Namaz Vakitleri

25 Cemâziye'l-Âhir 1446
26 Aralık 2024
İmsak
06:48
Güneş
08:20
Öğle
13:09
İkindi
15:27
Akşam
17:48
Yatsı
19:15
Detaylı Arama

Cuma Namazı

Mehmed Zahid KOTKU

14 Rebîü'l-Evvel 1391 / 09.05.1971
İskenderpaşa Camii/ İstanbul

Açıklama

Gönül dostu, âlim Mehmed Zahid Kotku Hocamız İskenderpaşa Camii’nde 1958’den 1977 yılına kadar Ramûzü’l-Ehâdîs isimli hadis kitabından dersler yapmıştır. Ahmed Ziyâeddin Gümüşhanevî'nin derlediği Râmûzü’l-Ehâdis, alfabetik olarak sıralanmış hadislerden oluşmaktadır.

İlk zamanlar düzenli olarak Pazar günleri ikindiden sonra bir saat, Cuma günleri öğleden önce 45 dakika hadis dersleri yaparlarken, son yıllarında hadis derslerini Prof. Dr. Mahmud Es’ad Coşan Hocamız’a bırakmışlar, kendileri Cuma namazından sonra 10-15 dakikalık kısa konuşmalar yapmaya başlamışlardır. Bu konuşmalar irticalen yapılmış, bazen bir sahabeden bahsetmişler, bazen güncel bir olayı konu edinmişlerdir. Bu konuşmalar 1978 yılında başlamış, vefatına kadar devam etmiştir. Son konuşmaları vefatından bir hafta önce, 6 Kasım 1980’de Medine’de kaydedilmiştir.
Cuma’nın Farz Olmadığı Kimseler, Cuma Namazı Ezanı Duyana Farzdır, Cuma Namazı Kölelere ve Hastalara Farz Değildir, Köyde | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Cuma Namazı

Mehmed Zahid KOTKU

14 Rebîü'l-Evvel 1391 / 09.05.1971
İskenderpaşa Camii/ İstanbul

Açıklama

Gönül dostu, âlim Mehmed Zahid Kotku Hocamız İskenderpaşa Camii’nde 1958’den 1977 yılına kadar Ramûzü’l-Ehâdîs isimli hadis kitabından dersler yapmıştır. Ahmed Ziyâeddin Gümüşhanevî'nin derlediği Râmûzü’l-Ehâdis, alfabetik olarak sıralanmış hadislerden oluşmaktadır.

İlk zamanlar düzenli olarak Pazar günleri ikindiden sonra bir saat, Cuma günleri öğleden önce 45 dakika hadis dersleri yaparlarken, son yıllarında hadis derslerini Prof. Dr. Mahmud Es’ad Coşan Hocamız’a bırakmışlar, kendileri Cuma namazından sonra 10-15 dakikalık kısa konuşmalar yapmaya başlamışlardır. Bu konuşmalar irticalen yapılmış, bazen bir sahabeden bahsetmişler, bazen güncel bir olayı konu edinmişlerdir. Bu konuşmalar 1978 yılında başlamış, vefatına kadar devam etmiştir. Son konuşmaları vefatından bir hafta önce, 6 Kasım 1980’de Medine’de kaydedilmiştir.
Cuma’nın Farz Olmadığı Kimseler, Cuma Namazı Ezanı Duyana Farzdır, Cuma Namazı Kölelere ve Hastalara Farz Değildir, Köyde | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Konuşma Metni

Elhamdüli’llâhirabbi’làlemîn... Ve’l-àkıbetü li’l-müttakîn...Elhamdüli’llâhirabbi’làlemîn... Ve’l-àkıbetü li’l-müttakîn... Ve’s-salâtü ve’s-selâmü alâ seyyidinâ muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecmaîn...Ve’s-salâtü ve’s-selâmü alâ seyyidinâ muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecmaîn... Emma badü fe-ya ibadallahi usiküm ve nefsiyel-asiyete ve takvallahi ve atiu.

Emma badü fe-ya ibadallahi usiküm ve nefsiyel-asiyete ve takvallahi ve atiu.
İnnallahe meallezinettekav vellezine hüm muhsinun.İnnallahe meallezinettekav vellezine hüm muhsinun. Kalellahu tebareke ve teala fi kelam.Kalellahu tebareke ve teala fi kelam. “—Mefhar-i mevcûdât Muhammed Mustafâ râ salevât!”

“—Mefhar-i mevcûdât Muhammed Mustafâ râ salevât!”
“—Seyyidü’s-sâdât Muhammed Mustafâ râ salevât!”

“—Seyyidü’s-sâdât Muhammed Mustafâ râ salevât!”
“—Habîb-i Hüdâ Muhammed Mustafâ râ salevât!!”

“—Habîb-i Hüdâ Muhammed Mustafâ râ salevât!!”
RE. 200/1 El-cumuatü alâ men semia’n-nidâe ...

RE. 200/1 El-cumuatü alâ men semia’n-nidâe ...
Sadaka rasûlü’llàh, fî mâ kàl, ev kemâ kàl.Sadaka rasûlü’llàh, fî mâ kàl, ev kemâ kàl. ...... Geçenki dersimizde de geçmişti.

Geçenki dersimizde de geçmişti.
Cuma, bütün müslümanların üzerine farz-ı sabittir. Cuma, bütün müslümanların üzerine farz-ı sabittir. Gün ismi olmakla beraber Cuma’dan murat, o gün kılınan Cuma namazı’dır. Gün ismi olmakla beraber Cuma’dan murat, o gün kılınan Cuma namazı’dır. Cuma günü çalışmayı bırakmak diye bir şey yok dinimizde.

Cuma günü çalışmayı bırakmak diye bir şey yok dinimizde.
Cuma günündeki haram vakit, yalnız Cuma ezanı okunduktan sonra,

Cuma günündeki haram vakit, yalnız Cuma ezanı okunduktan sonra,
namaz bitinceye kadar olan vakittir. namaz bitinceye kadar olan vakittir. O zaman çalışmak, kazanç haramdır.O zaman çalışmak, kazanç haramdır. Onun gayrı da çalışmak helâldir. Onun gayrı da çalışmak helâldir. Feizâ kudiyeti’s-salatü ...

Feizâ kudiyeti’s-salatü ...
“Cuma namazını kıldıktan sonra“Cuma namazını kıldıktan sonra ... fenteşirû fi’l-ardı ...... fenteşirû fi’l-ardı ... yer yüzüne dağılın, Allah’ın fazlından nasib arayın!” yer yüzüne dağılın, Allah’ın fazlından nasib arayın!” Fakat, asıl şey olan namazı ezandan,Fakat, asıl şey olan namazı ezandan, cami içindeki ezandan,cami içindeki ezandan, namazı bitinceye kadar olan vakit, alışveriş haramdır.namazı bitinceye kadar olan vakit, alışveriş haramdır. Cuma günü çalışmayı bırakmak diye bir şey yok dinimizde.Cuma günü çalışmayı bırakmak diye bir şey yok dinimizde. Cuma, o gün kılınan namazın adı.Cuma, o gün kılınan namazın adı. Onun için,Onun için, RE. 199/18 El-cumuatü hakkun vâcibün alâ külli müslimin ...

RE. 199/18 El-cumuatü hakkun vâcibün alâ külli müslimin ...
“Cemaatle Cuma namazı kılmak her müslümana farzdır “Cemaatle Cuma namazı kılmak her müslümana farzdır Ancak şu dört kişi müstesna:Ancak şu dört kişi müstesna: Köle, kadın, çocuk, hasta.”Köle, kadın, çocuk, hasta.” Cuma o günün adı olmakla beraber, o gün kıldığımız namaz,

Cuma o günün adı olmakla beraber, o gün kıldığımız namaz,
o Cuma ile geçmiş Cuma arasındaki günahlarımızın da affına sebep olur. O kadar kıymetlidir bu namaz. o Cuma ile geçmiş Cuma arasındaki günahlarımızın da affına sebep olur. O kadar kıymetlidir bu namaz. Ramazan’dan Ramazan’a olduğu gibi.Ramazan’dan Ramazan’a olduğu gibi. Hacdan hacca olduğu gibi,Hacdan hacca olduğu gibi, Cuma namazının edasıyla Cuma’dan Cuma’ya o arada olan küçük günahlarımızCuma namazının edasıyla Cuma’dan Cuma’ya o arada olan küçük günahlarımız Küçük günahlarımız, büyük günahlar demiyorum.Küçük günahlarımız, büyük günahlar demiyorum. Hatta üç gün de ilavesi vardır.Hatta üç gün de ilavesi vardır. Cuma eğer hac mevsiminde, Arafe gününe rast gelirse,

Cuma eğer hac mevsiminde, Arafe gününe rast gelirse,
yetmiş derece fazileti vardır o seneki haccın.yetmiş derece fazileti vardır o seneki haccın. Ona hacc-ı ekber deniyor ama o yanlış bir tabirdir.Ona hacc-ı ekber deniyor ama o yanlış bir tabirdir. Bütün hac iki kısımdan ibarettir:

Bütün hac iki kısımdan ibarettir:
Hacc-ı asgar, hacc-ı ekber.

Hacc-ı asgar, hacc-ı ekber.
Yalnız umre yapılırsa, onun adı hacc-ı asgar’dır, ufak hac demek.Yalnız umre yapılırsa, onun adı hacc-ı asgar’dır, ufak hac demek. Öteki, Arafat’ta olan umumi hac; ona da hacc-ı ekber denir.Öteki, Arafat’ta olan umumi hac; ona da hacc-ı ekber denir. Hacc-ı asgar hergün olur,Hacc-ı asgar hergün olur, senenin her mevsiminde olur.senenin her mevsiminde olur. Hac mevsiminden başka zamandaHac mevsiminden başka zamanda her gün bu hacılık yapılabilir.her gün bu hacılık yapılabilir. Buna umre diyorlar.Buna umre diyorlar. İmam-ı Şafi’ye göre farzdır.İmam-ı Şafi’ye göre farzdır. Bize göre sünnettir.Bize göre sünnettir. RE. 200/1 El-cumuatü alâ men semia’nnidâe.

RE. 200/1 El-cumuatü alâ men semia’nnidâe.
“Cuma namazı, Cuma ezanını işiten herkese farzdır.”“Cuma namazı, Cuma ezanını işiten herkese farzdır.” “men semia’nnidâe” dediği,“men semia’nnidâe” dediği, cuma ezanı okunan o beldede bulunan insanların hepsine bu borç terettüp eder.cuma ezanı okunan o beldede bulunan insanların hepsine bu borç terettüp eder. “İsterse belde haricinden olsun!” diyor.“İsterse belde haricinden olsun!” diyor. Şafîlere göre beldenin haricinde de olsa; kasabalarda, köylerde tarlası var, bahçesi var,

Şafîlere göre beldenin haricinde de olsa; kasabalarda, köylerde tarlası var, bahçesi var,
oralara gitmiş de olsa Cuma’dır o gün.oralara gitmiş de olsa Cuma’dır o gün. O Cuma ezanı okunduğundan dolayı, o beldeye mensup kendisi.O Cuma ezanı okunduğundan dolayı, o beldeye mensup kendisi. Onun için Cuma’ya gitmesi lazım.Onun için Cuma’ya gitmesi lazım. Fakat bizim İmam-ı Azam Hazretleri demiş ki:

Fakat bizim İmam-ı Azam Hazretleri demiş ki:
“—Ancak beldenin içerisinde olanlara vaciptir.
“—Ancak beldenin içerisinde olanlara vaciptir.
Beldenin dışında olanlar müstesnadır.” demiş. Beldenin dışında olanlar müstesnadır.” demiş. RE. 200/2 El-cumuatü vâcibetün, illâ alâ mâ meleket eymânüküm, ev zî illetin.

RE. 200/2 El-cumuatü vâcibetün, illâ alâ mâ meleket eymânüküm, ev zî illetin.
...... “Cuma farzdır;“Cuma farzdır; sabittir, herkes üzerine.sabittir, herkes üzerine. Yalnız müstesna köleler.Yalnız müstesna köleler. Mâlûm şimdi yok ya, eskiden kölelik vardı.

Mâlûm şimdi yok ya, eskiden kölelik vardı.
Köle efendisine bağlıdır, hürriyeti yoktur. Köle efendisine bağlıdır, hürriyeti yoktur. Cuma’da ise hürriyet şarttır. Bir insan ki hürriyet yoktur,Cuma’da ise hürriyet şarttır. Bir insan ki hürriyet yoktur, o insana Cuma vacip olmaz. o insana Cuma vacip olmaz. Yani başkasının hizmetine kendi nefsini satmıştır.Yani başkasının hizmetine kendi nefsini satmıştır. İkincisi illeti var, hastalığı var.

İkincisi illeti var, hastalığı var.
Buna da borç değil. Meselâ, yürüyemiyor yahut göremiyor yahut hasta, Buna da borç değil. Meselâ, yürüyemiyor yahut göremiyor yahut hasta, gidecek hali yok. Bunlar müstesna…gidecek hali yok. Bunlar müstesna… Bunlardan gayrı olan herkes için Cuma vacip sayılıyor.Bunlardan gayrı olan herkes için Cuma vacip sayılıyor. Vacip demek yani farz-ı ayın.Vacip demek yani farz-ı ayın. RE. 200/3 El-cumuatü vâcibetün alâ külli karyetin fihâ imâmün ...

RE. 200/3 El-cumuatü vâcibetün alâ külli karyetin fihâ imâmün ...
Evvelki hadiste “Bir beldede ezan sesini işiten herkese vacip!” dedi.Evvelki hadiste “Bir beldede ezan sesini işiten herkese vacip!” dedi. Burada da herhangi bir köy ki,Burada da herhangi bir köy ki, RE. 200/3 El-cumuatü vâcibetün alâ külli karyetin ...

RE. 200/3 El-cumuatü vâcibetün alâ külli karyetin ...
“Karyetin” köy demek.“Karyetin” köy demek. Burada da herhangi bir köy ki, o köyde imam vardır;Burada da herhangi bir köy ki, o köyde imam vardır; üç-beş- on ne kadarsa sayısı o köyün halkına Cuma vaciptir.üç-beş- on ne kadarsa sayısı o köyün halkına Cuma vaciptir. RE. 200/3 ... ve in lem yekün fihâ illâ erbaatün.

RE. 200/3 ... ve in lem yekün fihâ illâ erbaatün.
Köyde adam yok. Ancak üç kişi var, bir de imam dört.

Köyde adam yok. Ancak üç kişi var, bir de imam dört.
Bunlara vaciptir. Bunlar cemaat olurlar, dört kişiyle Cuma namazını kılarlar. Bunlara vaciptir. Bunlar cemaat olurlar, dört kişiyle Cuma namazını kılarlar. Burada erkek olarak dört kişinin bulunmasını söylemiş.

Burada erkek olarak dört kişinin bulunmasını söylemiş.
İmam-ı Şafi’ye göre de 40 kişinin olması gerekir. İmam-ı Şafi’ye göre de 40 kişinin olması gerekir. Büyük memleketlerde caminin doldurulması şart. Büyük memleketlerde caminin doldurulması şart. Camiyi dolduracak kadar cemaat varsa, orada cumanın kılınması lazım!Camiyi dolduracak kadar cemaat varsa, orada cumanın kılınması lazım! Hatta büyük memleketlerde ancak iki yere hasretmişler.

Hatta büyük memleketlerde ancak iki yere hasretmişler.
“Arada bir büyük su varsa, bizim köprüler gibi köprüler varsa, iki yerde kılınabilir.” demişler.“Arada bir büyük su varsa, bizim köprüler gibi köprüler varsa, iki yerde kılınabilir.” demişler. “Normalde bütün halk bir yere toplanacak, ancak orda Cuma namazı kılınacak”“ demişler. “Normalde bütün halk bir yere toplanacak, ancak orda Cuma namazı kılınacak”“ demişler. Sonra insanlar çoğaldıkça zorluklar başlamış.

Sonra insanlar çoğaldıkça zorluklar başlamış.
O zaman herkesin bulunduğu yerde namazını kılmasına müsaade edilmiş. O zaman herkesin bulunduğu yerde namazını kılmasına müsaade edilmiş. Yani cemaatin az olması cumanın kılınmasına mâni değil.Yani cemaatin az olması cumanın kılınmasına mâni değil. Dört kişiye kadar müsaade etmiş, birisi imam üçü de cemaat oldu mu,Dört kişiye kadar müsaade etmiş, birisi imam üçü de cemaat oldu mu, cumanın kılınması borç oluyor. cumanın kılınması borç oluyor. Cemaat çok olursa, tabi çokluk miktarınca da sevap olur.Cemaat çok olursa, tabi çokluk miktarınca da sevap olur. RE. 200/4 El-cennetü mietü derecetin, mâ beyne külli dereceteyni ...

RE. 200/4 El-cennetü mietü derecetin, mâ beyne külli dereceteyni ...
kemâ beyne’ssemâi ve’l-ardı ... kemâ beyne’ssemâi ve’l-ardı ... İla ahiril-hadis.İla ahiril-hadis. Cenâb-ı Hak cümlemize lütfetsin,Cenâb-ı Hak cümlemize lütfetsin, Cennet parayla alınır bir yer değildir.Cennet parayla alınır bir yer değildir. Allah-u Teàla lütfuyla bizi oraya koyarsa koyacak. Allah-u Teàla lütfuyla bizi oraya koyarsa koyacak. Amellerimizle de giremeyiz oraya.Amellerimizle de giremeyiz oraya. Ancak yine Cenâb-ı Hakk’ın lütfuyla girebiliriz. Ancak yine Cenâb-ı Hakk’ın lütfuyla girebiliriz. Cennet, yüz derece üzerine kurulmuş bir yerdir.

Cennet, yüz derece üzerine kurulmuş bir yerdir.
Her derecenin arası da yer ile gök arası kadar uzak. Her derecenin arası da yer ile gök arası kadar uzak. Yani yüz dereceyi bu kadar düşünürsen, kim bilir ne kadar büyük ve geniş bir yer olacak.Yani yüz dereceyi bu kadar düşünürsen, kim bilir ne kadar büyük ve geniş bir yer olacak. Bunların sekiz tanesinin adı var.

Bunların sekiz tanesinin adı var.
Bir tanesinin adı Firdevs denilen cennet,Bir tanesinin adı Firdevs denilen cennet, Cennetin en a’lâ yeri.Cennetin en a’lâ yeri. Cenab-ı Hak'tan Firdevs'i isteyiniz diyerekten de.Cenab-ı Hak'tan Firdevs'i isteyiniz diyerekten de. RE. 200/4 ... ve vasatühâ ...

RE. 200/4 ... ve vasatühâ ...
Cennetin hem en âlâsı hem de ortası, güzeli.Cennetin hem en âlâsı hem de ortası, güzeli. RE. 200/4 ... ve fevkahû ...

RE. 200/4 ... ve fevkahû ...
Bu Firdevs Cenneti’nin üstü Arşu’r-Rahman…Bu Firdevs Cenneti’nin üstü Arşu’r-Rahman… O kadar büyük bir yer ki, bu varlıkların hepsi,O kadar büyük bir yer ki, bu varlıkların hepsi, yani yalnız dünya değil ne kadar varlıklar varsa bu Arş’ın önünde,yani yalnız dünya değil ne kadar varlıklar varsa bu Arş’ın önünde, büyük denizlerimiz üzerindeki bir saman çöpü gibi kalır.büyük denizlerimiz üzerindeki bir saman çöpü gibi kalır. Arş o kadar büyük bir yer.Arş o kadar büyük bir yer. ...... Yani büyüklük nisbeti aklımızın, hafsalamızın alamayacağı derecededir. Yani büyüklük nisbeti aklımızın, hafsalamızın alamayacağı derecededir. RE. 200/4 ... ve minhâ tüfecceru enhâru’l-cenneti ...

RE. 200/4 ... ve minhâ tüfecceru enhâru’l-cenneti ...
Cennetin ırmakları, suları Firdevs Cenneti’nden akar.Cennetin ırmakları, suları Firdevs Cenneti’nden akar. RE. 200/4 ... feizâ seeltümu’llàhe ...

RE. 200/4 ... feizâ seeltümu’llàhe ...
Siz Allah-u Teàlâ’dan bir şey dilediğiniz vakit, istediğiniz vakit,Siz Allah-u Teàlâ’dan bir şey dilediğiniz vakit, istediğiniz vakit, RE. 200/4 ... fes’elûhü’l-firdevse.

RE. 200/4 ... fes’elûhü’l-firdevse.
Firdevs Cenneti’ni isteyin!Firdevs Cenneti’ni isteyin! Birisine dua ederken;

Birisine dua ederken;
“—Senin makamını Cenab-ı Hak Firdevs-i Âlâ’da kılsın!” diye dua edilir.
“—Senin makamını Cenab-ı Hak Firdevs-i Âlâ’da kılsın!” diye dua edilir.
Bunlar Efendimiz SAS’ın tavsiyesi üzerinedir.Bunlar Efendimiz SAS’ın tavsiyesi üzerinedir. İbn-i Asâkir, Ebû Ubeyde ibnü’l-Cerrah RA’dan; İbn-i Mâce, Muaz ibn-i Cebel RA’dan rivayet etmiş.İbn-i Asâkir, Ebû Ubeyde ibnü’l-Cerrah RA’dan; İbn-i Mâce, Muaz ibn-i Cebel RA’dan rivayet etmiş. Şimdi ravilere dikkat edin.Şimdi ravilere dikkat edin. RE. 200/5 El-cennetü akrabü ilâ ehadiküm

RE. 200/5 El-cennetü akrabü ilâ ehadiküm
min şirâki na’lihî, ve’n-nâri misle zâlik.min şirâki na’lihî, ve’n-nâri misle zâlik. Yukarıda dedi ki:Yukarıda dedi ki: “—Cennet yüz derece; her bir derecesinin arası yer ile gök arası kadar uzak.”
“—Cennet yüz derece; her bir derecesinin arası yer ile gök arası kadar uzak.”
Bak şimdi burada da diyor ki:Bak şimdi burada da diyor ki: “—Cennet size ayağınızdaki giydiğiniz ayakkabının
“—Cennet size ayağınızdaki giydiğiniz ayakkabının
tasması — ki üstü demek— ondan daha yakın. tasması — ki üstü demek— ondan daha yakın. Size cennet bu kadar yakın,Size cennet bu kadar yakın, Cehennem de keza o kadar yakın.” Cehennem de keza o kadar yakın.” Cenneti kazanmak,

Cenneti kazanmak,
Allah-u Teàlâ ve Tekaddes Hazretleri’nin rızasını kazanmaya bağlı. Allah-u Teàlâ ve Tekaddes Hazretleri’nin rızasını kazanmaya bağlı. Allah-u Teàlâ ve Tekaddes Hazretleri’nin rızası kazanıldı mı, cennet onun için hazır.Allah-u Teàlâ ve Tekaddes Hazretleri’nin rızası kazanıldı mı, cennet onun için hazır. Cennet bazı insanlara da müştak.Cennet bazı insanlara da müştak. Biz ona muştak olduğumuz gibi Cennet de bazı insanlara müştak.Biz ona muştak olduğumuz gibi Cennet de bazı insanlara müştak. Kime? Allah-u Teàlâ rızası uğrunda ömürlerini bina eden insanlara,Kime? Allah-u Teàlâ rızası uğrunda ömürlerini bina eden insanlara, Cennet her zaman müştak.Cennet her zaman müştak. Cennetin insanlara,Cennetin insanlara, RE. 200/5 El-cennetü akrabü ilâ ehadiküm ...

RE. 200/5 El-cennetü akrabü ilâ ehadiküm ...
Sizin birinize cennet o kadar yakın ki,Sizin birinize cennet o kadar yakın ki, RE. 200/5 ... min şirâki na’lihî ...

RE. 200/5 ... min şirâki na’lihî ...
ayakkabısındaki tasmadan daha yakın. ayakkabısındaki tasmadan daha yakın. Uzakta değil cennet... Nedir? Hakk’ın rızasını gözetmek. Uzakta değil cennet... Nedir? Hakk’ın rızasını gözetmek. Hakk’ın rızasının nerede olduğu bilinmez.Hakk’ın rızasının nerede olduğu bilinmez. Bilinmediği için Allah-u Teâlâ’nın bütün emirlerine dikkat ederek,Bilinmediği için Allah-u Teâlâ’nın bütün emirlerine dikkat ederek, kullarına şefkat ederek arayıp bulmalı! kullarına şefkat ederek arayıp bulmalı! Bu ihlas ve sadakata bağlıdır.

Bu ihlas ve sadakata bağlıdır.
İnsandaki ihlâs ne nisbette olursa,İnsandaki ihlâs ne nisbette olursa, Allah-u Teâlâ’nın rızasına da o kadar olur. Allah-u Teâlâ’nın rızasına da o kadar olur. İhlâstaki kuvveti de sıdkına bağlı.İhlâstaki kuvveti de sıdkına bağlı. İslâmiyet’teki sadakati ne kadar kuvvetliyse, İslâmiyet’teki sadakati ne kadar kuvvetliyse, ihlâsı o kadar olur, ihlası ne kadar çok olursa ihlâsı o kadar olur, ihlası ne kadar çok olursa Allah-u Teâlâ’ya yakınlığı da o kadar olur. Allah-u Teâlâ’ya yakınlığı da o kadar olur. Allah-u Teâlâ’ya yakınlığı nispetinde de cennet ona yakın olur. Allah-u Teâlâ’ya yakınlığı nispetinde de cennet ona yakın olur. Fakat diyor ki:

Fakat diyor ki:
“—İhlâs kadar zor, ihlâs kadar zor bir şey yoktur.”“—İhlâs kadar zor, ihlâs kadar zor bir şey yoktur.” Adı kolay: İhlâs. Adı kolay ama Allah-u Teàlâ buyuruyor ki:Adı kolay: İhlâs. Adı kolay ama Allah-u Teàlâ buyuruyor ki: “—İhlâs bir sırdır, bir nurdur.“—İhlâs bir sırdır, bir nurdur. O nuru ben ancak sevdiğim insanların içine veririm. O nuru ben ancak sevdiğim insanların içine veririm. ...... Kimi seviyorsam o nuru ona veririm.Kimi seviyorsam o nuru ona veririm. Kime verdiysem onu, verdiğim zaman ihlâs sahibi olur o… Kime verdiysem onu, verdiğim zaman ihlâs sahibi olur o… Allah-u Teàlâ’nın sevdiği kul olabilmek kolay bir şey değil!

Allah-u Teàlâ’nın sevdiği kul olabilmek kolay bir şey değil!
Onun için Peygamber SAS’i seveceksin kiOnun için Peygamber SAS’i seveceksin ki orada da o şart var; Peygamber SAS’i seveceksin ki, orada da o şart var; Peygamber SAS’i seveceksin ki, o sevgi seni Allah’a götürecek. o sevgi seni Allah’a götürecek. Allah da seni sevecek. Allah da seni sevecek. Niçin? Peygamberin yolundan gittiğin için, onu sevdiğin için. Niçin? Peygamberin yolundan gittiğin için, onu sevdiğin için. Allah’ın Habibini seviyorsun, onun yolunda gidiyorsun,

Allah’ın Habibini seviyorsun, onun yolunda gidiyorsun,
ondan dolayı Allah-u Teâlâ seni seviyor,ondan dolayı Allah-u Teâlâ seni seviyor, sevince de o ihlâs nurunu senin içine veriyor.sevince de o ihlâs nurunu senin içine veriyor. İhlâs nurunu senin içine verdikten sonra, sana, cennet ayağından daha yakın.İhlâs nurunu senin içine verdikten sonra, sana, cennet ayağından daha yakın. Cehennem de bu kadar yakın. Uzak değil, ikisi de yakın.

Cehennem de bu kadar yakın. Uzak değil, ikisi de yakın.
Nedir? İşte bu yolda iki ara var, bir tarafı Cennet’in, bir tarafı Cehennem’in…Nedir? İşte bu yolda iki ara var, bir tarafı Cennet’in, bir tarafı Cehennem’in… O tarafa atlarsan Cennet’e, bu tarafa atlarsan Cehennem’e gidersin.

O tarafa atlarsan Cennet’e, bu tarafa atlarsan Cehennem’e gidersin.
O da sana çok yakın.O da sana çok yakın. Nedir o Cehennem’in yakınlığı?

Nedir o Cehennem’in yakınlığı?
Allah’ın yolundan ayrıldı mı, Peygamber’in yolundan da ayrıldı mı, tamam işte.Allah’ın yolundan ayrıldı mı, Peygamber’in yolundan da ayrıldı mı, tamam işte. Cehennem arkasında hemen…Cehennem arkasında hemen… Allah hepimizi affetsin...

Allah hepimizi affetsin...
Rızası yolunda, uğrunda çalışan bahtiyar kullarının zümresine bizi de ilhak eylesin… Rızası yolunda, uğrunda çalışan bahtiyar kullarının zümresine bizi de ilhak eylesin… İslam’ın bir adı var tabi: İslam.

İslam’ın bir adı var tabi: İslam.
Bunun mânâsında çok geniş düşünceler oluyor. Bunun mânâsında çok geniş düşünceler oluyor. “Ben müslüman oldum!” diyoruz:“Ben müslüman oldum!” diyoruz: “—Lâ ilâhe illa’llah, Muhammedün rasûlü’llah!”
“—Lâ ilâhe illa’llah, Muhammedün rasûlü’llah!”
Ne demek bu?Ne demek bu? “—Ben Allah-u Teâlâ’nın yolunda yürüyecek bir insanım!
“—Ben Allah-u Teâlâ’nın yolunda yürüyecek bir insanım!
Allah-u Teâlâ’nın rızası yolunda yürümeyi kabul eden bir adamım!”Allah-u Teâlâ’nın rızası yolunda yürümeyi kabul eden bir adamım!” Müslüman bu demek.Müslüman bu demek. Öyle olunca Allah-u Teâlâ’nın emirlerinin dışına çıkmaması lazım!Öyle olunca Allah-u Teâlâ’nın emirlerinin dışına çıkmaması lazım! Bir kere Allah-u Teâlâ’nın emirlerinin dışına çıkınca;Bir kere Allah-u Teâlâ’nın emirlerinin dışına çıkınca; “—Ben nasıl müslümanım ya? Bir kere söz verdim Allah’a, ben müslümanım,
“—Ben nasıl müslümanım ya? Bir kere söz verdim Allah’a, ben müslümanım,
herkes benden selamette. herkes benden selamette. “Ben senin emirlerini de kabul ettim, dinini de kabul ettim!’ dedim.”
“Ben senin emirlerini de kabul ettim, dinini de kabul ettim!’ dedim.”
Ha o zaman ne oluyor? Zayıf müslüman oluyor.

Ha o zaman ne oluyor? Zayıf müslüman oluyor.
Zayıf müslüman olunca, yine İslam’dan çıkmıyor. Zayıf müslüman olunca, yine İslam’dan çıkmıyor. Zayıf müslüman olunca da ihlâslı olamıyor.Zayıf müslüman olunca da ihlâslı olamıyor. O nur-u ilâhiyi Cenâb-ı Hak vermiyor.O nur-u ilâhiyi Cenâb-ı Hak vermiyor. Şimdi hepimizin arazileri var, mülkleri var, şunları var bunları var.

Şimdi hepimizin arazileri var, mülkleri var, şunları var bunları var.
İyi tohumu kötü yere atar mısın sen? İyi tohumu kötü yere atar mısın sen? Mutlaka yerin iyisini ararsın, orasını da güzel beller, hazırlarsın. Mutlaka yerin iyisini ararsın, orasını da güzel beller, hazırlarsın. O iyi tohumu oraya atarsın ki ziyan olmasın. O iyi tohumu oraya atarsın ki ziyan olmasın. Kötü yere atarsan tohum bir şeye yaramaz, kaybolur.Kötü yere atarsan tohum bir şeye yaramaz, kaybolur. Onun için insanın asıl itibarı, dışına değil içinedir.Onun için insanın asıl itibarı, dışına değil içinedir. Çünkü, mâlûm bizim kuyumcular var.

Çünkü, mâlûm bizim kuyumcular var.
Kuyumcularda işte çeşitli altın, elmas, inci, yakut, birçok şeyler var, cevahir var. Kuyumcularda işte çeşitli altın, elmas, inci, yakut, birçok şeyler var, cevahir var. O cevahirleri birtakım süslü kutuların içine koyuyorlar.O cevahirleri birtakım süslü kutuların içine koyuyorlar. Onları teşhir ediyorlar orada, gösteriyorlar. Onları teşhir ediyorlar orada, gösteriyorlar. Onun kıymeti, onun dışında olan kutuda mı, Onun kıymeti, onun dışında olan kutuda mı, yoksa onun içerisine konan ufacık bir elmas parçasında mı? yoksa onun içerisine konan ufacık bir elmas parçasında mı? Küpesinde, o küpenin de taşında ya da altınında... Küpesinde, o küpenin de taşında ya da altınında... Elbette biliyoruz ki kutusunda değil kıymet.Elbette biliyoruz ki kutusunda değil kıymet. O kutunun içinde saklanan küpe mi, yüzük mü neyse ondadır.O kutunun içinde saklanan küpe mi, yüzük mü neyse ondadır. Binaen aleyh insanın kıymeti de insanın bu dışında değil insanın içerisindedir.

Binaen aleyh insanın kıymeti de insanın bu dışında değil insanın içerisindedir.
Gönül dediğimiz o âlemdedir yani.Gönül dediğimiz o âlemdedir yani. O gönül dediğimiz alem ne kadar kıymetli…O gönül dediğimiz alem ne kadar kıymetli… Bu kıymet de herkesin yetişme nisbetine göredir. Bu kıymet de herkesin yetişme nisbetine göredir. Herkesin gönlü bir değildir.

Herkesin gönlü bir değildir.
Peygamber SAS’in gönlüyle, o Ashab-ı Kiram’ın gönlüyle bizim gönlümüz bir olur mu? Peygamber SAS’in gönlüyle, o Ashab-ı Kiram’ın gönlüyle bizim gönlümüz bir olur mu? Elbette olmaz. Ama nisbet dahilinde her birimizin Allah-u Teâlâ’ya bir gönlü vardır. Elbette olmaz. Ama nisbet dahilinde her birimizin Allah-u Teâlâ’ya bir gönlü vardır. İşte o gönül ne kadarsa, o kadar Cenab-ı Hak’kın yakınlığı hasıl olur insanlarda. İşte o gönül ne kadarsa, o kadar Cenab-ı Hak’kın yakınlığı hasıl olur insanlarda. Allah cümlemizi affetsin… Şimdi hepimizin kabahati çok.

Allah cümlemizi affetsin… Şimdi hepimizin kabahati çok.
Hepimiz üstündeki kutuyu süslemeye bakıyoruz. Kutuda iş yok. Hepimiz üstündeki kutuyu süslemeye bakıyoruz. Kutuda iş yok. Kutuyu gösterirsin sen alıcıya, “İşte şu yüzük, ister misin al bakalım!”Kutuyu gösterirsin sen alıcıya, “İşte şu yüzük, ister misin al bakalım!” Hiç onun kapağıyla uğraşır mı yüzüğü satın alan adam. Hiç onun kapağıyla uğraşır mı yüzüğü satın alan adam. İçindeki yüzüğü tercih eder.İçindeki yüzüğü tercih eder. “—Bakın bu yüzük, bu küpenin evsafı nedir?” diye kaç tane kuyumcuya gösterir.
“—Bakın bu yüzük, bu küpenin evsafı nedir?” diye kaç tane kuyumcuya gösterir.
Kaç ayardır, şudur budur… Ona emniyet getirirse, o küpesi için alacak o kutuyu.

Kaç ayardır, şudur budur… Ona emniyet getirirse, o küpesi için alacak o kutuyu.
Kutu ne kadar olursa olsun. Asıl kıymet onun içinde saklanan o küçük parçada.Kutu ne kadar olursa olsun. Asıl kıymet onun içinde saklanan o küçük parçada. Binaen aleyh bizim kıymetimiz de içimizde saklanan gönlümüzde. Binaen aleyh bizim kıymetimiz de içimizde saklanan gönlümüzde. Biz dışımızı ne kadar süslersek süsleyelim, ne kadar dikkat edersek edelim,

Biz dışımızı ne kadar süslersek süsleyelim, ne kadar dikkat edersek edelim,
bir gün ecel gelip alıp götürüyor bizi. bir gün ecel gelip alıp götürüyor bizi. Bunda kimsenin şüphesi yok. Götürdüğü vakit de o mezarlığa bizi koyuyorlar. Bunda kimsenin şüphesi yok. Götürdüğü vakit de o mezarlığa bizi koyuyorlar. Koyduktan sonra şu bedenin bozulmadan kaldığını kimse kabul etmez.Koyduktan sonra şu bedenin bozulmadan kaldığını kimse kabul etmez. Bu beden, o toprağın içerisinde bir zaman sonra dağılıp gidiyor.

Bu beden, o toprağın içerisinde bir zaman sonra dağılıp gidiyor.
Artık ona bakılacak bir hal bile kalmıyor. Artık ona bakılacak bir hal bile kalmıyor. Açılsa da bir görsek! Hepimiz kaçarız oradan.Açılsa da bir görsek! Hepimiz kaçarız oradan. Evvela toz kondurmadığımız o vücut, bak şimdi ne hale geldi? Evvela toz kondurmadığımız o vücut, bak şimdi ne hale geldi? Demek ki o kadarmış onun kıymeti.Demek ki o kadarmış onun kıymeti. Asıl onun taşıdığı iç hali kıymetli, ona ölüm yok.

Asıl onun taşıdığı iç hali kıymetli, ona ölüm yok.
Ölüm, bu cesede. Ceset geldi gidiyor, topraktan geldi toprağa inkılab ediyor.Ölüm, bu cesede. Ceset geldi gidiyor, topraktan geldi toprağa inkılab ediyor. Ama içindeki o ruh kısmı, gönül kısmı o bakî… Ona bir şey yok. Ama içindeki o ruh kısmı, gönül kısmı o bakî… Ona bir şey yok. Binaen aleyh onu burada nasıl beslediysen, orada o haliyle karşılaşacaksın.

Binaen aleyh onu burada nasıl beslediysen, orada o haliyle karşılaşacaksın.
O yüzden mezar; ya Cennet’in bahçesi ya da Cehennem’in çukuru. O yüzden mezar; ya Cennet’in bahçesi ya da Cehennem’in çukuru. O, burada kazanışa bağlı. Kazandığın takdirde Cennet sana senden yakın… O, burada kazanışa bağlı. Kazandığın takdirde Cennet sana senden yakın… Cehennem sana senden yakın, cenneti kaçırdığın takdirde… Cehennem sana senden yakın, cenneti kaçırdığın takdirde… Allah cümlemizin muini olsun… Allah cümlemizin muini olsun… Cenneti çok istiyoruz. Neden? Cennet Cenab-ı Hak’kın rızasının yeri.

Cenneti çok istiyoruz. Neden? Cennet Cenab-ı Hak’kın rızasının yeri.
Yoksa Cennet’e yemek içmek için, yaşamak için bir mahal diye özeniyorsa, o hayvanlar halidir. Yoksa Cennet’e yemek içmek için, yaşamak için bir mahal diye özeniyorsa, o hayvanlar halidir. Orada yaşamak için cennet isteniyorsa, o hayvanların halidir. Orada yaşamak için cennet isteniyorsa, o hayvanların halidir. İnsan cenneti ister, Cemalullah orada müşahede olunacağı için…

İnsan cenneti ister, Cemalullah orada müşahede olunacağı için…
Hakk’ın rızası orada olduğu için isteriz Cennet’i… Hakk’ın rızası orada olduğu için isteriz Cennet’i… Onun için İmam-ı Azam, “Keşke en son giren ben olsaydım!” demiş. Onun için İmam-ı Azam, “Keşke en son giren ben olsaydım!” demiş. Kolayca da sokmuyorlar adamı oraya... Kolayca da sokmuyorlar adamı oraya... Cenab-ı Hak tevfik buyursun…Cenab-ı Hak tevfik buyursun… Şimdi bu cenneti bize tarif ediyor:

Şimdi bu cenneti bize tarif ediyor:
RE. 200/6 El-cennetü binâühâ ... “Cennet köşklerinin, binalarının yapılış tarzı,

RE. 200/6 El-cennetü binâühâ ... “Cennet köşklerinin, binalarının yapılış tarzı,
RE. 200/6 ... lebinetün min fiddatin ... bir tuğlası gümüşten,

RE. 200/6 ... lebinetün min fiddatin ... bir tuğlası gümüşten,
RE. 200/6 ... ve lebinetün min zehebin... bir tuğlası altındandır.

RE. 200/6 ... ve lebinetün min zehebin... bir tuğlası altındandır.
RE. 200/6 ... ve milâtuhe’l-miskü’l-ezferu ... Onun harcı, arasına koydukları harç,

RE. 200/6 ... ve milâtuhe’l-miskü’l-ezferu ... Onun harcı, arasına koydukları harç,
RE. 200/6 ... e’l-miskü’l-ezferu ... Çok güzel koku neşreden bir misktendir.

RE. 200/6 ... e’l-miskü’l-ezferu ... Çok güzel koku neşreden bir misktendir.
RE. 200/6 ... ve hasbâühe’l-lü’lüü ve’l-yâkùtü ... Aralarına koydukları ufak tefek taşlar da inciden ve yakuttandır.

RE. 200/6 ... ve hasbâühe’l-lü’lüü ve’l-yâkùtü ... Aralarına koydukları ufak tefek taşlar da inciden ve yakuttandır.
RE. 200/6 ... ve türbetühe’z-za’ferânü ... Toprağı da misk kokulu safrandandır.”

RE. 200/6 ... ve türbetühe’z-za’ferânü ... Toprağı da misk kokulu safrandandır.”
RE. 200/6 ... men dehalehâ yen’amü lâ yey’esü ... “Oraya giren kimse envai çeşit nimetlerle orada nimetlenir, yaşar.”

RE. 200/6 ... men dehalehâ yen’amü lâ yey’esü ... “Oraya giren kimse envai çeşit nimetlerle orada nimetlenir, yaşar.”
Artık bir daha ona yeis denilen bir şey arız olmaz.Artık bir daha ona yeis denilen bir şey arız olmaz. ...... Hiçbir nimete muhtaç olmaz, hiçbir zarurete düşmez.Hiçbir nimete muhtaç olmaz, hiçbir zarurete düşmez. RE. 200/6 ... ve yahlüdü lâ yemûtü ... Oraya girdikten sonra bu dünyadaki gibi bir müddet yaşayıp ölmek yoktur.

RE. 200/6 ... ve yahlüdü lâ yemûtü ... Oraya girdikten sonra bu dünyadaki gibi bir müddet yaşayıp ölmek yoktur.
Orada ebedî olarak yaşar, ölmez.Orada ebedî olarak yaşar, ölmez. RE. 200/6 ... lâ yemûtü ... Ölmez.

RE. 200/6 ... lâ yemûtü ... Ölmez.
RE. 200/6 ... lâ teblâ siyâbühüm ... Elbiseleri eskimez.

RE. 200/6 ... lâ teblâ siyâbühüm ... Elbiseleri eskimez.
Cennete 33 yaşında girilir, o 33 yaş daim olur insanda.Cennete 33 yaşında girilir, o 33 yaş daim olur insanda. Yani gençlik, gençliğin tam kuvvetli devri devam eder durur. Yani gençlik, gençliğin tam kuvvetli devri devam eder durur. Burası gibi 40-50-60 yaşına girer, 70 yaşına girer, hayatından bıkar, Burası gibi 40-50-60 yaşına girer, 70 yaşına girer, hayatından bıkar, “Artık ölsem!” diye bakar, öyle iş yok orada. “Artık ölsem!” diye bakar, öyle iş yok orada. RE. 200/6 ... lâ teblâ siyâbühüm ve lâ yefnâ şebâbühüm.

RE. 200/6 ... lâ teblâ siyâbühüm ve lâ yefnâ şebâbühüm.
Ne esvabları eskir ne de gençliklerine bir yokluk gelir.Ne esvabları eskir ne de gençliklerine bir yokluk gelir. Gençliği daima gençlik, giydiği esvab da her ne şekilde olursa olsun, eskimez. Gençliği daima gençlik, giydiği esvab da her ne şekilde olursa olsun, eskimez. Peygamber SAS Efendimiz buyurmuşlar ki:Peygamber SAS Efendimiz buyurmuşlar ki: RE. 200/7 El-cennetü darü’l-ashiyâi ...

RE. 200/7 El-cennetü darü’l-ashiyâi ...
Bu cennet kimin yeri?Bu cennet kimin yeri? Cennet, cömertler yurdudur.Cennet, cömertler yurdudur. Cennete girecek insanlar, cömert insanlardır.Cennete girecek insanlar, cömert insanlardır. Bir misal hatırımda kalmış:Bir misal hatırımda kalmış: Bir cömert var, bir alim var, bir şehid var… Bir cömert var, bir alim var, bir şehid var… Bu üç kimse cennetin kapısına geliyorlar. Bu üç kimse cennetin kapısına geliyorlar. Her birisi: “—Hak benimdir, Cennete önce ben gireceğim!” diyor. Her birisi:
“—Hak benimdir, Cennete önce ben gireceğim!” diyor.
Vazifeli melek şehide soruyor: “—Sen neden bu davayı yapıyorsun?” Vazifeli melek şehide soruyor:
“—Sen neden bu davayı yapıyorsun?”
“—Çünkü canımı verdim, daha bundan ötesi mi var?
“—Çünkü canımı verdim, daha bundan ötesi mi var?
Binaen aleyh cennet benim, ben gireceğim önce!” diyor. Binaen aleyh cennet benim, ben gireceğim önce!” diyor. O melek tekrar soruyor: “—Bu şehidlikteki dereceyi nereden öğrendin sen?”O melek tekrar soruyor:
“—Bu şehidlikteki dereceyi nereden öğrendin sen?”
“—Hocalar söyledi, onlardan duydum.”
“—Hocalar söyledi, onlardan duydum.”
Melek diyor ki: “—O zaman sen hocanın önüne niye geçiyorsun, ayıp değil mi?” Melek diyor ki:
“—O zaman sen hocanın önüne niye geçiyorsun, ayıp değil mi?”
Hoca diyor ki: “—Ben gireceğim, ben kazandım.” diyor.Hoca diyor ki:
“—Ben gireceğim, ben kazandım.” diyor.
Melek soruyor: “—Hocaefendi sen bu tahsili ne ile yaptın?” Melek soruyor:
“—Hocaefendi sen bu tahsili ne ile yaptın?”
“—Ashiyanın, cömertlerin yardımıyla…” Eski zamanda böyle mektepler, teşkilatlar yoktu.
“—Ashiyanın, cömertlerin yardımıyla…” Eski zamanda böyle mektepler, teşkilatlar yoktu.
Melek diyor ki: “—E öyleyse, sen de onların önüne geçme!” diyor. Melek diyor ki:
“—E öyleyse, sen de onların önüne geçme!” diyor.
O zaman ilk girme hakkını cömert kazanıyor ve önden çekilip gidiyor.O zaman ilk girme hakkını cömert kazanıyor ve önden çekilip gidiyor. Bir rivayette de cömerde: “—Sen cömertliği kimden öğrendin?” diyorlar. Bir rivayette de cömerde:
“—Sen cömertliği kimden öğrendin?” diyorlar.
O da: “—Hocalardan öğrendim!” diyor, yine hocaya hak veriyorlar. O da:
“—Hocalardan öğrendim!” diyor, yine hocaya hak veriyorlar.
O da ihtilaflı olmuş. O da ihtilaflı olmuş. RE. 200/7 ... ve’llezî nefsî bi-yedihî ... Efendimiz SAS’in ekseriyetle yeminleri bu şekilde idi.

RE. 200/7 ... ve’llezî nefsî bi-yedihî ... Efendimiz SAS’in ekseriyetle yeminleri bu şekilde idi.
Yani “Vallahi” diye yemin etmezdi, Yani “Vallahi” diye yemin etmezdi, “Nefsim yed-i kudretinde olan Allah’a yemin olsun ki…”“Nefsim yed-i kudretinde olan Allah’a yemin olsun ki…” yemini böyleydi. yemini böyleydi. RE. 200/7 ... lâ yedhülü’l-cennete ... “Şu kimseler cennete giremez.” Kimdir onlar:

RE. 200/7 ... lâ yedhülü’l-cennete ... “Şu kimseler cennete giremez.” Kimdir onlar:
1.Bahil. Cömerdin mukabili olan, cimri, eli sıkı adam.

1.Bahil. Cömerdin mukabili olan, cimri, eli sıkı adam.
Bu giremez.Bu giremez. RE. 200/7 ... ve lâ àkkun vâlideyhi ...

RE. 200/7 ... ve lâ àkkun vâlideyhi ...
2.Ana babasını dinlemeyen.

2.Ana babasını dinlemeyen.
Onlara karşı asi olan ve onlara envai çeşit hakaret eden, şu eden bu eden… Onlara karşı asi olan ve onlara envai çeşit hakaret eden, şu eden bu eden… RE. 200/7 ... ve lâ mennânün bimâ a’tà.

RE. 200/7 ... ve lâ mennânün bimâ a’tà.
3.Mennân; verdiğini başa kakan kimse.

3.Mennân; verdiğini başa kakan kimse.
“—Ben besledim kerata seni! Sana bu kadar iyiliklerim var.
“—Ben besledim kerata seni! Sana bu kadar iyiliklerim var.
Yaptığın şeyden utanmaz mısın?” filan diye icap ettikçe de başına kakıyor bu yaptığı iyilikleri. Yaptığın şeyden utanmaz mısın?” filan diye icap ettikçe de başına kakıyor bu yaptığı iyilikleri. Mennânün diyorlar buna.Mennânün diyorlar buna. Başa kakma.Başa kakma. “Bu üçüne cennet haramdır.” diyor. Cennete bu üç kişi giremeyecek.“Bu üçüne cennet haramdır.” diyor. Cennete bu üç kişi giremeyecek. Bu başka rivayetlerde altıya, sekize, ona çıkarılıp daha çoğalıyor. Bu başka rivayetlerde altıya, sekize, ona çıkarılıp daha çoğalıyor. Yani burada kısa olarak üçü zikredilmiş.Yani burada kısa olarak üçü zikredilmiş. Enes ibn-i Mâlik RA’tan rivayet etmişler. Enes ibn-i Mâlik RA’tan rivayet etmişler. RE. 200/8 El-cumuatü ile’l-cumuati ...

RE. 200/8 El-cumuatü ile’l-cumuati ...
Cuma'dan Cuma'ya,Cuma'dan Cuma'ya, RE. 200/8 ... ve’ssalevâtü’l-hamsü ...

RE. 200/8 ... ve’ssalevâtü’l-hamsü ...
Beş vakit namaz sabahtan öğleye, öğleden ikindiye, ikindiden akşama, akşamdan yatsıya,Beş vakit namaz sabahtan öğleye, öğleden ikindiye, ikindiden akşama, akşamdan yatsıya, yatsıdan da sabaha kadar yatsıdan da sabaha kadar RE. 200/8 ... keffârâtün limâ beynehünne ...

RE. 200/8 ... keffârâtün limâ beynehünne ...
aralarında olan hatalara kefaret olur.aralarında olan hatalara kefaret olur. Tövbe bile etmeden, bunlar otomatik olarak arada olan günahlara kefaret olurlar.Tövbe bile etmeden, bunlar otomatik olarak arada olan günahlara kefaret olurlar. Mesela arada ufak tefek hatalar olur. Mesela arada ufak tefek hatalar olur. Abdest alındıkça, namaz kılındıkça bu hatalar silinir gider. Abdest alındıkça, namaz kılındıkça bu hatalar silinir gider. RE. 200/8 ... me’ctenibeti’lkebâirü ...

RE. 200/8 ... me’ctenibeti’lkebâirü ...
Yalnız şu şartla: Büyük günahlardan kaçınmak şartıyla.Yalnız şu şartla: Büyük günahlardan kaçınmak şartıyla. Büyük günahlardan kaçınmak şartıyla, aradaki ufak günahlara kefaret olurBüyük günahlardan kaçınmak şartıyla, aradaki ufak günahlara kefaret olur Cuma’dan Cuma’ya, namazlardan namaza, abdestten abdeste… Cuma’dan Cuma’ya, namazlardan namaza, abdestten abdeste… RE. 200/8 ... ve’lguslü yevme’l-cumuati keffâretün ...

RE. 200/8 ... ve’lguslü yevme’l-cumuati keffâretün ...
Cuma günündeki gusül de günahlara kefarettir.Cuma günündeki gusül de günahlara kefarettir. Cuma’nın birçok faziletleri vardır. Cuma’nın birçok faziletleri vardır. Cuma bahislerinde çok geniş tafsilat vermiştir rahmetlik Hamdi Efendi. Cuma bahislerinde çok geniş tafsilat vermiştir rahmetlik Hamdi Efendi. Cuma günü müslümana birçok vazife düşer: Cuma günü müslümana birçok vazife düşer: 1. Sabahleyin kalkınca güzelce gusletmesi.

1. Sabahleyin kalkınca güzelce gusletmesi.
2. Cuma’dan evvel tıraş olması, temizlenmesi.
2. Cuma’dan evvel tıraş olması, temizlenmesi.
3. Cuma günü yeni elbise giymesi, yoksa temizini giymesi, yıkanmışını giymesi. Gusletmesi...
3. Cuma günü yeni elbise giymesi, yoksa temizini giymesi, yıkanmışını giymesi. Gusletmesi...
4. Kokulanması, taranması.
4. Kokulanması, taranması.
5. Cuma’dan evvel ilk saatte camiye girip ibadetle meşgul olması.
5. Cuma’dan evvel ilk saatte camiye girip ibadetle meşgul olması.
6. Cuma’dan sonra hasta ziyareti.
6. Cuma’dan sonra hasta ziyareti.
7. İlim meclislerine gitmek.
7. İlim meclislerine gitmek.
8. Akraba-i taallukat, eş ve dost ziyaretleri yapmak.
8. Akraba-i taallukat, eş ve dost ziyaretleri yapmak.
Cuma’nın fadaili hakkında zikrolunmuşturCuma’nın fadaili hakkında zikrolunmuştur ...... Büyüklerimiz derler ki:

Büyüklerimiz derler ki:
“—Hiçbir zaman Cuma günü biz guslü terk etmedik.
“—Hiçbir zaman Cuma günü biz guslü terk etmedik.
Ne yazın ne kışın.” Ne yazın ne kışın.” Elhamdülillâh bugün memleketimizde her türlü rahatlıklar, kolaylıklar var.Elhamdülillâh bugün memleketimizde her türlü rahatlıklar, kolaylıklar var. Bir banyo yaparsa insan Cuma günü, günahlarına kefaret olur. Bir banyo yaparsa insan Cuma günü, günahlarına kefaret olur. Onu başka zamanda yapacağına, pazar günü yapacağına, banyosunu Cuma gününe ayırır, Onu başka zamanda yapacağına, pazar günü yapacağına, banyosunu Cuma gününe ayırır, Cuma günü banyosunu yapar, temizlenir, Cuma namazına gusül abdestiyle gelir. Cuma günü banyosunu yapar, temizlenir, Cuma namazına gusül abdestiyle gelir. Dün bir efendi geldi de, insanlar hiç bilinmiyor, yani çok muhterem bir kimse.
Dün bir efendi geldi de, insanlar hiç bilinmiyor, yani çok muhterem bir kimse.
“—Ben boy abdesti almadan Kur’an okumam katiyyen!” dedi.
“—Ben boy abdesti almadan Kur’an okumam katiyyen!” dedi.
Kız kardeşi vardı, sizlere ömür vefat etmişti, o münasebetle gelmiş. Kız kardeşi vardı, sizlere ömür vefat etmişti, o münasebetle gelmiş. “Okuduğun o hatmin sevabını bana da bağışla!
“Okuduğun o hatmin sevabını bana da bağışla!
Ben yapamadım çünkü bunu.” dedi. Ben yapamadım çünkü bunu.” dedi. Halbuki o mendubdurHalbuki o mendubdur ama Cuma günündeki gusül muhakkak terk edilmemelidir. ama Cuma günündeki gusül muhakkak terk edilmemelidir. Yeni temiz elbise giyip, evvel vakitte camiye gelip oturursun. Yeni temiz elbise giyip, evvel vakitte camiye gelip oturursun. Varsa vaaz dinlersin, nasihat dinlersin; yoksa Kur’an okumasını biliyorsan Kur’an’ını alır okursun! Varsa vaaz dinlersin, nasihat dinlersin; yoksa Kur’an okumasını biliyorsan Kur’an’ını alır okursun! Daha bir şey bilemiyorsan tesbihcağızını alırsın Daha bir şey bilemiyorsan tesbihcağızını alırsın “Allah… Allah…” der geçersin. “Allah… Allah…” der geçersin. Bu Cuma günündeki gusül de günahlarına kefarettir senin. Bu Cuma günündeki gusül de günahlarına kefarettir senin. Bak! Bu gusülle hem bizi temizliyor, hem de günahlarımızı affediyor Cenâb-ı Hak.Bak! Bu gusülle hem bizi temizliyor, hem de günahlarımızı affediyor Cenâb-ı Hak. RE. 200/8 ... ve’l-meşyü ile’l-cumuati küllü kademin minhâ keameli ışrîne seneten

RE. 200/8 ... ve’l-meşyü ile’l-cumuati küllü kademin minhâ keameli ışrîne seneten
Cuma’ya gitmek için atılan her adım, yirmi senelik amele bedeldir.Cuma’ya gitmek için atılan her adım, yirmi senelik amele bedeldir. RE. 200/8 ... feizâ ferağa min salâti’l- cumuati ücîze bi-ameli mietey senetin.

RE. 200/8 ... feizâ ferağa min salâti’l- cumuati ücîze bi-ameli mietey senetin.
Zaruretler müstesna, bundan gayrı dünya işleri için Cuma’yı terk eden insanları,Zaruretler müstesna, bundan gayrı dünya işleri için Cuma’yı terk eden insanları, münafık defterine geçiriyorlar. münafık defterine geçiriyorlar. Üç cumayı da böyle birbiri üzerine terk ettiği takdirde, Üç cumayı da böyle birbiri üzerine terk ettiği takdirde, bir de mühür basıyorlar üzerine… “Artık bunda hayır yok!” demek yani. bir de mühür basıyorlar üzerine…
“Artık bunda hayır yok!” demek yani.
Mühürleniyor gönlü. Artık o mührü bozdurmak ne kadar zor iş kim bilir. Mühürleniyor gönlü. Artık o mührü bozdurmak ne kadar zor iş kim bilir. “—O kişinin cenaze namazı kılınır mı?”
“—O kişinin cenaze namazı kılınır mı?”
Kılınır. Bunlar ne kadar mühim olursa olsun, bir müslümanı müslümanlıktan çıkarmaz.Kılınır. Bunlar ne kadar mühim olursa olsun, bir müslümanı müslümanlıktan çıkarmaz. Şimdi bunun altında bir hadis-i şerif gelecek, yetişirsek ona, onu orada izah ederiz. Şimdi bunun altında bir hadis-i şerif gelecek, yetişirsek ona, onu orada izah ederiz. RE. 200/9 El-cumuatü vâcibetün alâ ehli külli karyetin ...

RE. 200/9 El-cumuatü vâcibetün alâ ehli külli karyetin ...
Yukarıda geçen hadisi bir daha burada başka şekilde izah ediyor.Yukarıda geçen hadisi bir daha burada başka şekilde izah ediyor. “Cuma her köy ahalisine vaciptir.”
“Cuma her köy ahalisine vaciptir.”
RE. 200/9 ... vein lem yekûnü illâ selâsetin ...

RE. 200/9 ... vein lem yekûnü illâ selâsetin ...
üç kişi olsa bile vaciptir; üç kişi olsa bile vaciptir; RE. 200/9 ... râbiühüm imâmühüm ... dördüncüsü imamları olmak üzere.”

RE. 200/9 ... râbiühüm imâmühüm ... dördüncüsü imamları olmak üzere.”
İmamdan gayrı üç kişi oldu mu, Cuma sahih olur.İmamdan gayrı üç kişi oldu mu, Cuma sahih olur. Şimdi yine Cennete geçti.Şimdi yine Cennete geçti. RE. 200/10 El-cennetü mietü derecetin velev enne’l- àlemîne’ictemeù fî ihdâhünne vesiahüm.

RE. 200/10 El-cennetü mietü derecetin velev enne’l- àlemîne’ictemeù fî ihdâhünne vesiahüm.
Şimdi bak! “Ne kadar alemler varsa…” diyor. Âlem demedi.Şimdi bak! “Ne kadar alemler varsa…” diyor. Âlem demedi. Âlemîn deyince ‘akıl sahipleri’ içindir diyor.Âlemîn deyince ‘akıl sahipleri’ içindir diyor. Akıllı olsak birleşiriz, akıllı olsak toplanırız, akıllı olsak Allah yolundan ayrılmayız.Akıllı olsak birleşiriz, akıllı olsak toplanırız, akıllı olsak Allah yolundan ayrılmayız. Bizim bu dünyaya ziynet verişimiz, kıymet verişimiz aklımızın eksikliğindendir. Bizim bu dünyaya ziynet verişimiz, kıymet verişimiz aklımızın eksikliğindendir. Allah'a döner, dünya eski halinde ne ise, ilk yaratıldığında nasılsa o halde kalır.Allah'a döner, dünya eski halinde ne ise, ilk yaratıldığında nasılsa o halde kalır. ...... Onun için akıl, ancak Peygamber SAS’in aklıdır.

Onun için akıl, ancak Peygamber SAS’in aklıdır.
Bütün peygamberler de öyle idi de en son peygamber bizim peygamberimizdir. Bütün peygamberler de öyle idi de en son peygamber bizim peygamberimizdir. Bizim Peygamberimizin aklıyla ölçülebilecek bir akıl sahibi de yoktur. Bizim Peygamberimizin aklıyla ölçülebilecek bir akıl sahibi de yoktur. Olmayacaktır da kıyamete kadar...Olmayacaktır da kıyamete kadar... Binaen aleyh Peygamber Sas'ın aklı bu işe ermiyordu demek küfre götürür.Binaen aleyh Peygamber Sas'ın aklı bu işe ermiyordu demek küfre götürür. Onun aklı dünyanın her şeyini camidir.

Onun aklı dünyanın her şeyini camidir.
Bizim aklımız her şeye yetmez. Bizim aklımız her şeye yetmez. Ancak Rasûlüllahın aklına müracaat ederiz ki, Ancak Rasûlüllahın aklına müracaat ederiz ki, onun sünnet-i seniyyesinden alabildiğimiz akıllarla ancak istikametimizi düzeltebiliriz. onun sünnet-i seniyyesinden alabildiğimiz akıllarla ancak istikametimizi düzeltebiliriz. Ehlullah’tan Şakîkü’l-Belhî isimli bir zat var.Ehlullah’tan Şakîkü’l-Belhî isimli bir zat var. O; Belh diyarı, Horasan, eski Türkistan memleketlerinden. O; Belh diyarı, Horasan, eski Türkistan memleketlerinden. Onun bir talebesi var: Ebû Halim diyorlar. Onun bir talebesi var: Ebû Halim diyorlar. Medine-i Münevvere’ye gitmiş bu zat. Hac için yahut ne maksatla gittiyse… Medine-i Münevvere’ye gitmiş bu zat. Hac için yahut ne maksatla gittiyse… Bakmış ki o zaman Medine-i Münevvere şimdiki gibi de değil. Bakmış ki o zaman Medine-i Münevvere şimdiki gibi de değil. E tabi nasıl bir binalar gördüyse; E tabi nasıl bir binalar gördüyse; “—Burası neresi?” demiş.
“—Burası neresi?” demiş.
Diyorlar ki: “—Belde-i Rasûlüllah…” Diyorlar ki:
“—Belde-i Rasûlüllah…”
“—Yok! Yalan söylüyorsunuz. Belde-i Rasûlüllah değil burası.
“—Yok! Yalan söylüyorsunuz. Belde-i Rasûlüllah değil burası.
Belde-i şeytan olmuş burası!” Belde-i şeytan olmuş burası!” Tutuyorlar hapse atıyorlar. “Sen buraya nasıl Belde-i İblis dersin?” diyerekten.Tutuyorlar hapse atıyorlar. “Sen buraya nasıl Belde-i İblis dersin?” diyerekten. Çekiyor hakim sorguya: Çekiyor hakim sorguya: “—Neden öyle dedin?” diyor.
“—Neden öyle dedin?” diyor.
Diyor ki:Diyor ki: “—Peygamber SAS’in beldesinde, Peygamber SAS’in yaşadığı hayatın bir nümunesi olur.
“—Peygamber SAS’in beldesinde, Peygamber SAS’in yaşadığı hayatın bir nümunesi olur.
Öyle bir nümune kalmamış burada. Öyle bir nümune kalmamış burada. Peygamber SAS’in böyle kocaman binaları var mıydı, böyle saltanatı var mıydı, Peygamber SAS’in böyle kocaman binaları var mıydı, böyle saltanatı var mıydı, böyle dayamaları döşemeleri var mıydı?” diyor, sayıyor hepsini. böyle dayamaları döşemeleri var mıydı?” diyor, sayıyor hepsini. Hak veriyorlar adama, beraatını alıp gidiyor.Hak veriyorlar adama, beraatını alıp gidiyor. Şimdi bugünkü bizim israf dediğimiz, hatta israfın dışında olan şu saltanat hepimizde var.

Şimdi bugünkü bizim israf dediğimiz, hatta israfın dışında olan şu saltanat hepimizde var.
Bugün hepimizde öyle bir saltanat var ki, bu saltanat Rasûlüllah’ın hayatına hiç de uymaz. Bugün hepimizde öyle bir saltanat var ki, bu saltanat Rasûlüllah’ın hayatına hiç de uymaz. Rasûlüllah dünyada Allah’a en güzel, sevgili kulu, peygamberi… Rasûlüllah dünyada Allah’a en güzel, sevgili kulu, peygamberi… Hiç iltifat etmedi dünyaya. Niçin? Gönlünün dünyaya kaymasını istemedi. Hiç iltifat etmedi dünyaya. Niçin? Gönlünün dünyaya kaymasını istemedi. Bize nümune çünkü. O öyle saltanat içinde yaşasaydı, kim bilir biz şimdi göklere kadar uzanırdık. Bize nümune çünkü. O öyle saltanat içinde yaşasaydı, kim bilir biz şimdi göklere kadar uzanırdık. “—Ümmetim bana uysun, ümmetim benim hayatımı bilsin!” istedi.
“—Ümmetim bana uysun, ümmetim benim hayatımı bilsin!” istedi.
Çünkü bu hayat fani. 50-60-80. İşte o kadar.Çünkü bu hayat fani. 50-60-80. İşte o kadar. Onun arkası yok. Asıl ebediyet hayatı Ahiret hayatıdır. Onun arkası yok. Asıl ebediyet hayatı Ahiret hayatıdır. “Ahiret hayatını kazanmaya çalışsın ümmetim!” diyerek dünyaya hiç iltifat etmedi.
“Ahiret hayatını kazanmaya çalışsın ümmetim!” diyerek dünyaya hiç iltifat etmedi.
Dünyanın altınları onun emrine müheyya iken dağıyla taşıyla beraber; Dünyanın altınları onun emrine müheyya iken dağıyla taşıyla beraber; onların hiçbirine iltifat etmedi. onların hiçbirine iltifat etmedi. Hatta hepinizin malumu Hz. Ömer bir gün acıdı.Hatta hepinizin malumu Hz. Ömer bir gün acıdı. Geldi baktı ki mübarek yüzlerine hasır iz etmiş. Geldi baktı ki mübarek yüzlerine hasır iz etmiş. Hasırın üzerinde yatıyor yani. Hasırın üzerinde yatıyor yani. Dedi ki: “—Yâ Rasûlallah, nedir bu?Dedi ki:
“—Yâ Rasûlallah, nedir bu?
Şu kisraların, kayserlerin, kralların saltanatlarına bak! Şu kisraların, kayserlerin, kralların saltanatlarına bak! Allah’ın habibi sen olacaksın da, senin şu hayatına bak!” Allah’ın habibi sen olacaksın da, senin şu hayatına bak!” Ah, çok okumak lazım kardaşlar! Onun hayatını çok okuyun.Ah, çok okumak lazım kardaşlar! Onun hayatını çok okuyun. Onun kızı olan Hz. Fatıma’nın hayatını çok okuyun. Onun kızı olan Hz. Fatıma’nın hayatını çok okuyun. Onlar bize büyük bir nümune ve ibrettir. Onlar bize büyük bir nümune ve ibrettir. Onlar niçin dünyaya iltifat etmediler? Onlar niçin dünyaya iltifat etmediler? Bugün biz, kızımız gelin olurken dünya kadar masraflara boğuluyoruz.

Bugün biz, kızımız gelin olurken dünya kadar masraflara boğuluyoruz.
Oğlumuzu evlendirirken dünya kadar masraflara boğuluyoruz. Oğlumuzu evlendirirken dünya kadar masraflara boğuluyoruz. Bunların hiçbirisinin kitabımızda yeri de yoktur yani. Bunların hiçbirisinin kitabımızda yeri de yoktur yani. Bunlar hep göreneğe ait… Birçok böyle meşakkatler, fenalıklar ki, Bunlar hep göreneğe ait… Birçok böyle meşakkatler, fenalıklar ki, dolayısıyla bizi dünyaya bağlıyor.dolayısıyla bizi dünyaya bağlıyor. Dolayısıyla Allah’tan uzaklaştırıyor. Dolayısıyla Allah’tan uzaklaştırıyor. ...... RE. 200/14 El-cennetü tahte zılâlü’s-suyûf.

RE. 200/14 El-cennetü tahte zılâlü’s-suyûf.
Burada da “Cennet kılıçların gölgesi altında…” buyrulmuş.Burada da “Cennet kılıçların gölgesi altında…” buyrulmuş. Yani mücahidlerin demek yine o da.Yani mücahidlerin demek yine o da. Bu hususta çok büyük dersler yapmışlardır. Bu hususta çok büyük dersler yapmışlardır. RE. 200/ 15 El-cennetü fi’s-semâi, ve’nnâru fi’l-ardı.

RE. 200/ 15 El-cennetü fi’s-semâi, ve’nnâru fi’l-ardı.
“Cennet semada üstte yani; Cehennem de yerde, alttadır.”“Cennet semada üstte yani; Cehennem de yerde, alttadır.” RE. 200/16 El-cennetü tahte akdâmü’lümmehâti.

RE. 200/16 El-cennetü tahte akdâmü’lümmehâti.
Yukarıda dedi ya “Valideyne asi olan cennete giremeyecek!”“ diye.Yukarıda dedi ya “Valideyne asi olan cennete giremeyecek!”“ diye. Şimdi de burada diyor ki: Şimdi de burada diyor ki: “—Cennet annelerin ayağı altında…”“—Cennet annelerin ayağı altında…” Yani annelerin rızasının altında demek.Yani annelerin rızasının altında demek. “Onlara itaat etmek, sözlerini dinlemek suretiyle Cennet’e girebilirsiniz” demek. “Onlara itaat etmek, sözlerini dinlemek suretiyle Cennet’e girebilirsiniz” demek. O ihlas babında hatırımda kalmış: O ihlas babında hatırımda kalmış: Fakir bir zat, koyunları var, koyunlarından süt sağıyor. Fakir bir zat, koyunları var, koyunlarından süt sağıyor. Anası babası çok ihtiyar. Sütü eve getiriyor, Anası babası çok ihtiyar. Sütü eve getiriyor, evvela onları doyuruyor, sonra çoluğunu çocuğunu doyuruyor. evvela onları doyuruyor, sonra çoluğunu çocuğunu doyuruyor. Bir gün biraz geç kalmış, gelmiş bakmış ki,Bir gün biraz geç kalmış, gelmiş bakmış ki, uyuyakalmış ihtiyarlar. uyuyakalmış ihtiyarlar. Hava da biraz soğukmuş. O, süt kabı elinde sabaha kadar, Hava da biraz soğukmuş. O, süt kabı elinde sabaha kadar, onlar uyanıncaya kadar ayakta durmuş. onlar uyanıncaya kadar ayakta durmuş. “—Uyumuş bunlar. Kabı şuraya koyayım da, ben de biraz yatayım!” dememiş.
“—Uyumuş bunlar. Kabı şuraya koyayım da, ben de biraz yatayım!” dememiş.
Biz olsak; “—Madem uyumuşlar, sütü yanlarına koyayım da ben de biraz dinleneyim.” deriz.Biz olsak;
“—Madem uyumuşlar, sütü yanlarına koyayım da ben de biraz dinleneyim.” deriz.
Çünkü biz de yorulmuşuzdur.Çünkü biz de yorulmuşuzdur. Fakat öyle yapmıyor. Hakk’ın rızasını kazanmak için Fakat öyle yapmıyor. Hakk’ın rızasını kazanmak için sabaha kadar, onlar uyanıncaya kadar ayakta bekliyor. sabaha kadar, onlar uyanıncaya kadar ayakta bekliyor. Yahut uyandırabilirdi, “Baba süt getirdim size. İçin de öyle yatın, uyuyun!” diyebilirdi. Yahut uyandırabilirdi, “Baba süt getirdim size. İçin de öyle yatın, uyuyun!” diyebilirdi. Onu da dememiş.Onu da dememiş. Ama Cenab-ı Hakkın da bu hoşuna gitmiş, Ama Cenab-ı Hakkın da bu hoşuna gitmiş, onun öyle sabaha kadar ayakta bekleyişi… onun öyle sabaha kadar ayakta bekleyişi… Sebebi de şu: Üç arkadaş gidiyorlarmış.

Sebebi de şu: Üç arkadaş gidiyorlarmış.
Bir fırtına… Bunlar bir mağaraya iltica etmişler. Bir fırtına… Bunlar bir mağaraya iltica etmişler. Yukarıdan yuvarlanan kayalar nasılsa gelmiş mağaranın kapısını da kapamış. Yukarıdan yuvarlanan kayalar nasılsa gelmiş mağaranın kapısını da kapamış. Kalmışlar içerde mahpus. Çare yok. En nihayet demişler: Kalmışlar içerde mahpus. Çare yok. En nihayet demişler: “—Allah’a yalvaralım da bakalım, Cenab-ı Hak eğer dualarımızı kabul eder de kurtarırsa ne âlâ.
“—Allah’a yalvaralım da bakalım, Cenab-ı Hak eğer dualarımızı kabul eder de kurtarırsa ne âlâ.
Yoksa ölümden başka çare yok.” Yoksa ölümden başka çare yok.” O üçü de ayrı ayrı dua ederken birisi de bu duayı yapmış. O üçü de ayrı ayrı dua ederken birisi de bu duayı yapmış. “Yarabbi!” demiş. “İşte o gün babama bu hizmeti yaptım ya.
“Yarabbi!” demiş. “İşte o gün babama bu hizmeti yaptım ya.
Eğer sen bu hizmetimi kabul ettiysen, bizi buradan kurtar!” demiş. Eğer sen bu hizmetimi kabul ettiysen, bizi buradan kurtar!” demiş. Taş iyi kötü şöyle bir parçacık açılmış.Taş iyi kötü şöyle bir parçacık açılmış. Ötekilerin de duasıyla kurtulmuşlar tabi. Ötekilerin de duasıyla kurtulmuşlar tabi. Yani ana babaya itaatte, hürmette saygıda kusur göstermemek lazım!Yani ana babaya itaatte, hürmette saygıda kusur göstermemek lazım! Halbuki bugün birçok annelerden dinliyoruz. Halbuki bugün birçok annelerden dinliyoruz. Geliyor feryad ediyor, figan ediyor: Geliyor feryad ediyor, figan ediyor: “—Aman Hocaefendi! Okuduğun bir şey varsa, bildiğin bir şey varsa söyle de okuyalım da,
“—Aman Hocaefendi! Okuduğun bir şey varsa, bildiğin bir şey varsa söyle de okuyalım da,
şu çocukların ellerinden kurtulalım!” diyor. şu çocukların ellerinden kurtulalım!” diyor. Yani çocuğu olduğuna pişman olmuş adam. Yani çocuğu olduğuna pişman olmuş adam. RE. 201/1 El-cihâdu ...

RE. 201/1 El-cihâdu ...
...... RE. 201/1 El-cihâdu vâcibün ...

RE. 201/1 El-cihâdu vâcibün ...
Bu da farzdır.Bu da farzdır. RE. 201/1 ... aleyküm ...

RE. 201/1 ... aleyküm ...
Sizin üzerinizeSizin üzerinize RE. 201/1 ... mea külli emirin ...

RE. 201/1 ... mea külli emirin ...
Her emirle.Her emirle. Amirin iyiliği veya kötülüğü sizi alakadar etmez. Amirin iyiliği veya kötülüğü sizi alakadar etmez. Siz başınıza geçen hangi emir olursa olsun, Siz başınıza geçen hangi emir olursa olsun, cihada gitmek mecburiyetindesiniz. cihada gitmek mecburiyetindesiniz. Çünkü vaciptir üzerinize… Çünkü vaciptir üzerinize… Şimdi emiri tarif ediyor:Şimdi emiri tarif ediyor: RE. 201/1 ... berran kâne ev fâciren ...

RE. 201/1 ... berran kâne ev fâciren ...
“—İsterse o emir iyi bir insan olsun, isterse fasık, facir,“—İsterse o emir iyi bir insan olsun, isterse fasık, facir, yâni hudud-u ilahiden dışarı çıkmış günahkâr bir kimse olsun... yâni hudud-u ilahiden dışarı çıkmış günahkâr bir kimse olsun... Onun günahı seni alâkadar etmez. Onun günahı seni alâkadar etmez. Sen onun günahından mes’ul değilsin. Sen onun günahından mes’ul değilsin. Sen onun emri altında dövüşe gideceksin.” diyor. Sen onun emri altında dövüşe gideceksin.” diyor. “—Ben bu adamla dövüşür müyüm! Şu adama bak, namaz kılmaz, oruç tutmaz deme!
“—Ben bu adamla dövüşür müyüm! Şu adama bak, namaz kılmaz, oruç tutmaz deme!
RE. 201/1 ... ve in hüve amile’l-kebâire ...

RE. 201/1 ... ve in hüve amile’l-kebâire ...
İsterse o büyük günahları işlemiş de olsa...” İsterse o büyük günahları işlemiş de olsa...” Meselâ zina gibi, sirkat gibi, kumar gibi günahlar kebâirdir.Meselâ zina gibi, sirkat gibi, kumar gibi günahlar kebâirdir. Bu kebairleri işlemiş olsa dahi senİ alâkadar etmez. Bu kebairleri işlemiş olsa dahi senİ alâkadar etmez. Çünkü bizim itikadımızda, kebairi işlemekle mü’min Çünkü bizim itikadımızda, kebairi işlemekle mü’min mü’minlikten çıkmaz; derecesi düşer.mü’minlikten çıkmaz; derecesi düşer. Şimdi burada diyor ki:Şimdi burada diyor ki: RE. 201/1 ... İnna’llàhe le-yüeyyidü hâzê’d-dîne bi’rracüli’l-fâciri.

RE. 201/1 ... İnna’llàhe le-yüeyyidü hâzê’d-dîne bi’rracüli’l-fâciri.
Çünkü Allah-u Teàlâ’nın işine akıl sır ermez.Çünkü Allah-u Teàlâ’nın işine akıl sır ermez. Bir facir adamla da, fasık adamla da bu dini te’yid eder. Bir facir adamla da, fasık adamla da bu dini te’yid eder. Sen de ona hizmet etmiş olursun, sen de bu sevabı kazanırsın orada… Sen de ona hizmet etmiş olursun, sen de bu sevabı kazanırsın orada… RE. 201/1 ... ve’s-salâtü ...

RE. 201/1 ... ve’s-salâtü ...
namaz kılmak,namaz kılmak, RE. 201/1 ... vâcibetün aleyküm ...

RE. 201/1 ... vâcibetün aleyküm ...
Vakit namazlarını cemaatle kılmak sizin üzerinize vaciptir. Nasıl cihad vacipse, namaz da vaciptir.Vakit namazlarını cemaatle kılmak sizin üzerinize vaciptir. Nasıl cihad vacipse, namaz da vaciptir. RE. 201/1 ... halfe külli müslimin ...

RE. 201/1 ... halfe külli müslimin ...
Her müslümanın arkasında namaz kılmak vaciptir. Her müslümanın arkasında namaz kılmak vaciptir. RE. 201/1 ... berren kâne ev fâciren ...

RE. 201/1 ... berren kâne ev fâciren ...
isterse o imam iyi olsun, isterse kötü olsun.isterse o imam iyi olsun, isterse kötü olsun. İyi olursa ne a’lâ, nimettir. İyi olursa ne a’lâ, nimettir. Ama kötü olursa, birisi der: Ama kötü olursa, birisi der: “—Ben bu imamın arkasında namaz kılar mıyım, gelmem camiye...”
“—Ben bu imamın arkasında namaz kılar mıyım, gelmem camiye...”
Öteki adam: “—Bu imamın arkasında namaz olmaz!” der, o da gelmez.Öteki adam:
“—Bu imamın arkasında namaz olmaz!” der, o da gelmez.
Ne olur cami? Boş kalır, cemaatsiz kalır.Ne olur cami? Boş kalır, cemaatsiz kalır. Binaen aleyh öyle değil.Binaen aleyh öyle değil. RE. 201/1 ... ve’s-salâtü vâcibetün aleyküm halfe külli müslimin berren kâne ev fâciren ...

RE. 201/1 ... ve’s-salâtü vâcibetün aleyküm halfe külli müslimin berren kâne ev fâciren ...
Onun için, imam ister iyi olsun ister kötü olsun, Onun için, imam ister iyi olsun ister kötü olsun, Bu caminin imamını beğenmedik hoşumuza gitmedi,Bu caminin imamını beğenmedik hoşumuza gitmedi, öteki caminin imamı da çok hoşumuza gitti.öteki caminin imamı da çok hoşumuza gitti. Her şeyi yerinde… Oraya gidip de namazı orada kılmak efdaldir. O başka…Her şeyi yerinde… Oraya gidip de namazı orada kılmak efdaldir. O başka… Ama olmadığı takdirde, cemaati terk etmek caiz değil.Ama olmadığı takdirde, cemaati terk etmek caiz değil. RE. 201/1 ... ve in hüve amile’l-kebâire ...

RE. 201/1 ... ve in hüve amile’l-kebâire ...
Büyük günahları işlemiş olsa dahi o imama uyun, Büyük günahları işlemiş olsa dahi o imama uyun, onun arkasında namazınızı kılın! onun arkasında namazınızı kılın! RE. 201/1 ... ve’s-salâtü vâcibetün aleyküm

RE. 201/1 ... ve’s-salâtü vâcibetün aleyküm
“Ölen her Müslümana cenaze namazı kılmak da vaciptir.“Ölen her Müslümana cenaze namazı kılmak da vaciptir. RE. 201/1 ... alâ külli müslimin yemûtü ...

RE. 201/1 ... alâ külli müslimin yemûtü ...
Her “Lâ ilahe illallah, Muhammedün rasûlü’llah” diyen kimseninHer “Lâ ilahe illallah, Muhammedün rasûlü’llah” diyen kimsenin cenaze namazını kılmak sizin üzerinize vaciptir. İster bu cenaze iyi olsun ister kötü olsun. cenaze namazını kılmak sizin üzerinize vaciptir. İster bu cenaze iyi olsun ister kötü olsun. Şimdi dinleyin yine:Şimdi dinleyin yine: RE. 201/1 ... berren kâne ev fâciren ...

RE. 201/1 ... berren kâne ev fâciren ...
İster bu cenaze iyi olsun ister kötü olsun. İster bu cenaze iyi olsun ister kötü olsun. ...... RE. 201/1 ... ve in hüve amile’l-kebâire ...

RE. 201/1 ... ve in hüve amile’l-kebâire ...
“—Günah da işliyordu canım! İçki içiyordu, işte kumarbazdı, sarhoştu efendim,“—Günah da işliyordu canım! İçki içiyordu, işte kumarbazdı, sarhoştu efendim, hırsızdı… Anasına babasına da âsî idi,” hırsızdı… Anasına babasına da âsî idi,” Daha neler varsa, ne kadar kebâir ehli olursa olsun cenaze namazını kılın!Daha neler varsa, ne kadar kebâir ehli olursa olsun cenaze namazını kılın! ...... Bunlar farzı kifayedirBunlar farzı kifayedir Allah hepimizi affetsin…Allah hepimizi affetsin… Tevfikat-ı samedâniyyesine mazhar etsin... Tevfikat-ı samedâniyyesine mazhar etsin... Onun için bu hadisi şerif,Onun için bu hadisi şerif, Ebû Dâvud, Ebû Ya’lâ, Taberânî ve Beyhakî, Ebû Hüreyre RA’dan rivayet etmişlerEbû Dâvud, Ebû Ya’lâ, Taberânî ve Beyhakî, Ebû Hüreyre RA’dan rivayet etmişler Allah hepimizi affetsin…

Allah hepimizi affetsin…
Tevfikat-ı samedâniyyesine mazhar etsin... Tevfikat-ı samedâniyyesine mazhar etsin... Peygamber Efendimiz’in sünnet-i seniyyesine ittibâ ederek yaşayıp, Peygamber Efendimiz’in sünnet-i seniyyesine ittibâ ederek yaşayıp, hüsn-i hatime ile dünyadan ahirete göçen kullarının arasına hüsn-i hatime ile dünyadan ahirete göçen kullarının arasına bizleri de kabul buyursun… bizleri de kabul buyursun…
Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2