Namaz Vakitleri

26 Cemâziye'l-Âhir 1446
27 Aralık 2024
İmsak
06:49
Güneş
08:21
Öğle
13:10
İkindi
15:29
Akşam
17:49
Yatsı
19:16
Detaylı Arama

Her Şeyin Bir Zekâtı Vardır

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

17 Rebîü'l-Âhir 1421 / 19.07.2000

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın yurtdışında bulunduğu zamanlarda, özellikle 7 Mayıs 1997 günü Türkiye’den ayrıldıktan sonra gurbet ellerde; Avustralya, Almanya, İsveç, İngiltere, Hollanda, ABD ve farklı ülkelerde yapmış oldukları sohbetlerdir.

Avustralya’da sabah ve yatsı namazından sonra, çeşitli camilerde yaptıkları hadis ve tefsir sohbetleri, İsveç’te son Ramazan ayı boyunca yaptıkları konuşmalar, aile eğitim toplantılarında yaptıkları konuşmalar ve konferanslardan oluşmaktadır.

Bu konuşmalar, Ak-Radyo’da “Gurbet Sohbetleri” adı altında yayımlanmıştır.
Vücudun Zekatı Oruçtur, Göklerin Anahtarı La İlahe İllallah Demektir, Allah İçin Sarf Edilen Malın Sevabı Bir'e Yedi Yüzdür, | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Her Şeyin Bir Zekâtı Vardır

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

17 Rebîü'l-Âhir 1421 / 19.07.2000

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın yurtdışında bulunduğu zamanlarda, özellikle 7 Mayıs 1997 günü Türkiye’den ayrıldıktan sonra gurbet ellerde; Avustralya, Almanya, İsveç, İngiltere, Hollanda, ABD ve farklı ülkelerde yapmış oldukları sohbetlerdir.

Avustralya’da sabah ve yatsı namazından sonra, çeşitli camilerde yaptıkları hadis ve tefsir sohbetleri, İsveç’te son Ramazan ayı boyunca yaptıkları konuşmalar, aile eğitim toplantılarında yaptıkları konuşmalar ve konferanslardan oluşmaktadır.

Bu konuşmalar, Ak-Radyo’da “Gurbet Sohbetleri” adı altında yayımlanmıştır.
Vücudun Zekatı Oruçtur, Göklerin Anahtarı La İlahe İllallah Demektir, Allah İçin Sarf Edilen Malın Sevabı Bir'e Yedi Yüzdür, | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Konuşma Metni

Eûzübillâhimineşşeytânirracîm. Bismillâhirrahmânirrahîm Eûzübillâhimineşşeytânirracîm. Bismillâhirrahmânirrahîm

el-Hamdülillâhirabbi'l-âlemîne hamden kesîran tayyiben mübâreken fîh alâ külli hâlin ve fî küllihîn.el-Hamdülillâhirabbi'l-âlemîne hamden kesîran tayyiben mübâreken fîh alâ külli hâlin ve fî küllihîn. es-Salâtü ve's-selâmu alâ seyyîdinâ Muhammedines-Salâtü ve's-selâmu alâ seyyîdinâ Muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecmaîn ve mentebiahû bi-ihsânin ilâ yevmi'd-dîn. Emmâ ba'd: ve âlihî ve sahbihî ecmaîn ve mentebiahû bi-ihsânin ilâ yevmi'd-dîn.

Emmâ ba'd:

Fe kâle Resûlullâh sallallahu aleyhi ve sellem: Li-külli şey'in zekâtün ve zekâtü'l-cesedi's-savm. Fe kâle Resûlullâh sallallahu aleyhi ve sellem:

Li-külli şey'in zekâtün ve zekâtü'l-cesedi's-savm.

Hadîs-i şerîf Ebû Hüreyre radyallahu anh'ten; Sehl b. Sa'd es-Sâidî radıyallahu anh'ten rivayet olunmuş.Hadîs-i şerîf Ebû Hüreyre radyallahu anh'ten; Sehl b. Sa'd es-Sâidî radıyallahu anh'ten rivayet olunmuş. Taberânî, İbn Abdilber ve diğer kaynaklarda var. Taberânî, İbn Abdilber ve diğer kaynaklarda var.

Peygamber Efendimiz; Li-külli şey'in zekâtün. "Her şeyin bir zekâtı vardır."Peygamber Efendimiz;

Li-külli şey'in zekâtün. "Her şeyin bir zekâtı vardır."
Ve zekâtü'l-cesedi's-savmü. "Vücudun zekâtı da oruç tutmaktır." diyor. Ve zekâtü'l-cesedi's-savmü. "Vücudun zekâtı da oruç tutmaktır." diyor.

Vücudun zekâtı da oruç tutmaktır! Vücudun zekâtı da oruç tutmaktır!

Arapça'da, şeriatımızda zekât; malının bir miktarını Allah yolunda fakirlere,Arapça'da, şeriatımızda zekât; malının bir miktarını Allah yolunda fakirlere, mücahitlere ve yolda kalmışlara vs. vermektir.mücahitlere ve yolda kalmışlara vs. vermektir. Zekât ibadeti malî bir ibadet, kelime anlamı "temizlemek, paklamak" demek. Zekât ibadeti malî bir ibadet, kelime anlamı "temizlemek, paklamak" demek.

O paraya neden zekât deniliyor? Çünkü o para fakirin hakkıdır.O paraya neden zekât deniliyor?

Çünkü o para fakirin hakkıdır.
O hakkı götürüp fakire verdiği zaman malı, parası temizlenmiş oluyor. O hakkı götürüp fakire verdiği zaman malı, parası temizlenmiş oluyor. Vermediği zaman malda haram para, başkasının hakkı kalmış oluyor.Vermediği zaman malda haram para, başkasının hakkı kalmış oluyor. O bakımdan onun ayrılıp verilmesi, onun temizlenmesi oluyor. Her şeyin zekâtı var! O bakımdan onun ayrılıp verilmesi, onun temizlenmesi oluyor.

Her şeyin zekâtı var!

Anlamı "temizlenme" ama paranın zekâtı var, devenin zekâtı var, koyunun zekâtı var.Anlamı "temizlenme" ama paranın zekâtı var, devenin zekâtı var, koyunun zekâtı var. Tarlanın zekâtı var, öşür. Mahsulün zekâtı var… Vücudun zekâtı da oruç tutmaktır. Tarlanın zekâtı var, öşür. Mahsulün zekâtı var… Vücudun zekâtı da oruç tutmaktır.

Oruç çok önemli, çok köklü ve çok derin bir ibadettir.Oruç çok önemli, çok köklü ve çok derin bir ibadettir. Oruç tutmak, Hz. Âdem atamız aleyhisselam'dan beriOruç tutmak, Hz. Âdem atamız aleyhisselam'dan beri ümmetlere emrolunmuş olan bir vazifedir, ibadet şeklidir.ümmetlere emrolunmuş olan bir vazifedir, ibadet şeklidir. Ramazan'da oruç tutmak farzdır. Onun dışında da fırsat oldukça imkân buldukça insan bu sevaplı, Ramazan'da oruç tutmak farzdır. Onun dışında da fırsat oldukça imkân buldukça insan bu sevaplı, güzel ibadeti yapmalıdır: Haftada pazartesi-perşembe oruçları vardır.güzel ibadeti yapmalıdır: Haftada pazartesi-perşembe oruçları vardır. Arabî ayların başında, ortasında, sonunda oruç vardır, bu da bir yaygın oruç şekli.Arabî ayların başında, ortasında, sonunda oruç vardır, bu da bir yaygın oruç şekli. Her Arabî ayın 13-14-15'inde, mehtaplı gecelerin gündüzlerinde oruç tutmak vardır. Her Arabî ayın 13-14-15'inde, mehtaplı gecelerin gündüzlerinde oruç tutmak vardır. Recep ayında Efendimiz çok oruç tutardı.Recep ayında Efendimiz çok oruç tutardı. Ramazan'ın geçmesinden sonra Şevval ayında altı gün oruç vardır.Ramazan'ın geçmesinden sonra Şevval ayında altı gün oruç vardır. Zilhicce, hac ayında Zilhicce'nin 1'inden kurban bayramına kadar geçen zamandaZilhicce, hac ayında Zilhicce'nin 1'inden kurban bayramına kadar geçen zamanda oruçlar çok sevaptır ve arefe günü tutulan oruç çok kıymetli bir sevaptır.oruçlar çok sevaptır ve arefe günü tutulan oruç çok kıymetli bir sevaptır. Kandil gecelerinin gündüzlerinde oruç tutmak vardır…Kandil gecelerinin gündüzlerinde oruç tutmak vardır… Bu oruçları fırsat bilip sık sık tutmalıyız kiBu oruçları fırsat bilip sık sık tutmalıyız ki hem sevap kazanmış olalım hem de vücudun zekâtı verilmiş olsun. hem sevap kazanmış olalım hem de vücudun zekâtı verilmiş olsun.

Li-külli şey'in miftâhün ve miftâhü's-semâvâti kavlü lâ ilâhe illallah. Li-külli şey'in miftâhün ve miftâhü's-semâvâti kavlü lâ ilâhe illallah.

Ebû Hüreyre radıyallahu anh'ten ve Ma'kil b. Yesâr radıyallahu anh'ten Taberânî rivayet etmiş. Ebû Hüreyre radıyallahu anh'ten ve Ma'kil b. Yesâr radıyallahu anh'ten Taberânî rivayet etmiş.

"Her şeyin, kapalı her şeyin anahtarı vardır. Göklerin anahtarı da lâ ilâhe illallah demektir!" "Her şeyin, kapalı her şeyin anahtarı vardır. Göklerin anahtarı da lâ ilâhe illallah demektir!"

Çeşitli hadîs-i şerîflerde göklerin kapıları olduğu, o kapılarda bekleyen bekçi melekler olduğuÇeşitli hadîs-i şerîflerde göklerin kapıları olduğu, o kapılarda bekleyen bekçi melekler olduğu ve göklere gelenleri öbür tarafa geçirmedikleri, sorgu sual ettikleri, teftiş ettikleri,ve göklere gelenleri öbür tarafa geçirmedikleri, sorgu sual ettikleri, teftiş ettikleri, durdurdukları bildiriliyor. Hatta bazı şeyleri geri gönderdikleri bildiriliyor. durdurdukları bildiriliyor. Hatta bazı şeyleri geri gönderdikleri bildiriliyor.

Mesela bir adam ibadet etmiş, melekler onu götürüyorlar. Mesela bir adam ibadet etmiş, melekler onu götürüyorlar.

"Gelin bakalım buraya, ne götürüyorsunuz?" "Falanca kul ibadet etti, onun sevabını götürüyoruz." "Gelin bakalım buraya, ne götürüyorsunuz?"

"Falanca kul ibadet etti, onun sevabını götürüyoruz."

"Götürün o ibadeti o adamın başına [çalın], yüzüne çarpın!"Götürün o ibadeti o adamın başına [çalın], yüzüne çarpın! O adamın ibadetini Allah kabul etmez çünkü o adam riyakârdır.O adamın ibadetini Allah kabul etmez çünkü o adam riyakârdır. Riyakârların ibadetini buradan geçirmemeyi bana emretmişti!.." gibi rivayetler vardır. Riyakârların ibadetini buradan geçirmemeyi bana emretmişti!.." gibi rivayetler vardır.

Miraçta Cebrail aleyhisselam ve Peygamber Efendimiz'in kapılarda durdurulduğuMiraçta Cebrail aleyhisselam ve Peygamber Efendimiz'in kapılarda durdurulduğu ve sorulduğu hadîs-i şerîfi geçiyor. Melekler durdurmuşlar ve sormuşlar ki; ve sorulduğu hadîs-i şerîfi geçiyor. Melekler durdurmuşlar ve sormuşlar ki;

"Sen kimsin?" "Cebrail'im." "Yanındaki kim?" "Muhammed." "Sen kimsin?"

"Cebrail'im."

"Yanındaki kim?"

"Muhammed."

"Peki, sen Cebrail'sin; geçebilirsin de o Muhammed kul, beşer, insan."Peki, sen Cebrail'sin; geçebilirsin de o Muhammed kul, beşer, insan. Bunun buradan öteye geçmesine izin verildi mi?" "Verildi." Bunun buradan öteye geçmesine izin verildi mi?"

"Verildi."

"O zaman merhaba, hoş geldin, buyur geç!" Böyle demişler. "O zaman merhaba, hoş geldin, buyur geç!"

Böyle demişler.

Göklerin bomboş olduğunu düşünmeyelim. Bunların bekçileri var, kapılar var; geçilmiyor. Göklerin bomboş olduğunu düşünmeyelim. Bunların bekçileri var, kapılar var; geçilmiyor.

Bu kapıların anahtarı neymiş? Bunu anlattıktan sonra iş kıymetleniyor. Bu kapıların anahtarı neymiş?

Bunu anlattıktan sonra iş kıymetleniyor.

Bu kapıların açılmasının çaresi, kilidin anahtarı neymiş? Kavlü lâ ilâhe illallah. Bu kapıların açılmasının çaresi, kilidin anahtarı neymiş?

Kavlü lâ ilâhe illallah.

Lâ ilâhe illallah, lâ ilâhe illallah… denilince bu kapılar açılıyormuş.Lâ ilâhe illallah, lâ ilâhe illallah… denilince bu kapılar açılıyormuş. Demek ki bu sözü aşk ile şevk ile heyecanla çok çok söylemeliyiz! Demek ki bu sözü aşk ile şevk ile heyecanla çok çok söylemeliyiz!

Leke bihâ yevme'l-kıyâmeti seb'ü mieti nâkatin küllehâ mahtûmetün. Leke bihâ yevme'l-kıyâmeti seb'ü mieti nâkatin küllehâ mahtûmetün.

Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem'e sahabeden bir zât geldi.Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem'e sahabeden bir zât geldi. Yularlı bir deveyi peşinden çekiyordu. Dedi ki; Yularlı bir deveyi peşinden çekiyordu. Dedi ki;

"Yâ Resûlullah! Fîsebîlillâh sana veriyorum."Yâ Resûlullah! Fîsebîlillâh sana veriyorum. Yâ Resûlullah! Allah rızası için bu deveyi veriyorum, ne yaparsan yap! Yâ Resûlullah! Allah rızası için bu deveyi veriyorum, ne yaparsan yap! Kesip fukaraya etini mi yedirirsin, bir süvariye verip de savaşa bununla mı gönderirsin…Kesip fukaraya etini mi yedirirsin, bir süvariye verip de savaşa bununla mı gönderirsin… Ne işte kullanırsan, Allah rızası için bu deveyi ben veriyorum!" Ne işte kullanırsan, Allah rızası için bu deveyi ben veriyorum!"

Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem o zaman buyurdu ki; Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem o zaman buyurdu ki;

Leke bihâ yevme'l-kıyâmeti seb'ü mieti nâkatin küllehâ mahtûmetün. "Bu devenin karşılığında sana kıyamet gününde yedi yüz deve vardır.Leke bihâ yevme'l-kıyâmeti seb'ü mieti nâkatin küllehâ mahtûmetün. "Bu devenin karşılığında sana kıyamet gününde yedi yüz deve vardır. Kıyamet gününde bunun sevabı olarak [Allah]; hepsi yularlı, dizginli yedi yüz deve verecek!" Kıyamet gününde bunun sevabı olarak [Allah]; hepsi yularlı, dizginli yedi yüz deve verecek!"

Başka hadîs-i şerîflerden de âyet-i kerîmelerden de biliyoruz kiBaşka hadîs-i şerîflerden de âyet-i kerîmelerden de biliyoruz ki Allah yoluna sarf edildi mi bir şeyin mükâfatı kaçtır? Yedi yüz mislidir! Allah yoluna sarf edildi mi bir şeyin mükâfatı kaçtır?

Yedi yüz mislidir!

"O Allah yolunda vereceğim." dedi mi? Allah yolunda verecek, fîsebîlillâh! Tamam."O Allah yolunda vereceğim." dedi mi?

Allah yolunda verecek, fîsebîlillâh!

Tamam.
Allah yolunda verilmenin mükâfatı yedi yüz mislidir! Allah yolunda verilmenin mükâfatı yedi yüz mislidir!

Burada da böyle geçiyor. Kur'an'da nasıl geçiyor? Burada da böyle geçiyor.

Kur'an'da nasıl geçiyor?

Bismillâhirrahmânirrahîm Meselüllezîne yünfikûne emvâlehüm fî sebîlillâhi.Bismillâhirrahmânirrahîm

Meselüllezîne yünfikûne emvâlehüm fî sebîlillâhi.
Allah yolunda mallarını sarf eden kimseler neye benzer?Allah yolunda mallarını sarf eden kimseler neye benzer? Ke-meseli habbetin enbetet seb'a senâbile fî külli sünbületin mîetü habbetin. Ke-meseli habbetin enbetet seb'a senâbile fî külli sünbületin mîetü habbetin.

"Bir tane buğday hububat tanesi gibidir ki yere ekilmiş, bundan yedi tane başak çıkmış." "Bir tane buğday hububat tanesi gibidir ki yere ekilmiş, bundan yedi tane başak çıkmış."

Filizlenmiş yedi başak! Bir başak değil, yedi başak çıkmış!Filizlenmiş yedi başak! Bir başak değil, yedi başak çıkmış! Her başakta da yüz tane hububat, habbe var; yüz dane var. Her başakta da yüz tane hububat, habbe var; yüz dane var.

Yedi tane başak, yüzerden; yedi yüz eder. Demek ki bir tane ekince yedi yüz tane oluyor.Yedi tane başak, yüzerden; yedi yüz eder. Demek ki bir tane ekince yedi yüz tane oluyor. Bir taneyi ekiyorsun, yedi yüz tane oluyor. Yedi başak, yüzerden; yedi yüz. Bir taneyi ekiyorsun, yedi yüz tane oluyor. Yedi başak, yüzerden; yedi yüz.

Allah yolunda mallarını sarf edenlerin mükâfatın misalleri böyledir: Allah yolunda mallarını sarf edenlerin mükâfatın misalleri böyledir:

"Bir habbe gibidir ki dikilmiş, yedi başak vermiş. Her başakta yüz tane habbe var." "Bir habbe gibidir ki dikilmiş, yedi başak vermiş. Her başakta yüz tane habbe var."

Kur'ân-ı Kerîm'de de böyle geçiyor. Başka hadîs-i şerîflerde de geçiyor ki; Kur'ân-ı Kerîm'de de böyle geçiyor. Başka hadîs-i şerîflerde de geçiyor ki;

"Kul bir iyilik yaptığı zaman Cenâb-ı Hak ona iyiliğinin kat kat fazlalığı mükâfat verir:"Kul bir iyilik yaptığı zaman Cenâb-ı Hak ona iyiliğinin kat kat fazlalığı mükâfat verir: Ya bire on verir, ya bire yetmiş verir, ya bire yedi yüz verir ya daha fazla verir!" Ya bire on verir, ya bire yetmiş verir, ya bire yedi yüz verir ya daha fazla verir!"

Allah rızası için fîsebîlillâh verilenlerin mükâfatı bire yedi yüzdür!Allah rızası için fîsebîlillâh verilenlerin mükâfatı bire yedi yüzdür! Ama bundan da fazla olanlar vardır. Mesela; Ama bundan da fazla olanlar vardır.

Mesela;

Zikrullâhiteâlâ efdalü indellâhi minen nefekati fî sebîlillîh fî mieti dereceh. "Allah'ı zikretmek!" diye geçiyor. "[Allah'ı zikretmek], Allah yolunda mal sarf etmekten yüz kat daha fazla sevaplıdır!" Zikrullâhiteâlâ efdalü indellâhi minen nefekati fî sebîlillîh fî mieti dereceh.

"Allah'ı zikretmek!" diye geçiyor.

"[Allah'ı zikretmek], Allah yolunda mal sarf etmekten yüz kat daha fazla sevaplıdır!"

O zaman ne oluyor? O zaman ne oluyor?

Yetmiş bin! Demek ki zikrullahın sevabı yetmiş bin imiş!Yetmiş bin!

Demek ki zikrullahın sevabı yetmiş bin imiş!
Allah dedin mi, lâ ilâhe illallah dedin mi, subhanallah, elhamdülillah dedin miAllah dedin mi, lâ ilâhe illallah dedin mi, subhanallah, elhamdülillah dedin mi sevabı yetmiş bin alıyorsun! sevabı yetmiş bin alıyorsun!

Eğer bu zikri içinden yaparsan hiç kimse duymayacak gibi kalbinden zikir yaparsan kiEğer bu zikri içinden yaparsan hiç kimse duymayacak gibi kalbinden zikir yaparsan ki hocalarımız bize bunu öğretiyorlar: "Ağzını kapat, gözünü yum; içinden Allah de! Böyle yap!" hocalarımız bize bunu öğretiyorlar: "Ağzını kapat, gözünü yum; içinden Allah de! Böyle yap!"

İçinden Allah demek de aşikâre yapmaktan yetmiş kat daha sevaplıdır! İçinden Allah demek de aşikâre yapmaktan yetmiş kat daha sevaplıdır!

Yetmiş binin yetmiş katı, önüne bir sıfır koyacağız; yedi yüz.Yetmiş binin yetmiş katı, önüne bir sıfır koyacağız; yedi yüz. Yedi yüzü, yediyle çarpacağız; dört milyon dokuz yüz bin kat oluyor sevap! Yedi yüzü, yediyle çarpacağız; dört milyon dokuz yüz bin kat oluyor sevap!

Onun için zikrullahın insana kazandırdığı sevap çok fazla!Onun için zikrullahın insana kazandırdığı sevap çok fazla! Tesbih elimizde, zikrullah dilimizde olması lazım. Çok sevap kazandıran bir ibadet.Tesbih elimizde, zikrullah dilimizde olması lazım. Çok sevap kazandıran bir ibadet. Hem kolay; hasta da felçli de ihtiyar da yatalak da herkes zikrullahı çekebilir. O kadar kolay! Hem kolay; hasta da felçli de ihtiyar da yatalak da herkes zikrullahı çekebilir. O kadar kolay!

Hem kolay hem çok sevaplı!Hem kolay hem çok sevaplı! Hem çok sevaplı hem de çok şerefli! Çünkü sen Allah'ı zikredersen Allah da seni zikrediyor! Hem çok sevaplı hem de çok şerefli! Çünkü sen Allah'ı zikredersen Allah da seni zikrediyor!

Kur'ân-ı Kerîm'de; Fezkürûnî ezkürküm. "Ey kullarım!Kur'ân-ı Kerîm'de;

Fezkürûnî ezkürküm. "Ey kullarım!
Siz beni zikredin, ben de sizi zikrederim!" buyuruyor. Siz beni zikredin, ben de sizi zikrederim!" buyuruyor.

Fezkürûnî ezkürküm veşkürûlî ve lâ tekfürûn. Fezkürûnî ezkürküm veşkürûlî ve lâ tekfürûn.

Demek ki şeref ile çok fazla olan bir ibadet! Parayla pulla değil, yorgunluk yok, zahmet yok!Demek ki şeref ile çok fazla olan bir ibadet! Parayla pulla değil, yorgunluk yok, zahmet yok! Sadece aklını başına toplayacaksın, boşuna vakit geçirmeyeceksin! İş yaparken de yapabilirsin.Sadece aklını başına toplayacaksın, boşuna vakit geçirmeyeceksin! İş yaparken de yapabilirsin. Hem iş yaparsın hem de zikir yaparsın! Hem iş yaparsın hem de zikir yaparsın!

Allah bizi zikrinden, şükründen, ibadetinden, sevabından, mükâfatından, rahmetinden ayırmasın. Allah bizi zikrinden, şükründen, ibadetinden, sevabından, mükâfatından, rahmetinden ayırmasın.

el-Fâtiha! el-Fâtiha!

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2