Namaz Vakitleri

21 Cemâziye'l-Âhir 1446
22 Aralık 2024
İmsak
06:47
Güneş
08:19
Öğle
13:08
İkindi
15:26
Akşam
17:46
Yatsı
19:13
Detaylı Arama

İslam Penceresinden Görev ve Sorumluluk

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın yurtdışında bulunduğu zamanlarda, özellikle 7 Mayıs 1997 günü Türkiye’den ayrıldıktan sonra gurbet ellerde; Avustralya, Almanya, İsveç, İngiltere, Hollanda, ABD ve farklı ülkelerde yapmış oldukları sohbetlerdir.

Avustralya’da sabah ve yatsı namazından sonra, çeşitli camilerde yaptıkları hadis ve tefsir sohbetleri, İsveç’te son Ramazan ayı boyunca yaptıkları konuşmalar, aile eğitim toplantılarında yaptıkları konuşmalar ve konferanslardan oluşmaktadır.

Bu konuşmalar, Ak-Radyo’da “Gurbet Sohbetleri” adı altında yayımlanmıştır.

İslam Penceresinden Görev ve Sorumluluk

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın yurtdışında bulunduğu zamanlarda, özellikle 7 Mayıs 1997 günü Türkiye’den ayrıldıktan sonra gurbet ellerde; Avustralya, Almanya, İsveç, İngiltere, Hollanda, ABD ve farklı ülkelerde yapmış oldukları sohbetlerdir.

Avustralya’da sabah ve yatsı namazından sonra, çeşitli camilerde yaptıkları hadis ve tefsir sohbetleri, İsveç’te son Ramazan ayı boyunca yaptıkları konuşmalar, aile eğitim toplantılarında yaptıkları konuşmalar ve konferanslardan oluşmaktadır.

Bu konuşmalar, Ak-Radyo’da “Gurbet Sohbetleri” adı altında yayımlanmıştır.

Konuşma Metni

Bismillâhirrahmânirrahîm.Bismillâhirrahmânirrahîm.

El-Hamdü lillâhi Rabbi’l-âlemîn.


El-Hamdü lillâhi Rabbi’l-âlemîn.
Hamden kesîran tayyiben mübâreken fîhi alâ külli hâlin ve fî külli hîn.Hamden kesîran tayyiben mübâreken fîhi alâ külli hâlin ve fî külli hîn. Ve’s-salâtu ve’s-selâmu alâ seyyidi’l-evvelîne ve’l-âhirîneVe’s-salâtu ve’s-selâmu alâ seyyidi’l-evvelîne ve’l-âhirîne Muhammedini’l-Mustafâ ve alâ âlihî ve sahbihîMuhammedini’l-Mustafâ ve alâ âlihî ve sahbihî ve men tebi’ahû bi-ihsânin ilâ yevmi’l-cezâ.ve men tebi’ahû bi-ihsânin ilâ yevmi’l-cezâ.

Emmâ ba’d.


Emmâ ba’d.


Fe-kâle Resulullahi sallallahu aleyhi ve sellem:


Fe-kâle Resulullahi sallallahu aleyhi ve sellem:


Yâ abdarrahmâni ibni semurate lâ tes’eli’l-emârete


Yâ abdarrahmâni ibni semurate lâ tes’eli’l-emârete
fe-inneke in ûtîtehâ ‘an mes’eletin vükkilte ileyhâfe-inneke in ûtîtehâ ‘an mes’eletin vükkilte ileyhâ ve in ûtîtehâ an ğayri mes’eletin u’inte aleyhâve in ûtîtehâ an ğayri mes’eletin u’inte aleyhâ ve izâ halefte âlâ yemînin fe-raeyte ğayrahâ hayran minhâve izâ halefte âlâ yemînin fe-raeyte ğayrahâ hayran minhâ fe-keffir an yemînike ve’tillezî hüve hayrun.fe-keffir an yemînike ve’tillezî hüve hayrun.

Buhârî, Müslim, İbn Mâce, Ebû Dâvud, Tirmizî,


Buhârî, Müslim, İbn Mâce, Ebû Dâvud, Tirmizî,
Neseî Abdurrahman b. Semüre’denNeseî Abdurrahman b. Semüre’den yani kendisine hitap olunan şahıstan rivayet etmişler ki,yani kendisine hitap olunan şahıstan rivayet etmişler ki, Peygamber efendimizi buyurmuş ki:Peygamber efendimizi buyurmuş ki: Ey Abdurrahman b. Semüre.Ey Abdurrahman b. Semüre.

Lâ tes’eli’l-emârete.


Lâ tes’eli’l-emârete.
Hüküm, devlet görevi, emirlik, vazife, komutanlık,Hüküm, devlet görevi, emirlik, vazife, komutanlık, müdürlük, bakanlık, emirlik isteme.müdürlük, bakanlık, emirlik isteme. Çünkü eğer sen kendin istersenÇünkü eğer sen kendin istersen beni falanca yere tayin edin, beni falanca yere başkan yapın,beni falanca yere tayin edin, beni falanca yere başkan yapın, bana falanca idareyi verin.bana falanca idareyi verin. Fe-inneke in ûtîtehâ ‘an mes’eletin.Fe-inneke in ûtîtehâ ‘an mes’eletin. Kendin istersen.Kendin istersen. Vükkilte ileyhâ.Vükkilte ileyhâ. Onunla baş başa bırakılırsın.Onunla baş başa bırakılırsın. Sen bu görevi mi istedin?Sen bu görevi mi istedin? Yap bakalım.Yap bakalım. Ne halin varsa gör.Ne halin varsa gör. Yani Allah sevmez, yardım etmez,Yani Allah sevmez, yardım etmez, kendin istedin diye, o iş hadi yap bakalım da görelimkendin istedin diye, o iş hadi yap bakalım da görelim nasıl yapacakmışsın diye sana bırakılır.nasıl yapacakmışsın diye sana bırakılır.

İnsanoğlu da acizdir.


İnsanoğlu da acizdir.
Allah yardım etmezse yapamaz bir şey.Allah yardım etmezse yapamaz bir şey. O zaman aldığı görevi de iyi yapmadığı için,O zaman aldığı görevi de iyi yapmadığı için, epey de bir sorumluluk yüklenir, ahirette deepey de bir sorumluluk yüklenir, ahirette de zaten on kişiye veya daha fazla kişiyezaten on kişiye veya daha fazla kişiye başkanlık yaptı mı birisi,başkanlık yaptı mı birisi, elleri mahşer yerine, hesap meydanına,elleri mahşer yerine, hesap meydanına, elleri boynuna bağlanmış olarak gelecek.elleri boynuna bağlanmış olarak gelecek. Şöyle geç.Şöyle geç. Ve ya başka nasıl bağlanır?Ve ya başka nasıl bağlanır? Onların esir bağlama usulleri nasıl idiyse, elleri boynuna,Onların esir bağlama usulleri nasıl idiyse, elleri boynuna, omzuna bağlanmış olarak gelecek.omzuna bağlanmış olarak gelecek. Sen emirlik yaptın, falanca yere başkanlık yaptın,Sen emirlik yaptın, falanca yere başkanlık yaptın, müdürlük yaptın, bakanlık yaptın, milletvekilliği yaptın,müdürlük yaptın, bakanlık yaptın, milletvekilliği yaptın, cumhurbaşkanlığı yaptın.cumhurbaşkanlığı yaptın. Neyse on kişi ve daha fazlayaNeyse on kişi ve daha fazlaya eğer emirlik yaptıysa birisi,eğer emirlik yaptıysa birisi, elleri bağlı getirilecek ve hesap sorulacak.elleri bağlı getirilecek ve hesap sorulacak.

Şu emirliği nasıl yaptın bakalım diye.


Şu emirliği nasıl yaptın bakalım diye.
Güzel yapmışsa bağları çözülecek.Güzel yapmışsa bağları çözülecek. Eğer hakkını veremeden yapmışsa,Eğer hakkını veremeden yapmışsa, emirliğine kötüye kullanmışsa, suiistimal yapmışsa,emirliğine kötüye kullanmışsa, suiistimal yapmışsa, becerememişse, başaramamışsa, bağları üzerine bağlar bağlanıpbecerememişse, başaramamışsa, bağları üzerine bağlar bağlanıp cehenneme sevk edilecek.cehenneme sevk edilecek.

Onun için Ebû Zer El-Gıfârî hazretleine;


Onun için Ebû Zer El-Gıfârî hazretleine;
Ya Ebû Zer! Ben seni seviyorum.Ya Ebû Zer! Ben seni seviyorum. Sen emir olmayı isteme diyor peygamber efendimiz.Sen emir olmayı isteme diyor peygamber efendimiz. Kendisini de heveslenip istemesi hiç doğru değil.Kendisini de heveslenip istemesi hiç doğru değil. Ya Ömer el Fârûk beni falanca yeri vali yap.Ya Ömer el Fârûk beni falanca yeri vali yap. Ya Ebû Bekir beni falanca ordunun komutanı tayin et.Ya Ebû Bekir beni falanca ordunun komutanı tayin et. Böyle istedi mi, ne halin varsa gör, hadi al da yap diyeBöyle istedi mi, ne halin varsa gör, hadi al da yap diye Cenâb-ı Hakk’ın yardımı olmaz.Cenâb-ı Hakk’ın yardımı olmaz. O işte baş başa bırakılır.O işte baş başa bırakılır.

Ve in ûtîtehâ an ğayri mes’eletin.


Ve in ûtîtehâ an ğayri mes’eletin.
Ama istenmeden, seni münasip görmüşler de,Ama istenmeden, seni münasip görmüşler de, hadi bakalım, geç şu işin başına, idare et diyehadi bakalım, geç şu işin başına, idare et diye tayin etmişlerse seni, sen istemeden tayin etmişlerse,tayin etmişlerse seni, sen istemeden tayin etmişlerse, o zaman u’inte aleyhâ o işi yapmaktao zaman u’inte aleyhâ o işi yapmakta sana manevi yardımı olunur.sana manevi yardımı olunur. Hocamız rahmetullahi aleyh köşe odada,Hocamız rahmetullahi aleyh köşe odada, güneşli bir günde, öğle vaktinden sonra yatıyordu,güneşli bir günde, öğle vaktinden sonra yatıyordu, uyumuyordu ama istirahat ediyor vaziyette,uyumuyordu ama istirahat ediyor vaziyette, bizde yanına gittik bir isteği var mı yok mu diye,bizde yanına gittik bir isteği var mı yok mu diye, bizim hanımla beraber.bizim hanımla beraber. Dedi ki: Evladım benden sonra bu görevi sen yapacaksın dedi.Dedi ki: Evladım benden sonra bu görevi sen yapacaksın dedi. Biz kekeledik, utandık, kızardık falan.Biz kekeledik, utandık, kızardık falan. Bizim hanım dedi ki:Bizim hanım dedi ki: Bu çok ağır iş.Bu çok ağır iş. Biz bunu kaldıramayız, yapamayız dedi.Biz bunu kaldıramayız, yapamayız dedi. O zaman ciddileşti hocamız rahmetullahi aleyh.O zaman ciddileşti hocamız rahmetullahi aleyh. O zaman yardım ederler dedi.O zaman yardım ederler dedi.

Yani istenmeden olunca.


Yani istenmeden olunca.
Burada da buyuruyor ki Peygamber efendimiz;Burada da buyuruyor ki Peygamber efendimiz; O zaman yardımı olunur sana.O zaman yardımı olunur sana. Yani manevi yardım olunur.Yani manevi yardım olunur.

Ve izâ halefte âlâ yeminin.


Ve izâ halefte âlâ yeminin.
Başka bir nasihati daha eklemiş arkasına.Başka bir nasihati daha eklemiş arkasına. Bir konuda yemin ettiysen,Bir konuda yemin ettiysen, vallahi falanca işi yapacağım diye yemin ettin.vallahi falanca işi yapacağım diye yemin ettin. Sonra da; fe-raeyte ğayrahâ hayran minhâ.Sonra da; fe-raeyte ğayrahâ hayran minhâ. Yapacağım dediği şeyi yapmakYapacağım dediği şeyi yapmak uygun olmayacak diye sonradan anladın.uygun olmayacak diye sonradan anladın. Yanlış. Onu yapmak uygun değil.Yanlış. Onu yapmak uygun değil. O zaman yemin de etmişti. Ne yapacak?O zaman yemin de etmişti. Ne yapacak? Yanlış olduğunu da anladı.Yanlış olduğunu da anladı. Öteki işi de öyle yapmayıpÖteki işi de öyle yapmayıp başka türlü yapmak dahi olacağını da anladı.başka türlü yapmak dahi olacağını da anladı. O zaman ne olacak, yemin de etti ne olacak?O zaman ne olacak, yemin de etti ne olacak?

Daha hayırlı gördüğün işi yap.


Daha hayırlı gördüğün işi yap.
Yeminine kefaret ver diyor.Yeminine kefaret ver diyor. Yani yemin ettim, yemin etmiş bulundum deme.Yani yemin ettim, yemin etmiş bulundum deme. Yeminine kefareti ver.Yeminine kefareti ver. Yemin kefareti öde, cezayı öde.Yemin kefareti öde, cezayı öde. Ama hayırlı olanı yap.Ama hayırlı olanı yap. Öyle yemin ettim diye yanlış olanıÖyle yemin ettim diye yanlış olanı yemin ettim ne yapayım diye, yanlış olanı yapmaya kalkma.yemin ettim ne yapayım diye, yanlış olanı yapmaya kalkma. Bu önemli bir meseledir.Bu önemli bir meseledir. Millet bu işleri bilmiyor maalesef,Millet bu işleri bilmiyor maalesef, söylense de anlamıyor galiba, bir şeyler oluyor.söylense de anlamıyor galiba, bir şeyler oluyor.

İkinci hadîs-i şerîf.


İkinci hadîs-i şerîf.


Yâ ‘usmânü innallâhe lem yeb’asnî bi’r-rahbâniyyeti


Yâ ‘usmânü innallâhe lem yeb’asnî bi’r-rahbâniyyeti
ve inne hayra’d-dîni ‘ındallâhi’l-hanîfiyyeti’s-semhati.ve inne hayra’d-dîni ‘ındallâhi’l-hanîfiyyeti’s-semhati.

Bu Osman b. Maz’ûn radıyallahu anh olmalı.


Bu Osman b. Maz’ûn radıyallahu anh olmalı.
Ya Osman dediği.Ya Osman dediği. Bu zat-ı muhterem radıyallahu anh Allah şefaatine erdirsin.Bu zat-ı muhterem radıyallahu anh Allah şefaatine erdirsin. Peygamber efendimizin ve mübarek ashabının ve evliyâların.Peygamber efendimizin ve mübarek ashabının ve evliyâların. Bu hadım etmek istedi kendisini.Bu hadım etmek istedi kendisini. Bu cinsel duygular insanı günahlara sevk ediyor,Bu cinsel duygular insanı günahlara sevk ediyor, bari en iyisi kendimi iğdiş ettireyim, hadım ettireyim debari en iyisi kendimi iğdiş ettireyim, hadım ettireyim de başım bu beladan kurtulsun,başım bu beladan kurtulsun, hep ibadet edeyim filan diye böyle istedi.hep ibadet edeyim filan diye böyle istedi. Evlenmemek filan, ibadetle meşgul olmak.Evlenmemek filan, ibadetle meşgul olmak.

O zaman efendimiz buyurmuş ki;


O zaman efendimiz buyurmuş ki;
ben böyle hatırlıyorum burada bu bilgiler yokta.ben böyle hatırlıyorum burada bu bilgiler yokta. Böyle hatırlıyorum.Böyle hatırlıyorum.

İnnallâhe lem yeb’asnî bi’r-rahbâniyyeti.


İnnallâhe lem yeb’asnî bi’r-rahbâniyyeti.
Allah beni ruhbanlık yapmak vazifesiyle göndermedi.Allah beni ruhbanlık yapmak vazifesiyle göndermedi. Rahipler gibi evlenmemek, rahipler gibiRahipler gibi evlenmemek, rahipler gibi cemiyetten kaçıp dağların başında manastırlarda veyacemiyetten kaçıp dağların başında manastırlarda veya mağaralarda ibadet etmek böyle bir şeyler emretmedi Allahu Teâlâ.mağaralarda ibadet etmek böyle bir şeyler emretmedi Allahu Teâlâ. Bana böyle bir vazife veremedi.Bana böyle bir vazife veremedi. Bizim dinimizin ana fikir bu değil.Bizim dinimizin ana fikir bu değil. Ve inne hayra’d-dîni ‘ındallâhi.Ve inne hayra’d-dîni ‘ındallâhi. Allah’ın nazarında Allah yanında,Allah’ın nazarında Allah yanında, Allah katında en hayırlı dindarlık;Allah katında en hayırlı dindarlık;

Hanîfiyyeti’s-semhati.


Hanîfiyyeti’s-semhati.
Hakka muhabbetli, hakka meyilli, samimi,Hakka muhabbetli, hakka meyilli, samimi, yumuşak, müsamahalı dindarlık.yumuşak, müsamahalı dindarlık. Allah’ın en sevdiği.Allah’ın en sevdiği. Yani öyle sert, katı, zor, kendisini böyleYani öyle sert, katı, zor, kendisini böyle tazyik altında bırakan bir dindarlık,tazyik altında bırakan bir dindarlık, evlenmeyeceğim, yemeyeceğim, hep aç durucumevlenmeyeceğim, yemeyeceğim, hep aç durucum veya kendi vücuduma şöyle eza cefa edeceğim, bilmem ne falan.veya kendi vücuduma şöyle eza cefa edeceğim, bilmem ne falan. Böyle değil.Böyle değil. İslam dini şöyle itidalli, yumuşak,İslam dini şöyle itidalli, yumuşak, müsamahalı olmayı emrediyor.müsamahalı olmayı emrediyor. Beni böyle dindarlıkla Allahu Teâlâ hazretleri gönderdi.Beni böyle dindarlıkla Allahu Teâlâ hazretleri gönderdi. Bunu öğretirim. Bunu yaparım diye.Bunu öğretirim. Bunu yaparım diye. Kendisi de dikkat edilirse evlendi peygamber efendimiz.Kendisi de dikkat edilirse evlendi peygamber efendimiz. Yani evlenmek ayıp günah olsaydı evlenmezdi.Yani evlenmek ayıp günah olsaydı evlenmezdi. Evlendi.Evlendi. Çoluk çocuğu oldu.Çoluk çocuğu oldu. Fatıma anamız gibi diğer çocukları gibi torunları oldu.Fatıma anamız gibi diğer çocukları gibi torunları oldu. Yani doğal yaşamın, yaratılışın icabını yaparak,Yani doğal yaşamın, yaratılışın icabını yaparak, yumuşak bir orta yol tutturarak İslam.yumuşak bir orta yol tutturarak İslam. Öyle aşırı uç, aşırı davranış değil.Öyle aşırı uç, aşırı davranış değil. Bana Allah öylesini emretmedi diyorBana Allah öylesini emretmedi diyor Peygamber sallallahu aleyhi vessellem efendimiz.Peygamber sallallahu aleyhi vessellem efendimiz.

Üçüncü hadîs-i şerîf.


Üçüncü hadîs-i şerîf.


Hz. Ali efendimizden İbn Asâkir rivayet eylemiş.


Hz. Ali efendimizden İbn Asâkir rivayet eylemiş.


Yâ ‘aliyyü inne’l-islâme ‘uryânün libâsühü’t-takvâ


Yâ ‘aliyyü inne’l-islâme ‘uryânün libâsühü’t-takvâ
ve riyâşühü’l-hüdâ ve zînetühü’l-hayâü ve ‘ımâdühü’l-vera’uve riyâşühü’l-hüdâ ve zînetühü’l-hayâü ve ‘ımâdühü’l-vera’u ve milâkühü’l-‘amelü’s-sâlihuve milâkühü’l-‘amelü’s-sâlihu ve esâsü’l-islâmi hubbî ve hubbü ehli beytî.ve esâsü’l-islâmi hubbî ve hubbü ehli beytî.

Bu hadîs-i şerifte Peygamber efendimiz,


Bu hadîs-i şerifte Peygamber efendimiz,
kısa sözlerle çok büyük manaları bize öğretiyor.kısa sözlerle çok büyük manaları bize öğretiyor. Hz aliye hitaben demiş ki;Hz aliye hitaben demiş ki; Ya Ali! radıyallahu anh kerremelallahu vecheh;Ya Ali! radıyallahu anh kerremelallahu vecheh;

İnne’l-islâme ‘uryânün.


İnne’l-islâme ‘uryânün.
Müslüman oluş, Müslüman olmak sadece Müslüman olmak,Müslüman oluş, Müslüman olmak sadece Müslüman olmak, İslam çıplaktır, çırıl çıplak bir İslam.İslam çıplaktır, çırıl çıplak bir İslam. Eşhedü en lâ ilâhe illallahEşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resûlühü.ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resûlühü. Çırılçıplak bir giyimsiz çırılçıplak bir şeydir İslam.Çırılçıplak bir giyimsiz çırılçıplak bir şeydir İslam. Libâsühü’t-takvâ.Libâsühü’t-takvâ. İslam’ın bu çıplaklığını örten şey takvâdır.İslam’ın bu çıplaklığını örten şey takvâdır. Allahtan korkmak.Allahtan korkmak. Cehennemden korkmak.Cehennemden korkmak. Allah’ın ceza vermesinden korkmak.Allah’ın ceza vermesinden korkmak. Yasak olan şeylere yanaşmamak.Yasak olan şeylere yanaşmamak. Takvâ. Takvâlı kul.Takvâ. Takvâlı kul. Bu takvâlı kul tamam.Bu takvâlı kul tamam. Kimsenin hakkını yemez.Kimsenin hakkını yemez. Harama, günaha yanaşmaz.Harama, günaha yanaşmaz. Takvâ elbisesi tamam.Takvâ elbisesi tamam. Bu adam çıplaktı.Bu adam çıplaktı. Ay ne kadar ayıp.Ay ne kadar ayıp. Eyvah ne kadar zavallı, ne kadar fakir.Eyvah ne kadar zavallı, ne kadar fakir. Ama giyindiği zaman, elbise güzelse, vayAma giyindiği zaman, elbise güzelse, vay amma güzel giyinmiş tamam.amma güzel giyinmiş tamam. Veyahut giyindiği zaman ha şimdi artık üşümem.Veyahut giyindiği zaman ha şimdi artık üşümem. Dağda, bayırdı, karda, kışta, yağmurda, çamurdaDağda, bayırdı, karda, kışta, yağmurda, çamurda korunurum, elbisem var gibi.korunurum, elbisem var gibi. Elbisesi İslam’ın takvâdır.Elbisesi İslam’ın takvâdır.

Ve riyâşühü’l-hüdâ.


Ve riyâşühü’l-hüdâ.
Üst gösterişli giyimi de,Üst gösterişli giyimi de, hani insan giyiniyor ama kaç kat giyiniyoruz.hani insan giyiniyor ama kaç kat giyiniyoruz. Sıcaklığa soğukluğa göre, iki kat üç kat.Sıcaklığa soğukluğa göre, iki kat üç kat. Babama bakıyorum bazen ihtiyar,Babama bakıyorum bazen ihtiyar, babam bir kazak giymiş, bir kazak, bir kazak daha giymiş.babam bir kazak giymiş, bir kazak, bir kazak daha giymiş. Baba bu ne hal diyorum.Baba bu ne hal diyorum. Soğuk evladım üşüyorum diyor.Soğuk evladım üşüyorum diyor. Bunlarla rahat ediyorum diyor. Tamam.Bunlarla rahat ediyorum diyor. Tamam. Bir elbise giyiyoruz ama bir de dışarı çıkarken üstümüze bir şey alıyoruz.Bir elbise giyiyoruz ama bir de dışarı çıkarken üstümüze bir şey alıyoruz. Mesela camiye gelirken ben bunu alıyorum filan.Mesela camiye gelirken ben bunu alıyorum filan. Dün gömlekle geldim.Dün gömlekle geldim. Sanki burada rahatsız oldum yani.Sanki burada rahatsız oldum yani. Cübbem yoktu üzerimde.Cübbem yoktu üzerimde. Rahatsız oldum.Rahatsız oldum. Şimdi bu üst şeylik.Şimdi bu üst şeylik. Bayramlık elbisesi de nedir?Bayramlık elbisesi de nedir? Hayâ’dır. Af edersiniz.Hayâ’dır. Af edersiniz.

Ve riyâşühü’l-hüdâ.


Ve riyâşühü’l-hüdâ.
Üst elbisesi de, hidayet üzere olmak.Üst elbisesi de, hidayet üzere olmak. Yani Kur’an hangi yolu gösterdi,Yani Kur’an hangi yolu gösterdi, Peygamber efendimiz hangi yolu tarif etti,Peygamber efendimiz hangi yolu tarif etti, dosdoğru o yoldan gidiyor, ara yollardan,dosdoğru o yoldan gidiyor, ara yollardan, yan yollardan, arkalardan, çayırlardan,yan yollardan, arkalardan, çayırlardan, bayırlardan, derelerden, kayalıklardan değil,bayırlardan, derelerden, kayalıklardan değil, güzel dosdoğru yoldan gitmek.güzel dosdoğru yoldan gitmek. İşte tamam.İşte tamam. Adamın aferin ya, maşallah, haram yemez,Adamın aferin ya, maşallah, haram yemez, bilmem günahları işlemez, tam Müslüman ya.bilmem günahları işlemez, tam Müslüman ya. Bak namaz, beş vakit camide gelir namazını kılar.Bak namaz, beş vakit camide gelir namazını kılar. Yatsıyı, sabahı kaçırmaz.Yatsıyı, sabahı kaçırmaz. Cumayı kaçırmaz.Cumayı kaçırmaz. Zekâtını verir.Zekâtını verir. Tam İslam’ın emirleri neyse yapıyor.Tam İslam’ın emirleri neyse yapıyor. Dosdoğru adam müstakim.Dosdoğru adam müstakim.

Fe’s-tekim ke-mâ ümirte.


Fe’s-tekim ke-mâ ümirte.


Nasıl Allah sana emrettiyse dosdoğru ol diye.


Nasıl Allah sana emrettiyse dosdoğru ol diye.
Allahu Teâlâ emir etmiş Peygamber efendimize.Allahu Teâlâ emir etmiş Peygamber efendimize. Ona öyle olursa bize kat kat daha öyle olur.Ona öyle olursa bize kat kat daha öyle olur. Efendimiz ne kadar güzel kulluk ediyordu.Efendimiz ne kadar güzel kulluk ediyordu. Ona öyle söylenince, bize artık ne nasihatler lazım.Ona öyle söylenince, bize artık ne nasihatler lazım.

Ve zînetühü’l-hayâü.


Ve zînetühü’l-hayâü.
İnsan evet iç elbise giyiyor.İnsan evet iç elbise giyiyor. Onu kimse görmüyor.Onu kimse görmüyor. Bir de herkesin gördüğü güzel elbise giyiyor, tamam.Bir de herkesin gördüğü güzel elbise giyiyor, tamam. Bir de süslüyor kendisini.Bir de süslüyor kendisini. Yani erkek mesela ne bileyim,Yani erkek mesela ne bileyim, üstüne bir şey giydiği zaman.üstüne bir şey giydiği zaman. Oooh maşallah beyefendi, Allah ömürler versin,Oooh maşallah beyefendi, Allah ömürler versin, pek de güzel olmuş, çok yakışmış,pek de güzel olmuş, çok yakışmış, aman filan deniyor değil mi?aman filan deniyor değil mi?

Şurasına bir mendil koyuyor damat.


Şurasına bir mendil koyuyor damat.
Lacivert bir elbise bir de mendil.Lacivert bir elbise bir de mendil. Bunu niye koydun?Bunu niye koydun? Bu da işin fiyakası, süsü.Bu da işin fiyakası, süsü. Parmağına yüzük niye taktın?Parmağına yüzük niye taktın? İşte yakışıklı bir yüzük.İşte yakışıklı bir yüzük. Başka neler olur erkeğin süsü?Başka neler olur erkeğin süsü? Kadının süsünü biliyoruz da.Kadının süsünü biliyoruz da. Tamam, burada erkek kadın ayırmıyor zaten.Tamam, burada erkek kadın ayırmıyor zaten. Kadın da ne yapıyor?Kadın da ne yapıyor? Alt elbise, üst elbise, güzel gösterişli elbise,Alt elbise, üst elbise, güzel gösterişli elbise, ondan sonra takıyor takıştırıyor.ondan sonra takıyor takıştırıyor. Erkeğe biraz sadelik emredilmiş İslam da.Erkeğe biraz sadelik emredilmiş İslam da. Altın gümüş yok, altın kullanmak haram,Altın gümüş yok, altın kullanmak haram, ipek kullanmak yasak ama kadına öyle değil.ipek kullanmak yasak ama kadına öyle değil. Kadın da Allah’ın verdiği bu müsaadeye dayanarak,Kadın da Allah’ın verdiği bu müsaadeye dayanarak, kulağına küpe, boynuna gerdanlık, koluna bilezik,kulağına küpe, boynuna gerdanlık, koluna bilezik, parmağına yüzük, hatta ayak bileğine halhal,parmağına yüzük, hatta ayak bileğine halhal, biz de bu âdet yok,biz de bu âdet yok, bir de ayak bileklerine bilezik takmak var.bir de ayak bileklerine bilezik takmak var. Adana da var mı? Urfa da var.Adana da var mı? Urfa da var. Ziynet.Ziynet. İslam’ın kendisi çıplaktır takvâsı elbisesidir.İslam’ın kendisi çıplaktır takvâsı elbisesidir. Kendisini koruyacak iç elbisesidir.Kendisini koruyacak iç elbisesidir. Hidayet üzerine yürümek üst gösterişli elbisesidir.Hidayet üzerine yürümek üst gösterişli elbisesidir. Hayâlı olmak, utanmak, utanıcı olmak,Hayâlı olmak, utanmak, utanıcı olmak, utangaç olmak ziynetidir.utangaç olmak ziynetidir.

Ve ‘ımâdühü’l-vera’u.


Ve ‘ımâdühü’l-vera’u.
Ana direği de, çadırı kaldıran, havada tutan,Ana direği de, çadırı kaldıran, havada tutan, orta direği de, ana direği de vera’dır.orta direği de, ana direği de vera’dır.

Vera’ ne demek?


Vera’ ne demek?


Vera’, tehlikeli, şüpheli,


Vera’, tehlikeli, şüpheli,
haram olma ihtimali olan şeyi bile yapmamak.haram olma ihtimali olan şeyi bile yapmamak. Neme lazım ihtiyaten yapmamak.Neme lazım ihtiyaten yapmamak. Yani iyi Müslümanlar, ihtiyaten,Yani iyi Müslümanlar, ihtiyaten, belki günahtır diye bazı şeyleri yapmazlardı.belki günahtır diye bazı şeyleri yapmazlardı. Onlara vera’ deniyor.Onlara vera’ deniyor. Vera’ sahibi.Vera’ sahibi. Yani şüpheliyi bile neme lazımYani şüpheliyi bile neme lazım belki günahtır diye ihtiyaten yapmıyor.belki günahtır diye ihtiyaten yapmıyor. Ama bazıları yapıyor.Ama bazıları yapıyor. Neme lazım ben yapmam.Neme lazım ben yapmam. İhtiyat ediyor yani ki,İhtiyat ediyor yani ki, bir yalan yanlışlıkla günaha bulaşmasın diye.bir yalan yanlışlıkla günaha bulaşmasın diye.

Ve milâkühü’l-‘amelü’s-sâlihu.


Ve milâkühü’l-‘amelü’s-sâlihu.
Ve asıl dayanağı, ana dayanağı da amel-i salîhtir.Ve asıl dayanağı, ana dayanağı da amel-i salîhtir. Müslüman ben Müslümanım deyip de böyle boşta durmaz,Müslüman ben Müslümanım deyip de böyle boşta durmaz, amel-i salîh işler.amel-i salîh işler. Yani Allah’ın seveceği, sevap kazandıracak kendisine işleri yapar.Yani Allah’ın seveceği, sevap kazandıracak kendisine işleri yapar. Amel-i salîh yapar.Amel-i salîh yapar. O da ana şeyidir.O da ana şeyidir. Ve esâsü’l-islâmi hubbî ve hubbü ehli beytî.Ve esâsü’l-islâmi hubbî ve hubbü ehli beytî. Ve İslam’ın binasının temelleri de,Ve İslam’ın binasının temelleri de, temeli de, İslam’ın temeli de, beni sevmek yani Resûlullah’ı.temeli de, İslam’ın temeli de, beni sevmek yani Resûlullah’ı. Resûlullah’ı ve Resûlullah’ın ehli beytini sevmektir.Resûlullah’ı ve Resûlullah’ın ehli beytini sevmektir. Resûlullah’ı sevmeden bir insan Müslüman olmaz.Resûlullah’ı sevmeden bir insan Müslüman olmaz. Çünkü neden?Çünkü neden? Temelsiz bina olmaz da ondan.Temelsiz bina olmaz da ondan. Sor bakalım Habil’e.Sor bakalım Habil’e. Çimento atmadan, temel yapmadan duvar yapılır mı?Çimento atmadan, temel yapmadan duvar yapılır mı? Yapılmaz.Yapılmaz. Bir yağmur yağar, toprak bir ıslanır, ev çatlar.Bir yağmur yağar, toprak bir ıslanır, ev çatlar. Altını, temeli sağlam yapacaksın ki üstüne bina olsun.Altını, temeli sağlam yapacaksın ki üstüne bina olsun.

İslam’ın esası, esas ne demek?


İslam’ın esası, esas ne demek?


Temel demek.


Temel demek.
Temeli hubbü, beni sevmek.Temeli hubbü, beni sevmek. Resûlullah’ı sevecek.Resûlullah’ı sevecek. Neden? Allah’ın Resûlü.Neden? Allah’ın Resûlü. Çok güzeller güzeli, ey güzellerden güzel,Çok güzeller güzeli, ey güzellerden güzel, ruhum Resûl-i Kibriyâ.ruhum Resûl-i Kibriyâ. Güzellerin güzeli, en güzeli Resulullah’ı sevecekGüzellerin güzeli, en güzeli Resulullah’ı sevecek ve Resûlullah’ı ehli beytini sevecek.ve Resûlullah’ı ehli beytini sevecek. Ehli beyti tabi kıyamete kadar Ümmet-i Muhammed’in gözdesi,Ehli beyti tabi kıyamete kadar Ümmet-i Muhammed’in gözdesi, evliyâullah-ı ulemâyı, meşayihi-vasılinevliyâullah-ı ulemâyı, meşayihi-vasılin onlardan gelmiş umumiyetle.onlardan gelmiş umumiyetle.

Bu hadîs-i şerîf böyle.


Bu hadîs-i şerîf böyle.
Demek ki, Bana burada en çok önemli görünen nokta,Demek ki, Bana burada en çok önemli görünen nokta, İslam’ın temeli Resûlullah’ı sevmektir.İslam’ın temeli Resûlullah’ı sevmektir. Resûlullah’ın ehli beytine muhabbet etmektir.Resûlullah’ın ehli beytine muhabbet etmektir. Ötekileri aşağı yukarı takvâyı, hayâyı,Ötekileri aşağı yukarı takvâyı, hayâyı, amel-i salîhi hep hocalar söylerde,amel-i salîhi hep hocalar söylerde, insanlar da yapmağa çalışırda, ammainsanlar da yapmağa çalışırda, amma Resûlullah’ı sevmeden bu iş olmaz.Resûlullah’ı sevmeden bu iş olmaz. Resûlullah’a dil uzatıyor,Resûlullah’a dil uzatıyor, çöl bedevisi diye düşünüyor, beğenmiyor,çöl bedevisi diye düşünüyor, beğenmiyor, hadîslerini kabul etmiyor.hadîslerini kabul etmiyor. Sen hava alırsın.Sen hava alırsın. Yani öyle bir zihniyet hiç bir yere varamaz.Yani öyle bir zihniyet hiç bir yere varamaz. Maalesef Müslümanların arasında böyle acayipler türedi.Maalesef Müslümanların arasında böyle acayipler türedi. Maalesef maalesef türedi.Maalesef maalesef türedi. Resûlullah’ı sevgisini kalbinde tutmayan var.Resûlullah’ı sevgisini kalbinde tutmayan var. Kalbinde Resûlullah’ın sevgisi olan kimseyi de,Kalbinde Resûlullah’ın sevgisi olan kimseyi de, Resûlullah’ın sevgisi içine girmiş kimseyi deResûlullah’ın sevgisi içine girmiş kimseyi de cehennem ateşi yakmaz, cehenneme girmez.cehennem ateşi yakmaz, cehenneme girmez. Sevmek lazım Resûlullah’ı.Sevmek lazım Resûlullah’ı. Âşık olmak lazım.Âşık olmak lazım. Resûlullah’a sevgisinden ağlamak lazım.Resûlullah’a sevgisinden ağlamak lazım. O olmazsa, demek ki daha pişmemiş, ham Müslüman.O olmazsa, demek ki daha pişmemiş, ham Müslüman.

Allahu Teâlâ hazretleri bize kendisinin âşkını,


Allahu Teâlâ hazretleri bize kendisinin âşkını,
sevgisini, muhabbetini, Resûlunün sevgisini, muhabbetini ihsan eylesin.sevgisini, muhabbetini, Resûlunün sevgisini, muhabbetini ihsan eylesin. Kendisini, Resûlunü, dinini, Kur’an’ınıKendisini, Resûlunü, dinini, Kur’an’ını seven iyi Müslüman olmaya muvaffak eylesin.seven iyi Müslüman olmaya muvaffak eylesin.

Bi hürmeti esmâihi’l-hüsnâ


Bi hürmeti esmâihi’l-hüsnâ
ve bi hürmeti habibihi Muhammedini’l-Mustafâve bi hürmeti habibihi Muhammedini’l-Mustafâ ve bi hürmeti esrâr-ı sûreti’l-Fâtiha...ve bi hürmeti esrâr-ı sûreti’l-Fâtiha...
Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2