Namaz Vakitleri
İstanbul
27 Zilhicce 1445
03 Temmuz 2024
İmsak
03:30
Güneş
05:29
Öğle
13:13
İkindi
17:13
Akşam
20:47
Yatsı
22:37
Detaylı Arama

Kadir Gecesi ve İ’tikâf

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

26 Ramazan 1416 / 15.02.1996
AKRA

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın özel gün ve gecelerde yapmış oldukları sohbetlerde yapılacak ibadetler ve sevaplı işler konusunda dinleyicileri bilgilendiriyor. Konuyla ilgili ayet-i kerimeler ve hadis-i şerifler okuyup izah ediyor. Gecenin ihyası konusunda tavsiyelerde bulunuyor.

Konuşma Metni

Bu konuşmamda size Kadir gecesi hakkında bilgiler sunmak istiyorum.Bu konuşmamda size Kadir gecesi hakkında bilgiler sunmak istiyorum. Biliyorsunuz Kadir gecesi Kur'ân-ı Kerîm'de Sûretü'l-Kadr'de geçiyor. Ezbere bildiğiniz bir sûre. Biliyorsunuz Kadir gecesi Kur'ân-ı Kerîm'de Sûretü'l-Kadr'de geçiyor. Ezbere bildiğiniz bir sûre.

Bismillâhirrahmânirrahîm. İnnâ enzelnâhü fî leyleti'l-kadri ve mâ edrâke mâ leyletü'l-kadr.Bismillâhirrahmânirrahîm.

İnnâ enzelnâhü fî leyleti'l-kadri ve mâ edrâke mâ leyletü'l-kadr.
Leyletü'l-kadri hayrün min elfi şehr.Leyletü'l-kadri hayrün min elfi şehr. Tenezzelü'l-melâiketü ve'r-rûhu fîha bi-izni rabbihim min külli emr. Selâmün hiye hattâ matlai'l-fecr. Tenezzelü'l-melâiketü ve'r-rûhu fîha bi-izni rabbihim min külli emr. Selâmün hiye hattâ matlai'l-fecr.

Sadaka'llahu'l-azîm. Bu sûre içinde Kadir gecesi geçiyor ve bildiriliyor ki; Sadaka'llahu'l-azîm.

Bu sûre içinde Kadir gecesi geçiyor ve bildiriliyor ki;

Leyletü'l-kadri hayrun min elfi şehr. "Kadir gecesi bin aydan daha hayırlı." Leyletü'l-kadri hayrun min elfi şehr. "Kadir gecesi bin aydan daha hayırlı."

Bir Kadir gecesi, tek bir gece, Kadir gecesi olmayan bin tane ay. Bin tane ay acaba ne kadar yıl eder? Bir Kadir gecesi, tek bir gece, Kadir gecesi olmayan bin tane ay.

Bin tane ay acaba ne kadar yıl eder?

On ikiye bölersek seksen küsur eder.On ikiye bölersek seksen küsur eder. Bir insanın seksen yıl yaşadığını düşünsek bir ömre bedel olan bir gece. Bir insanın seksen yıl yaşadığını düşünsek bir ömre bedel olan bir gece.

Peki bu Kadir gecesi hangi gece? Ramazan'ın hangi gecesi? Peki bu Kadir gecesi hangi gece? Ramazan'ın hangi gecesi?

Bu hususta çeşitli rivayetler var. Fakat ben bir tanesini size şimdi okumak istiyorum: Bu hususta çeşitli rivayetler var. Fakat ben bir tanesini size şimdi okumak istiyorum:

İbn Abbas ve Übey b. Ka'b radıyallahu anhümâ'dan rivayet edilmiş.İbn Abbas ve Übey b. Ka'b radıyallahu anhümâ'dan rivayet edilmiş. -Abbas da sahabe olduğuna göre radyallahu anhüm, Allah hepsinden razı olsun.- -Abbas da sahabe olduğuna göre radyallahu anhüm, Allah hepsinden razı olsun.-

Abbas hazretleri, Peygamber Efendimiz'in amcası. Oğlu Abdullah da genç alim sahabi.Abbas hazretleri, Peygamber Efendimiz'in amcası. Oğlu Abdullah da genç alim sahabi. Übey b. Ka'b da sahabi. Allah hepsinden razı olsun, cennette bizi onlarla buluştursun.Übey b. Ka'b da sahabi. Allah hepsinden razı olsun, cennette bizi onlarla buluştursun. Bu "Ne zamandır?" sorusuna bunlar demişler ki; Bu "Ne zamandır?" sorusuna bunlar demişler ki;

Ennehâ leyletü's-sâbii ve'l-işrîne. "Ramazan'ın yirmi yedinci gecesidir." demişler. Ennehâ leyletü's-sâbii ve'l-işrîne. "Ramazan'ın yirmi yedinci gecesidir." demişler.

Alimlerin çeşitli rivayetleri var; onları birazdan söyleyeceğim.Alimlerin çeşitli rivayetleri var; onları birazdan söyleyeceğim. Ama bunu ilk önce okuyarak başlamak istiyorum. "Yirmi yedinci gecesidir." buyurmuş. Ama bunu ilk önce okuyarak başlamak istiyorum.

"Yirmi yedinci gecesidir." buyurmuş.

Ve'd-delîlü alâ enne akîdeha leyletü's-sâbii ve'l-işrîn.Ve'd-delîlü alâ enne akîdeha leyletü's-sâbii ve'l-işrîn. "Çeşitli rivayetler içinde yirmi yedinci gecesinin, yirmi altıncı gününü yirmi yedinci gününe bağlayan"Çeşitli rivayetler içinde yirmi yedinci gecesinin, yirmi altıncı gününü yirmi yedinci gününe bağlayan gecenin Kadir gecesi olduğuna delil" diyor. Nedir? gecenin Kadir gecesi olduğuna delil" diyor.

Nedir?

Mâ reve'bnü Hanbelin rahmetu'llahi bi-isnâdihî ani'bni Ömer radıyallahu anhümâ. Mâ reve'bnü Hanbelin rahmetu'llahi bi-isnâdihî ani'bni Ömer radıyallahu anhümâ.

Mezhep imamlarından birisi de –biliyorsunuz- Ahmed b. Hanbel rahmetullah aleyh'tir.Mezhep imamlarından birisi de –biliyorsunuz- Ahmed b. Hanbel rahmetullah aleyh'tir. Ahmed b. Hanbel hem Hanbelî mezhebinin mezhep kurucusudur, sahibidir hem de çok büyük bir hadis alimidir. Ahmed b. Hanbel hem Hanbelî mezhebinin mezhep kurucusudur, sahibidir hem de çok büyük bir hadis alimidir.

Müsned-i Ahmedi'bni Hanbel hadis koleksiyonları, külliyatları içinde en hacimli olanlarından birisidir.Müsned-i Ahmedi'bni Hanbel hadis koleksiyonları, külliyatları içinde en hacimli olanlarından birisidir. Sahabeden, ashab-ı kirâmdan rivayet edilmiş olan hadîs-i şerîfleri,Sahabeden, ashab-ı kirâmdan rivayet edilmiş olan hadîs-i şerîfleri, onların ismiyle Müsned kitabına almıştır.onların ismiyle Müsned kitabına almıştır. Otuz bin küsur hadîs-i şerîf, çok büyük bir koleksiyon, çok kıymetli bir eser.Otuz bin küsur hadîs-i şerîf, çok büyük bir koleksiyon, çok kıymetli bir eser. Hadise de vukûfu çok yüksek olan bir büyüğümüz, Allah hepsinin şefaatlarına erdirsin. Hadise de vukûfu çok yüksek olan bir büyüğümüz, Allah hepsinin şefaatlarına erdirsin.

Biz İmam-ı Âzam Efendimiz'e bağlıyız, bazıları İmam-ı Şafiî Efendimiz'e bağlı,Biz İmam-ı Âzam Efendimiz'e bağlıyız, bazıları İmam-ı Şafiî Efendimiz'e bağlı, bazıları İmam-ı Mâlik Efendimiz'e bağlı, bazıları da bu Ahmed b. Hanbel Efendimiz'e bağlı. bazıları İmam-ı Mâlik Efendimiz'e bağlı, bazıları da bu Ahmed b. Hanbel Efendimiz'e bağlı. "Dört Ehl-i Sünnet mezhebi" diyoruz. O kitabında rivayet etmiş. Râvi kim? "Dört Ehl-i Sünnet mezhebi" diyoruz.

O kitabında rivayet etmiş.

Râvi kim?

Râvi de Hz. Ömer'in oğlu; Abdullah b. Ömer.Râvi de Hz. Ömer'in oğlu; Abdullah b. Ömer. Bu da sahabe-i kirâmın en alim olanlarından birisi, en meşhur dört Abdullah'dan birisi,Bu da sahabe-i kirâmın en alim olanlarından birisi, en meşhur dört Abdullah'dan birisi, abâdile-i erbaa'dan. Ahmed b. Hanbel oradan rivayet etmiş. abâdile-i erbaa'dan. Ahmed b. Hanbel oradan rivayet etmiş.

Şöyle buyurmuş: Kâle kânû lâ yezâlûne yağussûne ani'n-nebiyyiŞöyle buyurmuş:

Kâle kânû lâ yezâlûne yağussûne ani'n-nebiyyi
sallallahu aleyhi ve sellem men ru'yâ mine'l-aşri'l-evâhir. sallallahu aleyhi ve sellem men ru'yâ mine'l-aşri'l-evâhir.

Sahabe-i kirâm Ramazan'ın son on gününde Peygamber Efendimiz'e, gördükleri rüyaları söylüyorlardı. Sahabe-i kirâm Ramazan'ın son on gününde Peygamber Efendimiz'e, gördükleri rüyaları söylüyorlardı.

Fe-kâle'n-nebiyyü sallallahu aleyhi ve sellem. "Bunun üzerine Peygamber Efendimiz buyurdu ki:"Fe-kâle'n-nebiyyü sallallahu aleyhi ve sellem. "Bunun üzerine Peygamber Efendimiz buyurdu ki:" Erâ ru'yâküm kad tevataet, ennehâ leyletü's-sâbiati mine'l-aşri'l-evâhir.Erâ ru'yâküm kad tevataet, ennehâ leyletü's-sâbiati mine'l-aşri'l-evâhir. "Ben sizin bu rüyalarınızdan gördüm ki hepinizin rüyasında verilen işaretten anlaşılıyor ki bu"Ben sizin bu rüyalarınızdan gördüm ki hepinizin rüyasında verilen işaretten anlaşılıyor ki bu –Kadir gecesi- Ramazan'ın son on gününün yirmi yedinci gecesidir."–Kadir gecesi- Ramazan'ın son on gününün yirmi yedinci gecesidir." Men kâne müteharriyen. "Artık kim Kadir gecesini arayıp bulup da orada ibadet edipMen kâne müteharriyen. "Artık kim Kadir gecesini arayıp bulup da orada ibadet edip o sevapları kazanmak istiyorsa, bunun peşine düşmüş aramakta ise..."o sevapları kazanmak istiyorsa, bunun peşine düşmüş aramakta ise..." Fe'l-yeteharraa. "Bu Kadir gecesini arasın." Leylete's-sâbia mine'l-aşri'l-evâhir.Fe'l-yeteharraa. "Bu Kadir gecesini arasın." Leylete's-sâbia mine'l-aşri'l-evâhir. "Ramazan'ın sonundaki on gün içinde yirmi yedisinde arasın." "Ramazan'ın sonundaki on gün içinde yirmi yedisinde arasın."

Demek ki sahabe-i kirâm rüyalarında hep "Kadir gecesi yirmi yedisidir." diye görünce Efendimiz deDemek ki sahabe-i kirâm rüyalarında hep "Kadir gecesi yirmi yedisidir." diye görünce Efendimiz de -o rüyaların işareti tabi, o mübarek insanların rüyaları da güzel rüyalar,-o rüyaların işareti tabi, o mübarek insanların rüyaları da güzel rüyalar, salih rüyalar üzerine- böyle buyurmuş. Kadir gecesi yirmi yedisindedir.salih rüyalar üzerine- böyle buyurmuş. Kadir gecesi yirmi yedisindedir. Yirmi altıyı yirmi yediye bağlayan gece, ona; "yirmi yedinci gece" diyoruz.Yirmi altıyı yirmi yediye bağlayan gece, ona; "yirmi yedinci gece" diyoruz. "O zamandır." diye, onun için biz Kadir gecesi kandilini yirmi yedisinde kutluyoruz. "O zamandır." diye, onun için biz Kadir gecesi kandilini yirmi yedisinde kutluyoruz.

Hz. Âişe radıyallahu anhâ validemiz başka kanaatte ve daha başka sahabe başka kanaatte...Hz. Âişe radıyallahu anhâ validemiz başka kanaatte ve daha başka sahabe başka kanaatte... Bunların farklı rivayetleri üzerine alimler; "Evet, onların rivayetleri de yanlış değildir. Bunların farklı rivayetleri üzerine alimler;

"Evet, onların rivayetleri de yanlış değildir.
Bazı seneler Kadir gecesi o günlerde olmuştur, alametleri öyledir. Onun için öyle demişlerdir.Bazı seneler Kadir gecesi o günlerde olmuştur, alametleri öyledir. Onun için öyle demişlerdir. Kadir gecesi bazen seneden seneye de değişir, o geceden o geceye kaymış olabilir." diye rivayet ediyorlar. Kadir gecesi bazen seneden seneye de değişir, o geceden o geceye kaymış olabilir." diye rivayet ediyorlar.

Tabi bütün bu rivayetlerin karşısında biz de heyecan duyuyoruz;Tabi bütün bu rivayetlerin karşısında biz de heyecan duyuyoruz; "Kadir gecesine rastlasak, Kadir gecesinden biz de feyzimizi, nasibimizi, kısmetimizi alsak, kazansak;"Kadir gecesine rastlasak, Kadir gecesinden biz de feyzimizi, nasibimizi, kısmetimizi alsak, kazansak; böyle bir ömre bedel, bin aydan hayırlı olan bir gecede Allah'a ibadetle taatleböyle bir ömre bedel, bin aydan hayırlı olan bir gecede Allah'a ibadetle taatle zamanımızı geçirsek de Allah'ın lütfuna ersek." diye, nice nice müslümanlar bu işin peşinde. zamanımızı geçirsek de Allah'ın lütfuna ersek." diye, nice nice müslümanlar bu işin peşinde.

Peygamber Efendimiz'in ashâbı da heyecanla onu aramışlar, konuşmuşlar, kitaplara yazılmış.Peygamber Efendimiz'in ashâbı da heyecanla onu aramışlar, konuşmuşlar, kitaplara yazılmış. Peygamber Efendimiz de hadîs-i şerîflerinde bunu bildirmiş. Tabi Peygamber Efendimiz biliyordu.Peygamber Efendimiz de hadîs-i şerîflerinde bunu bildirmiş. Tabi Peygamber Efendimiz biliyordu. Allahu Teâlâ hazretleri, yalnız insanlar bu Kadir gecesini kesin olarak; Allahu Teâlâ hazretleri, yalnız insanlar bu Kadir gecesini kesin olarak; "'Tamam, ben bildim, ihya ettim, seksen küsur yıllık, bin aylık bir geceyi değerlendirdim.' diye"'Tamam, ben bildim, ihya ettim, seksen küsur yıllık, bin aylık bir geceyi değerlendirdim.' diye güvenmesinler, gevşemesinler.' diye, saklamıştır." diye alimler ifade ediyorlar. güvenmesinler, gevşemesinler.' diye, saklamıştır." diye alimler ifade ediyorlar.

Fakat tabi netice itibariyle hangi rivayet olursa olsun Kadir gecesininFakat tabi netice itibariyle hangi rivayet olursa olsun Kadir gecesinin mutlaka kazanılması arzusu olduğuna göre, Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemmutlaka kazanılması arzusu olduğuna göre, Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem kendisi bizzat kendi öz tatbikatında, kendi hayatında Ramazan'ın son on gününde,kendisi bizzat kendi öz tatbikatında, kendi hayatında Ramazan'ın son on gününde, Kadir gecesine isabet etmek için, son on gecesinde özel olarak ibadetlerini arttırırdı. Kadir gecesine isabet etmek için, son on gecesinde özel olarak ibadetlerini arttırırdı.

Hatta evinden, ailesinden, hanımlarından uzak olmuş olmak için tam ibadete kendini vermek içinHatta evinden, ailesinden, hanımlarından uzak olmuş olmak için tam ibadete kendini vermek için mescide gelir, mescitte yatıp kalkmaya başlardı. Biliyorsunuz buna itikâf deniliyor. mescide gelir, mescitte yatıp kalkmaya başlardı. Biliyorsunuz buna itikâf deniliyor.

Kur'ân-ı Kerîm'de "itikâf" var.Kur'ân-ı Kerîm'de "itikâf" var. Kur'ân-ı Kerîm'de "itikâf" kelimesi geçiyor ve eski ümmetlerde de îtikâfın olduğuna işaret var.Kur'ân-ı Kerîm'de "itikâf" kelimesi geçiyor ve eski ümmetlerde de îtikâfın olduğuna işaret var. İbrahim aleyhisselam'a indirilen âyet-i kerîmelerde bunu anlıyoruz; İbrahim aleyhisselam'a indirilen âyet-i kerîmelerde bunu anlıyoruz;

"Mescid-i Haram'a itikâf için gelenler" diye geçiyor. "Mescid-i Haram'a itikâf için gelenler" diye geçiyor.

O bakımdan Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz de hicretten iki yıl sonradan itibarenO bakımdan Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz de hicretten iki yıl sonradan itibaren ömrünün sonuna kadar her Ramazan'ın son on gününde itikâf eylemiştir.ömrünün sonuna kadar her Ramazan'ın son on gününde itikâf eylemiştir. Evinden mescide nakl-i mekân edip orada yatıp kalkarak, Evinden mescide nakl-i mekân edip orada yatıp kalkarak, ibadetle zamanını değerlendirerek bu güzel geceleri, ibadetle zamanını değerlendirerek bu güzel geceleri, özellikle Kadir gecesini ihya etmiş olmayı kendisi böyle uygulamıştır. özellikle Kadir gecesini ihya etmiş olmayı kendisi böyle uygulamıştır.

Ramazan'ın son on gününde itikâfa girmek, çok kuvvetli bir sünnettir. Ramazan'ın son on gününde itikâfa girmek, çok kuvvetli bir sünnettir. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz hep yaptığı için Peygamber Efendimiz'in hanımları da yaptıkları için. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz hep yaptığı için Peygamber Efendimiz'in hanımları da yaptıkları için.

Bir keresinde Peygamber Efendimiz Mescid-i Saadet'e geldi, baktı;Bir keresinde Peygamber Efendimiz Mescid-i Saadet'e geldi, baktı; mescidin içinde çadırlar çevrilmiş, bezle bölmeler var: "Bunlar nedir?" dedi. mescidin içinde çadırlar çevrilmiş, bezle bölmeler var:

"Bunlar nedir?" dedi.

Peygamber Efendimiz'in hanımları yaptırmışlar. Peygamber Efendimiz'in hanımları yaptırmışlar.

"Biz de perdeyle çevrili çadırda ibadet edelim." diye yapmışlar. "Biz de perdeyle çevrili çadırda ibadet edelim." diye yapmışlar.

Efendimiz o sene itikâfı Şevval ayında yaptı. "Onlar artık oraya çadırları kurmuşlar;Efendimiz o sene itikâfı Şevval ayında yaptı. "Onlar artık oraya çadırları kurmuşlar; hadi yapsınlar; ben de sonra yapayım" dedi,hadi yapsınlar; ben de sonra yapayım" dedi, Şevval ayında itikâf yaptı ama hiçbir sene itikâfı terk etmedi. Şevval ayında itikâf yaptı ama hiçbir sene itikâfı terk etmedi.

İlmihal kitaplarında itikâfın detayı vardır.İlmihal kitaplarında itikâfın detayı vardır. Mehmed Zihni Efendi Ni'metü'l-İslâm kitabında çok güzel bilgiler veriyor. Mehmed Zihni Efendi Ni'metü'l-İslâm kitabında çok güzel bilgiler veriyor. Ömer Nasuhi Hoca rahmetullahi aleyh, Büyük İslâm İlmihali'nde bilgiler veriyor.Ömer Nasuhi Hoca rahmetullahi aleyh, Büyük İslâm İlmihali'nde bilgiler veriyor. Diğer ilmihal kitaplarından da bu hususta bilgi alabilirsiniz. Diğer ilmihal kitaplarından da bu hususta bilgi alabilirsiniz.

Bir beldede hiç kimse itikâf etmese; bir şehirde, bir kasabada, bir köydeBir beldede hiç kimse itikâf etmese; bir şehirde, bir kasabada, bir köyde hiç kimse itikâf etmese; bütün belde ahalisi mesul olur. Neden? hiç kimse itikâf etmese; bütün belde ahalisi mesul olur.

Neden?

"Resûlullah'ın muntazaman yaptığı bir ibadeti bunlar yapmadı." diye"Resûlullah'ın muntazaman yaptığı bir ibadeti bunlar yapmadı." diye sorgu suale, sorumluluğa düşer, mesul olur. sorgu suale, sorumluluğa düşer, mesul olur.

Ama birkaç tanesinin durumu müsait olup; "Ben yapabilirim." deyip itikâfa girdi mi;Ama birkaç tanesinin durumu müsait olup; "Ben yapabilirim." deyip itikâfa girdi mi; "Bak bu beldeden birkaç kişi çıktı, itikâf yapıyor." diye, ötekilerden de bu sorumluluğu kaldırmaya vesile olmuş olur. "Bak bu beldeden birkaç kişi çıktı, itikâf yapıyor." diye, ötekilerden de bu sorumluluğu kaldırmaya vesile olmuş olur. Allah onlardan bu sorumluluğu kaldırmış oluyor. Allah onlardan bu sorumluluğu kaldırmış oluyor.

Onun için bu itikâf ibadetine, sünnet-i kifâye derler; bazılarının bu vazifeyi yapmasıylaOnun için bu itikâf ibadetine, sünnet-i kifâye derler; bazılarının bu vazifeyi yapmasıyla ötekilerini de kurtarması, ötekilerinin de sorumluluktan kurtulması olduğu için sünnet-i kifâye deniliyor. ötekilerini de kurtarması, ötekilerinin de sorumluluktan kurtulması olduğu için sünnet-i kifâye deniliyor.

"Bu itikâfı durumu müsait olan kardeşlerimiz yapsın." diye ben Ramazan'ın başındaki konuşmalarda da; "Bu itikâfı durumu müsait olan kardeşlerimiz yapsın." diye ben Ramazan'ın başındaki konuşmalarda da;

"Bak, dairelerden, amirlerinizden izin alacaksanız alın. Müftülüklerden izin alacaksanız alın."Bak, dairelerden, amirlerinizden izin alacaksanız alın. Müftülüklerden izin alacaksanız alın. Hazırlıklarınızı yapın, niyetinizi şimdiden yapın." demiştim. Hazırlıklarınızı yapın, niyetinizi şimdiden yapın." demiştim.

Şimdi artık bugün akşamdan itibaren -cuma akşamından itibaren- bu sene itikâfa,Şimdi artık bugün akşamdan itibaren -cuma akşamından itibaren- bu sene itikâfa, sünnet olan itikâfa girilmesi gerekiyor. sünnet olan itikâfa girilmesi gerekiyor. Tabi bu itikâfı yapan insan otomatik olarak Kadir gecesi hangi geceyse o geceyi değerlendirmiş oluyor.Tabi bu itikâfı yapan insan otomatik olarak Kadir gecesi hangi geceyse o geceyi değerlendirmiş oluyor. O saklı gece büyük bir ihtimalle yirmi altısını yirmi yedisine bağlayan gecedirO saklı gece büyük bir ihtimalle yirmi altısını yirmi yedisine bağlayan gecedir ama itikâf yapmak suretiyle o geceyi değerlendirmiş olur. ama itikâf yapmak suretiyle o geceyi değerlendirmiş olur.

Allahu Teâlâ hazretleri cümlemizi Kadir gecesine isabet edenlerden, onu değerlendirenlerden eylesin. Allahu Teâlâ hazretleri cümlemizi Kadir gecesine isabet edenlerden, onu değerlendirenlerden eylesin.

İtikâfa niyet eden bir insan mescide girecek. Girdiği zaman ne ile meşgul olacak? İtikâfa niyet eden bir insan mescide girecek. Girdiği zaman ne ile meşgul olacak?

Alimlerimiz, büyüklerimiz diyorlar ki; Alimlerimiz, büyüklerimiz diyorlar ki;

"Allahu Teâlâ hazretlerine kendisini sevdirecek, Allah'a yakınlaştıracak her şeyi yapmaya gayret eder." "Allahu Teâlâ hazretlerine kendisini sevdirecek, Allah'a yakınlaştıracak her şeyi yapmaya gayret eder."

Nedir onlar? Kırâatü'l-Kur'ân. "Kur'an okur." Nedir onlar?

Kırâatü'l-Kur'ân. "Kur'an okur."

Tabi Kur'ân-ı Kerîm okuduğu zaman Allah'ın emirleri orada. Ne kadar güzel âyetler var.Tabi Kur'ân-ı Kerîm okuduğu zaman Allah'ın emirleri orada. Ne kadar güzel âyetler var. İnsan okuduğu zaman tüyleri ürperiyor, mânasını anlayanların gözlerinden yaşlar boşanıyor. İnsan okuduğu zaman tüyleri ürperiyor, mânasını anlayanların gözlerinden yaşlar boşanıyor.

Ama insan Kur'an'ı anlamadan da -Arap değil, Arapça bilmiyor,Ama insan Kur'an'ı anlamadan da -Arap değil, Arapça bilmiyor, Kur'ân-ı Kerîm'i anlamadan okuyor.- okusa sevap alır.Kur'ân-ı Kerîm'i anlamadan okuyor.- okusa sevap alır. Hatta Kur'ân-ı Kerîm'in yüzüne baksa bile sadece sayfalarını seyretmekten dolayı sevap alır. Hatta Kur'ân-ı Kerîm'in yüzüne baksa bile sadece sayfalarını seyretmekten dolayı sevap alır.

"Elif lâm mîm diye başlasa her harfi için sevap alır." diye müjdeler vardır. "Elif lâm mîm diye başlasa her harfi için sevap alır." diye müjdeler vardır.

Kur'ân-ı Kerîm çok önemli bir kitap, Kur'ân-ı Kerîm'e bakmak bile sevap.Kur'ân-ı Kerîm çok önemli bir kitap, Kur'ân-ı Kerîm'e bakmak bile sevap. Tabi okumak daha sevap, anlayarak okumak daha sevap, duygulanmak daha sevap, Tabi okumak daha sevap, anlayarak okumak daha sevap, duygulanmak daha sevap, ahkâmını uygulamak, hayatında Kur'ân-ı Kerîm'in ahkâmına, emirlerini uygulamak, ahkâmını uygulamak, hayatında Kur'ân-ı Kerîm'in ahkâmına, emirlerini uygulamak, yasaklarından kaçınmak suretiyle ahkâmına ittiba etmek; en önemlisi o. yasaklarından kaçınmak suretiyle ahkâmına ittiba etmek; en önemlisi o.

Bir insan öyle yaptığı zaman -Kur'ân-ı Kerîm'i okuyup da içindeki emirleri aynen yerine getirir,Bir insan öyle yaptığı zaman -Kur'ân-ı Kerîm'i okuyup da içindeki emirleri aynen yerine getirir, yasaklarından güzelce kaçınırsa- Kur'ân-ı Kerîm'in kendisine şefaat edeceği,yasaklarından güzelce kaçınırsa- Kur'ân-ı Kerîm'in kendisine şefaat edeceği, şefaatçi olacağı da hadîs-i şerîflerde bildirilmiş. şefaatçi olacağı da hadîs-i şerîflerde bildirilmiş.

Onun için tedebbür ve tefekkür ile Kur'ân-ı Kerîm'i okumak lazım. Onun için tedebbür ve tefekkür ile Kur'ân-ı Kerîm'i okumak lazım.

Tedebbür ne demek? "Kelimelerinin arkasında yatan derin mânaları araştırmak." Tedebbür ne demek?

"Kelimelerinin arkasında yatan derin mânaları araştırmak."

Tefekkür ne demek? "Onlar üzerinde derin derin düşünmek." Tefekkür ne demek?

"Onlar üzerinde derin derin düşünmek."

Biliyorsunuz ibadetlerin en sevaplısı "tefekkür" ibadetidir.Biliyorsunuz ibadetlerin en sevaplısı "tefekkür" ibadetidir. Tabi namazın içinde de "tefekkür" olacak. Tabi namazın içinde de "tefekkür" olacak. Namaza durduğu zaman insan kimin huzurunda durduğunu düşünecek. Namaza durduğu zaman insan kimin huzurunda durduğunu düşünecek.

Eûzü besmele'yi çekerken ne maksatla çektiğini, Sübhâneke'yi okurkenEûzü besmele'yi çekerken ne maksatla çektiğini, Sübhâneke'yi okurken niçin okuduğunu, mânasını bilerek okuyacak. niçin okuduğunu, mânasını bilerek okuyacak.

Allah'ın divanında el bağladığı zaman niçin el bağladığını, rükû ve secdeyi niçin yaptığını düşünecek. Allah'ın divanında el bağladığı zaman niçin el bağladığını, rükû ve secdeyi niçin yaptığını düşünecek.

Namazda da tefekkür var, hacda da çok tefekkür var, ibretler var. Oruçta da var.Namazda da tefekkür var, hacda da çok tefekkür var, ibretler var. Oruçta da var. Her ibadette tefekkür olur. Ama tefekkür çok kıymetli bir ibadettir.Her ibadette tefekkür olur.

Ama tefekkür çok kıymetli bir ibadettir.
Hani insan balkonda sandalyede otursa deniz kenarında otursa Hani insan balkonda sandalyede otursa deniz kenarında otursa sırf düşünmekten dolayı o da ibadettir, sevap kazanır. sırf düşünmekten dolayı o da ibadettir, sevap kazanır.

Tabi güzel şeyleri düşünmek, Allah'ın sevdiği şeyleri;Tabi güzel şeyleri düşünmek, Allah'ın sevdiği şeyleri; Allah'ın kudretini, azametini, hikmetlerini, ibretlerini düşünmek, âhireti düşünmek,Allah'ın kudretini, azametini, hikmetlerini, ibretlerini düşünmek, âhireti düşünmek, iyi kulluk yapmayı düşünmek, mazisini düşünüp hatalarını araştırıp onları yapmamaya niyet etmek,iyi kulluk yapmayı düşünmek, mazisini düşünüp hatalarını araştırıp onları yapmamaya niyet etmek, istikbalini düşünüp "İstikbalde güzel şeyleri yapayım." diye düşünmek. Böyle tefekkürler sevap. istikbalini düşünüp "İstikbalde güzel şeyleri yapayım." diye düşünmek. Böyle tefekkürler sevap.

Kur'ân-ı Kerîm'i okuyacak, tefekkür ve tedebbür ile mânasını düşüne düşüne…Kur'ân-ı Kerîm'i okuyacak, tefekkür ve tedebbür ile mânasını düşüne düşüne… Efendimiz öyle okurdu; ârifler, kâmil insanlar Kur'ân-ı Kerîm'i öyle okurlardı: Efendimiz öyle okurdu; ârifler, kâmil insanlar Kur'ân-ı Kerîm'i öyle okurlardı:

Azap ayetleri okunduğu zaman azabından Allah'a sığınırlardı: Azap ayetleri okunduğu zaman azabından Allah'a sığınırlardı:

"Aman yâ Rabbi! Beni azabına uğratma. Bak bu kavim azaba uğramış; beni o duruma düşürme." diye. "Aman yâ Rabbi! Beni azabına uğratma. Bak bu kavim azaba uğramış; beni o duruma düşürme." diye.

Sevap ayetleri, cennet ayetleri gelince; "Yâ Rabbi! Ben o sevaptan istiyorum;Sevap ayetleri, cennet ayetleri gelince; "Yâ Rabbi! Ben o sevaptan istiyorum; bana da ihsan eyle, beni de cennetine dâhil eyle." diye dua ederlerdi. bana da ihsan eyle, beni de cennetine dâhil eyle." diye dua ederlerdi.

Âyete göre duygularını ifade ederlerdi. İçten okurlardı, tam derinlemesine, kendilerini vererek…Âyete göre duygularını ifade ederlerdi. İçten okurlardı, tam derinlemesine, kendilerini vererek… İtikâf etmiş bir insan Kur'an okur, hatim indirir, ezber yapar; bunların hepsi sevap. Sonra? İtikâf etmiş bir insan Kur'an okur, hatim indirir, ezber yapar; bunların hepsi sevap.

Sonra?

Ve't-tesbîhü ve't-tehlîl. "Tesbih ve tehlil etmek."Ve't-tesbîhü ve't-tehlîl. "Tesbih ve tehlil etmek." "Şanın ne kadar yücedir, her şeyin ne kadar güzeldir,"Şanın ne kadar yücedir, her şeyin ne kadar güzeldir, her türlü noksandan münezzehsin, her türlü kemâlâtın hâlikısın ve sahibisin,her türlü noksandan münezzehsin, her türlü kemâlâtın hâlikısın ve sahibisin, her türlü güzelliği yaratan sensin, her türlü güzellik senin!" demek. her türlü güzelliği yaratan sensin, her türlü güzellik senin!" demek.

Sübhânallah'ın mânası çok güzeldir. Öyle tesbihle meşgul olmak. Sübhânallah'ın mânası çok güzeldir. Öyle tesbihle meşgul olmak.

Tehlîl de lâ ilâhe illallah demektir; "Yâ Rabbi! Ancak sen varsın, senin şerikin, nazîrin yok;Tehlîl de lâ ilâhe illallah demektir; "Yâ Rabbi! Ancak sen varsın, senin şerikin, nazîrin yok; putlar yanlış, bâtıl inançlar çok zavallı şeyler, senin varlığını, birliğini ben anlıyorum." demek, putlar yanlış, bâtıl inançlar çok zavallı şeyler, senin varlığını, birliğini ben anlıyorum." demek, bunu söylemek. Tekbir; Allahu ekber demek. Tahmîd; elhamdülillah demek. bunu söylemek.

Tekbir; Allahu ekber demek.

Tahmîd; elhamdülillah demek.

Bunların hepsi güzel şeyler... İnsan ya Kur'an okur, -elinde tesbih var veya yok-Bunların hepsi güzel şeyler...

İnsan ya Kur'an okur, -elinde tesbih var veya yok-
ya da işte böyle güzel sözleri ve kelimeleri tekrar eder ki biz bunlara "zikretmek" diyoruz.ya da işte böyle güzel sözleri ve kelimeleri tekrar eder ki biz bunlara "zikretmek" diyoruz. İnsanın güzel kelimeleri tekrar tekrar söylemesine "zikir" deniliyor. İnsanın güzel kelimeleri tekrar tekrar söylemesine "zikir" deniliyor.

Tekrar tekrar söyledikçe tesiri derinleşir ve nihayet insanın içine dışına o mânalar hâkim olur.Tekrar tekrar söyledikçe tesiri derinleşir ve nihayet insanın içine dışına o mânalar hâkim olur. İnsan o söylediği sözlerin etkisiyle iyi insan hâline gelir, sevaplar kazanır,İnsan o söylediği sözlerin etkisiyle iyi insan hâline gelir, sevaplar kazanır, mübarek bir insan olur, evliyâ olur. Onun için itikâfa girdiği zaman zikirle vaktini geçirebilir,. mübarek bir insan olur, evliyâ olur.

Onun için itikâfa girdiği zaman zikirle vaktini geçirebilir,.

Sonra? Yectenibü mâlâyânîhi. "Faydasız şeylerden kaçınacak." Sonra?

Yectenibü mâlâyânîhi. "Faydasız şeylerden kaçınacak."

Bir insan îtikâfa niyet etti: "Yâ Rabbi! Ben senin rızanı kazanmak için,Bir insan îtikâfa niyet etti:

"Yâ Rabbi! Ben senin rızanı kazanmak için,
Efendimiz'in sünnetine uygun olduğu için, 'Efendimiz'in sünnetini yerine getireyim.' diye,Efendimiz'in sünnetine uygun olduğu için, 'Efendimiz'in sünnetini yerine getireyim.' diye, 'Peygamber Efendimiz'in sünnetini uygulayayım.' diye itikâfa niyet ettim." dedikten sonra'Peygamber Efendimiz'in sünnetini uygulayayım.' diye itikâfa niyet ettim." dedikten sonra itikâfta mâlâyâni, kendisine fayda vermeyecek boş, anlamsız, lüzumsuz, dinî bakımdan itikâfta mâlâyâni, kendisine fayda vermeyecek boş, anlamsız, lüzumsuz, dinî bakımdan değersiz şeylerle zamanını geçirirse, harcarsa, heba ederse, sözünde durmamış olur. değersiz şeylerle zamanını geçirirse, harcarsa, heba ederse, sözünde durmamış olur.

"Sen buraya ne diye geldin? Ne söz vererek içeri girdin, ne yapıyorsun?" diye sorarlar insana. "Sen buraya ne diye geldin? Ne söz vererek içeri girdin, ne yapıyorsun?" diye sorarlar insana.

Onun için mâlâyâniden kaçınacak. Mine'l-kavli ve'l-fi'li ve'l-amel. Onun için mâlâyâniden kaçınacak.

Mine'l-kavli ve'l-fi'li ve'l-amel.

Mâlâyâni sözle olur, boş sözlerle vakit geçirmekle olur.Mâlâyâni sözle olur, boş sözlerle vakit geçirmekle olur. Öteki arkadaşı da itikâfa girmiş, bu da itikâfa girmiş.Öteki arkadaşı da itikâfa girmiş, bu da itikâfa girmiş. Oh, yan yana, birbirlerini buldular, sohbet ediyorlar. Olmaz! Burası kahvehane değil.Oh, yan yana, birbirlerini buldular, sohbet ediyorlar. Olmaz! Burası kahvehane değil. Sen burada birileriyle sohbet etmek için bulunmuyorsun, Allah'a ibadet etmek için bulunuyorsun. Sen burada birileriyle sohbet etmek için bulunmuyorsun, Allah'a ibadet etmek için bulunuyorsun.

Onun için sözün boşuyla uğraşmayacak; Kur'an'la, zikirle meşgul olacak.Onun için sözün boşuyla uğraşmayacak; Kur'an'la, zikirle meşgul olacak. İşin boşuyla, lüzumsuz şeylerle uğraşmayacak. İşin boşuyla, lüzumsuz şeylerle uğraşmayacak.

"Sen burada ibadet etmek için geldin; boş, lüzumsuz işlerle uğraşıyorsun." derler. "Sen burada ibadet etmek için geldin; boş, lüzumsuz işlerle uğraşıyorsun." derler.

Ve yelzemü's-samt. "Sükut edecek." Ve yelzemü's-samt. "Sükut edecek."

İnsan itikâfta iken camiden dışarı çıktı mı itikâfı bozulur. Ancak ihtiyaç için çıkabilir.İnsan itikâfta iken camiden dışarı çıktı mı itikâfı bozulur. Ancak ihtiyaç için çıkabilir. Şeriatin; ilmihal kitaplarında yazılan, "Bunlar için çıkabilir." dediği üç beş sebepten dolayı çıkabilir;Şeriatin; ilmihal kitaplarında yazılan, "Bunlar için çıkabilir." dediği üç beş sebepten dolayı çıkabilir; keyfi için dışarıya çıktığı zaman itikâfı bozulmuş olur. keyfi için dışarıya çıktığı zaman itikâfı bozulmuş olur.

Camiden dışarı çıkmayacak. Tabi namaz vakitlerinde camiye cemaat de gelir.Camiden dışarı çıkmayacak. Tabi namaz vakitlerinde camiye cemaat de gelir. "selâmün aleyküm, aleyküm selam" bir konuşma başlar. Ne olur? "selâmün aleyküm, aleyküm selam" bir konuşma başlar.

Ne olur?

Söz sözü açar, itikâfın tadı kaçar. Söz sözü açar, itikâfın tadı kaçar.

Onun için sükut edecek. Zikrullahla meşgul olacak. Sükut edecek; başkaları ile pek konuşmayacak. Onun için sükut edecek. Zikrullahla meşgul olacak. Sükut edecek; başkaları ile pek konuşmayacak.

Peki alim insan itikâfa girdi; o ne yapabilir? Yecûzü lehü't-tedrîs ve'l-ikraü'l-Kur'ân.Peki alim insan itikâfa girdi; o ne yapabilir?

Yecûzü lehü't-tedrîs ve'l-ikraü'l-Kur'ân.
"Onun için ders vermek câiz olur; Kur'an okutmak, öğretmek câiz olur.""Onun için ders vermek câiz olur; Kur'an okutmak, öğretmek câiz olur." Li enne zâlike yeteadda nef'uhû ilâ ğayrihî. Li enne zâlike yeteadda nef'uhû ilâ ğayrihî. "Çünkü ders öğretmekle, Kur'an öğretmekle insan başkalarına faydalı olmuş oluyor."Çünkü ders öğretmekle, Kur'an öğretmekle insan başkalarına faydalı olmuş oluyor. Sırf kendisine faydalı olmuyor, başkalarına faydası geçmiş oluyor." Sırf kendisine faydalı olmuyor, başkalarına faydası geçmiş oluyor." Fe-hüve ekserü sevâben min iştiğâlihî bi hâssâti nefsihî.Fe-hüve ekserü sevâben min iştiğâlihî bi hâssâti nefsihî. "İnsanın kendi nefsiyle meşgul olmasından, sırf kendi menfaati için çalışmasından; "İnsanın kendi nefsiyle meşgul olmasından, sırf kendi menfaati için çalışmasından; toplumun, başka insanların da hayrına olan, sevap kazanmasına sebep olacaktoplumun, başka insanların da hayrına olan, sevap kazanmasına sebep olacak çalışma yapması daha uygun, daha sevaplı olduğundançalışma yapması daha uygun, daha sevaplı olduğundan itikâfta ders vermek olur, Kur'an öğretmek olur. Ankara'da benim bir talebem sormuştu: itikâfta ders vermek olur, Kur'an öğretmek olur.

Ankara'da benim bir talebem sormuştu:

"Hocam, ben mahallenin çocuklarına Kur'an dersi veriyorum." dedi. "Hocam, ben mahallenin çocuklarına Kur'an dersi veriyorum." dedi.

"Allah razı olsun." dedim, "Ne kadar güzel, vazifeni yapıyorsun, sevap kazanıyorsun." "Allah razı olsun." dedim, "Ne kadar güzel, vazifeni yapıyorsun, sevap kazanıyorsun."

"Ama şimdi Ramazan'ın son on günü geliyor. Ben itikâfa mı gireyim, Kur'an dersi mi vereyim?" "Ama şimdi Ramazan'ın son on günü geliyor. Ben itikâfa mı gireyim, Kur'an dersi mi vereyim?"

Dedim ki; "Hem itikâfa gir, hem Kur'an dersini vermeye devam et.Dedim ki;

"Hem itikâfa gir, hem Kur'an dersini vermeye devam et.
Kur'an dersi verdiğin camide itikâfa gir. Çocuklara Kur'an dersini de yine öğret." Kur'an dersi verdiğin camide itikâfa gir. Çocuklara Kur'an dersini de yine öğret."

İki hayır birbirinin zıttı değil; beraberce yapılabilecek gibi olunca ikisini birden yapar.İki hayır birbirinin zıttı değil; beraberce yapılabilecek gibi olunca ikisini birden yapar. Katmerli sevap kazanır. İtikâftan ancak zaruri bir sebeple çıkılabilir. Mesela nedir? Katmerli sevap kazanır.

İtikâftan ancak zaruri bir sebeple çıkılabilir.

Mesela nedir?

Yıkanması icap etti, gusül abdesti alması icap etti; onun için çıkar, yıkanır gelir.Yıkanması icap etti, gusül abdesti alması icap etti; onun için çıkar, yıkanır gelir. Yemesi içmesi lazım. Akşam iftar edecek, su lazım, su getirecek; su almaya gidebilir, yemek için gidebilir. Yemesi içmesi lazım. Akşam iftar edecek, su lazım, su getirecek; su almaya gidebilir, yemek için gidebilir.

Ve kadâü hâceti'l-insân. "İnsanın bir de tabiî ihtiyaçları vardır." Ve kadâü hâceti'l-insân. "İnsanın bir de tabiî ihtiyaçları vardır."

Yüz numaraya gitmesi gerekiyor, bunun için gider. Yüz numaraya gitmesi gerekiyor, bunun için gider.

Bir de; İnde'l -havfi alâ nefsihî mine'l-fitne hani bir korkulacak durum var,Bir de;

İnde'l -havfi alâ nefsihî mine'l-fitne hani bir korkulacak durum var,
bir fitne çıktığı zaman kendisinden korktuğu zaman; bir fitne çıktığı zaman kendisinden korktuğu zaman; "İtikâf etmiştim ama şimdi burada ölüm tehlikesi veya bir fitne tehlikesi oldu." diye"İtikâf etmiştim ama şimdi burada ölüm tehlikesi veya bir fitne tehlikesi oldu." diye işte o zaman çıkabilir. Ve'l-marazi'ş-şedîd. "Şiddetli bir hastalık oluverince; işte o zaman çıkabilir.

Ve'l-marazi'ş-şedîd. "Şiddetli bir hastalık oluverince;
'Eh, ben niyetlenmiştim ama hasta oldum.' diye çıkabilir. 'Eh, ben niyetlenmiştim ama hasta oldum.' diye çıkabilir.

Bunların dışında, bunlar olmadığı zaman dışarı çıkmayacak, mescidinde duracak, ibadet edecek. Bunların dışında, bunlar olmadığı zaman dışarı çıkmayacak, mescidinde duracak, ibadet edecek.

Uyku uyumayacak mı? Uyuyacak ama uykuyu azaltması lazımUyku uyumayacak mı?

Uyuyacak ama uykuyu azaltması lazım
ve gecenin özellikle kıymetli zamanlarında uyanık bulunmaya gayret etmesi lazım. ve gecenin özellikle kıymetli zamanlarında uyanık bulunmaya gayret etmesi lazım.

Biliyorsunuz Kadir gecesini anlatan sûrede bir âyet-i kerîmede nasıl buyuruluyor: Biliyorsunuz Kadir gecesini anlatan sûrede bir âyet-i kerîmede nasıl buyuruluyor:

Hiye hattâ matlai'l-fecr. Bütün bu güzellikler, Kadir gecesindeki bu lütuflar,Hiye hattâ matlai'l-fecr.

Bütün bu güzellikler, Kadir gecesindeki bu lütuflar,
bu beşaret, bu nûrâniyet, bu ikramlar, bu sevaplar, meleklerin inmesi, Cebrail aleyhisselam'ın inmesi,bu beşaret, bu nûrâniyet, bu ikramlar, bu sevaplar, meleklerin inmesi, Cebrail aleyhisselam'ın inmesi, mü'minlerle musafaha etmesi, o güzel güzel mânevî ikramlar ne zamana kadardır? mü'minlerle musafaha etmesi, o güzel güzel mânevî ikramlar ne zamana kadardır?

Hiye hattâ matlai'l-fecr. "Şafak fecir atıncaya kadardır, imsak vaktine kadardır,Hiye hattâ matlai'l-fecr. "Şafak fecir atıncaya kadardır, imsak vaktine kadardır, fecr-i sâdık başladığı zamana kadardır." Takvimlerde ona ne diyorlar? fecr-i sâdık başladığı zamana kadardır."

Takvimlerde ona ne diyorlar?

"İmsak vakti" diyorlar. Oruçlunun artık niyet edip oruca başladığı, yemekten içmekten kesildiği saat. "İmsak vakti" diyorlar. Oruçlunun artık niyet edip oruca başladığı, yemekten içmekten kesildiği saat.

O ne zamandır? Daha ortalık karanlıktır ama Doğu tarafında bir aydınlık başlamıştır,O ne zamandır?

Daha ortalık karanlıktır ama Doğu tarafında bir aydınlık başlamıştır,
güneşin doğmasına da daha epeyce vardır, bir saat, bir buçuk saat, iki saate yakın vakit vardır;güneşin doğmasına da daha epeyce vardır, bir saat, bir buçuk saat, iki saate yakın vakit vardır; bölgesine göre, mevsimine göre değişen bir zaman bu. bölgesine göre, mevsimine göre değişen bir zaman bu.

Dinî gündüz, güneşin doğmasından önce başlıyor. Buna nehâr-i şer'î derler.Dinî gündüz, güneşin doğmasından önce başlıyor. Buna nehâr-i şer'î derler. Şeriatin gündüzü fecirden başlar. Nehâr-i örfî, halkın bildiği gündüz, güneşin doğması ile başlar.Şeriatin gündüzü fecirden başlar. Nehâr-i örfî, halkın bildiği gündüz, güneşin doğması ile başlar. Güneş doğdu, gündüz oldu. Ama İslâm'da gündüz ne zaman başlıyor? Sabah vakti girdi mi başlıyor.Güneş doğdu, gündüz oldu.

Ama İslâm'da gündüz ne zaman başlıyor?

Sabah vakti girdi mi başlıyor.
Ortalık biraz daha alacakaranlık ama artık Doğu'dan ışıklanma başladı,Ortalık biraz daha alacakaranlık ama artık Doğu'dan ışıklanma başladı, karanlık açılmaya başladı, oradan aydınlık başladı. karanlık açılmaya başladı, oradan aydınlık başladı.

İşte hiye hattâ matlai'l-fecr, "Fecrin attığı zamana kadardır. Gecenin imsak zamanına kadardır." İşte hiye hattâ matlai'l-fecr, "Fecrin attığı zamana kadardır. Gecenin imsak zamanına kadardır."

Binâenaleyh bu vakitte uyanık olmaya çalışmak lazım.Binâenaleyh bu vakitte uyanık olmaya çalışmak lazım. İtikâf eden, Kadir gecesini yakalamak isteyen insanın böyle yapması lazım. İtikâf eden, Kadir gecesini yakalamak isteyen insanın böyle yapması lazım.

"Ben çalışıyorum, memurum, öğrenciyim; itikâfa giremedim."Ben çalışıyorum, memurum, öğrenciyim; itikâfa giremedim. Hadîs-i şerîflerde de kuvvetli rivayet olarak; 'Kadir gecesi yirmi altısını yirmi yedisine bağlayan gecedir.'Hadîs-i şerîflerde de kuvvetli rivayet olarak; 'Kadir gecesi yirmi altısını yirmi yedisine bağlayan gecedir.' diye bildirildiği için bu Kadir gecesinde 'İbadet ederek belki bu sevabı yakalarım.' diyediye bildirildiği için bu Kadir gecesinde 'İbadet ederek belki bu sevabı yakalarım.' diye ibadet etmek istiyorum." Tamam.ibadet etmek istiyorum."

Tamam.
O zaman insan tedbirini alır, dinlenmesini yapar, gecesini ibadetle geçirir. O zaman insan tedbirini alır, dinlenmesini yapar, gecesini ibadetle geçirir.

Dinlenme ne zaman olabiliyor? Teravihe kadar olmaz.Dinlenme ne zaman olabiliyor?

Teravihe kadar olmaz.
Arada yatsı namazını kılacak, teravihi kılacak; ondan sonra birazcık istirahat eder. Arada yatsı namazını kılacak, teravihi kılacak; ondan sonra birazcık istirahat eder.

Hiç istirahat etmediği zaman uyku bastırdığı için ibadeti tatlı yapmak mümkün olmadığındanHiç istirahat etmediği zaman uyku bastırdığı için ibadeti tatlı yapmak mümkün olmadığından vücudun hakkı olan dinlenmeyi de birazcık vermek lazım.vücudun hakkı olan dinlenmeyi de birazcık vermek lazım. Gündüzden, öğleden sonra biraz uyursa, biraz da teravihten sonra uyursa,Gündüzden, öğleden sonra biraz uyursa, biraz da teravihten sonra uyursa, o zaman sabah vaktine kadar, matlai'l-fecr'e kadar,o zaman sabah vaktine kadar, matlai'l-fecr'e kadar, fecrin tulûuna kadar gecesini değerlendirmesi mümkün olur.fecrin tulûuna kadar gecesini değerlendirmesi mümkün olur. Ondan sonra da sabah vakti geliyor, sabah namazını camide kılması lazım. Ondan sonra da sabah vakti geliyor, sabah namazını camide kılması lazım.

Bu arada ben bir ince noktayı hadîs-i şerîflerden size nakletmek istiyorum: Bu arada ben bir ince noktayı hadîs-i şerîflerden size nakletmek istiyorum:

Peygamber Efendimiz hadîs-i şerîflerinde buyuruyor ki; Peygamber Efendimiz hadîs-i şerîflerinde buyuruyor ki;

"Bir insan yatsı namazını camide kılarsa, sabah namazını camide kılarsa"Bir insan yatsı namazını camide kılarsa, sabah namazını camide kılarsa bütün gününü gecesini ibadetle geçirmiş gibi olur, sevap alır." bütün gününü gecesini ibadetle geçirmiş gibi olur, sevap alır."

Onun için özellikle dikkat etmek lazım. Yatsı namazını, sabah namazını camide kılmaya gayret etmek lazım. Onun için özellikle dikkat etmek lazım. Yatsı namazını, sabah namazını camide kılmaya gayret etmek lazım.

Bazıları şöyle düşünebilirler: "İşte ben Kadir gecesinde oturdum namaz kıldım,Bazıları şöyle düşünebilirler:

"İşte ben Kadir gecesinde oturdum namaz kıldım,
uyumadım, Kur'an okudum, tesbih çektim. Artık sabah vakti girince camiye gitmiyorum;uyumadım, Kur'an okudum, tesbih çektim. Artık sabah vakti girince camiye gitmiyorum; camiye gitmeden evde namaz kılıyorum, artık yorulduğum için yatacağım." Bu yanlıştır.camiye gitmeden evde namaz kılıyorum, artık yorulduğum için yatacağım."

Bu yanlıştır.
Çünkü bir insanın bütün gece uyuyup da sabah namazına gitmesi daha iyidir.Çünkü bir insanın bütün gece uyuyup da sabah namazına gitmesi daha iyidir. Yatsı namazını camide kılıp uyuyup sabah namazına camiye gitmesi daha iyidir.Yatsı namazını camide kılıp uyuyup sabah namazına camiye gitmesi daha iyidir. Bütün gece ibadet edip de sabah namazını kaçırmasından daha iyidir. Bütün gece ibadet edip de sabah namazını kaçırmasından daha iyidir.

O bakımdan sabah namazının önemini vurgulamak istiyorum. Sabah namazına mutlaka gelmeye çalışmalı. O bakımdan sabah namazının önemini vurgulamak istiyorum. Sabah namazına mutlaka gelmeye çalışmalı.

Tabi bir hadîs-i şerîf daha var. Biz onun uygulanmasını Hocamız'dan (Mehmed Zahid Kotku) gördük;Tabi bir hadîs-i şerîf daha var. Biz onun uygulanmasını Hocamız'dan (Mehmed Zahid Kotku) gördük; kardeşlerimiz de uyguluyorlar: "Kim sabah namazını kıldıktan sonra da güneşin doğmasından,kardeşlerimiz de uyguluyorlar:

"Kim sabah namazını kıldıktan sonra da güneşin doğmasından,
kerahat vakti çıkmasına kadar Kur'an'la, zikirle meşgul olursa, kalkıp iki rekât namaz kılarsakerahat vakti çıkmasına kadar Kur'an'la, zikirle meşgul olursa, kalkıp iki rekât namaz kılarsa çok sevap kazanacak; bir hac ve umre sevabı kazanacak, rızkı bol olacak." diye bildirildiği içinçok sevap kazanacak; bir hac ve umre sevabı kazanacak, rızkı bol olacak." diye bildirildiği için bir de işrak vaktine kadar beklemek vardır. bir de işrak vaktine kadar beklemek vardır.

Demek ki Kadir gecesini değerlendirmek isteyen bir kimse için "teknik bilgileri" diyeyim,Demek ki Kadir gecesini değerlendirmek isteyen bir kimse için "teknik bilgileri" diyeyim, "dinî bilgileri" söylerken hatırlatmam gereken hususlardan birisi de bu. "dinî bilgileri" söylerken hatırlatmam gereken hususlardan birisi de bu.

Gündüzden biraz dinlenirsiniz; yatsı namazını camide kılacaksınız, teravihinizi kılacaksınız.Gündüzden biraz dinlenirsiniz; yatsı namazını camide kılacaksınız, teravihinizi kılacaksınız. "Vücut hakkını alsın, ibadete kuvvet kazansın." diye teravihten sonra biraz istirahat edersiniz."Vücut hakkını alsın, ibadete kuvvet kazansın." diye teravihten sonra biraz istirahat edersiniz. Bir saat, iki saat neyse, saati kurarsınız.Bir saat, iki saat neyse, saati kurarsınız. Ondan sonra kalkarsınız, geceyi ibadetle, zikirle, tesbihle, istiğfarla, tevbeyle,Ondan sonra kalkarsınız, geceyi ibadetle, zikirle, tesbihle, istiğfarla, tevbeyle, nafile namazlar kılarak, kaza namazları kılarak değerlendirirsiniz.nafile namazlar kılarak, kaza namazları kılarak değerlendirirsiniz. Gözyaşları dökerek Mevlâ'ya münâcaat eder, niyaz edersiniz. Gözyaşları dökerek Mevlâ'ya münâcaat eder, niyaz edersiniz.

Hiye hattâ matlai'l-fecr. "Fecr atıncaya kadar, tulû-u fecre kadar" böyle çalışırsınız. Hiye hattâ matlai'l-fecr. "Fecr atıncaya kadar, tulû-u fecre kadar" böyle çalışırsınız.

Ondan sonra da sabah namazını kaçırmazsınız.Ondan sonra da sabah namazını kaçırmazsınız. Camiye gidersiniz; "Cemaatle namaz kılarak geceyi ihya etmiş olmanın sevabını kazanayım." diyeCamiye gidersiniz; "Cemaatle namaz kılarak geceyi ihya etmiş olmanın sevabını kazanayım." diye sabah namazını da kılarsınız. Durumunuz müsaitse -Allah gayret, kuvvet versin- sabah namazını da kılarsınız.

Durumunuz müsaitse -Allah gayret, kuvvet versin-
bir de güneşin doğmasından yarım saat geçinceye kadar da yine Kur'an'la, zikirle meşgul olupbir de güneşin doğmasından yarım saat geçinceye kadar da yine Kur'an'la, zikirle meşgul olup işrak namazını kılarsanız; çok sevaplar kazanmış ve geceyi en güzel şekilde değerlendirmiş olursunuz. işrak namazını kılarsanız; çok sevaplar kazanmış ve geceyi en güzel şekilde değerlendirmiş olursunuz.

Allahu Teâlâ hazretleri cümlenizin ibadetlerinizi kabul eylesin.Allahu Teâlâ hazretleri cümlenizin ibadetlerinizi kabul eylesin. Kadir gecesine isabet etmenizi nasip eylesin.Kadir gecesine isabet etmenizi nasip eylesin. Kadir gecesini Rabbimiz'in rızasını kazanmanıza vesile olacak güzel bir şekilde değerlendirmenizi, Kadir gecesini Rabbimiz'in rızasını kazanmanıza vesile olacak güzel bir şekilde değerlendirmenizi, güzel bir şekilde ibadetlerle ihya etmeye muvaffak olmanızı dilerim. güzel bir şekilde ibadetlerle ihya etmeye muvaffak olmanızı dilerim.

Allahu Teâlâ hazretleri o mübarek gecede sunduğu ikramlardan, lütuflardan, rahmetlerdenAllahu Teâlâ hazretleri o mübarek gecede sunduğu ikramlardan, lütuflardan, rahmetlerden bizleri de hissedar eylesin. Nice nice Kadir gecelerine önümüzdeki yıllarda da sıhhat ve âfiyetlerle,bizleri de hissedar eylesin. Nice nice Kadir gecelerine önümüzdeki yıllarda da sıhhat ve âfiyetlerle, sevdiklerinizle dostlarınızla erişmenizi nasip eylesin. sevdiklerinizle dostlarınızla erişmenizi nasip eylesin.

Allahu Teâlâ hazretleri bütün ömrümüzü, bütün faaliyetlerimizi; ailevî faaliyetlerimizi,Allahu Teâlâ hazretleri bütün ömrümüzü, bütün faaliyetlerimizi; ailevî faaliyetlerimizi, ticarî faaliyetlerimizi, sosyal faaliyetlerimizi, dinî faaliyetlerimizi, hepsini Kur'ân-ı Kerîm'in yolunda,ticarî faaliyetlerimizi, sosyal faaliyetlerimizi, dinî faaliyetlerimizi, hepsini Kur'ân-ı Kerîm'in yolunda, Peygamber Efendimiz'in sünnet-i seniyyesine uygun, Allah'ın rızası istikametindePeygamber Efendimiz'in sünnet-i seniyyesine uygun, Allah'ın rızası istikametinde çalışmalarla geçirmeyi, o sıfatlarla, onlara uygun olarak yaşamayı nasip etsin.çalışmalarla geçirmeyi, o sıfatlarla, onlara uygun olarak yaşamayı nasip etsin. Uzun ömürlerle muammer olun. Uzun ömürlerle muammer olun.

Allahu Teâlâ hazretleri ömr-ü tavîl ihsan eylesin; mesut, mutlu bir ömür, hüsn ü hâtimeler nasip eylesin. Allahu Teâlâ hazretleri ömr-ü tavîl ihsan eylesin; mesut, mutlu bir ömür, hüsn ü hâtimeler nasip eylesin.

Ondan sonra da âhirette cennetiyle cemaliyle cümlenizi müşerref eylesin. Ondan sonra da âhirette cennetiyle cemaliyle cümlenizi müşerref eylesin.

es-Selâmü aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtüh! es-Selâmü aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtüh!

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2