Namaz Vakitleri

24 Cemâziye'l-Âhir 1446
25 Aralık 2024
İmsak
06:48
Güneş
08:20
Öğle
13:09
İkindi
15:27
Akşam
17:48
Yatsı
19:15
Detaylı Arama

Fakirliğin Fazileti

Mehmed Zahid KOTKU

23 Zilka'de 1391 / 09.01.1972
İskenderpaşa Camii/ İstanbul

Açıklama

Gönül dostu, âlim Mehmed Zahid Kotku Hocamız İskenderpaşa Camii’nde 1958’den 1977 yılına kadar Ramûzü’l-Ehâdîs isimli hadis kitabından dersler yapmıştır. Ahmed Ziyâeddin Gümüşhanevî'nin derlediği Râmûzü’l-Ehâdis, alfabetik olarak sıralanmış hadislerden oluşmaktadır.

İlk zamanlar düzenli olarak Pazar günleri ikindiden sonra bir saat, Cuma günleri öğleden önce 45 dakika hadis dersleri yaparlarken, son yıllarında hadis derslerini Prof. Dr. Mahmud Es’ad Coşan Hocamız’a bırakmışlar, kendileri Cuma namazından sonra 10-15 dakikalık kısa konuşmalar yapmaya başlamışlardır. Bu konuşmalar irticalen yapılmış, bazen bir sahabeden bahsetmişler, bazen güncel bir olayı konu edinmişlerdir. Bu konuşmalar 1978 yılında başlamış, vefatına kadar devam etmiştir. Son konuşmaları vefatından bir hafta önce, 6 Kasım 1980’de Medine’de kaydedilmiştir.

Fakirliğin Fazileti

Mehmed Zahid KOTKU

23 Zilka'de 1391 / 09.01.1972
İskenderpaşa Camii/ İstanbul

Açıklama

Gönül dostu, âlim Mehmed Zahid Kotku Hocamız İskenderpaşa Camii’nde 1958’den 1977 yılına kadar Ramûzü’l-Ehâdîs isimli hadis kitabından dersler yapmıştır. Ahmed Ziyâeddin Gümüşhanevî'nin derlediği Râmûzü’l-Ehâdis, alfabetik olarak sıralanmış hadislerden oluşmaktadır.

İlk zamanlar düzenli olarak Pazar günleri ikindiden sonra bir saat, Cuma günleri öğleden önce 45 dakika hadis dersleri yaparlarken, son yıllarında hadis derslerini Prof. Dr. Mahmud Es’ad Coşan Hocamız’a bırakmışlar, kendileri Cuma namazından sonra 10-15 dakikalık kısa konuşmalar yapmaya başlamışlardır. Bu konuşmalar irticalen yapılmış, bazen bir sahabeden bahsetmişler, bazen güncel bir olayı konu edinmişlerdir. Bu konuşmalar 1978 yılında başlamış, vefatına kadar devam etmiştir. Son konuşmaları vefatından bir hafta önce, 6 Kasım 1980’de Medine’de kaydedilmiştir.

Konuşma Metni

Elhamdülillah sümme elhamdülillah.Elhamdülillah sümme elhamdülillah.

Elhamdulillâhillezî hedânâ li hâzâ ve mâ künnâ li-nehtediye levlâ en hedânallâh.


Elhamdulillâhillezî hedânâ li hâzâ ve mâ künnâ li-nehtediye levlâ en hedânallâh.
Ve mâ tevfîkî illâ billah aleyhi tevekkeltü ve ileyhi ünîb.Ve mâ tevfîkî illâ billah aleyhi tevekkeltü ve ileyhi ünîb.

Allahümme salli salaten kamileten ve sellim selamen tammen


Allahümme salli salaten kamileten ve sellim selamen tammen
ala seyyidina muhammedinillezi tenhallu bihi'l-ukadala seyyidina muhammedinillezi tenhallu bihi'l-ukad ve tenfericü bihi'l-kurab fe-tukda bihilhavaicve tenfericü bihi'l-kurab fe-tukda bihilhavaic ve tünalü bihi'r-regaibve tünalü bihi'r-regaib ve hüsnü'l-havatim ve yüstesğa'l-ğamamü bi-vechihi'l-kerimve hüsnü'l-havatim ve yüstesğa'l-ğamamü bi-vechihi'l-kerim ve alâ alihi ve sahbihi ve sellim.ve alâ alihi ve sahbihi ve sellim.

Şimdi beraber tevbe edelim.


Şimdi beraber tevbe edelim.


Estağfirullah.


Estağfirullah.
Estağfirullah.Estağfirullah. Estağfirullah el-Azîm el-Kerîm ellezî lâ ilâhe illâ hûEstağfirullah el-Azîm el-Kerîm ellezî lâ ilâhe illâ hû el-Hayye'l-Kayyûme ve etûbu ileyh.el-Hayye'l-Kayyûme ve etûbu ileyh. Ve eshelühü et tevbete vel mağfirete vel hidayete leneVe eshelühü et tevbete vel mağfirete vel hidayete lene innehü hüvettevvabürrahim.innehü hüvettevvabürrahim. Tevbete abdin zalimin li nefsih.Tevbete abdin zalimin li nefsih. La yemlikü li nefsihi mevten vela hayati vela nuşura.La yemlikü li nefsihi mevten vela hayati vela nuşura.

“—Mefhar-i mevcûdât Muhammed Mustafâ râ salevât!”


“—Mefhar-i mevcûdât Muhammed Mustafâ râ salevât!”

“—Seyyidü’s-sâdât Muhammed Mustafâ râ salevât!”

“—Seyyidü’s-sâdât Muhammed Mustafâ râ salevât!”

“—Habîb-i Hüdâ Muhammed Mustafâ râ salevât!”

“—Habîb-i Hüdâ Muhammed Mustafâ râ salevât!”


El-fukarâü esdıkàu’llàhi teàlâ ...


El-fukarâü esdıkàu’llàhi teàlâ ...


Geçen burada kalmıştık.


Geçen burada kalmıştık.
Fakirlik, bugün hiçbirimizin hoşuna gitmeyen bir dert.Fakirlik, bugün hiçbirimizin hoşuna gitmeyen bir dert. Yani hiçbirimizin memnun olacağı bir şey değil.Yani hiçbirimizin memnun olacağı bir şey değil. Çünkü hepimizin gözü varlıkta, zenginlikte…Çünkü hepimizin gözü varlıkta, zenginlikte…

Varlığın ve zenginliğin ne büyük afet olduğunu hepimiz bilsek de zararı yok diyoruz.


Varlığın ve zenginliğin ne büyük afet olduğunu hepimiz bilsek de zararı yok diyoruz.
“Buna katlanırız ama varlığımız bugün olsun.“Buna katlanırız ama varlığımız bugün olsun. Bu afetmiş, olsun.Bu afetmiş, olsun. Bu dünyada biraz yaşarız ya, bunun için katlanmak mecburiyetindeyiz.” deriz.Bu dünyada biraz yaşarız ya, bunun için katlanmak mecburiyetindeyiz.” deriz. Ahiret zayiatına hiç kulak verdiğimiz yok.Ahiret zayiatına hiç kulak verdiğimiz yok.

Onun için bugünkü ders, biraz acı da olsa fakirlik…


Onun için bugünkü ders, biraz acı da olsa fakirlik…


Aspirin de tatlı bir şey değil.


Aspirin de tatlı bir şey değil.
Sıtma tutarsa, sıtma hapı da çok acı bir şey; ağzında dağılırsa o,Sıtma tutarsa, sıtma hapı da çok acı bir şey; ağzında dağılırsa o, sıtma hapının ne olduğunu anlarsın o zaman.sıtma hapının ne olduğunu anlarsın o zaman. Diğer haplar da buna göredir, hep acıdır amaDiğer haplar da buna göredir, hep acıdır ama o acının içinde, altında bir de şifa var.o acının içinde, altında bir de şifa var. O şifası için o acıya katlanılır.O şifası için o acıya katlanılır.

O ateş kesme hapları olsun, diğer haplar olsun,


O ateş kesme hapları olsun, diğer haplar olsun,
iğneler olsun bunlar hepsi bir nevi birer parça zehirdir.iğneler olsun bunlar hepsi bir nevi birer parça zehirdir. Ama “İnşallah şu hastalıktan, şu dertten kurtuluruz!” diyerek acısına katlanıyoruz.Ama “İnşallah şu hastalıktan, şu dertten kurtuluruz!” diyerek acısına katlanıyoruz. En hafifi mesela Aspirin dedikleri, bir de o sıtma hapına ne diyorlardı:En hafifi mesela Aspirin dedikleri, bir de o sıtma hapına ne diyorlardı: Kinin… Ne kadar zehirli bir şeydir ama insan günde üç beş tanesini yutuyor,Kinin… Ne kadar zehirli bir şeydir ama insan günde üç beş tanesini yutuyor, “Hastalıktan kurtulayım!” diye.“Hastalıktan kurtulayım!” diye.

Şimdi bu fakirlik de acıdır ama altında çok büyük nimet, hikmet vardır.


Şimdi bu fakirlik de acıdır ama altında çok büyük nimet, hikmet vardır.
Bir kere Peygamberimiz SAS fakir değildi ama fakirliği ihtiyar etmiş idi.Bir kere Peygamberimiz SAS fakir değildi ama fakirliği ihtiyar etmiş idi. Bugün Peygamber SAS’in yaşadığı hayatı yaşayacak bir müslüman görebilir miyiz?Bugün Peygamber SAS’in yaşadığı hayatı yaşayacak bir müslüman görebilir miyiz? Hepimiz müslümanız sözde...Hepimiz müslümanız sözde... Onun yaşadığı hayatı, onun ashabının yaşadığı hayatıOnun yaşadığı hayatı, onun ashabının yaşadığı hayatı yaşayabilecek tek bir müslümanı gösterin, elini ayağını öpelim!yaşayabilecek tek bir müslümanı gösterin, elini ayağını öpelim!

Ama vardır üstünde de elinde yoktur, gelmiyordur efendim zarurettedir...


Ama vardır üstünde de elinde yoktur, gelmiyordur efendim zarurettedir...
O sayılmaz o. O acz alameti o.O sayılmaz o. O acz alameti o.

Bununla beraber şimdi fukara dersi okuyacağız ya unutmadan söyleyeyim:


Bununla beraber şimdi fukara dersi okuyacağız ya unutmadan söyleyeyim:
Şimdi hacılar hacca gidiyor ya, Kâbe-i Muazzama ilk görülünce okunacak bir dua var:Şimdi hacılar hacca gidiyor ya, Kâbe-i Muazzama ilk görülünce okunacak bir dua var:

Eùzü bi-rabbi’l-beyti,


Eùzü bi-rabbi’l-beyti,
Bu beytin sahibi olan Allah’a sığınırım ben, neden?Bu beytin sahibi olan Allah’a sığınırım ben, neden? ... mine’l küfri ...... mine’l küfri ... Evvelâ gâvurluktan, küfürden. İkincisiEvvelâ gâvurluktan, küfürden. İkincisi ... ve’l fakri ...... ve’l fakri ... Allah'a sığınıyor, küfürden ve fakirliktenAllah'a sığınıyor, küfürden ve fakirlikten ... ve dîkı’s-sadri.... ve dîkı’s-sadri. Bir de gönül darlığından.Bir de gönül darlığından.

“—Gönül darlığı, fakirlik ve küfürden sana sığınırım!” diye


“—Gönül darlığı, fakirlik ve küfürden sana sığınırım!” diye
hacının ilk yaptığı duadır bu.hacının ilk yaptığı duadır bu.

Herkes bilmez ama bilenler bilir tabii ki.


Herkes bilmez ama bilenler bilir tabii ki.
Bu dua orada böylece yapılır,Bu dua orada böylece yapılır, Kâbe’nin ilk görülüşünde…Kâbe’nin ilk görülüşünde… Kâbe’nin ilk görülüşünde yapılan dua da makbuldur.Kâbe’nin ilk görülüşünde yapılan dua da makbuldur.

Fakirlik, insanın muhtaç olduğu şeyin elinde bulunmamasıdır.


Fakirlik, insanın muhtaç olduğu şeyin elinde bulunmamasıdır.
Fakirlik muhtaç olduğun bir şey elinde yoksa,Fakirlik muhtaç olduğun bir şey elinde yoksa, bulunmuyorsa sen fakirsin demek.bulunmuyorsa sen fakirsin demek. Şimdi bugün bütün insanları şöyle bir yoklarsanŞimdi bugün bütün insanları şöyle bir yoklarsan herkes bir şeye muhtaç. Herkes muhtaç…herkes bir şeye muhtaç. Herkes muhtaç…

Onun için Cenab-ı Hak:


Onun için Cenab-ı Hak:


Va’llàhü’l-ganiyyu ve entümü’l-fukarâe.


Va’llàhü’l-ganiyyu ve entümü’l-fukarâe.


Zengin yalnız Allah, ondan gayrı herkes fakirdir.


Zengin yalnız Allah, ondan gayrı herkes fakirdir.
Çünkü herkes muhtaçtır.Çünkü herkes muhtaçtır. Yaşamaya da muhtaç, yemeye içmeye de muhtaç, oturmaya, oduna kömüre, her şeye muhtaç…Yaşamaya da muhtaç, yemeye içmeye de muhtaç, oturmaya, oduna kömüre, her şeye muhtaç… Bu ihtiyaçlar insanlarda oldukça insanlar fakirdir.Bu ihtiyaçlar insanlarda oldukça insanlar fakirdir.

Şimdi aşağıda fakirliği takdim edecek.


Şimdi aşağıda fakirliği takdim edecek.
Onun için fakirlik, yani ihtiyacı olan şeyin elinde bulunmaması,Onun için fakirlik, yani ihtiyacı olan şeyin elinde bulunmaması, insanı küfre kadar götürür.insanı küfre kadar götürür. Çünkü kişi görüyor ehl-i dünyayı, onların bolluk içinde yaşadığını.Çünkü kişi görüyor ehl-i dünyayı, onların bolluk içinde yaşadığını. Bu kıyametler neden kopuyor?Bu kıyametler neden kopuyor? Kendisi de karşısındakiler gibi yaşayamayınca,Kendisi de karşısındakiler gibi yaşayamayınca, “Bu idareyi, bu düzeni değiştirelim!” diye kıyamet koparıyor insanlar. “Bu idareyi, bu düzeni değiştirelim!” diye kıyamet koparıyor insanlar.

Hakkına razı olmamak da var bu işin içerisinde…


Hakkına razı olmamak da var bu işin içerisinde…
Bu hakkına razı olmakla olan fakirlik, o asıl nimet o…Bu hakkına razı olmakla olan fakirlik, o asıl nimet o… Çünkü bu Efendimiz SAS’in ve ashabının halleri.Çünkü bu Efendimiz SAS’in ve ashabının halleri. Onlara bugün özeniriz ama takatimiz yetmez onlar gibi olmaya…Onlara bugün özeniriz ama takatimiz yetmez onlar gibi olmaya… Çünkü bizim kilomuz da ona göre değildir, kantarımız da ona göre değildir,Çünkü bizim kilomuz da ona göre değildir, kantarımız da ona göre değildir, kanımız da ona göre değildir…kanımız da ona göre değildir… Bugünkü halimiz hiç onların hâline uymaz.Bugünkü halimiz hiç onların hâline uymaz.

Dün bizim yine radyoda bir şey vardı.


Dün bizim yine radyoda bir şey vardı.
Kanuni’nin bir sözünü okuyorlardı:Kanuni’nin bir sözünü okuyorlardı:

Olmaya devlet cihânda bir nefes sıhhat gibi!


Olmaya devlet cihânda bir nefes sıhhat gibi!


Bu beyti söyleyenin, ne için söylediğini bilene de bahşiş veriyorlardı.


Bu beyti söyleyenin, ne için söylediğini bilene de bahşiş veriyorlardı.
Dünkü gazetede de gözüme bir şey ilişti bir yerde.Dünkü gazetede de gözüme bir şey ilişti bir yerde. O da servetin insanların saadeti için kâfi gelmediğini söylüyordu.O da servetin insanların saadeti için kâfi gelmediğini söylüyordu. “Servet insanların saadeti için kâfi değildir” diye uzun bir yazı.“Servet insanların saadeti için kâfi değildir” diye uzun bir yazı. Kim yazdıysa şimdi hatırımda değil.Kim yazdıysa şimdi hatırımda değil.

Şimdi en büyük devlet cihanda bir nefes sıhhat.


Şimdi en büyük devlet cihanda bir nefes sıhhat.
İnsan bu parayı, bu serveti toplamak için en büyük devlet olan sıhhati kaybediyor insan.İnsan bu parayı, bu serveti toplamak için en büyük devlet olan sıhhati kaybediyor insan.

Bu nefes ki, “Allah” demekle mükellef.


Bu nefes ki, “Allah” demekle mükellef.
Onun vazifesi Allah’a ibadet ve itaattir.Onun vazifesi Allah’a ibadet ve itaattir. Bu servetin peşinde koşarken bu nimetten mahrum kalıyor.Bu servetin peşinde koşarken bu nimetten mahrum kalıyor. İşte felaket asıl burada…İşte felaket asıl burada…

Onun için Gazali Hazretleri fakirlik hakkında uzun bir bahis yapmış.


Onun için Gazali Hazretleri fakirlik hakkında uzun bir bahis yapmış.
Böyle altı tane yaprak, fakirliğin faydasını, zenginliğin zararını anlatan. Diyor ki:Böyle altı tane yaprak, fakirliğin faydasını, zenginliğin zararını anlatan. Diyor ki:

“—Zenginliğin zararının en başlıcası, bu serveti toplamak için


“—Zenginliğin zararının en başlıcası, bu serveti toplamak için
namaza gelemez, camiye gelemez, gelse de huzurla namaz kılamaz;namaza gelemez, camiye gelemez, gelse de huzurla namaz kılamaz; daima aklı parasındadır, işinde gücündedir.”daima aklı parasındadır, işinde gücündedir.”

İnsanlarda ihtiyaç bitmez, ne kadar çok serveti olursa da olsun.


İnsanlarda ihtiyaç bitmez, ne kadar çok serveti olursa da olsun.
Onun için en kıymetli nefesini bu hiç kıymeti olmayan,Onun için en kıymetli nefesini bu hiç kıymeti olmayan, metadan ibaret olan dünya için yok eder gider insan.metadan ibaret olan dünya için yok eder gider insan.

Bir kez Allah dese aşk ile lisan.


Bir kez Allah dese aşk ile lisan.

Dökülür cümle günah misl-i hazan.

Dökülür cümle günah misl-i hazan.


Bir Allah demenin kıymeti bir nefese bağlıdır.


Bir Allah demenin kıymeti bir nefese bağlıdır.
O nefes ki bu dünyanın on para etmeyen metaı için kayboluyor, harcanıyor, gidiyor.O nefes ki bu dünyanın on para etmeyen metaı için kayboluyor, harcanıyor, gidiyor. Ne yazıktır değil mi ona.Ne yazıktır değil mi ona. Bu yazıklığı ifade edecek kelimeyi bulamıyorum bile. Ne yazık!Bu yazıklığı ifade edecek kelimeyi bulamıyorum bile. Ne yazık!

Ama hepimiz bu derdin altına düşmüşüz.


Ama hepimiz bu derdin altına düşmüşüz.
Bu dertten insanın kendisini kurtarması çok mühimdir.Bu dertten insanın kendisini kurtarması çok mühimdir.

Onun için Gazali Hazretleri orada çok haklı olaraktan öncülerimiz olan ulemaya çok çatmış.


Onun için Gazali Hazretleri orada çok haklı olaraktan öncülerimiz olan ulemaya çok çatmış.


Niçin? Peygamber SAS önder idi.


Niçin? Peygamber SAS önder idi.
Önderliğini gösterdikçe cemaatine cemaati de ona uydu.Önderliğini gösterdikçe cemaatine cemaati de ona uydu. Cemaat, Ashab-ı Kirâm görüyor Peygamberi gözünün önünde;Cemaat, Ashab-ı Kirâm görüyor Peygamberi gözünün önünde; o nasıl sabrediyor, o nasıl tahammül ediyor,o nasıl sabrediyor, o nasıl tahammül ediyor, o nasıl katlanıyor her türlü ızdıraplara…o nasıl katlanıyor her türlü ızdıraplara… Ashap da ona göre katlanıyordu her şeye.Ashap da ona göre katlanıyordu her şeye.

Ama bizim bugünkü önderlerimizin ne gibi


Ama bizim bugünkü önderlerimizin ne gibi
yaşamak istedikleri hepimizin gözlerinin önünde, görmekteyiz.yaşamak istedikleri hepimizin gözlerinin önünde, görmekteyiz. Biz de onlara uyuyoruz.Biz de onlara uyuyoruz.

Onun için haklı olarak çatıyor ve diyor ki:


Onun için haklı olarak çatıyor ve diyor ki:


“—Onlar sözleriyle cevahir saçıyorlar.


“—Onlar sözleriyle cevahir saçıyorlar.
Sözleri bir cevahirdir. kulağından giriyor diğerinden çıkıyor. Hiç fayda edemiyor.Sözleri bir cevahirdir. kulağından giriyor diğerinden çıkıyor. Hiç fayda edemiyor. Çünkü ya Allah kelamıdır, ya Peygamber kelamıdır, ya da büyük bir zatın kelamıdır.Çünkü ya Allah kelamıdır, ya Peygamber kelamıdır, ya da büyük bir zatın kelamıdır. Hepsi faydadan ibarettir.Hepsi faydadan ibarettir. Fakat bunlar bir eleğe benzer.Fakat bunlar bir eleğe benzer. Elek unu eler altına temizi dökülür, iyileri dökülür.Elek unu eler altına temizi dökülür, iyileri dökülür. Üstünde kepeği kalır.Üstünde kepeği kalır. İşte söyledikleriyle amel etmeyen insanlar da bu kepek misali gibidir.”İşte söyledikleriyle amel etmeyen insanlar da bu kepek misali gibidir.” Söylüyoruz herkes müttefik fakat söylediğimizin amili olmadığımız içinSöylüyoruz herkes müttefik fakat söylediğimizin amili olmadığımız için karşımızdakinin de bir kulağından giriyor diğerinden çıkıyor.karşımızdakinin de bir kulağından giriyor diğerinden çıkıyor. Hiç fayda edemiyor.Hiç fayda edemiyor.

Onun için Cenab-ı Hak evvela bizleri ıslah eylesin,


Onun için Cenab-ı Hak evvela bizleri ıslah eylesin,
iyiler zümresine ilhak eylesin, kâmiller zümresine ilhak eylesin,iyiler zümresine ilhak eylesin, kâmiller zümresine ilhak eylesin, sözlerimizi de tesir ihsan eylesin de cemaat de ona göresözlerimizi de tesir ihsan eylesin de cemaat de ona göre Rıza-i İlahiye’nin yolunu bulsun.Rıza-i İlahiye’nin yolunu bulsun.

Onun için; “Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.”


Onun için; “Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.”
Çünkü o nefes ile Allah denecek, o nefes ileÇünkü o nefes ile Allah denecek, o nefes ile Allah-u Teàla’nın sevgisi ve rızası kazanılacak.Allah-u Teàla’nın sevgisi ve rızası kazanılacak. Allah-u Teàla’nın sevgisi ve rızası olmayan hiçbir şeyde hayır yoktur.Allah-u Teàla’nın sevgisi ve rızası olmayan hiçbir şeyde hayır yoktur. Onun için.Onun için.

İnnehû lâ yuhibbü’l müsrifîn.


İnnehû lâ yuhibbü’l müsrifîn.
Allah-u Celle ve A’lâ müsrifleri sevmiyor.Allah-u Celle ve A’lâ müsrifleri sevmiyor. E senin istediğin de Allah-u Teàla’nın rızası. Diyorsun ki:E senin istediğin de Allah-u Teàla’nın rızası. Diyorsun ki: “—Bizi Allah sevsin…” Allah CC da diyor ki:“—Bizi Allah sevsin…” Allah CC da diyor ki: “—Ben müsrifleri sevmem!”“—Ben müsrifleri sevmem!”

Bu müsrifliğin sebebi servet.


Bu müsrifliğin sebebi servet.
Servet insanı şaşırtıyor.Servet insanı şaşırtıyor. Ondan sonra insan ne yapacağını şaşırıyor.Ondan sonra insan ne yapacağını şaşırıyor. Evi yıkıyor, tekrar yapıyor, beğenmiyor bir daha yapıyor.Evi yıkıyor, tekrar yapıyor, beğenmiyor bir daha yapıyor. Mobilyaların bin bir çeşidini Amerika’dan getirtiyor, Avrupa’dan getirtiyor.Mobilyaların bin bir çeşidini Amerika’dan getirtiyor, Avrupa’dan getirtiyor. İstiyor da istiyor; şu da olsun bu da olsun…İstiyor da istiyor; şu da olsun bu da olsun…

Bunlar bize yakışır mı?


Bunlar bize yakışır mı?
Yakışır mı bunlar bize?Yakışır mı bunlar bize? Biz bugün âlemden ekmek isteyecek durumdayken,Biz bugün âlemden ekmek isteyecek durumdayken, bunları böyle boş yere harcamak kadar acı ve zararlı şey yoktur.bunları böyle boş yere harcamak kadar acı ve zararlı şey yoktur.

Onun için, fakirlik büyük bir devlettir.


Onun için, fakirlik büyük bir devlettir.
Sabır lazım aslında, kanaat lazım, Allah’a ibadet ve taat lazım…Sabır lazım aslında, kanaat lazım, Allah’a ibadet ve taat lazım… Allah’a ibadet ve taatten seni uzaklaştıran her şeyden sen kork ve kaç!Allah’a ibadet ve taatten seni uzaklaştıran her şeyden sen kork ve kaç!

Onun için bizim baş düşmanımız olan şeytan-ı aleyhi’lla’ne bize olan düşmanlığından


Onun için bizim baş düşmanımız olan şeytan-ı aleyhi’lla’ne bize olan düşmanlığından
ötürü bizi kandırmak için der ki:ötürü bizi kandırmak için der ki:

“—Yahu kazan! Bak o kazançla bu kadar hayır yaparsın; bu kadar fakire bakarsın;


“—Yahu kazan! Bak o kazançla bu kadar hayır yaparsın; bu kadar fakire bakarsın;
medrese yapılacaksa yaparsın;medrese yapılacaksa yaparsın; cami yapılacaksa yaptırırsın;cami yapılacaksa yaptırırsın; işte yetimlere bakarsın, dullara bakarsın, hastalara bakarsın;işte yetimlere bakarsın, dullara bakarsın, hastalara bakarsın; köyüne yardım edersin, devlete yardım edersin, millete yardım edersin…köyüne yardım edersin, devlete yardım edersin, millete yardım edersin… Bundan daha büyük fayda mı var?”Bundan daha büyük fayda mı var?”

Sen de hak verirsin:


Sen de hak verirsin:


“—Evet, bunlar da bugün çok lazım!”


“—Evet, bunlar da bugün çok lazım!”


Ama bir vakit namazın kaçmasının,


Ama bir vakit namazın kaçmasının,
bir vakit cemaatin kaçmasının zararını ödeyecek acaba hangi hayır bulursun?bir vakit cemaatin kaçmasının zararını ödeyecek acaba hangi hayır bulursun? Hangi hayrı bulabilirsin?Hangi hayrı bulabilirsin?

“—Ya hac da yaparsın.


“—Ya hac da yaparsın.
Hacı da olmak lazım tabi.Hacı da olmak lazım tabi. Allah’ın beytini göreceksin.Allah’ın beytini göreceksin. Onun için de para lazım!Onun için de para lazım! “—E! Ne yapalım?”“—E! Ne yapalım?”

“—Çalış. Geceni gündüzüne kat çalış. Çoluk çocuğu al çalış.


“—Çalış. Geceni gündüzüne kat çalış. Çoluk çocuğu al çalış.
E hanım bir fabrikaya gider, sen de bir fabrikaya gidersin, yahut bir işe gidersiniz.E hanım bir fabrikaya gider, sen de bir fabrikaya gidersin, yahut bir işe gidersiniz. Sen de kazanırsın o da kazanır.Sen de kazanırsın o da kazanır. Az zamanda birçok paraların, servetin sahibi olursunuz.Az zamanda birçok paraların, servetin sahibi olursunuz. Hacı da olursunuz, hoca da olursunuz…”Hacı da olursunuz, hoca da olursunuz…”

Allah hepimizi affetsin…


Allah hepimizi affetsin…
Ne hacılıkta ma’rifet var ne hocalıkta… Ne hacılıkta ma’rifet var ne hocalıkta… İş Allah’ın rızasını kazanabilmekte...İş Allah’ın rızasını kazanabilmekte... Allah’ın rızasının nerede olduğunu da kimse bilmez.Allah’ın rızasının nerede olduğunu da kimse bilmez.

Onun için ne kadar zengin olursan ol,


Onun için ne kadar zengin olursan ol,
evvela cennete fakirler girecek;evvela cennete fakirler girecek; hem de beş yüz yıl önce...hem de beş yüz yıl önce... O beş yüz yıl senin dünya yılın değil, ahiret yılı...O beş yüz yıl senin dünya yılın değil, ahiret yılı... Bir günü bin seneye bedel.Bir günü bin seneye bedel.

Onun için Ashab-ı Kirâm’ın arasında Abdurrahman ibn-i Avf RA isminde bir zat var,


Onun için Ashab-ı Kirâm’ın arasında Abdurrahman ibn-i Avf RA isminde bir zat var,
çok zengin. çok zengin. Rasûlüllah SAS onun hakkında demiş ki:Rasûlüllah SAS onun hakkında demiş ki:

“—Cennete zenginlerin içinde en evvel girecek zat Abdurrahman ibn-i Avf’tır;


“—Cennete zenginlerin içinde en evvel girecek zat Abdurrahman ibn-i Avf’tır;
ama sürünerek girecek.”ama sürünerek girecek.”

Herkes yürüye yürüye şöyle vakar ile giderken,


Herkes yürüye yürüye şöyle vakar ile giderken,
bu mübarek zat yürümek şerefinden bile mahrum olacak.bu mübarek zat yürümek şerefinden bile mahrum olacak. Ama çok cömert.Ama çok cömert.

Bunu duyunca, o sırada Yemen’den ticaret kafilesi gelmiş, yedi yüz deve…


Bunu duyunca, o sırada Yemen’den ticaret kafilesi gelmiş, yedi yüz deve…
Develerin üzerlerinde yükleri var tabii.Develerin üzerlerinde yükleri var tabii. Buğday mı getirdiler, ne getirdilerse getirmişler; demiş ki:Buğday mı getirdiler, ne getirdilerse getirmişler; demiş ki:

“—Bu getirdiğim yedi yüz devenin hepsini, yükleriyle beraber ehl-i Medine’ye bağışladım.”


“—Bu getirdiğim yedi yüz devenin hepsini, yükleriyle beraber ehl-i Medine’ye bağışladım.”


Böyleydi onlar. “Cennet’e sürünerek değil de yürüyerek, şerefle gireyim!” diyerek


Böyleydi onlar. “Cennet’e sürünerek değil de yürüyerek, şerefle gireyim!” diyerek
hepsini bağışladı.hepsini bağışladı. Ölmüş, rahmetlik olmuş.Ölmüş, rahmetlik olmuş. “Ne mutlu! Şöyle serveti vardı. Helalden kazandı.“Ne mutlu! Şöyle serveti vardı. Helalden kazandı. Şöyle helal yerlere harcadı. Şöyle hayırlar yaptı.Şöyle helal yerlere harcadı. Şöyle hayırlar yaptı. Allah razı olsun!” diye Ehl-i Medine ve bütün insanlarAllah razı olsun!” diye Ehl-i Medine ve bütün insanlar ardından onun medh ü senasında mübalağa etmişler.ardından onun medh ü senasında mübalağa etmişler.

Şimdi İmam-ı Gazali Rh.A diyor ki:


Şimdi İmam-ı Gazali Rh.A diyor ki:


“—Ey zengin! Senin bugün kazandığın paranın helalliğine tam kanaatin var mı?


“—Ey zengin! Senin bugün kazandığın paranın helalliğine tam kanaatin var mı?
Kendin kànî misin ki bu kazandığım helaldir diyerekten.”Kendin kànî misin ki bu kazandığım helaldir diyerekten.” Kaç çeşit hile yapılmış, kaç çeşit düzenden geçmiş,Kaç çeşit hile yapılmış, kaç çeşit düzenden geçmiş, kaç fabrikanın bilmem neyin faiziymiş, şusuymuş, busuymuş içine karışmış;kaç fabrikanın bilmem neyin faiziymiş, şusuymuş, busuymuş içine karışmış; yetim hakları, bilmem ne hakları içine girmiş,yetim hakları, bilmem ne hakları içine girmiş, topraksa topraktan çalmış, bilmem nerden ne yapmış…topraksa topraktan çalmış, bilmem nerden ne yapmış… Eh bir servettir yığmış ama temelden bozuk, tümüyle bozuk.Eh bir servettir yığmış ama temelden bozuk, tümüyle bozuk. Bununla sen cennete gireceksin,Bununla sen cennete gireceksin, bununla sen hacı olacaksın,bununla sen hacı olacaksın, bununla sen hoca olacaksın,bununla sen hoca olacaksın, bundan da Ümmet-i Muhammed faydalanacak…bundan da Ümmet-i Muhammed faydalanacak… Heyhat! Heyhat! Ne kadar aldanış ya!Heyhat! Heyhat! Ne kadar aldanış ya!

Onun içindir ki; “Haram parayı, haramdan kazanılmış parayı


Onun içindir ki; “Haram parayı, haramdan kazanılmış parayı
bir fakire verirsen yahut bir hayır yaparsam,bir fakire verirsen yahut bir hayır yaparsam, ‘Bunun sevabı da benim olsun, ben de bundan sevaplanayım, faydalanayım!’‘Bunun sevabı da benim olsun, ben de bundan sevaplanayım, faydalanayım!’ diyerekten hayır yapan insan, en büyük günahı işlemiş olur.” diyorlar.diyerekten hayır yapan insan, en büyük günahı işlemiş olur.” diyorlar.

Sevap ummadan ver gitsin.


Sevap ummadan ver gitsin.
Sevap umamazsın, çünkü bozuk.Sevap umamazsın, çünkü bozuk. Nasıl dolandırıcılar var. Altını bakıra bulaştırıyorlar.Nasıl dolandırıcılar var. Altını bakıra bulaştırıyorlar. ‘Altındır’ diyerek seni beni aldatırlar, satarlar.‘Altındır’ diyerek seni beni aldatırlar, satarlar. Satarlar ama ne onlara faydası vardır, ne bize faydası vardır.Satarlar ama ne onlara faydası vardır, ne bize faydası vardır.

Onun için fukaralık büyük bir nimettir ve devlettir.


Onun için fukaralık büyük bir nimettir ve devlettir.
Fakirliğe tahammül de o derecede faydalıdır.Fakirliğe tahammül de o derecede faydalıdır. Onun için diyor ki:Onun için diyor ki: 'Asduga-illâh''Asduga-illâh'

“—Fakirler Allah’ın dostudurlar.


“—Fakirler Allah’ın dostudurlar.
Çünkü Allah-u Teàla’nın takdirine razı olmuş.Çünkü Allah-u Teàla’nın takdirine razı olmuş. Verdiği nefesi boşa harcamıyor.Verdiği nefesi boşa harcamıyor. Dünya metalarını celbedeyim, toplayayım, biriktireyim deDünya metalarını celbedeyim, toplayayım, biriktireyim de servet ü sâmân sahibi olayım diyerek saklamıyor. ‘servet ü sâmân sahibi olayım diyerek saklamıyor. ‘ Rezzak Allah’tır. Bugün veren Allah yarın da verecektir!’ diyor.Rezzak Allah’tır. Bugün veren Allah yarın da verecektir!’ diyor. Kazandığını bugün infak ediyor, biriktirmiyor.Kazandığını bugün infak ediyor, biriktirmiyor. Biriktirmediği için de fakirlikten kurtaramıyor kendisini…”Biriktirmediği için de fakirlikten kurtaramıyor kendisini…”

Biriktirmeye ihtiyaç hissetmiyor.


Biriktirmeye ihtiyaç hissetmiyor.
Çünkü Allah’ına o kadar bel bağlamış ki,Çünkü Allah’ına o kadar bel bağlamış ki, Allah’ına öyle inanmış ki:Allah’ına öyle inanmış ki:

“—Allahım yarın da verecek, yine verecek bana…


“—Allahım yarın da verecek, yine verecek bana…
Saklamama lüzum yok, niye saklayayım?Saklamama lüzum yok, niye saklayayım? Yine verecek Allah’ım!” diyor.Yine verecek Allah’ım!” diyor.

Bunu saklamak, Allah’ın vereceğine itimat etmemekten ileri gelir.


Bunu saklamak, Allah’ın vereceğine itimat etmemekten ileri gelir.


Bir adamcağız ki fakir.


Bir adamcağız ki fakir.
Bir camiye gitmiş, namaz kılmış.Bir camiye gitmiş, namaz kılmış. Bir gün, iki gün, üç gün…Bir gün, iki gün, üç gün… Bu adam oraların yabancısı imiş. Bir gün caminin imamı sormuş:Bu adam oraların yabancısı imiş. Bir gün caminin imamı sormuş:

“—Sen kimsin yahu? Nereden gelir nereye gidersin? Ne yer ne içersin? Neye muhtaçsın?”


“—Sen kimsin yahu? Nereden gelir nereye gidersin? Ne yer ne içersin? Neye muhtaçsın?”


Adam da şöyle bir cevap vermiş:


Adam da şöyle bir cevap vermiş:


“—Şurada bir Yahudi komşu var.


“—Şurada bir Yahudi komşu var.
Bana dedi ki ‘Sen camide otur, ibadetini taatini yap!Bana dedi ki ‘Sen camide otur, ibadetini taatini yap! Senin nafakan benim üzerime.Senin nafakan benim üzerime. Sabahleyin, akşam üzeri uğra.Sabahleyin, akşam üzeri uğra. İşte şu dükkândan ekmeğini al, şu dükkândan da yemeğini ye’İşte şu dükkândan ekmeğini al, şu dükkândan da yemeğini ye’ diyerek bana teminat verdi.diyerek bana teminat verdi. Ben de işi gücü bıraktım.Ben de işi gücü bıraktım. Şimdi burada Allah’a ibadet ediyorum.” demiş,Şimdi burada Allah’a ibadet ediyorum.” demiş,

“—Eh pekâlâ, iyi öyleyse…” demiş,


“—Eh pekâlâ, iyi öyleyse…” demiş,

“—Yazık! Senin arkanda kıldığım şu kadar vakit namaza...

“—Yazık! Senin arkanda kıldığım şu kadar vakit namaza...
Sen bir Yahudi’nin sözüne aldanıyor, inanıyorsun daSen bir Yahudi’nin sözüne aldanıyor, inanıyorsun da yerlerin göklerin sahibi Allah-u Teàlâ’nın Rezzak olduğunda daha şüphen mi var?yerlerin göklerin sahibi Allah-u Teàlâ’nın Rezzak olduğunda daha şüphen mi var? O tekeffül etmiş benim rızkıma…O tekeffül etmiş benim rızkıma… Yahudi kim oluyor, şu kim oluyor?” demiş.Yahudi kim oluyor, şu kim oluyor?” demiş. Allah hepimizi affetsin…Allah hepimizi affetsin…

Şimdi bugün yüz binlerce çocuğumuz okuyor.


Şimdi bugün yüz binlerce çocuğumuz okuyor.
Niye okuyor? Hep dünya için.Niye okuyor? Hep dünya için. Dünyayı ele geçirmek, istikbalini temin etmek için çalışıyor. Vazife çalışacak tabi.Dünyayı ele geçirmek, istikbalini temin etmek için çalışıyor. Vazife çalışacak tabi. Fakat bugün dininde yükselmek için çalışan çocukların adedi ne kadardır?Fakat bugün dininde yükselmek için çalışan çocukların adedi ne kadardır? Onların içinde de ihlası olan kim bilir ne kadardır yani.Onların içinde de ihlası olan kim bilir ne kadardır yani. İhlaslı olup da yalnız, “Ben bu dinimi öğreniyorum.İhlaslı olup da yalnız, “Ben bu dinimi öğreniyorum. Mü’minlere, müslümanlara faydalı olayım!” diyerekten öğrenenlerin sayısını da Allah bilir.Mü’minlere, müslümanlara faydalı olayım!” diyerekten öğrenenlerin sayısını da Allah bilir.

Allah’ın dostu olmak kolay bir şey mi?


Allah’ın dostu olmak kolay bir şey mi?


Onun için diyor ki:


Onun için diyor ki:
Re’sü mâlihim.Re’sü mâlihim.

“—Bu fakirlerin re’sü mâlleri ... nedir?


“—Bu fakirlerin re’sü mâlleri ... nedir?
Gündüzün oruç tutarlar, geceleri de ibadet ederler.Gündüzün oruç tutarlar, geceleri de ibadet ederler. Fakirlerin sermayeleri budur.”Fakirlerin sermayeleri budur.” Dünyaya iltifat etmiyor:Dünyaya iltifat etmiyor:
“—Rezzak olan Allah esbabını halk edecek, gönderecek benim rızkımı!” diyor.

“—Rezzak olan Allah esbabını halk edecek, gönderecek benim rızkımı!” diyor.


Hiç görmüyor musunuz, yerin ne kadar altında çeşitli mahlûklar var.


Hiç görmüyor musunuz, yerin ne kadar altında çeşitli mahlûklar var.
Güneşi de görmezler, orada yiyecek bir şeyler de bulamazlarGüneşi de görmezler, orada yiyecek bir şeyler de bulamazlar fakat Allah onların hepsinin rızkını verir.fakat Allah onların hepsinin rızkını verir. Denizdeki de öyle, gökteki de öyle, her yerdeki de öyle...Denizdeki de öyle, gökteki de öyle, her yerdeki de öyle... Fakat insanoğlunun içinde hırs var, kanaatsizlik var.Fakat insanoğlunun içinde hırs var, kanaatsizlik var. Allah’ın vereceğine kanaat etmez,Allah’ın vereceğine kanaat etmez, daha çok olsun diyerekten ömrünü oraya harcar.daha çok olsun diyerekten ömrünü oraya harcar.

“—Gece kalk namaz kıl!” desen;


“—Gece kalk namaz kıl!” desen;

“—Yahu yarın erkenden vazifeye gideceğim.” der.

“—Yahu yarın erkenden vazifeye gideceğim.” der.

“—Dükkânı açacağım, gece kalkıp da boyuna ibadet edersem sabahleyin ben nasıl gideyim işe?” der.

“—Dükkânı açacağım, gece kalkıp da boyuna ibadet edersem sabahleyin ben nasıl gideyim işe?” der.


Onun için fukaranın re’sü mâli geceyle gündüzdür.


Onun için fukaranın re’sü mâli geceyle gündüzdür.
Çünkü geceleri kalkar ibadet eder, gündüzleri de oruç tutar.Çünkü geceleri kalkar ibadet eder, gündüzleri de oruç tutar. ... fetùbâ ... müjdeler olsun. ... limeni’tcere kable en yezhebe re’sü mâlihî.... fetùbâ ... müjdeler olsun. ... limeni’tcere kable en yezhebe re’sü mâlihî.

Bu re’sümâl olan gece gündüz bir gün elden gidecek.


Bu re’sümâl olan gece gündüz bir gün elden gidecek.
Kimse bunu tutamaz.Kimse bunu tutamaz. Hepsi gidiyor işte, dönüyor.Hepsi gidiyor işte, dönüyor. Hiç durmadan dönen bir devir.Hiç durmadan dönen bir devir. Bu gece gündüz nasıl olsa elimizden çıkacak.Bu gece gündüz nasıl olsa elimizden çıkacak. “—Bu sermayesi, yâni ömrü elden çıkmadan evvel bunların kıymetini bilip de“—Bu sermayesi, yâni ömrü elden çıkmadan evvel bunların kıymetini bilip de bunlardaki sevabı alabilirse ne mutlu o kimseye!”bunlardaki sevabı alabilirse ne mutlu o kimseye!”

Biliyorsunuz ki nefesler de öyle.


Biliyorsunuz ki nefesler de öyle.
Bir nefes gitti miydi bir daha bu nefesi bulmanın imkânı yok.Bir nefes gitti miydi bir daha bu nefesi bulmanın imkânı yok. Aldığımız ikinci nefes ayrı bir nefestir.Aldığımız ikinci nefes ayrı bir nefestir. Bir nefes bir saniyelik midir, iki saniyelik midir, ne kadar müddeti varsa,Bir nefes bir saniyelik midir, iki saniyelik midir, ne kadar müddeti varsa, ancak o kadar duruyor gidiyor insanın elinden.ancak o kadar duruyor gidiyor insanın elinden. E binaen aleyh, onun da faydalı olarak gitmesi lazım mutlaka…E binaen aleyh, onun da faydalı olarak gitmesi lazım mutlaka… Halbuki o bizim dünyamızı temin etmek için boşuna gidiyor.Halbuki o bizim dünyamızı temin etmek için boşuna gidiyor. Boşa akan bir su, boşa akan bir nimet, yani zâyi olan bir nimettir.Boşa akan bir su, boşa akan bir nimet, yani zâyi olan bir nimettir.

Öyle nimet ki eşi bulunmayan bir nimet!


Öyle nimet ki eşi bulunmayan bir nimet!


Ona biz ömür de diyoruz ya, o nefesler ömürden ibaret.


Ona biz ömür de diyoruz ya, o nefesler ömürden ibaret.
Onların tükenmesiyle ömür de tükeniyor işte! Onun için.Onların tükenmesiyle ömür de tükeniyor işte! Onun için.

RE. 226/13 El-fakru fakru’d-dünyâ, ve fakru’lâhireti ...


RE. 226/13 El-fakru fakru’d-dünyâ, ve fakru’lâhireti ...
Fakirlik iki çeşit: Birisi dünya fakirliği, birisi de âhiret fakirliğidir.Fakirlik iki çeşit: Birisi dünya fakirliği, birisi de âhiret fakirliğidir. Dünyada fakir, ekmeği yemeği yok, Allah’ın verdiği ile geçiniyor, aç da kalmıyor,Dünyada fakir, ekmeği yemeği yok, Allah’ın verdiği ile geçiniyor, aç da kalmıyor, Allah-u Teâlâ ona bir şeyler veriyor.Allah-u Teâlâ ona bir şeyler veriyor. Ona da razı, fakat ömrünü ibâdât ü taatle geçiriyor,Ona da razı, fakat ömrünü ibâdât ü taatle geçiriyor, âhiretini zenginleştiriyor. Ne güzel!âhiretini zenginleştiriyor. Ne güzel! ... fakru’lâhireti ...... fakru’lâhireti ... Ahirette fakir olan kim.Ahirette fakir olan kim. ... fakru’d-dünyâ gıne’l-âhireti ...... fakru’d-dünyâ gıne’l-âhireti ... Dünyadaki fakirlik, âhiretin zenginliğiyle olur.Dünyadaki fakirlik, âhiretin zenginliğiyle olur. Âhiretini zenginleştirebildiysen.Âhiretini zenginleştirebildiysen. ... ve gıne’ddünyâ fakru’l-âhirati ...... ve gıne’ddünyâ fakru’l-âhirati ... Ne var ki, hem dünyada hem ahirette fakir olmak da var Allah esirgeye…Ne var ki, hem dünyada hem ahirette fakir olmak da var Allah esirgeye… Yani dünyası da perişan, ahireti de perişan… Ne fena durum, ne felaket durum!Yani dünyası da perişan, ahireti de perişan… Ne fena durum, ne felaket durum!

Bu öyle değil, dünyada zaruret sahibi ama ahiretini kazanıyor, ömrünü ahireti için harcıyor.


Bu öyle değil, dünyada zaruret sahibi ama ahiretini kazanıyor, ömrünü ahireti için harcıyor.


Bu bahtiyar!


Bu bahtiyar!


Bir de var ki; dünyada servet sahibi, mülk sahibi, varlık sahibi,


Bir de var ki; dünyada servet sahibi, mülk sahibi, varlık sahibi,
fakat ahireti için bir şey yok.fakat ahireti için bir şey yok. Aziz kardeş! Bu çok mühimdir ha!Aziz kardeş! Bu çok mühimdir ha! Biz bugün, ibadet ederiz, şükrederiz, tesbih çekeriz,Biz bugün, ibadet ederiz, şükrederiz, tesbih çekeriz, Kur’an okuruz, okuruz ama hep içimiz boştur. İçimiz boş!Kur’an okuruz, okuruz ama hep içimiz boştur. İçimiz boş! Dilimiz alışmıştır okuruz, dilimiz alışmıştır tesbih çekeriz.Dilimiz alışmıştır okuruz, dilimiz alışmıştır tesbih çekeriz. İşte göreneğe uymuşuzdurİşte göreneğe uymuşuzdur namazlarımızı, oruçlarımızı edâ ederiz,namazlarımızı, oruçlarımızı edâ ederiz, etrafımızdan da korkarız ki;etrafımızdan da korkarız ki;

“—Bak şu adama, namaz da kılmıyoruz demesinler, oruç da tutmuyor demesinler.” diye


“—Bak şu adama, namaz da kılmıyoruz demesinler, oruç da tutmuyor demesinler.” diye
bunları, “Mükemmel vazifedir!” diyerekten de alışmışızdır çocukluktan beribunları, “Mükemmel vazifedir!” diyerekten de alışmışızdır çocukluktan beri yaparız ama içimizde hiçbir şey yok.yaparız ama içimizde hiçbir şey yok.

Eğer içinde bir şey varsa, ne mutlu o insana!


Eğer içinde bir şey varsa, ne mutlu o insana!
Eğer içinde bir şey yoksa, işte bu ahiret fakirliğinin baş âlâsı!Eğer içinde bir şey yoksa, işte bu ahiret fakirliğinin baş âlâsı! Dünyada servet çok olur ama Allah korkusunun zerresi yoksa insanda,Dünyada servet çok olur ama Allah korkusunun zerresi yoksa insanda, ne yapayım o zenginliği ben?ne yapayım o zenginliği ben? Ahiret korkusundan zerre yok içerisinde!Ahiret korkusundan zerre yok içerisinde! Hazreti Ömer’in Medine’den Mekke’ye giderkenHazreti Ömer’in Medine’den Mekke’ye giderken uğradığı çobandan istediği bir koyun hikayesi var:uğradığı çobandan istediği bir koyun hikayesi var: Çobandan bir koyun istiyor.Çobandan bir koyun istiyor. “—Canım sahibi ne bilecek? Öldü deyiverirsin.” diyor.“—Canım sahibi ne bilecek? Öldü deyiverirsin.” diyor.

“—Ya Allah’a ne diyeceğiz?” diyor.


“—Ya Allah’a ne diyeceğiz?” diyor.


Çoban bu! Okuması yok, yazması yok, bir şey bilmez, mektebe gitmemiş, medresesi yok.


Çoban bu! Okuması yok, yazması yok, bir şey bilmez, mektebe gitmemiş, medresesi yok.
Fakat Allah korkusu içerisine öyle yerleşmiş ki,Fakat Allah korkusu içerisine öyle yerleşmiş ki, “Allah’ı ne yapalım?” diyor.“Allah’ı ne yapalım?” diyor. Bugünün insanının en mükemmeline sor,Bugünün insanının en mükemmeline sor, bir kafese sokmaya çalışır işi.bir kafese sokmaya çalışır işi. Kendisini kurtarmak için çeşitli yollardan, çeşit hünerlerle işi kapatmaya çalışır.Kendisini kurtarmak için çeşitli yollardan, çeşit hünerlerle işi kapatmaya çalışır.

Onun için, bugünkü bizim ibadetlerimiz o günün çobanının ibadetine denk gelmez.


Onun için, bugünkü bizim ibadetlerimiz o günün çobanının ibadetine denk gelmez.
O günkü çobanının ibadetinden bir tanesine denk gelmez.O günkü çobanının ibadetinden bir tanesine denk gelmez. Allah kusurlarımızı affetsin…Allah kusurlarımızı affetsin… Aklımız fikrimiz hep:Aklımız fikrimiz hep:

“—Paralar nereden gelecek, nasıl kazanacağız, nasıl yaşayacağız?


“—Paralar nereden gelecek, nasıl kazanacağız, nasıl yaşayacağız?
Nasıl şân ve şöhret salacağız ortalığa?” Gayemiz bu!Nasıl şân ve şöhret salacağız ortalığa?” Gayemiz bu!
“—Allah rızasını nasıl kazanacağız?

“—Allah rızasını nasıl kazanacağız?
Allah’a kendimizi nasıl sevdireceğiz?”Allah’a kendimizi nasıl sevdireceğiz?” Bu yok içimizde!Bu yok içimizde!

Onun için, zenginlik denilen nimet iyidir ama Hak Teàlâ ne diyor:


Onun için, zenginlik denilen nimet iyidir ama Hak Teàlâ ne diyor:


İnne’l-insâne leyatgà.


İnne’l-insâne leyatgà.
En raâhü’s-tağnâ.En raâhü’s-tağnâ.

“İnsanoğlu, zenginliği gördü mü, kendini kendine yeterli görerek azar.”


“İnsanoğlu, zenginliği gördü mü, kendini kendine yeterli görerek azar.”


Tuğyan etmeyen binde bir çıkarsa da, yüz binde bir çıkarsa da ne kıymeti var?


Tuğyan etmeyen binde bir çıkarsa da, yüz binde bir çıkarsa da ne kıymeti var?


İmam Âzam da zengindi ama bir tane!


İmam Âzam da zengindi ama bir tane!
Abdulkadir-i Geylanî de zengindi ama bir tane!Abdulkadir-i Geylanî de zengindi ama bir tane! Bir ile dünyadaki milyonlarca insan kıyas olunur mu?Bir ile dünyadaki milyonlarca insan kıyas olunur mu?

RE. 226/13 ... fakru’l-âhirati, vezâlike’l- helâkü; ...


RE. 226/13 ... fakru’l-âhirati, vezâlike’l- helâkü; ...
Ahiret fakirliği ise tam helâkın kendisidir.Ahiret fakirliği ise tam helâkın kendisidir. Dünyada bir helâk olmak var ya, bir şey değil o.Dünyada bir helâk olmak var ya, bir şey değil o. Asıl helâk olmak ahiretin helâkidir ki, o ebediyet âlemidir.Asıl helâk olmak ahiretin helâkidir ki, o ebediyet âlemidir. O ebediyet alemini kaybetmek,O ebediyet alemini kaybetmek, ebediyet alemini kaçırmak kadar büyük tehlike yoktur.ebediyet alemini kaçırmak kadar büyük tehlike yoktur. En büyük felaket odur.En büyük felaket odur.

Bu da; RE. 226/13 ... hubbü mâlihâ ...


Bu da; RE. 226/13 ... hubbü mâlihâ ...
Malının sevgisi için bu helâkın altına düşmek…Malının sevgisi için bu helâkın altına düşmek…

Tabii kimsenin işine, kazancına, evinin işine karışmaya kimsenin hakkı yoktur.


Tabii kimsenin işine, kazancına, evinin işine karışmaya kimsenin hakkı yoktur.
Kimsenin hakkı yoktur ama insan insaf ile biraz düşünecek olursaKimsenin hakkı yoktur ama insan insaf ile biraz düşünecek olursa bunların hiçbirisinin doğru olmadığına kendisi kanaat getirir.bunların hiçbirisinin doğru olmadığına kendisi kanaat getirir. Çünkü bunların hiçbirisi de zaruretten değildir.Çünkü bunların hiçbirisi de zaruretten değildir. Zaruretten değil bu, zaruretten olan bir şey olursa ...Zaruretten değil bu, zaruretten olan bir şey olursa ... Bunlar saltanattan ibarettir.Bunlar saltanattan ibarettir. Saltanat olunca, Allah-u Teàlâ saltanat sahiplerini sevmez.Saltanat olunca, Allah-u Teàlâ saltanat sahiplerini sevmez. Allah’ın sevmediği bir yola sülük, felâketten ibarettir.Allah’ın sevmediği bir yola sülük, felâketten ibarettir. Bak şimdi.Bak şimdi.

RE. 226/14 El-fakru mahabbetün min indi’llâhi ...


RE. 226/14 El-fakru mahabbetün min indi’llâhi ...


Allah'ın sevdiği bir nimettir, seviyor Allah. Niçin?


Allah'ın sevdiği bir nimettir, seviyor Allah. Niçin?
Fakir daima Allah’a muhtaç…Fakir daima Allah’a muhtaç… Kendisini Allah’a bağlamaktan başka çare bulamaz.Kendisini Allah’a bağlamaktan başka çare bulamaz. Onun için gecesinde ibadet, gündüzünde ibadet, dilinde Allah’ın zikri,Onun için gecesinde ibadet, gündüzünde ibadet, dilinde Allah’ın zikri, gönlü de Allah ile meşguldür.gönlü de Allah ile meşguldür. ... lâ yebtelî bihî ...... lâ yebtelî bihî ... Allah bu fakirlikle kimseyi iptilâ etmez,Allah bu fakirlikle kimseyi iptilâ etmez, müptelâ kılmaz, yani Allah fakirliği kimseye vermez; ancak mü’minlerden sevdiklerine verir.müptelâ kılmaz, yani Allah fakirliği kimseye vermez; ancak mü’minlerden sevdiklerine verir. ... illâ men ehabbe mine’l-mü’minîne.... illâ men ehabbe mine’l-mü’minîne. Ancak mü’minlerden sevdiklerine verir.Ancak mü’minlerden sevdiklerine verir. Fakirliği ancak Allah mü’minlerden sevdiklerine verir.Fakirliği ancak Allah mü’minlerden sevdiklerine verir.

Çünkü bilir ki bize verse, biz isyan ederiz, tuğyan ederiz.


Çünkü bilir ki bize verse, biz isyan ederiz, tuğyan ederiz.


“—Nedir bu hal başımızda?” deriz.


“—Nedir bu hal başımızda?” deriz.


Şık giyinmesini isteriz, kravatımız eksik olsa kıyameti koparırız.


Şık giyinmesini isteriz, kravatımız eksik olsa kıyameti koparırız.
Ayakkabımızın boyası eksik olsa, “Vah nasıl çıkacağız sokağa?” deriz.Ayakkabımızın boyası eksik olsa, “Vah nasıl çıkacağız sokağa?” deriz. Ütümüz olmasa, “Vah efendim, nasıl olur?” deriz.Ütümüz olmasa, “Vah efendim, nasıl olur?” deriz. Evde yemeklerin çeşidini isteriz.Evde yemeklerin çeşidini isteriz.

Peygamber SAS kaç kap yemek yerdi arkadaş, oturduğu vakitte?


Peygamber SAS kaç kap yemek yerdi arkadaş, oturduğu vakitte?
Kaç kap yemek yiyordu?Kaç kap yemek yiyordu? Mübarek karnına taş bağlayan Peygamberimiz değil miydi?Mübarek karnına taş bağlayan Peygamberimiz değil miydi? Sen kaç gün karnına taş bağladın da aç durabildin?Sen kaç gün karnına taş bağladın da aç durabildin? Var mı böyle bir hünerin?Var mı böyle bir hünerin?

Günde üç defa yemezsek doymuyoruz yahu!


Günde üç defa yemezsek doymuyoruz yahu!
Ne olur, iki defaya indir bakalım bu yemeği?Ne olur, iki defaya indir bakalım bu yemeği?

“—Olmaz efendim, nefis alışmış istiyor bunu, üç yiyecek mutlaka!”


“—Olmaz efendim, nefis alışmış istiyor bunu, üç yiyecek mutlaka!”


Her öğünde de üç kap yemek olacak aşağı yukarı…


Her öğünde de üç kap yemek olacak aşağı yukarı…
Yağı olacak, balı olacak, reçeli olacak, tuzlusu olacak,Yağı olacak, balı olacak, reçeli olacak, tuzlusu olacak, tatlısı olacak, olacak da olacak...tatlısı olacak, olacak da olacak... Üstüne de hazm-ı taâm için acı kahveler, tatlı kahveler,Üstüne de hazm-ı taâm için acı kahveler, tatlı kahveler, bir de haplar arkasından ki hazm-ı taâm yapsın.bir de haplar arkasından ki hazm-ı taâm yapsın.

E bu insaf mı yani?


E bu insaf mı yani?
Allah affetsin cümlemizi…Allah affetsin cümlemizi… Onun içinOnun için ... illâ men ehabbe mine’l-mü’minîne ...... illâ men ehabbe mine’l-mü’minîne ... Allah’a itimadı var,Allah’a itimadı var, Allah’a güvenci var, teslimiyeti var…Allah’a güvenci var, teslimiyeti var… Allah’ı iyi biliyor. “Allah Ganî’dir, herkese verecek!” diyor.Allah’ı iyi biliyor. “Allah Ganî’dir, herkese verecek!” diyor.

Bak şimdi yine ne diyor;


Bak şimdi yine ne diyor;


RE. 226/15 El-fakru emânetün ...


RE. 226/15 El-fakru emânetün ...
Fakirlik bir emanettir.Fakirlik bir emanettir. Birbirimize nasıl emanet bir şey bırakırız, sonra veririz.Birbirimize nasıl emanet bir şey bırakırız, sonra veririz. Bir gün gelir, “Ver şu emanetimi bana.” deriz.Bir gün gelir, “Ver şu emanetimi bana.” deriz. Bu bir müddet sende durur o emanet.Bu bir müddet sende durur o emanet. Bu fakirlik denilen şey de bir emanettir.Bu fakirlik denilen şey de bir emanettir. Allah onu muvakkat bir zaman için senin eline veriyor.Allah onu muvakkat bir zaman için senin eline veriyor. Bakıyor ki kulum bakalım bu haliyle nasıl geçinecek, ne yapacak bu haliyle?Bakıyor ki kulum bakalım bu haliyle nasıl geçinecek, ne yapacak bu haliyle? ... femen ketemehû ...... femen ketemehû ...

Kim halini saklarsa… Saklıyor halini, kimseye ihtiyacını hissettirmiyor, duyurmuyor;


Kim halini saklarsa… Saklıyor halini, kimseye ihtiyacını hissettirmiyor, duyurmuyor;
açım demiyor, çıplağım demiyor, odunum kömürüm yoktur demiyor, feryâd ü figân etmiyor.açım demiyor, çıplağım demiyor, odunum kömürüm yoktur demiyor, feryâd ü figân etmiyor. Her hâlinden razı, kimseyi rahatsız etmiyor.Her hâlinden razı, kimseyi rahatsız etmiyor. ... femen ketemehû kâne ibâdeten ...... femen ketemehû kâne ibâdeten ... Bu saklayıştan dolayı onun için bir ibadet sevabı vardır.”Bu saklayıştan dolayı onun için bir ibadet sevabı vardır.”

O fakirlikteki hâline razı olarak etrafındakilerine duyurmuyor,


O fakirlikteki hâline razı olarak etrafındakilerine duyurmuyor,
rahatsız etmiyor kimseyi.rahatsız etmiyor kimseyi. Bu rahatsız etmediğinden dolayı, duyurmadığından dolayıBu rahatsız etmediğinden dolayı, duyurmadığından dolayı Cenâb-ı Hak bunun her nefesine ibadet sevabı veriyor.Cenâb-ı Hak bunun her nefesine ibadet sevabı veriyor. ... ve men bâha ...... ve men bâha ... Fakat kim saklamaz da, emanete riayet edemez deFakat kim saklamaz da, emanete riayet edemez de etrafına acı ve sızılarını duyurursa…etrafına acı ve sızılarını duyurursa… Ki bu acı ve sızılarını duyurmak, halkın kendisine yardımınaKi bu acı ve sızılarını duyurmak, halkın kendisine yardımına vesile olur ve bu sebeple kardeşlerinin sırtına yük kor:vesile olur ve bu sebeple kardeşlerinin sırtına yük kor:

“—Bunu da besleyelim, muhtaç, bak aç kalmış.


“—Bunu da besleyelim, muhtaç, bak aç kalmış.
Odunsuz kömürsüz kalmış.Odunsuz kömürsüz kalmış. Haydi beşer onar kuruş verelim de bunu da kurtaralım bu zaruretten.” diyerekHaydi beşer onar kuruş verelim de bunu da kurtaralım bu zaruretten.” diyerek kardeşlerine böyle bir yük yüklemiş olur.kardeşlerine böyle bir yük yüklemiş olur.

RE. 226/16 El-fakru ezyenü ale’l-mü’mini, mine’l-izâri’l haseni alâ haddi’l-feresi.


RE. 226/16 El-fakru ezyenü ale’l-mü’mini, mine’l-izâri’l haseni alâ haddi’l-feresi.


Şimdi atların ağızlarına gem takarlar ya,


Şimdi atların ağızlarına gem takarlar ya,
tabii atın sahibinin şerefine göre gem takılmıştır.tabii atın sahibinin şerefine göre gem takılmıştır. Kimisi altından takar, mesela padişahların atlarının ağızlarındaki gemlerKimisi altından takar, mesela padişahların atlarının ağızlarındaki gemler altından olur, gümüşten olur.altından olur, gümüşten olur. Eğerleri de ona göre olur, üstündeki insanın, sahibinin kıymetini bildirir, ki;Eğerleri de ona göre olur, üstündeki insanın, sahibinin kıymetini bildirir, ki;

“—Bakın bu adam çok zengin bir adamdır;


“—Bakın bu adam çok zengin bir adamdır;
atının geminden belli, üzengisinden belli, işte şusundan belli busundan belli...” derler.atının geminden belli, üzengisinden belli, işte şusundan belli busundan belli...” derler.

Halbuki fakirlik, mü’min için bundan daha âlâ bir zînettir.


Halbuki fakirlik, mü’min için bundan daha âlâ bir zînettir.
Atta o zînet var; fakat o zînetten daha güzel bir zînettir,Atta o zînet var; fakat o zînetten daha güzel bir zînettir, mü’minin saklı olarak bulundurduğu fakirlik…mü’minin saklı olarak bulundurduğu fakirlik…

RE. 226/17 El-fakru şeynün inde’n-nâsi, ve zeynün inda’llàhi yevme’l-kıyâmeti.


RE. 226/17 El-fakru şeynün inde’n-nâsi, ve zeynün inda’llàhi yevme’l-kıyâmeti.
İşte iman burada asıl!İşte iman burada asıl! Bu kıyamet günü olacak. Sen deme ki:Bu kıyamet günü olacak. Sen deme ki:

“—Biz okuduk hocaefendi, bu dünyanın yaradılış senesi belli bile değil.


“—Biz okuduk hocaefendi, bu dünyanın yaradılış senesi belli bile değil.
Ne kadar zaman yaşayacağını da yine kimse bilmez.Ne kadar zaman yaşayacağını da yine kimse bilmez. Yüz milyonlarca seneden beri bu dünya duruyor ortada.Yüz milyonlarca seneden beri bu dünya duruyor ortada. Daha kim bilir kaç yüz milyonlarca sene duracak bu dünya daha.Daha kim bilir kaç yüz milyonlarca sene duracak bu dünya daha. Bu kıyâmet ne zaman kopacak da, biz o cennete ne zaman gireceğiz acaba?”Bu kıyâmet ne zaman kopacak da, biz o cennete ne zaman gireceğiz acaba?”

Sen sakın böyle bir şey söyleme!


Sen sakın böyle bir şey söyleme!


İzâ mâte ehadüküm, fekad kàmet kıyâmetehû.


İzâ mâte ehadüküm, fekad kàmet kıyâmetehû.
Öldün mü, kıyametin koptu gitti; öteki kıyameti sen bekleme artık.Öldün mü, kıyametin koptu gitti; öteki kıyameti sen bekleme artık. Senin kıyametin koptu…Senin kıyametin koptu… Ne zaman? Ne zaman çeneni kaparsın, çenenin kapandığı dakikada kıyametin koptu demektir.Ne zaman? Ne zaman çeneni kaparsın, çenenin kapandığı dakikada kıyametin koptu demektir. Onun için o güne kadar ne kazanabildiysen ne âlâ sana!Onun için o güne kadar ne kazanabildiysen ne âlâ sana!

Onun için, insanlar çok ayıplar fakirleri.


Onun için, insanlar çok ayıplar fakirleri.
Fakirlikten herkes korkar.Fakirlikten herkes korkar. Kimse fakiri yanına sokmak istemez, fakirle oturmak istemez,Kimse fakiri yanına sokmak istemez, fakirle oturmak istemez, fakire yüz vermez, fakire yüz veremez.fakire yüz vermez, fakire yüz veremez. Bunlar bizim hep âdetimiz, saklanacak bir tarafı da yok bunun.Bunlar bizim hep âdetimiz, saklanacak bir tarafı da yok bunun.

Fakat, Allah-u Teàlâ’nın indinde


Fakat, Allah-u Teàlâ’nın indinde
fakirlik çok ziynetli, şerefli, kıymetli bir devlettir.fakirlik çok ziynetli, şerefli, kıymetli bir devlettir. Ama nasıl? Gecesini gündüzünü Allah’a vermiş bir fakir!Ama nasıl? Gecesini gündüzünü Allah’a vermiş bir fakir! Yoksa öyle gelişi güzel değil.Yoksa öyle gelişi güzel değil.

Bu hususta gerek Tergîb ve Terhîb’in, gerek Câmiu’s-Sağîr’in,


Bu hususta gerek Tergîb ve Terhîb’in, gerek Câmiu’s-Sağîr’in,
gerek ve İmam Gazâlî’nin gerekse İbrahim Hakkı Hazretleri’ningerek ve İmam Gazâlî’nin gerekse İbrahim Hakkı Hazretleri’nin Ma’rifetname’sinde kıssaları bir oku.Ma’rifetname’sinde kıssaları bir oku. Orada ne güzel söyler: ...Orada ne güzel söyler: ...

Az ye, az uyu, az iç,


Az ye, az uyu, az iç,

Ten mezbelesinden vazgeç.

Ten mezbelesinden vazgeç.


Bizim bütün derdimiz, ten mezbelesi dediği şu işte,


Bizim bütün derdimiz, ten mezbelesi dediği şu işte,
“Huh!” deyip son nefes çıktıktan sonra bu tenin nasıl bir cîfe olduğunu git“Huh!” deyip son nefes çıktıktan sonra bu tenin nasıl bir cîfe olduğunu git bir mezarlıkta seyret bakalım!bir mezarlıkta seyret bakalım!

Bir gün bir mezarlığın başına git, beş on günlük bir mezarı şöyle mezarcıya eştir,


Bir gün bir mezarlığın başına git, beş on günlük bir mezarı şöyle mezarcıya eştir,
bir bak oradaki dostunun hâline?bir bak oradaki dostunun hâline? Dün nasıl bir adam idi o, iyi ve kötü,Dün nasıl bir adam idi o, iyi ve kötü, onun hâline şöyle bir bak bakalım da azıcık ibret gelsin!onun hâline şöyle bir bak bakalım da azıcık ibret gelsin!

Mezarlığa git mezar taşlarını seyret, o taşlar ne zamandan beri duruyor orada?


Mezarlığa git mezar taşlarını seyret, o taşlar ne zamandan beri duruyor orada?
O ağaçlar ne zamandan beri duruyor orada,O ağaçlar ne zamandan beri duruyor orada, bak senin oraya dün gömdüğün kardeşin ne hâle geldi bu gün?bak senin oraya dün gömdüğün kardeşin ne hâle geldi bu gün? Ne olacak kardeş?Ne olacak kardeş? Git bakalım, o da senin ya kardeşindi, ya babandı, ya annendi, bak ne oldular?Git bakalım, o da senin ya kardeşindi, ya babandı, ya annendi, bak ne oldular?

Senin beslediğin bu vücut da öyle olmayacak mı yarın?


Senin beslediğin bu vücut da öyle olmayacak mı yarın?
Sen bu vücudu besleyeceğine bu vücudun içindeki kuşu besle kuşu!Sen bu vücudu besleyeceğine bu vücudun içindeki kuşu besle kuşu! Senin kafesin altından olmuş, içinde kuş olmadıktan sonra kaç para eder o?Senin kafesin altından olmuş, içinde kuş olmadıktan sonra kaç para eder o?

Senin bu vücudun ne kadar kuvvetli olursa olsun, ne kadar güzel olursa olsun,


Senin bu vücudun ne kadar kuvvetli olursa olsun, ne kadar güzel olursa olsun,
onun içerisinde iman olmadıktan sonra,onun içerisinde iman olmadıktan sonra, o iman da sağlam bir iman olmadıktan sonra, neye yarar o?o iman da sağlam bir iman olmadıktan sonra, neye yarar o? Allah hepimizi affetsin…Allah hepimizi affetsin…

Onun için bütün kıymet vücuda değil, vücudun sebebi olan imanadır.


Onun için bütün kıymet vücuda değil, vücudun sebebi olan imanadır.
Onu beslemeye çalış, onu kuvvetlendirmeye çalış,Onu beslemeye çalış, onu kuvvetlendirmeye çalış, onu kemale ulaştırmaya çalış.onu kemale ulaştırmaya çalış. Vücut kemale gelmiş, arkasından zevali hazır onun.Vücut kemale gelmiş, arkasından zevali hazır onun. İzâ câe nasru’llàhi ve’l-fethu.İzâ câe nasru’llàhi ve’l-fethu. Sûresi nâzil olduğu zaman, ağladı Ashâb-ı Kirâm.Sûresi nâzil olduğu zaman, ağladı Ashâb-ı Kirâm. Niçin? “İslâmiyet kemale erdi, her taraftan bölük bölük insanlar İslâmiyet’e gidiyorlar.Niçin? “İslâmiyet kemale erdi, her taraftan bölük bölük insanlar İslâmiyet’e gidiyorlar. Bu kemalin arkasından zeval hazırdır.” diyerek herkes korktu.Bu kemalin arkasından zeval hazırdır.” diyerek herkes korktu.

Binaen aleyh senin vücudun ne kadar kemale gelirse gelsin,


Binaen aleyh senin vücudun ne kadar kemale gelirse gelsin,
bugün önünde hiç kimse dayanamaz, herkesi yıkarsın,bugün önünde hiç kimse dayanamaz, herkesi yıkarsın, devirirsin ama bu kemâlât bir gün senin elinden gidecek.devirirsin ama bu kemâlât bir gün senin elinden gidecek.

Ondan sonra ne derler:


Ondan sonra ne derler:


“—Kocayan kurt köpeklere maskara olur.” dedikleri gibi,


“—Kocayan kurt köpeklere maskara olur.” dedikleri gibi,
ondan sonra maskara olursun ahir ömründe…ondan sonra maskara olursun ahir ömründe…

Onun için, bugünkü hayatın hiçbir safhasına bel bağlama!


Onun için, bugünkü hayatın hiçbir safhasına bel bağlama!
Bel bağlayacaksan Allah’a bağlaBel bağlayacaksan Allah’a bağla ve Allah’ın rızası, sevgisi neredeyse, oraya doğru yönel!ve Allah’ın rızası, sevgisi neredeyse, oraya doğru yönel!

Paranın kıymetini de bil.


Paranın kıymetini de bil.
O parayı Allah sana israf et diye vermedi.O parayı Allah sana israf et diye vermedi. Onu deniz kenarlarında, zevk sefa yerlerinde,Onu deniz kenarlarında, zevk sefa yerlerinde, apartman peşlerinde, zînet peşlerinde mahvetme!apartman peşlerinde, zînet peşlerinde mahvetme! Onunla Allah’ın rızasını kazan.Onunla Allah’ın rızasını kazan.

Şu binacığı yapıncaya kadar kıyamet koptu yahu!


Şu binacığı yapıncaya kadar kıyamet koptu yahu!
Kıyamet koptu şu binayı yapıncaya kadar!Kıyamet koptu şu binayı yapıncaya kadar!

Niçin? Koparamıyorsun varlığından bir şey!


Niçin? Koparamıyorsun varlığından bir şey!
E dişinin kovuğundan bir şey çıkarıp daE dişinin kovuğundan bir şey çıkarıp da bir şey koyarsak oraya, ondan bu bina yapılır mı yahu?bir şey koyarsak oraya, ondan bu bina yapılır mı yahu? Allah hepimizi affetsin…Allah hepimizi affetsin… İşte malımız meydanda yani!İşte malımız meydanda yani! Saklanacak bir tarafı da yok!Saklanacak bir tarafı da yok!

RE. 226/18 El-kàimü bi-sünnetî, inde fesâdi ümmetî, lehû ecrü şehîdin.


RE. 226/18 El-kàimü bi-sünnetî, inde fesâdi ümmetî, lehû ecrü şehîdin.


Şimdi bak buradaki kàim ismi ne diyor?


Şimdi bak buradaki kàim ismi ne diyor?


Geçen hafta bir kardeş vardı sakal bırakmış,


Geçen hafta bir kardeş vardı sakal bırakmış,
“Sakalımın duasını yapıver hoca efendi.” dedi.“Sakalımın duasını yapıver hoca efendi.” dedi. Ben de unuttum onu o derste, bu hafta için yaparız dedim.Ben de unuttum onu o derste, bu hafta için yaparız dedim. Bilmem kendisi var mı şu anda?Bilmem kendisi var mı şu anda?

Şimdi bu el-kàimü bi-sünnetî...,


Şimdi bu el-kàimü bi-sünnetî...,
sakal dualarında okunan bir hadistir.sakal dualarında okunan bir hadistir. Şimdi bunu okurken ben de diyorum ki, sünnet yalnız sakalın salınması değil.Şimdi bunu okurken ben de diyorum ki, sünnet yalnız sakalın salınması değil. Bir sakal saldı mı, ooh adam oldu evliya; tamam...Bir sakal saldı mı, ooh adam oldu evliya; tamam...

Sünnet bu değil ki sadece!


Sünnet bu değil ki sadece!
Sünnet bin bir çeşit, bin bir tane sünnet var yahu.Sünnet bin bir çeşit, bin bir tane sünnet var yahu. Namazın sünnetleri var, abdestin sünnetleri var, yemenin sünnetleri var,Namazın sünnetleri var, abdestin sünnetleri var, yemenin sünnetleri var, uyumanın sünneti var, gezmenin sünneti var,uyumanın sünneti var, gezmenin sünneti var, çalışmanın sünneti var, hepsinin sünneti var…çalışmanın sünneti var, hepsinin sünneti var… Bu sünnetlerin hepsini yapabilmek lazım.Bu sünnetlerin hepsini yapabilmek lazım.

Sabahleyin erkenden işe gitmek sünnet değildir.


Sabahleyin erkenden işe gitmek sünnet değildir.
Halbuki biz sabahın karanlığında işe gitmeye çalışıyoruz.Halbuki biz sabahın karanlığında işe gitmeye çalışıyoruz.

Akşamın karanlığında dönmek sünnet değildir.


Akşamın karanlığında dönmek sünnet değildir.
Sünnet akşamdan evvel evine girmektir.Sünnet akşamdan evvel evine girmektir. Yapabiliyor musunuz bunu?Yapabiliyor musunuz bunu?

“—Canım işte şuna bağlıyız, buna bağlıyız…”


“—Canım işte şuna bağlıyız, buna bağlıyız…”


Gece sabaha kadar uyumak sünnet mi?


Gece sabaha kadar uyumak sünnet mi?
Gece kalkıp namaz kılmak, o da sünnet değil mi teheccüd denilen namaz?Gece kalkıp namaz kılmak, o da sünnet değil mi teheccüd denilen namaz? En büyük sünnettir o…En büyük sünnettir o… Gece kaç tanemiz kalkıp da kaç rekât namaz kılabiliyoruz?Gece kaç tanemiz kalkıp da kaç rekât namaz kılabiliyoruz?

Halbuki hepimizin dünya kadar da borcu var.


Halbuki hepimizin dünya kadar da borcu var.
Borç, bugün kılamamışız, şu kadar sene kılamamışız,Borç, bugün kılamamışız, şu kadar sene kılamamışız, bunlar üzerimizde durup duruyor,bunlar üzerimizde durup duruyor, geceleri de sabahlara kadar mışıl mışıl uyuyoruz.geceleri de sabahlara kadar mışıl mışıl uyuyoruz.

Sonra geceleri erken yatmamak derdi, o da ayrı bir dert...


Sonra geceleri erken yatmamak derdi, o da ayrı bir dert...
Geceleri on ikilere, birlere kadara oturuyoruz.Geceleri on ikilere, birlere kadara oturuyoruz. Ondan sonra tabii sabah namazı da daralır, sabah namazına da yetişemezsin.Ondan sonra tabii sabah namazı da daralır, sabah namazına da yetişemezsin. Halbuki bugünlerde bu gecelerimiz çok uzun olmakla beraberHalbuki bugünlerde bu gecelerimiz çok uzun olmakla beraber uykular rahat rahat alınır, gece namazları da rahat rahat kılınır,uykular rahat rahat alınır, gece namazları da rahat rahat kılınır, sabahleyin de rahat rahat camiye gelirsin.sabahleyin de rahat rahat camiye gelirsin. Fakat bunu da beceremiyoruz.Fakat bunu da beceremiyoruz.

Niçin? Keyfimizi bir türlü bozamıyoruz.


Niçin? Keyfimizi bir türlü bozamıyoruz.


Alıştığımız an’ane denilen bir şey var ya hani, görenek.


Alıştığımız an’ane denilen bir şey var ya hani, görenek.
İnsanların bu göreneği bozması kadar zor bir şey yoktur ha!İnsanların bu göreneği bozması kadar zor bir şey yoktur ha! Ordular yıkılır, düşmanlar boğulur, kesilir, kaleler fetholur,Ordular yıkılır, düşmanlar boğulur, kesilir, kaleler fetholur, fakat insanın ahlâkından, alıştığı bir ahlâktan dönmesi kadar zor bir şey yoktur.fakat insanın ahlâkından, alıştığı bir ahlâktan dönmesi kadar zor bir şey yoktur. Alıştığı bir ahlâkı ölünceye kadar devam ettirir.Alıştığı bir ahlâkı ölünceye kadar devam ettirir.

“—E canım bunun ...”


“—E canım bunun ...”


İnsaflı düşün bakalım; yaşın kemale gelmiş,


İnsaflı düşün bakalım; yaşın kemale gelmiş,
bundan sonra evlenecek de değilsin,bundan sonra evlenecek de değilsin, bilmem ne de olacak değilsin,bilmem ne de olacak değilsin, niçin sakalını salıvermiyorsun hâlâ?niçin sakalını salıvermiyorsun hâlâ? Neyine güveniyorsun yani?Neyine güveniyorsun yani? Bu Allah’ın Rasûlünün sünnetine niçin boyun bükmüyorsun sen?Bu Allah’ın Rasûlünün sünnetine niçin boyun bükmüyorsun sen?

“—Rasûlullah’ın sünnetine itaat etmeyen, şefaatinden mahrumdur.”


“—Rasûlullah’ın sünnetine itaat etmeyen, şefaatinden mahrumdur.”
diyen hadisleri duymadın mı hiç?diyen hadisleri duymadın mı hiç? Duydun. Neden uymuyorsun?Duydun. Neden uymuyorsun?

Alışılmış! Gurur var, benlik var, bir türlü onu yenemiyor insan.


Alışılmış! Gurur var, benlik var, bir türlü onu yenemiyor insan.
Yenmesi de çok zordur.Yenmesi de çok zordur. Düşmanları yener de insan, nefsinin gururunu bir türlü yenemez işte...Düşmanları yener de insan, nefsinin gururunu bir türlü yenemez işte... Halbuki, bir din adamı için deHalbuki, bir din adamı için de sakalsız gezmek kadar abes bir şey yoktur.sakalsız gezmek kadar abes bir şey yoktur.

“—Bunu da yapamam!”


“—Bunu da yapamam!”


Canım benim, bu kadar meslek var, gider başka bir mesleğin sahibi olurdum,


Canım benim, bu kadar meslek var, gider başka bir mesleğin sahibi olurdum,
memur olacaksam gider başka yerde memur olurdum.memur olacaksam gider başka yerde memur olurdum. Ben buraya geçiyorum, imam oluyorum da, Rasûlüllah’ın makamıdır bu makam diyorum da,Ben buraya geçiyorum, imam oluyorum da, Rasûlüllah’ın makamıdır bu makam diyorum da, niçin Rasûlüllah’ın kılığına kendimi uyduramıyorum?niçin Rasûlüllah’ın kılığına kendimi uyduramıyorum?

Neden bu Avrupa’nın bütün an’anelerini kendimize örnek edindik de


Neden bu Avrupa’nın bütün an’anelerini kendimize örnek edindik de
Peygamberimiz SAS’in bize bıraktığı örnekleri terk ettik?Peygamberimiz SAS’in bize bıraktığı örnekleri terk ettik?

Bak şimdi aklıma ne geldi:


Bak şimdi aklıma ne geldi:


Bizim buradan bir kardeşimiz, adı Muhibbullah’dı,


Bizim buradan bir kardeşimiz, adı Muhibbullah’dı,
kızını bir Amerika müslümanına verdi.kızını bir Amerika müslümanına verdi. Bu Amerika müslümanının halini bana birisi anlatıyor.Bu Amerika müslümanının halini bana birisi anlatıyor. Bu Amerikan müslümanı gayet sünnet-i seniyyeye üzerinde, bu kadar sakalı var.Bu Amerikan müslümanı gayet sünnet-i seniyyeye üzerinde, bu kadar sakalı var. Güzel bir Arap entarisi giymiş, başında da takkeGüzel bir Arap entarisi giymiş, başında da takke Washington denilen o şehrin içerisinde bilâ pervâ böyle dolaşıyor böyle.Washington denilen o şehrin içerisinde bilâ pervâ böyle dolaşıyor böyle. Sordum;Sordum;
“—Selamün aleyküm! Sen Suudi Arabistan’dan mısın?”

“—Selamün aleyküm! Sen Suudi Arabistan’dan mısın?”

“—Hayır…”

“—Hayır…”

“—Nerelisin?”

“—Nerelisin?”

“—Buralıyım.”

“—Buralıyım.”

“—E oradan mı geldin buraya?”

“—E oradan mı geldin buraya?”

“—Yok, doğma büyüme buralıyım!”

“—Yok, doğma büyüme buralıyım!”

“—E bu kıyafet ne?”

“—E bu kıyafet ne?”

“—Peygamber SAS’in in kıyafeti bu kıyafet.

“—Peygamber SAS’in in kıyafeti bu kıyafet.
Ben de müslüman oldum, elbette Peygamberimin giyindiği gibiBen de müslüman oldum, elbette Peygamberimin giyindiği gibi giyinmek mecburiyetindeyim.” diyor.giyinmek mecburiyetindeyim.” diyor.

Amerika’dan müslüman olan bir müslümanın sözü bu.


Amerika’dan müslüman olan bir müslümanın sözü bu.
Gel sen de şimdi bizim halimize bak!Gel sen de şimdi bizim halimize bak!

Sana bu adamın kaynanasına yazdığı bir mektubunu size de söyleyeyim.


Sana bu adamın kaynanasına yazdığı bir mektubunu size de söyleyeyim.
Kaynanasına bir mektup yazmış o zât;Kaynanasına bir mektup yazmış o zât;

“—Kızından çok memnunum, eksik olma, iyi terbiye etmişin,


“—Kızından çok memnunum, eksik olma, iyi terbiye etmişin,
fakat geceleri namaza kalkmıyor.fakat geceleri namaza kalkmıyor. Gece namazlarına çok zaman kalkıyorsa da ara sıra tembellik ediyor.” demiş.Gece namazlarına çok zaman kalkıyorsa da ara sıra tembellik ediyor.” demiş.

O hâlinden de şikâyet etmiş,


O hâlinden de şikâyet etmiş,


Sen bugün bizi ne yapacaksın, nereye koyacaksın, neye yararız yani?


Sen bugün bizi ne yapacaksın, nereye koyacaksın, neye yararız yani?
İşte unu eliyoruz eliyoruz, eledikten sonra üstünde kalan kepek gibiyiz hepimiz.İşte unu eliyoruz eliyoruz, eledikten sonra üstünde kalan kepek gibiyiz hepimiz. İşe yaramaz, hayvanlara dökülecek en nihayet, hayvanlar yiyecek onları.İşe yaramaz, hayvanlara dökülecek en nihayet, hayvanlar yiyecek onları. Allah affetsin hepimizi…Allah affetsin hepimizi…

Bu sünnet-i seniyyeye uymak


Bu sünnet-i seniyyeye uymak
şefaat-i Peygamberîyeye nâil olmanın başlıca sebebidir, yegâne sebebidir.şefaat-i Peygamberîyeye nâil olmanın başlıca sebebidir, yegâne sebebidir. Gençliğe ihtiyarlığa bakmaz.Gençliğe ihtiyarlığa bakmaz. Gece namazını kılmak, Peygamberin giyindiği gibi giyinmek, yediği gibi yemek...Gece namazını kılmak, Peygamberin giyindiği gibi giyinmek, yediği gibi yemek... O günde üç defa yemezdi,O günde üç defa yemezdi, bir kere yerdi.bir kere yerdi. Bazen de iki kere yerdi.Bazen de iki kere yerdi. Akşam yerse sabah yemezdi, sabah yerse akşam yemezdi.Akşam yerse sabah yemezdi, sabah yerse akşam yemezdi. Bazen de mübarek karınlarına taş bağlarlardı. Ah ah!..Bazen de mübarek karınlarına taş bağlarlardı. Ah ah!..

İmam Gazâlî, Allah rahmet eylesin, Hârisü’l Muhâsibî’nin


İmam Gazâlî, Allah rahmet eylesin, Hârisü’l Muhâsibî’nin
ifadesini naklediyor kendisi İmam Gazâlî:ifadesini naklediyor kendisi İmam Gazâlî: Hârisü’l Muhâsibî’nin ifadesini...Hârisü’l Muhâsibî’nin ifadesini...

“—O çok güzel yazmış, bu hususta onun sözlerini nakledeceğim.” diyor.


“—O çok güzel yazmış, bu hususta onun sözlerini nakledeceğim.” diyor.


Hazret-i Fahr-i kâinat, Ekmelü’t-tahiyyât


Hazret-i Fahr-i kâinat, Ekmelü’t-tahiyyât
Efendimiz için buyurun bir salât ü selâm okuyalım:Efendimiz için buyurun bir salât ü selâm okuyalım: Es-salâtü ve’s-selâmü aleyke yâ rasûla’llah,Es-salâtü ve’s-selâmü aleyke yâ rasûla’llah,

Es-salâtü ve’s-selâmü aleyke yâ habîba’llah,


Es-salâtü ve’s-selâmü aleyke yâ habîba’llah,
Es-salâtü ve’s-selâmü aleyke yâ seyyide’levvelîne ve’l-âhirîn…Es-salâtü ve’s-selâmü aleyke yâ seyyide’levvelîne ve’l-âhirîn… Va’fu annâ yâ kerîm… Va’fu annâ yâ rahîm...Va’fu annâ yâ kerîm… Va’fu annâ yâ rahîm...

Hiç şüpheniz olmasın ki bu salât ü selâmımız şimdi Rasûlüllah’ın kulağına gitmiştir.


Hiç şüpheniz olmasın ki bu salât ü selâmımız şimdi Rasûlüllah’ın kulağına gitmiştir.
Şimdi, yani daha aradan zaman istemez şimdi onun kulağına gitti:Şimdi, yani daha aradan zaman istemez şimdi onun kulağına gitti:

“—Senin ümmetinden, İstanbul memleketinin İskenderpaşa camisinin cemaati


“—Senin ümmetinden, İstanbul memleketinin İskenderpaşa camisinin cemaati
sana bunları hediye ettiler yâ Rasûlallah!” diye melekler salât ü selâmımızı ulaştırdı.sana bunları hediye ettiler yâ Rasûlallah!” diye melekler salât ü selâmımızı ulaştırdı.

O da tabii bize karşı inşallah,


O da tabii bize karşı inşallah,
güzel güzel dualar ediyordur dagüzel güzel dualar ediyordur da o duaların sebebiyle inşallah, biz de felah yoluna gideriz.o duaların sebebiyle inşallah, biz de felah yoluna gideriz.

İki cihan serveri, ismini unuttum güzel bir efendi varmış. Ona demiş ki:


İki cihan serveri, ismini unuttum güzel bir efendi varmış. Ona demiş ki:


“—Haydi kızımı ziyarete gidelim seninle beraber.”


“—Haydi kızımı ziyarete gidelim seninle beraber.”
O ashabı kiramın adını unuttum ama her neyse.O ashabı kiramın adını unuttum ama her neyse. İmran ibn-i Husayn RA:İmran ibn-i Husayn RA:

“—Pekiyi yâ Rasûlallah!” demiş, düşmüş Peygamberimizin arkasına…


“—Pekiyi yâ Rasûlallah!” demiş, düşmüş Peygamberimizin arkasına…


Rasûlüllah’ın kızı Hazreti Fatıma’nın evine gelmişler.


Rasûlüllah’ın kızı Hazreti Fatıma’nın evine gelmişler.
Şimdiki gibi kapı yok, zile basma yok tabii.Şimdiki gibi kapı yok, zile basma yok tabii.

“—Kızım Fatıma!” demiş, nasıl seslendiyse.


“—Kızım Fatıma!” demiş, nasıl seslendiyse.

“—Buyur yâ babacığım!” demiş.

“—Buyur yâ babacığım!” demiş.

“—Yanımda birisi daha var kızım.” demiş,

“—Yanımda birisi daha var kızım.” demiş,
“Seni ziyarete geldik.”“Seni ziyarete geldik.”
“—Babacığım! Üstümü örtecek bir şeyim yok ki!

“—Babacığım! Üstümü örtecek bir şeyim yok ki!
Sen babamsın gel ama, yanındaki adam da varmış senin,Sen babamsın gel ama, yanındaki adam da varmış senin, ona karşı benim örtünecek bir şeyimiz yok.” demiş.ona karşı benim örtünecek bir şeyimiz yok.” demiş. “Kendimi örtecek bir şeyimiz yok.” demiş.“Kendimi örtecek bir şeyimiz yok.” demiş.

Aziz kardeş!


Aziz kardeş!


Bu çok kitaplarda yazılıdır.


Bu çok kitaplarda yazılıdır.
Bu, Rasûl-ü Ekrem SAS’in kızı bu.Bu, Rasûl-ü Ekrem SAS’in kızı bu.

Allah’ın Habîbinin kızı bu.


Allah’ın Habîbinin kızı bu.
Ona Rasûlullah tarif ediyor; “—O örtünü şu şekilde ört de üzerine.”Ona Rasûlullah tarif ediyor; “—O örtünü şu şekilde ört de üzerine.”

O şeklini bilemedim nasıl örttüyse,


O şeklini bilemedim nasıl örttüyse,
şöyle omuzlarına alırsın, şöyle yaparsın nasıl yap dediyse, örtülür vücudun.şöyle omuzlarına alırsın, şöyle yaparsın nasıl yap dediyse, örtülür vücudun.

“—Başım açık yâ Rasûlallah o zaman, başım açık kalacak.


“—Başım açık yâ Rasûlallah o zaman, başım açık kalacak.
Yani başımı örtersem altımı örtmüyor, altımı örtersem başımı örtünmüyor yâ Rasûlallah?Yani başımı örtersem altımı örtmüyor, altımı örtersem başımı örtünmüyor yâ Rasûlallah?

Onun için mübarek, bir rivayette görmüştüm, mendilini çıkarmış,


Onun için mübarek, bir rivayette görmüştüm, mendilini çıkarmış,
“Bununla da başını ört kızım!” demiş.“Bununla da başını ört kızım!” demiş.

Mendil değil de mendile benzer bir şey artık o zaman nasıl bir şey ise...


Mendil değil de mendile benzer bir şey artık o zaman nasıl bir şey ise...
Onunla da başını örtmüş de içeri öyle girmişler.Onunla da başını örtmüş de içeri öyle girmişler.

Hazret-i Fatıma açlıktan ve karnının ağrısından babasına şikâyet etmiş, Efendimiz SAS:


Hazret-i Fatıma açlıktan ve karnının ağrısından babasına şikâyet etmiş, Efendimiz SAS:


“—Vallahi kızım ben senden efdalim.


“—Vallahi kızım ben senden efdalim.
Sen benim kızımsın ama ben de Allah’ın Habîbiyim.Sen benim kızımsın ama ben de Allah’ın Habîbiyim. Senden efdalim ind-i ilâhîyede. Üç günden beri ben de ekmek yemek yemedim.” diye cevap vermiş.Senden efdalim ind-i ilâhîyede. Üç günden beri ben de ekmek yemek yemedim.” diye cevap vermiş.

Ey aziz kardeş!


Ey aziz kardeş!


Ey şehvetinin esiri olan insan!


Ey şehvetinin esiri olan insan!


Ey karnı doymayan, gözü doymayan insan!


Ey karnı doymayan, gözü doymayan insan!


Karun’u bile bugün geçmiş durumdayız yani.


Karun’u bile bugün geçmiş durumdayız yani.
Karun da bizim yanımızda hiç kalacak.Karun da bizim yanımızda hiç kalacak. Ne gözümüz doyar, ne karnımız doyar,Ne gözümüz doyar, ne karnımız doyar, ne etrafımızdakilere içimizde bir acı, bir sızı, bir muhabbet, bir sevgi var...ne etrafımızdakilere içimizde bir acı, bir sızı, bir muhabbet, bir sevgi var...

Onun içindir ki, bugünün müslümanının ikisi birbirini sevmez.


Onun içindir ki, bugünün müslümanının ikisi birbirini sevmez.


Dün bir arkadaş diyor ki:


Dün bir arkadaş diyor ki:


“—Bizim yanımızda kumarbazlar var,


“—Bizim yanımızda kumarbazlar var,
sarhoşlar da var, şu da var, bu da var...sarhoşlar da var, şu da var, bu da var... Onların birbirine muhabbetini görüyorum da bayılıyorum.Onların birbirine muhabbetini görüyorum da bayılıyorum. O sarhoşlar birbirlerine nasıl iltifat ediyorlar,O sarhoşlar birbirlerine nasıl iltifat ediyorlar, nasıl muhabbet ediyorlar, nasıl seviyorlar,nasıl muhabbet ediyorlar, nasıl seviyorlar, nasıl birbirlerine fedakârlık ediyorlar!” dedi.nasıl birbirlerine fedakârlık ediyorlar!” dedi.

Bunu bir müslüman niçin yapmıyor yahu?


Bunu bir müslüman niçin yapmıyor yahu?
Niçin yapmıyor bir müslüman?Niçin yapmıyor bir müslüman?

İki müslümanın kalbi bir araya gelmiyor.


İki müslümanın kalbi bir araya gelmiyor.
İki müslüman birbirini candan sevmiyor.İki müslüman birbirini candan sevmiyor. Seviyorsa yalandan seviyor, dili seviyor, kalbi sevmiyor!Seviyorsa yalandan seviyor, dili seviyor, kalbi sevmiyor! Bu neden? İşte hep içimizin bozukluğundan.Bu neden? İşte hep içimizin bozukluğundan.

Şimdi hacılarımız Mekke-i Mükerreme’ye gidiyorlar.


Şimdi hacılarımız Mekke-i Mükerreme’ye gidiyorlar.
Kardeşlerimiz de gidecek inşaallah …Kardeşlerimiz de gidecek inşaallah … Oraya dünyanın her tarafından da insanlar gelecek.Oraya dünyanın her tarafından da insanlar gelecek. Onların arasında Allah’ın sevdiği kutup dediğimiz, evliyâ dediğimiz,Onların arasında Allah’ın sevdiği kutup dediğimiz, evliyâ dediğimiz, kırklardan dediğimiz kimseler de gelirler.kırklardan dediğimiz kimseler de gelirler. Fakat onları göremeyiz, bilemeyiz ama orada mevcutturlar.Fakat onları göremeyiz, bilemeyiz ama orada mevcutturlar. Onların duasının kabul olduğu bir yerdir ki,Onların duasının kabul olduğu bir yerdir ki, onların duası sebebiyle orada bütün Müslümanların duası da kabul olur ...onların duası sebebiyle orada bütün Müslümanların duası da kabul olur ...

Bize misafirler gelmişti de,


Bize misafirler gelmişti de,
onların köyünden on tane hacı gitmiş, gelmiş.onların köyünden on tane hacı gitmiş, gelmiş. Evvelde bir çok hoca efendi, hacılarımız arabalarla gidiyordu.Evvelde bir çok hoca efendi, hacılarımız arabalarla gidiyordu. Gittilder geldiler ama.Gittilder geldiler ama. “O günkü gidişleri ne ise, bugünkü hayatları da yine aynı…” dediler.“O günkü gidişleri ne ise, bugünkü hayatları da yine aynı…” dediler. “Yine her çeşit kabahati işlerler, fenalıkları da işlerler, camiye de gelmezler.“Yine her çeşit kabahati işlerler, fenalıkları da işlerler, camiye de gelmezler. Günahları da irtikâb ederler.” dediler.Günahları da irtikâb ederler.” dediler. Böyle hacılıktan ne fayda olacak?Böyle hacılıktan ne fayda olacak?

Hacılığın kantarı, hacılıktan geldikten sonraki hayatının


Hacılığın kantarı, hacılıktan geldikten sonraki hayatının
gitmeden önceki hayatından daha iyi olması…gitmeden önceki hayatından daha iyi olması… Hayatın gitmeden evvelkinden biraz daha yükseldiyse,Hayatın gitmeden evvelkinden biraz daha yükseldiyse, hacılığın kabul olmuş demektir.hacılığın kabul olmuş demektir. Tekrar tekrar git, tekrar tekrar yüksel!Tekrar tekrar git, tekrar tekrar yüksel!

Fakat geldikten sonra bakıyorsun ki, hayatı evvelkinden daha bozuk,


Fakat geldikten sonra bakıyorsun ki, hayatı evvelkinden daha bozuk,
demek ki hiçbir şeye yaramamış.demek ki hiçbir şeye yaramamış.

Ama, bu demek değildir ki: “Sakın bir daha gitme!”


Ama, bu demek değildir ki: “Sakın bir daha gitme!”


Şimdi biz namazları kılarız da,


Şimdi biz namazları kılarız da,
kıldığımız namazların hiçbir işe yaramadığını da ben kendim biliyorum,kıldığımız namazların hiçbir işe yaramadığını da ben kendim biliyorum, Allah affetsin…Allah affetsin… Ama yine devam edeceğiz, kılacağız kiAma yine devam edeceğiz, kılacağız ki bir gün içimize Allah-u Teàlâ onun nurunu sunacak, hidayetini ihsan edecek.bir gün içimize Allah-u Teàlâ onun nurunu sunacak, hidayetini ihsan edecek. Bakacaksın ki namazdan ayrılmayı istemiyor canımız…Bakacaksın ki namazdan ayrılmayı istemiyor canımız… Namazın içinde bayılacağız.Namazın içinde bayılacağız. Ama o ruhu verecek olan Allah’tır; kabiliyetimize, istidadımıza göre…Ama o ruhu verecek olan Allah’tır; kabiliyetimize, istidadımıza göre… Onun için Hak yolundan ayrılmayın!Onun için Hak yolundan ayrılmayın!

“—Ben Allah diyorum da hiç faydası olmuyor, beceremiyorum?”


“—Ben Allah diyorum da hiç faydası olmuyor, beceremiyorum?”


Ne dersen de dâimâ Allah’ı dilinden bırakma!


Ne dersen de dâimâ Allah’ı dilinden bırakma!


“—Ama bir şey olmuyor, vesvese geliyor, kuruntular geliyor, şeytan şöyle diyor,”


“—Ama bir şey olmuyor, vesvese geliyor, kuruntular geliyor, şeytan şöyle diyor,”


Kim ne derse desin, senin vazifen Allah demek.


Kim ne derse desin, senin vazifen Allah demek.
Şeytanın vazifesi seni sapıtmak.Şeytanın vazifesi seni sapıtmak. Sen onun sözüne bakacağına Allah’ın sözüne bak da,Sen onun sözüne bakacağına Allah’ın sözüne bak da, Allah demekten dilini de ayırma, gönlünü de ayırma!Allah demekten dilini de ayırma, gönlünü de ayırma!

Allah kusurlarımızı affetsin…


Allah kusurlarımızı affetsin…
Tevfikàt-ı samedâniyyesine mazhar buyursun…Tevfikàt-ı samedâniyyesine mazhar buyursun… Dünya ve ahirette rızasını kazanan, onun sevgisini kazanan kullarının zümresine,Dünya ve ahirette rızasını kazanan, onun sevgisini kazanan kullarının zümresine, sizi de, bizi de, bütün mü’minleri de ilhak buyursun…sizi de, bizi de, bütün mü’minleri de ilhak buyursun… Düşmanlarının ve sevmedikleri kullarının şerrinden de sizi de, bizi de muhafaza buyursun…Düşmanlarının ve sevmedikleri kullarının şerrinden de sizi de, bizi de muhafaza buyursun…

Onun için, dün hased dersini okuyordum da…


Onun için, dün hased dersini okuyordum da…
Hased dersimizin başına ahlâk-ı mezmûmeler var ya,Hased dersimizin başına ahlâk-ı mezmûmeler var ya, o ahlâk-ı mezmûmelerin günahı çok büyük…o ahlâk-ı mezmûmelerin günahı çok büyük… İçkinin günah nasılsa, zinanın günahı nasılsa, hırsızlığın günahı nasılsa,İçkinin günah nasılsa, zinanın günahı nasılsa, hırsızlığın günahı nasılsa, bu hased denilen, kibir denilen, gazap denilenbu hased denilen, kibir denilen, gazap denilen gizli ve görülmez dertlerin günahı da onlardan daha büyük…gizli ve görülmez dertlerin günahı da onlardan daha büyük…

Hased hakkında Cenâb-ı Hak:


Hased hakkında Cenâb-ı Hak:


Kul eùzü bi-rabbi’l-felak.


Kul eùzü bi-rabbi’l-felak.
Min şerri mâ halak.Min şerri mâ halak. Ve min şerri gàsigın izâ vekab.Ve min şerri gàsigın izâ vekab. Ve min şerri’nneffâsâti fi’l-ukadi.Ve min şerri’nneffâsâti fi’l-ukadi. Ve min şerri hàsidin izâ hasede.Ve min şerri hàsidin izâ hasede. Hasetçilerin şerrinden de bana sığının diyor, haset o kadar fenâ bir şey…Hasetçilerin şerrinden de bana sığının diyor, haset o kadar fenâ bir şey…

Ama cibiliyyet iktizası bu içinde varsa, bunu nasıl söküp atacaksın?


Ama cibiliyyet iktizası bu içinde varsa, bunu nasıl söküp atacaksın?
Para da var, bilgi de var, her şey de var ama çıkar bakalım bu hasedi,Para da var, bilgi de var, her şey de var ama çıkar bakalım bu hasedi, kibri, ücubu, gururu, benliği at bakalım!kibri, ücubu, gururu, benliği at bakalım! Allah’a yalvarmaktan, Allah’tan hidayet istemekten başka çaremiz yok!Allah’a yalvarmaktan, Allah’tan hidayet istemekten başka çaremiz yok!

Allah hepimizi affetsin…


Allah hepimizi affetsin…
Rızası yollarında, sevgisi yollarındaRızası yollarında, sevgisi yollarında canını fedâ etmekten çekinmeyen eski bahtiyar mü’minlerincanını fedâ etmekten çekinmeyen eski bahtiyar mü’minlerin zümresine bizleri de ilhak buyursun…zümresine bizleri de ilhak buyursun…

Sübhàne rabbike rabbi’l izzeti ammâ yasifûn…


Sübhàne rabbike rabbi’l izzeti ammâ yasifûn…
Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2