Namaz Vakitleri

20 Cemâziye'l-Evvel 1446
22 Kasım 2024
İmsak
06:22
Güneş
07:52
Öğle
12:55
İkindi
15:25
Akşam
17:48
Yatsı
19:12
Detaylı Arama

Dünya ve Ahiret

Mehmed Zahid KOTKU

9 Cemâziye'l-Âhir 1391 / 01.08.1971
İskenderpaşa Camii/ İstanbul

Açıklama

Gönül dostu, âlim Mehmed Zahid Kotku Hocamız İskenderpaşa Camii’nde 1958’den 1977 yılına kadar Ramûzü’l-Ehâdîs isimli hadis kitabından dersler yapmıştır. Ahmed Ziyâeddin Gümüşhanevî'nin derlediği Râmûzü’l-Ehâdis, alfabetik olarak sıralanmış hadislerden oluşmaktadır.

İlk zamanlar düzenli olarak Pazar günleri ikindiden sonra bir saat, Cuma günleri öğleden önce 45 dakika hadis dersleri yaparlarken, son yıllarında hadis derslerini Prof. Dr. Mahmud Es’ad Coşan Hocamız’a bırakmışlar, kendileri Cuma namazından sonra 10-15 dakikalık kısa konuşmalar yapmaya başlamışlardır. Bu konuşmalar irticalen yapılmış, bazen bir sahabeden bahsetmişler, bazen güncel bir olayı konu edinmişlerdir. Bu konuşmalar 1978 yılında başlamış, vefatına kadar devam etmiştir. Son konuşmaları vefatından bir hafta önce, 6 Kasım 1980’de Medine’de kaydedilmiştir.
Dünyaya Önem Vermemek, Dünya Tatlıdır, Dünyâ Lânetlidir, Dünya Mü’mine Lâyık Değildir, Dünya Ahiret Ehline Haramdır, Dünyanın | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Dünya ve Ahiret

Mehmed Zahid KOTKU

9 Cemâziye'l-Âhir 1391 / 01.08.1971
İskenderpaşa Camii/ İstanbul

Açıklama

Gönül dostu, âlim Mehmed Zahid Kotku Hocamız İskenderpaşa Camii’nde 1958’den 1977 yılına kadar Ramûzü’l-Ehâdîs isimli hadis kitabından dersler yapmıştır. Ahmed Ziyâeddin Gümüşhanevî'nin derlediği Râmûzü’l-Ehâdis, alfabetik olarak sıralanmış hadislerden oluşmaktadır.

İlk zamanlar düzenli olarak Pazar günleri ikindiden sonra bir saat, Cuma günleri öğleden önce 45 dakika hadis dersleri yaparlarken, son yıllarında hadis derslerini Prof. Dr. Mahmud Es’ad Coşan Hocamız’a bırakmışlar, kendileri Cuma namazından sonra 10-15 dakikalık kısa konuşmalar yapmaya başlamışlardır. Bu konuşmalar irticalen yapılmış, bazen bir sahabeden bahsetmişler, bazen güncel bir olayı konu edinmişlerdir. Bu konuşmalar 1978 yılında başlamış, vefatına kadar devam etmiştir. Son konuşmaları vefatından bir hafta önce, 6 Kasım 1980’de Medine’de kaydedilmiştir.
Dünyaya Önem Vermemek, Dünya Tatlıdır, Dünyâ Lânetlidir, Dünya Mü’mine Lâyık Değildir, Dünya Ahiret Ehline Haramdır, Dünyanın | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Konuşma Metni

Eûzubillahimineşşeytânirracîm. Bismillâhirrahmânirrahîm. Eûzubillahimineşşeytânirracîm. Bismillâhirrahmânirrahîm.

el-Hamdülillahi rabbilâlemin ve'l-âkibetü li'l-müttekîn.el-Hamdülillahi rabbilâlemin ve'l-âkibetü li'l-müttekîn. Vessalâtü vesselâmü alâ seyyidinâ muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecmaîn. Vessalâtü vesselâmü alâ seyyidinâ muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecmaîn.

İ'lemû eyyühe'l-ihvân enne efdale'l-kitâbi kitâbullahİ'lemû eyyühe'l-ihvân enne efdale'l-kitâbi kitâbullah ve enne efdale'l-hedyi hedyü muhammedin sallallahu aleyhi ve sellem ve şerra'l-umûri muhdesâtühâve enne efdale'l-hedyi hedyü muhammedin sallallahu aleyhi ve sellem ve şerra'l-umûri muhdesâtühâ ve külle muhdesin bid'ah ve külle bid'atin dalâleh ve külle dalâletin fi'n-nâri.ve külle muhdesin bid'ah ve külle bid'atin dalâleh ve külle dalâletin fi'n-nâri. Ve bi's-senedi'l-muttasıli ile'n-nebiyyi sallallahu aleyhi ve selleme ennehû kâl: Ve bi's-senedi'l-muttasıli ile'n-nebiyyi sallallahu aleyhi ve selleme ennehû kâl:

ed-Dünyâ dâru men lâ dâra lehû ve mâlü men lâ mâle lehû ve lehâ yecmeu men lâ akle lehû. ed-Dünyâ dâru men lâ dâra lehû ve mâlü men lâ mâle lehû ve lehâ yecmeu men lâ akle lehû.

Ahmed b. Hanbel, Beyhakî, eş-Şîrâzî el-Elkâb'ta, Aişe radıyallahu anh'ten;Ahmed b. Hanbel, Beyhakî, eş-Şîrâzî el-Elkâb'ta, Aişe radıyallahu anh'ten; Beyhakî, İbn Mes'ud rıdvanullahu teâlâ aleyhim ecmaîn'den. Beyhakî, İbn Mes'ud rıdvanullahu teâlâ aleyhim ecmaîn'den.

Geçenki dersimizi dualarla bitirdik. Dua, hiçbir dua yoktur ki reddolunsun.Geçenki dersimizi dualarla bitirdik.

Dua, hiçbir dua yoktur ki reddolunsun.
Mutlaka dualar hep kabul olur. Fakat bazısı erken olur bazısı da geç olur.Mutlaka dualar hep kabul olur. Fakat bazısı erken olur bazısı da geç olur. Onun için duam kabul olmadı deme. Bazen mükafatları âhirete de bırakılır. Ki daha âlâ ve güzel olur. Onun için duam kabul olmadı deme. Bazen mükafatları âhirete de bırakılır. Ki daha âlâ ve güzel olur. Hiç yani duanın boşa gideni yoktur. Onun için mümkün oldukça duadan gafil olma.Hiç yani duanın boşa gideni yoktur. Onun için mümkün oldukça duadan gafil olma. Fırsat buldukça dünyan için, âhiretin için isteyeceğin şeyleri Cenâb-ı Hak'tan iste.Fırsat buldukça dünyan için, âhiretin için isteyeceğin şeyleri Cenâb-ı Hak'tan iste. Çünkü her şey O'nun hazinesindedir. O isterse verir, sen de istersen O da verir. Çünkü her şey O'nun hazinesindedir. O isterse verir, sen de istersen O da verir.

Bugün de sana dünyayı anlatıyor. ed-Dünyâ. "Şu içinde bulunduğumuz âlem." Buna dünya diyorlar. Bugün de sana dünyayı anlatıyor.

ed-Dünyâ. "Şu içinde bulunduğumuz âlem."

Buna dünya diyorlar.

Diyor ki; Dâru men lâ dâra lehû. "Evi olmayanın evidir, evsizlerin yeridir." Diyor ki;

Dâru men lâ dâra lehû. "Evi olmayanın evidir, evsizlerin yeridir."

Çünkü dâr diyerekten bir ev, oturulur bir yereÇünkü dâr diyerekten bir ev, oturulur bir yere ve oturduğu yerdeki o ebediyen gayet rahat yaşayış bir yere derler.ve oturduğu yerdeki o ebediyen gayet rahat yaşayış bir yere derler. Orada ebediyen gayet güzel bir yaşayışa sahip. Binâenaleyh bu dünya ebediyet yeri değil.Orada ebediyen gayet güzel bir yaşayışa sahip. Binâenaleyh bu dünya ebediyet yeri değil. İşte mihnetle ile dolu, bir kısa hayatın içerisinde bırakıp gittiğimiz yer. İşte mihnetle ile dolu, bir kısa hayatın içerisinde bırakıp gittiğimiz yer. Onun için burası dâr değil, asıl dâr ahirettir. O âhirette nasibi olmayanların evidir buradaki ev.Onun için burası dâr değil, asıl dâr ahirettir. O âhirette nasibi olmayanların evidir buradaki ev. Ahirette nasibi yoksa orayla işi yoksa, alakası yoksa o burada ev yapmaya uğraşır durur.Ahirette nasibi yoksa orayla işi yoksa, alakası yoksa o burada ev yapmaya uğraşır durur. Asıl ev, rahatlığın sonu olmazsa yani bir nimet var, o nimetin arkasında rahat var, rahatlık var.Asıl ev, rahatlığın sonu olmazsa yani bir nimet var, o nimetin arkasında rahat var, rahatlık var. Ona diyorlar ki nimet. Bir nimet var ki arkasında felaket var, azap var. Ona diyorlar ki nikmet. Ona diyorlar ki nimet. Bir nimet var ki arkasında felaket var, azap var. Ona diyorlar ki nikmet. Nimet değil o. Bugün nimet gibi görünüyor ama yarın arkasından onun acısı çıkacak.Nimet değil o. Bugün nimet gibi görünüyor ama yarın arkasından onun acısı çıkacak. Mesela tatlı bir zehir yutturuyorlar sana. Mesela tatlı bir zehir yutturuyorlar sana. Önden gidiyor, tatlı gayet güzel bir şey ama zehir olduğu içinÖnden gidiyor, tatlı gayet güzel bir şey ama zehir olduğu için o senin içerini parçalıyor ve senin ölümüne sebep oluyor. o senin içerini parçalıyor ve senin ölümüne sebep oluyor.

Şimdi onun önden yenişi nimet miydi? Hiçbir şey değil. Şimdi onun önden yenişi nimet miydi?

Hiçbir şey değil.

Dâr'dan maksat, el-ikametü mea îşin beniyyin ebediyyin.Dâr'dan maksat, el-ikametü mea îşin beniyyin ebediyyin. "Ebedi, gayet güzel bir yaşayış ile olan yere derler dâr, ev.""Ebedi, gayet güzel bir yaşayış ile olan yere derler dâr, ev." Ve'd-dünya bi-hilâfihim. "Halbuki dünya bunun hilafınadır." Ve'd-dünya bi-hilâfihim. "Halbuki dünya bunun hilafınadır."

Herkes geliyor, müddeti ne kadarsa görüp geçip gidiyor.Herkes geliyor, müddeti ne kadarsa görüp geçip gidiyor. Oradaki yerine ebedî yeri kazanabildi ise ne mutlu ona!Oradaki yerine ebedî yeri kazanabildi ise ne mutlu ona! Kazanamadıysa, burada yaptıysa ne kadar güzel evleri olsa dahi, Kazanamadıysa, burada yaptıysa ne kadar güzel evleri olsa dahi, ne kadar güzel geniş bol sarayları olsa da gözünü yumuncaya kadardır.ne kadar güzel geniş bol sarayları olsa da gözünü yumuncaya kadardır. Gözünü yumduktan sonra hiçbir faydası yoktur. Gözünü yumduktan sonra hiçbir faydası yoktur.

Onun için, lem teste'id en tüsemmâ dâran. "Buna dâr demeye iltisak kesbedemiyor burası." Onun için, lem teste'id en tüsemmâ dâran. "Buna dâr demeye iltisak kesbedemiyor burası."

Çünkü ebedî değil ve fenni de değil. Bu öyle rahatsızlıkla geçen bir yaşayış da olmuyor yani. Çünkü ebedî değil ve fenni de değil. Bu öyle rahatsızlıkla geçen bir yaşayış da olmuyor yani.

Ya? Yaşayışında binbir türlü iptilalar, bitmiyor dünyadaki iptilaların sonu. Herkeste bir çeşidi. Ya?

Yaşayışında binbir türlü iptilalar, bitmiyor dünyadaki iptilaların sonu. Herkeste bir çeşidi.

Şimdi; Fe-men dâruhü'd-dünyâ. "Kimin dünyası evi ise." Lâ dâra lehû. "Ona âhirette ev yoktur." Şimdi;

Fe-men dâruhü'd-dünyâ. "Kimin dünyası evi ise." Lâ dâra lehû. "Ona âhirette ev yoktur."

O dünyası için çalışmış, dünyası için yaşamış, dünyada gözünü yumdu mu âhirette ona hiçbir şey kalmamış. O dünyası için çalışmış, dünyası için yaşamış, dünyada gözünü yumdu mu âhirette ona hiçbir şey kalmamış.

Ve inne'd-dâra'l-âhirate le-hiye'l-hayavânü lev kânû ya'lemûne. "Eğer bilseler, hayat, asıl hayat-ı âhiret." Ve inne'd-dâra'l-âhirate le-hiye'l-hayavânü lev kânû ya'lemûne.

"Eğer bilseler, hayat, asıl hayat-ı âhiret."

Niçin? Ebedidir, hiçbir rahatsızlığı da yok.Niçin?

Ebedidir, hiçbir rahatsızlığı da yok.
Sıkıntısı da yoktur nimetlerine de tükenme gelmez, nimetlerine de eksiklik gelmez. Sıkıntısı da yoktur nimetlerine de tükenme gelmez, nimetlerine de eksiklik gelmez. Korku yok, havf yok, hüzün yok, rahatlık üzerine rahatlık, devlet üzerine devlet. Korku yok, havf yok, hüzün yok, rahatlık üzerine rahatlık, devlet üzerine devlet. Her şeyin üstüne bir üstünlük. Her gün ayrı ayrı üstünlük. Her şeyin üstüne bir üstünlük. Her gün ayrı ayrı üstünlük. Bugünün üstünlüğüyle yarının üstünlüğü bir değil. Her gün artmakta mütemadiyen. Bugünün üstünlüğüyle yarının üstünlüğü bir değil. Her gün artmakta mütemadiyen. Öyle bir hayat dârulcennet. Öyle bir hayat dârulcennet.

Ve mâlü men lâ mâle lehû. "Bu dünya malı da âhiretteki malı olmayanlar içindir." Ve mâlü men lâ mâle lehû. "Bu dünya malı da âhiretteki malı olmayanlar içindir."

Diyor ki; el-Kasdu mine'l-mâli el-infakı fî vücühi'l-hayri. "Mal dediğin hayırlara sarf olunan paradır." Diyor ki;

el-Kasdu mine'l-mâli el-infakı fî vücühi'l-hayri. "Mal dediğin hayırlara sarf olunan paradır."

Hayırlara sarf olunan paradır mal. Çünkü senden evvel yerine gidiyor oraya.Hayırlara sarf olunan paradır mal. Çünkü senden evvel yerine gidiyor oraya. Senin cebinde kalan senin değil. Senin cebinde kalan senin değil. Senin oradan bir yiyecek nafakan var, ondan nafakalanıyorsun, Senin oradan bir yiyecek nafakan var, ondan nafakalanıyorsun, ondan gerisi senin mirasçılarının yahut başkalarının. Senin değil.ondan gerisi senin mirasçılarının yahut başkalarının. Senin değil. Senin, senin ahirete gönderdiğin neyse odur senin. Ne kadar gönderebilirsen. Senin, senin ahirete gönderdiğin neyse odur senin. Ne kadar gönderebilirsen.

Fe-men etlefehu fi şehevâtihi. Paraları harcıyor. Nerede? Fe-men etlefehu fi şehevâtihi.

Paraları harcıyor.

Nerede?

Şehveti uğruna, canı nasıl istiyorsa yani, hayatı nasıl istiyorsa,Şehveti uğruna, canı nasıl istiyorsa yani, hayatı nasıl istiyorsa, arzusuna keyfine nasıl geliyorsa, kazandığı malı helal mi sevap mı günah mı düşünmüyor, harcıyor. arzusuna keyfine nasıl geliyorsa, kazandığı malı helal mi sevap mı günah mı düşünmüyor, harcıyor.

Dün bir sünnet cemiyetteydik de, bir kardeş sigara içmek istedi. Bizden de müsaade istedi.Dün bir sünnet cemiyetteydik de, bir kardeş sigara içmek istedi. Bizden de müsaade istedi. Ben tabi sizin bileceğiniz iş dedim, karışmadım filan. O da teeddüben içmedi.Ben tabi sizin bileceğiniz iş dedim, karışmadım filan. O da teeddüben içmedi. Ben de ona, akşam okuduğum bir kitap vardı ki Molla Hüseyin isminde bir zâtın Ben de ona, akşam okuduğum bir kitap vardı ki Molla Hüseyin isminde bir zâtın İmam Azam hazretlerinin akaidini beyan açısından 12 meseleyi toplayan bir kitap yazmış. İmam Azam hazretlerinin akaidini beyan açısından 12 meseleyi toplayan bir kitap yazmış. Bu kitabın içerisinde "Duhan" diyerekten sigara hakkında da bir bahis var. Bu kitabın içerisinde "Duhan" diyerekten sigara hakkında da bir bahis var.

O bahiste ezberimde kalmadı, baştan aşağıya bütün ulemanın ittifakını yazmış.O bahiste ezberimde kalmadı, baştan aşağıya bütün ulemanın ittifakını yazmış. Filan filan filan meşayıhlardan, şeyhülislamlardan hepsinin fetvalarını yazaraktan, Filan filan filan meşayıhlardan, şeyhülislamlardan hepsinin fetvalarını yazaraktan, hiç birisinde kerahatine dair bir söz yok. Hepsi ittifaken haramlığından ittifak olmuşlar.hiç birisinde kerahatine dair bir söz yok. Hepsi ittifaken haramlığından ittifak olmuşlar. Kerahatinde değil hepsi haramlığında ittifak etmişler.Kerahatinde değil hepsi haramlığında ittifak etmişler. Bunu okuyunca, şöyle üzülmek bilmem nasıl olur artık, düşünekaldım şimdi. Bunu okuyunca, şöyle üzülmek bilmem nasıl olur artık, düşünekaldım şimdi.

Elhamdülillah memleketimiz İslâm memleketi ama bunları da bilmeyen yok gibidir yani.Elhamdülillah memleketimiz İslâm memleketi ama bunları da bilmeyen yok gibidir yani. Bu meseleler hakkında çok dedikodular olmuş. Bunun faydası hakkında bir şey söyleyen kimse olmamış.Bu meseleler hakkında çok dedikodular olmuş. Bunun faydası hakkında bir şey söyleyen kimse olmamış. Şunun da şu faydası vardır, hani ondan dolayı bunu içiyoruz diyen yok.Şunun da şu faydası vardır, hani ondan dolayı bunu içiyoruz diyen yok. Bunu sırf zevk ve şehvete uygunluk ve israftan ibaret. Bunu sırf zevk ve şehvete uygunluk ve israftan ibaret.

Bunun hakkında tabi fazla söz söylemeyi de zâid görüyorum.Bunun hakkında tabi fazla söz söylemeyi de zâid görüyorum. Ama bu herkesin insafına kalmış, vicdanına kalmış bir meseledir. Ama bu herkesin insafına kalmış, vicdanına kalmış bir meseledir.

Bu ehli insaf, ehli vicdan bu hususta düşünürse ki bunlar ne fayda olacak bana? Bu ehli insaf, ehli vicdan bu hususta düşünürse ki bunlar ne fayda olacak bana?

Günde asgari beş lirayı üfürüyoruz havaya. Biz hacıya giderken diyorlar ki bize; Günde asgari beş lirayı üfürüyoruz havaya.

Biz hacıya giderken diyorlar ki bize;

"Hocaefendi kaç defa oldu senin hacca gidişin?" Oo, bir kere değil mi Allah'ın emri? Bir kere. "Hocaefendi kaç defa oldu senin hacca gidişin?"

Oo, bir kere değil mi Allah'ın emri?

Bir kere.

"Neden bunu bu kadar her sene her sene giderek bu paraları harcıyorsun da"Neden bunu bu kadar her sene her sene giderek bu paraları harcıyorsun da memleketin içerisinde bu kadar ihtiyaçlarımız var. memleketin içerisinde bu kadar ihtiyaçlarımız var. Bu ihtiyaçlarımıza bu paralarınızı verseniz olmaz mı?" derler. Biz de deriz ki; Bu ihtiyaçlarımıza bu paralarınızı verseniz olmaz mı?" derler.

Biz de deriz ki;

Evet bizim bu memleketin ihtiyaçlarına elimizden geldiği her şeyi yapmaktayız da.Evet bizim bu memleketin ihtiyaçlarına elimizden geldiği her şeyi yapmaktayız da. Siz de söyleyin bakalım, bunu bugün bir arkadaş nakletti yine, hoşuma da gitti. Demiş; Siz de söyleyin bakalım, bunu bugün bir arkadaş nakletti yine, hoşuma da gitti. Demiş;

"Siz Avrupa memleketlerine gitmiyor musunuz? Gidiyoruz. "Siz Avrupa memleketlerine gitmiyor musunuz?

Gidiyoruz.

E bir kere görmeniz kâfi değilmi de, niçin müteaddit defalar şu memleketlere gidiyorsunuz daE bir kere görmeniz kâfi değilmi de, niçin müteaddit defalar şu memleketlere gidiyorsunuz da dünyanın paralarınızı harcıyorsunuz orada? Ne faydası var onların size? dünyanın paralarınızı harcıyorsunuz orada?

Ne faydası var onların size?

Parisiymiş, Londrasıymış, Amerikasıymış, şurasıymış burasıymış.Parisiymiş, Londrasıymış, Amerikasıymış, şurasıymış burasıymış. Her sene birçok memleketten turist namıyla şeyler gidiyor. Her sene birçok memleketten turist namıyla şeyler gidiyor.

Herkese bir kere olsun kâfi işte bir daha gitmesine ne lüzum var? Hayır efendim.Herkese bir kere olsun kâfi işte bir daha gitmesine ne lüzum var?

Hayır efendim.
Mesela hatta bizim memleketimizde bile her sene Bursa'ya giderler, dağlara giderler, Mesela hatta bizim memleketimizde bile her sene Bursa'ya giderler, dağlara giderler, güzel manzaralı yerlere giderler, yazlıklara giderler. güzel manzaralı yerlere giderler, yazlıklara giderler. Sürülerle para harcarlar da onlara kimse bir şey demez deSürülerle para harcarlar da onlara kimse bir şey demez de hacıefendi ömründe bir defa hacca gidecek, belki iki defa gitmiş olabilir. Buna derler ki; hacıefendi ömründe bir defa hacca gidecek, belki iki defa gitmiş olabilir. Buna derler ki;

Neden gidiyorsun canım? Sen sevdiğin yere her sene gidiyorsun da kimse bir şey demiyor daNeden gidiyorsun canım?

Sen sevdiğin yere her sene gidiyorsun da kimse bir şey demiyor da
Allah'ın bu güzel beldesine giden bu müslümana başka bir laf bulamadın da mı Bunu söylüyorsun sen? Allah'ın bu güzel beldesine giden bu müslümana başka bir laf bulamadın da mı Bunu söylüyorsun sen?

Şimdi sen sigaranın hesabını ver bakalım? Şimdi sen sigaranın hesabını ver bakalım?

Sen benim senede 5.000 lira para bu harcayacağım hacca, sen 365 günden beşer liradan ne eder? Sen benim senede 5.000 lira para bu harcayacağım hacca, sen 365 günden beşer liradan ne eder?

Senede 1825 lira eder. On senede 18000 [18.250] lira eder. İnsaf bir kere insan. Senede 1825 lira eder. On senede 18000 [18.250] lira eder.

İnsaf bir kere insan.

Biz bur tarafa tayyare ile gelirken tayyare iki de bir sakatlık yapıyor, arıza yapıyor.Biz bur tarafa tayyare ile gelirken tayyare iki de bir sakatlık yapıyor, arıza yapıyor. Dedim, yahu bunun yenisi olsa da böyle bu arızaları yapmasa. Dedim, yahu bunun yenisi olsa da böyle bu arızaları yapmasa.

Gökteyken yaparsa bu arızayı sonu ne olacak bizim halimiz? Gökteyken yaparsa bu arızayı sonu ne olacak bizim halimiz?

200 kişi vardı uçakta aşağı yukarı. E dediler, çok pahalı. Neden? 200 kişi vardı uçakta aşağı yukarı.

E dediler, çok pahalı.

Neden?

100 milyon lira dediler bir yenisi. E 100 milyon lira çok mu? 100 milyon lira dediler bir yenisi.

E 100 milyon lira çok mu?

15 milyon 20 milyon sigaracının senede iki günlük masrafı. İki günlük masraf.15 milyon 20 milyon sigaracının senede iki günlük masrafı. İki günlük masraf. 20 milyon insan beşer lirasını verirlerse işte 100 milyonluk bir tayyare alır yenisi koyulur.20 milyon insan beşer lirasını verirlerse işte 100 milyonluk bir tayyare alır yenisi koyulur. 365 günde 150 tane tayyare alır. 365 günde 150 tane tayyare alır.

Sen bunları hesaba katmıyorsun da hacı efendinin harcıdığı parayı katıyorsun hesaba. Sen bunları hesaba katmıyorsun da hacı efendinin harcıdığı parayı katıyorsun hesaba.

Allah cümlemizi affetsin. Şimdi dünyayı öğreneceğiz ama. Şimdi bu dâr. Dünya nedir? Şimdi göreceğiz. Allah cümlemizi affetsin.

Şimdi dünyayı öğreneceğiz ama.

Şimdi bu dâr.

Dünya nedir? Şimdi göreceğiz.

Dünya insanı Allah'ından alıkoyan her şey.Dünya insanı Allah'ından alıkoyan her şey. Seni Allah'tan ne gibi şeyler alıkoyuyorsa, ona kulluk ettirmiyorsa,Seni Allah'tan ne gibi şeyler alıkoyuyorsa, ona kulluk ettirmiyorsa, sana vazifeyi İslamiyeni ve insaniyeni yaptırmıyorsa işte o dünyadır. sana vazifeyi İslamiyeni ve insaniyeni yaptırmıyorsa işte o dünyadır. Dünya aslı itibariyle seni Allah'tan alıkoyan, meşgul eden, ibadetlerinden mahrum eden her zevkin, her işin.Dünya aslı itibariyle seni Allah'tan alıkoyan, meşgul eden, ibadetlerinden mahrum eden her zevkin, her işin. İsterse o işin şu olsun isterse bu olsun. Değil ki seni Allah'tan alıkoyuyor o an için, o dünyandır. İsterse o işin şu olsun isterse bu olsun. Değil ki seni Allah'tan alıkoyuyor o an için, o dünyandır.

Şimdi yine Cenab-ı Hak affetsin. O kitabın içinde bir eser daha var tecvit demiş risale-i tecvid.Şimdi yine Cenab-ı Hak affetsin.

O kitabın içinde bir eser daha var tecvit demiş risale-i tecvid.
Oradan geçmiş risâle-i kıraate. Çok mühim mesele. Diyor ki; Oradan geçmiş risâle-i kıraate. Çok mühim mesele. Diyor ki;

Bir müslüman Allahuekber diye namaza durduğu vakitte Rabbi'l-âlemînin huzuruna durur.Bir müslüman Allahuekber diye namaza durduğu vakitte Rabbi'l-âlemînin huzuruna durur. İslâm dini terbiye dinidir, İslâm dini hürmet dinidir, İslâm dini saygı dinidir, İslâm dini edep dinidir. İslâm dini terbiye dinidir, İslâm dini hürmet dinidir, İslâm dini saygı dinidir, İslâm dini edep dinidir. Lâlettayin, böyle gelişigüzel bir şekilde huzuru Rabbi'l-âlemîne gelinmez kardeş. Lâlettayin, böyle gelişigüzel bir şekilde huzuru Rabbi'l-âlemîne gelinmez kardeş.

Seni bir vali çağırsa, bugünkü bilmem ne kumandanı seni çağırsaSeni bir vali çağırsa, bugünkü bilmem ne kumandanı seni çağırsa huzuruna böyle lâlettayin sallana [sallana], sallantı sallantı gider misin? huzuruna böyle lâlettayin sallana [sallana], sallantı sallantı gider misin?

Herhalde bir insan edebini takınır, bir büyüğün huzuruna çıkıyorum diye gelir. Allah huzuru bu!Herhalde bir insan edebini takınır, bir büyüğün huzuruna çıkıyorum diye gelir.

Allah huzuru bu!
Bütün varlıkların sahibi, bütün mevcudatın sahibi Allah'ın divanına geliyorsun!Bütün varlıkların sahibi, bütün mevcudatın sahibi Allah'ın divanına geliyorsun! O'na karşı huzur, O'na karşı bir edep, O'na karşı bir saygı ister.O'na karşı huzur, O'na karşı bir edep, O'na karşı bir saygı ister. Lâlettayin, başı açık, saçlar darmadağınık, gömlek bir tarafta yaka bir tarafta, pantolon şöyle ceketi böyle. Lâlettayin, başı açık, saçlar darmadağınık, gömlek bir tarafta yaka bir tarafta, pantolon şöyle ceketi böyle.

Böyle huzuru ilahiye gelinir mi yahu? Bazı vâizler de, "Adam sen gel buraya bir, hele sen gel!" diyor. Böyle huzuru ilahiye gelinir mi yahu?

Bazı vâizler de, "Adam sen gel buraya bir, hele sen gel!" diyor.

Çünkü hocanın birisi demiş camiye ben soktum sen de çarıklarını çıkart demiş.Çünkü hocanın birisi demiş camiye ben soktum sen de çarıklarını çıkart demiş. Bu o devir değil arkadaş, ilim devridir bu devir. Bilgi var, git bak bugün ayda dolaşıyor. Bu o devir değil arkadaş, ilim devridir bu devir. Bilgi var, git bak bugün ayda dolaşıyor.

Her bir müslüman bugün Allah'ın divanında nasıl durulacağını takdir edemiyor kiHer bir müslüman bugün Allah'ın divanında nasıl durulacağını takdir edemiyor ki nasıl Müslümanlık davasında bulunacak bu adamlar? nasıl Müslümanlık davasında bulunacak bu adamlar?

Onun için müslüman huzuru Rabbi'l-âlemîne gelirken edebiyle, liyâkatini üzerine takınarak öyle gelecek.Onun için müslüman huzuru Rabbi'l-âlemîne gelirken edebiyle, liyâkatini üzerine takınarak öyle gelecek. Canım biz hoca olmakla başka bir şey değiliz ki! Biz de sizin gibi Allah'ın kullarından bir kuluz.Canım biz hoca olmakla başka bir şey değiliz ki! Biz de sizin gibi Allah'ın kullarından bir kuluz. Gerek cumamızda gerek orada şu kisveyi giymeden duramıyoruz oraya. Gerek cumamızda gerek orada şu kisveyi giymeden duramıyoruz oraya.

Biz de soyunsak, başımızdan sarığımızı da atsak, cübbemizi de çıkarsak,Biz de soyunsak, başımızdan sarığımızı da atsak, cübbemizi de çıkarsak, lâlettayin dar bir pantolonla oraya çıksak ayıplar mısınız bizi? Ayıplarsınız, nasıl hocalık bu dersiniz. lâlettayin dar bir pantolonla oraya çıksak ayıplar mısınız bizi?

Ayıplarsınız, nasıl hocalık bu dersiniz.

Seninle benim aramda bir fark yok.Seninle benim aramda bir fark yok. Sen de Allah'ın divanında duruyorsun ben de Allah'ın divanında duruyorum. Sen de Allah'ın divanında duruyorsun ben de Allah'ın divanında duruyorum. Yalnız ben böyle resmi kıyafetle gireyim, sen girme, olmaz o.Yalnız ben böyle resmi kıyafetle gireyim, sen girme, olmaz o. Herkesin resmi kılığıyla divanı ilahiye durması şartı âzam desek yerindedir yani. Herkesin resmi kılığıyla divanı ilahiye durması şartı âzam desek yerindedir yani. Öyle ceketsiz, gömleğinin bir yakası bir tarafta, saçı bir tarafta, olmaz öyle iş.Öyle ceketsiz, gömleğinin bir yakası bir tarafta, saçı bir tarafta, olmaz öyle iş. Onun için bunlara çok dikkat ve saygı göstermek lazım. Onun için bunlara çok dikkat ve saygı göstermek lazım.

Dünya, seni Allah'ından alıkoyan meşgul eden ve sana bunu bildirmeyen şeylerin hepsi dünyadan ibarettir. Dünya, seni Allah'ından alıkoyan meşgul eden ve sana bunu bildirmeyen şeylerin hepsi dünyadan ibarettir.

Şimdi o kitapta kıraat meselesine geçmiş.Şimdi o kitapta kıraat meselesine geçmiş. Kıraat meselesinde Kur'ân-ı Azimüşşan'ın bir okuyuş tarzı vardır. Bu okuyuş tarzı tecvit ile bilinir.Kıraat meselesinde Kur'ân-ı Azimüşşan'ın bir okuyuş tarzı vardır. Bu okuyuş tarzı tecvit ile bilinir. Bunu ancak çok okumak suretiyle ağızda meleke hasıl olur. Çünkü kendi dilimiz değil.Bunu ancak çok okumak suretiyle ağızda meleke hasıl olur. Çünkü kendi dilimiz değil. Kendi dilimiz olmadığı için yabancı bir dili ağız alışmadıkça konuşamaz.Kendi dilimiz olmadığı için yabancı bir dili ağız alışmadıkça konuşamaz. Ağız alışacak, ağzın alışması için onun çok tekrarlanması lazım. Aziz kardeş! Ağız alışacak, ağzın alışması için onun çok tekrarlanması lazım.

Aziz kardeş!

Şimdi bir Fransızca konuşmak isteyen bir insan, İngilizce konuşmak isteyen, hatta hangi dilden olursa olsun. Şimdi bir Fransızca konuşmak isteyen bir insan, İngilizce konuşmak isteyen, hatta hangi dilden olursa olsun.

Biz Arapların yanında konuşurken Arap bizim konuşmamızı dinledi. Biz de diyoruz ki; Biz Arapların yanında konuşurken Arap bizim konuşmamızı dinledi. Biz de diyoruz ki;

Yahu biz Arapça da biliyoruz, niçin diyemiyorsun? Yahu biz Arapça da biliyoruz, niçin diyemiyorsun?

Uymuyor onların konuşuş tarzlarına, anlayamıyorlar sözlerimizi; "Sen Türkçe söyle biz anlarız." diyor. Uymuyor onların konuşuş tarzlarına, anlayamıyorlar sözlerimizi; "Sen Türkçe söyle biz anlarız." diyor.

Zorlanıyor, anlatamıyoruz. Fransızca konuşurken kaideye riayet etmezseniz o da dinleyemiyor sizi.Zorlanıyor, anlatamıyoruz.

Fransızca konuşurken kaideye riayet etmezseniz o da dinleyemiyor sizi.
Onun da kendisine göre bir ağzı var, Fransızların konuşuş tarzları.Onun da kendisine göre bir ağzı var, Fransızların konuşuş tarzları. İngilizin ki de keza, Almanın ki de keza. Onu kolaycacık konuşabiliyor mu bir insan? Konuşamıyor. İngilizin ki de keza, Almanın ki de keza.

Onu kolaycacık konuşabiliyor mu bir insan?

Konuşamıyor.
Senelerce uğraşıyor, en nihayet gidiyor o memleketlerde onların arasına karışıyor filan.Senelerce uğraşıyor, en nihayet gidiyor o memleketlerde onların arasına karışıyor filan. Eh bir parça bir şey öğrenebiliyor. Eh bir parça bir şey öğrenebiliyor.

E bu senin Allah'ın kitabı olan Kur'ân-ı Azimüşşan'a saygın bu kadar mı? E bu senin Allah'ın kitabı olan Kur'ân-ı Azimüşşan'a saygın bu kadar mı?

Anadan babadan, elhamdülillahi rabbil âlemîn diye duymuş öğrenmiş,Anadan babadan, elhamdülillahi rabbil âlemîn diye duymuş öğrenmiş, yahut hocasından bir parça bir şey öğrenmiş, arkası gelmemiş. yahut hocasından bir parça bir şey öğrenmiş, arkası gelmemiş. Sonra bununla divanı ilahiyeye gelirken elhamı hep elhem okur. Sonra bununla divanı ilahiyeye gelirken elhamı hep elhem okur. Elhem olunca olmaz ki bu iş! Elhem başka Elham başka. Elhem olunca olmaz ki bu iş! Elhem başka Elham başka. Birçok kişi de böyledir, sini sad okur, sadını sin okur, dalını zel okur, zelini dal okur.Birçok kişi de böyledir, sini sad okur, sadını sin okur, dalını zel okur, zelini dal okur. Sadını sin okur, dadını ze okur, zı okur. Bunların hiçbirisi [doğru değil ve ] namazın hep ifsadına sebep olur.Sadını sin okur, dadını ze okur, zı okur. Bunların hiçbirisi [doğru değil ve ] namazın hep ifsadına sebep olur. Bunların hepsi, hiç olmazsa bir insanın bu hurufatı [öğrenmesi lazım.] 30 harf, ne olacak.Bunların hepsi, hiç olmazsa bir insanın bu hurufatı [öğrenmesi lazım.] 30 harf, ne olacak. Bunların tasfiyesi için muhakkak bu ağızlara sahip olan insanların ağzından [öğrenmelidir.]Bunların tasfiyesi için muhakkak bu ağızlara sahip olan insanların ağzından [öğrenmelidir.] Ha hiçbir hocaefendi itiraz etmez. Hiçbir hafız efendi itiraz etmez. "Hocaefendi, beni dinler misin?Ha hiçbir hocaefendi itiraz etmez. Hiçbir hafız efendi itiraz etmez.

"Hocaefendi, beni dinler misin?
Şu namaz surelerini bir okuyayım da beni dinleyiver." diyen bir müslümana rast gelir misiniz bilmem? Şu namaz surelerini bir okuyayım da beni dinleyiver." diyen bir müslümana rast gelir misiniz bilmem?

Bu kadar Kur'an kurslarımız var. Meccanen işte!Bu kadar Kur'an kurslarımız var. Meccanen işte! Ne olur, gidersin, "Ben de bir elham okuyayım, ben de bir Tebareke okuyayım,Ne olur, gidersin, "Ben de bir elham okuyayım, ben de bir Tebareke okuyayım, ben de bir Yasin okuyayım dinler misiniz?" ben de bir Yasin okuyayım dinler misiniz?"

Öyle gelişigüzel, öyle kendi şivelerine uygun olaraktan okunan Kur'an'lar makbulu ilahi olmaz. Öyle gelişigüzel, öyle kendi şivelerine uygun olaraktan okunan Kur'an'lar makbulu ilahi olmaz.

Şimdi, seyahat eden bir efendinin eserini okumuştum da, Çin'de de müslümanlar vardır ya.Şimdi, seyahat eden bir efendinin eserini okumuştum da, Çin'de de müslümanlar vardır ya. O müslümanlar Kur'an okurlarmış. Fakat diyor, Hiç anlayamam nasıl Kur'an okuyorlar.O müslümanlar Kur'an okurlarmış. Fakat diyor, Hiç anlayamam nasıl Kur'an okuyorlar. Hiç Kur'an'a benzetemiyor okudukları Kur'an'ı. Nihayet bugün bak mahv u perişan olmuştur o. Hiç Kur'an'a benzetemiyor okudukları Kur'an'ı. Nihayet bugün bak mahv u perişan olmuştur o.

Kur'an Allah'ın kitabıdır ve Allah'ın kelamıdır. Ona hürmet, ona saygı ve ona layık bir ağız kullanmak ister.Kur'an Allah'ın kitabıdır ve Allah'ın kelamıdır. Ona hürmet, ona saygı ve ona layık bir ağız kullanmak ister. Öyle içkiyle, sigarayla tedris olunmuş hatta yemek kırıntıları ağızda iken Öyle içkiyle, sigarayla tedris olunmuş hatta yemek kırıntıları ağızda iken yıkanmamış bir ağızla okunan Kur'an'a, le'anehü'l-Kur'an diyor, yel'anühü'l-kuran der.yıkanmamış bir ağızla okunan Kur'an'a, le'anehü'l-Kur'an diyor, yel'anühü'l-kuran der. Kur'an okuyamadığın takdirde yahut böyle kirli pisli ağızlarla okuduğun takdirde sahibine de lanet eder. Kur'an okuyamadığın takdirde yahut böyle kirli pisli ağızlarla okuduğun takdirde sahibine de lanet eder.

Allah affetsin. Onun için hepimize düşen şey, Kur'an'ımızı iyi okuyabilmek için [gayret etmemiz lazımdır.]Allah affetsin.

Onun için hepimize düşen şey, Kur'an'ımızı iyi okuyabilmek için [gayret etmemiz lazımdır.]
Muhakkak iyi Kur'an okuyan hafızlarımız çok elhamdülillah. Onlara, "Lütfen kardeşim beni dinle.Muhakkak iyi Kur'an okuyan hafızlarımız çok elhamdülillah. Onlara, "Lütfen kardeşim beni dinle. Belki sana da bir hediye de ihsan edeceğim." deyiverirsen, seni dinlememezlik hiç yapmaz. Belki sana da bir hediye de ihsan edeceğim." deyiverirsen, seni dinlememezlik hiç yapmaz. Yani bir ihtiyaç hissettirmezler sana karşı. Ama bunu yapan pek az. Ama yazık! Yani bir ihtiyaç hissettirmezler sana karşı. Ama bunu yapan pek az. Ama yazık!

Ve lehâ yecme'u men lâ akle lehû. Ve lehâ yecme'u men lâ akle lehû.

Şimdi bakın, "Bu dünyanın malını ve dünyanın bugünkü âlâyişini benimseyen insanların aklı yoktur." diyor. Şimdi bakın, "Bu dünyanın malını ve dünyanın bugünkü âlâyişini benimseyen insanların aklı yoktur." diyor.

Bugün herif aya gidiyor şimdi, ayda da yürüyor. Buna da akıl yok mu diyeceğiz bu adama şimdi biz? Bugün herif aya gidiyor şimdi, ayda da yürüyor. Buna da akıl yok mu diyeceğiz bu adama şimdi biz?

Akıl iki çeşit. Birisi dünya maişetlerini temin etmek için verilen bir akıl ki akl-ı dünya diyorlar buna.Akıl iki çeşit. Birisi dünya maişetlerini temin etmek için verilen bir akıl ki akl-ı dünya diyorlar buna. Bunu Cenâb-ı Hak, gözümüzle göremediğimiz mikroba da vermiştir, o da nasıl yaşayacağını o da bilir.Bunu Cenâb-ı Hak, gözümüzle göremediğimiz mikroba da vermiştir, o da nasıl yaşayacağını o da bilir. Mutlaka aya gitmek için başka bir akıl neticesidir. O Allahu Teâlâ'nın ilim sıfatının kul da tecellisi neticesidir. Mutlaka aya gitmek için başka bir akıl neticesidir. O Allahu Teâlâ'nın ilim sıfatının kul da tecellisi neticesidir. Ama asıl akıl akl-ı âhiret, ilm-i âhirettir. Ama asıl akıl akl-ı âhiret, ilm-i âhirettir. İlm-i âhiretten nasibi olmayanın dünya ilimleri, dünyanın bilgilerine sahip olsa.İlm-i âhiretten nasibi olmayanın dünya ilimleri, dünyanın bilgilerine sahip olsa. Dünyanın bilgilerini biliyoruz; 10 lisan 20 lisan biliyor, bütün marifetlerini de biliyor. Dünyanın bilgilerini biliyoruz; 10 lisan 20 lisan biliyor, bütün marifetlerini de biliyor.

Gözünü yumduktan sonra ona diyecekler mi aya nasıl gidilirdi arkadaş? Gözünü yumduktan sonra ona diyecekler mi aya nasıl gidilirdi arkadaş?

Hangi maddeleri birbirine birleştirdin de aya gittin mi diyecekler, men rabbüke mi diyecekler? Hangi maddeleri birbirine birleştirdin de aya gittin mi diyecekler, men rabbüke mi diyecekler?

Rabbisini burada bilmeyen bir adam orada nasıl diyecek ki, "Rabbim Allah'tır" diyerekten? Rabbisini burada bilmeyen bir adam orada nasıl diyecek ki, "Rabbim Allah'tır" diyerekten?

Bunu sorar [Allah.] Burada da rabbini tanımamış ve O'na boyun bükmemiş bir insanBunu sorar [Allah.]

Burada da rabbini tanımamış ve O'na boyun bükmemiş bir insan
yarın o toprağın altında men rabbüke hitabına karşı nasıl "Rabbim Allah" diyecek? Burada demiyor.yarın o toprağın altında men rabbüke hitabına karşı nasıl "Rabbim Allah" diyecek?

Burada demiyor.
Affedersiniz evvelki gün bir delikanlı geldi bize. Genç, gürbüz bir adam. Affedersiniz evvelki gün bir delikanlı geldi bize. Genç, gürbüz bir adam. Her ne fikirle geldiyse, "Bana okuyuver, ben hastayım." dedi. Şöyleyim dedi böyleyim dedi. Her ne fikirle geldiyse, "Bana okuyuver, ben hastayım." dedi. Şöyleyim dedi böyleyim dedi.

"Namaz kılar mısın?" dedim, "Kılmam." dedi, "Doğru söyleyeceğim size." dedi. "Pekala!" dedim. "Namaz kılar mısın?" dedim,

"Kılmam." dedi, "Doğru söyleyeceğim size." dedi.

"Pekala!" dedim.

Kalaycıya kapılarınızı eskidiği vakitte götürüyorsunuz dedim.Kalaycıya kapılarınızı eskidiği vakitte götürüyorsunuz dedim. O kalaycı onu bir kumda kirlerini almadıkça, lehimci onun kirlerini almadıkça O kalaycı onu bir kumda kirlerini almadıkça, lehimci onun kirlerini almadıkça ona lehim sürüyor para etmiyor. Kalay da para etmiyor. Ben sana okusam para etmez ki dedim.ona lehim sürüyor para etmiyor. Kalay da para etmiyor. Ben sana okusam para etmez ki dedim. Çünkü senin şeyin bozuk, namazın yok niyazın yok. Doğru doğru dedi. Çünkü senin şeyin bozuk, namazın yok niyazın yok.

Doğru doğru dedi.

Sonra şuradan buradan bahsetti. İşte Almanya'ya gitmiş orada çalışmış filan.Sonra şuradan buradan bahsetti. İşte Almanya'ya gitmiş orada çalışmış filan. Şeyci adam yani yankesicinin bir nevi. Kalp paraları adamlara satarlar ya, çıkardı bana altın bilezikleri gösteriyor.Şeyci adam yani yankesicinin bir nevi. Kalp paraları adamlara satarlar ya, çıkardı bana altın bilezikleri gösteriyor. Altın bilezikler, işte bunları da yaparım. Benim hünerim, kuyumcuyum diye takdim etti kendisini.Altın bilezikler, işte bunları da yaparım. Benim hünerim, kuyumcuyum diye takdim etti kendisini. Bunları da ben yaparım dedi. Bunları da ben yaparım dedi.

Tabi para sahibi olması lazım bunlar için ama fakirliğinden de bahsediyor yine. Tabi para sahibi olması lazım bunlar için ama fakirliğinden de bahsediyor yine.

E dedim bunlar haramdır dedim. "Haramı kim biliyor?" dedi. Sana yeter ceza olarak olan, başka şey istemez. E dedim bunlar haramdır dedim.

"Haramı kim biliyor?" dedi. Sana yeter ceza olarak olan, başka şey istemez.

"Alnımı ömrümde secdeye koymadım." diyor,"Alnımı ömrümde secdeye koymadım." diyor, bunu benim karşımda da söylemekten utanmıyor da o insan.bunu benim karşımda da söylemekten utanmıyor da o insan. Bir hicap da duymuyor, hiç yüzü kızarmadan da söylüyor. Buna ne derler? Bir hicap da duymuyor, hiç yüzü kızarmadan da söylüyor.

Buna ne derler?

Ölmüş bir insan derler bunu. Ölmüş yani. Dağ gibi ama gönül yok, mâneviyat yok. İnsanlık da yok.Ölmüş bir insan derler bunu. Ölmüş yani.

Dağ gibi ama gönül yok, mâneviyat yok. İnsanlık da yok.
İnsanlık çünkü İslâm'ın içerisindedir. İslâm olmayınca insanlık da bulunmaz insanlarda. Allah affetsin. İnsanlık çünkü İslâm'ın içerisindedir. İslâm olmayınca insanlık da bulunmaz insanlarda.

Allah affetsin.

Onun için; Ve lehâ yecme'u men lâ akle lehû. "Bu dünyayı toplar o insan ki aklı yok." Onun için;

Ve lehâ yecme'u men lâ akle lehû. "Bu dünyayı toplar o insan ki aklı yok."

Neden? Asıl toplanacak âhiret âlemidir.Neden?

Asıl toplanacak âhiret âlemidir.
Bak dedi ki, "Senin malın senden evvel gönderdiğin sermayen neyse odur." Bak dedi ki, "Senin malın senden evvel gönderdiğin sermayen neyse odur."

Esteîzübillah; Yâ eyyühe'l-lezîne âmenu't-tekullâhe ve'l-tenzur nefsün mâ kaddemet li-ğadin. Esteîzübillah;

Yâ eyyühe'l-lezîne âmenu't-tekullâhe ve'l-tenzur nefsün mâ kaddemet li-ğadin.

Yarın için gönderdiği şeylere bak bakalım, ne gönderiyorsun? Yarın için gönderdiği şeylere bak bakalım, ne gönderiyorsun?

Kazancına bak, bir de âhirete sevk ettiklerine bak? O kalana bakma, kalan senin değil. Kazancına bak, bir de âhirete sevk ettiklerine bak?

O kalana bakma, kalan senin değil.

Takdim ettiklerine, gönderdiklerine, sevk ettiklerine bak ne sevk ediyorsun? Takdim ettiklerine, gönderdiklerine, sevk ettiklerine bak ne sevk ediyorsun?

Bir şey istersek, şurada bir beceremedik bir bina yapmayı. Bir sürü cemaatiz şurada.Bir şey istersek, şurada bir beceremedik bir bina yapmayı. Bir sürü cemaatiz şurada. Bunu adam yalnız başına yapmış. Biz bir sürü cemaat şu şeyi beceremedik burada. Bizim halimiz bundan ibaret. Bunu adam yalnız başına yapmış. Biz bir sürü cemaat şu şeyi beceremedik burada. Bizim halimiz bundan ibaret.

Onun için aklı, sen dünyaya ait olan akılları deme. Onun için aklı, sen dünyaya ait olan akılları deme. Akıl, öldükten sonra işe yarayacak olan akla akıl derler.Akıl, öldükten sonra işe yarayacak olan akla akıl derler. Öldükten sonra işe yarayacak olan akla akıl derler, yoksa ötekilerine dünya aklı derler ki,Öldükten sonra işe yarayacak olan akla akıl derler, yoksa ötekilerine dünya aklı derler ki, gavurlarda bugün daha çok. İşte aya da gidiyor, öteye de gidiyor beriye de gidiyor. gavurlarda bugün daha çok. İşte aya da gidiyor, öteye de gidiyor beriye de gidiyor.

Onun için aklımızı başımıza alalım da, elhamdülillah Cenâb-ı Hak bize İslâm dinini nasip etmiş.Onun için aklımızı başımıza alalım da, elhamdülillah Cenâb-ı Hak bize İslâm dinini nasip etmiş. Gözümüzde var görüyoruz ki bu dünyada kimse kalmıyor. Herkes buradan müddeti bitince çekilip gidiyor. Gözümüzde var görüyoruz ki bu dünyada kimse kalmıyor. Herkes buradan müddeti bitince çekilip gidiyor. O toprağın altına koyduk muydu bu vücut kayboluyor. O toprağın altına koyduk muydu bu vücut kayboluyor.

Şimdi bir levha gördüm o girdiğim evde de. Çok güzel yazılmış bir yazı. Diyor ki; Şimdi bir levha gördüm o girdiğim evde de. Çok güzel yazılmış bir yazı. Diyor ki;

Sen dane, dane yani buğday tanesi, ne danesi olursa olsun. Toprağa düşmedikçe bitmiyor. Sen dane, dane yani buğday tanesi, ne danesi olursa olsun. Toprağa düşmedikçe bitmiyor.

Toprağa düşmedikçe yani toprağın altında kapanmadıkça, kaybolmadıkça bitmiyor.Toprağa düşmedikçe yani toprağın altında kapanmadıkça, kaybolmadıkça bitmiyor. O dışarıda, ambarda, çuvalda durursa o öyle durur.O dışarıda, ambarda, çuvalda durursa o öyle durur. Ama ne zaman onu toprağın altına, mevkiine, yerine koyar, Ama ne zaman onu toprağın altına, mevkiine, yerine koyar, üstüne de örtersen bakarsın orada filizlenir, çıkar.üstüne de örtersen bakarsın orada filizlenir, çıkar. Bire 10, bire 20, bire 50 nasibine göre, bakışına göre verir. Bire 10, bire 20, bire 50 nasibine göre, bakışına göre verir.

Binâenaleyh sen kendini bu dünyada bu varlıklara verdikçe bir şey kazanamazsın.Binâenaleyh sen kendini bu dünyada bu varlıklara verdikçe bir şey kazanamazsın. Sen Allah'ın kudreti karşısında eri de, Allah'ın kudreti karşısında eri ve O'na teslim ol da,Sen Allah'ın kudreti karşısında eri de, Allah'ın kudreti karşısında eri ve O'na teslim ol da, O'na teslim ol da insanlık denilen şey senden doğsun.O'na teslim ol da insanlık denilen şey senden doğsun. Sen o zaman insanlık denilen şeyin ne demek olduğunu sen o zaman gör.Sen o zaman insanlık denilen şeyin ne demek olduğunu sen o zaman gör. Yoksa aya gidene özenir de, "Ben de aya gideceğim. Bana ne lazım âhiret?" dedin mi yandın da yandın yani. Yoksa aya gidene özenir de, "Ben de aya gideceğim. Bana ne lazım âhiret?" dedin mi yandın da yandın yani.

Onun için diyor ki; ed-Dünyâ hulvetün. Dünya çok güzel bir şey, çok tatlı." Onun için diyor ki;

ed-Dünyâ hulvetün. Dünya çok güzel bir şey, çok tatlı."

İnsanları ne kadar aldatıyor ne kadar!.. İnsanları ne kadar aldatıyor ne kadar!..

Hadiratün. Hüsnü'l-mahluk, gayet güzel şekilde taşını, ayını, güneşini [yaratmış Allah].Hadiratün. Hüsnü'l-mahluk, gayet güzel şekilde taşını, ayını, güneşini [yaratmış Allah]. Bu gördüğün âlemlerin hepsi dünyadan ibaret. Hepsini gayet güzel şekilde yapmış.Bu gördüğün âlemlerin hepsi dünyadan ibaret. Hepsini gayet güzel şekilde yapmış. Hepsinin hayranıyız. Hepsine öyle güzel bir intizam vermiş ki, bugün insanın aklı durur bu intizamı temininde.Hepsinin hayranıyız. Hepsine öyle güzel bir intizam vermiş ki, bugün insanın aklı durur bu intizamı temininde. Buna tabiat demek kadar cehalet olamaz aziz kardeş! Buna tabiat demek kadar cehalet olamaz aziz kardeş!

Bu ed-Dünyâ hulvetün hadiratün. "Bu dünya tatlı bir şey güzel bir şey."Bu ed-Dünyâ hulvetün hadiratün. "Bu dünya tatlı bir şey güzel bir şey." Fe-men ehazehâ bi-hakkihi. "Kim bunu hakkıyla alırsa." Fe-men ehazehâ bi-hakkihi. "Kim bunu hakkıyla alırsa."

Yani dinin kaidelerine riayetle, dünyaya aldanmamak şartıylaYani dinin kaidelerine riayetle, dünyaya aldanmamak şartıyla helalinden çalışır çabalar kazanır da ne yapabilirse. Bûrike lehû fîhâ. "O ona mübarek olur." helalinden çalışır çabalar kazanır da ne yapabilirse.

Bûrike lehû fîhâ. "O ona mübarek olur."

Mübarek olur, kendi de, çoluk çocuğu da, cemiyeti de bundan istifade eder, ederler. Mübarek olur, kendi de, çoluk çocuğu da, cemiyeti de bundan istifade eder, ederler.

Ve rubbe mütehavvidin fîme'ştehet nefsühu.Ve rubbe mütehavvidin fîme'ştehet nefsühu. "Ne kadar çok bu dünyaya dalan insanlar var ki,"Ne kadar çok bu dünyaya dalan insanlar var ki, hep istedikleri, canlarının istediklerini yapmakla ömürlerini tüketiyorlar." hep istedikleri, canlarının istediklerini yapmakla ömürlerini tüketiyorlar."

Canlarının istediğini yapmakla ömürlerini tüketiyorlar. Canlarının istediğini yapmakla ömürlerini tüketiyorlar.

Leyse lehû yevme'l-kıyâmeti ille'n-nâru.Leyse lehû yevme'l-kıyâmeti ille'n-nâru. "Şu gözü yumduktan sonra ki âhiret âleminde bunların cehennemden başka yerleri yok." "Şu gözü yumduktan sonra ki âhiret âleminde bunların cehennemden başka yerleri yok."

Sen şimdi bunun hangisine ihtiyar edersin? Ama diyeceksin ki sen; Sen şimdi bunun hangisine ihtiyar edersin?

Ama diyeceksin ki sen;

"Bugünkü dünyada bugünkü ilimlerde bu âhiret mefhumu unutulmuş derecede. İnanan pek az?" "Bugünkü dünyada bugünkü ilimlerde bu âhiret mefhumu unutulmuş derecede. İnanan pek az?"

İnanan pek azsa onlara müslüman diyemeyiz. Biz ancak inananlara müslüman deriz.İnanan pek azsa onlara müslüman diyemeyiz. Biz ancak inananlara müslüman deriz. İnanmayanların müslümanlıkla ilgisi yoktur. O hangi yolda giderse o yolun sahibi olur. İnanmayanların müslümanlıkla ilgisi yoktur. O hangi yolda giderse o yolun sahibi olur.

Şimdi bak yine, dünyayı bize tarif ederken iki Cihan Serveri buyuruyor ki; Şimdi bak yine, dünyayı bize tarif ederken iki Cihan Serveri buyuruyor ki;

ed-Dünyâ mel'ûnetün mel'ûnün mâ fîhâ illâ zikrallâhi ve mâ vâlâhu ev âllimen ev müteallimen. ed-Dünyâ mel'ûnetün mel'ûnün mâ fîhâ illâ zikrallâhi ve mâ vâlâhu ev âllimen ev müteallimen.

Buradaki mel'un kelimesi bizim bildiğimiz mel'un da değil de metruk, terk olunmuş, boş.Buradaki mel'un kelimesi bizim bildiğimiz mel'un da değil de metruk, terk olunmuş, boş. İşte şu âlemde dönüp duran bir şey. Mel'ûnün mâ fîhâ. "Onda olan her şey de öyle biter kalırmış." İşte şu âlemde dönüp duran bir şey.

Mel'ûnün mâ fîhâ. "Onda olan her şey de öyle biter kalırmış."

Herkes kendi hâline göre. İllâ zikrallâhi ve mâ vâlâhu ev âlimen ev müteallimen.Herkes kendi hâline göre.

İllâ zikrallâhi ve mâ vâlâhu ev âlimen ev müteallimen.
"Üç şeyi ayırdı: Ya zikrullah ile meşgul veyahut onun icap ettiği şeylerle meşgul."Üç şeyi ayırdı: Ya zikrullah ile meşgul veyahut onun icap ettiği şeylerle meşgul. Allahu Teâlâ'nın seveceği şeylerle yani. Ya alimdir öğrenmiştir ya da öğrenmeye çalışıyor." Allahu Teâlâ'nın seveceği şeylerle yani. Ya alimdir öğrenmiştir ya da öğrenmeye çalışıyor."

Müteallim. Öğreniyor öğretiyor, öğrenmeye çalışıyor. Dünyada ancak bunlar fayda verir insana.Müteallim. Öğreniyor öğretiyor, öğrenmeye çalışıyor. Dünyada ancak bunlar fayda verir insana. Ama bu ilmin içerisinde dünya ilmi de var. İstersen dünya ilmini çalış ama âhiret ilmini bırakmamak şartıyla.Ama bu ilmin içerisinde dünya ilmi de var. İstersen dünya ilmini çalış ama âhiret ilmini bırakmamak şartıyla. Yani dinini bırakmamak şartıyla, evet dünya ilimlerini de bilmek mecburiyetindeyiz.Yani dinini bırakmamak şartıyla, evet dünya ilimlerini de bilmek mecburiyetindeyiz. Onu bilmeyin demiyoruz. Onu da bil ama kendi dininin icaplarını da terk etme ve bırakma. Onu bilmeyin demiyoruz. Onu da bil ama kendi dininin icaplarını da terk etme ve bırakma.

İmam Azam hazretlerinin oğlu Hammad'a bir vasiyeti var. O vasiyetinde bir cümlesinde şöyle diyor; İmam Azam hazretlerinin oğlu Hammad'a bir vasiyeti var. O vasiyetinde bir cümlesinde şöyle diyor;

"Oğlum, dünyadayken muhtaç olduğun ilimleri öğrenmekten geri kalma." diyor. "Oğlum, dünyadayken muhtaç olduğun ilimleri öğrenmekten geri kalma." diyor.

Muhtaç olduğun ilimleri öğrenmekten geri kalma! E bugün hayat hep bir halde durmuyor ki!Muhtaç olduğun ilimleri öğrenmekten geri kalma!

E bugün hayat hep bir halde durmuyor ki!
Her gün değişiyor dünyanın halleri.Her gün değişiyor dünyanın halleri. Dünyanın hallerine hergün uyumak mecburiyetindedir insan. Uyamazsan yaşayamazsın. Dünyanın hallerine hergün uyumak mecburiyetindedir insan. Uyamazsan yaşayamazsın. Binâenaleyh bugün herkesin bildiği şeyi sen de bileceksin, hatta onların üstüne de geçmeye çalışacaksın. Binâenaleyh bugün herkesin bildiği şeyi sen de bileceksin, hatta onların üstüne de geçmeye çalışacaksın. Bu hiçbir zaman dünya olmaz. Dünya odur, seni âhiretten, Allah'tan, Peygamberden, Bu hiçbir zaman dünya olmaz. Dünya odur, seni âhiretten, Allah'tan, Peygamberden, kitabından, dininden ayırıyorsa, alıkoyuyorsa o senin dünyandır. kitabından, dininden ayırıyorsa, alıkoyuyorsa o senin dünyandır.

ed-Dünyâ lâ tasfû li-mü'minin. Keyfe ve hiye sicnühü ve belâühü. ed-Dünyâ lâ tasfû li-mü'minin. Keyfe ve hiye sicnühü ve belâühü.

"Dünya hiçbir zaman mü'mine layık değildir." "Dünya hiçbir zaman mü'mine layık değildir."

İnnemâ ce'alehallahu mehallen li'l-ağyâri ve mâ ce'ale li'l-belâi li'l-ekser. İnnemâ ce'alehallahu mehallen li'l-ağyâri ve mâ ce'ale li'l-belâi li'l-ekser.

Bu dünya da Âdem aleyhisselamdan beri fitne, fesat, bela, iptila, hastalıkların hiçbirisi bitmiş değildir. Bu dünya da Âdem aleyhisselamdan beri fitne, fesat, bela, iptila, hastalıkların hiçbirisi bitmiş değildir.

Şimdi bir doktorumuz söylüyordu ki, o DDT diyorlar ya.Şimdi bir doktorumuz söylüyordu ki, o DDT diyorlar ya. İlaç var ya, onu Amerika ve Avrupa yasak etmiş bugün onu. İlaç var ya, onu Amerika ve Avrupa yasak etmiş bugün onu. Çünkü çok büyük zararı varmış.Çünkü çok büyük zararı varmış. Çok büyük zararı varmış, meyveler üzerindeki ve insanlar üzerindeki tesiri katiyen gitmiyormuş.Çok büyük zararı varmış, meyveler üzerindeki ve insanlar üzerindeki tesiri katiyen gitmiyormuş. Denize dökülen suları dahi denizdeki mahlukları da öldürüyormuş yani. O kadar zararlı bir şeymiş yani.Denize dökülen suları dahi denizdeki mahlukları da öldürüyormuş yani. O kadar zararlı bir şeymiş yani. Ama biz meyvelerimiz kurtsuz olsun diyerekten sıkıyoruz onu, sıkınca...Ama biz meyvelerimiz kurtsuz olsun diyerekten sıkıyoruz onu, sıkınca... Bugün geçenlerde zeytincileri uğramıştık köyde, zeytinciler şikâyet ettiler ki ağaçlarımız kurudu.Bugün geçenlerde zeytincileri uğramıştık köyde, zeytinciler şikâyet ettiler ki ağaçlarımız kurudu. Biz zeytinin kurdunu öldürelim derken ağaç gitti ortadan. Biz zeytinin kurdunu öldürelim derken ağaç gitti ortadan. Şimdi azıcık da fazla sıkmış demek ki yahut sert gelmiş ağacı da bozmuş. Şimdi azıcık da fazla sıkmış demek ki yahut sert gelmiş ağacı da bozmuş.

Bir ağaç kim bilir kaç senede meydana geliyor? Bir ağaç kim bilir kaç senede meydana geliyor?

Ama o bugün zararını öğrenerek yasak etmiş. Onun için dünya etkiliyor âlemi.Ama o bugün zararını öğrenerek yasak etmiş. Onun için dünya etkiliyor âlemi. Bugün böyle der, bir felaket çıkar yarın öyle der. İşte yangında olur, sel olur, şu olur bu olur.Bugün böyle der, bir felaket çıkar yarın öyle der. İşte yangında olur, sel olur, şu olur bu olur. İptilasız kimse için gün olmuyor. İptilasız kimse için gün olmuyor. Yalnız Allah'a bel bağlayan ve O'na teslim olan insanların belaları da başlarına rahmet oluyor. Yalnız Allah'a bel bağlayan ve O'na teslim olan insanların belaları da başlarına rahmet oluyor. O, o beladan da müteessir olmaz yani. O, o beladan da müteessir olmaz yani.

Keyfe ve hiye sicnühû ve belâühû. "Dünya mü'mine nasıl layık olsun.Keyfe ve hiye sicnühû ve belâühû. "Dünya mü'mine nasıl layık olsun. Nasıl layık olsun, onun hapishanesidir ve onun bela yeridir." Burada iptilalarla uğraşır durur.Nasıl layık olsun, onun hapishanesidir ve onun bela yeridir."

Burada iptilalarla uğraşır durur.
Çocukluğu bir türlü, gençliği bir türlü. Gençlik bir âfet, önüne geçmek kolay da bir şey değil.Çocukluğu bir türlü, gençliği bir türlü. Gençlik bir âfet, önüne geçmek kolay da bir şey değil. İhtiyarlık bir âfet, o da ayrı bir dert. E sonra bir hastalıkların envai çeşidi var, onlar ayrı ayrı iptilalar.İhtiyarlık bir âfet, o da ayrı bir dert. E sonra bir hastalıkların envai çeşidi var, onlar ayrı ayrı iptilalar. E bunlar hep dünyaya mahsus. Âhirette ise bunların hiçbirisi yok. E bunlar hep dünyaya mahsus. Âhirette ise bunların hiçbirisi yok.

Onun için çocuk ana rahmindeyken daracıktır yer. Oradan çıkmasını canı istemezmiş, ağlar sızlar.Onun için çocuk ana rahmindeyken daracıktır yer. Oradan çıkmasını canı istemezmiş, ağlar sızlar. Tabi ki dünyaya çıktıktan sonra hadi gir eski yuvana desen, hiç birisi girmek istemez. Tabi ki dünyaya çıktıktan sonra hadi gir eski yuvana desen, hiç birisi girmek istemez. Binâenaleyh biz dünyadan bugün gitmek istemiyoruz öbür tarafa.Binâenaleyh biz dünyadan bugün gitmek istemiyoruz öbür tarafa. Ama gittikten sonra, hadi isterseniz sizi dünyaya bir daha gönderelim dedikleri vakitte,Ama gittikten sonra, hadi isterseniz sizi dünyaya bir daha gönderelim dedikleri vakitte, "Aman!" hiçbirimiz istemeyeceğiz. Niçin? Ooo, akılların haricinde saltanat âlemi. "Aman!" hiçbirimiz istemeyeceğiz.

Niçin?

Ooo, akılların haricinde saltanat âlemi.

Orasını bırakacağız da buraya kim gelecek bir daha? Onun için bak buna dikkat edin; Orasını bırakacağız da buraya kim gelecek bir daha?

Onun için bak buna dikkat edin;

ed-Dünyâ harâmun. "Dünya haramdır." Alâ ehli'l-âhirati. "Âhireti murat eden insanlara dünya haramdır." ed-Dünyâ harâmun. "Dünya haramdır." Alâ ehli'l-âhirati. "Âhireti murat eden insanlara dünya haramdır."

Dünya zevk ü saltanatına metelik vermezler. Dünya zevk ü saltanatına katiyen aldanmazlar. Dünya zevk ü saltanatına metelik vermezler. Dünya zevk ü saltanatına katiyen aldanmazlar.

Yalnız şimdi siz kardeşlerimden yine rica ediyorum.Yalnız şimdi siz kardeşlerimden yine rica ediyorum. Bugünkü bizi aldatan nefisler, şehvetler, şeytanlar, etrafın çeşitli hileleri,Bugünkü bizi aldatan nefisler, şehvetler, şeytanlar, etrafın çeşitli hileleri, nefes alalım diyerekten deniz kıyılarına, yazlıklara birçok paralar harcayaraktan da nefes alalım diyerekten deniz kıyılarına, yazlıklara birçok paralar harcayaraktan da kıyamet kadar insan bugün dolu deniz kenarlarında.kıyamet kadar insan bugün dolu deniz kenarlarında. Bunlar hastalıkların menbaıdır, dertlerin menbaıdır, felaketlerin menbaıdır, ahlaksızlıkların da menbaıdır. Bunlar hastalıkların menbaıdır, dertlerin menbaıdır, felaketlerin menbaıdır, ahlaksızlıkların da menbaıdır.

Sen nasıl oluyor da evladını, karını kızını çocuğunu götürüp o felaketin içerisine atıyorsun? Sen nasıl oluyor da evladını, karını kızını çocuğunu götürüp o felaketin içerisine atıyorsun?

Hiçbir gözün mü yok, hiçbir kulağın mı yok, hiçbir aklın mı yok? Hiçbir gözün mü yok, hiçbir kulağın mı yok, hiçbir aklın mı yok?

Gideceksin memleketimize, bak bu kadar köyler var etrafta.Gideceksin memleketimize, bak bu kadar köyler var etrafta. Ne güzel, suyu da güzel, sütü de güzel, yağı da güzel, balı da güzel. Ne güzel, suyu da güzel, sütü de güzel, yağı da güzel, balı da güzel. Git bir köye orada otur, hiç günaha da girmezsin.Git bir köye orada otur, hiç günaha da girmezsin. Münevver bir insansan oradaki halk seni görür, "Oo, maşallah bizim doktor bey, bizim hakim bey,Münevver bir insansan oradaki halk seni görür, "Oo, maşallah bizim doktor bey, bizim hakim bey, bizim mühendis bey bak camiye de geliyorlar diyerekten, belki sizden özenerek onlar da camiye giderler.bizim mühendis bey bak camiye de geliyorlar diyerekten, belki sizden özenerek onlar da camiye giderler. Fırsat elinize geçerse kahvelere de girersin; "Kardeşim bu sıhhatinizi niçin bozuyorsunuz buralarda? Fırsat elinize geçerse kahvelere de girersin;

"Kardeşim bu sıhhatinizi niçin bozuyorsunuz buralarda?
Yazık değil mi, ömrünüzü buralarda ziyan ediyorsunuz? Erken yatın erken kalkın." Yazık değil mi, ömrünüzü buralarda ziyan ediyorsunuz? Erken yatın erken kalkın."

Birdenbire zorlamadan; "Böyle erken yatarsanız şöyle faydası var, erken kalkarsanız böyle faydası var.Birdenbire zorlamadan;

"Böyle erken yatarsanız şöyle faydası var, erken kalkarsanız böyle faydası var.
Bunlarla ömürlerinize yazık etmeyiniz." diyerekten birer nasihat ederseniz, Bunlarla ömürlerinize yazık etmeyiniz." diyerekten birer nasihat ederseniz, bugün bir parça derken, yarın bir parça derken bakarsınız, hiç olmazsa onda bir,bugün bir parça derken, yarın bir parça derken bakarsınız, hiç olmazsa onda bir, hatta yüzde bir istifade ettirdiysen bil ki senin için büyük bir devlet. hatta yüzde bir istifade ettirdiysen bil ki senin için büyük bir devlet.

Onun için; ed-Dünyâ. "Şu dünya."Onun için;

ed-Dünyâ. "Şu dünya."
Harâmun alâ ehli'l-âhirati. "Âhireti murat eden insan bu dünyaya kıymet vermez." Harâmun alâ ehli'l-âhirati. "Âhireti murat eden insan bu dünyaya kıymet vermez."

Bak burada çok güzel şey söyler.Bak burada çok güzel şey söyler. Rezzâk, her gün söylüyoruz, Esmaül Hüsna'dandır, "Rızkı veren" demektir. Rezzâk, her gün söylüyoruz, Esmaül Hüsna'dandır, "Rızkı veren" demektir. Rızkı veren senin sa'yin değil, senin aklın değil, senin kuvvet ve kudretin, sermayen de değildir.Rızkı veren senin sa'yin değil, senin aklın değil, senin kuvvet ve kudretin, sermayen de değildir. Rızkı veren Allah'tır. O zekayı veren Allah'tır. Sana o kuvveti veren yine Allah'tır. Rızkı veren Allah'tır. O zekayı veren Allah'tır. Sana o kuvveti veren yine Allah'tır. O sermayeyi veren de yine Allah'tır. Seni o işlere sevkeden yine Allah'tır. O sermayeyi veren de yine Allah'tır. Seni o işlere sevkeden yine Allah'tır. Onları sen kendinden bildiğin gün çok büyük hataya düşmüş olursun.Onları sen kendinden bildiğin gün çok büyük hataya düşmüş olursun. Binâenaleyh ehl-i âhiret bilir ki Rezzak Allah'tır. Esbabını halk edecek, benim rızkımı bana gönderecektir.Binâenaleyh ehl-i âhiret bilir ki Rezzak Allah'tır. Esbabını halk edecek, benim rızkımı bana gönderecektir. Sebebine teşebbüs eder, oradan rızkını bekler. Allahu Teâlâ ne takdir ettiyse onu da ona verir. Sebebine teşebbüs eder, oradan rızkını bekler. Allahu Teâlâ ne takdir ettiyse onu da ona verir.

Bizm Cüneyd dediğimiz evliyaullahtan bir zât vardı. İsmi meşhur, herkes tarafından anılır.Bizm Cüneyd dediğimiz evliyaullahtan bir zât vardı. İsmi meşhur, herkes tarafından anılır. Abdulkadir'den filan evvel, 250 senesinin insanlarından. Bu zât inci boncuk satarmış.Abdulkadir'den filan evvel, 250 senesinin insanlarından. Bu zât inci boncuk satarmış. Fakat sabahleyin dükkanına gider, bir rivayette 400 rekât, bir rivayette deFakat sabahleyin dükkanına gider, bir rivayette 400 rekât, bir rivayette de 600 rekât namaz kılmadan dükkanın perdesini açmazmış.600 rekât namaz kılmadan dükkanın perdesini açmazmış. Perdeyi çekiyor, içeride Allahuekber diye namaza duruyor. 400 rekât namaz herhalde 5-6 saatte kılınmaz. Perdeyi çekiyor, içeride Allahuekber diye namaza duruyor. 400 rekât namaz herhalde 5-6 saatte kılınmaz. Yani o kadar zaman, erken başlar öğleye yakın zamana kadar namazla meşgul oluyor, sonra dükkanını açıyor. Yani o kadar zaman, erken başlar öğleye yakın zamana kadar namazla meşgul oluyor, sonra dükkanını açıyor. Az bir zamanda Allahu Teâlâ ne rızık gönderecekse ona gönderiyor. Senin rızkın kaçmaz. Az bir zamanda Allahu Teâlâ ne rızık gönderecekse ona gönderiyor. Senin rızkın kaçmaz. Mutlaka seni bulacaktır o. Sen dükkanında olmadığından dolayı adam geldi de, beni bulamadı da gitti.Mutlaka seni bulacaktır o. Sen dükkanında olmadığından dolayı adam geldi de, beni bulamadı da gitti. Vah vah, şuradaki paraları kaçırdım. Üzülme buna. Vah vah, şuradaki paraları kaçırdım. Üzülme buna. O rızık seninse dönüp dolaşacak yine mutlaka gelip senden onu alacaktır o. Buna inanmak lazım. O rızık seninse dönüp dolaşacak yine mutlaka gelip senden onu alacaktır o. Buna inanmak lazım.

Onun için geçenlerde pakistanlılar gelmişti buraya. Bize dediler ki; Onun için geçenlerde pakistanlılar gelmişti buraya. Bize dediler ki;

"Sizin memleketlerinizde görülmesi lazım olan yerlerden de birkaç yer bize göstermez misiniz? demişler,"Sizin memleketlerinizde görülmesi lazım olan yerlerden de birkaç yer bize göstermez misiniz? demişler, arkadaşlar da tutmuşlar işte şu fabrikaya bu fabrikaya götürmüşler. Bak Pakistanlı ne ediyor? arkadaşlar da tutmuşlar işte şu fabrikaya bu fabrikaya götürmüşler.

Bak Pakistanlı ne ediyor?

"Yahu bu demir parçaları bizim memlekette de var." diyor, "Biz sizden bu demir parçalarını görmeye gelmedik."Yahu bu demir parçaları bizim memlekette de var." diyor, "Biz sizden bu demir parçalarını görmeye gelmedik. Biz sizden görülecek yerleri istedik; cami, mescit, muhterem kimseler... Biz sizden görülecek yerleri istedik; cami, mescit, muhterem kimseler... Bunları istedik, siz de getirdiniz demir parçalarını gösteriyorsunuz. Ne olacak bunlardan?" Bunları istedik, siz de getirdiniz demir parçalarını gösteriyorsunuz. Ne olacak bunlardan?"

Demişler ki şimdi bunlara... Bunlar mâlum ya geliyorlar 3 ay, 5 ay, 6 ay, 8 ay, hatta bir sene.Demişler ki şimdi bunlara... Bunlar mâlum ya geliyorlar 3 ay, 5 ay, 6 ay, 8 ay, hatta bir sene. Geçen gelenler 11 aydır seyahatteyiz dediler ya. Burada hani vaaz u nasihat da ettiler.Geçen gelenler 11 aydır seyahatteyiz dediler ya. Burada hani vaaz u nasihat da ettiler. 11 aydır seyahatteyiz biz. 11 aydır seyahatteyiz biz.

Demişler ki; "Yahu siz bu kadar zaman böyle geziyorsunuz daDemişler ki;

"Yahu siz bu kadar zaman böyle geziyorsunuz da
bu o çoluk çocuğunuzun nafakası ne oluyor?" demişler. Bak cevaba bak; bu o çoluk çocuğunuzun nafakası ne oluyor?" demişler.

Bak cevaba bak;

"Allah Allah, biz sizi müslüman zannediyorduk ama." demiş, "Şu sorduğunuz soruya bak?"Allah Allah, biz sizi müslüman zannediyorduk ama." demiş, "Şu sorduğunuz soruya bak? Rezzak biz miyiz yahu?" demiş, "Rezzak biz miyiz?" Rezzak biz miyiz yahu?" demiş, "Rezzak biz miyiz?"

Onun için bizim büyüklerden birisi hacca gidecek olmuş da,Onun için bizim büyüklerden birisi hacca gidecek olmuş da, hacca giderken hanımını evde yalnız bırakmış. Konu komşu demişler ki; hacca giderken hanımını evde yalnız bırakmış. Konu komşu demişler ki;

Yahu senin efendi hacca gidiyormuş ama, bir şey bıraktı mı sana? Yahu senin efendi hacca gidiyormuş ama, bir şey bıraktı mı sana?

Evde, altı ayda filan gelecek o zaman hacı. "Bir şeyler bıraktı mı sana yiyecekten filan?" Evde, altı ayda filan gelecek o zaman hacı.

"Bir şeyler bıraktı mı sana yiyecekten filan?"

"Eh, hanımefendiler!" demiş, "Benim kocam rızık yiyicidir, rızık verici değil. Rezzak Allah'tır." demiş. "Eh, hanımefendiler!" demiş, "Benim kocam rızık yiyicidir, rızık verici değil. Rezzak Allah'tır." demiş.

Kadına bak, aklına bak, ne güzel söz söylüyor adama! Böyle düşünmek lazım.Kadına bak, aklına bak, ne güzel söz söylüyor adama!

Böyle düşünmek lazım.
Çünkü bizim müslümanların akidesin de böyle. Rezzak Allah! Bitti! Çünkü bizim müslümanların akidesin de böyle. Rezzak Allah! Bitti!

Aziz kardeş! Bugünkü âlemlerin şeysinde hep görüyoruz ki yerin altında çeşitli mahluklar yaşıyor.Aziz kardeş!

Bugünkü âlemlerin şeysinde hep görüyoruz ki yerin altında çeşitli mahluklar yaşıyor.
Yerin altında! Üstünde başka altında başka.Yerin altında! Üstünde başka altında başka. Bunun suyu nereden gelir, havası nereden gelir, yiyeceği nereden gelir. Bunun suyu nereden gelir, havası nereden gelir, yiyeceği nereden gelir. O kurdu görürsün ağacın içerisine girmiş, ne hava alacağı yer var, ne nefes alacağı yer var.O kurdu görürsün ağacın içerisine girmiş, ne hava alacağı yer var, ne nefes alacağı yer var. Fakat orada büyür de büyür o hayvan. Envai çeşidi var.Fakat orada büyür de büyür o hayvan. Envai çeşidi var. Bugün artık Allah'ın Rezzak olduğuna inanmamak mümkün değil. Onun için sen rızkını Allah'a havale et! Bugün artık Allah'ın Rezzak olduğuna inanmamak mümkün değil.

Onun için sen rızkını Allah'a havale et!

Sonra bak bir şey daha söyleyeyim sana.Sonra bak bir şey daha söyleyeyim sana. Bir insan kendisi koşar, işte şu sanatı yapayım, şu işi yapayım da rızkım oradan bana gelsin der.Bir insan kendisi koşar, işte şu sanatı yapayım, şu işi yapayım da rızkım oradan bana gelsin der. Biri de vardır ki rızık onu kovalar. Rızık onu kovalar! Nasıl kovalar bilir misin? Biri de vardır ki rızık onu kovalar. Rızık onu kovalar!

Nasıl kovalar bilir misin?

Sabahleyin abdestini alırsın, erken vakitte kalkarsın, namazını camiye gelirsin, camiye ama. Evde olmaz.Sabahleyin abdestini alırsın, erken vakitte kalkarsın, namazını camiye gelirsin, camiye ama. Evde olmaz. Camiye gelirsin, eğer yakın cami yoksa etrafında başka.Camiye gelirsin, eğer yakın cami yoksa etrafında başka. Cami olduğu takdirde camiye gelirsin, sabah namazını kılarsın.Cami olduğu takdirde camiye gelirsin, sabah namazını kılarsın. Sabah namazını kıldıktan sonra korkma ve kaçma. Korkma ve kaçma! Otur! Ne kadar? Sabah namazını kıldıktan sonra korkma ve kaçma. Korkma ve kaçma! Otur!

Ne kadar?

Bayram namazını kıldığımız zaman kadar, yani güneş doğuşundan asgari 30-45, bir saat.Bayram namazını kıldığımız zaman kadar, yani güneş doğuşundan asgari 30-45, bir saat. Otur Kur'an oku, bildiğini oku. Yalvar yakar, ne dersen de. Otur Kur'an oku, bildiğini oku. Yalvar yakar, ne dersen de.

Bu iki rekât namaza, işrak namazı deriz adına. Nafile bir namazdır.Bu iki rekât namaza, işrak namazı deriz adına. Nafile bir namazdır. Bu işrak namazını da kılar işine gidersen, senin arkandan senin rızkın seni kovalar diyorlar.Bu işrak namazını da kılar işine gidersen, senin arkandan senin rızkın seni kovalar diyorlar. Hani düşman adamı nasıl kovalar, Allah esirgeye,Hani düşman adamı nasıl kovalar, Allah esirgeye, rızık da seni kovalar, yakalar seni neredeysen, kaçırmaz seni. rızık da seni kovalar, yakalar seni neredeysen, kaçırmaz seni.

Ama bunu yapmadan ben rızkımı kazanacağım deyip hem kendini yorarsın,Ama bunu yapmadan ben rızkımı kazanacağım deyip hem kendini yorarsın, hem yine maksum, taksimde neyse eline ondan başka şey de geçmez. Onun için çok geçecek de ne olacak? hem yine maksum, taksimde neyse eline ondan başka şey de geçmez.

Onun için çok geçecek de ne olacak?

Farz edelim çalıştık çabaladık, geceyi gündüze kattık, derken milyonların sahibi olduk.Farz edelim çalıştık çabaladık, geceyi gündüze kattık, derken milyonların sahibi olduk. İşte birçok apartmanlara sahip olduk, mallara mülklere sahip olduk.İşte birçok apartmanlara sahip olduk, mallara mülklere sahip olduk. Herkes şimdi parmakla gösteriyor, filan adamı görüyor musun? Şöyle adamdır. Herkes şimdi parmakla gösteriyor, filan adamı görüyor musun? Şöyle adamdır. Hayırlar da yapıyor ama. Ne iyi adamdır diye gösteriyor herkes. Ne kıymeti var? Hayırlar da yapıyor ama. Ne iyi adamdır diye gösteriyor herkes.

Ne kıymeti var?

Gözünü yumdun muydu herkesin gittiği yer belli. Ne takdim edebildiysen o tarafa, o gider kendinle.Gözünü yumdun muydu herkesin gittiği yer belli. Ne takdim edebildiysen o tarafa, o gider kendinle. Gerisi boş! Şimdi onun için âhiret ehli olan kimseler dünya ile meşgul olmak istemezler. Tamam. Gerisi boş!

Şimdi onun için âhiret ehli olan kimseler dünya ile meşgul olmak istemezler.

Tamam.

Ve'l-âhiratü harâmun alâ ehli'd-dünyâ. "Ahiret de ehli dünyaya haramdır." Ve'l-âhiratü harâmun alâ ehli'd-dünyâ. "Ahiret de ehli dünyaya haramdır."

Dünya adamı; ibadet bilmiyor, taat bilmiyor, gece gündüz çalışıyor.Dünya adamı; ibadet bilmiyor, taat bilmiyor, gece gündüz çalışıyor. Servet sahibi olacağım, şu olacak bu olacak. Buna da âhiret harâmun. Ehliddünya. "Dünya adamı o." Servet sahibi olacağım, şu olacak bu olacak. Buna da âhiret harâmun. Ehliddünya. "Dünya adamı o."

Ve'l-âhiratü harâmun alâ ehlillâhi. Ehlullah var burada. Allah'ın sevgili, bahtiyar kulları var.Ve'l-âhiratü harâmun alâ ehlillâhi.

Ehlullah var burada. Allah'ın sevgili, bahtiyar kulları var.
Herkes bizim gibi olsaydı dünya çoktan batardı. Herkes bizim gibi olsaydı dünya çoktan batardı. Ama Allah'ın içimizde çok sevdiği bahtiyar kulları vardır ki onlara evliyâ deriz, ehlullah deriz.Ama Allah'ın içimizde çok sevdiği bahtiyar kulları vardır ki onlara evliyâ deriz, ehlullah deriz. Onlar âhireti de istemezler. Âhiret ancak Allahu celle ve alâ'nın tecellisi içindir.Onlar âhireti de istemezler.

Âhiret ancak Allahu celle ve alâ'nın tecellisi içindir.
Oradaki, cennetteki şu güzellikler, cennetteki bu hûrîler, bu gibi zevklerle filan onların işleri yoktur. Oradaki, cennetteki şu güzellikler, cennetteki bu hûrîler, bu gibi zevklerle filan onların işleri yoktur. Nasıl bu dünyada da onlar öyle kadınlarla filan zevk ü sefadan işleri olmamıştır. Nasıl bu dünyada da onlar öyle kadınlarla filan zevk ü sefadan işleri olmamıştır. Âhirette de böyle zevk ü sefaya düşkün değildirler. Onun için âhireti bu cihetten istemezler. Âhirette de böyle zevk ü sefaya düşkün değildirler. Onun için âhireti bu cihetten istemezler. Âhirete isteyişleri Allahu Teâlâ'nın cemalini görmek içindir. Âhirete isteyişleri Allahu Teâlâ'nın cemalini görmek içindir. Ancak bu cihetten Allahu Teala'yı şey yapar. Ancak bu cihetten Allahu Teala'yı şey yapar. Yoksa âhirette çok güzel yaşayış var ama onlar bu yaşayışa da kıymet vermezler.Yoksa âhirette çok güzel yaşayış var ama onlar bu yaşayışa da kıymet vermezler. Onlar için ancak Cemal-i ilahiyi müşahade. Bütün dertleri odur. Yine burada bir şey daha söylemiş; Onlar için ancak Cemal-i ilahiyi müşahade. Bütün dertleri odur.

Yine burada bir şey daha söylemiş;

ed-Dünyâ küllühâ seb'atü eyyâmin min eyyâmi'l-âhirati.ed-Dünyâ küllühâ seb'atü eyyâmin min eyyâmi'l-âhirati. "Dünyanın bütün ömrü âhiret günlerinden yedi günden ibarettir." "Dünyanın bütün ömrü âhiret günlerinden yedi günden ibarettir." Ve zâlike kavlullâhi: ve inne yevmen inde rabbike ke-elfi senetin mimmâ tüaddûne. Ve zâlike kavlullâhi: ve inne yevmen inde rabbike ke-elfi senetin mimmâ tüaddûne. "Âhiretin bir günü dünyanın da bin senesine muadil." "Âhiretin bir günü dünyanın da bin senesine muadil."

Ahiretin bir günü dünyanın bin senesine muadil. Böyle bu kadar uzun yani. Ahiretin bir günü dünyanın bin senesine muadil. Böyle bu kadar uzun yani.

Onun için; Ed-dünyâ lâ tenbağî li-muhammedin ve lâ li-âli muhammedin. Burada kalsın bu ders. Onun için;

Ed-dünyâ lâ tenbağî li-muhammedin ve lâ li-âli muhammedin.

Burada kalsın bu ders.

Bak burada diyor ki, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem söylüyor. Hz Âişe validemiz ravisi. Bak burada diyor ki, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem söylüyor. Hz Âişe validemiz ravisi.

ed-Dünyâ. "Dünya, içinde yuvarlandığımız şu âlem."ed-Dünyâ. "Dünya, içinde yuvarlandığımız şu âlem." Lâ tenbağî li-muhammedin sallallahu aleyhi ve sellem." Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem'e layık değildir." Lâ tenbağî li-muhammedin sallallahu aleyhi ve sellem." Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem'e layık değildir."

İstemem ben böyle şey. Ve lâ li-âli muhammedin.İstemem ben böyle şey.

Ve lâ li-âli muhammedin.
"Âli Muhammed denilen ona uyanlara da bu dünya yaramaz yani." Niçin? "Âli Muhammed denilen ona uyanlara da bu dünya yaramaz yani."

Niçin?

Alıkoyar seni âhiretindan, alıkoyar seni o güzel Allah'ından.Alıkoyar seni âhiretindan, alıkoyar seni o güzel Allah'ından. O seni güzel Allah'ından alan şu 50-60 senelik ömrün bir kısmı çocuklukla gider, O seni güzel Allah'ından alan şu 50-60 senelik ömrün bir kısmı çocuklukla gider, bir kısmı ihtiyarlıkla gider, bir kısmı da uyku ile geceleri gider. bir kısmı ihtiyarlıkla gider, bir kısmı da uyku ile geceleri gider. E bir kısmı da zevk ü sefa ile gittikten sonra sana ne kalır artık geride? E bir kısmı da zevk ü sefa ile gittikten sonra sana ne kalır artık geride?

Aziz kardeş! Onun için sen aklını başına al.Aziz kardeş!

Onun için sen aklını başına al.
Bu dünyada Allahu Teâlâ bu fırsatı bize vermiş, bir müddet burada geçineceğiz. Bu dünyada Allahu Teâlâ bu fırsatı bize vermiş, bir müddet burada geçineceğiz. Bu fırsatı vermiş bize o âhireti kazanmamız için.Bu fırsatı vermiş bize o âhireti kazanmamız için. Yoksa bu dünyada boyumuzu posumuzu göstermek için değil. Allahu Teâlâ'da mahluk çok.Yoksa bu dünyada boyumuzu posumuzu göstermek için değil. Allahu Teâlâ'da mahluk çok. Sayısını kendisinden başka kimse bilmez. Fakat biz eşref-i mahlukatız.Sayısını kendisinden başka kimse bilmez. Fakat biz eşref-i mahlukatız. Sabahleyin şuradan gelirken orada bir çiçek var. Gül diyorlar, pek güzel kokusu var.Sabahleyin şuradan gelirken orada bir çiçek var. Gül diyorlar, pek güzel kokusu var. Baktım şöyle kokladım, oh mis gibi kokuyor. Yahu dedim, şu bir çiçek işte.Baktım şöyle kokladım, oh mis gibi kokuyor. Yahu dedim, şu bir çiçek işte. Nereden baksan bir ot parçası. Ondan bir ufacık bir şey çıkmış, mis gibi kokuyor. Nereden baksan bir ot parçası. Ondan bir ufacık bir şey çıkmış, mis gibi kokuyor.

Şu eşref-i mahlukât olan insanın kokusu acaba niye değişilir? Biz ne için kokmuyoruz? Şu eşref-i mahlukât olan insanın kokusu acaba niye değişilir?

Biz ne için kokmuyoruz?

Bak arı bala gelir, arı balı nerede olduğunu arar bulur. O kokuyu, çiçekleri de biz arayıp buluyoruz.Bak arı bala gelir, arı balı nerede olduğunu arar bulur. O kokuyu, çiçekleri de biz arayıp buluyoruz. İnsanların içerisinde böyle bahtiyar insanlar da doludur. Biz onların yanında hiç kalırız. İnsanların içerisinde böyle bahtiyar insanlar da doludur. Biz onların yanında hiç kalırız.

O kokuları neşredebilen insan eşref-i mahlukât iken, onun kadr ü kıymetiniO kokuları neşredebilen insan eşref-i mahlukât iken, onun kadr ü kıymetini bu dünyanın on para etmez cifeleri uğrunda feda edip de âhirete eli boş,bu dünyanın on para etmez cifeleri uğrunda feda edip de âhirete eli boş, bomboş gitmek insanlık âlameti midir? İnsanlık bu mudur yani? bomboş gitmek insanlık âlameti midir?

İnsanlık bu mudur yani?

Yaşa, dünyanın zevk ü serveti içerisinde feda et her şeyi. En nihayetinde bu dünyaya gözünü yum git. Yaşa, dünyanın zevk ü serveti içerisinde feda et her şeyi. En nihayetinde bu dünyaya gözünü yum git.

Aziz kardeş! Onun için büyüklerimiz çok güzel vasiyetler, nasihatler etmişlerdir bize.Aziz kardeş!

Onun için büyüklerimiz çok güzel vasiyetler, nasihatler etmişlerdir bize.
O vasiyetlerin, nasihatlerin içerisinde, bu dünya fanidir, her şeyi de fâni.O vasiyetlerin, nasihatlerin içerisinde, bu dünya fanidir, her şeyi de fâni. Hiçbir şeysinin bekası yoktur. Âhiret bakidir, içindekilerinin hepsi de bakidir. Hiçbir şeysinin bekası yoktur. Âhiret bakidir, içindekilerinin hepsi de bakidir. Sen faniye aldanıp da bakiyi kaybetme. Faniye aldanıp da bakiyi kaybetme!Sen faniye aldanıp da bakiyi kaybetme. Faniye aldanıp da bakiyi kaybetme! Baki olan âhireti kazanmak için çok şey istemiyor Allahu Teâlâ. Bir iman istiyor senden.Baki olan âhireti kazanmak için çok şey istemiyor Allahu Teâlâ. Bir iman istiyor senden. Lâ ilâhe illallah Muhammedün Resûlullah de ve onun üzerinde dur. Onun üzerinde dur. Lâ ilâhe illallah Muhammedün Resûlullah de ve onun üzerinde dur. Onun üzerinde dur.

O lâ ilâhe illallah muhammedün Resûlullah ne istiyor senden? Doğruluk istiyor. O lâ ilâhe illallah muhammedün Resûlullah ne istiyor senden?

Doğruluk istiyor.

Festekim. Kulillah sümme's-tekim. "Allah de, ondan sonra istikametten ayrılma." Festekim.

Kulillah sümme's-tekim. "Allah de, ondan sonra istikametten ayrılma."

Allah ne için diyorum? Dinini sevdiğim için diyorum. Onun dini ne icab ediyor? Allah ne için diyorum?

Dinini sevdiğim için diyorum.

Onun dini ne icab ediyor?

Namaz, oruç, şu bu. Namaz ne istiyor? Abdest istiyor, taharet istiyor. Aziz kardeş! Kusura bakma.Namaz, oruç, şu bu.

Namaz ne istiyor?

Abdest istiyor, taharet istiyor.

Aziz kardeş!

Kusura bakma.
Abdest kolay bir şey değil ha! Abdest kolay bir şey değil.Abdest kolay bir şey değil ha! Abdest kolay bir şey değil. Lâlettayin oraya çeşmenin başına gidip de yıkanmaktan ibaret değil.Lâlettayin oraya çeşmenin başına gidip de yıkanmaktan ibaret değil. O huzuru rabbil âlemine gelmek için bir hazırlıktır. O hazırlığa abdest bozmak suretiyle başlarız.O huzuru rabbil âlemine gelmek için bir hazırlıktır. O hazırlığa abdest bozmak suretiyle başlarız. Abdestimizi bozarız, içerimiz temizlensin de pislik olmasın, sıkılmayalım.Abdestimizi bozarız, içerimiz temizlensin de pislik olmasın, sıkılmayalım. Sıkıntı olmasın içimizde de rahat rahat huzuru rabbil âlemine duralım diyerektenSıkıntı olmasın içimizde de rahat rahat huzuru rabbil âlemine duralım diyerekten evvela def-i hâcet yerine gider, orada kendimizi boşaltır, rahatlanır.evvela def-i hâcet yerine gider, orada kendimizi boşaltır, rahatlanır. Orada kurulanma ve temizlenme usulleri vardır ki bunları mü'minlerin bilmesi lazım ve yapması lazım.Orada kurulanma ve temizlenme usulleri vardır ki bunları mü'minlerin bilmesi lazım ve yapması lazım. Bilirsen ve yapmazsan olmaz. İstibra denilen bir kurulanma vardır.Bilirsen ve yapmazsan olmaz.

İstibra denilen bir kurulanma vardır.
Sidiğin arkasını alabilmek için o kurulanmayı yapmak müslümanın vazifesidir.Sidiğin arkasını alabilmek için o kurulanmayı yapmak müslümanın vazifesidir. Taharet denilen bir bez vardır, taharet bezi derler.Taharet denilen bir bez vardır, taharet bezi derler. Onun müslümanın, çarşı içindeyse taşıması lazım yanında. Bu taharet bezleri ile silinip kurulanması lazımdır. Onun müslümanın, çarşı içindeyse taşıması lazım yanında. Bu taharet bezleri ile silinip kurulanması lazımdır. Bunları yapmadığı takdirde o mülevves sular donlara bulaşır,Bunları yapmadığı takdirde o mülevves sular donlara bulaşır, o mülevves donlarla huzuru rabbil âlemine durulunca makbul olmaz bu iş. o mülevves donlarla huzuru rabbil âlemine durulunca makbul olmaz bu iş.

Onun için taharete dikkat etmek lazım. Sidiğin arkası kesilinceye kadar istibrâ denilen şeyi yapmak lazım.Onun için taharete dikkat etmek lazım. Sidiğin arkası kesilinceye kadar istibrâ denilen şeyi yapmak lazım. Ondan sonra abdestini alırsın, güzel güzel kıbleye dönersin. Duaları vardır.Ondan sonra abdestini alırsın, güzel güzel kıbleye dönersin. Duaları vardır. Ellerini yıkarken elleri yıkama duası, ağzını yıkarken ağız yıkama duası.Ellerini yıkarken elleri yıkama duası, ağzını yıkarken ağız yıkama duası. Hepsinin, her azânın ayrı ayrı duaları vardır.Hepsinin, her azânın ayrı ayrı duaları vardır. Bu duaları okuyaraktan teenni ile, zevk ile üstüne kirletmemek şartıylaBu duaları okuyaraktan teenni ile, zevk ile üstüne kirletmemek şartıyla aldığın bir abdestle, bu abdesti de şu niyetle ki; aldığın bir abdestle, bu abdesti de şu niyetle ki;

"Ben bu abdestim ile Cenâb-ı Hakk'ın huzuruna çıkacağım."Ben bu abdestim ile Cenâb-ı Hakk'ın huzuruna çıkacağım. Ona layık bir şekilde çıkabilmem için yâ Rabbi! kabul et!" diyerekten alırsın. Ona layık bir şekilde çıkabilmem için yâ Rabbi! kabul et!" diyerekten alırsın. Sonra gelirsin mescide, sağ ayağını atarak girersin.Sonra gelirsin mescide, sağ ayağını atarak girersin. Vakit çok erkense iki rekât mescid namazı diye nafile bir namaz vardır, iki rekât bir namaz kılarsın.Vakit çok erkense iki rekât mescid namazı diye nafile bir namaz vardır, iki rekât bir namaz kılarsın. Eğer vakit gelmişse kılınan sünnetler onun yerine de geçer. Onunla iktifa da edersin. Eğer vakit gelmişse kılınan sünnetler onun yerine de geçer. Onunla iktifa da edersin.

Namazını kılıp da hemen de kaçma. Namazını kılınca, ben ödedim borcumu diye kaçma.Namazını kılıp da hemen de kaçma. Namazını kılınca, ben ödedim borcumu diye kaçma. Kaçarsan olur ama asıl matlup, teenni ile namaza erken girip namazdan geç çıkmak eftali âmâldir. Kaçarsan olur ama asıl matlup, teenni ile namaza erken girip namazdan geç çıkmak eftali âmâldir.

Ama diyeceksin ki işim ona müsait değil. Ama diyeceksin ki işim ona müsait değil.

Eğer işçiysen, başkasının yanında çalışıyorsan, gündelikli isen hakkın var, gidersin.Eğer işçiysen, başkasının yanında çalışıyorsan, gündelikli isen hakkın var, gidersin. Ama başkasının yanında çalışmıyorsan, kendi hizmetindeysen kendin, o zaman ağır ağır, teenni ile.Ama başkasının yanında çalışmıyorsan, kendi hizmetindeysen kendin, o zaman ağır ağır, teenni ile. Herkes çıksın zararı yok, sonra da sen çık. Herkes çıksın zararı yok, sonra da sen çık. Acele etme orada, ve bil ki rızkın Allah'ın elindedir, başkasının elinde değildir.Acele etme orada, ve bil ki rızkın Allah'ın elindedir, başkasının elinde değildir. İsterse sana bollatır isterse daraltır. İsterse sana bollatır isterse daraltır.

Lâ mâni'a ve lâ mu'nî. Mani diye onun verdiklerini durduracak kimse de yok.Lâ mâni'a ve lâ mu'nî. Mani diye onun verdiklerini durduracak kimse de yok. Vermediğini kimse veremez, verdiğine de kimse mâni olamaz. Vermediğini kimse veremez, verdiğine de kimse mâni olamaz.

Bu kadarcık yeter. Allah kusurlarımızı affetsin. Tevfikatı samedaniyesine mazhar eylesin.Bu kadarcık yeter.

Allah kusurlarımızı affetsin. Tevfikatı samedaniyesine mazhar eylesin.
Rızai ilahiyesine muvafık ameller edebilmekRızai ilahiyesine muvafık ameller edebilmek ve hüsn ü hatimelerle âhirete göçebilmek devlet şerefine sizi de bizi de, bütün müslümanları da nail eylesin. ve hüsn ü hatimelerle âhirete göçebilmek devlet şerefine sizi de bizi de, bütün müslümanları da nail eylesin.

Lillahi'l-Fâtiha. Lillahi'l-Fâtiha.

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2