Namaz Vakitleri

23 Şa'bân 1446
22 February 2025
İmsak
06:17
Güneş
07:42
Öğle
13:23
İkindi
16:23
Akşam
18:53
Yatsı
20:13
Detaylı Arama

Konuşma Metni

Bismillahirrahmanirrahim.Bismillahirrahmanirrahim. El-hamdu lillâhi rabbi’l-âlemîn.

El-hamdu lillâhi rabbi’l-âlemîn.
Hamden kesîran tayyiben mubâreken fîh.Hamden kesîran tayyiben mubâreken fîh. Alâ kulli hâlin fî kulli hîn.Alâ kulli hâlin fî kulli hîn. Ve’s-salâtu ve’s-selâmu alâ seyyidinâ ve senedinâVe’s-salâtu ve’s-selâmu alâ seyyidinâ ve senedinâ ve mededinâ muhammedini’l-Mustafâve mededinâ muhammedini’l-Mustafâ ve alâ âlihî ve sahbihî ve men tebi’ahûve alâ âlihî ve sahbihî ve men tebi’ahû bi ihsânin ecma’îne’t-tayyibîne’t-tâhirîn.bi ihsânin ecma’îne’t-tayyibîne’t-tâhirîn. Emmâ ba’dü;

Emmâ ba’dü;
Fe-kâle rasûlullahi sallallahu aleyhi ve sellem.

Fe-kâle rasûlullahi sallallahu aleyhi ve sellem.
Yâ eyyühe’n-nâsü irbe’û ‘alâ enfüsiküm

Yâ eyyühe’n-nâsü irbe’û ‘alâ enfüsiküm
fe-inneküm lâ ted’ûne esamme ve lâ ğâibenfe-inneküm lâ ted’ûne esamme ve lâ ğâiben inneküm ted’ûne semî’an karîben ve hüve me’aküm.inneküm ted’ûne semî’an karîben ve hüve me’aküm. İmam Buhârî, Müslim ve Ebû Dâvud,

İmam Buhârî, Müslim ve Ebû Dâvud,
Ebû Musa El-Eş’arî radıyallahu anh’denEbû Musa El-Eş’arî radıyallahu anh’den rivayet etmişler bu hadîs-i şerîfi.rivayet etmişler bu hadîs-i şerîfi. Yani sağlam kaynaklarda kaydedilmiş olan bir hadîs-i şerîf.Yani sağlam kaynaklarda kaydedilmiş olan bir hadîs-i şerîf. Yâ eyyühe’n-nâsü.

Yâ eyyühe’n-nâsü.
Buyuruyor peygamber efendimiz.Buyuruyor peygamber efendimiz. İrbe’û ‘alâ enfüsiküm.İrbe’û ‘alâ enfüsiküm. Nefislerinize, nefisleriniz üzerine sakin olunuz.Nefislerinize, nefisleriniz üzerine sakin olunuz. Yani nefisleriniz üzerine sakin olunuz.Yani nefisleriniz üzerine sakin olunuz. İrbe’û.İrbe’û. Er-rub’u er-rab veyahut bi-ma’ne’l-vukûfiEr-rub’u er-rab veyahut bi-ma’ne’l-vukûfi ve’l-intizâri yükâlü rabe’a’r-racülü rab’an izâ vekafeve’l-intizâri yükâlü rabe’a’r-racülü rab’an izâ vekafe ve’n-tazara ve tehassese ve minhü kavlühüm.ve’n-tazara ve tehassese ve minhü kavlühüm. Evet, bu bir tabirmiş.Evet, bu bir tabirmiş. İrbe’û ‘alâ enfüsiküm.

İrbe’û ‘alâ enfüsiküm.
Bekleyiniz, sakin olunuz.Bekleyiniz, sakin olunuz. Kendiniz hoş tutunuz, bekleyiniz.Kendiniz hoş tutunuz, bekleyiniz. Yani aşağıda da; İrfe’û asvâteküm bi’z-zikriYani aşağıda da; İrfe’û asvâteküm bi’z-zikri ve’d-duâi ‘alâ kadri mâ tesme’ûne enfüseküm.ve’d-duâi ‘alâ kadri mâ tesme’ûne enfüseküm. Yani sesinizi, kendinizin duyacağınız kadar hafifletiniz.Yani sesinizi, kendinizin duyacağınız kadar hafifletiniz. Öyle çok sesinizi yükseltmeyiniz.Öyle çok sesinizi yükseltmeyiniz. Şöyle zikri ve duayı bağırmadan, çağırmadan,Şöyle zikri ve duayı bağırmadan, çağırmadan, vel vele, far fara,vel vele, far fara, car cur, böyle bağırma yapmadan yapınız.car cur, böyle bağırma yapmadan yapınız. Sakin olunuz, kendiniz tutunuzSakin olunuz, kendiniz tutunuz kendinize hâkim olunuz manasına.kendinize hâkim olunuz manasına. “Ey insanlar kendinize hâkim olunuz”.“Ey insanlar kendinize hâkim olunuz”. Fe-inneküm. Çünkü siz.

Fe-inneküm. Çünkü siz.
Lâ ted’ûne esamme ve lâ ğâiben.Lâ ted’ûne esamme ve lâ ğâiben. Kulağı ağır işiten birisine seslenmiyorsunuz ki veyaKulağı ağır işiten birisine seslenmiyorsunuz ki veya burada olmayan, uzaktaki bir kimseyeburada olmayan, uzaktaki bir kimseye seslenmiyorsunuz ki,seslenmiyorsunuz ki, olmayan bir kimseye ta uzaklarda nerdeyse sesinizi duysun daolmayan bir kimseye ta uzaklarda nerdeyse sesinizi duysun da cevap versin diye böyle bir bağırma ihtiyacı yok ki.cevap versin diye böyle bir bağırma ihtiyacı yok ki. Bağırmayın, kendinize hâkim olun, sakin olunBağırmayın, kendinize hâkim olun, sakin olun kendiniz duyacağınız kadar duayı ve zikri öyle yapın.kendiniz duyacağınız kadar duayı ve zikri öyle yapın. Bangır bangır bağırmayın.Bangır bangır bağırmayın. İnneküm ted’ûne semî’an karîben.

İnneküm ted’ûne semî’an karîben.
Çünkü siz duanızı, sizi her çeşit sesinizi işiten,Çünkü siz duanızı, sizi her çeşit sesinizi işiten, her sözünüzü gizli gizli söyleseniz bile duyan,her sözünüzü gizli gizli söyleseniz bile duyan, bilen, karîbenbilen, karîben ve siz çok yakın Allahu Teâlâ hazretlerine dua ediyorsunuz.ve siz çok yakın Allahu Teâlâ hazretlerine dua ediyorsunuz. Bağırmanıza lüzum yok.Bağırmanıza lüzum yok. Yani içinizden geçeni bile biliyor.Yani içinizden geçeni bile biliyor. İlla bağırmanıza lüzum yok.İlla bağırmanıza lüzum yok. Fısıltı halinde konuşsanız da duyar.Fısıltı halinde konuşsanız da duyar. Öyle onun için çok sesinizi yükseltmeyiniz, sakin olunuz.Öyle onun için çok sesinizi yükseltmeyiniz, sakin olunuz. Ve hüve me’aküm.Ve hüve me’aküm. Ve o sizin yanınızda.Ve o sizin yanınızda. Yani Allahu Teâlâ hazretleri yanınızda.Yani Allahu Teâlâ hazretleri yanınızda. Nerede olursanız olun.Nerede olursanız olun. Karîb, yakın ve semî, her sözünüzü işitiyor.Karîb, yakın ve semî, her sözünüzü işitiyor. Onun için sakin olunuz.Onun için sakin olunuz. Bazıları dua ederken çok bağırıyor.

Bazıları dua ederken çok bağırıyor.
Heyecandan, duygulanmaktan olabilir.Heyecandan, duygulanmaktan olabilir. Hac da, umre de falan.Hac da, umre de falan. Aman Ya Rabbi! Filan.Aman Ya Rabbi! Filan. Tabi İslami adab müsaade etmese,Tabi İslami adab müsaade etmese, hakikaten insanlar neler yapar,hakikaten insanlar neler yapar, gürültüden ortada durulmaz yani.gürültüden ortada durulmaz yani. Ama sakin sakin, kendimizinAma sakin sakin, kendimizin işitebileceğimiz kadar sesle,işitebileceğimiz kadar sesle, edepli edepli dua etmek, yalvarmak, yakarmak,edepli edepli dua etmek, yalvarmak, yakarmak, niyaz etmek daha uygun.niyaz etmek daha uygun. Onu tavsiye ediyor Peygamber efendimizOnu tavsiye ediyor Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi vessellem burada.sallallahu aleyhi vessellem burada. Tabi en önemli olan noktada.

Tabi en önemli olan noktada.
Allahu Teâlâ hazretlerinin biz nerede olursak olalımAllahu Teâlâ hazretlerinin biz nerede olursak olalım bizimle beraber olduğu ve bize şah damarımızdanbizimle beraber olduğu ve bize şah damarımızdan daha yakın olduğu.daha yakın olduğu. Bu çok önemli.Bu çok önemli. Bir insan, Allah’ın kendisine böyle yakın olduğunu,

Bir insan, Allah’ın kendisine böyle yakın olduğunu,
iyice içine, kafasına yerleştirirseiyice içine, kafasına yerleştirirse imanın en yüksek derecesi bu.imanın en yüksek derecesi bu. Nerede olursanız olun Allahu Teâlâ hazretleriNerede olursanız olun Allahu Teâlâ hazretleri sizin yanınızda, sizin yakın diye.sizin yanınızda, sizin yakın diye. Bunu iyi hissedebilen, tam hissedebilenBunu iyi hissedebilen, tam hissedebilen ve ona göre hareket edebilen kişininve ona göre hareket edebilen kişinin imanın en kuvvetli oluyor.imanın en kuvvetli oluyor. En kuvvetli iman bu oluyor.En kuvvetli iman bu oluyor. Onun için bunun üzerinde biraz insanın kendisini

Onun için bunun üzerinde biraz insanın kendisini
uyandırması lazım, gevşeklikten vazgeçmesi lazım.uyandırması lazım, gevşeklikten vazgeçmesi lazım. Allah’ın her yerde hazır ve nazır olduğunuAllah’ın her yerde hazır ve nazır olduğunu ve her söyleneni duyduğunu,ve her söyleneni duyduğunu, her işleneni gördüğünü unutmamak lazım.her işleneni gördüğünü unutmamak lazım. İnsan o zaman edebini daha çok takınır.İnsan o zaman edebini daha çok takınır. Cenâb-ı Hakk’ın huzurundayım.Cenâb-ı Hakk’ın huzurundayım. O beni görüyor diye daha iyi kul olur.O beni görüyor diye daha iyi kul olur. Tavsiye edilen, istenen nokta bu,Tavsiye edilen, istenen nokta bu, önemli olan nokta bu.önemli olan nokta bu. Yâ eyyühe’n-nâsü ...

Yâ eyyühe’n-nâsü ...
İkinci Hadîs-i Şerîf.

İkinci Hadîs-i Şerîf.
... lâ taktül ba’düküm ba’dan

... lâ taktül ba’düküm ba’dan
ve lâ yusib ba’düküm ba’danve lâ yusib ba’düküm ba’dan ve izâ rameytümü’l-cemrate fe’r-mûve izâ rameytümü’l-cemrate fe’r-mû bi-misli hase’l-hazfi.bi-misli hase’l-hazfi. Ahmed ibn Hanbel, Ebu Davûd, İbn Mâce, Taberanî,

Ahmed ibn Hanbel, Ebu Davûd, İbn Mâce, Taberanî,
Beyhâki, Ümmü Cündüb el Eziye radıyallahu anha’danBeyhâki, Ümmü Cündüb el Eziye radıyallahu anha’dan bir hanım sahabeden rivayet etmişler ki:bir hanım sahabeden rivayet etmişler ki: Peygamber efendimiz diyor ki:Peygamber efendimiz diyor ki: Yâ eyyühe’n-nâsü! Ey insanlar!

Yâ eyyühe’n-nâsü! Ey insanlar!
Lâ taktül ba’düküm ba’dan.Lâ taktül ba’düküm ba’dan. Birbirinizi öldürmeyin, izdihamdan,Birbirinizi öldürmeyin, izdihamdan, itişip kakışmadanitişip kakışmadan birbirinizi ölümüne sebep olmayın.birbirinizi ölümüne sebep olmayın. Ve lâ yusib ba’düküm ba’dan.Ve lâ yusib ba’düküm ba’dan. Birbirinize de atmayın, birbirinize vuracak,Birbirinize de atmayın, birbirinize vuracak, birbirinize gelecek şekilde de atmayın, dikkat edin.birbirinize gelecek şekilde de atmayın, dikkat edin. Ve izâ rameytümü’l-cemrate.Ve izâ rameytümü’l-cemrate. Şeytan taşlamada taşı atarken.Şeytan taşlamada taşı atarken. Fe’r-mû bi-misli hase’l-hazfi.

Fe’r-mû bi-misli hase’l-hazfi.
Sapan taşı gibi ufak taşı atın,Sapan taşı gibi ufak taşı atın, yani koca taşı alıp ta kimisi terlik fırlatıyor,yani koca taşı alıp ta kimisi terlik fırlatıyor, kimisi eline geçerse onu şemsiyeyi fırlatanlar vs.kimisi eline geçerse onu şemsiyeyi fırlatanlar vs. öyle şey yok yani şöyle sapanınöyle şey yok yani şöyle sapanın içine konulupta çocukların attığı gibi, küçük taş atın.içine konulupta çocukların attığı gibi, küçük taş atın. Attığınız zaman öyle iri taşlar atmayın.Attığınız zaman öyle iri taşlar atmayın. Birbirinize de gelmesin, attığınız şey,Birbirinize de gelmesin, attığınız şey, birisinin kafasına, ötekinin gözüne.birisinin kafasına, ötekinin gözüne. Çünkü etrafı çepeçevre çevriliyor da atılıyor ya şeytan.Çünkü etrafı çepeçevre çevriliyor da atılıyor ya şeytan. Oradan hızla atarsın, karşı taraftakinin kafasına gelir,Oradan hızla atarsın, karşı taraftakinin kafasına gelir, gözüne gelir, rahatsız eder, dikkat edin diyor.gözüne gelir, rahatsız eder, dikkat edin diyor. Birde birbirinizi itip kakıp, düşürüp ezip öldürmeyin

Birde birbirinizi itip kakıp, düşürüp ezip öldürmeyin
diye tavsiye buyuruyor amadiye tavsiye buyuruyor ama yine de her sene şeytan taşlamada nice nice insan ölür.yine de her sene şeytan taşlamada nice nice insan ölür. Usul bilmezlerUsul bilmezler İş usul bilseler, öğretilseİş usul bilseler, öğretilse o zaman kazalar asgariye iner.o zaman kazalar asgariye iner. Şeytanı taşlıyor, taşladıktan sonra bu tarafa doğru geliyor.Şeytanı taşlıyor, taşladıktan sonra bu tarafa doğru geliyor. Biz bu tarafa doğru gidiyoruz, vazife yapmaya gidiyoruz,Biz bu tarafa doğru gidiyoruz, vazife yapmaya gidiyoruz, bizimle karşı karşıya geliyor.bizimle karşı karşıya geliyor. Bütün izdihamı yapan, ortalığı karıştıranlar onlar.Bütün izdihamı yapan, ortalığı karıştıranlar onlar. Yeniden yeniye bu işin böyle olduğunu anladılar.Yeniden yeniye bu işin böyle olduğunu anladılar. Şeytan taşlayanları geriye götürmüyorlar.Şeytan taşlayanları geriye götürmüyorlar. Oradan bu tarafa geçişi askerler engellemeye başladılar,Oradan bu tarafa geçişi askerler engellemeye başladılar, biraz daha rahatladı.biraz daha rahatladı. Ama yine de Mina’da bayramın üçüncü günüAma yine de Mina’da bayramın üçüncü günü şeytan taşlayıpta gitmekte olabilir,şeytan taşlayıpta gitmekte olabilir, dördüncü güne kalmakta olabilir diyedördüncü güne kalmakta olabilir diye müsaade olduğundan, üçüncü günde gitme müsaadesi.müsaade olduğundan, üçüncü günde gitme müsaadesi. Bazıları ben memleketime, Medine-i Münevvere’ye vs.Bazıları ben memleketime, Medine-i Münevvere’ye vs. erken gideceğim diye üçüncü gün,erken gideceğim diye üçüncü gün, öğle üzeri şeytanı taşlayıp gitmek istiyor.öğle üzeri şeytanı taşlayıp gitmek istiyor. Herkeste aynı fikirde olanlarda,Herkeste aynı fikirde olanlarda, o vakitte oraya gelince, üçüncü güno vakitte oraya gelince, üçüncü gün en tehlikeli zaman oluyor, öğle civarı.en tehlikeli zaman oluyor, öğle civarı. En kalabalık zaman oluyor.En kalabalık zaman oluyor. İtilen, kakılan eğer zayıfta sendeledi aşağı düştüyse,İtilen, kakılan eğer zayıfta sendeledi aşağı düştüyse, aşağıdaki insan kalkamıyor, ezilip gidiyor artık o,aşağıdaki insan kalkamıyor, ezilip gidiyor artık o, kalabalığın altında kalıyor yani.kalabalığın altında kalıyor yani. Kimseye de şey yapamıyorsun.Kimseye de şey yapamıyorsun. Dur, et demek filan kâr etmiyor.Dur, et demek filan kâr etmiyor. Ama efendimizin tavsiyesi bak; birbirinizi öldürmeyin,

Ama efendimizin tavsiyesi bak; birbirinizi öldürmeyin,
birbirinizin attığı ötekisine gelmesin, dikkat edin filan, tarzında.birbirinizin attığı ötekisine gelmesin, dikkat edin filan, tarzında. Müeddep müeddep yapmak lazım bu işleri.Müeddep müeddep yapmak lazım bu işleri. Ve üçüncü hadîs-i şerîf,

Ve üçüncü hadîs-i şerîf,
Yâ eyyühe’n-nâsü efşü’s-selâme

Yâ eyyühe’n-nâsü efşü’s-selâme
ve et’ımü’t-ta’âme ve sılü’l-erhâmeve et’ımü’t-ta’âme ve sılü’l-erhâme ve sallû bi’l-leyli ve’n-nâsü niyâmünve sallû bi’l-leyli ve’n-nâsü niyâmün tedhulü’l-cennete bi-selâmin.tedhulü’l-cennete bi-selâmin. Bu hadîs-i şerîf’te, Ahmed b. Hanbel,

Bu hadîs-i şerîf’te, Ahmed b. Hanbel,
Hâkim, Taberânî, Beyhakî, İbn Mâce,Hâkim, Taberânî, Beyhakî, İbn Mâce, Tirmizî gibi, Abd ibn Humeyd gibi,Tirmizî gibi, Abd ibn Humeyd gibi, Dârimî gibi, İbn Said gibi, İbn Zencele gibi kaynaklardaDârimî gibi, İbn Said gibi, İbn Zencele gibi kaynaklarda rivayet edilmiş Abdullah b. Selâm radıyallahu anh’dan.rivayet edilmiş Abdullah b. Selâm radıyallahu anh’dan. Tirmizî sahîh hadîstir buyurmuş.Tirmizî sahîh hadîstir buyurmuş. Peygamber efendimiz buyurmuş ki;

Peygamber efendimiz buyurmuş ki;
bu rivayetten öğrendiğimize göre:bu rivayetten öğrendiğimize göre: Yâ eyyühe’n-nâsü!

Yâ eyyühe’n-nâsü!
Ey insanlar! Efşü’s-selâme.Ey insanlar! Efşü’s-selâme. Selâm’ı aşikâre verin birbirinize.Selâm’ı aşikâre verin birbirinize. Selamü aleyküm, Selâmü aleyküm, Selâmü aleykümSelamü aleyküm, Selâmü aleyküm, Selâmü aleyküm duyulacak gibi aşikâre selâm’ı duyacak gibi verin,duyulacak gibi aşikâre selâm’ı duyacak gibi verin, ifşa edin, yani gizli yapmayın.ifşa edin, yani gizli yapmayın. Sırrı ifşa etmek ne demek?Sırrı ifşa etmek ne demek? Sırrı ifşa etmek gizlemek demek.Sırrı ifşa etmek gizlemek demek. Selâm veriyor gizli, duymadık kiSelâm veriyor gizli, duymadık ki fıs fıs yavaş olmaz.fıs fıs yavaş olmaz. Selâm’ı aşikâre eyleyin bir.Selâm’ı aşikâre eyleyin bir. Efşü’s-selâme.Efşü’s-selâme. Ve et’ımü’t-ta’âme.

Ve et’ımü’t-ta’âme.
Yemekte yedirin birbirinize.Yemekte yedirin birbirinize. Buyurun bizim eve gidelim, çorbayı bizde içelim.Buyurun bizim eve gidelim, çorbayı bizde içelim. Buyur bize misafir gel, davet ediyorum vs. yemek yedirin.Buyur bize misafir gel, davet ediyorum vs. yemek yedirin. İki.İki. Ve sılü’l-erhâme.Ve sılü’l-erhâme. Akrabayı sıla-i rahim yapın,Akrabayı sıla-i rahim yapın, gözetin, kollayın, ziyaret edin, yardım edin.gözetin, kollayın, ziyaret edin, yardım edin. Akrabaya karşı vazifeleri de yapın.Akrabaya karşı vazifeleri de yapın. Ve sallû bi’l-leyli ve’n-nâsü niyâmün.Ve sallû bi’l-leyli ve’n-nâsü niyâmün. İnsanlar uyuyorken, geceleyin kalkın, namaz kılın,İnsanlar uyuyorken, geceleyin kalkın, namaz kılın, teheccüd namazı kılın.teheccüd namazı kılın. Tedhulü’l-cennete bi-selâmin.Tedhulü’l-cennete bi-selâmin. İnşallah bunları yaparsanız, böyle bir Müslüman olursanız,İnşallah bunları yaparsanız, böyle bir Müslüman olursanız, cennete selametle girersiniz diyor peygamber efendimiz.cennete selametle girersiniz diyor peygamber efendimiz. Neymiş selâm vermek, para ile değil.

Neymiş selâm vermek, para ile değil.
İstediğin kadar selâm ver.İstediğin kadar selâm ver. Parayla, pulla değil.Parayla, pulla değil. Vergisi yok, bir şeyi yok.Vergisi yok, bir şeyi yok. Ama çok büyük kazancı var.Ama çok büyük kazancı var. Selâm vermek kolay.Selâm vermek kolay. Et’ımü’t-ta’âme.

Et’ımü’t-ta’âme.
Yemek yedirin.Yemek yedirin. İtteku’n-nâra ve lev bi-şıkki temratin.İtteku’n-nâra ve lev bi-şıkki temratin. Yarım bir hurma ile bile olsa cehennemden korunun diyor.Yarım bir hurma ile bile olsa cehennemden korunun diyor. Yemeğinde ille dokuz türlü yemekleYemeğinde ille dokuz türlü yemekle büyük bir ziyafet olma mecburiyeti yok.büyük bir ziyafet olma mecburiyeti yok. Bir simit bile versen yeter.Bir simit bile versen yeter. Bir yarım bile yetiyor da, bir simit yetmez mi o bile yeter.Bir yarım bile yetiyor da, bir simit yetmez mi o bile yeter. Yemek yedirin yani açsa doyurun.

Yemek yedirin yani açsa doyurun.
Karşılaştığınız zaman selâm verin.Karşılaştığınız zaman selâm verin. Ve akrabayı unutmayın, takip edin,Ve akrabayı unutmayın, takip edin, kollayın gözetin, arayın sorun, yarımcı olun,kollayın gözetin, arayın sorun, yarımcı olun, halini hatırını sorun.halini hatırını sorun. Fakirse mali bakımdan hediye verin,Fakirse mali bakımdan hediye verin, sadaka verin, zekât verin, destek olun yani.sadaka verin, zekât verin, destek olun yani. Akrabaya da dikkat edin.Akrabaya da dikkat edin. Ve gece namaz kılın.

Ve gece namaz kılın.
Gece artık herkes uykuda,Gece artık herkes uykuda, riya, gösteriş imkânı, ihtimali yok, sessiz.riya, gösteriş imkânı, ihtimali yok, sessiz. İnsanın kendisini duyması, dinlemesi,İnsanın kendisini duyması, dinlemesi, iç âlemine yönelmesi de mümküniç âlemine yönelmesi de mümkün ve feyizde çok olur.ve feyizde çok olur. Tam böyle evliyâullahın çok sevdiği zaman gecedir.Tam böyle evliyâullahın çok sevdiği zaman gecedir. Bunları yaparsanız cennete selametle girersiniz buyurmuş.Bunları yaparsanız cennete selametle girersiniz buyurmuş. Bu hadîs-i şerîfin ravisi Abdullah b. Selâm Yahudi âlimiydi.

Bu hadîs-i şerîfin ravisi Abdullah b. Selâm Yahudi âlimiydi.
Yahudi idi.Yahudi idi. Peygamber efendimiz Medine-i Münevvere’ye gittiği zaman,Peygamber efendimiz Medine-i Münevvere’ye gittiği zaman, hicret ettiği zaman, Medine-i Münevvere’dehicret ettiği zaman, Medine-i Münevvere’de bir Evs kabilesi vardı,bir Evs kabilesi vardı, bir Hazrec kabilesi vardı,bir Hazrec kabilesi vardı, bir de Yahudi kabileleri vardı.bir de Yahudi kabileleri vardı. Onlar kalelerde kalıyorlardı.Onlar kalelerde kalıyorlardı. Yakın yakın kalelerde kalıyorlardı.Yakın yakın kalelerde kalıyorlardı. Ben bu kalelerden bazılarını gördüm,Ben bu kalelerden bazılarını gördüm, harabelerini ziyaret ettim gördüm,harabelerini ziyaret ettim gördüm, etrafı telle çevirmişler filan.etrafı telle çevirmişler filan. Yahudi kabileleri vardı,Yahudi kabileleri vardı, kendilerinin muhkem kaleleri vardı, böyle aşağı Arap’lar,kendilerinin muhkem kaleleri vardı, böyle aşağı Arap’lar, çapulcular saldırmasın diyeçapulcular saldırmasın diye güzel kaleler yapmışlardı kendilerine.güzel kaleler yapmışlardı kendilerine. Havraları vardı, Yahudi ibadethaneleri vardı.Havraları vardı, Yahudi ibadethaneleri vardı. Hahamları vardı.Hahamları vardı. Peygamber efendimiz havralarına,Peygamber efendimiz havralarına, hahamlarına onlara gidip, onları İslam’a davet etti.hahamlarına onlara gidip, onları İslam’a davet etti. Ben ahir zaman Peygamberi Muhammed’i Mustafa’yım.Ben ahir zaman Peygamberi Muhammed’i Mustafa’yım. Tevrat’ ta zikri geçen ahir zaman peygamberi benim.Tevrat’ ta zikri geçen ahir zaman peygamberi benim. Bana tabi olun.Bana tabi olun. Kitabınızda bahsedilen peygamber benim diyeKitabınızda bahsedilen peygamber benim diye onları davet etmişti.onları davet etmişti. Tabi bir kısmı, çeşitli hesaplar, menfaat duyguları

Tabi bir kısmı, çeşitli hesaplar, menfaat duyguları
veyahut kibir veyahut maddiyat yüzünden inanmadılar.veyahut kibir veyahut maddiyat yüzünden inanmadılar. İnananlardan bir tanesi bu Abdullah b. Selâm.İnananlardan bir tanesi bu Abdullah b. Selâm. Havraya gittiği zaman, peygamber efendimizHavraya gittiği zaman, peygamber efendimiz söyledi söyledi, dinlediler dinlediler gık demediler.söyledi söyledi, dinlediler dinlediler gık demediler. Hayırda diyemediler çünkü doğru söylüyor.Hayırda diyemediler çünkü doğru söylüyor. İnkâr edemediler çünkü dosdoğru söylüyor, şaşırıyorlardı.İnkâr edemediler çünkü dosdoğru söylüyor, şaşırıyorlardı. Allah Allah bu Araplar böyle eskidenAllah Allah bu Araplar böyle eskiden hiç bilmezlerdi bizim kitaplarımızı.hiç bilmezlerdi bizim kitaplarımızı. Bizim kitaplarımızın en derin meseleleriniBizim kitaplarımızın en derin meselelerini bunlar nasıl biliyorlar diye şaşırıyorlardı.bunlar nasıl biliyorlar diye şaşırıyorlardı. Oradan da anlıyorlardı peygamber efendimizinOradan da anlıyorlardı peygamber efendimizin hakiki Peygamber olduğunu, oradan da anlıyorlardı.hakiki Peygamber olduğunu, oradan da anlıyorlardı. Gık diyemediler.Gık diyemediler. Gık diyemediler efendimiz bekledi,Gık diyemediler efendimiz bekledi, ses çıkmayınca, kalktı ayrıldı, tebliğ vazifesini yapmıştı, ayrıldı.ses çıkmayınca, kalktı ayrıldı, tebliğ vazifesini yapmıştı, ayrıldı. Arkasından bu koştu,Arkasından bu koştu, Abdullah b. Selâm radıyallahu anh.Abdullah b. Selâm radıyallahu anh. Bunun hakkında bazı âyetlerde indi.Bunun hakkında bazı âyetlerde indi. Böyle bazı ehli kitaptan bazıları, gözü yaşlı,

Böyle bazı ehli kitaptan bazıları, gözü yaşlı,
imanı kuvvetli niye rabbimize inanmayalım,imanı kuvvetli niye rabbimize inanmayalım, niye onun Peygamberine inanmayalım derler inanırlar filan diyeniye onun Peygamberine inanmayalım derler inanırlar filan diye bu gibi mübarekler hakkındabu gibi mübarekler hakkında ve bunun hakkında âyet filanda indi.ve bunun hakkında âyet filanda indi. Bu Abdullah İbn Selâm önemli bir âlim.

Bu Abdullah İbn Selâm önemli bir âlim.
Bu koştu geldi.Bu koştu geldi. Dedi ki; Ya Resûlullah! Ben şahadet ederim ki,Dedi ki; Ya Resûlullah! Ben şahadet ederim ki, sen ahir zaman peygamberisin.sen ahir zaman peygamberisin. Söylediklerinin hepsi doğrudur, haktır.Söylediklerinin hepsi doğrudur, haktır. Tevrat’ta hakikaten böyledir.Tevrat’ta hakikaten böyledir. Senin dediğin gibidir.Senin dediğin gibidir. Bunlar kibirlerinden işte bazı duygulardan dolayıBunlar kibirlerinden işte bazı duygulardan dolayı evet diyemediler, ben inandım dedi.evet diyemediler, ben inandım dedi. Abdullah b. Selâm Müslüman oldu.Abdullah b. Selâm Müslüman oldu. Bunun Müslüman olmasının da uzun şeyi var.Bunun Müslüman olmasının da uzun şeyi var. Şekli var, anlatılması lazım gelen bir şekil.Şekli var, anlatılması lazım gelen bir şekil. Gelmiş Peygamber sallallahu aleyhi vessellem efendimize demiş ki:

Gelmiş Peygamber sallallahu aleyhi vessellem efendimize demiş ki:
Ya Resûlullah! Beni Yahudilerden sorun önce.Ya Resûlullah! Beni Yahudilerden sorun önce. Nasıl bir insan olduğumu sorun demiş.Nasıl bir insan olduğumu sorun demiş. Niye? Çünkü demiş ben Müslüman olmak istiyorum,Niye? Çünkü demiş ben Müslüman olmak istiyorum, önce sorun e niye?önce sorun e niye? Çünkü ben Müslüman olunca, bana iftira eder bu adamlar.Çünkü ben Müslüman olunca, bana iftira eder bu adamlar. İlk önce ben Müslümanlığımı ilan etmeden evvelİlk önce ben Müslümanlığımı ilan etmeden evvel nasıl bir insan olduğumu Yahudilerden sorun dedi.nasıl bir insan olduğumu Yahudilerden sorun dedi. Sezinledi mübarek olacakları.Sezinledi mübarek olacakları. Peygamber efendimizde Yahudileri çağırdı.

Peygamber efendimizde Yahudileri çağırdı.
Sizin bir âliminiz varmış, Abdullah b. Selâm diye.Sizin bir âliminiz varmış, Abdullah b. Selâm diye. Bu nasıl bir kimsedir?Bu nasıl bir kimsedir? Oo dediler, söz yok, çok muhterem bir insan,Oo dediler, söz yok, çok muhterem bir insan, çok iyidir, çok âlimdir, çok dürüsttür, çokçok iyidir, çok âlimdir, çok dürüsttür, çok şöyledir, çok böyledir meth ettiler yani.şöyledir, çok böyledir meth ettiler yani. Peki dedi o Müslüman olursa ne yaparsınız?Peki dedi o Müslüman olursa ne yaparsınız? Yok, haşa olmaz, yapmaz filan.Yok, haşa olmaz, yapmaz filan. Başladılar böyle heyecanlandılar.Başladılar böyle heyecanlandılar. O’da perdenin arkasında duruyordu.O’da perdenin arkasında duruyordu. Çıktı dedi ki: Ey Yahudi cemaati!Çıktı dedi ki: Ey Yahudi cemaati! Bilin ki, ben hak din olan İslam’a girdim.Bilin ki, ben hak din olan İslam’a girdim. Sizde İslam’a girin filan dedi.Sizde İslam’a girin filan dedi. Öyle bir zat yani Abdullah b. Selam.Öyle bir zat yani Abdullah b. Selam. Bu hadîs-i şerîf’te,

Bu hadîs-i şerîf’te,
Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi vessellem, Kubâ’yaPeygamber efendimiz sallallahu aleyhi vessellem, Kubâ’ya geldi, birkaç gün orada kaldı, oradan Medine’ye geldi.geldi, birkaç gün orada kaldı, oradan Medine’ye geldi. O ilk gelişinde olmuş,O ilk gelişinde olmuş, Abdullah b. Selâm demiş ki; bakalım buAbdullah b. Selâm demiş ki; bakalım bu Peygamber olduğunu söylüyor da, o zat gelmiş buraya,Peygamber olduğunu söylüyor da, o zat gelmiş buraya, şunu bir gideyim inceleyim demiş.şunu bir gideyim inceleyim demiş. Gitmiş Peygamber efendimizin meclisine,Gitmiş Peygamber efendimizin meclisine, girmiş, kendisini tanıtmadan yani kalabalıkla beraber,girmiş, kendisini tanıtmadan yani kalabalıkla beraber, girmiş içeriye.girmiş içeriye. Diyor ki kendisi sonradan anlatırken;Diyor ki kendisi sonradan anlatırken; Fe-izâ vechühû leyse bi-vechi kezzâbin.

Fe-izâ vechühû leyse bi-vechi kezzâbin.
Bir de baktım ki, yüzü pür nur,Bir de baktım ki, yüzü pür nur, hiç yalancı insan yüzü değil.hiç yalancı insan yüzü değil. Peygamber efendimizin yüzünü görünce,Peygamber efendimizin yüzünü görünce, simasından Peygamberlik nurunun şaşasından,simasından Peygamberlik nurunun şaşasından, şey yapmış hiç, asla yalan söyleyecek bir insan değil.şey yapmış hiç, asla yalan söyleyecek bir insan değil. Oradan şey yapmış.Oradan şey yapmış. Sözlerine dikkat ettim, bakalım neler söylüyor yani?Sözlerine dikkat ettim, bakalım neler söylüyor yani? İyi şeyler mi söylüyor, benim ilmimi irfanıma

İyi şeyler mi söylüyor, benim ilmimi irfanıma
göre, bir anlayım filan diye işte bunları söylüyordugöre, bir anlayım filan diye işte bunları söylüyordu Peygamber efendimiz.Peygamber efendimiz. Selâm’ı yayın.Selâm’ı yayın. Sonra selâmı yayın bir.Sonra selâmı yayın bir. Yemek yedirin iki.Yemek yedirin iki. Akrabayı ziyaret edin üç.Akrabayı ziyaret edin üç. Geceleyin herkes uykuda iken namaz kılın dört.Geceleyin herkes uykuda iken namaz kılın dört. Cennete selametle girersiniz diye.Cennete selametle girersiniz diye. Bunları da beğenmiş.Bunları da beğenmiş. Yani güzel şeyler tavsiye ediyor.Yani güzel şeyler tavsiye ediyor. Tam Musa aleyhisselam’dan beri peygamberlerinTam Musa aleyhisselam’dan beri peygamberlerin şey yaptığı, güzel şeyler söylediği oradan da anlamış.şey yaptığı, güzel şeyler söylediği oradan da anlamış. Kendisinin de isminde selâm var,Kendisinin de isminde selâm var, Abdullah b. Selâm.Abdullah b. Selâm. Babasının adı Selâm Abdullah b. SelâmBabasının adı Selâm Abdullah b. Selâm rivayet etti hadîs-i şerîfte;rivayet etti hadîs-i şerîfte; Efşü’s-selâme diye başlıyor.

Efşü’s-selâme diye başlıyor.
Selâmı yayın diye.Selâmı yayın diye. Yani soyadı ile kendisininYani soyadı ile kendisinin rivayet ettiği hadîste de bir böyle şeylik var.rivayet ettiği hadîste de bir böyle şeylik var. Oradan eskiden beri hatırımda kalmıştı benim,Oradan eskiden beri hatırımda kalmıştı benim, böyle bu durumu.böyle bu durumu. Bu mübarek zatın Allah şefaatine erdirsin.Bu mübarek zatın Allah şefaatine erdirsin. Sonra Kur’an-ı Kerîm tefsirini okudukça, hep bakıyorum,Sonra Kur’an-ı Kerîm tefsirini okudukça, hep bakıyorum, Yahudilerle, Ehli Kitap’la ilgili âyetler geçtikçe,Yahudilerle, Ehli Kitap’la ilgili âyetler geçtikçe, hep bunun ismi de geçiyor, bu mübareğin adı geçiyor.hep bunun ismi de geçiyor, bu mübareğin adı geçiyor. Yani samimi Müslüman olmuş bir kimse.

Yani samimi Müslüman olmuş bir kimse.
Allah şefaatlerine erdirsin.Allah şefaatlerine erdirsin. El-Fâtiha.

El-Fâtiha.
Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2