Namaz Vakitleri

27 Zilhicce 1445
03 Temmuz 2024
İmsak
03:30
Güneş
05:29
Öğle
13:13
İkindi
17:13
Akşam
20:47
Yatsı
22:37
Detaylı Arama

Kanada ve Amerika’dan İzlenimler

Prof. Dr. Mahmud Es'ad COŞAN

22 Cemâziye'l-Âhir 1418 / 24.10.1997
AKRA- Kanada

Açıklama

Hocamız, Gönül dostumuz, Mürebbi'miz Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN’ın Ak-Radyo’da cuma günleri düzenli olarak konuşmalar yapmıştır. 31 Mart 1993’te başlayıp, vefatından önceki son cuma günü olan, 2 Şubat 2001’e kadar devam eden bu sohbetlerde, hocamız genellikle Râmûzül-Ehâdis’ten, bazen de Muhtârü’l-Ehâdis’ten veya Riyâzu’s-Sâlihîn’den bir miktar hadis-i şerif okuyup, izah etmiştir.

İçinde bulunulan zamanın, ayın, günlerin ihyâ edilmesiyle ilgili bilgiler vermiş ve hatırlatmalarda bulunmuştur. Ayrıca ülkemizi ve insanımızı ilgilendiren güncel konulara temas ettiği de görülmüştür.

Genellikle yurtdışında seyahatte olduğu için çoğu zaman bulunduğu yerden de bahsetmiştir.

Sekiz yıl içerisinde toplam 313 adet sohbet yapmışlardır.

Konuşma Metni

es-Selâmü aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtüh! es-Selâmü aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtüh!

Size bu sefer Kanada'dan hitap ediyorum. Montreal şehrine 100-150 km mesafede bir yerdeyiz.Size bu sefer Kanada'dan hitap ediyorum. Montreal şehrine 100-150 km mesafede bir yerdeyiz. İstedik ama Montreal'e henüz ulaşamadık. Burada konuşma icap etti.İstedik ama Montreal'e henüz ulaşamadık. Burada konuşma icap etti. Buraya gelirken ilk önce "Niagara" diye Türkçe'de söylenenBuraya gelirken ilk önce "Niagara" diye Türkçe'de söylenen ama burada "Nayagara" denilen o meşhur şelaleleri göstermek istemiştim yanımızdaki arkadaşımıza.ama burada "Nayagara" denilen o meşhur şelaleleri göstermek istemiştim yanımızdaki arkadaşımıza. Onları gördük. Hakikaten Allah'ın çok ibretli bir manzarası, tabiatin görülmeye değer bir yeri.Onları gördük. Hakikaten Allah'ın çok ibretli bir manzarası, tabiatin görülmeye değer bir yeri. Oradan arabayla Ontario gölünün batısından dolaşarak Kanada'nın meşhur Toronto şehrine geldik. Oradan arabayla Ontario gölünün batısından dolaşarak Kanada'nın meşhur Toronto şehrine geldik.

Toronto şehrini görünce, kendimi yirmibirinci yüzyıla girmiş sandım.Toronto şehrini görünce, kendimi yirmibirinci yüzyıla girmiş sandım. Yani o televizyon kulesi, o binalar, o binaların yüksekliği ve renkleri, birbirleriyle uyumu...Yani o televizyon kulesi, o binalar, o binaların yüksekliği ve renkleri, birbirleriyle uyumu... Kubbeli bazı başka binalar gördük.Kubbeli bazı başka binalar gördük. Sanki uzaydaki bir şehre gelmişim gibi düşündürdü beni, öyle hayal ettirdi. Sanki uzaydaki bir şehre gelmişim gibi düşündürdü beni, öyle hayal ettirdi. Fevkalâde güzel, fevkalâde gelişmiş yerler, fevkalâde geniş ülkeler...Fevkalâde güzel, fevkalâde gelişmiş yerler, fevkalâde geniş ülkeler... Türkiyemiz'i düşünüyorum, güzel ülkemizi, buraların cesametine, muazzamlığına,Türkiyemiz'i düşünüyorum, güzel ülkemizi, buraların cesametine, muazzamlığına, büyüklüğüne bakıyorum; Allahu Teâlâ hazretleri yardımcımız olsun. büyüklüğüne bakıyorum; Allahu Teâlâ hazretleri yardımcımız olsun.

Bir de burada bazılarıyla konuştuğum zaman, tanıdıklarımızdan birisi bir Amerikalı arkadaşınaBir de burada bazılarıyla konuştuğum zaman, tanıdıklarımızdan birisi bir Amerikalı arkadaşına burada üç-dört yıl kalıp da sonra Türkiye'ye gitmek istediğini söyleyince; burada üç-dört yıl kalıp da sonra Türkiye'ye gitmek istediğini söyleyince;

"Türkiye bakalım dört yıl daha duracak mı?" demiş. "Türkiye bakalım dört yıl daha duracak mı?" demiş.

Amerikalı söylüyor bunu, çok üzüldüm. Bu söz beni fevkalâde etkiledi. Amerikalı söylüyor bunu, çok üzüldüm. Bu söz beni fevkalâde etkiledi.

"Niye?" demiş arkadaşımız. "Niye?" demiş arkadaşımız.

"İşte Yunanlılar var, Ermeniler var, daha başka yıkıcı faaliyetlerde bulunan gruplar var."İşte Yunanlılar var, Ermeniler var, daha başka yıkıcı faaliyetlerde bulunan gruplar var. Dört beş sene daha gitmez gibi..." böyle bir izlenimde, bir fikirde olması bir Amerikalının,Dört beş sene daha gitmez gibi..." böyle bir izlenimde, bir fikirde olması bir Amerikalının, Türkiye ile ilgilenen bir kişinin böyle demesi, beni çok üzdü. Bir üniversitede profesörmüş. Türkiye ile ilgilenen bir kişinin böyle demesi, beni çok üzdü. Bir üniversitede profesörmüş.

Allah devletimize, milletimize, hürriyetimize, saadetimize,Allah devletimize, milletimize, hürriyetimize, saadetimize, ecdadımızın yâdigârı topraklarımıza zeval ve zarar verdirmesin.ecdadımızın yâdigârı topraklarımıza zeval ve zarar verdirmesin. Allahu Teâlâ hazretleri hepimize,Allahu Teâlâ hazretleri hepimize, o topraklarda yaşayan bütün kardeşlerime akıl fikir, güç kuvvet ihsan etsin.o topraklarda yaşayan bütün kardeşlerime akıl fikir, güç kuvvet ihsan etsin. Yanlış işler yapıp da birbirleriyle çatışıp, çekişip düşmana fırsat tanımasınlar.Yanlış işler yapıp da birbirleriyle çatışıp, çekişip düşmana fırsat tanımasınlar. Ve memleketin sahibi olan, bütün vatanını seven kardeşler olarak,Ve memleketin sahibi olan, bütün vatanını seven kardeşler olarak, hepimiz de vatanımızı böldürmemek için var gücümüzle çalışalım. hepimiz de vatanımızı böldürmemek için var gücümüzle çalışalım.

Aksine ben Amerika Birleşik Devletleri'ne geldiğim zaman Avrupa'dan, burada 50 kadar devletin,Aksine ben Amerika Birleşik Devletleri'ne geldiğim zaman Avrupa'dan, burada 50 kadar devletin, state'in birleşip Amerika Birleşik Devletleri'ni meydana getirmesini;state'in birleşip Amerika Birleşik Devletleri'ni meydana getirmesini; muazzam toprakları, çok geniş imkânları, çok yüksek binaları, muazzam toprakları, çok geniş imkânları, çok yüksek binaları, fevkalâde canlı iş yerlerini, ticareti, çalışmayı görünce; fevkalâde canlı iş yerlerini, ticareti, çalışmayı görünce;

"Ne olur biz de çevremizdeki ülkelerle böyle güzel komşuluk münasebetleri içinde anlaşarak,"Ne olur biz de çevremizdeki ülkelerle böyle güzel komşuluk münasebetleri içinde anlaşarak, hudutlarımızdan geçişleri kolaylaştırarak bir büyük birlik meydana getirsek de Şark'tan Garb'a,hudutlarımızdan geçişleri kolaylaştırarak bir büyük birlik meydana getirsek de Şark'tan Garb'a, Doğu'dan Batı'ya her yere rahatça gidip gelebilsek...Doğu'dan Batı'ya her yere rahatça gidip gelebilsek... Bir zamanlar kendimizin idare ettiği diyarları rahat görebilsek... Bir zamanlar kendimizin idare ettiği diyarları rahat görebilsek... Gümrük engelleri, sınır sıkıntıları, vize mecburiyetleri olmasa...Gümrük engelleri, sınır sıkıntıları, vize mecburiyetleri olmasa... Amerika'nın bir yerinden seyahate başlıyorsunuz, -bizi mesela davet ettiler-Amerika'nın bir yerinden seyahate başlıyorsunuz, -bizi mesela davet ettiler- kaç tane eyalet geçerek, kaç tane devlet geçerek bir yere gidiyorsunuz.kaç tane eyalet geçerek, kaç tane devlet geçerek bir yere gidiyorsunuz. Hiçbir şey yok. Ne kadar güzel!Hiçbir şey yok. Ne kadar güzel! Biz de böyle birlik ve beraberliği sağlayabilsek ne kadar iyi olur!" diye düşündüm. Biz de böyle birlik ve beraberliği sağlayabilsek ne kadar iyi olur!" diye düşündüm.

Bir, bu birlik beni çok etkiledi.Bir, bu birlik beni çok etkiledi. Birlikten ne kadar büyük bir gücün doğduğu, koskocaman bir kıta, parça parça paylaşılmışBirlikten ne kadar büyük bir gücün doğduğu, koskocaman bir kıta, parça parça paylaşılmış ama sonunda birleştirilmiş ve sonunda bir birleşik devlet olarak idare ediliyor.ama sonunda birleştirilmiş ve sonunda bir birleşik devlet olarak idare ediliyor. Biz niye birleşmeyelim? Bu beni etkiledi. Biz niye birleşmeyelim? Bu beni etkiledi.

İkincisi, burada ne kadar bilimsel çalışmalar yapıldığını, ilmin ne kadar ileri olduğunu gördüm.İkincisi, burada ne kadar bilimsel çalışmalar yapıldığını, ilmin ne kadar ileri olduğunu gördüm. Mesela bir Boston şehrinde -tek bir şehirde- 70 üniversite olduğunu söylediler.Mesela bir Boston şehrinde -tek bir şehirde- 70 üniversite olduğunu söylediler. Ve önemli üniversiteler olduğunu söylediler. Bu ne kadar mühim bir olay!Ve önemli üniversiteler olduğunu söylediler. Bu ne kadar mühim bir olay! Bizim de ilme, irfana, dünyevî ve uhrevî her çeşit ilme son derece eğilmemiz,Bizim de ilme, irfana, dünyevî ve uhrevî her çeşit ilme son derece eğilmemiz, kuvvet vermemiz ve ilme sarılmamız gerektiğini düşündüm. kuvvet vermemiz ve ilme sarılmamız gerektiğini düşündüm.

Ayrıca buraya kadarki seyahatimde -Amerika ve Kanada seyahatimde- bir şey daha çok dikkatimi çekti.Ayrıca buraya kadarki seyahatimde -Amerika ve Kanada seyahatimde- bir şey daha çok dikkatimi çekti. Her yerde seyahat ve gezi yapanların faydalanması için basılmış küçük kitapçıkları,Her yerde seyahat ve gezi yapanların faydalanması için basılmış küçük kitapçıkları, kağıtları, tanıtma yazılarını alıyorum, inceliyorum. Son derece büyük bir din hürriyeti var.kağıtları, tanıtma yazılarını alıyorum, inceliyorum. Son derece büyük bir din hürriyeti var. Ve anladım ki Amerika'ya Avrupa'dan gelen, göç eden grupların çoğu dinî duygularla göç etmişlerVe anladım ki Amerika'ya Avrupa'dan gelen, göç eden grupların çoğu dinî duygularla göç etmişler ve belli eyaletlerde belli şehirlerde yerleşmişler.ve belli eyaletlerde belli şehirlerde yerleşmişler. Kendi dinlerine göre yaşamaya uygun birer ortam oluşturmuşlar. Bu çok önemli. Kendi dinlerine göre yaşamaya uygun birer ortam oluşturmuşlar. Bu çok önemli.

Mesela orta eyaletlerde gezerken Amish adı verilen bir topluluk gördüm.Mesela orta eyaletlerde gezerken Amish adı verilen bir topluluk gördüm. Bu Amishler Almanya'dan, İsviçre'den gelmiş olan hırıstiyan topluluklar.Bu Amishler Almanya'dan, İsviçre'den gelmiş olan hırıstiyan topluluklar. Burada aynen kendi dinlerini, imanlarını koruyorlar.Burada aynen kendi dinlerini, imanlarını koruyorlar. Ve kendilerinin dinlerini, imanlarını koruması da kendilerinin reklamı oluyor.Ve kendilerinin dinlerini, imanlarını koruması da kendilerinin reklamı oluyor. Herkes onları görmeye geliyor. Okumuyorlar, siyah elbiseler giyiyorlar, uzun sakallar bırakıyorlar. Herkes onları görmeye geliyor. Okumuyorlar, siyah elbiseler giyiyorlar, uzun sakallar bırakıyorlar. Atlı arabalarda yaşıyorlar, onlarla bir yerden bir yere gidiyorlar.Atlı arabalarda yaşıyorlar, onlarla bir yerden bir yere gidiyorlar. Evlerinde gazyağı lambalarıyla yaşıyorlar. Çocuklarını okutmuyorlar.Evlerinde gazyağı lambalarıyla yaşıyorlar. Çocuklarını okutmuyorlar. Okuyan çocuklarını evlatlıktan reddediyorlarmış diye duyuyorum.Okuyan çocuklarını evlatlıktan reddediyorlarmış diye duyuyorum. Yani netice itibariyle yanlış. Ama yanlış bir inancı bile muhafaza ediyorlar. Yani netice itibariyle yanlış. Ama yanlış bir inancı bile muhafaza ediyorlar.

Dün aldığım kâğıtlarda bir bölgeyi gördüm. Barnaba İncili'ne inanan bir grup var.Dün aldığım kâğıtlarda bir bölgeyi gördüm. Barnaba İncili'ne inanan bir grup var. Onlar Allah'ın varlığını [birliyorlar] galiba.Onlar Allah'ın varlığını [birliyorlar] galiba. Hz. İsa hakkında öbür hırıstiyanlardan farklı inançları var.Hz. İsa hakkında öbür hırıstiyanlardan farklı inançları var. Onlar da bir şehirde toplanmışlar, büyük binalar yapmışlar.Onlar da bir şehirde toplanmışlar, büyük binalar yapmışlar. Senenin belli günlerinde belli toplantılar tertipliyorlar.Senenin belli günlerinde belli toplantılar tertipliyorlar. Hatta gelenlere -tabi bizim inancımıza göre yanlış- "hacı" ünvanı veriyorlar.Hatta gelenlere -tabi bizim inancımıza göre yanlış- "hacı" ünvanı veriyorlar. Okuduğum kağıtlarda "hacca gelenlere kolaylıklar, kalacakları yerler..." diye sözler yazmışlar. Okuduğum kağıtlarda "hacca gelenlere kolaylıklar, kalacakları yerler..." diye sözler yazmışlar.

Ama bir şey görülüyor; Amerika'da din hürriyeti var.Ama bir şey görülüyor; Amerika'da din hürriyeti var. Her çeşit inanca sahip yüzlerce ayrı grubun inanç hürriyeti var. Bu çok önemli bir şey.Her çeşit inanca sahip yüzlerce ayrı grubun inanç hürriyeti var. Bu çok önemli bir şey. Allah bize de bir hoşgörü ihsan etsin.Allah bize de bir hoşgörü ihsan etsin. Kimisi şu mezheptekini hoş görmüyor, kimisi bu mezheptekini hoş görmüyor.Kimisi şu mezheptekini hoş görmüyor, kimisi bu mezheptekini hoş görmüyor. Hatta müslüman olanlar arasında birbirlerine kaşları çatık, hasım, hasımâne duygularla bakanlar var.Hatta müslüman olanlar arasında birbirlerine kaşları çatık, hasım, hasımâne duygularla bakanlar var. Mezhep, tarikat, meşrep, düşünce, yaşam farkları bizim ülkede insanlar arasındaMezhep, tarikat, meşrep, düşünce, yaşam farkları bizim ülkede insanlar arasında fevkalâde kızgınlıklara sebep oluyor, kopmaya, çatışmaya sebep oluyor.fevkalâde kızgınlıklara sebep oluyor, kopmaya, çatışmaya sebep oluyor. Halbuki Amerika'da ilgi çekici bir şey olmuş; sırf oralara onları görmeye gelenler var.Halbuki Amerika'da ilgi çekici bir şey olmuş; sırf oralara onları görmeye gelenler var. Herkes kendi bildiği gibi yaşıyor ve hiçbir şey demiyorlar. Bunlar çok önemli.Herkes kendi bildiği gibi yaşıyor ve hiçbir şey demiyorlar. Bunlar çok önemli. Tabi bunların bilinmesi de önemli. Tabi bunların bilinmesi de önemli.

Onun için bu Amerika gezisi kendi zâtım için -şahsım adına konuşuyorum- bana çok faydalı oldu.Onun için bu Amerika gezisi kendi zâtım için -şahsım adına konuşuyorum- bana çok faydalı oldu. Hürriyetlerin ne kadar geniş olduğunu ve bizde ne kadar çok baskı altında tutulduğunu gördüm.Hürriyetlerin ne kadar geniş olduğunu ve bizde ne kadar çok baskı altında tutulduğunu gördüm. Çok üzüldüm tabi ülkem namına... Çok üzüldüm tabi ülkem namına...

Şimdi burada mesela gece 10'a kadarŞimdi burada mesela gece 10'a kadar -gece gündüz seyahat ettiğimiz için görüyoruz- iş yerleri, dükkânlar açık.-gece gündüz seyahat ettiğimiz için görüyoruz- iş yerleri, dükkânlar açık. Halbuki bizde mesela 6'dan sonra belediye emriyle, hükümetin emriyle kapalıdır. Niye kapalı? Halbuki bizde mesela 6'dan sonra belediye emriyle, hükümetin emriyle kapalıdır.

Niye kapalı?

Bak işte bunlar açık. Pekâlâ herkes de memnun.Bak işte bunlar açık. Pekâlâ herkes de memnun. Gündüz çalışan akşam arabasına atlayıp, iş yerine gelip orada alışveriş yapabiliyor.Gündüz çalışan akşam arabasına atlayıp, iş yerine gelip orada alışveriş yapabiliyor. Muazzam çarşılar, ışıl ışıl, pırıl pırıl, cıvıl cıvıl, muazzam bir ticarî faaliyet... Demek ki olabiliyor. Muazzam çarşılar, ışıl ışıl, pırıl pırıl, cıvıl cıvıl, muazzam bir ticarî faaliyet... Demek ki olabiliyor.

Demek ki yasakçılığın dışında, yasakçılık olmadan her şeyi hoş gören bir toplum, Amerika.Demek ki yasakçılığın dışında, yasakçılık olmadan her şeyi hoş gören bir toplum, Amerika. Burasını görmemiz lazım. Kendimizi de bu hale getirmemiz lazım.Burasını görmemiz lazım. Kendimizi de bu hale getirmemiz lazım. Çevremizi de hoş gören, bizden başka düşünenleri kınamayan, hoş görenÇevremizi de hoş gören, bizden başka düşünenleri kınamayan, hoş gören ve herkesin huzur içinde kendi inancına göre giyinip,ve herkesin huzur içinde kendi inancına göre giyinip, ibadet edip yaşayabildiği bir toplum oluşturmak çok önemli.ibadet edip yaşayabildiği bir toplum oluşturmak çok önemli. Bu da ilimle, irfanla, ileri ülkeleri tanımakla olacak. Bu da ilimle, irfanla, ileri ülkeleri tanımakla olacak. Sanıyorum bizim bazı kimseler Türkiye'de ileri ülkeleri tanımıyorlar. Sanıyorum bizim bazı kimseler Türkiye'de ileri ülkeleri tanımıyorlar.

Bu kadar açıklamadan sonra Abdullah b. Abbas radıyallahu anhümâ'danBu kadar açıklamadan sonra Abdullah b. Abbas radıyallahu anhümâ'dan rivayet edilmiş olan bir hadîs-i şerîfi okumaya başlamak istiyorum. rivayet edilmiş olan bir hadîs-i şerîfi okumaya başlamak istiyorum.

Selâsetün testağfiru lehümü's-semavâtü ve'l-ardu ve'l-leylüSelâsetün testağfiru lehümü's-semavâtü ve'l-ardu ve'l-leylü ve'n-nehâru ve'l-melâiketü el-ulemâ' ve'l-müteallimûne ve'l-ashiyâ'. ve'n-nehâru ve'l-melâiketü el-ulemâ' ve'l-müteallimûne ve'l-ashiyâ'.

Sadaka Resûlullah fîmâ kâl ev kemâ kâl. Sadaka Resûlullah fîmâ kâl ev kemâ kâl.

Peygamber Efendimiz, İbn Abbas radıyallahu anhümâ'nın rivayet ettiğine göre,Peygamber Efendimiz, İbn Abbas radıyallahu anhümâ'nın rivayet ettiğine göre, yani Hz. Abbas isimli amcasının oğlu mübarek Abdullah'ın rivayet ettiğine göre, şöyle buyurmuşlar; yani Hz. Abbas isimli amcasının oğlu mübarek Abdullah'ın rivayet ettiğine göre, şöyle buyurmuşlar;

Selâsetün. "Üç cins zümre, üç grup insan vardır ki." Testağfiru lehüm. "Onlar için istiğfar eder."Selâsetün. "Üç cins zümre, üç grup insan vardır ki." Testağfiru lehüm. "Onlar için istiğfar eder." es-Semavâtü ve'l-ardu. "Gökler ve yer onlar için tevbe ve istiğfar eder." es-Semavâtü ve'l-ardu. "Gökler ve yer onlar için tevbe ve istiğfar eder." Ve'l-leylü ve'n-nehâru. "Gece ve gündüz onlar için dua eder."Ve'l-leylü ve'n-nehâru. "Gece ve gündüz onlar için dua eder." Yani zaman ve mekân, yerler-gökler, geceler-gündüzler bunları seviyor.Yani zaman ve mekân, yerler-gökler, geceler-gündüzler bunları seviyor. Ve'l-melâiketu. "Ve melekler de onlar için dua ederler." Kimdir bunlar? Ve'l-melâiketu. "Ve melekler de onlar için dua ederler."

Kimdir bunlar?

el-Ulemâ'. Birincisi alimler. Başta bu zikredilmiş. Ve'l-müteallimûne. İkincisi ilim öğrenenler. el-Ulemâ'. Birincisi alimler. Başta bu zikredilmiş.

Ve'l-müteallimûne. İkincisi ilim öğrenenler.

Ve'l-ashiyâ'. Üçüncüsü de cömert insanlar. Aziz ve muhterem kardeşlerim! Ve'l-ashiyâ'. Üçüncüsü de cömert insanlar.

Aziz ve muhterem kardeşlerim!

Bu Amerika, Kanada, Avrupa gezisinde çok kesin olarak gördüm ki hayatın devamı için ilim çok önemli.Bu Amerika, Kanada, Avrupa gezisinde çok kesin olarak gördüm ki hayatın devamı için ilim çok önemli. Mutlaka çağdaş ilmi yakalamalıyız. Ve mutlaka hepimizin ilme sımsıkı sarılması,Mutlaka çağdaş ilmi yakalamalıyız. Ve mutlaka hepimizin ilme sımsıkı sarılması, ilmî vasıtaları elde etmesi veb kullanması lazım. Bunları kullanmadan bu ileri ülkelere yetişmemiz, ilmî vasıtaları elde etmesi veb kullanması lazım. Bunları kullanmadan bu ileri ülkelere yetişmemiz, çağı yakalamamız ve onların karşısında hürriyetimizi, istiklalimizi korumamız bile mümkün olamayacak.çağı yakalamamız ve onların karşısında hürriyetimizi, istiklalimizi korumamız bile mümkün olamayacak. Onun için topluca bir ilim seferberliği yapmaya, yani yirmibirinci yüzyıla hazırlanmak için,Onun için topluca bir ilim seferberliği yapmaya, yani yirmibirinci yüzyıla hazırlanmak için, yirmibirinci yüzyıla üç sene kala bu çağdaş ilmi yakalamak için mutlaka ilme sarılmalıyız.yirmibirinci yüzyıla üç sene kala bu çağdaş ilmi yakalamak için mutlaka ilme sarılmalıyız. Bilgisayarla, kütüphanelerle, ansiklopedilerle, özel ilimlere dair en yeni, en kıymetli bilgileri alarak,Bilgisayarla, kütüphanelerle, ansiklopedilerle, özel ilimlere dair en yeni, en kıymetli bilgileri alarak, yabancı dil öğrenerek, özellikle Amerika'yı, Avrupa'yı ihmal etmeden,yabancı dil öğrenerek, özellikle Amerika'yı, Avrupa'yı ihmal etmeden, Japonya'yı, Çin'i göz ardı etmeden mutlaka ilme sımsıkı sarılıp çalışmamız ve bir şeyler yapmamız gerekiyor.Japonya'yı, Çin'i göz ardı etmeden mutlaka ilme sımsıkı sarılıp çalışmamız ve bir şeyler yapmamız gerekiyor. Bir şeyler arayıp bulmamız gerekiyor. Bizim de buluşlar yapmamız gerekiyor.Bir şeyler arayıp bulmamız gerekiyor. Bizim de buluşlar yapmamız gerekiyor. Bizim de hatalarımızı anlayıp o hatalardan kurtulma çarelerini tespit etmemiz gerekiyor. Bizim de hatalarımızı anlayıp o hatalardan kurtulma çarelerini tespit etmemiz gerekiyor. Bizim de atılımlar yapmamız için bize neler gerekliyse onları sağlamamız gerekiyor.Bizim de atılımlar yapmamız için bize neler gerekliyse onları sağlamamız gerekiyor. Bu da alimlerle olacak. Alimlere hürmetle olacak. Bu da alimlerle olacak. Alimlere hürmetle olacak.

Alimler sınıf sınıftır, derece derecedir. Hatta iyisi ve kötüsü bile vardır.Alimler sınıf sınıftır, derece derecedir. Hatta iyisi ve kötüsü bile vardır. Bazı alimlerin ilmini kötüye kullandığı, dünya menfaati sağlamakta kullandığı,Bazı alimlerin ilmini kötüye kullandığı, dünya menfaati sağlamakta kullandığı, Allah'ın rızasını düşünmediği için cehenneme atılacağını bildiren hadîs-i şerîfler var.Allah'ın rızasını düşünmediği için cehenneme atılacağını bildiren hadîs-i şerîfler var. Ama esas itibariyle ilim ve alimler kıymetli. Alimlerin en kıymetlisi Allah'ı bilen, Allah'ı bildiren alimlerdir.Ama esas itibariyle ilim ve alimler kıymetli. Alimlerin en kıymetlisi Allah'ı bilen, Allah'ı bildiren alimlerdir. Yani evliyâullahtır. Dinî ilimlere âşina olan kimselerdir. Ama öteki ilimler? Yani evliyâullahtır. Dinî ilimlere âşina olan kimselerdir.

Ama öteki ilimler?

Öteki ilimleri bilen alimler de mü'min oldukları takdirde baş tâcıdır, kıymetlidir. Öteki ilimleri bilen alimler de mü'min oldukları takdirde baş tâcıdır, kıymetlidir.

Onun için hepimiz alim olmaya çalışalım ya da alimleri destekleyelim. Onun için hepimiz alim olmaya çalışalım ya da alimleri destekleyelim.

Yerin, göğün, gecenin, gündüzün tevbe ve istiğfar edip Allah'a yalvarıp,Yerin, göğün, gecenin, gündüzün tevbe ve istiğfar edip Allah'a yalvarıp, lehine duada bulunduğu kimselerin ikinci grubu; ve'l-müteallimûn, öğrencilerdir, öğrenenlerdir.lehine duada bulunduğu kimselerin ikinci grubu; ve'l-müteallimûn, öğrencilerdir, öğrenenlerdir. Bu da çok önemli. Tabi insan alim olmak için de önce öğrenci olmalı. Bu da çok önemli. Tabi insan alim olmak için de önce öğrenci olmalı. İlmi öğrenmeye başlamadan alim olunamıyor. Onun için öğrenciler de çok kıymetli. İlmi öğrenmeye başlamadan alim olunamıyor. Onun için öğrenciler de çok kıymetli. Öğrencilere değer vermeliyiz, önem vermeliyiz, desteklemeliyiz. Fakir olanlara zekâtlarımızı vermeliyiz. Öğrencilere değer vermeliyiz, önem vermeliyiz, desteklemeliyiz. Fakir olanlara zekâtlarımızı vermeliyiz. Zeki olup da okuyamayanlara yardımcı olmalıyız. Eğitim müesseseleri kurmalıyız. Eğitimi engellememeliyiz.Zeki olup da okuyamayanlara yardımcı olmalıyız. Eğitim müesseseleri kurmalıyız. Eğitimi engellememeliyiz. Başarılı olduktan sonra bir kızın başörtüsü kusur görülmemeli, bir öğrencinin sakalı bir mâni teşkil etmemeli.Başarılı olduktan sonra bir kızın başörtüsü kusur görülmemeli, bir öğrencinin sakalı bir mâni teşkil etmemeli. Alimlere verdiğimiz kadar ilerinin alimleri olacak olan öğrencilere de kıymet vermeliyiz. Alimlere verdiğimiz kadar ilerinin alimleri olacak olan öğrencilere de kıymet vermeliyiz.

Üçüncüsü; ve'l-ashiyâ', sahî kimseler, cömert kimseler. Üçüncüsü; ve'l-ashiyâ', sahî kimseler, cömert kimseler.

Bunlara da yerler ve gökler, gece ve gündüz tevbe ve istiğfar eder.Bunlara da yerler ve gökler, gece ve gündüz tevbe ve istiğfar eder. Çünkü her şey bir bakıma da maddiyâta dayanıyor. İşin, her atılımın bir parasal yönü oluyor.Çünkü her şey bir bakıma da maddiyâta dayanıyor. İşin, her atılımın bir parasal yönü oluyor. "Bunun sermayesini nereden bulacağız, bu işi nasıl yapacağız?" diye…"Bunun sermayesini nereden bulacağız, bu işi nasıl yapacağız?" diye… Bunu çok açık olarak bu seyahatimde gördüm. Hakikaten müslümanların para imkânlarını,Bunu çok açık olarak bu seyahatimde gördüm. Hakikaten müslümanların para imkânlarını, maddî imkânlarını bir araya getirmesi lazım. Yapması gereken hayır hizmetlerini böylece yapması lazım.maddî imkânlarını bir araya getirmesi lazım. Yapması gereken hayır hizmetlerini böylece yapması lazım. Veyahut diğer millî ve dinî atılımlarını paralarını bir araya getirerek yapması lazım.Veyahut diğer millî ve dinî atılımlarını paralarını bir araya getirerek yapması lazım. Para yönünden kuvvetli olduğu zaman bütün işleri kolayca yapmak ve en iyi cihazlarla, Para yönünden kuvvetli olduğu zaman bütün işleri kolayca yapmak ve en iyi cihazlarla, en hızlı şekilde yapmak mümkün oluyor. Burayı gezdiğimiz zaman,en hızlı şekilde yapmak mümkün oluyor.

Burayı gezdiğimiz zaman,
izlediğimiz toplumda dikkatimizi çeken en mühim nokta; din müesseselerinin ve din adamlarının izlediğimiz toplumda dikkatimizi çeken en mühim nokta; din müesseselerinin ve din adamlarının -burada yahudiler, hırıstiyanlar var, hırıstiyanların çeşitli mezhepleri var, hindular var--burada yahudiler, hırıstiyanlar var, hırıstiyanların çeşitli mezhepleri var, hindular var- son derece zengin olduğunu gördük. Bunlar binalarından, mülklerinden belli.son derece zengin olduğunu gördük. Bunlar binalarından, mülklerinden belli. Ellerindeki imkânlar son derecede fazla. İşte bu imkânlar onlar tarafından kullanıldığı için Ellerindeki imkânlar son derecede fazla. İşte bu imkânlar onlar tarafından kullanıldığı için yanlış da olsa fikirleri, yanlışları saklayıp, kendilerini güzel gösterip taraftarlarını koruyabiliyorlar. yanlış da olsa fikirleri, yanlışları saklayıp, kendilerini güzel gösterip taraftarlarını koruyabiliyorlar. Buna rağmen azalma oluyormuş. Ama yine de dimdik ayaktalar ve toplumun son dereceBuna rağmen azalma oluyormuş. Ama yine de dimdik ayaktalar ve toplumun son derece dine ve din adamlarına saygılı olduğunu görüyoruz. Dini yaşadığını görüyorum.dine ve din adamlarına saygılı olduğunu görüyoruz. Dini yaşadığını görüyorum. Söyleyebilirim ki İngiltere'den, Avrupa'dan, Amerika'daki halk daha dindar, dinine daha bağlı. Ama yanlış.Söyleyebilirim ki İngiltere'den, Avrupa'dan, Amerika'daki halk daha dindar, dinine daha bağlı. Ama yanlış. Temenni ederiz ki doğruları anlatan müesseseler kurulsun, doğruları öğrensinler.Temenni ederiz ki doğruları anlatan müesseseler kurulsun, doğruları öğrensinler. Kabul edebilirler, İslâm'a girebilirler. Yeter ki doğruları anlatacak müesseseler hazırlansınKabul edebilirler, İslâm'a girebilirler. Yeter ki doğruları anlatacak müesseseler hazırlansın ve onu sağlayacak insanlar gelsin, buralarda dolaşsın, anlatsın.ve onu sağlayacak insanlar gelsin, buralarda dolaşsın, anlatsın. O zaman onlar gerçekleri görüp doğru yola gelebilirler. O zaman onlar gerçekleri görüp doğru yola gelebilirler.

Bu hadîs-i şerîften anladığımız ve almamız gereken dersler nedir? Bu hadîs-i şerîften anladığımız ve almamız gereken dersler nedir?

İlme önem vermeliyiz. Alim olmaya çalışmalıyız. Çocuklarımızı alim yetiştirmeye çalışmalıyız;İlme önem vermeliyiz. Alim olmaya çalışmalıyız. Çocuklarımızı alim yetiştirmeye çalışmalıyız; çağa göre, yirmibirinci yüzyıla uygun yetiştirmeliyiz. Çocuklarımız da, onların hocaları da çok muhterem,çağa göre, yirmibirinci yüzyıla uygun yetiştirmeliyiz. Çocuklarımız da, onların hocaları da çok muhterem, el üstünde tutulmalı. Bunlar -mü'min oldukları takdirde- Allah'ın sevdiği insanlar. el üstünde tutulmalı. Bunlar -mü'min oldukları takdirde- Allah'ın sevdiği insanlar. Tabi bunlar için gerekli mâlî imkânları, yardımları da zenginler keselerini açıp sağlamalı.Tabi bunlar için gerekli mâlî imkânları, yardımları da zenginler keselerini açıp sağlamalı. Onlar da Allah'ın sevgili kulu oluyor. Sevgili kulu olduğu için yerler ve gökler,Onlar da Allah'ın sevgili kulu oluyor. Sevgili kulu olduğu için yerler ve gökler, geceler gündüzler onlara tevbe ve istiğfar ediyor, Allah'a onlar için dua ediveriyorlar. geceler gündüzler onlara tevbe ve istiğfar ediyor, Allah'a onlar için dua ediveriyorlar.

Bu çeşit çalışmaların yapılmasını candan duygularla, buradaki ilerilikten ve canlılıktan etkilenmişBu çeşit çalışmaların yapılmasını candan duygularla, buradaki ilerilikten ve canlılıktan etkilenmiş ama ülkesini seven bir insan olarak, ülkesinin de böyle olmasını temenni eden bir kimse olarakama ülkesini seven bir insan olarak, ülkesinin de böyle olmasını temenni eden bir kimse olarak bu hadîs-i şerîfe önem vermenizi rica ediyorum. İlme koşalım, çocuklarımızı alim yetiştirelimbu hadîs-i şerîfe önem vermenizi rica ediyorum. İlme koşalım, çocuklarımızı alim yetiştirelim ve kesenin ağzını açıp dinimiz için gayret edip çalışalım. ve kesenin ağzını açıp dinimiz için gayret edip çalışalım.

Bir hadîs-i şerîf daha okumak istiyorum. Bir hadîs-i şerîf daha okumak istiyorum.

Selâsetün leantühüm emîrun zâlimun ve fâsikun kad a'lane bi-fıskıhî ve mübtediun yehdimu sünneten. Selâsetün leantühüm emîrun zâlimun ve fâsikun kad a'lane bi-fıskıhî ve mübtediun yehdimu sünneten.

Bu ikinci hadîs-i şerîf İbn Ömer radıyallahu anhümâ'dan. Bu da bizim dertlerimizle ilgili olduğu için,Bu ikinci hadîs-i şerîf İbn Ömer radıyallahu anhümâ'dan. Bu da bizim dertlerimizle ilgili olduğu için, önemli bazı konulara işaret ettiği için okumayı uygun gördüm. önemli bazı konulara işaret ettiği için okumayı uygun gördüm.

Selâsetün leantühüm buyuruyor Peygamber Efendimiz;Selâsetün leantühüm buyuruyor Peygamber Efendimiz; "Üç grup insan vardır ki ben onlara lanet ederim." "Üç grup insan vardır ki ben onlara lanet ederim."

Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem kimseye beddua etmezdi.Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem kimseye beddua etmezdi. "Ben lanet edici bir peygamber olarak gönderilmedim." buyururdu. "Ben lanet edici bir peygamber olarak gönderilmedim." buyururdu.

"Yâ Resûlallah, bunlar bize işkence ediyorlar, bunlara lanet et de Allah bunları kahretsin!" dedikleri zaman, "Yâ Resûlallah, bunlar bize işkence ediyorlar, bunlara lanet et de Allah bunları kahretsin!" dedikleri zaman,

"Ben lanetçi peygamber olarak gönderilemedim. Yâ Rabbi, kavmim bilmiyor. Bunları hidayete sevk eyle."Ben lanetçi peygamber olarak gönderilemedim. Yâ Rabbi, kavmim bilmiyor. Bunları hidayete sevk eyle. Bunları affeyle. Bunlara doğru yolu göster!" diye, merhametle dua eden Peygamber Efendimiz; Bunları affeyle. Bunlara doğru yolu göster!" diye, merhametle dua eden Peygamber Efendimiz;

"Üç sınıf insana lanet ederim." buyuruyor. Leantühüm, "lanet ettim bile" demek."Üç sınıf insana lanet ederim." buyuruyor. Leantühüm, "lanet ettim bile" demek. Mâzi siygasıyla işin kesinliğini, ciddiyetini, vehametini göstermek bakımından önemli. Mâzi siygasıyla işin kesinliğini, ciddiyetini, vehametini göstermek bakımından önemli.

Kimmiş bu Resûlullah Efendimiz'in hiç sevmediği ve mutlaka lanet edeceği,Kimmiş bu Resûlullah Efendimiz'in hiç sevmediği ve mutlaka lanet edeceği, lanet ettiğini kesin olarak belirttiği üç sınıf insan? lanet ettiğini kesin olarak belirttiği üç sınıf insan?

Bunları da görelim çünkü bunlar da çok önemli. Bir, emîrun zâlimun "Zalim bir emir." Bunları da görelim çünkü bunlar da çok önemli.

Bir, emîrun zâlimun "Zalim bir emir."

Kendisinde mevki makamı dolayısıyla emretme hakkı, selahiyeti olan ama zalim olan bir kimse.Kendisinde mevki makamı dolayısıyla emretme hakkı, selahiyeti olan ama zalim olan bir kimse. Peygamber Efendimiz ona lanet ediyor. Peygamber Efendimiz ona lanet ediyor.

Tabi "emir" deyince, mesela müslümanların başındaki kimselere "emîrü'l-mü'minîn", "mü'minlerin emiri" denilir.Tabi "emir" deyince, mesela müslümanların başındaki kimselere "emîrü'l-mü'minîn", "mü'minlerin emiri" denilir. Ama her işin, her emrin başındaki sorumlu kişiye de "emir" denir. O emri yönetmekle sorumlu insan demek.Ama her işin, her emrin başındaki sorumlu kişiye de "emir" denir. O emri yönetmekle sorumlu insan demek. Binâenaleyh, mesela Devlet Su İşleri'nin başındaki kimse de Arapça'nın mantığına göre,Binâenaleyh, mesela Devlet Su İşleri'nin başındaki kimse de Arapça'nın mantığına göre, kelimenin kullanış şekline göre emirdir. Karayolları'nın başındaki de emirdir.kelimenin kullanış şekline göre emirdir. Karayolları'nın başındaki de emirdir. Demiryolları'nın başındaki genel müdür de emirdir.Demiryolları'nın başındaki genel müdür de emirdir. Veyahut Tarım Bakanlığı'nda Toprak Mahsulleri Ofisi'nin başındaki kimse emirdir. Veyahut Tarım Bakanlığı'nda Toprak Mahsulleri Ofisi'nin başındaki kimse emirdir.

Neden? Emretme selahiyeti var. Yani hak ve selahiyet sahibi, emir ve komuta elinde olan.Neden?

Emretme selahiyeti var. Yani hak ve selahiyet sahibi, emir ve komuta elinde olan.
Yalnız asker değil; ümmetin işini görmek üzere bir görevin başına getirilmiş, emretme hakkına,Yalnız asker değil; ümmetin işini görmek üzere bir görevin başına getirilmiş, emretme hakkına, selahiyetine makamı dolayısıyla sahip olan her kimse emirdir. En başındaki, hepsinin başındaki sultandır,selahiyetine makamı dolayısıyla sahip olan her kimse emirdir. En başındaki, hepsinin başındaki sultandır, o en büyük emirdir, emîrü'l-mü'minîn'dir. o en büyük emirdir, emîrü'l-mü'minîn'dir. Ötekiler derece derece daha küçük sorumlulukları yüklenmiş emirlerdir. Ötekiler derece derece daha küçük sorumlulukları yüklenmiş emirlerdir.

Emir, yönetici, emir ve komuta sahibi, komutan veya kaymakam veya genel müdür veya sorumlu bir kişiEmir, yönetici, emir ve komuta sahibi, komutan veya kaymakam veya genel müdür veya sorumlu bir kişi eğer adaletle hareket ederse Allah sever. Ama zulüm yaparsa, haksızlık yaparsa, baskı yaparsa, eğer adaletle hareket ederse Allah sever. Ama zulüm yaparsa, haksızlık yaparsa, baskı yaparsa, ezerse, haklıya hakkını vermezse, haksıza iltimas geçerse veyahut birilerini, mazlumları,ezerse, haklıya hakkını vermezse, haksıza iltimas geçerse veyahut birilerini, mazlumları, zayıfları ezer, inletir, ağlatırsa tamam, Resûlullah Efendimiz böyle bir kimseye lanet ediyor.zayıfları ezer, inletir, ağlatırsa tamam, Resûlullah Efendimiz böyle bir kimseye lanet ediyor. Resûlullah da bir kimseye lanet etti mi, o dünyada da âhirette de iflah olmaz;Resûlullah da bir kimseye lanet etti mi, o dünyada da âhirette de iflah olmaz; dünyada da cezasını çeker, âhirette de belasını bulur. Birincisi bu. dünyada da cezasını çeker, âhirette de belasını bulur. Birincisi bu.

İkincisi; ve fâsikun kad a'lene bi-fıskıhî "Bir günahkâr ki günahını korkmadan âşikâre işliyor." İkincisi; ve fâsikun kad a'lene bi-fıskıhî "Bir günahkâr ki günahını korkmadan âşikâre işliyor."

Ona da Resûlullah Efendimiz lanet eder. Ona da Resûlullah Efendimiz lanet eder.

Kusursuz kul olmaz, günah işlemeyen kaç kişi vardır? "Gece gündüz işleri, isyan kamu" dediği gibi şairlerin,Kusursuz kul olmaz, günah işlemeyen kaç kişi vardır? "Gece gündüz işleri, isyan kamu" dediği gibi şairlerin, insanların çoğu hata işler, günah işler ama biraz da Allah'tan korkup, utanıp insanların çoğu hata işler, günah işler ama biraz da Allah'tan korkup, utanıp kendini sakınması, çekinmesi lazım. Hiç böyle yapmıyor, günahını açıkça işliyor, pervasızca, küstahçakendini sakınması, çekinmesi lazım. Hiç böyle yapmıyor, günahını açıkça işliyor, pervasızca, küstahça "Yaparım, ne olacak yahu?" gibilerinden dikleniyor, açıkça günahını işliyor."Yaparım, ne olacak yahu?" gibilerinden dikleniyor, açıkça günahını işliyor. Tamam, bu daha fena çünkü gizli bir yerde, gizli bir suç işlerse insanın kendisiyle Allah arasında kalır;Tamam, bu daha fena çünkü gizli bir yerde, gizli bir suç işlerse insanın kendisiyle Allah arasında kalır; Allah dilerse affeder, dilerse cezalandırır. Ama fıskını, fücûrunu, günahını âşikâre yapıp da Allah dilerse affeder, dilerse cezalandırır. Ama fıskını, fücûrunu, günahını âşikâre yapıp da bir de utanmadan, arlanmadan dikleniyorsa, devam ediyorsa o zaman o başkalarına kötü örnek olur. bir de utanmadan, arlanmadan dikleniyorsa, devam ediyorsa o zaman o başkalarına kötü örnek olur. Resûlullah ona lanet ediyor. Böyle bir kimse çok daha tehlikeli bir günahkâr oluyor.Resûlullah ona lanet ediyor. Böyle bir kimse çok daha tehlikeli bir günahkâr oluyor. Kendi başına bir köşede sessizce günah işleyen, kendisine ait, kendisine zararı olacak bir suçu işleyen,Kendi başına bir köşede sessizce günah işleyen, kendisine ait, kendisine zararı olacak bir suçu işleyen, o da günahkâr ama kalkıp da işi âşikâre yapan Allah'tan korkmadığını ilan etmiş oluyor,o da günahkâr ama kalkıp da işi âşikâre yapan Allah'tan korkmadığını ilan etmiş oluyor, pervasızlığını göstermiş oluyor. Başkalarına da kötü örnek oluyor. Ona da Resûlullah lanet eder. pervasızlığını göstermiş oluyor. Başkalarına da kötü örnek oluyor. Ona da Resûlullah lanet eder.

Ve üçüncüsü; ve mübtediun yehdimu sünneten "Sünneti yıkan bid'atçi." Ve üçüncüsü; ve mübtediun yehdimu sünneten "Sünneti yıkan bid'atçi."

Dinimizin bugüne kadar sapasağlam, tertemiz kalmasının sebebi;Dinimizin bugüne kadar sapasağlam, tertemiz kalmasının sebebi; Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in hayatının çok teferruatlı olarak, çok sağlam bir şekilde Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz'in hayatının çok teferruatlı olarak, çok sağlam bir şekilde -Allah razı olsun- din alimleri tarafından satır satır, kelime kelime tespit edilmiş olmasıdır. -Allah razı olsun- din alimleri tarafından satır satır, kelime kelime tespit edilmiş olmasıdır. Peygamber Efendimiz'in sözleri, hareketleri, hatta bir olay karşısındaki davranışı, susması, konuşması,Peygamber Efendimiz'in sözleri, hareketleri, hatta bir olay karşısındaki davranışı, susması, konuşması, bunların hepsi bizim için dinimizde birer önemli kaynaktır. Fıkıh ahkâmının kaynağıdır.bunların hepsi bizim için dinimizde birer önemli kaynaktır. Fıkıh ahkâmının kaynağıdır. Şimdi bunlar çok güzel tespit edilmiş olduğu için büyüklerimiz, din alimlerimizŞimdi bunlar çok güzel tespit edilmiş olduğu için büyüklerimiz, din alimlerimiz sünnet-i seniyye-i nebeviyyeye uygun olarak, tam Resûlullah'ın yolunca yürüyüp gelmişlerdir,sünnet-i seniyye-i nebeviyyeye uygun olarak, tam Resûlullah'ın yolunca yürüyüp gelmişlerdir, tertemiz müslümanlar olarak bu asra kadar gelmişlerdir. Bunu ne bozar? tertemiz müslümanlar olarak bu asra kadar gelmişlerdir.

Bunu ne bozar?

Dinde sünnete uymayıp, bid'atler ortaya çıkaranlar bozarlar. Onun için bid'atçiler çok kötü insanlardır.Dinde sünnete uymayıp, bid'atler ortaya çıkaranlar bozarlar. Onun için bid'atçiler çok kötü insanlardır. Bid'atçiler, ortaya sonradan yeni şeyler çıkaranlar, sünnette olmayan şeyleri çıkaranlar,Bid'atçiler, ortaya sonradan yeni şeyler çıkaranlar, sünnette olmayan şeyleri çıkaranlar, -dini her birisi bir miktar bozuyor demektir- böyle bozanlar cehennemin köpekleridir, -dini her birisi bir miktar bozuyor demektir- böyle bozanlar cehennemin köpekleridir, kilâbu'n-nâr diye bildiriliyor bir hadîs-i şerîfte. Bu çok kötü bir şey. kilâbu'n-nâr diye bildiriliyor bir hadîs-i şerîfte. Bu çok kötü bir şey.

Sünnet-i seniyye bozuldu mu, tahrip oldu mu, insanlar darmadağın dağılır.Sünnet-i seniyye bozuldu mu, tahrip oldu mu, insanlar darmadağın dağılır. Çünkü dinimizin teferruatını sünnet-i seniyye bildiriyor. Mesela Kur'ân-ı Kerîm'de Allahu Teâlâ hazretleriÇünkü dinimizin teferruatını sünnet-i seniyye bildiriyor. Mesela Kur'ân-ı Kerîm'de Allahu Teâlâ hazretleri "zekât veriniz" diye buyurmuş ama zekâtla ilgili bütün öteki bilgileri Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem"zekât veriniz" diye buyurmuş ama zekâtla ilgili bütün öteki bilgileri Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem sünnet-i seniyyesiyle bizlere anlatmıştır. "Namaz kılın" diye buyurmuş amasünnet-i seniyyesiyle bizlere anlatmıştır. "Namaz kılın" diye buyurmuş ama "Namaza Sübhaneke ile başlayın" veya "Fatiha'yı okuyun", "Fatiha'dan sonra bir sûre ekleyin", "Namaza Sübhaneke ile başlayın" veya "Fatiha'yı okuyun", "Fatiha'dan sonra bir sûre ekleyin", "rüku edin", "secde edin" diye neler okuyacakları teferruatla "rüku edin", "secde edin" diye neler okuyacakları teferruatla Peygamber Efendimiz'in hadîs-i şerîfinde bildirilmiştir. Peygamber Efendimiz'in hadîs-i şerîfinde bildirilmiştir. Yani Kur'ân-ı Kerîm öz olarak işaret buyurmuştur, Peygamber Efendimiz tafsilen onu açıklamıştır.Yani Kur'ân-ı Kerîm öz olarak işaret buyurmuştur, Peygamber Efendimiz tafsilen onu açıklamıştır. Sünnet-i seniyye, bir bakıma Kur'ân-ı Kerîm'in açıklamasıdır, tefsiridir.Sünnet-i seniyye, bir bakıma Kur'ân-ı Kerîm'in açıklamasıdır, tefsiridir. Bir insan onu ihmal ederse, yıkarsa, bozarsa, ona uymazsa, dini çığırından çıkarmış olur. Bir insan onu ihmal ederse, yıkarsa, bozarsa, ona uymazsa, dini çığırından çıkarmış olur.

Bizden önceki ümmetler, peygamberlerinin getirdiği asıl dini koruyamadıkları için delalete düşmüşlerdir,Bizden önceki ümmetler, peygamberlerinin getirdiği asıl dini koruyamadıkları için delalete düşmüşlerdir, sapık olmuşlardır, Allah'ın gazabına uğrayacak duruma düşmüşlerdir, mağdûbi aleyhim olmuşlardır,sapık olmuşlardır, Allah'ın gazabına uğrayacak duruma düşmüşlerdir, mağdûbi aleyhim olmuşlardır, dâllin olmuşlardır, mudıllîn olmaktadırlar. Bizim o duruma düşmememiz içindâllin olmuşlardır, mudıllîn olmaktadırlar. Bizim o duruma düşmememiz için Resûlullah'ı iyi tanımamız, sallallahu aleyhi ve sellem'in sünnetine sımsıkı sarılmamız lazım.Resûlullah'ı iyi tanımamız, sallallahu aleyhi ve sellem'in sünnetine sımsıkı sarılmamız lazım. Öyle olursa, sünnete uygun olarak, o zaman din sapasağlam ayakta durur,Öyle olursa, sünnete uygun olarak, o zaman din sapasağlam ayakta durur, -kıyamete kadar zaten Allahu Teâlâ hazretlerinin Kur'ân-ı Kerîm'ine kimse dokunamayacak- -kıyamete kadar zaten Allahu Teâlâ hazretlerinin Kur'ân-ı Kerîm'ine kimse dokunamayacak- Kur'ân-ı Kerîm'in tam mânasıyla doğru anlaşılması ve yaşanması mümkün olur. Kur'ân-ı Kerîm'in tam mânasıyla doğru anlaşılması ve yaşanması mümkün olur.

Ama sünnetler hiçe sayılırsa, bid'atçiler çıkarsa, bid'atçiler rağbet kazanırsa, İslâm'ın aslında,Ama sünnetler hiçe sayılırsa, bid'atçiler çıkarsa, bid'atçiler rağbet kazanırsa, İslâm'ın aslında, Resûlullah'ın hayatında, asr-ı saadetinde olmayan, sünnetin ruhuna aykırı olan işler yayılırsa, Resûlullah'ın hayatında, asr-ı saadetinde olmayan, sünnetin ruhuna aykırı olan işler yayılırsa, o zaman din çığırından çıkar. Dindarlar dinden sapmış olurlar, doğru yoldan kaymış, o zaman din çığırından çıkar. Dindarlar dinden sapmış olurlar, doğru yoldan kaymış, ayakları yanlış yollara batmış olur, bataklığa saplanmış olurlar.ayakları yanlış yollara batmış olur, bataklığa saplanmış olurlar. Onun için kendileri ve etrafını tehlikeye düşürürler. Dünyaları, âhiretleri zarara uğrayabilir.Onun için kendileri ve etrafını tehlikeye düşürürler. Dünyaları, âhiretleri zarara uğrayabilir. Buna sebep olan bid'atçiler, sünneti yıkan, sünneti tahrip eden bid'atçiler deBuna sebep olan bid'atçiler, sünneti yıkan, sünneti tahrip eden bid'atçiler de Peygamber Efendimiz'in lanetine uğramış oluyorlar. Peygamber Efendimiz tehdit ediyor yani, Peygamber Efendimiz'in lanetine uğramış oluyorlar. Peygamber Efendimiz tehdit ediyor yani, kimsenin böyle yapmamasını söylüyor. Kimse zulüm yapmasın. Kimse günah işlemesin. kimsenin böyle yapmamasını söylüyor. Kimse zulüm yapmasın. Kimse günah işlemesin. Âşikâre, edepsizce günahı açık açık işleyip, bir de sağa sola efelik taslamasın.Âşikâre, edepsizce günahı açık açık işleyip, bir de sağa sola efelik taslamasın. Kimse sünnet-i seniyyeyi yıkmasın, diye onlara karşı ne kadar sert bir ifade kullanmış oluyor. Kimse sünnet-i seniyyeyi yıkmasın, diye onlara karşı ne kadar sert bir ifade kullanmış oluyor.

Allahu Teâlâ hazretleri bizi her çeşit haksızlıktan, zulümden korusun.Allahu Teâlâ hazretleri bizi her çeşit haksızlıktan, zulümden korusun. İlme irfana uygun olarak yaşamaya muvaffak eylesin. Günahlardan uzak eylesin. İlme irfana uygun olarak yaşamaya muvaffak eylesin. Günahlardan uzak eylesin. Aksine, Resûlullah Efendimiz'in tavsiye buyurduğu, Allah'ın seveceği güzel amelleri, güzel ibadetleri,Aksine, Resûlullah Efendimiz'in tavsiye buyurduğu, Allah'ın seveceği güzel amelleri, güzel ibadetleri, taatleri, sevapları, işleri, hayrât u hasenâtı yapmayı, Ümmet-i Muhammed'e faydalı olmayı nasip eylesin.taatleri, sevapları, işleri, hayrât u hasenâtı yapmayı, Ümmet-i Muhammed'e faydalı olmayı nasip eylesin. Bi'datlerden uzak durup sünnet-i seniyyeye uygun yaşamayı nasip eylesin. Bi'datlerden uzak durup sünnet-i seniyyeye uygun yaşamayı nasip eylesin.

Temenni ediyorum ki şu diyarlarda, Amerika'da, Avrupa'da, Almanya'da gördüğüm düzen,Temenni ediyorum ki şu diyarlarda, Amerika'da, Avrupa'da, Almanya'da gördüğüm düzen, temizlik, zenginlik, çeşitli hizmetler İslâm ülkelerinde de olur.temizlik, zenginlik, çeşitli hizmetler İslâm ülkelerinde de olur. İslâm ülkelerindeki o sefalet, o derbederlik, o gerilik, o üzücü manzaralar İslâm ülkelerindeki o sefalet, o derbederlik, o gerilik, o üzücü manzaralar inşaallah yakın zamanda, hayırlı insanların gayretleriyle izale olur. inşaallah yakın zamanda, hayırlı insanların gayretleriyle izale olur.

Allahu Teâlâ hazretleri cümlemizi dîn-i mübîn-i İslâm'a en güzel hizmet edenlerden,Allahu Teâlâ hazretleri cümlemizi dîn-i mübîn-i İslâm'a en güzel hizmet edenlerden, müslüman kardeşlerine en faydalı çalışmaları yapanlardan eylesin. Kardeşlerimizin mutlu olmasını sağlayacak,müslüman kardeşlerine en faydalı çalışmaları yapanlardan eylesin. Kardeşlerimizin mutlu olmasını sağlayacak, rahat etmesini sağlayacak, başkalarının yüzünün gülmesini sağlayacak,rahat etmesini sağlayacak, başkalarının yüzünün gülmesini sağlayacak, onlardan dua almaya sebep olacak işler yapmayı Allah cümlemize nasîb-i müyesser eylesin. onlardan dua almaya sebep olacak işler yapmayı Allah cümlemize nasîb-i müyesser eylesin. Ömrümüz hayırla, hasenatla geçsin. Allah cümlemize hayırlı, verimli, uzun ömürler ihsan eylesin. Ömrümüz hayırla, hasenatla geçsin. Allah cümlemize hayırlı, verimli, uzun ömürler ihsan eylesin. Hüsn-ü hâtimeler ile Allah'ın sevdiği kullar olarak, şöyle kelimeteyni şehâdeteyni güzel güzel, Hüsn-ü hâtimeler ile Allah'ın sevdiği kullar olarak, şöyle kelimeteyni şehâdeteyni güzel güzel, iman ile söyleye söyleye, eşhedü en lâ ilâhe illallah iman ile söyleye söyleye, eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne muhammeden abdühû ve resûlühû diye diye, aşk ile, sıdk ile, mü'min-i kâmiller olarakve eşhedü enne muhammeden abdühû ve resûlühû diye diye, aşk ile, sıdk ile, mü'min-i kâmiller olarak âhirete göçüp Rabbimiz'in cennetiyle, cemaliyle müşerref olmayı, Rıdvân-ı ekberine ermeyi,âhirete göçüp Rabbimiz'in cennetiyle, cemaliyle müşerref olmayı, Rıdvân-ı ekberine ermeyi, yani razı olduğu kullar olmayı, cennetine sokup taltif eylediği kullar olmayı cümlemize nasip eylesin.yani razı olduğu kullar olmayı, cennetine sokup taltif eylediği kullar olmayı cümlemize nasip eylesin. Peygamber Efendimiz'e komşu eylesin. Peygamber Efendimiz'in şefaatine, sevgisine,Peygamber Efendimiz'e komşu eylesin. Peygamber Efendimiz'in şefaatine, sevgisine, iltifatına mazhar olmayı nasip eylesin. Lanetine uğrayanlardan, sevmediği, havz-ı kevserine geliyorken iltifatına mazhar olmayı nasip eylesin. Lanetine uğrayanlardan, sevmediği, havz-ı kevserine geliyorken yollarını kesip azap melekleri, zebaniler alıp bazı kimseleri götürecekler, cehenneme atacaklar,yollarını kesip azap melekleri, zebaniler alıp bazı kimseleri götürecekler, cehenneme atacaklar, böyle yoldan döndürülenlerden eylemesin. böyle yoldan döndürülenlerden eylemesin.

Allahu Teâlâ hazretleri mübarek günler, geceler hürmetine dualarımızı kabul eylesin.Allahu Teâlâ hazretleri mübarek günler, geceler hürmetine dualarımızı kabul eylesin. Cümlemizi dünya ve âhiretin her türlü hayırlarına mazhar eylesin. Cümlemizi dünya ve âhiretin her türlü hayırlarına mazhar eylesin.

es-Selâmü aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtüh. es-Selâmü aleyküm ve rahmetullâhi ve berekâtüh.

Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2