Namaz Vakitleri

21 Cemâziye'l-Âhir 1446
22 Aralık 2024
İmsak
06:47
Güneş
08:19
Öğle
13:08
İkindi
15:26
Akşam
17:46
Yatsı
19:13
Detaylı Arama

Emr-i Bi'l Ma’ruf Ve Nehy-i Anil Münker’in Önemi

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın yurtdışında bulunduğu zamanlarda, özellikle 7 Mayıs 1997 günü Türkiye’den ayrıldıktan sonra gurbet ellerde; Avustralya, Almanya, İsveç, İngiltere, Hollanda, ABD ve farklı ülkelerde yapmış oldukları sohbetlerdir.

Avustralya’da sabah ve yatsı namazından sonra, çeşitli camilerde yaptıkları hadis ve tefsir sohbetleri, İsveç’te son Ramazan ayı boyunca yaptıkları konuşmalar, aile eğitim toplantılarında yaptıkları konuşmalar ve konferanslardan oluşmaktadır.

Bu konuşmalar, Ak-Radyo’da “Gurbet Sohbetleri” adı altında yayımlanmıştır.

Emr-i Bi'l Ma’ruf Ve Nehy-i Anil Münker’in Önemi

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın yurtdışında bulunduğu zamanlarda, özellikle 7 Mayıs 1997 günü Türkiye’den ayrıldıktan sonra gurbet ellerde; Avustralya, Almanya, İsveç, İngiltere, Hollanda, ABD ve farklı ülkelerde yapmış oldukları sohbetlerdir.

Avustralya’da sabah ve yatsı namazından sonra, çeşitli camilerde yaptıkları hadis ve tefsir sohbetleri, İsveç’te son Ramazan ayı boyunca yaptıkları konuşmalar, aile eğitim toplantılarında yaptıkları konuşmalar ve konferanslardan oluşmaktadır.

Bu konuşmalar, Ak-Radyo’da “Gurbet Sohbetleri” adı altında yayımlanmıştır.

Konuşma Metni

Bismillâhirrahmânirrahîm.Bismillâhirrahmânirrahîm. Emmâ ba’dü;

Emmâ ba’dü;
Fe-kâle resûlullahi sallallahu aleyhi ve sellem.

Fe-kâle resûlullahi sallallahu aleyhi ve sellem.
Murû bi’l-ma’rûfi ve’n-hev ‘ani’l-münkeri

Murû bi’l-ma’rûfi ve’n-hev ‘ani’l-münkeri
kable en ted’ullâhe fe-lâ yestecîbü le-kümkable en ted’ullâhe fe-lâ yestecîbü le-küm ve kable en testağfirûhü fe-lâ yağfiru le-küm.ve kable en testağfirûhü fe-lâ yağfiru le-küm. İnne’l-emre bi’l-ma’rûfi ve’n-nehye ‘ani’l-münkeriİnne’l-emre bi’l-ma’rûfi ve’n-nehye ‘ani’l-münkeri lâ yukarribu ecelen.lâ yukarribu ecelen. Ve inne’l-ahbâra mine’l-yahûdiVe inne’l-ahbâra mine’l-yahûdi ve’r-ruhbâne mine’n-nasârave’r-ruhbâne mine’n-nasâra lemmâ terekü’l-emre bi’l-ma’rûfi ve’n-nehye ‘ani’l-münkerilemmâ terekü’l-emre bi’l-ma’rûfi ve’n-nehye ‘ani’l-münkeri le’anehümullâhü ‘azze ve celle ‘alâ lisâni enbiyâihimle’anehümullâhü ‘azze ve celle ‘alâ lisâni enbiyâihim sümme ‘ammehüm bi’l-belâi.sümme ‘ammehüm bi’l-belâi. Sadaka Resûlullâhi fî mâ kâl ev kemâ kâl.

Sadaka Resûlullâhi fî mâ kâl ev kemâ kâl.
Hulvânî’nin Abdullah İbn Ömer radıyallahu anhüma’dan

Hulvânî’nin Abdullah İbn Ömer radıyallahu anhüma’dan
rivayet ettiği bu hadîs-i şerifte,rivayet ettiği bu hadîs-i şerifte, Peygamber sallallahu alayhi vessellem efendimiz buyurmuşlar ki;Peygamber sallallahu alayhi vessellem efendimiz buyurmuşlar ki; Murû bi’l-ma’rûfi ve’n-hev ‘ani’l-münkeri.

Murû bi’l-ma’rûfi ve’n-hev ‘ani’l-münkeri.
Emr-i bi'l mâruf, nehy-i anil münker yapın.Emr-i bi'l mâruf, nehy-i anil münker yapın. Yani iyilikleri söyleyin, emredin,Yani iyilikleri söyleyin, emredin, yaptırın, yapılmasına yardımcı olun.yaptırın, yapılmasına yardımcı olun. Kötülüklerin yapılmamasını söyleyin,Kötülüklerin yapılmamasını söyleyin, yasaklayın, engelleyin, yaptırmayın.yasaklayın, engelleyin, yaptırmayın. İyilikleri yaptırın, kötülükleri yaptırmamak içinİyilikleri yaptırın, kötülükleri yaptırmamak için elinizden geleni ortaya koyun.elinizden geleni ortaya koyun. Kable en ted’ullâhe fe-lâ yestecîbü le-küm.Kable en ted’ullâhe fe-lâ yestecîbü le-küm. Dua edipte Allah’ın duanızıDua edipte Allah’ın duanızı kabul etmeme durumuna düşmeden evvel.kabul etmeme durumuna düşmeden evvel. Neden? Emr-i bi'l mâruf, nehy-i anil münker yapmazsanız,Neden? Emr-i bi'l mâruf, nehy-i anil münker yapmazsanız, Allah duanızı kabul etmez.Allah duanızı kabul etmez. Kur’an-ı Kerîmde vâd eylemiş ki;Kur’an-ı Kerîmde vâd eylemiş ki; Üd’ûnî estecib leküm.

Üd’ûnî estecib leküm.
Bana dua edin ben sizin dualarınızı kabul ederim,

Bana dua edin ben sizin dualarınızı kabul ederim,
vaadi var, vadi haktır, vadinden hulfi yoktur, dönmez.vaadi var, vadi haktır, vadinden hulfi yoktur, dönmez. Sözünü, vadini yerine getirir.Sözünü, vadini yerine getirir. Amma, Emr-i mâruf, nehy-i anil münker yapmazsanız,Amma, Emr-i mâruf, nehy-i anil münker yapmazsanız, duanızı kabul etmeyeceğini bildiriyor.duanızı kabul etmeyeceğini bildiriyor. Emr-i mâruf, nehy-i anil münker yapacaksınız.Emr-i mâruf, nehy-i anil münker yapacaksınız. İyiliği yapmaya, yaptırmaya, söylemeye,İyiliği yapmaya, yaptırmaya, söylemeye, yaymaya çalışacaksınız.yaymaya çalışacaksınız. Kötülüğü yaptırmamaya, engellemeye çalışacaksınız.Kötülüğü yaptırmamaya, engellemeye çalışacaksınız. Bunu yapmazsanız, dua edipte duanızın kabul olmamaBunu yapmazsanız, dua edipte duanızın kabul olmama durumuna düşmeden evvel bu vazifeyi yapın.durumuna düşmeden evvel bu vazifeyi yapın. Yapmazsanız duanız kabul olmaz.Yapmazsanız duanız kabul olmaz. Allah dualarınızı reddeder.Allah dualarınızı reddeder. Ve kable en testağfirûhü fe-lâ yağfiru le-küm.

Ve kable en testağfirûhü fe-lâ yağfiru le-küm.
Allah’tan mağfiret istediğiniz halde,Allah’tan mağfiret istediğiniz halde, Allah’ın sizi mağfiret etmeme durumunaAllah’ın sizi mağfiret etmeme durumuna düşmeden evvel bu vazifeleri yapın.düşmeden evvel bu vazifeleri yapın. Yoksa affet beni Allah’ım dersiniz, dersiniz de Allah affetmez.Yoksa affet beni Allah’ım dersiniz, dersiniz de Allah affetmez. Mağfiret eyle dersiniz de mağfiret eylemez.Mağfiret eyle dersiniz de mağfiret eylemez. İnne’l-emre bi’l-ma’rûfi ve’n-nehye ‘ani’l-münkeri lâ yukarribu ecelen.İnne’l-emre bi’l-ma’rûfi ve’n-nehye ‘ani’l-münkeri lâ yukarribu ecelen. Emr-i ma’rûfi yapmak, nehye münker yapmak,Emr-i ma’rûfi yapmak, nehye münker yapmak, iyiliği yapmaya ve yaptırmaya çalışmak, söylemek çalışmak, çabalamak,iyiliği yapmaya ve yaptırmaya çalışmak, söylemek çalışmak, çabalamak, kötülüğü yaptırmamaya çalışmak, engellemek için karşısına çıkmak,kötülüğü yaptırmamaya çalışmak, engellemek için karşısına çıkmak, durmak, uğraşmak, insanın ecelini yaklaştırmaz.durmak, uğraşmak, insanın ecelini yaklaştırmaz. Hayır, öyle yaparsam asarlar, keserler, döverler söverler.Hayır, öyle yaparsam asarlar, keserler, döverler söverler. Hayır. Emr-i mâruf, nehy-i anil münker,Hayır. Emr-i mâruf, nehy-i anil münker, insanın ecelini yaklaştırmaz.insanın ecelini yaklaştırmaz. Korkmayın ölmezsiniz demek yani.Korkmayın ölmezsiniz demek yani. Korkmayın kimse size zarar veremez Emr-i mâruf, nehy-i anil münker yapın.Korkmayın kimse size zarar veremez Emr-i mâruf, nehy-i anil münker yapın. Dosdoğru konuşun, doğruyu söyleyin demek yani.Dosdoğru konuşun, doğruyu söyleyin demek yani. Eceliniz neyse o zamana kadar yaşayacaksınız.Eceliniz neyse o zamana kadar yaşayacaksınız. Rızkınız ne ise o kadar rızkı yiyeceksiniz.Rızkınız ne ise o kadar rızkı yiyeceksiniz. Yoksa Emr-i mâruf, nehy-i anil münker yapınca hayatımı korudum,Yoksa Emr-i mâruf, nehy-i anil münker yapınca hayatımı korudum, yapmayınca hayatımı koruyacağım,yapmayınca hayatımı koruyacağım, yaparsam başım belaya girecek, öyle şey yok.yaparsam başım belaya girecek, öyle şey yok. Bu yanlış bir düşünce.Bu yanlış bir düşünce. İnne’l-ahbâra mine’l-yahûdi.

İnne’l-ahbâra mine’l-yahûdi.
Yahudilerden hahamlar.Yahudilerden hahamlar. Ve’r-ruhbâne mine’n-nasâra.Ve’r-ruhbâne mine’n-nasâra. Hristiyanlardan rahipler, hahamlar ve rahipler.Hristiyanlardan rahipler, hahamlar ve rahipler. Lemmâ terekü’l-emre bi’l-ma’rûfi ve’n-nehye ‘ani’l-münker.Lemmâ terekü’l-emre bi’l-ma’rûfi ve’n-nehye ‘ani’l-münker. Emr-i bi’l-ma’rûfi ve’n-nehye ‘ani’l-münker yapmayı bırakınca,Emr-i bi’l-ma’rûfi ve’n-nehye ‘ani’l-münker yapmayı bırakınca, terk edince, gevşetince, yapmayınca;terk edince, gevşetince, yapmayınca; Le’anehümullâhü ‘azze ve celle ‘alâ lisâni enbiyâihim.Le’anehümullâhü ‘azze ve celle ‘alâ lisâni enbiyâihim. Aziz ve celil olan Allahu Teâlâ hazretleri,Aziz ve celil olan Allahu Teâlâ hazretleri, Peygamberlerinin dili ile onları lanetledi.Peygamberlerinin dili ile onları lanetledi. Allah belanızı versin.Allah belanızı versin. Ne müstahaksa size, Allah öyle eylesin dedirtti yani.Ne müstahaksa size, Allah öyle eylesin dedirtti yani. Peygamberlerinin vasıtası ile peygamberlerinin lisanı ile.Peygamberlerinin vasıtası ile peygamberlerinin lisanı ile. Onları lanete uğrattı lanetledi.Onları lanete uğrattı lanetledi. Sümme ‘ammehüm bi’l-belâi.Sümme ‘ammehüm bi’l-belâi. Sonra belayı da hepsinin üzerine topluca istisnasız indirdi.Sonra belayı da hepsinin üzerine topluca istisnasız indirdi. Yani kötülüğü yapanlar belaya uğradılar, cezayı çektiler.Yani kötülüğü yapanlar belaya uğradılar, cezayı çektiler. Bir de kötülüğü yapılmasını engellemeyenler cezayı çektiler.Bir de kötülüğü yapılmasını engellemeyenler cezayı çektiler. Emr-i mâruf, nehy-i anil münker yapmayanlardaEmr-i mâruf, nehy-i anil münker yapmayanlarda belanın altında ezildiler, mahvoldular, yıkıldılar,belanın altında ezildiler, mahvoldular, yıkıldılar, kahroldular gittiler.kahroldular gittiler. Farzlarımızdan birisi, yapmamız gereken

Farzlarımızdan birisi, yapmamız gereken
vazifelerimizden bir tanesi,vazifelerimizden bir tanesi, Allah rızası için emr-i mâruf, nehy-i münker yapmaktır.Allah rızası için emr-i mâruf, nehy-i münker yapmaktır. Emr-i mâruf, nehy-i münkeriEmr-i mâruf, nehy-i münkeri ecel korkusu ile ölürüm diye yapmamak yanlıştır.ecel korkusu ile ölürüm diye yapmamak yanlıştır. Çünkü eceli yaklaştırmaz.Çünkü eceli yaklaştırmaz. Emr-i mâruf, nehy-i münkeri yapmamak çok fenadır.Emr-i mâruf, nehy-i münkeri yapmamak çok fenadır. Çünkü Allah dualarınızı artık kabul etmez,Çünkü Allah dualarınızı artık kabul etmez, yapamıyorsunuz diye.yapamıyorsunuz diye. Af dilersiniz, mağfiret dilersiniz, af mağfiret eylemez, çok fena.Af dilersiniz, mağfiret dilersiniz, af mağfiret eylemez, çok fena. Biz ne istiyoruz?

Biz ne istiyoruz?
Allah’ın bizi affetmesini, dualarımızı kabul etmesini istiyoruz.Allah’ın bizi affetmesini, dualarımızı kabul etmesini istiyoruz. Onun için Emr-i mâruf, nehy-i münker yapılacak.Onun için Emr-i mâruf, nehy-i münker yapılacak. İkinci hadîs-i şerîf.

İkinci hadîs-i şerîf.
Ebû Eyyüb radıyallahu anh’dan.

Ebû Eyyüb radıyallahu anh’dan.
Mes’eletün vâhidetün yete’allemühe’l-mü’minü

Mes’eletün vâhidetün yete’allemühe’l-mü’minü
hayrun le-hû min ‘ıbâdeti senetinhayrun le-hû min ‘ıbâdeti senetin ve hayrun le-hû min ‘ıtki rekabetin min vüldi ismâ’îleve hayrun le-hû min ‘ıtki rekabetin min vüldi ismâ’île ve inne tâlibe’l-‘ılmive inne tâlibe’l-‘ılmi ve’l-mer’ate’l-mutî’ate li-zevcihâve’l-mer’ate’l-mutî’ate li-zevcihâ ve’l-velede’l-bârre li-vâlideyhive’l-velede’l-bârre li-vâlideyhi yedhulûne’l-cennete me’a’l-enbiyâi bi-ğayri hisâbin.yedhulûne’l-cennete me’a’l-enbiyâi bi-ğayri hisâbin. Ebû Eyyûb hazretlerinden.

Ebû Eyyûb hazretlerinden.
Sanıyorum bu Eyyûb el- Ensârî hazretleri olmalı,Sanıyorum bu Eyyûb el- Ensârî hazretleri olmalı, İstanbul da kabri bulunan mübarek sahabe radıyallahu anh.İstanbul da kabri bulunan mübarek sahabe radıyallahu anh. Rivayet etmiş ki;Rivayet etmiş ki; Peygamber efendimiz hazretleriPeygamber efendimiz hazretleri bu hadîs-i şerîfinde şöyle buyurmuşlar;bu hadîs-i şerîfinde şöyle buyurmuşlar; Mes’eletün vâhidetün.

Mes’eletün vâhidetün.
Bir tek dini konu, bir mesele, bir konu.Bir tek dini konu, bir mesele, bir konu. Yete’allemühe’l-mü’minü.Yete’allemühe’l-mü’minü. Müminin öğrendiği bir tek konu, dininde,Müminin öğrendiği bir tek konu, dininde, işte namazda hata yapılırsa sehiv secdesi yapılırmış,işte namazda hata yapılırsa sehiv secdesi yapılırmış, şu şöyleymiş bu böyleymiş.şu şöyleymiş bu böyleymiş. Öğrendiği bir konu.Öğrendiği bir konu. Hayrun le-hû.Hayrun le-hû. Onun için daha hayırlıdır, daha sevaplıdır, kıymetlidir, iyidir.Onun için daha hayırlıdır, daha sevaplıdır, kıymetlidir, iyidir. Min ‘ıbâdeti senetin.Min ‘ıbâdeti senetin. Bir sene ibadet etmekten daha hayırlıdır.Bir sene ibadet etmekten daha hayırlıdır. Bir mesele, öğrendiği bir mesele, kitaptan bir bölüm,Bir mesele, öğrendiği bir mesele, kitaptan bir bölüm, okuduğu bir kısım, hocadan dinlediği,okuduğu bir kısım, hocadan dinlediği, öğretmeninden öğrendiği bir konu,öğretmeninden öğrendiği bir konu, bir sene ibadetinden daha hayırlıdır.bir sene ibadetinden daha hayırlıdır. Ve hayrun le-hû min ‘ıtki rekabetin min vüldi ismâ’île.Ve hayrun le-hû min ‘ıtki rekabetin min vüldi ismâ’île. İsmail aleyhisselamın mübarek, asil evlatlarındanİsmail aleyhisselamın mübarek, asil evlatlarından bir tanesi, düşmanın eline düşmüş, esir olmuştabir tanesi, düşmanın eline düşmüş, esir olmuşta onu esaretten kurtarmak için,onu esaretten kurtarmak için, esirlikten kurtulma parası vermişsinesirlikten kurtulma parası vermişsin kurtarmışsın onu, ondan daha hayırlıdır,kurtarmışsın onu, ondan daha hayırlıdır, köle azat etmek gibidir. Ama nasıl köle?köle azat etmek gibidir. Ama nasıl köle? İsmail aleyhisselam soyundan.

İsmail aleyhisselam soyundan.
İsmail aleyhisselam Peygamber efendimizin dedesiİsmail aleyhisselam Peygamber efendimizin dedesi İbrahim aleyhisselamın oğlu.İbrahim aleyhisselamın oğlu. Arapların, Mekkelilerin, kureyşlilerin ceddi,Arapların, Mekkelilerin, kureyşlilerin ceddi, en kıymetli sülale.en kıymetli sülale. Ve inne tâlibe’l-‘ılmi.Ve inne tâlibe’l-‘ılmi. Hiç şüphe yok ki ilim öğrenmeye hevesliHiç şüphe yok ki ilim öğrenmeye hevesli ve ilim öğrenmeye girişmiş,ve ilim öğrenmeye girişmiş, ilim öğrenmekte olan kişi.ilim öğrenmekte olan kişi. Bir.Bir. Ve’l-mer’ate’l-mutî’ate li-zevcihâ.Ve’l-mer’ate’l-mutî’ate li-zevcihâ. Kocasına itaatli hanım. İki.Kocasına itaatli hanım. İki. Ve’l-velede’l-bârre li-vâlideyhi.Ve’l-velede’l-bârre li-vâlideyhi. Ana babasına itaatli evlat. Üç.Ana babasına itaatli evlat. Üç. Bu üçü sayılıyor burada.Bu üçü sayılıyor burada. Yedhulûne’l-cennete.Yedhulûne’l-cennete. Cennete girecekler.Cennete girecekler. Me’a’l-enbiyâi.Me’a’l-enbiyâi. Peygamberlerle beraber. Bi-ğayri hisâbin.Peygamberlerle beraber. Bi-ğayri hisâbin. Hesaba maruz kalmadan.Hesaba maruz kalmadan. İlim öğrenenler, ilim beşikten mezara kadar, yaşı yok,İlim öğrenenler, ilim beşikten mezara kadar, yaşı yok, yaş sınırı yok, emeklilik sınırı yok.yaş sınırı yok, emeklilik sınırı yok. İlim öğrenenler bir.

İlim öğrenenler bir.
Kadınlardan kocasına itaatli hanımlar iki.Kadınlardan kocasına itaatli hanımlar iki. Mümin kocasına itaatli hanım.Mümin kocasına itaatli hanım. Herif kâfir ise, ayyaş ise, sarhoş ise,Herif kâfir ise, ayyaş ise, sarhoş ise, hanım geç aynının karşısına süslen,hanım geç aynının karşısına süslen, donan, bir açık giysi elbise giy,donan, bir açık giysi elbise giy, saçlarını berberde dalgalandır,saçlarını berberde dalgalandır, taran, Paris’ten gelme kokuları sürün,taran, Paris’ten gelme kokuları sürün, mücevheratını, yüzüklerini, gerdanlıklarını boynuna tak,mücevheratını, yüzüklerini, gerdanlıklarını boynuna tak, küpelerini tak, dudaklarını yanaklarını boya,küpelerini tak, dudaklarını yanaklarını boya, kaşlarını gözlerini ayarla, ilaçla,kaşlarını gözlerini ayarla, ilaçla, süsle, seni koluma takacağım, baloya götüreceğim,süsle, seni koluma takacağım, baloya götüreceğim, operaya götüreceğim, dans ettireceğim.operaya götüreceğim, dans ettireceğim. Utanıyorum sen kapanınca, mantolu olunca,Utanıyorum sen kapanınca, mantolu olunca, senden utanıyorum, sen ile ne diye evlenmişim ben ya.senden utanıyorum, sen ile ne diye evlenmişim ben ya. Allah Allah başımın belası mısın.Allah Allah başımın belası mısın. Açıl ya. Açıl ya.Açıl ya. Açıl ya. Ona itaat değil.Ona itaat değil. Neden? Dün okuduğumuz hadîs-i şerîflerden dolayı ki,

Neden? Dün okuduğumuz hadîs-i şerîflerden dolayı ki,
hiç bir kimse Allah’ın emrettiğinin aksini emredemez.hiç bir kimse Allah’ın emrettiğinin aksini emredemez. Allah’ın emrini çiğneyemez.Allah’ın emrini çiğneyemez. Allah’ın yasağını kaldıramaz.Allah’ın yasağını kaldıramaz. Koca da kaldıramaz, baba da kaldıramaz,Koca da kaldıramaz, baba da kaldıramaz, amir de kaldıramaz, müdür de kaldıramaz, başkan da kaldıramaz,amir de kaldıramaz, müdür de kaldıramaz, başkan da kaldıramaz, reis-i cumhur da kaldıramaz, kimse kaldıramaz.reis-i cumhur da kaldıramaz, kimse kaldıramaz. Kimsenin hakkı ve salahiyeti yoktur.Kimsenin hakkı ve salahiyeti yoktur. Hakkı ve salahiyeti olmadığı halde, böyleHakkı ve salahiyeti olmadığı halde, böyle abuk sabuk şeyler emrediyorsa,abuk sabuk şeyler emrediyorsa, o zaman itaat etmek uygun olmaz.o zaman itaat etmek uygun olmaz. Lâ tâ’ate li-mahlûkin fî ma’siyeti’l-hâlık.

Lâ tâ’ate li-mahlûkin fî ma’siyeti’l-hâlık.
Allah’a isyanı emrettiği zaman,Allah’a isyanı emrettiği zaman, herhangi bir kula, itaat edilmez.herhangi bir kula, itaat edilmez. Hiçbir itaat yoktur, böyle bir itaat yoktur.Hiçbir itaat yoktur, böyle bir itaat yoktur. Mümin kocaya itaatli, mümin kadın demek odur bu.Mümin kocaya itaatli, mümin kadın demek odur bu. Ondan sonra ana babasına iyi davranan, itaatli evlat.Ondan sonra ana babasına iyi davranan, itaatli evlat. Bir de ilim öğrenen kimse.Bir de ilim öğrenen kimse. Bunlar Peygamberlerle cennete girecekler.Bunlar Peygamberlerle cennete girecekler. Hem de hesap olamadan.Hem de hesap olamadan. O halde hepimiz defteri kalemi alalım,

O halde hepimiz defteri kalemi alalım,
talibi ilim olalım.talibi ilim olalım. İlim öğrenci olalım.İlim öğrenci olalım. Ömrümüz böyle kapansın.Ömrümüz böyle kapansın. Ben hatırlıyorum.

Ben hatırlıyorum.
Altın çerçeve gözlüklü, aksakallı, bir hacı babayı.Altın çerçeve gözlüklü, aksakallı, bir hacı babayı. Zengin hacı baba, hem de paralı hacı baba.Zengin hacı baba, hem de paralı hacı baba. Mağazaları var.Mağazaları var. Muazzam, meşhur, dillere destan mağazaları var.Muazzam, meşhur, dillere destan mağazaları var. Hacı baba hem de halk partili.Hacı baba hem de halk partili. Hem de hürriyet gazetesine müdafi.Hem de hürriyet gazetesine müdafi. Hacı baba.Hacı baba. Hocamız onu ele aldı. Allah Allah.Hocamız onu ele aldı. Allah Allah. Hocamız buna özel ders veriyordu.Hocamız buna özel ders veriyordu. Rahmetullahi aleyh.Rahmetullahi aleyh. İkindiden sonra geliyor, elinde çantası, fermuarlı,İkindiden sonra geliyor, elinde çantası, fermuarlı, koltuk altı çantasına okudukları ders kitaplarını alıyor,koltuk altı çantasına okudukları ders kitaplarını alıyor, kalemini defterini alıyor, hocamızın ikindiden sonra önüne oturuyor.kalemini defterini alıyor, hocamızın ikindiden sonra önüne oturuyor. Hocamız da ona özel ders veriyor.Hocamız da ona özel ders veriyor. Bir değişti adam, bir değişti adam, bir güzelleşti,Bir değişti adam, bir değişti adam, bir güzelleşti, bir güzelleşti, bir hizmet ehli, bir güzel derviş oldu ki. Neden?bir güzelleşti, bir hizmet ehli, bir güzel derviş oldu ki. Neden? Evliyâullah, mürşîd-i kâmiller böyledir işte.

Evliyâullah, mürşîd-i kâmiller böyledir işte.
Onlar irşâd etmese, bu halkın hali ne olacak?Onlar irşâd etmese, bu halkın hali ne olacak? Bu kötü, bu kötü, ayır bunları, götür çöpe at.Bu kötü, bu kötü, ayır bunları, götür çöpe at. Peki, ne olacak? İyi insan yok ki.Peki, ne olacak? İyi insan yok ki. Her birinin bir kusuru var.Her birinin bir kusuru var. Eğitecek, öğretecek, Allah’ın emrini tebliğ edecek,Eğitecek, öğretecek, Allah’ın emrini tebliğ edecek, bildirecek, emr-i mâruf, nehy-i münker yapacak, durduracak.bildirecek, emr-i mâruf, nehy-i münker yapacak, durduracak. Kötülüğü durduracak, iyiliği yaptıracak.Kötülüğü durduracak, iyiliği yaptıracak. Üçüncü hadîs-i şerîf.

Üçüncü hadîs-i şerîf.
Mu’âceletü meleki’l-mevti

Mu’âceletü meleki’l-mevti
eşeddü min elfi darbetin bi’s-seyfieşeddü min elfi darbetin bi’s-seyfi ve mâ mü’minün yemûtü illâ veve mâ mü’minün yemûtü illâ ve küllü ‘ırkın minhü ye’lemü ‘alâküllü ‘ırkın minhü ye’lemü ‘alâ hıddetin ve akrabu mâ yekûnühıddetin ve akrabu mâ yekûnü ‘aduvullâhi minhü tilke’s-sâ’ate.‘aduvullâhi minhü tilke’s-sâ’ate. Neûzübillâhimineşşeytânirracîm.

Neûzübillâhimineşşeytânirracîm.
Buyurmuş ki bu hadîs-i şerîfte Peygamber sallallahu aleyhi vessellem;

Buyurmuş ki bu hadîs-i şerîfte Peygamber sallallahu aleyhi vessellem;
Mu’âceletü meleki’l-mevti.

Mu’âceletü meleki’l-mevti.
Ölüm meleğinin, insanın canını almaya girişmesi,Ölüm meleğinin, insanın canını almaya girişmesi, bu işlemi başlaması, canını alacak, geliyor yanına, canını alacak.bu işlemi başlaması, canını alacak, geliyor yanına, canını alacak. Eşeddü min elfi darbetin bi’s-seyfi.Eşeddü min elfi darbetin bi’s-seyfi. Kılıçla bin defa adama çat çut pat küt diye vurup,Kılıçla bin defa adama çat çut pat küt diye vurup, vücudunu yaralamasından daha şiddetlidir, ölüm.vücudunu yaralamasından daha şiddetlidir, ölüm. Ve mâ mü’minün yemûtü.Ve mâ mü’minün yemûtü. Hiçbir ölen mü´min kul yoktur ki;Hiçbir ölen mü´min kul yoktur ki; illâ ve küllü ‘ırkın minhü.illâ ve küllü ‘ırkın minhü. Onun her bir damarı.Onun her bir damarı. Ye’lemü ‘alâ hıddetin.Ye’lemü ‘alâ hıddetin. Yani şiddetli bir şekildeYani şiddetli bir şekilde o ölümün acısını mutlaka duyar.o ölümün acısını mutlaka duyar. Her bir damarından şeyini duyar.Her bir damarından şeyini duyar. Ve en düşündürücü tarafı daVe en düşündürücü tarafı da ve akrabu mâ yekûnü ‘aduvullâhi minhü.ve akrabu mâ yekûnü ‘aduvullâhi minhü. Allah’ın düşmanı şeytan aleyhillanenin,Allah’ın düşmanı şeytan aleyhillanenin, lanetlik şeytanın, kula en yakın olduğu zaman,lanetlik şeytanın, kula en yakın olduğu zaman, tilke’s-sâ’ate, işte o zamandır.tilke’s-sâ’ate, işte o zamandır. Dikilir başına.Dikilir başına. Tam en önemli saatte, acıyı çektiği sırada, dikilir başına.Tam en önemli saatte, acıyı çektiği sırada, dikilir başına. Şeytan bu müminin başına niye dikiliyor?

Şeytan bu müminin başına niye dikiliyor?
O acısı sırasında, o ölüm telaşı içinde,

O acısı sırasında, o ölüm telaşı içinde,
aklı başından gitmişken,aklı başından gitmişken, can hulkuma gelmişken,can hulkuma gelmişken, buna nasıl vesvese veririmde,buna nasıl vesvese veririmde, nasıl aklını çelerimde,nasıl aklını çelerimde, nasıl isyan ettiririm de,nasıl isyan ettiririm de, nasıl imanını alabilirim diye fırsat kolluyor, akbaba gibi.nasıl imanını alabilirim diye fırsat kolluyor, akbaba gibi. Ölsün de şunun etini yiyeyim diye,Ölsün de şunun etini yiyeyim diye, çölde tepesinde uçtuğu gibi yolcunun,çölde tepesinde uçtuğu gibi yolcunun, biraz sonra sendeleyerek gidiyor, yıkılacak,biraz sonra sendeleyerek gidiyor, yıkılacak, ölsün de şunu yiyim dediği gibi akbabanın.ölsün de şunu yiyim dediği gibi akbabanın. Hemen saldıramıyor.Hemen saldıramıyor. Çünkü adam savunacak.Çünkü adam savunacak. Ama düştüğü zaman tamam.Ama düştüğü zaman tamam. Hemen oturacaklar başına.Hemen oturacaklar başına. Böyle başında beklediği zamandır.Böyle başında beklediği zamandır. Allahu Teâlâ hazretleri bizi şeytanın şerrinden

Allahu Teâlâ hazretleri bizi şeytanın şerrinden
bütün hayatımız boyunca, bu en son ve en önemli devirde,bütün hayatımız boyunca, bu en son ve en önemli devirde, zamanda korusun bir.zamanda korusun bir. Bir de bu son zamanınınBir de bu son zamanının elemini, acısını duymayan kullarından eylesin.elemini, acısını duymayan kullarından eylesin. Çünkü Mukarrabîn.

Çünkü Mukarrabîn.
Allah’ın sevgili mübarek kullarına ölüm;Allah’ın sevgili mübarek kullarına ölüm; Fe-ravhun ve reyhânün ve cennetü na’îmin.

Fe-ravhun ve reyhânün ve cennetü na’îmin.
Çok rahat ve hoş kokularla,

Çok rahat ve hoş kokularla,
hop diye geçerek, cennete girecek,hop diye geçerek, cennete girecek, mümin kul öyle.mümin kul öyle. Böyle bir sineğin ısırması kadar acı duymayacak.Böyle bir sineğin ısırması kadar acı duymayacak. O kadar duyacak veya.O kadar duyacak veya. Cenâb-ı Hak güzel şeylerle meşgul edip,Cenâb-ı Hak güzel şeylerle meşgul edip, ne olduğunun farkına varmasına fırsat olmadan canını aldırtacak.ne olduğunun farkına varmasına fırsat olmadan canını aldırtacak. Allah bizi sevgili kendine yakın kullarından eylesin.Allah bizi sevgili kendine yakın kullarından eylesin. Onu nasıl sağlamak mümkünse onları da nasip eylesin, yapalım,Onu nasıl sağlamak mümkünse onları da nasip eylesin, yapalım, sevgili kulu olalım.sevgili kulu olalım. Ömrümüzü böyle emr-i mâruf, nehy-i münkerle,Ömrümüzü böyle emr-i mâruf, nehy-i münkerle, sevgili kul olarak geçirelim de,sevgili kul olarak geçirelim de, Cenâb-ı Hak bizi hüsn ü hatimelerleCenâb-ı Hak bizi hüsn ü hatimelerle ahirete göçenlerden eylesin.ahirete göçenlerden eylesin. Çünkü son zamandaki durumÇünkü son zamandaki durum daha evvelki yaşamla ilgili.daha evvelki yaşamla ilgili. Çünkü peygamber efendimiz buyuruyor ki;Çünkü peygamber efendimiz buyuruyor ki; Nasıl yaşadıysanız, yaşamınıza uygun bir ölümle öyle ölürsünüz.

Nasıl yaşadıysanız, yaşamınıza uygun bir ölümle öyle ölürsünüz.
O yaşamınıza uygun bir ölümle ölürsünüz.O yaşamınıza uygun bir ölümle ölürsünüz. İçki içerek yaşayan bir insan meyhanede çatlayarak ölür.İçki içerek yaşayan bir insan meyhanede çatlayarak ölür. Kumarla yaşayan bir insan kumar masasında ölür.Kumarla yaşayan bir insan kumar masasında ölür. Zina ile yaşayan zina anında ölür.Zina ile yaşayan zina anında ölür. Hırsızlık yaparken, hırsızlıkla ömrünü geçiren hırsızlık yaparken ölür.Hırsızlık yaparken, hırsızlıkla ömrünü geçiren hırsızlık yaparken ölür. Su testisi suyolunda kırılır.Su testisi suyolunda kırılır. Yaşamına uygun bir ölümle ölür.Yaşamına uygun bir ölümle ölür. Onun için yaşamı düzeltmek çok önemli.Onun için yaşamı düzeltmek çok önemli. Yaşamı Cenâb-ı Hakk’ın rızasına uygun yapmak çok önemli.Yaşamı Cenâb-ı Hakk’ın rızasına uygun yapmak çok önemli. Bizim bir dakika durduğumuz kabahattir.Bizim bir dakika durduğumuz kabahattir. Sizin gevşekliğiniz kabahattir.Sizin gevşekliğiniz kabahattir. İlim öğreneceğiz.İlim öğreneceğiz. Öğrendiğimizi uygulayacağız.Öğrendiğimizi uygulayacağız. Nefse baskı yapacağız.Nefse baskı yapacağız. Dur diyeceğiz.Dur diyeceğiz. Bu iş ciddi diyeceğiz.Bu iş ciddi diyeceğiz. Aman çalışalım diyeceğiz.Aman çalışalım diyeceğiz. Çünkü cihanın orduları gelse bizi kurtaramaz.Çünkü cihanın orduları gelse bizi kurtaramaz. Allah bizi cezalandıracak olduğu zaman.

Allah bizi cezalandıracak olduğu zaman.
Mühim olan Allah’ın rızasını kazanmak.Mühim olan Allah’ın rızasını kazanmak. Allah’ın sevgili kulu olmak.Allah’ın sevgili kulu olmak. Her şey boştur.Her şey boştur. Bir tek amaç vardır.Bir tek amaç vardır. Allah’ın sevgili kulu olmak.Allah’ın sevgili kulu olmak. İlâhî ente maksûdî ve rıdâke matlûbî.İlâhî ente maksûdî ve rıdâke matlûbî. Cenâb-ı Hakk’ın rızası ermektir asıl gaye.Cenâb-ı Hakk’ın rızası ermektir asıl gaye. O olmadı mı, her şey boş.O olmadı mı, her şey boş. Bütün ünvanlar, bütün zenginlikler, bütün çalışmalar,Bütün ünvanlar, bütün zenginlikler, bütün çalışmalar, bütün bilgiler, bütün mevki makamlar hepsi boştur.bütün bilgiler, bütün mevki makamlar hepsi boştur. Alkışlar malkışlar boştur.Alkışlar malkışlar boştur. Dünyanın alkışı ahirete gitmez.Dünyanın alkışı ahirete gitmez. Dünyanın parası ahirette geçmez, ahirette geçmez.Dünyanın parası ahirette geçmez, ahirette geçmez. Çare Allah’ın sevdiği kul olmayı sağlamaktır.

Çare Allah’ın sevdiği kul olmayı sağlamaktır.
Cenâb-ı Hakk’a yalvarıp yakarmaktır.Cenâb-ı Hakk’a yalvarıp yakarmaktır. Beni de onların arasına kabul eyle Yâ Rabbi.Beni de onların arasına kabul eyle Yâ Rabbi. Yardım eyle Yâ Rabbi, tevfikini refik eyle Yâ Rabbi demektir.Yardım eyle Yâ Rabbi, tevfikini refik eyle Yâ Rabbi demektir. Çevremizde görüyoruz, kendi üzerimizde izliyoruz ki,

Çevremizde görüyoruz, kendi üzerimizde izliyoruz ki,
iyi Müslüman olmak kolay değil.iyi Müslüman olmak kolay değil. İyiliği bilmek yetmiyor.İyiliği bilmek yetmiyor. Bir de iyiliği yapacak gayret gerekiyor.Bir de iyiliği yapacak gayret gerekiyor. Allah’ın muvaffak etmesi gerekiyor.Allah’ın muvaffak etmesi gerekiyor. Yoksa biliyor da gene yapmıyor.Yoksa biliyor da gene yapmıyor. Sigaranın hayatını söndürdüğünü biliyor, içiyor.Sigaranın hayatını söndürdüğünü biliyor, içiyor. Kumarın evi yıktığını biliyor, oynuyor.Kumarın evi yıktığını biliyor, oynuyor. Zinanın haram olduğunu biliyor evli olduğundanZinanın haram olduğunu biliyor evli olduğundan recm edilmesi gerektiğini biliyor, gene yapıyor yapacağını.recm edilmesi gerektiğini biliyor, gene yapıyor yapacağını. Hâsılı insanoğlunun

Hâsılı insanoğlunun
bildiği zaman bile, bildiğini yapması büyük bir iş.bildiği zaman bile, bildiğini yapması büyük bir iş. Allah yardım etsin.

Allah yardım etsin.
El Fâtiha.

El Fâtiha.
Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2