Namaz Vakitleri

27 Zilhicce 1445
03 Temmuz 2024
İmsak
03:30
Güneş
05:29
Öğle
13:13
İkindi
17:13
Akşam
20:47
Yatsı
22:37
Detaylı Arama

Çok Hamd Etmek

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

25 Cemâziye'l-Âhir 1414 / 09.12.1993
AKRA

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın Ak-Radyo’da cuma günleri düzenli olarak konuşmalar yapmıştır. 31 Mart 1993’te başlayıp, vefatından önceki son cuma günü olan, 2 Şubat 2001’e kadar devam eden bu sohbetlerde, hocamız genellikle Râmûzül-Ehâdis’ten, bazen de Muhtârü’l-Ehâdis’ten veya Riyâzu’s-Sâlihîn’den bir miktar hadis-i şerif okuyup, izah etmiştir.

İçinde bulunulan zamanın, ayın, günlerin ihyâ edilmesiyle ilgili bilgiler vermiş ve hatırlatmalarda bulunmuştur. Ayrıca ülkemizi ve insanımızı ilgilendiren güncel konulara temas ettiği de görülmüştür.

Genellikle yurtdışında seyahatte olduğu için çoğu zaman bulunduğu yerden de bahsetmiştir.

Sekiz yıl içerisinde toplam 313 adet sohbet yapmışlardır.

Konuşma Metni

Esselâmü aleyküm ve rahmetullâh.

Esselâmü aleyküm ve rahmetullâh.

Cumanız mübarek olsun.

Cumanız mübarek olsun.

Hepinize Allah'ın selamını, rahmetini dilerim.

Hepinize Allah'ın selamını, rahmetini dilerim.

Bu sohbetimde sizlere sevgili Peygamberimiz, başımızın tâcı, Efendimiz, sultanlar sultanıBu sohbetimde sizlere sevgili Peygamberimiz, başımızın tâcı, Efendimiz, sultanlar sultanı Muhammed-i Mustafâ sallallahu aleyhi ve sellem hazretlerinin mübarek sözlerindenMuhammed-i Mustafâ sallallahu aleyhi ve sellem hazretlerinin mübarek sözlerinden bazılarının hem Arapça metnini okuyarak hem açıklamasını yaparakbazılarının hem Arapça metnini okuyarak hem açıklamasını yaparak dinimizle ilgili bazı bilgileri sunmak istiyorum.

dinimizle ilgili bazı bilgileri sunmak istiyorum.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hazretleri,Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hazretleri, İmran b. Husayn radıyallahu anh'ın bize rivayet ettiğine göre, bir hadîs-i şerîfinde buyurmuş ki:

İmran b. Husayn radıyallahu anh'ın bize rivayet ettiğine göre, bir hadîs-i şerîfinde buyurmuş ki:

İnne efdale ibâdillâhi yevme'l-kıyâmeti el-hammâdûn.İnne efdale ibâdillâhi yevme'l-kıyâmeti el-hammâdûn. "Kıyamet gününde, bu dünya bitip âhiret âlemi başladığı zaman, Allah'ın yanında, huzurunda "Kıyamet gününde, bu dünya bitip âhiret âlemi başladığı zaman, Allah'ın yanında, huzurunda insanların, kulların en faziletlisi, en üstünü, en yükseği, çok hamd eden kullar olacak."

insanların, kulların en faziletlisi, en üstünü, en yükseği, çok hamd eden kullar olacak."

Hamd etmek Allahu Teâlâ hazretlerinin bize verdiği nimetleri, imkânları, lütufları,Hamd etmek Allahu Teâlâ hazretlerinin bize verdiği nimetleri, imkânları, lütufları, ihsanları düşünerek, ona şükür duygusu dolu olarak, O'nu övmek, ihsanları düşünerek, ona şükür duygusu dolu olarak, O'nu övmek, O'na medh ü senâda bulunmak demek olduğu için, hepimizin vazifesi. O'na medh ü senâda bulunmak demek olduğu için, hepimizin vazifesi. Elhamdülillah, Kur'ân-ı Kerîm'imiz de hamd ile başlıyor;

Elhamdülillah, Kur'ân-ı Kerîm'imiz de hamd ile başlıyor;

el-Hamdülillâhi rabbi'l-âlemîn. diye başlıyor.

el-Hamdülillâhi rabbi'l-âlemîn. diye başlıyor.

Onun için, Osmanlı şairlerimizden birisi, Namık Kemal olsa gerek, şöyle bir söz söylemiş:

Onun için, Osmanlı şairlerimizden birisi, Namık Kemal olsa gerek, şöyle bir söz söylemiş:

Yok iştikâ-yı cevr-i felekden nisâbımız

Serlevhasında hamd ile başlar kitâbımız.

Yok iştikâ-yı cevr-i felekden nisâbımız

Serlevhasında hamd ile başlar kitâbımız.

"Biz feleğin bize karşı çıkardığı çeşitli üzüntülerden, cevr ü cefâdan,"Biz feleğin bize karşı çıkardığı çeşitli üzüntülerden, cevr ü cefâdan, hayatta karşılaştığımız sıkıntılardan şikâyet etmeyiz.hayatta karşılaştığımız sıkıntılardan şikâyet etmeyiz. Çünkü bizim kitabımız hamd ile başlıyor." diyor. Güzel bir şey…

Çünkü bizim kitabımız hamd ile başlıyor." diyor. Güzel bir şey…

Biz müslümanlar sadece nimetlere karşı değil, hayatımızın her anında sonsuz minnet duyduğumuzBiz müslümanlar sadece nimetlere karşı değil, hayatımızın her anında sonsuz minnet duyduğumuz Yaradan'ımız Rabbimiz'e karşı hamd duygusu içindeyiz,Yaradan'ımız Rabbimiz'e karşı hamd duygusu içindeyiz, zengin de fakir de olsak, karnımız aç da tok da olsa...

zengin de fakir de olsak, karnımız aç da tok da olsa...

Her halde el-hamdülillâhi alâ külli hâl. "Her hâlimizde Allah'a hamd olsun!" diyoruz.

Her halde el-hamdülillâhi alâ külli hâl. "Her hâlimizde Allah'a hamd olsun!" diyoruz.

Çünkü Allahu Teâlâ hazretlerinin nimetlerini saymakla bitiremeyiz, tüketemeyiz.Çünkü Allahu Teâlâ hazretlerinin nimetlerini saymakla bitiremeyiz, tüketemeyiz. İyi bir kul olarak, Allah'ı seven ve Allah'ın sevdiği bir kul olarak, O'nun kaderine rızamız vardır. İyi bir kul olarak, Allah'ı seven ve Allah'ın sevdiği bir kul olarak, O'nun kaderine rızamız vardır. Takdirine bağlılığımız, teslimiyetimiz vardır. Zaten İslâm, teslim olmak demek oluyor. Takdirine bağlılığımız, teslimiyetimiz vardır. Zaten İslâm, teslim olmak demek oluyor. Allahu Teâlâ hazretleri ne takdir etmişse; hikmeti, sebebi ve faydası vardır.

Allahu Teâlâ hazretleri ne takdir etmişse; hikmeti, sebebi ve faydası vardır.

Müslüman iki çeşit kazanç ile devamlı sevap kazanma durumundadır:Müslüman iki çeşit kazanç ile devamlı sevap kazanma durumundadır: Birisi Allahu Teâlâ hazretlerinin kendisine verdiği nimetleri düşünür, şükreder, hamd eder;Birisi Allahu Teâlâ hazretlerinin kendisine verdiği nimetleri düşünür, şükreder, hamd eder; hem nimeti artar hem sevap kazanır. Birisi de dünya hayatında Allah'ın kendisine imtihan,hem nimeti artar hem sevap kazanır. Birisi de dünya hayatında Allah'ın kendisine imtihan, kaderin cilvesi olarak yazmış olduğu çeşitli durumlar karşısında da yinekaderin cilvesi olarak yazmış olduğu çeşitli durumlar karşısında da yine Allah'a olan bağlılığını, sevgisini, saygısını hiç zelzeleye uğratmaz, hiç fütur getirmez,Allah'a olan bağlılığını, sevgisini, saygısını hiç zelzeleye uğratmaz, hiç fütur getirmez, yine hamd eder. Her halde, her durumda Allahu Teâlâ hazretlerine hamd eder.

yine hamd eder. Her halde, her durumda Allahu Teâlâ hazretlerine hamd eder.

Eğer bu duygularla içimiz dolabilmişse, bu kadar güzel duygularla,Eğer bu duygularla içimiz dolabilmişse, bu kadar güzel duygularla, tam teslimiyet ve her halde Allahu Teâlâ hazretlerine vefâ ve O'nu sevmek, O'na bağlılığını hissetmek,tam teslimiyet ve her halde Allahu Teâlâ hazretlerine vefâ ve O'nu sevmek, O'na bağlılığını hissetmek, neylerse güzel eylediğini anlayabilmek duygusuyla doluysak; neylerse güzel eylediğini anlayabilmek duygusuyla doluysak; çok hamd edici bir kul durumuna gelmişsek bu çok güzel bir şey. Güzel bir gösterge, güzel bir işaret.çok hamd edici bir kul durumuna gelmişsek bu çok güzel bir şey. Güzel bir gösterge, güzel bir işaret. Çünkü Allahu Teâlâ hazretlerinin indinde, kıyamet gününde insanların en faziletlisi,Çünkü Allahu Teâlâ hazretlerinin indinde, kıyamet gününde insanların en faziletlisi, derecesi en yüksek olanları çok hamd edici kullar olacak. derecesi en yüksek olanları çok hamd edici kullar olacak. Hamd etmeyi âdetâ kendisine iş edinmiş, meslek edinmiş kullar olacak. Hamd etmeyi âdetâ kendisine iş edinmiş, meslek edinmiş kullar olacak. Çünkü Arapça'da hâmid kelimesi de var, normal hamd eden demek; Çünkü Arapça'da hâmid kelimesi de var, normal hamd eden demek; ama hammâd hamd etmeyi çok yapan, mübalağa-i ism-i fâil siygasıyla,ama hammâd hamd etmeyi çok yapan, mübalağa-i ism-i fâil siygasıyla, mübalağalı bir şekilde "daima hamd ü senâlar eden" demek oluyor.

mübalağalı bir şekilde "daima hamd ü senâlar eden" demek oluyor.

O bakımdan biz de kendimizi Allah'ın en faziletli kulu olmaya doğru gitmek için her hâlükârda,O bakımdan biz de kendimizi Allah'ın en faziletli kulu olmaya doğru gitmek için her hâlükârda, hayatımızın her anında Allah'a hamd etmeye alıştırmalıyız. hayatımızın her anında Allah'a hamd etmeye alıştırmalıyız. O güzel duygunun içine kendimizi sokmaya çalışmalıyız. O güzel duygunun içine kendimizi sokmaya çalışmalıyız. Dünyanın bize, hayatın cilveleri olarak sergilediği her hadisenin karşısında, aynı ihlâslı, Allah'a bağlı,Dünyanın bize, hayatın cilveleri olarak sergilediği her hadisenin karşısında, aynı ihlâslı, Allah'a bağlı, mert ve vefâlı kullar olarak hamd duygusunu taşımalıyız.mert ve vefâlı kullar olarak hamd duygusunu taşımalıyız. Eğer hakikaten Allah'ın nimetlerini saymaya çalışsak bitiremeyiz. Çok hamd borcumuz vardır. Eğer hakikaten Allah'ın nimetlerini saymaya çalışsak bitiremeyiz. Çok hamd borcumuz vardır. Âyet-i Kerîme de bunu bildiriyor.

Bismillâhirrahmânirrahîm:

Âyet-i Kerîme de bunu bildiriyor.

Bismillâhirrahmânirrahîm:

Ve in te'uddû ni'metallâhi lâ tuhsûhâ innallâhe le-ğafûrun rahîm.Ve in te'uddû ni'metallâhi lâ tuhsûhâ innallâhe le-ğafûrun rahîm. "Allahu Teâlâ hazretlerinin nimetlerini saymaya çalışsak bitiremeyiz, mümkün değil. "Allahu Teâlâ hazretlerinin nimetlerini saymaya çalışsak bitiremeyiz, mümkün değil. Allahu Teâlâ hazretleri çok mağfiret edicidir, çok rahmet sahibidir,Allahu Teâlâ hazretleri çok mağfiret edicidir, çok rahmet sahibidir, kullarına çok lütuflarda bulunuyor."

kullarına çok lütuflarda bulunuyor."

Bir gözümüzün nimetini, bütün dünya hayatı boyunca işlediğimiz ibadetleriBir gözümüzün nimetini, bütün dünya hayatı boyunca işlediğimiz ibadetleri terazinin bir kefesine koysalar, şu görme nimetimizi karşılamaz.terazinin bir kefesine koysalar, şu görme nimetimizi karşılamaz. Bu kadar kıldığımız namazlar veya yaptığımız hayırlar, verdiğimiz sadakalar, haclar vesaireBu kadar kıldığımız namazlar veya yaptığımız hayırlar, verdiğimiz sadakalar, haclar vesaire ancak bir göz nimetini bile karşılayamaz. Daha bunun yanında nice nice nimetler var.ancak bir göz nimetini bile karşılayamaz. Daha bunun yanında nice nice nimetler var. En büyük nimet de müslüman olmamız, hidayet üzere, Allah'ın sevdiği yolda olmamız, En büyük nimet de müslüman olmamız, hidayet üzere, Allah'ın sevdiği yolda olmamız, sevdiği bir kul olma pozisyonunda bulunmamız. sevdiği bir kul olma pozisyonunda bulunmamız. Allah bizi bu güzel pozisyondan, bu güzel durumdan ayırmasın.

Allah bizi bu güzel pozisyondan, bu güzel durumdan ayırmasın.

Ne mutlu bizlere ki müslüman ecdadımızdan, anne babamızdan bir asaletli iman geleneğiyle gelmişiz.Ne mutlu bizlere ki müslüman ecdadımızdan, anne babamızdan bir asaletli iman geleneğiyle gelmişiz. Şu anda müslümanız. İnşaallah bundan sonra da İslâm hem ülkemizde Şu anda müslümanız. İnşaallah bundan sonra da İslâm hem ülkemizde hem de dünyanın her yerinde hâkim olsun, yayılsın. İnsanların hepsi bu güzel duyguları tanısınlar.hem de dünyanın her yerinde hâkim olsun, yayılsın. İnsanların hepsi bu güzel duyguları tanısınlar. Hepsi yaratanlarına karşı hamd duygusu içinde olsunlar. Hepsi yaratanlarına karşı hamd duygusu içinde olsunlar. Ancak o zaman dünya üzerindeki arzu ettiğimiz hakiki sulh u salâh ve felah tahakkuk edecektir. Ancak o zaman dünya üzerindeki arzu ettiğimiz hakiki sulh u salâh ve felah tahakkuk edecektir. Bunu candan temenni ediyoruz.

Bunu candan temenni ediyoruz.

Kendimizi de her halde, her durumda; bize göre, başkalarına göre ölçüldüğü, uzaktan bakıldığı zaman,Kendimizi de her halde, her durumda; bize göre, başkalarına göre ölçüldüğü, uzaktan bakıldığı zaman, kötü bile görünen durumlarda Allah'a hamd etme duygusu içinde bulunmaya kendimizi alıştırmaya çalışacağız.kötü bile görünen durumlarda Allah'a hamd etme duygusu içinde bulunmaya kendimizi alıştırmaya çalışacağız. O güzel, büyük şairin, İbrahim Hakkı-i Erzurumî hazretlerinin dediği gibiO güzel, büyük şairin, İbrahim Hakkı-i Erzurumî hazretlerinin dediği gibi biz de etrafımıza baktığımız zaman;

Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler.

biz de etrafımıza baktığımız zaman;

Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler.

duygusu içine gireceğiz. Bu bir irfan işaretidir.duygusu içine gireceğiz. Bu bir irfan işaretidir. İrfanın, ârifliğin mârifetullahın yüksek bir derecesidir.İrfanın, ârifliğin mârifetullahın yüksek bir derecesidir. Allah bizi kendisine çok hamd edici kullarından eylesin.Allah bizi kendisine çok hamd edici kullarından eylesin. Âhirette mertebesi en yüksek olanlardan eylesin.

Âhirette mertebesi en yüksek olanlardan eylesin.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz diğer bir hadîs-i şerîfinde buyurmuş ki;

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz diğer bir hadîs-i şerîfinde buyurmuş ki;

İnne efdale'l-îmâni'l-abdi en ya'lemallâhe me'ahû haysü mâ kâne.

İnne efdale'l-îmâni'l-abdi en ya'lemallâhe me'ahû haysü mâ kâne.

Bu, çeşitli rivayetleri olan bir hadîs-i şerîf.Bu, çeşitli rivayetleri olan bir hadîs-i şerîf. Ben size sohbet edeceğim zaman, sayfaları kur'a ile çekiyorum.Ben size sohbet edeceğim zaman, sayfaları kur'a ile çekiyorum. Hangi konu gelirse onu severek anlatıyorum. Bu sayfada, hadis kitabında bu rivayet karşımıza geldi.Hangi konu gelirse onu severek anlatıyorum. Bu sayfada, hadis kitabında bu rivayet karşımıza geldi. Ubâdetü'bnü's-Sâmid radıyallahu anh tarafından rivayet edilmiş olan bu hadîs-i şerîfteUbâdetü'bnü's-Sâmid radıyallahu anh tarafından rivayet edilmiş olan bu hadîs-i şerîfte Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem buyuruyor ki;

Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem buyuruyor ki;

"Kulun mü'min olması güzel bir şey. Ama imanın en üstün derecesi hangisi?"Kulun mü'min olması güzel bir şey. Ama imanın en üstün derecesi hangisi? İmanın en üstün derecesi, kulun imanının en faziletli olduğu nokta, seviye. İmanın en üstün derecesi, kulun imanının en faziletli olduğu nokta, seviye. " En ya'lemallâhe me'ahû haysü mâ kâne." En ya'lemallâhe me'ahû haysü mâ kâne. "Kendisi nerede olursa olsun Allah'ın daima onun yanında olduğunu bilmesi, ona inanması...""Kendisi nerede olursa olsun Allah'ın daima onun yanında olduğunu bilmesi, ona inanması..." En kuvvetli iman bu…

Ben neredeyim?

En kuvvetli iman bu…

Ben neredeyim?

Dağın başındayım, hiç kimse beni görmüyor. Yolda yürüyorum;Dağın başındayım, hiç kimse beni görmüyor. Yolda yürüyorum; elma ağacından güzel, kırmızı elmalar üstüme sarkmış. Kimse görmüyor ama Allah benimle.elma ağacından güzel, kırmızı elmalar üstüme sarkmış. Kimse görmüyor ama Allah benimle. Ben o elmaya nasıl elimi uzatırım! Nasıl başkasına ait olan bir ağaçtan kopartıp alabilirim!Ben o elmaya nasıl elimi uzatırım! Nasıl başkasına ait olan bir ağaçtan kopartıp alabilirim! Kimse görmese, polis görmese bile yapamam. Kimse görmese, polis görmese bile yapamam. Çünkü Allah benimle beraber… Yalnız da olsam, kalabalıkta da olsam, karanlıkta da olsam,Çünkü Allah benimle beraber… Yalnız da olsam, kalabalıkta da olsam, karanlıkta da olsam, kimsenin görmediği bir yerde de olsam, kimsenin görmediği bir yerde de olsam, kimsenin anlaması mümkün olmayan bir işi yapabilmek imkânını elde etmiş bile olsam yapamam.

kimsenin anlaması mümkün olmayan bir işi yapabilmek imkânını elde etmiş bile olsam yapamam.

Neden?

Neden?

Ben mü'minim ve biliyorum kiBen mü'minim ve biliyorum ki Kur'ân-ı Kerîm'de Allahu Teâlâ hazretleri bizzat kendisi bildirmiş: Ve hüve me'aküm eyne mâ küntüm.

buyurmuş.
Kur'ân-ı Kerîm'de Allahu Teâlâ hazretleri bizzat kendisi bildirmiş: Ve hüve me'aküm eyne mâ küntüm.

buyurmuş.
Nerede olursak olalım Allahu Teâlâ hazretleri bizi görüyor, bizimle beraber.Nerede olursak olalım Allahu Teâlâ hazretleri bizi görüyor, bizimle beraber. Biz O'nun kontrolü altındayız. Bizim yaptığımız hiç bir iş gizli kalmıyor.Biz O'nun kontrolü altındayız. Bizim yaptığımız hiç bir iş gizli kalmıyor. Hiç bir iş araya -şimdiki tabirle- karambola gitmiyor; daima Allah tarafından görülüyor, biliniyor. Hiç bir iş araya -şimdiki tabirle- karambola gitmiyor; daima Allah tarafından görülüyor, biliniyor. Melekler tarafından yazılıyor, kayda geçiriliyor.

Melekler tarafından yazılıyor, kayda geçiriliyor.

Eskiden, "Melekler nasıl bunu kayda geçiriyor?" diye eski insanlar belki tereddüt edebilirlerdi.Eskiden, "Melekler nasıl bunu kayda geçiriyor?" diye eski insanlar belki tereddüt edebilirlerdi. Biz ne kadar rahat ve sade bir şekilde şimdi inanıyoruz. Evet melekler kayda geçiriyordur.Biz ne kadar rahat ve sade bir şekilde şimdi inanıyoruz. Evet melekler kayda geçiriyordur. Teypler konuşmalarımızı nasıl kayda geçiriyor.Teypler konuşmalarımızı nasıl kayda geçiriyor. Video kasetleri nasıl görüntülerimizi, seslerimizi kayda geçiriyor.Video kasetleri nasıl görüntülerimizi, seslerimizi kayda geçiriyor. Her şeyi bilen, Allâmu'l-guyûb olan Allahu Teâlâ hazretleri,Her şeyi bilen, Allâmu'l-guyûb olan Allahu Teâlâ hazretleri, her şeye kâdir olan Allahu Teâlâ hazretleri bizim,her şeye kâdir olan Allahu Teâlâ hazretleri bizim, bütün insanların ve bütün mahlûkâtın evvelini, âhirini kaydediyor. bütün insanların ve bütün mahlûkâtın evvelini, âhirini kaydediyor. Âhirette herkes bunu görecek. Önüne kitabı konulduğu zaman,Âhirette herkes bunu görecek. Önüne kitabı konulduğu zaman, "İşte senin dünyada yaptığın işlerin yazıldığı defter!"İşte senin dünyada yaptığın işlerin yazıldığı defter! İşte kayıt." diye önüne bu kayıtlar getirildiği zaman, mücrimler fevkalâde dehşete düşecekler.İşte kayıt." diye önüne bu kayıtlar getirildiği zaman, mücrimler fevkalâde dehşete düşecekler. Hiçbir şey ihmale uğramamış, her şey yazılmış diye. Biz her şeyin yazıldığını bildiğimiz için Hiçbir şey ihmale uğramamış, her şey yazılmış diye. Biz her şeyin yazıldığını bildiğimiz için ve Allah'ın daima bizimle olduğunu bildiğimiz için kötülükler yapmayız. ve Allah'ın daima bizimle olduğunu bildiğimiz için kötülükler yapmayız. Kötülükler yapmaktan öteye -onu yapmayacağız, o çizginin zaten beri tarafındayız, mü'miniz,Kötülükler yapmaktan öteye -onu yapmayacağız, o çizginin zaten beri tarafındayız, mü'miniz, müslümanız elhamdülillah- her şeyin en güzelini yapmaya çalışacağız.

müslümanız elhamdülillah- her şeyin en güzelini yapmaya çalışacağız.

O halde kendimizi Allah'ın seveceği ve beğeneceği işleri yapmaya yönelteceğiz.O halde kendimizi Allah'ın seveceği ve beğeneceği işleri yapmaya yönelteceğiz. Tembel de duramayız, kötü işler de yapamayız, boş da oturamayız.Tembel de duramayız, kötü işler de yapamayız, boş da oturamayız. İyi şeyleri, en güzel şeyleri yapmaya,İyi şeyleri, en güzel şeyleri yapmaya, Allah'ın rızasına en uygun, en çok sevaplar kazanmamıza sebep olacak işleri yapmaya çalışacağız.

Allah'ın rızasına en uygun, en çok sevaplar kazanmamıza sebep olacak işleri yapmaya çalışacağız.

Ne iyi olurdu, keşke bütün mü'minlerin imanı bu kadar kuvvetli olsaydı.Ne iyi olurdu, keşke bütün mü'minlerin imanı bu kadar kuvvetli olsaydı. Allah'ın onu gördüğünü, onun yanında olduğunu bilseydi insanlar;Allah'ın onu gördüğünü, onun yanında olduğunu bilseydi insanlar; hiç bu dehşetler, terörler, katiller, hırsızlıklar, arsızlıklar, sahtekârlıklar, rüşvetler olur muydu?

hiç bu dehşetler, terörler, katiller, hırsızlıklar, arsızlıklar, sahtekârlıklar, rüşvetler olur muydu?

Her şey yerli yerince, yolunca yürürdü, insanlar dünyada da mutlu ve bahtiyar olurlardı.Her şey yerli yerince, yolunca yürürdü, insanlar dünyada da mutlu ve bahtiyar olurlardı. Onun için temenni ediyoruz, Allahu Teâlâ hazretleri bize bu güzel imanı kalbimize ihsan eylesin.Onun için temenni ediyoruz, Allahu Teâlâ hazretleri bize bu güzel imanı kalbimize ihsan eylesin. Gözümüzden o maddiyatın perdelerini kaldırsın. Mâneviyat gözüyle gönlümüzün pasını silsin.Gözümüzden o maddiyatın perdelerini kaldırsın. Mâneviyat gözüyle gönlümüzün pasını silsin. O gönül gözüyle etrafı görmeye muktedir olalım.

O gönül gözüyle etrafı görmeye muktedir olalım.

Bir şairden yine bir beyit hatırıma geldi. Arapça bu beyit ama güzel.Bir şairden yine bir beyit hatırıma geldi. Arapça bu beyit ama güzel. Arapça bilenler de hatırlarında tutsun diye, onları da söyleyebiliriz her halde. Diyor ki şair:

Arapça bilenler de hatırlarında tutsun diye, onları da söyleyebiliriz her halde. Diyor ki şair:

Teemmel sutûral-kâinâti fe-innehâ

Mine'l-melei'l-a'lâ ileyke resâilü.

Teemmel sutûral-kâinâti fe-innehâ

Mine'l-melei'l-a'lâ ileyke resâilü.

"Kâinatın sayfalarına, etrafındaki manzaralara, olaylara bak ve bunları incele"Kâinatın sayfalarına, etrafındaki manzaralara, olaylara bak ve bunları incele ve zihninden bunların üzerinde tefekkür eyle! Çünkü bunlarve zihninden bunların üzerinde tefekkür eyle! Çünkü bunlar Mele-i A'lâ'dan, Allah'ın huzurundan sana gönderilmiş mektuplar demektir."

Mele-i A'lâ'dan, Allah'ın huzurundan sana gönderilmiş mektuplar demektir."

Demek ki biz etrafımıza böyle güzel gözle, irfan gözüyle,Demek ki biz etrafımıza böyle güzel gözle, irfan gözüyle, gözümüzden perdeler kaldırılıp gönlümüz aydın olarak, nurlu olarak baktığımız zamangözümüzden perdeler kaldırılıp gönlümüz aydın olarak, nurlu olarak baktığımız zaman her şeyi Allah'ın yarattığını, her şeyde Allah'ın tecellisi olduğunu göreceğiz. her şeyi Allah'ın yarattığını, her şeyde Allah'ın tecellisi olduğunu göreceğiz. Her yerde Allahu Teâlâ hazretlerinin hâzır ve nâzır olduğunu göreceğiz.Her yerde Allahu Teâlâ hazretlerinin hâzır ve nâzır olduğunu göreceğiz. Görmek dediğimiz şey sadece gözle olan bir şey değil, bunun mânevî yönü de var.Görmek dediğimiz şey sadece gözle olan bir şey değil, bunun mânevî yönü de var. O mânevî görüşle göreceğiz. O zaman kötülüklerden sıyrılmak, iyilikleri güzel yapmak, O mânevî görüşle göreceğiz. O zaman kötülüklerden sıyrılmak, iyilikleri güzel yapmak, kâmil bir müslüman olmak mümkün olacak.

kâmil bir müslüman olmak mümkün olacak.

Bu imanı önce kendimiz için temenni ediyoruz;

Bu imanı önce kendimiz için temenni ediyoruz;

"Yâ Rabbi! Sen bize bu irfanı, bu imanı ihsan eyle." diye. Bütün insanlar için de temenni ediyoruz."Yâ Rabbi! Sen bize bu irfanı, bu imanı ihsan eyle." diye. Bütün insanlar için de temenni ediyoruz. Onlar da yaratanlarını bilsinler ve kendilerine her anda sonsuz nimetler bahşeden, Onlar da yaratanlarını bilsinler ve kendilerine her anda sonsuz nimetler bahşeden, O Mün'im-i hakîkî Allahu Teâlâ hazretlerini tanıyıp ona güzel kulluk etsinler. O Mün'im-i hakîkî Allahu Teâlâ hazretlerini tanıyıp ona güzel kulluk etsinler. Ona güzel kulluk edince, hepimiz onun güzel kulu olunca, bütün problemler o zaman çözülecek.

Ona güzel kulluk edince, hepimiz onun güzel kulu olunca, bütün problemler o zaman çözülecek.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz buyuruyor ki;

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz buyuruyor ki;

İnne akrabeküm minnî yevme'l-kıyâmeti fî külli mevtınin ekserüküm aleyye salâten fi'd-dünyâ.İnne akrabeküm minnî yevme'l-kıyâmeti fî külli mevtınin ekserüküm aleyye salâten fi'd-dünyâ. Men sallâ aleyye fî-yevmi'l-cumu'ati ve leyleti'l-cumu'ati kadallâhu lehû miete hâcetinMen sallâ aleyye fî-yevmi'l-cumu'ati ve leyleti'l-cumu'ati kadallâhu lehû miete hâcetin seb'îne min havâici'l-âhireti ve selâsîne min havâici'd-dünyâ sümme yüvekkilullâhu bi-zâlike melekenseb'îne min havâici'l-âhireti ve selâsîne min havâici'd-dünyâ sümme yüvekkilullâhu bi-zâlike meleken yüdhiluhû fî-kabrî kemâ yudhalu aleykümü'l-hedâyâ ve yuhbirunî men sallâ aleyyeyüdhiluhû fî-kabrî kemâ yudhalu aleykümü'l-hedâyâ ve yuhbirunî men sallâ aleyye bi-smihî ve nesebihî ilâ aşîretihî fe-üsebbitühû indî fî-sahîfetin beydâ.

bi-smihî ve nesebihî ilâ aşîretihî fe-üsebbitühû indî fî-sahîfetin beydâ.

Uzunca bir Arapça ifade oldu ama Peygamber Efendimiz'in sözleri bu güzel sözler.Uzunca bir Arapça ifade oldu ama Peygamber Efendimiz'in sözleri bu güzel sözler. Enes radıyallahu anh'ten İbn Asâkir rivayet eylemiş. Ama mânası çok güzel, müjdeli, Enes radıyallahu anh'ten İbn Asâkir rivayet eylemiş. Ama mânası çok güzel, müjdeli, hepinizin hoşuna gidecek, bu müjdelerden, bu hediyelerden memnun olacaksınız. hepinizin hoşuna gidecek, bu müjdelerden, bu hediyelerden memnun olacaksınız. Peygamber Efendimiz buyuruyor ki;Peygamber Efendimiz buyuruyor ki; İnne akrabeküm minnî yevme'l-kıyâmeti fî külli mevtınin. "Kıyamet gününde,İnne akrabeküm minnî yevme'l-kıyâmeti fî külli mevtınin. "Kıyamet gününde, bu dünya hayatı bitip de âhiret âlemi başladığı zaman, âhiretin her yerinde, her safhasında,bu dünya hayatı bitip de âhiret âlemi başladığı zaman, âhiretin her yerinde, her safhasında, her noktada bana sizin en yakın olanınız, benim yanımda olanınız."

her noktada bana sizin en yakın olanınız, benim yanımda olanınız."

Çünkü âhirette ne var?

Çünkü âhirette ne var?

Kabirden kalktık, mahşer yerine gittik. Mahşer yeri çok sıkıntılı, izdihamlı, korkulu,Kabirden kalktık, mahşer yerine gittik. Mahşer yeri çok sıkıntılı, izdihamlı, korkulu, herkesin terlediği bir yer. O zaman Resûlüllah'ın Livâü'l-hamd'i altında olursak ne kadar güzel olacak! herkesin terlediği bir yer. O zaman Resûlüllah'ın Livâü'l-hamd'i altında olursak ne kadar güzel olacak! İnsanlar korkuda, biz emniyette olacağız.İnsanlar korkuda, biz emniyette olacağız. Arş'ın gölgesinde nurdan minberlere oturursak ne kadar güzel olacak!Arş'ın gölgesinde nurdan minberlere oturursak ne kadar güzel olacak! İnsanlar hesap telaşı için korkarken, titrerken İnsanlar hesap telaşı için korkarken, titrerken biz o nurdan minberlerde huzur içinde oturuyor olacağız.

biz o nurdan minberlerde huzur içinde oturuyor olacağız.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz cennetin kapısına vardığı zamanPeygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz cennetin kapısına vardığı zaman biz de onun arkasında, yanında olursak ne kadar güzel olacak! Cennete ilk girenlerden olacağız. biz de onun arkasında, yanında olursak ne kadar güzel olacak! Cennete ilk girenlerden olacağız. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz Havz-ı Kevseri başına vardığı zaman, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz Havz-ı Kevseri başına vardığı zaman, biz de o Havz-ı Kevser'in başına vardığımız zaman, o kardan ak, baldan tatlı biz de o Havz-ı Kevser'in başına vardığımız zaman, o kardan ak, baldan tatlı Kevser şarabından sunduğunda; biz de onlardan doya doya nûş ettiğimiz zaman ne güzel olacak! Kevser şarabından sunduğunda; biz de onlardan doya doya nûş ettiğimiz zaman ne güzel olacak! Cennette onun yanında olmak, onun köşküne komşu olmak ne kadar güzel!

Cennette onun yanında olmak, onun köşküne komşu olmak ne kadar güzel!

Demek ki âhirette her noktada, her yerdeDemek ki âhirette her noktada, her yerde Peygamber Efendimiz'e en yakın olan kimseler kimlermiş? Onu okuyalım:

Peygamber Efendimiz'e en yakın olan kimseler kimlermiş? Onu okuyalım:

Ekserüküm aleyye salâten fi'd-dünyâ. "Dünyadayken bana en çok salât ü selâm getirenler,Ekserüküm aleyye salâten fi'd-dünyâ. "Dünyadayken bana en çok salât ü selâm getirenler, bana en yakın olacak âhirette." buyuruyor Peygamber Efendimiz.

bana en yakın olacak âhirette." buyuruyor Peygamber Efendimiz.

Demek ki Allâhümme salli alâ seyyidinâ muhammedDemek ki Allâhümme salli alâ seyyidinâ muhammed veyahut es-Salâtü ve's-selâmü aleyke yâ resûlallah veyahut es-Salâtü ve's-selâmü aleyke yâ resûlallah veyahut bildiğiniz başka ne kadar güzel salât ü selâm var. veyahut bildiğiniz başka ne kadar güzel salât ü selâm var. Herhangi biriyle Peygamber Efendimiz'e sevginizi, saygınızı, bağlılığınızı, selâmınızı söylemeniz,Herhangi biriyle Peygamber Efendimiz'e sevginizi, saygınızı, bağlılığınızı, selâmınızı söylemeniz, arz etmeniz; salât ü selâm getirmek bu.arz etmeniz; salât ü selâm getirmek bu. Allahu Teâlâ da Peygamber Efendimiz'e salât ü selâm getirdiğini, Allahu Teâlâ da Peygamber Efendimiz'e salât ü selâm getirdiğini, meleklerinin de salât ü selâm getirdiğini Kur'ân-ı Kerîm'de bildiriyor.

meleklerinin de salât ü selâm getirdiğini Kur'ân-ı Kerîm'de bildiriyor.

Bismillâhirrahmânirrahîm:

Bismillâhirrahmânirrahîm:

İnnallâhe ve melâiketihî yusallûne ale'n-nebiyyi. "Hiç şüphe yok ki Allahu Teâlâ hazretleri ve melekleriİnnallâhe ve melâiketihî yusallûne ale'n-nebiyyi. "Hiç şüphe yok ki Allahu Teâlâ hazretleri ve melekleri Peygamber Efendimiz'e salât ederler. Hz. Muhammed-i Mustafâ'ya Allah da melekleri de salât u selâm ederler."

Peygamber Efendimiz'e salât ederler. Hz. Muhammed-i Mustafâ'ya Allah da melekleri de salât u selâm ederler."

Allah'ın salât ü selâmı, onu rahmetine gark etmesi, sarması, bürümesidir.Allah'ın salât ü selâmı, onu rahmetine gark etmesi, sarması, bürümesidir. Meleklerin salât ü selâmı duasıdır. Bizim de salât ü selâmımız ona sevgimizin, saygımızın,Meleklerin salât ü selâmı duasıdır. Bizim de salât ü selâmımız ona sevgimizin, saygımızın, içten bağlılığımızın bir ifadesidir.içten bağlılığımızın bir ifadesidir. Biz Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'i canımızdan da çok seviyoruz. Biz Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'i canımızdan da çok seviyoruz. Annemizden, babamızdan, bütün insanlardan da çok seviyoruz. Zaten Peygamber Efendimiz buyuruyor ki;

Annemizden, babamızdan, bütün insanlardan da çok seviyoruz. Zaten Peygamber Efendimiz buyuruyor ki;

"Beni bu derecede sevmedikçe hakikî müslüman da olamazsınız."

"Beni bu derecede sevmedikçe hakikî müslüman da olamazsınız."

Herkes annesini, babasını sever amaHerkes annesini, babasını sever ama birisine sevgisini göstermek için ne ifade kullanması, nasıl anlatması lazım bu sevgisini?

birisine sevgisini göstermek için ne ifade kullanması, nasıl anlatması lazım bu sevgisini?

Onun için Peygamber Efendimiz'in sahabesi derlerdi ki Peygamber Efendimiz'e:

Onun için Peygamber Efendimiz'in sahabesi derlerdi ki Peygamber Efendimiz'e:

Fidâke ebî ve ümmî yâ resûlallah! "Ey Allah'ın Resûlü, ey Allah'ın bize gönderdiği elçisi,Fidâke ebî ve ümmî yâ resûlallah! "Ey Allah'ın Resûlü, ey Allah'ın bize gönderdiği elçisi, habibi olan Muhammed-i Mustafâ! Sana anam, babam fedâ olsun!" diye hitap ederlerdi.habibi olan Muhammed-i Mustafâ! Sana anam, babam fedâ olsun!" diye hitap ederlerdi. Söze böyle başlıyorlar, ne soracaklarsa soruyorlar.Söze böyle başlıyorlar, ne soracaklarsa soruyorlar. Ama ilk başlangıcı: Fidâke ebî ve ümmî yâ resûlallah idi.

Ama ilk başlangıcı: Fidâke ebî ve ümmî yâ resûlallah idi.

Bu bir sevgi, bir bağlılık.

Neden?

Bu bir sevgi, bir bağlılık.

Neden?

Allah sevmiş… Yüzü gün gibi, güneş gibi parlıyor. Huyu huyların en güzeli…Allah sevmiş… Yüzü gün gibi, güneş gibi parlıyor. Huyu huyların en güzeli… Kendisi peygamberlerin serveri. İçi merhamet, sevgi dolu, ümmetine şefkat dolu,Kendisi peygamberlerin serveri. İçi merhamet, sevgi dolu, ümmetine şefkat dolu, bir Peygamber-i zîşan! Nasıl sevmeyiz! Onu rüyada gören, yürüyüşünü şaşırıyor,bir Peygamber-i zîşan! Nasıl sevmeyiz! Onu rüyada gören, yürüyüşünü şaşırıyor, gündüz mest ü hayrân oluyor. Seviyoruz, ona salât ü selâm getireceğizgündüz mest ü hayrân oluyor. Seviyoruz, ona salât ü selâm getireceğiz ve dünyada ona en çok salât ü selâm getirenler, âhirette de ona en yakın olanlar olacak. ve dünyada ona en çok salât ü selâm getirenler, âhirette de ona en yakın olanlar olacak. Sonra salât ü selâmın karşılığını Allah büyük mükâfatlarla veriyor:

Sonra salât ü selâmın karşılığını Allah büyük mükâfatlarla veriyor:

Men sallâ aleyye fî yevmi'l-cumu'ati ve leyleti'l-cumu'ati.Men sallâ aleyye fî yevmi'l-cumu'ati ve leyleti'l-cumu'ati. "Kim cuma gününde ve gecesinde Peygamber Efendimiz'e yüz salât ü selâm getirirse."

"Kim cuma gününde ve gecesinde Peygamber Efendimiz'e yüz salât ü selâm getirirse."

Burada yüz demiyor ama başka bir yerden hatırlıyorum orada öyle geçmişti.

Burada yüz demiyor ama başka bir yerden hatırlıyorum orada öyle geçmişti.

"Allahu Teâlâ hazretleri onun ‘yüz' hâcetini görür."Allahu Teâlâ hazretleri onun ‘yüz' hâcetini görür. Yüz ihtiyacı olan hususta ona ihsanda, ikramda bulunur, dileğini kabul eder." mânasına…

Yüz ihtiyacı olan hususta ona ihsanda, ikramda bulunur, dileğini kabul eder." mânasına…

Seb'îne min havâici'l-âhireti.Seb'îne min havâici'l-âhireti. "Görülecek ihtiyaçların yetmiş tanesi âhiretten. " Ve selâsîne min havâici'd-dünyâ."Görülecek ihtiyaçların yetmiş tanesi âhiretten. " Ve selâsîne min havâici'd-dünyâ. "Ve otuz tanesi de dünyadan."

"Ve otuz tanesi de dünyadan."

Peygamber Efendimiz'e salât ü selâm getiren insan, daha büyük çoğunluklaPeygamber Efendimiz'e salât ü selâm getiren insan, daha büyük çoğunlukla âhirette çok büyük kâr etmek üzere, dünyadan da dünyalıktan da nasibini alıyor.âhirette çok büyük kâr etmek üzere, dünyadan da dünyalıktan da nasibini alıyor. Yetmişi âhiretten, otuzu dünyadan, işleri görülüyor.Yetmişi âhiretten, otuzu dünyadan, işleri görülüyor. İhtiyaçları, hâcetleri, duaları, dilekleri karşılanıyor, Allah tarafından. Ne kadar güzel!

İhtiyaçları, hâcetleri, duaları, dilekleri karşılanıyor, Allah tarafından. Ne kadar güzel!

Sonra buyuruyor ki Peygamber Efendimiz:

Sonra buyuruyor ki Peygamber Efendimiz:

Sümme yüvekkilullâhu bi-zâlike meleken. "Sonra Allah, o salât ü selâm getiren kula,Sümme yüvekkilullâhu bi-zâlike meleken. "Sonra Allah, o salât ü selâm getiren kula, bu salât ü selâmı dolayısıyla bir melek tayin eder.bu salât ü selâmı dolayısıyla bir melek tayin eder. " Yudhiluhû fî-kabrî. "O salât u selâmları bu melek getirir, benim kabrime sokar." Yudhiluhû fî-kabrî. "O salât u selâmları bu melek getirir, benim kabrime sokar. " Kemâ yudhalu aleykümü'l-hedâyâ. "Size birilerinin tepsiler içinde hediyeler getirdiği gibi, dünyada."

" Kemâ yudhalu aleykümü'l-hedâyâ. "Size birilerinin tepsiler içinde hediyeler getirdiği gibi, dünyada."

Hani gelin oluyor güveyi tarafından, ışıklar altında, ışıl ışıl güveyi evinden geline hediyeler geliyor,Hani gelin oluyor güveyi tarafından, ışıklar altında, ışıl ışıl güveyi evinden geline hediyeler geliyor, tepsi tepsi. Veyahut padişahtan, sevdiği bir kimseye tepsiler içinde hizmetçiler hediyeler getiriyor. tepsi tepsi. Veyahut padişahtan, sevdiği bir kimseye tepsiler içinde hizmetçiler hediyeler getiriyor. Ne kadar güzel! Bir tane küçük bir paket değil, kocaman kocaman hediyeler. Ne kadar güzel! Bir tane küçük bir paket değil, kocaman kocaman hediyeler. Işıl ışıl hediyelerden, insan ne kadar memnun olur.Işıl ışıl hediyelerden, insan ne kadar memnun olur. "Onun gibi, sizin üzerinize böyle birileri hediyeler getirip takdim ettiği gibi; "Onun gibi, sizin üzerinize böyle birileri hediyeler getirip takdim ettiği gibi; sizin salât ü selâmınızı da o melek benim kabrime getirir, sunar." diyor Peygamber Efendimiz.

sizin salât ü selâmınızı da o melek benim kabrime getirir, sunar." diyor Peygamber Efendimiz.

Ve yuhbirunî men sallâ aleyye bi'smihî ve nesebihî ilâ aşîretihî.Ve yuhbirunî men sallâ aleyye bi'smihî ve nesebihî ilâ aşîretihî. "Ve o melek, bana kim salât ü selâm etmişse, onu ismiyle, nesebiyle, hatta kabilesiyle,"Ve o melek, bana kim salât ü selâm etmişse, onu ismiyle, nesebiyle, hatta kabilesiyle, ‘filancalardan, falanca kabileden, filanca kavimden, ‘filancalardan, falanca kabileden, filanca kavimden, falancanın oğlu, kızı, filanca sana salât ü selâm gönderdi yâ Resûlallah!' diye bildirir." diyor.

falancanın oğlu, kızı, filanca sana salât ü selâm gönderdi yâ Resûlallah!' diye bildirir." diyor.

Fe-üsebbitühû indî fî-sahîfetin beydâ.

Peygamber Efendimiz buyuruyor:

Fe-üsebbitühû indî fî-sahîfetin beydâ.

Peygamber Efendimiz buyuruyor:

"Ben dahi onu, yanımdaki bembeyaz nurdan bir sayfaya,"Ben dahi onu, yanımdaki bembeyaz nurdan bir sayfaya, o ümmetimden bana salât ü selâm getiren şahsın ismini, nesebini şöyle kaydederim. o ümmetimden bana salât ü selâm getiren şahsın ismini, nesebini şöyle kaydederim. Bana salât ü selâm getirenlerin defterinin arasına, o kaydedilmiş olur."

Bana salât ü selâm getirenlerin defterinin arasına, o kaydedilmiş olur."

O halde bu hadîs-i şerîflerden üç tane şey öğrenmiş olduk. Hatırda kalsın diye özetliyorum.

O halde bu hadîs-i şerîflerden üç tane şey öğrenmiş olduk. Hatırda kalsın diye özetliyorum.

1. Her halde, her durumda; iyi veya kötü, sağlıklı veya hastalıklı, zengin veya fakir,1. Her halde, her durumda; iyi veya kötü, sağlıklı veya hastalıklı, zengin veya fakir, aç veya tok, nimetlere mazhar olmuş veya nimetlerden mahrum… aç veya tok, nimetlere mazhar olmuş veya nimetlerden mahrum… Her durumda Allah'a hamd etmek, Allah'a hamd edici bir kul olmak,Her durumda Allah'a hamd etmek, Allah'a hamd edici bir kul olmak, âhirette derecemizin en yüksek olmasına sebep olacak. Birinci hadîs-i şerîften bunu anlamıştık.

âhirette derecemizin en yüksek olmasına sebep olacak. Birinci hadîs-i şerîften bunu anlamıştık.

O halde çok hamd edici bir kul olalım! İçinde bulunduğumuz durumun güzelliklerini anlayalım,O halde çok hamd edici bir kul olalım! İçinde bulunduğumuz durumun güzelliklerini anlayalım, onun da bir nimet olduğunu sezelim.onun da bir nimet olduğunu sezelim. Bizden daha kötü olanların durumuyla kendi durumumuzu mukayese edersek,Bizden daha kötü olanların durumuyla kendi durumumuzu mukayese edersek, bu daha iyi ortaya çıkar. Hamd edici bir kul olalım.

bu daha iyi ortaya çıkar. Hamd edici bir kul olalım.

2. İmanımız en makbul iman olsun diye2. İmanımız en makbul iman olsun diye Allahu Teâlâ hazretlerinin daima bizimle olduğunu, her yerde bizi gördüğünü şuurumuzdan hiç eksik etmeyelim!

Allahu Teâlâ hazretlerinin daima bizimle olduğunu, her yerde bizi gördüğünü şuurumuzdan hiç eksik etmeyelim!

Allahu Teâlâ hazretleri mü'minin de yanındadır, kâfirin de yanındadır.Allahu Teâlâ hazretleri mü'minin de yanındadır, kâfirin de yanındadır. Hepsinin ne yaptığını görüyor, biliyor. Ama sevdiği bir kimse olarak yanında olması ne kadar güzel.Hepsinin ne yaptığını görüyor, biliyor. Ama sevdiği bir kimse olarak yanında olması ne kadar güzel. Onun için biz müslümanlar olarak Allah'ın bizim yanımızda,Onun için biz müslümanlar olarak Allah'ın bizim yanımızda, bizi seviyor bir durumda olmasını düşünerek, Allah'ın sevdiği işler işleyerek, bizi seviyor bir durumda olmasını düşünerek, Allah'ın sevdiği işler işleyerek, ömrümüzü hayırlı işler yaparak, mü'minler için hayırlı, âhiret için, dünya için faydalı, ömrümüzü hayırlı işler yaparak, mü'minler için hayırlı, âhiret için, dünya için faydalı, Ümmet-i Muhammed'e faydalı, kendimiz için, ailemiz için, sevdiklerimiz için faydalı Ümmet-i Muhammed'e faydalı, kendimiz için, ailemiz için, sevdiklerimiz için faydalı işler yapmakla geçirmeliyiz. Daima Allah'ın bizi gördüğünü, O'nun nazarı altında olduğumuzu,işler yapmakla geçirmeliyiz. Daima Allah'ın bizi gördüğünü, O'nun nazarı altında olduğumuzu, O'nun bizim yanımızda olduğunu düşünelim. O zaman korku da olmaz değil mi?

O'nun bizim yanımızda olduğunu düşünelim. O zaman korku da olmaz değil mi?

Elhamdülillah, Allah beni seviyor ve benim yanımda. Ben o zaman ne kadar emniyet içinde olurum,Elhamdülillah, Allah beni seviyor ve benim yanımda. Ben o zaman ne kadar emniyet içinde olurum, ne kadar huzur içinde olurum. Bu duyguyu da taşıyalım, Allah'a hamd duygusunu da taşıyalım.

ne kadar huzur içinde olurum. Bu duyguyu da taşıyalım, Allah'a hamd duygusunu da taşıyalım.

Ve madem bugün cuma günüdür,Ve madem bugün cuma günüdür, madem Peygamber Efendimiz salât ü selâm getirmenin faziletini hadîs-i şerîfte böyle bildirmiş. madem Peygamber Efendimiz salât ü selâm getirmenin faziletini hadîs-i şerîfte böyle bildirmiş. Kur'ân-ı Kerîm'de de Allahu Teâlâ hazretleri:

Kur'ân-ı Kerîm'de de Allahu Teâlâ hazretleri:

Yâ eyyühellezîne âmenû sallû aleyhi ve sellimû teslimâ. "Ey iman edenler!Yâ eyyühellezîne âmenû sallû aleyhi ve sellimû teslimâ. "Ey iman edenler! Madem Allah salât ü selâm ediyor, melekleri salât ü selâm ediyor o mübarek Peygamber'e; Madem Allah salât ü selâm ediyor, melekleri salât ü selâm ediyor o mübarek Peygamber'e; siz de o salât u selâmı çok edin!" diye buyurmuş.

siz de o salât u selâmı çok edin!" diye buyurmuş.

O halde Peygamber Efendimiz'e salât ü selâm ile şu cuma gününüzün,O halde Peygamber Efendimiz'e salât ü selâm ile şu cuma gününüzün, şu çok değerli dakikalarını salât ü selâm ile değerlendirin ki şu çok değerli dakikalarını salât ü selâm ile değerlendirin ki âhirette Pegamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in yakınlığı, komşuluğu nasip olsun.

âhirette Pegamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in yakınlığı, komşuluğu nasip olsun.

Hepinize Allah'tan dünyanın ve âhiretin her türlü güzelliklerini dilerim.Hepinize Allah'tan dünyanın ve âhiretin her türlü güzelliklerini dilerim. Gönlünüzün muratlarını Allahu Teâlâ hazretleri sizlere ihsan eylesin…Gönlünüzün muratlarını Allahu Teâlâ hazretleri sizlere ihsan eylesin… Sizi kuvvetli imana sahip mü'min-i kâmiller eylesin. Âhirette de en sevgili kulları zümresinden eylesin.Sizi kuvvetli imana sahip mü'min-i kâmiller eylesin. Âhirette de en sevgili kulları zümresinden eylesin. Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem'e komşu eylesin. Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem'e komşu eylesin. Cennetiyle Cemâli'yle müşerref eylesin.

Cennetiyle Cemâli'yle müşerref eylesin.

Esselâmü aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtüh.

Esselâmü aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtüh.

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2