Namaz Vakitleri

19 Cemâziye'l-Evvel 1446
21 Kasım 2024
İmsak
06:22
Güneş
07:51
Öğle
12:55
İkindi
15:26
Akşam
17:49
Yatsı
19:13
Detaylı Arama

Hayırlınız ve Şerliniz

Mehmed Zahid KOTKU

3 Zilka'de 1397 / 16.10.1977
İskenderpaşa Camii/ İstanbul

Açıklama

Gönül dostu, âlim Mehmed Zahid Kotku Hocamız İskenderpaşa Camii’nde 1958’den 1977 yılına kadar Ramûzü’l-Ehâdîs isimli hadis kitabından dersler yapmıştır. Ahmed Ziyâeddin Gümüşhanevî'nin derlediği Râmûzü’l-Ehâdis, alfabetik olarak sıralanmış hadislerden oluşmaktadır.

İlk zamanlar düzenli olarak Pazar günleri ikindiden sonra bir saat, Cuma günleri öğleden önce 45 dakika hadis dersleri yaparlarken, son yıllarında hadis derslerini Prof. Dr. Mahmud Es’ad Coşan Hocamız’a bırakmışlar, kendileri Cuma namazından sonra 10-15 dakikalık kısa konuşmalar yapmaya başlamışlardır. Bu konuşmalar irticalen yapılmış, bazen bir sahabeden bahsetmişler, bazen güncel bir olayı konu edinmişlerdir. Bu konuşmalar 1978 yılında başlamış, vefatına kadar devam etmiştir. Son konuşmaları vefatından bir hafta önce, 6 Kasım 1980’de Medine’de kaydedilmiştir.
İnsanların Hayırlısı ve Şerlisi, Kişi Sevdiği İle Beraberdir, Hz. Ebû Bekir RA’ın Sevdiği Üç Şey, Hz. Ömer RA’ın Sevdiği Üç | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Hayırlınız ve Şerliniz

Mehmed Zahid KOTKU

3 Zilka'de 1397 / 16.10.1977
İskenderpaşa Camii/ İstanbul

Açıklama

Gönül dostu, âlim Mehmed Zahid Kotku Hocamız İskenderpaşa Camii’nde 1958’den 1977 yılına kadar Ramûzü’l-Ehâdîs isimli hadis kitabından dersler yapmıştır. Ahmed Ziyâeddin Gümüşhanevî'nin derlediği Râmûzü’l-Ehâdis, alfabetik olarak sıralanmış hadislerden oluşmaktadır.

İlk zamanlar düzenli olarak Pazar günleri ikindiden sonra bir saat, Cuma günleri öğleden önce 45 dakika hadis dersleri yaparlarken, son yıllarında hadis derslerini Prof. Dr. Mahmud Es’ad Coşan Hocamız’a bırakmışlar, kendileri Cuma namazından sonra 10-15 dakikalık kısa konuşmalar yapmaya başlamışlardır. Bu konuşmalar irticalen yapılmış, bazen bir sahabeden bahsetmişler, bazen güncel bir olayı konu edinmişlerdir. Bu konuşmalar 1978 yılında başlamış, vefatına kadar devam etmiştir. Son konuşmaları vefatından bir hafta önce, 6 Kasım 1980’de Medine’de kaydedilmiştir.
İnsanların Hayırlısı ve Şerlisi, Kişi Sevdiği İle Beraberdir, Hz. Ebû Bekir RA’ın Sevdiği Üç Şey, Hz. Ömer RA’ın Sevdiği Üç | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Konuşma Metni

Eûzubillahimineşşeytânirracîm. Bismillâhirrahmânirrahîm. Eûzubillahimineşşeytânirracîm. Bismillâhirrahmânirrahîm.

el-Hamdülillahi rabbilâlemin ve'l-âkibetü li'l-müttekîn.el-Hamdülillahi rabbilâlemin ve'l-âkibetü li'l-müttekîn. Vessalâtü vesselâmü alâ seyyidinâ muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecmaîn. Vessalâtü vesselâmü alâ seyyidinâ muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecmaîn.

İ'lemû eyyühe'l-ihvân enne efdale'l-kitâbi kitâbullah ve enne efdale'l-hedyi hedyü muhammedinİ'lemû eyyühe'l-ihvân enne efdale'l-kitâbi kitâbullah ve enne efdale'l-hedyi hedyü muhammedin sallallahu aleyhi ve sellem ve şerra'l-umûri muhdesâtühâ ve külle muhdesin bid'ahsallallahu aleyhi ve sellem ve şerra'l-umûri muhdesâtühâ ve külle muhdesin bid'ah ve külle bid'atin dalâleh ve külle dalâletin fi'n-nâri.ve külle bid'atin dalâleh ve külle dalâletin fi'n-nâri. Ve bi's-senedi'l-muttasıli ile'n-nebiyyi sallallahu aleyhi ve sellem ennehû kâl; Ve bi's-senedi'l-muttasıli ile'n-nebiyyi sallallahu aleyhi ve sellem ennehû kâl;

E lâ uhbiruküm bi-hayriküm min şerriküm hayruküm men yürcâ hayruhuE lâ uhbiruküm bi-hayriküm min şerriküm hayruküm men yürcâ hayruhu ve yü'menü şerruhu ve şerruküm men lâ yürcâ hayruhu ve lâ yü'menü şerruhû. ve yü'menü şerruhu ve şerruküm men lâ yürcâ hayruhu ve lâ yü'menü şerruhû.

Sadaka Resûlullah fîmâ kâl. Ahmed b. Hanbel ve Tirmizî Ebû Hüreyre radıyallahu anh'ten. Sadaka Resûlullah fîmâ kâl.

Ahmed b. Hanbel ve Tirmizî Ebû Hüreyre radıyallahu anh'ten.

Mefharu mevcudât Muhammed Mustafa râ salavât. Seyyidüssadat Muhammed Mustafa râ salavât. Mefharu mevcudât Muhammed Mustafa râ salavât.

Seyyidüssadat Muhammed Mustafa râ salavât.

Habib-i hüdâ Muhammed Mustafa râ salavât. Habib-i hüdâ Muhammed Mustafa râ salavât.

Cenâb-ı Peygamber Efendimiz bu hadîs-i şerîflerinde buyuruyorlar ki; Cenâb-ı Peygamber Efendimiz bu hadîs-i şerîflerinde buyuruyorlar ki;

E lâ uhbiruküm bi-hayriküm min şerriküm. "Sizin hayırlılarınız ve şerlileriniz kimlerdir onları size haber vereyim."E lâ uhbiruküm bi-hayriküm min şerriküm. "Sizin hayırlılarınız ve şerlileriniz kimlerdir onları size haber vereyim." Hayruküm. "Sizin hayırlınız." Men yürcâ hayruhû. "Kendisinden hayır umulan, ümit edilen insandır." Hayruküm. "Sizin hayırlınız." Men yürcâ hayruhû. "Kendisinden hayır umulan, ümit edilen insandır."

"Bu insandan bir hayır olur." diye ümit ediliyorsa bu sizin hayırlınızdır. "Bu insandan bir hayır olur." diye ümit ediliyorsa bu sizin hayırlınızdır.

[Ve yü'menü şerruhu.] "Bundan bir kötülük gelmez." diye içinizden geliyorsa o adam hayırlıdır. [Ve yü'menü şerruhu.] "Bundan bir kötülük gelmez." diye içinizden geliyorsa o adam hayırlıdır.

Ve şerruküm. "Sizin şerlileriniz." Men lâ yürcâ hayruhu. "Kendisinden bir hayır umulmayan." Ve şerruküm. "Sizin şerlileriniz." Men lâ yürcâ hayruhu. "Kendisinden bir hayır umulmayan."

Bu adamdan hayır gelmez, hiç söyleme buna bir şey. Vermez o bir şey. Hayır olmaz ondan. Bu adamdan hayır gelmez, hiç söyleme buna bir şey. Vermez o bir şey. Hayır olmaz ondan.

Ve lâ yü'menü şerruhû. "Bununla beraber şerrinden emin olunmaz, bu fenalık da yapar adama." Ve lâ yü'menü şerruhû. "Bununla beraber şerrinden emin olunmaz, bu fenalık da yapar adama."

Demek hayırlı olan insanlar, kendisinden hayır ümit olunan ve şerrinden emin olunan insanlar.Demek hayırlı olan insanlar, kendisinden hayır ümit olunan ve şerrinden emin olunan insanlar. Aksi olaraktan da şerli insanlar, kendisinden hayır umulmadığı gibiAksi olaraktan da şerli insanlar, kendisinden hayır umulmadığı gibi aynı zamanda şerlerinden de emin olmayan insanlar oluyor. aynı zamanda şerlerinden de emin olmayan insanlar oluyor.

Allah bizleri kendilerinden hayır ümit olunan insanlardan etsin. Şerlerinden de emin olunanlardan etsin. Allah bizleri kendilerinden hayır ümit olunan insanlardan etsin. Şerlerinden de emin olunanlardan etsin.

Fakat bugün okuduğum bir ders vardı. Bu beni çok üzdü. Çok üzdü! Fakat bugün okuduğum bir ders vardı. Bu beni çok üzdü. Çok üzdü!

Bizim müslümanlıkla ilgimiz çok zayıf. Adımız müslüman, kendimiz o Müslümanlığı içimize giydirememişiz. Bizim müslümanlıkla ilgimiz çok zayıf. Adımız müslüman, kendimiz o Müslümanlığı içimize giydirememişiz.

Muhabbet meselesini okuyordum. Bu Fütûhât-ı Mekkîye'nin muhabbet bahsini. Çok güzel anlatıyor. Muhabbet meselesini okuyordum. Bu Fütûhât-ı Mekkîye'nin muhabbet bahsini. Çok güzel anlatıyor.

İnsan, mesela hayrı umulan insan, kendisi etrafındaki insanlara ikram ve ihsanda bulunan insan.İnsan, mesela hayrı umulan insan, kendisi etrafındaki insanlara ikram ve ihsanda bulunan insan. Sıkılırsan, başın sıkılırsa, bir şey istersen reddetmez veriyor.Sıkılırsan, başın sıkılırsa, bir şey istersen reddetmez veriyor. Kendisi de gözetliyor, "Buna hayır lazım." diyor, ona hayır da gönderiyor.Kendisi de gözetliyor, "Buna hayır lazım." diyor, ona hayır da gönderiyor. İstemeden de gönderiyor, istersen de elinden geldiği kadar geri çevirmiyor.İstemeden de gönderiyor, istersen de elinden geldiği kadar geri çevirmiyor. Hayrı umuluyor kendisinden, kimseye de bir fenalık yaptığı yok.Hayrı umuluyor kendisinden, kimseye de bir fenalık yaptığı yok. "Bundan bir zarar da gelmez." diye herkes emin. "Bundan bir zarar da gelmez." diye herkes emin.

Bu hac yolculuğumuzda da bu böyle olur. Hacca giderken herkes herkese hayrı dokunmalı.Bu hac yolculuğumuzda da bu böyle olur. Hacca giderken herkes herkese hayrı dokunmalı. Herkesin herkese elinden geldiği kadar hayrı dokunmalı. Herkesten de şerrini eksik etmeli.Herkesin herkese elinden geldiği kadar hayrı dokunmalı. Herkesten de şerrini eksik etmeli. Darıltmamalı yani kimseyi darıltmamalı, incitmemeli.Darıltmamalı yani kimseyi darıltmamalı, incitmemeli. Kimsenin üstüne de yük olmamalı. Adamı da, etrafındaki insanları da bıktırmamalı. Kimsenin üstüne de yük olmamalı. Adamı da, etrafındaki insanları da bıktırmamalı.

Onun için Allahu Teâlâ'nın sevgisi kullarının içerisine iyi yerleşirse,Onun için Allahu Teâlâ'nın sevgisi kullarının içerisine iyi yerleşirse, o sevgi insanların içerisine yerleşirse, o zaman tabiatiyle insan kendiliğinden olur insan.o sevgi insanların içerisine yerleşirse, o zaman tabiatiyle insan kendiliğinden olur insan. Ve sevgisi dolayısıyla kimseyi incitmez, kimseyi darıltmaz, kimseye kötülük yapmaz.Ve sevgisi dolayısıyla kimseyi incitmez, kimseyi darıltmaz, kimseye kötülük yapmaz. Elimden gelen her hayrı da yapmaya çalışır. Niçin? O muhabbeti ilahiyenin icabı. Elimden gelen her hayrı da yapmaya çalışır.

Niçin?

O muhabbeti ilahiyenin icabı.

Muhabbeti ilahiye neden doğuyor? Muhabbeti ilahiye neden doğuyor?

Üç şeyden [doğuyor] da, bizim en basit göreceğimiz şey Allahu Teâlâ'nın ikram ve ihsanını görüyoruz.Üç şeyden [doğuyor] da, bizim en basit göreceğimiz şey Allahu Teâlâ'nın ikram ve ihsanını görüyoruz. Bütün mahlukatına, dinlisine dinsizine, hayvanına mahlukatına hepsine ikramı bol. Bütün mahlukatına, dinlisine dinsizine, hayvanına mahlukatına hepsine ikramı bol. Herkesin nafakasını veriyor.Herkesin nafakasını veriyor. "Bu dinsiz, bu imansız bana inanmıyor." diye vermemezlik etmiyor, ona da veriyor."Bu dinsiz, bu imansız bana inanmıyor." diye vermemezlik etmiyor, ona da veriyor. İbadet eden, ona da veriyor, herkese veriyor. İnsan bu ikramın, bu ihsanın karşısında tabi düşünüyor.İbadet eden, ona da veriyor, herkese veriyor.

İnsan bu ikramın, bu ihsanın karşısında tabi düşünüyor.
Bana olan ikramı ihsanı yalnız yemek içmek değil. Bana olan ikramı ihsanı yalnız yemek içmek değil. Yemek içmek her hayvanın âdeti, bulduğunu yiyecek içecek. Yemek içmek her hayvanın âdeti, bulduğunu yiyecek içecek. Asıl insanlık kendisine verilen nimetleri düşünüp de o nimeti vereni sevmek.Asıl insanlık kendisine verilen nimetleri düşünüp de o nimeti vereni sevmek. En basit, birbirimizin hâline hepisi benzer. En basit, birbirimizin hâline hepisi benzer.

Birimiz birine ikram ettiği vakitte, o ikram da eğer şöyle tatlı tuzlu iyice bir şeyse, yememek mümkün mü? Birimiz birine ikram ettiği vakitte, o ikram da eğer şöyle tatlı tuzlu iyice bir şeyse, yememek mümkün mü?

Mesela size güzel bir araba hediye etti beyefendi, sevmez misiniz? Mesela size güzel bir araba hediye etti beyefendi, sevmez misiniz?

Güzel bir de ev verse size, sevmez misiniz? Nasıl sevmeyeceğiz ya? Güzel bir de ev verse size, sevmez misiniz?

Nasıl sevmeyeceğiz ya?

Hem ev verdi hem bir de araba verdi. Bir de aylık bağlarsa? Ooo, üstü üstüne nimet! Hem ev verdi hem bir de araba verdi.

Bir de aylık bağlarsa?

Ooo, üstü üstüne nimet!

Fakat bu nimetler dünyaya ait nimetler. Bu dünyaya ait olan nimetlerden dolayı o adamı seviyoruz nihayet. Fakat bu nimetler dünyaya ait nimetler. Bu dünyaya ait olan nimetlerden dolayı o adamı seviyoruz nihayet.

O adamın bize verdiği nedir ki yani? Nedir ki? Cenâb-ı Hakk'ın bize verdiğinin yanında sıfır bile olmaz yani. O adamın bize verdiği nedir ki yani?

Nedir ki?

Cenâb-ı Hakk'ın bize verdiğinin yanında sıfır bile olmaz yani.

Şu gözümüze baksak, düşünsek bir kere, ne nimettir bu göz!Şu gözümüze baksak, düşünsek bir kere, ne nimettir bu göz! Kulaklarımıza baksak bir düşünsek ki bu gövdeyi, bu cesedi,Kulaklarımıza baksak bir düşünsek ki bu gövdeyi, bu cesedi, bu cesedin içerisindeki bütün makineleri veren kudret-i kamile sahibi olan bu cesedin içerisindeki bütün makineleri veren kudret-i kamile sahibi olan Allahu celle ve alâ bunu bize bedava vermiş.Allahu celle ve alâ bunu bize bedava vermiş. Öteki verirken bizden bir şey bekler fakat Allah'ın bizden bir şey beklediği yok.Öteki verirken bizden bir şey bekler fakat Allah'ın bizden bir şey beklediği yok. Bedavadan veriyor bunları, mecanen veriyor. Bedavadan veriyor bunları, mecanen veriyor.

E bu vergiye karşı, Allahu Teâlâ'nın bu ikramına ihsanına karşı kulun bir teşekkür hakkı yok mu yahu? E bu vergiye karşı, Allahu Teâlâ'nın bu ikramına ihsanına karşı kulun bir teşekkür hakkı yok mu yahu?

"Bir teşekkür ederim." demez mi hakkına? O teşekkür de işte emrine itaattir. "Bir teşekkür ederim." demez mi hakkına?

O teşekkür de işte emrine itaattir.

Çünkü sevme mutlaka itaat ile olur. "Ben Allah'ı seviyorum." Çünkü sevme mutlaka itaat ile olur.

"Ben Allah'ı seviyorum."

Hâşâ yalan! Allah'ı seven Allah'a itaat eder. İtaat etmeden sevgi davasında bulunmak yalancılıktır.Hâşâ yalan! Allah'ı seven Allah'a itaat eder. İtaat etmeden sevgi davasında bulunmak yalancılıktır. Doğrudan doğruya yalancılık. Allah seviyor musun? Doğrudan doğruya yalancılık.

Allah seviyor musun?

Neden sevmeyeceğim canım, bak bana neler veriyor? E öyleyse niçin itaat etmiyorsun Allah'a? Neden sevmeyeceğim canım, bak bana neler veriyor?

E öyleyse niçin itaat etmiyorsun Allah'a?

Namazı neden kılmıyorsun, orucu neden tutmuyorsun,Namazı neden kılmıyorsun, orucu neden tutmuyorsun, emirlerini neden yapmıyorsun, yasaklarından neden kaçmıyorsun? emirlerini neden yapmıyorsun, yasaklarından neden kaçmıyorsun?

Haa, yasaklardan kaçmak o kadar mühim ki!Haa, yasaklardan kaçmak o kadar mühim ki! Yasaklardan yani günahlardan kaçmak o kadar mühim ki,Yasaklardan yani günahlardan kaçmak o kadar mühim ki, birçok velilerin sözleri ile beraber Efendimiz'in sözleri de var; birçok velilerin sözleri ile beraber Efendimiz'in sözleri de var;

Terkü zerretin. Zerre, ufak bir şey hani şu güneşin altında gördüğümüz ufak tefek zerreler vardır ya.Terkü zerretin.

Zerre, ufak bir şey hani şu güneşin altında gördüğümüz ufak tefek zerreler vardır ya.
O kadar ufak bir şey yani. O kadar ufak bir şey yani.

"Ufak bir zerre kadar günahı terketmek." Hayrun min ibadeti's-sakaleyni."Ufak bir zerre kadar günahı terketmek." Hayrun min ibadeti's-sakaleyni. "Yer gök ehli bir sürü mahluk var ya, onların ibadetinden daha hayırlıdır,"Yer gök ehli bir sürü mahluk var ya, onların ibadetinden daha hayırlıdır, Allahu Teâlâ'ya yapılan günahı terk etmek." demişler. Günah bu! Allahu Teâlâ'ya yapılan günahı terk etmek." demişler.

Günah bu!

E sen faizi ye, içkiyi iç, bilmem neyi de yap. Ondan sonra, "Ben Allah'ı seviyorum." de. E sen faizi ye, içkiyi iç, bilmem neyi de yap. Ondan sonra, "Ben Allah'ı seviyorum." de.

Olur mu böyle şey? Boş dava! Olur mu böyle şey?

Boş dava!

Onun için hayrı umulan insan Allah'a mutî olan insandır. Allah'a mutî olmayan insandan hayır beklenmez.Onun için hayrı umulan insan Allah'a mutî olan insandır. Allah'a mutî olmayan insandan hayır beklenmez. Bak buna iyi dikkat edin! Allah'a mutî olmayan insandan hayır beklenmez. Bak buna iyi dikkat edin! Allah'a mutî olmayan insandan hayır beklenmez. Bütün hayırlar Allah'a itaatin altındadır. Şurada bir levha vardı ama kaldırmışlar. Bütün hayırlar Allah'a itaatin altındadır.

Şurada bir levha vardı ama kaldırmışlar.

"Allah'a mutî olan O'na itaat eder." Onun için dersin başı şuna geliyor; "Allah'a mutî olan O'na itaat eder."

Onun için dersin başı şuna geliyor;

el-Hubbu fillahi ve'l-buğzu fillahi. el-Hubbu fillahi ve'l-buğzu fillahi.

İslamiyet şu iki şeyden ibaret! İslamiyet şu iki şeyden ibaret:İslamiyet şu iki şeyden ibaret! İslamiyet şu iki şeyden ibaret: Yer gök ehli ibadet yapsan dahi, yer gök ehlinin, mahlukatının ibadetini yapsan dahiYer gök ehli ibadet yapsan dahi, yer gök ehlinin, mahlukatının ibadetini yapsan dahi eğer sen de hubbu fillah, buğzu fillahi yoksa hiç kıymeti yok. Buğzun fillah, hubbun fillah. eğer sen de hubbu fillah, buğzu fillahi yoksa hiç kıymeti yok.

Buğzun fillah, hubbun fillah.

Hubbün fillah! Cenâb-ı Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem'in zamanı saadetlerinde, Hubbün fillah! Cenâb-ı Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem'in zamanı saadetlerinde, zannedersem Ebû'd-Derdâ hazretleri olsa gerek, sararmış solmuş zavallı. Cenâb-ı Peygamber sormuş; zannedersem Ebû'd-Derdâ hazretleri olsa gerek, sararmış solmuş zavallı. Cenâb-ı Peygamber sormuş;

"Neden böyle sararıp soldun, hasta mısın?" "Hayır yâ Resûlallah hasta değilim." "Neden böyle sararıp soldun, hasta mısın?"

"Hayır yâ Resûlallah hasta değilim."

"E neden böyle?" Demiş; "E neden böyle?"

Demiş;

"Düşünüyorum ki sen peygambersin, cennete gireceksin"Düşünüyorum ki sen peygambersin, cennete gireceksin tabi kim bilir nasıl yüksekte bir makamda oturacaksın, bulunacaksın.tabi kim bilir nasıl yüksekte bir makamda oturacaksın, bulunacaksın. Biz cennete gireceğimiz şüpheli ama belki girsek dahi kim bilir biz de ne kadar,Biz cennete gireceğimiz şüpheli ama belki girsek dahi kim bilir biz de ne kadar, nasıl bir yere düşeceğiz ki seninle görüşmek mümkün olmaz. Ne olur benim halim? nasıl bir yere düşeceğiz ki seninle görüşmek mümkün olmaz. Ne olur benim halim? Seni görmeyince dayanamıyorum ben. Seni görmeyince dayanamıyorum ben. Bu dayanamadığımdan dolayı bunu düşünüyorum ki, hadi bu dünya muvakkat bir âlemBu dayanamadığımdan dolayı bunu düşünüyorum ki, hadi bu dünya muvakkat bir âlem ama yarın âhirete gittiğimiz vakitte o ebediyet âleminde ben seni göremezsem benim halim ne olur?" diyeama yarın âhirete gittiğimiz vakitte o ebediyet âleminde ben seni göremezsem benim halim ne olur?" diye böyle bu üzüntü onu sarartmış soldurmuş. Çok hadisler var bu hususta. Cenâb-ı Peygamber buyurmuş ki; böyle bu üzüntü onu sarartmış soldurmuş.

Çok hadisler var bu hususta. Cenâb-ı Peygamber buyurmuş ki;

el-Mer'u mea men el-Mer'u mea men

Men ehabbe. "Kim kimi seviyorsa." Muhabbetin kime ise sen onunla berabersin. Men ehabbe. "Kim kimi seviyorsa."

Muhabbetin kime ise sen onunla berabersin.

Öyleyse hubbun fillah, Allah yolundaki sevdiğin adamla haşrolunacaksın.Öyleyse hubbun fillah, Allah yolundaki sevdiğin adamla haşrolunacaksın. Allah'ın buğz ettiğini seversen onunla haşrolunacaksın. Allah'ın buğuz ettikleri kimlerdir? Allah'ın buğz ettiğini seversen onunla haşrolunacaksın.

Allah'ın buğuz ettikleri kimlerdir?

Kafirler, dinsizler, imansızlar, münafıklar, yalancılar, zalimler, şunlar bunlar...Kafirler, dinsizler, imansızlar, münafıklar, yalancılar, zalimler, şunlar bunlar... Eski numuneleri şeddatlar, nemrutlar emsali. Ki bunlar herkesin bildiği kimseler işte. Eski numuneleri şeddatlar, nemrutlar emsali. Ki bunlar herkesin bildiği kimseler işte.

Şimdi onları sevenler onlarla haşrolunacak; peygamberleri, velilerini,Şimdi onları sevenler onlarla haşrolunacak; peygamberleri, velilerini, dindar kimseleri sevenler de onlarla beraber haşrolunacaklar. Şimdi bu iş bunun başında.dindar kimseleri sevenler de onlarla beraber haşrolunacaklar.

Şimdi bu iş bunun başında.
Bugün bak insanların bir hâline! Bugün bak insanların bir hâline! Bugün namaz kılıyor, oruç tutuyor, hacca gitmiş hacı olmuş, şeyhefendi de olmuş. Bugün namaz kılıyor, oruç tutuyor, hacca gitmiş hacı olmuş, şeyhefendi de olmuş. Herkes hürmet eder, elini öper. İsterse bazen ayağını da öpmek ister. Herkes hürmet eder, elini öper. İsterse bazen ayağını da öpmek ister. Fakat Allah'ın sevmediğini seviyor. Allah'ın sevmediğini seven insan da; Fakat Allah'ın sevmediğini seviyor. Allah'ın sevmediğini seven insan da;

Lâ yürceu hayruhu. "Onun hayrı umulmaz." Ondan hayır ummak abestir.Lâ yürceu hayruhu. "Onun hayrı umulmaz."

Ondan hayır ummak abestir.
Yani şimdi bu hayır umacağın adamı, kimden hayır umalım yahu? Bu dinsiz adam ama iyi adam ya.Yani şimdi bu hayır umacağın adamı, kimden hayır umalım yahu?

Bu dinsiz adam ama iyi adam ya.
Adam iyi adam bu. Ama dinsiz? Adam iyi adam bu.

Ama dinsiz?

Dinsizden hayır olur mu yahu? Dinsizden hayır olur mu, hayır umulur mu dinsizden? Dinsizden hayır olur mu yahu?

Dinsizden hayır olur mu, hayır umulur mu dinsizden?

Dinsizin şerrinden de emin olunur mu? Dinsizin şerrinden de emin olunur mu?

Bu tecrübeler bize göstermiştir ki tarihler, kitaplar, dinsizler daima dinlilerin tepesindedirler.Bu tecrübeler bize göstermiştir ki tarihler, kitaplar, dinsizler daima dinlilerin tepesindedirler. Dinlileri istemezler yani. Onun için en başta olan yahud.Dinlileri istemezler yani. Onun için en başta olan yahud. Yahud kavmi gayeleri, kendileri yaşasın kendinden gayrı olan bütün milletler ezilsin.Yahud kavmi gayeleri, kendileri yaşasın kendinden gayrı olan bütün milletler ezilsin. Onlara ekmek vermek bile istemez yani. Bir lokma ekmek vereyim diye istemez yahudi. Niçin? Onlara ekmek vermek bile istemez yani. Bir lokma ekmek vereyim diye istemez yahudi.

Niçin?

Dinsizliğinin icabıdır. Onun için Fâtiha da her gün; Dinsizliğinin icabıdır.

Onun için Fâtiha da her gün;

Ğayri'l-mağdûbi aleyhim ve le'd-dâllîne. diye okuruz ya. Gadap olunan yahuddur o.Ğayri'l-mağdûbi aleyhim ve le'd-dâllîne. diye okuruz ya.

Gadap olunan yahuddur o.
E yahud gibi insanlar kıyamet kadar çok. E yahud gibi insanlar kıyamet kadar çok. Yahud gibi insanlar kıyamet kadar, hatta hatta yahudiden daha fena.Yahud gibi insanlar kıyamet kadar, hatta hatta yahudiden daha fena. Çünkü yahudinin yahudi olduğunu bilir herkes, o yahudiden sakınır.Çünkü yahudinin yahudi olduğunu bilir herkes, o yahudiden sakınır. Bundan bana zarar gelir diye korkar sakınır. Hıristiyan da olsa hangisi olursa olsun, dinsiz diye sakınır. Bundan bana zarar gelir diye korkar sakınır. Hıristiyan da olsa hangisi olursa olsun, dinsiz diye sakınır.

Fakat öteki? Bilmiyorsun ki yahudi olduğunu. Yahudi bile değildir yani. Yahudi değil ama ondan beter.Fakat öteki?

Bilmiyorsun ki yahudi olduğunu. Yahudi bile değildir yani. Yahudi değil ama ondan beter.
Ona münafık diyorlar işte. İmanı diliyle diyor, "Ben de müslümanım." diyor ama içi demiyor.Ona münafık diyorlar işte. İmanı diliyle diyor, "Ben de müslümanım." diyor ama içi demiyor. İçinde yok Müslümanlık. İşte öyleyse hubbun fillah buğzun fillah esas. İçinde yok Müslümanlık.

İşte öyleyse hubbun fillah buğzun fillah esas.

Bu iki şey Müslümanlıkta esas. Buna iyi dikkat et ve bunu herkese öğret. Herkese söyle.Bu iki şey Müslümanlıkta esas. Buna iyi dikkat et ve bunu herkese öğret. Herkese söyle. Müslümanın vazifesi dindarlığı sevmek, dindarı sevmek, dinsizi sevmemektir.Müslümanın vazifesi dindarlığı sevmek, dindarı sevmek, dinsizi sevmemektir. Eğer dinsizi seviyorsan demek yaptığın amellerin hepsi boşa gider. Allah kusurlarımızı affetsin. Eğer dinsizi seviyorsan demek yaptığın amellerin hepsi boşa gider.

Allah kusurlarımızı affetsin.

Bunu öğrenmek de zor, öğretmek de zor, çünkü insanlar menfaatperest. Bunu öğrenmek de zor, öğretmek de zor, çünkü insanlar menfaatperest.

Ha bak bugün o muhabbet dersini okurken, Muhyiddin-i Arabi hazretleri,Ha bak bugün o muhabbet dersini okurken, Muhyiddin-i Arabi hazretleri, bu kenar kısmından muhabbet kısmı, iç kısmında da yemekten ve içmekten bahsediyor. bu kenar kısmından muhabbet kısmı, iç kısmında da yemekten ve içmekten bahsediyor.

O kadar üzüldüm ki!O kadar üzüldüm ki! Çünkü bu devrin insanıyız, daha küçüklükten başlarken beslenmek ile işe başlıyorz.Çünkü bu devrin insanıyız, daha küçüklükten başlarken beslenmek ile işe başlıyorz. Beslenelim diye hergün radyolarda filan herkesin dinlediği beslenme.Beslenelim diye hergün radyolarda filan herkesin dinlediği beslenme. Şu kadar kuvvet lazım, bu kadar enerji lazım, şu kadar şu lazım. Şunu da yiyin bunu da yiyin. Beslenin daima! Şu kadar kuvvet lazım, bu kadar enerji lazım, şu kadar şu lazım. Şunu da yiyin bunu da yiyin. Beslenin daima!

Cenâb-ı Peygamber diyor ki; "Bir kere yemek kâfi insana." Cenâb-ı Peygamber diyor ki;

"Bir kere yemek kâfi insana."

Bugün bir kere yemek yiyenimiz var mı acaba hiç? "İki yemek israftır." diyor. Bugün bir kere yemek yiyenimiz var mı acaba hiç?

"İki yemek israftır." diyor.

İki kere yemek israftır diyor. Hz Ömer'in kaç lokma yediğini siz bilirsiniz. Yedi lokma yermiş günde.İki kere yemek israftır diyor.

Hz Ömer'in kaç lokma yediğini siz bilirsiniz. Yedi lokma yermiş günde.
Günde Hz. Ömerin yediği ekmek yedi lokmadan ibaret. Günde Hz. Ömerin yediği ekmek yedi lokmadan ibaret.

O muhabbetin tembihi, Münebbihât diye bir kitap vardır. Hoşuma gider benim çok.O muhabbetin tembihi, Münebbihât diye bir kitap vardır. Hoşuma gider benim çok. Güzel şeyler vardır içerisinde. Orada büyüklerin sevgilerinden bahsetmiş de, Ebûbekri Sıddîk diyor ki; Güzel şeyler vardır içerisinde. Orada büyüklerin sevgilerinden bahsetmiş de, Ebûbekri Sıddîk diyor ki;

"Ben üç şeyi çok severim. Benim sevdiğim üç şey var, çok severim. "Ben üç şeyi çok severim. Benim sevdiğim üç şey var, çok severim.

Birisi; "Resûlullah'ın yüzüne bakmak." diyor. Birisi;

"Resûlullah'ın yüzüne bakmak." diyor.

İkincisi; "Resûlullah'a bütün varlığımı feda etmek. Bütün varlığım onun yoluna feda olsun." diyor. İkincisi;

"Resûlullah'a bütün varlığımı feda etmek. Bütün varlığım onun yoluna feda olsun." diyor.

Üçüncüsü; "Kızımın da onun taht-ı nikahında bulunması." diyor. Üçüncüsü;

"Kızımın da onun taht-ı nikahında bulunması." diyor.

Bu üç şey benim için en sevgili bir şey diyor Ebûbekri Sıddîk. Bu üç şey benim için en sevgili bir şey diyor Ebûbekri Sıddîk.

Hz Ömer diyor ki; "Ben de üç şeyi çok severim." diyor.Hz Ömer diyor ki;

"Ben de üç şeyi çok severim." diyor.
"Sen doğru güzel, senin sevdiklerini de çok güzel ama ben de üç şeyi severim." "Sen doğru güzel, senin sevdiklerini de çok güzel ama ben de üç şeyi severim."

Birisi; "Emr-i mâruf." Yap bakalım şunu.Birisi;

"Emr-i mâruf."

Yap bakalım şunu.
Niçin namaza gelmedin, niçin orucu tutmadın? Pat kamçıyı yerleştirirmiş. Niçin namaza gelmedin, niçin orucu tutmadın? Pat kamçıyı yerleştirirmiş. Hatta kasapların önünde de dolaşır, her gün et alanı da dövermiş. Dün aldıydın ya bugün ne oluyor? Hatta kasapların önünde de dolaşır, her gün et alanı da dövermiş.

Dün aldıydın ya bugün ne oluyor?

Azıcık nefsine hakim ol. Başkası alsın bugün de. Birincisi, emr-i mârufu severim demiş. Azıcık nefsine hakim ol. Başkası alsın bugün de.

Birincisi, emr-i mârufu severim demiş.

Herkese imanı İslâm'ı öğretmek anlatmak. Çünkü anlatmadan olmaz. Herkese imanı İslâm'ı öğretmek anlatmak. Çünkü anlatmadan olmaz.

İkincisi; nehy-i ani'l-münker demiş. İkincisi; nehy-i ani'l-münker demiş.

Fenalıklardan da men etmeye çalışırım herkesi. Fenalıklardan herkesin men etmeye çalışırım, bunu severim. Fenalıklardan da men etmeye çalışırım herkesi. Fenalıklardan herkesin men etmeye çalışırım, bunu severim.

Üçüncüsü de; eski elbise, yırtık esvaptan hoşlanırım demiş. Üçüncüsü de; eski elbise, yırtık esvaptan hoşlanırım demiş.

Çünkü halife-i mü'minîn, affedin kusurumu, halife-i mü'minîn, o günün Reisi Cumhur'u.Çünkü halife-i mü'minîn, affedin kusurumu, halife-i mü'minîn, o günün Reisi Cumhur'u. Hutbeye çıkıyor, üzerindeki esvabında bir sürü yırtık. İğne iplik de yok o zaman. Hutbeye çıkıyor, üzerindeki esvabında bir sürü yırtık. İğne iplik de yok o zaman. İki üç dikenlerle böyle tutturmuş onları birbirine. İki üç dikenlerle böyle tutturmuş onları birbirine.

Halife-i mü'minîn bu! Allah affeylesin kusurlarımızı. Halife-i mü'minîn bu!

Allah affeylesin kusurlarımızı.

Hz. Ali'nin ki aklıma gelmedi, gelirse onu da söyleriz. Hz. Ali'nin ki aklıma gelmedi, gelirse onu da söyleriz.

Onunla beraber işte lokmayı da yedi yermiş. Yedi lokma ekmek yetermiş ona. Onunla beraber işte lokmayı da yedi yermiş. Yedi lokma ekmek yetermiş ona.

Güzel tafsilat da vermiş. Bir resul diyor ekmek insana kâfidir diyor.Güzel tafsilat da vermiş. Bir resul diyor ekmek insana kâfidir diyor. Bir insan dinsiz olsa da dönse dininden yani buna mürtet diyorlar.Bir insan dinsiz olsa da dönse dininden yani buna mürtet diyorlar. Onu hemen öldürmüyorlar, yakalıyorlar hapse atıyorlar. Günde bir dilim ekmek veriyorlar.Onu hemen öldürmüyorlar, yakalıyorlar hapse atıyorlar. Günde bir dilim ekmek veriyorlar. Bir dilim ekmek, ölme. Yalnız aklın başına gelsin, tevbe et kurtul. Tevbe etmezsen üç gün sonra öldürecekler. Bir dilim ekmek, ölme. Yalnız aklın başına gelsin, tevbe et kurtul. Tevbe etmezsen üç gün sonra öldürecekler.

Verdikleri gıda bir dilim ekmek oluyormuş. Yani yetiyor onun nafakasına. Allah!.. Verdikleri gıda bir dilim ekmek oluyormuş. Yani yetiyor onun nafakasına.

Allah!..

Yemek kalbi kasavete götürüyor, Allah'ın zikrinden insanı men ediyor. En büyük felaket bu.Yemek kalbi kasavete götürüyor, Allah'ın zikrinden insanı men ediyor. En büyük felaket bu. Yemeklere düşüyoruz, yağlı yemekler, güzel yemekler. Hazmi ağır geliyor, hadi uykuya veriyor bize.Yemeklere düşüyoruz, yağlı yemekler, güzel yemekler. Hazmi ağır geliyor, hadi uykuya veriyor bize. Derken zikrullahtan kalıyoruz, namaz vakti ezan okunuyor kalkamıyoruz,Derken zikrullahtan kalıyoruz, namaz vakti ezan okunuyor kalkamıyoruz, sabahleyin ezan okunuyor kımıldayamıyoruz yine. Camiye gitmeye de güçte kalmıyor biz de. sabahleyin ezan okunuyor kımıldayamıyoruz yine. Camiye gitmeye de güçte kalmıyor biz de. Şeytan da aldatıyor derken hem cemaatten kalıyoruz, hem zikrullahtan kalıyoruz. Şeytan da aldatıyor derken hem cemaatten kalıyoruz, hem zikrullahtan kalıyoruz.

Kur'an okumasını niçin bilemiyoruz? Niçin Kur'an okuyamıyoruz? Sebebi tokluk. Sebebi tokluk! Kur'an okumasını niçin bilemiyoruz?

Niçin Kur'an okuyamıyoruz?

Sebebi tokluk.

Sebebi tokluk!

Kur'an kadar güzel bir şey var mı? Niçin öğrenemiyoruz? Kur'an kadar güzel bir şey var mı?

Niçin öğrenemiyoruz?

Fransızca'yı pekala öğrenebiliyoruz, İngilizce'yi pekala öğrenebiliyoruz, Almanca'yı pekala öğrenebiliyoruz.Fransızca'yı pekala öğrenebiliyoruz, İngilizce'yi pekala öğrenebiliyoruz, Almanca'yı pekala öğrenebiliyoruz. Yedi dil bilenler var. E kitabımız olan Kur'an'ı niçin okuyamayalım? Yedi dil bilenler var.

E kitabımız olan Kur'an'ı niçin okuyamayalım?

Niçin günde bir saat ayıramayıp da Kur'an'ımızla meşgul olamayalım? Hep bütün saatlerimiz dünyaya mı? Niçin günde bir saat ayıramayıp da Kur'an'ımızla meşgul olamayalım?

Hep bütün saatlerimiz dünyaya mı?

Hayır bu işte! Hayrı umun, Allah'a yaramadıktan sonra insanın hayrı ne olacak yani? Hayır bu işte!

Hayrı umun, Allah'a yaramadıktan sonra insanın hayrı ne olacak yani?

Allah'a yarar bir kul olmadıktan sonra ne ümit olunur ondan, ne beklenir ondan? Allah'a yarar bir kul olmadıktan sonra ne ümit olunur ondan, ne beklenir ondan?

Halbuki bugün bak o tokluğun neticesidir ki biz Allah'ın düşmanlarını seviyoruz. Allah diyor ki; Halbuki bugün bak o tokluğun neticesidir ki biz Allah'ın düşmanlarını seviyoruz.

Allah diyor ki;

"Gavurları dost edinmeyin." diyen Allah değil mi? Değil mi yani? "Gavurları dost edinmeyin." diyen Allah değil mi?

Değil mi yani?

Lâ tettehizu'l-kâfirîne evliyâe. Evliyâ, veli, dost edinmek. Lâ tettehizu'l-kâfirîne evliyâe.

Evliyâ, veli, dost edinmek.

Allah gavurları dost edinmeyin dediği halde biz gavurları dost edinmiyor muyuz? Gavur kim yahu? Allah gavurları dost edinmeyin dediği halde biz gavurları dost edinmiyor muyuz?

Gavur kim yahu?

Dinsiz işte! Allah tanımayan, peygamber tanımayan, kitap tanımayan insana gâvur derler.Dinsiz işte! Allah tanımayan, peygamber tanımayan, kitap tanımayan insana gâvur derler. Kim olursa olsun, ister Ahmet olsun ister Mehmet olsun. Ahmetlik de Mehmetlik de işi yok ki inançta iş.Kim olursa olsun, ister Ahmet olsun ister Mehmet olsun. Ahmetlik de Mehmetlik de işi yok ki inançta iş. İnanmıyorsa dinsizdir o. O dinsizi destekleyen, o da nasıl müslüman olur onu da bilemem. İnanmıyorsa dinsizdir o. O dinsizi destekleyen, o da nasıl müslüman olur onu da bilemem.

Onun için çok güzel bir ders. Hayruküm men yürcâ hayruhu. "Hayrı umulan insan hayra hizmet eden insan." Onun için çok güzel bir ders.

Hayruküm men yürcâ hayruhu. "Hayrı umulan insan hayra hizmet eden insan."

Para vermekle iş olmuyor.Para vermekle iş olmuyor. Bugün birçok insanlar çok para verirler, çok zekât verirler, çok hayırlı insanlara katılırlar. Bugün birçok insanlar çok para verirler, çok zekât verirler, çok hayırlı insanlara katılırlar. Çok güzel ama asıl hayır Allah'ın sevdiği bir kul olmak, Allah'ın sevdiği kulu sevmek.Çok güzel ama asıl hayır Allah'ın sevdiği bir kul olmak, Allah'ın sevdiği kulu sevmek. Allah'ın sevdiği kulu sevmedikçe dünya paralarını sen dağıtsan israftan ibaret, boş.Allah'ın sevdiği kulu sevmedikçe dünya paralarını sen dağıtsan israftan ibaret, boş. Hiçbir şeye yaramaz. Onun kulu olamıyorsan, Allah'ın sevdiği insanı da sevemiyorsan ne yaparsan yap. Hiçbir şeye yaramaz. Onun kulu olamıyorsan, Allah'ın sevdiği insanı da sevemiyorsan ne yaparsan yap.

Onun için ne diyorlar, yerin göğün ibadetini yapsan boş. Yer gök ehlinin ibadetini yapsan boş. Onun için ne diyorlar, yerin göğün ibadetini yapsan boş. Yer gök ehlinin ibadetini yapsan boş.

Neden? Allah sevmiyor ki! Ama bunu anlatmak kadar da zor şey yok. Neden?

Allah sevmiyor ki!

Ama bunu anlatmak kadar da zor şey yok.

Geçen derste de söylemiştim ben. Allah'ın çok sevgili kulları var yeryüzünde ama.Geçen derste de söylemiştim ben. Allah'ın çok sevgili kulları var yeryüzünde ama. Çok daha sevgili iyi kulları var yani. Hepsi bizim gibi olsa kıyamet çoktan kopar. Çok daha sevgili iyi kulları var yani. Hepsi bizim gibi olsa kıyamet çoktan kopar.

Beş sene evvel Kuveytli bir alim bir zengin ile Kâbe'de tanıştık. O gün bize dediler ki; Beş sene evvel Kuveytli bir alim bir zengin ile Kâbe'de tanıştık. O gün bize dediler ki;

"Bu Kuveyt'te 20 milyon zekat veriyor." dediler. Adama şöyle bir baktım ben."Bu Kuveyt'te 20 milyon zekat veriyor." dediler. Adama şöyle bir baktım ben. Tabi biz duymadık öyle kulağımızla 20 milyon zekat veren insanı. Tabi biz duymadık öyle kulağımızla 20 milyon zekat veren insanı. Geçen hafta da bizim memleketimize gelmiş, tüccarlarmızın, fabrikatörlerimizin bazılarını görmüş gezmiş.Geçen hafta da bizim memleketimize gelmiş, tüccarlarmızın, fabrikatörlerimizin bazılarını görmüş gezmiş. Onlara tavsiyesi de şöyle olmuş; "Ben zenginim fakat hiç faiz almam, hiç faizle de işim yoktur.Onlara tavsiyesi de şöyle olmuş;

"Ben zenginim fakat hiç faiz almam, hiç faizle de işim yoktur.
Kardeşlerimden birisi sıkıştı, 33 milyon dolar karz-ı hasen verdim ona." demiş. Kardeşlerimden birisi sıkıştı, 33 milyon dolar karz-ı hasen verdim ona." demiş.

Karz-ı hasen. 600-700 milyon para eder.Karz-ı hasen. 600-700 milyon para eder. Çok parası var demek ki adamın, o 600-700 milyon onun yanında hiç kalıyor anlaşılan. Çok parası var demek ki adamın, o 600-700 milyon onun yanında hiç kalıyor anlaşılan.

"Hiç on para da almadım." demiş. "Hiç on para da almadım." demiş.

Biz birisinden bir sıkışsak da zorlansak da, "Yahu bir ev alıyorum param yetmedi.Biz birisinden bir sıkışsak da zorlansak da, "Yahu bir ev alıyorum param yetmedi. İşte bana bir 50 bin 100 bin ver." "Ne vereceksin?" der, hemen faizini sorar. İşte bana bir 50 bin 100 bin ver."

"Ne vereceksin?" der, hemen faizini sorar.

Ben sana 100.000 vereyim ama sen bana 110.000 verirsin sonra. Yahut şu şartla bu şartla diye. Ben sana 100.000 vereyim ama sen bana 110.000 verirsin sonra. Yahut şu şartla bu şartla diye.

Ha bunlar haram şeyler! Ama daha güzel insanlar da çok. Geçen gün bir efendi geldi.Ha bunlar haram şeyler!

Ama daha güzel insanlar da çok. Geçen gün bir efendi geldi.
Böyle bir işe girmiş, 80 bin lira vermiş bir ev alacakmış. Evi verememiş adam. Veremeyince demiş; Böyle bir işe girmiş, 80 bin lira vermiş bir ev alacakmış. Evi verememiş adam. Veremeyince demiş;

"Çoktan beri benim parayı kullanıyorsun ya. Onun mukabilinde bana işte şu gün 130 bin lira vereceksin." "Çoktan beri benim parayı kullanıyorsun ya. Onun mukabilinde bana işte şu gün 130 bin lira vereceksin."

O da razı olmuş 130 bin lirayı vereyim demiş. Fakat [faiz isteyen kişinin] içine sinmemiş.O da razı olmuş 130 bin lirayı vereyim demiş.

Fakat [faiz isteyen kişinin] içine sinmemiş.
Akşam yatmış korkulu rüyalar görmüş. Sabahleyin gelmiş soruyor bize; Akşam yatmış korkulu rüyalar görmüş. Sabahleyin gelmiş soruyor bize;

"Yahu ben böyle bir iş yaptım ama hoşuma da gitmedi, ne dersin Hocaefendi?" "Yahu ben böyle bir iş yaptım ama hoşuma da gitmedi, ne dersin Hocaefendi?"

Doğrudan doğruya faiz işte! Allah affetsin kusurlarımızı. Doğrudan doğruya faiz işte!

Allah affetsin kusurlarımızı.

Vazgeçti sonra ondan, "Benim kendi sermayemi ver." demiş. Vazgeçti sonra ondan, "Benim kendi sermayemi ver." demiş.

Onun için Allah hep hayır umulan ve Allah'ın rızasını kazanmaya çalışan hayırlı kullarından etsin. Onun için Allah hep hayır umulan ve Allah'ın rızasını kazanmaya çalışan hayırlı kullarından etsin.

Hayrı umulan insan Allah'ı seven ve Allah'ın emrine mutî olan insandır.Hayrı umulan insan Allah'ı seven ve Allah'ın emrine mutî olan insandır. Allah'ın emrine mutî olan ve Allah'ın emrine inkıyad eden insan, hayırlı insan odur. Allah'ın emrine mutî olan ve Allah'ın emrine inkıyad eden insan, hayırlı insan odur.

Ama bak Ford fabrikası diyorlar ya Amerika'daki kimse o. O adam da çok büyük hayırlar yapıyormuş. Ama bak Ford fabrikası diyorlar ya Amerika'daki kimse o. O adam da çok büyük hayırlar yapıyormuş.

Ya ama gâvur ya? Ne kadar hayır yapsa [hayrı umulan insan değildir.] Ya ama gâvur ya?

Ne kadar hayır yapsa [hayrı umulan insan değildir.]

Onun için batıl mezheplerden birisi der ki; Gavur ibadet etse, kadar hayır yapsa faydası yok. Onun için batıl mezheplerden birisi der ki;

Gavur ibadet etse, kadar hayır yapsa faydası yok.

Der ki; Müslüman da günah işlerse onun da ona da zararı yok der. Der ki;

Müslüman da günah işlerse onun da ona da zararı yok der.

Bu da batıl mezhep, batıldır bu. O mezhebe kayarsan sen de batıl yolunda, dalâlet yoluna gitmiş olursun. Bu da batıl mezhep, batıldır bu. O mezhebe kayarsan sen de batıl yolunda, dalâlet yoluna gitmiş olursun.

Onun için bizim Ehli Sünnet ne güzel diyor; "Hayrına mükâfat şerrine mücazat var." Onun için bizim Ehli Sünnet ne güzel diyor;

"Hayrına mükâfat şerrine mücazat var."

Allah kurtarsın cümlemizi. Onun için akait kitaplarını çok okumak lazım.Allah kurtarsın cümlemizi.

Onun için akait kitaplarını çok okumak lazım.
İslâm akidelerinde diğer bâtıl mezheplere çok kaygınlıklarımız var. Onun için çok dikkatli olmak lazım. İslâm akidelerinde diğer bâtıl mezheplere çok kaygınlıklarımız var. Onun için çok dikkatli olmak lazım.

Şu halde Cenâb-ı Peygamber; E lâ uhbiruküm bi-hayriküm. "Size hayırlınızı haber vereyim mi?" diyor. Şu halde Cenâb-ı Peygamber;

E lâ uhbiruküm bi-hayriküm. "Size hayırlınızı haber vereyim mi?" diyor.

Kim hayırlımız? Allah'a mutî olan. Allah'a mutî olan kul bizim hayırlımızdır. Kim hayırlımız?

Allah'a mutî olan. Allah'a mutî olan kul bizim hayırlımızdır.

Mesela Veysel Karanî hazretleri en hayırlı bir insan.Mesela Veysel Karanî hazretleri en hayırlı bir insan. Bak bugün memleketimize Ramazan geldi mi onun giydiği hırkayı gidip ziyaret ediyoruz.Bak bugün memleketimize Ramazan geldi mi onun giydiği hırkayı gidip ziyaret ediyoruz. Peygamber hırkasını ona vermiş ondan da bize miras gelmiş. Peygamber hırkasını ona vermiş ondan da bize miras gelmiş. İşte camimiz de burada saklı duruyor. Gidip ziyaret ediyoruz. İşte camimiz de burada saklı duruyor. Gidip ziyaret ediyoruz.

E canım Veysel Karanî'nin bir şeysi yok.E canım Veysel Karanî'nin bir şeysi yok. Bir şeysi yok; ne evi var ne barkı var, ne dükkanı var ne arazisi var, bir şeysi yok. Ama Allah'ı var. Bir şeysi yok; ne evi var ne barkı var, ne dükkanı var ne arazisi var, bir şeysi yok. Ama Allah'ı var. Gönlünü Allah'ına vermiş! Gönlünü Allah'ına vermiş işi Allah ile.Gönlünü Allah'ına vermiş! Gönlünü Allah'ına vermiş işi Allah ile. İşi Allah ile, o çıplaklığıyla beraber Allah'tan zerre kadar ayrılmıyor. İşi Allah ile, o çıplaklığıyla beraber Allah'tan zerre kadar ayrılmıyor.

Ana sözüne mutî. Anasına mutî. Müslüman öyle olur.Ana sözüne mutî. Anasına mutî. Müslüman öyle olur. Hayırlı insan evvela anasına babasına itaat edecek. Çünkü onlar besledi yetiştirdi ya seni.Hayırlı insan evvela anasına babasına itaat edecek. Çünkü onlar besledi yetiştirdi ya seni. Binâenaleyh ilk vazife onlara itaattir.Binâenaleyh ilk vazife onlara itaattir. Allah'a itaat ana babaya itaat, ana babaya itaat Allah'a itaat, birbirine bağlı. Allah'a itaat ana babaya itaat, ana babaya itaat Allah'a itaat, birbirine bağlı.

Resûlullah dünyaya gelmiş, Medine-i Münevvere'ye de gelmiş.Resûlullah dünyaya gelmiş, Medine-i Münevvere'ye de gelmiş. Duyulmuş, o da Yemen'in bir yerinde çobanlık yapıyor. Anasına demiş ki; Duyulmuş, o da Yemen'in bir yerinde çobanlık yapıyor. Anasına demiş ki;

"Gideyim bak âhirzaman peygamberi gelmiş anne. Gideyim onu bir ziyaret edeyim, göreyim." "Gideyim bak âhirzaman peygamberi gelmiş anne. Gideyim onu bir ziyaret edeyim, göreyim."

Dışarıdan gayıpla iman etmişler ama gıyaben, "Ben bu peygambere inandım, iman ettim." demiş ama gördüğü yok. Dışarıdan gayıpla iman etmişler ama gıyaben, "Ben bu peygambere inandım, iman ettim." demiş ama gördüğü yok.

"Gideyim bir göreyim." demiş. "Oğlum." demiş, "Bak evdeyse gör, ama bekleme. Gör gel." demiş. "Gideyim bir göreyim." demiş.

"Oğlum." demiş, "Bak evdeyse gör, ama bekleme. Gör gel." demiş.

Gitmiş bakmış o da evde yok. Hemen demiş; "Müsaade bu kadar annemden, fazla bekleyemem." Gitmiş bakmış o da evde yok. Hemen demiş;

"Müsaade bu kadar annemden, fazla bekleyemem."

Allah affetsin. O itaatleri sebebiyle bak ne büyük devletlere nâil olmuş. Niçin? Allah affetsin.

O itaatleri sebebiyle bak ne büyük devletlere nâil olmuş.

Niçin?

Hayır onlar da, hayır Allah'a itaatte. Kısa söz. Allah'a itaat etmeyen de hayır yok.Hayır onlar da, hayır Allah'a itaatte. Kısa söz. Allah'a itaat etmeyen de hayır yok. Müslümanların bunu bilmesi lazım. Bizde de öyle hepimiz öyleyiz yani.Müslümanların bunu bilmesi lazım. Bizde de öyle hepimiz öyleyiz yani. Allah'a itaat ettiğimiz müddetçe herşey bize itaat eder. Herşey bize itaat eder! Neden? Allah'a itaat ettiğimiz müddetçe herşey bize itaat eder.

Herşey bize itaat eder!

Neden?

İtaat ettiren Allah'tır yani. Sen Allah'a itaat et herşey sana itaat eder. Uyar. İtaat ettiren Allah'tır yani. Sen Allah'a itaat et herşey sana itaat eder. Uyar.

Bu evliyalarda ki keramet dediğin şey ne oluyor senin? Evliyalarda ki keramet dediğin şey ne oluyor? Bu evliyalarda ki keramet dediğin şey ne oluyor senin?

Evliyalarda ki keramet dediğin şey ne oluyor?

O Allah'ına mutî de Allah da onun istediklerini veriyor ona. İşte keramet oradan doğuyor. O Allah'ına mutî de Allah da onun istediklerini veriyor ona. İşte keramet oradan doğuyor.

Allah'a mutî, Allah'tan istiyor; Allah'a mutî, Allah'tan istiyor;

"Yâ Rabbi! Yağmur ver!" diyor, açık hava, Allah şar şar yağmur yağdırıyor, onu mahcup etmiyor. "Yâ Rabbi! Yağmur ver!" diyor, açık hava, Allah şar şar yağmur yağdırıyor, onu mahcup etmiyor.

Herşey O'na itaat ile. Herşey O'na itaat ile.

Allah hepimizi Allah'ı seven, Allah'a itaat eden bahtiyar kullarının zümresine ilhak eylesin inşaallah. Allah hepimizi Allah'ı seven, Allah'a itaat eden bahtiyar kullarının zümresine ilhak eylesin inşaallah.

E lâ uhbiruküm. "Yine size haber vereyim mi?" Bi-hıyâri ümerâiküm ve şirârihim?E lâ uhbiruküm. "Yine size haber vereyim mi?" Bi-hıyâri ümerâiküm ve şirârihim? "Sizin âmirlerinizin hayırlısını ve şerlisini de size haber vereyim mi?" Bak ne güzel! "Sizin âmirlerinizin hayırlısını ve şerlisini de size haber vereyim mi?"

Bak ne güzel!

Sizin başınızda bulunan âmirlerin iyisini veya kötüsünü size haber vereyim, ona göre hareket edin. Peki! Sizin başınızda bulunan âmirlerin iyisini veya kötüsünü size haber vereyim, ona göre hareket edin.

Peki!

Hıyâruhüm. "Âmirlerinizin hayırlıları." Ellezîne tühibbûnehüm. "Siz onları seversiniz." Hıyâruhüm. "Âmirlerinizin hayırlıları." Ellezîne tühibbûnehüm. "Siz onları seversiniz."

Sizin umeralarınızın hayırlısı o insanlardır ki siz onları seversiniz. Sizin umeralarınızın hayırlısı o insanlardır ki siz onları seversiniz.

Ve yühibbûneküm. "Onlar da sizi severler." Onlar sizi sever siz de onları seversiniz. Ve yühibbûneküm. "Onlar da sizi severler."

Onlar sizi sever siz de onları seversiniz.

"Ne iyi idareciler yahu! Allah ömürlerini uzun etsin! Rahat ediyoruz sayelerinde."Ne iyi idareciler yahu! Allah ömürlerini uzun etsin! Rahat ediyoruz sayelerinde. İdarecilerin sayelerinde rahat ediyoruz. İdareleri güzel, her şey yerinde, güzel!" yani seviliyorlar. İdarecilerin sayelerinde rahat ediyoruz. İdareleri güzel, her şey yerinde, güzel!" yani seviliyorlar.

İyi insanlar, Allah'a mutî insanlar. Biz de onları seviyoruz, onlar da o zaman bizi seviyorlar. İyi insanlar, Allah'a mutî insanlar. Biz de onları seviyoruz, onlar da o zaman bizi seviyorlar.

Ve ted'ûne lehüm. "Deriz, 'Yâ Rabbi! Bunlara sen hayırlı ömürler ver, işlerini âsân et.Ve ted'ûne lehüm. "Deriz, 'Yâ Rabbi! Bunlara sen hayırlı ömürler ver, işlerini âsân et. Devlete millete hayırlı şeyler ver. Şunu ver bunu ver.' diye böyle biz onlara duacı oluruz." Devlete millete hayırlı şeyler ver. Şunu ver bunu ver.' diye böyle biz onlara duacı oluruz."

Biz onlara dua ederken; Ve yed'ûne leküm. "Onlar da bize dua ederler." Biz onlara dua ederken;

Ve yed'ûne leküm. "Onlar da bize dua ederler."

"Yâ Rabbi! Milletimize sen selamet ver. Milletimizin işini âsân et. Milletimize refah ver. şunu ver bunu ver." "Yâ Rabbi! Milletimize sen selamet ver. Milletimizin işini âsân et. Milletimize refah ver. şunu ver bunu ver."

Onlar da böyle dua ederler. Bunlar demek umeraların hayırlıları. Şimdi bir de şerlilerini söylüyor; Onlar da böyle dua ederler.

Bunlar demek umeraların hayırlıları.

Şimdi bir de şerlilerini söylüyor;

Ve şirâru ümerâiküm. "Sizin âmirlerinizin şerlileri de." Ve şirâru ümerâiküm. "Sizin âmirlerinizin şerlileri de." Ellezîne tübğidûnehüm. "Siz onlara buğz edersiniz, sevmezsiniz onları." Ellezîne tübğidûnehüm. "Siz onlara buğz edersiniz, sevmezsiniz onları."

Sevmezsiniz çünkü eza ediyorlar. Sevmezsiniz çünkü eza ediyorlar.

Ve yübğidûneküm. "Onlar da size buğzederler, sevmezler sizi." Ve tel'anûnehüm. "Siz onlara lanet edersiniz" Ve yübğidûneküm. "Onlar da size buğzederler, sevmezler sizi." Ve tel'anûnehüm. "Siz onlara lanet edersiniz"

"Allah belalarını versin şunların! Def olsa gitse de kurtulsak!" dersiniz. "Allah belalarını versin şunların! Def olsa gitse de kurtulsak!" dersiniz.

Ve yel'ânüneküm. "Onlar da size lanet ederler." Ve yel'ânüneküm. "Onlar da size lanet ederler."

Beğenmezler bizi! Biz onları beğenmeyiz onlar da bizi beğenmezler. Beğenmezler bizi! Biz onları beğenmeyiz onlar da bizi beğenmezler.

Haa, bu şirar-ı umerâ oluyor. Allah hepimizi affetsin yine. Haa, bu şirar-ı umerâ oluyor.

Allah hepimizi affetsin yine.

Bu yine demin ki dediğim dersin bir başka nevi. Fertlerin hayırlısı, bu da yüksek tabakanın hayırlısı.Bu yine demin ki dediğim dersin bir başka nevi. Fertlerin hayırlısı, bu da yüksek tabakanın hayırlısı. Yine hep Allah'a itaatledir. İş hep Allah'a itaattedir.Yine hep Allah'a itaatledir. İş hep Allah'a itaattedir. Allah'a itaat ederlerse millet de onlara itaat eder.Allah'a itaat ederlerse millet de onlara itaat eder. Allah da onları sever millet de onları sever. Onlar da bizi sever. Allah da onları sever millet de onları sever. Onlar da bizi sever.

E lâ uhbiruküm bi-hayri'n-nâsi ve şerri'n-nâsi. Yukarıda dedi ki hayruküm şerruküm.E lâ uhbiruküm bi-hayri'n-nâsi ve şerri'n-nâsi. Yukarıda dedi ki hayruküm şerruküm. "Hayırlınız, şerliniz." dedi ama burada diyor ki; "Hayırlınız, şerliniz." dedi ama burada diyor ki;

Bi-hayri'n-nâsi ve şerri'n-nâsi. "Nâsın hayırlısı nâsın şerlisi." Yine bizler yani. Bi-hayri'n-nâsi ve şerri'n-nâsi. "Nâsın hayırlısı nâsın şerlisi."

Yine bizler yani.

İnne min hayri'n-nâsi. "Nâsın hayırlılarından bir tane şimdi bize misal verecek." Racülen. "Bir adam ki."İnne min hayri'n-nâsi. "Nâsın hayırlılarından bir tane şimdi bize misal verecek." Racülen. "Bir adam ki." Amile fî sebîlillâhi. "Allah yolunda iş işliyor." Amile fî sebîlillâhi. "Allah yolunda iş işliyor." Alâ zahri ferisihi ev alâ zahri baîrihi. "Atına binmiş yahut devesine binmiş düşman arıyor." Alâ zahri ferisihi ev alâ zahri baîrihi. "Atına binmiş yahut devesine binmiş düşman arıyor."

Hudutlarda, şurada burada kesmek için düşman arıyor. Hudutlarda, şurada burada kesmek için düşman arıyor.

Ev alâ kademeyhi. "Yahut atı yok devesi yok yayan gidiyor."Ev alâ kademeyhi. "Yahut atı yok devesi yok yayan gidiyor." Hattâ ye'tiyehu'l-mevtü. "Ama ölünceye kadar böyle." Hattâ ye'tiyehu'l-mevtü. "Ama ölünceye kadar böyle."

Bir muharebeye filan üç gün beş gün gidip de hani, öyle değil.Bir muharebeye filan üç gün beş gün gidip de hani, öyle değil. Ölünceye kadar harp yerlerinden ayrılmıyor. Mücadele, mücahede, tam mücahit. İşte bu hayrunnâs. Ölünceye kadar harp yerlerinden ayrılmıyor. Mücadele, mücahede, tam mücahit. İşte bu hayrunnâs.

Hayrunnâs, düşmanlarıyla ölünceye kadar mücahede eden insan. Düşmanın en büyüğü [kim?] Rus. Değil. Hayrunnâs, düşmanlarıyla ölünceye kadar mücahede eden insan.

Düşmanın en büyüğü [kim?]

Rus.

Değil.

Amerika. Değil. Düşmanın en büyüğü içimizde içimizde! Yaa!.. Amerika.

Değil.

Düşmanın en büyüğü içimizde içimizde!

Yaa!..

O şeytanı görüyor musun sen, o nefsi? O nefis kaç tane Rusa bedel, kaç tane Amerikaya bedel. O şeytanı görüyor musun sen, o nefsi?

O nefis kaç tane Rusa bedel, kaç tane Amerikaya bedel.

Hiç bir Amerikalı gelip de bize camiye girmeyin diyen var mı? Hiç bir Amerikalı gelip de bize camiye girmeyin diyen var mı?

Ne Rus der ne Amerikalı der. Ama bizi camiye sokmayan bir nefis var; Ne Rus der ne Amerikalı der. Ama bizi camiye sokmayan bir nefis var;

"Gitme!" diyor, "Oruç tutma!" diyor, "Namaz kılma!" diyor. Kim bu? "Gitme!" diyor, "Oruç tutma!" diyor, "Namaz kılma!" diyor.

Kim bu?

İçerdeki bu şeytan işte, bu nefis. En büyük düşman o. İçerdeki bu şeytan işte, bu nefis. En büyük düşman o.

Onu yenmek öyle Rus'u yenmeye, Amerika'yı yenmeye benzemez. Onu yenmek nefsiyle mücadele ile olacak.Onu yenmek öyle Rus'u yenmeye, Amerika'yı yenmeye benzemez. Onu yenmek nefsiyle mücadele ile olacak. Nefsinle mücahede edeceksin. Kılıcı eline alacaksın. Kılıç ne? Allah'ın zikri! Nefsinle mücahede edeceksin. Kılıcı eline alacaksın.

Kılıç ne?

Allah'ın zikri!

Kılıç Allah'ın zikri. Allah'ın zikri elinde olmazsa düşmanla mücahede edemezsin.Kılıç Allah'ın zikri. Allah'ın zikri elinde olmazsa düşmanla mücahede edemezsin. Vurur seni devirir aşağıya o saat. Ya? Allah'ın zikri! Vurur seni devirir aşağıya o saat.

Ya?

Allah'ın zikri!

Zikrin başı namaz. Namazsız zikir olmaz. Namaz bütün zikirleri câmi. Zikrin başı namaz. Namazsız zikir olmaz. Namaz bütün zikirleri câmi.

Bak Allahuekber diye bağlıyoruz elimizi değil mi? Nedir Allah? Zikir değil mi? Bak Allahuekber diye bağlıyoruz elimizi değil mi?

Nedir Allah?

Zikir değil mi?

Allahuekber bağlıyoruz elimizi, arkadan Sübhaneke'yi okuyoruz, Elham'ı okuyoruz.Allahuekber bağlıyoruz elimizi, arkadan Sübhaneke'yi okuyoruz, Elham'ı okuyoruz. Kur'an'ın diğer âyetlerini okuyoruz, Allahuekber diyerekten rükâya gidiyoruz.Kur'an'ın diğer âyetlerini okuyoruz, Allahuekber diyerekten rükâya gidiyoruz. Kalkıyoruz, semiallahü li-men hamideh diyerek. Secdeler de öyle. Bir namazda 240 tane tekbir var.Kalkıyoruz, semiallahü li-men hamideh diyerek. Secdeler de öyle. Bir namazda 240 tane tekbir var. İkiyüz küsur hep tekbir ediyoruz bir namazın içerisinde. E bu zikrullahın en büyüğü.İkiyüz küsur hep tekbir ediyoruz bir namazın içerisinde.

E bu zikrullahın en büyüğü.
Kur'an onun içerisinde, salavatlar onun içerisinde, tesbihler onun içerisinde.Kur'an onun içerisinde, salavatlar onun içerisinde, tesbihler onun içerisinde. Sübhâne rabbiye'l-azîm diyerekten ne güzel! Sübhâne rabbiye'l-âlâ diyerekten. Sübhâne rabbiye'l-azîm diyerekten ne güzel! Sübhâne rabbiye'l-âlâ diyerekten.

Hele Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin duasını öğrensek ne güzel! Rükûya gidiyor; Hele Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin duasını öğrensek ne güzel!

Rükûya gidiyor;

Allâhümme leke rake'tü ve leke haşe'tü ve bike âmentü ve leke eslemtüAllâhümme leke rake'tü ve leke haşe'tü ve bike âmentü ve leke eslemtü ve aleyke tevekkeltü ente rabbî haşe'a sem'î ve basarî ve azmî ve muhhî. Diyor böyle, ne güzel bir dua. ve aleyke tevekkeltü ente rabbî haşe'a sem'î ve basarî ve azmî ve muhhî.

Diyor böyle, ne güzel bir dua.

Semi'allâhu li-men hamidehu. Mil'e's-semavat ve mil'el-ardı ve mâ beynehümâ. Semi'allâhu li-men hamidehu. Mil'e's-semavat ve mil'el-ardı ve mâ beynehümâ.

Ne güzel salavatlar getiriyor. Secdeye varıyor. Ne güzel salavatlar getiriyor.

Secdeye varıyor.

Allâhümme leke secedtü ve bike âmentü ve leke eslemtü secede vechî li'l-lezîne halekahuAllâhümme leke secedtü ve bike âmentü ve leke eslemtü secede vechî li'l-lezîne halekahu ve savverahu ve şekka sem'ahu ve basarahu fe-tebârakallâhü ahsenü'l-hâlikîne. ve savverahu ve şekka sem'ahu ve basarahu fe-tebârakallâhü ahsenü'l-hâlikîne.

Secede vechî. "Benim yüzüm bak bu toprağa yatırdım, secde ettim." Secede vechî. "Benim yüzüm bak bu toprağa yatırdım, secde ettim."

Öyle bir Allah ki bak buradan gözler çıkardı bana. Buradan kulaklar verdi bana.Öyle bir Allah ki bak buradan gözler çıkardı bana. Buradan kulaklar verdi bana. Hem gösteriyor hem görüyor, ben bunun için secde ediyorum bu Allah'ıma. Hem gösteriyor hem görüyor, ben bunun için secde ediyorum bu Allah'ıma.

Bunun nimetleri olmasaydı kör olaydım, sağır olaydım ne olurdu benim halim? Bunun nimetleri olmasaydı kör olaydım, sağır olaydım ne olurdu benim halim?

Bak dünyayı gösteriyor, onlardan birçok ibretlere sahip oluyoruz, malik oluyoruz.Bak dünyayı gösteriyor, onlardan birçok ibretlere sahip oluyoruz, malik oluyoruz. Hep bu gözlerin sayesinde bir şeyler öğreniyoruz. Hep bu gözlerin sayesinde bir şeyler öğreniyoruz.

Secede vechî li'l-lezîne halekahu ve savverahuSecede vechî li'l-lezîne halekahu ve savverahu ve şekka sem'ahu ve basarahu fe-tebârakallâhü ahsenü'l-hâlikîne. ve şekka sem'ahu ve basarahu fe-tebârakallâhü ahsenü'l-hâlikîne.

Allahümme secede leke sevâdi ve hayali ve âmene bike fuâdî. "İçimde inandı." diyor. Allahümme secede leke sevâdi ve hayali ve âmene bike fuâdî.

"İçimde inandı." diyor.

Ebûu leke bi-nimetike aleyye. "Bütün nimetlerini itiraf ederim Yâ Rabbi!" Ebûu leke bi-nimetike aleyye. "Bütün nimetlerini itiraf ederim Yâ Rabbi!"

Çok nimet verdin bana. Hesabı yok verdiğin nimetlerin. Çok nimet verdin bana. Hesabı yok verdiğin nimetlerin.

Ve ebûu bi-zenbi. "Buna karşı yaptığım hataların, kusurların da isyanların da hududu yok yani." Ve ebûu bi-zenbi. "Buna karşı yaptığım hataların, kusurların da isyanların da hududu yok yani."

Bunu da itiraf ederim, âcizim yani ne yapayım? Bunu da itiraf ederim, âcizim yani ne yapayım?

Ve ebûü bi-zenbî fağfirli fe-innehü lâ yağfiru'z-zünûbe illâ ente diyerekten. Ve ebûü bi-zenbî fağfirli fe-innehü lâ yağfiru'z-zünûbe illâ ente diyerekten.

O namazda ne dualar var yani! O namazda ne dualar var yani!

Allah hepimizi affetsin de o zikrullahı ve başı olan namazı, arkasından da zikrullahın devamını nasip etsin cümlemize. Allah hepimizi affetsin de o zikrullahı ve başı olan namazı, arkasından da zikrullahın devamını nasip etsin cümlemize.

Onun için; Hayru'n-nâsi [raculen amile fî sebîlillâhi alâ zahri ferisihi ev alâ zahri baîrihi ev alâ kademeyhi.] Onun için;

Hayru'n-nâsi [raculen amile fî sebîlillâhi alâ zahri ferisihi ev alâ zahri baîrihi ev alâ kademeyhi.]

Hudut boylarında dövüşmek, o 40 yılda bir oluyor. Herkese nasip oluyor mu? Hudut boylarında dövüşmek, o 40 yılda bir oluyor.

Herkese nasip oluyor mu?

Eskiden öyleymiş ama şimdi bir devlet muharebe edecek de sen o zaman gidceksin.Eskiden öyleymiş ama şimdi bir devlet muharebe edecek de sen o zaman gidceksin. Ona da gençleri toplar ihtiyarları almaz ona da. Burada diyor ki; Ona da gençleri toplar ihtiyarları almaz ona da.

Burada diyor ki;

Hattâ ye'tiyehül-mevt. "Ölünceye kadar." diyor. Bizi götürmediler ki!Hattâ ye'tiyehül-mevt. "Ölünceye kadar." diyor.

Bizi götürmediler ki!
Ne yapsın orada bizi. Oraya genç lazım. Öyleyse biz ne yapacağız? Ne yapsın orada bizi. Oraya genç lazım.

Öyleyse biz ne yapacağız?

Biz de bu içimizdeki nefisle muharebe edeceğiz. Biz de bu içimizdeki nefisle muharebe edeceğiz.

Senin dediğini yapmayacağım [ey nefis!]Senin dediğini yapmayacağım [ey nefis!] Gece kalkacağım namaz kılacağım, gece kalkacağım oruç tutacağım, gece kalkacağım Kur'an okuyacağım.Gece kalkacağım namaz kılacağım, gece kalkacağım oruç tutacağım, gece kalkacağım Kur'an okuyacağım. Gece kalkacağım herkes uyurken Allah Allah diyeceğim. O gece herkes uyurken Allah demesi kolay mı? Gece kalkacağım herkes uyurken Allah Allah diyeceğim.

O gece herkes uyurken Allah demesi kolay mı?

Ne kadar güzel şey bu. Cenâb-ı Hak görüyor mu? Allahu Teâlâ görüyor mu? Görücü ya!Ne kadar güzel şey bu.

Cenâb-ı Hak görüyor mu?

Allahu Teâlâ görüyor mu?

Görücü ya!
Şimdi gece herkes uyurken kulu kalkmış, abdestini almış, namazgahına secdesine oturmuş, namazını kılıyor. Şimdi gece herkes uyurken kulu kalkmış, abdestini almış, namazgahına secdesine oturmuş, namazını kılıyor.

E herkes uyuyor, sen de yatsana yatağında? Yok, o ibadette. Allah onu görüyor ve biliyor.E herkes uyuyor, sen de yatsana yatağında?

Yok, o ibadette.

Allah onu görüyor ve biliyor.
Bildiği için de ona ihsanlar yapıyor. Bak ne iyi kulum bu benim. Bildiği için de ona ihsanlar yapıyor. Bak ne iyi kulum bu benim. Rahatına bıraktı, şimdi ibadete yönelmiş. Bana tazarru ediyor, yalvarıyor. Elbette verecek istediklerini. Rahatına bıraktı, şimdi ibadete yönelmiş. Bana tazarru ediyor, yalvarıyor. Elbette verecek istediklerini.

Ah ah!.. Allah bu hayırlı kullarının arasına cümlemize kabul etsin de... Ah ah!..

Allah bu hayırlı kullarının arasına cümlemize kabul etsin de...

Ha o zaman şimdi bu Muhyiddin-i Arabî diyor ki; Ha o zaman şimdi bu Muhyiddin-i Arabî diyor ki;

"Yemek yiyen insan en evvel en büyük şer Allah'ın zikrinden mahrum kalır." diyor. "Yemek yiyen insan en evvel en büyük şer Allah'ın zikrinden mahrum kalır." diyor.

Biz diyoruz, Allah Allah Allah diyoruz ya. Biz diyoruz, Allah Allah Allah diyoruz ya.

O o değil, o değil. O kolay, onu herkes diyor Allah Allah. Asıl içeriden diyeceksin. İç diyecek iç! O o değil, o değil. O kolay, onu herkes diyor Allah Allah. Asıl içeriden diyeceksin. İç diyecek iç!

İnanç!.. Ha onun için ashab-ı kiram rıdvanullahi teâlâ aleyhim ecmaîn hazretleriİnanç!..

Ha onun için ashab-ı kiram rıdvanullahi teâlâ aleyhim ecmaîn hazretleri
ne mektebe gittiler ne medreseye gittiler.ne mektebe gittiler ne medreseye gittiler. Ne o zaman üniversite var ne bir şey var, ne orta mektep var ne lise var ne bir şey var.Ne o zaman üniversite var ne bir şey var, ne orta mektep var ne lise var ne bir şey var. Cenâb-ı Peygamber ne diyorsa onu dinliyor, ona kulak veriyor, onu ezberliyor, onunla amel ediyor.Cenâb-ı Peygamber ne diyorsa onu dinliyor, ona kulak veriyor, onu ezberliyor, onunla amel ediyor. İşi bu. Bilgisi bundan ibaret ama karnının yarısı aç. Karnının yarısı aç yani.İşi bu. Bilgisi bundan ibaret ama karnının yarısı aç. Karnının yarısı aç yani. Arada bir bulursa yiyecek bir şey işte. Ama düşmana saldırış zamanı geliyor, hepsi birer aslan kesiliyor.Arada bir bulursa yiyecek bir şey işte. Ama düşmana saldırış zamanı geliyor, hepsi birer aslan kesiliyor. Hepsi birer aslan kesiliyor, "Karnım aç ben gidemem." demiyor. Hepsi birer aslan kesiliyor, "Karnım aç ben gidemem." demiyor.

Bizi böyle bir gün aç bırakırlarsalar hepimiz isyan ederiz. Sonra muvaffakiyet de oluyor.Bizi böyle bir gün aç bırakırlarsalar hepimiz isyan ederiz.

Sonra muvaffakiyet de oluyor.
Etrafındaki düşmanlar İngiliz'den, Amerika'dan, Rusya'dan daha beter o gün.Etrafındaki düşmanlar İngiliz'den, Amerika'dan, Rusya'dan daha beter o gün. Daha kuvvetli devletler yani. Fakat o çıplacık adam, karnı aç adam galebe çalıyor onlara. Daha kuvvetli devletler yani. Fakat o çıplacık adam, karnı aç adam galebe çalıyor onlara.

Ne diyeceksin sen bu işe? Niçin? Öteki tok. Ne diyeceksin sen bu işe?

Niçin?

Öteki tok.

Öteki tok o aç. Aç toka galebe çalıyor. Allah'ın hikmeti. Onun için Allah kusurlarımızı affetsin. Öteki tok o aç. Aç toka galebe çalıyor.

Allah'ın hikmeti.

Onun için Allah kusurlarımızı affetsin.

Demek ki hayrunnas fî sebilillah. Hepsi fisebilillahtır, hepsi Allah için. Demek ki hayrunnas fî sebilillah. Hepsi fisebilillahtır, hepsi Allah için.

Gece kalkıp namaz kılmak fisebilillah. Gece kalkıp Kur'an okumak fisebilillah.Gece kalkıp namaz kılmak fisebilillah. Gece kalkıp Kur'an okumak fisebilillah. Namaz kıl, oruç tut, ne yaparsan yap bunların hepsi fisebilillahi yani hep Allah için oluyor. Namaz kıl, oruç tut, ne yaparsan yap bunların hepsi fisebilillahi yani hep Allah için oluyor.

Öyleyse ölünceye kadar da bunun devamı şart. Muharebeler ölünceye kadar olmaz ki!Öyleyse ölünceye kadar da bunun devamı şart. Muharebeler ölünceye kadar olmaz ki! Üç gün olur beş gün olur biter. Mesela şurada yahudi bir harp yaptı, bir haftanın içinde bitti. İşte o kadar!Üç gün olur beş gün olur biter. Mesela şurada yahudi bir harp yaptı, bir haftanın içinde bitti. İşte o kadar! Kıbrıs'a bir harp yaptık işte bir hafta sürdü mü sürmedi mi, bitti. Kıbrıs'a bir harp yaptık işte bir hafta sürdü mü sürmedi mi, bitti.

Ondan sonra? Ondan sonra uyuyacağız mı? Demek ki ölünceye kadar nefis ile mücadele şart. Ondan sonra?

Ondan sonra uyuyacağız mı?

Demek ki ölünceye kadar nefis ile mücadele şart.

Canım ben artık mücadele edemiyorum. Gayri yaşlandım başlandım da, bana şeytanın da pek zararı olmaz artık. Canım ben artık mücadele edemiyorum. Gayri yaşlandım başlandım da, bana şeytanın da pek zararı olmaz artık.

Yok, öyle şey yok! Ölünceye kadar kılıcı elinden bırakmayacaksın. O da zikrullah. Yok, öyle şey yok! Ölünceye kadar kılıcı elinden bırakmayacaksın. O da zikrullah.

Ve inne min şerri'n-nâsi. "Şimdi bir de nâsın şerlisi ne anlatıyor Cenâb-ı Peygamber."Ve inne min şerri'n-nâsi. "Şimdi bir de nâsın şerlisi ne anlatıyor Cenâb-ı Peygamber." Racülen. "Bir adam ki." Fâciran. "Fâcir." Fâcir demek günahkar demek yani.Racülen. "Bir adam ki." Fâciran. "Fâcir."

Fâcir demek günahkar demek yani.
İsyankar edepsizlik. İçki içiyor, kumar oynuyor, adam öldürüyor, hırsızlık yapıyor. Bunların adı fâcir. İsyankar edepsizlik. İçki içiyor, kumar oynuyor, adam öldürüyor, hırsızlık yapıyor. Bunların adı fâcir.

Ceriyyen. "Cüretli." Yekrau kitâballâhi. "Okumasını da biliyor." Ceriyyen. "Cüretli." Yekrau kitâballâhi. "Okumasını da biliyor."

Öğrenmiş, okumasını da öğrenmiş. Yekrau kitâballâhi. "Allah'ın kitabını da okuyor yani." Öğrenmiş, okumasını da öğrenmiş.

Yekrau kitâballâhi. "Allah'ın kitabını da okuyor yani."

Allah dalâlete düşürmesin yani Allah muhafaza etsin. Hepimizi hıfz u himaye etsin.Allah dalâlete düşürmesin yani Allah muhafaza etsin. Hepimizi hıfz u himaye etsin. Ölünce son nefesinde de hüsn ü hatime versin diyoruz ya. Ölünce son nefesinde de hüsn ü hatime versin diyoruz ya.

Bak, Yekrau kitâballâhi. "Allah'ın kitabını okuyor." Bak, Yekrau kitâballâhi. "Allah'ın kitabını okuyor."

Allah'ın kitabını okuyan adam bu günahı işleyebilir mi? Allah'ın kitabını okuyan adam bu günahı işleyebilir mi?

Demek ki şeytan insana her şeyleri yaptırıyor. Öyleyse kılıncı elinden bırakma.Demek ki şeytan insana her şeyleri yaptırıyor. Öyleyse kılıncı elinden bırakma. Şeytan senin peşinde, nefis seninle beraber. Mekke'ye git, Mekke'de de peşinde. Şeytan senin peşinde, nefis seninle beraber. Mekke'ye git, Mekke'de de peşinde. Medine'ye git, Medine'de de peşinde bırakmaz seni. Yani Mekke'ye giderim de kurtulurum. Medine'ye git, Medine'de de peşinde bırakmaz seni.

Yani Mekke'ye giderim de kurtulurum.

Yok öyle iş! Medine'ye giderim de kurtulurum. Yok öyle şey! Ya?! Yok öyle iş!

Medine'ye giderim de kurtulurum.

Yok öyle şey!

Ya?!

Resûlullah'ın has ümmeti olursan, onun dediklerini yaparsan o zaman kurtulursun. Resûlullah'ın has ümmeti olursan, onun dediklerini yaparsan o zaman kurtulursun.

Ve lâ yer'avî ilâ şey'in minhü. "Yani okuduğu kitabın mucibi ile amel etmiyor." Ve lâ yer'avî ilâ şey'in minhü. "Yani okuduğu kitabın mucibi ile amel etmiyor."

Okuyor ama okuduğu kitabın mucibi ile amel etmiyor.Okuyor ama okuduğu kitabın mucibi ile amel etmiyor. Faizciler de bunun içerisinde, diğer günahkarlar da bunun içerisinde, hepsi bunun içerisinde. Faizciler de bunun içerisinde, diğer günahkarlar da bunun içerisinde, hepsi bunun içerisinde.

Allah hepimizi affetsin. Tevfikatı samedaniyesine mazhar etsin. [Kendine] güvenç yok. Allah hepimizi affetsin. Tevfikatı samedaniyesine mazhar etsin.

[Kendine] güvenç yok.

"Ben artık hem yaşlandım hem başlandım. Artık kötülük de benden sadır olmaz diye yapmam da öyle şeyler ama." "Ben artık hem yaşlandım hem başlandım. Artık kötülük de benden sadır olmaz diye yapmam da öyle şeyler ama."

Yook, güvenme kendine! Nefis şeytan adamı 90'da da yener 100'de de yener. Yook, güvenme kendine! Nefis şeytan adamı 90'da da yener 100'de de yener. O zaman yenmesi daha kolay zaten ihtiyarları. Onun için zikrullahtan gafil olma! Elinden bırakma tesbihini! O zaman yenmesi daha kolay zaten ihtiyarları.

Onun için zikrullahtan gafil olma! Elinden bırakma tesbihini!

E lâ uhbiruküm bi't-teysi'l-müsteâri? Hüve'l-muhillü fe-leanallâhu'l-muhille ve'l-muhallele lehû. E lâ uhbiruküm bi't-teysi'l-müsteâri? Hüve'l-muhillü fe-leanallâhu'l-muhille ve'l-muhallele lehû.

Allah hepimizi affetsin. Şimdi İslâm'da evlenme var, evlenmede bir de boşanmada var.Allah hepimizi affetsin.

Şimdi İslâm'da evlenme var, evlenmede bir de boşanmada var.
İslâm'da hürriyet var çünkü. Geçinemiyoruz ne yapalım? "Eh ben seni bırakayım sen de git.İslâm'da hürriyet var çünkü.

Geçinemiyoruz ne yapalım?

"Eh ben seni bırakayım sen de git.
Allah sana ayrı başka bir kısmet versin. Ben seninle geçinemeyeceğim." der ayrılırsın hanımından. Allah sana ayrı başka bir kısmet versin. Ben seninle geçinemeyeceğim." der ayrılırsın hanımından.

Talak diyorlar buna. Ama bunda Cenâb-ı Hak bize üç tane hak vermiş.Talak diyorlar buna. Ama bunda Cenâb-ı Hak bize üç tane hak vermiş. Boşarsın ama çoluk vardır çocuk vardır, sıkıntıya düşersin. Boşarsın ama çoluk vardır çocuk vardır, sıkıntıya düşersin.

"Başkasını alsak yine bu olacak. Yine onu alayım da hiç olmazsa çoluğuna çocuğuna baksın." dersin."Başkasını alsak yine bu olacak. Yine onu alayım da hiç olmazsa çoluğuna çocuğuna baksın." dersin. Onu tekrar alabilirsin. Bir daha kızarsın mızarsın bir daha boşarsın. Onu tekrar alabilirsin.

Bir daha kızarsın mızarsın bir daha boşarsın.

Yine bir sıkıntı olur, bir şey olur, pişmanlık girer araya. "Gel yine barışalım." dersin yine alırsın eve. Yine bir sıkıntı olur, bir şey olur, pişmanlık girer araya.

"Gel yine barışalım." dersin yine alırsın eve.

İki defa aldık. Üçüncü de yine kızdık yine kovduk, artık bir daha alma yok.İki defa aldık.

Üçüncü de yine kızdık yine kovduk, artık bir daha alma yok.
Bitti artık. Salahiyet bitti. Üçten sonra alamayacağız. Ama yine istiyoruz ki; Bitti artık. Salahiyet bitti. Üçten sonra alamayacağız.

Ama yine istiyoruz ki;

"Bir barışalım yahu. Bu çocuklar var, başka türlü de olmayacak. Barışalım." E çare yok. Bitti. "Bir barışalım yahu. Bu çocuklar var, başka türlü de olmayacak. Barışalım."

E çare yok. Bitti.

Ama buna bir kolaylık arayalım bakalım. Ama buna bir kolaylık arayalım bakalım.

Çünkü [boşadığı hanımı ile tekrar evlenmek için] o evlenecek,Çünkü [boşadığı hanımı ile tekrar evlenmek için] o evlenecek, o evlendiği adamı boşayacak, ondan sonra alabilirsin.o evlendiği adamı boşayacak, ondan sonra alabilirsin. O evlenmedikçe, başka kocaya varmadıkça, sen onu alamazsın artık. O evlenmedikçe, başka kocaya varmadıkça, sen onu alamazsın artık.

Öyleyse, seni biz birisine pazarlıkla verelim de, yarın da boşasın seni. Hüküm yerine gelsin, yine evlenelim. Öyleyse, seni biz birisine pazarlıkla verelim de, yarın da boşasın seni. Hüküm yerine gelsin, yine evlenelim.

Fe-leanallâhu. "Allah onlara lanet eder." Böyle hileli işlerin, bu hileli işlerin hepsi böyle.Fe-leanallâhu. "Allah onlara lanet eder."

Böyle hileli işlerin, bu hileli işlerin hepsi böyle.
Hangi işte böyle hile yaparsa Allah'ın lanetine müstehak oluyor. Onun için bitti mi, bitti.Hangi işte böyle hile yaparsa Allah'ın lanetine müstehak oluyor.

Onun için bitti mi, bitti.
Alamazsın artık. Vaktiyle yapmasaydın. Yaptın bir kere.Alamazsın artık.

Vaktiyle yapmasaydın. Yaptın bir kere.
Tükürdüğün tükürüğü bir daha geri alma derler. Onu boşadın bitti artık. Başkasına geç. Tükürdüğün tükürüğü bir daha geri alma derler. Onu boşadın bitti artık. Başkasına geç.

Ama gözüm var. Gözün varsa yapmasaydın bu işi. Allah Allah... Ama gözüm var.

Gözün varsa yapmasaydın bu işi.

Allah Allah...

Şimdi Cenâb-ı Peygamber diyor ki; E lâ uhbiruküm ani'l-ecvâdi. "Ben size cömerdi haber vereyim mi? Şimdi Cenâb-ı Peygamber diyor ki;

E lâ uhbiruküm ani'l-ecvâdi. "Ben size cömerdi haber vereyim mi?

Cömert kimdir, cömert? el-ecvedü Allah el-ecvedü Allah el-ecvedü Allah.Cömert kimdir, cömert?

el-ecvedü Allah el-ecvedü Allah el-ecvedü Allah.
"En cömert Allah, en cömert Allah, en cömet Allah." Niçin? "En cömert Allah, en cömert Allah, en cömet Allah."

Niçin?

Bak dört milyar mı diyorlar beş milyar mı yeryüzünde bugün insan var.Bak dört milyar mı diyorlar beş milyar mı yeryüzünde bugün insan var. Kim bilir o kadar da mahluk var tabi ne kadar mahluk varsa. Bunların hepsinin rızkını veren Allah. Kim bilir o kadar da mahluk var tabi ne kadar mahluk varsa. Bunların hepsinin rızkını veren Allah. Bana itaat etmiyor diye kimseyi rızkını vermemezlik yapmıyor, Cenâb-ı Hak veriyor. Gavura da bol bol veriyor. Bana itaat etmiyor diye kimseyi rızkını vermemezlik yapmıyor, Cenâb-ı Hak veriyor. Gavura da bol bol veriyor.

Fakat sakın ha gavurun rahatlığı seni aldatmasın.Fakat sakın ha gavurun rahatlığı seni aldatmasın. Gavurun yaşayışı, gavurun hünerleri seni aldatmasın, bizi aldatmasın yani. Niçin? Gavurun yaşayışı, gavurun hünerleri seni aldatmasın, bizi aldatmasın yani.

Niçin?

Onlar hayatü'd-dünyâ çok kısa. Bugün var yarın yok işte. Onlar hayatü'd-dünyâ çok kısa. Bugün var yarın yok işte.

Bugün burada yaşar ama yarın yeri cehennem. Yarın yeri cehennem!Bugün burada yaşar ama yarın yeri cehennem. Yarın yeri cehennem! O tayyarede uçuyormuş, füzeler yapıyormuş, ne cehennem yaparsa yapsın. Yarın yeri cehennem. O tayyarede uçuyormuş, füzeler yapıyormuş, ne cehennem yaparsa yapsın. Yarın yeri cehennem.

Onun için onlara hiç özenme de Allah bize köklü bir iman, sağlam bir imanla yaşatmak nasip eylesin. Onun için onlara hiç özenme de Allah bize köklü bir iman, sağlam bir imanla yaşatmak nasip eylesin.

Onun için en cömert Allah. Öyleyse sen de cömert ol.Onun için en cömert Allah. Öyleyse sen de cömert ol. Sıfatullah, o Allah'ın sıfatından bir sıfat da biz de olacak da,Sıfatullah, o Allah'ın sıfatından bir sıfat da biz de olacak da, bizim de cömert oluşumuz Allahu Teâlâ'nın hoşuna gider. bizim de cömert oluşumuz Allahu Teâlâ'nın hoşuna gider.

Onun için; Ve ene ecvedü. "Ondan sonra en cömert yine benim." diyor Cenâb-ı Peygamber Efendimiz. Onun için;

Ve ene ecvedü. "Ondan sonra en cömert yine benim." diyor Cenâb-ı Peygamber Efendimiz.

Öyle verdiği vakitte böyle hesapsız verirdi. Öyle verdiği vakitte böyle hesapsız verirdi.

Hesapsız verirdi, hatta bir muharebe zamanında muharebe bitmiş dönmüşler.Hesapsız verirdi, hatta bir muharebe zamanında muharebe bitmiş dönmüşler. Bir yerde istirahate çekilmişler, ağaçlık bir yer. Cenâb-ı Peygamber kılıcını asmış ağaca, oraya o da uzanmış.Bir yerde istirahate çekilmişler, ağaçlık bir yer. Cenâb-ı Peygamber kılıcını asmış ağaca, oraya o da uzanmış. Herkes birer ağacın dibine dağılmışlar. Herkes birer ağacın dibine dağılmışlar.

Bir düşman gözlüyormuş Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'i, yalnız kalsa da hakkından gelsem gibilerinden.Bir düşman gözlüyormuş Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'i, yalnız kalsa da hakkından gelsem gibilerinden. Fırsat bulmuş hemen kılıcı kapmış ağaçtan, dikilmiş Peygamberimizin başına. Fırsat bulmuş hemen kılıcı kapmış ağaçtan, dikilmiş Peygamberimizin başına.

"Söyle bakalım!" demiş, "Şimdi seni kim kurtaracak benim elimden?" "Söyle bakalım!" demiş, "Şimdi seni kim kurtaracak benim elimden?"

Cenâb-ı Peygamber de "Allah!" demiş. Cenâb-ı Peygamber de "Allah!" demiş.

O "Allah!" demesi ile ona öyle bir korku gelmiş ki elinden kılıç düşmüş.O "Allah!" demesi ile ona öyle bir korku gelmiş ki elinden kılıç düşmüş. Düşer düşmez Peygamber almış kılıcı eline; "Söyle bakalım şimdi seni kim kurtaracak benim elimden?" demiş. Düşer düşmez Peygamber almış kılıcı eline;

"Söyle bakalım şimdi seni kim kurtaracak benim elimden?" demiş.

O da imanı İslâm etmiş. Cenâb-ı Peygamber bir sürü koyun vermiş ona.O da imanı İslâm etmiş. Cenâb-ı Peygamber bir sürü koyun vermiş ona. Sürü ile yani, 100 sürü koyun vermiş. Gitmiş memleketine demiş; Sürü ile yani, 100 sürü koyun vermiş. Gitmiş memleketine demiş;

"Ben öyle bir zât buldum ki bak bana sürü verdi, koşun! Koşun İslâm olun!" demiş. "Ben öyle bir zât buldum ki bak bana sürü verdi, koşun! Koşun İslâm olun!" demiş.

Cömertlik insanlara çok iyidir. Varlıkta ver, Allah da sana ona mukabil daha çok verir.Cömertlik insanlara çok iyidir. Varlıkta ver, Allah da sana ona mukabil daha çok verir. En aşağı bire 10 veriyor yahu. Yani imanımız çok zayıf. İmanımız çok zayıf! En aşağı bire 10 veriyor yahu. Yani imanımız çok zayıf. İmanımız çok zayıf! Kendi kendimize meydandayız işte. Bire 10 vereceğini bildiğimiz halde veremiyoruz.Kendi kendimize meydandayız işte. Bire 10 vereceğini bildiğimiz halde veremiyoruz. Canım 10 lira verirsen 100 lira verecek, 100 lira verirsen 1000 lira verecek,Canım 10 lira verirsen 100 lira verecek, 100 lira verirsen 1000 lira verecek, 1000 verirsen 10.000 verecek. En aşağı! En aşağısı bu yani! 100 bine 100 bin, 200 bin, 500 bin de verir. 1000 verirsen 10.000 verecek. En aşağı! En aşağısı bu yani! 100 bine 100 bin, 200 bin, 500 bin de verir.

Ene ecvedü veledi âdem. "Ben âdemoğlunun en cömertiyim."Ene ecvedü veledi âdem. "Ben âdemoğlunun en cömertiyim." Ve ecvedühüm min ba'dî. "Benden sonra cömert kim biliyor musunuz?" Ve ecvedühüm min ba'dî. "Benden sonra cömert kim biliyor musunuz?"

Benden sonra cömert, bak buna dikkat edin; Benden sonra cömert, bak buna dikkat edin;

Raculün. "Bir adam ki." Alime ilmen. "Bir ilmi öğrenecek yani öğrenmeli." Raculün. "Bir adam ki." Alime ilmen. "Bir ilmi öğrenecek yani öğrenmeli."

Bir ilmi öğrenmeli. Din ilmi bu.Bir ilmi öğrenmeli. Din ilmi bu. Mühendislik başka, doktorluk başka, kimyagerlik başka, çeşitli ilimler var ya onlar başka. Mühendislik başka, doktorluk başka, kimyagerlik başka, çeşitli ilimler var ya onlar başka. Onlar dünyaya ait, onları öğren başka. Ama senin burada öğreneceğim ilim ilm-i din. Onlar dünyaya ait, onları öğren başka. Ama senin burada öğreneceğim ilim ilm-i din.

Fe-neşera ilmehu. "Mütemadiyen ilmini de neşrediyor." Fe-neşera ilmehu. "Mütemadiyen ilmini de neşrediyor."

Canım para vermiyorlar ki ne söyleyeyim? Ben de boğazımda gırtlağımda kaldı gayri söyleye söyleye.Canım para vermiyorlar ki ne söyleyeyim? Ben de boğazımda gırtlağımda kaldı gayri söyleye söyleye. Hiç yardım eden da yok bana? Yok böyle şey! Allah için söyleyeceksin. Allah için söyleyeceksin! Hiç yardım eden da yok bana?

Yok böyle şey! Allah için söyleyeceksin. Allah için söyleyeceksin!

Alime ilmen fe-neşera ilmehu. Alime ilmen fe-neşera ilmehu.

Şimdi bizim en büyük tehlikelimiz yaş 60 mı 65 mi oldu mu tekavüde [emekliye] çıkarıyorlar ya.Şimdi bizim en büyük tehlikelimiz yaş 60 mı 65 mi oldu mu tekavüde [emekliye] çıkarıyorlar ya. Ben gayri nasıl olsa tekavüt maaşı da veriyorlar. Eh köşede oturur, Allah der otururum. Ben gayri nasıl olsa tekavüt maaşı da veriyorlar. Eh köşede oturur, Allah der otururum.

Eh yo yok öyle! Ölünceye kadar vazifen de ilmini neşredeceksin. Eh yo yok öyle! Ölünceye kadar vazifen de ilmini neşredeceksin.

İlim, vazifeli olmazsan ilim neşredemezsin ki! Vazifeden ayrıldın mı çekilirsin bir kenara? İlim, vazifeli olmazsan ilim neşredemezsin ki! Vazifeden ayrıldın mı çekilirsin bir kenara?

Olmaz, ilmini neşredeceksin. Herkese ilmi duyurmak lazım.Olmaz, ilmini neşredeceksin.

Herkese ilmi duyurmak lazım.
Onun için müslümanın ilk vazifesi herkes hoca olacak yani. Ashab-ı kiram nasıl hepsi hocaydı. Onun için müslümanın ilk vazifesi herkes hoca olacak yani. Ashab-ı kiram nasıl hepsi hocaydı.

Ashab-ı kiramın hepsi hocaydı. Neden? Ashab-ı kiramın hepsi hocaydı.

Neden?

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'den dinlediklerini belliyorlar,Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem'den dinlediklerini belliyorlar, o bellediklerini başkalarına belletiyorlar, öğretiyorlar.o bellediklerini başkalarına belletiyorlar, öğretiyorlar. Ve bu suretle ilim az zamanda şark ile garp arasına yayıldı gitti. Ve bu suretle ilim az zamanda şark ile garp arasına yayıldı gitti.

O ilmin yayılması ashab-ı kiramın sayesinde. Ne kalemleri vardı zavalların, ne kağıtları vardı.O ilmin yayılması ashab-ı kiramın sayesinde. Ne kalemleri vardı zavalların, ne kağıtları vardı. Kalem kağıt da bulmak mesele yani. Kalem kağıt da bulmak mesele yani.

Hz Ömer radıyallahu anh'ın zamanında Şam'a vali olmuş birisi de.Hz Ömer radıyallahu anh'ın zamanında Şam'a vali olmuş birisi de. O Cami-i Emeviye diyorlar, orada bir cami var. Kilise o zaman. Oranın valisi demiş; O Cami-i Emeviye diyorlar, orada bir cami var. Kilise o zaman.

Oranın valisi demiş;

"Bunu cami yapacağız." Yahudiymiş komşu. "Senin evini de ver bakalım camiye katalım." demiş. "Bunu cami yapacağız." Yahudiymiş komşu. "Senin evini de ver bakalım camiye katalım." demiş.

Yahudi kıyamamış evine, gitmiş Hz. Ömer'i şikayete. Yahudi kıyamamış evine, gitmiş Hz. Ömer'i şikayete.

Hz Ömer bir kemik parçası almış oradan da, kemik parçası üzerine nasıl bir yazı yazdıysa yazmışHz Ömer bir kemik parçası almış oradan da, kemik parçası üzerine nasıl bir yazı yazdıysa yazmış o valiye ki; "Bu adama elleşme." gibilerinden. Bak kağıt yok işte! o valiye ki; "Bu adama elleşme." gibilerinden.

Bak kağıt yok işte!
Kemik parçasına, Hz. Ömer kemik parçasına [yazmış.] Kemik parçasına, Hz. Ömer kemik parçasına [yazmış.] Kırdaymış ama, evlerde belki bulunur da kırda olduğu için kağıt aramaya lüzum yok. Kırdaymış ama, evlerde belki bulunur da kırda olduğu için kağıt aramaya lüzum yok. Basit tarafından işi halletmek. Oo şimdi daireler kapandı, işte kağıt yok şu yok bu yok. Basit tarafından işi halletmek.

Oo şimdi daireler kapandı, işte kağıt yok şu yok bu yok.

Hemen orada çabucak cevabını vermiş. Hemen orada çabucak cevabını vermiş.

Ha, onun için asıl cömert, benden sonra asıl cömert ilmi öğrenip neşredenler. İlmi öğren, neşret!Ha, onun için asıl cömert, benden sonra asıl cömert ilmi öğrenip neşredenler. İlmi öğren, neşret! Mühendis olacaksın faydan sana. Ölünceye kadar faydası var sana. Öldükten sonra bitti. Mühendis olacaksın faydan sana. Ölünceye kadar faydası var sana. Öldükten sonra bitti. Doktor olacaksın ölünceye kadar sana faydası var. Öldükten sonra yandı.Doktor olacaksın ölünceye kadar sana faydası var. Öldükten sonra yandı. Ne olursan ol, ama ilim dünyada da faydası var sana öldükten sonra da. Ne olursan ol, ama ilim dünyada da faydası var sana öldükten sonra da. Öldükten sonra en büyük fayda zaten o zaman olacak. Öldükten sonra en büyük fayda zaten o zaman olacak.

Onun için asıl şey; Ve'l-âhiratü hayrun ve ebkâ. "Hayırlı olan âhiret, baki olan âhirettir." Onun için asıl şey;

Ve'l-âhiratü hayrun ve ebkâ.

"Hayırlı olan âhiret, baki olan âhirettir."

Onun için bütün gayretler o âhireti kazanmak da.Onun için bütün gayretler o âhireti kazanmak da. O kazanmak için de iman ve imanı muhafaza için mücadele. İman güzel bir nur, herkes ister onu kapsın.O kazanmak için de iman ve imanı muhafaza için mücadele. İman güzel bir nur, herkes ister onu kapsın. Çok güzel bir cevahir o. O cevahiri evvela şeytan istiyor kapsın. Arkasından nefis istiyor kapsın.Çok güzel bir cevahir o. O cevahiri evvela şeytan istiyor kapsın. Arkasından nefis istiyor kapsın. Arkasından insan düşmanları istiyor kapsın. Kaptırmamak için uğraşacağız. Arkasından insan düşmanları istiyor kapsın. Kaptırmamak için uğraşacağız.

Uğraşacağız, ne zamana kadar? Ölünceye kadar. Şurada bir tane daha kalmış. Uğraşacağız, ne zamana kadar?

Ölünceye kadar.

Şurada bir tane daha kalmış.

E lâ uhbiruküm bi-mâ hüve ahvefü aleyküm indî. E lâ uhbiruküm bi-mâ hüve ahvefü aleyküm indî. "Benim yanımda en korkulu bir şey var, onu size haber vereyim mi?" "Benim yanımda en korkulu bir şey var, onu size haber vereyim mi?"

Çok korkuyorum bundan ben. Cenâb-ı Peygamber diyor. Çok korkuyorum bundan ben. Cenâb-ı Peygamber diyor.

"Benim indimde sizin için korktuğum bir şey var." Ahvefü aleyküm. "Çok korkuyorum ama." Neden? "Benim indimde sizin için korktuğum bir şey var." Ahvefü aleyküm. "Çok korkuyorum ama."

Neden?

Mine'l-mesîhi eş-şirkü'l-hafiyyü. "Şirk-i hafîden, gizli bir şirk." Nedir o? Riyakarlık! Mine'l-mesîhi eş-şirkü'l-hafiyyü. "Şirk-i hafîden, gizli bir şirk."

Nedir o?

Riyakarlık!

Riyakarlık... Biz bu riyakarlığı daha öğrenemedik. Riyakarlık... Biz bu riyakarlığı daha öğrenemedik.

En kolayı, şimdi seçim vakti geldi miydi hep camiye gelirler. Bazı nasihatlar ederler. En kolayı, şimdi seçim vakti geldi miydi hep camiye gelirler. Bazı nasihatlar ederler.

E sen evvelce neredeydin? Evvelce neredeydin? İşte bu riyakarlıktır, gösteriş.E sen evvelce neredeydin?

Evvelce neredeydin?

İşte bu riyakarlıktır, gösteriş.
Orada ben de müslümanım diye kendi boyunu gösteriyor. Biz de aldanıyoruz. Orada ben de müslümanım diye kendi boyunu gösteriyor. Biz de aldanıyoruz.

"En korktuğum bu!" diyor Cenâb-ı Peygamber. En korktuğu şey neymiş. "En korktuğum bu!" diyor Cenâb-ı Peygamber.

En korktuğu şey neymiş.

En yekûme'r-raculü ya'melü li-mekâni'r-raculi. Allah cümlemize affetsin.En yekûme'r-raculü ya'melü li-mekâni'r-raculi.

Allah cümlemize affetsin.
Tevfikatı samedaniyesine mazhar etsin de Tevfikatı samedaniyesine mazhar etsin de sevdiği ve razı olduğu kullarının arasına cümlemizi kabul eylesin inşaallah. Allah!... sevdiği ve razı olduğu kullarının arasına cümlemizi kabul eylesin inşaallah.

Allah!...

Estağfirullah estağfirullah estağfirullah el-azim el-kerim ellezîEstağfirullah estağfirullah estağfirullah el-azim el-kerim ellezî lâ ilahe illâ hüve'l-hayye'l kayyume ve netûbü ileyke. lâ ilahe illâ hüve'l-hayye'l kayyume ve netûbü ileyke. Ve nes'elühü't-tevbete ve'l-mağfirate ve'l-hidayete lenâ innehu hüve't-tevvabu'r-rahim.Ve nes'elühü't-tevbete ve'l-mağfirate ve'l-hidayete lenâ innehu hüve't-tevvabu'r-rahim. Tevbete abdin zâlimin li-nefsihi lâ yemlikü li-nefsihi mevten ve lâ hayaten ve lâ nüşûra. Tevbete abdin zâlimin li-nefsihi lâ yemlikü li-nefsihi mevten ve lâ hayaten ve lâ nüşûra.

Bu istiğfardır ama bir istiğfar daha var ki bu Cenâb-ı Peygamber Seyyidü'l-İstiğfar diye ad koymuşlar.Bu istiğfardır ama bir istiğfar daha var ki bu Cenâb-ı Peygamber Seyyidü'l-İstiğfar diye ad koymuşlar. İstiğfarların başı yani seyyidleri. İstiğfarların başı yani seyyidleri.

"Bunu sabahleyin üç kere okursanız, akşam yatarken de üç kere okursanız"Bunu sabahleyin üç kere okursanız, akşam yatarken de üç kere okursanız sana o gün ecel gelecek olursa cennetlik olursunuz." sana o gün ecel gelecek olursa cennetlik olursunuz."

Onun için hem kısa, hem az, hem de en çok faydalı. Hatadan hiçbir zaman salim olmuyoruz.Onun için hem kısa, hem az, hem de en çok faydalı. Hatadan hiçbir zaman salim olmuyoruz. Günahlardan salim olamıyoruz. Ne olursak şeytan peşimizde, nefis peşimizde aldatıyor bizi. Günahlardan salim olamıyoruz. Ne olursak şeytan peşimizde, nefis peşimizde aldatıyor bizi.

Onun için bu duayı da yapacağız, beraber; Onun için bu duayı da yapacağız, beraber;

Allahümme ente Rabbî. Oo ne söz bu ya!.. Allahümme ente Rabbî. "Sensin benim Rabbim yâ Rabbi!" Allahümme ente Rabbî.

Oo ne söz bu ya!..

Allahümme ente Rabbî. "Sensin benim Rabbim yâ Rabbi!"

Kimse yok karşında ama. Hitap, bu varlığın sahibine. İnanıyorum ki bu varlık, bak şuna dikkat et.Kimse yok karşında ama. Hitap, bu varlığın sahibine. İnanıyorum ki bu varlık, bak şuna dikkat et. Bir şey ki var, ortada yaratılmış bir şey. Bu kendinden olmamıştır bunu bir yaratan vardır.Bir şey ki var, ortada yaratılmış bir şey. Bu kendinden olmamıştır bunu bir yaratan vardır. Her hâdisin bir muhdisi, her mevcudun bir yaratıcısı var. Hiçbir şey bulamazsın ki yaratıcısı olmasın.Her hâdisin bir muhdisi, her mevcudun bir yaratıcısı var. Hiçbir şey bulamazsın ki yaratıcısı olmasın. Bütün mevcudatın yaratıcısı Allah. Göklere bak, aylara bak, yıldızlara bak.Bütün mevcudatın yaratıcısı Allah. Göklere bak, aylara bak, yıldızlara bak. Bunların hepsinin yaratıcısı Allah. İşte bu Allah'a inancımız oluyor. Diyoruz ki; Bunların hepsinin yaratıcısı Allah. İşte bu Allah'a inancımız oluyor. Diyoruz ki;

"Bu kendi kendine olmaz." Canım tabiatın icabı olur işte, ne için olmasın? "Bu kendi kendine olmaz."

Canım tabiatın icabı olur işte, ne için olmasın?

Şu an şu maddeler şöyle birbirlerine birleşmiş böyle olmuş. Şu an şu maddeler şöyle birbirlerine birleşmiş böyle olmuş.

E ben senin takkenin de tabiatın eseri olduğunu söyleyeyim de, sen de bana de ki; E ben senin takkenin de tabiatın eseri olduğunu söyleyeyim de, sen de bana de ki;

"Bu bezler şuradan buradan toplandı takke oldu başıma koydum." Oluyor mu? Olmaz! "Bu bezler şuradan buradan toplandı takke oldu başıma koydum."

Oluyor mu?

Olmaz!

Yapan var. İplik olacak, makineye girecek, hanım yapacak başımıza girecek. Yapmadan olmuyor. Yapan var. İplik olacak, makineye girecek, hanım yapacak başımıza girecek.

Yapmadan olmuyor.

Cami kendi kendine oldu mu? Hayır, bir yapanı var. Ama bin sene, on bin sene. Cami kendi kendine oldu mu?

Hayır, bir yapanı var.

Ama bin sene, on bin sene.

Ne olursa olsun, bir yapanı var. E kâinat? Elbette bunun da bir yapanı var. Kim? Allah!.. Ne olursa olsun, bir yapanı var.

E kâinat?

Elbette bunun da bir yapanı var.

Kim?

Allah!..

Bu imandan dolayı; Allahümme ente Rabbî. "Bu mülkün sahibi Sen, ve benim de rabbimsin yâ Rabbi." Bu imandan dolayı;

Allahümme ente Rabbî. "Bu mülkün sahibi Sen, ve benim de rabbimsin yâ Rabbi."

E biz kendi kendimize bir bebektik yahu.E biz kendi kendimize bir bebektik yahu. O bebeklikten bu hâle geldiğimiz vakitte bizi kim yetiştirdi bu hâle? O bebeklikten bu hâle geldiğimiz vakitte bizi kim yetiştirdi bu hâle?

Anam babam diyeceksin ama ananın babanın da dahli ne kadar? Kudret Allah'ın, kuvvet Allah'ın. Anam babam diyeceksin ama ananın babanın da dahli ne kadar?

Kudret Allah'ın, kuvvet Allah'ın.

Bak ekmek yiyoruz, buradan çıkıyor topraktan çıkıyor değil mi? Onu yiyoruz ne oluyor? Bak ekmek yiyoruz, buradan çıkıyor topraktan çıkıyor değil mi?

Onu yiyoruz ne oluyor?

Kan oluyor vücudumuza. O kan ne yapıyor? Bu vücudu işte harekete geçiriyor, yürütüyor. Kan oluyor vücudumuza.

O kan ne yapıyor?

Bu vücudu işte harekete geçiriyor, yürütüyor.

O kanın içerisinden evlatlık tohumu nereden geldi? O kandı, işte devir ediyor vücutta.O kanın içerisinden evlatlık tohumu nereden geldi?

O kandı, işte devir ediyor vücutta.
Ama o erkeklik denilen, Türkçe adı meni denilen şeyin husûlü ki onun içerisinde evlat var.Ama o erkeklik denilen, Türkçe adı meni denilen şeyin husûlü ki onun içerisinde evlat var. Onun içerisinde evlat var. bakıyorlar doktorlar, "İşte bunun için de çocuğun var senin." diyorlar.Onun içerisinde evlat var. bakıyorlar doktorlar, "İşte bunun için de çocuğun var senin." diyorlar. Oğlan veya kız olduğunu da o suyun içerisinde test de edebiliyorlar. Oğlan veya kız olduğunu da o suyun içerisinde test de edebiliyorlar.

O suyun içerisinde onu halk eden kim? Sen yedin o ekmeği, o ekmek kan oldu.O suyun içerisinde onu halk eden kim?

Sen yedin o ekmeği, o ekmek kan oldu.
O kandan da o çocuk oluyor bak! Onu o içeride yapan kim yani? O kandan da o çocuk oluyor bak!

Onu o içeride yapan kim yani?

Kim yapıyor bu işi, o kudretin sahibi kim? Allah! Allah!.. Bir Allah. Kim yapıyor bu işi, o kudretin sahibi kim?

Allah! Allah!.. Bir Allah.

Sen bunu gözünün önünde görüp dururken bu Allah'ı inkâr et de bu Allah'ın yolundan kaç. Sen bunu gözünün önünde görüp dururken bu Allah'ı inkâr et de bu Allah'ın yolundan kaç.

Bundan daha deli bundan daha şerli bir insan olur mu? En deli, en şerli insan bu işte. Bundan daha deli bundan daha şerli bir insan olur mu?

En deli, en şerli insan bu işte.

Kendinde, bak hilkatin de neler var senin? Onun için; Kendinde, bak hilkatin de neler var senin?

Onun için;

Lâ ilâhe illâ ente. "Senden başka mâbud tanımam ben yâ Rabbi! Mâbud-u Hak sensin." Lâ ilâhe illâ ente. "Senden başka mâbud tanımam ben yâ Rabbi! Mâbud-u Hak sensin."

Varlığın sahibi sensin. O gavurların putları hep laftan ibaret. Halaktenî. "Beni sen yarattın." Varlığın sahibi sensin. O gavurların putları hep laftan ibaret.

Halaktenî. "Beni sen yarattın."

Beni sen yarattın. E canım o bir insan ve bir erkekte kim bilir ne kadar erkeklik tohumu oluyor. Beni sen yarattın.

E canım o bir insan ve bir erkekte kim bilir ne kadar erkeklik tohumu oluyor.

Kaç tane çocuğun oluyor? Çocuğun kaç tane oluyor? Ya üç, ya beş, ya on. Ondan sonra da olmuyor. Kaç tane çocuğun oluyor?

Çocuğun kaç tane oluyor?

Ya üç, ya beş, ya on. Ondan sonra da olmuyor.

Neden olmuyor? E o kadar takdiri ilahi. Neden olmuyor?

E o kadar takdiri ilahi.

Hepsinden olsa, tohumu atıyorsun tarlaya, eh tarlada hepsi bitiyor. Ama insandaki öyle değil.Hepsinden olsa, tohumu atıyorsun tarlaya, eh tarlada hepsi bitiyor. Ama insandaki öyle değil. Takdiri ilahi ne kadarsa o kadar olacak. Onun için; Takdiri ilahi ne kadarsa o kadar olacak.

Onun için;

Halaktenî. "Bana sen o takdir ettin de bak ben dünyaya geldim. Sen yarattın."Halaktenî. "Bana sen o takdir ettin de bak ben dünyaya geldim. Sen yarattın." Ve ene abdüke. "Ama ben senin kulunum yâ Rabbi!" Ve ene abdüke. "Ama ben senin kulunum yâ Rabbi!"

Ben başka iddia da değilim, kulunum senin. Kulum, kul kul, kul! Ve ene alâ ahdike ve va'dike. Ben başka iddia da değilim, kulunum senin. Kulum, kul kul, kul!

Ve ene alâ ahdike ve va'dike.

Haa, İlk yaratılışımız var bizim. Cesetsiz bir zamanımız var, ceset olmadan ilk yaratılışımız.Haa, İlk yaratılışımız var bizim. Cesetsiz bir zamanımız var, ceset olmadan ilk yaratılışımız. Kâlû belâ dediğimiz, elestü bi-rabbikümden evvelki ilk âlemde verdiğimiz söz.Kâlû belâ dediğimiz, elestü bi-rabbikümden evvelki ilk âlemde verdiğimiz söz. Belâ dedik, iman ettik Allah'a. "Sensin bizim hâlıkımız." dedik. Belâ dedik, iman ettik Allah'a. "Sensin bizim hâlıkımız." dedik.

[Ve ene alâ ahdike ve va'dike.] "Ben o ahdin üzerindeyim yâ Rabbi!" [Ve ene alâ ahdike ve va'dike.] "Ben o ahdin üzerindeyim yâ Rabbi!"

O verdiğim sözün üzerinde duruyorum işte, O zaman dedim,O verdiğim sözün üzerinde duruyorum işte, O zaman dedim, bugün de onu ispat ediyorum, bak emrinin üzerindeyim. Me'steta'tü. "Gücümün yettiği kadar." bugün de onu ispat ediyorum, bak emrinin üzerindeyim.

Me'steta'tü. "Gücümün yettiği kadar."

Eûzü bike min şerri mâ sana'tü ebûu leke bi-ni'metike aleyyeEûzü bike min şerri mâ sana'tü ebûu leke bi-ni'metike aleyye ve ebûu bi-zenbî fa'ğfirlî fe-innehu lâ yağfiru'z-zünûbe illâ enteyi unutmayalım. ve ebûu bi-zenbî fa'ğfirlî fe-innehu lâ yağfiru'z-zünûbe illâ enteyi unutmayalım.

Bu kitaplarımızda var. Yazsanız da olur ama mutlaka ezberleyin ve çocuklarınıza da ezberletin.Bu kitaplarımızda var. Yazsanız da olur ama mutlaka ezberleyin ve çocuklarınıza da ezberletin. Ve bu Allah'ın varlığını birliğini çocuklara [öğretin.] Şimdi herkes Allah var diyor! Ve bu Allah'ın varlığını birliğini çocuklara [öğretin.]

Şimdi herkes Allah var diyor!
Yahudi de Allah var diyor!Yahudi de Allah var diyor! Yahudi de Allah var diyor, Amerikalı da Allah var diyor, Fransız da Allah var diyor. Yahudi de Allah var diyor, Amerikalı da Allah var diyor, Fransız da Allah var diyor.

Allah var demekle olmuyor. Allah'ın birliği ve Resûlullah'ın da tasdiki lazım. Allah bir demekle de olmaz. Allah var demekle olmuyor. Allah'ın birliği ve Resûlullah'ın da tasdiki lazım. Allah bir demekle de olmaz.

Allah bir demekle olmaz! Ben Allah birdir biliyorum, başka Allah yok. Allah bir demekle olmaz!

Ben Allah birdir biliyorum, başka Allah yok.

İyi, Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem'i de tasdik edeceksin. Kitab-ı ilahiyi tasdik edeceksin.İyi, Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem'i de tasdik edeceksin. Kitab-ı ilahiyi tasdik edeceksin. Kitab-ı ilahi olan Kur'ân-ı Azimüşşân'ı tasdik etmedikçe, ona iman etmedikçe, Kitab-ı ilahi olan Kur'ân-ı Azimüşşân'ı tasdik etmedikçe, ona iman etmedikçe, Peygambere iman etmedikçe iman iman olmuyor. Allah cümlemize affetsin.Peygambere iman etmedikçe iman iman olmuyor.

Allah cümlemize affetsin.
Tevfikatı samadaniyesine mazhar eylesin.Tevfikatı samadaniyesine mazhar eylesin. Seyyiatlarımızı da fazl u keremiyle lütf u inayetiyleSeyyiatlarımızı da fazl u keremiyle lütf u inayetiyle afv u mağfiretine mazhar olan kullarının arasına ilhak buyursun. afv u mağfiretine mazhar olan kullarının arasına ilhak buyursun.

Gelecek ders, harpler de, harpler için, harp için beslenen hayvanların sevabından olaraktan başlayacaktır. Gelecek ders, harpler de, harpler için, harp için beslenen hayvanların sevabından olaraktan başlayacaktır.

Allah cümlemizi tevfikatı samadaniyesine mazhar buyursun. Hıfz u himayesinden bir an olsa da ayırmasın. Allah cümlemizi tevfikatı samadaniyesine mazhar buyursun. Hıfz u himayesinden bir an olsa da ayırmasın.

Lillahi'l-Fâtiha. Lillahi'l-Fâtiha.

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2