Namaz Vakitleri
İstanbul
27 Zilhicce 1445
03 Temmuz 2024
İmsak
03:30
Güneş
05:29
Öğle
13:13
İkindi
17:13
Akşam
20:47
Yatsı
22:37
Detaylı Arama

İslam Bütün Dünyaya Yayılacak

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

17 Rebîü'l-Âhir 1421 / 19.07.2000

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın yurtdışında bulunduğu zamanlarda, özellikle 7 Mayıs 1997 günü Türkiye’den ayrıldıktan sonra gurbet ellerde; Avustralya, Almanya, İsveç, İngiltere, Hollanda, ABD ve farklı ülkelerde yapmış oldukları sohbetlerdir.

Avustralya’da sabah ve yatsı namazından sonra, çeşitli camilerde yaptıkları hadis ve tefsir sohbetleri, İsveç’te son Ramazan ayı boyunca yaptıkları konuşmalar, aile eğitim toplantılarında yaptıkları konuşmalar ve konferanslardan oluşmaktadır.

Bu konuşmalar, Ak-Radyo’da “Gurbet Sohbetleri” adı altında yayımlanmıştır.

Konuşma Metni

Eûzübillâhimineşşeytânirracîm. Bismillâhirrahmânirrahîm Eûzübillâhimineşşeytânirracîm. Bismillâhirrahmânirrahîm

el-Hamdülillâhirabbi'l-âlemîn.el-Hamdülillâhirabbi'l-âlemîn. es-Salâtü ve's-selâmu alâ seyyîdinâ Muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecmaînes-Salâtü ve's-selâmu alâ seyyîdinâ Muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecmaîn ve mentebiahû bi-ihsânin ilâ yevmi'd-dîn. Emmâ ba'd: ve mentebiahû bi-ihsânin ilâ yevmi'd-dîn.

Emmâ ba'd:

Fe kâle Resûlullâh sallallahu aleyhi ve sellem: Fe kâle Resûlullâh sallallahu aleyhi ve sellem:

Le yeb'asenallâhü akvâmen yevme'l-kıyâmeti yetele'lee vücûhühüm yemurrûne bi'n-nâsiLe yeb'asenallâhü akvâmen yevme'l-kıyâmeti yetele'lee vücûhühüm yemurrûne bi'n-nâsi kehey'eti'r-rîhi yedhulûne'l-cennete bi-gayri hisâbin kîle men hüm yâ resûlallâhikehey'eti'r-rîhi yedhulûne'l-cennete bi-gayri hisâbin kîle men hüm yâ resûlallâhi kâle e ülâike kavmün edrakehümü'l-mevtü ve hüm fi'r-ribâti. kâle e ülâike kavmün edrakehümü'l-mevtü ve hüm fi'r-ribâti.

Sadaka Resûlullah fî mâ kâl ev kemâ kâl. Sadaka Resûlullah fî mâ kâl ev kemâ kâl.

Ebû Hüreyre radıyallahu anh'ten nakledildiğine göreEbû Hüreyre radıyallahu anh'ten nakledildiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz hazretleri bu hadîs-i şerîfinde şöyle buyuruyorlar: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz hazretleri bu hadîs-i şerîfinde şöyle buyuruyorlar:

Le yeb'asenallâhü akvâmen yevme'l-kıyâmeti.Le yeb'asenallâhü akvâmen yevme'l-kıyâmeti. "Kıyamet gününde Allahu Teâlâ hazretleri bazı kavimleri ba's edecektir." "Kıyamet gününde Allahu Teâlâ hazretleri bazı kavimleri ba's edecektir."

Ve'l-ba'sü ba'de'l-mevt. "Ölümden sonra dirilmek hak!" Ve'l-ba'sü ba'de'l-mevt. "Ölümden sonra dirilmek hak!"

Le yeb'asenallâhü akvâmen. "Bazı kavimleri ba's edecek!" Nasıl? Le yeb'asenallâhü akvâmen. "Bazı kavimleri ba's edecek!"

Nasıl?

Yetele'lee vücûhühüm.Yetele'lee vücûhühüm. "Allah; bazı insanları kıyamet gününde yüzleri nur saçar vaziyette ba's edecek, etrafa ışık pırıltıları saçar vaziyette ba's edecek!""Allah; bazı insanları kıyamet gününde yüzleri nur saçar vaziyette ba's edecek, etrafa ışık pırıltıları saçar vaziyette ba's edecek!" Yemurrûne bi'n-nâsi kehey'eti'r-rîhi.Yemurrûne bi'n-nâsi kehey'eti'r-rîhi. İnsanların yanından rüzgâr gibi geçecekler." İnsanların yanından rüzgâr gibi geçecekler."

Yüzleri ışıl ışıl parlıyor. İnsanların yanından rüzgâr gibi geçip gidecekler. Yüzleri ışıl ışıl parlıyor. İnsanların yanından rüzgâr gibi geçip gidecekler.

Yedhulûne'l-cennete bi-gayri hisâbin. "Ve cennete de hesapsız girecekler." Yedhulûne'l-cennete bi-gayri hisâbin. "Ve cennete de hesapsız girecekler."

Sorgu sual, muhakeme olmadan doğrudan doğruya cennete girecekler. Sorgu sual, muhakeme olmadan doğrudan doğruya cennete girecekler.

Kîle men hüm yâ resûlallâhi. "Denildi ki: Kim bunlar yâ Resûlullah?" Kîle men hüm yâ resûlallâhi. "Denildi ki: Kim bunlar yâ Resûlullah?"

"Yüzleri ışık saçıyor, insanların yanından rüzgâr gibi geçiyorlar, cennete hesapsız giriyorlar…"Yüzleri ışık saçıyor, insanların yanından rüzgâr gibi geçiyorlar, cennete hesapsız giriyorlar… Kim bunlar yâ Resûlallah?" Kim bunlar yâ Resûlallah?"

Kâle e ülâike kavmün edrakehümü'l-mevtü vehüm fi'r-ribâti. "Bunlar o kimselerdir ki ölüm bunlara ulaştı,Kâle e ülâike kavmün edrakehümü'l-mevtü vehüm fi'r-ribâti. "Bunlar o kimselerdir ki ölüm bunlara ulaştı, bunlar hudutlarda nöbet tutarlarken hudut kalelerinde bekleşmekteyken vefat ettiler!" bunlar hudutlarda nöbet tutarlarken hudut kalelerinde bekleşmekteyken vefat ettiler!"

Bu hadîs-i şerîf ribatın, hudutlarda beklemenin [ne kadar sevaplı olduğunu gösteriyor]. Bu hadîs-i şerîf ribatın, hudutlarda beklemenin [ne kadar sevaplı olduğunu gösteriyor].

O anda savaş yok, düşman yok ama gelebilir, saldırabilir diyeO anda savaş yok, düşman yok ama gelebilir, saldırabilir diye hudutlarda nöbet tutmanın ne kadar sevaplı olduğunu gösteriyor. hudutlarda nöbet tutmanın ne kadar sevaplı olduğunu gösteriyor.

Hudutlarda nöbet tutmaya "ribat" veya "murabata" denilir.Hudutlarda nöbet tutmaya "ribat" veya "murabata" denilir. Bunların oturdukları kalelere düşman birden saldırırsa aniden baskına uğramasınlar diye yapılmışBunların oturdukları kalelere düşman birden saldırırsa aniden baskına uğramasınlar diye yapılmış müstahkem yerlere de "ribat" adı verilir.müstahkem yerlere de "ribat" adı verilir. Böyle yapan kimselere, ribatta bulunan kimselere de "murabıt" denilir. Böyle yapan kimselere, ribatta bulunan kimselere de "murabıt" denilir.

Murabıtlar ve mücahitler çok kıymetli insanlardır. Mücahitler, fiilen savaş ediyor.Murabıtlar ve mücahitler çok kıymetli insanlardır. Mücahitler, fiilen savaş ediyor. Savaş olmuş, savaş ediyor. Murabıt; savaş yok, hudutta bekliyor.Savaş olmuş, savaş ediyor. Murabıt; savaş yok, hudutta bekliyor. Ama savaş çıkarsa cihat da yapar. Cihat için bekliyor ama beklemek de çok sevap! Ama savaş çıkarsa cihat da yapar. Cihat için bekliyor ama beklemek de çok sevap!

Savaşa girmemiş bile olsa hudutta beklerken vefat ediyor, onun için yüzleri böyle pırıl pırıl nurlu! Savaşa girmemiş bile olsa hudutta beklerken vefat ediyor, onun için yüzleri böyle pırıl pırıl nurlu!

"Düşman gelmesin diye nöbette düşmanı bekleyenin gözüne"Düşman gelmesin diye nöbette düşmanı bekleyenin gözüne cehennem ateşi değmeyecek!" diye de hadîs-i şerîf var.cehennem ateşi değmeyecek!" diye de hadîs-i şerîf var. O da ribatları, murabıtları anlatmış oluyor. Nöbet tutanların sevabını anlatmış oluyor. O da ribatları, murabıtları anlatmış oluyor. Nöbet tutanların sevabını anlatmış oluyor.

Şimdi dünyada savaşların sıfatı değişti. Şimdi dünyada savaşların sıfatı değişti.

Eskiden karşı karşıya bir ovada gelirlermiş, savaşılacak bir yerde birbirlerine saldırırlarmış.Eskiden karşı karşıya bir ovada gelirlermiş, savaşılacak bir yerde birbirlerine saldırırlarmış. Kıran kırana; meydan savaşında birisi galip gelirmiş, bir taraf öbür tarafı yendi vs. Kıran kırana; meydan savaşında birisi galip gelirmiş, bir taraf öbür tarafı yendi vs.

Şimdi işler çok daha sinsice götürülüyor. Çok daha derinden hilelerle, oyunlarla düşmanlıklar yapılıyor.Şimdi işler çok daha sinsice götürülüyor. Çok daha derinden hilelerle, oyunlarla düşmanlıklar yapılıyor. Müslümanlar zarara uğratılıyor.Müslümanlar zarara uğratılıyor. Onun için gaye İslâm'ı ve müslümanları korumak olduğuna göre bu devirde de İslâm'ı Onun için gaye İslâm'ı ve müslümanları korumak olduğuna göre bu devirde de İslâm'ı ve müslümanları korumak için gözünü dört açan ve çalışmayı o maksatla yapan insanlarve müslümanları korumak için gözünü dört açan ve çalışmayı o maksatla yapan insanlar -Allah bilir ama- Allah'ın lütfuyla murabıt sevabını alırlar!-Allah bilir ama- Allah'ın lütfuyla murabıt sevabını alırlar! Çünkü onlar da İslâm'ı koruyorlar, müslümanları koruyorlar. Çünkü onlar da İslâm'ı koruyorlar, müslümanları koruyorlar.

Şimdi düşman memleketin içine girmiştir. Gazetelerin başköşelerine kurulmuştur.Şimdi düşman memleketin içine girmiştir. Gazetelerin başköşelerine kurulmuştur. Şeytanlar cirit atıyorlar. Ortalıkta, kalabalıkta birbirleriyle kıvır kıvır. Şeytanlar cirit atıyorlar. Ortalıkta, kalabalıkta birbirleriyle kıvır kıvır. Televizyonlar şeytanların meydanları; sinemalar, radyolar şeytanın oyun yerleri, kandırma vasıtaları.Televizyonlar şeytanların meydanları; sinemalar, radyolar şeytanın oyun yerleri, kandırma vasıtaları. Çarşılar pazarlar şeytanın insanları azdırma yerleri, harama bakma, haramı işleme, günaha girmek yerleri… Çarşılar pazarlar şeytanın insanları azdırma yerleri, harama bakma, haramı işleme, günaha girmek yerleri…

Müslümanlığı nasıl koruyacağız, müslümanları nasıl kurtaracağız? Müslümanlığı nasıl koruyacağız, müslümanları nasıl kurtaracağız?

Saldırmıyor ki cepheye gidelim de tüfekleri alalım da siperlere yatalım da çarpışalım!Saldırmıyor ki cepheye gidelim de tüfekleri alalım da siperlere yatalım da çarpışalım! O devir geçtiğimiz yirminci yüzyılın savaşıydı, daha önceki yılların savaşıydı.O devir geçtiğimiz yirminci yüzyılın savaşıydı, daha önceki yılların savaşıydı. İşte Çanakkale Harbi, işte İstiklâl Harbi işte siperler; İşte Çanakkale Harbi, işte İstiklâl Harbi işte siperler; siperlerde kahramanca bekleyenler, yaralananlar, ölenler, gazi olanlar!.. siperlerde kahramanca bekleyenler, yaralananlar, ölenler, gazi olanlar!..

Ama şimdi işleri çok dolambaçlı yollardan evirip çevirip milletleri pes ettiriyorlar.Ama şimdi işleri çok dolambaçlı yollardan evirip çevirip milletleri pes ettiriyorlar. Kendi idarecilerine sahip bulunuyorlar ama düşmanların emrinde oluyorlar.Kendi idarecilerine sahip bulunuyorlar ama düşmanların emrinde oluyorlar. Güya Ali, Veli, Hasan, Hüseyin, Ahmet, Mehmet… başta birileri varGüya Ali, Veli, Hasan, Hüseyin, Ahmet, Mehmet… başta birileri var ama keşke onlar olmasa da İngiliz otursa, Alman, Yunan veya Sırp otursa!ama keşke onlar olmasa da İngiliz otursa, Alman, Yunan veya Sırp otursa! Hiç olmazsa insan onun düşman olduğunu bilir. Ama bunlar millete Sırp'tan Yunan'dan,Hiç olmazsa insan onun düşman olduğunu bilir. Ama bunlar millete Sırp'tan Yunan'dan, Rus'tan daha beter düşmanlık yapıyorlar. Rus'tan daha beter düşmanlık yapıyorlar. Hazineyi daha çok yağmalıyorlar, millete daha çok zarar veriyorlar. Hazineyi daha çok yağmalıyorlar, millete daha çok zarar veriyorlar. Çok daha büyük kalleşlikler yapıyorlar. Millet de isimleri güzel isimler diye bunları anlayamıyor.Çok daha büyük kalleşlikler yapıyorlar. Millet de isimleri güzel isimler diye bunları anlayamıyor. Korkunç tuzaklı işler! Tabii bu arada da anlayan insanlar söylüyor da dinleyen yok! Korkunç tuzaklı işler! Tabii bu arada da anlayan insanlar söylüyor da dinleyen yok!

Millet kendisine hançer saplayanı seviyor, bağrına basıyor;Millet kendisine hançer saplayanı seviyor, bağrına basıyor; kendisini korumaya çalışanı hapse atıyor, ipte sallandırıyor! Acayip bir dünya!kendisini korumaya çalışanı hapse atıyor, ipte sallandırıyor! Acayip bir dünya! Tabii bunların hepsi kıyamet alametleri! Tabii bunların hepsi kıyamet alametleri!

Le yeb'asennallâhü'l-hacere yevme'l-kıyâmeti ve lehû aynâni yenzuru bihimâLe yeb'asennallâhü'l-hacere yevme'l-kıyâmeti ve lehû aynâni yenzuru bihimâ ve lisânün yentıku bihî yeşhedü li-menistelemehû bi-hakkin. ve lisânün yentıku bihî yeşhedü li-menistelemehû bi-hakkin.

Abdullah b. Abbas radıyallahu anhümâ bu hadîs-i şerîfte bildirmiş ki; Abdullah b. Abbas radıyallahu anhümâ bu hadîs-i şerîfte bildirmiş ki;

"Kıyamet gününde Allahu Teâlâ hazretleri Hâcer-i Esved'i getirecek, ba's edecek, ortaya koyacak."Kıyamet gününde Allahu Teâlâ hazretleri Hâcer-i Esved'i getirecek, ba's edecek, ortaya koyacak. Bunun iki gözü olacak, Hâcer-i Esved iki gözle etrafa bakacak.Bunun iki gözü olacak, Hâcer-i Esved iki gözle etrafa bakacak. Dili olacak ve bu diliyle konuşacak, söyleyecek. Hakkıyla kendisini istilam edene şahitlik edecek!Dili olacak ve bu diliyle konuşacak, söyleyecek. Hakkıyla kendisini istilam edene şahitlik edecek! Bismillâhu Allahu ekber deyip elini sürene veya uzaktan işaret edene [şehadet edecek]." Bismillâhu Allahu ekber deyip elini sürene veya uzaktan işaret edene [şehadet edecek]."

"Evet yâ Rabbi! Bu hacca gelmişti, umre yapmıştı. Beni istilam etti, selamladı. Tavafı güzelce yaptı."Evet yâ Rabbi! Bu hacca gelmişti, umre yapmıştı. Beni istilam etti, selamladı. Tavafı güzelce yaptı. Önümden geçerken; Bismillâhi Allahu ekber dedi. Bana selam verdi yâ Rabbi, tamam!" diye şahitlik edecek. Önümden geçerken; Bismillâhi Allahu ekber dedi. Bana selam verdi yâ Rabbi, tamam!" diye şahitlik edecek.

Cenâb-ı Hak her şeye kâdir! Her mahlûka isteği şekilde istediği şeyi yaptırır; konuşturur, söyletir.Cenâb-ı Hak her şeye kâdir! Her mahlûka isteği şekilde istediği şeyi yaptırır; konuşturur, söyletir. Her şeye kâdirdir. Âmennâ ve saddaknâ! Her şeye kâdirdir.

Âmennâ ve saddaknâ!

Le yeblüğanne hâze'l-emrü mâ beleğa'l-leylü ve'n-nehârü ve lâ yetrükullâhü azze ve celleLe yeblüğanne hâze'l-emrü mâ beleğa'l-leylü ve'n-nehârü ve lâ yetrükullâhü azze ve celle beyte mederin ve lâ veberin illâ edhalehullâhu hâze'd-dîne yüizzü azîzenbeyte mederin ve lâ veberin illâ edhalehullâhu hâze'd-dîne yüizzü azîzen ve yuzillü zelîlen izzen yüizzullâhü bihi'l-İslâme ve züllen yuzilallâhü bihi'l-küfra. ve yuzillü zelîlen izzen yüizzullâhü bihi'l-İslâme ve züllen yuzilallâhü bihi'l-küfra.

Ahmed b. Hanbel, Taberânî, Hâkim, Beyhakî Temîm ed-Dârî radıyallahu anh'ten rivayet etmişler ki; Ahmed b. Hanbel, Taberânî, Hâkim, Beyhakî Temîm ed-Dârî radıyallahu anh'ten rivayet etmişler ki;

Le yeblüğanne hâze'l-emrü mâ beleğa'l-leylü ve'n-nehârü. "Bu iş, gecenin gündüzün ulaştığı yerlere kadar ulaşacak." Le yeblüğanne hâze'l-emrü mâ beleğa'l-leylü ve'n-nehârü. "Bu iş, gecenin gündüzün ulaştığı yerlere kadar ulaşacak."

Bu iş dediği nedir? İman, İslâm, İslâm'ın yayılışı! Bu iş dediği nedir?

İman, İslâm, İslâm'ın yayılışı!

"Gecenin gündüzün ulaştığı yerlere kadar ulaşacak!" "Gecenin gündüzün ulaştığı yerlere kadar ulaşacak!"

Ve lâ yetrükullâhü azze ve celle beyte mederin ve lâ veberin illâ edhalehullâhu hâze'd-dîne.Ve lâ yetrükullâhü azze ve celle beyte mederin ve lâ veberin illâ edhalehullâhu hâze'd-dîne. "Allah hiçbir çamurdan veya kıldan dokuma çadır, ev kalmamak şartıyla her yere bu dini sokacak."Allah hiçbir çamurdan veya kıldan dokuma çadır, ev kalmamak şartıyla her yere bu dini sokacak. Her yere bu dini bildirecek, Allah İslâm'ı duyuracak!" Yüizzü azîzen. "Azizi izzetli edecek." Her yere bu dini bildirecek, Allah İslâm'ı duyuracak!" Yüizzü azîzen. "Azizi izzetli edecek." Ve yuzillü zelîlen. "Zelili hor edecek." İzzen yüizzullâhü bihi'l-İslâme.Ve yuzillü zelîlen. "Zelili hor edecek." İzzen yüizzullâhü bihi'l-İslâme. "Allah'ın insanları aziz kıldığı şey İslâm, İslâm'a girenler aziz olacaklar.""Allah'ın insanları aziz kıldığı şey İslâm, İslâm'a girenler aziz olacaklar." Ve züllen yuzilallâhü bihi'l-küfra. "Allah'ın zelil kıldığı şey de İslâm'a girmeyenler de zelil olacaklar." Ve züllen yuzilallâhü bihi'l-küfra. "Allah'ın zelil kıldığı şey de İslâm'a girmeyenler de zelil olacaklar."

Allah İslâm'la müşerref kıldıklarını aziz edecek;Allah İslâm'la müşerref kıldıklarını aziz edecek; o şerefe eremeyenleri, küfürde kalanları hor zelil edecek. Ama bu iş her yere ulaşacak! o şerefe eremeyenleri, küfürde kalanları hor zelil edecek. Ama bu iş her yere ulaşacak!

Peygamber Efendimiz bu hadîs-i şerîfte; "İslâm Her eve hem çamurdan yapılan evePeygamber Efendimiz bu hadîs-i şerîfte; "İslâm Her eve hem çamurdan yapılan eve hem kıldan dokunan çadırlara, yörük çadırlarına, göçebe çadırlara, bedevî çadırlarına;hem kıldan dokunan çadırlara, yörük çadırlarına, göçebe çadırlara, bedevî çadırlarına; her tarafa ulaşacak!" diye bildiriyor. her tarafa ulaşacak!" diye bildiriyor.

Allahu Teâlâ hazretleri bizi İslâm'ı yayanlardan, tanıtanlardan, İslâm'a girmeyi kolaylaştıranlardan;Allahu Teâlâ hazretleri bizi İslâm'ı yayanlardan, tanıtanlardan, İslâm'a girmeyi kolaylaştıranlardan; İslâm'ı yaşayanlardan, yaşayışıyla İslâm'ın güzel olduğunu başkalarına bilfiil gösterenlerden eylesin. İslâm'ı yaşayanlardan, yaşayışıyla İslâm'ın güzel olduğunu başkalarına bilfiil gösterenlerden eylesin.

Arkadaşlardan bir tanesi Amerika'dan yazmış: Arkadaşlardan bir tanesi Amerika'dan yazmış:

Arkadaşlarımızdan bir tanesiyle çalışmışlar, bir beyaz Amerikalı'yı İslâm'a sokmuşlar.Arkadaşlarımızdan bir tanesiyle çalışmışlar, bir beyaz Amerikalı'yı İslâm'a sokmuşlar. Çalışıp da bizim [İslâm'a] soktuğumuz ilk beyaz, diyorlar.Çalışıp da bizim [İslâm'a] soktuğumuz ilk beyaz, diyorlar. Zenciler Afrikalılar filan giriyordu da bu beyaz şahıs müslüman olmuş. Zenciler Afrikalılar filan giriyordu da bu beyaz şahıs müslüman olmuş.

Allah her şeye kâdir! Bize çalışmak, Allah'ın dinine yardımcı olmak düşüyor. Allah her şeye kâdir! Bize çalışmak, Allah'ın dinine yardımcı olmak düşüyor.

İslâm'ı öğrenelim. İslâm'ı öğrenelim.

Evvela lütfen çocuklarımıza İslâm'ı öğretelim. Evvela evimizde İslâm sağlam dursun, yayılsın.Evvela lütfen çocuklarımıza İslâm'ı öğretelim. Evvela evimizde İslâm sağlam dursun, yayılsın. Biz öldükten sonra bu çocuklar ne olacak, kendimize onu soralım. Biz öldükten sonra bu çocuklar ne olacak, kendimize onu soralım.

Biz dünyadan gittikten sonra bu çocuklar namaza devam edecekler mi,Biz dünyadan gittikten sonra bu çocuklar namaza devam edecekler mi, bu bayrağı burçta tutacaklar mı, dalgalandıracaklar mı, bu cami cemaatle dolacak mı, bu bayrağı burçta tutacaklar mı, dalgalandıracaklar mı, bu cami cemaatle dolacak mı, İslâm için çalışacaklar mı?..İslâm için çalışacaklar mı?.. Kendileri namazlı niyazlı, oruçlu, haclı, zekâtlı mübarek insanlar olacaklar mı, bunu sağlayalım. Kendileri namazlı niyazlı, oruçlu, haclı, zekâtlı mübarek insanlar olacaklar mı, bunu sağlayalım.

İslâm'ı öğretelim, sevdirerek öğretelim. Çocuklar İslâm'ı sevsin ve bize de hayır dua etsinler.İslâm'ı öğretelim, sevdirerek öğretelim. Çocuklar İslâm'ı sevsin ve bize de hayır dua etsinler. Bizim de kabirde şad olmamıza, kabrimizin cennet bahçesi olmasına,Bizim de kabirde şad olmamıza, kabrimizin cennet bahçesi olmasına, kabirde mutlu olmamıza yardımcı olsunlar. kabirde mutlu olmamıza yardımcı olsunlar.

Allahu Teâlâ hazretleri aklımızı başımıza devşirip dinine güzel hizmet etmeyi cümlemize nasip etsin. Allahu Teâlâ hazretleri aklımızı başımıza devşirip dinine güzel hizmet etmeyi cümlemize nasip etsin.

el-Fâtiha! el-Fâtiha!

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2