Namaz Vakitleri
İstanbul
20 Safer 1447
14 August 2025
İmsak
04:28
Güneş
06:06
Öğle
13:14
İkindi
17:03
Akşam
20:11
Yatsı
21:41
Detaylı Arama

Cömertlik ve Helal Rızık Üzerine

Mehmed Zahid KOTKU


İskenderpaşa Camii/ İstanbul

Açıklama

Gönül dostu, âlim Mehmed Zahid KOTKU Hocamızın sohbetleri, kendi seslerinden konulara yaklaşımı, açıklamaları, değerlendirmeleri ve tavsiyeleri, sizlerin istifadesine sunulmuştur.
Mehmed Zâhid KOTKU, geçtiğimiz asırda yaşamış (1897-1980) bir mürşid-i kâmil, bir sâlih insan, bir Allah dostudur. Ömrü boyunca tebliğ ve irşad çalışmaları içinde bulunmuş, milletimize ve ülkemize hizmet eden nice kıymetli kadrolar, devlet adamları yetiştirmiştir.

Gümüşhaneli Hazretleri tarafından başlatılan Ramûzü’l-Ehâdîs dersleri, takipçileri tarafından devam ettirilmiştir. İskenderpaşa Camii’nde Mehmed Zâhid KOTKU (Rh.A) Hocamız bu dersleri 1958’den 1977 yılına kadar sürdürmüş; 1977’den sonra ise, Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN hocamız devam ettirmiştir.

İlk zamanlar düzenli olarak pazar günleri ikindiden sonra bir saat, cuma günleri öğleden önce 45 dakika hadis dersleri yaparlarken, son yıllarında hadis derslerini Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN hocamıza bırakmışlar, kendileri cuma namazından sonra 10-15 dakikalık kısa konuşmalar yapmaya başlamışlardır.

Bu konuşmalar irticalen yapılmış, bazen bir sahabeden bahsetmişler, bazen güncel bir olayı konu edinmişlerdir. Bu konuşmalar 1978 yılında başlamış, vefatına kadar devam etmiştir. Son konuşmaları vefatından bir hafta önce, 6 Kasım 1980’de Medine’de kaydedilmiştir.

Cömertlik ve Helal Rızık Üzerine

Mehmed Zahid KOTKU


İskenderpaşa Camii/ İstanbul

Açıklama

Gönül dostu, âlim Mehmed Zahid KOTKU Hocamızın sohbetleri, kendi seslerinden konulara yaklaşımı, açıklamaları, değerlendirmeleri ve tavsiyeleri, sizlerin istifadesine sunulmuştur.
Mehmed Zâhid KOTKU, geçtiğimiz asırda yaşamış (1897-1980) bir mürşid-i kâmil, bir sâlih insan, bir Allah dostudur. Ömrü boyunca tebliğ ve irşad çalışmaları içinde bulunmuş, milletimize ve ülkemize hizmet eden nice kıymetli kadrolar, devlet adamları yetiştirmiştir.

Gümüşhaneli Hazretleri tarafından başlatılan Ramûzü’l-Ehâdîs dersleri, takipçileri tarafından devam ettirilmiştir. İskenderpaşa Camii’nde Mehmed Zâhid KOTKU (Rh.A) Hocamız bu dersleri 1958’den 1977 yılına kadar sürdürmüş; 1977’den sonra ise, Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN hocamız devam ettirmiştir.

İlk zamanlar düzenli olarak pazar günleri ikindiden sonra bir saat, cuma günleri öğleden önce 45 dakika hadis dersleri yaparlarken, son yıllarında hadis derslerini Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN hocamıza bırakmışlar, kendileri cuma namazından sonra 10-15 dakikalık kısa konuşmalar yapmaya başlamışlardır.

Bu konuşmalar irticalen yapılmış, bazen bir sahabeden bahsetmişler, bazen güncel bir olayı konu edinmişlerdir. Bu konuşmalar 1978 yılında başlamış, vefatına kadar devam etmiştir. Son konuşmaları vefatından bir hafta önce, 6 Kasım 1980’de Medine’de kaydedilmiştir.

Konuşma Metni

Euzubillahimineşşeytanirracim.Euzubillahimineşşeytanirracim. Bismillahirrahmanirrahim.Bismillahirrahmanirrahim. Elhamdülillahi rabbilâlemin ve’l-âkibetü li’l-müttekîn.

Elhamdülillahi rabbilâlemin ve’l-âkibetü li’l-müttekîn.
Vessalâtü vesselâmü alâ seyyidinâ MuhammedinVessalâtü vesselâmü alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ecmaîn.ve alâ âlihî ve sahbihî ecmaîn. İ’lemû eyyühe’l-ihvân enne efdale’l-kitâbi kitâbullahİ’lemû eyyühe’l-ihvân enne efdale’l-kitâbi kitâbullah ve enne efdale’l-hedyi hedyü Muhammedinve enne efdale’l-hedyi hedyü Muhammedin sallallahu teâlâ aleyhi ve sellemsallallahu teâlâ aleyhi ve sellem ve şerra’l-umûri muhdesâtühâ ve külle muhdesin bid’ahve şerra’l-umûri muhdesâtühâ ve külle muhdesin bid’ah ve külle bid’atin dalâleh ve külle dalâletin fi’n-nâri.ve külle bid’atin dalâleh ve külle dalâletin fi’n-nâri. Ve bi’s-senedi’l-muttasıli ile’n-nebiyyiVe bi’s-senedi’l-muttasıli ile’n-nebiyyi sallallahu aleyhi ve selleme ennehû kâl:sallallahu aleyhi ve selleme ennehû kâl: El-Cennetü dâru’l-eshıyâ.

El-Cennetü dâru’l-eshıyâ.
Tarif etti cenneti ya.Tarif etti cenneti ya. Bu cennet kimin yeri?Bu cennet kimin yeri? Diyor ki: Dâru’l-eshıyâ.Diyor ki: Dâru’l-eshıyâ. Cömertlerin yeridir burası.Cömertlerin yeridir burası. Buraya girecek insanlar cömert insanlar olacaklar.Buraya girecek insanlar cömert insanlar olacaklar. Bir misalde hatırımda kalmış.Bir misalde hatırımda kalmış. Cömert var, alim var, şehit var,Cömert var, alim var, şehit var, birisi de gazi mi acaba onu bilemedim.birisi de gazi mi acaba onu bilemedim. Dört kişi.Dört kişi. Bu dört kişi cennete giriyorlar.Bu dört kişi cennete giriyorlar. Hepsi hak benimdir, ben gireceğim cennete önce diyor.Hepsi hak benimdir, ben gireceğim cennete önce diyor. Şimdi şehide soruyorlar, sen neden bu davayı yapıyorsun?Şimdi şehide soruyorlar, sen neden bu davayı yapıyorsun? Canımı verdim yahu.

Canımı verdim yahu.
Canımı verdim bundan daha ötesi mi var.Canımı verdim bundan daha ötesi mi var. Binaenaleyh cennet benim diyor.Binaenaleyh cennet benim diyor. Ben gireceğim önce.Ben gireceğim önce. Diyor ki o melek soruyor.Diyor ki o melek soruyor. Bu şehitlikteki dereceyi nereden öğrendin sen?Bu şehitlikteki dereceyi nereden öğrendin sen? Hocalar söyledi duydum oradan.Hocalar söyledi duydum oradan. Eh diyor sen hocanın önüne ne geçiyorsun ya, ayıp değil mi?Eh diyor sen hocanın önüne ne geçiyorsun ya, ayıp değil mi? Hoca diyor ki ben gireceğim şimdi.Hoca diyor ki ben gireceğim şimdi. Öyleyse ben kazandım hakkı şimdi.Öyleyse ben kazandım hakkı şimdi. Eh Hocaefendi sen bu tahsili ne ile yaptın?Eh Hocaefendi sen bu tahsili ne ile yaptın? İşte ağniyanın yardımı ile.İşte ağniyanın yardımı ile. Eski zaman yok ki böyle teşkilatlar.Eski zaman yok ki böyle teşkilatlar. E öyleyse sen de onların önüne geçme diyorlar.E öyleyse sen de onların önüne geçme diyorlar. O zaman hakkı cömert kazanıyor ve önden çekilip yürüyor.O zaman hakkı cömert kazanıyor ve önden çekilip yürüyor. Bir rivayette, cömertte sen cömertliği kimden yaptın diyor,Bir rivayette, cömertte sen cömertliği kimden yaptın diyor, o da hocadan öğrendim diyor.o da hocadan öğrendim diyor. Yine hocaya hak veriyorlar.Yine hocaya hak veriyorlar. Orada ihtilaf olmuş.Orada ihtilaf olmuş. Vellezî nefsî bi-yedihî.

Vellezî nefsî bi-yedihî.
Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin ekseriyaEfendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin ekseriya yeminleri bu şekildeydi.yeminleri bu şekildeydi. Yani vallahi diye yemin etmez,Yani vallahi diye yemin etmez, vellezî nefsî bi-yedihî [derdi].vellezî nefsî bi-yedihî [derdi]. Nefsim yed-i kudretinde olan AllahuNefsim yed-i kudretinde olan Allahu Celle ve Alâ hakkı için.Celle ve Alâ hakkı için. Yemini böyle ederlermiş.Yemini böyle ederlermiş. Lâ yedhulu’l-cennete.

Lâ yedhulu’l-cennete.
Tarif olunan şu cennete giremez kimse.Tarif olunan şu cennete giremez kimse. Kimdir onlar?Kimdir onlar? Bahîlün.Bahîlün. Birisi bahîl.Birisi bahîl. Cömerdin mukabili olan.Cömerdin mukabili olan. Sıkı adam, bu giremez, layık değildir cennete.Sıkı adam, bu giremez, layık değildir cennete. Daha? Ve lâ âkkun vâlideyhi.Daha? Ve lâ âkkun vâlideyhi. Ana babasını dinlemeyen.Ana babasını dinlemeyen. Onlara karşı asi olan ve onlara enva-i çeşitOnlara karşı asi olan ve onlara enva-i çeşit hakaret eden, şu yapan bu yapan, iki.hakaret eden, şu yapan bu yapan, iki. Ve lâ mennânün.

Ve lâ mennânün.
Üçüncüsü de.Üçüncüsü de. Bi-mâ a’tâ.Bi-mâ a’tâ. Veriyor sonra da başa kakıyor.Veriyor sonra da başa kakıyor. Ben besledim kerata seni.Ben besledim kerata seni. Sana bu kadar iyiliklerim var.Sana bu kadar iyiliklerim var. Yaptığın şeyden utanmaz mısın filan diyeYaptığın şeyden utanmaz mısın filan diye icap ettikçe de başına kakıyor bu yaptığı iyilikleri.icap ettikçe de başına kakıyor bu yaptığı iyilikleri. Mennân diyorlar buna.Mennân diyorlar buna. Başa kakma. Mennân.Başa kakma. Mennân. Bu üçüne cennet haramdır diyor.Bu üçüne cennet haramdır diyor. Cennete bu üçü giremeyecek.Cennete bu üçü giremeyecek. Bu başka rivayetlerdeBu başka rivayetlerde daha çoğalıyor, altıya, sekize, ona çıkarılır.daha çoğalıyor, altıya, sekize, ona çıkarılır. Yani burada kısa olaraktan bahîl, âkk, mennân.Yani burada kısa olaraktan bahîl, âkk, mennân. Âkk diye âsiye diyorlar.Âkk diye âsiye diyorlar. Mennân da başa kakıcı.Mennân da başa kakıcı. Bu hadis Enes radıyallahu anhdan rivayet edilmiş.Bu hadis Enes radıyallahu anhdan rivayet edilmiş. Şimdi yine cumaya geçti.

Şimdi yine cumaya geçti.
el-Cumu’atü ile’l-cumu’a.

el-Cumu’atü ile’l-cumu’a.
Cuma’dan cumaya.Cuma’dan cumaya. Ve’s-salavâtü’l-hamsü.Ve’s-salavâtü’l-hamsü. Beş vakit namaz.Beş vakit namaz. Sabahtan öğleye,Sabahtan öğleye, öğleden ikindiye, ikindiden akşama,öğleden ikindiye, ikindiden akşama, akşamdan yatsıya, yatsıdan da sabaha kadarakşamdan yatsıya, yatsıdan da sabaha kadar ki beş vakittir.ki beş vakittir. Keffârâtün limâ beynehünne.

Keffârâtün limâ beynehünne.
Bunlar aralarında olan hatalara kefarettir.Bunlar aralarında olan hatalara kefarettir. Tövbesiz olaraktan.Tövbesiz olaraktan. Yani tövbe edemeden bunlarYani tövbe edemeden bunlar otomatik olaraktan bu arada olan günahlara kefaret olurlar.otomatik olaraktan bu arada olan günahlara kefaret olurlar. Mesela ufak tefek hatalar olur.Mesela ufak tefek hatalar olur. Bunlar abdest alındıkça,Bunlar abdest alındıkça, namaz kılındıkça bu hatalar silinir gider.namaz kılındıkça bu hatalar silinir gider. Me’c-tünibeti’l-kebâiru.

Me’c-tünibeti’l-kebâiru.
Yalnız şu şartla.Yalnız şu şartla. Büyük günahlardan kaçınmak şartıyla.Büyük günahlardan kaçınmak şartıyla. Büyük günahlardan kaçınmak şartıylaBüyük günahlardan kaçınmak şartıyla aradaki ufak günahlara keffaret oluraradaki ufak günahlara keffaret olur cumadan cumaya, namazlardan namaza,cumadan cumaya, namazlardan namaza, abdestten abdeste bunlar kefaret olur.abdestten abdeste bunlar kefaret olur. Ve’l-guslü yevme’l-cumu’ati.

Ve’l-guslü yevme’l-cumu’ati.
Cuma günündeki gusül.Cuma günündeki gusül. Ki cumanın birçok fedâili vardır.Ki cumanın birçok fedâili vardır. Cuma bahislerinde çok geniş tafsilat vermiştirCuma bahislerinde çok geniş tafsilat vermiştir rahmetlik Hamdi Efendi.rahmetlik Hamdi Efendi. Cuma günü Müslümana birçok vazife düşer.Cuma günü Müslümana birçok vazife düşer. Sabahleyin kalkınca güzel gusletmesi,Sabahleyin kalkınca güzel gusletmesi, cumadan evvel tıraş olması,cumadan evvel tıraş olması, temizlenmesi, cuma günü yeni elbise giymesi,temizlenmesi, cuma günü yeni elbise giymesi, yoksa temizini giymesi, yıkanmış temizini giymesi,yoksa temizini giymesi, yıkanmış temizini giymesi, gusletmesi, misvaklanması, kokulanması, taranması.gusletmesi, misvaklanması, kokulanması, taranması. Cumadan evvel ilk saatte camiye giripCumadan evvel ilk saatte camiye girip ibadetle meşgul olması,ibadetle meşgul olması, cumadan sonra hasta ziyareti, ilim meclislerine gitmek,cumadan sonra hasta ziyareti, ilim meclislerine gitmek, akrabau taallukat, eş ve dost ziyaretleri yapmak,akrabau taallukat, eş ve dost ziyaretleri yapmak, cumanın fedaili hakkında zikrolunmuştur.cumanın fedaili hakkında zikrolunmuştur. Buradaki zikir sadece gusle aittir kiBuradaki zikir sadece gusle aittir ki büyüklerimiz derler ki, hiçbir cuma bizbüyüklerimiz derler ki, hiçbir cuma biz guslü terk etmedik ki cuma günü ne yazın ne kışın.guslü terk etmedik ki cuma günü ne yazın ne kışın. Elhamdülillah bugün memleketlerimizdeElhamdülillah bugün memleketlerimizde her türlü rahatlıklar kolaylıklar var.her türlü rahatlıklar kolaylıklar var. Bir banyo yaparsa insan cuma günü,Bir banyo yaparsa insan cuma günü, bunu başka zaman yapacağına, pazar günü yapacağına banyosunubunu başka zaman yapacağına, pazar günü yapacağına banyosunu cuma gününe ayırır.cuma gününe ayırır. Cuma günü banyosunu yapar, temizlenir,Cuma günü banyosunu yapar, temizlenir, cuma namazına gusül abdesti ile gelir.cuma namazına gusül abdesti ile gelir. Bir efendi geldi de kendisi, insanlar hiç bilinmiyor yani.

Bir efendi geldi de kendisi, insanlar hiç bilinmiyor yani.
Ben dedi Kur’an okurken boy abdesti almadan okumam dedi.Ben dedi Kur’an okurken boy abdesti almadan okumam dedi. Kur’an okurken boy abdesti almadan okumam katiyen dedi.Kur’an okurken boy abdesti almadan okumam katiyen dedi. Kız kardeşi var, sizlere ömür vefat etmiştiKız kardeşi var, sizlere ömür vefat etmişti o münasebetle gelmiş.o münasebetle gelmiş. Kız kardeşi demiş ki, oh abi ne olur,Kız kardeşi demiş ki, oh abi ne olur, öyleyse o okuduğun hatmin sevabını bana bağışla.öyleyse o okuduğun hatmin sevabını bana bağışla. Ben yapamadım çünkü bunu diyor.Ben yapamadım çünkü bunu diyor. Halbuki o menduptur.Halbuki o menduptur. Ama bu cuma günündeki gusül muhakkak terk edilmemelidir.Ama bu cuma günündeki gusül muhakkak terk edilmemelidir. Yeni temiz elbise giyip evvel vakitte camiye gelip oturmak.Yeni temiz elbise giyip evvel vakitte camiye gelip oturmak. Vaaz varsa vaaz dinlersin, nasihat dinlersin.Vaaz varsa vaaz dinlersin, nasihat dinlersin. Yoksa Kur’an okumasını biliyorsan Kur’an’ını alır okursun.Yoksa Kur’an okumasını biliyorsan Kur’an’ını alır okursun. Daha bir şey bilemiyorsan tespihcağızını alırsınDaha bir şey bilemiyorsan tespihcağızını alırsın Allah Allah der geçersin.Allah Allah der geçersin. Bu cuma günündeki gusül de keffâretün.

Bu cuma günündeki gusül de keffâretün.
Günahlarına kefaret olur.Günahlarına kefaret olur. Bak hem bizi temizlikle şey yapıyorBak hem bizi temizlikle şey yapıyor hem de günahlarımıza kefaret oluyor Cenâb-ı Hak.hem de günahlarımıza kefaret oluyor Cenâb-ı Hak. Ve’l-meşyü ile’l-cumu’ati.Ve’l-meşyü ile’l-cumu’ati. Şimdi bir de camiye gitmek var ya,Şimdi bir de camiye gitmek var ya, herkesin evinin bir mesafesi var.herkesin evinin bir mesafesi var. Ve’l-meşyü ile’l-cumu’ati küllü kademin minhâ ke‘ameli ışrîne seneten.Ve’l-meşyü ile’l-cumu’ati küllü kademin minhâ ke‘ameli ışrîne seneten. Cenâb-ı Hak çok bol lütuflarda bulunaraktanCenâb-ı Hak çok bol lütuflarda bulunaraktan her adıma bu kadar senenin sevabını veriyor.her adıma bu kadar senenin sevabını veriyor. Feizâ ferağa min salâti’l-cumu’atiFeizâ ferağa min salâti’l-cumu’ati ücîze bi-ameli mietey senetin.ücîze bi-ameli mietey senetin. Çok nihayetsiz de bir ecir veriyor Cenâb-ı Hak,Çok nihayetsiz de bir ecir veriyor Cenâb-ı Hak, bu cuma gününü kıldığından dolayı.bu cuma gününü kıldığından dolayı. el-Cumu’atü vâcibetün alâ ehli külli karyetin.

el-Cumu’atü vâcibetün alâ ehli külli karyetin.
Yukarıda geçen hadisi burada bir daha başka birYukarıda geçen hadisi burada bir daha başka bir tarikten izah ediyor ki, her köyde cuma vaciptir.tarikten izah ediyor ki, her köyde cuma vaciptir. Ve in lem yekûnu illâ selâseten.Ve in lem yekûnu illâ selâseten. Ancak köyde üç kişi var.Ancak köyde üç kişi var. O üç kişi için de orda cuma vaciptir.O üç kişi için de orda cuma vaciptir. Rabi’uhüm imâmühüm.Rabi’uhüm imâmühüm. Dördüncüsü de imamları.Dördüncüsü de imamları. İmamdan gayri üç kişi oldu mu cuma sahih olur orada.İmamdan gayri üç kişi oldu mu cuma sahih olur orada. Şimdi yine cennete geçti.

Şimdi yine cennete geçti.
el-Cennetü mietü deracetin

el-Cennetü mietü deracetin
ve lev enne’l-‘âlemîne’cteme’û fî ihdâhünne vesi’athüm.ve lev enne’l-‘âlemîne’cteme’û fî ihdâhünne vesi’athüm. Şimdi bak ne kadar.

Şimdi bak ne kadar.
Âlemîn diyor, âlem demedi.Âlemîn diyor, âlem demedi. Âlemîn deyince bütün kâinatta ne kadar âlem varsa hepsi dahil.Âlemîn deyince bütün kâinatta ne kadar âlem varsa hepsi dahil. Hepsi bu cennetlerden birisine sokulsaHepsi bu cennetlerden birisine sokulsa bu bütün âlemler bu cennetin içine sokulsabu bütün âlemler bu cennetin içine sokulsa hiç yokmuş gibi gelir.hiç yokmuş gibi gelir. Hepsi kayboluverir içerisinde genişliğinden dolayı.Hepsi kayboluverir içerisinde genişliğinden dolayı. İzâ eddeyte’z-zekâte fe-kad kadayte mâ aleyke.

İzâ eddeyte’z-zekâte fe-kad kadayte mâ aleyke.
Hakkını ödemiş oluyor malının.Hakkını ödemiş oluyor malının. Ve men ceme’a mâlen harâmen.Ve men ceme’a mâlen harâmen. Bir de kazanırken haramdan mal cem etmişse.Bir de kazanırken haramdan mal cem etmişse. Sümme tesaddaka bihî.Sümme tesaddaka bihî. Ondan sonra dağıtıyor paraları.Ondan sonra dağıtıyor paraları. Fakat men ceme’a mâlen harâmen.Fakat men ceme’a mâlen harâmen. Haramdan kazandığı paraları.Haramdan kazandığı paraları. Sümme tesaddaka.Sümme tesaddaka. Ondan sonra da Ahmet ağa al sana yüz lira,Ondan sonra da Ahmet ağa al sana yüz lira, Mehmet ağa al sana beş yüz lira diye tasadduk ediyor.Mehmet ağa al sana beş yüz lira diye tasadduk ediyor. Lem yekün fîhi ecrun.Lem yekün fîhi ecrun. Bu paranın hiçbir ecri yoktur.Bu paranın hiçbir ecri yoktur. Ve kâne aleyhi ısruhû.Ve kâne aleyhi ısruhû. Yani vebali o adamın üzerinedir.Yani vebali o adamın üzerinedir. Haramdan kazandığı paradan ecir talebiyle verirse

Haramdan kazandığı paradan ecir talebiyle verirse
vebali de onun üzerinedir.vebali de onun üzerinedir. Mesela bazen soruyorlar daMesela bazen soruyorlar da faiz parasını alıyormuş da yememek için kendisifaiz parasını alıyormuş da yememek için kendisi onu ne yapayım diyor.onu ne yapayım diyor. Verir ama verirkenVerir ama verirken sakın ha bunun sevabı da benim olur hayır yapıyorum ya.sakın ha bunun sevabı da benim olur hayır yapıyorum ya. Bunun sevabı da benim olsun diye ümit yapma.Bunun sevabı da benim olsun diye ümit yapma. Yalnız o atılacağına zayi olmasın diyerektenYalnız o atılacağına zayi olmasın diyerekten bir muhtaca verirsen de böyle ver, demişler.bir muhtaca verirsen de böyle ver, demişler. İzâ ezzene’l müezzinü fe-hüve ‘amûdullahi.İzâ ezzene’l müezzinü fe-hüve ‘amûdullahi. Bu sakın alınsın demek değil ha.Bu sakın alınsın demek değil ha. Oranın yanından bile geçmemek lazım.Oranın yanından bile geçmemek lazım. Onun yanından bile geçmemek lazım.Onun yanından bile geçmemek lazım. Bizim bir tanıdığımız bir komşu vardı da

Bizim bir tanıdığımız bir komşu vardı da
bir vakit işini çok parlattı.bir vakit işini çok parlattı. Zannettik ki herkes ki ne becerikli adam,Zannettik ki herkes ki ne becerikli adam, ne güzel iş görüyor.ne güzel iş görüyor. Meğer bankalardan paraları almışMeğer bankalardan paraları almış sürüyle, arkasından da ödeyememiş,sürüyle, arkasından da ödeyememiş, hapse de attılar ondan sonra.hapse de attılar ondan sonra. Şimdi hapisten çıktıktan sonra hanımının üzerine yaptı dükkânı.Şimdi hapisten çıktıktan sonra hanımının üzerine yaptı dükkânı. Şimdi bankacılar gelirmiş, sana biz para verelim ya.Şimdi bankacılar gelirmiş, sana biz para verelim ya. Demiş, benim ağzım sütten yandıDemiş, benim ağzım sütten yandı şimdi yoğurdu üfleyip yiyorum.şimdi yoğurdu üfleyip yiyorum. Gidin nereye giderseniz gidin, aman daha sokulmayın yanıma.Gidin nereye giderseniz gidin, aman daha sokulmayın yanıma. Onun için mümkünse onun kapısının önünden bile geçme.Onun için mümkünse onun kapısının önünden bile geçme. İzâ ezzene’l müezzinü fe-hüve ‘amûdullahi azze ve celle.

İzâ ezzene’l müezzinü fe-hüve ‘amûdullahi azze ve celle.
Müezzinleri bak Cenâb-ı Hak nasıl yükseltiyor.

Müezzinleri bak Cenâb-ı Hak nasıl yükseltiyor.
Amud, direktir yani çadırın direği.Amud, direktir yani çadırın direği. Direği çadırı nasıl tutuyorsaDireği çadırı nasıl tutuyorsa İslamiyet’i tutan da müezzindir.İslamiyet’i tutan da müezzindir. Ezanlardır yani.Ezanlardır yani. O ezanların şerefi çadırın direği mesabesindedir.O ezanların şerefi çadırın direği mesabesindedir. Ezan gitti mi çadır yıkılır.Ezan gitti mi çadır yıkılır. İslamiyet gider.İslamiyet gider. O ezanların sayesinde kulaklar çınlıyor,O ezanların sayesinde kulaklar çınlıyor, gönüllere iniyor, çocuk bunu duyuyor, bu nedir diyor.gönüllere iniyor, çocuk bunu duyuyor, bu nedir diyor. Müezzin okuyor bizi Allah’a davet ediyor.Müezzin okuyor bizi Allah’a davet ediyor. Ve izâ tekaddeme’l-imâmü fehüve nûrullahi.

Ve izâ tekaddeme’l-imâmü fehüve nûrullahi.
İmam da namaza geliyor.İmam da namaza geliyor. O da Allah’ın nurudur diyor.O da Allah’ın nurudur diyor. Ve ize’s-tevefeti’s-sufûfü fe-hiye erkânullahi.Ve ize’s-tevefeti’s-sufûfü fe-hiye erkânullahi. Saflarda böyle sıralandı mıydı.Saflarda böyle sıralandı mıydı. Bazen de insan, teessüf de edilmez ya.Bazen de insan, teessüf de edilmez ya. Her gün beş vakit namaz kılıyoruz elhamdülillah.Her gün beş vakit namaz kılıyoruz elhamdülillah. Her Müslüman biliyor ki bu safın doğru olması lazım.Her Müslüman biliyor ki bu safın doğru olması lazım. Bazı camilerde bakıyorum ip çekiyorlar,Bazı camilerde bakıyorum ip çekiyorlar, yani bu kadar da kör müyüz yani?yani bu kadar da kör müyüz yani? Bir ip çekmeye ne lüzum var.Bir ip çekmeye ne lüzum var. Müslüman safının sağına bakmaktan soluna bakıp daMüslüman safının sağına bakmaktan soluna bakıp da kendisine bir istikamet vermekten de aciz midir?kendisine bir istikamet vermekten de aciz midir? Mutlaka imam ihtar edip yahu biraz ileriye gel,Mutlaka imam ihtar edip yahu biraz ileriye gel, sen de biraz geriye git dese olur mu bu acizane.sen de biraz geriye git dese olur mu bu acizane. Onun için bu Efendimiz zamanında çok dikkat edilirmiş.

Onun için bu Efendimiz zamanında çok dikkat edilirmiş.
Ama o zaman Müslümanlar yeni yeni geliyor.Ama o zaman Müslümanlar yeni yeni geliyor. Her gün yeni yeni Müslüman geliyorsa bilmiyor.Her gün yeni yeni Müslüman geliyorsa bilmiyor. Bilmediği için de öğretilmek için EfendimizBilmediği için de öğretilmek için Efendimiz ve Hz. Ömer filan çok dikkat etmişler.ve Hz. Ömer filan çok dikkat etmişler. Ama bugün artık elhamdülillah biz bunun mirasçısı olarakAma bugün artık elhamdülillah biz bunun mirasçısı olarak gelmişiz, saflarımız gayet sık [yapmalıyız].gelmişiz, saflarımız gayet sık [yapmalıyız]. Öyle seyrek saf da makbul değil.Öyle seyrek saf da makbul değil. Seyrek saf da makbul değil, bir kere seyrek durmak makbul değil.Seyrek saf da makbul değil, bir kere seyrek durmak makbul değil. Sıkışmak lazım insanlarla.Sıkışmak lazım insanlarla. Kaynaşmak lazım.Kaynaşmak lazım. Öyle apışıp da rahat namazımı kılayım diyerekten o doğru bir şey değil.Öyle apışıp da rahat namazımı kılayım diyerekten o doğru bir şey değil. Mısırlılar ekseriyetle çok yaparlar.Mısırlılar ekseriyetle çok yaparlar. Fakat bize göre öyle değil.Fakat bize göre öyle değil. Öyleyse, fe-bâdirû ilâ amûdillahi.Öyleyse, fe-bâdirû ilâ amûdillahi. Öyleyse o direk mesabesinde olan ezana,Öyleyse o direk mesabesinde olan ezana, ezan davetine müsaraat edin.ezan davetine müsaraat edin. Duydunuz mu koşunuz hemen,Duydunuz mu koşunuz hemen, ki o sizi belalardan muhafaza eder.ki o sizi belalardan muhafaza eder. Dün misafir bulunduğum yerde bir kitap getirdiler de okurken

Dün misafir bulunduğum yerde bir kitap getirdiler de okurken
şöyle bir Hz. Fatma’yı gördüm de okuyayım dedim,şöyle bir Hz. Fatma’yı gördüm de okuyayım dedim, oradaki başkaları da dinlesinler dedim.oradaki başkaları da dinlesinler dedim. Efendimizin çocuklarını da yazıyor.Efendimizin çocuklarını da yazıyor. Yedi tane oğlu, kızları hepsi de evlatsız.Yedi tane oğlu, kızları hepsi de evlatsız. Yalnız Hz. Fatıma’nın Hasan ile Hüseyin bir de Muhsin olarakYalnız Hz. Fatıma’nın Hasan ile Hüseyin bir de Muhsin olarak üç evladından silsile kıyamete [kadar devam edecek.]üç evladından silsile kıyamete [kadar devam edecek.] İnnâ a’taynâ ke’l-kevser.

İnnâ a’taynâ ke’l-kevser.
Yâ Resûlum sana Biz öyle bir nimet verdik ki Kevser nimetini.Yâ Resûlum sana Biz öyle bir nimet verdik ki Kevser nimetini. O Kevser’e nimeti çeşitli manalar verilmiş.O Kevser’e nimeti çeşitli manalar verilmiş. O da demiş ki, Kevser senin zürriyetindir demiş.O da demiş ki, Kevser senin zürriyetindir demiş. Kıyamete kadar tükenmez.Kıyamete kadar tükenmez. Hangimizin zürriyetini bir iki nesilHangimizin zürriyetini bir iki nesil sonraya kadar bulabiliriz?sonraya kadar bulabiliriz? Hiç ama Peygamberin nesli kıyamete kadar hep vardır.Hiç ama Peygamberin nesli kıyamete kadar hep vardır. Bugün ellerinde şecerelerle geziyorlar onlar.Bugün ellerinde şecerelerle geziyorlar onlar. Bu filan falanın, filan filanın ta bakıyorsunBu filan falanın, filan filanın ta bakıyorsun Resûlullah’ın kendisine ya Hz. Hasan’danResûlullah’ın kendisine ya Hz. Hasan’dan ya Hz. Hüseyin’den Resûlullah’a dayanıyor.ya Hz. Hüseyin’den Resûlullah’a dayanıyor. Diyor ki burada, bir insan bir belde deDiyor ki burada, bir insan bir belde de bunlara biz eskiden sâdât derdik.bunlara biz eskiden sâdât derdik. Onların başlarında da yeşil amâme bulunur.Onların başlarında da yeşil amâme bulunur. Onlar bunların işaretidir ki herkes tanırdı kiOnlar bunların işaretidir ki herkes tanırdı ki bu sâdâttandır, bu adam.bu sâdâttandır, bu adam. Yeşil başındaki alamet ona işarettir.Yeşil başındaki alamet ona işarettir. Bir adam giderken bakmış ki bu yeşil sarıklı adam içki içip

Bir adam giderken bakmış ki bu yeşil sarıklı adam içki içip
sarhoş olmuş, çamura düşmüş,sarhoş olmuş, çamura düşmüş, üstü başı perişan bir halde.üstü başı perişan bir halde. Mahiyetinde de kalabalık insanlar varmış,Mahiyetinde de kalabalık insanlar varmış, kendisi de büyük bir beymiş anlaşılan.kendisi de büyük bir beymiş anlaşılan. Demiş ki, şu adamı tutun, kaldırın.Demiş ki, şu adamı tutun, kaldırın. Atından inmiş kendisi, benim atıma bindirin,Atından inmiş kendisi, benim atıma bindirin, götürün evime yıkayın, temizleyin.götürün evime yıkayın, temizleyin. Üst baş giydirin buna yeni.Üst baş giydirin buna yeni. İşte şu kadar harçlık da verin kendisine.İşte şu kadar harçlık da verin kendisine. Selametle yerine götürün teslim edin.Selametle yerine götürün teslim edin. Akşam Resûlullah’ı görmüş.Akşam Resûlullah’ı görmüş. Demiş Allah senden razı olsun.Demiş Allah senden razı olsun. Benim evladıma yaptığın bu hürmetten dolayıBenim evladıma yaptığın bu hürmetten dolayı senden çok memnun oldum ben.senden çok memnun oldum ben. Bahtiyar ol falan diyerekten.Bahtiyar ol falan diyerekten. Adam sevinçle Resûlullah’ı gördüm diyerekten kalkmış.Adam sevinçle Resûlullah’ı gördüm diyerekten kalkmış. Bir aksisi de yine böyle bakmışlar ki yeşil sarık başında,

Bir aksisi de yine böyle bakmışlar ki yeşil sarık başında,
o da düşmüş, içmiş.o da düşmüş, içmiş. Beşer değil miyiz ya.Beşer değil miyiz ya. Beşer olduktan sonra sâdattan olmuş.Beşer olduktan sonra sâdattan olmuş. Şeytan sâdattan olana da musallat,Şeytan sâdattan olana da musallat, sana da musallat bana da musallat, hepimizi aldatıyor işte ya.sana da musallat bana da musallat, hepimizi aldatıyor işte ya. Hepimizi aldattığı gibi onu da aldatmış nefis, şeytan.Hepimizi aldattığı gibi onu da aldatmış nefis, şeytan. O da çamurlara batmış.O da çamurlara batmış. O efendi de geçiyor oradan.O efendi de geçiyor oradan. Onun da mahiyeti var.Onun da mahiyeti var. Onu o haliyle görünce başını çevirmiş şöyle,Onu o haliyle görünce başını çevirmiş şöyle, nefret ederekten, sâdât olacak şu herif demiş.nefret ederekten, sâdât olacak şu herif demiş. Şunun haline bak, utanmaz herif diyerektenŞunun haline bak, utanmaz herif diyerekten biraz ağırca konuşmuş, geçmişler.biraz ağırca konuşmuş, geçmişler. Rüyasında o da görüyor.Rüyasında o da görüyor. Resulullah kürsüsüne oturmuş, etrafı meleklerle çevrilmiş,Resulullah kürsüsüne oturmuş, etrafı meleklerle çevrilmiş, tabaka tabaka önünden İslam cemaati geçiyor.tabaka tabaka önünden İslam cemaati geçiyor. Efendimiz boyuna şefaat ediyor.Efendimiz boyuna şefaat ediyor. Bu adam gelmiş Efendimiz de başını çevirmiş.Bu adam gelmiş Efendimiz de başını çevirmiş. Aman yâ Resulullah senin ümmetinden değil miyim?Aman yâ Resulullah senin ümmetinden değil miyim? Niçin bana gelince mübarek başını çevirdin?Niçin bana gelince mübarek başını çevirdin? Sen benim evladıma sen başını çevirdin ya demiş.Sen benim evladıma sen başını çevirdin ya demiş. Başını çevirdin ya.Başını çevirdin ya. Tövbe etmiş bir daha etmeyeceğim diyerekten de affa uğramış.Tövbe etmiş bir daha etmeyeceğim diyerekten de affa uğramış. Onun için kusur hepimizde çok.

Onun için kusur hepimizde çok.
Kusurlarla muaheze edeceksek birbirimiziKusurlarla muaheze edeceksek birbirimizi bu dünyayı bırakıp ahirete.bu dünyayı bırakıp ahirete. Kusursuz insan olmaz.Kusursuz insan olmaz. Bendeki kusur sende de var.Bendeki kusur sende de var. Senin ki belki benimkinden çok.Senin ki belki benimkinden çok. Gözündeki çöpü görmüyor,Gözündeki çöpü görmüyor, ötekinin bilmem nesini görüyor demiş.ötekinin bilmem nesini görüyor demiş. İğneyi kendine dürt, çuvaldızı da başkasına.İğneyi kendine dürt, çuvaldızı da başkasına. Kendi hatalarını düşün.Kendi hatalarını düşün. Ama birisi hata etse mesela içki içmem ben.Ama birisi hata etse mesela içki içmem ben. İçki içmiyorum ama başkasını yaparım.İçki içmiyorum ama başkasını yaparım. Kumar oynaman, hırsızlıkta yapmam.Kumar oynaman, hırsızlıkta yapmam. E başka çeşidi vardır.E başka çeşidi vardır. Mesela sen hasedi, kibri, hırsı günah saymayacak mısın?Mesela sen hasedi, kibri, hırsı günah saymayacak mısın? Bunlar hiç mi?Bunlar hiç mi? Bunların günahı hırsızlığın günahından daha beter.Bunların günahı hırsızlığın günahından daha beter. Çünkü bilirsin ki hırsızlık yapıyorum.Çünkü bilirsin ki hırsızlık yapıyorum. Tövbe edersin yahut bir şey yaparsın.Tövbe edersin yahut bir şey yaparsın. Fakat kibirden atamazsın kendini ki kibri hiçe sayarsın.Fakat kibirden atamazsın kendini ki kibri hiçe sayarsın. Halbuki kibir, Allahu Teâlâ mağrur adamı,Halbuki kibir, Allahu Teâlâ mağrur adamı, lâ yedhulü’l-cennete demiş.lâ yedhulü’l-cennete demiş. Kibirli adam cennete girmeyecek,Kibirli adam cennete girmeyecek, hatta o cehennemde yanmadıkça, cezasını görmedikçe.hatta o cehennemde yanmadıkça, cezasını görmedikçe. Allah, kusurlarımızı affeyle yâ Rabbi!Allah, kusurlarımızı affeyle yâ Rabbi! İzâ erâdellahu azze ve celle bi-abdin hayran

İzâ erâdellahu azze ve celle bi-abdin hayran
asselehû kîle ve mâ asselehû kâle yühabbibühû ilâ cîrânihî.asselehû kîle ve mâ asselehû kâle yühabbibühû ilâ cîrânihî. Bak buda çok hoş.

Bak buda çok hoş.
Bir insana Allahu Teâlâ hayır murad etti mi diyor,Bir insana Allahu Teâlâ hayır murad etti mi diyor, Allah bir kuluna hayır murad etti miydi onu asselehû.Allah bir kuluna hayır murad etti miydi onu asselehû. Assele demiş, bilmemiş ashâb asselenin ne olduğunu.Assele demiş, bilmemiş ashâb asselenin ne olduğunu. Nedir yâ Resulullah assele?Nedir yâ Resulullah assele? Demiş ki; yühabbibühû ilâ cîrânihî.Demiş ki; yühabbibühû ilâ cîrânihî. Onu komşularına sevdirir.Onu komşularına sevdirir. Komşuları onu sever.Komşuları onu sever. İyilikler yapıyordur komşusuna her türlü.İyilikler yapıyordur komşusuna her türlü. Onun için komşusu onu sever.Onun için komşusu onu sever. Bu komşu dersi de acayip bir ders onu söyledik de.Bu komşu dersi de acayip bir ders onu söyledik de. Bu memleketler büyüdükçe insanlar bu gibiBu memleketler büyüdükçe insanlar bu gibi âdâb-ı ananeleri unutuyorlar.âdâb-ı ananeleri unutuyorlar. Komşu haklarını bilmez oluyorlar.Komşu haklarını bilmez oluyorlar. Bir apartmanda 10, 20 hane birbirlerini tanımıyorlar hiç kimse, alakası yok.Bir apartmanda 10, 20 hane birbirlerini tanımıyorlar hiç kimse, alakası yok. Halbuki İslamlığın vazifesi bunlar.Halbuki İslamlığın vazifesi bunlar. Herkes bir aile gibi olacak.Herkes bir aile gibi olacak. İzâ eradellahu biabdin hayran fakkahahû fi’d-dîni

İzâ eradellahu biabdin hayran fakkahahû fi’d-dîni
ve zehhedehû fi’dünyâ ve bassarahû uyûbehû.ve zehhedehû fi’dünyâ ve bassarahû uyûbehû. Allah kulunu sevdi miydi onu dinde fakih kılar,

Allah kulunu sevdi miydi onu dinde fakih kılar,
onu dünyada zahid kılar.onu dünyada zahid kılar. Ve bassarahû uyûbehû.Ve bassarahû uyûbehû. Başkasının günahını değil,Başkasının günahını değil, kendi günahın görmekle meşgul eder onu.kendi günahın görmekle meşgul eder onu. Hep kendi günahlarını araştırır.Hep kendi günahlarını araştırır. İzâ eradellahu teâlâ bi-abdin hayran

İzâ eradellahu teâlâ bi-abdin hayran
accele lehû ukubete zenbihî fi’d-dünyâ…accele lehû ukubete zenbihî fi’d-dünyâ… Allah bir kulunu severse yaptığı ukubetin

Allah bir kulunu severse yaptığı ukubetin
cezasını aceleden verir, diyor.cezasını aceleden verir, diyor. Yaptığı hatanın cezasını aceleden verir.Yaptığı hatanın cezasını aceleden verir. Bırakmaz ahirete.Bırakmaz ahirete. Bunların en şeysi zulümle,Bunların en şeysi zulümle, ana babaya isyanın cezası ahirete kalmazmış.ana babaya isyanın cezası ahirete kalmazmış. Başka kabahatlerin cezası ahirete kalır daBaşka kabahatlerin cezası ahirete kalır da anaya babaya zulümle,anaya babaya zulümle, bir de etrafındaki insanlara zulmedenlerin cezasıbir de etrafındaki insanlara zulmedenlerin cezası ahirete kalmaz derhal tepesine geçirirmiş.ahirete kalmaz derhal tepesine geçirirmiş. Ve izâ eradellahu biabdin şerran

Ve izâ eradellahu biabdin şerran
emsik aleyhi ukubete zenbihî.emsik aleyhi ukubete zenbihî. Sevmediği adamın cezasını da ahirete bırakırmış.Sevmediği adamın cezasını da ahirete bırakırmış. Yani bazı adamlar der ki işte bu kadar kabahat yapıyoruz daYani bazı adamlar der ki işte bu kadar kabahat yapıyoruz da hiçbir ceza geldiği yok.hiçbir ceza geldiği yok. Allah beni seviyor der ama sevmediğinin alametiymiş.Allah beni seviyor der ama sevmediğinin alametiymiş. İzâ eradellahu bi-abdin hayran

İzâ eradellahu bi-abdin hayran
ce’ale sanâi’ahû ve ma’rûfehû fî ehli’l-hifâzice’ale sanâi’ahû ve ma’rûfehû fî ehli’l-hifâzi ve izâ eradellahu bi-abdin şerranve izâ eradellahu bi-abdin şerran ce’ale sanâi’ahû ve ma’rûfehû fî ğayri ehli’l-hifâzi.ce’ale sanâi’ahû ve ma’rûfehû fî ğayri ehli’l-hifâzi. Huffâz değil hifâz.

Huffâz değil hifâz.
Hifâz, demek ehli din ve ehli emanet olan insanlaraHifâz, demek ehli din ve ehli emanet olan insanlara hayırları, Cenâb-ı Hak sevdiği adamlara hayırlarınıhayırları, Cenâb-ı Hak sevdiği adamlara hayırlarını bu gibi insanlara nasip edermiş.bu gibi insanlara nasip edermiş. Sevmediği insanların hayırlarını daSevmediği insanların hayırlarını da dinde ehil olmayan adamlara nasip edermiş.dinde ehil olmayan adamlara nasip edermiş. Fî ğayri ehli’l-hifâz dediği emanet sahibi değil,Fî ğayri ehli’l-hifâz dediği emanet sahibi değil, dininin ehli değil insanlara.dininin ehli değil insanlara. Onlar ya rakı içer ya kumar oynar, şunu yapar bunu yapar.Onlar ya rakı içer ya kumar oynar, şunu yapar bunu yapar. İzâ eradellahu bi-abdin hayran ce’ale ğınâhu fî nefsihî.

İzâ eradellahu bi-abdin hayran ce’ale ğınâhu fî nefsihî.
Allah bir kulu ile hayır murad ediyorsaAllah bir kulu ile hayır murad ediyorsa onun zenginliğini nefsinde kılar diyor.onun zenginliğini nefsinde kılar diyor. Ey ce’alehû kâ’an bi’l-kefâfi.Ey ce’alehû kâ’an bi’l-kefâfi. Yani kefaf miktarına razı olur.Yani kefaf miktarına razı olur. Ve itkâuhû fî kalbihî.Ve itkâuhû fî kalbihî. Takvası da gönlündedir.Takvası da gönlündedir. Ve izâ eradellahu bi-abdin şerran ce’ale fakrahû beyne ayneyhi.

Ve izâ eradellahu bi-abdin şerran ce’ale fakrahû beyne ayneyhi.
Sevmediği kulunun da fakirliğiniSevmediği kulunun da fakirliğini iki kaşının arasına kormuş da fakir olacağım korkusuyla,iki kaşının arasına kormuş da fakir olacağım korkusuyla, kanaatsiz bir halde, harîsan fakîru’l-kalbi.kanaatsiz bir halde, harîsan fakîru’l-kalbi. Harîs, kalbi fakir.Harîs, kalbi fakir. Parası çok olsa dahi kalbi fakir,Parası çok olsa dahi kalbi fakir, haris olaraktan dünyadan göçerek kaybolur gidermiş.haris olaraktan dünyadan göçerek kaybolur gidermiş. Allah cümlemizi affetsin.

Allah cümlemizi affetsin.
Tevfîkât-ı samedâniyesine mazhar eylesin.Tevfîkât-ı samedâniyesine mazhar eylesin. Dünyanın fani olduğunu bilipDünyanın fani olduğunu bilip ahireti için dünyada iken çalışanlarınahireti için dünyada iken çalışanların arasına bizleri de ilhak etsin.arasına bizleri de ilhak etsin. El-Fâtiha!

El-Fâtiha!
Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2