Namaz Vakitleri

23 Şa'bân 1446
22 February 2025
İmsak
06:17
Güneş
07:42
Öğle
13:23
İkindi
16:23
Akşam
18:53
Yatsı
20:13
Detaylı Arama

Konuşma Metni

Bismillâhirrahmânirrahîm.Bismillâhirrahmânirrahîm.

El-Hamdü lillâhi Rabbi’l-âlemîn.


El-Hamdü lillâhi Rabbi’l-âlemîn.
Hamden kesîren tayyiben mübâreken fîhiHamden kesîren tayyiben mübâreken fîhi alâ külli hâlin ve fî külli hîn.alâ külli hâlin ve fî külli hîn. Ve’s-salâtü ve’s-selâmü alâ seyyidi’l-evvelîne ve’l-âhirînVe’s-salâtü ve’s-selâmü alâ seyyidi’l-evvelîne ve’l-âhirîn ve şefîi’l-müznibîn ve imâmü’l-müttakînve şefîi’l-müznibîn ve imâmü’l-müttakîn Muhammedini’l-Mustafâ ve alâ âlihî ve sahbihîMuhammedini’l-Mustafâ ve alâ âlihî ve sahbihî ve men tebiahû bi-ihsânin ilâ yevmi’l-cezâ.ve men tebiahû bi-ihsânin ilâ yevmi’l-cezâ.

Emma ba’d:


Emma ba’d:
Fekale Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem.Fekale Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem.

Kâtimü’l-‘ılmi yel’anühû küllü şey’in hatte’l-hûtü


Kâtimü’l-‘ılmi yel’anühû küllü şey’in hatte’l-hûtü
fi’l-bahri ve’t-tayru fi’s-semâi.fi’l-bahri ve’t-tayru fi’s-semâi.

Peygamber sallallahu aleyhi vessellem Efendimiz


Peygamber sallallahu aleyhi vessellem Efendimiz
bu hadîs-i şerîfindebu hadîs-i şerîfinde buyuruyor ki; Ebû Said el-Hudrî Hazretleri’nden rivayet olunmuş;buyuruyor ki; Ebû Said el-Hudrî Hazretleri’nden rivayet olunmuş;

Kâtimü’l-‘ılmi.


Kâtimü’l-‘ılmi.
Bildiği bilgiyi saklayan, öğretmeyen,Bildiği bilgiyi saklayan, öğretmeyen, sır olarak yanında saklayan, başkalarına öğretmeyen,sır olarak yanında saklayan, başkalarına öğretmeyen, sadece ben bileyim başkası bilmesin diyen,sadece ben bileyim başkası bilmesin diyen, özellikle din ilmini saklayan kimseye.özellikle din ilmini saklayan kimseye. Vel’anühû. Lanet eder.Vel’anühû. Lanet eder. Küllü şey’in. Her şey.Küllü şey’in. Her şey. Hatte’l-hûtü fi’l-bahri.Hatte’l-hûtü fi’l-bahri. Denizdeki balık.Denizdeki balık. Ve’t-tayru fi’s-semâi.Ve’t-tayru fi’s-semâi. Gökteki kuşlar bile lanet eder.Gökteki kuşlar bile lanet eder.

Bu ilim umumiyetle,


Bu ilim umumiyetle,
ilim denilince,ilim denilince, bilgi çokluğu kastedilmiyor. bilgi çokluğu kastedilmiyor. İnsanı Allah’ın rızasına götürenİnsanı Allah’ın rızasına götüren bilgi kastediliyor.bilgi kastediliyor. Cennete götürülen bilgi kastediliyor.Cennete götürülen bilgi kastediliyor. Bunu bilen âlim oluyor,Bunu bilen âlim oluyor, hiç mekteplerde okumamış bile olsa,hiç mekteplerde okumamış bile olsa, bunu bilmeyen cahil oluyor,bunu bilmeyen cahil oluyor, medresede müderris,medresede müderris, üniversitede profesör,üniversitede profesör, fakültede dekan, rektör,fakültede dekan, rektör, üniversitenin başında rektör olsa bile.üniversitenin başında rektör olsa bile. Bilgi çokluğunun doğrudan doğruya bir kıymeti yok.Bilgi çokluğunun doğrudan doğruya bir kıymeti yok. Bilgisini uygulaması önemli insanın.Bilgisini uygulaması önemli insanın. Bilgisine göre hareket etmesiBilgisine göre hareket etmesi ve Allah’ın rızasını kazanacak işler yapması önemli.ve Allah’ın rızasını kazanacak işler yapması önemli.

Bir insan ilim öğrenmeye kalkıştığı zaman


Bir insan ilim öğrenmeye kalkıştığı zaman
çok büyük sevaplar kazanıyor.çok büyük sevaplar kazanıyor. İlmi öğreten de sevap kazanıyor,İlmi öğreten de sevap kazanıyor, âlim de, muallim de, talebe de çok sevap kazanıyor.âlim de, muallim de, talebe de çok sevap kazanıyor. Ve âlime de, talebeye de,Ve âlime de, talebeye de, gökteki, yerdeki,gökteki, yerdeki, görünen, görünmeyen varlıklar dua ediyorlar,görünen, görünmeyen varlıklar dua ediyorlar, hayrına dua ediyorlar.hayrına dua ediyorlar. İnsan bilmez ama denizdeki balık kendisine dua ediyor.İnsan bilmez ama denizdeki balık kendisine dua ediyor. Allah yolunda, ilim öğrenmeye gittiği zamanAllah yolunda, ilim öğrenmeye gittiği zaman veyahut Allah yolunda, ilim öğrettiği zaman.veyahut Allah yolunda, ilim öğrettiği zaman. Böyle öğretilmesi gereken hayırlı,Böyle öğretilmesi gereken hayırlı, faydalı dini ilmi öğretmeyene de,faydalı dini ilmi öğretmeyene de, her şey lanet ediyor, her varlık lanet ediyor,her şey lanet ediyor, her varlık lanet ediyor, hatta denizdeki balıklar,hatta denizdeki balıklar, hatta havadaki kuşlar bile.hatta havadaki kuşlar bile.

İlmi saklamak uygun değil, söylemek lazım.


İlmi saklamak uygun değil, söylemek lazım.
Amma ehline söylemek lazım.Amma ehline söylemek lazım. Ehil olamayana söylememek lazım.Ehil olamayana söylememek lazım. İlmin ehli; ilmi hayra kullanacak iyi niyet insanlardır.İlmin ehli; ilmi hayra kullanacak iyi niyet insanlardır. İlmin öğretilmeyeceği kimseler de ilmi öğreninceİlmin öğretilmeyeceği kimseler de ilmi öğrenince onu kötü yolda kullanacak olan kimselerdir.onu kötü yolda kullanacak olan kimselerdir. İlmin öğretilmeyeceği kimselere bilgiyi vermek,İlmin öğretilmeyeceği kimselere bilgiyi vermek, domuzun boynuna gerdanlık takmaktır diye geçiyor hadîs-i şerîflerde.domuzun boynuna gerdanlık takmaktır diye geçiyor hadîs-i şerîflerde. İlmin ehli olan,İlmin ehli olan, öğrendiği zaman insanlara faydalı olacağı belli olanöğrendiği zaman insanlara faydalı olacağı belli olan kimseye de ilmi öğretmemek çok büyük suç oluyor.kimseye de ilmi öğretmemek çok büyük suç oluyor. Onu öğretmeyen âlim çok büyük günaha giriyor.Onu öğretmeyen âlim çok büyük günaha giriyor. Sahâbe-i kirâm rıdvânullahi aleyhim ecmâin, umumiyetle,Sahâbe-i kirâm rıdvânullahi aleyhim ecmâin, umumiyetle, Peygamber Efendimizden duydukları hadîs-i şerîfleriPeygamber Efendimizden duydukları hadîs-i şerîfleri belki birkaç sözünü, harfini yanlış söylerim debelki birkaç sözünü, harfini yanlış söylerim de günaha girerim diye söylememeyi tercih etmişler.günaha girerim diye söylememeyi tercih etmişler. Çok şeyler görmüşler Resûlullah’tan, çok şeyler duymuşlar.Çok şeyler görmüşler Resûlullah’tan, çok şeyler duymuşlar.

Amma söylemekten çekinmişler.


Amma söylemekten çekinmişler.
Çünkü tam belki nakledemezsem vebal altında kalırım,Çünkü tam belki nakledemezsem vebal altında kalırım, Resûllullah’a onun maksadının dışında bir sözüResûllullah’a onun maksadının dışında bir sözü sanki söylemiş gibi nakletmiş olurum, bu da günah olur diye söylememişler.sanki söylemiş gibi nakletmiş olurum, bu da günah olur diye söylememişler. Bazısı da söylememiş söylememiş,Bazısı da söylememiş söylememiş, ömrünün sonuna doğru korku gelmiş bu gibi hadîs-i şerîfleri duyduğu için.ömrünün sonuna doğru korku gelmiş bu gibi hadîs-i şerîfleri duyduğu için. Yani bildiği ilmi söylemeyen kimseye Allah’ın cezası çok büyük olacak diye,Yani bildiği ilmi söylemeyen kimseye Allah’ın cezası çok büyük olacak diye, o zaman bildiği kadarıyla ihtiyatlı ihtiyatlı,o zaman bildiği kadarıyla ihtiyatlı ihtiyatlı, dikkatli dikkatli sözleri duyduklarını söylemişler.dikkatli dikkatli sözleri duyduklarını söylemişler. Söylemezdim ama bundan korktum da ondan söyledim.Söylemezdim ama bundan korktum da ondan söyledim. Söylemezsem Allah cezalandırır diye.Söylemezsem Allah cezalandırır diye. İlmi, söylenecek ilmi söylemeyen kimse cehenneme atılacak,İlmi, söylenecek ilmi söylemeyen kimse cehenneme atılacak, ateşten gemler ağzına vurulacak, öyle azaplandırılacakateşten gemler ağzına vurulacak, öyle azaplandırılacak diye söylemişler.diye söylemişler.

İkinci hadîs-i şerîf;


İkinci hadîs-i şerîf;


Kâdeti’n-nemîmetü en tekûne sihran


Kâdeti’n-nemîmetü en tekûne sihran


Laf taşıyıp getirip götürmek.


Laf taşıyıp getirip götürmek.
Ali’nin sözünü Veli’ye, Ahmet’in sözünü Mehmet’e,Ali’nin sözünü Veli’ye, Ahmet’in sözünü Mehmet’e, Hasan’ın sözünü Hüseyin’e laf taşımak.Hasan’ın sözünü Hüseyin’e laf taşımak. O sana şöyle dedi, o senin hakkında şöyle şöyle dedi ha!O sana şöyle dedi, o senin hakkında şöyle şöyle dedi ha! Sen yoktun toplantıda böyle böyle konuştu senin aleyhinde diyerek birisine laf taşımak.Sen yoktun toplantıda böyle böyle konuştu senin aleyhinde diyerek birisine laf taşımak. Birisinin söylediği sözü, ben duydum falanca senin hakkında şöyle söylüyorBirisinin söylediği sözü, ben duydum falanca senin hakkında şöyle söylüyor diye laf taşımak, çok günah, büyük günah.diye laf taşımak, çok günah, büyük günah. Çünkü o söylenen sözden,Çünkü o söylenen sözden, söyleyenle hakkında konuşulan kimsenin arası gerginleşiyor.söyleyenle hakkında konuşulan kimsenin arası gerginleşiyor. Vay demek ki o toplantıda o bana böyle söylemiş ha,Vay demek ki o toplantıda o bana böyle söylemiş ha, o görür, ben de ona gösteririm,o görür, ben de ona gösteririm, ben zaten onu ben gözüm hiç tutmamıştı falan,ben zaten onu ben gözüm hiç tutmamıştı falan, hadi iki kişinin arası bozuluyor.hadi iki kişinin arası bozuluyor.

Buna Türkçe’de kovuculuk derlerler,


Buna Türkçe’de kovuculuk derlerler,
kovuculuk, kovuculuk derler.kovuculuk, kovuculuk derler. Arapça’da nemmamlık derler, nemime derler,Arapça’da nemmamlık derler, nemime derler, bunu yapan insana da nemman derler.bunu yapan insana da nemman derler. Sır saklayamıyor.Sır saklayamıyor. Senden duyduğunu ona, ondan duyduğunu sana,Senden duyduğunu ona, ondan duyduğunu sana, böyle dedikoducu, laf taşıyıcı adam.böyle dedikoducu, laf taşıyıcı adam. Ondan dolayı birçok kötülüklere,Ondan dolayı birçok kötülüklere, zararlara sebep oluyor. zararlara sebep oluyor. Hatta adamın karısını dövmesine sebep oluyor.Hatta adamın karısını dövmesine sebep oluyor. Hatta karısını boşamasına sebep oluyor.Hatta karısını boşamasına sebep oluyor. A! Ben senin karını dün çarşıdaA! Ben senin karını dün çarşıda falancayla gezerken gördüm falan. falancayla gezerken gördüm falan. Sormadan, dinlemeden falanSormadan, dinlemeden falan vay benim karı benim iznim olmadanvay benim karı benim iznim olmadan çarşıya pazara mı çıktı,çarşıya pazara mı çıktı, bilmem ne falan,bilmem ne falan, eve gidince ben ona gösteririm.eve gidince ben ona gösteririm.

Hâsılı nemime işte bu nemmamlık,


Hâsılı nemime işte bu nemmamlık,
laf taşıyıcılık, kovuculuk, çok günah.laf taşıyıcılık, kovuculuk, çok günah. Bu sanki sihir kadar haram.Bu sanki sihir kadar haram. Sihir gibi oldu,Sihir gibi oldu, sihir seviyesine gelir gibi oldusihir seviyesine gelir gibi oldu buyuruyor Peygamber Efendimiz.buyuruyor Peygamber Efendimiz.

Sihir biliyorsunuz büyük günahlardan birisi İslam’da.


Sihir biliyorsunuz büyük günahlardan birisi İslam’da.
Yedi büyük günahtan biriside sihir yapmak.Yedi büyük günahtan biriside sihir yapmak. Sihirbaza gitmek, kâhine gitmek, falcıya gitmek,Sihirbaza gitmek, kâhine gitmek, falcıya gitmek, büyücüye gitmek, sihir, büyü, fal bilmem ne,büyücüye gitmek, sihir, büyü, fal bilmem ne, bunların hepsi haram İslam’da.bunların hepsi haram İslam’da. İşte bu haram şey gibi,İşte bu haram şey gibi, laf taşıyıcılık da o kadar kötü bir şey.laf taşıyıcılık da o kadar kötü bir şey. Neredeyse onun seviyesine gele yazdı,Neredeyse onun seviyesine gele yazdı, gele yazdı derler, bizim taraflarda bir şey,gele yazdı derler, bizim taraflarda bir şey, öle yazdım, neredeyse ölecektim manasında.öle yazdım, neredeyse ölecektim manasında. Bu kâde, Arapça’da o manaya geliyor.Bu kâde, Arapça’da o manaya geliyor.

Yine aynı fiil aşağıda geçmiş;


Yine aynı fiil aşağıda geçmiş;


Kâde’l-halîmü en yekûne nebiyyen.


Kâde’l-halîmü en yekûne nebiyyen.


Hilm sahibi, yumuşak huylu insan,


Hilm sahibi, yumuşak huylu insan,
neredeyse Peygamber derecesine çıkı verecek gibi oldu.neredeyse Peygamber derecesine çıkı verecek gibi oldu. Peygamber seviyesine çıkacak gibi ola yazdı,Peygamber seviyesine çıkacak gibi ola yazdı, neredeyse çıkacaktı.neredeyse çıkacaktı. Halimlik de çok kıymetli bir şey.Halimlik de çok kıymetli bir şey. Kızılacak yerde kızmamak,Kızılacak yerde kızmamak, sakin sakin durmak, düşünmek,sakin sakin durmak, düşünmek, akıl mantık neyi gerektiriyorsa onu yapmak.akıl mantık neyi gerektiriyorsa onu yapmak. Bu da çok kıymetli bir sıfat İslam’da.Bu da çok kıymetli bir sıfat İslam’da.

Bunun zıttı, acelecilik, kızgınlık,


Bunun zıttı, acelecilik, kızgınlık,
gazaplılık, öfkelilik, öfkelenmek, öfkelenivermek sinirlenmek,gazaplılık, öfkelilik, öfkelenmek, öfkelenivermek sinirlenmek, tutamamak kendisini bu da çok kötü,tutamamak kendisini bu da çok kötü, sinirlilik çok kötü.sinirlilik çok kötü.

Adamın birisi Peygamber sallallahu aleyhi vessellem Efendimizden nasihat istedi.


Adamın birisi Peygamber sallallahu aleyhi vessellem Efendimizden nasihat istedi.


Ya Resûllullah bana nasihat eyle.


Ya Resûllullah bana nasihat eyle.


Efendimiz kısaca nasihat mı istiyorsun?


Efendimiz kısaca nasihat mı istiyorsun?


Kısaca dedi ki;


Kısaca dedi ki;


La tagadab.


La tagadab.


Gazaplanma.


Gazaplanma.
Dedi ya Resûllullah bir daha nasihat et,Dedi ya Resûllullah bir daha nasihat et, la taratap, gazaplanma sinirlenme,la taratap, gazaplanma sinirlenme, Ya Resûllullah bir daha nasihat et.Ya Resûllullah bir daha nasihat et.

La tagadab. Gazaplanma.


La tagadab. Gazaplanma.


Üç defa böyle söyledi.


Üç defa böyle söyledi.


Demek ki adamcağızın o nasihate çok ihtiyacı vardı.


Demek ki adamcağızın o nasihate çok ihtiyacı vardı.
Demek ki sinirleniveriyordu,Demek ki sinirleniveriyordu, demek ki sinirlenince ne kadar hatalar da işliyordu.demek ki sinirlenince ne kadar hatalar da işliyordu.

La tagadab. Dedi.


La tagadab. Dedi.


Sinirlenmemekte; aklını, dengesini,


Sinirlenmemekte; aklını, dengesini,
mantığını kaybetmemede halimlik.mantığını kaybetmemede halimlik. Bu da çok kıymetli.Bu da çok kıymetli. Çok güzel bir sıfat Allah cümlemize ihsan eylesin.Çok güzel bir sıfat Allah cümlemize ihsan eylesin.

Sinirlenmeyip, kızmayıp, sakin sakin olayı değerlendirip,


Sinirlenmeyip, kızmayıp, sakin sakin olayı değerlendirip,
yumuşak bir şekilde çözümlemeyi Allah nasip etsin.yumuşak bir şekilde çözümlemeyi Allah nasip etsin.

Kâde’l-halku


Kâde’l-halku
lem yesme’u’l-kur’ânelem yesme’u’l-kur’âne hîne yesme’ûnehûhîne yesme’ûnehû mine’r-rahmâni yetlûhü ‘aleyhim yevme’l-kıyâmeti.mine’r-rahmâni yetlûhü ‘aleyhim yevme’l-kıyâmeti.

Bu da kâde ile geçen hadîs-i şerîflerden birisi.


Bu da kâde ile geçen hadîs-i şerîflerden birisi.
Şöyle olacak gibi oldu, ola yazdı,Şöyle olacak gibi oldu, ola yazdı, neredeyse o derece olacak gibi.neredeyse o derece olacak gibi.

Kâde’l-halku. Mahlûkat, insanlar.


Kâde’l-halku. Mahlûkat, insanlar.


Lem yesme’u’l-kur’âne.


Lem yesme’u’l-kur’âne.
Neredeyse hiç işitmemişler gibi olacaklar.Neredeyse hiç işitmemişler gibi olacaklar.

Hîne yesme’ûnehû mine’r-rahmâni.


Hîne yesme’ûnehû mine’r-rahmâni.
Lem yesme’u’l Kur’an.Lem yesme’u’l Kur’an. Kur’an’ı hiç işitmemiş gibi olacaklarKur’an’ı hiç işitmemiş gibi olacaklar Rahmandan kıyamet günü dinledikleri zaman.Rahmandan kıyamet günü dinledikleri zaman. Allahu Teâlâ Hazretleri cennetteAllahu Teâlâ Hazretleri cennette kullarına hitap edecek.kullarına hitap edecek. Bu hitabın lezzetine doyum olmayacak.Bu hitabın lezzetine doyum olmayacak.

Selâmün kavlen min rabbi’r-rahîmin. (36/Yâsîn 58)


Selâmün kavlen min rabbi’r-rahîmin. (36/Yâsîn 58)


Selam edecek kullarına,


Selam edecek kullarına,
rahmanın konuşmasından,rahmanın konuşmasından, selâmından büyük lezzet olmayacakselâmından büyük lezzet olmayacak ve Allahu Teâlâ Hazretleri Kur’an’ı Kerîm’i okuyacakve Allahu Teâlâ Hazretleri Kur’an’ı Kerîm’i okuyacak kendisi celle celalûhu rabbel âlemin tebarake ve teâlâ hazretleri.kendisi celle celalûhu rabbel âlemin tebarake ve teâlâ hazretleri. Kur’an’ı Kerîm’i okuyacak.Kur’an’ı Kerîm’i okuyacak. Öyle bir zevkle dinleyecekler ki,Öyle bir zevkle dinleyecekler ki, o kadar hoş olacak ki,o kadar hoş olacak ki, Rahman’dan dinlemek Kur’an’ı Kerîm’i,Rahman’dan dinlemek Kur’an’ı Kerîm’i, o kadar güzel, o kadar tatlı, o kadar mest edici olacak ki,o kadar güzel, o kadar tatlı, o kadar mest edici olacak ki, sanki Kur’an’ı hiç işitmemişler gibi olacaklar,sanki Kur’an’ı hiç işitmemişler gibi olacaklar, insanlar o zaman onu duyunca.insanlar o zaman onu duyunca.

Vay be!


Vay be!
Aman! Böyle bayılacaklar,Aman! Böyle bayılacaklar, böyle mest olacaklar, sermest olacaklar.böyle mest olacaklar, sermest olacaklar. Kur’an’ı Kerîm’i Allahu Teâlâ HazretlerininKur’an’ı Kerîm’i Allahu Teâlâ Hazretlerinin bizzat Cenâb-ı Zât-ı kibriyasındanbizzat Cenâb-ı Zât-ı kibriyasından duydukları işittikleri zamanduydukları işittikleri zaman

Allahu Teâlâ Hazretleri bizi bi gayri hisab,


Allahu Teâlâ Hazretleri bizi bi gayri hisab,
azaba, gazaba uğramadan, hesaba çekilmeden,azaba, gazaba uğramadan, hesaba çekilmeden, mahşer halkına mahcup olmadan, mizanın başında terlemeden,mahşer halkına mahcup olmadan, mizanın başında terlemeden, defterler açılıp günahlar ortaya dökülmeden,defterler açılıp günahlar ortaya dökülmeden, hemen şöyle iltimaslı tarafından,hemen şöyle iltimaslı tarafından, hesaba çekilmeden cennete girenlerden eylesin.hesaba çekilmeden cennete girenlerden eylesin. Cennet içeri cemali görenlerden eylesin.Cennet içeri cemali görenlerden eylesin. Selâmına nail olanlardan eylesin.Selâmına nail olanlardan eylesin. Kur’an’ı Kerîm’i de ondanKur’an’ı Kerîm’i de ondan şu kulaklarımıza duymayı nasip eylesin.şu kulaklarımıza duymayı nasip eylesin.

El Fâtiha.


El Fâtiha.
Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2