Namaz Vakitleri

21 Cemâziye'l-Evvel 1446
23 Kasım 2024
İmsak
06:23
Güneş
07:53
Öğle
12:55
İkindi
15:25
Akşam
17:48
Yatsı
19:12
Detaylı Arama

Hasta Ziyareti ve Misafirperverlik (Sorular ve Cevaplar)

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

13 Safer 1418 / 18.06.1997

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın Hadis sohbetlerini 5 aşamada özetleyebiliriz.

a. İskenderpaşa Camii Sohbetleri (1977-1997)

Mehmed Zâhid KOTKU Hz. görevli oldukları İskenderpaşa Camii’nde, her pazar günü ikindiden sonra bir saat, cuma günleri öğleden önce 45 dakika Râmûzü’l-Ehàdis’ten hadis okuyup izah ederdi. 1977 yılının ilkbaharından itibaren bu dersler Mahmud Es’ad COŞAN tarafından yapılır oldu.

COŞAN, o yıllarda Ankara’da oturuyordu. Her hafta sonu İstanbul’a geliyor, pazar günkü hadis dersini yapıp geri dönüyordu. Tatillerde ve müsait zamanlarında cuma namazından önce de sohbet ettiği olurdu. Önemli bir engel olmadıkça, bu böyle devam etti.

13 Kasım 1980’de Mehmed Zâhid KOTKU Hazretleri’nin vefatından sonra da İskenderpaşa’daki dersler aynen devam etti. Hac veya başka bir seyahat nedeniyle yurtdışında olduğu zamanların dışında önemli bir aksama olmadı. 1997 Mayısında yurtdışına çıkıncaya kadar bu böyle devam etti. İskenderpaşa’daki son sohbeti 4 Mayıs 1997 pazar günü oldu.
COŞAN, derse besmele ve hamdele ile başlardı. Arkasından, “Kitapların en efdali Allah’ın kitabıdır, yolların en faziletlisi Peygamber (s.a.s.)’in yoludur. Sonradan uydurulan şeyler bid’attir. Her bid’at dalâlettir. Her dalâlet ve dalâlet sahibi cehenneme gider.” anlamındaki Arapça giriş cümlelerini söylerdi. Sonra, sıradaki ilk hadisin Arapça metnini okurdu.

Ondan sonra okunan kitap hakkında kısa bilgi verir; hadislerin okunmasına ve izahına geçmeden önce, başta Peygamber (s.a.s.) Efendimiz olmak üzere cümle enbiyânın, evliyânın, sülehànın; sâdât ve meşâyih-i kiramın ruhları için; kitabın müellifinin ve bu kitabın içindeki hadis-i şeriflerin bizlere kadar ulaşmasında emeği geçmiş olan ulemânın, râvilerin ruhları için; caminin bânisi İskender Paşa’nın ruhu için; bu hadis-i şerifleri dinlemek üzere oraya gelmiş olan kimselerin ahirete irtihal etmiş olan cümle yakınlarının ruhları için ve Mehmed Zahid KOTKU Hazretleri’nin ruhu için, bir Fâtiha, üç İhlâs-ı Şerif okunmasını isterdi.

Daha sonra, sıradaki hadis-i şerifin Arapça metnini okuyup, kelime kelime izahına geçerdi. Konuyla ilgili ayet-i kerimeler ve diğer hadis-i şeriflerle meseleyi bir güzel açıklardı. Sade ve anlaşılır bir Türkçe kullanırdı. Konunun iyi anlaşılması için misaller, hatıralar anlatır; şiirlere, Farsça ve Arapça beyitlere yer verirdi.

COŞAN, ilk yıllarda her sohbette 8-10 hadis-i şerif okuyup izah ederdi, sohbet süresi bir saati geçmezdi. Son yıllarda bu sayı 3’e kadar düşmüş, izah için daha çok vakit ayrılmış, sohbet süresi bir saati biraz aşmaya başlamıştı.

Sohbetin sonunda mutlaka Hatm-i Hàcegân yaptırırdı. Bazen, intisab etmek isteyenler için zikir dersi tarifi yapardı. Eğer vakit müsaitse, küçük notlarla soru gönderenlerin sorularına cevap verirdi.

Sohbetlere öncelikle gençler, öğrenciler, okumuş kimseler gelirlerdi. Fakat her yaştan ve her kesimden insana rastlamak mümkündü. Zamanla ilgi arttığı için, caminin etrafındaki evler satın alınarak cami genişletilmiş; hanımların ve erkeklerin sohbetleri takip edebilmesi için mekânlar yapılmıştır.

İskenderpaşa Camii’ndeki sohbetler, ilk yıllardan beri teyp kasetlerine kayıt edilmiştir. 1987’den sonra görüntülü video kayıtları yapılmıştır.

b. Ankara Özelif Camii Sohbetleri (1982-1996)

COŞAN, Mehmed Zâhid KOTKU Hz. vefat edip, irşad görevi kendisine intikal ettikten sonra, Ankara’da da hadis dersleri başlattı (1982). İlk önce çarşamba günleri evinin yanındaki Muradiye Camii’nde, daha sonra perşembe akşamları Özelif Camii’nde hadis dersi yapmaya başladı. Bir ara cumartesi günleri yapıldı. Emekli olup da Ankara’dan ayrıldıkları 1987 yılına kadar bu dersler devam etti. 1987’den sonra ise, her ayın ilk perşembe akşamı Ankara’ya gelip, bu hadis derslerini ayda bir yapmaya devam etti.

c. Sapanca Sohbetleri (1987-1989)

COŞAN emekli olduktan sonra Sapanca’ya yerleşmiştir. Orada oturdukları yıllarda (1987-1989), evinin yakınındaki Yüzevler Camii’nde cumartesi günleri, ikindiden sonra Muhtâru’l-Ehàdîs isimli kitaptan hadis dersleri yapmıştır.

Muhtâru’l-Ehâdîs kitabı muteber hadis kitaplarından seçilmiş ve ilk harflerine göre alfabetik olarak sıralanmış bin dört yüz kadar hadis ihtivâ etmektedir. Mısırlı alim Seyyid Ahmed el-Hâşimî (1878-1943) tarafından hazırlanmıştır. Türkçe’ye muhtelif tercümeleri yapılmıştır.

d. Anadolu’da Sohbetler

COŞAN, Türkiye’de bulunduğu 1980-1997 yılları arasında sık sık Anadolu’da seyahatler yaparlardı. Gittikleri illerde, uygun camilerde, halka açık hadis dersleri yapmıştır. Eskişehir, Bursa, İzmir, Antalya, Adapazarı, Konya, Edirne gibi illerde sohbetler yapılmış hadis sohbetleri mevcuttur.

e. Ev Sohbetleri
Doğum, ölüm, düğün, sünnet vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği evlerde; kahvaltı vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği öğrenci evlerinde mutlaka yarım saat - 45 dakika civarında bir hadis sohbeti yaparlardı.

 Sabah ezanını duyduğum halde uyanamıyorum, bana dua eder misiniz?,  Bosna-Hersek'in son durumundan bize bahseder misiniz? Bize | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Hasta Ziyareti ve Misafirperverlik (Sorular ve Cevaplar)

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

13 Safer 1418 / 18.06.1997

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın Hadis sohbetlerini 5 aşamada özetleyebiliriz.

a. İskenderpaşa Camii Sohbetleri (1977-1997)

Mehmed Zâhid KOTKU Hz. görevli oldukları İskenderpaşa Camii’nde, her pazar günü ikindiden sonra bir saat, cuma günleri öğleden önce 45 dakika Râmûzü’l-Ehàdis’ten hadis okuyup izah ederdi. 1977 yılının ilkbaharından itibaren bu dersler Mahmud Es’ad COŞAN tarafından yapılır oldu.

COŞAN, o yıllarda Ankara’da oturuyordu. Her hafta sonu İstanbul’a geliyor, pazar günkü hadis dersini yapıp geri dönüyordu. Tatillerde ve müsait zamanlarında cuma namazından önce de sohbet ettiği olurdu. Önemli bir engel olmadıkça, bu böyle devam etti.

13 Kasım 1980’de Mehmed Zâhid KOTKU Hazretleri’nin vefatından sonra da İskenderpaşa’daki dersler aynen devam etti. Hac veya başka bir seyahat nedeniyle yurtdışında olduğu zamanların dışında önemli bir aksama olmadı. 1997 Mayısında yurtdışına çıkıncaya kadar bu böyle devam etti. İskenderpaşa’daki son sohbeti 4 Mayıs 1997 pazar günü oldu.
COŞAN, derse besmele ve hamdele ile başlardı. Arkasından, “Kitapların en efdali Allah’ın kitabıdır, yolların en faziletlisi Peygamber (s.a.s.)’in yoludur. Sonradan uydurulan şeyler bid’attir. Her bid’at dalâlettir. Her dalâlet ve dalâlet sahibi cehenneme gider.” anlamındaki Arapça giriş cümlelerini söylerdi. Sonra, sıradaki ilk hadisin Arapça metnini okurdu.

Ondan sonra okunan kitap hakkında kısa bilgi verir; hadislerin okunmasına ve izahına geçmeden önce, başta Peygamber (s.a.s.) Efendimiz olmak üzere cümle enbiyânın, evliyânın, sülehànın; sâdât ve meşâyih-i kiramın ruhları için; kitabın müellifinin ve bu kitabın içindeki hadis-i şeriflerin bizlere kadar ulaşmasında emeği geçmiş olan ulemânın, râvilerin ruhları için; caminin bânisi İskender Paşa’nın ruhu için; bu hadis-i şerifleri dinlemek üzere oraya gelmiş olan kimselerin ahirete irtihal etmiş olan cümle yakınlarının ruhları için ve Mehmed Zahid KOTKU Hazretleri’nin ruhu için, bir Fâtiha, üç İhlâs-ı Şerif okunmasını isterdi.

Daha sonra, sıradaki hadis-i şerifin Arapça metnini okuyup, kelime kelime izahına geçerdi. Konuyla ilgili ayet-i kerimeler ve diğer hadis-i şeriflerle meseleyi bir güzel açıklardı. Sade ve anlaşılır bir Türkçe kullanırdı. Konunun iyi anlaşılması için misaller, hatıralar anlatır; şiirlere, Farsça ve Arapça beyitlere yer verirdi.

COŞAN, ilk yıllarda her sohbette 8-10 hadis-i şerif okuyup izah ederdi, sohbet süresi bir saati geçmezdi. Son yıllarda bu sayı 3’e kadar düşmüş, izah için daha çok vakit ayrılmış, sohbet süresi bir saati biraz aşmaya başlamıştı.

Sohbetin sonunda mutlaka Hatm-i Hàcegân yaptırırdı. Bazen, intisab etmek isteyenler için zikir dersi tarifi yapardı. Eğer vakit müsaitse, küçük notlarla soru gönderenlerin sorularına cevap verirdi.

Sohbetlere öncelikle gençler, öğrenciler, okumuş kimseler gelirlerdi. Fakat her yaştan ve her kesimden insana rastlamak mümkündü. Zamanla ilgi arttığı için, caminin etrafındaki evler satın alınarak cami genişletilmiş; hanımların ve erkeklerin sohbetleri takip edebilmesi için mekânlar yapılmıştır.

İskenderpaşa Camii’ndeki sohbetler, ilk yıllardan beri teyp kasetlerine kayıt edilmiştir. 1987’den sonra görüntülü video kayıtları yapılmıştır.

b. Ankara Özelif Camii Sohbetleri (1982-1996)

COŞAN, Mehmed Zâhid KOTKU Hz. vefat edip, irşad görevi kendisine intikal ettikten sonra, Ankara’da da hadis dersleri başlattı (1982). İlk önce çarşamba günleri evinin yanındaki Muradiye Camii’nde, daha sonra perşembe akşamları Özelif Camii’nde hadis dersi yapmaya başladı. Bir ara cumartesi günleri yapıldı. Emekli olup da Ankara’dan ayrıldıkları 1987 yılına kadar bu dersler devam etti. 1987’den sonra ise, her ayın ilk perşembe akşamı Ankara’ya gelip, bu hadis derslerini ayda bir yapmaya devam etti.

c. Sapanca Sohbetleri (1987-1989)

COŞAN emekli olduktan sonra Sapanca’ya yerleşmiştir. Orada oturdukları yıllarda (1987-1989), evinin yakınındaki Yüzevler Camii’nde cumartesi günleri, ikindiden sonra Muhtâru’l-Ehàdîs isimli kitaptan hadis dersleri yapmıştır.

Muhtâru’l-Ehâdîs kitabı muteber hadis kitaplarından seçilmiş ve ilk harflerine göre alfabetik olarak sıralanmış bin dört yüz kadar hadis ihtivâ etmektedir. Mısırlı alim Seyyid Ahmed el-Hâşimî (1878-1943) tarafından hazırlanmıştır. Türkçe’ye muhtelif tercümeleri yapılmıştır.

d. Anadolu’da Sohbetler

COŞAN, Türkiye’de bulunduğu 1980-1997 yılları arasında sık sık Anadolu’da seyahatler yaparlardı. Gittikleri illerde, uygun camilerde, halka açık hadis dersleri yapmıştır. Eskişehir, Bursa, İzmir, Antalya, Adapazarı, Konya, Edirne gibi illerde sohbetler yapılmış hadis sohbetleri mevcuttur.

e. Ev Sohbetleri
Doğum, ölüm, düğün, sünnet vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği evlerde; kahvaltı vs. gibi sebeplerle ziyaret ettiği öğrenci evlerinde mutlaka yarım saat - 45 dakika civarında bir hadis sohbeti yaparlardı.

 Sabah ezanını duyduğum halde uyanamıyorum, bana dua eder misiniz?,  Bosna-Hersek'in son durumundan bize bahseder misiniz? Bize | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Konuşma Metni

Soru: Sabah [ezanını] duyduğum halde uyanamıyorum, bana dua eder misiniz? Soru: Sabah [ezanını] duyduğum halde uyanamıyorum, bana dua eder misiniz?

Cevap: Akşamleyin abdestli yatacak, dualar ederek yatacak.Cevap: Akşamleyin abdestli yatacak, dualar ederek yatacak. Abdestli yatanın, dua ederek yatanın sabah namazına kalkması kolay olur.Abdestli yatanın, dua ederek yatanın sabah namazına kalkması kolay olur. Abdest alıp yatacak, tembellik etmeyecek. Ve şu duayı ezberleyin: Abdest alıp yatacak, tembellik etmeyecek. Ve şu duayı ezberleyin:

Allâhümme eykıznî fî ehabbi's-sâati ileyke ve's-ta'milnî bi-ehabbi'l-a'mâli yedeyke. Allâhümme eykıznî fî ehabbi's-sâati ileyke ve's-ta'milnî bi-ehabbi'l-a'mâli yedeyke.

"Yâ Rabbi! Senin en sevdiğin saatlerde beni uyandır."Yâ Rabbi! Senin en sevdiğin saatlerde beni uyandır. Senin en çok sevdiğin a'mâl-i sâlihayı, ibadeti yapmayı bana nasip eyle." demek. Senin en çok sevdiğin a'mâl-i sâlihayı, ibadeti yapmayı bana nasip eyle." demek.

Abdestli yatarsınız, akşam çok yemek yemezsiniz, akşam yemeğini geç yemezsiniz,Abdestli yatarsınız, akşam çok yemek yemezsiniz, akşam yemeğini geç yemezsiniz, erken yersiniz, akşam vaktinde yersiniz, erkence yatarsınız.erken yersiniz, akşam vaktinde yersiniz, erkence yatarsınız. Televizyon seyretmezsiniz, günahlı işlerle uzun meclislerde oturmazsınız.Televizyon seyretmezsiniz, günahlı işlerle uzun meclislerde oturmazsınız. Akşam günah işlemezseniz sabah namaza kalkarsınız. Akşam günah işlemezseniz sabah namaza kalkarsınız. Akşam mecliste gıybet edip dedikodu ederseniz, televizyon seyredip şarkıcı türkücü dinlerseniz,Akşam mecliste gıybet edip dedikodu ederseniz, televizyon seyredip şarkıcı türkücü dinlerseniz, müstehcen sahneleri görürseniz sabahleyin ezanı duyduğunuz halde kalkamazsınız. müstehcen sahneleri görürseniz sabahleyin ezanı duyduğunuz halde kalkamazsınız. Günahtan korunacaksınız, şeytana yol olmayacak, abdestli yatacaksınız,Günahtan korunacaksınız, şeytana yol olmayacak, abdestli yatacaksınız, şeytan yanınıza sokulmayacak ki kalkabilesiniz. şeytan yanınıza sokulmayacak ki kalkabilesiniz.

Soru: Bosna-Hersek'in son durumundan bize bahseder misiniz? Bize tavsiyeleriniz var mı? Soru: Bosna-Hersek'in son durumundan bize bahseder misiniz? Bize tavsiyeleriniz var mı?

Cevap: Muhterem kardeşlerim! Bosna-Hersek'te ve dünyanın her yerinde müslüman kardeşlerimizCevap: Muhterem kardeşlerim!

Bosna-Hersek'te ve dünyanın her yerinde müslüman kardeşlerimiz
tedbirsizdir, hazırlıksızdır, dikkatsizdir, muhabbetsizdir.tedbirsizdir, hazırlıksızdır, dikkatsizdir, muhabbetsizdir. Allah'ın emirlerini tutmamışlardır, Allah'ın dinine göre yaşamamışlardır. Allah'ın emirlerini tutmamışlardır, Allah'ın dinine göre yaşamamışlardır. Hazırlıklarını yapmamışlardır, gafil yakalanmışlardır. Âyetleri dinlememişlerdir.Hazırlıklarını yapmamışlardır, gafil yakalanmışlardır. Âyetleri dinlememişlerdir. Tabii çok sıkıntılar var. Dünyanın her yerinde... Seylan'da olsun, Hindistan'da olsun... Tabii çok sıkıntılar var. Dünyanın her yerinde... Seylan'da olsun, Hindistan'da olsun... Tacikistan'da var, şimdi "Yine laik bir darbe yapıldı." diyor,Tacikistan'da var, şimdi "Yine laik bir darbe yapıldı." diyor, müslümanların başına tekrar ötekiler gelmiş olduğu anlaşılıyor.müslümanların başına tekrar ötekiler gelmiş olduğu anlaşılıyor. İşte Ermenistan'da, Sırbistan'da neler olduğunu görüyorsunuz. İşte Ermenistan'da, Sırbistan'da neler olduğunu görüyorsunuz.

Müslümanlar birbirlerine muhabbetli olacak. Müslümanlar dinine bağlı olacak. Müslümanlar uyanık olacak.Müslümanlar birbirlerine muhabbetli olacak. Müslümanlar dinine bağlı olacak. Müslümanlar uyanık olacak. Müslümanlar tedbirli olacak. Müslümanlar planlı programlı olacak. Müslümanlar çok çalışacak. Müslümanlar tedbirli olacak. Müslümanlar planlı programlı olacak. Müslümanlar çok çalışacak. Ondan sonra da her türlü tedbiri alıp Allah'tan yardım bekleyecekler. Ondan sonra da her türlü tedbiri alıp Allah'tan yardım bekleyecekler.

Bosna-Hersek'te müslümanlar öbek öbek şehirlerde, bölgelerde dağınıktır bir cephe yoktur.Bosna-Hersek'te müslümanlar öbek öbek şehirlerde, bölgelerde dağınıktır bir cephe yoktur. Her yerde Sırp askerleri vardır, tankları vardır, tepeden silahları vardır. Her yerde Sırp askerleri vardır, tankları vardır, tepeden silahları vardır. Onlar da öyle tedbirsiz oldukları için, bir cephe olmadığı için, birleşmedikleri içinOnlar da öyle tedbirsiz oldukları için, bir cephe olmadığı için, birleşmedikleri için orada evlerini barklarını kaybetmişlerdir, köylerinden çıkartılmışlardır. 150 bin kişi kesilmiştir. orada evlerini barklarını kaybetmişlerdir, köylerinden çıkartılmışlardır. 150 bin kişi kesilmiştir. Ve şu anda da tabii zor bir durumdalar... Ve şu anda da tabii zor bir durumdalar...

Soru: Namaz kılarken daha samimi ve ihlâslı olabilmek için gözlerimizi kapayabilir miyiz? Soru: Namaz kılarken daha samimi ve ihlâslı olabilmek için gözlerimizi kapayabilir miyiz?

Cevap: Hayır, göz kapatmak mekruhtur. Göz kapatılmaz. Gözü secde mahallinde olacak, açık olacak.Cevap: Hayır, göz kapatmak mekruhtur. Göz kapatılmaz. Gözü secde mahallinde olacak, açık olacak. Aklıyla Kâbe'ye karşı durduğunu düşünecek.Aklıyla Kâbe'ye karşı durduğunu düşünecek. Allah'ın huzurunda olduğunu düşünecek, O'nun için el pençe divan durduğunu düşünecek. Allah'ın huzurunda olduğunu düşünecek, O'nun için el pençe divan durduğunu düşünecek.

Soru: İşyerlerimizde bazı gazeteler alınmakta. Bu gazeteler kupon karşılığı kura ile hediyeler vermekteler.Soru: İşyerlerimizde bazı gazeteler alınmakta. Bu gazeteler kupon karşılığı kura ile hediyeler vermekteler. Bu hediyeleri almak câiz mi? Gazeteler atılmakta olup bunların kuponlarını kesmek câiz mi? Bu hediyeleri almak câiz mi? Gazeteler atılmakta olup bunların kuponlarını kesmek câiz mi?

Cevap: Onlar okuyucularına bu hediyeleri vermeyi kendileri kendi rızalarıyla ilan ediyorlar.Cevap: Onlar okuyucularına bu hediyeleri vermeyi kendileri kendi rızalarıyla ilan ediyorlar. Gerçi o gazetelerin hangisi? Müslümanı da var, Kur'ân-ı Kerîm veriyor, ansiklopedi veriyor vesaire...Gerçi o gazetelerin hangisi? Müslümanı da var, Kur'ân-ı Kerîm veriyor, ansiklopedi veriyor vesaire... O zaman câiz olur. Bir de yere atılıyor, kullanılmıyor. Kullanılmayanı kesmek herhalde olabilir. O zaman câiz olur. Bir de yere atılıyor, kullanılmıyor. Kullanılmayanı kesmek herhalde olabilir.

Soru: Geçen sohbetinizde sakal tıraş etmek meselesini bahis konusu ettiniz.Soru: Geçen sohbetinizde sakal tıraş etmek meselesini bahis konusu ettiniz. "Sakal olduğu zaman tebliğe mâni oluyor." diyenler var."Sakal olduğu zaman tebliğe mâni oluyor." diyenler var. Onun için, "Böyle şey olur mu olmaz mı?" diye sorduğumuzda "Hayır, sakalı kazımak haramdır.Onun için, "Böyle şey olur mu olmaz mı?" diye sorduğumuzda "Hayır, sakalı kazımak haramdır. Binânenaleyh, sakallı olmak lazım." dediniz. Cübbeli ve sarıklı dolaşmak hakkında ne dersiniz? Binânenaleyh, sakallı olmak lazım." dediniz. Cübbeli ve sarıklı dolaşmak hakkında ne dersiniz?

Cevap: Sarık hakkında, sarıkla kılınan namazın daha sevaplı olduğuna dair hadîs-i şerîfler vardır.Cevap: Sarık hakkında, sarıkla kılınan namazın daha sevaplı olduğuna dair hadîs-i şerîfler vardır. Onun için, imamlar önde sarıklı namaz kılıyorlar, cübbeli kılıyorlar. Yapabilirseniz yaparsınız.Onun için, imamlar önde sarıklı namaz kılıyorlar, cübbeli kılıyorlar. Yapabilirseniz yaparsınız. Yapamazsanız yapamıyorsunuz demek ki... Yapamazsanız yapamıyorsunuz demek ki...

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2