Namaz Vakitleri

15 Recep 1446
15 Ocak 2025
İmsak
06:50
Güneş
08:20
Öğle
13:18
İkindi
15:45
Akşam
18:07
Yatsı
19:32
Detaylı Arama

Cihadın Çeşitleri

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın yurtdışında bulunduğu zamanlarda, özellikle 7 Mayıs 1997 günü Türkiye’den ayrıldıktan sonra gurbet ellerde; Avustralya, Almanya, İsveç, İngiltere, Hollanda, ABD ve farklı ülkelerde yapmış oldukları sohbetlerdir.

Avustralya’da sabah ve yatsı namazından sonra, çeşitli camilerde yaptıkları hadis ve tefsir sohbetleri, İsveç’te son Ramazan ayı boyunca yaptıkları konuşmalar, aile eğitim toplantılarında yaptıkları konuşmalar ve konferanslardan oluşmaktadır.

Bu konuşmalar, Ak-Radyo’da “Gurbet Sohbetleri” adı altında yayımlanmıştır.

Cihadın Çeşitleri

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın yurtdışında bulunduğu zamanlarda, özellikle 7 Mayıs 1997 günü Türkiye’den ayrıldıktan sonra gurbet ellerde; Avustralya, Almanya, İsveç, İngiltere, Hollanda, ABD ve farklı ülkelerde yapmış oldukları sohbetlerdir.

Avustralya’da sabah ve yatsı namazından sonra, çeşitli camilerde yaptıkları hadis ve tefsir sohbetleri, İsveç’te son Ramazan ayı boyunca yaptıkları konuşmalar, aile eğitim toplantılarında yaptıkları konuşmalar ve konferanslardan oluşmaktadır.

Bu konuşmalar, Ak-Radyo’da “Gurbet Sohbetleri” adı altında yayımlanmıştır.

Konuşma Metni

Eûzübillâhimineşşeytânirracîm.Eûzübillâhimineşşeytânirracîm. Bismillâhirrahmânirrahîm.Bismillâhirrahmânirrahîm. El-Hamdü lillâhi Rabbi’l-âlemîn.

El-Hamdü lillâhi Rabbi’l-âlemîn.
Hamden kesîran tayyiben mübâreken fîhiHamden kesîran tayyiben mübâreken fîhi alâ külli hâlin ve fî külli hîn.alâ külli hâlin ve fî külli hîn. Ve’s-salâtu ve’s-selâmu alâ seyyidi’l-evvelîne ve’l-âhirîneVe’s-salâtu ve’s-selâmu alâ seyyidi’l-evvelîne ve’l-âhirîne muhammedini’l-Mustafâ ve alâ âlihî ve sahbihîmuhammedini’l-Mustafâ ve alâ âlihî ve sahbihî ve men tebi’ahû bi ihsânin ilâ yevmi'l-cezâ.ve men tebi’ahû bi ihsânin ilâ yevmi'l-cezâ. Emmâ ba’dü;

Emmâ ba’dü;
Fe-kale resûlullahi sallallahu aleyhi ve sellem.

Fe-kale resûlullahi sallallahu aleyhi ve sellem.
Le-mevkıfün fî sebîlillâhi

Le-mevkıfün fî sebîlillâhi
lâ yüsellü fîhi seyfünlâ yüsellü fîhi seyfün ve lâ yut’anü fîhi bi-rumhinve lâ yut’anü fîhi bi-rumhin ve lâ yurmâ fîhi bi-sehminve lâ yurmâ fîhi bi-sehmin efdalü min ‘ıbâdeti sittîne senetenefdalü min ‘ıbâdeti sittîne seneten lâ yu’sallâhu fîhâ tarfeten ‘aynin.lâ yu’sallâhu fîhâ tarfeten ‘aynin. Bu hadîs-i şerîf Allah yolunda

Bu hadîs-i şerîf Allah yolunda
cihad etmenin bekçilik yapmanın,cihad etmenin bekçilik yapmanın, nöbet tutmanın ne kadar kıymetli olduğununöbet tutmanın ne kadar kıymetli olduğunu gösteren bir hadîs-i şerîf.gösteren bir hadîs-i şerîf. Peygamber sallallahu aleyhi vessellem

Peygamber sallallahu aleyhi vessellem
efendimiz buyuruyor ki;efendimiz buyuruyor ki; Le-mevkıfün fî sebîlillâhi.

Le-mevkıfün fî sebîlillâhi.
Allah yolunda.Allah yolunda. Fî sebîlillâhi.Fî sebîlillâhi. Bir yerde durmak.Bir yerde durmak. Mevkıf, vukuf edilen yer durulan yer demek.Mevkıf, vukuf edilen yer durulan yer demek. Allah rızası için yapılan bir cihaddaAllah rızası için yapılan bir cihadda bir yerde beklemek durmak.bir yerde beklemek durmak. Lâ yüsellü fîhi seyfün.Lâ yüsellü fîhi seyfün. Daha savaş yok, kılıç çekilmeden,Daha savaş yok, kılıç çekilmeden, düşmanla çarpışmak için kılıç çekilmeden.düşmanla çarpışmak için kılıç çekilmeden. Ve lâ yut’anü fîhi bi-rumhin.Ve lâ yut’anü fîhi bi-rumhin. Mızrak saplanılmadan.Mızrak saplanılmadan. Ve lâ yurmâ fîhi bi-sehmin.Ve lâ yurmâ fîhi bi-sehmin. Ok atılmadan, sadece durmak,Ok atılmadan, sadece durmak, daha düşman gelmemiş bekliyor.daha düşman gelmemiş bekliyor. Efdalu.Efdalu. Daha faziletlidir, daha üstündür,Daha faziletlidir, daha üstündür, daha kıymetlidir, daha sevaplıdır.daha kıymetlidir, daha sevaplıdır. Min ıbâdeti sittîne seneten.

Min ıbâdeti sittîne seneten.
Atmış sene ibadetten daha sevaplıdır.Atmış sene ibadetten daha sevaplıdır. Lâ yu’sallâhu fîhâ tarfeten ‘aynin.Lâ yu’sallâhu fîhâ tarfeten ‘aynin. Bu altmış sene ibadet o kadar güzel ki,Bu altmış sene ibadet o kadar güzel ki, bir göz yumup açıncaya kadar bile bu altmış senenin içindebir göz yumup açıncaya kadar bile bu altmış senenin içinde hiç Allaha asi olunmamış, günah işlenilmemiş,hiç Allaha asi olunmamış, günah işlenilmemiş, atmış sene o kadar geçmiş.atmış sene o kadar geçmiş. Ne kadar sevap kazanır insan hiç günah işlemeden,Ne kadar sevap kazanır insan hiç günah işlemeden, boyuna ibadetle atmış sene geçmiş?boyuna ibadetle atmış sene geçmiş? Bir duruş, Allah yolunda bir beklemek

Bir duruş, Allah yolunda bir beklemek
daha savaş da yok, kılıç çekilmeden,daha savaş da yok, kılıç çekilmeden, mızrap saplanılmadan, ok atılmadan biraz duruş,mızrap saplanılmadan, ok atılmadan biraz duruş, o altmış sene ibadetten böyleo altmış sene ibadetten böyle göz yumup açıncaya açıncaya kadar,göz yumup açıncaya açıncaya kadar, isyan edilmeden geçmiş,isyan edilmeden geçmiş, ibadetle geçmiş altmış seneden daha hayırlıdır.ibadetle geçmiş altmış seneden daha hayırlıdır. Şimdi İslam dini mazlum doğdu.Şimdi İslam dini mazlum doğdu. Peygamber sallallahu aleyhi vessellem efendimizPeygamber sallallahu aleyhi vessellem efendimiz Peygamber vazifesi oluncaPeygamber vazifesi olunca peygamberlik vazifesi kendisine verilince,peygamberlik vazifesi kendisine verilince, Kureyş kendisine zülm etmeye başladı.Kureyş kendisine zülm etmeye başladı. Çeşitli tekliflerde bulundu.Çeşitli tekliflerde bulundu. Dedi ki; ya bu sen yeni bir şey çıkarttın,Dedi ki; ya bu sen yeni bir şey çıkarttın, bizim putlarımızı kötülüyorsun,bizim putlarımızı kötülüyorsun, işimizi bozacaksın, düzenimizi karıştırıyorsun,işimizi bozacaksın, düzenimizi karıştırıyorsun, âdetlerimizi töremizi değiştiriyorsun,âdetlerimizi töremizi değiştiriyorsun, sen bu işten vazgeç.sen bu işten vazgeç. Ne istiyorsun?

Ne istiyorsun?
Ne maksatla yapıyorsun sen bunu?Ne maksatla yapıyorsun sen bunu? Sana biz para verelim vazgeç bundan.

Sana biz para verelim vazgeç bundan.
Para istiyorsan para verelim,Para istiyorsan para verelim, mevki makam istiyorsan seni başkanımız yapalım,mevki makam istiyorsan seni başkanımız yapalım, eğer evlenmek istiyorsan en güzel kızlarımızı,eğer evlenmek istiyorsan en güzel kızlarımızı, en soylu kızlarımızı hangisini istiyorsan söyleen soylu kızlarımızı hangisini istiyorsan söyle onu verelim, evlen yani.onu verelim, evlen yani. Ama bu işi yapma dediler.Ama bu işi yapma dediler. Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi vessellem dedi ki:

Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi vessellem dedi ki:
Benim vazifem Peygamberlik yapmaktır.

Benim vazifem Peygamberlik yapmaktır.
Bundan vazgeçmem.Bundan vazgeçmem. Bir elime güneşi verseniz,Bir elime güneşi verseniz, bir elime kameri verseniz bilebir elime kameri verseniz bile o kadar şeyi yapamazsınız yao kadar şeyi yapamazsınız ya öyle bile olsa yine ben bu davamdan dönmem dedi.öyle bile olsa yine ben bu davamdan dönmem dedi. Çünkü Allah kendisine vazife vermiş.Çünkü Allah kendisine vazife vermiş. Dünya malı için yapmıyor, mevki makam için yapmıyor,Dünya malı için yapmıyor, mevki makam için yapmıyor, rahatlık keyif için yapmıyor.rahatlık keyif için yapmıyor. Ondan sora zulüm başladı.Ondan sora zulüm başladı. Müslüman olanları caydırıcı çalışmalar başladı.Müslüman olanları caydırıcı çalışmalar başladı. Alıyorlardı güçleri yeten köleleriAlıyorlardı güçleri yeten köleleri sahraya çıkartıyorlardı,sahraya çıkartıyorlardı, kumların üstünde işkence ediyorlardı,kumların üstünde işkence ediyorlardı, ateş yakıyorlardı sırtına yapıştırıyorlardı.ateş yakıyorlardı sırtına yapıştırıyorlardı. Bilmem orasını burasını çekiştiriyorlardı.Bilmem orasını burasını çekiştiriyorlardı. Islak sığır derisine sarıyorlardı,Islak sığır derisine sarıyorlardı, güneşin altında bırakıyorlardı,güneşin altında bırakıyorlardı, o kuruduğu zaman nasıl tazyik yapar bağırır,o kuruduğu zaman nasıl tazyik yapar bağırır, böyle bazılarını öldürdüler.böyle bazılarını öldürdüler. Şehit ettiler yani.Şehit ettiler yani. Müslüman Allah yolunda şey yapınca.

Müslüman Allah yolunda şey yapınca.
Bilâl-i Habeşî’ye falan çok zulüm yaptılar.Bilâl-i Habeşî’ye falan çok zulüm yaptılar. Dediler ki; sen bu davadan dön.Dediler ki; sen bu davadan dön. Bırak bu Allah birdir demeyi.Bırak bu Allah birdir demeyi. İşkence görüyordu.İşkence görüyordu. Bir taraftan da ehad ehad ehad diyordu.Bir taraftan da ehad ehad ehad diyordu. Allah birdir, tektir.Allah birdir, tektir. Şeriki, naziri yoktur.Şeriki, naziri yoktur. Sizin bu putlarınızın aslı esası yoktur.Sizin bu putlarınızın aslı esası yoktur. Üç yüz altmış tane put doldurmuşsunuz kâbeye.Üç yüz altmış tane put doldurmuşsunuz kâbeye. Herkesin evinde putu var,Herkesin evinde putu var, putuna tapınıyor vs. olmaz böyle şey.putuna tapınıyor vs. olmaz böyle şey. Yani sabretti.Yani sabretti. Ondan sonra Peygamber efendimizi öldürmeye kast ettiler.

Ondan sonra Peygamber efendimizi öldürmeye kast ettiler.
Peygamber efendimiz Allah’ın emriyle hicret etti.Peygamber efendimiz Allah’ın emriyle hicret etti. Bunları biliyorsunuz.Bunları biliyorsunuz. Bunlar zulüm değil mi?Bunlar zulüm değil mi? Peygamber efendimiz Kâbe de namaz kılarkenPeygamber efendimiz Kâbe de namaz kılarken engelleme yapmıyorlar mıydı?engelleme yapmıyorlar mıydı? En kötü şeyleri yapmıyorlar mıydı?En kötü şeyleri yapmıyorlar mıydı? Bir keresinde bir sığır işkembesiniBir keresinde bir sığır işkembesini omzuna koymadılar mı?omzuna koymadılar mı? Hz. Hamza avlanmaktan dönüyordu.

Hz. Hamza avlanmaktan dönüyordu.
Gittiler söylediler ona.Gittiler söylediler ona. Dediler ki; yeğenine bugün neler yaptılar dediler.Dediler ki; yeğenine bugün neler yaptılar dediler. Daha Hamza Müslüman olmamıştı.Daha Hamza Müslüman olmamıştı. Oku moku avcılıktan geliyordu, yanındaydı.Oku moku avcılıktan geliyordu, yanındaydı. Geldi, o yapanın karşısına dikildi.Geldi, o yapanın karşısına dikildi. Sen mi yeğenime yaptın diye?Sen mi yeğenime yaptın diye? Oku bir tane patlattı, kafasına kanattı, böyle yapanın.Oku bir tane patlattı, kafasına kanattı, böyle yapanın. Ama daha Müslüman olmamıştı o zaman.Ama daha Müslüman olmamıştı o zaman. Sonra tabi bu baskılar devam etti.

Sonra tabi bu baskılar devam etti.
Sonra muhasaraya aldılar.Sonra muhasaraya aldılar. İktisadi bakımdan alış veriş yapmadılar.İktisadi bakımdan alış veriş yapmadılar. Mal vermediler.Mal vermediler. Kız vermediler.Kız vermediler. Bağları kestiler.Bağları kestiler. Burada sıkışsın, bunalsın, dönsünler diye.Burada sıkışsın, bunalsın, dönsünler diye. Biliyorsunuz ondan dolayıBiliyorsunuz ondan dolayı kimisi Habeşistan’a gitmek zorunda kaldılar,kimisi Habeşistan’a gitmek zorunda kaldılar, izin istediler peygamber efendimizden.izin istediler peygamber efendimizden. Yani memleketi bırakmak zorunda kaldılar.Yani memleketi bırakmak zorunda kaldılar. Sonra Medine’ye gittiler.Sonra Medine’ye gittiler. Kureyş bu sefer oraya asker gönderdi.Kureyş bu sefer oraya asker gönderdi. Kaç sefer savaş oldu.Kaç sefer savaş oldu. Bu zalimler bu zulmü ta başından beri yapıyorlardı.Bu zalimler bu zulmü ta başından beri yapıyorlardı. Bu dini kim koruyacak?

Bu dini kim koruyacak?
Allah korur korur da

Allah korur korur da
Allahu Teâlâ hazretleri emreder,Allahu Teâlâ hazretleri emreder, yıkılır karşı taraf, yere batar, zelzele olur, her şey olabilir.yıkılır karşı taraf, yere batar, zelzele olur, her şey olabilir. Amma bu dini Allahu Teâlâ hazretleriAmma bu dini Allahu Teâlâ hazretleri Müslümanların korumasını,Müslümanların korumasını, dünya hayatı imtihan olduğu için, öyle takdir eylemiş.dünya hayatı imtihan olduğu için, öyle takdir eylemiş. Müslüman dinini koruyacak.Müslüman dinini koruyacak. Hem dininde sağlam duracak.Hem dininde sağlam duracak. Eza cefa görse bile geri dönmeyecek.Eza cefa görse bile geri dönmeyecek. İmanını bırakmayacak.İmanını bırakmayacak. Hem de dinini koruyacak.Hem de dinini koruyacak. Kur’an-ı Kerîm’ini koruyacak.Kur’an-ı Kerîm’ini koruyacak. İmanının koruyacak.İmanının koruyacak. Evladını koruyacak.Evladını koruyacak. Gû enfüsekum ve ehlîküm nâran.

Gû enfüsekum ve ehlîküm nâran.
Kendinizi ve çocuğunuzu

Kendinizi ve çocuğunuzu
cehennemden koruyun diyorcehennemden koruyun diyor Allahu Teâlâ hazretleri Kur’an-ı Kerîmde.Allahu Teâlâ hazretleri Kur’an-ı Kerîmde. Şimdi tabi düşmanlar da saldırıyor.Şimdi tabi düşmanlar da saldırıyor. Kaç sefer haçlı orduları gelmedi mi?Kaç sefer haçlı orduları gelmedi mi? İngiltere’den çıktılar.

İngiltere’den çıktılar.
Hollanda’dan çıktılar.Hollanda’dan çıktılar. Anvers limanından.Anvers limanından. İngiltere de ki şehrin adı neydi unuttum,İngiltere de ki şehrin adı neydi unuttum, gittim gördüm oradaki asıl kardinalin mardinalingittim gördüm oradaki asıl kardinalin mardinalin konuşup da halkı teşvik edip dekonuşup da halkı teşvik edip de çıktıkları kiliseyi gördüm.çıktıkları kiliseyi gördüm. Kaç sefer İngiltere’den,Kaç sefer İngiltere’den, Avrupalardan, Almanyalardan çıktılar ordular halindeAvrupalardan, Almanyalardan çıktılar ordular halinde Tuna vadilerinden geçerek, şehirleri yakıp yıkarak,Tuna vadilerinden geçerek, şehirleri yakıp yıkarak, bizansa geldiler, bizansı yağmalayarak.bizansa geldiler, bizansı yağmalayarak. Hâlbuki o da bir Hristiyan.Hâlbuki o da bir Hristiyan. Antakya’ya geldiler.Antakya’ya geldiler. Antakya da kadın çoluk çocuk hepsini kestiler.Antakya da kadın çoluk çocuk hepsini kestiler. Kudüs’te çok katliam yaptılar.

Kudüs’te çok katliam yaptılar.
Bu seferler on yedi tane mi, on dokuz tane miBu seferler on yedi tane mi, on dokuz tane mi tarihte, büyük böyle haçlı seferleri diye anılan sefeler.tarihte, büyük böyle haçlı seferleri diye anılan sefeler. Selçuklular zamanında Anadolu’yu çiğneyip çiğneyip geçtiler.Selçuklular zamanında Anadolu’yu çiğneyip çiğneyip geçtiler. Amma sayıları bu kadar da değil.Amma sayıları bu kadar da değil. Çünkü Osmanlılarla AvrupalılarınÇünkü Osmanlılarla Avrupalıların toplanıp toplanıp, birleşip birleşiptoplanıp toplanıp, birleşip birleşip yaptıkları bütün savaşlar nedir?yaptıkları bütün savaşlar nedir? Haçlı savaşıdır.

Haçlı savaşıdır.
Din savaşıdır.Din savaşıdır. Hâlâ da devam ediyorlar.Hâlâ da devam ediyorlar. Bizim Osmanlı devletimizi yıktılar.Bizim Osmanlı devletimizi yıktılar. Bizim devletimiz yıkılmasaydıBizim devletimiz yıkılmasaydı biz Almanya’yla hudut olacaktık.biz Almanya’yla hudut olacaktık. Belgrad’dan otomobilimize binecektikBelgrad’dan otomobilimize binecektik İstanbul’a, İstanbul’dan Şama, Şamdan Mekke’yeİstanbul’a, İstanbul’dan Şama, Şamdan Mekke’ye haccımızı yapacaktık, dönecektik.haccımızı yapacaktık, dönecektik. Kış gün üşüyorsak, romatizmam var, bilmem ne,Kış gün üşüyorsak, romatizmam var, bilmem ne, sıcağı seviyorum, Kahire de kışlayacaktık.sıcağı seviyorum, Kahire de kışlayacaktık. İstanbul da yazlayacaktık.İstanbul da yazlayacaktık. İstersek Kırım’a gidecektik.İstersek Kırım’a gidecektik. İstersek Kafkas dağlarının yüksek tepelerinde,İstersek Kafkas dağlarının yüksek tepelerinde, yaylalarında taze havada,yaylalarında taze havada, taze meyveyle şeyle dolaşacaktık.taze meyveyle şeyle dolaşacaktık. Yani isterse Basra’dan,Yani isterse Basra’dan, Basra bizim olsaydı petrolü çıkartacaktık.Basra bizim olsaydı petrolü çıkartacaktık. Allah, dünyanın parası bizim olacaktı.Allah, dünyanın parası bizim olacaktı. Yıktılar.Yıktılar. Kaç tane devlet türedi topraklarımızın üzerinde.Kaç tane devlet türedi topraklarımızın üzerinde. Hâlâ da Bosna da, Kosova da, Bulgaristan da,Hâlâ da Bosna da, Kosova da, Bulgaristan da, Romanya da, Kırımda, Çeçenistan da, her yerde,Romanya da, Kırımda, Çeçenistan da, her yerde, hâlâ zulüm görmüyor muyuz?hâlâ zulüm görmüyor muyuz? Haksız mıyız?

Haksız mıyız?
Kendimizi savunmaya kalksak, haksızlık mı bu değil.Kendimizi savunmaya kalksak, haksızlık mı bu değil. İşte bunun için Müslümanın

İşte bunun için Müslümanın
en mühim vazifelerinden bir tanesi cihad.en mühim vazifelerinden bir tanesi cihad. En sevaplı işlerden bir tanesi.En sevaplı işlerden bir tanesi. Çünkü cihad olmağı zamanlar İslam’ı söndürecekler adamlar,Çünkü cihad olmağı zamanlar İslam’ı söndürecekler adamlar, yok edecekler, bitecek insan kalmayacak.yok edecekler, bitecek insan kalmayacak. Puta tapacaklar, haç’a tapacaklar.Puta tapacaklar, haç’a tapacaklar. Wollongong da bilmem kaç bin dönüm araziyi verdiler,Wollongong da bilmem kaç bin dönüm araziyi verdiler, yüz altı bin dönüm mü bilmem ne,yüz altı bin dönüm mü bilmem ne, ben rakamları unuttum.ben rakamları unuttum. Yirmi beş, yirmi yedi milyar Avusturalya dolarıYirmi beş, yirmi yedi milyar Avusturalya doları harcadılar kocaman Budist mâbedleri yaptılar.harcadılar kocaman Budist mâbedleri yaptılar. Çünkü Wollongong kelimesiÇünkü Wollongong kelimesi Budistlerde de bir hoş manaya geliyormuş.Budistlerde de bir hoş manaya geliyormuş. Oradan vay be bu şehrin adı bizimOradan vay be bu şehrin adı bizim dilimizde falanca manaya geliyor diye orayı seçmişler.dilimizde falanca manaya geliyor diye orayı seçmişler. Ziyaret etsin herkeste para kazanılsın diyeZiyaret etsin herkeste para kazanılsın diye Wollongong belediyesi de her türlü kolaylığı gösterdi.Wollongong belediyesi de her türlü kolaylığı gösterdi. Müslümanların doğru düzgün bir camisi yokken,Müslümanların doğru düzgün bir camisi yokken, ahşap tahta, kıblesi yamuk, kubbesi yok, minaresi yok.ahşap tahta, kıblesi yamuk, kubbesi yok, minaresi yok. Öyle iken Budistlerin alanına giriyorsun,Öyle iken Budistlerin alanına giriyorsun, otomobille dolaşıyorsun, kaç tane binası var,otomobille dolaşıyorsun, kaç tane binası var, merdivenlerden çıkıyorsun çıkıyorsun.merdivenlerden çıkıyorsun çıkıyorsun. Her tarafı koca göbekli,Her tarafı koca göbekli, göbeğinin çukuru görünen, elini şöyle yapmış,göbeğinin çukuru görünen, elini şöyle yapmış, şişman Bu’da heykeliyle doldurmuşlar.şişman Bu’da heykeliyle doldurmuşlar. Bir tane başka heykel gördük.Bir tane başka heykel gördük. Altı tane kolu var.Altı tane kolu var. Birisi aşağıda, birisi yukarıda, birisi bilmem ne,Birisi aşağıda, birisi yukarıda, birisi bilmem ne, işte bilmem o vişnaymış öteki krişnaymış,işte bilmem o vişnaymış öteki krişnaymış, ötekisi bilmem neymiş, Bu’da’ymış.ötekisi bilmem neymiş, Bu’da’ymış. Bir de koca Bu’da’nın olduğu,Bir de koca Bu’da’nın olduğu, salona girerken kızın birisi bize şey uzattı,salona girerken kızın birisi bize şey uzattı, şöyle bir poşetin içinde pirinç varmış,şöyle bir poşetin içinde pirinç varmış, iki dolar, alın dedi, bir şey değil.iki dolar, alın dedi, bir şey değil. Ne olacak dedim?Ne olacak dedim? Bu’da’ya sunacakmış.

Bu’da’ya sunacakmış.
Pirinçle besleniyor mu şişko ne yapıyorsa?Pirinçle besleniyor mu şişko ne yapıyorsa? Yapmayız öyle bir şey dedik.Yapmayız öyle bir şey dedik. Allah’tan korkarım, puta bir pirinç bile sunmaktanAllah’tan korkarım, puta bir pirinç bile sunmaktan Allah’a sığınırım, korkarım.Allah’a sığınırım, korkarım. Hayır dedim.Hayır dedim. Gözümün önünde Hintlinin birisi geldi.Gözümün önünde Hintlinin birisi geldi. Bu’da’nın önüne eğildi, secdesini yaptıBu’da’nın önüne eğildi, secdesini yaptı bilmem ne tüylerim diken diken oldu benim.bilmem ne tüylerim diken diken oldu benim. Onlara kolaylık gösteriyorlar amaOnlara kolaylık gösteriyorlar ama İslam’ı her yerden silmek için çarpışıyorlar,İslam’ı her yerden silmek için çarpışıyorlar, saldırıyorlar, öldürüyorlar, kesiyorlar.saldırıyorlar, öldürüyorlar, kesiyorlar. Hem de kadın çoluk çocuk ayrımı yapmadan.Hem de kadın çoluk çocuk ayrımı yapmadan. Biz haçlı ordularını yenmişiz.

Biz haçlı ordularını yenmişiz.
Osmanlılar yenmiş.Osmanlılar yenmiş. Aslan yürekli bir şah.Aslan yürekli bir şah. Esir almışız, yenmişiz.Esir almışız, yenmişiz. Bizim padişahımız demiş ki;Bizim padişahımız demiş ki; seni salıyorum, memleketine git,seni salıyorum, memleketine git, yeniden ordu topla, yeniden gel,yeniden ordu topla, yeniden gel, bize bir zafer daha kazandır.bize bir zafer daha kazandır. Senden, sizden korkmuyorum diye gidin diye salmış.Senden, sizden korkmuyorum diye gidin diye salmış. Biz savaşanları bile öldürmemişiz.Biz savaşanları bile öldürmemişiz. Onlar savaşmayan kadınları, çocukları,Onlar savaşmayan kadınları, çocukları, ihtiyarları bile öldürmüşler.ihtiyarları bile öldürmüşler. Ve bir papaz, haçlı seferlerine katılmış olan papaz,Ve bir papaz, haçlı seferlerine katılmış olan papaz, hatırasında yazıyor.hatırasında yazıyor. Sadık bey aklın durur.Sadık bey aklın durur. Müslüman bir çocuğu kesmişler, kızartmışlar,Müslüman bir çocuğu kesmişler, kızartmışlar, yemişler de eti bayağı tatlı oluyor demişler.yemişler de eti bayağı tatlı oluyor demişler. Anadolu da.Anadolu da. Adana tarafında. Senin diyarında.Adana tarafında. Senin diyarında. Şey yazıyor, bizim kitaplar yazmıyor.Şey yazıyor, bizim kitaplar yazmıyor. Haçlıları kötülemek için değil.Haçlıları kötülemek için değil. Haçlıların ordusundaki papaz hatıra defterinde yazıyor.Haçlıların ordusundaki papaz hatıra defterinde yazıyor. Çocuk yemişler taze etli diye.Çocuk yemişler taze etli diye. Yani kuzu değil insan, insan yavrusu yemişler.Yani kuzu değil insan, insan yavrusu yemişler. Onun için Müslüman cihada hazır olacak.

Onun için Müslüman cihada hazır olacak.
Belinde kılıcı varken kılınan bir namaz,Belinde kılıcı varken kılınan bir namaz, kılıcı olamadan kılınan namazdankılıcı olamadan kılınan namazdan yedi yüz kat daha sevap.yedi yüz kat daha sevap. Bir miktar Allah yolunda beklemek, durmak,Bir miktar Allah yolunda beklemek, durmak, savaş için, daha kılıç çekilmemiş,savaş için, daha kılıç çekilmemiş, mızrak saplanılmamış, ok atılmamış,mızrak saplanılmamış, ok atılmamış, hiç Allah’a isyan edilmeden, bütün ibadetle geçmiş,hiç Allah’a isyan edilmeden, bütün ibadetle geçmiş, altmış yıldan daha sevap.altmış yıldan daha sevap. Çünkü din öyle ayakta durur.Çünkü din öyle ayakta durur. Cihadın çeşitleri var.

Cihadın çeşitleri var.
Cihad bu işte. Sevaplı.Cihad bu işte. Sevaplı. Cihadın çeşitlerinden bir tanesi düşmanla çarpışmak.Cihadın çeşitlerinden bir tanesi düşmanla çarpışmak. Bir tanesi de içimizdeki düşmanla çarpışmak.
Bir tanesi de içimizdeki düşmanla çarpışmak.
Hepimizin içimizde düşmanımız var bizim.Hepimizin içimizde düşmanımız var bizim. Zalim nefsimiz var. O da zalim.Zalim nefsimiz var. O da zalim. Öyle zalim ki insana içkiyi içtirir,Öyle zalim ki insana içkiyi içtirir, günahı işletir, ibadeti terk ettirir,günahı işletir, ibadeti terk ettirir, anasını babasının dövdürtür, yuvasını terk ettirtir,anasını babasının dövdürtür, yuvasını terk ettirtir, kumar oynattırır, her şeyi yaptırır bu zalim nefis.kumar oynattırır, her şeyi yaptırır bu zalim nefis. O nefis ıslah olsa şeytan tesir edemez.O nefis ıslah olsa şeytan tesir edemez. Şeytan geçiyor insanın karşısına, şöyle yap bilmem ne diye,Şeytan geçiyor insanın karşısına, şöyle yap bilmem ne diye, sadece vesvese veriyor.sadece vesvese veriyor. Yapan nefis.Yapan nefis. Zalim nefis.Zalim nefis. Nefis ıslah olmadı mı,Nefis ıslah olmadı mı, her türlü kötülüğü yapar.her türlü kötülüğü yapar. Şarabı havuza doldurtur.Şarabı havuza doldurtur. Havuzun içinde yüzdürtür.Havuzun içinde yüzdürtür. Her türlü şey duyuyoruz, yaptırtır.Her türlü şey duyuyoruz, yaptırtır. Nefisle cihat en büyük cihattır.

Nefisle cihat en büyük cihattır.
İnsanın kendi nefsini yenmesi,İnsanın kendi nefsini yenmesi, kendi nefsini ıslah etmesi,kendi nefsini ıslah etmesi, kendi nefsini kötü arzularının karşısındakendi nefsini kötü arzularının karşısında mücadele etmesi en büyük cihat.mücadele etmesi en büyük cihat. Al şu malı, işte bak sahibi görmüyor.

Al şu malı, işte bak sahibi görmüyor.
Yok haram.Yok haram. Ben hırsızlık yapmam.Ben hırsızlık yapmam. Ya şu dul kadın ihtiyar, aklı ermiyor,Ya şu dul kadın ihtiyar, aklı ermiyor, kandır şunu, mührü bas,kandır şunu, mührü bas, parmağını zaten imza atmasını da bilmiyor, parmağını bastırparmağını zaten imza atmasını da bilmiyor, parmağını bastır bir başka oyunla,evini barkını geçirt üstüne.bir başka oyunla,evini barkını geçirt üstüne. Ben öyle yalan dolan yapmam.Ben öyle yalan dolan yapmam. Günah. Kimsenin hakkını almam.Günah. Kimsenin hakkını almam. Ama alan alana, yapan yapana, bu zulümleri,Ama alan alana, yapan yapana, bu zulümleri, bu zulümler olup duruyor dünyada.bu zulümler olup duruyor dünyada. Neden oluyor?

Neden oluyor?
Zalim nefisler haksızlıkları yaptırtıyor insana.Zalim nefisler haksızlıkları yaptırtıyor insana. Onunla mücadele en önemliOnunla mücadele en önemli cihatlardan bir tanesi.cihatlardan bir tanesi. Tasavvufun da, tarikatın da göreviTasavvufun da, tarikatın da görevi insanın nefsinin ıslahı yolunda terbiye etmek.insanın nefsinin ıslahı yolunda terbiye etmek. Onun için oluyor.Onun için oluyor. Yoksa eline tesbihi al, yüz tane Allah,Yoksa eline tesbihi al, yüz tane Allah, yüz tane la ilâhe illallah, yüz tane estağfurullah de.yüz tane la ilâhe illallah, yüz tane estağfurullah de. Tamam, ben derviş oldum de.Tamam, ben derviş oldum de. Ondan sonra nefsinin peşinde bütün gün akşama kadar koştur.Ondan sonra nefsinin peşinde bütün gün akşama kadar koştur. Olmaz, böyle dervişlik olmaz.Olmaz, böyle dervişlik olmaz. Dervişlik olaydı taç ile hırka

Dervişlik olaydı taç ile hırka
alırdık biz daki otuza kırka Yahu.alırdık biz daki otuza kırka Yahu. Öyle demiş.Öyle demiş. Dervişlik olsaydı tac ile.Dervişlik olsaydı tac ile. Tac demek?Tac demek? Yani başına giyilen kıyafetleri var her birisinin,Yani başına giyilen kıyafetleri var her birisinin, kavukların çeşitleri var.kavukların çeşitleri var. Mevlevîler uzun giyiyor.Mevlevîler uzun giyiyor. Ötekiler Bektaşîler on iki dilimli giyiyor.Ötekiler Bektaşîler on iki dilimli giyiyor. Bilmem ne filan resimlerini giyiyoruz.Bilmem ne filan resimlerini giyiyoruz. Üstüne bir hırka, yakasında çizgiler, şeritler vs. ler.Üstüne bir hırka, yakasında çizgiler, şeritler vs. ler. Bu böyle değil ki;

Bu böyle değil ki;
Dervişlik olaydı tac ile hırkaDervişlik olaydı tac ile hırka alırdık biz dahi otuza kırkaalırdık biz dahi otuza kırka pazarlık ederdik.pazarlık ederdik. Ver elini hadi bakalım.Ver elini hadi bakalım. Razı mısın bilmem ne, otuza kırka alırdık dervişliği.Razı mısın bilmem ne, otuza kırka alırdık dervişliği. Dervişlik o değil.Dervişlik o değil. Dervişlik, insanın nefsini terbiye etmesi,Dervişlik, insanın nefsini terbiye etmesi, olgun insan olması, iyi insan olması.olgun insan olması, iyi insan olması. Evet, nefsini terbiye etmek önemli bir cihattır.

Evet, nefsini terbiye etmek önemli bir cihattır.
Allahu Teâlâ hazretleri her çeşit sevabı,Allahu Teâlâ hazretleri her çeşit sevabı, her çeşit cihadı yapıp,her çeşit cihadı yapıp, sevabı kazanmayı nasip etsin hepimize.sevabı kazanmayı nasip etsin hepimize. İlginç bir hadîs-i şerîfi de okuyum.

İlginç bir hadîs-i şerîfi de okuyum.
Lemmâ kellemallâhu mûsâ kâne yübsıru

Lemmâ kellemallâhu mûsâ kâne yübsıru
debîbe’n-nemli ‘ale’s-safâ fi’l-leyleti’z-zalmâidebîbe’n-nemli ‘ale’s-safâ fi’l-leyleti’z-zalmâi min mesîrati ‘aşereti ferâsıha.min mesîrati ‘aşereti ferâsıha. Musa aleyhisselam Tûr dağında

Musa aleyhisselam Tûr dağında
Allahu Teâlâ hazretlerine kırk gece ibadet etti.Allahu Teâlâ hazretlerine kırk gece ibadet etti. Kendisine Tevrat’ı Allahu Teâlâ hazretleri vahyetti.Kendisine Tevrat’ı Allahu Teâlâ hazretleri vahyetti. Tevrat’ta ona geldi.Tevrat’ta ona geldi. Ondan sonra işte Yahudiler ona tabi oldularOndan sonra işte Yahudiler ona tabi oldular ama sonra kitabına aslı kayboldu, bozuldu,ama sonra kitabına aslı kayboldu, bozuldu, işi çığırından çıkarttılar, yıprandı iş.işi çığırından çıkarttılar, yıprandı iş. Allahu Teâlâ hazretleri ondan sonraAllahu Teâlâ hazretleri ondan sonra İsa aleyhisselamı gönderdi.İsa aleyhisselamı gönderdi. Ona da İncil’i indirdi.Ona da İncil’i indirdi. Onlarda İncil’i kaybettiler.Onlarda İncil’i kaybettiler. Aslı yok.Aslı yok. Dört tane, üç yüz tane, iki yüz tane İncil var.Dört tane, üç yüz tane, iki yüz tane İncil var. İznik’te toplandılar, elediler,İznik’te toplandılar, elediler, bir kısmını seçtiler dört tanesini.bir kısmını seçtiler dört tanesini. Birbirinden farklı ibareleri birbirini tutmuyor.Birbirinden farklı ibareleri birbirini tutmuyor. O da bozuldu.O da bozuldu. Cenâb-ı Hak İslam’ı gönderdi.Cenâb-ı Hak İslam’ı gönderdi. Hepsini tazeledi.Hepsini tazeledi. Musa aleyhisselam Tûr dağında Cenâb-ı HakkınMusa aleyhisselam Tûr dağında Cenâb-ı Hakkın vahyine mahzar oldu ya.vahyine mahzar oldu ya. Ve kellemallâhu mûsâ teklîmen.

Ve kellemallâhu mûsâ teklîmen.
Yâ Musa! Diye sesini duydu.

Yâ Musa! Diye sesini duydu.
Dediğini emirlerini aldı ya Musa aleyhisselam.Dediğini emirlerini aldı ya Musa aleyhisselam. Bakın ne oluyor?Bakın ne oluyor? Lemmâ kellemallâhu mûsâ.

Lemmâ kellemallâhu mûsâ.
Allahu Teâlâ hazretleri Musa aleyhisselam ileAllahu Teâlâ hazretleri Musa aleyhisselam ile konuştuktan sonra, vahiy geldikten sonra,konuştuktan sonra, vahiy geldikten sonra, ona mahzar olduktan sonra.ona mahzar olduktan sonra. Kâne yübsıru.Kâne yübsıru. Görürdü.Görürdü. Neyi görürdü?Neyi görürdü? Debîbe’n-nemli.Debîbe’n-nemli. Karıncanın tıpış tıpış yürüdüğünü görürdü.Karıncanın tıpış tıpış yürüdüğünü görürdü. Ale’s-safâ.Ale’s-safâ. Kara taşın üzerinde, kara karıncanın yürüdüğünü görürdü.Kara taşın üzerinde, kara karıncanın yürüdüğünü görürdü. Fi’l-leyleti’z-zalmâi.

Fi’l-leyleti’z-zalmâi.
Karanlık gecede, mehtapsız, karanlık gecedeKaranlık gecede, mehtapsız, karanlık gecede kara taşın üzerinde, kara karıncanın,kara taşın üzerinde, kara karıncanın, karınca umumiyetle kara renklidirkarınca umumiyetle kara renklidir beyaz karıncada varmış ama bazı yerlerde neyse.beyaz karıncada varmış ama bazı yerlerde neyse. Min mesîrati ‘aşereti ferâsıha.Min mesîrati ‘aşereti ferâsıha. On fersah mesafeden kara taşın üzerinde,On fersah mesafeden kara taşın üzerinde, karanlık gecede karıncayı görür o, neden?karanlık gecede karıncayı görür o, neden? Cenâb-ı Hakk’ın vahyine mahzar olduktan sonra,

Cenâb-ı Hakk’ın vahyine mahzar olduktan sonra,
ne kabiliyet değişiklikleri oluyorsa insanın aklında,ne kabiliyet değişiklikleri oluyorsa insanın aklında, zihninde, gözünde durum değişiyor,zihninde, gözünde durum değişiyor, ilginç bir şey, bilgi.ilginç bir şey, bilgi. Peygamber efendimiz bildirmeseydi bilemezdik.Peygamber efendimiz bildirmeseydi bilemezdik. On fersah ne kadar eder hocam?On fersah ne kadar eder hocam? Bir fersah bir günlük bir yoldur.Bir fersah bir günlük bir yoldur. On fersah on günlük yol demektir.On fersah on günlük yol demektir. Bir günlük yolda yaya yürüyüşüdür.Bir günlük yolda yaya yürüyüşüdür. Yaya günde altı saat yürür diye kabul edilirYaya günde altı saat yürür diye kabul edilir ve yayanın bir saatte yürüdüğü mesafe,ve yayanın bir saatte yürüdüğü mesafe, Sadık bey hariç, altı kilometredir,Sadık bey hariç, altı kilometredir, altı kilometre yürür.altı kilometre yürür. Ben dört kilometre yürüyebilirim.Ben dört kilometre yürüyebilirim. Ortalaması altı kilometre yürür.Ortalaması altı kilometre yürür. Altı kere altı otuz altı.Altı kere altı otuz altı. Otuz altı kilometre yol yürüdü mü kervan,Otuz altı kilometre yol yürüdü mü kervan, yolcular perişan olur.yolcular perişan olur. Kervansaraya girenler serilirler, ayakları şişer.Kervansaraya girenler serilirler, ayakları şişer. Altı saat yol yürüdükten sonraAltı saat yol yürüdükten sonra yatarlar, istirahat ederler.yatarlar, istirahat ederler. Altı saatte bir fersah başınaAltı saatte bir fersah başına konaklar yapılmıştır.konaklar yapılmıştır. Şimdiki benzin, yakıt satılan yerler gibi.Şimdiki benzin, yakıt satılan yerler gibi. Oralarda develerini dinlendirirler hayvan atları varsa,Oralarda develerini dinlendirirler hayvan atları varsa, yaya yürümüşlerse, otururlar,yaya yürümüşlerse, otururlar, aşağıda hayvanlar, üst katta kendileri.aşağıda hayvanlar, üst katta kendileri. Kervansarayın avlusuna girerler.Kervansarayın avlusuna girerler. Gurbetten gelmişim, yorgunum, hancıGurbetten gelmişim, yorgunum, hancı şuraya bir yatak ser, yavaş yavaş dediği gibi,şuraya bir yatak ser, yavaş yavaş dediği gibi, işte bir yatak bulurlarsa yatarlar,işte bir yatak bulurlarsa yatarlar, her gelen yolcu geliyor, gidiyor.her gelen yolcu geliyor, gidiyor. Temizlik şartları şimdiki gibi değil.Temizlik şartları şimdiki gibi değil. Bitler, pireler, haşarat aşağıda, hayvanlarBitler, pireler, haşarat aşağıda, hayvanlar onlardan keneler, bilmem neler, kokular.onlardan keneler, bilmem neler, kokular. Kim bilir ne kadar zordu eskiden?

Kim bilir ne kadar zordu eskiden?
Otuz altı kilometre.

Otuz altı kilometre.
On kilometre üç yüz altmış kilometre eder,On kilometre üç yüz altmış kilometre eder, üç yüz altmış kilo metre de İstanbul’danüç yüz altmış kilo metre de İstanbul’dan üç yüz altmış kilometre neresi?üç yüz altmış kilometre neresi? Gerede üç yüz kilometre yani Kızılcahamam’dan öte,Gerede üç yüz kilometre yani Kızılcahamam’dan öte, Ankara diyeceğim ama Ankara’dan biraz berilerde Kazan,Ankara diyeceğim ama Ankara’dan biraz berilerde Kazan, biraz evvel İstanbul Kazanbiraz evvel İstanbul Kazan veya orada bir Kızılcahamam’a doğru giderken,veya orada bir Kızılcahamam’a doğru giderken, yokuşlara gelmeden, virajlara gelmeden önce orada bir kasaba var,yokuşlara gelmeden, virajlara gelmeden önce orada bir kasaba var, orası kadar yani mesafe.orası kadar yani mesafe. Oradan kara taşın üzerindeki şeyi görecek hale getiriyor Cenâb-ı Hak.Oradan kara taşın üzerindeki şeyi görecek hale getiriyor Cenâb-ı Hak. Kabiliyete bak, peygamber kabiliyeti, tabi mucize,Kabiliyete bak, peygamber kabiliyeti, tabi mucize, olağan üstü bir durum.olağan üstü bir durum. Ama hem duyar hem görür.Ama hem duyar hem görür. Karıncanın ayak sesini de duyar, gözü de görür.Karıncanın ayak sesini de duyar, gözü de görür. Olağan üstü duruma geliyor.Olağan üstü duruma geliyor. Bizim beyinler, bizim gözler, bizim kulaklar, bizim diller

Bizim beyinler, bizim gözler, bizim kulaklar, bizim diller
ibadet etmediğimizden, çalışmadığımızdan,ibadet etmediğimizden, çalışmadığımızdan, günahlara daldığımızdan körleşiyor,günahlara daldığımızdan körleşiyor, körleşiyor, körleşiyor, kalplerimizkörleşiyor, körleşiyor, kalplerimiz insanın hafızası günahtan körleşiyor.insanın hafızası günahtan körleşiyor. Hâlbuki bir duyduğunu unutmayan insanlar var.Hâlbuki bir duyduğunu unutmayan insanlar var. Bir duyuyor, unutmuyor.Bir duyuyor, unutmuyor. Unutmak ne demekmiş diye soruyorlarmış.Unutmak ne demekmiş diye soruyorlarmış. Dur demişler şunu bir imtihan edelim.Dur demişler şunu bir imtihan edelim. Bir gazete getirmişler.Bir gazete getirmişler. Baktırmışlar buna.Baktırmışlar buna. Oku bakalım bu adam ne yazmış?Oku bakalım bu adam ne yazmış? Bir sene sonra bir molla bu.Bir sene sonra bir molla bu. İstanbul’da medresede bir molla adını unuttum.İstanbul’da medresede bir molla adını unuttum. Bir sene sonra gazeteyi almışlar arkalarına demişler ki.Bir sene sonra gazeteyi almışlar arkalarına demişler ki. Geçen sene biz sana gelmiştik ya, ee,Geçen sene biz sana gelmiştik ya, ee, bir gazete okumuştuk ya, evet,bir gazete okumuştuk ya, evet, sen bir makale falan okumuştun.sen bir makale falan okumuştun. Söyle bakayım.Söyle bakayım. Aynen okumuş.Aynen okumuş. Hafızaya bak.Hafızaya bak. Âlimlerden bir tanesi yirmi otuz kişi gidiyor.

Âlimlerden bir tanesi yirmi otuz kişi gidiyor.
Senin adın ne? Salih.Senin adın ne? Salih. Senin adın? Habil.Senin adın? Habil. Senin adın ne? Ali.Senin adın ne? Ali. Sen nerelisin, kaç yaşındasın, ne iş yaparsın?Sen nerelisin, kaç yaşındasın, ne iş yaparsın? Hepsine soruyor. Yirmi otuz kişi misafir.Hepsine soruyor. Yirmi otuz kişi misafir. Yeni bir şehre gelmiş, hadîs âlimlerinden birisi.Yeni bir şehre gelmiş, hadîs âlimlerinden birisi. Hepsine soruyor bir sefer.Hepsine soruyor bir sefer. Ondan sonra hepsi gittikten sonra.Ondan sonra hepsi gittikten sonra. Senin adın sen Salihsin,Senin adın sen Salihsin, sen Samsunlusun, senin yaşın şu kadar, senin mesleğin şu.sen Samsunlusun, senin yaşın şu kadar, senin mesleğin şu. Sen Hâbilsin, sen şuralısın, hepsini söylemiş,Sen Hâbilsin, sen şuralısın, hepsini söylemiş, şaşırmadan, karıştırmadan, neden?şaşırmadan, karıştırmadan, neden? İbadetle keskinleşiyor hafıza.

İbadetle keskinleşiyor hafıza.
Günahla körleşiyor.Günahla körleşiyor. Allah’a itaatle gelişiyor.Allah’a itaatle gelişiyor. Peygamberin görüşüne bak.Peygamberin görüşüne bak. Allah Teâlâ hazretleri biziAllah Teâlâ hazretleri bizi kendisine güzel kulluk yapanlardan eylesin.kendisine güzel kulluk yapanlardan eylesin. Günahlardan korusun, kurtarsın.Günahlardan korusun, kurtarsın. Şimdiye kadar yaptıklarımızı defterinden silsin.Şimdiye kadar yaptıklarımızı defterinden silsin. Affetsin.Affetsin. Bundan sonra güzel şeyler yapıp onu telafi etmeyi nasip etsin.Bundan sonra güzel şeyler yapıp onu telafi etmeyi nasip etsin. Cümlemize.Cümlemize. Bir de bir ferahlı hadîs-i şerîf okuyalım.

Bir de bir ferahlı hadîs-i şerîf okuyalım.
Ah vah etmek için.Ah vah etmek için. İnsana gülmek de lazım.İnsana gülmek de lazım. Ağlamak da bir ihtiyaç.Ağlamak da bir ihtiyaç. Bazı kimseler acıklı filmler seyretmeye gidiyor.Bazı kimseler acıklı filmler seyretmeye gidiyor. Niye gidiyorsun ya?Niye gidiyorsun ya? Zaten dünyadaki, işindeki, gücündeki,Zaten dünyadaki, işindeki, gücündeki, evindeki dert sana yetiyor.evindeki dert sana yetiyor. Her gün anan ağlıyor, sen ağlıyorsun zaten.Her gün anan ağlıyor, sen ağlıyorsun zaten. Bu acıklı filme niye gidiyorsun?Bu acıklı filme niye gidiyorsun? Boşuna gidiyorsun.Boşuna gidiyorsun. Gidiyor bir Türk filmine.Gidiyor bir Türk filmine. Allah sonunda hafiyesi ölüyor,Allah sonunda hafiyesi ölüyor, nişanlısı ölüyor, anası ölüyor, danası ölüyor,nişanlısı ölüyor, anası ölüyor, danası ölüyor, mezarının başına ötekisi geliyor, o ölüyor, bilmem ne, facia.mezarının başına ötekisi geliyor, o ölüyor, bilmem ne, facia. Artık filmi seyredenler mendiller, çarşaflar,Artık filmi seyredenler mendiller, çarşaflar, havlular gidiyor o filme.havlular gidiyor o filme. Çok güzel bir film.Çok güzel bir film. Aman ne ağladık, ne ağladık.Aman ne ağladık, ne ağladık. Allah ıslah etsin bu işin sonunu.Allah ıslah etsin bu işin sonunu. Şimdi böyle bir hadîs-i şerîf okuyalım.

Şimdi böyle bir hadîs-i şerîf okuyalım.
Lemmâ be’asallâhu nûhan ilâ kavmihî.

Lemmâ be’asallâhu nûhan ilâ kavmihî.
Nuh aleyhisselamı Allahu Teâlâ hazretleri

Nuh aleyhisselamı Allahu Teâlâ hazretleri
kavmine peygamber vazifelendirip gönderdiği zaman.kavmine peygamber vazifelendirip gönderdiği zaman. Ve hüve ibnü hamsîne ve mietey senetin.

Ve hüve ibnü hamsîne ve mietey senetin.
İki yüz elli yaşındaydı Nuh aleyhisselam.İki yüz elli yaşındaydı Nuh aleyhisselam. İki yüz elli yaşındaydı.İki yüz elli yaşındaydı. Peygamberler hep genç Peygamber olmuş daPeygamberler hep genç Peygamber olmuş da Nuh aleyhisselam müstesna.Nuh aleyhisselam müstesna. Bir o iki yüz elli yaşında Peygamber olmuş.Bir o iki yüz elli yaşında Peygamber olmuş. Biliyorsun dokuz yüz elli sene yaşadı.Biliyorsun dokuz yüz elli sene yaşadı. Bilmiyor muydun?Bilmiyor muydun? Dokuz yüz elli senenin iki yüz elli senesi,Dokuz yüz elli senenin iki yüz elli senesi, yedi yüz sene Peygamberlik yapmışlar anla.yedi yüz sene Peygamberlik yapmışlar anla. Fe-lebise fî kavmihî elfe senetin illâ hamsîne ‘âmen.

Fe-lebise fî kavmihî elfe senetin illâ hamsîne ‘âmen.
Arkasından da söylüyor.Arkasından da söylüyor. Kavmi içinde bin yıl yaşadı, elli yıl eksik,Kavmi içinde bin yıl yaşadı, elli yıl eksik, yani dokuz yüz elli seni demek.yani dokuz yüz elli seni demek. Kur’an-ı Kerîm de de bu olduğu için kesin, rakam böyle.Kur’an-ı Kerîm de de bu olduğu için kesin, rakam böyle. Ve bakıye ba’de’t-tûfâni hamsîne ve mietey senetin.

Ve bakıye ba’de’t-tûfâni hamsîne ve mietey senetin.
Tufanı, Nuh tufanından sonra da iki yüz elli sene yaşadı.Tufanı, Nuh tufanından sonra da iki yüz elli sene yaşadı. Tufan olduktan sonra da iki yüz elli sene yaşadı.Tufan olduktan sonra da iki yüz elli sene yaşadı. Fe-lemmâ âtâhü melekü’l-mevti.Fe-lemmâ âtâhü melekü’l-mevti. Ölüm meleği Azrail aleyhisselam ona geldiği zaman,Ölüm meleği Azrail aleyhisselam ona geldiği zaman, Kâle yâ nûhu.Kâle yâ nûhu. Dedi ki; Azrail aleyhisselam;Dedi ki; Azrail aleyhisselam; Yâ Nuh! Yâ ekbera’l-enbiyâi.Yâ Nuh! Yâ ekbera’l-enbiyâi. Ey Peygamberlerin en yaşlısı! En büyüğü!Ey Peygamberlerin en yaşlısı! En büyüğü! Yaşça.Yaşça. Yâ tavîle’l-‘umuri.Yâ tavîle’l-‘umuri. Ey uzun ömürlü Peygamber!Ey uzun ömürlü Peygamber! Yâ mücâbe’d-da’veti.Yâ mücâbe’d-da’veti. Ey duası müstecab olan, makbul olan,Ey duası müstecab olan, makbul olan, duası geçerli olan Peygamber!duası geçerli olan Peygamber! Keyfe raeyte’d-dünyâ.Keyfe raeyte’d-dünyâ. Dünya hayatını nasıl gördün?Dünya hayatını nasıl gördün? Azrail geldi.

Azrail geldi.
Canını teslim edecek yani bitti artık ömür.Canını teslim edecek yani bitti artık ömür. Yani dünya hayatını nasıl, ne dersin, nasıl buldun?Yani dünya hayatını nasıl, ne dersin, nasıl buldun? Diye sordu Azrail aleyhisselam Nuh aleyhiselam’a.Diye sordu Azrail aleyhisselam Nuh aleyhiselam’a. Kâle. Cevap olarak buyurdu ki;Kâle. Cevap olarak buyurdu ki; Misle racülin.Misle racülin. Bir adam gibi ki;Bir adam gibi ki; Büniye lehû beytün.Büniye lehû beytün. Kendisine bir ev yapılmış.Kendisine bir ev yapılmış. Al bu ev senin diye.Al bu ev senin diye. Lehû bâbâni.Lehû bâbâni. Evin iki kapısı var.Evin iki kapısı var. Bir ön kapısı var.Bir ön kapısı var. Bir de arka tarafa giden bahçe kapısı var.Bir de arka tarafa giden bahçe kapısı var. İki kapılı bir ev yapılmış kendisine.İki kapılı bir ev yapılmış kendisine. Fe-dahale min vâhidin.

Fe-dahale min vâhidin.
Birisinden girmiş.Birisinden girmiş. Ve harace mine’l-âhari.Ve harace mine’l-âhari. Arkadakinden de çıkmış gibi.Arkadakinden de çıkmış gibi. Dünya hayatı böyle işte.Dünya hayatı böyle işte. Bu dünya hayatı böyle.Bu dünya hayatı böyle. Şâir diyor ki,Şâir diyor ki, Osmanlı şâiri:Osmanlı şâiri: Bir düş gibidir hak bu ki ma'nîde bu âlem.Bir düş gibidir hak bu ki ma'nîde bu âlem. Rüya gibidir bu âlem.Rüya gibidir bu âlem. Bu dünya hayatı var ya, bu âlem.Bu dünya hayatı var ya, bu âlem. Bir düş gibidir hakka ki mana da bu âlem.Bir düş gibidir hakka ki mana da bu âlem. Kim göz yumup açınca zamânı güzer eyler.Kim göz yumup açınca zamânı güzer eyler. Rüya gibidir.Rüya gibidir. Göz yumup açıncaya kadar zamanı fırt geçiverir.Göz yumup açıncaya kadar zamanı fırt geçiverir. Rüya gibidir. Uyudun uyandın bitti.Rüya gibidir. Uyudun uyandın bitti. Ama uykuya da benzetiyor.Ama uykuya da benzetiyor. Millet uyuyor.Millet uyuyor. Başka bir hadîs-i şerîfte de bildiriliyor ki:

Başka bir hadîs-i şerîfte de bildiriliyor ki:
En-nâsü niyâmün.

En-nâsü niyâmün.
İnsanlar uyuyorlar, uykudadırlar.İnsanlar uyuyorlar, uykudadırlar. Fe-izâ mâtû.Fe-izâ mâtû. Öldükleri zaman.Öldükleri zaman. İntebehû.İntebehû. O zaman uyanırlar.O zaman uyanırlar. Dünya hayatında uyuyor millet.Dünya hayatında uyuyor millet. Cenneti bilmiyor.Cenneti bilmiyor. Cehennemi bilmiyor.Cehennemi bilmiyor. Mahkeme-i kübrayı bilmiyor.Mahkeme-i kübrayı bilmiyor. Günah işlerse ahirette cezasınınGünah işlerse ahirette cezasının ne olduğundan haberdar değil.ne olduğundan haberdar değil. Korkmuyor.Korkmuyor. Cenneti elden kaçırırsa neleri elden kaçırdığınınCenneti elden kaçırırsa neleri elden kaçırdığının farkında değil, hayıflanmıyor.farkında değil, hayıflanmıyor. Uyuyor uyuyor dünya hayatında öldüğü zaman uyanıyor.Uyuyor uyuyor dünya hayatında öldüğü zaman uyanıyor. Öldüğü zaman çünkü herkesin gözünden perde kalkıyor,Öldüğü zaman çünkü herkesin gözünden perde kalkıyor, ahireti görüyor ve ahirette nereye gideceğiahireti görüyor ve ahirette nereye gideceği kendisine gösteriliyor.kendisine gösteriliyor. Bak sen cennete gideceksin,Bak sen cennete gideceksin, seni köşkler bak beyaz beyazseni köşkler bak beyaz beyaz mücevheratı parlıyor uzaktan,mücevheratı parlıyor uzaktan, amma geniş alan, amma güzel köşkler,amma geniş alan, amma güzel köşkler, bahçesinde huriler dolaşıyor,bahçesinde huriler dolaşıyor, hizmetliler, meyveler, salkım salkımhizmetliler, meyveler, salkım salkım salınır tuba dalları, Kur’an okur hem dilleri,salınır tuba dalları, Kur’an okur hem dilleri, cennet bağının gülleri, açar Allah deyu deyu,cennet bağının gülleri, açar Allah deyu deyu, güller açıyor, kokuyor falan.güller açıyor, kokuyor falan. Tamam, adam, tamam Ya Rabbi! Diyor.Tamam, adam, tamam Ya Rabbi! Diyor. Böyle bir gül bahçesine girercesineBöyle bir gül bahçesine girercesine ölüp ahirete göçüyor.ölüp ahirete göçüyor. Kâfire de, günahkâra da cehennemde de işte

Kâfire de, günahkâra da cehennemde de işte
şuraya gideceksin sen diye gösteriliyor.şuraya gideceksin sen diye gösteriliyor. O da orda azapları, işkenceleri, korkunçluğu,O da orda azapları, işkenceleri, korkunçluğu, manzarayı, karanlığı, dumanı,manzarayı, karanlığı, dumanı, pis kokuları vs. orada görünce mahvoluyor.pis kokuları vs. orada görünce mahvoluyor. Kabir de insanlar için ya cennet bahçelerinden bir bahçeKabir de insanlar için ya cennet bahçelerinden bir bahçe ya da cehennem çukurlarından biri çukur oluyor.ya da cehennem çukurlarından biri çukur oluyor. Ölür ölmez gösteriliyor çünkü.Ölür ölmez gösteriliyor çünkü. Artık cehennemi gördükten sonra kabirin tadı hiç kalmıyor.Artık cehennemi gördükten sonra kabirin tadı hiç kalmıyor. Zaten kabirde de azap görüyor.Zaten kabirde de azap görüyor. Kabir azabı da var.Kabir azabı da var. Allahu Teâlâ hazretleri bizi sorgusuz, sualsiz,

Allahu Teâlâ hazretleri bizi sorgusuz, sualsiz,
mahkemesiz, hesapsız, doğrudan doğruya,mahkemesiz, hesapsız, doğrudan doğruya, durdurmasız cennete girenlerden eylesin.durdurmasız cennete girenlerden eylesin. Çünkü hesap verecek halimiz yok.Çünkü hesap verecek halimiz yok. Vaziyet fena.Vaziyet fena. Hesaba çekilirsek yanarız.Hesaba çekilirsek yanarız. Allahu Teâlâ hazretleri nasıl yapacaksaAllahu Teâlâ hazretleri nasıl yapacaksa şöyle hesapsız bizi cennete sokanlardan eylesin.şöyle hesapsız bizi cennete sokanlardan eylesin. Nasıl affedecekse affettirmeninNasıl affedecekse affettirmenin işlerini yapmaya nasip eylesin.işlerini yapmaya nasip eylesin. Nasıl ibadet ve itaat edeceksek,Nasıl ibadet ve itaat edeceksek, nasıl hayır hasenât yapacaksak, .nasıl hayır hasenât yapacaksak, . nasıl iyi bir kul olacaksak onları yapıpnasıl iyi bir kul olacaksak onları yapıp rızasını kazanmayı, sevdiği kul olmayı nasip eylesin.rızasını kazanmayı, sevdiği kul olmayı nasip eylesin. Akıbetimizi hayır eylesin.Akıbetimizi hayır eylesin. Cennetine dâhil eylesinCennetine dâhil eylesin İlahi cennet evine girenlerden eyle bizi.

İlahi cennet evine girenlerden eyle bizi.
Cennet içre cemâlini görenlerden eyle bizi.Cennet içre cemâlini görenlerden eyle bizi. Âmin.Âmin. Bi-hürmeti Taha ve Yâsin.

Bi-hürmeti Taha ve Yâsin.
Subhâne rabbinâ rabbi’l-izzeti ammâ yasifûnSubhâne rabbinâ rabbi’l-izzeti ammâ yasifûn ve selâmün ale’l-mürselînve selâmün ale’l-mürselîn velhamdülillâhi rabbi’l-âlemîn el-Fâtiha.velhamdülillâhi rabbi’l-âlemîn el-Fâtiha.
Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2