın olur mu bu kardeş?ben yiyeyim de bir kardeşim burada baksın olur mu bu kardeş? Biz ana baba kardeşiyle din kardeşinin arasında hiç fark var mı?Biz ana baba kardeşiyle din kardeşinin arasında hiç fark var mı? Din kardeşi ana baba kardeşinden daha evladır.Din kardeşi ana baba kardeşinden daha evladır. Yarın cehennemdeki iki kardeş böyle,Yarın cehennemdeki iki kardeş böyle, birisinin kabahati çokmuş, atın bunu cehenneme demişler.birisinin kabahati çokmuş, atın bunu cehenneme demişler. Öteki cennetlik olan kardeş,Öteki cennetlik olan kardeş, Ya Rab, beni de onunla beraber götür, niçin?Ya Rab, beni de onunla beraber götür, niçin? Bu benim kardeşim demiş.Bu benim kardeşim demiş. Onsuz cenneti ben ne yapayım?Onsuz cenneti ben ne yapayım? Hadi onu da affettim, götürün ikisini de cennete diyor.Hadi onu da affettim, götürün ikisini de cennete diyor. Kardeş olunca böyle olur işte.Kardeş olunca böyle olur işte. Kabahatli, kabahatsiz insan yok ki dünyada.Kabahatli, kabahatsiz insan yok ki dünyada. Bulur musun bir kabahatsizi?Bulur musun bir kabahatsizi? Yoktur.Yoktur. E kabahatleri hep hüsn ü zan edeceğiz, affedeceğiz.E kabahatleri hep hüsn ü zan edeceğiz, affedeceğiz. Elimizden gelmez aman Ya Rabbim!Elimizden gelmez aman Ya Rabbim! Bu kardeşimin de şu huyunu değiştir deBu kardeşimin de şu huyunu değiştir de iyi bir kardeş olsun bu da bana.iyi bir kardeş olsun bu da bana. Ankara'da dinledim.

Ankara'da dinledim.
Hazreti Ömer'in bir kardeşi varmış.Hazreti Ömer'in bir kardeşi varmış. Mısır'a gitmiş.Mısır'a gitmiş. Mısır'dan bir efendi gelmiş.Mısır'dan bir efendi gelmiş. Hazreti Ömer sormuş, benim kardeşim ne yapıyor demiş.Hazreti Ömer sormuş, benim kardeşim ne yapıyor demiş. Ya Ömer, bırak demişler.Ya Ömer, bırak demişler. Bu senin kardeş, şaşırdı.Bu senin kardeş, şaşırdı. Yoldan çıktı, hiç adını da sorma.Yoldan çıktı, hiç adını da sorma. Ben de söylemeyeyim.Ben de söylemeyeyim. Demiş, sen giderken bana uğra da ben sana bir mektup vereyim.Demiş, sen giderken bana uğra da ben sana bir mektup vereyim. Giderken uğramış mektubu almış, götürmüş kardeşine vermiş.Giderken uğramış mektubu almış, götürmüş kardeşine vermiş. Mektubu da işte nasıl yazdıysa artık,Mektubu da işte nasıl yazdıysa artık, mektubu alır almaz adam pişman olmuş,mektubu alır almaz adam pişman olmuş, nedametler getirmiş, tövbekâr olmuş,nedametler getirmiş, tövbekâr olmuş, hemen almış kalemi eline.hemen almış kalemi eline. Ya Ömer kardeşim, ben böyle hatalar ettim amaYa Ömer kardeşim, ben böyle hatalar ettim ama şimdi nedamet ediyorum, pişman oldum,şimdi nedamet ediyorum, pişman oldum, kardeşliğimiz yine bâkirdir inşallah,kardeşliğimiz yine bâkirdir inşallah, bizi de duadan unutmayın diyerekten güzel bir cevap yazmış.bizi de duadan unutmayın diyerekten güzel bir cevap yazmış. Kardeşlik böyle birbirleriyle himaye etmekle mükellefiz.Kardeşlik böyle birbirleriyle himaye etmekle mükellefiz. Hele birisi daha var, çok hoşuma gider bu benim.

Hele birisi daha var, çok hoşuma gider bu benim.
İki kardeş olmuşlar yine.İki kardeş olmuşlar yine. Derken birisi bir vakit sonra bozulmuş, yolda şaşırmış.Derken birisi bir vakit sonra bozulmuş, yolda şaşırmış. Başlamış çeşit fenalıklar yapmaya.Başlamış çeşit fenalıklar yapmaya. Demişler ki senin kardeş bozuldu yahu.Demişler ki senin kardeş bozuldu yahu. Bak bu neler yapıyor neler.Bak bu neler yapıyor neler. Açmış ellerini, kapanmış secde-i Rahmana. Ya Rab!Açmış ellerini, kapanmış secde-i Rahmana. Ya Rab! Benim bu kardeşimi affet.Benim bu kardeşimi affet. Onun salaha hâl nasip et.Onun salaha hâl nasip et. Gözlerinden şıpır şıpır yaşlar akıyor.Gözlerinden şıpır şıpır yaşlar akıyor. İman, imanın tesirine bakın.İman, imanın tesirine bakın. O Allah'ın ibadetleriyle meşgul olan insanın kalpleriO Allah'ın ibadetleriyle meşgul olan insanın kalpleri böyle rakik olur, yumuşacık olur.böyle rakik olur, yumuşacık olur. Kardeşlerine dövmek, sövmekle olmaz bu iş.Kardeşlerine dövmek, sövmekle olmaz bu iş. Mukallibel kulub Allah'tır.Mukallibel kulub Allah'tır. Allah'a yalvardığımızın da hepsini bir anda güzelcecik yapar.Allah'a yalvardığımızın da hepsini bir anda güzelcecik yapar. Hiç.Hiç. Bir anda dünyayı alt üst eder, bir anda da dünyayı güle döndürür.Bir anda dünyayı alt üst eder, bir anda da dünyayı güle döndürür. Allah cümlemizi affetsin.Allah cümlemizi affetsin. Tevfikatı samedâniyesine mazhar buyursun.Tevfikatı samedâniyesine mazhar buyursun. Haa şundan söyleyeyim ben şimdi.

Haa şundan söyleyeyim ben şimdi.
Hacıya gittik geldik elhamdülillah gidip geliyoruz amaHacıya gittik geldik elhamdülillah gidip geliyoruz ama Allah kusurlarımızı affetsin.Allah kusurlarımızı affetsin. Şimdi şu okuduğum hadîse bakıyorum da ağlamak düşer bize.Şimdi şu okuduğum hadîse bakıyorum da ağlamak düşer bize. Hacılık kolaylaştı şimdi.Hacılık kolaylaştı şimdi. Paran oldu muydu kolaycacık yaparsın hacı, olur gelirsin.Paran oldu muydu kolaycacık yaparsın hacı, olur gelirsin. Burada da bir sürü ikramlara nâil olursun.Burada da bir sürü ikramlara nâil olursun. Fakat asıl hüner o değil.Fakat asıl hüner o değil. Hüner Allah'ın sevdiği ve razı olabildiği bir kul olabilmek.Hüner Allah'ın sevdiği ve razı olabildiği bir kul olabilmek. Hüner burada.Hüner burada. İster haccına gitmiş, farzını yapmış olmakla kal.İster haccına gitmiş, farzını yapmış olmakla kal. İstersen belki vaktinde yok yapamadınİstersen belki vaktinde yok yapamadın ama Allah'a razı olacak,ama Allah'a razı olacak, Allah'ın senden razı olabileceğiAllah'ın senden razı olabileceği bir kul olabilmek hepimizin vazifesi.bir kul olabilmek hepimizin vazifesi. Onun için hepimizi Allah affetsin deOnun için hepimizi Allah affetsin de kendisinin razı olduğu ve sevdiğikendisinin razı olduğu ve sevdiği kullarının arasında bizi de kabul etsin.kullarının arasında bizi de kabul etsin. El-Fâtiha.

El-Fâtiha.
Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2