Namaz Vakitleri

24 Cemâziye'l-Evvel 1446
26 Kasım 2024
İmsak
06:26
Güneş
07:56
Öğle
12:56
İkindi
15:24
Akşam
17:46
Yatsı
19:10
Detaylı Arama

Gecenin İçindeki Saklı Zamanda Dua Etmek

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

23 Şevvâl 1414 / 04.04.1994

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın Hadis sohbetlerini 5 aşamada özetleyebiliriz.

a. İskenderpaşa Camii Sohbetleri (1977-1997)

Mehmed Zâhid KOTKU Hz. görevli oldukları İskenderpaşa Camii’nde, her pazar günü ikindiden sonra bir saat, cuma günleri öğleden önce 45 dakika Râmûzü’l-Ehàdis’ten hadis okuyup izah ederdi. 1977 yılının ilkbaharından itibaren bu dersler Mahmud Es’ad COŞAN tarafından yapılır oldu.

COŞAN, o yıllarda Ankara’da oturuyordu. Her hafta sonu İstanbul’a geliyor, pazar günkü hadis dersini yapıp geri dönüyordu. Tatillerde ve müsait zamanlarında cuma namazından önce de sohbet ettiği olurdu. Önemli bir engel olmadıkça, bu böyle devam etti.

13 Kasım 1980’de Mehmed Zâhid KOTKU Hazretleri’nin vefatından sonra da İskenderpaşa’daki dersler aynen devam etti. Hac veya başka bir seyahat nedeniyle yurtdışında olduğu zamanların dışında önemli bir aksama olmadı. 1997 Mayısında yurtdışına çıkıncaya kadar bu böyle devam etti. İskenderpaşa’daki son sohbeti 4 Mayıs 1997 pazar günü oldu.
COŞAN, derse besmele ve hamdele ile başlardı. Arkasından, “Kitapların en efdali Allah’ın kitabıdır, yolların en faziletlisi Peygamber (s.a.s.)’in yoludur. Sonradan uydurulan şeyler bid’attir. Her bid’at dalâlettir. Her dalâlet ve dalâlet sahibi cehenneme gider.” anlamındaki Arapça giriş cümlelerini söylerdi. Sonra, sıradaki ilk hadisin Arapça metnini okurdu.

Ondan sonra okunan kitap hakkında kısa bilgi verir; hadislerin okunmasına ve izahına geçmeden önce, başta Peygamber (s.a.s.) Efendimiz olmak üzere cümle enbiyânın, evliyânın, sülehànın; sâdât ve meşâyih-i kiramın ruhları için; kitabın müellifinin ve bu kitabın içindeki hadis-i şeriflerin bizlere kadar ulaşmasında emeği geçmiş olan ulemânın, râvilerin ruhları için; caminin bânisi İskender Paşa’nın ruhu için; bu hadis-i şerifleri dinlemek üzere oraya gelmiş olan kimselerin ahirete irtihal etmiş olan cümle yakınlarının ruhları için ve Mehmed Zahid KOTKU Hazretleri’nin ruhu için, bir Fâtiha, üç İhlâs-ı Şerif okunmasını isterdi.

Daha sonra, sıradaki hadis-i şerifin Arapça metnini okuyup, kelime kelime izahına geçerdi. Konuyla ilgili ayet-i kerimeler ve diğer hadis-i şeriflerle meseleyi bir güzel açıklardı. Sade ve anlaşılır bir Türkçe kullanırdı. Konunun iyi anlaşılması için misaller, hatıralar anlatır; şiirlere, Farsça ve Arapça beyitlere yer verirdi.

COŞAN, ilk yıllarda her sohbette 8-10 hadis-i şerif okuyup izah ederdi, sohbet süresi bir saati geçmezdi. Son yıllarda bu sayı 3’e kadar düşmüş, izah için daha çok vakit ayrılmış, sohbet süresi bir saati biraz aşmaya başlamıştı.

Sohbetin sonunda mutlaka Hatm-i Hàcegân yaptırırdı. Bazen, intisab etmek isteyenler için zikir dersi tarifi yapardı. Eğer vakit müsaitse, küçük notlarla soru gönderenlerin sorularına cevap verirdi.

Sohbetlere öncelikle gençler, öğrenciler, okumuş kimseler gelirlerdi. Fakat her yaştan ve her kesimden insana rastlamak mümkündü. Zamanla ilgi arttığı için, caminin etrafındaki evler satın alınarak cami genişletilmiş; hanımların ve erkeklerin sohbetleri takip edebilmesi için mekânlar yapılmıştır.

İskenderpaşa Camii’ndeki sohbetler, ilk yıllardan beri teyp kasetlerine kayıt edilmiştir. 1987’den sonra görüntülü video kayıtları yapılmıştır.

b. Ankara Özelif Camii Sohbetleri (1982-1996)

COŞAN, Mehmed Zâhid KOTKU Hz. vefat edip, irşad görevi kendisine intikal ettikten sonra, Ankara’da da hadis dersleri başlattı (1982). İlk önce çarşamba günleri evinin yanındaki Muradiye Camii’nde, daha sonra perşembe akşamları Özelif Camii’nde hadis dersi yapmaya başladı. Bir ara cumartesi günleri yapıldı. Emekli olup da Ankara’dan ayrıldıkları 1987 yılına kadar bu dersler devam etti. 1987’den sonra ise, her ayın ilk perşembe akşamı Ankara’ya gelip, bu hadis derslerini ayda bir yapmaya devam etti.

c. Sapanca Sohbetleri (1987-1989)

COŞAN emekli olduktan sonra Sapanca’ya yerleşmiştir. Orada oturdukları yıllarda (1987-1989), evinin yakınındaki Yüzevler Camii’nde cumartesi günleri, ikindiden sonra Muhtâru’l-Ehàdîs isimli kitaptan hadis dersleri yapmıştır.

Muhtâru’l-Ehâdîs kitabı muteber hadis kitaplarından seçilmiş ve ilk harflerine göre alfabetik olarak sıralanmış bin dört yüz kadar hadis ihtivâ etmektedir. Mısırlı alim Seyyid Ahmed el-Hâşimî (1878-1943) tarafından hazırlanmıştır. Türkçe’ye muhtelif tercümeleri yapılmıştır.

d. Anadolu’da Sohbetler

COŞAN, Türkiye’de bulunduğu 1980-1997 yılları arasında sık sık Anadolu’da seyahatler yaparlardı. Gittikleri illerde, uygun camilerde, halka açık hadis dersleri yapmıştır. Eskişehir, Bursa, İzmir, Antalya, Adapazarı, Konya, Edirne gibi illerde sohbetler yapılmış hadis sohbetleri mevcuttur.

e. Ev Sohbetleri
Doğum, ölüm, düğün, sünnet vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği evlerde; kahvaltı vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği öğrenci evlerinde mutlaka yarım saat - 45 dakika civarında bir hadis sohbeti yaparlardı.

İkaz Edici Ve Müjdeleyici İki Hadis-i Şeriften Kısa Hatırlatmalar, Gecenin İçindeki Saklı Zamanda Dua Etmek Ve Kabul Edilmesi, | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Gecenin İçindeki Saklı Zamanda Dua Etmek

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

23 Şevvâl 1414 / 04.04.1994

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın Hadis sohbetlerini 5 aşamada özetleyebiliriz.

a. İskenderpaşa Camii Sohbetleri (1977-1997)

Mehmed Zâhid KOTKU Hz. görevli oldukları İskenderpaşa Camii’nde, her pazar günü ikindiden sonra bir saat, cuma günleri öğleden önce 45 dakika Râmûzü’l-Ehàdis’ten hadis okuyup izah ederdi. 1977 yılının ilkbaharından itibaren bu dersler Mahmud Es’ad COŞAN tarafından yapılır oldu.

COŞAN, o yıllarda Ankara’da oturuyordu. Her hafta sonu İstanbul’a geliyor, pazar günkü hadis dersini yapıp geri dönüyordu. Tatillerde ve müsait zamanlarında cuma namazından önce de sohbet ettiği olurdu. Önemli bir engel olmadıkça, bu böyle devam etti.

13 Kasım 1980’de Mehmed Zâhid KOTKU Hazretleri’nin vefatından sonra da İskenderpaşa’daki dersler aynen devam etti. Hac veya başka bir seyahat nedeniyle yurtdışında olduğu zamanların dışında önemli bir aksama olmadı. 1997 Mayısında yurtdışına çıkıncaya kadar bu böyle devam etti. İskenderpaşa’daki son sohbeti 4 Mayıs 1997 pazar günü oldu.
COŞAN, derse besmele ve hamdele ile başlardı. Arkasından, “Kitapların en efdali Allah’ın kitabıdır, yolların en faziletlisi Peygamber (s.a.s.)’in yoludur. Sonradan uydurulan şeyler bid’attir. Her bid’at dalâlettir. Her dalâlet ve dalâlet sahibi cehenneme gider.” anlamındaki Arapça giriş cümlelerini söylerdi. Sonra, sıradaki ilk hadisin Arapça metnini okurdu.

Ondan sonra okunan kitap hakkında kısa bilgi verir; hadislerin okunmasına ve izahına geçmeden önce, başta Peygamber (s.a.s.) Efendimiz olmak üzere cümle enbiyânın, evliyânın, sülehànın; sâdât ve meşâyih-i kiramın ruhları için; kitabın müellifinin ve bu kitabın içindeki hadis-i şeriflerin bizlere kadar ulaşmasında emeği geçmiş olan ulemânın, râvilerin ruhları için; caminin bânisi İskender Paşa’nın ruhu için; bu hadis-i şerifleri dinlemek üzere oraya gelmiş olan kimselerin ahirete irtihal etmiş olan cümle yakınlarının ruhları için ve Mehmed Zahid KOTKU Hazretleri’nin ruhu için, bir Fâtiha, üç İhlâs-ı Şerif okunmasını isterdi.

Daha sonra, sıradaki hadis-i şerifin Arapça metnini okuyup, kelime kelime izahına geçerdi. Konuyla ilgili ayet-i kerimeler ve diğer hadis-i şeriflerle meseleyi bir güzel açıklardı. Sade ve anlaşılır bir Türkçe kullanırdı. Konunun iyi anlaşılması için misaller, hatıralar anlatır; şiirlere, Farsça ve Arapça beyitlere yer verirdi.

COŞAN, ilk yıllarda her sohbette 8-10 hadis-i şerif okuyup izah ederdi, sohbet süresi bir saati geçmezdi. Son yıllarda bu sayı 3’e kadar düşmüş, izah için daha çok vakit ayrılmış, sohbet süresi bir saati biraz aşmaya başlamıştı.

Sohbetin sonunda mutlaka Hatm-i Hàcegân yaptırırdı. Bazen, intisab etmek isteyenler için zikir dersi tarifi yapardı. Eğer vakit müsaitse, küçük notlarla soru gönderenlerin sorularına cevap verirdi.

Sohbetlere öncelikle gençler, öğrenciler, okumuş kimseler gelirlerdi. Fakat her yaştan ve her kesimden insana rastlamak mümkündü. Zamanla ilgi arttığı için, caminin etrafındaki evler satın alınarak cami genişletilmiş; hanımların ve erkeklerin sohbetleri takip edebilmesi için mekânlar yapılmıştır.

İskenderpaşa Camii’ndeki sohbetler, ilk yıllardan beri teyp kasetlerine kayıt edilmiştir. 1987’den sonra görüntülü video kayıtları yapılmıştır.

b. Ankara Özelif Camii Sohbetleri (1982-1996)

COŞAN, Mehmed Zâhid KOTKU Hz. vefat edip, irşad görevi kendisine intikal ettikten sonra, Ankara’da da hadis dersleri başlattı (1982). İlk önce çarşamba günleri evinin yanındaki Muradiye Camii’nde, daha sonra perşembe akşamları Özelif Camii’nde hadis dersi yapmaya başladı. Bir ara cumartesi günleri yapıldı. Emekli olup da Ankara’dan ayrıldıkları 1987 yılına kadar bu dersler devam etti. 1987’den sonra ise, her ayın ilk perşembe akşamı Ankara’ya gelip, bu hadis derslerini ayda bir yapmaya devam etti.

c. Sapanca Sohbetleri (1987-1989)

COŞAN emekli olduktan sonra Sapanca’ya yerleşmiştir. Orada oturdukları yıllarda (1987-1989), evinin yakınındaki Yüzevler Camii’nde cumartesi günleri, ikindiden sonra Muhtâru’l-Ehàdîs isimli kitaptan hadis dersleri yapmıştır.

Muhtâru’l-Ehâdîs kitabı muteber hadis kitaplarından seçilmiş ve ilk harflerine göre alfabetik olarak sıralanmış bin dört yüz kadar hadis ihtivâ etmektedir. Mısırlı alim Seyyid Ahmed el-Hâşimî (1878-1943) tarafından hazırlanmıştır. Türkçe’ye muhtelif tercümeleri yapılmıştır.

d. Anadolu’da Sohbetler

COŞAN, Türkiye’de bulunduğu 1980-1997 yılları arasında sık sık Anadolu’da seyahatler yaparlardı. Gittikleri illerde, uygun camilerde, halka açık hadis dersleri yapmıştır. Eskişehir, Bursa, İzmir, Antalya, Adapazarı, Konya, Edirne gibi illerde sohbetler yapılmış hadis sohbetleri mevcuttur.

e. Ev Sohbetleri
Doğum, ölüm, düğün, sünnet vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği evlerde; kahvaltı vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği öğrenci evlerinde mutlaka yarım saat - 45 dakika civarında bir hadis sohbeti yaparlardı.

İkaz Edici Ve Müjdeleyici İki Hadis-i Şeriften Kısa Hatırlatmalar, Gecenin İçindeki Saklı Zamanda Dua Etmek Ve Kabul Edilmesi, | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Konuşma Metni

Bismillâhirrahmânirrahîm. Bismillâhirrahmânirrahîm.

el-Hamdülillâhi rabbi'l-âlemîne hamden kesîran tayyiben mübâreken fîhi alâ külli hâlin ve fî külli hîn.el-Hamdülillâhi rabbi'l-âlemîne hamden kesîran tayyiben mübâreken fîhi alâ külli hâlin ve fî külli hîn. es-Salâtu ve's-selâmu alâ seyyidi'l-evvelîne ve'l-âhirîne Muhammedini'l-Mustafâes-Salâtu ve's-selâmu alâ seyyidi'l-evvelîne ve'l-âhirîne Muhammedini'l-Mustafâ ve alâ âlihî ve sahbihî ve men-tebiahû bi-ihsânin ilâ yevmi'd-dîn. ve alâ âlihî ve sahbihî ve men-tebiahû bi-ihsânin ilâ yevmi'd-dîn.

Emmâ ba'd: Birinci hadîs-i şerîfte Peygamber Efendimiz bizi korkuttu: Emmâ ba'd:

Birinci hadîs-i şerîfte Peygamber Efendimiz bizi korkuttu:

"Hacı olmak para etmez, hafız olmak para etmez, sadaka vermek para etmez,"Hacı olmak para etmez, hafız olmak para etmez, sadaka vermek para etmez, Allah yolunda cihada gitmek para etmez!" Yaptığın şeyi doğru düzgün yap, demiş oldu. Allah yolunda cihada gitmek para etmez!"

Yaptığın şeyi doğru düzgün yap, demiş oldu.
Doğru düzgün yapmazsan cehenneme düşersin.Doğru düzgün yapmazsan cehenneme düşersin. Cehennemin içinde de, derin vadisine, azabın çok olduğu yere yuvarlanırsın, demek. Cehennemin içinde de, derin vadisine, azabın çok olduğu yere yuvarlanırsın, demek.

İkincide de müjde oldu, elhamdülillah: Bir insanın param yok diye üzülmesine lüzum yok.İkincide de müjde oldu, elhamdülillah: Bir insanın param yok diye üzülmesine lüzum yok. Parası olmasa bile insan sevap kazanabilir. Bunların hepsi sevap kazanmanın çeşitli yolları.Parası olmasa bile insan sevap kazanabilir. Bunların hepsi sevap kazanmanın çeşitli yolları. Sadaka verdi mi insan sevap kazanacak. Üçüncü hadîs-i şerîf: Sadaka verdi mi insan sevap kazanacak.

Üçüncü hadîs-i şerîf:

İnne fi'l-leyli le-sâ'ate.İnne fi'l-leyli le-sâ'ate. Lâ yuvâfikuhâ abdün müslimün yes'elullâhe azze ve celle fî hâ hayran Lâ yuvâfikuhâ abdün müslimün yes'elullâhe azze ve celle fî hâ hayran min-emri'd-dünyâ evi'l-âhireti illâ a'tâhu iyyâhu ve zâlike külle leyletin. min-emri'd-dünyâ evi'l-âhireti illâ a'tâhu iyyâhu ve zâlike külle leyletin.

Hem Ahmed b. Hanbel'den hem Müslim'den hem İbn Hibbân'dan gelen bir hadîs-i şerîf.Hem Ahmed b. Hanbel'den hem Müslim'den hem İbn Hibbân'dan gelen bir hadîs-i şerîf. Câbir radıyallahu anh rivayet etmiş. Câbir radıyallahu anh rivayet etmiş.

İnne fi'l-leyli le-sâ'ate.İnne fi'l-leyli le-sâ'ate. "Gecede bir zaman vardır ki, gecenin içinde saklı bir zaman, bir saat vardır ki..." "Gecede bir zaman vardır ki, gecenin içinde saklı bir zaman, bir saat vardır ki..."

Ama bu altmış dakikalık bir saat demek değil, "zaman" demek. Ama bu altmış dakikalık bir saat demek değil, "zaman" demek.

Lâ yuvâfikuhâ abdün müslimün.Lâ yuvâfikuhâ abdün müslimün. "Bir müslüman kul niyazını, duasını, ibadetini bu saate, bu zamana tesadüf ettirebilirse,"Bir müslüman kul niyazını, duasını, ibadetini bu saate, bu zamana tesadüf ettirebilirse, tam o saatte yapmayı başarırsa..." Tabii o saati biz bilmiyoruz, Allah biliyor. tam o saatte yapmayı başarırsa..."

Tabii o saati biz bilmiyoruz, Allah biliyor.
Ama geceleyin kalkıp ibadet ettiğimiz zaman o saate denk gelirse Allah onu verir. Ama geceleyin kalkıp ibadet ettiğimiz zaman o saate denk gelirse Allah onu verir.

Yes'elullâhe azze ve celle fî hâ hayran. "Allah'tan bir şey istiyor." Yes'elullâhe azze ve celle fî hâ hayran. "Allah'tan bir şey istiyor."

Min-emri'd-dünyâ evi'l-âhireti. Min-emri'd-dünyâ evi'l-âhireti.

Dünyevî bir şey de isteyebilir: "Yâ Rabbi! Kızımı gelin edeceğim, hayırlı bir damat ver!" de diyebilir.Dünyevî bir şey de isteyebilir: "Yâ Rabbi! Kızımı gelin edeceğim, hayırlı bir damat ver!" de diyebilir. "İşimde borcum var, yarın ödeyeyim!" de diyebilir. "Oğlumun imtihanı var, başarsın!" diyebilir..."İşimde borcum var, yarın ödeyeyim!" de diyebilir. "Oğlumun imtihanı var, başarsın!" diyebilir... Dünya işi de olabilir. Yahut da "Yâ Rabbi, beni âhirette azaba uğratma! Affeyle! Dünya işi de olabilir. Yahut da "Yâ Rabbi, beni âhirette azaba uğratma! Affeyle! Cennetine dâhil et! Habîb-i Edîbine komşu et!.." de olabilir. Cennetine dâhil et! Habîb-i Edîbine komşu et!.." de olabilir.

İnne fi'l-leyli le-sâ'ate. Lâ yuvâfikuhâ abdün müslimün yes'elullâhe azze ve celle fî hâ hayran min-emri'd-dünyâ evi'l-âhireti illâ a'tâhu iyyâhu. "Dünya işi olsun âhiret işi olsun, aziz ve celil olan Allahu Teâlâ hazretlerinden isterse, bu saate tesadüf etti mi Allah onu ona verir."İnne fi'l-leyli le-sâ'ate. Lâ yuvâfikuhâ abdün müslimün yes'elullâhe azze ve celle fî hâ hayran min-emri'd-dünyâ evi'l-âhireti illâ a'tâhu iyyâhu. "Dünya işi olsun âhiret işi olsun, aziz ve celil olan Allahu Teâlâ hazretlerinden isterse, bu saate tesadüf etti mi Allah onu ona verir." Ve zâlike külle leyletin. "Bu her gece böyledir." Ve zâlike külle leyletin. "Bu her gece böyledir."

Belli, mübarek gecelere mahsus değildir; her gece bu vardır.Belli, mübarek gecelere mahsus değildir; her gece bu vardır. Her gecenin içinde bir piyango saati, gizli saat saklıdır ki Allah biliyor, kullar bilmiyor.Her gecenin içinde bir piyango saati, gizli saat saklıdır ki Allah biliyor, kullar bilmiyor. Hangi saatidir bilinmiyor. Hangi saatidir bilinmiyor. Ama kul o saatte kalkıp ibadet edip elini açıp Allah'tan bir şey istedi mi,Ama kul o saatte kalkıp ibadet edip elini açıp Allah'tan bir şey istedi mi, ister dünyevî şey olsun ister uhrevî şey olsun Allah onu verir. ister dünyevî şey olsun ister uhrevî şey olsun Allah onu verir.

Biz Allah'tan önce rızasını isteriz. Allah bizi sevdiği, razı olduğu kullardan eylesin. Azabından bizi korusun.Biz Allah'tan önce rızasını isteriz. Allah bizi sevdiği, razı olduğu kullardan eylesin. Azabından bizi korusun. Cehenneme atmasın, ateşlere yakmasın. Bizi, sevdiği kullarından uzak düşürmesin.Cehenneme atmasın, ateşlere yakmasın. Bizi, sevdiği kullarından uzak düşürmesin. Cennetine dâhil eylesin, cemâliyle müşerref eylesin. Cennetine dâhil eylesin, cemâliyle müşerref eylesin.

Kendimiz kurtulduk mu bu sefer yakınlarımızı düşünmeye başlarız.Kendimiz kurtulduk mu bu sefer yakınlarımızı düşünmeye başlarız. Allah sevdiklerimizle beraber bizi cennetine dâhil eylesin.Allah sevdiklerimizle beraber bizi cennetine dâhil eylesin. Bizi sevdiklerimizden; evlat, aile, akraba ve dostlarımızdan da ayırmadan, topluca o mutluluklara erdirsin. Bizi sevdiklerimizden; evlat, aile, akraba ve dostlarımızdan da ayırmadan, topluca o mutluluklara erdirsin.

Bi-hürmeti habîbihi'l-Muhammedini'l-Mustafâ sallallâhu aleyhi ve âlihî ve selleme teslîmen kesîraBi-hürmeti habîbihi'l-Muhammedini'l-Mustafâ sallallâhu aleyhi ve âlihî ve selleme teslîmen kesîra ve bi-hürmet-i esrâr-ı sûreti'l- Fâtiha! ve bi-hürmet-i esrâr-ı sûreti'l- Fâtiha!

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2