Namaz Vakitleri

19 Cemâziye'l-Evvel 1446
21 Kasım 2024
İmsak
06:22
Güneş
07:51
Öğle
12:55
İkindi
15:26
Akşam
17:49
Yatsı
19:13
Detaylı Arama

Hastalık, Sabır ve Mal Mülk: Sahabe’den Çıkarılacak Dersler

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın yurtdışında bulunduğu zamanlarda, özellikle 7 Mayıs 1997 günü Türkiye’den ayrıldıktan sonra gurbet ellerde; Avustralya, Almanya, İsveç, İngiltere, Hollanda, ABD ve farklı ülkelerde yapmış oldukları sohbetlerdir.

Avustralya’da sabah ve yatsı namazından sonra, çeşitli camilerde yaptıkları hadis ve tefsir sohbetleri, İsveç’te son Ramazan ayı boyunca yaptıkları konuşmalar, aile eğitim toplantılarında yaptıkları konuşmalar ve konferanslardan oluşmaktadır.

Bu konuşmalar, Ak-Radyo’da “Gurbet Sohbetleri” adı altında yayımlanmıştır.

Hastalık, Sabır ve Mal Mülk: Sahabe’den Çıkarılacak Dersler

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın yurtdışında bulunduğu zamanlarda, özellikle 7 Mayıs 1997 günü Türkiye’den ayrıldıktan sonra gurbet ellerde; Avustralya, Almanya, İsveç, İngiltere, Hollanda, ABD ve farklı ülkelerde yapmış oldukları sohbetlerdir.

Avustralya’da sabah ve yatsı namazından sonra, çeşitli camilerde yaptıkları hadis ve tefsir sohbetleri, İsveç’te son Ramazan ayı boyunca yaptıkları konuşmalar, aile eğitim toplantılarında yaptıkları konuşmalar ve konferanslardan oluşmaktadır.

Bu konuşmalar, Ak-Radyo’da “Gurbet Sohbetleri” adı altında yayımlanmıştır.

Konuşma Metni

Eûzübillâhimineşşeytânirracîm. Bismillâhirrahmânirrahîm.Eûzübillâhimineşşeytânirracîm. Bismillâhirrahmânirrahîm. Elhamdülillâhi Rabbi'l-âlemîn.

Elhamdülillâhi Rabbi'l-âlemîn.
Hamden kesîran tayyiben müberaken fîhi alâ külle hâlin ve fî külle hîn.Hamden kesîran tayyiben müberaken fîhi alâ külle hâlin ve fî külle hîn. Ve's-salâtu ve's-selâmu alâ seyyidinâVe's-salâtu ve's-selâmu alâ seyyidinâ Muhammedin ve ala âlihî ve sahbihî ecma’înMuhammedin ve ala âlihî ve sahbihî ecma’în ve men tebi'ahû bi-ihsânin ilâ yevmi'd-dîn.ve men tebi'ahû bi-ihsânin ilâ yevmi'd-dîn. Emmâ ba’d.

Emmâ ba’d.
Fe-kâle nebiyyü sallallahu aleyhi ve sellem.

Fe-kâle nebiyyü sallallahu aleyhi ve sellem.
Kemâ ruviye an enesin radıyallahu anh lâ yetemenneyenne ehadukümü’l-mevte

Kemâ ruviye an enesin radıyallahu anh lâ yetemenneyenne ehadukümü’l-mevte
li-durrin esâbehû fe-in kâne lâ büdde fâilen fe’l-yekul:li-durrin esâbehû fe-in kâne lâ büdde fâilen fe’l-yekul: Allahumme ahyinî mâ kâneti’l-hayâtü hayran lîAllahumme ahyinî mâ kâneti’l-hayâtü hayran lî ve teveffenî izâ kâneti’l-vefâtü hayran lî.ve teveffenî izâ kâneti’l-vefâtü hayran lî. Muttefekun aleyh.

Muttefekun aleyh.
Bu hadîs-i şerîfi, İmam Buhârî ve Müslim beraber rivayet etmişler,

Bu hadîs-i şerîfi, İmam Buhârî ve Müslim beraber rivayet etmişler,
Enes radıyallahu anh’den.Enes radıyallahu anh’den. Peygamber Efendimiz buyurmuş ki;Peygamber Efendimiz buyurmuş ki; Lâ yetemenneyenne ehadukümü’l-mevte li-durrin esâbehû.

Lâ yetemenneyenne ehadukümü’l-mevte li-durrin esâbehû.
Kendisine gelen bir hastalıktan, sıkıntıdan, ıstıraptan dolayıKendisine gelen bir hastalıktan, sıkıntıdan, ıstıraptan dolayı sizden biriniz, ölümü temenni etmesin.sizden biriniz, ölümü temenni etmesin. Al benim canımı Allah’ım, öleyim artık filan gibi, ölümü temenni etmesin.Al benim canımı Allah’ım, öleyim artık filan gibi, ölümü temenni etmesin. Fe-in kâne lâ büdde fâilen.Fe-in kâne lâ büdde fâilen. İlle böyle bir şey yapmak istiyorsa desin ki;İlle böyle bir şey yapmak istiyorsa desin ki; Fe’l-yekul: Allahumme ahyinî mâ kâneti’l-hayâtü hayran lî.Fe’l-yekul: Allahumme ahyinî mâ kâneti’l-hayâtü hayran lî. Ya Rabbi! Hayat benim için hayırlı olduğu müddetçe, beni yaşat.Ya Rabbi! Hayat benim için hayırlı olduğu müddetçe, beni yaşat. Ve teveffenî izâ kâneti’l-vefâtü hayran lî.

Ve teveffenî izâ kâneti’l-vefâtü hayran lî.
Ölüm bana hayırlı olduğu zaman da vefatımı ver,Ölüm bana hayırlı olduğu zaman da vefatımı ver, vefat edeyim o zaman de.vefat edeyim o zaman de. Yani Allah’a bırakıyor.Yani Allah’a bırakıyor. Hayat hayırlı olduğu müddetçe, yaşamayı isteyecek Allah’tan.Hayat hayırlı olduğu müddetçe, yaşamayı isteyecek Allah’tan. Eh ölüm hayırlı olacaksa, o zaman ölümü isteyecek.Eh ölüm hayırlı olacaksa, o zaman ölümü isteyecek. Çünkü bazen amansız bir hastalık oluyor, çok ızdırap çekiyor filan.Çünkü bazen amansız bir hastalık oluyor, çok ızdırap çekiyor filan. Böyle durumlar olabilir.Böyle durumlar olabilir. An kaysi’bni ebî hâzimin kâle dehalnâ alâ habbabi’bni eret

An kaysi’bni ebî hâzimin kâle dehalnâ alâ habbabi’bni eret
radıyallahu anhu ne’ûdühû ve kadik’tevâ seb’a keyyâtin.radıyallahu anhu ne’ûdühû ve kadik’tevâ seb’a keyyâtin. Habbab b. Eret radıyallahu anh’ın hastalığında onu ziyarete gitmiştik.

Habbab b. Eret radıyallahu anh’ın hastalığında onu ziyarete gitmiştik.
Kays b. Ebû Hâzim böyle diyor.Kays b. Ebû Hâzim böyle diyor. Yedi tane dağlama yapmışlardı vücuduna.Yedi tane dağlama yapmışlardı vücuduna. Yani dağlamak; yakmak yani.

Yani dağlamak; yakmak yani.
Demirle, kızgın demirle dağlamak, geçmeyen yaralar için en son çare olarak,Demirle, kızgın demirle dağlamak, geçmeyen yaralar için en son çare olarak, âhire’d-devâ, en son çare dağlamak.âhire’d-devâ, en son çare dağlamak. Yedi defa dağlamışlar, ne sebeple şey olduysa.Yedi defa dağlamışlar, ne sebeple şey olduysa. Gittik. Fe-kâle. Dedi ki;Gittik. Fe-kâle. Dedi ki; İnne ashabenellezîne selefû medav ve lâ tenkushümü’d-dünyâ.İnne ashabenellezîne selefû medav ve lâ tenkushümü’d-dünyâ. O zaman o mübarek ziyaret edilen hasta,O zaman o mübarek ziyaret edilen hasta, yedi defa dağlanıp tedavi olmaya çalışan sahâbi demiş ki;yedi defa dağlanıp tedavi olmaya çalışan sahâbi demiş ki; Bize tekaddüm eden, bizden önceki kardeşlerimiz elhamdülillah,

Bize tekaddüm eden, bizden önceki kardeşlerimiz elhamdülillah,
dünya onlara zarar vermeden göçüp gittiler.dünya onlara zarar vermeden göçüp gittiler. Yani günahlara batmadan, şımarmadan, şaşırmadan, zenginlikten,Yani günahlara batmadan, şımarmadan, şaşırmadan, zenginlikten, bilmem varlıktan, bozulmadan, güzelce yaşadılar gittiler.bilmem varlıktan, bozulmadan, güzelce yaşadılar gittiler. Ve innâ asabnâ mâlen.Ve innâ asabnâ mâlen. Biz onlardan sonra çok mal mülk sahibi olduk.Biz onlardan sonra çok mal mülk sahibi olduk. Allah bize dünyayı açtı, çok mal mülk sahibi olduk.Allah bize dünyayı açtı, çok mal mülk sahibi olduk. Mâ lâ necidü lehû mevdı’an ille’t-türâbe.Mâ lâ necidü lehû mevdı’an ille’t-türâbe. O kadar çok mala kavuştuk ki, koyacak yer bulamıyorduk,O kadar çok mala kavuştuk ki, koyacak yer bulamıyorduk, ancak toprağa koyacak kadar,ancak toprağa koyacak kadar, yere koyacak kadar mala kavuştuk.yere koyacak kadar mala kavuştuk. Ve levlâ enne’n-nebiyye sallallahu aleyhi ve selleme nehânâ

Ve levlâ enne’n-nebiyye sallallahu aleyhi ve selleme nehânâ
en ned’uve bi’l-mevti le-de’avtü bi-hî.en ned’uve bi’l-mevti le-de’avtü bi-hî. Eğer Resûlullah ölümü temenni etmeyi bize yasaklamamış olsaydı,Eğer Resûlullah ölümü temenni etmeyi bize yasaklamamış olsaydı, ben şimdi al canımı ya Rabbi öleyim!ben şimdi al canımı ya Rabbi öleyim! Diye ölümü temenni ederdim.Diye ölümü temenni ederdim. Sümme eteynâhuü merraten uhrâ.

Sümme eteynâhuü merraten uhrâ.
Bu hastayı ziyarete bir kere daha gittik.Bu hastayı ziyarete bir kere daha gittik. Ve hüve yebnî hâitan lehû.Ve hüve yebnî hâitan lehû. Bir avlu duvarı tamir ediyordu, kurtulmuş rahatsızlıktan.Bir avlu duvarı tamir ediyordu, kurtulmuş rahatsızlıktan. Bir daha bir gittiğimizde, o kendisi içinBir daha bir gittiğimizde, o kendisi için avlu duvarı tamiri yapıyordu. Fe-kâle. Dedi ki;avlu duvarı tamiri yapıyordu. Fe-kâle. Dedi ki; İnne’l müslime le-yu’ceru fî külli şey’in

İnne’l müslime le-yu’ceru fî külli şey’in
yünfikuhû illâ fî şey’in yec’aluhû fî hâze’t-turâbi.yünfikuhû illâ fî şey’in yec’aluhû fî hâze’t-turâbi. Muttefekun aleyh ve hâzâ lafzu rivayeti’l-buhari.

Muttefekun aleyh ve hâzâ lafzu rivayeti’l-buhari.
İmam Buhârî ve Müslim bu hadîsi rivayet etmişler, bu sözler Buhârî’den alınan rivayetler.

İmam Buhârî ve Müslim bu hadîsi rivayet etmişler, bu sözler Buhârî’den alınan rivayetler.
O zaman da o bahçe duvarı tamir ettiği sırada gittiklerinde de demiş ki;

O zaman da o bahçe duvarı tamir ettiği sırada gittiklerinde de demiş ki;
İnne’l müslime le-yu’ceru fî külli şey’in.İnne’l müslime le-yu’ceru fî külli şey’in. Müslüman her yaptığı şeyden sevap alır.Müslüman her yaptığı şeyden sevap alır. Allah ona her şeyden sevap verir.Allah ona her şeyden sevap verir. Yünfikuhû.Yünfikuhû. Yani Allah yoluna sarf ettiği her şeyden, masraftan,Yani Allah yoluna sarf ettiği her şeyden, masraftan, hanımına, eşine, çocuğuna, anasına, babasına,hanımına, eşine, çocuğuna, anasına, babasına, arkadaşına ikram hediye çeşitli yollar.arkadaşına ikram hediye çeşitli yollar. Hepsinden sevap alır.Hepsinden sevap alır. İllâ fî şey’in yec’aluhû fî hâze’t-turâbi.İllâ fî şey’in yec’aluhû fî hâze’t-turâbi. Ancak şu toprağa gömdüğü paralar,Ancak şu toprağa gömdüğü paralar, binaya sarf ettikleri, avlu duvarıymış bilmem evmişbinaya sarf ettikleri, avlu duvarıymış bilmem evmiş o masraflardan ecir yok.o masraflardan ecir yok. Ona şey yok dedi.Ona şey yok dedi. Burada iki şeyi öğrenmiş oluyoruz, iki ziyaretinden.

Burada iki şeyi öğrenmiş oluyoruz, iki ziyaretinden.
Üçüncü hadîs-i şerîf.

Üçüncü hadîs-i şerîf.
Ve ani’n-nevvâsi’bni sem’âne radıyallahu anhu ani’n-nebiyyi

Ve ani’n-nevvâsi’bni sem’âne radıyallahu anhu ani’n-nebiyyi
sallallahu aleyhi ve selleme kâle el-birru husnü’l-hulugisallallahu aleyhi ve selleme kâle el-birru husnü’l-hulugi ve’l-ismü mâ hâke fî nefsikeve’l-ismü mâ hâke fî nefsike ve kerihte en yettali’a aleyhi’n-nâsü.ve kerihte en yettali’a aleyhi’n-nâsü. Revâhu Müslim hâke bi’l-hâil mele ve’l-kâf ey tereddede fihi.

Revâhu Müslim hâke bi’l-hâil mele ve’l-kâf ey tereddede fihi.
Nevvâs İbn Sem’ân radıyallahu anh Peygamber Efendimizden rivayet etmiş ki,

Nevvâs İbn Sem’ân radıyallahu anh Peygamber Efendimizden rivayet etmiş ki,
bu sonuncu hadîs-i şerîfte;bu sonuncu hadîs-i şerîfte; el-Birru. İyilik, iyi iş yapmak.el-Birru. İyilik, iyi iş yapmak. Husnü’l-hulugi. Huyun güzelliğidir.Husnü’l-hulugi. Huyun güzelliğidir. Hani falanca adam birr ü takvâ sahibi diyoruz.Hani falanca adam birr ü takvâ sahibi diyoruz. Birr, iki re ile. Bu birr nedir? Güzel huylu olmaktır.Birr, iki re ile. Bu birr nedir? Güzel huylu olmaktır. Ve’l-ismü. İyi olmamak, günah işlemek kötü olmakta nedir?Ve’l-ismü. İyi olmamak, günah işlemek kötü olmakta nedir? Günah da mâ hâke fî nefsike.Günah da mâ hâke fî nefsike. Kalbinde böyle bir titreme meydana getiren şeydir.Kalbinde böyle bir titreme meydana getiren şeydir. Ve kerihte en yettali’a aleyhi’n-nâsü.

Ve kerihte en yettali’a aleyhi’n-nâsü.
İnsanlar aman bunu görmesin diye, insanların görmesindenİnsanlar aman bunu görmesin diye, insanların görmesinden çekindiğin iştir günah da.çekindiğin iştir günah da. Madem insanların görmesinden korkuyorsun demek ki iyi bir şey değil ki ondan korkuyorsun.

Madem insanların görmesinden korkuyorsun demek ki iyi bir şey değil ki ondan korkuyorsun.
İnsanların muttali olmasından korktuğun,İnsanların muttali olmasından korktuğun, içinde de bir tereddüt acaba filan böyle bir kımıltı,içinde de bir tereddüt acaba filan böyle bir kımıltı, itiraz uyandıran şey günahtır.itiraz uyandıran şey günahtır. İyi olan şey de güzel huydur buyurdu.İyi olan şey de güzel huydur buyurdu. Yani ana ölçü veriyor.Yani ana ölçü veriyor. İyi bir kul olmak istiyorsak, huyumuzu güzelleştireceğiz.İyi bir kul olmak istiyorsak, huyumuzu güzelleştireceğiz. Sevapları almanın yolu bu.Sevapları almanın yolu bu. Kötülük neler, günahlar nelerdir onları yapmamak istiyorsak,

Kötülük neler, günahlar nelerdir onları yapmamak istiyorsak,
kalbimizi dinleyeceğiz, biraz istemiyorsa,kalbimizi dinleyeceğiz, biraz istemiyorsa, bir de bu işi insanların yaptığımı görmesin,bir de bu işi insanların yaptığımı görmesin, görürlerse ayıp olur insanlara karşı diye.görürlerse ayıp olur insanlara karşı diye. İnsanların görmesini istemiyorsan bir işi yaparken,İnsanların görmesini istemiyorsan bir işi yaparken, demek ki iyi değil ki, içimden bir korku geliyor insanlar görmesin diye.demek ki iyi değil ki, içimden bir korku geliyor insanlar görmesin diye. O da bir ölçü, o işi yapmamak lazım.O da bir ölçü, o işi yapmamak lazım. Allahu Teâlâ hazretleri bizi güzel huylara sahip eylesin.

Allahu Teâlâ hazretleri bizi güzel huylara sahip eylesin.
Öyle tereddütlü, şüpheli, kötü işler yapmaktan korusun, kurtarsın.Öyle tereddütlü, şüpheli, kötü işler yapmaktan korusun, kurtarsın. Allah hepinizden razı olsun.Allah hepinizden razı olsun. Şu Ramazan ayını çok kârlı kapatmayı nasip etsin.Şu Ramazan ayını çok kârlı kapatmayı nasip etsin. Çünkü iki günümüz kaldı.Çünkü iki günümüz kaldı. Artık çalışan çalıştı, ücretlerin alınma zamanı yaklaştı,

Artık çalışan çalıştı, ücretlerin alınma zamanı yaklaştı,
maaş zamanı yaklaştı.maaş zamanı yaklaştı. İnşallah yaptığımız işler makbule geçmiştir de,İnşallah yaptığımız işler makbule geçmiştir de, Cenâb-ı Hak kabul etmiştir de,Cenâb-ı Hak kabul etmiştir de, yüzümüze melekler çarpmamıştır da, ne biçim oruç bu?yüzümüze melekler çarpmamıştır da, ne biçim oruç bu? Ne biçim namaz bu? Çat, pat!Ne biçim namaz bu? Çat, pat! İnşallah öyle bir durum yoktur da.İnşallah öyle bir durum yoktur da. Zikirler, namazlar şeyler.Zikirler, namazlar şeyler. Cenâb-ı Hak bizim azımızı çoğa saysın.Cenâb-ı Hak bizim azımızı çoğa saysın. Kusurumuzu kapatsın, örtsün, bağışlasın.Kusurumuzu kapatsın, örtsün, bağışlasın. Afv u mağfiret eylesin.Afv u mağfiret eylesin. Bütün her şey Cenâb-ı Hakk’ın lütfuna kalmıştır.

Bütün her şey Cenâb-ı Hakk’ın lütfuna kalmıştır.
Lütfuyla, rahmeti ile ondan başka bir şey yok.Lütfuyla, rahmeti ile ondan başka bir şey yok. Yoksa bizim bu yaptıklarımızın hepsini toplasak,Yoksa bizim bu yaptıklarımızın hepsini toplasak, bir kamyona doldursak, bir işe yaramaz.bir kamyona doldursak, bir işe yaramaz. Rubbish [çöp]. Bir işe yaramaz, götür dök.Rubbish [çöp]. Bir işe yaramaz, götür dök. Allahu Teâlâ hazretlerinin rahmetinden başka dayanağımız yoktur.

Allahu Teâlâ hazretlerinin rahmetinden başka dayanağımız yoktur.
Rabbimiz rahmetine erdirsin, mükâfatlandırsın.Rabbimiz rahmetine erdirsin, mükâfatlandırsın. Hem dünyada hem ahirette hayırlara erdirsin, mes’ud eylesin.Hem dünyada hem ahirette hayırlara erdirsin, mes’ud eylesin. Şu Ramazan’da, nefsimizi tuttuğumuz gibi,Şu Ramazan’da, nefsimizi tuttuğumuz gibi, bundan sonrada kötü şeylerden kendimizi tutmayı nasip etsin.bundan sonrada kötü şeylerden kendimizi tutmayı nasip etsin. Zor da gelse iyi sevaplı şeyleri yapabildiğimiz gibi,Zor da gelse iyi sevaplı şeyleri yapabildiğimiz gibi, Ramazan’dan sonra da biraz irademiz kuvvetlensin inşallah.Ramazan’dan sonra da biraz irademiz kuvvetlensin inşallah. Hayırlı iyi şeyleri de daha kolay kuvvetlenmiş olarak yapabilmeyi Allah nasip eylesin.Hayırlı iyi şeyleri de daha kolay kuvvetlenmiş olarak yapabilmeyi Allah nasip eylesin. El Fâtiha.

El Fâtiha.
Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2