Namaz Vakitleri

24 Şa'bân 1446
23 February 2025
İmsak
06:16
Güneş
07:41
Öğle
13:22
İkindi
16:23
Akşam
18:54
Yatsı
20:14
Detaylı Arama

Konuşma Metni

Euzübillahimineşşeytanirracim.Euzübillahimineşşeytanirracim. Bismillahirrahmanirrahim.Bismillahirrahmanirrahim.

El-Hamdü lillâhi Rabbi'l-âlemîne hamden kesîran tayyiben müberaken fîh.


El-Hamdü lillâhi Rabbi'l-âlemîne hamden kesîran tayyiben müberaken fîh.
Alâ külli hâlin ve fî külli hîn. Alâ külli hâlin ve fî külli hîn. Ve's-salâtu ve's-selâmu alâ seyyidinâ Muhammedin Ve's-salâtu ve's-selâmu alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ve men tebi'ahû bi-ihsânin ilâ yevmi'd-dîn.ve alâ âlihî ve sahbihî ve men tebi'ahû bi-ihsânin ilâ yevmi'd-dîn.

Emmâ ba'd:


Emmâ ba'd:


Fekale Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem.


Fekale Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem.


İze’s-te’zene ehadüküm selâsen


İze’s-te’zene ehadüküm selâsen
fe-lem yü’zen le-hû fe’l-yerci.fe-lem yü’zen le-hû fe’l-yerci.

Sadeka rasûlullahi fî mâ kâle ev kemâ kâle.


Sadeka rasûlullahi fî mâ kâle ev kemâ kâle.


Ebû Mûsâ, Ebû Sa’îd ve


Ebû Mûsâ, Ebû Sa’îd ve
Cündüb rahmetullahi aleyhim ecmaîn hazretlerinden,Cündüb rahmetullahi aleyhim ecmaîn hazretlerinden, İmam Buhârî, İmam Müslim, İmam Ahmed b. Hanbel,İmam Buhârî, İmam Müslim, İmam Ahmed b. Hanbel, İmam Mâlik, İbn Hibbân, Tahavî [Tayalisî] rivayet etmişler.İmam Mâlik, İbn Hibbân, Tahavî [Tayalisî] rivayet etmişler.

Peygamber efendimiz bize adap öğretmek babında buyuruyor ki;


Peygamber efendimiz bize adap öğretmek babında buyuruyor ki;


İze’s-te’zene ehadüküm selâsen


İze’s-te’zene ehadüküm selâsen
Sizden biriniz, birisinin evine yanına oturduğu yere,Sizden biriniz, birisinin evine yanına oturduğu yere, barındığı odaya, eve, kapıya vardığı zaman, izin istediği zaman.barındığı odaya, eve, kapıya vardığı zaman, izin istediği zaman.

İze’s-te’zene ehadüküm selâsen.


İze’s-te’zene ehadüküm selâsen.
Üç defa izin ister.Üç defa izin ister.

Fe-lem yü’zen le-hû.


Fe-lem yü’zen le-hû.
Eğer kendisine izin verilmemişse,Eğer kendisine izin verilmemişse, üç defa izin istediği halde, kendisine izin verilmemişse,üç defa izin istediği halde, kendisine izin verilmemişse, içeri girme izni müsaadesi, o zaman.içeri girme izni müsaadesi, o zaman. Fe’l-yercı’. Geriye dönsün. Üçten fazla ısrar etmesin demek.Fe’l-yercı’. Geriye dönsün. Üçten fazla ısrar etmesin demek.

Şimdi İslam, çölde bedevi insanlara veya hicazdaki


Şimdi İslam, çölde bedevi insanlara veya hicazdaki
mahrumiyetli bölgelerdeki insanlaramahrumiyetli bölgelerdeki insanlara Peygamber efendimiz vasıtasıyla çok edepler öğretti.Peygamber efendimiz vasıtasıyla çok edepler öğretti. Çok şeyler öğrendiler. Hayatları kökünden değişti.Çok şeyler öğrendiler. Hayatları kökünden değişti. Yıkanmayı öğrendiler, suyun kıt olduğu çölde,Yıkanmayı öğrendiler, suyun kıt olduğu çölde, günde beş defa yıkanmayı öğrendiler,günde beş defa yıkanmayı öğrendiler, boylu boyunca yıkanmayı öğrendiler,boylu boyunca yıkanmayı öğrendiler, dişlerini fırçalamayı öğrendiler, dişlerini fırçalamayı öğrendiler, tırnakları uzatmayıp kesmeyi öğrendiler,tırnakları uzatmayıp kesmeyi öğrendiler, kılları kazımayı vücudu koku tutacak, ter tutacak,kılları kazımayı vücudu koku tutacak, ter tutacak, pislik yapacak mikrop barındıracak şeylerden temizlemeyi,pislik yapacak mikrop barındıracak şeylerden temizlemeyi, sünnet olmayı.sünnet olmayı. Yani İslam, hayatın düşünülebilen her dalında,Yani İslam, hayatın düşünülebilen her dalında, her kısmında, her yönünde insanlara âdab öğretti.her kısmında, her yönünde insanlara âdab öğretti. Çok güzel şeyler öğretti.Çok güzel şeyler öğretti.

Baba çocuğunu nasıl terbiye edecek?


Baba çocuğunu nasıl terbiye edecek?
Evlat ana babasına nasıl muamele edecek?Evlat ana babasına nasıl muamele edecek? Evlenme nasıl olacak?Evlenme nasıl olacak? Kadın kocasına karşı ne gibi vazifelere riayet edecek?Kadın kocasına karşı ne gibi vazifelere riayet edecek? Neler yapacak?Neler yapacak? Erkek kadına ve çocukların karşı görevleri neler? Erkek kadına ve çocukların karşı görevleri neler? Onlar için neler yapacak. Böyle sayısız.Onlar için neler yapacak. Böyle sayısız. Her şeyin âdabı var.Her şeyin âdabı var.

Âdab ne demek?


Âdab ne demek?


Bir şeyin yanlışsız yapılmasını sağlayan


Bir şeyin yanlışsız yapılmasını sağlayan
bilgiler ve kurallar demek.bilgiler ve kurallar demek. Her şeyin âdabı var.Her şeyin âdabı var. Bir yere gittiği zaman da insanın, âdabtan birisi istizandır.Bir yere gittiği zaman da insanın, âdabtan birisi istizandır. İstizan ne demek?İstizan ne demek? İzin istemek demek.İzin istemek demek. Bir arkadaşınızın evine gidiyorsunuz,Bir arkadaşınızın evine gidiyorsunuz, paldır küldür giremezsiniz içeriye.paldır küldür giremezsiniz içeriye. Şimdi bizim mahdum telefon ediyor,Şimdi bizim mahdum telefon ediyor, baba diyor, toplantı halindeydik,baba diyor, toplantı halindeydik, odadaydık, birisi paldur küldür kapıdan içeri girdi,odadaydık, birisi paldur küldür kapıdan içeri girdi, başladı efendim bilmem tenkitli konuşmaya.başladı efendim bilmem tenkitli konuşmaya. Oraya girmeye hakkı yok onun.Oraya girmeye hakkı yok onun.

Yani içeriye, bir kapalı kapıdan içeriye


Yani içeriye, bir kapalı kapıdan içeriye
bir kimsenin İslami yönden.bir kimsenin İslami yönden. Yani girende iyi Müslüman, derviş yani.Yani girende iyi Müslüman, derviş yani. Paldır küldür giremez bir toplantıya.Paldır küldür giremez bir toplantıya. Kapı kapalı çünkü. İçerde adam soyunuyor olur,Kapı kapalı çünkü. İçerde adam soyunuyor olur, giyiniyor olur, doktor olmuş olur. giyiniyor olur, doktor olmuş olur. Soyun demiştir, muayene ediyordur vs. yani. Giremez.Soyun demiştir, muayene ediyordur vs. yani. Giremez. Kapı kapalı oldu mu. Hatta kapının kapalı olması gerekmez.Kapı kapalı oldu mu. Hatta kapının kapalı olması gerekmez. Perde olsa yeter. Yani açılamaması şartı yok.Perde olsa yeter. Yani açılamaması şartı yok. Açılmamasını işaret eden bir işaretin olması yeterli yani.Açılmamasını işaret eden bir işaretin olması yeterli yani. İçeri giremez. O zaman kapının önüne geldiği zaman,İçeri giremez. O zaman kapının önüne geldiği zaman, içeriye girebilir miyim diye müsaade isteyecek.içeriye girebilir miyim diye müsaade isteyecek.

Bu müsaadenin şekli seslenmek olabilir.


Bu müsaadenin şekli seslenmek olabilir.
Orada kimse var mı? Selamun aleyküm. Girebilir miyim?Orada kimse var mı? Selamun aleyküm. Girebilir miyim? Falan gibi.Falan gibi. Kendisinin kapının önüne geldiğini belirten bir usül ileKendisinin kapının önüne geldiğini belirten bir usül ile girmek istediğini bildirecek.girmek istediğini bildirecek. İçerden girme izin verilmemişse o zaman giremez.İçerden girme izin verilmemişse o zaman giremez.

Üç defa izin istesin. Yani girmek istediğini belirtsin.


Üç defa izin istesin. Yani girmek istediğini belirtsin.
Böyle olabilir veya tık tık tık. Buda bir izin isteme şeklidir.Böyle olabilir veya tık tık tık. Buda bir izin isteme şeklidir. Kapıyı vuruyor tamam. Zil. Şimdi zil var veya seslenmek.Kapıyı vuruyor tamam. Zil. Şimdi zil var veya seslenmek. Süleyman ağa, Süleyman ağa, Süleyman ağa.Süleyman ağa, Süleyman ağa, Süleyman ağa. Cevap yok içerden “ni vaaa” demiyor.Cevap yok içerden “ni vaaa” demiyor. O zaman şey yapacak. Üç defa izin istedi, izin verilmediyse geri gidecek.O zaman şey yapacak. Üç defa izin istedi, izin verilmediyse geri gidecek. İçeri kapıyı açıpta zorla girmek olmaz.İçeri kapıyı açıpta zorla girmek olmaz. Hatta değil kapıyı açmak, pencere perdesiz olsa,Hatta değil kapıyı açmak, pencere perdesiz olsa, çünkü perdede bir varlıktı o zaman,çünkü perdede bir varlıktı o zaman, kolay bulunan bir şey değildi kumaş, orada çok zordu.kolay bulunan bir şey değildi kumaş, orada çok zordu. Hurma liflerinden bir şeyler örer perde yaparlardı.Hurma liflerinden bir şeyler örer perde yaparlardı. Evlerin kapısı buydu yani.Evlerin kapısı buydu yani. Yoksa böyle tahtayı nerden bulacaklar.Yoksa böyle tahtayı nerden bulacaklar. Yok ki bu malzeme yok ki yakında.Yok ki bu malzeme yok ki yakında.

Kâbe’yi nasıl yaptılar?


Kâbe’yi nasıl yaptılar?
Tamiri yapılacak Kâbe’nin. Seller duvarlarını çatlattı dengesini bozdu.Tamiri yapılacak Kâbe’nin. Seller duvarlarını çatlattı dengesini bozdu. Yıkıp yeniden yapacaklar. Nasıl yaptılar Kâbe-i Müşerrefeyi?Yıkıp yeniden yapacaklar. Nasıl yaptılar Kâbe-i Müşerrefeyi? Kızıl denizde bir gemi battı. Allah, batıran Allah.Kızıl denizde bir gemi battı. Allah, batıran Allah. Mukadderatı Allah takdir etmiyor mu? Gemi karaya vurdu.Mukadderatı Allah takdir etmiyor mu? Gemi karaya vurdu. Tabi gelen geçenler bildi. Kocama bir gemi, kenarda yatıyor.Tabi gelen geçenler bildi. Kocama bir gemi, kenarda yatıyor. Malzemesi var bunun, kaburgaları var,Malzemesi var bunun, kaburgaları var, güverte tahtaları var, yan tahtaları var falan.güverte tahtaları var, yan tahtaları var falan. Onlardan faydalanıp yaptılar.Onlardan faydalanıp yaptılar. Yok öyle git hemen burada tımber dükkanına, istediğin boydaki şeyden al,Yok öyle git hemen burada tımber dükkanına, istediğin boydaki şeyden al, istediğin kadar.istediğin kadar. İki gündür, üç gündür işte gidip geliyoruzİki gündür, üç gündür işte gidip geliyoruz şu ende şu boyda efendim kesiyor da hemen,şu ende şu boyda efendim kesiyor da hemen, cart cart cart.cart cart cart. Her şey gayet kolaylaşmış. Cihazı var, tezgahı var.Her şey gayet kolaylaşmış. Cihazı var, tezgahı var. Çok kolay.Çok kolay.

Yani marangozluk falan çok basit iş.


Yani marangozluk falan çok basit iş.
Her şey kolaylaşmış. Hazır güzel palanyalanmış.Her şey kolaylaşmış. Hazır güzel palanyalanmış. Yani dressed, dressed tımber.Yani dressed, dressed tımber. Düzletilmiş tahta satıyor adam hazır.Düzletilmiş tahta satıyor adam hazır. Boyları belli. Köşe satıyor.Boyları belli. Köşe satıyor. Yani sanatçıya yapacak bir şey kalmamış ki.Yani sanatçıya yapacak bir şey kalmamış ki. Çıta satıyor. Her şey var.Çıta satıyor. Her şey var. Sonra küçük tahtaları birbirine eklemişler.Sonra küçük tahtaları birbirine eklemişler. Tahta her yerden kırılıyor,Tahta her yerden kırılıyor, eklendiği yerden kırılması mümkün değil.eklendiği yerden kırılması mümkün değil. İnce ince nasıl işlemişler hayran kalıyorum. Çok güzel.İnce ince nasıl işlemişler hayran kalıyorum. Çok güzel. Ama o zaman öyle değildi.Ama o zaman öyle değildi. Kapı yoktu evlerde, cam ve pencere hiç yoktu.Kapı yoktu evlerde, cam ve pencere hiç yoktu. Cam çok yeni bir şey, çok yeni güzel bir usül.Cam çok yeni bir şey, çok yeni güzel bir usül. Camı nerden bulsunlar? Cam yoktu.Camı nerden bulsunlar? Cam yoktu. Güneş girsin diye bir aralık, açıklık vardı amaGüneş girsin diye bir aralık, açıklık vardı ama kimse girmesin diye mazgal gibi yapılıyordu küçük. kimse girmesin diye mazgal gibi yapılıyordu küçük. Yani içeriye birisi ordan girmesin diye böyle yapıyordu.Yani içeriye birisi ordan girmesin diye böyle yapıyordu. Ama kedi girebilir, başka mahlûk girebilir yani.Ama kedi girebilir, başka mahlûk girebilir yani. Ordan hava geliyordu, ışık geliyordu.Ordan hava geliyordu, ışık geliyordu. Kapılar, işte bulabilirse belki kapatacak bir şey yapıyorduKapılar, işte bulabilirse belki kapatacak bir şey yapıyordu belki oda yoktu. Bütün bunlara rağmen açık birbelki oda yoktu. Bütün bunlara rağmen açık bir pencereden içeriye baksa, içeriye kapıdan izinsiz girmişpencereden içeriye baksa, içeriye kapıdan izinsiz girmiş gibi günah oluyor İslam da.gibi günah oluyor İslam da. O kadar önemli. Bakamaz.O kadar önemli. Bakamaz.

Cuma namazında, belki Cuma gününde değil


Cuma namazında, belki Cuma gününde değil
Hz. Osman radıyallahu anhın Halifeliği zamanında,Hz. Osman radıyallahu anhın Halifeliği zamanında, birisi geldi halifenin yanına, Hz. Osman’ın yanına, .birisi geldi halifenin yanına, Hz. Osman’ın yanına, . Osman-ı Zûnnûreyn radıyallahu anhın yanına.Osman-ı Zûnnûreyn radıyallahu anhın yanına. Şöyle bir baktı yüzüne, Hz. Osman.Şöyle bir baktı yüzüne, Hz. Osman. Senin gözünde zina izlerdi görüyorum ey filanca dedi.Senin gözünde zina izlerdi görüyorum ey filanca dedi. Adamcağız çarpıldı, sarsıldı, utandı, kızardı, bozardı.Adamcağız çarpıldı, sarsıldı, utandı, kızardı, bozardı. Senin gözlerinde zina izi görüyorum dediSenin gözlerinde zina izi görüyorum dedi

Şaşırdı dedi ki:


Şaşırdı dedi ki:


Peygamberlik kesilmedi mi ya emir’el mü’minin? Dedi.


Peygamberlik kesilmedi mi ya emir’el mü’minin? Dedi.
Yani Peygamber efendimiz böyle söylese,Yani Peygamber efendimiz böyle söylese, o zaman şaşmayacak.o zaman şaşmayacak. Çünkü Allah’ın Resûlü diyecek.Çünkü Allah’ın Resûlü diyecek. Ama Hz. Osman söyleyince işin mahiyetini anlayamadı.Ama Hz. Osman söyleyince işin mahiyetini anlayamadı. Peygamberlik kesilmedi mi ya emir’el mü’minin? Dedi.Peygamberlik kesilmedi mi ya emir’el mü’minin? Dedi. Halbuki Allah Peygamberlerine bildirdiği gibiHalbuki Allah Peygamberlerine bildirdiği gibi evliyâsına da bildirir.evliyâsına da bildirir. Peygamberlerine verdiği olağanüstüPeygamberlerine verdiği olağanüstü imkanlara mucize deniliyor.imkanlara mucize deniliyor. Evliyâullaha verdiği ikramlara keramet deniyor.Evliyâullaha verdiği ikramlara keramet deniyor. Hz. Osman’ınki ne?Hz. Osman’ınki ne?

Keramet.


Keramet.


Gözünden, gözü ile bir günah işlediğini anladı,


Gözünden, gözü ile bir günah işlediğini anladı,
gözünde zina izleri görüyorum dedi Hz. Osman.gözünde zina izleri görüyorum dedi Hz. Osman. Meğer yolda gelirken, açık bir kapıdanMeğer yolda gelirken, açık bir kapıdan veyahut bir evin açık yerinden, perdesi rüzgardan mı uçtu?veyahut bir evin açık yerinden, perdesi rüzgardan mı uçtu? Kalktı esti de, nasıl olduysa içerdeki kadını görmüş,Kalktı esti de, nasıl olduysa içerdeki kadını görmüş, belki yıkanan kadını görmüş, öyle gelmiş.belki yıkanan kadını görmüş, öyle gelmiş. İçeriye bakmış. Yani zina izleri görüyorum gözünde diyor.İçeriye bakmış. Yani zina izleri görüyorum gözünde diyor. O kadar önemli.O kadar önemli. Bakmamak önemli.Bakmamak önemli. İçeriye bakmayacak.İçeriye bakmayacak.

Tabi o bakmayacak.


Tabi o bakmayacak.
Ev halkı da içerisi görünmesin diyeEv halkı da içerisi görünmesin diye şimdi tedbirler alınıyor işte.şimdi tedbirler alınıyor işte. Perdeler.Perdeler. Keten perdeler, bilmem jaluzi perdeler vesaire filan.Keten perdeler, bilmem jaluzi perdeler vesaire filan. Bir şeyler, çareler, içeri görünmemesi,Bir şeyler, çareler, içeri görünmemesi, girilmemesi sağlanıyor.girilmemesi sağlanıyor. Kapılar kapalı açmak istese açamaz, ancak zile çalıyor.Kapılar kapalı açmak istese açamaz, ancak zile çalıyor. Tamam şimdi biraz daha emniyet sağlanmış.Tamam şimdi biraz daha emniyet sağlanmış. Yine de kapıyı çalmak şeydir, istizandır.Yine de kapıyı çalmak şeydir, istizandır.

İsitizan ne demek?


İsitizan ne demek?


İzin istemek demek.


İzin istemek demek.
İzin istiyor yani.İzin istiyor yani. Kapıyı çaldı mı ne demek?Kapıyı çaldı mı ne demek? Ben geldim seninle görüşmek içeri girmek istiyorum,Ben geldim seninle görüşmek içeri girmek istiyorum, müsaade eder misin demek?müsaade eder misin demek? Müsaade ederse üç defa yapacak bu işi.Müsaade ederse üç defa yapacak bu işi. Ondan sonra şey yapacak.Ondan sonra şey yapacak. Peki bu üç tanenin aralığı ne olacak?Peki bu üç tanenin aralığı ne olacak? Yani üç tane yapar da, tamam.Yani üç tane yapar da, tamam. Ama dırt, bir dırt iki, dırt üç.Ama dırt, bir dırt iki, dırt üç. Hadi eyvallah ben gidiyorum.Hadi eyvallah ben gidiyorum. Böyle mi? Hayır.Böyle mi? Hayır. Namaza durduğunu düşünecek içerdekinin.Namaza durduğunu düşünecek içerdekinin. Namazı bitirmesine kadar geçecek vakit ki,Namazı bitirmesine kadar geçecek vakit ki, namazda ise, namazı bitirsin selam versin gelsin. namazda ise, namazı bitirsin selam versin gelsin. Belki namazdadır diye o kadar bekleyecek yani.Belki namazdadır diye o kadar bekleyecek yani. Üçüncüde olmazsa geri dönecek.Üçüncüde olmazsa geri dönecek.

Kapıya gittiği zaman kapıya dik durulmayacak.


Kapıya gittiği zaman kapıya dik durulmayacak.
Kapı açıldığı zaman içerisi görülecek gibi durulmayacak.Kapı açıldığı zaman içerisi görülecek gibi durulmayacak. Ya yana dönecek ya arkasını dönecek.Ya yana dönecek ya arkasını dönecek. Adam kapıyı açacak veya kadın.Adam kapıyı açacak veya kadın. Kim o deyince, bacım Ahmet bey evde mi diyecek?Kim o deyince, bacım Ahmet bey evde mi diyecek? Bakmıyor. Kadının yüzünü görmüyor.Bakmıyor. Kadının yüzünü görmüyor. Kadın açık mı kapalı mı bilmiyor. Kadın açık mı kapalı mı bilmiyor. Evde buyrun veya işte çarşıya gitti, beş dakika sonra gelir Evde buyrun veya işte çarşıya gitti, beş dakika sonra gelir veya akşama gelecek falan.veya akşama gelecek falan. Neyse yani yüzü doğrudan doğruya içeriyi görmeyecek.Neyse yani yüzü doğrudan doğruya içeriyi görmeyecek. Buda âdabtan.Buda âdabtan.

Kapıyı vurmanın usulünden


Kapıyı vurmanın usulünden
erkanından âdabından biri de bu.erkanından âdabından biri de bu. Neden?Neden? Çünkü kadının yüzünü görmemesi lazım.Çünkü kadının yüzünü görmemesi lazım. Belki de kadın ev kıyafetiyledir.Belki de kadın ev kıyafetiyledir. Belki tam örtünememiştir diye.Belki tam örtünememiştir diye. İhtiyatsız bir şekilde.İhtiyatsız bir şekilde.

Mesela kocası geldi sanır.


Mesela kocası geldi sanır.
Kadının birisi bana anlatıyor.Kadının birisi bana anlatıyor. Efendim tam kocası gelmesi saatinde konuşmuşlar Efendim tam kocası gelmesi saatinde konuşmuşlar işte şu sırada geliyordur, merdivenlerden inmiştir,işte şu sırada geliyordur, merdivenlerden inmiştir, kapının önüne gelmiştir. Kapıyı çalıyor.kapının önüne gelmiştir. Kapıyı çalıyor. Dırt zil çalıyor.Dırt zil çalıyor. Eline tası almış, hanım beye şaka yapacak yani.Eline tası almış, hanım beye şaka yapacak yani. Kapıyı açar açmaz al şu tası diyecek.Kapıyı açar açmaz al şu tası diyecek. O böyle sarsılacak, yoğurt al gel diyecek,O böyle sarsılacak, yoğurt al gel diyecek, şaka yapacak yani.şaka yapacak yani. Hanım beyini karşılarken bunları tasarlıyor.Hanım beyini karşılarken bunları tasarlıyor. Bu niyetle eline yoğurt tasını almış,Bu niyetle eline yoğurt tasını almış, dışardan işte bir kilo yoğurt getir, kızartma var falan.dışardan işte bir kilo yoğurt getir, kızartma var falan. Kapıyı o serbestlikle, rahatlıkla açmış.Kapıyı o serbestlikle, rahatlıkla açmış. Bir de bakmış yabancı.Bir de bakmış yabancı. İyi ki yapmamış o şeyi.İyi ki yapmamış o şeyi. Yani al şu tası falan deseydiYani al şu tası falan deseydi çok garip olacak bir kimse karşısındaki.çok garip olacak bir kimse karşısındaki. Yani Olabilir.Yani Olabilir. Onun için doğrudan doğruya kapıyaOnun için doğrudan doğruya kapıya dönüp durmak uygun olmuyor.dönüp durmak uygun olmuyor.

Âdab.Âdab ne demek?


Âdab.Âdab ne demek?


Bir işin hatasız yanlışsız yapılmasını


Bir işin hatasız yanlışsız yapılmasını
düzenleyen kurallara âdab denir.düzenleyen kurallara âdab denir. Her şeyin adabı var.Her şeyin adabı var. Yemek yemenin âdabı, selam vermenin âdabı, Yemek yemenin âdabı, selam vermenin âdabı, abdest almanın âdabı, namaz kılmanın âdabı, abdest almanın âdabı, namaz kılmanın âdabı, talebeliğin âdabı, düğünün âdabı,talebeliğin âdabı, düğünün âdabı, kazancın kesbü ticaretin âdabı.kazancın kesbü ticaretin âdabı.

İkinci hadîs-i şerîf.


İkinci hadîs-i şerîf.


İze’s-tehallet hâzihi’l-ümmetü’l-hamra bi’n-nebîzi


İze’s-tehallet hâzihi’l-ümmetü’l-hamra bi’n-nebîzi
ve’r-ribâ bi’l-bey’ı’ ve’s-suhte bi’l-hediyyetive’r-ribâ bi’l-bey’ı’ ve’s-suhte bi’l-hediyyeti ve’t-tecerû bi’z-zekâtive’t-tecerû bi’z-zekâti fe-‘ınde zâlike helekühüm li-yezdâdû ismen.fe-‘ınde zâlike helekühüm li-yezdâdû ismen.

Deylemî rivayet etmiş.


Deylemî rivayet etmiş.


Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi vessellem


Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi vessellem
buyurmuş ki;buyurmuş ki;

İze’s-tehallet hâzihi’l-ümmetü’l-hamra.


İze’s-tehallet hâzihi’l-ümmetü’l-hamra.
Bu ümmet eğer bozulur da, içkiyi,Bu ümmet eğer bozulur da, içkiyi, şarabı helal görmeye başlarsa.şarabı helal görmeye başlarsa.

Ne diye?


Ne diye?


Bi’n-nebîzi.


Bi’n-nebîzi.
Yani ya bu üzüm suyudur, ne olacak falan gibi bir sözle,Yani ya bu üzüm suyudur, ne olacak falan gibi bir sözle, bu nebîze benziyor, yani şıraya benziyor,bu nebîze benziyor, yani şıraya benziyor, ne farkı var şırayla?ne farkı var şırayla?

Der gibi, bir mantıkla şarabı içmeyi helal görürse;


Der gibi, bir mantıkla şarabı içmeyi helal görürse;


Ve’r-ribâ bi’l-bey’ı’.


Ve’r-ribâ bi’l-bey’ı’.
Ve faiz ide helal görürse.Ve faiz ide helal görürse.

Ne diye?


Ne diye?


Canım faiz de işte bir çeşit alışveriş.


Canım faiz de işte bir çeşit alışveriş.
Adam dükkana mal alıyor, kâr koyuyor, satıyor.Adam dükkana mal alıyor, kâr koyuyor, satıyor. Bu da para koyuyor.Bu da para koyuyor. Parayı biraz kârlı alıyor.Parayı biraz kârlı alıyor.

Ne farkı var?


Ne farkı var?


Bu da alışveriş gibi sayılır diye,


Bu da alışveriş gibi sayılır diye,
faizi de helal sayarsa.faizi de helal sayarsa.

Halbuki Kur’an’ı Kerîm de Allah buyuruyor ki;


Halbuki Kur’an’ı Kerîm de Allah buyuruyor ki;


Veehallaallâhu-lbey’a veharrame-rribâ.


Veehallaallâhu-lbey’a veharrame-rribâ.
Allah, faizi haram kılmıştır, alışverişi helal kılmıştır.Allah, faizi haram kılmıştır, alışverişi helal kılmıştır. İkisini öyle benzetmeye kalkmayın demek yani.İkisini öyle benzetmeye kalkmayın demek yani. Bu haramdır bu helaldir.Bu haramdır bu helaldir. Var mı bir diyeceğin.Var mı bir diyeceğin. Ben böyle emrediyorum demek yani.Ben böyle emrediyorum demek yani.

Kur’an-ı Kerîm de böyle geçiyor.


Kur’an-ı Kerîm de böyle geçiyor.


Zâlike bi-ennehum kâlû inneme-lbey’u mislu-rribâ.


Zâlike bi-ennehum kâlû inneme-lbey’u mislu-rribâ.
Yani faizi alanlar Peygamber efendimizin zamanındaYani faizi alanlar Peygamber efendimizin zamanında demişler ki;demişler ki; alışveriş de faiz gibi, niye alışveriş helalde, alışveriş de faiz gibi, niye alışveriş helalde, faiz haram gibi ukalalık yapmaya kalkmışlar. faiz haram gibi ukalalık yapmaya kalkmışlar.

Allahu Teâlâ hazretleri buyurmuş ki;


Allahu Teâlâ hazretleri buyurmuş ki;


Veehallaallâhu-lbey’a veharrame-rribâ.


Veehallaallâhu-lbey’a veharrame-rribâ.
Alış verişi helal kıldı, faizi haram kıldı.Alış verişi helal kıldı, faizi haram kıldı.

Var mı diyeceğin?


Var mı diyeceğin?


Alışveriş yap o zaman.


Alışveriş yap o zaman.
Şimdi burada da;Şimdi burada da;

Ve’r-ribâ bi’l-bey’ı’.


Ve’r-ribâ bi’l-bey’ı’.
Yani alışveriş yapmak yerine faizi oda alışveriş gibidirYani alışveriş yapmak yerine faizi oda alışveriş gibidir diye helal görürlerse.diye helal görürlerse.

İki.


İki.


Ve’s-suhte bi’l-hediyyeti.


Ve’s-suhte bi’l-hediyyeti.
Haramı da, ne olacak bu hediye rüşveti de,Haramı da, ne olacak bu hediye rüşveti de, ne olacak bu da hediye işte.ne olacak bu da hediye işte. Arkadaş hediye getirdi bana.Arkadaş hediye getirdi bana. İyi ama senin kaşının gözününİyi ama senin kaşının gözünün güzelliğine mi hediye getirdi.güzelliğine mi hediye getirdi. İşini yaptırtmak için yaptı.İşini yaptırtmak için yaptı. Sen ötekileri kapıda bekletirken,Sen ötekileri kapıda bekletirken, bu hediye getirenin işini yapıyorsun.bu hediye getirenin işini yapıyorsun. Ayrıcalık yapıyorsun.Ayrıcalık yapıyorsun. Bal gibi rüşvet.Bal gibi rüşvet. Ha işte böyle rüşveti de hediye sayarsa,Ha işte böyle rüşveti de hediye sayarsa, faizi de alışveriş gibi sayarsa,faizi de alışveriş gibi sayarsa, içkiyi de ne olacak bu da üzümden yapılmaiçkiyi de ne olacak bu da üzümden yapılma üzümden sıkılma şarap,üzümden sıkılma şarap, ne farkı var gibi bir şeyle helal görmeye başlarsane farkı var gibi bir şeyle helal görmeye başlarsa bu ümmet, bu haramları.bu ümmet, bu haramları. Faiz haram, şarap haram, rüşvet haram.Faiz haram, şarap haram, rüşvet haram. Helal görmeye kalkarsa bir takım mantıklarla.Helal görmeye kalkarsa bir takım mantıklarla.

Ve’t-tecerû bi’z-zekâti.


Ve’t-tecerû bi’z-zekâti.
Ve zekâtın ticaretini yaparlarsa,Ve zekâtın ticaretini yaparlarsa, yani zekâtı falancanın zekâtını alalım,yani zekâtı falancanın zekâtını alalım, filancanın zekâtını alalım, şöyle istifade edelimfilancanın zekâtını alalım, şöyle istifade edelim bilmem ne falan, zekât ticareti yaparsa.bilmem ne falan, zekât ticareti yaparsa.

Fe-‘ınde zâlike helekühüm.


Fe-‘ınde zâlike helekühüm.
İşte bu ümmetin helâkı o zaman olacak. İşte bu ümmetin helâkı o zaman olacak.

Neden?


Neden?


Hem haramları yapıyorlar.


Hem haramları yapıyorlar.
Hem de helal görerek yapıyorlar.Hem de helal görerek yapıyorlar. Haramın haram olduğunu bilerek yapmak günah. Haramın haram olduğunu bilerek yapmak günah. Ama helal saymak daha büyük, daha berbat bir şey.Ama helal saymak daha büyük, daha berbat bir şey. Ne olacak, ne varmış yani? Diyor. Ha o daha berbat. Ne olacak, ne varmış yani? Diyor. Ha o daha berbat. Berbatın berbatı.Berbatın berbatı.

Diyor ki Peygamber efendimiz veyahut


Diyor ki Peygamber efendimiz veyahut
Hz. Ali efendimizden rivayet edilmiş:Hz. Ali efendimizden rivayet edilmiş:

Cehennem fenadır, çok fena.


Cehennem fenadır, çok fena.
Tabi cehennem ateşi.Tabi cehennem ateşi. Amma cehennemde ebedi kalmak ondanda fena.Amma cehennemde ebedi kalmak ondanda fena. Çünkü ebedi kalacak.Çünkü ebedi kalacak. Çünkü bir zaman gelse çıkacak diye ümit etseÇünkü bir zaman gelse çıkacak diye ümit etse
Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2