Namaz Vakitleri

1 Rebîü'l-Âhir 1446
04 Ekim 2024
İmsak
05:32
Güneş
06:56
Öğle
12:58
İkindi
16:13
Akşam
18:50
Yatsı
20:09
Detaylı Arama

Cüneyd-i Bağdâdî Hz. (6) (Sorular ve Cevaplar)

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

6 Safer 1417 / 22.06.1996
İstanbul

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN Tabakatus Sufiyye sohbetlerine Mustafa Selâmi Efendi Tekkesi’nde başlamıştır (02. 12. 1991).
Tabakàtü’s-Sùfiyye, Sülemî’nin ilk sûfilerden yüz tanesinin hayatını ve sözlerini kaydettiği eseridir.

Fudayl ibn-i Iyad hakkındadır. Daha sonraki yıllarda, İstanbul’un Anadolu yakasında muhtelif camilerde yapılmıştır.

Sohbetlerin amacını şöyle açıklıyordu: “Bizler de karınca kararınca takvâ yolunda, Rabbimizin rızası yolunda yürüyen insanlar olduğumuzdan, “Bu yolun bizden önceki büyükleri, selef-i sàlihînimiz neler söylemişler, onların nasihatlerinden istifade edelim; nasıl yaşamışlar, hayatları bize örnek olsun!” diye, tasavvuf aleminin büyüklerinin hayatlarını okumayı; sözlerini dinleyip, belleyip mûcebince amel etmeyi düşünerek; Türkçesi bulunmayan bir eser olsun, kaynak olsun, ana eser olsun; böylece yaptığımız çalışma da yapılmamış bir çalışma olarak, yeni bir çalışma olsun diye düşündüğümüz için; 412 hicrî, 1021 milâdî tarihinde, yâni yıllarında vefat etmiş olan, Nişâpurlu Ebû Abdurrahman es Sülemî Hazretleri’nin, tasavvuf ilminde kaynak olan, ana eser olan, müracaat kitabı olan Tabakàtü’s Sùfiyye’sini okumaya başladık.

Bu sohbetler Cumartesi akşamları yapılıyordu ve bir saat kadar sürüyordu. Hoca efendi seyahatte olduğu zamanlar sohbete ara veriliyor, İstanbul’da oldukları zaman devam ediyordu. 7 Mayıs 1997 günü yurtdışına çıkıncaya kadar devam etti. Fudayl ibn-i Iyad’dan başlayıp, sırayla her seferinde birkaç sayfa okuyup izah ederek sohbetlerini sürdürüyordu. 26 Ekim 1996 günü yaptığı son Tabakàtü’s-Sûfiyye sohbetinde, Ebû Osman el-Hîrî’nin 29. sözüne kadar gelmişti.

Sohbetlerde, önce o gün izah edilecek sözlerin Arapça metinleri okunuyor, kısaca anlamı veriliyor; sonra râvîler hakkında dipnotlardan bilgiler veriliyordu. Sözler izah edilip açıklanıyordu. Sohbetin sonunda da, çıkartılacak dersler anlatılıyor ve günümüzde neler yapmamız gerektiği hakkında tavsiyelerde bulunuluyordu.
Bir kardeşimizin şeyhi birkaç sene önce vefat etti. -Allah rahmet eylesin- Şeyhi kendi yerine halife bırakmamış; kardeşlerimize de | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Cüneyd-i Bağdâdî Hz. (6) (Sorular ve Cevaplar)

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

6 Safer 1417 / 22.06.1996
İstanbul

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN Tabakatus Sufiyye sohbetlerine Mustafa Selâmi Efendi Tekkesi’nde başlamıştır (02. 12. 1991).
Tabakàtü’s-Sùfiyye, Sülemî’nin ilk sûfilerden yüz tanesinin hayatını ve sözlerini kaydettiği eseridir.

Fudayl ibn-i Iyad hakkındadır. Daha sonraki yıllarda, İstanbul’un Anadolu yakasında muhtelif camilerde yapılmıştır.

Sohbetlerin amacını şöyle açıklıyordu: “Bizler de karınca kararınca takvâ yolunda, Rabbimizin rızası yolunda yürüyen insanlar olduğumuzdan, “Bu yolun bizden önceki büyükleri, selef-i sàlihînimiz neler söylemişler, onların nasihatlerinden istifade edelim; nasıl yaşamışlar, hayatları bize örnek olsun!” diye, tasavvuf aleminin büyüklerinin hayatlarını okumayı; sözlerini dinleyip, belleyip mûcebince amel etmeyi düşünerek; Türkçesi bulunmayan bir eser olsun, kaynak olsun, ana eser olsun; böylece yaptığımız çalışma da yapılmamış bir çalışma olarak, yeni bir çalışma olsun diye düşündüğümüz için; 412 hicrî, 1021 milâdî tarihinde, yâni yıllarında vefat etmiş olan, Nişâpurlu Ebû Abdurrahman es Sülemî Hazretleri’nin, tasavvuf ilminde kaynak olan, ana eser olan, müracaat kitabı olan Tabakàtü’s Sùfiyye’sini okumaya başladık.

Bu sohbetler Cumartesi akşamları yapılıyordu ve bir saat kadar sürüyordu. Hoca efendi seyahatte olduğu zamanlar sohbete ara veriliyor, İstanbul’da oldukları zaman devam ediyordu. 7 Mayıs 1997 günü yurtdışına çıkıncaya kadar devam etti. Fudayl ibn-i Iyad’dan başlayıp, sırayla her seferinde birkaç sayfa okuyup izah ederek sohbetlerini sürdürüyordu. 26 Ekim 1996 günü yaptığı son Tabakàtü’s-Sûfiyye sohbetinde, Ebû Osman el-Hîrî’nin 29. sözüne kadar gelmişti.

Sohbetlerde, önce o gün izah edilecek sözlerin Arapça metinleri okunuyor, kısaca anlamı veriliyor; sonra râvîler hakkında dipnotlardan bilgiler veriliyordu. Sözler izah edilip açıklanıyordu. Sohbetin sonunda da, çıkartılacak dersler anlatılıyor ve günümüzde neler yapmamız gerektiği hakkında tavsiyelerde bulunuluyordu.
Bir kardeşimizin şeyhi birkaç sene önce vefat etti. -Allah rahmet eylesin- Şeyhi kendi yerine halife bırakmamış; kardeşlerimize de | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Konuşma Metni

Soru: Bir kardeşimizin şeyhi birkaç sene önce vefat etti. -Allah rahmet eylesin-Soru: Bir kardeşimizin şeyhi birkaç sene önce vefat etti. -Allah rahmet eylesin- Şeyhi kendi yerine halife bırakmamış; kardeşlerimize de ileriki yıllarda halifenin geleceğini söylemiş.Şeyhi kendi yerine halife bırakmamış; kardeşlerimize de ileriki yıllarda halifenin geleceğini söylemiş. Kardeşlerimiz de şu anda bekliyorlar. Bu kardeşlerimizin başka bir şeyhe intisap etmesi olur mu? Kardeşlerimiz de şu anda bekliyorlar. Bu kardeşlerimizin başka bir şeyhe intisap etmesi olur mu?

Cevap: Muhterem kardeşlerim! Tasavvufî bakımdan mühim bir soru. Şeyh, Peygamber Efendimiz'in vekilidir.Cevap: Muhterem kardeşlerim! Tasavvufî bakımdan mühim bir soru. Şeyh, Peygamber Efendimiz'in vekilidir. Hakiki şeyh ise Peygamber Efendimiz'in vekilidir. Peygamber Efendimiz vefat ettiği zaman Hakiki şeyh ise Peygamber Efendimiz'in vekilidir. Peygamber Efendimiz vefat ettiği zaman daha cenazesi kaldırılmadan Benî Saîd yurdunda Ebû Bekir es-Sıddîk ve diğer sahabe-i kirâm toplandılar.daha cenazesi kaldırılmadan Benî Saîd yurdunda Ebû Bekir es-Sıddîk ve diğer sahabe-i kirâm toplandılar. Ebû Bekir es-Sıddîk Efendimiz'i halife seçtiler. Daha cenaze işleri yapılmadan Peygamber Efendimiz'in yerine,Ebû Bekir es-Sıddîk Efendimiz'i halife seçtiler. Daha cenaze işleri yapılmadan Peygamber Efendimiz'in yerine, ümmetin başına Ebû Bekir es-Sıddîk Efendimiz'i halife seçtiler. Neden? ümmetin başına Ebû Bekir es-Sıddîk Efendimiz'i halife seçtiler.

Neden?

Başsız olmadığı için. Müslümanların başsız olması caiz olmadığındanBaşsız olmadığı için. Müslümanların başsız olması caiz olmadığından cenaze işlerini tamamlamadan o işi tamamladılar. Ondan sonra cenaze işlerini tamamladılar.cenaze işlerini tamamlamadan o işi tamamladılar. Ondan sonra cenaze işlerini tamamladılar. Bir insanın şeyhsiz kalması, mürşitsiz kalması, bağlantısız kalması olmaz.Bir insanın şeyhsiz kalması, mürşitsiz kalması, bağlantısız kalması olmaz. Bağlantısız olan insan, cahiliye ölümü ile ölür. Onun için bir insanın şeyhi vefat etmişseBağlantısız olan insan, cahiliye ölümü ile ölür.

Onun için bir insanın şeyhi vefat etmişse
hemen bir yere intisap etmesi lazım. İntisabı uygun olan, intisaba ehliyetli, salâhiyetli,hemen bir yere intisap etmesi lazım. İntisabı uygun olan, intisaba ehliyetli, salâhiyetli, icazetli bir kimseye intisap etmesi lazım. Vakit geçirmesi vebal olur. Evet, şeyhi "Bir halife gelecek." demiş icazetli bir kimseye intisap etmesi lazım. Vakit geçirmesi vebal olur. Evet, şeyhi "Bir halife gelecek." demiş ama iki üç sene geçmiş. İnsan üç sene şeyhsiz kalmaz. İstikbale ait bir şeyi söylerken ama iki üç sene geçmiş. İnsan üç sene şeyhsiz kalmaz. İstikbale ait bir şeyi söylerken Allahu Teâlâ hazretleri Kur'ân-ı Kerîm'de Peygamber Efendimiz'e şöyle buyuruyor: Allahu Teâlâ hazretleri Kur'ân-ı Kerîm'de Peygamber Efendimiz'e şöyle buyuruyor:

Ve lâ tekûnenne bi-şey'in innî fâilün zâlike ğaden illâ en yeşâallâh.Ve lâ tekûnenne bi-şey'in innî fâilün zâlike ğaden illâ en yeşâallâh. "'İnşallah' demeden 'yarın şöyle yapacağım' deme. Çünkü yarının ne olacağını sen bilemezsin, Allah bilir." "'İnşallah' demeden 'yarın şöyle yapacağım' deme. Çünkü yarının ne olacağını sen bilemezsin, Allah bilir."

Şeyhi; "Bir halife gelecek." demiş. Bu istikbale ait bir şey. Allahu Teâlâ nasıl dilerse öyle yapar.Şeyhi; "Bir halife gelecek." demiş. Bu istikbale ait bir şey. Allahu Teâlâ nasıl dilerse öyle yapar. O bakımdan bu kardeşlerimizin hemen intisap etmesi lazım. O bakımdan bu kardeşlerimizin hemen intisap etmesi lazım.

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2