Namaz Vakitleri

19 Cemâziye'l-Evvel 1446
21 Kasım 2024
İmsak
06:22
Güneş
07:51
Öğle
12:55
İkindi
15:26
Akşam
17:49
Yatsı
19:13
Detaylı Arama

Hepimiz Allah’ın Kuluyuz

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

20 Şa'bân 1417 / 31.12.1996
Toowoomba/ Avustralya

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbimiz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın, yurt içinde veya yurt dışında gerçekleştirilen Aile Eğitim Kamplarındaki konuşmalarından oluşmaktadır.
Hepimiz Allah'ın Kuluyuz, Her Şey İnsanın Hizmetinde, Sağlık Çok Önemli, Rasûlüllah’a İtaat Etmek | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Hepimiz Allah’ın Kuluyuz

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

20 Şa'bân 1417 / 31.12.1996
Toowoomba/ Avustralya

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbimiz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın, yurt içinde veya yurt dışında gerçekleştirilen Aile Eğitim Kamplarındaki konuşmalarından oluşmaktadır.
Hepimiz Allah'ın Kuluyuz, Her Şey İnsanın Hizmetinde, Sağlık Çok Önemli, Rasûlüllah’a İtaat Etmek | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Konuşma Metni

Bismillâhirrahmânirrahîm. Bismillâhirrahmânirrahîm.

el-Hamdülillahi rabbil âlemin. Esselatu vesselamu ala Seyyidine vel ahirin.el-Hamdülillahi rabbil âlemin. Esselatu vesselamu ala Seyyidine vel ahirin. Muhammedinil Mustafa mahmudil emin. Ve âlâ âlihî ve sahbihîMuhammedinil Mustafa mahmudil emin. Ve âlâ âlihî ve sahbihî ve men tebihu bi ihsânin ila yevmiddin. Emma ba'd. ve men tebihu bi ihsânin ila yevmiddin. Emma ba'd.

Allahu Teâlâ hazretleri buyuruyor ki: Allahu Teâlâ hazretleri buyuruyor ki:

Kim Allah'a ve Resûlü'ne itaat ederse muazzam bir fevz-i feraha erer. İhya olur, kurtulur.Kim Allah'a ve Resûlü'ne itaat ederse muazzam bir fevz-i feraha erer. İhya olur, kurtulur. Büyük nimetlere mazhar olur.Büyük nimetlere mazhar olur. Elbette bizi yaratan, alemlerin Rabbi, Rezzâkımız Allahu Teâlâ hazretlerine itaat edeceğiz. Elbette bizi yaratan, alemlerin Rabbi, Rezzâkımız Allahu Teâlâ hazretlerine itaat edeceğiz.

Biz kuluyuz; kölesi değil, kuluyuz. Yani memuru değil, kölesi değil, kuluyuz.Biz kuluyuz; kölesi değil, kuluyuz. Yani memuru değil, kölesi değil, kuluyuz. Memuru bile olsak itaat edeceğiz. İşçisi bile olsa patrona itaat ediyor. "Şu saatte gel."Memuru bile olsak itaat edeceğiz. İşçisi bile olsa patrona itaat ediyor. "Şu saatte gel." Baş üstüne. "Şu işi yap." Baş üstüne. Neden? Baş üstüne. "Şu işi yap." Baş üstüne.

Neden?

Paramı alacağım, senet karşılığında emeğimin karşılığını alacağım, diyor ve itaat ediyor.Paramı alacağım, senet karşılığında emeğimin karşılığını alacağım, diyor ve itaat ediyor. İşçi ve memur para karşılığında itaat ediyor. Esir, köle; öldürmemişler, hayatını bağışlamışlar.İşçi ve memur para karşılığında itaat ediyor. Esir, köle; öldürmemişler, hayatını bağışlamışlar. Seni öldürmüyoruz. Bak, sen bizimle çarpışacaksın. Seni öldürmüyoruz. Bak, sen bizimle çarpışacaksın.

Çarpışmak için bizim karşımıza çıkmıştın. Ama biz seni esir aldık.Çarpışmak için bizim karşımıza çıkmıştın. Ama biz seni esir aldık. O da artık köle olarak çalışıyor.O da artık köle olarak çalışıyor. Kul köle olmak ve birisine kul köle gibi çalışmak diyoruz, Türkçe'de.Kul köle olmak ve birisine kul köle gibi çalışmak diyoruz, Türkçe'de. Biz Allah'ın ne memuruyuz ne işçisiyiz sadece onun malıyız. Biz Allah'ın ne memuruyuz ne işçisiyiz sadece onun malıyız.

O'nun kuluyuz, O'nun mahlûkuyuz.O'nun kuluyuz, O'nun mahlûkuyuz. Onun için cümle varlıklar ona itaat ediyor ise bizim isyan etmemiz akıl alacak bir iş değildir.Onun için cümle varlıklar ona itaat ediyor ise bizim isyan etmemiz akıl alacak bir iş değildir. Hayretler içinde kalacak bir şeydir. Bütün varlıklar itaat ediyor:Hayretler içinde kalacak bir şeydir. Bütün varlıklar itaat ediyor: Melekler, gökler, yerler, böcekler, çiçekler her şey itaat halinde. Melekler, gökler, yerler, böcekler, çiçekler her şey itaat halinde.

Bir şeytan, bir insan âsi oluyor. Şeytan kendine isyan bayrağı açmış.Bir şeytan, bir insan âsi oluyor. Şeytan kendine isyan bayrağı açmış. O âsi, bir de insanların bazıları âsi oluyor. Allahu Teâlâ hazretleri tam ve kâmil bir kudrete sahip.O âsi, bir de insanların bazıları âsi oluyor. Allahu Teâlâ hazretleri tam ve kâmil bir kudrete sahip. Kudret-i külliyeye sahip, her şeye sahip. O kadar kudret sahibi ki: Kudret-i külliyeye sahip, her şeye sahip. O kadar kudret sahibi ki:

Bir şeyin olmasına murat ettiği zaman, alemlerin Rabbi ona "Ol" diye buyurur. O şey de olur.Bir şeyin olmasına murat ettiği zaman, alemlerin Rabbi ona "Ol" diye buyurur. O şey de olur. Olmaması mümkün değil. Kün, ol dediği zaman; feyekün hemen olur.Olmaması mümkün değil. Kün, ol dediği zaman; feyekün hemen olur. Olmaması mümkün değil, oldu.Olmaması mümkün değil, oldu. Tabii bu olma, yaratmak işi; halikul bariul musavviru Allah bir şeyi olduruyorsa olduruyor.Tabii bu olma, yaratmak işi; halikul bariul musavviru Allah bir şeyi olduruyorsa olduruyor. Allah'ın ol dediği gibi çevre var oldu. Cihan olma derse mahvolur, okyanus hemen mahvolur. Allah'ın ol dediği gibi çevre var oldu. Cihan olma derse mahvolur, okyanus hemen mahvolur.

Yok ol derse, olma derse o an mahvolur. Böyle bir kudret sahibi Mevlâ'm.Yok ol derse, olma derse o an mahvolur. Böyle bir kudret sahibi Mevlâ'm. Öyle bir kudret sahibi ki her an sayısız işi yapıyor. Öyle bir kudret sahibi ki her an sayısız işi yapıyor.

Bir kış oluyor, bir bahar oluyor. Bahar olunca bütün tabiatta muazzam bir canlanma oluyor.Bir kış oluyor, bir bahar oluyor. Bahar olunca bütün tabiatta muazzam bir canlanma oluyor. Muazzam bir faaliyet oluyor. Bütün bu faaliyetler onun kudreti ile oluyor. Muazzam bir faaliyet oluyor. Bütün bu faaliyetler onun kudreti ile oluyor.

Onun hikmetiyle oluyor. Onun isteğiyle oluyor. Onun muradı ile oluyor. Ondan oluyor.Onun hikmetiyle oluyor. Onun isteğiyle oluyor. Onun muradı ile oluyor. Ondan oluyor. Fizikçiler dediler ki: Madde, atomlardan meydana gelmiş.Fizikçiler dediler ki:

Madde, atomlardan meydana gelmiş.
Atomlarında bazılarında bir hareket var. Elektronlar çekirdeğin etrafında korkunç bir hızla dönüyorlar.Atomlarında bazılarında bir hareket var. Elektronlar çekirdeğin etrafında korkunç bir hızla dönüyorlar. Fıldır fıldır, fıldır fıldır dönüyorlar. Şu bizim etrafımızdaki kâinatta her şeyden önceki hâli dönüyor. Fıldır fıldır, fıldır fıldır dönüyorlar. Şu bizim etrafımızdaki kâinatta her şeyden önceki hâli dönüyor.

Her hareket Allah'ın kudretiyle, emriyle Allah'a muti' olarak oluyor.Her hareket Allah'ın kudretiyle, emriyle Allah'a muti' olarak oluyor. Şeyh Sadi ve diyor ki; Bulutlar, hava, bulutları sürükleyen rüzgâr, ay, güneş,Şeyh Sadi ve diyor ki;

Bulutlar, hava, bulutları sürükleyen rüzgâr, ay, güneş,
bulutlar, felekler tıkır tıkır, pırıl pırıl çalışıyor; her şey çalışıyor. Muazzam bir hareket.bulutlar, felekler tıkır tıkır, pırıl pırıl çalışıyor; her şey çalışıyor. Muazzam bir hareket. Ey gafil, ey cahil, ey küstah, ey âsi insanoğlu; sen yaşayasın diye! Ey gafil, ey cahil, ey küstah, ey âsi insanoğlu; sen yaşayasın diye!

Yani bir ekmek yiyesin diye bütün kâinatı Allah, senin hizmetine vermiş.Yani bir ekmek yiyesin diye bütün kâinatı Allah, senin hizmetine vermiş. Yağmurlar yağıyor, sokakta otlar bitiyor. Başaklar oluyor, meyvalar oluyor.Yağmurlar yağıyor, sokakta otlar bitiyor. Başaklar oluyor, meyvalar oluyor. Sebzeler oluyor, yiyecekler oluyor.Sebzeler oluyor, yiyecekler oluyor. Her şey, her şey Allah'ın emriyle kudreti ile muazzam bir nizam içinde çalışıyor. Her şey, her şey Allah'ın emriyle kudreti ile muazzam bir nizam içinde çalışıyor.

Ey insanoğlu; sen yaşayasın diye ve işte yiyip içip gaflete düşmeden yaşayasın diye oluyor.Ey insanoğlu; sen yaşayasın diye ve işte yiyip içip gaflete düşmeden yaşayasın diye oluyor. Hemen bütün bu varlıklar senin için faaliyetteler.Hemen bütün bu varlıklar senin için faaliyetteler. Allahu Teâlâ'nın emrine itaat edip çalışıp durmaktalar da kâinatı senin için çalıştırıp duran,Allahu Teâlâ'nın emrine itaat edip çalışıp durmaktalar da kâinatı senin için çalıştırıp duran, bütün bu yaratıkları senin hizmetine veren Allah, onları çalıştırıyor da hizmet edilenbütün bu yaratıkları senin hizmetine veren Allah, onları çalıştırıyor da hizmet edilen izzet ve itibar gören sen nasıl olur da Allah'a isyan ediyorsun? izzet ve itibar gören sen nasıl olur da Allah'a isyan ediyorsun?

Bu yeryüzünü Allah, insanoğlu için yarattığını bildiriyor. Bu yeryüzündeki nizam hayat için, yaşam için.Bu yeryüzünü Allah, insanoğlu için yarattığını bildiriyor. Bu yeryüzündeki nizam hayat için, yaşam için. Başka gezegenlerde yok bu.Başka gezegenlerde yok bu. Acaba var mı hayat diye araştırıyorlar, zayıf ihtimaller var;Acaba var mı hayat diye araştırıyorlar, zayıf ihtimaller var; ama burayı Allahu Teâlâ hazretleri insanoğlunun yaşamına uygun olarak yaratmış. ama burayı Allahu Teâlâ hazretleri insanoğlunun yaşamına uygun olarak yaratmış.

İnsanoğlunu yaratmış. Ve her şeyi insanoğlu için insanın emrine musahhar kılınmış, emrine verilmiş.İnsanoğlunu yaratmış. Ve her şeyi insanoğlu için insanın emrine musahhar kılınmış, emrine verilmiş. Hepsi Allah'a itaat ediyorlar. İnsan çalışmıyor, insan isyan ediyor.Hepsi Allah'a itaat ediyorlar. İnsan çalışmıyor, insan isyan ediyor. Bu kadar nimetlere mazhar olan, bu kadar hediyeleri alan,Bu kadar nimetlere mazhar olan, bu kadar hediyeleri alan, bu kadar izzet ve itibara sahip olan insanoğlu teşekkür edecek yerde isyan ediyor.bu kadar izzet ve itibara sahip olan insanoğlu teşekkür edecek yerde isyan ediyor. Kim isyan etmezse, Allah'a itaat ederse muazzam bir mükâfata sahip olur. Kim isyan etmezse, Allah'a itaat ederse muazzam bir mükâfata sahip olur.

Tabii biz Allah'a itaat edeceğiz. Etmeliyiz, severek yapacağız. Aşk ile şevk ile Allah'a kulluk etmeliyiz.Tabii biz Allah'a itaat edeceğiz. Etmeliyiz, severek yapacağız. Aşk ile şevk ile Allah'a kulluk etmeliyiz. Elbette bizim Yaradanımız O. Hani insan velî nimeti olan kimselere nasıl aşk ile şevk ile yapıyor.Elbette bizim Yaradanımız O. Hani insan velî nimeti olan kimselere nasıl aşk ile şevk ile yapıyor. Mesela insan anasına, babasına hizmet ediyor. Nasıl yapıyor? Mesela insan anasına, babasına hizmet ediyor. Nasıl yapıyor?

Anacığım sen otur, ben sana terliğini getiririm. Çay yapayım.Anacığım sen otur, ben sana terliğini getiririm. Çay yapayım. Ne istersin anacığım, yanaklarından öpüyor. Emret, hemen istediğini yapayım.Ne istersin anacığım, yanaklarından öpüyor. Emret, hemen istediğini yapayım. Niye bu kadar kendini böyle hizmete koşturuyorsun. O benim annem, o bir tanecik anacığım. Niye bu kadar kendini böyle hizmete koşturuyorsun. O benim annem, o bir tanecik anacığım.

Bir tanecik babacığım. Kendisini çok severim. Gocunmuyor, zorla yapmıyor. Yorgunluğundan bile zevk alıyor.Bir tanecik babacığım. Kendisini çok severim. Gocunmuyor, zorla yapmıyor. Yorgunluğundan bile zevk alıyor. Anacığıma şunu götüreyim, mübareğin bir duasını alayım sabah sabah falan diyoruz.Anacığıma şunu götüreyim, mübareğin bir duasını alayım sabah sabah falan diyoruz. Aşk ile şevk ile yapıyoruz. Sevdiğimiz kimseye şevk ile yapıyoruz, hizmeti.Aşk ile şevk ile yapıyoruz. Sevdiğimiz kimseye şevk ile yapıyoruz, hizmeti. Allah; her türlü nimeti veren alemlerin Rabbi. Allah; her türlü nimeti veren alemlerin Rabbi.

Ne iyi olurdu; keşke o anamıza, babamıza veya tatlı çocuğumuzaNe iyi olurdu; keşke o anamıza, babamıza veya tatlı çocuğumuza kendi evladımız diye yaptığımız hizmet gibikendi evladımız diye yaptığımız hizmet gibi Rabbimize böyle aşk ile şevk ile severek hizmet edecek bir kul olabilseydik ne iyi olurdu. Rabbimize böyle aşk ile şevk ile severek hizmet edecek bir kul olabilseydik ne iyi olurdu.

O duyguları Mevlâ'mıza karşı gösterebilseydik de namaza tembel tembel kalkmasaydık.O duyguları Mevlâ'mıza karşı gösterebilseydik de namaza tembel tembel kalkmasaydık. Allah'ın emirlerini böyle üşene üşene yapmasaydık. Allah'ın emirlerini böyle üşene üşene yapmasaydık.

Geri geri durmasaydık, surat asmasaydık. Ne iyi olurdu.Geri geri durmasaydık, surat asmasaydık. Ne iyi olurdu. Allah sevgisi olsa anne baba sevgisi olunca evlat sevgisi olunca nasıl onlara hizmet ediliyor.Allah sevgisi olsa anne baba sevgisi olunca evlat sevgisi olunca nasıl onlara hizmet ediliyor. Allah sevgisi olsa Allah'a iman ettiğinde aşk ile şevk ile yapar. Ama bunları anlayamıyor, insanoğlu.Allah sevgisi olsa Allah'a iman ettiğinde aşk ile şevk ile yapar. Ama bunları anlayamıyor, insanoğlu. Bir nimetin şükrünü ödemek için Allah'a, ömür boyu severek aşk ile kulluk edilebilir. Bir nimetin şükrünü ödemek için Allah'a, ömür boyu severek aşk ile kulluk edilebilir.

Mesela bir akıl nimeti. Akılsız insanlara, delilere, divanelere, mecnunlara geri zekalılara bak; aman yâ Rabbi!!Mesela bir akıl nimeti. Akılsız insanlara, delilere, divanelere, mecnunlara geri zekalılara bak; aman yâ Rabbi!! Çok şükür ki beni öyle yapmamışsın! Elhamdülillah, aklım var.Çok şükür ki beni öyle yapmamışsın!

Elhamdülillah, aklım var.
Aklım başımda, elim ayağım tutuyor. Elhamdülillah, yaşıyorum.Aklım başımda, elim ayağım tutuyor. Elhamdülillah, yaşıyorum. Ne büyük nimet yâ Rabbi!Ne büyük nimet yâ Rabbi! Ya nimetlerini alsaydı ailenin başına bela olacaktın, ne zor olacaktı. Ya nimetlerini alsaydı ailenin başına bela olacaktın, ne zor olacaktı.

Şimdi aklettiğin hiçbir şey aklına gelmeyecek de düşünemeyecektin.Şimdi aklettiğin hiçbir şey aklına gelmeyecek de düşünemeyecektin. Yâ Rabbi! Düşünüyorum taşınıyorum da senin bana verdiğin nimetleri saymak mümkün değil.Yâ Rabbi! Düşünüyorum taşınıyorum da senin bana verdiğin nimetleri saymak mümkün değil. Bu başımdaki aklım ne kadar büyük nimet. Sonra sıhhat, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi. Bu başımdaki aklım ne kadar büyük nimet. Sonra sıhhat, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.

Sağ mıyız? Elhamdülillah. Tam mısın, iyi misin, hoş musun, ne yapıyorsun, nicesin? Sağ mıyız?

Elhamdülillah.

Tam mısın, iyi misin, hoş musun, ne yapıyorsun, nicesin?

Elhamdülillah, çok iyiyim. Ağrın sızın yok ya? Elhamdülillah, hiçbir şeyim yok. Elhamdülillah, çok iyiyim.

Ağrın sızın yok ya?

Elhamdülillah, hiçbir şeyim yok.

Derdin, üzüntün, gamın, kederin… Elhamdülillah, sağ ol kardeşim. Bir şeyim yok. Derdin, üzüntün, gamın, kederin…

Elhamdülillah, sağ ol kardeşim. Bir şeyim yok.

İnsanın dertsiz olması ne güzel bir şey. Sıhhatli olması ne kadar güzel. Neden? İnsanın dertsiz olması ne güzel bir şey. Sıhhatli olması ne kadar güzel.

Neden?

Bir dişi ağrıdığı zaman burası şişiyor, zonk zonk. İlaç falan doktora gidiyor.Bir dişi ağrıdığı zaman burası şişiyor, zonk zonk. İlaç falan doktora gidiyor. Yahu doktor bu dişin bir çaresini bul, ne olur! Yahu doktor bu dişin bir çaresini bul, ne olur!

Yapamam, iltihaplanmış. Şu anda müdahale edemem. Ne olacak? Yapamam, iltihaplanmış. Şu anda müdahale edemem.

Ne olacak?

Şu haplar al, iki gün sonra gel. Ya ölüyorum, doktor. Bu küçücük diş ağrısı mahvediyor beni.Şu haplar al, iki gün sonra gel. Ya ölüyorum, doktor. Bu küçücük diş ağrısı mahvediyor beni. Yahu iltihaplandırmışsın, iki gün sonra geleceksin.Yahu iltihaplandırmışsın, iki gün sonra geleceksin. Mesela bir küçücük diş ağrısından bile mahvoluyor insan.Mesela bir küçücük diş ağrısından bile mahvoluyor insan. Şöyle keyifli, ortada dolaşan insan bir bakıyorsun; bir yere oturmuş, düşünen adam gibi.Şöyle keyifli, ortada dolaşan insan bir bakıyorsun; bir yere oturmuş, düşünen adam gibi. Ne oluyor. "Ya sorma be kardeşim. Muazzam başım ağrıyor.Kafam çatlıyor." Ne oluyor. "Ya sorma be kardeşim. Muazzam başım ağrıyor.Kafam çatlıyor."

Dur bakayım, neresinden çatlıyor. Çevir kafanı. Vay be çatlıyor içinden, çatlıyor çok fena.Dur bakayım, neresinden çatlıyor. Çevir kafanı. Vay be çatlıyor içinden, çatlıyor çok fena. Ah, ne oluyor! Midem ağrıyor, safra kesesi. Ben üç defa safra kesesi krizi yaşadım.Ah, ne oluyor! Midem ağrıyor, safra kesesi. Ben üç defa safra kesesi krizi yaşadım. Hacmet diyor Araplar. Arapça'dan geçmiş, doktorlar söylüyor. Hacmet diyor Araplar. Arapça'dan geçmiş, doktorlar söylüyor.

Hecmet, hücum demek. Bir hücum demek. Bir safra kesesi hücumuna uğradım, mahvoldum.Hecmet, hücum demek. Bir hücum demek. Bir safra kesesi hücumuna uğradım, mahvoldum. Sapanca'dan İstanbul'a Mercedes arabayla getirdiler.Sapanca'dan İstanbul'a Mercedes arabayla getirdiler. Niye Mercedes diyorum, Mercedes'in yayları falan sağlam olur. İyi bir araba. Niye Mercedes diyorum, Mercedes'in yayları falan sağlam olur. İyi bir araba.

Sanki demir tekerlekli arabayı taş yoldan getiriyorlarmış gibi mahvoldum. Sanki demir tekerlekli arabayı taş yoldan getiriyorlarmış gibi mahvoldum. Arabada bir şey yok ama safra kesesi ağrısı öyle. Aman, bilmem ne, filan diye zor geldim.Arabada bir şey yok ama safra kesesi ağrısı öyle. Aman, bilmem ne, filan diye zor geldim. Üç defa kaçtım ameliyattan. Avrupa'ya, Amerika'ya haber saldım. Üç defa kaçtım ameliyattan. Avrupa'ya, Amerika'ya haber saldım.

Ameliyat yapmadan şu safra kesesinin derdini def etmenin çaresi var mı? Ameliyat yapmadan şu safra kesesinin derdini def etmenin çaresi var mı?

Yeni şeyler çıkmış, küçük bir delik açıyorlarmış. Oradan alıyorlarmış içindekini falan.Yeni şeyler çıkmış, küçük bir delik açıyorlarmış. Oradan alıyorlarmış içindekini falan. Benim o zaman yoktu, beni yatırdılar. Hart hurt kestiler, bağırsaklarımı deştiler.Benim o zaman yoktu, beni yatırdılar. Hart hurt kestiler, bağırsaklarımı deştiler. Karıştırdılar mı ne yaptılar bilmiyorum. Ondan sonra kaç saat sonra uyandım. Karıştırdılar mı ne yaptılar bilmiyorum. Ondan sonra kaç saat sonra uyandım.

Burnumdan nefes alamıyorum. Elimde bir iğne, serum veriyorlar.Burnumdan nefes alamıyorum. Elimde bir iğne, serum veriyorlar. Deldikleri yere kapatmışlar, oradan akıntıyı dışarıya almak için. Plastik boru buradan. Deldikleri yere kapatmışlar, oradan akıntıyı dışarıya almak için. Plastik boru buradan.

Bir de vücut çalışıyor, yaşamak için. Kendini zinde tutmaya çalışıyor.Bir de vücut çalışıyor, yaşamak için. Kendini zinde tutmaya çalışıyor. Hayat mücadelesi veriyor. İdrar üretiyor, idrar için sonda takmışlar.Hayat mücadelesi veriyor. İdrar üretiyor, idrar için sonda takmışlar. Dört bir yerden borulu Esad Coşan. Nefes alamıyor. Dört bir yerden borulu Esad Coşan. Nefes alamıyor.

Nefes alamıyorum, ölecek gibi oluyorum böyle. Kuş gibi çırpınıyorum, yatakta.Nefes alamıyorum, ölecek gibi oluyorum böyle. Kuş gibi çırpınıyorum, yatakta. Ya bir nefes almak ne büyük bir nimetmiş. Ben eskiden bunun böyle olduğunu bilmiyordum.Ya bir nefes almak ne büyük bir nimetmiş. Ben eskiden bunun böyle olduğunu bilmiyordum. Bir nefes almak ne büyük nimetmiş. Bak şimdi nefes sıkıntın var mı? Yok. Bir nefes almak ne büyük nimetmiş. Bak şimdi nefes sıkıntın var mı?

Yok.

Safra kesesi sıkıntın var mı? Yok. Yani bir nefes darlığı bile zor oluyor.Safra kesesi sıkıntın var mı?

Yok. Yani bir nefes darlığı bile zor oluyor.
Bir de her tarafı kapalı insanın, alnı boncuk boncuk terliyor. Geliyorlar, acıyorlar bana. Gelip siliyorlar. Bir de her tarafı kapalı insanın, alnı boncuk boncuk terliyor. Geliyorlar, acıyorlar bana. Gelip siliyorlar.

Ya bugünler geçecek mi acaba, bu saatler geçecek mi yâ Rabbi? Ya bugünler geçecek mi acaba, bu saatler geçecek mi yâ Rabbi?

İnsan demek ki son nefeste nefes alamayınca böyle ölecek falan. Ölümün sınırına kadar gelip geçiyor.İnsan demek ki son nefeste nefes alamayınca böyle ölecek falan. Ölümün sınırına kadar gelip geçiyor. Ölecek gibi olacakken geri dönüyor. Meğer ne kadar büyük nimetmiş. Ölecek gibi olacakken geri dönüyor. Meğer ne kadar büyük nimetmiş.

Bunca nimeti veren Allah'a bir nimeti için anaya, babaya hizmet eder gibiBunca nimeti veren Allah'a bir nimeti için anaya, babaya hizmet eder gibi severek kulluk edecek, ömür boyu. Kaldı ki: severek kulluk edecek, ömür boyu. Kaldı ki:

Allah'ın nimetlerini sayıp sıralamaya kalksanız tâkat getiremezsiniz.Allah'ın nimetlerini sayıp sıralamaya kalksanız tâkat getiremezsiniz. Nimetleri sayıp bitiremezsiniz. Nimetlerin sayısını sıralamayı bile bitiremezsiniz.Nimetleri sayıp bitiremezsiniz. Nimetlerin sayısını sıralamayı bile bitiremezsiniz. Ömür biter, sıralama bitmez. Allah'ın nimetleri o kadar çok. Ömür biter, sıralama bitmez. Allah'ın nimetleri o kadar çok.

Ve biz yine Allah'a severek kulluk etmeliyiz. İtaat edeceğiz.Ve biz yine Allah'a severek kulluk etmeliyiz. İtaat edeceğiz. Anamız, babamız kalk diyecek; ayağımızdan sürükleyecek. Hadi, diyecek.Anamız, babamız kalk diyecek; ayağımızdan sürükleyecek. Hadi, diyecek. Ondan sonra kalkacağız, abdest alacağız; bazen almayacağız. İnsana zor geliyor uykuyu bırakmak. Ondan sonra kalkacağız, abdest alacağız; bazen almayacağız. İnsana zor geliyor uykuyu bırakmak.

"Boş ver. Güneş battıktan sonra kılarım." Allah'ın emirlerini tutmakta zorlanıyoruz, çok ayıp."Boş ver. Güneş battıktan sonra kılarım." Allah'ın emirlerini tutmakta zorlanıyoruz, çok ayıp. Düşünsek çok ayıp. Allah onların hepsini de biliyor, bütün duygularımızı biliyor.Düşünsek çok ayıp. Allah onların hepsini de biliyor, bütün duygularımızı biliyor. Hepsini takip etmiş, anında takip ediyor. Ve biz de çok ayıp ediyoruz. Çok ayıp bir şey. Hepsini takip etmiş, anında takip ediyor. Ve biz de çok ayıp ediyoruz. Çok ayıp bir şey.

Ne kadar ayıp! Bu kadar da yapılmaz yani. Ne kadar ayıp! Bu kadar da yapılmaz yani.

Allah'a ve Resûlullah'a itaat et.Allah'a ve Resûlullah'a itaat et. Resûle itaat nereden çıktı? Allah Resûlü gönderdiği için.Resûle itaat nereden çıktı?

Allah Resûlü gönderdiği için.
Peygamber olarak gönderdiği için, vazifeli kul olarak gönderdiği için ona itaat edeceğiz.Peygamber olarak gönderdiği için, vazifeli kul olarak gönderdiği için ona itaat edeceğiz. Neden dolayı? Allah'a kulluğun bir sonucu olduğu için. Neden dolayı? Allah'a kulluğun bir sonucu olduğu için.

Sen Allah'a kul musun, Allah'a severek kulluk edecek misin? Sen Allah'a kul musun, Allah'a severek kulluk edecek misin?

Evet, ben Allah'ın kuluyum.Evet, ben Allah'ın kuluyum. İnşallah aşk ile şevk ile yüksünmeden, gocunmadan, üşenmeden, üzülmeden Allah'a kulluk edeceğim.İnşallah aşk ile şevk ile yüksünmeden, gocunmadan, üşenmeden, üzülmeden Allah'a kulluk edeceğim. Tamam, Allah sana elçi göndermiş. O elçiye itaat et.Tamam, Allah sana elçi göndermiş.

O elçiye itaat et.
O Resûlullah, nebiyyullah, halîlullah, safiyullah, sadullah, rahmetullah, nimetullah, hidayetullah,O Resûlullah, nebiyyullah, halîlullah, safiyullah, sadullah, rahmetullah, nimetullah, hidayetullah, Allahu Teâlâ hazretlerinin sevgili kulu Muhammed Mustafâ'sına itaat edecek. Neden? Allahu Teâlâ hazretlerinin sevgili kulu Muhammed Mustafâ'sına itaat edecek.

Neden?

O gönderdi. Zaten dünyada insanlar birbirleriyle dost oluyor.O gönderdi. Zaten dünyada insanlar birbirleriyle dost oluyor. "Merhaba kardeşim, nasılsın. İyi misin? Ya ben seni çok sevdim. Gel, bir sarılayım." "Merhaba kardeşim, nasılsın. İyi misin? Ya ben seni çok sevdim. Gel, bir sarılayım."

Çok sıkma ya belimi, acıttın. Bilmem ne falan, muhabbet ediyor.Çok sıkma ya belimi, acıttın. Bilmem ne falan, muhabbet ediyor. Bazen bir insan bir insanı seviyor. Seni sevdim, samimi arkadaş oluyor böyle.Bazen bir insan bir insanı seviyor. Seni sevdim, samimi arkadaş oluyor böyle. Toplantıda beraber, yemekte beraber. Toplantıda beraber, yemekte beraber.

Bir yedikleri içtikleri ayrı gidiyor, boğazlarından. Her şeyleri beraber. Her şeyi beraber seviyor. Bir yedikleri içtikleri ayrı gidiyor, boğazlarından. Her şeyleri beraber. Her şeyi beraber seviyor.

Neden seviyorsun bu adamı? Hocam bu adam çok dürüst bir adam.Neden seviyorsun bu adamı?

Hocam bu adam çok dürüst bir adam.
Çok iyi huylu bir adam, çok fedakâr bir kardeş.Çok iyi huylu bir adam, çok fedakâr bir kardeş. En sıkıntılı bir zamanımda bana öyle bir yardım etti ki ben yüz numaraya gidemiyorum, kalkamıyordum.En sıkıntılı bir zamanımda bana öyle bir yardım etti ki ben yüz numaraya gidemiyorum, kalkamıyordum. Hizmetimi yaptı, utanıyorum. Ne kadar hizmet etti? Hizmetimi yaptı, utanıyorum.

Ne kadar hizmet etti?

Melek gibi bir insan, ben bunu çok seviyorum. Melek gibi bir insan, ben bunu çok seviyorum.

İyi huylu olduğundan. Yani bu insan çok iyi huylu.İyi huylu olduğundan. Yani bu insan çok iyi huylu. Hem iyi huylu hem de bana çok faydası dokunuyor filan. Ondan.Hem iyi huylu hem de bana çok faydası dokunuyor filan. Ondan. İnsanların en güzel ve Muhammed Mustafa Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem.İnsanların en güzel ve Muhammed Mustafa Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem. Sevmek ne kelime. Âşık olacaksın. Sevmek ne kelime. Âşık olacaksın.

Resûlullah'ı kim ilk önce görürse titrerdi karşısında, Peygamber Efendimiz'in. Heybetli idi.Resûlullah'ı kim ilk önce görürse titrerdi karşısında, Peygamber Efendimiz'in. Heybetli idi. Peygamber Efendimiz çok heybetliydi. Muazzam bir tesiri vardı. Bir de mânevî etkisi vardı.Peygamber Efendimiz çok heybetliydi. Muazzam bir tesiri vardı. Bir de mânevî etkisi vardı. Bir aylık mesafedeki düşmana Resûlullah'ın heybeti tesir ederdi. Bir aylık mesafedeki düşmana Resûlullah'ın heybeti tesir ederdi.

Bir aylık uzaktaki düşmana,Bir aylık uzaktaki düşmana, bir aylık yol mesafedeki düşmanlara Resûlullah'ın korkusu tesir ederdi, titretirdi onları.bir aylık yol mesafedeki düşmanlara Resûlullah'ın korkusu tesir ederdi, titretirdi onları. Heybetli idi, ondan.Heybetli idi, ondan. Ansızın onu gören korkardı, heybetinin korkusu altında titrerdi. Ansızın onu gören korkardı, heybetinin korkusu altında titrerdi.

Ama yanında bulunup, sohbetinde bulunup biraz zaman geçirip de tanırsa, tanıdım Resûlullah'ı.Ama yanında bulunup, sohbetinde bulunup biraz zaman geçirip de tanırsa, tanıdım Resûlullah'ı. Çok korkunç duruyor, ilk gördüğün zaman; ama tanıdım şimdi. Böyle tanırsa; Çok korkunç duruyor, ilk gördüğün zaman; ama tanıdım şimdi. Böyle tanırsa;

Marifeten ehabbe. Severdi Resûlullah'ı. Âşık olurdu. Çünkü çok güzel biriydi.Marifeten ehabbe. Severdi Resûlullah'ı. Âşık olurdu. Çünkü çok güzel biriydi. Birisi diyor ki "Resûlullah'ın yüzü parlıyordu, kılıç gibi parlıyordu." Birisi diyor ki "Resûlullah'ın yüzü parlıyordu, kılıç gibi parlıyordu."

Diğeri diyor ki: "Hadi oradan, ne kılıç gibisi! Ay gibiydi, Güneş gibiydi."Diğeri diyor ki: "Hadi oradan, ne kılıç gibisi! Ay gibiydi, Güneş gibiydi." Öyle parlıyordu, nuru vardı Resûlullah Efendimiz'in. Mübarek yüzünün nuru vardı.Öyle parlıyordu, nuru vardı Resûlullah Efendimiz'in. Mübarek yüzünün nuru vardı. Münakaşa ediyorlardı, şöyle mi parlıyordu; böyle mi parlıyordu. Pırıl pırıl parlıyordu, yüzü.Münakaşa ediyorlardı, şöyle mi parlıyordu; böyle mi parlıyordu. Pırıl pırıl parlıyordu, yüzü. Bak O Medine'de ki garibana yüz defa görmüş. Saymış da mübarek yüz defa gördüm diye. Bak O Medine'de ki garibana yüz defa görmüş. Saymış da mübarek yüz defa gördüm diye.

Ne mutlu gül yüzünü rüyamızda görsek. Gül bahçesi dünyamıza gel ya Resûlallah!Ne mutlu gül yüzünü rüyamızda görsek. Gül bahçesi dünyamıza gel ya Resûlallah! Bizler de görelim. Allahu Teâlâ hazretleri Kur'ân-ı Kerîm'de buyuruyor ki: Bizler de görelim. Allahu Teâlâ hazretleri Kur'ân-ı Kerîm'de buyuruyor ki:

İnna. Hiç şüphe yok ki muhakkak ki mânasına gelen bir söz Arapça'da.İnna. Hiç şüphe yok ki muhakkak ki mânasına gelen bir söz Arapça'da. İnne muhakkak, öyle demek. Edat-ı tahkik derler. İnne muhakkak, öyle demek. Edat-ı tahkik derler. Yani muhakkak, öyle olduğunu gösteren bir kelime demek. Yani muhakkak, öyle olduğunu gösteren bir kelime demek.

İnnallahe. Muhakkak ki hiç şüphe yok ki Allah celle celalühü; İnnallahe. Muhakkak ki hiç şüphe yok ki Allah celle celalühü;

İnnallahe ve melaiketehu.İnnallahe ve melaiketehu. Ve cümle meleklerin amentü billahi ve melaiketihi; biz Allah'a da gönül vermişiz, inanmışız.Ve cümle meleklerin amentü billahi ve melaiketihi; biz Allah'a da gönül vermişiz, inanmışız. Meleklerini de biliyoruz, melekler var. Ne kadar var, sayısız melekler.Meleklerini de biliyoruz, melekler var. Ne kadar var, sayısız melekler. Yerde, gökte, arşta, feleklerde, senin vücudunda. Biliyor musunuz? Yerde, gökte, arşta, feleklerde, senin vücudunda.

Biliyor musunuz?

Her yağmur tanesini bir melek yere indiriyormuş. Meleklerin sayısını anla.Her yağmur tanesini bir melek yere indiriyormuş. Meleklerin sayısını anla. Yeryüzündeki melekler, gökteki melekler, yedi kat semadaki melekler… Sayısız. Yeryüzündeki melekler, gökteki melekler, yedi kat semadaki melekler… Sayısız.

İInnallahe ve melaiketehu. Allah'ın melekleri, yusallune alen nebi, peygambere salât ediyorlar. İInnallahe ve melaiketehu. Allah'ın melekleri, yusallune alen nebi, peygambere salât ediyorlar.

Hocam, salât etmek ne demek? Türkçe bir kelime değil bu.Hocam, salât etmek ne demek?

Türkçe bir kelime değil bu.
Peygambere salât ediyorlar, ne demek. Allah Muhammed Mustafâ'ya salât ediyor.Peygambere salât ediyorlar, ne demek. Allah Muhammed Mustafâ'ya salât ediyor. Melekler Muhammed Mustafâ'ya salât ediyor. Ne demek? Allah'ın salâtı aslında teveccüh demek.Melekler Muhammed Mustafâ'ya salât ediyor.

Ne demek?

Allah'ın salâtı aslında teveccüh demek.
Teveccüh ediyor, yönelmek demek yani. Yönünü dönüp öyle yönelmek demek.Teveccüh ediyor, yönelmek demek yani. Yönünü dönüp öyle yönelmek demek. Sırt dönmeden yönelmek. Sırt dönmeden yönelmek.

Allah'ın yönelmesi, teveccühü ne demek? Allah'ın yönelmesi, teveccühü ne demek?

Yani Allah lütfediyor, ihsan ediyor, ikram ediyor, rahmediyor manasında. Yani Allah lütfediyor, ihsan ediyor, ikram ediyor, rahmediyor manasında.

Meleklerin teveccühü ne demek? Melekler, Allah'ın görevli yaratıkları. Onlar dua ediyorlar. Meleklerin teveccühü ne demek?

Melekler, Allah'ın görevli yaratıkları. Onlar dua ediyorlar.

Onların teveccühleri nasıl olur Peygamber Efendimiz'e? Onların teveccühleri nasıl olur Peygamber Efendimiz'e?

Allah'ın teveccühü nasıl olur. Rahmetine gark olmak, bol bol ihsanı ona vermek, lütfetmekle olur.Allah'ın teveccühü nasıl olur. Rahmetine gark olmak, bol bol ihsanı ona vermek, lütfetmekle olur. Meleklerin de teveccühü dua ederler. Yâ Rabbi! Muhammed Mustafa'na böyle olur. Meleklerin de teveccühü dua ederler. Yâ Rabbi! Muhammed Mustafa'na böyle olur.

İnnallahe ve melaiketehu yusallune alen nebi.İnnallahe ve melaiketehu yusallune alen nebi. O Muhammed-i Mustafa'ya, o peygambere,O Muhammed-i Mustafa'ya, o peygambere, nebiyyullah Muhammed-i Mustafa'ya böyle yapıyorlar, Allah da melekler de. nebiyyullah Muhammed-i Mustafa'ya böyle yapıyorlar, Allah da melekler de.

Ya eyyühellezine amenu.Ya eyyühellezine amenu. Ey iman edenler, yani tarif boyunca hepimiz cihan yüzünde hepimiz ey iman edenler;Ey iman edenler, yani tarif boyunca hepimiz cihan yüzünde hepimiz ey iman edenler; sallu aleyhi siz de ona salât ediniz. sallu aleyhi siz de ona salât ediniz.

Ve sellimu teslima. Ve ona selam ediniz. Şimdi Allah bir şeyi emretti mi ona ne denir? Ve sellimu teslima. Ve ona selam ediniz. Şimdi Allah bir şeyi emretti mi ona ne denir?

Allah'ın emri mutlaka tutulacak. Mutlaka, kesinlikle tutulmalı. Yani bu işin bir başka şekli yok.Allah'ın emri mutlaka tutulacak. Mutlaka, kesinlikle tutulmalı. Yani bu işin bir başka şekli yok. Tutulması lazım, Allah emrediyor. Salât ü selâm getirin. Tutulması lazım, Allah emrediyor. Salât ü selâm getirin. Bütün Müslümanların boynuna borç ve farzdır, salât ü selâm getirmek. Biz de getiriyoruz. Bütün Müslümanların boynuna borç ve farzdır, salât ü selâm getirmek. Biz de getiriyoruz.

Ne zaman getiriyoruz? Namazların arkasından salaten tüncinâyı okuyoruz.Ne zaman getiriyoruz?

Namazların arkasından salaten tüncinâyı okuyoruz.
Allahümme salli ala seyyidinâ Muhammedin ve ali seyyidinâ Muhammedin salaten tüncina biha…Allahümme salli ala seyyidinâ Muhammedin ve ali seyyidinâ Muhammedin salaten tüncina biha… Bu bir salavattır. Başka nerede salât okuyoruz? Bu bir salavattır.

Başka nerede salât okuyoruz?

Namazın içinde, oturduğumuz zaman, bitireceğimiz zaman,Namazın içinde, oturduğumuz zaman, bitireceğimiz zaman, namazı son okuyuşta Allahümme salli ala seyyidinâ Muhammedinnamazı son okuyuşta Allahümme salli ala seyyidinâ Muhammedin ve ala ali seyyidinâ Muhammed kemâ salleyte kemâ barekte…ve ala ali seyyidinâ Muhammed kemâ salleyte kemâ barekte… Bayağı iyi salât ü selâm getiriyormuşuz biz. Sonra ezanı duyduğumuz zaman, salavat getiriyoruz.Bayağı iyi salât ü selâm getiriyormuşuz biz. Sonra ezanı duyduğumuz zaman, salavat getiriyoruz. Adını andığımız zaman salavat getiriyoruz. O nerede? Adını andığımız zaman salavat getiriyoruz.

O nerede?

Ne zaman Muhammed dense Allahümme salli ala seyyidinâ Muhammed, diyoruz.Ne zaman Muhammed dense Allahümme salli ala seyyidinâ Muhammed, diyoruz. Ne zaman adını duysak salât ü selâm getiriyoruz. Diyor ki Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz: Ne zaman adını duysak salât ü selâm getiriyoruz. Diyor ki Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz:

Neden böyle yapmışız, niye böyle âdet olmuş? Neden böyle yapmışız, niye böyle âdet olmuş?

Biz büyüklerimizden böyle gördük de sebebi ne, kökeni ne bu işin, aslı ne sebeple imiş? Biz büyüklerimizden böyle gördük de sebebi ne, kökeni ne bu işin, aslı ne sebeple imiş?

Çünkü Peygamber Efendimiz diyor ki; Minbere çıkıyormuş, bir adımını atmış. Hutbe okuyacak.Çünkü Peygamber Efendimiz diyor ki;

Minbere çıkıyormuş, bir adımını atmış. Hutbe okuyacak.
Âmin demiş, bir adım daha atmış. Âmin, demiş. Bir adım daha atmış. Âmin, demiş.Âmin demiş, bir adım daha atmış. Âmin, demiş. Bir adım daha atmış. Âmin, demiş. Resûlullah yukarı çıkarken minbere üç defa âmin dedi. Sormuşlar ona ya Resûlallah: Resûlullah yukarı çıkarken minbere üç defa âmin dedi. Sormuşlar ona ya Resûlallah:

Bu sefer minbere çıkarken âmin dedin, üç defa. Neden? Bu sefer minbere çıkarken âmin dedin, üç defa.

Neden?

Cebrail aleyhisselam geldi. Üç şeyi söyledi dua; ama beddua. Dua iki türlü olur: Cebrail aleyhisselam geldi. Üç şeyi söyledi dua; ama beddua. Dua iki türlü olur:

Bir normal dua olur. "Yâ Rabbi! şu kardeşlere sen sıhhat ver, âfiyet ver."Bir normal dua olur. "Yâ Rabbi! şu kardeşlere sen sıhhat ver, âfiyet ver." Bir de "Yâ Rabbi! şu adamın boynu devrilsin. Hay Allah kahretsin, mahvolsun! Gözleri aksın."Bir de "Yâ Rabbi! şu adamın boynu devrilsin. Hay Allah kahretsin, mahvolsun! Gözleri aksın." böyle çeşitli şeyler var. Ne diyoruz buna? Beddua diyoruz.böyle çeşitli şeyler var. Ne diyoruz buna?

Beddua diyoruz.
Lanet etmek, beddua etmek diyoruz. Lanet etmek, beddua etmek diyoruz. Birisini kızdırdın mı damarına bastın mı açıyor ağzını, beddua ediyor.Birisini kızdırdın mı damarına bastın mı açıyor ağzını, beddua ediyor. Cebrail aleyhisselam gelmiş, beddua etmiş. Bed ne demek? Farsça, kötü demek. İngilizce'deki gibi.Cebrail aleyhisselam gelmiş, beddua etmiş. Bed ne demek?

Farsça, kötü demek. İngilizce'deki gibi.
Allah Allah! Farsça'daki bedle İngilizce'deki bad birbirine benziyor.Allah Allah! Farsça'daki bedle İngilizce'deki bad birbirine benziyor. Benzer tabii kardeş dil de ondan. Aynı değil, İngilizce'de father diyorsun. Benzer tabii kardeş dil de ondan. Aynı değil, İngilizce'de father diyorsun.

Farsça'da peder diyorsun. İngilizce'de mother diyorsun, Farsça'da ne diyorsun?Farsça'da peder diyorsun. İngilizce'de mother diyorsun, Farsça'da ne diyorsun? Mander diyorsun. İngilizce'de daughter diyorsun. Farsça'da ne diyorsun deuter diyorsun.Mander diyorsun. İngilizce'de daughter diyorsun. Farsça'da ne diyorsun deuter diyorsun. Bak, yakınlığı anlaşılıyor. Bak, yakınlığı anlaşılıyor.

İngilizcede beddua nedir? Bad pray. İngilizcede beddua nedir?

Bad pray.

Cebrail aleyhisselam ne demişte âmin demiş, Peygamber Efendimiz? Cebrail aleyhisselam ne demişte âmin demiş, Peygamber Efendimiz?

Bir insan; ana babası ile beraber yaşamışsa, Peygamber Efendimiz doğmadan babası vefat etti.Bir insan; ana babası ile beraber yaşamışsa, Peygamber Efendimiz doğmadan babası vefat etti. Küçükken annesi vefat etti, mesela. Bazen beraber yaşam olmayabiliyor. Küçükken annesi vefat etti, mesela. Bazen beraber yaşam olmayabiliyor.

Doğumda annesi ölebiliyor, mesela. Küçükken babası ölebiliyor.Doğumda annesi ölebiliyor, mesela. Küçükken babası ölebiliyor. Bir insan anne ve babası ile beraber yaşarsa, idrak ederse, onlara kavuşursa, Bir insan anne ve babası ile beraber yaşarsa, idrak ederse, onlara kavuşursa, onlarla beraber yaşarsa veya bir tanesine yetişirseonlarla beraber yaşarsa veya bir tanesine yetişirse hani ikisine birden yetişemedi de birisi çabuk vefat etmiş. Küçükken vefat etmiş. hani ikisine birden yetişemedi de birisi çabuk vefat etmiş. Küçükken vefat etmiş.

Ötekisi ile de azıcık beraber olmuşlar.Ötekisi ile de azıcık beraber olmuşlar. "Anne babasının ikisine birden ya da birisine erişip de "Anne babasının ikisine birden ya da birisine erişip de annesi, babası onu cennete sokamamışsa yazıklar olsun ona;annesi, babası onu cennete sokamamışsa yazıklar olsun ona; yerde sürtsün onun dili." dedi Cebrail, ben de âmin dedim.yerde sürtsün onun dili." dedi Cebrail, ben de âmin dedim. Demek ki insanın annesi, babası insanı cennete sokar. Evet, Cennet annelerin ayaklarının altındadır. Demek ki insanın annesi, babası insanı cennete sokar.

Evet, Cennet annelerin ayaklarının altındadır.

Ne demek yani, bu sözün mânası ne? Ne demek yani, bu sözün mânası ne?

Annene hürmet edersen, babana hürmet edersen cennete girersin.Annene hürmet edersen, babana hürmet edersen cennete girersin. Annenin, babanın duasını alırsa Allah; anne baba duasını kabul eder. Cennete girersin. Annenin, babanın duasını alırsa Allah; anne baba duasını kabul eder. Cennete girersin. Annesi ile babası ile beraber yaşamış beraber olmuşlar da duasını alamamış, Cenneti kazanamamış. Annesi ile babası ile beraber yaşamış beraber olmuşlar da duasını alamamış, Cenneti kazanamamış.

Yazıklar olsun o çocuğa, burnu yerlerde sürtülsün onun.Yazıklar olsun o çocuğa, burnu yerlerde sürtülsün onun. Cennete sokamamışlar anasıyla babası bunu. Haylazlık etmiş, ana babasına evlatlık etmemiş. Cennete sokamamışlar anasıyla babası bunu. Haylazlık etmiş, ana babasına evlatlık etmemiş. Ana babasının duasını alamamış.Ana babasının duasını alamamış. Anne babası onu cennete sokamamışlar.Anne babası onu cennete sokamamışlar. Onun burnu yerlerde sürtülsün. Onun burnu yerlerde sürtülsün.

O ne hayırsız evlatmış, o. Cebrail öyle beddua etmiş, Peygamber Efendimiz âmin demiş. O ne hayırsız evlatmış, o. Cebrail öyle beddua etmiş, Peygamber Efendimiz âmin demiş.

Buradan ne anlıyoruz? Anne baba bizim için bir fırsattır.Buradan ne anlıyoruz?

Anne baba bizim için bir fırsattır.
Bir ganimettir, bir nimettir Elini bırakıp ayağını öpmeliyiz. Duasını kazanmaya çalışmalıyız.Bir ganimettir, bir nimettir Elini bırakıp ayağını öpmeliyiz. Duasını kazanmaya çalışmalıyız. Gönlünü elde etmeye çalışmalıyız. Politikacılar nasıl halkın gönlünü hoş edip de oyunu almaya çalışıyor.Gönlünü elde etmeye çalışmalıyız. Politikacılar nasıl halkın gönlünü hoş edip de oyunu almaya çalışıyor. Beğeni kazanmaya çalışıyor. Beğeni kazanmaya çalışıyor.

Biz de allem edip kallem edip, uğraşıp, didinip, kafamızı kullanıp, politika yapıp,Biz de allem edip kallem edip, uğraşıp, didinip, kafamızı kullanıp, politika yapıp, ne yapıp yapıp anamızın babamızın duasını kazanmaya çalışmalıyız. Öyle değil mi? Bu çıkıyor.ne yapıp yapıp anamızın babamızın duasını kazanmaya çalışmalıyız. Öyle değil mi? Bu çıkıyor. Anne baba bir fırsatmış. Anne baba insanı cennete sokarmış dua ederse. Anne baba bir fırsatmış. Anne baba insanı cennete sokarmış dua ederse. O halde onun duasını kazanmaya çalışmalıyız. O halde onun duasını kazanmaya çalışmalıyız.

Peki, Peygamber Efendimiz anne babadan önce gelir mi? Gelir. Peki, Peygamber Efendimiz anne babadan önce gelir mi? Gelir.

Anadan, babadan ve kendi şahsından bile önde gelir Peygamber Efendimiz.Anadan, babadan ve kendi şahsından bile önde gelir Peygamber Efendimiz. O zaman insanın hocası da anadan babadan önce gelir. Bunu da söylüyorum.O zaman insanın hocası da anadan babadan önce gelir. Bunu da söylüyorum. Peygamber Efendimiz söyledi diye söylüyorum. "Sonra ne dua etmiş hocam Cebrail? Merak ettik." Peygamber Efendimiz söyledi diye söylüyorum. "Sonra ne dua etmiş hocam Cebrail? Merak ettik."

İkinci bedduası: "Bir insan Ramazan ayına kadar gelmiş, yaşamış;İkinci bedduası: "Bir insan Ramazan ayına kadar gelmiş, yaşamış; Ramazan gelmiş bitmiş de cenneti kazanamamış.Ramazan gelmiş bitmiş de cenneti kazanamamış. Mağfiret olunmamış, Allah'ın affına, mağfiretine nâil olamamış.Mağfiret olunmamış, Allah'ın affına, mağfiretine nâil olamamış. Mazhar olamamış, yerde sürtsün o herifin de burnu." Neden? Mazhar olamamış, yerde sürtsün o herifin de burnu."

Neden?

Kim bilir Ramazan'ı nasıl geçirirdi. Herkes camiiye giderken o ne yaptı. Kim bilir Ramazan'ı nasıl geçirirdi. Herkes camiiye giderken o ne yaptı. Herkes oruç tutarken o ne yaptı? Herkes oruç tutarken o ne yaptı?

Kim bilir Ramazan'da nasıl yaşadı da Ramazan geldi, geçti; mağfiret olmadı. Kim bilir Ramazan'da nasıl yaşadı da Ramazan geldi, geçti; mağfiret olmadı.

Bundan çıkan sonuç ne? Bundan çıkan sonuç ne?

Aman Ramazan'ın kadrini, kıymetini bilelim.Aman Ramazan'ın kadrini, kıymetini bilelim. Ramazan'dan istifade edelim.Ramazan'dan istifade edelim. Ramazan bittiği zaman, geçtiği zaman mağfiret edilmeden mahrum kalanlardan olmayalım. Ramazan bittiği zaman, geçtiği zaman mağfiret edilmeden mahrum kalanlardan olmayalım.

Cebrail'in bedduasına, Resûlullah Efendimiz'in âmin demesine mağlup kalmayalım.Cebrail'in bedduasına, Resûlullah Efendimiz'in âmin demesine mağlup kalmayalım. Peygamber Efendimiz Recep ayı girdiği zaman duaya başlardı.Peygamber Efendimiz Recep ayı girdiği zaman duaya başlardı. Peygamber kendisi ama Recep ayı girdiği zaman derdi ki: Peygamber kendisi ama Recep ayı girdiği zaman derdi ki:

Yâ Rabbi! Şu Recep ayını bize mübarek eyle, şu Şaban ayını bize mübarek eyle de bizi Ramazan'a ulaştır.Yâ Rabbi! Şu Recep ayını bize mübarek eyle, şu Şaban ayını bize mübarek eyle de bizi Ramazan'a ulaştır. İki ay önceden hevesi, şevki, arzusu, duası öyle. İki ay önceden hevesi, şevki, arzusu, duası öyle.

Ramazan'a bir ulaştır, diye dua ederdi. Ramazan öyle bir ay. Allah Ramazan'a sıhhat, afiyetle ulaştırsın.Ramazan'a bir ulaştır, diye dua ederdi. Ramazan öyle bir ay. Allah Ramazan'a sıhhat, afiyetle ulaştırsın. Ramazan'da mağfiret olanlardan eylesin cümlemizi. Cümlemizi Ramazan'dan istifade edenlerden eylesin. Ramazan'da mağfiret olanlardan eylesin cümlemizi. Cümlemizi Ramazan'dan istifade edenlerden eylesin.

Üçüncü dua ne hocam? Üçüncü dua ne hocam?

"Yine şu adamın burnu yerde sürtülsün ki"Yine şu adamın burnu yerde sürtülsün ki yanında benim adım geçtiği halde bana salavat getirmemiş olan o adam."yanında benim adım geçtiği halde bana salavat getirmemiş olan o adam." Bir adam ki yanında benim adım anılıyor. Bir adam ki yanında benim adım anılıyor. Peygamber Efendimiz şöyle yapmış, böyle gitmiş deniliyor da sallallahu aleyhi ve sellem demiyor.Peygamber Efendimiz şöyle yapmış, böyle gitmiş deniliyor da sallallahu aleyhi ve sellem demiyor. Bana salât ü selâm getirmemiş o adamın da burnu yerde sürtülsün. Neden? Bana salât ü selâm getirmemiş o adamın da burnu yerde sürtülsün.

Neden?

Fırsat kaçırıyor. Fırsat kaçırıyor.

Subhane rabbina rabbil izzeti amma yesifun. Ve selamün alel mürselîn velhamdülillahi Rabbil âlemin. Subhane rabbina rabbil izzeti amma yesifun. Ve selamün alel mürselîn velhamdülillahi Rabbil âlemin.

el-Fâtiha el-Fâtiha

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2