Namaz Vakitleri

25 Cemâziye'l-Evvel 1446
27 Kasım 2024
İmsak
06:27
Güneş
07:57
Öğle
12:56
İkindi
15:23
Akşam
17:45
Yatsı
19:10
Detaylı Arama

İslami Eğitimle Medeniyet İnşa Etmek

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

8 Şa'bân 1413 / 31.01.1993
Hakyol Vakfı/ Kayseri

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın, yurt içinde ve yurt dışında verdiği konferanslar, açılış ve kapanış konuşmalarından oluşmaktadır.

Peygamber (s.a.s.) Efendimiz’in yolunu insanlara anlatmaya çalışan hocamızın muhtelif yerlerde/ülkelerde yapmış oldukları konuşmalardan oluşmaktadır. Konuşmalarda genellikle önce İslâm’ın hak ve gerçek olduğu, büyüklüğü ortaya konuluyor ve İslâm’ın prensipleri hakkında genel bilgiler veriliyor. Geçmiş ümmetlerin kitaplarında Peygamber Efendimiz’le ilgili haberler olduğu ifade ediliyor. Sonra Peygamber (s.a.s.) Efendimiz’in ahlâkı ve bazı güzel ahlâklar anlatılıyor. Peygamber Efendimiz’e en güzel şekilde uymanın yolu olan, ihsân yolu olan tasavvuf üzerinde duruluyor. Nefsi terbiye etmek, güzel ahlâk sahibi olmak için neler yapmak gerektiği anlatılıyor. Zikir ve zikrin usûlü hakkında bilgiler veriliyor. En son bölümde ise, tebliğ ve irşad çalışmalarının önemi üzerinde duruluyor, herkesin İslâm’a hizmet etmesi gerektiği vurgulanıyor.

COŞAN, muhtelif sempozyum ve anma programlarında pek çok muhterem zat hakkında konuşmalar yapmıştır. Hakkında konuşma yaptığı kimseler arasında Hz. Ali (r.a.), Ebû Eyyûb el-Ensârî (r.a.), İmâm-ı Âzam, Ahmed-i Yesevî, Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî, Hacı Bektâş-ı Velî ve Yunus Emre vardır.

Hatırasına sempozyum ve çeşitli programlar tertip ettirdiği şahsiyetler arasında Ahmed-i Yesevî, Ahmed Ziyâüddîn-i Gümüşhânevî, Zâhid-i Kevserî, Çırpılarlı Ali Efendi, Necip Fazıl Kısakürek ve Ali Yakup Cenkçiler bulunmaktadır. Keza Mehmed Zahid Efendi, hocası Necati Lugal, Ali Yakup Cenkçiler ve Muammer Dolmacı hakkında da bağımsız yazılar kaleme almıştır.

Eğitimin Kalite ve Çeşitliliği Kanuni S. Süleyman' ın Şartnamesi Örneği, Çifte Standart Onların Devlet | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

İslami Eğitimle Medeniyet İnşa Etmek

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

8 Şa'bân 1413 / 31.01.1993
Hakyol Vakfı/ Kayseri

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın, yurt içinde ve yurt dışında verdiği konferanslar, açılış ve kapanış konuşmalarından oluşmaktadır.

Peygamber (s.a.s.) Efendimiz’in yolunu insanlara anlatmaya çalışan hocamızın muhtelif yerlerde/ülkelerde yapmış oldukları konuşmalardan oluşmaktadır. Konuşmalarda genellikle önce İslâm’ın hak ve gerçek olduğu, büyüklüğü ortaya konuluyor ve İslâm’ın prensipleri hakkında genel bilgiler veriliyor. Geçmiş ümmetlerin kitaplarında Peygamber Efendimiz’le ilgili haberler olduğu ifade ediliyor. Sonra Peygamber (s.a.s.) Efendimiz’in ahlâkı ve bazı güzel ahlâklar anlatılıyor. Peygamber Efendimiz’e en güzel şekilde uymanın yolu olan, ihsân yolu olan tasavvuf üzerinde duruluyor. Nefsi terbiye etmek, güzel ahlâk sahibi olmak için neler yapmak gerektiği anlatılıyor. Zikir ve zikrin usûlü hakkında bilgiler veriliyor. En son bölümde ise, tebliğ ve irşad çalışmalarının önemi üzerinde duruluyor, herkesin İslâm’a hizmet etmesi gerektiği vurgulanıyor.

COŞAN, muhtelif sempozyum ve anma programlarında pek çok muhterem zat hakkında konuşmalar yapmıştır. Hakkında konuşma yaptığı kimseler arasında Hz. Ali (r.a.), Ebû Eyyûb el-Ensârî (r.a.), İmâm-ı Âzam, Ahmed-i Yesevî, Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî, Hacı Bektâş-ı Velî ve Yunus Emre vardır.

Hatırasına sempozyum ve çeşitli programlar tertip ettirdiği şahsiyetler arasında Ahmed-i Yesevî, Ahmed Ziyâüddîn-i Gümüşhânevî, Zâhid-i Kevserî, Çırpılarlı Ali Efendi, Necip Fazıl Kısakürek ve Ali Yakup Cenkçiler bulunmaktadır. Keza Mehmed Zahid Efendi, hocası Necati Lugal, Ali Yakup Cenkçiler ve Muammer Dolmacı hakkında da bağımsız yazılar kaleme almıştır.

Eğitimin Kalite ve Çeşitliliği Kanuni S. Süleyman' ın Şartnamesi Örneği, Çifte Standart Onların Devlet | gibi konu başlıkları içeren dini sohbet.

Konuşma Metni

Bismillâhirrahmânirrahîm. Bismillâhirrahmânirrahîm.

Elhamdülillâhi Rabbi'l-âlemîn.Elhamdülillâhi Rabbi'l-âlemîn. Ve'sselâtu ve'sselâmu alâ seyyidinâ Muhammedin ve âlihi ecmâine'ttayyîbine'ttâhirîn. Ve ba'd: Ve'sselâtu ve'sselâmu alâ seyyidinâ Muhammedin ve âlihi ecmâine'ttayyîbine'ttâhirîn.

Ve ba'd:

Çok aziz ve muhterem kardeşlerim! es-Selâmü aleyküm ve rahmetullâh... Çok aziz ve muhterem kardeşlerim!

es-Selâmü aleyküm ve rahmetullâh...

Allahu Teâlâ hazretlerinin her türlü ihsân ve ikramı dünyada ve âhirette üzerinize olsun. Allahu Teâlâ hazretlerinin her türlü ihsân ve ikramı dünyada ve âhirette üzerinize olsun.

Hakyol Vakfı cennet-mekân Mehmed Zahid Hocamız'ın emri ve işaretiyle kurulmuş mübarek bir vakıftır.Hakyol Vakfı cennet-mekân Mehmed Zahid Hocamız'ın emri ve işaretiyle kurulmuş mübarek bir vakıftır. Nizamnâmesini ve gaye maddelerini kendisine okumuştuk, duasını almıştık. Nizamnâmesini ve gaye maddelerini kendisine okumuştuk, duasını almıştık.

Bendenize "Benden sonra bu vazifeyi, evladım sen yaparsın." buyurduğu zamanBendenize "Benden sonra bu vazifeyi, evladım sen yaparsın." buyurduğu zaman ben âciz ve nâçiz bir kimse olduğumu, liyakatsizliğimi ifade edince; ben âciz ve nâçiz bir kimse olduğumu, liyakatsizliğimi ifade edince;

"Gücümüz yetmez bu kadar ağır bir yükü kaldırmaya..." diye"Gücümüz yetmez bu kadar ağır bir yükü kaldırmaya..." diye kızıyla beraber kendisine söylediğimiz zaman; "O zaman size yardım ederler." demişti. kızıyla beraber kendisine söylediğimiz zaman;

"O zaman size yardım ederler." demişti.

Biz bu himmet ve yardımı her şeyde görüyoruz.Biz bu himmet ve yardımı her şeyde görüyoruz. Emin olun; büyüklerimizin himmeti, duası olmasaydıEmin olun; büyüklerimizin himmeti, duası olmasaydı şu biyografiyi söylerken sıralanan şeylerin hiçbirisine ulaşamazdık.şu biyografiyi söylerken sıralanan şeylerin hiçbirisine ulaşamazdık. Değil profesör unvanını vermek, bizi üniversitede asistan bile yapmazlardı.Değil profesör unvanını vermek, bizi üniversitede asistan bile yapmazlardı. Allah'a hamd ü senâlar olsun! Hâzâ min fadli rabbî... Allah'a hamd ü senâlar olsun! Hâzâ min fadli rabbî...

Vakfımızın ana gayesi insanı yetiştirmektir.Vakfımızın ana gayesi insanı yetiştirmektir. Yapılan yatırımların en verimlisi, en kıymetlisi, en çok kâr getireni insanoğluna yapılan yatırımdır.Yapılan yatırımların en verimlisi, en kıymetlisi, en çok kâr getireni insanoğluna yapılan yatırımdır. Onun yetişmesi için harcanan emektir. Sonucu çok büyük olur.Onun yetişmesi için harcanan emektir. Sonucu çok büyük olur. Bazen yetişen tek bir insan milyonları kurtarır. Bazen yetişen tek bir insan milyonları kurtarır.

Terbiye edilecek insan, elinizde ham bir malzemedir.Terbiye edilecek insan, elinizde ham bir malzemedir. Allah'ın emriyle yetişirse, güzel şeyler öğretilirse, Kur'ân-ı Kerîm yolunda eğitilirse evliyâ olur.Allah'ın emriyle yetişirse, güzel şeyler öğretilirse, Kur'ân-ı Kerîm yolunda eğitilirse evliyâ olur. Eğitimde yanlış bilgilerle yönlendirilirse, kafası doldurulurken gönlü harap edilirse, tahrip edilirse,Eğitimde yanlış bilgilerle yönlendirilirse, kafası doldurulurken gönlü harap edilirse, tahrip edilirse, nefsi canavarlaştırılırsa eşkıyâlar eşkıyâsı olur. Eğitim bu kadar önemli bir husustur. nefsi canavarlaştırılırsa eşkıyâlar eşkıyâsı olur. Eğitim bu kadar önemli bir husustur.

Onun için biz eğitimin her çeşidiyle meşgul olmak,Onun için biz eğitimin her çeşidiyle meşgul olmak, eğitimin hizmetçisi olmak çalışmalarını en öne aldık.eğitimin hizmetçisi olmak çalışmalarını en öne aldık. "Yaygın eğitim olarak neler yapabiliriz?" diye düşündük."Yaygın eğitim olarak neler yapabiliriz?" diye düşündük. Vaazlar, konferanslar, binlerce insanı toplayabiliyorVaazlar, konferanslar, binlerce insanı toplayabiliyor ama daha geniş çalışma olsun diye dergiler çıkarttık.ama daha geniş çalışma olsun diye dergiler çıkarttık. Daha da güzel çalışmalar olsun diye radyo ve televizyon çalışmalarına başladık.Daha da güzel çalışmalar olsun diye radyo ve televizyon çalışmalarına başladık. Bazı kardeşlerimiz bazı şehirlerde yayın yapmaktalar.Bazı kardeşlerimiz bazı şehirlerde yayın yapmaktalar. Seslerimiz, Allah'ın ahkâmı, Kur'an'ın âyâtı, Resûlullah'ın ehâdîs-i şerîfesi fezalarda dolaşıyor.Seslerimiz, Allah'ın ahkâmı, Kur'an'ın âyâtı, Resûlullah'ın ehâdîs-i şerîfesi fezalarda dolaşıyor. Elhamdülillah... Allah daha güzel hizmetler nasip etsin. Elhamdülillah... Allah daha güzel hizmetler nasip etsin.

Eğitimin çeşitleri var. Tam yetişmiş bir insan olmak kolay değil.Eğitimin çeşitleri var. Tam yetişmiş bir insan olmak kolay değil. Birçok yönden yetişmiş olmak lazım.Birçok yönden yetişmiş olmak lazım. Bu hususta bir gazetede "Süleymaniye camiine imam tayin edilmesi gerekenBu hususta bir gazetede "Süleymaniye camiine imam tayin edilmesi gereken namzetler üzerinde hangi vasıflar aranır?" diye, Süleymaniye camiini vakfetmiş olannamzetler üzerinde hangi vasıflar aranır?" diye, Süleymaniye camiini vakfetmiş olan Kanunî Süleyman'ın şartnâmesi neşredilmişti.Kanunî Süleyman'ın şartnâmesi neşredilmişti. Öyle şartlar istiyor ki imamda, vakfeden cennet-mekân Kanunî Sultan Süleyman Hân; Öyle şartlar istiyor ki imamda, vakfeden cennet-mekân Kanunî Sultan Süleyman Hân;

"Alim olacak, fâzıl olacak, kâmil olacak, edib olacak,"Alim olacak, fâzıl olacak, kâmil olacak, edib olacak, kıraati güzel olacak, sesi güzel olacak, yüzü güzel olacak…" kıraati güzel olacak, sesi güzel olacak, yüzü güzel olacak…"

Hepsini böyle sıralıyor. "Edib olacak, zarif olacak..." Onları sıralıyor.Hepsini böyle sıralıyor. "Edib olacak, zarif olacak..." Onları sıralıyor. "İyi ata binecek, iyi kılıç kuşanacak..." Bunları da sıralıyor. "İyi ata binecek, iyi kılıç kuşanacak..."

Bunları da sıralıyor.

Hakikaten de bugün çevremizdeki şartlar gösteriyor kiHakikaten de bugün çevremizdeki şartlar gösteriyor ki kadın ve erkek, büyük ve küçük hepimizin her yönden çok iyi yetişmemiz lazım. kadın ve erkek, büyük ve küçük hepimizin her yönden çok iyi yetişmemiz lazım.

Bakın 500 kadar yabanî, gayri medenî İspanyol gemilere binip Amerika'ya gittiği zaman,Bakın 500 kadar yabanî, gayri medenî İspanyol gemilere binip Amerika'ya gittiği zaman, ellerindeki ateşli silahlarla 3 milyon kıta ahalisini öldürmüşler.ellerindeki ateşli silahlarla 3 milyon kıta ahalisini öldürmüşler. Çünkü onların elinde o kadar mükemmel silahlar yok.Çünkü onların elinde o kadar mükemmel silahlar yok. Aynı gaddarlığı Kızılderililer için de Batılılar'ın yaptığını biliyoruz.Aynı gaddarlığı Kızılderililer için de Batılılar'ın yaptığını biliyoruz. Afrika'da da, özellikle bizim haberimiz olmayan zamanlarda, müslüman köylerini basarak,Afrika'da da, özellikle bizim haberimiz olmayan zamanlarda, müslüman köylerini basarak, oradaki delikanlıları esir alıp Amerikan pazarlarında sattıklarınıoradaki delikanlıları esir alıp Amerikan pazarlarında sattıklarını ve Amerikan tarlalarında ırgat olarak çalıştırdıklarını biliyoruz.ve Amerikan tarlalarında ırgat olarak çalıştırdıklarını biliyoruz. Bileklerini bükemezlerdi ama ellerindeki silahlarla köylerini yakıp yıkıpBileklerini bükemezlerdi ama ellerindeki silahlarla köylerini yakıp yıkıp kendilerini esir alıyorlardı ve "insan" diye de hitap etmeyip "köpek!" diye sesleniyorlardı. kendilerini esir alıyorlardı ve "insan" diye de hitap etmeyip "köpek!" diye sesleniyorlardı.

Avustralya'nın Aborjinlerini -yani yerlilerini- de aynı şekilde tahrip etmişlerdir.Avustralya'nın Aborjinlerini -yani yerlilerini- de aynı şekilde tahrip etmişlerdir. Çünkü onların da silahları çok iptidaî idi.Çünkü onların da silahları çok iptidaî idi. Hatta yok olmaları için onların yaşadığı yerlerde atom denemeleri yapmışlardır;Hatta yok olmaları için onların yaşadığı yerlerde atom denemeleri yapmışlardır; Ruslar'ın Kazakistan'da atom denemesi yaptığı gibi... Ruslar'ın Kazakistan'da atom denemesi yaptığı gibi...

İtalyanlar Habeşistan'a hücum ettiği zaman da...İtalyanlar Habeşistan'a hücum ettiği zaman da... Habeşler'in arslan adamları olduğunu söylerler.Habeşler'in arslan adamları olduğunu söylerler. "Arslan adam" unvanı almak için bir yiğidin arslanla pençeleşmesi ve onu yenmesi gerekiyormuş. "Arslan adam" unvanı almak için bir yiğidin arslanla pençeleşmesi ve onu yenmesi gerekiyormuş. Onu yenene "arslan adam" derlermiş.Onu yenene "arslan adam" derlermiş. Ama İtalyanlar'ın tankları, ateşli silahları karşısındaAma İtalyanlar'ın tankları, ateşli silahları karşısında Habeşler'in arslan adamları para etmedi ve istilaya uğradılar. Habeşler'in arslan adamları para etmedi ve istilaya uğradılar.

İtalyanlar Libya'ya hücum ettikleri zaman ahalinin yüzde otuzundan fazlasını kestiler.İtalyanlar Libya'ya hücum ettikleri zaman ahalinin yüzde otuzundan fazlasını kestiler. Onlar çok güzel bir çalışma gösteriyorlardı.Onlar çok güzel bir çalışma gösteriyorlardı. Sunûsî hazretlerinin tarikati üzere çalışmalarlaSunûsî hazretlerinin tarikati üzere çalışmalarla haftanın günlerini çeşitli eğitim faaliyetlerine bölmüşlerdi. haftanın günlerini çeşitli eğitim faaliyetlerine bölmüşlerdi. Bir günleri de silah talimiydi, bedenî eğitimdi. Bir günleri de silah talimiydi, bedenî eğitimdi. Ziraat yapıyorlardı, hurma dikiyorlardı, talim yapıyorlardı.Ziraat yapıyorlardı, hurma dikiyorlardı, talim yapıyorlardı. Kur'an öğreniyorlardı, hadîs-i şerîf öğreniyorlardı.Kur'an öğreniyorlardı, hadîs-i şerîf öğreniyorlardı. Onların dikmiş oldukları hurmaların hepsini İtalyanlar yaktılar. Onların dikmiş oldukları hurmaların hepsini İtalyanlar yaktılar.

Cezayir'e de Fransızlar saldırdıkları zaman, yine ahalinin üçte birini katliam etmişlerdir. Cezayir'e de Fransızlar saldırdıkları zaman, yine ahalinin üçte birini katliam etmişlerdir.

Bizim de bugünkü durumumuz maalesef -o kadar da aşağıda olmasa bile- oldukça acı durumdadır.Bizim de bugünkü durumumuz maalesef -o kadar da aşağıda olmasa bile- oldukça acı durumdadır. Çünkü İslâm düşmanlarının elinde nükleer güç vardır ama müslümanların elinde yoktur.Çünkü İslâm düşmanlarının elinde nükleer güç vardır ama müslümanların elinde yoktur. Onların elinde elektronik cihazlar, mükemmel silahlar vardır ama mü'minlerin elinde yoktur.Onların elinde elektronik cihazlar, mükemmel silahlar vardır ama mü'minlerin elinde yoktur. Onların ilim, fikir ve teknoloji yönünden seviyeleri ileridir; maalesef müslümanlar geridir.Onların ilim, fikir ve teknoloji yönünden seviyeleri ileridir; maalesef müslümanlar geridir. Geri bırakılmıştır. O teknolojiyle müslümanların geri kalması için çalışılmıştır.Geri bırakılmıştır. O teknolojiyle müslümanların geri kalması için çalışılmıştır. Tuzaklar kurulmuştur.Tuzaklar kurulmuştur. Hatta Avrupa'ya gelen Şarklılar'ın ve Avrupa dışı ülkelerin çocuklarına ayrı eğitim verilmiştir,Hatta Avrupa'ya gelen Şarklılar'ın ve Avrupa dışı ülkelerin çocuklarına ayrı eğitim verilmiştir, kendi vatandaşlarına ayrı eğitim verilmiştir. kendi vatandaşlarına ayrı eğitim verilmiştir.

Hatta Fransa'da "Bu kadar tahsil Ortadoğu için yeter." tabiri çıkmıştır.Hatta Fransa'da "Bu kadar tahsil Ortadoğu için yeter." tabiri çıkmıştır. Doktora yaptırırken bile onlara göstermelik doktora yaptırırlar.Doktora yaptırırken bile onlara göstermelik doktora yaptırırlar. Hakiki alim yetişmesinler, gerçek kuvvetli insan olmasınlar diye... Hakiki alim yetişmesinler, gerçek kuvvetli insan olmasınlar diye...

Biz de bugün Kızılderililer, Aztekler, İnkalar, Aborjinler, Afrikalılar gibiBiz de bugün Kızılderililer, Aztekler, İnkalar, Aborjinler, Afrikalılar gibi çok mükemmel silahlara sahip insanların karşısında,çok mükemmel silahlara sahip insanların karşısında, onlara el uzatamayan, yetişemeyen hasımlar durumundayız.onlara el uzatamayan, yetişemeyen hasımlar durumundayız. Yani bizler de yok olabiliriz!Yani bizler de yok olabiliriz! Nitekim Çernobil'deki bir nükleer sızıntının Türkiye'nin bile başına -o kadar uzak mesafeye rağmen-Nitekim Çernobil'deki bir nükleer sızıntının Türkiye'nin bile başına -o kadar uzak mesafeye rağmen- ne kadar zararlar açtığını biliyorsunuz.ne kadar zararlar açtığını biliyorsunuz. Onların bizi nükleer silahlarla tahrip etmemesinin sebebi, zararı tahdit edemeyecekleri içindir.Onların bizi nükleer silahlarla tahrip etmemesinin sebebi, zararı tahdit edemeyecekleri içindir. Medeniyetlerinden dolayı değildir.Medeniyetlerinden dolayı değildir. Zararı hudutlandırmaları mümkün olsa bir tanemizin yaşamasına imkân vermezler. Zararı hudutlandırmaları mümkün olsa bir tanemizin yaşamasına imkân vermezler.

Onların çifte standartları kendi devletler hukuku anlayışlarının prensibidir.Onların çifte standartları kendi devletler hukuku anlayışlarının prensibidir. Onlar her şeyi kendileri için başka, kendilerinin dışındakiler için başka türlü düşünürler.Onlar her şeyi kendileri için başka, kendilerinin dışındakiler için başka türlü düşünürler. Çifte standart; yani kendisine gelince öyle yapmak, berikisine gelince böyle yapmak,Çifte standart; yani kendisine gelince öyle yapmak, berikisine gelince böyle yapmak, ötekisinin hakkını çiğnemek ama kendi hakkını çiğnetmemek için bağırmakötekisinin hakkını çiğnemek ama kendi hakkını çiğnetmemek için bağırmak onların prensipleridir, meslekleridir. Bunları niçin anlatıyorum? onların prensipleridir, meslekleridir.

Bunları niçin anlatıyorum?

Ne yapıp yapıp, çok yüksek seviyede, mükemmel, alim, fâzıl, kâmil insanlar olmak zorundayız.Ne yapıp yapıp, çok yüksek seviyede, mükemmel, alim, fâzıl, kâmil insanlar olmak zorundayız. Bu bize Kur'ân-ı Kerîm'in emridir. Allahu Teâlâ hazretleri; Bu bize Kur'ân-ı Kerîm'in emridir. Allahu Teâlâ hazretleri;

Ve eıddû lehüm mesteta'tüm min kuvvetin ve min rıbâti'l-hayli turhibûne bihî adüvvallâhiVe eıddû lehüm mesteta'tüm min kuvvetin ve min rıbâti'l-hayli turhibûne bihî adüvvallâhi ve adüvveküm âyet-i kerîmesinde düşmanlar için,ve adüvveküm âyet-i kerîmesinde düşmanlar için, mesteta'tüm, gücünüz yettiğince, yani var gücünüzlemesteta'tüm, gücünüz yettiğince, yani var gücünüzle Allah'ın düşmanlarını ve sizin düşmanlarınızı korkutacak her türlü güç ve kuvveti hazırlamayı emrediyor.Allah'ın düşmanlarını ve sizin düşmanlarınızı korkutacak her türlü güç ve kuvveti hazırlamayı emrediyor. Namaz gibi bir emir! Oruç gibi bir emir!Namaz gibi bir emir! Oruç gibi bir emir! Burada min kuvvetin denmesi nekire olarak, yani mine'l-kuvveti denmeyip de min kuvvetin denmesi,Burada min kuvvetin denmesi nekire olarak, yani mine'l-kuvveti denmeyip de min kuvvetin denmesi, "her çeşit kuvvet" mânasını ifade ediyor. "her çeşit kuvvet" mânasını ifade ediyor. Yani akla gelebilecek her türlü gücü, kuvveti düşünüp müslümanın onu sağlaması lazım. Yani akla gelebilecek her türlü gücü, kuvveti düşünüp müslümanın onu sağlaması lazım.

İşte bunu başarmak zorundayız. Onların silahlarından üstün silah yapmak zorundayız.İşte bunu başarmak zorundayız. Onların silahlarından üstün silah yapmak zorundayız. Nükleer güce sahip olmak zorundayız.Nükleer güce sahip olmak zorundayız. İnsanımızı onlar kadar, onlardan daha üstün yetiştirmek zorundayız.İnsanımızı onlar kadar, onlardan daha üstün yetiştirmek zorundayız. Onlardan daha sıhhatli olmak zorundayız. Onlarla güreşe tutuştuğumuz zaman yenmek zorundayız.Onlardan daha sıhhatli olmak zorundayız. Onlarla güreşe tutuştuğumuz zaman yenmek zorundayız. Ciğerimizi sigara dumanıyla doldurmamak zorundayız. Mecburuz sigara içmemeye!Ciğerimizi sigara dumanıyla doldurmamak zorundayız. Mecburuz sigara içmemeye! Sıhhatimizi tahrip etmeye hakkımız yoktur. Allah'ın emanetine hıyanet etmememiz lazım. Sıhhatimizi tahrip etmeye hakkımız yoktur. Allah'ın emanetine hıyanet etmememiz lazım. Bu vücut bize Allah'ın emaneti olduğundan,Bu vücut bize Allah'ın emaneti olduğundan, yanağımızı sıksalar kan damlayacak kadar sıhhatli olmamız lazım. yanağımızı sıksalar kan damlayacak kadar sıhhatli olmamız lazım.

Hanımlarımızın da öyle olması lazım, çocuklarımızın da öyle olması lazım.Hanımlarımızın da öyle olması lazım, çocuklarımızın da öyle olması lazım. Çünkü bugün savaşta hanımımızı düşmana esir veremeyiz.Çünkü bugün savaşta hanımımızı düşmana esir veremeyiz. Hanımlarımızın da en son nefesine kadar çarpışıp ölmesi lazımdır,Hanımlarımızın da en son nefesine kadar çarpışıp ölmesi lazımdır, düşmana sağ teslim olmaması lazımdır. Bugünün şartları bunu gösteriyor. düşmana sağ teslim olmaması lazımdır. Bugünün şartları bunu gösteriyor.

Kafkasya savaş alanıdır.Kafkasya savaş alanıdır. Yugoslavya; bizim eski Belgrad vilayetimiz, Tuna eyaletimiz savaş alanıdır.Yugoslavya; bizim eski Belgrad vilayetimiz, Tuna eyaletimiz savaş alanıdır. Bugün Güneydoğu Anadolumuz savaş alanıdır. Dört bir yanımız fiilen barut kokmaktadır.Bugün Güneydoğu Anadolumuz savaş alanıdır. Dört bir yanımız fiilen barut kokmaktadır. Dört bir yanımızda fiilen kan akmaktadır. Dört bir yanımızda fiilen kan akmaktadır.

Onun için bir saniyemizi boş geçirirsek Allah bunun hesabını sorar!Onun için bir saniyemizi boş geçirirsek Allah bunun hesabını sorar! Ferah içinde, rahat içinde, huzur içinde geçirdiğimiz bir saniyedeFerah içinde, rahat içinde, huzur içinde geçirdiğimiz bir saniyede yapmamız gereken bir vazifeyi yapmaz da sonra diz döver, pişman olursak,yapmamız gereken bir vazifeyi yapmaz da sonra diz döver, pişman olursak, Allah o ihmalin hesabını herkesten sorar.Allah o ihmalin hesabını herkesten sorar. İslâm dini yapılmayan şeylerden dolayı da insanı mesul tutar; "Niye bunu yapmadın?" diye... İslâm dini yapılmayan şeylerden dolayı da insanı mesul tutar; "Niye bunu yapmadın?" diye...

Alimler; "Mağripte bir müslüman düşmanların eline esir olsa, Maşrık'takiAlimler;

"Mağripte bir müslüman düşmanların eline esir olsa, Maşrık'taki
-yani Doğu'daki- bütün müslümanların her varını vererek-yani Doğu'daki- bütün müslümanların her varını vererek o tek müslümanı bile kurtarması boynunun borcudur. Kurtarmazsa vebal altında kalır!" diyor. o tek müslümanı bile kurtarması boynunun borcudur. Kurtarmazsa vebal altında kalır!" diyor.

Fetva böyledir. Orada binlerce Müslüman kadın inlemektedir. Bunun tedbiri alınmamıştır.Fetva böyledir.

Orada binlerce Müslüman kadın inlemektedir. Bunun tedbiri alınmamıştır.
İhmal edilmiştir. Rahat zamanlar değerlendirilmemiştir. Çalışılmamıştır. Devreler geçmiştir…İhmal edilmiştir. Rahat zamanlar değerlendirilmemiştir. Çalışılmamıştır. Devreler geçmiştir… Müslümanlar sanayi tesisleri kurmamıştır.Müslümanlar sanayi tesisleri kurmamıştır. Müslümanlar düşmandan daha kuvvetli silahlar yapmamıştır.Müslümanlar düşmandan daha kuvvetli silahlar yapmamıştır. Müslümanlar çizginin öbür tarafına gönlüyle, kafasıyla -ilgilenmek yasakmış gibi-Müslümanlar çizginin öbür tarafına gönlüyle, kafasıyla -ilgilenmek yasakmış gibi- hududun öbür tarafına bakmamıştır. Öbür tarafta kardeşinin olduğunu unutmuştur.hududun öbür tarafına bakmamıştır. Öbür tarafta kardeşinin olduğunu unutmuştur. "Artvin bizim, Batum başkasının!" diye düşünmüştür."Artvin bizim, Batum başkasının!" diye düşünmüştür. "Edirne bizim, öbür tarafı başkasının!" diye düşünmüştür. Hâlbuki İmam Şâfiî cennet-mekân diyor ki; "Edirne bizim, öbür tarafı başkasının!" diye düşünmüştür. Hâlbuki İmam Şâfiî cennet-mekân diyor ki;

"Bir diyar İslâm diyarı oldu mu, ebediyen İslâm diyarıdır;"Bir diyar İslâm diyarı oldu mu, ebediyen İslâm diyarıdır; asla kâfir diyarı olmaz, asla dâru'l-harp olmaz." asla kâfir diyarı olmaz, asla dâru'l-harp olmaz."

Orası müslümanın malıdır. Orasını kurtarmak için çalışmak müslümanın boynunun borcudur. Orası müslümanın malıdır. Orasını kurtarmak için çalışmak müslümanın boynunun borcudur.

Onun için kuvvetli olmak zorundayız. Nasıl kuvvetli olacağız? Onun için kuvvetli olmak zorundayız.

Nasıl kuvvetli olacağız?

Fikren, ilmen, kalben, ruhen, bedenen kuvvetli olacağız. Her bakımdan kuvvetli olmamız lazım. Fikren, ilmen, kalben, ruhen, bedenen kuvvetli olacağız. Her bakımdan kuvvetli olmamız lazım.

"Jimnastik" dediğimiz faaliyetlere eskiden riyâzatü'l-beden derlerdi;"Jimnastik" dediğimiz faaliyetlere eskiden riyâzatü'l-beden derlerdi; bedenin eğitilmesi için yapılan faaliyetler demek.bedenin eğitilmesi için yapılan faaliyetler demek. Bir de ruhun terbiyesi vardır; ona riyâzatü'l-nefs derler.Bir de ruhun terbiyesi vardır; ona riyâzatü'l-nefs derler. Nefsin de terbiye edilmesi lazım, o da bir eğitim. O da havada bir şey değil.Nefsin de terbiye edilmesi lazım, o da bir eğitim. O da havada bir şey değil. Çünkü insanın vücudunu yöneten içindeki görünmez kıymetli varlıklardır;Çünkü insanın vücudunu yöneten içindeki görünmez kıymetli varlıklardır; ruhudur, nefsidir, vicdanıdır, aklıdır, irfanıdır, imanıdır...ruhudur, nefsidir, vicdanıdır, aklıdır, irfanıdır, imanıdır... Onların eğitimi yapılmazsa, dış kalıbı güzel ama içi harabe olan bir acûbe,Onların eğitimi yapılmazsa, dış kalıbı güzel ama içi harabe olan bir acûbe, hilkat garibesi mahlukla karşılaşırsınız. Dışı güzel, içi çirkin... hilkat garibesi mahlukla karşılaşırsınız. Dışı güzel, içi çirkin...

Filozofun birisi çok güzel yüzlü, levent gibi bir kimse görmüş; yanına gitmiş, konuşmuş.Filozofun birisi çok güzel yüzlü, levent gibi bir kimse görmüş; yanına gitmiş, konuşmuş. Bakmış ki abuk sabuk konuşuyor. Demiş ki; Bakmış ki abuk sabuk konuşuyor. Demiş ki;

İnâu zehebin ve fîhi hallun. "Altından bir kap ama içinde sirke var!" İnâu zehebin ve fîhi hallun. "Altından bir kap ama içinde sirke var!"

Onun için hem kalıbı hem kalbi güzel olacak; hem bedeni hem ruhu eğitilmiş olacak;Onun için hem kalıbı hem kalbi güzel olacak; hem bedeni hem ruhu eğitilmiş olacak; hem kafası hem gönlü dopdolu olacak; ilimle, irfanla dolu olacak.hem kafası hem gönlü dopdolu olacak; ilimle, irfanla dolu olacak. İşte yapmamız gereken faaliyet budur. İşte yapmamız gereken faaliyet budur.

Almanlar'dan bir tanesi Adapazarı'na gelmiş, gezdirmişler, fabrika kuracakları alanları görmüş.Almanlar'dan bir tanesi Adapazarı'na gelmiş, gezdirmişler, fabrika kuracakları alanları görmüş. Ondan sonra da demiş ki; "Peki, bir de Adapazarı'nın, şehrinizin kültür merkezine beni götürün!" Ondan sonra da demiş ki;

"Peki, bir de Adapazarı'nın, şehrinizin kültür merkezine beni götürün!"

Mihmandarlar birbirlerine bakmışlar; "Ne diyelim bu adama yani şimdi?! Yok! Kültür merkezi yok!.." Mihmandarlar birbirlerine bakmışlar;

"Ne diyelim bu adama yani şimdi?! Yok! Kültür merkezi yok!.."

Hâlbuki kültür bir milletin gıdasıdır, canıdır; milletin fertlerini bir arada tutan beton harcıdır.Hâlbuki kültür bir milletin gıdasıdır, canıdır; milletin fertlerini bir arada tutan beton harcıdır. Kültür olmadan insanların birliği olmaz ki! Bir milletin kültürünü yıkarsanız insanları dağıtırsınız. Kültür olmadan insanların birliği olmaz ki! Bir milletin kültürünü yıkarsanız insanları dağıtırsınız.

Bizim yıllardır söylediğimiz şey: Bizim yıllardır söylediğimiz şey:

Sen İslâm'dır diye İslâm'a düşmanlıktan, kendi kültürümüz İslâm'la ilgili diyeSen İslâm'dır diye İslâm'a düşmanlıktan, kendi kültürümüz İslâm'la ilgili diye devlet olarak İslâm'ın, İslâm dininin ve İslâm medeniyetinin her türlü tesirlerinidevlet olarak İslâm'ın, İslâm dininin ve İslâm medeniyetinin her türlü tesirlerini hayatımızdan silerek, onları hayatımızın dışına atarakhayatımızdan silerek, onları hayatımızın dışına atarak "Bütünüyle Batı medeniyeti içine girmeye karar aldık." diye"Bütünüyle Batı medeniyeti içine girmeye karar aldık." diye kitaplara basıp da elçiliklerde bunu Türkiye'yi tanıtma kitabı olarak,kitaplara basıp da elçiliklerde bunu Türkiye'yi tanıtma kitabı olarak, sağa sola dağıtmak zihniyetinde olursanız, kendi kültünüzle bağınızı kopartırsanız,sağa sola dağıtmak zihniyetinde olursanız, kendi kültünüzle bağınızı kopartırsanız, bunun tabii sonucu anarşi olur! Bunun tabii sonucu insanların birbirlerini öldürmesi olur!bunun tabii sonucu anarşi olur! Bunun tabii sonucu insanların birbirlerini öldürmesi olur! Çünkü müslüman bir müslümanı öldürürse ebediyen cehenneme gider. Çünkü müslüman bir müslümanı öldürürse ebediyen cehenneme gider.

Ve men katele mü'minen müteammiden fe-cezâühû cehenneme hazen fîhâ.Ve men katele mü'minen müteammiden fe-cezâühû cehenneme hazen fîhâ. Hiç çıkmamak üzere ebediyen cehenneme gider. Hiç çıkmamak üzere ebediyen cehenneme gider.

Bugün bir kardeş, yani babasını tanıdığımız, ailesini bildiğimiz, falanca kabilenin mensubu;Bugün bir kardeş, yani babasını tanıdığımız, ailesini bildiğimiz, falanca kabilenin mensubu; öteki kardeşine, yani babasını, ailesini bildiğimiz öteki kimseye silah atıyor, roketatar atıyor!öteki kardeşine, yani babasını, ailesini bildiğimiz öteki kimseye silah atıyor, roketatar atıyor! 20 kişiyi, 30 kişiyi öldürüyor! Mezraa basıyor! Neden? 20 kişiyi, 30 kişiyi öldürüyor! Mezraa basıyor!

Neden?

İman yok! Kim tahrip etti imanı! İşte bugünkü olayların sorumluları onlardır.İman yok! Kim tahrip etti imanı! İşte bugünkü olayların sorumluları onlardır. O kültürü tahrip edenler suçlulardır.O kültürü tahrip edenler suçlulardır. Asıl onları muhakemeye çekmek, asıl onları asmak lazım!Asıl onları muhakemeye çekmek, asıl onları asmak lazım! Çünkü bu millete bu kötülüğü onlar yapmışlardır. Bizim vazifemiz, bu kültürü ihyâ etmektir.Çünkü bu millete bu kötülüğü onlar yapmışlardır.

Bizim vazifemiz, bu kültürü ihyâ etmektir.
Biz de ihyâ çalışması yapacağız. Çünkü bu kültür harçtır.Biz de ihyâ çalışması yapacağız. Çünkü bu kültür harçtır. Bizim ecdadımz imanla yoğrulmuş olan edebiyatı, ilâhisi, zihniyeti, atasözü, folkloru,Bizim ecdadımz imanla yoğrulmuş olan edebiyatı, ilâhisi, zihniyeti, atasözü, folkloru, örfü, âdeti, oturması, kalkması, konuşması, yatması, evi, barkı, bahçesi,örfü, âdeti, oturması, kalkması, konuşması, yatması, evi, barkı, bahçesi, haremliği, selamlığıyla; her şeyiyle İslâm'ı uygulamıştır. Kur'ân-ı Kerîm'i yaşamıştır.haremliği, selamlığıyla; her şeyiyle İslâm'ı uygulamıştır. Kur'ân-ı Kerîm'i yaşamıştır. İşte o yaşamasının sonucu, bizim kültürümüzdür. O kültürü kurtarmamız lazım.İşte o yaşamasının sonucu, bizim kültürümüzdür. O kültürü kurtarmamız lazım. O kültür müzelere layık kıymettedir. Pahası ölçülemeyecek kadar yüksek bir hazinedir. O kültür müzelere layık kıymettedir. Pahası ölçülemeyecek kadar yüksek bir hazinedir.

Bir arkeolog bir çömlek parçasını toprağın altından bulduğu zaman müzeye kaldırıyorlar.Bir arkeolog bir çömlek parçasını toprağın altından bulduğu zaman müzeye kaldırıyorlar. Bu kültür, o çömlek parçasından milyarca kere daha kıymetlidir.Bu kültür, o çömlek parçasından milyarca kere daha kıymetlidir. Onun için o kültürün öğrenilmesi, öğretilmesi lazım; benimsetilmesi, yaşatılması lazım.Onun için o kültürün öğrenilmesi, öğretilmesi lazım; benimsetilmesi, yaşatılması lazım. Her hareketimizin izahı, temeli, kendi öz kültürümüzde olması lazım. Her hareketimizin izahı, temeli, kendi öz kültürümüzde olması lazım.

Bugün Batı bizi –Batıcılar'ı, devrimbazları, düzenbazları- öyle fena bir şekilde aldatmıştır kiBugün Batı bizi –Batıcılar'ı, devrimbazları, düzenbazları- öyle fena bir şekilde aldatmıştır ki cenazelerini kilise marşıyla kaldırtıyorlar! Kilise ilâhisiyle...cenazelerini kilise marşıyla kaldırtıyorlar! Kilise ilâhisiyle... Daaan dan dan daaaan ilâhisi, kilise ilâhisi…Daaan dan dan daaaan ilâhisi, kilise ilâhisi… Sözlerini de öğreneceğim, bakalım Meryem'den mi bahsediyor, teslisi mi anlatıyor, göreceğiz.Sözlerini de öğreneceğim, bakalım Meryem'den mi bahsediyor, teslisi mi anlatıyor, göreceğiz. Ama o beste kilise ilâhisidir.Ama o beste kilise ilâhisidir. Zavallı ölü, tabutunun içinde ne üzüntüler geçiriyor, ne kadar muazzep oluyordur;Zavallı ölü, tabutunun içinde ne üzüntüler geçiriyor, ne kadar muazzep oluyordur; tabut kabre hıristiyanın kilise ilâhisiyle, resmi merasimle gidiyor. tabut kabre hıristiyanın kilise ilâhisiyle, resmi merasimle gidiyor.

Bugün nikâh salonunda nikâhı yapılan kızın üzerinde giydiği elbise,Bugün nikâh salonunda nikâhı yapılan kızın üzerinde giydiği elbise, Batılı'nın kiliseye, papazın karşısına dinî nikâhı yapmak için gittiği zaman giydiği elbisedir.Batılı'nın kiliseye, papazın karşısına dinî nikâhı yapmak için gittiği zaman giydiği elbisedir. Gelinimizi de kandırmışlardır. Onun için kendi kültürümüze sahip olacağız.Gelinimizi de kandırmışlardır.

Onun için kendi kültürümüze sahip olacağız.
Hiçbir şeyimizi sebepsiz yapmayacağız. Hiçbir şeyimizi sebepsiz yapmayacağız. Niye böyle selamlamak doğru oluyor da böyle selamlamak yanlış oluyor?!..Niye böyle selamlamak doğru oluyor da böyle selamlamak yanlış oluyor?!.. Niye alafranga güzel oluyor da alaturka kötü oluyor?!..Niye alafranga güzel oluyor da alaturka kötü oluyor?!.. Niye kadın gibi tıraşlanmak güzel oluyor da sakal çirkin oluyor?!..Niye kadın gibi tıraşlanmak güzel oluyor da sakal çirkin oluyor?!.. Niye şalvar kötü oluyor da zaman cart diye yırtılan pantolon güzel oluyor?!..Niye şalvar kötü oluyor da zaman cart diye yırtılan pantolon güzel oluyor?!.. Niye boğazını sıkan kravat güzel oluyor da ötekisi çirkin oluyor?!.. Bunların mantığı var mıdır? Niye boğazını sıkan kravat güzel oluyor da ötekisi çirkin oluyor?!.. Bunların mantığı var mıdır?

Benim ecdadımda güzeli varken niye güzeli bırakıp çirkini alıyoruz? Bunu nereden öğreneceğiz? Benim ecdadımda güzeli varken niye güzeli bırakıp çirkini alıyoruz?

Bunu nereden öğreneceğiz?

Kimse ne yaptığının farkında değil; üzerindeki kıyafetin,Kimse ne yaptığının farkında değil; üzerindeki kıyafetin, yaptığı hareketin, selamının farkında değil. Kendisi oynanan oyunların farkında değil. yaptığı hareketin, selamının farkında değil. Kendisi oynanan oyunların farkında değil.

O bakımdan kendi kültürümüzü öğreneceğiz. Bu bizim gıdamızdır. Bu arı sütü gibi bir şeydir.O bakımdan kendi kültürümüzü öğreneceğiz. Bu bizim gıdamızdır. Bu arı sütü gibi bir şeydir. Genç bunu yediği zaman enerji dolar, hastalığı geçer, sıhhat kazanır, enerjik bir eleman olur.Genç bunu yediği zaman enerji dolar, hastalığı geçer, sıhhat kazanır, enerjik bir eleman olur. Bir üniversite hocası bunu yediği zaman alim olur, mucit olur.Bir üniversite hocası bunu yediği zaman alim olur, mucit olur. Bunu yemezse Avrupalı'ya gider, Amerika'ya hizmet eder. Bunu yemezse Avrupalı'ya gider, Amerika'ya hizmet eder. Bu kültürden mahrum yetişirse Amerika'dan kalkıp gelip de burada çamurlu topraklarda kahır çekmez.Bu kültürden mahrum yetişirse Amerika'dan kalkıp gelip de burada çamurlu topraklarda kahır çekmez. Onun için bu kültürü öğreneceğiz, öğreteceğiz ve yaşayacağız.Onun için bu kültürü öğreneceğiz, öğreteceğiz ve yaşayacağız. Tıraşımızdan giyimimize, evimizin dekorasyonundan mobilyasına... Tıraşımızdan giyimimize, evimizin dekorasyonundan mobilyasına...

Sedirin ne kötülüğü vardır da hantal hantal koltukları getirdik soktuk evimize?!.. Sedirin ne kötülüğü vardır da hantal hantal koltukları getirdik soktuk evimize?!..

Sedir çok güzeldi. Altına da eşya konuluyordu. Kaç kişi de isterse sığıyordu.Sedir çok güzeldi. Altına da eşya konuluyordu. Kaç kişi de isterse sığıyordu. Şimdi bir koltuğa iki kişiyi sokabiliyor musunuz?Şimdi bir koltuğa iki kişiyi sokabiliyor musunuz? İster zayıf olsun ister şişman, dört kişi geldi mi oturacak yer kalmıyor. İster zayıf olsun ister şişman, dört kişi geldi mi oturacak yer kalmıyor. Mantıksızlığa, saçmalığa bakın! Mantıksızlığa, saçmalığa bakın!

Onun için son derece sevinçliyim. Kayserili kardeşlerimiz müteşebbis insanlardır.Onun için son derece sevinçliyim. Kayserili kardeşlerimiz müteşebbis insanlardır. Sanayide de öyledir. Çalışkan insanlardır, zeki insanlardır. Ayrıca enerjiktir.Sanayide de öyledir. Çalışkan insanlardır, zeki insanlardır. Ayrıca enerjiktir. Yani tip olarak Kayserili, enerjik insandır.Yani tip olarak Kayserili, enerjik insandır. Kısa bir zamanda böyle bir kültür müessesesini ortaya koydular. Kısa bir zamanda böyle bir kültür müessesesini ortaya koydular.

Biz eğitim toplantıları yapmak için otel arıyoruz. Biz eğitim toplantıları yapmak için otel arıyoruz.

Bize büyükçe mekanlar lazım. Bize büyükçe mekanlar lazım.

Samarra'da kurulmuş olan camiyi biliyor musunuz? Samarra'da kurulmuş olan camiyi biliyor musunuz?

Dünyanın en büyük camisidir. Abbasîler'in kurmuş olduğu cami, dünyanın en büyük camisidir.Dünyanın en büyük camisidir. Abbasîler'in kurmuş olduğu cami, dünyanın en büyük camisidir. Minaresi nasıldır? Minaresi nasıldır?

Dış tarafından -dar bir sokak kadar geniş yol-Dış tarafından -dar bir sokak kadar geniş yol- müezzin döne döne 50 küsur metreye tırmanıp minaresine bineğiyle çıkardı. müezzin döne döne 50 küsur metreye tırmanıp minaresine bineğiyle çıkardı.

Öyle muhteşem cami… Öyle muazzam tesisler... Bizim Selimiye kışlasını görün. Onbaşı kışlasını görün… Öyle muhteşem cami… Öyle muazzam tesisler... Bizim Selimiye kışlasını görün. Onbaşı kışlasını görün…

Bize büyük mekânlar lazımdır. Bize büyük mekânlar lazımdır.

Biz büyük işler yapmak durumundayız. Allah bize büyük görevler yüklemiştir.Biz büyük işler yapmak durumundayız. Allah bize büyük görevler yüklemiştir. Allah bize büyük şerefler vermiştir, büyük izzet vermiştir.Allah bize büyük şerefler vermiştir, büyük izzet vermiştir. Cihanın bekçiliği müslümanın hakkıdır ve vazifesidir; Amerikalı'nın değil!Cihanın bekçiliği müslümanın hakkıdır ve vazifesidir; Amerikalı'nın değil! Amerikalı'ya akıl öğretmek, onu hizaya getirmek müslümanın görevidir.Amerikalı'ya akıl öğretmek, onu hizaya getirmek müslümanın görevidir. Ama müslüman bugün Amerikalı'nın attığı mermiyi gemisinden savamıyor;Ama müslüman bugün Amerikalı'nın attığı mermiyi gemisinden savamıyor; öyle bir acı duruma düşmüştür. öyle bir acı duruma düşmüştür.

Yemeyip, içmeyip bu acı durumdan kurtulmamız lazım geliyor.Yemeyip, içmeyip bu acı durumdan kurtulmamız lazım geliyor. Her türlü gafleti bırakıp Allah'ın istediği insân-ı kâmil olmak zorundayız. Her türlü gafleti bırakıp Allah'ın istediği insân-ı kâmil olmak zorundayız.

Çok sevdiğim ve her konuşmada bir vesile düşürüp de kendisinden bahsettiğim bir mübarek zât var.Çok sevdiğim ve her konuşmada bir vesile düşürüp de kendisinden bahsettiğim bir mübarek zât var. Babasının adı da Mübarek. Mübarek oğlu Mübarek; Abdullah İbnü'l-Mübârek.Babasının adı da Mübarek. Mübarek oğlu Mübarek; Abdullah İbnü'l-Mübârek. Okuyun diye Kitâbü'z-Zühd ve'r-rekâik kitabını neşrettik; efkâr-ı umumiyeye arz ediyoruz. Okuyun diye Kitâbü'z-Zühd ve'r-rekâik kitabını neşrettik; efkâr-ı umumiyeye arz ediyoruz.

Ben bu şahsın çizgi romanının, filminin çevrilmesi gerektiği kanaatindeyim. Efsane gibi bir insan!Ben bu şahsın çizgi romanının, filminin çevrilmesi gerektiği kanaatindeyim. Efsane gibi bir insan! Çok büyük bir alim!Çok büyük bir alim! Onun zamanında ittifakla "İslâm âleminin şarkında ondan büyük alim yok." diyorlar.Onun zamanında ittifakla "İslâm âleminin şarkında ondan büyük alim yok." diyorlar. Herkes methediyor. Herkes methediyor. Yani üç kıtaya yayılmış koca İslâm âleminin en büyük alimi veya en büyük iki aliminden şarklı olanı.Yani üç kıtaya yayılmış koca İslâm âleminin en büyük alimi veya en büyük iki aliminden şarklı olanı. Birincisi veya nihayet ikincisi...Birincisi veya nihayet ikincisi... Türk asıllı ama Arab'ın diline sahip, hadisin ilmine sahip, Kur'ân-ı Kerîm'e vâkıf. Büyük alim... Türk asıllı ama Arab'ın diline sahip, hadisin ilmine sahip, Kur'ân-ı Kerîm'e vâkıf. Büyük alim... Evliyâ derecesinde mutasavvıf! Yani mukarrebûndan, vâsılînden, kerametleri zâhir bir mutasavvıf... Evliyâ derecesinde mutasavvıf! Yani mukarrebûndan, vâsılînden, kerametleri zâhir bir mutasavvıf...

Alim ve mutasavvıf... Alim ve mutasavvıf...

Anlıyoruz ki herhalde kanbur, beyaz sakallı, zayıf, naif, rüzgârdan uçacak gibi bir kimse... Anlıyoruz ki herhalde kanbur, beyaz sakallı, zayıf, naif, rüzgârdan uçacak gibi bir kimse...

Hayır, değil! Bileğini kimsenin bükemediği bir silahşor. Kimse bükemiyor.Hayır, değil! Bileğini kimsenin bükemediği bir silahşor. Kimse bükemiyor. Dört kişi, beş kişi, altı kişi; kaç kişi karşısına gelse hepsini deviriyor.Dört kişi, beş kişi, altı kişi; kaç kişi karşısına gelse hepsini deviriyor. Ata binmekte emsalsiz. Kılıç kullanmakta emsalsiz. Ata binmekte emsalsiz. Kılıç kullanmakta emsalsiz.

Bir sene hacca gelirmiş, bir sene cihada gidermiş,Bir sene hacca gelirmiş, bir sene cihada gidermiş, bir sene de ticaret sevap olduğu için seyahat edermiş.bir sene de ticaret sevap olduğu için seyahat edermiş. Gününün bir saatini zikre ayırırmış; o saatte kimseyle konuşmaz, yanına kimseyi almazmış.Gününün bir saatini zikre ayırırmış; o saatte kimseyle konuşmaz, yanına kimseyi almazmış. Sâir zamanında ilim ve irfanla meşgul olurmuş. Sâir zamanında ilim ve irfanla meşgul olurmuş.

Bizim insanımız böyle olacak. Yani zülcenâheyn, iki kanatlı olacak.Bizim insanımız böyle olacak. Yani zülcenâheyn, iki kanatlı olacak. Zülcenâheyn fî ilmi'z-zâhiri ve'l-bâtın. Zülcenâheyn fî ilmi'z-zâhiri ve'l-bâtın. Zahir ilmini bilecek, bâtın ilmini bilecek. Bu bakımdan zülcenâheyn. Zahir ilmini bilecek, bâtın ilmini bilecek. Bu bakımdan zülcenâheyn.

Sâhibu's-seyfi ve'l-kalem. Hem kılıç sahibi olacak hem kalem sahibi olacak! Sâhibu's-seyfi ve'l-kalem. Hem kılıç sahibi olacak hem kalem sahibi olacak!

Bu da iki kanatlılır. Hem kılıç sahibi hem de kalem sahibi. İnsanımızı böyle yetiştireceğiz.Bu da iki kanatlılır. Hem kılıç sahibi hem de kalem sahibi. İnsanımızı böyle yetiştireceğiz. Gençlerimiz böyle yetişecek. Bu gençler öyle yetişmeli.Gençlerimiz böyle yetişecek. Bu gençler öyle yetişmeli. Dinini bilmeli ama kimse bileğini de bükememeli! Dinini bilmeli ama kimse bileğini de bükememeli!

Kültürümüzün dünya üzerinde emsali yoktur, eşi yoktur, menendi yoktur!Kültürümüzün dünya üzerinde emsali yoktur, eşi yoktur, menendi yoktur! Müslüman ülkeler bile bizim ecdadımızın kültürüne ayrıca hayrandır! Müslüman ülkeler bile bizim ecdadımızın kültürüne ayrıca hayrandır!

Tayland'dan bir neşriyat müdürü editörü -Tahran'da karşılaştığımız zaman- bana dedi ki; Tayland'dan bir neşriyat müdürü editörü -Tahran'da karşılaştığımız zaman- bana dedi ki;

"Hocam, Türkiye'den bize hoca gönderin!" Ben de dedim ki; "Hocam, Türkiye'den bize hoca gönderin!"

Ben de dedim ki;

"Tayland'a çok yakın Bangladeş, Hindistan, Pakistan var."Tayland'a çok yakın Bangladeş, Hindistan, Pakistan var. Sizin bölgenize yakın… Kültürünüzü de biliyor. Oradan hoca alın!" Sizin bölgenize yakın… Kültürünüzü de biliyor. Oradan hoca alın!"

"Hayır, biz Türk istiyoruz!" dedi. Pakistanlı birisiyle tanıştım. "Hayır, biz Türk istiyoruz!" dedi.

Pakistanlı birisiyle tanıştım.

"Ahh!" dedi, "Rahmetli babam Türkler'i öyle severdi ki ‘Türk' deyince ağlardı!"Ahh!" dedi, "Rahmetli babam Türkler'i öyle severdi ki ‘Türk' deyince ağlardı! Türkler için kaside yazardı. Söz söylettirmezdi aleyhinde... ‘Susun! Onlar evliyâdır.' derdi." dedi. Türkler için kaside yazardı. Söz söylettirmezdi aleyhinde... ‘Susun! Onlar evliyâdır.' derdi." dedi.

"İyi ki baban şimdiki Türkler'i görmemiş!.." dedim. "İyi ki baban şimdiki Türkler'i görmemiş!.." dedim.

Ankara'ya, İstanbul'a gelse ne yaparız?Ankara'ya, İstanbul'a gelse ne yaparız? Türkler hakkında böyle düşünen o mübarek insan gelse, büyük şehirlerde yazın bir dolaşsa ne yaparız? Türkler hakkında böyle düşünen o mübarek insan gelse, büyük şehirlerde yazın bir dolaşsa ne yaparız?

Ne hâle gelmişiz... Bir zaman arslanların dolaştığı sahralarda şimdi topal itler cevelân ediyor. Ne hâle gelmişiz...

Bir zaman arslanların dolaştığı sahralarda şimdi topal itler cevelân ediyor.

Libya'ya ziyarete gittim. 42 devletin delegeleriyle beraber müzesini gezdik.Libya'ya ziyarete gittim. 42 devletin delegeleriyle beraber müzesini gezdik. Müzeyi gezerken delegeler bana dirsekleriyle işaret ediyorlar, diyorlar ki; Müzeyi gezerken delegeler bana dirsekleriyle işaret ediyorlar, diyorlar ki;

"Bunlar hep sizin eseriniz!" "Bunlar hep sizin eseriniz!"

Dünyada imparatorluk kurmuş olup daDünyada imparatorluk kurmuş olup da memleketine yoksul, aç, çıplak dönmüş Türkler'den başka bir millet yok!memleketine yoksul, aç, çıplak dönmüş Türkler'den başka bir millet yok! Hepsi gittiği yeri sömürmüş, istila ettiği yerin kanını kurutmuş.Hepsi gittiği yeri sömürmüş, istila ettiği yerin kanını kurutmuş. Hepsi tahtakurusu gibi şişmiş, hepsi memleketine çaldığı eşyaları getirmiş.Hepsi tahtakurusu gibi şişmiş, hepsi memleketine çaldığı eşyaları getirmiş. Ama benim ecdadım gittiği yere ilim, irfan götürmüş. Canını vermiş.Ama benim ecdadım gittiği yere ilim, irfan götürmüş. Canını vermiş. "Allah yolunda feda olsun!" demiş. Hiçbir şeyini de almamış."Allah yolunda feda olsun!" demiş. Hiçbir şeyini de almamış. Kendisinden nesi varsa vermiş, oradan bir şey almamış. Kendisinden nesi varsa vermiş, oradan bir şey almamış.

Bu kültürü öğreneceğiz. Bu mazlumları biz savunacağız. Bunların herkes aleyhinde...Bu kültürü öğreneceğiz. Bu mazlumları biz savunacağız. Bunların herkes aleyhinde... Hatta torunları bile! Bazı sapık torunları bile bunların kadrini, kıymetini bilmiyor.Hatta torunları bile! Bazı sapık torunları bile bunların kadrini, kıymetini bilmiyor. Çünkü bu insanlar övünmemişler.Çünkü bu insanlar övünmemişler. Çünkü bu insanlar isimlerini eserlerine yazmaktan bile utanmışlar. İsimlerini saklamışlar. Çünkü bu insanlar isimlerini eserlerine yazmaktan bile utanmışlar. İsimlerini saklamışlar.

Abdullah İbnü'l-Mübârek bir savaşta mübarezede çıkıyor;Abdullah İbnü'l-Mübârek bir savaşta mübarezede çıkıyor; kaç tane düşman gelirse önüne, yeniyor. Peçeli ama... Şöhret olmasın diye yüzünü göstermemiş.kaç tane düşman gelirse önüne, yeniyor. Peçeli ama... Şöhret olmasın diye yüzünü göstermemiş. "Kimse nâmımı bilmesin." diye savaşa peçeyle çıkıyor. Erkek peçe takar mı? Peçeyle çıkıyor. "Kimse nâmımı bilmesin." diye savaşa peçeyle çıkıyor. Erkek peçe takar mı? Peçeyle çıkıyor.

İki tarafta iki ordu... Mübarizler çıkıyorlar, orta yerde çarpışıyorlar. Ötekiler seyrediyor.İki tarafta iki ordu... Mübarizler çıkıyorlar, orta yerde çarpışıyorlar. Ötekiler seyrediyor. Üç, beş, yedi, on, yirmi, otuz... Üç, beş, yedi, on, yirmi, otuz... Mübarezeden sonra iki taraf kızışıyor, iki ordu birbirlerine hücum ediyor;Mübarezeden sonra iki taraf kızışıyor, iki ordu birbirlerine hücum ediyor; eski savaşların usulü böyle. Önce ordular karşılıklı saf bağlarlar. Bir taraftan bir mübariz çıkar. eski savaşların usulü böyle. Önce ordular karşılıklı saf bağlarlar. Bir taraftan bir mübariz çıkar.

"Var mı bana yan bakacak, benim karşıma çıkacak sizde bir er!" diye er diler."Var mı bana yan bakacak, benim karşıma çıkacak sizde bir er!" diye er diler. Öbür taraftan da bir er onun karşısına çıkar, vuruşurlar. Kim yenerse... Böyle olurdu. Öbür taraftan da bir er onun karşısına çıkar, vuruşurlar. Kim yenerse... Böyle olurdu.

Karşısına çıkan dört kişiyi öldürüyor. Ordu yerinde duramıyor.Karşısına çıkan dört kişiyi öldürüyor. Ordu yerinde duramıyor. Allahu Ekber diyorlar, hop oturup hop kalkıyorlar. Tabi düşman karşısına çıkamıyor...Allahu Ekber diyorlar, hop oturup hop kalkıyorlar. Tabi düşman karşısına çıkamıyor... Bakıyorlar ki önüne geleni deviren bir kimse; kimse karşısına çıkamıyor. Dönüp İslâm saflarına geliyor. Bakıyorlar ki önüne geleni deviren bir kimse; kimse karşısına çıkamıyor. Dönüp İslâm saflarına geliyor.

"Ya mübarek! Sen kimsin? Örtülü, peçeli..." Neden? Şöhretten kaçmışlar."Ya mübarek! Sen kimsin? Örtülü, peçeli..."

Neden?

Şöhretten kaçmışlar.
Riya olmasın diye sakınmışlar. Ecrini Allah'tan beklemişler.Riya olmasın diye sakınmışlar. Ecrini Allah'tan beklemişler. Övünmemişler. Bilakis kendilerini kötü göstermişler. Övünmemişler. Bilakis kendilerini kötü göstermişler.

"Ben âciz, nâçiz...", "Ben fakîr-i pür-taksîr..." demişler. Ne fakiri?! Ne âcizi?! "Ben âciz, nâçiz...", "Ben fakîr-i pür-taksîr..." demişler.

Ne fakiri?! Ne âcizi?!

"Ben günahkâr..." demişler. Ne günahkârı?!.. Evliyâ; gece uyumaz, sabahlara kadar ağlar."Ben günahkâr..." demişler.

Ne günahkârı?!.. Evliyâ; gece uyumaz, sabahlara kadar ağlar.
Gündüz akşamlara kadar Allah yolunda çalışır. Gündüz akşamlara kadar Allah yolunda çalışır.

Bu kültürü öğreneceğiz. Çocuklarımızı bu kültürle yetiştireceğiz.Bu kültürü öğreneceğiz. Çocuklarımızı bu kültürle yetiştireceğiz. Evimiz bu kültürün tesiri altına girecek. Kafamız bu kültürle aydınlanacak. Evimiz bu kültürün tesiri altına girecek. Kafamız bu kültürle aydınlanacak. Gönlümüz, kalbimiz bu kültürle canlanacak. İşte o torunların yeni ecdadı biz olacağız.Gönlümüz, kalbimiz bu kültürle canlanacak. İşte o torunların yeni ecdadı biz olacağız. Cihana biz Allah'ın emrini yayacağız. İ'lâ-yı kelimetullahı biz yapacağız.Cihana biz Allah'ın emrini yayacağız. İ'lâ-yı kelimetullahı biz yapacağız. Sırp'ı, Ermeni'yi durdurursak biz durduracağız.Sırp'ı, Ermeni'yi durdurursak biz durduracağız. Haksızlık yapanı, eşkıyâyı, sömürücüyü def edecekse mü'min, muttakî, âhireti düşünen,Haksızlık yapanı, eşkıyâyı, sömürücüyü def edecekse mü'min, muttakî, âhireti düşünen, ölümden korkmayan, Allah'tan başka hiçbir şeyden korkmayan insanlar def edecek. ölümden korkmayan, Allah'tan başka hiçbir şeyden korkmayan insanlar def edecek.

Onun için bu kültür bizim hazinemiz! Bu kültür bizim can gıdamız, hayat suyumuzdur!Onun için bu kültür bizim hazinemiz! Bu kültür bizim can gıdamız, hayat suyumuzdur! Bu kültür bizim kalemizin taşlarının harcıdır.Bu kültür bizim kalemizin taşlarının harcıdır. Bu kültürümüzü her yönüyle; ruhen ve bedenen, kalben ve kâliben, Bu kültürümüzü her yönüyle; ruhen ve bedenen, kalben ve kâliben, aklen ve fikren, her yönüyle öğreneceğiz, öğreteceğiz. İnsân-ı kâmiller yetiştireceğiz. aklen ve fikren, her yönüyle öğreneceğiz, öğreteceğiz. İnsân-ı kâmiller yetiştireceğiz.

Allahu Teâlâ hazretlerinin -bizden dua, O'ndan icabet- lütfu çoktur;Allahu Teâlâ hazretlerinin -bizden dua, O'ndan icabet- lütfu çoktur; bizim isteklerimiz çok büyük de olsa, bizim o ikramlara liyakatimiz olmasa dahi,bizim isteklerimiz çok büyük de olsa, bizim o ikramlara liyakatimiz olmasa dahi, O'nun lütfunun çokluğundan vermesini dileriz, umarız. Affını, ihsânını dileriz. O'nun lütfunun çokluğundan vermesini dileriz, umarız. Affını, ihsânını dileriz.

Allahu Teâlâ hazretleri bu hayrı yaptığınız gibi daha nice hayırlar yapmanızı nasip eylesin.Allahu Teâlâ hazretleri bu hayrı yaptığınız gibi daha nice hayırlar yapmanızı nasip eylesin. Şu binayı kurduğunuz gibi şu binanın içinde nice nice sevaplı, hayırlı işler yapmanızı nasip eylesin.Şu binayı kurduğunuz gibi şu binanın içinde nice nice sevaplı, hayırlı işler yapmanızı nasip eylesin. Allah'ın rızasına cümlenizi vâsıl eylesin. Selamına cümlenizi erdirsin. Allah'ın rızasına cümlenizi vâsıl eylesin. Selamına cümlenizi erdirsin. Cemalini cümlenize göstersin. Habîb-i Edîb'ine komşu eylesin. Cemalini cümlenize göstersin. Habîb-i Edîb'ine komşu eylesin.

es-Selâmu aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtüh! es-Selâmu aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtüh!

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2