Namaz Vakitleri

27 Zilhicce 1445
03 Temmuz 2024
İmsak
03:30
Güneş
05:29
Öğle
13:13
İkindi
17:13
Akşam
20:47
Yatsı
22:37
Detaylı Arama

İlim Öğrenmenin Fazileti

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

9 Rebîü'l-Âhir 1417 / 23.08.1996
AKRA- Bolu

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın Ak-Radyo’da cuma günleri düzenli olarak konuşmalar yapmıştır. 31 Mart 1993’te başlayıp, vefatından önceki son cuma günü olan, 2 Şubat 2001’e kadar devam eden bu sohbetlerde, hocamız genellikle Râmûzül-Ehâdis’ten, bazen de Muhtârü’l-Ehâdis’ten veya Riyâzu’s-Sâlihîn’den bir miktar hadis-i şerif okuyup, izah etmiştir.

İçinde bulunulan zamanın, ayın, günlerin ihyâ edilmesiyle ilgili bilgiler vermiş ve hatırlatmalarda bulunmuştur. Ayrıca ülkemizi ve insanımızı ilgilendiren güncel konulara temas ettiği de görülmüştür.

Genellikle yurtdışında seyahatte olduğu için çoğu zaman bulunduğu yerden de bahsetmiştir.

Sekiz yıl içerisinde toplam 313 adet sohbet yapmışlardır.

Konuşma Metni

es-Selâmu aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtüh!

es-Selâmu aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtüh!

Allahu Teâlâ hazretleriAllahu Teâlâ hazretleri sizleri, cümle Ümmet-i Muhammed'i, bizleri iki cihanın hayırlarına, mutluluklarınasizleri, cümle Ümmet-i Muhammed'i, bizleri iki cihanın hayırlarına, mutluluklarına lütfuyla keremiyle erdirsin.

lütfuyla keremiyle erdirsin.

Hafta içinde çeşitli sebeplerle Anadolu'da seyahatlerimiz oluyor.Hafta içinde çeşitli sebeplerle Anadolu'da seyahatlerimiz oluyor. Yurtiçi yurtdışı seyahatlerimiz olduğunu biliyorsunuz. Yurtiçi yurtdışı seyahatlerimiz olduğunu biliyorsunuz. Ben de Cuma konuşmamı bulunduğum yerden, nerede olduğumu size bildirerek konuşmamı yapıyorum.

Ben de Cuma konuşmamı bulunduğum yerden, nerede olduğumu size bildirerek konuşmamı yapıyorum.

Bu konuşmamı Bolu'dan yapıyorum. Halkımızla iç içe, onların arasında,Bu konuşmamı Bolu'dan yapıyorum. Halkımızla iç içe, onların arasında, köylerini, yaylalarını görerek gezmiş ve bilgimizi arttırmış oluyoruz.

köylerini, yaylalarını görerek gezmiş ve bilgimizi arttırmış oluyoruz.

Hadîs-i şerîflerde bildirildiğine göre iki müslüman birbirleriyle karşılaşırsaHadîs-i şerîflerde bildirildiğine göre iki müslüman birbirleriyle karşılaşırsa Allah mutlaka birinden ötekisini faydalandırır imiş.Allah mutlaka birinden ötekisini faydalandırır imiş. İlle bilgili olan ötekisine öğretir diye bir şey yok. Herkes birbirinden istifade ediyor.İlle bilgili olan ötekisine öğretir diye bir şey yok. Herkes birbirinden istifade ediyor. Karşılıklı, çeşitli istifadeler oluyor. İnsan bazen küçük bir çocuktan neler öğrenir, Karşılıklı, çeşitli istifadeler oluyor. İnsan bazen küçük bir çocuktan neler öğrenir, bazen bir küçük olaydan neler öğrenir, Allah'ın yarattığı bir mahlûkâtın,bazen bir küçük olaydan neler öğrenir, Allah'ın yarattığı bir mahlûkâtın, hayvanın davranışı bile insana neler gösterir, insan neler öğrenebilir?!..

hayvanın davranışı bile insana neler gösterir, insan neler öğrenebilir?!..

Bolu'nun güzel yaylalarını, temiz havalı çamlık yerlerini görünce ecdadımızı hayır dua ile andım,Bolu'nun güzel yaylalarını, temiz havalı çamlık yerlerini görünce ecdadımızı hayır dua ile andım, dualar eyledim. Allah razı olsun; onlar geldiler, bu diyarlara İslâm'ı getirdiler. dualar eyledim. Allah razı olsun; onlar geldiler, bu diyarlara İslâm'ı getirdiler. Hem bu diyarların insanlarını mutlu ve bahtiyar eylediler. Hem bu diyarların insanlarını mutlu ve bahtiyar eylediler. Çünkü İslâm'la tanıştırmak, İslâm'ı getirmek, İslâm'ı öğretmek çok güzel.Çünkü İslâm'la tanıştırmak, İslâm'ı getirmek, İslâm'ı öğretmek çok güzel. Hem de kendileri aziz ve bahtiyar oldular. Ne güzel ömür geçirmişler, ne kadar verimli çalışmışlar.Hem de kendileri aziz ve bahtiyar oldular. Ne güzel ömür geçirmişler, ne kadar verimli çalışmışlar. İslâm'ı dünyanın her yerine yaymışlar, Allah razı olsun. Bizlere de çok güzel miras bırakmışlar, İslâm'ı dünyanın her yerine yaymışlar, Allah razı olsun. Bizlere de çok güzel miras bırakmışlar, çok güzel emanet bırakmışlar, çok güzel yâdigâr ve tezkâr bırakmışlar.çok güzel emanet bırakmışlar, çok güzel yâdigâr ve tezkâr bırakmışlar. Nur içinde yatsınlar, makamları âlâ olsun.

Nur içinde yatsınlar, makamları âlâ olsun.

Cuma günleri, insanların geçmişleri kendisinden dua beklermiş; geçmişlerinizi duadan unutmayın.Cuma günleri, insanların geçmişleri kendisinden dua beklermiş; geçmişlerinizi duadan unutmayın. Benim vaazım bittikten sonra -ben de o niyetteyim- Yâsîn okuyun, Fatihalar okuyun,Benim vaazım bittikten sonra -ben de o niyetteyim- Yâsîn okuyun, Fatihalar okuyun, on birer İhlâs-ı şerîfler okuyun, geçmişlerimizi biraz hayır ile yâd edin.

on birer İhlâs-ı şerîfler okuyun, geçmişlerimizi biraz hayır ile yâd edin.

Çok çalışmışlar, çok güzel çalışmışlar, çok hayırlar bırakmışlar. Biz de onları görünce seviniyoruz.

Çok çalışmışlar, çok güzel çalışmışlar, çok hayırlar bırakmışlar. Biz de onları görünce seviniyoruz.

Allah bu diyarları kusurlarımızdan, günahlarımızdan, hatalarımızdan, yanlışlıklarımızdan dolayıAllah bu diyarları kusurlarımızdan, günahlarımızdan, hatalarımızdan, yanlışlıklarımızdan dolayı bize kızıp da bizim elimizden almasın. Allah bela, musibet yağdırmasın, bizi cezalandırmasın;bize kızıp da bizim elimizden almasın. Allah bela, musibet yağdırmasın, bizi cezalandırmasın; bizi yolunda daim, zikrinde kâim eylesin,bizi yolunda daim, zikrinde kâim eylesin, Bunları niçin düşündüğümü soracak olursanız;

Bunları niçin düşündüğümü soracak olursanız;

Halkımızın yüzde 99'u müslümandır, biliyorsunuz.Halkımızın yüzde 99'u müslümandır, biliyorsunuz. Bu hepimizin istatistik, ihsâyât ilminden bildiğimiz bir husus.Bu hepimizin istatistik, ihsâyât ilminden bildiğimiz bir husus. Elhamdülillah müslümanları en yoğun, en kesif olan ülkelerden biriyiz. Hepimiz çok şükür müslümanız.Elhamdülillah müslümanları en yoğun, en kesif olan ülkelerden biriyiz. Hepimiz çok şükür müslümanız. Bir kısım, yüzde 1 kadar ahali bundan önceki peygamberlerin, kitapların yolunda: yahudi, hıristiyan.

Bir kısım, yüzde 1 kadar ahali bundan önceki peygamberlerin, kitapların yolunda: yahudi, hıristiyan.

Onları çeşitli zamanlarda ihtar ediyoruz: "Siz Ehl-i Kitabsınız,Onları çeşitli zamanlarda ihtar ediyoruz: "Siz Ehl-i Kitabsınız, kendisine Allah'ın peygamber gönderdiği, kitap indirdiği kavimsiniz. kendisine Allah'ın peygamber gönderdiği, kitap indirdiği kavimsiniz. İslâm sizi öteki insanlardan ayırıyor; siz imanı tatmış, tanımış insanlarsınız. İslâm sizi öteki insanlardan ayırıyor; siz imanı tatmış, tanımış insanlarsınız. Allahu Teâlâ hazretleri sizin peygamberinizden sonraAllahu Teâlâ hazretleri sizin peygamberinizden sonra âhir zaman peygamberi Muhammed-i Mustafâ sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'i göndermiş,âhir zaman peygamberi Muhammed-i Mustafâ sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'i göndermiş, O'nu habîbullah eylemiş, o sizin kitaplarınızı da peygamberlerinizi deO'nu habîbullah eylemiş, o sizin kitaplarınızı da peygamberlerinizi de sevgiyle, saygıyla yâd edip bize öğretmiş. Biz, bizden önceki dinleri de, peygamberleri de,sevgiyle, saygıyla yâd edip bize öğretmiş. Biz, bizden önceki dinleri de, peygamberleri de, kitapları da seviyoruz; siz de âhiretiniz yanmasın; mahvolmayın, perişan olmayın,kitapları da seviyoruz; siz de âhiretiniz yanmasın; mahvolmayın, perişan olmayın, kâfir kalmayın; imana gelin!.." diye onlara hatırlatıyoruz. Onlara;

kâfir kalmayın; imana gelin!.." diye onlara hatırlatıyoruz. Onlara;

Musa aleyhisselam nasıl Allah'ın peygamberiyse,Musa aleyhisselam nasıl Allah'ın peygamberiyse, Muhammed-i Mustafâ aleyhisselam da Allah'ın peygamberi, âhir zaman peygamberi, Muhammed-i Mustafâ aleyhisselam da Allah'ın peygamberi, âhir zaman peygamberi, hem de Tevrat'ta geleceği müjdelenen peygamber. hem de Tevrat'ta geleceği müjdelenen peygamber. İsa aleyhisselam nasıl Allah'ın kulu ve peygamberi ise;İsa aleyhisselam nasıl Allah'ın kulu ve peygamberi ise; siz de Allah'ın kulunu tanrı yerine koymayın, put diye karşınıza alıp tapmayın, siz de Allah'ın kulunu tanrı yerine koymayın, put diye karşınıza alıp tapmayın, Allah'ın kulunu kul olarak bilin.Allah'ın kulunu kul olarak bilin. Allah'ın kulu; sevgili, mübarek bir kulu ama siz yanlışlık yapıyorsunuz. Beşere tapılmaz.Allah'ın kulu; sevgili, mübarek bir kulu ama siz yanlışlık yapıyorsunuz. Beşere tapılmaz. Biz Allah'ın o kulunu peygamber olarak biliyoruz. Biz Allah'ın o kulunu peygamber olarak biliyoruz. O nasıl Allah'ın peygamberiyse sizin de tanıdığınız birçok peygamber var, diyoruz.

O nasıl Allah'ın peygamberiyse sizin de tanıdığınız birçok peygamber var, diyoruz.

Hani İbrahim aleyhisselam'ı kitaplarınızda anıyorsunuz; Âdem aleyhisselam'dan,Hani İbrahim aleyhisselam'ı kitaplarınızda anıyorsunuz; Âdem aleyhisselam'dan, Nuh aleyhisselam'dan sizin kitaplarınızda da bahisler geçiyor.Nuh aleyhisselam'dan sizin kitaplarınızda da bahisler geçiyor. İsa aleyhisselam da onların devamı bir peygamber. Allah mucizeler vermiş; İsa aleyhisselam da onların devamı bir peygamber. Allah mucizeler vermiş; ne güzel mucizelerle taltif eylemiş. O da hakkı anlatmış. O da müjdeci bir peygamber.

ne güzel mucizelerle taltif eylemiş. O da hakkı anlatmış. O da müjdeci bir peygamber.

O da bizim peygamberimiz âhir zaman peygamberini çok sevdiği için -O da bizim peygamberimiz âhir zaman peygamberini çok sevdiği için - tabi bütün peygamberler kardeştir, onlar bir annenin kardeşleri gibi kardeştirler-tabi bütün peygamberler kardeştir, onlar bir annenin kardeşleri gibi kardeştirler- "Âhir zaman peygamberi gelecek, Paraklit gelecek, Ahmed isminde peygamber gelecek…"Âhir zaman peygamberi gelecek, Paraklit gelecek, Ahmed isminde peygamber gelecek… " diye Peygamberimiz'i müjdelemiş. Hatta kitabının adı bile İncil;" diye Peygamberimiz'i müjdelemiş. Hatta kitabının adı bile İncil; bir peygamberin gelişini müjdelediği için "müjde" demek. Siz de imana gelin, diyoruz.

bir peygamberin gelişini müjdelediği için "müjde" demek. Siz de imana gelin, diyoruz.

Demek ki memleketimiz imanlı insanlarla büyük ölçüde dolu.Demek ki memleketimiz imanlı insanlarla büyük ölçüde dolu. Ama bu insanların davranışlarına baktığımız zaman;

Ama bu insanların davranışlarına baktığımız zaman;

Siz mü'minsiniz. Tamam, güzel, Allah imanda daim eylesin, imanınız mübarek olsun.Siz mü'minsiniz. Tamam, güzel, Allah imanda daim eylesin, imanınız mübarek olsun. Çok sevindim, müşerref oldum, memnun oldum, mesrur oldum, saygı duydum; çok güzel.Çok sevindim, müşerref oldum, memnun oldum, mesrur oldum, saygı duydum; çok güzel. Ama bu yüzde 99'u müslüman, yüzde 1'i de Ehl-i Kitab olan ülkenin insanlarınaAma bu yüzde 99'u müslüman, yüzde 1'i de Ehl-i Kitab olan ülkenin insanlarına yaşayışınız İslâm'a uygun mu diye baktığımız zaman…yaşayışınız İslâm'a uygun mu diye baktığımız zaman… Hepsi Allah'ı tanıyan insanlar, hepsi Allah'a gönül vermiş,Hepsi Allah'ı tanıyan insanlar, hepsi Allah'a gönül vermiş, hepsi Allah'ın kulu olduğunu bilen insanlar. Bunlara baktığımız zaman çeşitli kusurlar görüyoruz.

hepsi Allah'ın kulu olduğunu bilen insanlar. Bunlara baktığımız zaman çeşitli kusurlar görüyoruz.

Bu kusurların, bu hataların, günahları işlemek gafletinin en büyük sebebi cahilliktir!Bu kusurların, bu hataların, günahları işlemek gafletinin en büyük sebebi cahilliktir! İlim öğrenmemektir, İslâm'ı bilmemektir.

İlim öğrenmemektir, İslâm'ı bilmemektir.

Onun için bu konuşmamda size de birkaç yaygın kusurumuzu işaret eden ve ondan kurtulmamız içinOnun için bu konuşmamda size de birkaç yaygın kusurumuzu işaret eden ve ondan kurtulmamız için bize bir ikaz olacak, içimizi yakıp düzelmemize sebep olacak olan hadîs-i şerîf okumak istiyorum.

bize bir ikaz olacak, içimizi yakıp düzelmemize sebep olacak olan hadîs-i şerîf okumak istiyorum.

Biliyorsunuz, memleketimizde maalesef içki çok içiliyor;Biliyorsunuz, memleketimizde maalesef içki çok içiliyor; bazı ülkeleri "İçkinin en çok tüketildiği yerlerdendir." diye söylüyorlar, bazı ülkeleri "İçkinin en çok tüketildiği yerlerdendir." diye söylüyorlar, benim bu gezdiğim kasabalar, şehirler için de söylendi. benim bu gezdiğim kasabalar, şehirler için de söylendi. Benim yüreğim yandı. Yüreğim yandı, cız diye kavruldu, üzüldüm. Çok içki içiliyor! Hâlbuki içki haram!

Benim yüreğim yandı. Yüreğim yandı, cız diye kavruldu, üzüldüm. Çok içki içiliyor! Hâlbuki içki haram!

"Acaba içinde alkol miktarı az olsa o da haram mı?"

"Acaba içinde alkol miktarı az olsa o da haram mı?"

O da haram!

O da haram!

Alkollün sarhoş edici maddesinin azlığı çokluğu helal durumuna getirmiyor.Alkollün sarhoş edici maddesinin azlığı çokluğu helal durumuna getirmiyor. İslâm'da hepsi haram; az alkollüsü de, birası da, şarabı da, rakısı da, votkası da hepsi haram. İslâm'da hepsi haram; az alkollüsü de, birası da, şarabı da, rakısı da, votkası da hepsi haram. Ana sebebini biliyorsunuz. Tabi müslümanlar olarak ana sebebini bilsek de bilmesek de Ana sebebini biliyorsunuz. Tabi müslümanlar olarak ana sebebini bilsek de bilmesek de Allah'ın haramına haram olarak bağlanırız, kabul ederiz ve o haram olan şeyi işlememeye gayret ederiz.Allah'ın haramına haram olarak bağlanırız, kabul ederiz ve o haram olan şeyi işlememeye gayret ederiz. Ama bunun sebebini, hikmetini söylemekte de İslâm için büyük bir şeref var, Ama bunun sebebini, hikmetini söylemekte de İslâm için büyük bir şeref var, fayda var onun için sebebini de söyleyelim:

fayda var onun için sebebini de söyleyelim:

İslâm insan aklına çok büyük önem veriyor. İslâm insanın aklını korumayı kendisine görev almış.İslâm insan aklına çok büyük önem veriyor. İslâm insanın aklını korumayı kendisine görev almış. İslâm "Ben din olarak, inanç olarak akıldan yanayım. İslâm "Ben din olarak, inanç olarak akıldan yanayım. Aklı korumakla vazifeliyim." diye aklı koruma vazifesini yüklenmiştir.Aklı korumakla vazifeliyim." diye aklı koruma vazifesini yüklenmiştir. İslâm'ın korumak istediği beş büyük önemli unsurdan, husustan birisi de akıldır.

İslâm'ın korumak istediği beş büyük önemli unsurdan, husustan birisi de akıldır.

İslâm aklı korumak için çalışan, ahkâmını ona göre ayarlamış olan;İslâm aklı korumak için çalışan, ahkâmını ona göre ayarlamış olan; içinde aklı koruyucu pek çok hükümler olan bir inanç sistemi, elhamdülillah, iftihar ediyoruz.

içinde aklı koruyucu pek çok hükümler olan bir inanç sistemi, elhamdülillah, iftihar ediyoruz.

İçki içtiği zaman insanın aklı gidiyor, kontrolü gidiyor,İçki içtiği zaman insanın aklı gidiyor, kontrolü gidiyor, vücudunu, hareketlerini kontrol edemez duruma geliyor; yalpalıyor, yıkılıyor, çamura düşüyor;vücudunu, hareketlerini kontrol edemez duruma geliyor; yalpalıyor, yıkılıyor, çamura düşüyor; çeşit çeşit hatalı şeyler yapıyor. Arabayı alkollü kullanıyorsa hem kendi arabasını mahvediyor çeşit çeşit hatalı şeyler yapıyor. Arabayı alkollü kullanıyorsa hem kendi arabasını mahvediyor hem başka çarptığı insanları veya araçları mahvediyor. Büyük zararlar meydana geliyor.

hem başka çarptığı insanları veya araçları mahvediyor. Büyük zararlar meydana geliyor.

Sonuç itibariyle içki insanın sıhhatine de zararlı; karaciğerini mahvediyor, siroz ediyor,Sonuç itibariyle içki insanın sıhhatine de zararlı; karaciğerini mahvediyor, siroz ediyor, insan karaciğeri telef olmuş olduğu, mahvolmuş olduğu için genç yaşında ölüyor. insan karaciğeri telef olmuş olduğu, mahvolmuş olduğu için genç yaşında ölüyor. İçkiye alışıp da sıhhatli kalmış insan yok. İçkiye alışıp da sıhhatli kalmış insan yok. Hepsi mAalesef Allah'ın kendilerine emanet olarak vermiş olan vücudunu da yıpratmış oluyorlar; Hepsi mAalesef Allah'ın kendilerine emanet olarak vermiş olan vücudunu da yıpratmış oluyorlar; kötü durumda oluyorlar. İslâm vücudu da korumayı esas aldığından, aklı da korumayı esas aldığından,kötü durumda oluyorlar. İslâm vücudu da korumayı esas aldığından, aklı da korumayı esas aldığından, "İçki içilmeyecek!" diye Allahu Teâlâ hazretleri emir indirmiş.

"İçki içilmeyecek!" diye Allahu Teâlâ hazretleri emir indirmiş.

İçkinin içilmemesi lazım!

İçkinin içilmemesi lazım!

Bir kasabaya gidiyoruz… İsmini söylemeyeyim de cuma sohbetimde kasaba gıybeti yapmış olmayayım.Bir kasabaya gidiyoruz… İsmini söylemeyeyim de cuma sohbetimde kasaba gıybeti yapmış olmayayım. Ama siz çevrenizdeki insanlara bakabilirsiniz. Çünkü her şehirde var; Ama siz çevrenizdeki insanlara bakabilirsiniz. Çünkü her şehirde var; birahaneler var, içki içilen yerler, içki satılan dükkânlar, içki içilen evler var.birahaneler var, içki içilen yerler, içki satılan dükkânlar, içki içilen evler var. Hiçbir şey olmasa, topluca içki içilen bir yer olmasa bile millet maalesef içki içiyor.

Hiçbir şey olmasa, topluca içki içilen bir yer olmasa bile millet maalesef içki içiyor.

Yüzde 99 müslüman olan millet tepeden tırnağa, büyükten küçüğe, münevverden cahile,Yüzde 99 müslüman olan millet tepeden tırnağa, büyükten küçüğe, münevverden cahile, okumuştan çobana kadar maalesef çeşit çeşit içkiyi içiyorlar. okumuştan çobana kadar maalesef çeşit çeşit içkiyi içiyorlar. Çıraklar öğle tatilinde sandviçle bira içiyorlar. O zamandan alışıyor.Çıraklar öğle tatilinde sandviçle bira içiyorlar. O zamandan alışıyor. Ondan sonra da bir daha toparlayamıyor. Hayatı boyunca onun zararını çekecek.

Ondan sonra da bir daha toparlayamıyor. Hayatı boyunca onun zararını çekecek.

Allahu Teâlâ hazretleri içkiyi insan vücudunu, insan aklını korumak için,Allahu Teâlâ hazretleri içkiyi insan vücudunu, insan aklını korumak için, aklın gitmesinden meydana gelecek zararı önleyip insanlar rahat etsin diye; yani insanların hayrına,aklın gitmesinden meydana gelecek zararı önleyip insanlar rahat etsin diye; yani insanların hayrına, faydasına o hikmetle yasaklamış.faydasına o hikmetle yasaklamış. Tabi biz Allah'a her hikmetinin durumunu sormak durumunda da değiliz; araştırdığımız zaman anlarız.

Tabi biz Allah'a her hikmetinin durumunu sormak durumunda da değiliz; araştırdığımız zaman anlarız.

"Acaba domuz eti niçin haram?"

"Acaba domuz eti niçin haram?"

İncelersin, anlarsın. Almanya'da Alman bir doktor incelemiş,İncelersin, anlarsın. Almanya'da Alman bir doktor incelemiş, radyoda domuz etinin aleyhinde bir hafta program yapmış, bir hafta domuz etinin zararlarını anlatmış.radyoda domuz etinin aleyhinde bir hafta program yapmış, bir hafta domuz etinin zararlarını anlatmış. Müslüman da değil! Alman! Yani domuz eti yiyen bir kavimden! Müslüman da değil! Alman! Yani domuz eti yiyen bir kavimden! Domuz eti neden zararlı; incelediği zaman anlamış.

Domuz eti neden zararlı; incelediği zaman anlamış.

İçki neden zararlı?

İçki neden zararlı?

Bunu herkes söylüyor, geçtiğimiz senelerde Gülhane Akademisi'nden bir profesör askerBunu herkes söylüyor, geçtiğimiz senelerde Gülhane Akademisi'nden bir profesör asker biranın zararları üzerine bir konferans vermiş. İşte askerî akademisyen. Hem de profesör olmuş, biranın zararları üzerine bir konferans vermiş. İşte askerî akademisyen. Hem de profesör olmuş, yüksek rütbeli bir asker, belki albay, belki general. Galiba generaldi.

yüksek rütbeli bir asker, belki albay, belki general. Galiba generaldi.

İçki zararlı! İçki zararlı olduğu için yasak.

İçki zararlı! İçki zararlı olduğu için yasak.

Peki, millet bu yasağı dinlemedi, yaptı.

Ne oluyor?

Peki, millet bu yasağı dinlemedi, yaptı.

Ne oluyor?

Bazen millet dinlemiyor, kırmızı ışıkta geçiyor.

Ne oluyor?

Bazen millet dinlemiyor, kırmızı ışıkta geçiyor.

Ne oluyor?

Kaza oluyor. Çarpışıyor, burun buruna çarpışıyorlar veya yayaya çarpıyor.

Kaza oluyor. Çarpışıyor, burun buruna çarpışıyorlar veya yayaya çarpıyor.

Mesela sürat tahdidini dinlemiyorlar.

Ne oluyor?

Mesela sürat tahdidini dinlemiyorlar.

Ne oluyor?

Milyonlarca lira, milyonlarca zarar, büyük zararlar ortaya çıkıyor.Milyonlarca lira, milyonlarca zarar, büyük zararlar ortaya çıkıyor. Yasak iyi bir şeyin sağlanması için konulmuşsa çiğnendiği zaman büyük zararlar ortaya çıkıyor.

Yasak iyi bir şeyin sağlanması için konulmuşsa çiğnendiği zaman büyük zararlar ortaya çıkıyor.

Abdullah b. Amr b. el-Âs radıyallahu anh'tenAbdullah b. Amr b. el-Âs radıyallahu anh'ten Ahmed b. Hanbel'in ve Beyhakî'nin rivayet ettiği bir hadîs-i şerîfi anlatmak istiyorum.

Ahmed b. Hanbel'in ve Beyhakî'nin rivayet ettiği bir hadîs-i şerîfi anlatmak istiyorum.

Ahmed b. Hanbel; Hanbelî mezhebinin kurucusu, büyük imamlardan. Çok büyük hadis alimlerinden birisi.Ahmed b. Hanbel; Hanbelî mezhebinin kurucusu, büyük imamlardan. Çok büyük hadis alimlerinden birisi. Allah şefaatlerine erdirsin, o mübarekleri cennette bize göstersin. Allah şefaatlerine erdirsin, o mübarekleri cennette bize göstersin. Yanlarında olmayı, komşu olmayı nasip etsin. Dünyada rivayet ettikleri hadisleriYanlarında olmayı, komşu olmayı nasip etsin. Dünyada rivayet ettikleri hadisleri onların adını anarak okuduğumuz gibi âhirette deonların adını anarak okuduğumuz gibi âhirette de cennette yüz yüze buluşup dostluk yapmayı nasip eylesin.

cennette yüz yüze buluşup dostluk yapmayı nasip eylesin.

Abdullah b. Amr b. el-Âs, Mısır'ı fetheden Amr b. el-Âs'ın oğlu; tabii bunlar sahâbe-i kirâmdan.Abdullah b. Amr b. el-Âs, Mısır'ı fetheden Amr b. el-Âs'ın oğlu; tabii bunlar sahâbe-i kirâmdan. Oğlu da babası da sahâbe-i kiramdan; radıyallahu anhümâ. Oğlu Abdullah…

Oğlu da babası da sahâbe-i kiramdan; radıyallahu anhümâ. Oğlu Abdullah…

Dört tane meşhur Abdullah'tan birisi, Abâdile-i erba'adan birisi. Dört Abdullahlar'dan bir tanesi.Dört tane meşhur Abdullah'tan birisi, Abâdile-i erba'adan birisi. Dört Abdullahlar'dan bir tanesi. Alim, âbid, mübarek kimseler. Allah bizi firdevs-i âlâsında onlarla da buluştursun.

Alim, âbid, mübarek kimseler. Allah bizi firdevs-i âlâsında onlarla da buluştursun.

Efendimiz Abdullab b. Amr'ın rivayet ettiği hadîs-i şerîfe göre içki hakkında ne buyurmuş?

Efendimiz Abdullab b. Amr'ın rivayet ettiği hadîs-i şerîfe göre içki hakkında ne buyurmuş?

Men tereke's-salâte sekeran merraten vâhideten fe keennemâ kânet lehü'd-dünyâ ve mâ aleyhâMen tereke's-salâte sekeran merraten vâhideten fe keennemâ kânet lehü'd-dünyâ ve mâ aleyhâ fe sülibehâ. Ve men terake's-salâte erba'a merrâtin sekeren kâne hakkan alallâhife sülibehâ. Ve men terake's-salâte erba'a merrâtin sekeren kâne hakkan alallâhi en yeskıyehû min tîneti'l-habâl. Kîle ve mâ tînetü'l-habâl? Kâle usâretü ehl-i cehennem.

en yeskıyehû min tîneti'l-habâl. Kîle ve mâ tînetü'l-habâl? Kâle usâretü ehl-i cehennem.

Hani insan sarhoşken vazifelerini, ibadetlerini yapamıyor; namaz kılmıyor.

Hani insan sarhoşken vazifelerini, ibadetlerini yapamıyor; namaz kılmıyor.

Eski devirde sarhoşken de namaz kılmaya gelenler de olmuş.

Eski devirde sarhoşken de namaz kılmaya gelenler de olmuş.

Zaten Allahu Ekber deyip cemaatin önüne geçip imamlık yaparken,Zaten Allahu Ekber deyip cemaatin önüne geçip imamlık yaparken, sarhoşluğundan dolayı âyetleri yanlış okuyup, mânayı berbat edip namazı ifsat edenler oluncasarhoşluğundan dolayı âyetleri yanlış okuyup, mânayı berbat edip namazı ifsat edenler olunca içkinin yasaklığına dair âyetler inmiş. Biliyorsunuz, âyetlerin inişi sıra ile. içkinin yasaklığına dair âyetler inmiş. Biliyorsunuz, âyetlerin inişi sıra ile. İçkinin zararlı olduğu bildiriliyor. Ondan sonra kesin olarak yasaklanıyor:

İçkinin zararlı olduğu bildiriliyor. Ondan sonra kesin olarak yasaklanıyor:

Lâ takrabü's-salâte ve entüm sükârâ. "Sarhoşken namaza da gelmeyin!"

Lâ takrabü's-salâte ve entüm sükârâ. "Sarhoşken namaza da gelmeyin!"

Akıl başta yokken Allah'ın divanına çıkılır mı?

Akıl başta yokken Allah'ın divanına çıkılır mı?

Derbeder, sarhoş, perişanken yüksek mevkî, makam sahibinin yanına bile gidilmez.Derbeder, sarhoş, perişanken yüksek mevkî, makam sahibinin yanına bile gidilmez. Tabi "Namaza da gelmeyin!" diye emir var.

Tabi "Namaza da gelmeyin!" diye emir var.

Men tereke's-salâte sekeren. "Kim sarhoş olduğu için namazı terk ederse…"

Men tereke's-salâte sekeren. "Kim sarhoş olduğu için namazı terk ederse…"

Ne kadar?

Merraten vâhideten. "Bir defa."

Ne kadar?

Merraten vâhideten. "Bir defa."

"Sarhoşum." diye sarhoş olduğu için namazı kılmadı, kaçırdı bayıldı, ayıldı,"Sarhoşum." diye sarhoş olduğu için namazı kılmadı, kaçırdı bayıldı, ayıldı, sarhoşluğu devam ettiğinden namazı kılmadı.

sarhoşluğu devam ettiğinden namazı kılmadı.

Bir kimse sarhoş olduğundan namazı bir kerelik terk ederse ne olur?

Bir kimse sarhoş olduğundan namazı bir kerelik terk ederse ne olur?

Fe-keennemâ kânet lehü'd-dünyâ ve mâ aleyhâ. "Sanki bütün dünya onunmuşFe-keennemâ kânet lehü'd-dünyâ ve mâ aleyhâ. "Sanki bütün dünya onunmuş ve bütün dünyanın üzerindeki mülkler, mallar, zenginlikler, güzellikler onunmuş da… Fe-sülibehâ.ve bütün dünyanın üzerindeki mülkler, mallar, zenginlikler, güzellikler onunmuş da… Fe-sülibehâ. "Bunların hepsini kaybetmiş; bunların hepsi onun elinden alınmış da "Bunların hepsini kaybetmiş; bunların hepsi onun elinden alınmış da bütün bu zenginlikleri kaybetmiş gibi olur."

bütün bu zenginlikleri kaybetmiş gibi olur."

Sarhoşlukla namazı bir defa terk eden bir insan ne olmuş olur?

Sarhoşlukla namazı bir defa terk eden bir insan ne olmuş olur?

Bir insan namazı bir defa sarhoşluk sebebiyle terk ederse dünyaları kaybetmiş olur!Bir insan namazı bir defa sarhoşluk sebebiyle terk ederse dünyaları kaybetmiş olur! Dünyanın bütün malı mülkü, varlığı zenginliği, insanlarıyla, tarlalarıyla, bağlarıyla, Dünyanın bütün malı mülkü, varlığı zenginliği, insanlarıyla, tarlalarıyla, bağlarıyla, bahçeleri meyveleri, ağaçları, yaylaları, dağları, ovaları deniz kenarları, adaları düşünün, bahçeleri meyveleri, ağaçları, yaylaları, dağları, ovaları deniz kenarları, adaları düşünün, dünyanın beğendiğiniz güzel yerlerini, eşsiz emsalsiz güzellikteki koyları,dünyanın beğendiğiniz güzel yerlerini, eşsiz emsalsiz güzellikteki koyları, sahilleri gözünüzün önüne getirin.sahilleri gözünüzün önüne getirin. İnsan oralarda bir köşkü olsa bayram ediyor. Bütün bunların hepsine sahipmiş de bunların hepsini İnsan oralarda bir köşkü olsa bayram ediyor. Bütün bunların hepsine sahipmiş de bunların hepsini birden elinden almışlar, bunlardan mahrum kalmış, bunlar elinden kaçmış gitmiş gibi olur.

birden elinden almışlar, bunlardan mahrum kalmış, bunlar elinden kaçmış gitmiş gibi olur.

Ve men tereke's-salâte erba'a merrâtin. "Bir kimse namazı dört defa terk ederse,Ve men tereke's-salâte erba'a merrâtin. "Bir kimse namazı dört defa terk ederse, dört defa sarhoşluktan dolayı namaz kılamadı, namaz kaçtı. Dört defa terk ederse… dört defa sarhoşluktan dolayı namaz kılamadı, namaz kaçtı. Dört defa terk ederse… " Kâne hakkan alallâhi en yeskıyehû min tîneti'l-habâl." Kâne hakkan alallâhi en yeskıyehû min tîneti'l-habâl. "Artık Allah'ın ona ceza olarak cehennemin habâl çamurundan içirmesi gerekli olur. "Artık Allah'ın ona ceza olarak cehennemin habâl çamurundan içirmesi gerekli olur. Allah ona ceza olarak cehennemin; habâl, -hı harfiyle- çamurundan içirir, içirmesi Allah'a hak olur."

Allah ona ceza olarak cehennemin; habâl, -hı harfiyle- çamurundan içirir, içirmesi Allah'a hak olur."

Allah ona o cehennemin habâl çamurunu, sulu çamurunuAllah ona o cehennemin habâl çamurunu, sulu çamurunu dört defa; namazı sen sarhoşluk sebebiyle terk ettin, diye ceza olarak içirecek.

dört defa; namazı sen sarhoşluk sebebiyle terk ettin, diye ceza olarak içirecek.

Peygamber Efendimiz kelime hazinesi çok zengin bir kimseydi.Peygamber Efendimiz kelime hazinesi çok zengin bir kimseydi. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in dilinde nice nice kelimeler vardır.Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in dilinde nice nice kelimeler vardır. Biliyorsunuz bir insanın dil bilgisi, kelime bilgisi; ne kadar çok kelime biliyorsaBiliyorsunuz bir insanın dil bilgisi, kelime bilgisi; ne kadar çok kelime biliyorsa onun kültürünün çok çok daha yüce olduğunu gösterir. İnsanların hakikî irfanları, bilgileri, ilimleri onun kültürünün çok çok daha yüce olduğunu gösterir. İnsanların hakikî irfanları, bilgileri, ilimleri kelimeleri çok bilmesiyle, kelime hazinelerinin zenginliğiyle ölçülür.

kelimeleri çok bilmesiyle, kelime hazinelerinin zenginliğiyle ölçülür.

Efendimiz birçok kelime kullanırdı; sahabe, etrafında dinleyenler onu bilmezdi deEfendimiz birçok kelime kullanırdı; sahabe, etrafında dinleyenler onu bilmezdi de anlamak için, izah etmesi için "Bu ne demek? Bu ne demek?.." diye sorarlardı.

anlamak için, izah etmesi için "Bu ne demek? Bu ne demek?.." diye sorarlardı.

Kîle ve mâ tînetü'l-habal. "Yâ Resûlallah! Tînetü'l-habâl ne demek? Tîne çamur demek deKîle ve mâ tînetü'l-habal. "Yâ Resûlallah! Tînetü'l-habâl ne demek? Tîne çamur demek de ‘habal çamuru' ne demek?" diye sordular.

‘habal çamuru' ne demek?" diye sordular.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz de buyurdu ki;

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz de buyurdu ki;

Kâle usâretü ehli cehennem. "Cehennem ehlinin, vücutlarından çıkan usareler..."

Kâle usâretü ehli cehennem. "Cehennem ehlinin, vücutlarından çıkan usareler..."

Cehennem ehli cehenneme atılıyor, ceza görüyor, cayır cayır yanıyor. Kanlar irinler, yaralar,Cehennem ehli cehenneme atılıyor, ceza görüyor, cayır cayır yanıyor. Kanlar irinler, yaralar, o yanıklardan dökülen pis kokular, yerlere akan şeyler vs. Bunların hepsi cehennemde çamurlaşıyor. o yanıklardan dökülen pis kokular, yerlere akan şeyler vs. Bunların hepsi cehennemde çamurlaşıyor. Cehennemde azap gören bütün bu insanlarınCehennemde azap gören bütün bu insanların kanları, irinleri, pislikleri çamura karışıyor, bir sulu çamur oluyor.

kanları, irinleri, pislikleri çamura karışıyor, bir sulu çamur oluyor.

"Sarhoşluk sebebiyle dört namazı kılmayan kimseye Allah bundan içirir!" diye"Sarhoşluk sebebiyle dört namazı kılmayan kimseye Allah bundan içirir!" diye Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz bildiriyor.

Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz bildiriyor.

Ben bu hadîs-i şerîfi hatırlatıyorum. Tabi ümit ediyorum, hüsnü zan ediyorum kiBen bu hadîs-i şerîfi hatırlatıyorum. Tabi ümit ediyorum, hüsnü zan ediyorum ki benim dinleyicilerim arasında içki günahını işleyen kimse yoktur. benim dinleyicilerim arasında içki günahını işleyen kimse yoktur. Dinleyicilerimin hepsi namazlı, ibadetine düşkün, tertemiz, vazifelerini güzel yapanDinleyicilerimin hepsi namazlı, ibadetine düşkün, tertemiz, vazifelerini güzel yapan müslüman kimselerdir diye hüsnü zan ediyorum. Ama içimden de bir ses geliyor ki bunlarınmüslüman kimselerdir diye hüsnü zan ediyorum. Ama içimden de bir ses geliyor ki bunların bazıları arada bir kaçamak yapıyordur; bira içiyordur, içki içiyordur.bazıları arada bir kaçamak yapıyordur; bira içiyordur, içki içiyordur. Hatta maalesef bazı garip insanlar var. Diyorlar ki;

Hatta maalesef bazı garip insanlar var. Diyorlar ki;

"Sarhoş olmadan bir kadehçik atıversem olmaz mı?"

"Sarhoş olmadan bir kadehçik atıversem olmaz mı?"

Olmaz! Çoğu haram olan şeyin azı da, zerresi de, damlası da haramdır; o da olmaz!

Olmaz! Çoğu haram olan şeyin azı da, zerresi de, damlası da haramdır; o da olmaz!

"Sarhoş olmayacak kadar içsem olmaz mı?"

Hayır, olmaz!

"Sarhoş olmayacak kadar içsem olmaz mı?"

Hayır, olmaz!

İçkiyi hiç içmeyecek, ağzına koymayacak! Üstüne damlasa yıkaması lazım. İçki pistir, necistir.

İçkiyi hiç içmeyecek, ağzına koymayacak! Üstüne damlasa yıkaması lazım. İçki pistir, necistir.

Bazı kimseler bilmiyor veya bildiği halde bırakamadığı için hem müslüman hem içkici olabiliyor.Bazı kimseler bilmiyor veya bildiği halde bırakamadığı için hem müslüman hem içkici olabiliyor. Böylelerinin de olabileceğini tahmin edebiliyorum. Belki de akrabanız içinde böyleleri vardır.Böylelerinin de olabileceğini tahmin edebiliyorum. Belki de akrabanız içinde böyleleri vardır. Belki gençler annesinden babasından habersiz kaçamak yapıyorlardır. Belki gençler annesinden babasından habersiz kaçamak yapıyorlardır. Onun için bu hadîs-i şerîfi bilsinler diye anlatıyorum. Siz de etrafınıza anlatacaksınız.

Onun için bu hadîs-i şerîfi bilsinler diye anlatıyorum. Siz de etrafınıza anlatacaksınız.

Tabi biz konuşmamızı hadis kitabından hadîs-i şerîfi okuyup anlatıyoruz.Tabi biz konuşmamızı hadis kitabından hadîs-i şerîfi okuyup anlatıyoruz. Bu da böyle Akra radyolarımız vasıtasıyla bütün dünyanın fezasına yayılıyor.Bu da böyle Akra radyolarımız vasıtasıyla bütün dünyanın fezasına yayılıyor. Radyosunu açan her yerden bunu dinliyor. Bu bir yayılma, çok güzel bir yayılma. Radyosunu açan her yerden bunu dinliyor. Bu bir yayılma, çok güzel bir yayılma. Tabi çok büyük bir nimet Allah'a hamd ü senâlar olsun, çok şükür Allah bize bu imkânı verdi

Tabi çok büyük bir nimet Allah'a hamd ü senâlar olsun, çok şükür Allah bize bu imkânı verdi

Norveç'ten Orta Asya'ya, Suudi Arabistan'dan Afrika'ya kadar,Norveç'ten Orta Asya'ya, Suudi Arabistan'dan Afrika'ya kadar, Türkiye'nin her yerinden çanak anteni varsa dinleyebiliyor. Çanak anteni yoksaTürkiye'nin her yerinden çanak anteni varsa dinleyebiliyor. Çanak anteni yoksa o şehre, o kasabaya yansıtıcı konulmuşsa normal radyosu ile benim konuşmalarım dinleniyor.o şehre, o kasabaya yansıtıcı konulmuşsa normal radyosu ile benim konuşmalarım dinleniyor. Bu bir yayılma. Çok güzel bir şey!

Bu bir yayılma. Çok güzel bir şey!

Ama bir de siz bunu duydunuz, duyduğunuzu siz anlatırsanız, bu ikinci bir yayılma olur.Ama bir de siz bunu duydunuz, duyduğunuzu siz anlatırsanız, bu ikinci bir yayılma olur. Yayılmadan sonra ikinci bir yayılma. Düşünün ki siz beni dinlediniz, şu kadar sayınız var; Yayılmadan sonra ikinci bir yayılma. Düşünün ki siz beni dinlediniz, şu kadar sayınız var; yüz binlerce, milyonlarca insan. Dinlediniz, siz birer kişiye anlatırsanız;yüz binlerce, milyonlarca insan. Dinlediniz, siz birer kişiye anlatırsanız; bir kişiye anlattığınızı düşünelim, o zaman bu hadîs-i şerîf yüzde 100, misli misline, bir kişiye anlattığınızı düşünelim, o zaman bu hadîs-i şerîf yüzde 100, misli misline, bir kat daha fazla insana anlatılmış olacak. On misline anlatırsanız on kişiye daha anlatılmış olacak. bir kat daha fazla insana anlatılmış olacak. On misline anlatırsanız on kişiye daha anlatılmış olacak. Herkes on kişiye anlatsa, belki yüz kişiye anlatsa, belki dünyada herkes duymuş olabilir. Herkes on kişiye anlatsa, belki yüz kişiye anlatsa, belki dünyada herkes duymuş olabilir. Onun için siz de anlatacaksınız; tabi insan bildiği bir şeyi kendisi uygulayacak.

Onun için siz de anlatacaksınız; tabi insan bildiği bir şeyi kendisi uygulayacak.

"Hocam, hiç içki içmiyorum. Bana bu hadîs-i şerîfin faydası ne?"

"Hocam, hiç içki içmiyorum. Bana bu hadîs-i şerîfin faydası ne?"

Günahı bilmek de güzel! Bir insan günahı, neyin günah olduğunu bildi mi bu da güzel.Günahı bilmek de güzel! Bir insan günahı, neyin günah olduğunu bildi mi bu da güzel. Şerrin ne olduğunu, günahın ne olduğunu bilen ondan sakınır.Şerrin ne olduğunu, günahın ne olduğunu bilen ondan sakınır. Şerrin ne olduğunu, günahın ne olduğunu bilmeyen içine düşer.Şerrin ne olduğunu, günahın ne olduğunu bilmeyen içine düşer. Hani önünde çukur olduğunu bilmeyen bir insanın karanlıkta yürürken pattadak derin bir çukura,Hani önünde çukur olduğunu bilmeyen bir insanın karanlıkta yürürken pattadak derin bir çukura, kanala, bir hendeğe düştüğünü düşünün, göz önüne getirin. İnsan bilmeyince düşer. kanala, bir hendeğe düştüğünü düşünün, göz önüne getirin. İnsan bilmeyince düşer. Onun için müslümanın düşmemek için şerri de bilmesi lazım;Onun için müslümanın düşmemek için şerri de bilmesi lazım; İşlemek için, yapmak için hayrı da bilmesi lazım.

İşlemek için, yapmak için hayrı da bilmesi lazım.

Onun için şimdi bunu söylüyorum, dinleyiciler dinliyorlar, Allah razı olsun.Onun için şimdi bunu söylüyorum, dinleyiciler dinliyorlar, Allah razı olsun. Dinlemek de sevap, söylemek de sevap. Bir de siz etrafınızda birkaç kişiye anlatırsanızDinlemek de sevap, söylemek de sevap. Bir de siz etrafınızda birkaç kişiye anlatırsanız komşularınıza, yakınlarınıza; bu işi maalesef yaptığını bildiğiniz kimselere anlatırsanız komşularınıza, yakınlarınıza; bu işi maalesef yaptığını bildiğiniz kimselere anlatırsanız Peygamber Efendimiz'in nasihati herkesin kulağına gitmiş olur.

Peygamber Efendimiz'in nasihati herkesin kulağına gitmiş olur.

Düşünün! İçkinin ne kadar zararları var?Düşünün! İçkinin ne kadar zararları var? İçki içen bir insanın başına ne kadar cezalar, belalar geliyor?!

İçki içen bir insanın başına ne kadar cezalar, belalar geliyor?!

İçki ile ilgili pek çok âyet, hadis var. Ben sadece içki konusu üzerinde durmak istemiyorum.İçki ile ilgili pek çok âyet, hadis var. Ben sadece içki konusu üzerinde durmak istemiyorum. Yalnız içki konusunu anlatmamın sebebi;

Yalnız içki konusunu anlatmamın sebebi;

Bir: Gezdiğim yerlerde içkinin çok içildiğini duymam.

Bir: Gezdiğim yerlerde içkinin çok içildiğini duymam.

İkincisi: Bunun temeli, içki içmenin temeli netice itibariyleİkincisi: Bunun temeli, içki içmenin temeli netice itibariyle bunun cezasının ne kadar olduğunu bilmemekten kaynaklanıyor.

bunun cezasının ne kadar olduğunu bilmemekten kaynaklanıyor.

Bir müslüman "İçki içeni Allah affeder!" filan diye düşünüyordur.Bir müslüman "İçki içeni Allah affeder!" filan diye düşünüyordur. Biraz da sarhoşların tatlı, sevimli felsefeleri vardır, derbederlikleri, aldırmazlıkları vardır. Biraz da sarhoşların tatlı, sevimli felsefeleri vardır, derbederlikleri, aldırmazlıkları vardır. "Canım ne olacak…" filan tarzında ağızlarını açarlar. "Canım ne olacak…" filan tarzında ağızlarını açarlar. Kendilerini teselli edecek konuşmalar yaparlar. Ben, bilirse yapmayacağını tahmin ediyorum.

Kendilerini teselli edecek konuşmalar yaparlar. Ben, bilirse yapmayacağını tahmin ediyorum.

Zaten Peygamber Efendimiz bu nasihatleri niçin söylüyor? Nasihatler niçindir?

Zaten Peygamber Efendimiz bu nasihatleri niçin söylüyor? Nasihatler niçindir?

Dinlensin ve uygulansın! O nasihatlerden mütenebbih olsun! O nasihatleri dinleyen uyansın,Dinlensin ve uygulansın! O nasihatlerden mütenebbih olsun! O nasihatleri dinleyen uyansın, o hatasını bıraksın, diyedir. Onun için ana temel, bilmemek oluyor. o hatasını bıraksın, diyedir. Onun için ana temel, bilmemek oluyor. Bilse veya bu işin ne kadar fena olduğu çok canlı bir şekilde anlatılsa yapmayacak!

Bilse veya bu işin ne kadar fena olduğu çok canlı bir şekilde anlatılsa yapmayacak!

Mesela ben sigara içmenin de çok karşısındayım.Mesela ben sigara içmenin de çok karşısındayım. Ben hem çevreciyim, -yeşiller diyorlar- hani yeşilliği seven bir insan. Hem Yeşilaycıyım,Ben hem çevreciyim, -yeşiller diyorlar- hani yeşilliği seven bir insan. Hem Yeşilaycıyım, küçüklüğümden beri sigaranın da içkinin de karşısındayım. O cemiyetlerde üye de oldum!

küçüklüğümden beri sigaranın da içkinin de karşısındayım. O cemiyetlerde üye de oldum!

Sigara da çok zararlı! Ama "sigara zararlı" dediğin zaman gülüyor.Sigara da çok zararlı! Ama "sigara zararlı" dediğin zaman gülüyor. Doktor "sigara zararlı" diyor ondan sonra kendisi bir tane yakıyor.Doktor "sigara zararlı" diyor ondan sonra kendisi bir tane yakıyor. Sigaranın zararlarını canlı bir şekilde anlattığınız zaman; ben duyduğum bazı şeyleriSigaranın zararlarını canlı bir şekilde anlattığınız zaman; ben duyduğum bazı şeyleri sigara ile ilgili canlı olarak anlattığım zaman -bakıyorum- tesiri oluyor.sigara ile ilgili canlı olarak anlattığım zaman -bakıyorum- tesiri oluyor. Onun için canlı canlı anlatılırsa, ilim canlı canlı, güzel, tesirli bir şekilde söylenirse tesir eder,Onun için canlı canlı anlatılırsa, ilim canlı canlı, güzel, tesirli bir şekilde söylenirse tesir eder, iş engellenir, diye düşünüyorum.

iş engellenir, diye düşünüyorum.

Onun için ilimle ilgili bir hadîs-i şerîf de okumak istiyorum.Onun için ilimle ilgili bir hadîs-i şerîf de okumak istiyorum. Bu hadîs-i şerîfi çok eskilerden okumuştuk. Ama burada işin temeli cahillik olduğundan,Bu hadîs-i şerîfi çok eskilerden okumuştuk. Ama burada işin temeli cahillik olduğundan, ilim öğrenmemiz gerektiğinden bir kere daha okumayı uygun görüyorum.

ilim öğrenmemiz gerektiğinden bir kere daha okumayı uygun görüyorum.

Bu hadîs-i şerîfiBu hadîs-i şerîfi başımızın tâcı, Allah'ın arslanı Hz. Ali Efendimiz radıyallâhu anh ve kerremallâhu vecheh rivayet etmiş.

başımızın tâcı, Allah'ın arslanı Hz. Ali Efendimiz radıyallâhu anh ve kerremallâhu vecheh rivayet etmiş.

Bir hadîs-i şerîfi Hz. Ali radıyallahu anh rivayet edince benim hoşuma gidiyor.Bir hadîs-i şerîfi Hz. Ali radıyallahu anh rivayet edince benim hoşuma gidiyor. Çünkü bizim Alevî kardeşlerimiz var, Türkiye'de çok Alevî kardeşimiz var.Çünkü bizim Alevî kardeşlerimiz var, Türkiye'de çok Alevî kardeşimiz var. Dış güçler Sünnîlerle Aleviler'i de birbirlerine düşman edip birbirleriyle çatıştırmak istiyor:

Dış güçler Sünnîlerle Aleviler'i de birbirlerine düşman edip birbirleriyle çatıştırmak istiyor:

"İkisi birbirleriyle kapışsın, kavga etsinler, yaksınlar, yıksınlar, öldürsünler,"İkisi birbirleriyle kapışsın, kavga etsinler, yaksınlar, yıksınlar, öldürsünler, vursunlar, kırsınlar; o zaman biz de Türkiye'yi ele geçirelim, parçalayalım... vursunlar, kırsınlar; o zaman biz de Türkiye'yi ele geçirelim, parçalayalım... Türkiye'ye ayrılık tohumlarını nasıl atarız, insanları birbirlerine nasıl düşürürüz?Türkiye'ye ayrılık tohumlarını nasıl atarız, insanları birbirlerine nasıl düşürürüz? Hadi Alevîliği, Sünnîliği kışkırtalım…" filan diyorlar.

Hadi Alevîliği, Sünnîliği kışkırtalım…" filan diyorlar.

Ben de bununla mücadele ediyorum. Hz. Ali Efendimiz'in evladından bir kimse olarakBen de bununla mücadele ediyorum. Hz. Ali Efendimiz'in evladından bir kimse olarak onu seven, hem tarikat yönünden onun yanında olan bir kimse olarak onu seven, hem tarikat yönünden onun yanında olan bir kimse olarak bunu da anlatmak istiyorum. Hz. Ali Efendimiz'i tanıtmak istiyorum.

bunu da anlatmak istiyorum. Hz. Ali Efendimiz'i tanıtmak istiyorum.

Alevî; Hz. Ali Efendimiz'e bağlı, onun yolunda yürüyen insan demek. Onun için hoşuma gidiyor;Alevî; Hz. Ali Efendimiz'e bağlı, onun yolunda yürüyen insan demek. Onun için hoşuma gidiyor; Hz. Ali'den rivayet olunduğu zaman, özellikle onu bastıra bastıra söylüyorum.Hz. Ali'den rivayet olunduğu zaman, özellikle onu bastıra bastıra söylüyorum. O bizim büyüğümüz, Allah'ın arslanı, Peygamber Efendimiz'in damadı, amcazâdesi, O bizim büyüğümüz, Allah'ın arslanı, Peygamber Efendimiz'in damadı, amcazâdesi, artık söyleye söyleye bitiremeyiz. Konumuz Hz. Ali Efendimiz değil. artık söyleye söyleye bitiremeyiz. Konumuz Hz. Ali Efendimiz değil. Peygamber Efendimiz'in bir hadîs-i şerîfini rivayet etmiş, onu okuyorum:

Peygamber Efendimiz'in bir hadîs-i şerîfini rivayet etmiş, onu okuyorum:

Men tealleme harfen mine'l-ilm. "Kim ilimden bir harf öğrenirse…"

Men tealleme harfen mine'l-ilm. "Kim ilimden bir harf öğrenirse…"

Buradaki harften maksat a b c mânasına değil, "bir miktar" demek oluyor.

Buradaki harften maksat a b c mânasına değil, "bir miktar" demek oluyor.

Bir insan ilimden bir harf öğrenirse…

Ne olur?

Bir insan ilimden bir harf öğrenirse…

Ne olur?

Ğaferallâhu lehû. "Allah onu afv u mağfiret eyler;Ğaferallâhu lehû. "Allah onu afv u mağfiret eyler; Allah sever, kusurlarını da bağışlar, mağfiret eder." Sonra;

Allah sever, kusurlarını da bağışlar, mağfiret eder." Sonra;

Elbettete; Arapça'da ‘mutlaka, kesinlikle' demek. ‘Elbette' kelimesi Türkçe'ye Arapça'dan girmiş bir kelime.

Elbettete; Arapça'da ‘mutlaka, kesinlikle' demek. ‘Elbette' kelimesi Türkçe'ye Arapça'dan girmiş bir kelime.

Elbettete. "Mutlaka, ilimden küçük bir bölüm öğrenmişse bile Allah onu mutlaka mağfiret eder."

Elbettete. "Mutlaka, ilimden küçük bir bölüm öğrenmişse bile Allah onu mutlaka mağfiret eder."

Bakın siz ilimden bir bölüm öğrenmiş oldunuz, içki içenin bir defa namazı terk ettiği zamanBakın siz ilimden bir bölüm öğrenmiş oldunuz, içki içenin bir defa namazı terk ettiği zaman ne cezaya uğradığını, dört defa terk ettiği zaman ne cezaya uğradığını anlattık;ne cezaya uğradığını, dört defa terk ettiği zaman ne cezaya uğradığını anlattık; işte ilimden bir bölüm. Allah böyle öğrenen bir kimseyi mağfiret eder.

işte ilimden bir bölüm. Allah böyle öğrenen bir kimseyi mağfiret eder.

Ve men vâlâ habîben fillâh ğaferallâhu lehû. "Kim Allah yolunda bir müslümanı dost edinirse,Ve men vâlâ habîben fillâh ğaferallâhu lehû. "Kim Allah yolunda bir müslümanı dost edinirse, sevgili bir arkadaş edinirse Allah onu mağfiret eder."

sevgili bir arkadaş edinirse Allah onu mağfiret eder."

Bu da hatırınızda olsun. Ey Allah'ın kulları! Birbirinizi sevin, birbirinizle kardeş olun!Bu da hatırınızda olsun. Ey Allah'ın kulları! Birbirinizi sevin, birbirinizle kardeş olun! Alevîsi-Sünnîsi, Türk'ü-Kürt'ü hepsi hepsi kardeş!Alevîsi-Sünnîsi, Türk'ü-Kürt'ü hepsi hepsi kardeş! Bunların hepsi nihayet bir annenin babanın çocukları, hemcinsleri.

Bunların hepsi nihayet bir annenin babanın çocukları, hemcinsleri.

Ve men nâme alâ vudûin ğaferallâhu lehû.Ve men nâme alâ vudûin ğaferallâhu lehû. "Kim abdest almış bir vaziyette abdestli olarak uyursa Allah onu mağfiret eder."

"Kim abdest almış bir vaziyette abdestli olarak uyursa Allah onu mağfiret eder."

Bunu da unutmayın. Bunu her zaman söylüyorum.Bunu da unutmayın. Bunu her zaman söylüyorum. Gece yatarken abdest alın, iki rekât namaz kılın; abdestli uyuyun. Bak Allah mağfiret ediyor.

Gece yatarken abdest alın, iki rekât namaz kılın; abdestli uyuyun. Bak Allah mağfiret ediyor.

Ve men nazara fî vechi ahîhî ğaferallâhu lehû.Ve men nazara fî vechi ahîhî ğaferallâhu lehû. "Kim bir müslüman arkadaşının yüzüne sevgiyle, şefkatle, muhabbetle bakarsa"Kim bir müslüman arkadaşının yüzüne sevgiyle, şefkatle, muhabbetle bakarsa -sevgiyle, şefkatle, muhabbetle sözü burada yok ama işin aslı böyle- Allah onu mağfiret eder."

-sevgiyle, şefkatle, muhabbetle sözü burada yok ama işin aslı böyle- Allah onu mağfiret eder."

Ve men ibtedee bi-emrin ve kâle bismillah ğaferallahu lehû.Ve men ibtedee bi-emrin ve kâle bismillah ğaferallahu lehû. "Kim bir yeni işe başlarken besmele çekerse, besmele çekip işe başlarsa Allah onu mağfiret eder."

"Kim bir yeni işe başlarken besmele çekerse, besmele çekip işe başlarsa Allah onu mağfiret eder."

Allah'ın çok büyük mükâfatı olan mağfiretine nâil olmak, mağfiretine ermek,Allah'ın çok büyük mükâfatı olan mağfiretine nâil olmak, mağfiretine ermek, Allah'ın mağfiret ettiği bir kul olmak için beş tane kolay, yapılabilecek hususu Allah'ın mağfiret ettiği bir kul olmak için beş tane kolay, yapılabilecek hususu size bu hadîs-i şerîf bildirdiği için Hz. Ali Efendimiz'in rivayet ettiğini tekrar edelim:

size bu hadîs-i şerîf bildirdiği için Hz. Ali Efendimiz'in rivayet ettiğini tekrar edelim:

"Kim ilimden bir harf öğrenirse Allah onu mutlaka mağfiret eder.

"Kim ilimden bir harf öğrenirse Allah onu mutlaka mağfiret eder.

"Kim Allah yolunda bir müslümanı dost edinirse, onu severse Allah onu mağfiret eder.

"Kim Allah yolunda bir müslümanı dost edinirse, onu severse Allah onu mağfiret eder.

"Kim abdestli olarak yatar uyursa Allah onu mağfiret eder.

"Kim abdestli olarak yatar uyursa Allah onu mağfiret eder.

"Kim arkadaşının, müslüman kardeşinin yüzüne sevgiyle bakarsa Allah onu mağfiret eder.

"Kim arkadaşının, müslüman kardeşinin yüzüne sevgiyle bakarsa Allah onu mağfiret eder.

"Kim yeni bir işe başladığı zaman besmeleyle başlarsa Allah onu mağfiret eder."

"Kim yeni bir işe başladığı zaman besmeleyle başlarsa Allah onu mağfiret eder."

İlmin ne kadar kıymetli olduğunu anlatmak için hadis okudum ama arkasından başka hazineler geldi.İlmin ne kadar kıymetli olduğunu anlatmak için hadis okudum ama arkasından başka hazineler geldi. İlimden bir harf bile öğrenince Allah onu mağfiret ediyor.

İlimden bir harf bile öğrenince Allah onu mağfiret ediyor.

İlmin en başta geleni, ilmin kaynağı, dinimizin kaynağı, her şeyimizin aslı esası Kur'ân-ı Kerîm.

İlmin en başta geleni, ilmin kaynağı, dinimizin kaynağı, her şeyimizin aslı esası Kur'ân-ı Kerîm.

Onunla ilgili bir hadîs-i şerîf okuyacağım:

Onunla ilgili bir hadîs-i şerîf okuyacağım:

Bir kitapta Hz. Ali Efendimiz rivayet etmiş,Bir kitapta Hz. Ali Efendimiz rivayet etmiş, başka bir kitapta da Ebû Hüreyre radıyallahu anh'ten rivayet edilmiş. başka bir kitapta da Ebû Hüreyre radıyallahu anh'ten rivayet edilmiş. Bu hadîs-i şerîfin birkaç râvisi var, birkaç rivayeti var:

Bu hadîs-i şerîfin birkaç râvisi var, birkaç rivayeti var:

Men tealleme'l-Kur'âne fî şebîbetihî ihteleta'l-Kur'ânu bi-lahmihî ve demihî.Men tealleme'l-Kur'âne fî şebîbetihî ihteleta'l-Kur'ânu bi-lahmihî ve demihî. Ve men teallemehû fî kiberihî ve hüve yetefelletü minhü ve hüve ye'ûdü fî hi fe lehû ecruhû merrâteyn.

Ve men teallemehû fî kiberihî ve hüve yetefelletü minhü ve hüve ye'ûdü fî hi fe lehû ecruhû merrâteyn.

Kur'ân-ı Kerîm'i öğreneceğiz. İlmin temeli Kur'ân-ı Kerîm. Tabii başka şeyler de var.Kur'ân-ı Kerîm'i öğreneceğiz. İlmin temeli Kur'ân-ı Kerîm. Tabii başka şeyler de var. Onları da söylemeden önce ilk önce, birinci olarak bunu söylemeliyim: İlmin temeli Kur'ân-ı Kerîm. Onları da söylemeden önce ilk önce, birinci olarak bunu söylemeliyim: İlmin temeli Kur'ân-ı Kerîm. Kur'ân-ı Kerîm'i öğreneceğiz. Genç isek de öğreneceğiz, yaşlıysak da öğreneceğiz!Kur'ân-ı Kerîm'i öğreneceğiz. Genç isek de öğreneceğiz, yaşlıysak da öğreneceğiz! Çocukken de öğreneceğiz, çocukken öğrenmemişsek ihtiyarladığımız zaman da gene başka çare yok, Çocukken de öğreneceğiz, çocukken öğrenmemişsek ihtiyarladığımız zaman da gene başka çare yok, başka kurtuluş yok! En sevaplı yol. Gene yaşlı da olsak öğreneceğiz.

başka kurtuluş yok! En sevaplı yol. Gene yaşlı da olsak öğreneceğiz.

Geçen bizim Çilehane camiinde sabah namazını kılıyoruz; biz namazdan sonra duaya oturmuştuk.Geçen bizim Çilehane camiinde sabah namazını kılıyoruz; biz namazdan sonra duaya oturmuştuk. Kapıdan bir çocuk geldi, Kur'an kursundan öğrenci, genç. Güneş, ay doğuyor gibi; Kapıdan bir çocuk geldi, Kur'an kursundan öğrenci, genç. Güneş, ay doğuyor gibi; başına da sarık sarmış, küçücük ama çok sevimli oluyor. başına da sarık sarmış, küçücük ama çok sevimli oluyor. Bir çocuk geldi, bir tane daha geldi, o da sarıklı, bir tane daha geldi, o da sarıklı, Bir çocuk geldi, bir tane daha geldi, o da sarıklı, bir tane daha geldi, o da sarıklı, bir tane daha, bir tane daha, bir tane daha… Böyle 20-30 çocuk camiyi, mescidi doldurdu;bir tane daha, bir tane daha, bir tane daha… Böyle 20-30 çocuk camiyi, mescidi doldurdu; hepsi sarıklı. Bunlar Kur'ân-ı Kerîm öğreniyorlar.

hepsi sarıklı. Bunlar Kur'ân-ı Kerîm öğreniyorlar.

Sarığı niye sarıyorlar?

Sarığı niye sarıyorlar?

Ben dedim ki; "Sarıkla namaz kılmanın sevabı 70 kat fazla;Ben dedim ki; "Sarıkla namaz kılmanın sevabı 70 kat fazla; aynı namazı sarıksız kıldığın zaman bir sevap alıyorsun, aynı namazı sarıksız kıldığın zaman bir sevap alıyorsun, sarık taktığın zaman 70 kat daha fazla sevap alıyorsun. Artık bu işe başlayalım!"

sarık taktığın zaman 70 kat daha fazla sevap alıyorsun. Artık bu işe başlayalım!"

Ondan öyle yapmışlar. Ne kadar güzel bir şey, hem Kur'ân-ı Kerîm'i öğreniyor Ondan öyle yapmışlar. Ne kadar güzel bir şey, hem Kur'ân-ı Kerîm'i öğreniyor hem de sevaplı şeyleri küçük yaşta yapıyor. Melek gibi yani, Allah büyüyünce şaşırtmasın!

hem de sevaplı şeyleri küçük yaşta yapıyor. Melek gibi yani, Allah büyüyünce şaşırtmasın!

Hani insan büyüdüğü zaman hayatın zelzeleli, fırtınalı devreleri de geliyor,Hani insan büyüdüğü zaman hayatın zelzeleli, fırtınalı devreleri de geliyor, delikanlılık çağları geliyor. Allah büyüyünce de şaşırtmasın, o melek gibi hallerini devam ettirsin.

delikanlılık çağları geliyor. Allah büyüyünce de şaşırtmasın, o melek gibi hallerini devam ettirsin.

Peygamber Efendimiz buyuruyor ki;

Peygamber Efendimiz buyuruyor ki;

Men tealleme'l-Kur'âne fî şebîbetihî. "Kim Kur'ân-ı Kerîm'i gençliğinde, küçükken öğrenirse…"

Men tealleme'l-Kur'âne fî şebîbetihî. "Kim Kur'ân-ı Kerîm'i gençliğinde, küçükken öğrenirse…"

Şebîbet, şebâbet; Gençlik demek. Şâb genç demek, şebâb genç[ler] demek.

Şebîbet, şebâbet; Gençlik demek. Şâb genç demek, şebâb genç[ler] demek.

Küçükken, gençken Kur'ân-ı Kerîm'i öğrenirse ne olur?

Küçükken, gençken Kur'ân-ı Kerîm'i öğrenirse ne olur?

İhteleta'l-Kur'ânu bi-lahmihî ve demihî. "Kur'ân-ı Kerîm onun etine kemiğine nüfuz eder."

İhteleta'l-Kur'ânu bi-lahmihî ve demihî. "Kur'ân-ı Kerîm onun etine kemiğine nüfuz eder."

Her tarafı Kur'ân-ı Kerîm'li olur. Vücuduna sirayet eder;Her tarafı Kur'ân-ı Kerîm'li olur. Vücuduna sirayet eder; hani Kur'ân-ı Kerîm'in bereketi, fazileti içine dışına yayılır.hani Kur'ân-ı Kerîm'in bereketi, fazileti içine dışına yayılır. Kur'ân-ı Kerîm vücudunun her tarafına karışır.

Kur'ân-ı Kerîm vücudunun her tarafına karışır.

Çok güzel bir şey! Demek ki çocuklarımızı küçükken Kur'an ehli olarak yetiştirmeye çalışmalıyız.

Çok güzel bir şey! Demek ki çocuklarımızı küçükken Kur'an ehli olarak yetiştirmeye çalışmalıyız.

Yâ Rabbi! Ne güzel şu hadîs-i şerîfler, şu dinimiz! Küçükten çocuklarımızıYâ Rabbi! Ne güzel şu hadîs-i şerîfler, şu dinimiz! Küçükten çocuklarımızı Kur'ân-ı Kerîm bilir şekilde yetiştireceğiz. Küçükten, daha küçücükken!

Kur'ân-ı Kerîm bilir şekilde yetiştireceğiz. Küçükten, daha küçücükken!

Küçükken öğrenememiş, öğretmemişler, öksüz büyümüş, dağda; ilmin olmadığı,Küçükken öğrenememiş, öğretmemişler, öksüz büyümüş, dağda; ilmin olmadığı, öğretecek kimsenin olmadığı yerde büyümüş, adam olmuş, yetişmiş, hayatta mücadele etmiş,öğretecek kimsenin olmadığı yerde büyümüş, adam olmuş, yetişmiş, hayatta mücadele etmiş, başarmış; ev bark, çoluk çocuk sahibi, belki torun sahibi olmuş ihtiyar.başarmış; ev bark, çoluk çocuk sahibi, belki torun sahibi olmuş ihtiyar. Kur'ân-ı Kerîm bilmiyordu ama o da öğrenecek.

Kur'ân-ı Kerîm bilmiyordu ama o da öğrenecek.

Ve men teallemehû fî kiberihî. "Kim yaşlılığında Kur'ân-ı Kerîm'i öğrenirse…Ve men teallemehû fî kiberihî. "Kim yaşlılığında Kur'ân-ı Kerîm'i öğrenirse… " Ve hüve yetefelletü minhü. "Öğreniyor da zorluk çekiyor, tökezleye tökezleye, kekeleye kekeleye…"" Ve hüve yetefelletü minhü. "Öğreniyor da zorluk çekiyor, tökezleye tökezleye, kekeleye kekeleye…" ve hüve ye'ûdü fîhî. "Başına alıp tekrar söyleye söyleye, tekrar ede ede Kur'ân-ı Kerîm'i öğrenirse…ve hüve ye'ûdü fîhî. "Başına alıp tekrar söyleye söyleye, tekrar ede ede Kur'ân-ı Kerîm'i öğrenirse… " Fe-lehû ecruhû merrateyn. "O zaman ecri iki kat verilir."

" Fe-lehû ecruhû merrateyn. "O zaman ecri iki kat verilir."

Aferin! Her ne sebeple gençliğinde öğrenemediyse öğrenemedi ama şimdi yaşlılığında kekeleyerek,Aferin! Her ne sebeple gençliğinde öğrenemediyse öğrenemedi ama şimdi yaşlılığında kekeleyerek, zorlanarak öğreniyor. Azmi var, bırakmıyor. Kur'ân-ı Kerîm'i tekrar tekrar, dönüp dönüp okuyarak; zorlanarak öğreniyor. Azmi var, bırakmıyor. Kur'ân-ı Kerîm'i tekrar tekrar, dönüp dönüp okuyarak; hani başından alıyor, yanlış okudu, bir daha kelimeyi başından alıyor;hani başından alıyor, yanlış okudu, bir daha kelimeyi başından alıyor; geri döne döne, tekrar ede ede okuyunca ecri iki kat olur.

geri döne döne, tekrar ede ede okuyunca ecri iki kat olur.

Neden?

Neden?

O kadar zorluklara rağmen Kur'ân-ı Kerîm'i seviyor, gene öğrenmek istiyor.O kadar zorluklara rağmen Kur'ân-ı Kerîm'i seviyor, gene öğrenmek istiyor. İlmin öğrenme zamanı, çağı gençliktir ama yaşlanmış olmasına rağmen okuyor.İlmin öğrenme zamanı, çağı gençliktir ama yaşlanmış olmasına rağmen okuyor. Hatırında kalmadığı için tekrar tekrar, dönüp dönüp okuyor. Hatırında kalmadığı için tekrar tekrar, dönüp dönüp okuyor. Çünkü yaşlanınca hafıza zayıflar! Ama Allah da onun ecrini iki kat veriyor.

Çünkü yaşlanınca hafıza zayıflar! Ama Allah da onun ecrini iki kat veriyor.

O halde gençseniz Kur'ân-ı Kerîm'e sarılın;O halde gençseniz Kur'ân-ı Kerîm'e sarılın; Kur'ân-ı Kerîm'in nuru, fazileti kanınıza, etinize, her tarafınıza işlesin.

Kur'ân-ı Kerîm'in nuru, fazileti kanınıza, etinize, her tarafınıza işlesin.

Ben bazen biraz tatlıdan filan bahsederek anlatıyorum. Hanımlar evde hamuru alırlar,Ben bazen biraz tatlıdan filan bahsederek anlatıyorum. Hanımlar evde hamuru alırlar, şerbeti de hazırlarlar. Pişirdikleri hamuru, lokmayı filan tavada vs. -artık tulumba tatlısı mı neyse- şerbeti de hazırlarlar. Pişirdikleri hamuru, lokmayı filan tavada vs. -artık tulumba tatlısı mı neyse- onu şerbetin içine atarlar. O hamur güzelce şerbeti alır, çok güzel bir tatlı olur.onu şerbetin içine atarlar. O hamur güzelce şerbeti alır, çok güzel bir tatlı olur. Halis tereyağı ile filan yapılmışsa sofraya oturanlar beğenir, dua ederler.Halis tereyağı ile filan yapılmışsa sofraya oturanlar beğenir, dua ederler. "Elinize sağlık, çok güzel olmuş…" derler.

"Elinize sağlık, çok güzel olmuş…" derler.

Ne oldu?

Şerbet tam içine girdi.

Ne oldu?

Şerbet tam içine girdi.

Evet, insan çocukken Kur'an-ı ezberledi mi şerbeti tam içine kadar almış, tatsız kalmamışEvet, insan çocukken Kur'an-ı ezberledi mi şerbeti tam içine kadar almış, tatsız kalmamış ne güzel bir tatlı gibi olur. Kemiğine, etine, kanına Kur'ân-ı Kerîm sirayet etmiş olur. ne güzel bir tatlı gibi olur. Kemiğine, etine, kanına Kur'ân-ı Kerîm sirayet etmiş olur. Genç, çoluk çocuğunuza Kur'ân-ı Kerîm'i çok iyi öğretin.

Genç, çoluk çocuğunuza Kur'ân-ı Kerîm'i çok iyi öğretin.

Yaz ayıdır. Yaz ayında güzel bir âdet var;Yaz ayıdır. Yaz ayında güzel bir âdet var; çocuklar yaz okuluna gidiyorlar Kur'ân-ı Kerîm öğreniyorlar, camiye gidiyorlar güzel.

çocuklar yaz okuluna gidiyorlar Kur'ân-ı Kerîm öğreniyorlar, camiye gidiyorlar güzel.

Yaşlandınız?..

Ümidi kesmeyin, işi bırakmayın, gevşemeyin, yaşlının da öğrenmesi sevap.

Yaşlandınız?..

Ümidi kesmeyin, işi bırakmayın, gevşemeyin, yaşlının da öğrenmesi sevap.

"Unutuyorum hocam."

"Unutuyorum hocam."

Unutsanız da mükâfatınız kat kat oluyor, iki kat oluyor. Kur'ân-ı Kerîm'i öğrenin.

Unutsanız da mükâfatınız kat kat oluyor, iki kat oluyor. Kur'ân-ı Kerîm'i öğrenin.

Demek ki temel ilim Kur'ân-ı Kerîm olduğundan insan bunu öğrenmekten başlayacak,Demek ki temel ilim Kur'ân-ı Kerîm olduğundan insan bunu öğrenmekten başlayacak, genç de olsa yaşlı da olsa öğrenecek.

genç de olsa yaşlı da olsa öğrenecek.

Bir de bizim dinî ilimlerimizin kaynaklarından birisi de nedir?

Bir de bizim dinî ilimlerimizin kaynaklarından birisi de nedir?

Hadîs-i şerîflerdir.

Hadîs-i şerîflerdir.

Bir de hadîs-i şerîflerle ilgili okuyalım. Ne tevafuk bakın bu da Hz. Ali Efendimiz'den.Bir de hadîs-i şerîflerle ilgili okuyalım. Ne tevafuk bakın bu da Hz. Ali Efendimiz'den. Sanki Hz. Ali Efendimiz konuşuyor, hadîs-i şerîfleri rivayet ediyor.Sanki Hz. Ali Efendimiz konuşuyor, hadîs-i şerîfleri rivayet ediyor. Bu da Hz. Ali Efendimiz'den Ebû Nuaym el-İsfehanî rivayet etmiş:

Bu da Hz. Ali Efendimiz'den Ebû Nuaym el-İsfehanî rivayet etmiş:

Men tealleme erbaîne hadîsen ibtiğâe vechillâhMen tealleme erbaîne hadîsen ibtiğâe vechillâh li-yüallime bihî ümmetî fî helâlihim ve harâmihim haşerallâhu yevme'l-kıyâmeti âlimen.

li-yüallime bihî ümmetî fî helâlihim ve harâmihim haşerallâhu yevme'l-kıyâmeti âlimen.

"Kim, ümmetime öğretmek için -dinimizin helallerini haramlarını öğretmek için-"Kim, ümmetime öğretmek için -dinimizin helallerini haramlarını öğretmek için- Allah'ın rızasını kazanmak öz niyeti ile 40 tane hadis öğrenirseAllah'ın rızasını kazanmak öz niyeti ile 40 tane hadis öğrenirse Allah onu kıyamet gününde sıradan bir insan muamelesine tabi tutmaz.Allah onu kıyamet gününde sıradan bir insan muamelesine tabi tutmaz. Sıradaki insanların arasından alır, alimler zümresinde haşr eder, alim muamelesi yapar,Sıradaki insanların arasından alır, alimler zümresinde haşr eder, alim muamelesi yapar, alimlere verdiği büyük mükâfatları verir, alimler gibi âhirette itibar görür."

alimlere verdiği büyük mükâfatları verir, alimler gibi âhirette itibar görür."

40 tane hadis!

40 tane hadis!

Biz bir cuma vaazında üç dört tane hadis izah etmiş oluyoruz.Biz bir cuma vaazında üç dört tane hadis izah etmiş oluyoruz. Demek ki biraz devam etseniz, bir senede; âhirette, mahşer gününde alim olacak Demek ki biraz devam etseniz, bir senede; âhirette, mahşer gününde alim olacak ve alim muamelesi görecek bir duruma gelirsiniz.ve alim muamelesi görecek bir duruma gelirsiniz. Ne kadar güzel! Hem de kolay, bazı hadîs-i şerîfler kısa.

Ne kadar güzel! Hem de kolay, bazı hadîs-i şerîfler kısa.

İnsan bilmiyorsa, hatırında tutamıyorsa deftere yazar. Bir de banda, ses bandına alınıyor.

İnsan bilmiyorsa, hatırında tutamıyorsa deftere yazar. Bir de banda, ses bandına alınıyor.

Bu seyahatimde bir taksici kardeşimizle karşılaştık.

Bu seyahatimde bir taksici kardeşimizle karşılaştık.

"Hocam, ben taksi işletiyorum. Kazancım oradan geliyor. Sizin sohbetlerinizi hep dinliyorum,"Hocam, ben taksi işletiyorum. Kazancım oradan geliyor. Sizin sohbetlerinizi hep dinliyorum, kolay oluyor. Teybe koyuyorum, hem kendim dinliyorum hem de yolcular dinliyor." diyor.

kolay oluyor. Teybe koyuyorum, hem kendim dinliyorum hem de yolcular dinliyor." diyor.

İnsan dinleye dinleye de ezberliyor. 40 tane hadisi ezberlediği zamanİnsan dinleye dinleye de ezberliyor. 40 tane hadisi ezberlediği zaman Allahu Teâlâ hazretleri onu mahşer halkının arasından ayıracak,Allahu Teâlâ hazretleri onu mahşer halkının arasından ayıracak, "Gel bakalım, sen alimlerden sayılacaksın!" diye alimlerin arasına, zümresine oturacak.

"Gel bakalım, sen alimlerden sayılacaksın!" diye alimlerin arasına, zümresine oturacak.

Muhterem kardeşlerim!

Âhirette alimlerin mükâfatı ne?

Muhterem kardeşlerim!

Âhirette alimlerin mükâfatı ne?

Allah alimlere çok büyük derece verecek;Allah alimlere çok büyük derece verecek; alimlere şehitlerden de üstün derece verecek! Çünkü şehit diyecek ki;

alimlere şehitlerden de üstün derece verecek! Çünkü şehit diyecek ki;

"Yâ Rabbi! Ben Allah yolunda çarpıştım, canımı verdim, benim derecem daha üstün olmaz mı, değil mi?!"

"Yâ Rabbi! Ben Allah yolunda çarpıştım, canımı verdim, benim derecem daha üstün olmaz mı, değil mi?!"

Allahu Teâlâ hazretleri şehide diyecekmiş ki;

Allahu Teâlâ hazretleri şehide diyecekmiş ki;

"Sen canını verdin de bu can verme neden aklına geldi, kim seni ikna etti, nereden öğrendin?"

"Sen canını verdin de bu can verme neden aklına geldi, kim seni ikna etti, nereden öğrendin?"

"Alimden öğrendim."

"Alimden öğrendim."

"O halde o senden üstün, o senden önce cennete gidecek!"

"O halde o senden üstün, o senden önce cennete gidecek!"

Alimin mükâfatı şehitten üstün, şehit ki çok kıymetli bir insan.

Alimin mükâfatı şehitten üstün, şehit ki çok kıymetli bir insan.

Alimin mükâfatı bitmez; bir bu mükâfatı var, bir de alim cennetin kapısında bekletilecek:

Alimin mükâfatı bitmez; bir bu mükâfatı var, bir de alim cennetin kapısında bekletilecek:

"Dur, ötekiler geçsin de sen biraz burada bekle, bir sebep var." denilecek.

"Dur, ötekiler geçsin de sen biraz burada bekle, bir sebep var." denilecek.

Ötekiler kendi başına cennete girenler, girdi miÖtekiler kendi başına cennete girenler, girdi mi "Elhamdülillah cennete girdik." diye bayram edecekler, secde edecekler, şükredecekler."Elhamdülillah cennete girdik." diye bayram edecekler, secde edecekler, şükredecekler. Ama alime Allahu Teâlâ hazretleri;

Ama alime Allahu Teâlâ hazretleri;

"Sen burada dur"Sen burada dur ve istediklerine şefaat et de onlar da cennete girsinler, hadi tanıdıklarına şefaat bakalım…"

ve istediklerine şefaat et de onlar da cennete girsinler, hadi tanıdıklarına şefaat bakalım…"

"Yâ Rabbi! Bunu da cennetine sok, bunu da cennetine sok diye istediklerini söyle,"Yâ Rabbi! Bunu da cennetine sok, bunu da cennetine sok diye istediklerini söyle, onları da cennete sokayım." diye Allah onları cennetine bazı insanların girmesi için deonları da cennete sokayım." diye Allah onları cennetine bazı insanların girmesi için de şefaatçi olarak değerlendirecek. Alimlere şefaat etme salahiyeti de verecek.

şefaatçi olarak değerlendirecek. Alimlere şefaat etme salahiyeti de verecek.

Onun için cahillikle mücadele edelim. Hep birlikte, kendi kendimize ve çevremize yönelik olarak;Onun için cahillikle mücadele edelim. Hep birlikte, kendi kendimize ve çevremize yönelik olarak; kendimizi de cahillikten kurtaralım, Kur'ân-ı Kerîm öğrenelim. Yaşlı olalım, genç olalımkendimizi de cahillikten kurtaralım, Kur'ân-ı Kerîm öğrenelim. Yaşlı olalım, genç olalım Kur'ân-ı Kerîm öğrenelim. Peygamber Efendimiz'in hadîs-i şerîflerini öğrenelim.

Kur'ân-ı Kerîm öğrenelim. Peygamber Efendimiz'in hadîs-i şerîflerini öğrenelim.

Bazen müsamereler oluyor, toplantılar oluyor. Yaz okulunun kapanışı veyaBazen müsamereler oluyor, toplantılar oluyor. Yaz okulunun kapanışı veya okullar arası bilgi yarışması, İmam-Hatip okulları heyetleri arasında yarışmalar oluyor…

okullar arası bilgi yarışması, İmam-Hatip okulları heyetleri arasında yarışmalar oluyor…

40 hadis yarışması oluyor. Bak ne kadar güzel! Küçücük yaşta çocuklara öğretmenleri, hocaları40 hadis yarışması oluyor. Bak ne kadar güzel! Küçücük yaşta çocuklara öğretmenleri, hocaları 40 hadis ezberletiyor. Böylece alim zümresinden haşrolmasını sağlamış oluyor.

40 hadis ezberletiyor. Böylece alim zümresinden haşrolmasını sağlamış oluyor.

Siz de çocuklarınıza bu temel bilgileri öğretin. Bizim İslâmımız'ın temeli Kur'ân-ı Kerîm'dir.

Siz de çocuklarınıza bu temel bilgileri öğretin. Bizim İslâmımız'ın temeli Kur'ân-ı Kerîm'dir.

Bir: Kur'ân-ı Kerîm'i öğreneceğiz.

Bir: Kur'ân-ı Kerîm'i öğreneceğiz.

İkincisi: Hadîs-i şerîflerdir, Peygamber Efendimiz'in mübarek sözleridir, sünnetidir. Bunu öğreneceğiz.

İkincisi: Hadîs-i şerîflerdir, Peygamber Efendimiz'in mübarek sözleridir, sünnetidir. Bunu öğreneceğiz.

Bu cahillikten kurtulacağız, bu günahları terk edeceğiz.

Bu cahillikten kurtulacağız, bu günahları terk edeceğiz.

Burada Bera b. Âzib radıyallahu anh'ten de bir hadîs-i şerîf gözümün önüne geldi. Onu da okuyayım.

Burada Bera b. Âzib radıyallahu anh'ten de bir hadîs-i şerîf gözümün önüne geldi. Onu da okuyayım.

Men tealleme hadîseyn isneyni yenfeu bihimâ nefsehû ve yüallimuhümâ ğayrehûMen tealleme hadîseyn isneyni yenfeu bihimâ nefsehû ve yüallimuhümâ ğayrehû ve yentefeu bihî -yüntefeu bihî de okunabilir- kâne hayran lehû min ibâdeti sittîne sene.

ve yentefeu bihî -yüntefeu bihî de okunabilir- kâne hayran lehû min ibâdeti sittîne sene.

Deylemi'nin el-Bera b. Âzib radıyallahu anh'ten rivayet ettiği bir hadîs-i şerîf.

Deylemi'nin el-Bera b. Âzib radıyallahu anh'ten rivayet ettiği bir hadîs-i şerîf.

Demin 40 hadis demiştim, şimdi iki hadisle ilgili müjde var.

Demin 40 hadis demiştim, şimdi iki hadisle ilgili müjde var.

Men tealleme hadîseyn isneyni. "Kim iki tane hadis öğrenirse…"

Men tealleme hadîseyn isneyni. "Kim iki tane hadis öğrenirse…"

İsneyn: İki demek

Hadîseyn: İki hadis demek.

İsneyn: İki demek

Hadîseyn: İki hadis demek.

Tereddüt olmasın diye "iki hadis"i tekrar ediyor.

"İki tanecik hadîs-i şerîfi kim öğrenirse…"

Tereddüt olmasın diye "iki hadis"i tekrar ediyor.

"İki tanecik hadîs-i şerîfi kim öğrenirse…"

Yenfeu bihimâ nefsehû. "Kendisi istifade etmek için faydalanacak, öğrenecek,Yenfeu bihimâ nefsehû. "Kendisi istifade etmek için faydalanacak, öğrenecek, uygulayacak; sevap kazanacak." Ve yüallimuhümâ ğayrehû uygulayacak; sevap kazanacak." Ve yüallimuhümâ ğayrehû ve yüntefeu bihî. "Başkalarına da öğretecek bu öğrettiği ile de herkes istifade edecek,ve yüntefeu bihî. "Başkalarına da öğretecek bu öğrettiği ile de herkes istifade edecek, insanlar istifade edecekler." Kâne hayran lehû min ibâdeti sittîne sene. insanlar istifade edecekler." Kâne hayran lehû min ibâdeti sittîne sene. "İki hadîs-i şerîf öğrenmesi altmış yıllık ibadetten daha hayırlı olur."

Neden?

"İki hadîs-i şerîf öğrenmesi altmış yıllık ibadetten daha hayırlı olur."

Neden?

İlim böyle gelişmiştir, müslüman halklar böylece yetişmiştir.İlim böyle gelişmiştir, müslüman halklar böylece yetişmiştir. Hadis öğrenmek insanın ilmini, irfanını arttırıyor, Hadis öğrenmek insanın ilmini, irfanını arttırıyor, müslümanlar arasında çok büyük hayırlara, yakınlaşmaya vesile oluyor.

müslümanlar arasında çok büyük hayırlara, yakınlaşmaya vesile oluyor.

O bakımdan iki hadisle ilgili müjdeyi de okumuş olduk.O bakımdan iki hadisle ilgili müjdeyi de okumuş olduk. Artık iki tane mi olur kırk tane mi olur?! Artırdıkça insanın sevabı artacaktır.

Artık iki tane mi olur kırk tane mi olur?! Artırdıkça insanın sevabı artacaktır.

Şu cahilliği bırakalım. Halkımızın bu cahillikten kurtulması için elbirliğiyle çalışalım.Şu cahilliği bırakalım. Halkımızın bu cahillikten kurtulması için elbirliğiyle çalışalım. Kendimiz çalışabilirsek çalışalım, kendimiz çalışamıyorsak Kendimiz çalışabilirsek çalışalım, kendimiz çalışamıyorsak çalışanlara destek olalım, yardımcı olalım. Bu cahillik bu ülkeden gitsin.

çalışanlara destek olalım, yardımcı olalım. Bu cahillik bu ülkeden gitsin.

Bakın bir içki içmenin ne kadar zararı varmış; millet harıl harıl içki içiyor. İçmemesi lazım.

Bakın bir içki içmenin ne kadar zararı varmış; millet harıl harıl içki içiyor. İçmemesi lazım.

"Bir kere namazı sarhoşluktan terk eden dünya kendisininmiş de her şeyiyle"Bir kere namazı sarhoşluktan terk eden dünya kendisininmiş de her şeyiyle hepsini elden kaçırmış gibi olur. İçkiden dolayı dört defa namazı kaçırana,hepsini elden kaçırmış gibi olur. İçkiden dolayı dört defa namazı kaçırana, cehennemde tînetü'l-habal; cehennem ehlinin irinleri, kanları, pisliklerinden oluşancehennemde tînetü'l-habal; cehennem ehlinin irinleri, kanları, pisliklerinden oluşan çamurlu şeyi içirmek Allah'a hak olur. Yani onu mutlaka içirir!" buyuruluyor.

çamurlu şeyi içirmek Allah'a hak olur. Yani onu mutlaka içirir!" buyuruluyor.

O kadar güzel meşrubat var; meyveler var, evde de güzelleri yapılıyor;O kadar güzel meşrubat var; meyveler var, evde de güzelleri yapılıyor; son derece faydalı, şifalı, vitaminli güzel meşrubatlar yapmak mümkün.son derece faydalı, şifalı, vitaminli güzel meşrubatlar yapmak mümkün. Ecdadımızın âdetleri; kavun çekirdeğinden -ezerek- güzel meşrubat yapıyorlar,Ecdadımızın âdetleri; kavun çekirdeğinden -ezerek- güzel meşrubat yapıyorlar, vişneyi ezerek yapıyorlar; dutlardan, limonlardan gül yapraklarından, gelinciklerdenvişneyi ezerek yapıyorlar; dutlardan, limonlardan gül yapraklarından, gelinciklerden örfümüzde, medeniyetimizde ne kadar güzel meşrubat vardır.

örfümüzde, medeniyetimizde ne kadar güzel meşrubat vardır.

Allah'ın helalleri o kadar çok ki niye insanlar gidip haramına bulaşıp saplanıyor,Allah'ın helalleri o kadar çok ki niye insanlar gidip haramına bulaşıp saplanıyor, akıl erdirmek mümkün değil. Şeytan çok kurnaz bir mahlûk, herkesi kandırıyor,akıl erdirmek mümkün değil. Şeytan çok kurnaz bir mahlûk, herkesi kandırıyor, biz de insanları doğru yola çekmeye çalışalım, doğruyu öğretmeye çalışalım.

biz de insanları doğru yola çekmeye çalışalım, doğruyu öğretmeye çalışalım.

Allah hepimize iyilikler versin. Topluca Allahu Teâlâ hazretleri sevdiklerimizle beraberAllah hepimize iyilikler versin. Topluca Allahu Teâlâ hazretleri sevdiklerimizle beraber bizi hem bu dünyada sıhhatli, afiyetli neşeli mutlu eylesin bizi hem bu dünyada sıhhatli, afiyetli neşeli mutlu eylesin hem âhirette mutlu eylesin. Cennetiyle, cemaliyle cümlemizi müşerref eylesin.

hem âhirette mutlu eylesin. Cennetiyle, cemaliyle cümlemizi müşerref eylesin.

İki cihanda aziz olun!

İki cihanda aziz olun!

es-Selâmu aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtüh!

es-Selâmu aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtüh!

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2