Namaz Vakitleri

6 Şa'bân 1446
05 Şubat 2025
İmsak
06:37
Güneş
08:04
Öğle
13:23
İkindi
16:07
Akşam
18:32
Yatsı
19:54
Detaylı Arama

Cennete Girişin İki Anahtarı

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın yurtdışında bulunduğu zamanlarda, özellikle 7 Mayıs 1997 günü Türkiye’den ayrıldıktan sonra gurbet ellerde; Avustralya, Almanya, İsveç, İngiltere, Hollanda, ABD ve farklı ülkelerde yapmış oldukları sohbetlerdir.

Avustralya’da sabah ve yatsı namazından sonra, çeşitli camilerde yaptıkları hadis ve tefsir sohbetleri, İsveç’te son Ramazan ayı boyunca yaptıkları konuşmalar, aile eğitim toplantılarında yaptıkları konuşmalar ve konferanslardan oluşmaktadır.

Bu konuşmalar, Ak-Radyo’da “Gurbet Sohbetleri” adı altında yayımlanmıştır.

Cennete Girişin İki Anahtarı

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın yurtdışında bulunduğu zamanlarda, özellikle 7 Mayıs 1997 günü Türkiye’den ayrıldıktan sonra gurbet ellerde; Avustralya, Almanya, İsveç, İngiltere, Hollanda, ABD ve farklı ülkelerde yapmış oldukları sohbetlerdir.

Avustralya’da sabah ve yatsı namazından sonra, çeşitli camilerde yaptıkları hadis ve tefsir sohbetleri, İsveç’te son Ramazan ayı boyunca yaptıkları konuşmalar, aile eğitim toplantılarında yaptıkları konuşmalar ve konferanslardan oluşmaktadır.

Bu konuşmalar, Ak-Radyo’da “Gurbet Sohbetleri” adı altında yayımlanmıştır.

Konuşma Metni

Euzübillahimineşşeytanirracim.Euzübillahimineşşeytanirracim. Bismillahirrahmanirrahim.Bismillahirrahmanirrahim. Ve hüsnü’l huluki.

Ve hüsnü’l huluki.
Ve ekseru mâ yudhilü’n-nâse’n-nâraVe ekseru mâ yudhilü’n-nâse’n-nâra el-ecvefâni el femü ve’l-fercü.el-ecvefâni el femü ve’l-fercü. Revaihu Ahmnet İbn Hanbel

Revaihu Ahmnet İbn Hanbel
ve Buhari fil edeb Tirmizîve Buhari fil edeb Tirmizî ve kale hadisun sahihun garib.ve kale hadisun sahihun garib. Ve İbn Mâce, Hâkim, İbn HibbanVe İbn Mâce, Hâkim, İbn Hibban an Ebu Hureyrete radıyallahu anh.an Ebu Hureyrete radıyallahu anh. Bu hadîs-i şerîfte

Bu hadîs-i şerîfte
Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz;Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz; cennete en çok ne sebeple girileceğini bildiriyor.cennete en çok ne sebeple girileceğini bildiriyor. Buyuruyor ki;Buyuruyor ki; Ekseru mâ yudhilü’n-nâse’l-cennete.

Ekseru mâ yudhilü’n-nâse’l-cennete.
İnsanları cennete sokan sebeplerin en başında.İnsanları cennete sokan sebeplerin en başında. Takvâllah.Takvâllah. Allah korkusu.Allah korkusu. Ve hüsnü’l-huluki.Ve hüsnü’l-huluki. Güzel huy gelir.Güzel huy gelir. İnsanları en çok bunlar cennete sokar.İnsanları en çok bunlar cennete sokar. Takvâllah ne demek?Takvâllah ne demek? Allah’tan korkmak, sakınmak, çekinmek;Allah’tan korkmak, sakınmak, çekinmek; kahrına, gazabına uğramayım, cehenneme düşmeyim,kahrına, gazabına uğramayım, cehenneme düşmeyim, yanlış işler yapmayım demek.yanlış işler yapmayım demek. Böyle bir kul, aman hata yapmayım,

Böyle bir kul, aman hata yapmayım,
Rabbimin rızasını kaybetmeyim, sevgisi kaybetmeyim,Rabbimin rızasını kaybetmeyim, sevgisi kaybetmeyim, başım cezaya belaya uğramasın, derde girmesinbaşım cezaya belaya uğramasın, derde girmesin diyen bir kul, müttaki kul denir buna.diyen bir kul, müttaki kul denir buna. Takî de derler, müttaki de derler.Takî de derler, müttaki de derler. Allah’ın çok sevdiği bir kuldur.Allah’ın çok sevdiği bir kuldur. Efendimizin de en samimi dostları olduğunuEfendimizin de en samimi dostları olduğunu bir hadîs-i şerifte okuduk, geçen gün.bir hadîs-i şerifte okuduk, geçen gün. O halde biz bu takva denilen şey neyin nesiyse...

O halde biz bu takva denilen şey neyin nesiyse...
Takvâ ehli kulun ayrıca çok mükâfatları vardır.Takvâ ehli kulun ayrıca çok mükâfatları vardır. Ve men yettekıllâhe yec'al lehû mahrecen.

Ve men yettekıllâhe yec'al lehû mahrecen.
Ve yerzukhu min haysü lâ yahtesibü.Ve yerzukhu min haysü lâ yahtesibü. Kim takvâ ehli kul olursa,

Kim takvâ ehli kul olursa,
Allah ona sıkıntılarından bir çıkış imkânı yaratır,Allah ona sıkıntılarından bir çıkış imkânı yaratır, sıkıntılardan kurtarır ve ummadığı kapılar açar,sıkıntılardan kurtarır ve ummadığı kapılar açar, ummadığı yerden rızıklandırır, zengin eder gider,ummadığı yerden rızıklandırır, zengin eder gider, nimetlere gark eder gider.nimetlere gark eder gider. Muttakî kulun bir vasfı Kur’an-ı Kerîm’de böyle.

Muttakî kulun bir vasfı Kur’an-ı Kerîm’de böyle.
Yani bir üstünlüğü, bir mazhar olduğu güzel nimet.Yani bir üstünlüğü, bir mazhar olduğu güzel nimet. Sıkıntıdaysa Allah sıkıntısını açıyor, kurtarıyor,Sıkıntıdaysa Allah sıkıntısını açıyor, kurtarıyor, sıkıntı yolu gösteriyor.sıkıntı yolu gösteriyor. Sonra ummadığı yerden rızıklar gönderiyor.Sonra ummadığı yerden rızıklar gönderiyor. Hiç imkân yok, sabah bomboş eliHiç imkân yok, sabah bomboş eli ama akşama dopdolu oluyor.ama akşama dopdolu oluyor. Bir muttakî müteahhiti anlattılar, takvâ ehli böyle

Bir muttakî müteahhiti anlattılar, takvâ ehli böyle
dindar bir müteahhiti anlattılar,dindar bir müteahhiti anlattılar, Mersin’de veya Tarsus’ta.Mersin’de veya Tarsus’ta. Borçlanmış, borçlarının bir sabah zamanı gelmiş.Borçlanmış, borçlarının bir sabah zamanı gelmiş. Çok büyük külliyetli bir borç.Çok büyük külliyetli bir borç. Çünkü inşaat yapıyor ya, yaparken borçlanmış.Çünkü inşaat yapıyor ya, yaparken borçlanmış. O gün kasasında koca bir firma ama bir kuruş para yok,O gün kasasında koca bir firma ama bir kuruş para yok, külliyetli bir borcun da vadesi gelmiş senet.külliyetli bir borcun da vadesi gelmiş senet. Çok da mühim bir durum.Çok da mühim bir durum. Anlatıyorlar arkadaşlar, ben ismini unuttumAnlatıyorlar arkadaşlar, ben ismini unuttum yani gerçek bir olay bu böyle kurgu bir şey değil yani.yani gerçek bir olay bu böyle kurgu bir şey değil yani. Demiş ki Ya Rabbi! Ben borçlandım.

Demiş ki Ya Rabbi! Ben borçlandım.
Borcumu da şu gün ödeyeceğim diyeBorcumu da şu gün ödeyeceğim diye borç aldığım kimseye söz verdim,borç aldığım kimseye söz verdim, kasamda da bir kuruş para da yok.kasamda da bir kuruş para da yok. Beni mahcup etme Allah’ım demiş.Beni mahcup etme Allah’ım demiş. Böyle dua etmiş evinden çıkmış, inşaatına gelmiş.

Böyle dua etmiş evinden çıkmış, inşaatına gelmiş.
Almanya’dan, işçilerden birisi çıkmış gelmiş inşaatına,Almanya’dan, işçilerden birisi çıkmış gelmiş inşaatına, şu daireleri görüyüm bilmem ne filan diye.şu daireleri görüyüm bilmem ne filan diye. Ondan sonra kaç tane daire aldıysa almış,Ondan sonra kaç tane daire aldıysa almış, parasının da pazarlığını yapmış takır takır ödemiş,parasının da pazarlığını yapmış takır takır ödemiş, adamın parası da olmuş, borcunu da ödemiş.adamın parası da olmuş, borcunu da ödemiş. Sen ne büyüksün Ya Rabbi!

Sen ne büyüksün Ya Rabbi!
Nasıl kabul ediyorsun duaları?Nasıl kabul ediyorsun duaları? Nasıl ummadığı yerde insanın imdadına yetişiyorsun?Nasıl ummadığı yerde insanın imdadına yetişiyorsun? Diye böyle gözleri yaşarmış diye anlatıyorlardı.Diye böyle gözleri yaşarmış diye anlatıyorlardı. Keşke böyle şeyleri yazsam da ismiyle,Keşke böyle şeyleri yazsam da ismiyle, tarihiyle, tam bir belge olarak olsa, ama olmuş bir olay.tarihiyle, tam bir belge olarak olsa, ama olmuş bir olay. Hem de olur, çok olur, size de olur,

Hem de olur, çok olur, size de olur,
sizin de böyle şeyiniz olur.sizin de böyle şeyiniz olur. Allah ummadığı yeden kapılar açar.Allah ummadığı yeden kapılar açar. Sıkıştırır sıkıştırır olaylar,Sıkıştırır sıkıştırır olaylar, üzülür insan, ağlamaklı olur, Allah sevdiği kuldur,üzülür insan, ağlamaklı olur, Allah sevdiği kuldur, muttakî kuldur, bir kapı açar fırt kurtulur.muttakî kuldur, bir kapı açar fırt kurtulur. Ummadığı yerden çok şükür Ya Rabbi!Ummadığı yerden çok şükür Ya Rabbi! Elhamdülillah, ağlar böyle secdelere kapanır sevincinden.Elhamdülillah, ağlar böyle secdelere kapanır sevincinden. Ve muttakî kulların bir vasfı da;

Ve muttakî kulların bir vasfı da;
Ve’l âkıbetü li’l-muttakîn.

Ve’l âkıbetü li’l-muttakîn.
Hüsn-ü akıbet, iyi sonuç, imanla göçmek,Hüsn-ü akıbet, iyi sonuç, imanla göçmek, dünya imtihanını başarıyla bitirmek de müttakilerindir.dünya imtihanını başarıyla bitirmek de müttakilerindir. Çok, çok meziyetleri vardır.Çok, çok meziyetleri vardır. Onun için şu takvâyı, ne demekse,Onun için şu takvâyı, ne demekse, nasıl oluyorsa, takvâlı kullar,nasıl oluyorsa, takvâlı kullar, nasıl hareket ediyorsa, bunları öğrenip uygulamamız lazım.nasıl hareket ediyorsa, bunları öğrenip uygulamamız lazım. Bizim de hoca olarak, takvâ ehli kullar böyle yaşar,Bizim de hoca olarak, takvâ ehli kullar böyle yaşar, böyle yapar, işte menakıbı, işte hikâyeleri diyeböyle yapar, işte menakıbı, işte hikâyeleri diye size onları anlatmamız lazım ki,size onları anlatmamız lazım ki, siz de onlarısiz de onları numuneleriyle, örnekleriyle bilip uygulayabilesiniz.numuneleriyle, örnekleriyle bilip uygulayabilesiniz. İnsanı bir, takvâ cennete sokar;

İnsanı bir, takvâ cennete sokar;
hem hüsn-ü hatime nasip olur,hem hüsn-ü hatime nasip olur, hem de cennete girer, ne güzel.hem de cennete girer, ne güzel. İkincisi de, hüsnü’l-huluki.

İkincisi de, hüsnü’l-huluki.
Ahlâkın güzelliği sokar.Ahlâkın güzelliği sokar. Ahlâkı güzel ne demek?Ahlâkı güzel ne demek? Ahlâkı güzel insan nasıl olur?Ahlâkı güzel insan nasıl olur? Ahlâkı güzel insan yumuşak olur,Ahlâkı güzel insan yumuşak olur, geçimli olur, tatlı olur, güleç yüzlü olur,geçimli olur, tatlı olur, güleç yüzlü olur, cömert olur, merhametli olur, adaletli olur, cömert olur, merhametli olur, adaletli olur, vefalı olur, sabırlı olur, sebatlı olur,vefalı olur, sabırlı olur, sebatlı olur, her şeyi güzel olur.her şeyi güzel olur. Baktıkça hoşlanırsın, gördükçe sevinirsin seversin,Baktıkça hoşlanırsın, gördükçe sevinirsin seversin, her şeyi hoşuna gider.her şeyi hoşuna gider. Aferin adama yahu, maşallah be,Aferin adama yahu, maşallah be, lokum gibi adam, şeker gibi adam filan.lokum gibi adam, şeker gibi adam filan. Yani İzmir’de bir hocayı anlattılar, Ödemiş’ten miymiş

Yani İzmir’de bir hocayı anlattılar, Ödemiş’ten miymiş
bilmem nerden miymiş, vefat etmiş debilmem nerden miymiş, vefat etmiş de cenazesine katılan arabaların kervanı,cenazesine katılan arabaların kervanı, İzmir’in bir ucundan bilmem öteki ucunaİzmir’in bir ucundan bilmem öteki ucuna böyle caddeler şeyler kilitlenmiş.böyle caddeler şeyler kilitlenmiş. Öyle bir adammış ki, ömrünün bir dakikasını boş geçirmemiş,Öyle bir adammış ki, ömrünün bir dakikasını boş geçirmemiş, hayır hayır hayır hayır,hayır hayır hayır hayır, hep böyle hayra koşturmuş bir Hocaefendi.hep böyle hayra koşturmuş bir Hocaefendi. Allah rahmet eylesin.Allah rahmet eylesin. Herkesin sevdiği bir kimse.Herkesin sevdiği bir kimse. Benim babamın bir böyle tanıdığı arkadaşı, bir hoca vardı.

Benim babamın bir böyle tanıdığı arkadaşı, bir hoca vardı.
En son görev yaptığı yer, Gül camisi, Haliç’te.En son görev yaptığı yer, Gül camisi, Haliç’te. Orada vefat etmiş.Orada vefat etmiş. Cenaze namazını kılmışlar.Cenaze namazını kılmışlar. Kabre götürürken mahallenin ahalisi, camları açmış,Kabre götürürken mahallenin ahalisi, camları açmış, kadınlar feryat etmiş.kadınlar feryat etmiş. Hocamız bizi bırakıp nereye gidiyorsunuz?Hocamız bizi bırakıp nereye gidiyorsunuz? Nereye gidiyorsun hocam? Diye ağlama feryat, o kadar.Nereye gidiyorsun hocam? Diye ağlama feryat, o kadar. Ama kale gibi sağlam, bir mübarek insandı.Ama kale gibi sağlam, bir mübarek insandı. Öyle tatlı, öyle mübarek.Öyle tatlı, öyle mübarek. On dakikada, on beş dakikada, babam anlatıyor böyleOn dakikada, on beş dakikada, babam anlatıyor böyle kalemi eline alır, tıkır tıkır tıkır inci gibi bir yazıyla,kalemi eline alır, tıkır tıkır tıkır inci gibi bir yazıyla, şahane böyle bir makale gibi,şahane böyle bir makale gibi, cuma hutbesi yazardı diyor.cuma hutbesi yazardı diyor. Çok böyle güzel konuşan, çok kabiliyetli insan.Çok böyle güzel konuşan, çok kabiliyetli insan. Herkesin sevdiği, dürüst, namazlı niyazlı, adaletli, insaflı filan.Herkesin sevdiği, dürüst, namazlı niyazlı, adaletli, insaflı filan. Güzel huy insanı cennete sokar ve Allah sever, kullar sever.

Güzel huy insanı cennete sokar ve Allah sever, kullar sever.
Her bakımdan iyi olur güzel huylu insan.Her bakımdan iyi olur güzel huylu insan. Ve ekseru mâ yudhilü’n-nâse’n-nâra.

Ve ekseru mâ yudhilü’n-nâse’n-nâra.
İnsanları ekseriyetle cehenneme sokacak şeyler de nelerdir?

İnsanları ekseriyetle cehenneme sokacak şeyler de nelerdir?
Neden cehenneme girer bu insanlar?Neden cehenneme girer bu insanlar? Ekseriya bunları cehenneme sokan şey.Ekseriya bunları cehenneme sokan şey. El-ecvefâni.El-ecvefâni. İki içi boş uzuvdur.İki içi boş uzuvdur. Birisi ağız.

Birisi ağız.
Ağzın içi boş ama dil var.Ağzın içi boş ama dil var. Pabuç gibi dili var insanın, bazısının.Pabuç gibi dili var insanın, bazısının. Dedikodu, gıybet, küfür, yalan dolan,Dedikodu, gıybet, küfür, yalan dolan, her türlü günah işte bu dille işleniyor.her türlü günah işte bu dille işleniyor. Ekseriyetle büyük büyük günahlar,Ekseriyetle büyük büyük günahlar, büyük büyük haksızlıklar dille yapılıyor.büyük büyük haksızlıklar dille yapılıyor. Ekseriyetle insanı bu sokar cehenneme.Ekseriyetle insanı bu sokar cehenneme. Bir de, ve’l-fercü diyor.

Bir de, ve’l-fercü diyor.
Ferc de tenasül uzvu demek.Ferc de tenasül uzvu demek. Yani ekseriyetle insanlar dilinin belasına cehenneme girer.Yani ekseriyetle insanlar dilinin belasına cehenneme girer. Bir de namusunu koruyamadığı için,Bir de namusunu koruyamadığı için, kadın namusunu koruyamadığı için, erkek de onunkadın namusunu koruyamadığı için, erkek de onun şeyine aldandığı için öyle cehenneme girerler.şeyine aldandığı için öyle cehenneme girerler. Ekseriyetle bu kuvvetli bir duygu olduğundan,

Ekseriyetle bu kuvvetli bir duygu olduğundan,
bunlara dayanamaz insanlar.bunlara dayanamaz insanlar. Gençler kendini tutamaz, delikanlı diyorlar,Gençler kendini tutamaz, delikanlı diyorlar, başında kavak yeli esiyor diyorlar, söz dinlemez diyorlar,başında kavak yeli esiyor diyorlar, söz dinlemez diyorlar, kanı şırıl şırıl akar damarlarında kaynar diyorlarkanı şırıl şırıl akar damarlarında kaynar diyorlar vs. vs. yani netice itibariyle şeytana uyar.vs. vs. yani netice itibariyle şeytana uyar. Şeytana uyunca günahı işler,Şeytana uyunca günahı işler, günahı işleyince de cehenneme girer.günahı işleyince de cehenneme girer. Ekseriyetle bu ikisidir.

Ekseriyetle bu ikisidir.
Yani dilini tutarsa, beline de sağlam sahip olursa,Yani dilini tutarsa, beline de sağlam sahip olursa, namahreme kuşak çözmezse, o zaman ne âlâ.namahreme kuşak çözmezse, o zaman ne âlâ. Ama dayanamazsa, tutamazsa kendisini,Ama dayanamazsa, tutamazsa kendisini, aldanırsa nefsin oyunlarına, şeytanın oyunlarına,aldanırsa nefsin oyunlarına, şeytanın oyunlarına, o zaman cehennemi boylar.o zaman cehennemi boylar. Çünkü büyük günahlardan biridir zina,Çünkü büyük günahlardan biridir zina, büyük günahlardan biridir.büyük günahlardan biridir. Zina yuvaları yıkar, nesilleri bozar,Zina yuvaları yıkar, nesilleri bozar, bereketi giderir, toplumları felakete uğratır,bereketi giderir, toplumları felakete uğratır, toplumlar o yüzden belaya uğrar.toplumlar o yüzden belaya uğrar. İkinci hadîs-i şerîf.

İkinci hadîs-i şerîf.
Ekserihum lillâhi zikran buyurmuş Efendimiz.

Ekserihum lillâhi zikran buyurmuş Efendimiz.
Ahmed b. Hanbel, Mu’az b. Enes’ten rivayet etmiş.

Ahmed b. Hanbel, Mu’az b. Enes’ten rivayet etmiş.
Ama neden böyle buyurmuş?Ama neden böyle buyurmuş? Kâle süile aleyhisselamü

Kâle süile aleyhisselamü
eyyü’l-mücâhidîne a’zamu ecraneyyü’l-mücâhidîne a’zamu ecran ve eyyü’s-sâimîne a’zamu ecranve eyyü’s-sâimîne a’zamu ecran ve keze’s-salâtü ve’z-zekâtü ve’l-haccüve keze’s-salâtü ve’z-zekâtü ve’l-haccü ve’s-sadakatü kâle fe-zekerahû.ve’s-sadakatü kâle fe-zekerahû. Şimdi sormuşlar Peygamber Efendimize sorulmuş ki;

Şimdi sormuşlar Peygamber Efendimize sorulmuş ki;
Eyyü’l-mücâhidîne a’zamu ecran.

Eyyü’l-mücâhidîne a’zamu ecran.
Mücahitlerin hanisi sevap bakımından en çok sevap kazanır?Mücahitlerin hanisi sevap bakımından en çok sevap kazanır? Sevabı en büyük olan mücahit hangisidir?

Sevabı en büyük olan mücahit hangisidir?
Yani herkes harbe giriyor ya.Yani herkes harbe giriyor ya. Paldur küldür efenim savaşa giriyor ya.Paldur küldür efenim savaşa giriyor ya. Mücahitlerin en çok sevap kazananı hangisidir?Mücahitlerin en çok sevap kazananı hangisidir? Diye sormuşlar ve devam etmişler;Diye sormuşlar ve devam etmişler; Ve eyyü’s-sâimîne a’zamu ecran.

Ve eyyü’s-sâimîne a’zamu ecran.
Oruç tutanların hangisi daha çok sevap alır?Oruç tutanların hangisi daha çok sevap alır? En çok sevap alanı hangisidir? Diye sormuşlar.En çok sevap alanı hangisidir? Diye sormuşlar. Sonra; keze’s-salâtü.Sonra; keze’s-salâtü. Namaz kılan namaz böyle.Namaz kılan namaz böyle. Ve’z-zekâtü. Zekât böyle, hac böyle, sadaka böyle.Ve’z-zekâtü. Zekât böyle, hac böyle, sadaka böyle. Yani namaz kılandan hangisi en çok sevap alır?

Yani namaz kılandan hangisi en çok sevap alır?
Zekât verenden hangisi en çok sevap alır?Zekât verenden hangisi en çok sevap alır? Hac edenlerin en çok hangisi sevap alır?Hac edenlerin en çok hangisi sevap alır? Nasıl yaparsa en çok sevabı kazanır?Nasıl yaparsa en çok sevabı kazanır? Sadaka verenlerin en çok hangisi sevap kazanır?Sadaka verenlerin en çok hangisi sevap kazanır? Diye sormuşlar da.Diye sormuşlar da. Bunların hepsine tek cevap olarak buyurmuş ki;Bunların hepsine tek cevap olarak buyurmuş ki; Ekserihum lillâhi zikran.

Ekserihum lillâhi zikran.
Allah’ı en çok zikredeni.Allah’ı en çok zikredeni. Allah’ı en çok zikredenin,Allah’ı en çok zikredenin, zikri en fazla olanın sevabı çoktur.zikri en fazla olanın sevabı çoktur. Tabi şimdi cihad ediyor.Tabi şimdi cihad ediyor. Allah’ı zikretmesi nasıl olacak?

Allah’ı zikretmesi nasıl olacak?
Zikir bir dilledir.Zikir bir dilledir. Allah Allah Allah Allah Allah Allah diye çarpışmaya giriyor,Allah Allah Allah Allah Allah Allah diye çarpışmaya giriyor, zikrederek giriyor.zikrederek giriyor. Bu budur bir zikir lisanla.Bu budur bir zikir lisanla. Bir de zihinle, kalple, yani gönülle.Bir de zihinle, kalple, yani gönülle. Yani ben bu cihada Allah rızası için yapıyorum,Yani ben bu cihada Allah rızası için yapıyorum, ganimet için yapmıyorum, kızgınlık için yapmıyorum,ganimet için yapmıyorum, kızgınlık için yapmıyorum, şöhret için yapmıyorum, Allah’ın rızasındanşöhret için yapmıyorum, Allah’ın rızasından gayrı bir şey düşündüğümden yapmıyorum.gayrı bir şey düşündüğümden yapmıyorum. Sırf Rabbim razı olsun diye.Sırf Rabbim razı olsun diye. Evet, cihad zor biliyorum amaEvet, cihad zor biliyorum ama ne yapalım Cenâb-ı Rabbimiz, Rabbül-Alemîn emreylemiş.ne yapalım Cenâb-ı Rabbimiz, Rabbül-Alemîn emreylemiş. Onun emridir, canım feda olsun filan.Onun emridir, canım feda olsun filan. Bu da şuur yani.Bu da şuur yani. Gönülle zikir, akılla, fikirle zikir.Gönülle zikir, akılla, fikirle zikir. O zaman onun sevabı en çok oluyor.O zaman onun sevabı en çok oluyor. Yani en şuurlu olanı, en sevaplı oluyor.Yani en şuurlu olanı, en sevaplı oluyor. Ötekisi oruçlunun.

Ötekisi oruçlunun.
Tabi oruçluyken de insan zikri çok yaparsa,Tabi oruçluyken de insan zikri çok yaparsa, her zikrinden sevap alır,her zikrinden sevap alır, bir de ben oruçluyum amanbir de ben oruçluyum aman orucun sevabını kaçırtmayayım.orucun sevabını kaçırtmayayım. Bu orucu Allah rızası için tutuyorum,Bu orucu Allah rızası için tutuyorum, şöhrete lüzum yok, gösterişe lüzum yok.şöhrete lüzum yok, gösterişe lüzum yok. Oruçlu olduğumu pek kimseye de bildirmeyim vesaire filan,Oruçlu olduğumu pek kimseye de bildirmeyim vesaire filan, bu da şuurla şuuruyla zikir, bu sevabı çok alır.bu da şuurla şuuruyla zikir, bu sevabı çok alır. Namaz kılanın.

Namaz kılanın.
Tabi namazın içinde herkes eşit şeyleri okuyor,Tabi namazın içinde herkes eşit şeyleri okuyor, amma demek ki şuuru kuvvetli olanı,amma demek ki şuuru kuvvetli olanı, yani gönülden, akıldan zikri hatırlaması,yani gönülden, akıldan zikri hatırlaması, Cenâb-ı Hakk’ın kudretini düşünmesi çok olan, sevabı alıyor.Cenâb-ı Hakk’ın kudretini düşünmesi çok olan, sevabı alıyor. Zekâtı verirken, bunu Allah rızası için veriyorum diyerek,

Zekâtı verirken, bunu Allah rızası için veriyorum diyerek,
karşısındaki adamı incitmeden, üzmeden, fakirekarşısındaki adamı incitmeden, üzmeden, fakire minnet etmeden, başa kakmadan,minnet etmeden, başa kakmadan, güzel veren sevabı çok alır.güzel veren sevabı çok alır. Hac eden, tabi zikri çok yapacak,

Hac eden, tabi zikri çok yapacak,
haccı neden yaptığını bilecek.haccı neden yaptığını bilecek. Refes yani füsuk ve cidal haccı bozan şeyler bunlar,Refes yani füsuk ve cidal haccı bozan şeyler bunlar, sevabını kaçıran.sevabını kaçıran. Refes kötü söz demek.Refes kötü söz demek. Kötü, küfürlü söz ve müstehcen iş demek.Kötü, küfürlü söz ve müstehcen iş demek. Füsuk, günah demek.Füsuk, günah demek. Allah’ın emrine aykırı işler yapmak demek.Allah’ın emrine aykırı işler yapmak demek. Cidal de mücadele demek.Cidal de mücadele demek. İtişme, kakışma, mücadele, çekişme,İtişme, kakışma, mücadele, çekişme, çatışma, onlar sevabını kaçırıyor, o zaman olmuyor.çatışma, onlar sevabını kaçırıyor, o zaman olmuyor. Sadaka.

Sadaka.
Sadaka verirken de insan, böyle şuurlu verirse,Sadaka verirken de insan, böyle şuurlu verirse, o zaman sevabı çok olur.o zaman sevabı çok olur. Demek ki burada her ibadeti yapanınDemek ki burada her ibadeti yapanın en çok sevap alanı,en çok sevap alanı, Allah’ı en çok zikredeniymiş.Allah’ı en çok zikredeniymiş. Tabi zikir Arapça’da hatırlamak demek.Tabi zikir Arapça’da hatırlamak demek. Allah’ı en çok hatırında tutan,Allah’ı en çok hatırında tutan, yani en şuurlu olanı demek.yani en şuurlu olanı demek. Ama dille yapılan zikir de çok sevap.Ama dille yapılan zikir de çok sevap. Onun için Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem tavsiye buyurmuş ki;

Onun için Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem tavsiye buyurmuş ki;
Eksirû zikrallâhi hattâ yekûlû mecnûn.

Eksirû zikrallâhi hattâ yekûlû mecnûn.
Zikri o kadar çok yapın ki, size millet mecnun desin.

Zikri o kadar çok yapın ki, size millet mecnun desin.
Yani öyle azıcık filan oldu mu olmuyor.Yani öyle azıcık filan oldu mu olmuyor. Yani azıcık suyla değirmen dönmüyor,Yani azıcık suyla değirmen dönmüyor, maşrapaya su almış değirmenin kanadına suyu döküyor.maşrapaya su almış değirmenin kanadına suyu döküyor. Dönmez yav, bu kadarcık suyla döner mi?Dönmez yav, bu kadarcık suyla döner mi? Kaşıkla su değirmenin kanadının üstüne su döküyor, dönmez.Kaşıkla su değirmenin kanadının üstüne su döküyor, dönmez. Azıcık zikir olmaz.Azıcık zikir olmaz. Güldür güldür arktan su gelecek,Güldür güldür arktan su gelecek, çarkı güldür güldür çevirecek.çarkı güldür güldür çevirecek. Yani çok zikir olacak ki,Yani çok zikir olacak ki, zikir kalbine tesir etsin, aklına tesir etsin,zikir kalbine tesir etsin, aklına tesir etsin, heyecanlandırsın, kuvvetlendirsin, silsin, süpürsün, götürsün.heyecanlandırsın, kuvvetlendirsin, silsin, süpürsün, götürsün. Onun için tesbihi elden düşürmemek ve bu zikri çok yapmak lazım.

Onun için tesbihi elden düşürmemek ve bu zikri çok yapmak lazım.
Ve sonuncu hadîs-i şerîf.

Ve sonuncu hadîs-i şerîf.
Eksirû min tilâveti’l-kur’âni fî büyûtiküm.

Eksirû min tilâveti’l-kur’âni fî büyûtiküm.
Fe-inne’l-beytellezî lâ yukrau fîhi’l -kur’ânüFe-inne’l-beytellezî lâ yukrau fîhi’l -kur’ânü yekıllü hayruhû ve yeksüru şerruhû ve yetîku alâ ehlihî.yekıllü hayruhû ve yeksüru şerruhû ve yetîku alâ ehlihî. Diyor ki Efendimiz bu hadis-i şerifinde;

Diyor ki Efendimiz bu hadis-i şerifinde;
Eksirû min tilâveti’l-kur’âni fî büyûtiküm.

Eksirû min tilâveti’l-kur’âni fî büyûtiküm.
Evlerinizde Kur’an okumayı çoğaltın, çok yapın.Evlerinizde Kur’an okumayı çoğaltın, çok yapın. Çünkü. Fe-inne’l-beyte.Çünkü. Fe-inne’l-beyte. Evde. Lâ yukrau fîhi’l -kur’ânü.Evde. Lâ yukrau fîhi’l -kur’ânü. Kur’an okunmazsa.Kur’an okunmazsa. Yekıllü hayruhû.Yekıllü hayruhû. O evin hayrı az olur.O evin hayrı az olur. Ve yeksüru şerruhû.Ve yeksüru şerruhû. O evin şerri çok olur.O evin şerri çok olur. Ve yetîku alâ ehlihî.Ve yetîku alâ ehlihî. Ve o ev içinde oturanlara darlık verir,Ve o ev içinde oturanlara darlık verir, sıkıntı verir, dar gelir, baskı yapar, daraltır içlerini.sıkıntı verir, dar gelir, baskı yapar, daraltır içlerini. Kur’an okundu mu böyle olmaz.

Kur’an okundu mu böyle olmaz.
Yani hayrı çok olur, şerler uzak olur,Yani hayrı çok olur, şerler uzak olur, ev ferah olur, mutlu olur,ev ferah olur, mutlu olur, manevi bakımdan geniş olur.manevi bakımdan geniş olur. İçindeki insanlar da o geniş evin içinde rahat ederler.İçindeki insanlar da o geniş evin içinde rahat ederler. Onun için evlerimizde Kur’an okumayı çok yapacağız.

Onun için evlerimizde Kur’an okumayı çok yapacağız.
Hem de çoluk çocuğu toplarsak, okuyun bakıyım,Hem de çoluk çocuğu toplarsak, okuyun bakıyım, sen nasıl okuyorsun, sen nasıl okuyorsun.sen nasıl okuyorsun, sen nasıl okuyorsun. Bak şurasını düzelt, burasını düzelt.Bak şurasını düzelt, burasını düzelt. Hanım bir de sen oku bakıyım vesaire filan.Hanım bir de sen oku bakıyım vesaire filan. Hatalarını düzeltirsek iyi olur.Hatalarını düzeltirsek iyi olur. Biz de yüksek sesle, açın bakalım sayfaları,Biz de yüksek sesle, açın bakalım sayfaları, hepiniz beraber takip edin, ben de okuyum,hepiniz beraber takip edin, ben de okuyum, bak böyle okunur filan diyerek,bak böyle okunur filan diyerek, böyle bir Kur’an çalışması yaparsak,böyle bir Kur’an çalışması yaparsak, Kur’an zaten zikirdir.Kur’an zaten zikirdir. Kur’an çalışması yaptığı zaman,Kur’an çalışması yaptığı zaman, eve de bir bereket gelir, hayır gelir,eve de bir bereket gelir, hayır gelir, insanlar da mutlu, bahtiyar olur, şeytan da uzaklarda kalır.insanlar da mutlu, bahtiyar olur, şeytan da uzaklarda kalır. Onun için Kur’an’a, Kur’ân-ı Kerîm’e

Onun için Kur’an’a, Kur’ân-ı Kerîm’e
yönelik çalışmaları çoğaltalım.yönelik çalışmaları çoğaltalım. Çocuklarımıza Kur’an öğretelim bir kere.Çocuklarımıza Kur’an öğretelim bir kere. Bu ne? Elif. Bu ne? Be.

Bu ne? Elif. Bu ne? Be.
Bu böyle olup da ortasında noktası olan ne? Cim.Bu böyle olup da ortasında noktası olan ne? Cim. Noktası olursa Cim,

Noktası olursa Cim,
noktasız olursa Ha.noktasız olursa Ha. Böyle olursa ne? Ayın.Böyle olursa ne? Ayın. Bunun üstünde nokta olursa? Ğayın.Bunun üstünde nokta olursa? Ğayın. Bunları öğreteceksin. Dedelerimiz ne güzel öğretmişler;Bunları öğreteceksin. Dedelerimiz ne güzel öğretmişler; ا elif uzun boylu. Elif nasıl? Uzun boylu.ا elif uzun boylu. Elif nasıl? Uzun boylu. ب be beli bükük.ب be beli bükük. Be’nin beli bükülmüş.Be’nin beli bükülmüş. ت te ona benzer. ث se ona benzer.ت te ona benzer. ث se ona benzer. ج cim’in karnında bir nokta.ج cim’in karnında bir nokta. Cim karnında bir nokta, tam böyle oluyor,Cim karnında bir nokta, tam böyle oluyor, şurasında bir nokta oluyor.şurasında bir nokta oluyor. ج Cim karnında bir nokta.ج Cim karnında bir nokta. ح ha ona benzer.ح ha ona benzer. خ hî ona benzer.خ hî ona benzer. د dal kaz ayaklı.د dal kaz ayaklı. ذ zel ona benzer.

ذ zel ona benzer.
ر re’nin boynu eğri.ر re’nin boynu eğri. ز ze ona benzer.ز ze ona benzer. ط tı bir direkli. ظ zı ona benzer.ط tı bir direkli. ظ zı ona benzer. ع ay’nın ağzı açık,. غ ğayın ona benzer.ع ay’nın ağzı açık,. غ ğayın ona benzer. ف fe kuzu başlı.ف fe kuzu başlı. Bizim evde kuzu var,

Bizim evde kuzu var,
kuzu gibi kafası fe’nin.kuzu gibi kafası fe’nin. ق kaf koyun gibi.ق kaf koyun gibi. ك kef deve gibi.ك kef deve gibi. ل lam orak gibi. مل lam orak gibi. م م mim çomak gibi. ن nun çanak gibi.م mim çomak gibi. ن nun çanak gibi. و vav bir gözlü. ه he iki gözlü.و vav bir gözlü. ه he iki gözlü. لأ lam elif. ي ye saban kulpu gibi.لأ lam elif. ي ye saban kulpu gibi. Böyle öğretmişler yani.

Böyle öğretmişler yani.
Haa, bu harf hangisiydi hatırında kalıyor.Haa, bu harf hangisiydi hatırında kalıyor. Çeşitli güzel usullerle öğretmişler.Çeşitli güzel usullerle öğretmişler. Böyle, sevgiyle, şakayla öğretirsiniz.Böyle, sevgiyle, şakayla öğretirsiniz. Ondan sonra da çocuklar bunları iyi öğrenirsenizOndan sonra da çocuklar bunları iyi öğrenirseniz size sılörpi [slurpee] alacağım, şeker alacağım, dondurma var,size sılörpi [slurpee] alacağım, şeker alacağım, dondurma var, ayskrim [ice cream], çaklıt [chocolate], vesaire.ayskrim [ice cream], çaklıt [chocolate], vesaire. Ondan sonra çocuklar severek öğrenirler.Ondan sonra çocuklar severek öğrenirler. Allah hepimizi iyi Müslüman eylesin.

Allah hepimizi iyi Müslüman eylesin.
Sorumlu olan anne ve babaları da evlatlarınıSorumlu olan anne ve babaları da evlatlarını iyi yetiştirmeye muvaffak eylesin.iyi yetiştirmeye muvaffak eylesin. Evlatlarımız da hayırlı Müslümanlar olsunlar.Evlatlarımız da hayırlı Müslümanlar olsunlar. Allah onların güzel günlerini bizlere göstersin.Allah onların güzel günlerini bizlere göstersin. Hayırlı evlat olduklarını göstersin.Hayırlı evlat olduklarını göstersin. Hayattayken güzelliklerini görüp sevinelim.

Hayattayken güzelliklerini görüp sevinelim.
Biz vefat ettikten sonra da kabrimizeBiz vefat ettikten sonra da kabrimize onlar hayırlı ameller işledikçe sevaplar yağsın.onlar hayırlı ameller işledikçe sevaplar yağsın. Kabirlerimiz cennet bahçesi olsun.Kabirlerimiz cennet bahçesi olsun. Ahirette de Allah cümlemiziAhirette de Allah cümlemizi sevdiklerimizle çoluk çocuğumuzla berabersevdiklerimizle çoluk çocuğumuzla beraber cennetine dâhil eylesin.cennetine dâhil eylesin. Cemaliyle müşerref eylesin.Cemaliyle müşerref eylesin. Peygamber efendimize komşu eylesin.Peygamber efendimize komşu eylesin. El-Fâtiha.

El-Fâtiha.
Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2