Namaz Vakitleri
İstanbul
27 Zilhicce 1445
03 Temmuz 2024
İmsak
03:30
Güneş
05:29
Öğle
13:13
İkindi
17:13
Akşam
20:47
Yatsı
22:37
Detaylı Arama

İslam Dinine Yardım Etmek İçin Verilen Gayretler ve Önemi

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

22 Cemâziye'l-Evvel 1415 / 27.10.1994
İzmir

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın, yurt içinde ve yurt dışında verdiği konferanslar, açılış ve kapanış konuşmalarından oluşmaktadır.

Peygamber (s.a.s.) Efendimiz’in yolunu insanlara anlatmaya çalışan hocamızın muhtelif yerlerde/ülkelerde yapmış oldukları konuşmalardan oluşmaktadır. Konuşmalarda genellikle önce İslâm’ın hak ve gerçek olduğu, büyüklüğü ortaya konuluyor ve İslâm’ın prensipleri hakkında genel bilgiler veriliyor. Geçmiş ümmetlerin kitaplarında Peygamber Efendimiz’le ilgili haberler olduğu ifade ediliyor. Sonra Peygamber (s.a.s.) Efendimiz’in ahlâkı ve bazı güzel ahlâklar anlatılıyor. Peygamber Efendimiz’e en güzel şekilde uymanın yolu olan, ihsân yolu olan tasavvuf üzerinde duruluyor. Nefsi terbiye etmek, güzel ahlâk sahibi olmak için neler yapmak gerektiği anlatılıyor. Zikir ve zikrin usûlü hakkında bilgiler veriliyor. En son bölümde ise, tebliğ ve irşad çalışmalarının önemi üzerinde duruluyor, herkesin İslâm’a hizmet etmesi gerektiği vurgulanıyor.

COŞAN, muhtelif sempozyum ve anma programlarında pek çok muhterem zat hakkında konuşmalar yapmıştır. Hakkında konuşma yaptığı kimseler arasında Hz. Ali (r.a.), Ebû Eyyûb el-Ensârî (r.a.), İmâm-ı Âzam, Ahmed-i Yesevî, Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî, Hacı Bektâş-ı Velî ve Yunus Emre vardır.

Hatırasına sempozyum ve çeşitli programlar tertip ettirdiği şahsiyetler arasında Ahmed-i Yesevî, Ahmed Ziyâüddîn-i Gümüşhânevî, Zâhid-i Kevserî, Çırpılarlı Ali Efendi, Necip Fazıl Kısakürek ve Ali Yakup Cenkçiler bulunmaktadır. Keza Mehmed Zahid Efendi, hocası Necati Lugal, Ali Yakup Cenkçiler ve Muammer Dolmacı hakkında da bağımsız yazılar kaleme almıştır.

Konuşma Metni

es-Selâmü aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtüh! es-Selâmü aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtüh!

Allah hepinizden razı olsun. Allah hepinizden razı olsun.

Bundan önce birçok yerde camiamız, cemaatimiz değerli ve semereli çeşitli toplantılar yaptı. Bundan önce birçok yerde camiamız, cemaatimiz değerli ve semereli çeşitli toplantılar yaptı.

Bu toplantılardan çok büyük, çok çeşitli faydalar; maddî sonuçlar, mânevî sevaplar hâsıl oldu.Bu toplantılardan çok büyük, çok çeşitli faydalar; maddî sonuçlar, mânevî sevaplar hâsıl oldu. Mesela Akbük'te böyle coşku ile kurduğumuz Akra-Ak Radyo'muz bugün Türkiye'de İstanbul, İzmir,Mesela Akbük'te böyle coşku ile kurduğumuz Akra-Ak Radyo'muz bugün Türkiye'de İstanbul, İzmir, Konya, Denizli, Adapazarı, daha başka il ve ilçelerde hizmet veriyor ve İstanbul'daki 50 kadar FM yayınıKonya, Denizli, Adapazarı, daha başka il ve ilçelerde hizmet veriyor ve İstanbul'daki 50 kadar FM yayını yapan radyo içinde dinleyicisi en çok olan üç radyonun içine giriyor, elhamdülillah...yapan radyo içinde dinleyicisi en çok olan üç radyonun içine giriyor, elhamdülillah... Radyonun çok büyük faydasını görüyoruz, tesirli olduğunu görüyoruz.Radyonun çok büyük faydasını görüyoruz, tesirli olduğunu görüyoruz. Devreden çıkmadığını, televizyonların icadıyla, yürürlüğe girmesiyle değerinin azalmadığını görüyoruz.Devreden çıkmadığını, televizyonların icadıyla, yürürlüğe girmesiyle değerinin azalmadığını görüyoruz. Onun için radyo çalışmalarımız devam ediyor. Onun için radyo çalışmalarımız devam ediyor.

Türkiye'nin nüfus mesabesine göre diğer önemli bölgelerine de inşaallah bu yayınlarımızı yayacağızTürkiye'nin nüfus mesabesine göre diğer önemli bölgelerine de inşaallah bu yayınlarımızı yayacağız ve dinimize, kültürümüze, tarihimize, milletimizeve dinimize, kültürümüze, tarihimize, milletimize hizmetlerimizi karınca kararınca yapmaya gayret edeceğiz. hizmetlerimizi karınca kararınca yapmaya gayret edeceğiz.

Kâinatta tesadüf olmadığını biliyoruz ve Rabbimiz'in her işinin hikmetli olduğuna vâkıfız.Kâinatta tesadüf olmadığını biliyoruz ve Rabbimiz'in her işinin hikmetli olduğuna vâkıfız. Müslümanlar olarak biliyoruz ki Rabbimiz'in her işinde hikmetler vardır. Müslümanlar olarak biliyoruz ki Rabbimiz'in her işinde hikmetler vardır.

Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billah; bütün güç ve kuvvet O'ndadır. Olduran, öldüren O'dur.Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billah; bütün güç ve kuvvet O'ndadır. Olduran, öldüren O'dur. Sevk eden, vesile olan O'dur. Yükselten, alçaltan O'dur. Sevk eden, vesile olan O'dur. Yükselten, alçaltan O'dur.

Dinimizin bizim temsil ettiğimiz, gösterdiğimiz, müslümanların teşkil ettiğiDinimizin bizim temsil ettiğimiz, gösterdiğimiz, müslümanların teşkil ettiği manzaradan çok daha yüksek olduğu artık yirminci yüzyılda, ilim asrında daha iyi anlaşılıyor.manzaradan çok daha yüksek olduğu artık yirminci yüzyılda, ilim asrında daha iyi anlaşılıyor. Dinimiz çok yüksek. Şeyh Sâdî diyor ki; Dinimiz çok yüksek. Şeyh Sâdî diyor ki;

"İslâm her türlü ayıptan münezzehtir, müberradır, pâktır, güzeldir."İslâm her türlü ayıptan münezzehtir, müberradır, pâktır, güzeldir. Her ayıp ki vardır, bizdedir. Görülen ayıplar bizdedir." Her ayıp ki vardır, bizdedir. Görülen ayıplar bizdedir."

İslâm'ın güzelliğini görüyoruz. Müslümanlar olarak İslâm'a çok daha güzelİslâm'ın güzelliğini görüyoruz. Müslümanlar olarak İslâm'a çok daha güzel hizmet etme durumunda olduğumuzu seziyoruz. hizmet etme durumunda olduğumuzu seziyoruz.

Büyük mahcubiyet içindeyiz; Rabbimiz'e güzel kulluk yapamıyoruz,Büyük mahcubiyet içindeyiz; Rabbimiz'e güzel kulluk yapamıyoruz, Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem'e güzel ümmetlik arz edemiyoruz, Peygamberimiz sallallahu aleyhi ve sellem'e güzel ümmetlik arz edemiyoruz, müslüman kardeşlerimize gereken kardeşliğin icabını sunamıyoruz. Yüreğimiz Bosna'da yaralıdır,müslüman kardeşlerimize gereken kardeşliğin icabını sunamıyoruz. Yüreğimiz Bosna'da yaralıdır, Kafkasya'da yaralıdır, Orta Asya'da yaralıdır. Afrika'da, Filipinler'de,Kafkasya'da yaralıdır, Orta Asya'da yaralıdır. Afrika'da, Filipinler'de, dünyanın her yerinde kardeşlerimiz var. Her yönden çok daha fazla çalışmamız gerektiğini hissediyoruz. dünyanın her yerinde kardeşlerimiz var. Her yönden çok daha fazla çalışmamız gerektiğini hissediyoruz.

Allah'ın bize bahşettiği nimetlerin içinde o nimetlerden utanıyoruz. "Layık olmadığımız haldeAllah'ın bize bahşettiği nimetlerin içinde o nimetlerden utanıyoruz. "Layık olmadığımız halde Mevlâmız bize bu nimetleri veriyor; biz niye O'nun layık olduğu kulluğu O'na yapamıyoruz?"Mevlâmız bize bu nimetleri veriyor; biz niye O'nun layık olduğu kulluğu O'na yapamıyoruz?" diye mahcubiyet içindeyiz. Rabbimiz kusurlarımızı bağışlasın. diye mahcubiyet içindeyiz. Rabbimiz kusurlarımızı bağışlasın. Noksanımıza nazar etmesin. Azımızı çoğa saysın ki O'nun şânındandır; Noksanımıza nazar etmesin. Azımızı çoğa saysın ki O'nun şânındandır;

Rahmeteşrâ bahâ nemî dehend, bel ki orâ bahâne mî cûyend. Rahmeteşrâ bahâ nemî dehend, bel ki orâ bahâne mî cûyend.

Rahmetine baha istemiyor, bahane buldu mu rahmetini ihsan ediyor. Bizim karınca gibiRahmetine baha istemiyor, bahane buldu mu rahmetini ihsan ediyor. Bizim karınca gibi küçük adımcıklarımızın O'nun engin rahmetine ermemize vesile olmasını dilerim. küçük adımcıklarımızın O'nun engin rahmetine ermemize vesile olmasını dilerim.

Tahsis-i nimet sadedinde, benim ve sizlerin maddî bir ihtiyaç içinde olmadığımızı,Tahsis-i nimet sadedinde, benim ve sizlerin maddî bir ihtiyaç içinde olmadığımızı, Cenâb-ı Mevlâ'nın sonsuz maddî ve mânevî lütuflarına gark olmuş, yüzmekte olduğumuzu arz ederim.Cenâb-ı Mevlâ'nın sonsuz maddî ve mânevî lütuflarına gark olmuş, yüzmekte olduğumuzu arz ederim. Hiçbirimizin herhangi bir şekilde maddî bir yardıma ihtiyacı yoktur.Hiçbirimizin herhangi bir şekilde maddî bir yardıma ihtiyacı yoktur. Hepimiz Allah'ın dinine yardım etme ihtiyacı içinde kıvranıyoruz. Hepimiz Allah'ın dinine yardım etme ihtiyacı içinde kıvranıyoruz.

Yâ eyyühe'llezîne âmenû kûnû ensârallah. "Ey iman edenler! Allah'ın dininin yardımcıları olun!"Yâ eyyühe'llezîne âmenû kûnû ensârallah. "Ey iman edenler! Allah'ın dininin yardımcıları olun!" hitabı kulağımızda. Bu yaptığımız anonslar ve çalışmalar onun sonucudur. hitabı kulağımızda. Bu yaptığımız anonslar ve çalışmalar onun sonucudur.

Ben böyle bir çalışmanın yapılmasından utanıyorum; sırtım terliyor, alnım boncuk boncuk terliyor.Ben böyle bir çalışmanın yapılmasından utanıyorum; sırtım terliyor, alnım boncuk boncuk terliyor. Bir şey istiyor gibi bir durum... Tabii veren el alan elden üstündür. Alan el için üzücü bir şey amaBir şey istiyor gibi bir durum... Tabii veren el alan elden üstündür. Alan el için üzücü bir şey ama İslâm için alınıyor diye teselli buluyoruz, göz yumuyoruz. Aslında elimizdeki imkânlarla İslâm için alınıyor diye teselli buluyoruz, göz yumuyoruz. Aslında elimizdeki imkânlarla çalışmalarımıza devam etsek, bu çalışmalar da Türkiye'de hatırlı çalışmalardır; irabda mahalli vardır, çalışmalarımıza devam etsek, bu çalışmalar da Türkiye'de hatırlı çalışmalardır; irabda mahalli vardır, kıymetlidir, boş değildir, ses getirmektedir. Türkiye'de değil dünya üzerinde bir etkinliğimiz olduğunukıymetlidir, boş değildir, ses getirmektedir. Türkiye'de değil dünya üzerinde bir etkinliğimiz olduğunu birçok kardeşlerimiz, dünyayı gezenler, dolaşanlar bilirler. Ama biz bunların çok daha üstündebirçok kardeşlerimiz, dünyayı gezenler, dolaşanlar bilirler. Ama biz bunların çok daha üstünde hizmet verecek potansiyele sahip olduğumuz için bilkuvve daha büyük hizmet etme imkânımız var,hizmet verecek potansiyele sahip olduğumuz için bilkuvve daha büyük hizmet etme imkânımız var, onu yapamadığımız için mahcubuz. onu yapamadığımız için mahcubuz.

Allahu Teâlâ hazretleri bizden bu dünyada zenginlik, mevki, makam istememiştir; kulluk istemiştir.Allahu Teâlâ hazretleri bizden bu dünyada zenginlik, mevki, makam istememiştir; kulluk istemiştir. Bizim bütün varımız ve bütün imkânımız,Bizim bütün varımız ve bütün imkânımız, faaliyetlerimiz Cenâb-ı Mevlâ'nın dinine hizmete %100 dönük olmalıdır.faaliyetlerimiz Cenâb-ı Mevlâ'nın dinine hizmete %100 dönük olmalıdır. Hepimizin asıl mesleğinin, faaliyetinin, amacının Allah'ın dinine yardım etmek olması bahis konusudur. Hepimizin asıl mesleğinin, faaliyetinin, amacının Allah'ın dinine yardım etmek olması bahis konusudur.

Dünyanın üzerinde her çeşit insan bizim faaliyetimizden istifade edebilir.Dünyanın üzerinde her çeşit insan bizim faaliyetimizden istifade edebilir. Karşımızdaki Sakız adasının ahalisi, Girit'teki, Amerika'daki, Rusya'daki ahali dahi böyledir.Karşımızdaki Sakız adasının ahalisi, Girit'teki, Amerika'daki, Rusya'daki ahali dahi böyledir. Suriye başmüftüsü -Diyanet İşleri Başkanı- Rusya'ya gittiği zaman,Suriye başmüftüsü -Diyanet İşleri Başkanı- Rusya'ya gittiği zaman, orada Rus yüksek yöneticilerinden biriyle görüşmüş. Müftü efendi onun sorularına cevap vermiş.orada Rus yüksek yöneticilerinden biriyle görüşmüş. Müftü efendi onun sorularına cevap vermiş. O Rus yöneticisi, yüksek rütbeli şahsiyet de; O Rus yöneticisi, yüksek rütbeli şahsiyet de;

"Efendim, kabul ediyorum, siz haklısınız." demiş. "Efendim, kabul ediyorum, siz haklısınız." demiş.

Ondan sonra da müftü efendi Suriye'ye döndüğü zaman mektup yazarak; Ondan sonra da müftü efendi Suriye'ye döndüğü zaman mektup yazarak;

"Efendim, size verdiğim söze devam ediyorum, namazımı kılıyorum, ibadetlerimi yapıyorum." demiş. "Efendim, size verdiğim söze devam ediyorum, namazımı kılıyorum, ibadetlerimi yapıyorum." demiş.

Müftü efendi bana dedi ki; Müftü efendi bana dedi ki;

"Rusya'da o kadar büyük gelişmeler var ki bunları yakından bilseniz"Rusya'da o kadar büyük gelişmeler var ki bunları yakından bilseniz kalkar şıkır şıkır oynarsınız!" demişti. kalkar şıkır şıkır oynarsınız!" demişti.

Ben de o zaman "Müftü efendi mübalağa yapıyor." diye düşünmüştümBen de o zaman "Müftü efendi mübalağa yapıyor." diye düşünmüştüm çünkü Glasnost ve Perestroyka meseleleri yoktu, Gorbaçov ortada değildi. çünkü Glasnost ve Perestroyka meseleleri yoktu, Gorbaçov ortada değildi.

Ama sonucun bizler için bir hayli güzel olduğu görülüyor. Bizim önümüzde ayrıca onlara karşı daAma sonucun bizler için bir hayli güzel olduğu görülüyor. Bizim önümüzde ayrıca onlara karşı da bir sorumluluk kapısı açılmıştır. Kazakistan'a, Kırgızistan'a, Türkmenistan'a, Özbekistan'a,bir sorumluluk kapısı açılmıştır. Kazakistan'a, Kırgızistan'a, Türkmenistan'a, Özbekistan'a, Azerbaycan'a ve diğer illere -yani İslâm ve Türk ülkelerine- kat kat, katmerli borcumuz vardır.Azerbaycan'a ve diğer illere -yani İslâm ve Türk ülkelerine- kat kat, katmerli borcumuz vardır. Çünkü akrabamızdır, ihvanımızdır, kardeşlerimizdir; oralarda da ihvanımız, kardeşlerimiz vardır.Çünkü akrabamızdır, ihvanımızdır, kardeşlerimizdir; oralarda da ihvanımız, kardeşlerimiz vardır. Binâenaleyh, bizim bir saniyemizin boş geçmemesi gerekmektedir.Binâenaleyh, bizim bir saniyemizin boş geçmemesi gerekmektedir. Bir kuruşumuzun [boşa] harcanmaması gerekmektedir. Bir kuruşumuzun [boşa] harcanmaması gerekmektedir.

Bizim içimizde Türkiye'yi yöneten kardeşlerimiz vardır. Yönetim bilgisini çok iyi bilen,Bizim içimizde Türkiye'yi yöneten kardeşlerimiz vardır. Yönetim bilgisini çok iyi bilen, ekonomiyi çok iyi bilen, bakanlık yapmış, daha yüksek seviyelere çıkmış,ekonomiyi çok iyi bilen, bakanlık yapmış, daha yüksek seviyelere çıkmış, daha da yükseklere layık çok kardeşlerimiz vardır.daha da yükseklere layık çok kardeşlerimiz vardır. Camiamız bu kadar kuvvetli iken hizmetlerimiz ona göre son derece zayıftır. Camiamız bu kadar kuvvetli iken hizmetlerimiz ona göre son derece zayıftır.

Bunu bir hizmet eden kardeşiniz olarak sizin heyetinize arz ediyorum. Bizim hizmetlerimizBunu bir hizmet eden kardeşiniz olarak sizin heyetinize arz ediyorum. Bizim hizmetlerimiz bizden çıkabilecek hizmetlerin çok altındadır, dûnundadır, eksiktir. Bundan sorumlu olabiliriz. bizden çıkabilecek hizmetlerin çok altındadır, dûnundadır, eksiktir. Bundan sorumlu olabiliriz.

Allahu Teâlâ hazretleri affeylesin. Gayretimizi ziyade eylesin. Güzel hizmetler yapmayı nasip eylesin. Allahu Teâlâ hazretleri affeylesin. Gayretimizi ziyade eylesin. Güzel hizmetler yapmayı nasip eylesin.

İlmi kendimize rehber edindik çünkü "İlim mürşittir." Buyuruyor Hz. Ali Efendimiz İlim hakiki mürşittir.İlmi kendimize rehber edindik çünkü "İlim mürşittir." Buyuruyor Hz. Ali Efendimiz İlim hakiki mürşittir. İlim insana gerçek yolu gösterir. Yanlış ve doğru onunla ölçülür, tartılır. İlim insana gerçek yolu gösterir. Yanlış ve doğru onunla ölçülür, tartılır. İnsan doğru yolu onunla yakalar. Peygamber-i Zîşanımız sallallahu aleyhi ve sellemİnsan doğru yolu onunla yakalar. Peygamber-i Zîşanımız sallallahu aleyhi ve sellem bize hak neredeyse onunla beraber olmayı, hakkı kabul etmeyi emretmiştir. bize hak neredeyse onunla beraber olmayı, hakkı kabul etmeyi emretmiştir.

"Eğer kızdığın, senden küçük ve sana düşman olan insandan söylense bile hakkı kabul et."Eğer kızdığın, senden küçük ve sana düşman olan insandan söylense bile hakkı kabul et. Eğer sevdiğin, sana akraba olan, senden büyük bir insan dahi yanlış bir şeyi sana yaptırmaya çalışsa,Eğer sevdiğin, sana akraba olan, senden büyük bir insan dahi yanlış bir şeyi sana yaptırmaya çalışsa, bir batılı teşvik etse onu reddet, onu kabul etme." buyurmuştur. bir batılı teşvik etse onu reddet, onu kabul etme." buyurmuştur.

Binâenaleyh, biz hakkın yâranıyız, hakkın yanındayız. Hakkı tutmamız gerektiği için ilimle beraberiz. Binâenaleyh, biz hakkın yâranıyız, hakkın yanındayız. Hakkı tutmamız gerektiği için ilimle beraberiz.

İlim rehberimizdir. Şer'î ilimler dinî konudaki rehberimizdir. Akâid ilmi itikatta rehberimizdir.İlim rehberimizdir. Şer'î ilimler dinî konudaki rehberimizdir. Akâid ilmi itikatta rehberimizdir. Tefsir ilmi Kur'an'ı anlamakta rehberimizdir. Hadis ilimleri, Tefsir ilmi Kur'an'ı anlamakta rehberimizdir. Hadis ilimleri, sîret ilmi Peygamber Efendimiz'i anlamakta rehberimizdir. İlim rehberimiz olduğu içinsîret ilmi Peygamber Efendimiz'i anlamakta rehberimizdir. İlim rehberimiz olduğu için kurmuş olduğumuz vakıflarımızda ilmi ön plana aldık ve kardeşlerimize ilmî çalışmayı,kurmuş olduğumuz vakıflarımızda ilmi ön plana aldık ve kardeşlerimize ilmî çalışmayı, düzenli çalışmayı, İslâm'ın bize göstermiş olduğu şekilde çalışmayı aşılamak ve bunu alışkanlık halinedüzenli çalışmayı, İslâm'ın bize göstermiş olduğu şekilde çalışmayı aşılamak ve bunu alışkanlık haline getirmelerini istiyoruz. Çalışmalarını ilme dayandırmalarını, sözlerini ilimle söylemelerini istiyouz. getirmelerini istiyoruz. Çalışmalarını ilme dayandırmalarını, sözlerini ilimle söylemelerini istiyouz.

Bu toplantılarımızın bir gayesi bu aşıyı tutturmaktır. Kardeşlerimiz ilme âşina olsunlar ilmi sevsinler,Bu toplantılarımızın bir gayesi bu aşıyı tutturmaktır. Kardeşlerimiz ilme âşina olsunlar ilmi sevsinler, ilmi rehber edinsinler, ilimden uzak kalmasınlar, ilimle meşgul olsunlar ve ilmin en son verilerini, ilmi rehber edinsinler, ilimden uzak kalmasınlar, ilimle meşgul olsunlar ve ilmin en son verilerini, mahsullerini, sonuçlarını böyle toplantılarda en yetkili şahıslardan, en yüksek unvanlımahsullerini, sonuçlarını böyle toplantılarda en yetkili şahıslardan, en yüksek unvanlı ilim adamlarından dinleyerek öğrensinler diye bu toplantıyı yapıyoruz. Çünkü ilim yolu cennet yoludur. ilim adamlarından dinleyerek öğrensinler diye bu toplantıyı yapıyoruz. Çünkü ilim yolu cennet yoludur.

Dilerim ki Çeşme'deki bu toplantımızda ilim ve kültür bakımından, dünyanın ve çevremizinDilerim ki Çeşme'deki bu toplantımızda ilim ve kültür bakımından, dünyanın ve çevremizin şartlarını doğru değerlendirmeniz ve bunların karşısında yapmanız gerekli görevleri iyi düşünüp . şartlarını doğru değerlendirmeniz ve bunların karşısında yapmanız gerekli görevleri iyi düşünüp .

üzerinize düşeni daha sağlam bir şekilde yapmanız bakımından faydalı olmuştur.üzerinize düşeni daha sağlam bir şekilde yapmanız bakımından faydalı olmuştur. Bu toplantıların öyle olmasını temenni ediyorumBu toplantıların öyle olmasını temenni ediyorum Kriz dönemini seçmemizin sebebi budur. Çevremizi, Orta Doğu'yu anlatmamızın,Kriz dönemini seçmemizin sebebi budur. Çevremizi, Orta Doğu'yu anlatmamızın, bunun bir açık oturum konusu yapılmasının sebebi budur. Çevremizden kopamayız,bunun bir açık oturum konusu yapılmasının sebebi budur. Çevremizden kopamayız, çevremizle alakalarınızın çok kuvvetli ve çok dikkatli olması gerekir diye bu çalışmaları yaptık.çevremizle alakalarınızın çok kuvvetli ve çok dikkatli olması gerekir diye bu çalışmaları yaptık. İnşaallah bunların sonucunda çalışmalarınız daha güzel olacaktır. İnşaallah bunların sonucunda çalışmalarınız daha güzel olacaktır.

Rusya'daki değişmeler dolayısıyla Ayvalık'taki Murat Reis Oteli'nde toplantıyı yaptığımız zamanRusya'daki değişmeler dolayısıyla Ayvalık'taki Murat Reis Oteli'nde toplantıyı yaptığımız zaman dünyadaki değişmeleri, Türkiye'nin çevresindeki değişmeleri ve bunların bizim vakfımızın,dünyadaki değişmeleri, Türkiye'nin çevresindeki değişmeleri ve bunların bizim vakfımızın, 50 küsur şubesi personeli tarafından doğru öğrenilmesi suretiyle hizmetlerin bunlara göre ayarlanması50 küsur şubesi personeli tarafından doğru öğrenilmesi suretiyle hizmetlerin bunlara göre ayarlanması çalışması tarzında başlamıştık. Gemlik'teki çalışmalarımız bir üç aylık seminere bedeldi çalışması tarzında başlamıştık. Gemlik'teki çalışmalarımız bir üç aylık seminere bedeldi çünkü günde üç veya dört ilmî toplantı yapıyorduk ve bir hafta devam etmişti; muazzam bir eğitim olmuştu.çünkü günde üç veya dört ilmî toplantı yapıyorduk ve bir hafta devam etmişti; muazzam bir eğitim olmuştu. Çocuklar bile değişmişti. Çocuklar bile elinde kağıt kalemle mikrofonun başına gelipÇocuklar bile değişmişti. Çocuklar bile elinde kağıt kalemle mikrofonun başına gelip fikirlerini söyledikleri zaman bizlere parmak ısırtmışlardı. fikirlerini söyledikleri zaman bizlere parmak ısırtmışlardı.

Orada biraz konuşmalar sayı bakımından az olmuştur. Ama biz bir teşebbüste muhtelif kârlılıklarıOrada biraz konuşmalar sayı bakımından az olmuştur. Ama biz bir teşebbüste muhtelif kârlılıkları beraber düşünüyoruz. Yani yaptığımız bir atılımın, bir teşebbüsün birçok faydalarını;beraber düşünüyoruz. Yani yaptığımız bir atılımın, bir teşebbüsün birçok faydalarını; maddî faydasını, mânevî faydasını, sosyal faydasını düşünüyoruz. maddî faydasını, mânevî faydasını, sosyal faydasını düşünüyoruz.

Düşündüğümüz şeylerden birisi de hanımların rahat etmesidir, streslerinin giderilmesidir,Düşündüğümüz şeylerden birisi de hanımların rahat etmesidir, streslerinin giderilmesidir, aileye bir huzur ve rahat gelmesidir. Hanımların hiç olmasa bu gibi vesilelerle 3-4 gün yemek yapmayıp,aileye bir huzur ve rahat gelmesidir. Hanımların hiç olmasa bu gibi vesilelerle 3-4 gün yemek yapmayıp, ev işiyle meşgul olmayıp böylece bir dinlenmesini sağlamaktır.ev işiyle meşgul olmayıp böylece bir dinlenmesini sağlamaktır. Çünkü bunları tek başına kardeşlerimizin sağlaması mümkün değildir, benim de sağlamam mümkün değildir. Çünkü bunları tek başına kardeşlerimizin sağlaması mümkün değildir, benim de sağlamam mümkün değildir. Hayatın akışı ve olayların bizi yakamızdan çekişi ile biz sürüklenip giderken, o sürüklenmenin içindenHayatın akışı ve olayların bizi yakamızdan çekişi ile biz sürüklenip giderken, o sürüklenmenin içinden bir kenara çekilip böyle güzel yerlerde dinlenmek bizim için ayrıca bir faydadır. bir kenara çekilip böyle güzel yerlerde dinlenmek bizim için ayrıca bir faydadır.

Düşündüğümüz sosyal faydalar arasında kardeşlerimizin birbirlerini daha yakından tanıması vardı.Düşündüğümüz sosyal faydalar arasında kardeşlerimizin birbirlerini daha yakından tanıması vardı. Bizimle kardeşlerimizin buluşması meselesi vardı.Bizimle kardeşlerimizin buluşması meselesi vardı. Kardeşlerimiz birbirleriyle böylece görüşmüş oluyorlar. Kardeşlerimiz birbirleriyle böylece görüşmüş oluyorlar.

Bu gibi toplantılar çocuklarımız için bir eğitim vesilesidir. Onlar için anaokulu ve kreş açarak onlarıBu gibi toplantılar çocuklarımız için bir eğitim vesilesidir. Onlar için anaokulu ve kreş açarak onları sosyal hayata hazırlıyoruz. Biliyorsunuz anaokulunda okumuş çocuklar ilkokula gittikleri zamansosyal hayata hazırlıyoruz. Biliyorsunuz anaokulunda okumuş çocuklar ilkokula gittikleri zaman ötekilerden daha başarılı oluyorlar. İlkokula doğrudan doğruya giden bir çocuk öğretmenine intibak içinötekilerden daha başarılı oluyorlar. İlkokula doğrudan doğruya giden bir çocuk öğretmenine intibak için senenin yarısını kaybediyor ama anaokuluna gitmiş olan bir çocuk gayet zeki oluyor senenin yarısını kaybediyor ama anaokuluna gitmiş olan bir çocuk gayet zeki oluyor ve eğitiminde bunun katkısı, faydası oluyor. Çocuklarımızın üzerine çok düşmeliyiz.ve eğitiminde bunun katkısı, faydası oluyor. Çocuklarımızın üzerine çok düşmeliyiz. Onların eğitimi bizler için fevkalâde değerlidir. Bu faydalar var. Onların eğitimi bizler için fevkalâde değerlidir. Bu faydalar var.

[Bir de] benim terlediğim, sizin bu konuştuğunuz, sonunda bir maddî sonuç çıkması,[Bir de] benim terlediğim, sizin bu konuştuğunuz, sonunda bir maddî sonuç çıkması, bir takım atılımların yapılması çalışması var. Tabii bunlar da önemlidir çünkü biz; bir takım atılımların yapılması çalışması var. Tabii bunlar da önemlidir çünkü biz;

Ve eiddû lehüm mesteta'tüm min kuvvetin. "Düşmanlarınıza karşı elinizden geldiğince kuvvet hazırlayın, Ve eiddû lehüm mesteta'tüm min kuvvetin. "Düşmanlarınıza karşı elinizden geldiğince kuvvet hazırlayın, onlara karşı silah ve mühimmat teşkil edin; atları besleyin, kuvvetlenin." ayet-i kerîmesininonlara karşı silah ve mühimmat teşkil edin; atları besleyin, kuvvetlenin." ayet-i kerîmesinin bugünkü çağda uygulanmasında başka şeyler yapılması gerektiğini düşünüyoruz. bugünkü çağda uygulanmasında başka şeyler yapılması gerektiğini düşünüyoruz.

Sosyal müesseselerin, ekonomik müesseselerin de bir silah olduğunu düşünüyoruz.Sosyal müesseselerin, ekonomik müesseselerin de bir silah olduğunu düşünüyoruz. Ekonomisi kuvvetli olan devletler kuvvetli oluyor, ekonomisi çökmüş olan devletler de Ekonomisi kuvvetli olan devletler kuvvetli oluyor, ekonomisi çökmüş olan devletler de birçok bakımdan istediklerini yapamıyor, haklarını koruyamıyor diye kuvvetli olmayı da düşünüyoruz. birçok bakımdan istediklerini yapamıyor, haklarını koruyamıyor diye kuvvetli olmayı da düşünüyoruz. Bir de bağış almak, el açmak, bir şeyler istemek yerine doğrudan doğruya kendimiz prodüktif olmak,Bir de bağış almak, el açmak, bir şeyler istemek yerine doğrudan doğruya kendimiz prodüktif olmak, üretici olmak suretiyle, üretip ürettiğimiz faydayı hizmete sunmak bize daha soylu birüretici olmak suretiyle, üretip ürettiğimiz faydayı hizmete sunmak bize daha soylu bir hareket gibi geliyor. Yani buradaki yapılan yardımlar nihayet bizim şirketimiz oluyor, hareket gibi geliyor. Yani buradaki yapılan yardımlar nihayet bizim şirketimiz oluyor, siz o şirketin üyesi oluyorsunuz; neticede sizin bir ekonomik atılımınız, teşebbüsünüz oluyorsiz o şirketin üyesi oluyorsunuz; neticede sizin bir ekonomik atılımınız, teşebbüsünüz oluyor ama bundan fakir öğrenciler, aileler, çeşitli halk tabakaları istifade ediyor ve görüyorsunuz.ama bundan fakir öğrenciler, aileler, çeşitli halk tabakaları istifade ediyor ve görüyorsunuz. Bu jesti de bize bir beşâret-i işaret olarak değerlendiriyorum. Bu jesti de bize bir beşâret-i işaret olarak değerlendiriyorum.

Müesseselerimizde kalmış insanlar, müesseselerimizin vakıflarında yetişmiş insanlar,Müesseselerimizde kalmış insanlar, müesseselerimizin vakıflarında yetişmiş insanlar, öğrencilik çağlarında bizim elimizden geldiğince kendisine yardım etmeye çalıştığımız insanlaröğrencilik çağlarında bizim elimizden geldiğince kendisine yardım etmeye çalıştığımız insanlar şimdi çok büyük başarılarla karşımızda bulunuyorlar. Yani diktiğimiz fidanlar çiçek açıyor meyve veriyor,şimdi çok büyük başarılarla karşımızda bulunuyorlar. Yani diktiğimiz fidanlar çiçek açıyor meyve veriyor, hatta müesseselerimizde çalışan kardeşlerimizin çoğu bizim kendi yetiştirdiğimiz elemanlar oluyor.hatta müesseselerimizde çalışan kardeşlerimizin çoğu bizim kendi yetiştirdiğimiz elemanlar oluyor. Bu da elhamdülillah şâyân-ı şükran, hamd ü senâ edeceğimiz, Mevlâmız'a şükredeceğimiz bir durumdur. Bu da elhamdülillah şâyân-ı şükran, hamd ü senâ edeceğimiz, Mevlâmız'a şükredeceğimiz bir durumdur.

Allahu Teâlâ hazretleri tertip edenleri ve çalışıp gayret gösterenleri taltif eylesin, mükâfatlandırsın,Allahu Teâlâ hazretleri tertip edenleri ve çalışıp gayret gösterenleri taltif eylesin, mükâfatlandırsın, ecir ve sevap ihsan eylesin. Katılan kardeşlerimizi maddeten ve mânen mükâfatlandırsın, faydalandırsın. ecir ve sevap ihsan eylesin. Katılan kardeşlerimizi maddeten ve mânen mükâfatlandırsın, faydalandırsın.

Aralarınızda -tabii dört gün beraber yaşamaktan dolayı- hukuk teşekkül etmiştir, kul hakları oluşmuştur.Aralarınızda -tabii dört gün beraber yaşamaktan dolayı- hukuk teşekkül etmiştir, kul hakları oluşmuştur. Biriniz sıranın önünde olduğunuz için açık büfeden bazı şeyleri alabilmişsinizdir de arkada kalan Biriniz sıranın önünde olduğunuz için açık büfeden bazı şeyleri alabilmişsinizdir de arkada kalan kalanlarla yetinmiştir, böylece hak geçmiştir. Haklarınızı birbirlerinize helal edin çünkü kul hakkının kalanlarla yetinmiştir, böylece hak geçmiştir. Haklarınızı birbirlerinize helal edin çünkü kul hakkının sorumluluğu çok ağırdır. Ama hak yememeye, kimsenin hakkını çiğnememeye de gayret edin. sorumluluğu çok ağırdır. Ama hak yememeye, kimsenin hakkını çiğnememeye de gayret edin.

Ben şahsen elimdeki kağıdı buruşturup yere atmaktan bile korkuyorum. Belki bir vehimdir, vesvesedirBen şahsen elimdeki kağıdı buruşturup yere atmaktan bile korkuyorum. Belki bir vehimdir, vesvesedir bu kadarı ama yere attığım zaman bunu bir başkası bir zahmetle alacak diye ne arabanın camını açıpbu kadarı ama yere attığım zaman bunu bir başkası bir zahmetle alacak diye ne arabanın camını açıp dışarıya çöp atıyorum -içeride bir poşet bulunduruyorum, onun içine koyuyorum-dışarıya çöp atıyorum -içeride bir poşet bulunduruyorum, onun içine koyuyorum- ne de öyle bir yerde bir çöp atmayı uygun görüyorum. ne de öyle bir yerde bir çöp atmayı uygun görüyorum.

Bir hanımefendi geldi; Bir hanımefendi geldi;

"Hocam ben dün buradaydım -öğretmenim- ama burada abdest almaktan bile korktum. Yani müessese sahibinin"Hocam ben dün buradaydım -öğretmenim- ama burada abdest almaktan bile korktum. Yani müessese sahibinin -ben burada para verip de kalmıyorum- acaba abdest almama rızası var mıdır?" dedi. -ben burada para verip de kalmıyorum- acaba abdest almama rızası var mıdır?" dedi.

Ben de Yusuf Bey namına dedim ki; Ben de Yusuf Bey namına dedim ki;

"Abdest ibadetin vesilesidir. Herhalde su kıtlığı da olmadığı için ona müsaade vardır"Abdest ibadetin vesilesidir. Herhalde su kıtlığı da olmadığı için ona müsaade vardır ama bu davranışınız ve düşünceniz beni çok duygulandırdı, Allah razı olsun." dedim. ama bu davranışınız ve düşünceniz beni çok duygulandırdı, Allah razı olsun." dedim.

Haklara riayet edici olalım. Allahu Teâlâ hazretleri bizi sevdiği en güzel huylarla mütehallık eylesin,Haklara riayet edici olalım. Allahu Teâlâ hazretleri bizi sevdiği en güzel huylarla mütehallık eylesin, en güzel sıfatlarla muttasıf eylesin, en güzel amelleri işlemeye muvaffak eylesin. Huzuruna sevdiği, en güzel sıfatlarla muttasıf eylesin, en güzel amelleri işlemeye muvaffak eylesin. Huzuruna sevdiği, razı olduğu kullar olarak, yüzü ak, alnı açık varmayı nasip eylesin. Cennetiyle, cemaliyle cümlenizi,razı olduğu kullar olarak, yüzü ak, alnı açık varmayı nasip eylesin. Cennetiyle, cemaliyle cümlenizi, cümlemizi müşerref eylesin. Habîb-i edîbine Firdevs-i Âlâ'da komşu eylesin. cümlemizi müşerref eylesin. Habîb-i edîbine Firdevs-i Âlâ'da komşu eylesin.

es-Selâmü aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtüh... es-Selâmü aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtüh...

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2