Namaz Vakitleri

21 Cemâziye'l-Evvel 1446
23 Kasım 2024
İmsak
06:23
Güneş
07:53
Öğle
12:55
İkindi
15:25
Akşam
17:48
Yatsı
19:12
Detaylı Arama

Fussilet Sûresi 18-25. Âyetleri Günahların Şahitliği

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

25 Muharrem 1419 / 21.05.1998
Avustralya

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın yurtdışında bulunduğu zamanlarda, özellikle 7 Mayıs 1997 günü Türkiye’den ayrıldıktan sonra gurbet ellerde; Avustralya, Almanya, İsveç, İngiltere, Hollanda, ABD ve farklı ülkelerde yapmış oldukları sohbetlerdir.

Avustralya’da sabah ve yatsı namazından sonra, çeşitli camilerde yaptıkları hadis ve tefsir sohbetleri, İsveç’te son Ramazan ayı boyunca yaptıkları konuşmalar, aile eğitim toplantılarında yaptıkları konuşmalar ve konferanslardan oluşmaktadır.

Bu konuşmalar, Ak-Radyo’da “Gurbet Sohbetleri” adı altında yayımlanmıştır.
Göz, Kulak, Deri, İnsanın Malı Ve Tüm Âzâlar Mahkeme-i Kübrada Şahitlik Yapacak, Dünya Hayatının Telafisi Yok, Peygamberler Çok Üstün | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Fussilet Sûresi 18-25. Âyetleri Günahların Şahitliği

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

25 Muharrem 1419 / 21.05.1998
Avustralya

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın yurtdışında bulunduğu zamanlarda, özellikle 7 Mayıs 1997 günü Türkiye’den ayrıldıktan sonra gurbet ellerde; Avustralya, Almanya, İsveç, İngiltere, Hollanda, ABD ve farklı ülkelerde yapmış oldukları sohbetlerdir.

Avustralya’da sabah ve yatsı namazından sonra, çeşitli camilerde yaptıkları hadis ve tefsir sohbetleri, İsveç’te son Ramazan ayı boyunca yaptıkları konuşmalar, aile eğitim toplantılarında yaptıkları konuşmalar ve konferanslardan oluşmaktadır.

Bu konuşmalar, Ak-Radyo’da “Gurbet Sohbetleri” adı altında yayımlanmıştır.
Göz, Kulak, Deri, İnsanın Malı Ve Tüm Âzâlar Mahkeme-i Kübrada Şahitlik Yapacak, Dünya Hayatının Telafisi Yok, Peygamberler Çok Üstün | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Konuşma Metni

Bismillâhirrahmânirrahîm. Bismillâhirrahmânirrahîm.

el-Hamdü lillâhi rabbi'l-âlemîn. Hamden kesîran tayyiben mübareken fîh.el-Hamdü lillâhi rabbi'l-âlemîn. Hamden kesîran tayyiben mübareken fîh. Kemâ yenbeğî li-celâli vechihî ve li-azîmi sultânih. Kemâ yenbeğî li-celâli vechihî ve li-azîmi sultânih.

es-Selâtu ve'sselâmu alâ seyyidi'l-evvelîne ve'l-âhirîn. Ve şefîi'l-müznibîn. Ve senedi'l-âşıkîn.es-Selâtu ve'sselâmu alâ seyyidi'l-evvelîne ve'l-âhirîn. Ve şefîi'l-müznibîn. Ve senedi'l-âşıkîn. Ve imâmi'l-müstakîm. Muhammed'ini'l-Mustafâ, mahmûdi'l-muhtâril-emîn. Ve imâmi'l-müstakîm. Muhammed'ini'l-Mustafâ, mahmûdi'l-muhtâril-emîn. Ve alâ âlihî ve sahbihî ve men tebiehû bi-ihsânin ilâ yevmi'd-dîn. Emmâ b'ad. Ve alâ âlihî ve sahbihî ve men tebiehû bi-ihsânin ilâ yevmi'd-dîn.

Emmâ b'ad.

Aziz ve muhterem kardeşlerim! Aziz ve muhterem kardeşlerim!

Allahu Teâlâ hazretleri Kur'ân-ı Hakîm'inde yirmi dördüncü cüzdeAllahu Teâlâ hazretleri Kur'ân-ı Hakîm'inde yirmi dördüncü cüzde Fussilet sûresi'nin 18. âyet-i kerîmesinde buyuruyor ki: Fussilet sûresi'nin 18. âyet-i kerîmesinde buyuruyor ki:

Ve enceyne'llezîne âmenû.Ve enceyne'llezîne âmenû. Onların içinden biz iman edecek olanlarıOnların içinden biz iman edecek olanları ve takvâ ile hareket etmiş müttekiyâne yaşamış olanları kurtardık, buyuruyor. ve takvâ ile hareket etmiş müttekiyâne yaşamış olanları kurtardık, buyuruyor.

Allahu Teâlâ hazretleri Peygamber gönderdiği kavme onlar peygambere âsi olurlarsa cezasını veriyor.Allahu Teâlâ hazretleri Peygamber gönderdiği kavme onlar peygambere âsi olurlarsa cezasını veriyor. Nuh aleyhisselamın kavmini tufanla helâk etti, Lût Aleyhisselam'ın kavmini helâk etti.Nuh aleyhisselamın kavmini tufanla helâk etti, Lût Aleyhisselam'ın kavmini helâk etti. Âd kavmini helâk etti, Firavun'u helâk etti, Semûd kavmini helâk etti.Âd kavmini helâk etti, Firavun'u helâk etti, Semûd kavmini helâk etti. Bunları Kurân-ı Kerîm'de bize bildiriyor. Bunları Kurân-ı Kerîm'de bize bildiriyor. Ama o peygamberlerin vazifesi esnasında kendisine iman eden yardım edenleri deAma o peygamberlerin vazifesi esnasında kendisine iman eden yardım edenleri de mütteki kullarını da kurtardığını, o azaptan koparıp çıkardığını bildiriyor bu âyet-i kerîmede.mütteki kullarını da kurtardığını, o azaptan koparıp çıkardığını bildiriyor bu âyet-i kerîmede. Bu dünyadaki azaptan o kâfir kavimlerin nasipleri ve bu dünyadaki azaptan müminlerin kurtarılışı. Bu dünyadaki azaptan o kâfir kavimlerin nasipleri ve bu dünyadaki azaptan müminlerin kurtarılışı.

Bir de Allah düşmanlarının, kâfir olan Allah'a inanmayan o müşriklerinBir de Allah düşmanlarının, kâfir olan Allah'a inanmayan o müşriklerin o Allah düşmanlarının haşrolandukları gün toplanıp cehenneme sevk edildiklerio Allah düşmanlarının haşrolandukları gün toplanıp cehenneme sevk edildikleri ve cehennemde yerlerine tevdil edildikleri günde. ve cehennemde yerlerine tevdil edildikleri günde.

Hattâ izâ mâ câûhâ. Mahkeme-i kübrâya getirildiği zamanHattâ izâ mâ câûhâ. Mahkeme-i kübrâya getirildiği zaman o müşrikler, o kâfirler, o dinsizler, o zalimler, o imansızlar. o müşrikler, o kâfirler, o dinsizler, o zalimler, o imansızlar.

Şehide aleyhim sem'uhum ve ebsâruhum ve culûduhum bimâ kânû ya'melûn.Şehide aleyhim sem'uhum ve ebsâruhum ve culûduhum bimâ kânû ya'melûn. Mahkeme-i kübrâda onların aleyhine kulakları, gözleri, derileri şahitlik edecek.Mahkeme-i kübrâda onların aleyhine kulakları, gözleri, derileri şahitlik edecek. Şahitlik etmiş olacak. Şahitlik etmiş olacak. Şehide mâzi sigası ama kesinlikle öyle olacağını bildirmek için Arapça'daŞehide mâzi sigası ama kesinlikle öyle olacağını bildirmek için Arapça'da istikbalde olacak şeyler mâzi sigasıyla söylenir. O ne demektir?istikbalde olacak şeyler mâzi sigasıyla söylenir. O ne demektir? Öyle olmuş olacak bâbında, kesinlikle herkes bunu görecek yani. Öyle olmuş olacak bâbında, kesinlikle herkes bunu görecek yani.

Bu göz, bu kulak, bu deri insanın kendisinin malı. Kendi vücudunun parçaları.Bu göz, bu kulak, bu deri insanın kendisinin malı. Kendi vücudunun parçaları. Bunlar o kâfirlerin gözleri, kulakları, derileri mahkeme-i kübrâda onların aleyhine şahitlik yapacaklar. Bunlar o kâfirlerin gözleri, kulakları, derileri mahkeme-i kübrâda onların aleyhine şahitlik yapacaklar.

Aleyhine şahitlik ne demek? Olduğu gibi söyleyecek olanları.Aleyhine şahitlik ne demek? Olduğu gibi söyleyecek olanları. Yâ Rabbi! Şöyle yaptı, böyle yaptı şöyle yaptı böyle yaptı. Ayırmayacaklar, müdafaa etmeyecekler.Yâ Rabbi! Şöyle yaptı, böyle yaptı şöyle yaptı böyle yaptı. Ayırmayacaklar, müdafaa etmeyecekler. Suçları söyleyecekler mahkeme-i kübrâda. Ve kâlû. Onun üzerine onlar da diyecekler ki. Suçları söyleyecekler mahkeme-i kübrâda.

Ve kâlû. Onun üzerine onlar da diyecekler ki.

Li-culûdihim. Cild deri demek Arapça'da.Li-culûdihim. Cild deri demek Arapça'da. Kitabın üstüne deri geçiriliyordu eskiden karton değildi, onun için kitabın cildi deniliyordu.Kitabın üstüne deri geçiriliyordu eskiden karton değildi, onun için kitabın cildi deniliyordu. Derilerine diyecekler ki bu kâfirler yahu lime şehidtum aleynâ,Derilerine diyecekler ki bu kâfirler yahu lime şehidtum aleynâ, olur mu öyle şey niye bizim aleyhimizde şahitlik yaptınız, şaşıracaklar.olur mu öyle şey niye bizim aleyhimizde şahitlik yaptınız, şaşıracaklar. İnsanın ummadığı bir yerden, yakınından bir darbe görmesi şaşırtıcıdır. İnsanın ummadığı bir yerden, yakınından bir darbe görmesi şaşırtıcıdır.

Hani Sezar'ı öldürmek için kibrit yakmışlar.Hani Sezar'ı öldürmek için kibrit yakmışlar. Hepsi hücum etmişler Sezar Roma hükümdarı ama öldürülmesine karar vermişler.Hepsi hücum etmişler Sezar Roma hükümdarı ama öldürülmesine karar vermişler. Birkaç kişi saldırmış. Kılıçları, bıçakları vuruyorlar adama. Onların arasında bir de oğlu üvey oğlu varmış.Birkaç kişi saldırmış. Kılıçları, bıçakları vuruyorlar adama. Onların arasında bir de oğlu üvey oğlu varmış. Ne demiş? Tarih onu yazıyor "sen de mi oğlum brütüs" demiş.Ne demiş? Tarih onu yazıyor "sen de mi oğlum brütüs" demiş. Yani hiç umulmayan insanlara söylenen söz tarihte.Yani hiç umulmayan insanlara söylenen söz tarihte. Tabii Avrupalılar kendi tarihi olarak okuyorlar Roma tarihini. Tabii Avrupalılar kendi tarihi olarak okuyorlar Roma tarihini.

Bizim kendi tarihimizde de nice misaller vardır ama bizi kendi kültürlerine alıp eritmek,Bizim kendi tarihimizde de nice misaller vardır ama bizi kendi kültürlerine alıp eritmek, kendi benliğimizden koparmak istedikleri için bize de bunları öğretmişler. kendi benliğimizden koparmak istedikleri için bize de bunları öğretmişler. Veyahut kolejlerde onların o tarihlerini okuyanlar gelip ukalaca bize bir şeyler anlatıyorlar.Veyahut kolejlerde onların o tarihlerini okuyanlar gelip ukalaca bize bir şeyler anlatıyorlar. Her bir testinin içinde ne varsa dışına o sızar. Sirke varsa sirke sızar. Tatlı varsa tatlı sızar.Her bir testinin içinde ne varsa dışına o sızar. Sirke varsa sirke sızar. Tatlı varsa tatlı sızar. Su varsa su sızar, yağ varsa yağ sızar. Su varsa su sızar, yağ varsa yağ sızar.

Lime şehidtum aleynâ. Yahu niye bizim aleyhimizde şahitlik yaptınız.Lime şehidtum aleynâ. Yahu niye bizim aleyhimizde şahitlik yaptınız. Mahkemede niye beni ele verdin, diyecekler. Kâlû, deriler diyecek ki: Mahkemede niye beni ele verdin, diyecekler.

Kâlû, deriler diyecek ki:

Entakanâllâhu'llezî entaka kulle şey'in. Her şeyi konuşturan Allah bizi de konuşturdu.Entakanâllâhu'llezî entaka kulle şey'in. Her şeyi konuşturan Allah bizi de konuşturdu. Aslında derinin gözün, kulağın, konuşma olayına biz şahit olmuş değiliz.Aslında derinin gözün, kulağın, konuşma olayına biz şahit olmuş değiliz. Göz konuşur mu, kulak konuşur mu, el konuşur mu, ayak konuşur mu, ağaç konuşur mu,Göz konuşur mu, kulak konuşur mu, el konuşur mu, ayak konuşur mu, ağaç konuşur mu, taş konuşur mu? Biz şahit değiliz. Ama şahit olanlar var. taş konuşur mu? Biz şahit değiliz. Ama şahit olanlar var.

Mesela peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz peygamber olacağı zamanlara yakınMesela peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz peygamber olacağı zamanlara yakın hangi ağacın, hangi taşın yanından geçse ağacın,hangi ağacın, hangi taşın yanından geçse ağacın, taşın kendisine es-Selamu Aleyke Ya Resûlallah dediğini duyar, şaşırırdı. Ağaç kendisine selam veriyor.taşın kendisine es-Selamu Aleyke Ya Resûlallah dediğini duyar, şaşırırdı. Ağaç kendisine selam veriyor. Taş kendisine selam veriyor. Demek ki onların da bir şahsiyeti var. Demek ki Allah konuşturuyor. Taş kendisine selam veriyor. Demek ki onların da bir şahsiyeti var. Demek ki Allah konuşturuyor.

Allah'ı zikr ü tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur. Her varlık Allah'ı zikr ü tesbih eder. Ama siz anlayamazsınız.Allah'ı zikr ü tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur. Her varlık Allah'ı zikr ü tesbih eder. Ama siz anlayamazsınız. Nasıl zikr ü tesbih ediyor? Biz duymuyoruz. Nasıl zikr ü tesbih ediyor? Biz duymuyoruz.

Evliyâullahtan bazılarına sormuşlar. "Efendim taş tesbih ediyor, duvar tesbih ediyor.Evliyâullahtan bazılarına sormuşlar. "Efendim taş tesbih ediyor, duvar tesbih ediyor. Halı Allah'ı tesbih ediyor. Her şey tesbih ediyor. Bu öyle sesli mi?Halı Allah'ı tesbih ediyor. Her şey tesbih ediyor. Bu öyle sesli mi? Yoksa lisân-ı hâl ile mi, lisân-ı kâl ile mi? Lisân-ı kâl iledir, seslidir.Yoksa lisân-ı hâl ile mi, lisân-ı kâl ile mi? Lisân-ı kâl iledir, seslidir. Mecazî mânası mı var, gerçek mânası, hakiki mânası mı?" Sesli çekerler demiş. Mecazî mânası mı var, gerçek mânası, hakiki mânası mı?" Sesli çekerler demiş.

Allah duyuracağı kimseye duyuruyor onu. Allah öyle bir kulak verdiği zaman duyuluyor.Allah duyuracağı kimseye duyuruyor onu. Allah öyle bir kulak verdiği zaman duyuluyor. Görülecek şeyleri görebilen mübarek zâtlar, peygamberler başkalarının görmediği şeyi görüyor.Görülecek şeyleri görebilen mübarek zâtlar, peygamberler başkalarının görmediği şeyi görüyor. "Melekler şimdi cenazeye iştirak etti" diyor. "Melekler şimdi cenazeye iştirak etti" diyor. "O kadar kalabalıklar ki ayaklarının üzerine basarak gidiyorlar." diyor. "O kadar kalabalıklar ki ayaklarının üzerine basarak gidiyorlar." diyor.

Uhud'da şehit olmuş birisinin cenazesinde Peygamber Efendimiz görüyor. Uhud'da şehit olmuş birisinin cenazesinde Peygamber Efendimiz görüyor.

Peygamber Efendimiz Ebû Bekir Sıddîk radıyallahu anh ile otururkenPeygamber Efendimiz Ebû Bekir Sıddîk radıyallahu anh ile otururken "Şimdi Cebrail geldi Allah'tan sana selam getirdi." diyor."Şimdi Cebrail geldi Allah'tan sana selam getirdi." diyor. Cebrail'i görmüyor Ebû Bekir Sıddîk Efendimiz. O da zevkten mest oluyor, gözleri yaşarıyor.Cebrail'i görmüyor Ebû Bekir Sıddîk Efendimiz. O da zevkten mest oluyor, gözleri yaşarıyor. Rabbim bana selam mı göndermiş diye sevincinden ne yapacağını şaşırıyor. Rabbim bana selam mı göndermiş diye sevincinden ne yapacağını şaşırıyor.

Diyecekler ki "her şeyi konuşturan Allah bizi de konuşturdu."Diyecekler ki "her şeyi konuşturan Allah bizi de konuşturdu." Allahu Teâlâ hazretleri her şeyi konuşturacak. İnsanların yaptıkları ameller bir ortamda yapılıyor.Allahu Teâlâ hazretleri her şeyi konuşturacak. İnsanların yaptıkları ameller bir ortamda yapılıyor. Mesela adam içki içmiş. Nerede? Gazinoda. Oturmuş masaya, şişeler gelmiş.Mesela adam içki içmiş. Nerede? Gazinoda. Oturmuş masaya, şişeler gelmiş. Arkadaşları var, içmiş. Neler şahitlik yapacak? Şişe şahitlik yapacak.Arkadaşları var, içmiş. Neler şahitlik yapacak? Şişe şahitlik yapacak. Kadeh, masa, örtü şahitlik yapacak, gazino şahitlik yapacak. Keman, davul zurna şahitlik yapacak.Kadeh, masa, örtü şahitlik yapacak, gazino şahitlik yapacak. Keman, davul zurna şahitlik yapacak. Yaptıracak Allah. "Konuş" diyecek konuşacak, isterse konuşmasın. Bülbül gibi şakır her şey. Yaptıracak Allah. "Konuş" diyecek konuşacak, isterse konuşmasın. Bülbül gibi şakır her şey.

Bir; eşyalar konuşacak, iki; âzâlar konuşacak. İnsanın elleri, ayakları, Yasin Suresi'nde geçiyor: Bir; eşyalar konuşacak, iki; âzâlar konuşacak. İnsanın elleri, ayakları, Yasin Suresi'nde geçiyor:

Okuyoruz Yâsîn sûresinde. Eller de ayaklar da konuşacak.Okuyoruz Yâsîn sûresinde. Eller de ayaklar da konuşacak. Deri de konuşacak, göz de konuşacak kulakta konuşacak. Göz diyecek ki "evet harama baktı." Deri de konuşacak, göz de konuşacak kulakta konuşacak. Göz diyecek ki "evet harama baktı." Eli kullansa "ben gördüm baktı Yâ Rabbi!" Kulak diyecek ki "evet Haramı dinledi."Eli kullansa "ben gördüm baktı Yâ Rabbi!" Kulak diyecek ki "evet Haramı dinledi." "Beni kullandı ben duydum ya rabbi. Bu olay oldu." Dil söyleyecek."Beni kullandı ben duydum ya rabbi. Bu olay oldu." Dil söyleyecek. El diyecek ki "evet harama elini uzattı, keseyi aldı kaçtı."El diyecek ki "evet harama elini uzattı, keseyi aldı kaçtı." Ayak diyecek ki "tamam oraya gittiğine şahidim ya Rabbi."Ayak diyecek ki "tamam oraya gittiğine şahidim ya Rabbi." Tıpış tıpış kaçtı gitti.Tıpış tıpış kaçtı gitti. Hepsi böyle şahitlik edecek. Hepsi böyle şahitlik edecek.

Niye şahitlik ediyorsun ya olur mu öyle şey sen benim uzvumsun, vücudumun bir parçasısın.Niye şahitlik ediyorsun ya olur mu öyle şey sen benim uzvumsun, vücudumun bir parçasısın. Sen gözsün, kulaksın sen de cehenneme atıldığın zaman yanacaksın. Sen gözsün, kulaksın sen de cehenneme atıldığın zaman yanacaksın. Oraya atılınca gözüyle, kulağıyla, her şeyiyle yanacak.Oraya atılınca gözüyle, kulağıyla, her şeyiyle yanacak. Her şeyi konuşturan Allah bizi konuşturdu diyecekler. Müthiş bir şey. Her şeyi konuşturan Allah bizi konuşturdu diyecekler. Müthiş bir şey.

O sizi ilk başta yaratmamış mıydı?O sizi ilk başta yaratmamış mıydı? Bize de konuşma kabiliyeti verip bizi de konuşturan Allah. O da bir yaratma. Bize de konuşma kabiliyeti verip bizi de konuşturan Allah. O da bir yaratma. Bir konuşma kabiliyeti yaratıyor o sırada. Onun için göz, kulak konuşuyor.Bir konuşma kabiliyeti yaratıyor o sırada. Onun için göz, kulak konuşuyor. Yüze konuşma kabiliyeti yaratıp da dünyadayken konuşan bir varlık değilkenYüze konuşma kabiliyeti yaratıp da dünyadayken konuşan bir varlık değilken burada konuşturması nasıl bir yaratma ise ve hüve halagaküm evvele merratin.burada konuşturması nasıl bir yaratma ise ve hüve halagaküm evvele merratin. Evvelen yaratmamış ki. Ve oradayken döndüreceğimizi dünyadayken bilmiyor muydunuz.Evvelen yaratmamış ki. Ve oradayken döndüreceğimizi dünyadayken bilmiyor muydunuz. Dönecek miyiz Allah'a? Döneceğiz hepimiz. Kimse kalmayacak, herkes Allah'a dönecek.Dönecek miyiz Allah'a? Döneceğiz hepimiz.

Kimse kalmayacak, herkes Allah'a dönecek.
İyisi de kötüsü de Allah'a gidecek ama ne mutlu Allah'ın sevgili kulu olarak Allah'ın huzuruna gidenlere.İyisi de kötüsü de Allah'a gidecek ama ne mutlu Allah'ın sevgili kulu olarak Allah'ın huzuruna gidenlere. Ne yazık Allah'ın gazap ettiği, kızdığı, kahrettiği kul olarak azarladığı, defol dediği,Ne yazık Allah'ın gazap ettiği, kızdığı, kahrettiği kul olarak azarladığı, defol dediği, cehenneme attığı kul olarak huzuruna gitmek ne fena. cehenneme attığı kul olarak huzuruna gitmek ne fena.

Sizi ey kafirler ilk başta nasıl yarattık?Sizi ey kafirler ilk başta nasıl yarattık? İnkâra yeltenmeyin. Gözler, kulaklar aleyhinize şahitlik yapacak.İnkâra yeltenmeyin. Gözler, kulaklar aleyhinize şahitlik yapacak. Allah konuşturacak, siz kulaklarınızın gözlerinizin,Allah konuşturacak, siz kulaklarınızın gözlerinizin, derilerinizin sizin aleyhinize şahitlik yapmasından sakınacak, saklanacak değildiniz. derilerinizin sizin aleyhinize şahitlik yapmasından sakınacak, saklanacak değildiniz.

Ve lâkin zanentum ennallâhe lâ ya'lemu kesîran mimmâ ta'melûn.Ve lâkin zanentum ennallâhe lâ ya'lemu kesîran mimmâ ta'melûn. Fakat siz niye yaptınız bu işleri, gözün kulağın her şeyin şahitlik edecek.Fakat siz niye yaptınız bu işleri, gözün kulağın her şeyin şahitlik edecek. Mahkeme-i kübrâ'da rezil olacağım falan diye düşünmediniz. Mahkeme-i kübrâ'da rezil olacağım falan diye düşünmediniz. Neden yaptınız bu günahları, bu isyanları, bu zulümleri, bu kâfirlikleri, müşriklikleri? Neden yaptınız bu günahları, bu isyanları, bu zulümleri, bu kâfirlikleri, müşriklikleri?

Zanentum sandınız ki, ennallâhe lâ ya'lemu kesîran mimmâ ta'melûn.Zanentum sandınız ki, ennallâhe lâ ya'lemu kesîran mimmâ ta'melûn. Bilmiyor mu sizin işlediklerinizi Allahu Teâlâ. Halbuki hiçbir şey gizli kalmıyor. Bilmiyor mu sizin işlediklerinizi Allahu Teâlâ. Halbuki hiçbir şey gizli kalmıyor. Her şey kaydediliyor en küçük teferruatına kadar kulların söyledikleri sözler, yaptıkları işler,Her şey kaydediliyor en küçük teferruatına kadar kulların söyledikleri sözler, yaptıkları işler, yalnızken yaptıkları, toplulukta yaptıkları, kalabalığın içinde gümbürtüye gitmiyor yani.yalnızken yaptıkları, toplulukta yaptıkları, kalabalığın içinde gümbürtüye gitmiyor yani. 50-100 kişi toplanmış meydanda da bir tanesi çaktırmadan bir şey yapmış, kimse görmedi, Allah görüyor.50-100 kişi toplanmış meydanda da bir tanesi çaktırmadan bir şey yapmış, kimse görmedi, Allah görüyor. Fakat o gümbürtüye gittiğini sanıyor. Siz öyle zannedin. Fakat o gümbürtüye gittiğini sanıyor. Siz öyle zannedin.

İşte Rabbinize karşı zannınız boşa. Bilmiyor sanıyordunuz, sizi helâk eden bu düşünce.İşte Rabbinize karşı zannınız boşa. Bilmiyor sanıyordunuz, sizi helâk eden bu düşünce. Böylece bu vurdumduymazlığınızdan, bu inançsızlığınızdan, Allah'ı bilmiyor sanmanızdan,Böylece bu vurdumduymazlığınızdan, bu inançsızlığınızdan, Allah'ı bilmiyor sanmanızdan, hesap olmayacak sanmanızdan, her şeyin yazıldığını düşünmediğinizden,hesap olmayacak sanmanızdan, her şeyin yazıldığını düşünmediğinizden, mahkeme-i kübrâyı tahmin etmediğinizden, "insan öldü mü bir daha dirilmez" sandığınızdan bu haldesiniz.mahkeme-i kübrâyı tahmin etmediğinizden, "insan öldü mü bir daha dirilmez" sandığınızdan bu haldesiniz. Bu inancınız sizi helâk etti. Eğer böyle bunların olacağını kestirebilseydiniz yapmazdınız. Bu inancınız sizi helâk etti. Eğer böyle bunların olacağını kestirebilseydiniz yapmazdınız. Ama ne dediler inni iza hayatü eddünya. Yaşam sadece şu dünyadaki yaşamınızdır.Ama ne dediler inni iza hayatü eddünya. Yaşam sadece şu dünyadaki yaşamınızdır. Öldük mü tamam, toprak oldu mu dağılın. Öldük mü tamam, toprak oldu mu dağılın.

Adamın birisi çok suç işlemiş hayatında, ölürken o kanaatte yani.Adamın birisi çok suç işlemiş hayatında, ölürken o kanaatte yani. "Beni yakın, öldükten sonra. Küllerimi de denize savurun." demiş. Öyle yapmışlar çocukları."Beni yakın, öldükten sonra. Küllerimi de denize savurun." demiş. Öyle yapmışlar çocukları. Yakmışlar ve küllerini denize savurmuşlar.Yakmışlar ve küllerini denize savurmuşlar. Allahu Teâlâ hazretleri buyurmuş ki. Peygamber Efendimiz bildiriyor.Allahu Teâlâ hazretleri buyurmuş ki. Peygamber Efendimiz bildiriyor. "Aldıklarınızı iade edin" demiş denize."Aldıklarınızı iade edin" demiş denize. Allah emretmiş, ateşe emretmiş, deniz küllerini iade etmiş, ateş yaktıklarını iade etmiş.Allah emretmiş, ateşe emretmiş, deniz küllerini iade etmiş, ateş yaktıklarını iade etmiş. Adam çıkmış ortaya. Böyle diyor Peygamber Efendimiz. Adam çıkmış ortaya. Böyle diyor Peygamber Efendimiz.

Adam izini yok ettirmek için toz ediyor kendini.Adam izini yok ettirmek için toz ediyor kendini. Derelere savuruyor, Allahu Teâlâ hazretleri de geri gelin bakalım, "Ey Deniz aldıklarını geri ver.Derelere savuruyor, Allahu Teâlâ hazretleri de geri gelin bakalım, "Ey Deniz aldıklarını geri ver. Ey Ateş aldıklarını geri ver." deyince geriye doğru sarınca,Ey Ateş aldıklarını geri ver." deyince geriye doğru sarınca, televizyonda aynı sahneyi bir daha seyrediyoruz gibi. Allah her şeye kâdir. televizyonda aynı sahneyi bir daha seyrediyoruz gibi. Allah her şeye kâdir.

Ey kulum niye böyle yaptın kendini niye yaktırdın? Kül Ettin attın.Ey kulum niye böyle yaptın kendini niye yaktırdın? Kül Ettin attın. "Yâ Rabbi! Senin huzuruna çıkmaktan utandım, çok edepsizim. Günahım çok."Yâ Rabbi! Senin huzuruna çıkmaktan utandım, çok edepsizim. Günahım çok. Hiç değilse böyle darmadağın olayım diye ondan yaptım." demiş. Hiç değilse böyle darmadağın olayım diye ondan yaptım." demiş.

Allahu Teâlâ hazretleri her şeye kâdir. İnsan hadisleri âyetleri okuyunca neler anlıyor.Allahu Teâlâ hazretleri her şeye kâdir. İnsan hadisleri âyetleri okuyunca neler anlıyor. İnsanlar tabii bunlara inanmadıkları için. Ya nereye kaçacaksın? Sonrasında bile kaçma imkânın yok.İnsanlar tabii bunlara inanmadıkları için. Ya nereye kaçacaksın? Sonrasında bile kaçma imkânın yok. İşte bundan dolayı hüsrana uğrayanlardan oldunuz. İnanmadığınız için böyle oldunuz. İşte bundan dolayı hüsrana uğrayanlardan oldunuz. İnanmadığınız için böyle oldunuz. İnanan tir tir titriyor "Ben Allah'tan korkarım. Yapamam öyle. O günahı işleyemem.İnanan tir tir titriyor "Ben Allah'tan korkarım. Yapamam öyle. O günahı işleyemem. Allah bunun hesabını sorar." diyor. Yusuf aleyhisselam kapıyı kapattı Zeliha "hadi gel bakalım" dedi. Allah bunun hesabını sorar." diyor.

Yusuf aleyhisselam kapıyı kapattı Zeliha "hadi gel bakalım" dedi.

Kapı kapalı. Kadın diyor ki, gel yanıma. Kadın âşık olmuş aklı başından gitmiş.Kapı kapalı. Kadın diyor ki, gel yanıma. Kadın âşık olmuş aklı başından gitmiş. Yusuf aleyhisselam çok güzel. Peygamber Efendimiz daha güzelmiş.Yusuf aleyhisselam çok güzel. Peygamber Efendimiz daha güzelmiş. Gören ilk gördüğünde heybetinden ürperirmiş Peygamber Efendimiz'in.Gören ilk gördüğünde heybetinden ürperirmiş Peygamber Efendimiz'in. Biraz durursa âşık olurmuş. Gül yüzünü rüyamızda görelim yâ Resûlallah. Biraz durursa âşık olurmuş. Gül yüzünü rüyamızda görelim yâ Resûlallah.

Fe in yasbiru fennaru mesvellehüm. Fe in yasbiru fennaru mesvellehüm.

Ve is yestâtebü fe mâ hüm minel mühtedin.Ve is yestâtebü fe mâ hüm minel mühtedin. Eğer dünyaya tekrar döndürülmek isterlerse dünyaya dönüş yok.Eğer dünyaya tekrar döndürülmek isterlerse dünyaya dönüş yok. "Hata ettik anladık, tamam âhiret varmış, mahkeme-i kübrâ varmış, cehennem varmış,"Hata ettik anladık, tamam âhiret varmış, mahkeme-i kübrâ varmış, cehennem varmış, cennet de varmış ama köşklerinin burçları görünüyor. Ne kadar güzel.cennet de varmış ama köşklerinin burçları görünüyor. Ne kadar güzel. Bizi dünyaya döndür, iyi insan olalım." diyecekler. Tekrar dünyaya döndürmek yok bir defa. Bizi dünyaya döndür, iyi insan olalım." diyecekler. Tekrar dünyaya döndürmek yok bir defa.

Öyle bir hayat geçiriyoruz ki muhterem kardeşlerim bir defa. Bunun ikincisi yok.Öyle bir hayat geçiriyoruz ki muhterem kardeşlerim bir defa. Bunun ikincisi yok. Telafisi yok. Bir kağıt yazarsın, bozuk olursa buruşturursun, yeni bir kağıt yazarsın. Telafisi yok. Bir kağıt yazarsın, bozuk olursa buruşturursun, yeni bir kağıt yazarsın. Bir dükkân açarsın zarar edersen toparlarsın, borcunu ödersin yeni bir dükkân açarsın. Bir dükkân açarsın zarar edersen toparlarsın, borcunu ödersin yeni bir dükkân açarsın. Yeni bir işe girersin ama bu hayattan başka imtihan yok.Yeni bir işe girersin ama bu hayattan başka imtihan yok. Bir imtihanımız bu. Bunu kaybettik mi...Bir imtihanımız bu. Bunu kaybettik mi... Hani tek şans diyorlar ya. Bir daha dönüş yok.Hani tek şans diyorlar ya. Bir daha dönüş yok. Âhirette özür dilemek yok. Âhirette özür dilemek yok.

Firavun ölürken iman etmedi mi? Etti. Firavun ölürken iman etmedi mi? Etti.

Benim nefsim sularla boğuşuyor sular kapanıverdi.Benim nefsim sularla boğuşuyor sular kapanıverdi. Başladılar çırpınmaya boğulmaya zırhları var kılıçları var şeyleri var buluyorlar aşağıya gidiyorlar.Başladılar çırpınmaya boğulmaya zırhları var kılıçları var şeyleri var buluyorlar aşağıya gidiyorlar. O zaman ne dedi? La ilahe illellezi amentu beni israil.O zaman ne dedi? La ilahe illellezi amentu beni israil. "Şu kovaladığım Musa aleyhisselam'ın ashabının inandığı, "Şu kovaladığım Musa aleyhisselam'ın ashabının inandığı, Benî İsrâil'in inandığı alemlerin rabbi Allah'tan başka ilah olmadığına ben de inandım." dedi. Benî İsrâil'in inandığı alemlerin rabbi Allah'tan başka ilah olmadığına ben de inandım." dedi.

Ve ene minel müslimin. Ben de müslümanlardanım. Kur'ân-ı Kerîm dediğini söylüyor.Ve ene minel müslimin. Ben de müslümanlardanım. Kur'ân-ı Kerîm dediğini söylüyor. Tam boğulurken, daha konuşabiliyorken, canının çıkmasından evvel Firavun böyle dedi mi, dedi.Tam boğulurken, daha konuşabiliyorken, canının çıkmasından evvel Firavun böyle dedi mi, dedi. Kur'ân-ı Kerîm bildiriyor.Kur'ân-ı Kerîm bildiriyor. Sonra âhiretteki durumu ne olacak. Onu da bildiriyor Allah başka sûrede. Sonra âhiretteki durumu ne olacak. Onu da bildiriyor Allah başka sûrede.

Kavmini toplayacak,Kavmini toplayacak, onların başında cehenneme götürecek firavun. Beraber gidecekler.onların başında cehenneme götürecek firavun. Beraber gidecekler. Zümre gidecekleri için firavun ve kavmi beraber gidecekler.Zümre gidecekleri için firavun ve kavmi beraber gidecekler. Firavun'a tapanlar, Firavun'un peşinde koşanlar, ordusunda görev alan o askerler, Firavun'a tapanlar, Firavun'un peşinde koşanlar, ordusunda görev alan o askerler, o kalabalıklar ne yapacaklar? Firavun başlarında olduğu halde cehenneme beraber gidecekler.o kalabalıklar ne yapacaklar? Firavun başlarında olduğu halde cehenneme beraber gidecekler. Firavun onları içeriye sürünün başında, önde giderek sokacak. Firavun onları içeriye sürünün başında, önde giderek sokacak.

Allahu Teâlâ hazretleri meleklerine emredecek.Allahu Teâlâ hazretleri meleklerine emredecek. Bu firavun ve taifesini, sülalesini, etrafındakileri en şiddetli azaba sokun ey meleklerim.Bu firavun ve taifesini, sülalesini, etrafındakileri en şiddetli azaba sokun ey meleklerim. Tıkın, azabın en şiddetli yerine, diyecek. Sondaki iman bile fayda vermiyor.Tıkın, azabın en şiddetli yerine, diyecek.

Sondaki iman bile fayda vermiyor.
Gözden perdelerin kaldırılıp işlerin anlaşıldığı son andaki imanın faydası yok. Gözden perdelerin kaldırılıp işlerin anlaşıldığı son andaki imanın faydası yok. Adam yatağa yatıyor, ölecek kesin. Adam yatağa yatıyor, ölecek kesin. Yani anlıyor ondan sonra diyor ki "falanca tarla bana, falanca tarla Kur'an kursuna verilsin. Yani anlıyor ondan sonra diyor ki "falanca tarla bana, falanca tarla Kur'an kursuna verilsin. Falanca yerdeki evim vakfa verilsin. Filancalar falanca oğluma kalsın." Falanca yerdeki evim vakfa verilsin. Filancalar falanca oğluma kalsın."

Sen taksim etmesen de zaten onların o. Zaten bittin sen. Az sonra nefesin çıktı mı gitti.Sen taksim etmesen de zaten onların o. Zaten bittin sen. Az sonra nefesin çıktı mı gitti. En son ana bırakıyor. Peygamber Efendimiz diyor, zaten onlar en son anda mal taksimi yapıyor.En son ana bırakıyor. Peygamber Efendimiz diyor, zaten onlar en son anda mal taksimi yapıyor. Zaten onların sen ister taksim yap, ister taksim yapma.Zaten onların sen ister taksim yap, ister taksim yapma. Senin malcıklarını Allah yoluna harcamadığın malcıklarını yiyecekler. Senin malcıklarını Allah yoluna harcamadığın malcıklarını yiyecekler.

Bizim Hacı Hanım dedi ki; "Görüyor musun tarla aldık müşterek, taksim oldu haberimiz yok."Bizim Hacı Hanım dedi ki; "Görüyor musun tarla aldık müşterek, taksim oldu haberimiz yok." Tarlanın yerinden haberimiz yok.Tarlanın yerinden haberimiz yok. Parasını istediler verdik, ortak olduk 10 kişi.Parasını istediler verdik, ortak olduk 10 kişi. Ondan sonra haber geldi biz tarlayı bölüyoruz bizim tarlaya ev yapılmış,Ondan sonra haber geldi biz tarlayı bölüyoruz bizim tarlaya ev yapılmış, yerini de bilmiyoruz, evi de bilmiyoruz. Sonra bizim Hacı Hanım görelim bir, dedi. yerini de bilmiyoruz, evi de bilmiyoruz.

Sonra bizim Hacı Hanım görelim bir, dedi.
Kalktık gittik. Bayılacaktık, düşecektik yere. Üç katlı tripleks villa.Kalktık gittik. Bayılacaktık, düşecektik yere. Üç katlı tripleks villa. Pembe renge de boyamışlar mı. Gül pembesi güzel, kurşun renkleri çizgileri çekmişler, nasıl güzel. Pembe renge de boyamışlar mı. Gül pembesi güzel, kurşun renkleri çizgileri çekmişler, nasıl güzel.

Sauna aşağıda hiç kullanmadık daha. Hanıma dedim ki biz bu evi kullanamayız girmiyoruz hiç, satalım.Sauna aşağıda hiç kullanmadık daha. Hanıma dedim ki biz bu evi kullanamayız girmiyoruz hiç, satalım. Kendimize göre 80 metrekare 100 metrekare bir ev alalım. Kendimize göre 80 metrekare 100 metrekare bir ev alalım. Çoluk çocuk toplu halde bir apartmanda oturalım falan. Satışa çıkarttık alan olmadı. Çoluk çocuk toplu halde bir apartmanda oturalım falan. Satışa çıkarttık alan olmadı.

Bizim hacı hanım da dedi ki; âhir ömrümüzde bırak bey girelim şuraya.Bizim hacı hanım da dedi ki; âhir ömrümüzde bırak bey girelim şuraya. Ya kalorifer parasını ödeyemeyiz üç katlı evin kaloriferle ısıtılması, Ya kalorifer parasını ödeyemeyiz üç katlı evin kaloriferle ısıtılması, ben emekli profesörüm emekli maaşımı kalorifere versem kışın onu ödeyemeyiz.ben emekli profesörüm emekli maaşımı kalorifere versem kışın onu ödeyemeyiz. Bırak ölümlü dünyada girelim oturalım şu eve, oturduk.Bırak ölümlü dünyada girelim oturalım şu eve, oturduk. Yani ölümlü dünyada bir insan malının hayrını da görmeli. Yani ölümlü dünyada bir insan malının hayrını da görmeli.

Hocamız rahmetullahi aleyh derdi ki rızık insanın burasından geçendir.Hocamız rahmetullahi aleyh derdi ki rızık insanın burasından geçendir. Kesesinde duran, kasasında yatan değil.Kesesinde duran, kasasında yatan değil. Para bankada duruyor, adam şişenin içine peynir koymuş dışından yalıyor. Para bankada duruyor, adam şişenin içine peynir koymuş dışından yalıyor. İçini açıp yemiyor, cimri, paranın orada durmasından bir şey yok. İçini açıp yemiyor, cimri, paranın orada durmasından bir şey yok. Hocamız; "Rızık boğazdan geçendir." derdi.Hocamız; "Rızık boğazdan geçendir." derdi. İnsanın boğazından geçmedikten sonra o rızık değil.İnsanın boğazından geçmedikten sonra o rızık değil. Başkalarının malının bekçiliğini yapmış oluyor insan.Başkalarının malının bekçiliğini yapmış oluyor insan. Zekât verecek, hayır verecek, cihada para verecek, para verenlerle oluyor. Zekât verecek, hayır verecek, cihada para verecek, para verenlerle oluyor.

Hep hayırlar nasıl oldu, bütün cihatlar, savaşlar..Hep hayırlar nasıl oldu, bütün cihatlar, savaşlar.. Birileri paralar veriyor, yalvarıyor yakarılıyor "Allah rızası için ne olur etmeyin, eylemeyin.Birileri paralar veriyor, yalvarıyor yakarılıyor "Allah rızası için ne olur etmeyin, eylemeyin. Bunu yapalım, şunu yapalım." Hayırlar böyle oluyor, kolay olmuyor. Bunu yapalım, şunu yapalım." Hayırlar böyle oluyor, kolay olmuyor.

Dünyada bunlar niye böyle kâfirlikleri yaptılar. Birtakım insanlar bunların yanına sokuldu.Dünyada bunlar niye böyle kâfirlikleri yaptılar. Birtakım insanlar bunların yanına sokuldu. Yakîn oldu, bunlara onları musallat ettik. Onlar bu adamlara yaptıkları işleri Yakîn oldu, bunlara onları musallat ettik. Onlar bu adamlara yaptıkları işleri

Önlerindekileri ve arkalarındakileri süslediler.Önlerindekileri ve arkalarındakileri süslediler. Arkadakiler yani dünyadaki işleri çeşitleri ve âhirette gelmeyecek yaramayacak işler.Arkadakiler yani dünyadaki işleri çeşitleri ve âhirette gelmeyecek yaramayacak işler. Zenginin etrafında toplanırlar, hükümdarın etrafında toplanırlar. Komutanın etrafında toplanırlar.Zenginin etrafında toplanırlar, hükümdarın etrafında toplanırlar. Komutanın etrafında toplanırlar. Dalkavukluk yaparlar. Hoş gösterirler, "isabet buyurmuşsunuz efendim." Dalkavukluk yaparlar. Hoş gösterirler, "isabet buyurmuşsunuz efendim." "Aman ne güzel söylediniz efendim." "Sizin dediğiniz doğru efendim." falan"Aman ne güzel söylediniz efendim." "Sizin dediğiniz doğru efendim." falan adam dalkavuklardan işin doğrusunu göremez.adam dalkavuklardan işin doğrusunu göremez. Haklınız efendim, aynen öyle, derhal yapıyoruz. Herkes dalkavuk.Haklınız efendim, aynen öyle, derhal yapıyoruz. Herkes dalkavuk. Ona, yaptıklarını onlara dalkavuklar süslü gösterdiler. Yani haklı gösterdiler.Ona, yaptıklarını onlara dalkavuklar süslü gösterdiler. Yani haklı gösterdiler. Hoş gösterdiler ondan yaptılar. Hoş gösterdiler ondan yaptılar.

Ve hakka aleyhimul kavlu. Allah'ın da onlara sözü hak oldu. Sözü nedir?Ve hakka aleyhimul kavlu. Allah'ın da onlara sözü hak oldu. Sözü nedir? Şeytana Allah dedi ki "Git defol. Sen ve sana tâbi olanları muhakkak cehenneme dolduracağım.Şeytana Allah dedi ki "Git defol. Sen ve sana tâbi olanları muhakkak cehenneme dolduracağım. Huzurumdan yıkıl git." dedi.Huzurumdan yıkıl git." dedi. İşte o sözü. O söz onlar için hak oldu. Neden?İşte o sözü. O söz onlar için hak oldu. Neden? Allah yolunda gitmediler, şeytana uydular. Dalkavukların sözünü dinlediler. Allah yolunda gitmediler, şeytana uydular. Dalkavukların sözünü dinlediler.

Kad halet min kablihim minel cinni vel insi.Kad halet min kablihim minel cinni vel insi. Daha önce yaşamış olan insanlardan, cinlerden hangi ümmetlere Allah o kanunun icabı,Daha önce yaşamış olan insanlardan, cinlerden hangi ümmetlere Allah o kanunun icabı, o cezayı verdiysem bunlara da o ceza hak oldu. Çünkü kötü olanın cezası cehennem.o cezayı verdiysem bunlara da o ceza hak oldu. Çünkü kötü olanın cezası cehennem. İnnehum kânû hâsirîn. Onlar hüsrana uğrayanlardan oldular.İnnehum kânû hâsirîn. Onlar hüsrana uğrayanlardan oldular. Eski ümmetler nasıl hüsrana uğrayanlardan oldularsa bunların da durumu aynı oldu.Eski ümmetler nasıl hüsrana uğrayanlardan oldularsa bunların da durumu aynı oldu. Onlar da eski ümmetler gibi azaba uğramış olacaklar, diye bildiriyor. Onlar da eski ümmetler gibi azaba uğramış olacaklar, diye bildiriyor.

Aziz ve muhterem kardeşlerim ! Peygamberlerin hayatlarını okuyorum.Aziz ve muhterem kardeşlerim !

Peygamberlerin hayatlarını okuyorum.
Elimdeki kitapçıktan daha güzel bir kitapçık varsa onu da araştırmak istiyorum.Elimdeki kitapçıktan daha güzel bir kitapçık varsa onu da araştırmak istiyorum. Yoksa Allah fırsat verse de kendim yapsam diye düşünüyorum. Çünkü tatmin edici şekilde yazmıyorlar.Yoksa Allah fırsat verse de kendim yapsam diye düşünüyorum. Çünkü tatmin edici şekilde yazmıyorlar. Yani doyamıyor insan. Şurası eksik, burası eksik, araştırma ihtiyacı duyuyor.Yani doyamıyor insan. Şurası eksik, burası eksik, araştırma ihtiyacı duyuyor. Araştırmadan kitap neşrediyorlar.Araştırmadan kitap neşrediyorlar. Okuyucunun aklına gelebilecek bütün soruları düşünecek ve cevaplandıracak.Okuyucunun aklına gelebilecek bütün soruları düşünecek ve cevaplandıracak. Kitabı hazırlayan zahmet çekecek ki okuyanlar rahat etsin diye. Kitabı hazırlayan zahmet çekecek ki okuyanlar rahat etsin diye.

Eski ümmetlerin hayatlarını okuyorum, Peygamberlerin hayatlarını okuyorum. Peygamber kim ? Eski ümmetlerin hayatlarını okuyorum, Peygamberlerin hayatlarını okuyorum.

Peygamber kim ?

Senden benden çok üstün bir kişi. Mucizeler gösteren bir insan.Senden benden çok üstün bir kişi. Mucizeler gösteren bir insan. Ahlâkı çok güzel olan bir insan, çok sevilecek bir insan.Ahlâkı çok güzel olan bir insan, çok sevilecek bir insan. Çok ibadet ehli bir insan, dinlememişler ya. Mucizelerini gördükleri halde dinlememişler.Çok ibadet ehli bir insan, dinlememişler ya. Mucizelerini gördükleri halde dinlememişler. Uymamışlar kabul etmemişler. Ve helâk olmuşlar. Helak etmiş Allah çoğunu.Uymamışlar kabul etmemişler. Ve helâk olmuşlar. Helak etmiş Allah çoğunu. Hatta öyleleri var ki peygamberi suçluyorlar. "Siz galiba mecnunsunuz, galiba cin çarptı size. Hatta öyleleri var ki peygamberi suçluyorlar. "Siz galiba mecnunsunuz, galiba cin çarptı size. Siz sihirbazsınız" bilmem ne çeşitli şeyler söylemişler. Şeytan galip gelmiş. Kandırmakta başarılı olmuş.Siz sihirbazsınız" bilmem ne çeşitli şeyler söylemişler. Şeytan galip gelmiş. Kandırmakta başarılı olmuş. Yenmiş insanların çoğunu.Yenmiş insanların çoğunu. Peygamberin sözünü dinlemek ile şeytanın aldatmacasına uymak arasında eşit insanlar. Peygamberin sözünü dinlemek ile şeytanın aldatmacasına uymak arasında eşit insanlar. Peygamberi dinleyen ashabı oluyor kurtuluyor. Peygamberi dinleyen ashabı oluyor kurtuluyor.

İman edip takvâ ehli olanları kurtarıyor Allah.İman edip takvâ ehli olanları kurtarıyor Allah. Sonunda kurtulacak ama şeytanı dinlemişler, neden oluyor bu?Sonunda kurtulacak ama şeytanı dinlemişler, neden oluyor bu? İman etmenin sonucunun selamet olduğu ilk başta kesin görünmüyor. Zahmetli görünüyor iş biraz.İman etmenin sonucunun selamet olduğu ilk başta kesin görünmüyor. Zahmetli görünüyor iş biraz. Kendi mesleğini bırakmak zor geliyor, kendi yurdundan çıkmak zor geliyor.Kendi mesleğini bırakmak zor geliyor, kendi yurdundan çıkmak zor geliyor. Kendi parasını vermek zor geliyor.Kendi parasını vermek zor geliyor. Peygamberin yanına gittiği zaman karşılaşacakları ezalar, cefalar kendilerini caydırıyor. Peygamberin yanına gittiği zaman karşılaşacakları ezalar, cefalar kendilerini caydırıyor.

Çünkü bulundukları cephedeki, küfür cephesindeki rahatları, gelirleri, onlara tatlı görünüyor.Çünkü bulundukları cephedeki, küfür cephesindeki rahatları, gelirleri, onlara tatlı görünüyor. Aldatıyor bırakmıyorlar. Bir şey oluyor. O sapıtan insanlar aptal değil.Aldatıyor bırakmıyorlar. Bir şey oluyor. O sapıtan insanlar aptal değil. Şu İngilizler'e bak, şu Avrupalılar'a bak.Şu İngilizler'e bak, şu Avrupalılar'a bak. Ruslar'a bak, Çinliler'e, Japonlar'a bak harıl harıl çalışıyorlar. Bir sürü başarı elde ediyorlar.Ruslar'a bak, Çinliler'e, Japonlar'a bak harıl harıl çalışıyorlar. Bir sürü başarı elde ediyorlar. Ama bir yerde hata yapıyorlar. Hata ettikleri şey ne? Allah'ın bu vaatleri hak, tarih boyunca böyle olmuş.Ama bir yerde hata yapıyorlar. Hata ettikleri şey ne? Allah'ın bu vaatleri hak, tarih boyunca böyle olmuş. Bunları dinlemek lazım. Müslümanlık zor. Mesela Türkiye'de Müslümanlık bir hayli zorlaştı. Bunları dinlemek lazım. Müslümanlık zor.

Mesela Türkiye'de Müslümanlık bir hayli zorlaştı.

Millet korkuyor başını açıyor. Millet korkuyor zalime yardımcı oluyor.Millet korkuyor başını açıyor. Millet korkuyor zalime yardımcı oluyor. Millet korkuyor oy veriyor, millet korkuyor, Millet korkuyor oy veriyor, millet korkuyor, Anayasaya insan haklarına aykırı kanunların geçmesine oy veriyor.Anayasaya insan haklarına aykırı kanunların geçmesine oy veriyor. Kendisi âlet oluyor, ebediyen suç işliyor. Yani devamlı bir suça imza atıyor. Kendisi âlet oluyor, ebediyen suç işliyor. Yani devamlı bir suça imza atıyor. Ortak oluyor, devamlı günah gelecek, öldükten sonra bile kabrine azap gelecek işleri yapıyor. Ortak oluyor, devamlı günah gelecek, öldükten sonra bile kabrine azap gelecek işleri yapıyor. Bir hesapla yapıyorlar. Eskilerin nasıl yaptığını anlamak istiyorsan yenilerin hesaplarına bak.Bir hesapla yapıyorlar.

Eskilerin nasıl yaptığını anlamak istiyorsan yenilerin hesaplarına bak.
Taktiklerine bak, kulislerine bak, düşüncelerine bak.Taktiklerine bak, kulislerine bak, düşüncelerine bak. Neden öyle yaptıklarını ölç, biç neden yaptıklarını anlarsın. Ya para, ya bütçeyi hortumlamak.Neden öyle yaptıklarını ölç, biç neden yaptıklarını anlarsın. Ya para, ya bütçeyi hortumlamak. Ya şu, ya bu, bir şeyler yani. Ondan oluyor Allah bizi şaşırtmasın. Ya şu, ya bu, bir şeyler yani. Ondan oluyor Allah bizi şaşırtmasın.

İnsanoğlu şaşırabilir, nice şehit torunları var.İnsanoğlu şaşırabilir, nice şehit torunları var. Bu cephede olan nice babası dedesi hoca, vaiz, müftü, imam olan insanlar var.Bu cephede olan nice babası dedesi hoca, vaiz, müftü, imam olan insanlar var. Yani hiç kimse bir şeye güvenemez. "Benim babam şöyleydi." falan diyemez. Yani hiç kimse bir şeye güvenemez. "Benim babam şöyleydi." falan diyemez.

Allah bizi de evlatlarımızı da küfürden korusun.Allah bizi de evlatlarımızı da küfürden korusun. Mü'min-i kâmil eylesin, mü'min olarak yaşatıp iman ile âhirete göçenlerden eylesin.Mü'min-i kâmil eylesin, mü'min olarak yaşatıp iman ile âhirete göçenlerden eylesin. Hesabı iyi çıkanlardan, cennete girenlerden eylesin. Hesabı iyi çıkanlardan, cennete girenlerden eylesin. Cehenneme atılmayanlardan, cehennemden kurtulanlardan eylesin.Cehenneme atılmayanlardan, cehennemden kurtulanlardan eylesin. Gerçekleri görüp de dünyada aklı başında yaşayanlardan eylesin. Gerçekleri görüp de dünyada aklı başında yaşayanlardan eylesin.

Bi-hürmeti Habîbi Muhammed'ini'l-Mustafâ. Ve bi-hürmeti esrârı sûreti'l-Fâtiha. Bi-hürmeti Habîbi Muhammed'ini'l-Mustafâ. Ve bi-hürmeti esrârı sûreti'l-Fâtiha.

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2