Namaz Vakitleri

15 Recep 1446
15 Ocak 2025
İmsak
06:50
Güneş
08:20
Öğle
13:18
İkindi
15:45
Akşam
18:07
Yatsı
19:32
Detaylı Arama

Fitne ve Vera

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın yurtdışında bulunduğu zamanlarda, özellikle 7 Mayıs 1997 günü Türkiye’den ayrıldıktan sonra gurbet ellerde; Avustralya, Almanya, İsveç, İngiltere, Hollanda, ABD ve farklı ülkelerde yapmış oldukları sohbetlerdir.

Avustralya’da sabah ve yatsı namazından sonra, çeşitli camilerde yaptıkları hadis ve tefsir sohbetleri, İsveç’te son Ramazan ayı boyunca yaptıkları konuşmalar, aile eğitim toplantılarında yaptıkları konuşmalar ve konferanslardan oluşmaktadır.

Bu konuşmalar, Ak-Radyo’da “Gurbet Sohbetleri” adı altında yayımlanmıştır.

Fitne ve Vera

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın yurtdışında bulunduğu zamanlarda, özellikle 7 Mayıs 1997 günü Türkiye’den ayrıldıktan sonra gurbet ellerde; Avustralya, Almanya, İsveç, İngiltere, Hollanda, ABD ve farklı ülkelerde yapmış oldukları sohbetlerdir.

Avustralya’da sabah ve yatsı namazından sonra, çeşitli camilerde yaptıkları hadis ve tefsir sohbetleri, İsveç’te son Ramazan ayı boyunca yaptıkları konuşmalar, aile eğitim toplantılarında yaptıkları konuşmalar ve konferanslardan oluşmaktadır.

Bu konuşmalar, Ak-Radyo’da “Gurbet Sohbetleri” adı altında yayımlanmıştır.

Konuşma Metni

Euzübillahimineşşeytanirracim.Euzübillahimineşşeytanirracim. Bismillahirrahmanirrahim.Bismillahirrahmanirrahim. El-Hamdülillâhirabbi’l-âlemîn.

El-Hamdülillâhirabbi’l-âlemîn.
Hamden kesîran tayyiben mübâreken fîhi.Hamden kesîran tayyiben mübâreken fîhi. Alâ külli hâlin ve fî külli hîn.Alâ külli hâlin ve fî külli hîn. Ve’s-salâtü ve’s-selâmü alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihîVe’s-salâtü ve’s-selâmü alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ecmâin ve men tebi'ahû bi-ihsânin ilâ yevmi’d-dîn.ve sahbihî ecmâin ve men tebi'ahû bi-ihsânin ilâ yevmi’d-dîn. Emmâ ba'd.

Emmâ ba'd.
Fe-kâle Resûlullahi sallallahu aleyhi ve sellem;

Fe-kâle Resûlullahi sallallahu aleyhi ve sellem;
İttekû evvâbe’s-sultâni ve havâşiyehâ fe-inne

İttekû evvâbe’s-sultâni ve havâşiyehâ fe-inne
akrabu’n-nâsi minhâ eb’adühüm minallâhi.akrabu’n-nâsi minhâ eb’adühüm minallâhi. Ve men âsera sultânen alellâhi cealellâhü’l-fitnete fîVe men âsera sultânen alellâhi cealellâhü’l-fitnete fî kalbihî zâhiraten bâtınetenkalbihî zâhiraten bâtıneten ve ezhebe anhü’l-vera’a ve terakehû hayrâne.ve ezhebe anhü’l-vera’a ve terakehû hayrâne. Sadaka Resûlüllâh, fî mâ kâl, ev kemâ kâl.

Sadaka Resûlüllâh, fî mâ kâl, ev kemâ kâl.
Peygamberimiz efendimiz serverimiz Muhammed-i Mustafa,

Peygamberimiz efendimiz serverimiz Muhammed-i Mustafa,
aleyhi efdal-i salavât ve ekmel-i tahiyyât teslîmâtaleyhi efdal-i salavât ve ekmel-i tahiyyât teslîmât hazretleri buyuruyor ki;hazretleri buyuruyor ki; İttekû evvâbe’s-sultâni.

İttekû evvâbe’s-sultâni.
Saltanat sahiplerinin kapılarından.Saltanat sahiplerinin kapılarından. Ve havâşiyehâ.Ve havâşiyehâ. Maiyetlerindeki devletlilerin,Maiyetlerindeki devletlilerin, şevketlilerin kapılarından sakının, uzak durun,şevketlilerin kapılarından sakının, uzak durun, yaklaşmayın, yanlarına varmayın, gitmeyin.yaklaşmayın, yanlarına varmayın, gitmeyin. Fe-inne akrabu’n-nâsi minhâ.Fe-inne akrabu’n-nâsi minhâ. Çünkü bu sultanlara ve maiyetlerine ve idarecilereÇünkü bu sultanlara ve maiyetlerine ve idarecilere en yakın olanlar veya daha yakın olanlar.en yakın olanlar veya daha yakın olanlar. Eb’adühüm minallâhi.

Eb’adühüm minallâhi.
Allahtan daha uzak olurlar.Allahtan daha uzak olurlar. Onlara yaklaştıkça uzak olurlar.Onlara yaklaştıkça uzak olurlar. Yaklaştıkça uzak olurlar.Yaklaştıkça uzak olurlar. Ve men âsera sultânen alellâhi.Ve men âsera sultânen alellâhi. Kim bir saltanat sahibini Allah’a tercih ederse,Kim bir saltanat sahibini Allah’a tercih ederse, yani saltanat sahibinin yanında elde edeceği menfaatleri,yani saltanat sahibinin yanında elde edeceği menfaatleri, Allaha ibadet, güzel kulluk yaparakAllaha ibadet, güzel kulluk yaparak elde edeceği sevaplara tercih ederse.elde edeceği sevaplara tercih ederse. Ce’alellâhü’l-fitnete fî kalbihî.Ce’alellâhü’l-fitnete fî kalbihî. Allah onun kalbini fitnelere maruz bırakır,Allah onun kalbini fitnelere maruz bırakır, fitnelendirir, fitne.fitnelendirir, fitne. Zâhiraten bâtıneten.Zâhiraten bâtıneten. Zahiri ve batını fitneleri bulaştırır kalbine, gönlüne.Zahiri ve batını fitneleri bulaştırır kalbine, gönlüne. Ve ezhebe anhü’l-veraa.

Ve ezhebe anhü’l-veraa.
Ve ondan vera duygusu,Ve ondan vera duygusu, şüpheliden, haramdan sakınmak,şüpheliden, haramdan sakınmak, Allah’tan korkmak duygusunu uzaklaştırır.Allah’tan korkmak duygusunu uzaklaştırır. Ve terakehû hayrâne.Ve terakehû hayrâne. Ve onu şaşkın vaziyette bırakır.Ve onu şaşkın vaziyette bırakır. Şimdi aziz ve muhterem kardeşlerim;

Şimdi aziz ve muhterem kardeşlerim;
Dünyada biz Allah’ın yarattığı,

Dünyada biz Allah’ın yarattığı,
rızıklandırdığı, yaşattığı,rızıklandırdığı, yaşattığı, Allah’ın yarattıkları kulları olarak,Allah’ın yarattıkları kulları olarak, Allaha itaat etmekle vazifeliyiz.Allaha itaat etmekle vazifeliyiz. Yani görevimiz Allah’a kulluk etmek.Yani görevimiz Allah’a kulluk etmek. Güzel kulluk edersek imtihanı başaracağız, cennete gireceğiz.Güzel kulluk edersek imtihanı başaracağız, cennete gireceğiz. Ama Allah’a güzel kulluk etmek,Ama Allah’a güzel kulluk etmek, sapsağlam yürümek, sapmamak, eğilmemek, bükülmemeksapsağlam yürümek, sapmamak, eğilmemek, bükülmemek herkesin kolay yapabildiği bir şey olmuyor.herkesin kolay yapabildiği bir şey olmuyor. İnsanlar bir kereİnsanlar bir kere zevklerin karşısında zevki tercih ediveriyorlar.zevklerin karşısında zevki tercih ediveriyorlar. Zahmeti değil, keyfi ve zevki tercih ediyor.Zahmeti değil, keyfi ve zevki tercih ediyor. Hâlbuki ibadetler, sevaplı şeyler ama biraz zahmetli.Hâlbuki ibadetler, sevaplı şeyler ama biraz zahmetli. Oruç zahmetli, hac zahmetli, namaz zahmetli,Oruç zahmetli, hac zahmetli, namaz zahmetli, bütün ibadetler, zekât zahmetli ama faydalı tabi.bütün ibadetler, zekât zahmetli ama faydalı tabi. Hepsinin çok faydaları var.Hepsinin çok faydaları var. Onları terk ediyorlar.Onları terk ediyorlar. Keyifli zevkli şeylere koşuyorlar.Keyifli zevkli şeylere koşuyorlar. Hatta Peygamber efendimiz minberdeykenHatta Peygamber efendimiz minberdeyken deve kervanı gelivermiş Medine’ye.deve kervanı gelivermiş Medine’ye. Nerden anlıyorlar Caminin içinde?

Nerden anlıyorlar Caminin içinde?
Çan seslerinden, onların yürüyüşlerinden,Çan seslerinden, onların yürüyüşlerinden, çıngıraklarının sesinden belli olur.çıngıraklarının sesinden belli olur. Deve adım attığı zaman çıngırağın sallanışından,Deve adım attığı zaman çıngırağın sallanışından, lıngıdık, lıngıdık, lıngıdık, halıngıdık, lıngıdık, lıngıdık, ha deve kervanı geliyor, yani gözü kapalı âmâ bile anlar.deve kervanı geliyor, yani gözü kapalı âmâ bile anlar. Kervan geliyor.Kervan geliyor. Kervan neye gelir?

Kervan neye gelir?
Mal getirmek için gelir.Mal getirmek için gelir. O devrin kamyonları, kamyonetleri, vasıtaları, develer,O devrin kamyonları, kamyonetleri, vasıtaları, develer, develere yüklüyorlar, öyle getiriyorlar malları.develere yüklüyorlar, öyle getiriyorlar malları. Arka kapıdan birer ikişer savuşmuş cemaat.Arka kapıdan birer ikişer savuşmuş cemaat. Peygamber efendimiz minberde vaaz veriyor,Peygamber efendimiz minberde vaaz veriyor, konuşma yapıyor, hutbe okuyor, kervan geldi eyvah,konuşma yapıyor, hutbe okuyor, kervan geldi eyvah, şu malları ilk önce ben göreyim, en iyisini ben alayım.şu malları ilk önce ben göreyim, en iyisini ben alayım. Peygamber efendimizi nasıl olursa başka zaman da dinleriz.Peygamber efendimizi nasıl olursa başka zaman da dinleriz. Arkadan kaçan kaçan,Arkadan kaçan kaçan, camiyi terk eden gitmiş.camiyi terk eden gitmiş. Onun üzerine âyet iniyor.Onun üzerine âyet iniyor. Ve iżâ raev ticâraten ev lehven.

Ve iżâ raev ticâraten ev lehven.
Bir ticaret veya eğlence gördükleri zaman, gördüler mi?

Bir ticaret veya eğlence gördükleri zaman, gördüler mi?
İnfaddû ileyhâ.İnfaddû ileyhâ. Ona giderler, dağılıp saçıp, koşup giderler ona;Ona giderler, dağılıp saçıp, koşup giderler ona; Ve terakûke kâimâ.Ve terakûke kâimâ. Seni ayaküstü minberde okur, hutbeSeni ayaküstü minberde okur, hutbe okur vaziyette bırakıverirler, bırakıverdiler.okur vaziyette bırakıverirler, bırakıverdiler. Kul mâ ‘ındallâhi ḣayrun mine’l-lehvi ve mine’t-ticârati.

Kul mâ ‘ındallâhi ḣayrun mine’l-lehvi ve mine’t-ticârati.
Allah’ın vereceği sevaplar,

Allah’ın vereceği sevaplar,
eğlenceden, ticaretten daha hayırlıdır de onlara.eğlenceden, ticaretten daha hayırlıdır de onlara. Vaallâhu ḣayru’r-râzikîn.

Vaallâhu ḣayru’r-râzikîn.
Allahu Teâlâ hazretleri rızkın hayırlısını,

Allahu Teâlâ hazretleri rızkın hayırlısını,
en iyisini, en güzelini ihsan eder.en iyisini, en güzelini ihsan eder. En kârlısını bahşeder.En kârlısını bahşeder. Yani orda ya ticaret yapacağım diye,Yani orda ya ticaret yapacağım diye, ya da bir göreyim bakayım neler satılıyor diye,ya da bir göreyim bakayım neler satılıyor diye, seyre gitmek olmaması lazım ama yapmışlar.seyre gitmek olmaması lazım ama yapmışlar. Yani eğlenceye gider.Yani eğlenceye gider. Bu millet eğlenceye gider.Bu millet eğlenceye gider. İnsanlar yani bu millet dediğim insan cinsi.İnsanlar yani bu millet dediğim insan cinsi. Keyfe, eğlenceye, zevke gider.Keyfe, eğlenceye, zevke gider. Hatalı işler böyle yaparlar.Hatalı işler böyle yaparlar. Sultanların da, saltanat sahiplerinin yani,Sultanların da, saltanat sahiplerinin yani, idare salahiyeti var, paraları var, hazineleri var,idare salahiyeti var, paraları var, hazineleri var, askerleri var, bahşişleri, hediyeleri var,askerleri var, bahşişleri, hediyeleri var, al sana bir kese altın, vay be savurdu havadan,al sana bir kese altın, vay be savurdu havadan, benim şeker dağıttığım gibi, hop keseyi attı,benim şeker dağıttığım gibi, hop keseyi attı, vay be para saçıyor.vay be para saçıyor. Tabi hazine çok.Tabi hazine çok. Böyle şeyler var, menfaatler var.Böyle şeyler var, menfaatler var. Onun için idarecilerin yanına insanlar sokulur,Onun için idarecilerin yanına insanlar sokulur, para olan yere sokulur.para olan yere sokulur. Ben de istifade edeyim, ben de bir iş yapayım,Ben de istifade edeyim, ben de bir iş yapayım, ben de biraz bir şey kazanayım diye sokulurlar.ben de biraz bir şey kazanayım diye sokulurlar. Ama orada da Allah’ın emrini tutup dinleyip,

Ama orada da Allah’ın emrini tutup dinleyip,
Allah’ın rızasına uygun hareket eden sultan kaç kişi?Allah’ın rızasına uygun hareket eden sultan kaç kişi? Tarihte kaç kişi öyle yapmış?Tarihte kaç kişi öyle yapmış? Orada da hep keyifler, zevkler,Orada da hep keyifler, zevkler, nefisler, şeytanlar, dünyalık menfaatler filan olur.nefisler, şeytanlar, dünyalık menfaatler filan olur. Oraya yaklaşan Allah’tan uzaklaşır.Oraya yaklaşan Allah’tan uzaklaşır. Orayı tercih eden kalbine fitne düşer,Orayı tercih eden kalbine fitne düşer, kalbi karmakarış karışır, zahiri ve batini mahvolurkalbi karmakarış karışır, zahiri ve batini mahvolur ve takva duygusu, vera duygusu uçar giderve takva duygusu, vera duygusu uçar gider ve şaşkın vaziyette kalır.ve şaşkın vaziyette kalır. Şimdi oluyor mu böyle şeyler hocam?

Şimdi oluyor mu böyle şeyler hocam?
Şimdi sultan multan yok, saltanat devrildi cumhuriyet kuruldu.Şimdi sultan multan yok, saltanat devrildi cumhuriyet kuruldu. Cumhuriyet de oluyor.Cumhuriyet de oluyor. Komünist lider de oluyor.Komünist lider de oluyor. Her yerde oluyor.Her yerde oluyor. Komünist idare deKomünist idare de komünist partisine yakın olanlar yaşıyor.komünist partisine yakın olanlar yaşıyor. Cumhuriyet idaresinde bakanlığa yakın olanlar,Cumhuriyet idaresinde bakanlığa yakın olanlar, reisi cumhura yakın olan yaşıyor.reisi cumhura yakın olan yaşıyor. Her yerde devletliye yakın olanHer yerde devletliye yakın olan devletliden istifa ediyor.devletliden istifa ediyor. Her devirde değişen bir şey yok.Her devirde değişen bir şey yok. Bu devirde de öyle idareciler var,Bu devirde de öyle idareciler var, öyle âlimler var, öyle insanlar var ki,öyle âlimler var, öyle insanlar var ki, işte onlara gider yağ çeker,işte onlara gider yağ çeker, dalkavukluk yapar, gene sebeplenirler.dalkavukluk yapar, gene sebeplenirler. Ne yapacak?Ne yapacak? Allah’ın rızasını tercih edecek.

Allah’ın rızasını tercih edecek.
Hatta bizim büyüklerimiz padişahların bile,Hatta bizim büyüklerimiz padişahların bile, o padişahlar ki namaz kılan adamlar yani,o padişahlar ki namaz kılan adamlar yani, padişahların huzuruna gitmemişler.padişahların huzuruna gitmemişler. Sultan Orhan bir mübarekSultan Orhan bir mübarek evliyâullahtan bir zatı çağırmış da gitmemiş.evliyâullahtan bir zatı çağırmış da gitmemiş. Bizim demiş oraya gitmemiz yakışık almaz demiş.Bizim demiş oraya gitmemiz yakışık almaz demiş. Öyleyse ben geleyim diye haber göndermiş.Öyleyse ben geleyim diye haber göndermiş. Sakın ha gelmesin demiş.Sakın ha gelmesin demiş. Gelmesini de istemezler.Gelmesini de istemezler. Yani zor.Yani zor. Sultanların işleri çok zordur.Sultanların işleri çok zordur. Çünkü bütün milletin vebali omuzlarındadır.Çünkü bütün milletin vebali omuzlarındadır. Hazinenin sorumluluğu ondadır.Hazinenin sorumluluğu ondadır. Bir kuruşunu boş yere harcasa hapı yuttu.Bir kuruşunu boş yere harcasa hapı yuttu. Hârûnürreşîd şehzadeliği zamanında,

Hârûnürreşîd şehzadeliği zamanında,
Süfyân es-Sevrî hazretleriyle tanışıklığı varmış.Süfyân es-Sevrî hazretleriyle tanışıklığı varmış. Süfyân es-Sevrî ona ders vermiş galiba,Süfyân es-Sevrî ona ders vermiş galiba, dini dersler öğretmiş.dini dersler öğretmiş. Halife olunca, Hârûnürreşîd Süfyân es-Sevrî kalkmışHalife olunca, Hârûnürreşîd Süfyân es-Sevrî kalkmış başka bir şehre, Basra’ya gitmiş.başka bir şehre, Basra’ya gitmiş. Onun bulunduğu şehirde bile durmamışOnun bulunduğu şehirde bile durmamış başka bir şehre gitmiş.başka bir şehre gitmiş. Orada ders okutmaya başlamış mübarek.Orada ders okutmaya başlamış mübarek. Bir zaman geçtikten sonra Hârûnürreşîdin aklına düşmüşBir zaman geçtikten sonra Hârûnürreşîdin aklına düşmüş bu Süfyân es-Sevrî hocam benim nerelerde bilmem ne filan.bu Süfyân es-Sevrî hocam benim nerelerde bilmem ne filan. Demişler burada yok.Demişler burada yok. Basra da.Basra da. Oraya adam göndermiş, sarayın adamlarından,Oraya adam göndermiş, sarayın adamlarından, sırmalı kıyafetli, bir de mektup tutuşturmuş eline,sırmalı kıyafetli, bir de mektup tutuşturmuş eline, git bunu onun eline ver diye.git bunu onun eline ver diye. Adam da gelmiş.Adam da gelmiş. Tam ders okurlarkenTam ders okurlarken Süfyân es-Sevrî kürsüde,Süfyân es-Sevrî kürsüde, talebeler etrafında, ders okurlarken gelmiş,talebeler etrafında, ders okurlarken gelmiş, öpmüş başına koymuş, padişahın fermanını, namesini,öpmüş başına koymuş, padişahın fermanını, namesini, Hârûnürreşîdin, halifenin.Hârûnürreşîdin, halifenin. Ondan sonra demiş ki;Ondan sonra demiş ki; halife hazretlerinden zatı alinize mektup var.halife hazretlerinden zatı alinize mektup var. Süfyân es-Sevrî almamış bile,Süfyân es-Sevrî almamış bile, uzatılan mektubu almamış,uzatılan mektubu almamış, dürülü mektubu almamış.dürülü mektubu almamış. Talebesine demiş ki; sen al şu mektubu.Talebesine demiş ki; sen al şu mektubu. Aç bakalım ne yazıyor?Aç bakalım ne yazıyor? Ya Süfyân es-Sevrî, ben halife oldum,

Ya Süfyân es-Sevrî, ben halife oldum,
herkes beni tebrike geldi, sen gelmedin,herkes beni tebrike geldi, sen gelmedin, bekliyorum, gel,bekliyorum, gel, gelirsen seni maddi bakımdan da memnun ederim,gelirsen seni maddi bakımdan da memnun ederim, ikramlara gark ederim, zaten birçoklarınaikramlara gark ederim, zaten birçoklarına nice nice bahşişlerde bağışlarda bulundum.nice nice bahşişlerde bağışlarda bulundum. Demiş ki; bu zalimin mektubu benim elinde kalmasın,Demiş ki; bu zalimin mektubu benim elinde kalmasın, çevir arkasını, al eline kalemi, yaz.çevir arkasını, al eline kalemi, yaz. Ey zalim!

Ey zalim!
Ey Hârûnürreşîd!Ey Hârûnürreşîd! Sen bu beytülmal deki paraları,

Sen bu beytülmal deki paraları,
böyle keyfine göre, önüne gelene, nasıl harcıyorsun,böyle keyfine göre, önüne gelene, nasıl harcıyorsun, ne hakla harcarsın?ne hakla harcarsın? Allah’tan korkmaz mısın?Allah’tan korkmaz mısın? Ahirete inanmaz mısın?Ahirete inanmaz mısın? Cenâb-ı Hakk’ın bunların hesabını soracağını düşünmez misin?Cenâb-ı Hakk’ın bunların hesabını soracağını düşünmez misin? Falan zehir zemberek bir cevap yazmış.Falan zehir zemberek bir cevap yazmış. Yüksek sesle söylüyor, talebesi yazıyor,Yüksek sesle söylüyor, talebesi yazıyor, çavuşta orda bekliyor, sarayın çavuşu da,çavuşta orda bekliyor, sarayın çavuşu da, sırmalı elbiseli, yakışıklı filan, atı da dışarıda,sırmalı elbiseli, yakışıklı filan, atı da dışarıda, adam şaşırmış yahu Allah Allah.adam şaşırmış yahu Allah Allah. Halifeye şu yamalı hırkalı adamın yaptığına bak filan diye.Halifeye şu yamalı hırkalı adamın yaptığına bak filan diye. Şaşırmış yani hitaptan.Şaşırmış yani hitaptan. Ondan sonra vermiş mektubu, al demiş bunu o zalime götür,Ondan sonra vermiş mektubu, al demiş bunu o zalime götür, okusun bunu demiş.okusun bunu demiş. Korka korka götürmüş mektubu geriye.Korka korka götürmüş mektubu geriye. Efendim aldı okudu, arkasına da cevabı yazdı, buyurun diye.Efendim aldı okudu, arkasına da cevabı yazdı, buyurun diye. Hârûnürreşîd onu okumuş ağlamış,Hârûnürreşîd onu okumuş ağlamış, onu okumuş ağlamış.onu okumuş ağlamış. Hükümdarlık zordur.

Hükümdarlık zordur.
O paraların hepsinin hesabını sorarlar.O paraların hepsinin hesabını sorarlar. Yavuz Sultan Selim deYavuz Sultan Selim de şu çekmece benim kabrime konulsun demiş.şu çekmece benim kabrime konulsun demiş. Çekmece. Demişler ki;Çekmece. Demişler ki; mezara çekmece koymak filan yok.mezara çekmece koymak filan yok. Mücevheratını mı gömüyor ne yapıyor bu böyle?Mücevheratını mı gömüyor ne yapıyor bu böyle? Eski hükümdarlar gibi, firavunlar gibi konulmaz.Eski hükümdarlar gibi, firavunlar gibi konulmaz. E demişler ki; ya vasiyet etmiş işte,E demişler ki; ya vasiyet etmiş işte, bu çekmeceyi kabrime koyun diyor.bu çekmeceyi kabrime koyun diyor. Konulur konulmaz.Konulur konulmaz. E demişler açalım bakalım içinde ne var yani?E demişler açalım bakalım içinde ne var yani? Ne koydurtuyor? Kabirde ne yapacak bu çekmeceyi bu adam?Ne koydurtuyor? Kabirde ne yapacak bu çekmeceyi bu adam? Zorlamışlar, kanırtmışlar, çat açmışlar,

Zorlamışlar, kanırtmışlar, çat açmışlar,
biraz zorlamayla açılınca kapağı,biraz zorlamayla açılınca kapağı, pat diye ellerinden kaymış,pat diye ellerinden kaymış, içindeki kâğıtlar saçılmış yerlere,içindeki kâğıtlar saçılmış yerlere, kâğıtları almışlar bakmışlar ki;kâğıtları almışlar bakmışlar ki; Eyvah Yavuz Selim hangi işi yapacaksa,Eyvah Yavuz Selim hangi işi yapacaksa, onu yazmış, bu dinen doğru olur mu, olmaz mı hocam?onu yazmış, bu dinen doğru olur mu, olmaz mı hocam? Diye göndermiş.Diye göndermiş. Bu da altına imza atmış. .Bu da altına imza atmış. . El cevap caizdir. Olur diye.El cevap caizdir. Olur diye. O fetvalar.O fetvalar. Hiç birini atmamış, saklamış.Hiç birini atmamış, saklamış. Hepsini çekmeceye, kabrime koyun diye.Hepsini çekmeceye, kabrime koyun diye. Yani diyecek ki kabirde, sorgu sorulduğu zaman,Yani diyecek ki kabirde, sorgu sorulduğu zaman, bir de ahiret de sorgu sorulduğu zamanbir de ahiret de sorgu sorulduğu zaman Ya Rabbi! Ben her işi, din âlimine sordum öyle yaptım diyecek.

Ya Rabbi! Ben her işi, din âlimine sordum öyle yaptım diyecek.
Şeyhülislâm’a sordum.Şeyhülislâm’a sordum. Yap dediğini yaptım.Yap dediğini yaptım. Yapma dediğini yapmadım diyecek.Yapma dediğini yapmadım diyecek. Onu anlamış tabi şeyhülislâm.Onu anlamış tabi şeyhülislâm. Fetvaların oraya konulmasının manası bu işte.Fetvaların oraya konulmasının manası bu işte. Ah Yavuz, ah sultanım demiş.Ah Yavuz, ah sultanım demiş. Kendini kurtardın beni yaktın demiş.Kendini kurtardın beni yaktın demiş. Fetva da zor.Fetva da zor. Fetva vermek de çok zor.Fetva vermek de çok zor. Çok sorumluluk işi.Çok sorumluluk işi. Hazineyi idare etmek de zor.Hazineyi idare etmek de zor. Yöneticilik çok zor.Yöneticilik çok zor. Bu milletvekilleriBu milletvekilleri güle oynaya milletvekili oldum diye sevinerek gidiyorlar ya.güle oynaya milletvekili oldum diye sevinerek gidiyorlar ya. Hocamız derdi ki; seçilenler bir kurban kesecekse,Hocamız derdi ki; seçilenler bir kurban kesecekse, seçilemeyenler iki kurban kesmesi lazım.seçilemeyenler iki kurban kesmesi lazım. Seçilmedim de kurtuldum diye.Seçilmedim de kurtuldum diye. Şimdi bunların hepsi vebal altında.Şimdi bunların hepsi vebal altında. Başörtünün aleyhindeki kararlardan,Başörtünün aleyhindeki kararlardan, kanunlardan, Allah’ın rızasına aykırı her şeyden hepsi sorumlu,kanunlardan, Allah’ın rızasına aykırı her şeyden hepsi sorumlu, hem de o kanunlar yürürlükte olduğu müddetçe,hem de o kanunlar yürürlükte olduğu müddetçe, bunlar ölseler bile kabirlerine günah gidecek.bunlar ölseler bile kabirlerine günah gidecek. O kadar kesin.O kadar kesin. Onun için bu çok önemli yani.Onun için bu çok önemli yani. Öyle menfaat için onların kapılarına gitmek uygun değil.Öyle menfaat için onların kapılarına gitmek uygun değil. Diğer hadîs-i şerîf.

Diğer hadîs-i şerîf.
İttekû eze’l-mücâhidîne fî sebîlillâhi fe-innallâhe

İttekû eze’l-mücâhidîne fî sebîlillâhi fe-innallâhe
yağdabü lehüm kemâ yağdabü li’r-rusüliyağdabü lehüm kemâ yağdabü li’r-rusüli ve yestecîbü lehüm kemâ yestecîbü lehüm.ve yestecîbü lehüm kemâ yestecîbü lehüm. Hz. Ali efendimiz rivayet etmiş, bu ikinci hadîs-i şerifi.

Hz. Ali efendimiz rivayet etmiş, bu ikinci hadîs-i şerifi.
Diyor ki Peygamber efendimiz;Diyor ki Peygamber efendimiz; Allah yoluna cihat etmeye giden Mücahidi üzmekten,

Allah yoluna cihat etmeye giden Mücahidi üzmekten,
ona eza vermekten sakının, neden?ona eza vermekten sakının, neden? Yani mücahide nasıl eza verir buradaki Müslüman?Yani mücahide nasıl eza verir buradaki Müslüman? Karısına kızına sataşır,Karısına kızına sataşır, onlara zarar verir, o üzülür.onlara zarar verir, o üzülür. Malına zarar verir, tarlasına bağına,Malına zarar verir, tarlasına bağına, hurmasına zarar verir, oradan üzülür,hurmasına zarar verir, oradan üzülür, aleyhinde konuşur, oradan üzülür.aleyhinde konuşur, oradan üzülür. Yani kendisine bir takım ağır sözler söyler.Yani kendisine bir takım ağır sözler söyler. Mücahit halbuki iyi niyetli insan,Mücahit halbuki iyi niyetli insan, hakarete tabi sözler söyler, öyle üzer, kalp kırar.hakarete tabi sözler söyler, öyle üzer, kalp kırar. Her ne şekilde olursa olsun, mücahit,Her ne şekilde olursa olsun, mücahit, Allah yolunda cihad edeni ezalandırmaktan çekinin, çünkü;Allah yolunda cihad edeni ezalandırmaktan çekinin, çünkü; Fe-innallâhe yağdabü lehüm kemâ yağdabü li’r-rusüli.

Fe-innallâhe yağdabü lehüm kemâ yağdabü li’r-rusüli.
Allah onların kızması üzerine,Allah onların kızması üzerine, kime kızmışsa, o kızdığı kimseye gazap eder,kime kızmışsa, o kızdığı kimseye gazap eder, peygamberlerin kızdığı kimseler gazap ettiği gibi.peygamberlerin kızdığı kimseler gazap ettiği gibi. Peygamber birisine gazap etse,Peygamber birisine gazap etse, kızsa lanet etse, Allah ona da kızar,kızsa lanet etse, Allah ona da kızar, gazap eder, lanet eder.gazap eder, lanet eder. Çünkü peygamberlerini sever.Çünkü peygamberlerini sever. Peygamberlerinin arzusunu yerine getirir yani.Peygamberlerinin arzusunu yerine getirir yani. Peygamberlerin öyle kızdığı gibi,Peygamberlerin öyle kızdığı gibi, kızdığı zaman Allah’ın onun kızgınlığa uygunkızdığı zaman Allah’ın onun kızgınlığa uygun cezayı verdiği gibi, mücahidin de kızmasına,cezayı verdiği gibi, mücahidin de kızmasına, üzülmesine, sinirlenmesine,üzülmesine, sinirlenmesine, böyle bedduasına uğrayan kimseye de gazap eder.böyle bedduasına uğrayan kimseye de gazap eder. Yapar o mücahidin dediğini.Yapar o mücahidin dediğini. Ve yestecîbü lehüm.

Ve yestecîbü lehüm.
Ve dualarını kabul eder mücahitlerin.Ve dualarını kabul eder mücahitlerin. Kemâ yestecîbü lehüm.Kemâ yestecîbü lehüm. Peygamberlerin duasını kabul ettiği gibi.Peygamberlerin duasını kabul ettiği gibi. Çünkü Allah yolunda cihat ediyor.Çünkü Allah yolunda cihat ediyor. Kolay değil.Kolay değil. Ya dönmeyecek geriye, haberi gelecek.Ya dönmeyecek geriye, haberi gelecek. İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râci’ûn. (Bakara Sûresi(2) 156. Ayet)

İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râci’ûn. (Bakara Sûresi(2) 156. Ayet)
İstanbul surlarının önünde yaralandı, öldü diyecekler.

İstanbul surlarının önünde yaralandı, öldü diyecekler.
Ya da kaç sene sonra dönecek.Ya da kaç sene sonra dönecek. Belki yaralı dönecek, belki sakat dönecek,Belki yaralı dönecek, belki sakat dönecek, belli değil yani.belli değil yani. Mühim iş.Mühim iş. Hayatında önemli bir karar insanın cihada çıkması.Hayatında önemli bir karar insanın cihada çıkması. Bir gitti mi cepheye gidiyor Allah bilir.Bir gitti mi cepheye gidiyor Allah bilir. Savaşa gidenin hali belli olmaz.Savaşa gidenin hali belli olmaz. Mühim bir iş yapıyor.Mühim bir iş yapıyor. Çok büyük fedakârlık yapıyor.Çok büyük fedakârlık yapıyor. Allah rızası için canıyla, başıyla oynuyor.Allah rızası için canıyla, başıyla oynuyor. Ortaya canını, başını koyuyor.Ortaya canını, başını koyuyor. Onun için Allah onların üzülmesine kızar,

Onun için Allah onların üzülmesine kızar,
onlara eza verilmesine kızar.onlara eza verilmesine kızar. Onlara iyi muamele etmek lazım.Onlara iyi muamele etmek lazım. Onları üzmeyecek şeyler yapmak lazım.Onları üzmeyecek şeyler yapmak lazım. İttekû da’vete’l-mazlûmi fe-innehâ

İttekû da’vete’l-mazlûmi fe-innehâ
tuhmelü ‘ale’l-ğamâmituhmelü ‘ale’l-ğamâmi yekûlullâhu ve ‘ızzetî ve celâlî le-ensurannekeyekûlullâhu ve ‘ızzetî ve celâlî le-ensuranneke ve lev ba’de hînin.ve lev ba’de hînin. Peygamber efendimiz buyuruyor ki;

Peygamber efendimiz buyuruyor ki;
Mazlumun, zulmü uğrayan kimsenin, bedduasından korkun, sakının.

Mazlumun, zulmü uğrayan kimsenin, bedduasından korkun, sakının.
Birisine zulmedersiniz mazlum olur adam, mazlum,Birisine zulmedersiniz mazlum olur adam, mazlum, onun duası bedduasına uğramaktan sakının.onun duası bedduasına uğramaktan sakının. Mazlumun bedduasına uğramaktan sakının çünkü;Mazlumun bedduasına uğramaktan sakının çünkü; Fe-innehâ tuhmelü ‘ale’l-ğamâmi.

Fe-innehâ tuhmelü ‘ale’l-ğamâmi.
Çünkü o beddua, bulutların üstüne yüklenilir,Çünkü o beddua, bulutların üstüne yüklenilir, öyle gönderilir.öyle gönderilir. Allahu Teâlâ hazretlerinin huzuruna melekler tarafından.Allahu Teâlâ hazretlerinin huzuruna melekler tarafından. Yekûlullâhu.Yekûlullâhu. Allahu Teâlâ hazretleri buyurur ki;Allahu Teâlâ hazretleri buyurur ki; Ve ‘ızzetî ve celâlî.Ve ‘ızzetî ve celâlî. İzzetime celâlime and içerim ki, and olsun ki;İzzetime celâlime and içerim ki, and olsun ki; Le-ensuranneke.

Le-ensuranneke.
Ey mazlum, ben sana yardımcı olacağım,Ey mazlum, ben sana yardımcı olacağım, muhakkak yardım edeceğim.muhakkak yardım edeceğim. Ve lev ba’de hînin.Ve lev ba’de hînin. Biraz zaman geçse bile bekle,Biraz zaman geçse bile bekle, mutlaka sana yardım edeceğim der.mutlaka sana yardım edeceğim der. Başka bir hadîs-i şerîfte geçiyor ki;Başka bir hadîs-i şerîfte geçiyor ki; İttekû da’vete’l-mazlûmi fe-innehâ tes’adü ile’s-semâi

İttekû da’vete’l-mazlûmi fe-innehâ tes’adü ile’s-semâi
ke-ennehâ şerâratün.ke-ennehâ şerâratün. Mazlumun duasından korkun, bedduasından çünküMazlumun duasından korkun, bedduasından çünkü o sanki göğe şerâre, kıvılcım çıkar gibio sanki göğe şerâre, kıvılcım çıkar gibi böyle çıkar gider, kıvılcım gibi gider.böyle çıkar gider, kıvılcım gibi gider. Bir başka hadîs-i şerîfte de buyuruyor ki;

Bir başka hadîs-i şerîfte de buyuruyor ki;
İttekû da’vete’l-mazlûmi.

İttekû da’vete’l-mazlûmi.
Mazlumun duasından korkun.Mazlumun duasından korkun. Ve in kâne kâfiran fe-innehû leyse dûnehû hıcâbün.Ve in kâne kâfiran fe-innehû leyse dûnehû hıcâbün. Kâfir olsa bile, mazlum ise,Kâfir olsa bile, mazlum ise, kâfir olsa bile onun bedduasıyla Cenâb-ı Hakk’ınkâfir olsa bile onun bedduasıyla Cenâb-ı Hakk’ın arasında bir engel olmaz.arasında bir engel olmaz. Hiçbir perde, hicab, engel yoktur,Hiçbir perde, hicab, engel yoktur, dosdoğru huzur izzete gider,dosdoğru huzur izzete gider, dosdoğru Allah’ın cezasına insan uğrar,dosdoğru Allah’ın cezasına insan uğrar, zalim Allah’ın cezasına uğrar.zalim Allah’ın cezasına uğrar. Allahu Teâlâ hazretleri bizi adaletli,

Allahu Teâlâ hazretleri bizi adaletli,
insaflı, merhametli Müslümanlar eylesin.insaflı, merhametli Müslümanlar eylesin. Kimseye zulmümüz, ezamız olmasın.Kimseye zulmümüz, ezamız olmasın. Ne çoluğumuza, ne çocuğumuza, ne hanımımıza,Ne çoluğumuza, ne çocuğumuza, ne hanımımıza, ne komşumuza, ne arkadaşımıza, ne ortağımıza,ne komşumuza, ne arkadaşımıza, ne ortağımıza, ne alacaklımıza, ne borçlumuza, ne müşterimize,ne alacaklımıza, ne borçlumuza, ne müşterimize, ne patronumuza, hiç kimseye haksızlık yapmayalım.ne patronumuza, hiç kimseye haksızlık yapmayalım. Hiç kimsenin bedduasını almayalım.Hiç kimsenin bedduasını almayalım. Hiç kimseye eza vermeyelim.Hiç kimseye eza vermeyelim. Herkesin hayır duasını alalım.Herkesin hayır duasını alalım. Gönlünü kazanalım.Gönlünü kazanalım. Allahu Teâlâ hazretlerinin sevdiği kul olalım.Allahu Teâlâ hazretlerinin sevdiği kul olalım. Huzuruna sevdiği kul olarak varalım.Huzuruna sevdiği kul olarak varalım. Cennetiyle cemaliyle rabbimiz bizi müşerref eylesin.Cennetiyle cemaliyle rabbimiz bizi müşerref eylesin. Kahrına, gazabına uğratmasın.Kahrına, gazabına uğratmasın. Cehennemine atmasın.Cehennemine atmasın. Ateşlerde yakmasın.Ateşlerde yakmasın. Rıdavân-ı ekberine vasıl eylesin.Rıdavân-ı ekberine vasıl eylesin. Âmin ecmâinÂmin ecmâin El Fâtiha.

El Fâtiha.
Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2