Namaz Vakitleri

6 Recep 1447
26 December 2025
İmsak
06:49
Güneş
08:21
Öğle
13:10
İkindi
15:28
Akşam
17:49
Yatsı
19:16
Detaylı Arama

Konuşma Metni

Eûzübillâhimineşşeytânirracîm.Eûzübillâhimineşşeytânirracîm. Bismillâhirrahmânirrahîm.Bismillâhirrahmânirrahîm. El-Hamdü lillâhi Rabbi’l-âlemîne

El-Hamdü lillâhi Rabbi’l-âlemîne
alâ külli hâlin ve fî külli hîn.alâ külli hâlin ve fî külli hîn. Hamden kesîran tayyiben müberaken fîh.Hamden kesîran tayyiben müberaken fîh. Kemâ yenbeğî li-celâli vechihî ve li-azîmi sultânih.Kemâ yenbeğî li-celâli vechihî ve li-azîmi sultânih. Ve’s-salâtü ve’s-selâmu alâ seyyidinâVe’s-salâtü ve’s-selâmu alâ seyyidinâ ve senedinâ ve üsvenite’l haseneti Muhammedini'l-Mustafâve senedinâ ve üsvenite’l haseneti Muhammedini'l-Mustafâ ve alâ âlihî ve sahbihî ve men tebiahû bi-ihsânin ecmaîn.ve alâ âlihî ve sahbihî ve men tebiahû bi-ihsânin ecmaîn. Emmâ ba'd:Emmâ ba'd: Lâ tekûmü’s-sâ’atü hattâ lâ yükâle fi’l-erdi: Allâh, Allâh.Lâ tekûmü’s-sâ’atü hattâ lâ yükâle fi’l-erdi: Allâh, Allâh. Revahu Ahmed b. Hanbel ve Müslim ve TirmizîRevahu Ahmed b. Hanbel ve Müslim ve Tirmizî ve sair rivâyet.ve sair rivâyet. An İbn Mes'ûd ve An Enes radıyallahu anhüma.An İbn Mes'ûd ve An Enes radıyallahu anhüma. 476. sayfa açıldı.476. sayfa açıldı. Oradan bir hadîs-i şerîf ile başlıyoruz.Oradan bir hadîs-i şerîf ile başlıyoruz. Tirmizî malum Sıhhâh-ı Sitte'dendir.Tirmizî malum Sıhhâh-ı Sitte'dendir. Müslim Sıhhâh-ı Sitte'dendir.Müslim Sıhhâh-ı Sitte'dendir. Ahmed b. Hanbel Müsned sahibidir.Ahmed b. Hanbel Müsned sahibidir. Hanbeli mezhebinin imamıdır.Hanbeli mezhebinin imamıdır. Hâkim'in Müstedrek'inde var.Hâkim'in Müstedrek'inde var. İbn Hibbân'da var.İbn Hibbân'da var. Abd b. Humeyd'de var.Abd b. Humeyd'de var. Lâ tekûmü’s-sâ’atü.

Lâ tekûmü’s-sâ’atü.
Saat kıyamet demek.Saat kıyamet demek. Yani dünyanın mahvolma vakti.Yani dünyanın mahvolma vakti. Kıyamet kopmaz yeryüzündeKıyamet kopmaz yeryüzünde Allah Allah denildiği müddetçe.Allah Allah denildiği müddetçe. Denilmediği zaman kopar.Denilmediği zaman kopar. Yani yeryüzünde Allah Allah diyenYani yeryüzünde Allah Allah diyen kişiler bulundukça kıyamet kopmaz.kişiler bulundukça kıyamet kopmaz. Demek ki başka hadîs-i şerîflerden de biliyoruz

Demek ki başka hadîs-i şerîflerden de biliyoruz
kıyamet insanların şerlileri üzerine kopacak,kıyamet insanların şerlileri üzerine kopacak, büyük değişiklikler olacak.büyük değişiklikler olacak. Meşhur Hazreti Ömer radıyallahu anh'tan rivayet edilenMeşhur Hazreti Ömer radıyallahu anh'tan rivayet edilen Cibril hadisinde, Cebrail aleyhisselamCibril hadisinde, Cebrail aleyhisselam üzerinde bembeyaz elbiseler olanüzerinde bembeyaz elbiseler olan hiç seferden gelmiş bir insan görünümü yok,hiç seferden gelmiş bir insan görünümü yok, yolculuk izi eseri yok.yolculuk izi eseri yok. Elbiseler bembeyaz tertemizElbiseler bembeyaz tertemiz ama yabancı o bölgenin ahalisi değil.ama yabancı o bölgenin ahalisi değil. Efendimizin huzuruna böyle bir kimse geldi ve sordu.Efendimizin huzuruna böyle bir kimse geldi ve sordu. Resûlullah Efendimizin

Resûlullah Efendimizin
dizine kadar yaklaştı, dizi dizine değecek kadardizine kadar yaklaştı, dizi dizine değecek kadar yaklaştı ve Yâ Resûlallah!yaklaştı ve Yâ Resûlallah! İman nedir?İman nedir? Bana imandan bilgi ver, haber ver diye sordu.Bana imandan bilgi ver, haber ver diye sordu. Efendimiz de iman Allah'a, meleklere, kitaplarınaEfendimiz de iman Allah'a, meleklere, kitaplarına inanmaktır diye söyleyince “Sadakte” dedi.inanmaktır diye söyleyince “Sadakte” dedi. Doğru söyledin dedi.Doğru söyledin dedi. Sahâbe-i kirâm da bakıyorlar çok temiz giyimli bir insan,Sahâbe-i kirâm da bakıyorlar çok temiz giyimli bir insan, ama tanıdıkları bir insan değil.ama tanıdıkları bir insan değil. Tanıdıkları bir insan olmadığına göreTanıdıkları bir insan olmadığına göre dışarıdan yolcu olarak gelmiş olması lazım.dışarıdan yolcu olarak gelmiş olması lazım. Öyle bir durum da yok.Öyle bir durum da yok. Merak da ediyorlar.Merak da ediyorlar. Efendimiz'e çok samimi bir şekilde dizinin dibine kadar sokulmuş,Efendimiz'e çok samimi bir şekilde dizinin dibine kadar sokulmuş, dizi dizine değecek kadar karşısında durmuş.dizi dizine değecek kadar karşısında durmuş. Soru soruyor.Soru soruyor. Efendimiz'e soru soramazdı herkes.Efendimiz'e soru soramazdı herkes. Peygamber Efendimiz'in sahâbe-i kirâmı ona olanPeygamber Efendimiz'in sahâbe-i kirâmı ona olan saygısından, iclâlinden başını kaldırıp yüzüne bakamazlardı.saygısından, iclâlinden başını kaldırıp yüzüne bakamazlardı. Mescid-i Saadet'e geldiği zaman herkesin başı böyleMescid-i Saadet'e geldiği zaman herkesin başı böyle heybetten önünde dururdu.heybetten önünde dururdu. Ebû Bekrî Sıddîk, Ömeru'l Fâruk Efendilerimiz bakabilirlerdi.Ebû Bekrî Sıddîk, Ömeru'l Fâruk Efendilerimiz bakabilirlerdi. O onlara tebessüm buyururdu, onlar da ona tebessüm buyururlardı.O onlara tebessüm buyururdu, onlar da ona tebessüm buyururlardı. Kayınpeder makamında tabi.Kayınpeder makamında tabi. Yakın sahabesi.Yakın sahabesi. Sonra işte Türbe-i Saadet'te de nasip olmuş.Sonra işte Türbe-i Saadet'te de nasip olmuş. Kimse bakamazdı, kimse soru soramazdı.Kimse bakamazdı, kimse soru soramazdı. Derlerdi ki; dışarıdan taşradan birileri gelse de

Derlerdi ki; dışarıdan taşradan birileri gelse de
buranın adabını, usulünü pekiyi bilmeyenburanın adabını, usulünü pekiyi bilmeyen gelse de Resûlullah'a bir şeyler sorsa da biz de dinlesek,gelse de Resûlullah'a bir şeyler sorsa da biz de dinlesek, kendileri soramazlardı hürmetlerinden, saygılarından.kendileri soramazlardı hürmetlerinden, saygılarından. Soramazlardı.Soramazlardı. Birisi gelse sorsa diye onun sormasını ganimet bilirlerdi.Birisi gelse sorsa diye onun sormasını ganimet bilirlerdi. Şimdi herkes merakla dinliyor.Şimdi herkes merakla dinliyor. İman nedir diye soruyor şahıs.İman nedir diye soruyor şahıs. Efendimiz de maruf kitaplarımızda,Efendimiz de maruf kitaplarımızda, itikat kitaplarında Ali Hasan Hocamızın yazdığıitikat kitaplarında Ali Hasan Hocamızın yazdığı inanç esasları kitaplarında falan çok güzel belirtildiği gibiinanç esasları kitaplarında falan çok güzel belirtildiği gibi imanın esaslarını hadîs-i şerîfte söylüyor.imanın esaslarını hadîs-i şerîfte söylüyor. Doğru söylüyorsun diyor.Doğru söylüyorsun diyor. Kendi hali için mi soruyor?Kendi hali için mi soruyor? Yani sorduktan sonra doğru söylüyorsun demek,

Yani sorduktan sonra doğru söylüyorsun demek,
soranın biraz durumunun değişik olduğunu gösterir,soranın biraz durumunun değişik olduğunu gösterir, şaşırdılar sahâbe-i kirâm.şaşırdılar sahâbe-i kirâm. Bu ne biçim insancıklar?Bu ne biçim insancıklar? Sonra karşısındaki sıradan bir okul öğrencisi değil,Sonra karşısındaki sıradan bir okul öğrencisi değil, laletayn bir kimse değil ki,laletayn bir kimse değil ki, doğru söylüyorsun evladım, aferin, maşallah,doğru söylüyorsun evladım, aferin, maşallah, mektepte iyi okumuşsun filan deriz biz bir şey sorduğumuz zaman,mektepte iyi okumuşsun filan deriz biz bir şey sorduğumuz zaman, biliyoruzdur sorunun cevabını,biliyoruzdur sorunun cevabını, iyi cevap verdin deriz.iyi cevap verdin deriz. Öyle bir kimse değil Reûsulullah,Öyle bir kimse değil Reûsulullah, eşref-i mahlûkat, Habib-i Hüdâ,eşref-i mahlûkat, Habib-i Hüdâ, Rahmeten li'l-âlemîn,Rahmeten li'l-âlemîn, Makâm-ı Mahmûd 'un sahibi, eşsiz, emsalsizMakâm-ı Mahmûd 'un sahibi, eşsiz, emsalsiz bir tane, dünyada bir tane,bir tane, dünyada bir tane, geleceklerin efendisi, Seyyidü’l- Mürselin,geleceklerin efendisi, Seyyidü’l- Mürselin, peygamberlerin de efendisi.peygamberlerin de efendisi. Bir kimse şimdi buna doğru söylüyorsun diyor.Bir kimse şimdi buna doğru söylüyorsun diyor. Şaşırdılar sahâbe-i kirâm ama.Şaşırdılar sahâbe-i kirâm ama. Peki, İslâm nedir? Onu da sordu, ondan da haber ver.

Peki, İslâm nedir? Onu da sordu, ondan da haber ver.
İslâm'da işte itikat kitaplarımızda,İslâm'da işte itikat kitaplarımızda, ibadet kitaplarımızda şey yapıldığı gibi,ibadet kitaplarımızda şey yapıldığı gibi, efendim namaz kılmak, oruç tutmak vs.efendim namaz kılmak, oruç tutmak vs. onları Efendimiz yine ifade etti.onları Efendimiz yine ifade etti. Ona da doğru söylüyorsun buyurdu.Ona da doğru söylüyorsun buyurdu. Peki, “İhsân nedir?” diye sordu.

Peki, “İhsân nedir?” diye sordu.
İhsan kelime olarak geçen akşam daİhsan kelime olarak geçen akşam da sohbette denk geldi.sohbette denk geldi. Yani bir şeyi güzel yapmak demek aslında.Yani bir şeyi güzel yapmak demek aslında. Yani bir insan çok güzel bir iş yaparsaYani bir insan çok güzel bir iş yaparsa “Ahsente” derler Araplar yani.“Ahsente” derler Araplar yani. Aferin manasına yani.Aferin manasına yani. “Ahsente” güzel yaptın falan derler.“Ahsente” güzel yaptın falan derler. İhsan onun mastarı yani güzel yapmak.İhsan onun mastarı yani güzel yapmak. Neyin güzel yapılması?

Neyin güzel yapılması?
Yani ibadetin, taatin güzel olmasının şekli nedir?Yani ibadetin, taatin güzel olmasının şekli nedir? Onu sormuş oluyor.Onu sormuş oluyor. “O Allah'ı görüyormuşça ibadet etmektedir.” dedi“O Allah'ı görüyormuşça ibadet etmektedir.” dedi Peygamber Efendimiz.Peygamber Efendimiz. El-ihsânü: en-ta’büdü’llâhe ke-enneke terâhü,

El-ihsânü: en-ta’büdü’llâhe ke-enneke terâhü,
fe-in lem tekün terâhü, fe-innehû yerâke.fe-in lem tekün terâhü, fe-innehû yerâke. Sen onu her ne kadar görmüyorsan

Sen onu her ne kadar görmüyorsan
dahi o seni görüyor.dahi o seni görüyor. Onun gördüğünü bilerek görüyormuş gibi ibadet etmen,Onun gördüğünü bilerek görüyormuş gibi ibadet etmen, huşû içinde, saygı içinde, olanca dikkatinle,huşû içinde, saygı içinde, olanca dikkatinle, hangi makamdasın, kimin huzurunda durmuşsun diyehangi makamdasın, kimin huzurunda durmuşsun diye o saygıyla işte ihsan budur yani.o saygıyla işte ihsan budur yani. İbadeti Allah'ın kendisi gördüğünün şuurunda,İbadeti Allah'ın kendisi gördüğünün şuurunda, kendisi de Allah'ı görüyormuş gibi öyle ibadet.kendisi de Allah'ı görüyormuş gibi öyle ibadet. İhsan budur.İhsan budur. Tamam, o da güzel bir şey yaptı.Tamam, o da güzel bir şey yaptı. Ondan sonra peki dedi,Ondan sonra peki dedi, kıyamet ne zaman kopacak dedi.kıyamet ne zaman kopacak dedi. Kıyamet ne zaman kopacak?Kıyamet ne zaman kopacak? Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki:Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki: Me’l-mes’ûlü anhâ bi-a’leme mine’s-sâili.

Me’l-mes’ûlü anhâ bi-a’leme mine’s-sâili.
Bu konuda soru sorulan kimse soruyu sorandan daha bilgili değil.Bu konuda soru sorulan kimse soruyu sorandan daha bilgili değil. Durumu aynı.Durumu aynı. Yani şimdi Kur'an-ı Kerîm'de de;Yani şimdi Kur'an-ı Kerîm'de de; Lâ te’tîküm illâ bağteten. (A’râf Suresi 187. Âyet)

Lâ te’tîküm illâ bağteten. (A’râf Suresi 187. Âyet)
Kıyamet ansızın gelecek.

Kıyamet ansızın gelecek.
Yani kimsenin bilmediği bir zaman da gelecek.Yani kimsenin bilmediği bir zaman da gelecek. Hatta adam kumaşını ölçecek, parasını veremeden başına kopacak.Hatta adam kumaşını ölçecek, parasını veremeden başına kopacak. Hayat devam ederken pattadan kopacak.Hayat devam ederken pattadan kopacak. Yâsîn suresi’nde de geçiyor ya,Yâsîn suresi’nde de geçiyor ya, birbirleriyle çekişmeler, mücadeleler, hayatınbirbirleriyle çekişmeler, mücadeleler, hayatın şeyleri devam ederken geliverecek, kopuverecek başında.şeyleri devam ederken geliverecek, kopuverecek başında. Zamanı belli değil.Zamanı belli değil. Saklamış Rabbü’l-âlemin kendisininSaklamış Rabbü’l-âlemin kendisinin bildiği bir vakitte olacak.bildiği bir vakitte olacak. Bilinmez.Bilinmez. Yalnız bunun bazı emareleri vardır.Yalnız bunun bazı emareleri vardır. O emareleri söyledi Peygamber Efendimiz.O emareleri söyledi Peygamber Efendimiz. İşte kıyametin emareleri şunlardır, şunlardır.İşte kıyametin emareleri şunlardır, şunlardır. Kıyametin emareleri ahlakın bozulması,Kıyametin emareleri ahlakın bozulması, iyilerin kıymetinin bilinmemeye başlanması,iyilerin kıymetinin bilinmemeye başlanması, kötülerin yüksek mevkilere çıkması, ayakların baş olması yanikötülerin yüksek mevkilere çıkması, ayakların baş olması yani vesaire o hadîs-i şerîfte de işte mesela diyor ki;vesaire o hadîs-i şerîfte de işte mesela diyor ki; Deve ve koyun güden, ayağı üstü başı çıplakDeve ve koyun güden, ayağı üstü başı çıplak kimselerin yüksek bina yapmakla yarışması filan gibikimselerin yüksek bina yapmakla yarışması filan gibi kısmı da var şimdi hadîs-i şerîfin.kısmı da var şimdi hadîs-i şerîfin. Yani fakirler zenginleyecek.Yani fakirler zenginleyecek. Bedevi, koyun güden şey yapan kimseler,Bedevi, koyun güden şey yapan kimseler, yüksek binayı yapma yarışına geçecekler.yüksek binayı yapma yarışına geçecekler. Ahlak bozulacak.Ahlak bozulacak. En telide’l-emetü rabbehâ.

En telide’l-emetü rabbehâ.
Cariye hanımefendisini doğuracak.Cariye hanımefendisini doğuracak. Şimdi bu ne demek?Şimdi bu ne demek? Cariye hanımefendisini doğurmak.Cariye hanımefendisini doğurmak. Yani cariyenin çocuğu olsa yine o da annesinin statüsünde olur.Yani cariyenin çocuğu olsa yine o da annesinin statüsünde olur. Yani hanımefendisinin doğurması ne demek oluyor cariyenin?Yani hanımefendisinin doğurması ne demek oluyor cariyenin? En telide’l-emetü rabbehâ.

En telide’l-emetü rabbehâ.
Diyorlar ki; yani kızlar bile anasına asi olacak.Diyorlar ki; yani kızlar bile anasına asi olacak. Erkek nasıl olsa biraz böyle sokakta gezdiği için falanErkek nasıl olsa biraz böyle sokakta gezdiği için falan dinlemeyebilir şey yapar ama,dinlemeyebilir şey yapar ama, kızlar eskiden beri dinlerdi annelerini babalarını.kızlar eskiden beri dinlerdi annelerini babalarını. Kızlar bile o kadar şımaracak, o kadar şaşıracak kiKızlar bile o kadar şımaracak, o kadar şaşıracak ki anasına babasına asi olacak, söz dinlemeyecek,anasına babasına asi olacak, söz dinlemeyecek, istediğimi yaparım.istediğimi yaparım. Sana ne, nereye gidersem giderim.Sana ne, nereye gidersem giderim. Nasıl olacaksa, yani böyle sanki anne köle,Nasıl olacaksa, yani böyle sanki anne köle, sanki hanımefendisini doğurmuş.sanki hanımefendisini doğurmuş. Sanki öteki evlat, bu kölesi onun,Sanki öteki evlat, bu kölesi onun, o onun efendisiymiş falan gibi izahlar yapılıyor.o onun efendisiymiş falan gibi izahlar yapılıyor. Şimdi kıyamet, tabii böyleŞimdi kıyamet, tabii böyle kötüler başa geçecek,kötüler başa geçecek, kötülükler artacak, günahlar artacak,kötülükler artacak, günahlar artacak, haramlar işlenecek, hattaharamlar işlenecek, hatta sokak ortasında zina yapılacak diyesokak ortasında zina yapılacak diye ne kadar ahlâkın düşükne kadar ahlâkın düşük bir duruma geleceğini bildiren hadîs-i şerîfler var.bir duruma geleceğini bildiren hadîs-i şerîfler var. Nihayet şerli insandan üzerine kopacak kıyamet.Nihayet şerli insandan üzerine kopacak kıyamet. Bu hadîs-i şerîfte de buyruluyor ki;

Bu hadîs-i şerîfte de buyruluyor ki;
Allah Allah diyen insan olduğu müddetçe kıyamet kopmaz.Allah Allah diyen insan olduğu müddetçe kıyamet kopmaz. Demek ki insanDemek ki insan mümin insanlar, derviş insanlar, Allah'ı zikreden insanlarmümin insanlar, derviş insanlar, Allah'ı zikreden insanlar dünyanın demek ki bir bakıma direği.dünyanın demek ki bir bakıma direği. Yani onlar varsa elhamdülillah dünya duruyor,Yani onlar varsa elhamdülillah dünya duruyor, onlar yok olduğu zamanonlar yok olduğu zaman dervişlerin aleyhinde olanlar düşünsünler yani bu işi.dervişlerin aleyhinde olanlar düşünsünler yani bu işi. Allah diyen insan kalmayıncaAllah diyen insan kalmayınca kıyamet kopacak yani.kıyamet kopacak yani. Onların arttırılmasına çalışmaları lazım özel olarak.Onların arttırılmasına çalışmaları lazım özel olarak. Yani ozon tabakası inceliyor diyeYani ozon tabakası inceliyor diye telaş edip duruyorlar.telaş edip duruyorlar. Allah diyenler de azalıyor diye telaş etmeleri lazım.Allah diyenler de azalıyor diye telaş etmeleri lazım. Onları arttırmak için ne yaparız daOnları arttırmak için ne yaparız da Allah korkusunu yaygınlaştırabiliriz,Allah korkusunu yaygınlaştırabiliriz, takvayı yaygınlaştırabiliriz.takvayı yaygınlaştırabiliriz. Allah diyen insanları çoğaltabiliriz.Allah diyen insanları çoğaltabiliriz. Bu insanlar efendim hepsi şaşırdılar, aman buBu insanlar efendim hepsi şaşırdılar, aman bu kötülükleri nasıl engelleyebiliriz diye çalışması lazım.kötülükleri nasıl engelleyebiliriz diye çalışması lazım. Ali Ulvi beye uğradık bugün de.

Ali Ulvi beye uğradık bugün de.
Tabii hastalanmış doktora gitmiş demiş ki: “Bu ne biçimTabii hastalanmış doktora gitmiş demiş ki: “Bu ne biçim grip ki, eşi emsali yok.grip ki, eşi emsali yok. Değişmeyen bir şey kaldı mı dünyada?”Değişmeyen bir şey kaldı mı dünyada?” Yani 600 tane petrol kuyusunun,Yani 600 tane petrol kuyusunun, petrolünün yanması tarih boyunca hiç görülmüş bir şey mi?petrolünün yanması tarih boyunca hiç görülmüş bir şey mi? Harıl harıl harıl 600 petrol kuyusu,Harıl harıl harıl 600 petrol kuyusu, Saddam ateşledi yandı.Saddam ateşledi yandı. Türkiye'ye, Hindistan'a, Pakistan'a kara yağmuru yağdı.Türkiye'ye, Hindistan'a, Pakistan'a kara yağmuru yağdı. Kurum çıkıyor havaya, yağmurlar şeyler.Kurum çıkıyor havaya, yağmurlar şeyler. Şimdi iklim değişti.Şimdi iklim değişti. Şimdi Medine-i Münevvere’de bile kürk giymek zorunda kalıyor millet.Şimdi Medine-i Münevvere’de bile kürk giymek zorunda kalıyor millet. Tebük'e kar yağmış.Tebük'e kar yağmış. Acayip haller.Acayip haller. Şimdi bu soğukların arkasından Mustafa’da diyor ki:

Şimdi bu soğukların arkasından Mustafa’da diyor ki:
Yazın da çok aşırı sıcaklar olacakmış diyor.

Yazın da çok aşırı sıcaklar olacakmış diyor.
Gazetelerde diyor ki,Gazetelerde diyor ki, ozon tabakası müthiş bir şekilde azalmış,ozon tabakası müthiş bir şekilde azalmış, bilhassa Şimal Yarımkürede, Kuzey Yarımkürede.bilhassa Şimal Yarımkürede, Kuzey Yarımkürede. Ozon tabakası tahrip olduğu içinOzon tabakası tahrip olduğu için orada ısı fazla olacakmış ve yüzyıllardırorada ısı fazla olacakmış ve yüzyıllardır erimeden duran buz dağları eriyecekmiş.erimeden duran buz dağları eriyecekmiş. Eriyince denizlerin seviyesi yükselecekmiş.Eriyince denizlerin seviyesi yükselecekmiş. Zaten şeyler de gösteriyordu televizyonlarda böyleZaten şeyler de gösteriyordu televizyonlarda böyle fotoğraflar çekmişler.fotoğraflar çekmişler. Buz dağlar böyleBuz dağlar böyle eriyip eriyip denizin içine gümbür gümbür devriliveriyor.eriyip eriyip denizin içine gümbür gümbür devriliveriyor. İzah da ediyordu.İzah da ediyordu. Havaların eski yıllara nispetle sıcak gitmesinden dolayıHavaların eski yıllara nispetle sıcak gitmesinden dolayı kutuplardaki buzlu kısımlar geriliyor,kutuplardaki buzlu kısımlar geriliyor, eriyor falan diye.eriyor falan diye. Hatta deniliyor ki, bizim Ege'nin vesairenin,Hatta deniliyor ki, bizim Ege'nin vesairenin, Akdeniz'in sahillerindeAkdeniz'in sahillerinde şu kadar yükselme olacak, deniz kenardaki yerlerşu kadar yükselme olacak, deniz kenardaki yerler şöyle olacak, böyle olacak diye hesaplar yapılıyor yani.şöyle olacak, böyle olacak diye hesaplar yapılıyor yani. Sözler söyleniliyor.Sözler söyleniliyor. Allah acısın yani masum yavrulara,Allah acısın yani masum yavrulara, Allah diyen aşık-ı sadıklara,Allah diyen aşık-ı sadıklara, yolunda ibadetinde daim olanyolunda ibadetinde daim olan has, halis kullarının hürmetine.has, halis kullarının hürmetine. Şimdi bizim şeyde iki sene önce miydi?

Şimdi bizim şeyde iki sene önce miydi?
Yağmur yağmadı.

Yağmur yağmadı.
Yağmur yağmayınca bütün İstanbul'unYağmur yağmayınca bütün İstanbul'un abidlerini, zahidlerini,abidlerini, zahidlerini, hoca efendilerini Fatih Camii'nde çağırdılar.hoca efendilerini Fatih Camii'nde çağırdılar. Yağmur duası olacak diye.Yağmur duası olacak diye. Ali Hasan Hocamızı da çağırmışlar o da gitmiş.Ali Hasan Hocamızı da çağırmışlar o da gitmiş. Bizim de yurt dışı seyahatimiz vardı.Bizim de yurt dışı seyahatimiz vardı. Bize de çok ısrar etmişlerdi gidin diye ama bizBize de çok ısrar etmişlerdi gidin diye ama biz galiba uçaktayken yani ancakgaliba uçaktayken yani ancak dua edebildik böyle.dua edebildik böyle. Ve gazeteler olmaz böyle şey 20. yüzyılda hangi çağda yaşıyoruz,Ve gazeteler olmaz böyle şey 20. yüzyılda hangi çağda yaşıyoruz, işte meteoroloji yok diyor yağmur falan diye böyleişte meteoroloji yok diyor yağmur falan diye böyle şey yapın diyorkenşey yapın diyorken Fatih Camii'nde güzel kalabalık toplanmışFatih Camii'nde güzel kalabalık toplanmış yağmur duası yapılmış.yağmur duası yapılmış. Eyüp Sultan Camii'nde de yapılmışEyüp Sultan Camii'nde de yapılmış güzel yağmur duaları.güzel yağmur duaları. Şimdi acaba yağacak mı yağmayacak mı?Şimdi acaba yağacak mı yağmayacak mı? Müminlerin yüreği küt küt atıyor korkudan.

Müminlerin yüreği küt küt atıyor korkudan.
Çünkü yani dualar kabul olmamış demek yani.Çünkü yani dualar kabul olmamış demek yani. Ama elhamdülillah yağmur yağdı.Ama elhamdülillah yağmur yağdı. O yağmur duasından sonra veO yağmur duasından sonra ve sanıyorum Cumhuriyet gazetesi falan dedi ki,sanıyorum Cumhuriyet gazetesi falan dedi ki, hiç meteoroloji tahminlerinde olmadığı halde,hiç meteoroloji tahminlerinde olmadığı halde, İspanya tarafından bir bulut belirdi,İspanya tarafından bir bulut belirdi, bilmem bu tarafa geldi, yağmur yağdı diye.bilmem bu tarafa geldi, yağmur yağdı diye. Allahu Teâlâ Hazretlerinin lütfu ihsanı böyle oluyor.Allahu Teâlâ Hazretlerinin lütfu ihsanı böyle oluyor. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimizin zamanında da,Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimizin zamanında da, Efendimiz hutbedeyken Bedevinin birisi kalkmış,Efendimiz hutbedeyken Bedevinin birisi kalkmış, Yâ Resûlallah! Hutbede, Yâ Resûlallah!Yâ Resûlallah! Hutbede, Yâ Resûlallah! Topraklarımız çatladı, hayvanlarımızTopraklarımız çatladı, hayvanlarımız susuzluktan ölüyor, otlarımız kurudu, mahvolduk,susuzluktan ölüyor, otlarımız kurudu, mahvolduk, Allah'a dua et de yağmur yağsın deyince,Allah'a dua et de yağmur yağsın deyince, efendimiz tabi hutbenin kesilmesiefendimiz tabi hutbenin kesilmesi fıkıhta yok amma, işte o bir bedevi şeyden gelmiş,fıkıhta yok amma, işte o bir bedevi şeyden gelmiş, safi insan, usul erkânı pek bilmiyor,safi insan, usul erkânı pek bilmiyor, beklese ondan sonra rica etse, orada dua etti.beklese ondan sonra rica etse, orada dua etti. Diyorlar ki raviler;

Diyorlar ki raviler;
Bir dağın adını söylüyorlar ki,Bir dağın adını söylüyorlar ki, o dağın üstünden sanki bir atlı süvario dağın üstünden sanki bir atlı süvari birliği gibi diyor, bulut geldi diyorbirliği gibi diyor, bulut geldi diyor yağmur üzerinden.yağmur üzerinden. Sanki böyle hani süvari hızla atlarını sürer,Sanki böyle hani süvari hızla atlarını sürer, hızlı böyle süvarinin at sürmesi gibi hızla bir bulut geldi,hızlı böyle süvarinin at sürmesi gibi hızla bir bulut geldi, şakır şakır yağmur yağmaya başladı Efendimizin o duası üzerine.şakır şakır yağmur yağmaya başladı Efendimizin o duası üzerine. Ne kadar yağmış?

Ne kadar yağmış?
Bir hafta yağmış, bir dahaki hafta Yâ Resûlullah!Bir hafta yağmış, bir dahaki hafta Yâ Resûlullah! Artık Rabb'ına dua et de yağmur kesilsin demiş aynı şahıs.Artık Rabb'ına dua et de yağmur kesilsin demiş aynı şahıs. Onun üzerine Efendimiz kesilsin buyurmamış.Onun üzerine Efendimiz kesilsin buyurmamış. Tabi kulluğun edebini, çok şeyler öğrenmemiz lazımTabi kulluğun edebini, çok şeyler öğrenmemiz lazım Efendimiz'in hayatından.Efendimiz'in hayatından. Yâ Rabbi! “Havâlînâ” buyurmuş.Yâ Rabbi! “Havâlînâ” buyurmuş. Çevremize yağdır Yâ Rabbi! Kes demiyor yani.Çevremize yağdır Yâ Rabbi! Kes demiyor yani. Kes demiyor. “Çevremize yağdır Yâ Rabbi!” buyurmuş.Kes demiyor. “Çevremize yağdır Yâ Rabbi!” buyurmuş. Yani kesilmiş elhamdülillah.Yani kesilmiş elhamdülillah. Bir de bir hoca efendiye anlatıyorlar.

Bir de bir hoca efendiye anlatıyorlar.
Bizim fakülteden mezun ve iyi niyetli bir kimse.Bizim fakülteden mezun ve iyi niyetli bir kimse. Allah selamet versin.Allah selamet versin. Bir yerlerde müftülük yapmış falan.Bir yerlerde müftülük yapmış falan. Onun da şeyini anlatayım.Onun da şeyini anlatayım. Yağmur yağmamış, yağmamış, yağmamış.Yağmur yağmamış, yağmamış, yağmamış. Ova geniş ova.Ova geniş ova. Türkiye'nin meşhur bir yeri.Türkiye'nin meşhur bir yeri. Pamuk mahsulü mahvolacak.Pamuk mahsulü mahvolacak. Çiftçi perişan.Çiftçi perişan. Sular kuyulardan çekilmiş.Sular kuyulardan çekilmiş. Çok büyük perişanlık falan.Çok büyük perişanlık falan. Sıkıyönetimde var.Sıkıyönetimde var. Bu 80'den sonraki askeri sıkıyönetim devresinde.Bu 80'den sonraki askeri sıkıyönetim devresinde. Vaizin birisinin aklına gelmiş,Vaizin birisinin aklına gelmiş, yahu demiş hocaefendi, müftü efendiyahu demiş hocaefendi, müftü efendi bir yağmur duası tertipleyelim demiş.bir yağmur duası tertipleyelim demiş. İyi güzel, bir cumartesi günüİyi güzel, bir cumartesi günü herkesin işi gücüyle müsait olur.herkesin işi gücüyle müsait olur. Gidelim bir yağmur duası yapalımGidelim bir yağmur duası yapalım filanca meydanda diye ilan etmişler.filanca meydanda diye ilan etmişler. Müftü ilan edince vaizler,Müftü ilan edince vaizler, imamlar söylemiş camilerden, cemaatlerden haberi olmuş.imamlar söylemiş camilerden, cemaatlerden haberi olmuş. Cumartesi günü bir cemm-i ğafirCumartesi günü bir cemm-i ğafir büyük kalabalık toplanmış o şehrin meydanına.büyük kalabalık toplanmış o şehrin meydanına. Ama toplanmış ama bu seferAma toplanmış ama bu sefer meselenin başka taraflarını düşünen bir başkameselenin başka taraflarını düşünen bir başka din görevlisi gelmiş müftü efendiye.din görevlisi gelmiş müftü efendiye. Hocam demiş biz ne yaptık?

Hocam demiş biz ne yaptık?
“Ee, ne yapacağız” demiş, yağmur duası için adam topluyoruz.“Ee, ne yapacağız” demiş, yağmur duası için adam topluyoruz. Ee demiş, sıkıyönetimEe demiş, sıkıyönetim beş kişiden fazla insanın toplanmasını yasaklıyor.beş kişiden fazla insanın toplanmasını yasaklıyor. Şimdi biz buraya yüz binlere yakın insan topladık.Şimdi biz buraya yüz binlere yakın insan topladık. Suçlu duruma düştük ne yapacağız?Suçlu duruma düştük ne yapacağız? Bundan bir sorgu sual olursa siz müşkül durumda kalabilirsiniz?Bundan bir sorgu sual olursa siz müşkül durumda kalabilirsiniz? Yani niye bu kadar insan topladın?Yani niye bu kadar insan topladın? Der ya asker müftüyle arası nasıl olacağı belli olmaz.

Der ya asker müftüyle arası nasıl olacağı belli olmaz.
Müftü efendi demiş ki ben onu hallederim.Müftü efendi demiş ki ben onu hallederim. Korkma demiş.Korkma demiş. Atlamış müftülük arabasına.Atlamış müftülük arabasına. Dost doğru bölge sıkıyönetim komutanına.Dost doğru bölge sıkıyönetim komutanına. Sadece o şekilde değil, bölgenin sıkıyönetim komutanı.Sadece o şekilde değil, bölgenin sıkıyönetim komutanı. Ona gitmiş, Selamun AleykümOna gitmiş, Selamun Aleyküm Paşa Hazretleri demiş.Paşa Hazretleri demiş. O hoca efendi Aleyküm Selam, hoş geldin demiş.O hoca efendi Aleyküm Selam, hoş geldin demiş. Demiş ki Paşa Hazretleri, hadi halk toplandı, herkes sizi bekliyor.Demiş ki Paşa Hazretleri, hadi halk toplandı, herkes sizi bekliyor. Herkes sizi bekliyor demiş.Herkes sizi bekliyor demiş. Yyağmur duası için yağmur yağmıyor diye filanca yerde toplandı.Yyağmur duası için yağmur yağmıyor diye filanca yerde toplandı. Paşamızı isteriz, valimizdir, başımızın tacıdır diyorlar.Paşamızı isteriz, valimizdir, başımızın tacıdır diyorlar. O olmayınca olmaz, muhakkak onun da gelmesi lazım diyorlar,O olmayınca olmaz, muhakkak onun da gelmesi lazım diyorlar, sizi bekliyorlar.sizi bekliyorlar. Sizi almaya geldim efendim falan deyince,Sizi almaya geldim efendim falan deyince, afallamış tabi vali.afallamış tabi vali. Benim işlerim var, vaatlerim var, randevularım var.Benim işlerim var, vaatlerim var, randevularım var. Hoca efendi sen bana vekâleten bu işi idare ediver.Hoca efendi sen bana vekâleten bu işi idare ediver. Zaten onun maksadı da o.Zaten onun maksadı da o. Onun maksadı da o.Onun maksadı da o. Şimdi peki demiş.Şimdi peki demiş. Yani hiç bozuntuya vermemiş işi böyle.Yani hiç bozuntuya vermemiş işi böyle. Şimdi gitmişler.Şimdi gitmişler. Kendisinden dinliyorum ben.Kendisinden dinliyorum ben. Bu şeyler bizzat kendisinden bana anlattığı şey.Bu şeyler bizzat kendisinden bana anlattığı şey. Şimdi diyor yüreğimde bir korku ki diyor tarif edilmez.Şimdi diyor yüreğimde bir korku ki diyor tarif edilmez. Çünkü gazeteler aleyhimizde yazıyor diyor.Çünkü gazeteler aleyhimizde yazıyor diyor. Hangi çağdayız?

Hangi çağdayız?
İşimiz Allah'a mı kaldı?İşimiz Allah'a mı kaldı? Be şaşkın adam.Be şaşkın adam. İşin zaten kimin elinde?İşin zaten kimin elinde? Yaratan kim?Yaratan kim? Yaşatan kim?Yaşatan kim? Veren kim? Alan kim? Olduran kim? Öldüren kim?Veren kim? Alan kim? Olduran kim? Öldüren kim? İşimiz Allah'a mı kaldı?İşimiz Allah'a mı kaldı? Tabi Allah'a.Tabi Allah'a. Her zaman Allah.Her zaman Allah. Ne zaman Allah'a kalmamış ki?Ne zaman Allah'a kalmamış ki? Ama gazeteler öyle yazmış.

Ama gazeteler öyle yazmış.
Yani bu çağ dışıYani bu çağ dışı zihniyet, işte Müslümanların bu hali bilmem ne.zihniyet, işte Müslümanların bu hali bilmem ne. Şimdi, yani ben onlara inanmıyorum ama diyor,Şimdi, yani ben onlara inanmıyorum ama diyor, biz günahkâr kulların Allahbiz günahkâr kulların Allah duamızı kabul etmese ne olacak diye ona korkuyorum diyor.duamızı kabul etmese ne olacak diye ona korkuyorum diyor. Yani onların dediği gibi değil iş onu biliyorum ama diyorYani onların dediği gibi değil iş onu biliyorum ama diyor yani biz günahkâr kullarıyani biz günahkâr kulları Allah şey yapmasaAllah şey yapmasa duamızı kabul etmese, reddederse ne olur diye.duamızı kabul etmese, reddederse ne olur diye. Neyse diyor açtım elimi diyor.

Neyse diyor açtım elimi diyor.
Yâ Rabbi! dedim diyor yüzümüz karaYâ Rabbi! dedim diyor yüzümüz kara elimiz boş, suçumuz çok ama bu kâfirlerin karşısında,elimiz boş, suçumuz çok ama bu kâfirlerin karşısında, münkirlerin karşısında bizi mahcup etme Yâ Rabbi!münkirlerin karşısında bizi mahcup etme Yâ Rabbi! Huzuruna geldik, el açtık, divana durduk dedik diyor,Huzuruna geldik, el açtık, divana durduk dedik diyor, böyle bir güzel candan dua etmiş.böyle bir güzel candan dua etmiş. Daha topluluk oradayken,Daha topluluk oradayken, hiç hava masmavi iken, topluluk oradayken,hiç hava masmavi iken, topluluk oradayken, bulutlar peyda olmuş, yağmaya başlamış.bulutlar peyda olmuş, yağmaya başlamış. Hatta yine yüksek rütbeli bir subay oradakiHatta yine yüksek rütbeli bir subay oradaki gazetecileri falan azarlamış.gazetecileri falan azarlamış. Gördünüz mü demiş, terbiyesiz herifler demiş.Gördünüz mü demiş, terbiyesiz herifler demiş. Bak işte dua edince de Allah nasıl veriyor demiş.Bak işte dua edince de Allah nasıl veriyor demiş. O kadar kaç gündür aleyhlerine şikâyet yaptığınız falan demiş.O kadar kaç gündür aleyhlerine şikâyet yaptığınız falan demiş. Demek ki yani Allah diyen insanlar oldukça

Demek ki yani Allah diyen insanlar oldukça
Allahu Teâlâ Hazretleri onların hürmetineAllahu Teâlâ Hazretleri onların hürmetine duaları kabul ediyor.duaları kabul ediyor. Yağmur'u yağdırıyor, ekini bitiriyor,Yağmur'u yağdırıyor, ekini bitiriyor, insanların yaşayışı devam ediyor, kıyamet kopmuyor.insanların yaşayışı devam ediyor, kıyamet kopmuyor. Ama bu iyi insanlar kalmayıncaAma bu iyi insanlar kalmayınca kıyamet şerlilerin tepesine kopacak.kıyamet şerlilerin tepesine kopacak. Nesil kesilecek.Nesil kesilecek. Çocuk doğmamaya başlayacak.Çocuk doğmamaya başlayacak. Ondan sonra da kıyamet kopacak.Ondan sonra da kıyamet kopacak. Şimdi tabi bizim memleketteŞimdi tabi bizim memlekette çok heyecanlı yıllar geçti.çok heyecanlı yıllar geçti. Bizim kardeşlerimiz bilirler.Bizim kardeşlerimiz bilirler. Mehdi çıktı, Mehdi çıkıyor, Mehdi çıkacak.Mehdi çıktı, Mehdi çıkıyor, Mehdi çıkacak. Geçen yıl çıkmış, evvelki yıl şöyle olmuş.Geçen yıl çıkmış, evvelki yıl şöyle olmuş. Mekke'de tanıyorlarmış, Medine'de şöyle olmuş falan.Mekke'de tanıyorlarmış, Medine'de şöyle olmuş falan. Böyle yankılanıyor, haberler yayılıyor falan.Böyle yankılanıyor, haberler yayılıyor falan. Bize geldiler, İstanbul'da sordular bazıları.Bize geldiler, İstanbul'da sordular bazıları. Hocam bu hususta bilginiz varsa ne olur söyleyin, bilmem ne falan.Hocam bu hususta bilginiz varsa ne olur söyleyin, bilmem ne falan. Kimisi diyor, 364 gün kaldı.Kimisi diyor, 364 gün kaldı. 373 gün kaldı.373 gün kaldı. İşte biz bekliyoruz, alametleri belirdi vesaire filan.İşte biz bekliyoruz, alametleri belirdi vesaire filan. Elhamdülillah işte yaniElhamdülillah işte yani Allahu Teâlâ Hazretleri lütfedinceAllahu Teâlâ Hazretleri lütfedince Allah şerleri def ediyor, hayırları ihsan ediyor.Allah şerleri def ediyor, hayırları ihsan ediyor. Gün içinde gün oluyor.Gün içinde gün oluyor. Zaman tayin edenlerin hepsi mahcup oluyorlar.Zaman tayin edenlerin hepsi mahcup oluyorlar. Biraz daha iyi günler yaşıyoruz.Biraz daha iyi günler yaşıyoruz. Allah Teâlâ Hazretleri bizi

Allah Teâlâ Hazretleri bizi
kahrına gazabına uğratmasın.kahrına gazabına uğratmasın. Yolunda daim etsin, zikrinde kaim etsin.Yolunda daim etsin, zikrinde kaim etsin. Şimdi ben onlara dedim ki,

Şimdi ben onlara dedim ki,
Mehdi çıkacak, kıyamet kopacak diye yaniMehdi çıkacak, kıyamet kopacak diye yani ortada bir gürültü gazetelere, dergilere intikal etti falan.ortada bir gürültü gazetelere, dergilere intikal etti falan. Dedim yani siz 273 gün sonra çıkacak diyorsunuz,Dedim yani siz 273 gün sonra çıkacak diyorsunuz, şöyle diyorsunuz, böyle diyorsunuz amaşöyle diyorsunuz, böyle diyorsunuz ama Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hazretleri buyuruyor ki:Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hazretleri buyuruyor ki: İzâ mâte ehadüküm fe-kad kâmet kiyâmetühû.

İzâ mâte ehadüküm fe-kad kâmet kiyâmetühû.
İnsan öldü mü onun özel kıyameti kopmuş demektir.

İnsan öldü mü onun özel kıyameti kopmuş demektir.
Yani zaten sen şimdi 273 gün yaşayacağınaYani zaten sen şimdi 273 gün yaşayacağına kendinin garantin var mı?kendinin garantin var mı? Sen asıl ölüme hazır ol.Sen asıl ölüme hazır ol. Yani Mehdi çıkacak diye heyecandanYani Mehdi çıkacak diye heyecandan inşaat yapmaktan vazgeçtiler.inşaat yapmaktan vazgeçtiler. Ticareti bıraktılar korkularından.Ticareti bıraktılar korkularından. Baya heyecanların içine düştüler.Baya heyecanların içine düştüler. Rüyalar gördük, filanca şöyle görmüş,Rüyalar gördük, filanca şöyle görmüş, falanca böyledir.falanca böyledir. Bu işin böyle çok meraklıları vardı.Bu işin böyle çok meraklıları vardı. Böyle bir sohbete geldiği zamanBöyle bir sohbete geldiği zaman hep onu konuşurlar, ne zaman gelseler.hep onu konuşurlar, ne zaman gelseler. Fenâü’l-fiʿli fî mevduʿi’l-mebnî.

Fenâü’l-fiʿli fî mevduʿi’l-mebnî.
Olmuşlar yani.Olmuşlar yani. Dedim ki bak insan ölüverdi mi kıyameti kopuyor.Dedim ki bak insan ölüverdi mi kıyameti kopuyor. Ölüm de bir an sonra bile olabilir.Ölüm de bir an sonra bile olabilir. Yani kıyameti bir an sonra olur diye pek düşünmezsiniz amaYani kıyameti bir an sonra olur diye pek düşünmezsiniz ama ölüm bir an sonra olabilir.ölüm bir an sonra olabilir. Onun için asıl ona hazırlanmak lazım dedim.Onun için asıl ona hazırlanmak lazım dedim. İşte o bakımdan yani daima tevbe üzere,İşte o bakımdan yani daima tevbe üzere, daima sevaplı iş üzere, daima hakkı zikrederek,daima sevaplı iş üzere, daima hakkı zikrederek, daima Cenâb-ı Mevlâ'nın yolunda yürümek lazım ki,daima Cenâb-ı Mevlâ'nın yolunda yürümek lazım ki, insan öyle amansız gelen bir beklenmeyeninsan öyle amansız gelen bir beklenmeyen hadisede kötü bir durumda olmasın.hadisede kötü bir durumda olmasın. Dervişliğin, tasavvufun, benim şöyleDervişliğin, tasavvufun, benim şöyle kitaplardan okumakla değil de,kitaplardan okumakla değil de, bu işleri neden yapıyorlar, şu işleri neden yapıyorlar,bu işleri neden yapıyorlar, şu işleri neden yapıyorlar, bunu niye emretmişlerden falan diye tavsiye ederektenbunu niye emretmişlerden falan diye tavsiye ederekten çıkarttığım, özel hayat tecrübeme göre;çıkarttığım, özel hayat tecrübeme göre; dervişler, büyüklerimiz yani evliyâullah,dervişler, büyüklerimiz yani evliyâullah, sâdât-ı meşayihimiz insanısâdât-ı meşayihimiz insanı hüsn-i hatime ile ahirete göçsün diyehüsn-i hatime ile ahirete göçsün diye hazırlama tedbirinde bulunmuşlar.hazırlama tedbirinde bulunmuşlar. Hazırlama tedbirinde bulunmuşlar.Hazırlama tedbirinde bulunmuşlar. Yani öleceğiz.Yani öleceğiz. Var mı ölüme bir hazırlığın?Var mı ölüme bir hazırlığın? Peygamber Efendimiz'e soruyorlar mesela:Peygamber Efendimiz'e soruyorlar mesela: Metâ es-sâ’atü yâ Rasûlallâh?

Metâ es-sâ’atü yâ Rasûlallâh?
Kıyamet ne zaman kopacak?Kıyamet ne zaman kopacak? Efendimiz kıyamet şu zaman demiyor zaten.Efendimiz kıyamet şu zaman demiyor zaten. Öteki hadîs-i şerîfte soran kimseye;Öteki hadîs-i şerîfte soran kimseye; Me’l-mes’ûlü anhâ bi-a’leme mine’s-sâili.Me’l-mes’ûlü anhâ bi-a’leme mine’s-sâili. Soranın bilgisi sorandan farklı değil.Soranın bilgisi sorandan farklı değil. İkisinin durumu aynı gelir.İkisinin durumu aynı gelir. Diyor ki, sen kıyamet için ne hazırladın onu söyle.Diyor ki, sen kıyamet için ne hazırladın onu söyle. Kıyamet kopacak, insanlar hesaba çekilecek.Kıyamet kopacak, insanlar hesaba çekilecek. Mühim olan kıyamet için insanın ne hazırladığı.Mühim olan kıyamet için insanın ne hazırladığı. Kopacak, kaçmak mümkün değil.Kopacak, kaçmak mümkün değil. Yani tehiri mümkün değil.Yani tehiri mümkün değil. Mühim olan o gün için bir şey hazırlamak.Mühim olan o gün için bir şey hazırlamak. İşte ona hazırlanmamız lazım.İşte ona hazırlanmamız lazım. Tasavvufun aslı, özü, esası zikirden başlar.

Tasavvufun aslı, özü, esası zikirden başlar.
Yani zikrin lezzetine, derinliğineYani zikrin lezzetine, derinliğine inmediği halde derviş takliden başlar.inmediği halde derviş takliden başlar. Ama zikrettikçe, tezekkür hakiki zikir haline gelir.Ama zikrettikçe, tezekkür hakiki zikir haline gelir. Nihâyet âlim insan oluyor.Nihâyet âlim insan oluyor. Hiç unutmayan, hep Cenâb-ı Hakk'a kullukHiç unutmayan, hep Cenâb-ı Hakk'a kulluk şuurunda bir insan olabilmek için ülfetle zihninizişuurunda bir insan olabilmek için ülfetle zihninizi zorladıktan sonra da ülfet insanın içine yerleşmesi devam ediyor.zorladıktan sonra da ülfet insanın içine yerleşmesi devam ediyor. Şimdi burada dilin zikri gelir.Şimdi burada dilin zikri gelir. İnsanın kalbi ... hale gelir.İnsanın kalbi ... hale gelir. Meşgul olsa içinden Allah sesi gelir veyaMeşgul olsa içinden Allah sesi gelir veya zikri hangisiyse o gelir.zikri hangisiyse o gelir. Sonra bu zikir cümle vücudunu istila eder.Sonra bu zikir cümle vücudunu istila eder. Ona da sultan-ı zikir tabir ediyorlar kitaplar.Ona da sultan-ı zikir tabir ediyorlar kitaplar. Cümle azası, cümle azam, hak diyor, gönlüm Allah'a döndü.Cümle azası, cümle azam, hak diyor, gönlüm Allah'a döndü. İlahi de böyle söylüyor.İlahi de böyle söylüyor. İşte niye böyle şey yapıyorlar?İşte niye böyle şey yapıyorlar? Niye böyle şey yapıyorlar? İki sebepten.

Niye böyle şey yapıyorlar? İki sebepten.
Bir. Temutune kema tâişun.Bir. Temutune kema tâişun. Nasıl yaşadıysan öyle ölürsün.Nasıl yaşadıysan öyle ölürsün. Bu tarzda yaşa, ölümün de yaşayışına uygun olsun diye.Bu tarzda yaşa, ölümün de yaşayışına uygun olsun diye. İkincisi, ölümün sekerâtı,İkincisi, ölümün sekerâtı, bak sekerâtü'l mevt diyoruz, sarhoşluk demek.bak sekerâtü'l mevt diyoruz, sarhoşluk demek. Sarhoşun aklı başında mıdır?Sarhoşun aklı başında mıdır? Değildir.Değildir. Ölen insanın da sekerâtı,Ölen insanın da sekerâtı, bin bir türlü sarhoşluğu vardır.bin bir türlü sarhoşluğu vardır. Yani bir tane de değil.Yani bir tane de değil. Ve câet sekratü’l-mevti bi’l-hakk. (Kâf Suresi 19. Âyet)

Ve câet sekratü’l-mevti bi’l-hakk. (Kâf Suresi 19. Âyet)
Kur'an-ı Kerîm'de sekerâtül mevt diye geçiyor.

Kur'an-ı Kerîm'de sekerâtül mevt diye geçiyor.
Sekerâtü'l mevt yani ölümün sarhoşluğu.Sekerâtü'l mevt yani ölümün sarhoşluğu. Yani ölüm geldi mi insana ağrısından,Yani ölüm geldi mi insana ağrısından, sızısından, nefes darlığından,sızısından, nefes darlığından, ızdırabından insan feleğini şaşırır, sarhoş gibi olur.ızdırabından insan feleğini şaşırır, sarhoş gibi olur. Ne yapacağını bilemez.Ne yapacağını bilemez. O zaman şuur ile hareket olmaz,O zaman şuur ile hareket olmaz, şuurun altı çıkartır ortaya.şuurun altı çıkartır ortaya. Nasıl alışmışsa onu yapar insan.Nasıl alışmışsa onu yapar insan. Onun için sıhhat halindeyken,

Onun için sıhhat halindeyken,
yakaza halindeyken, hayat halindeykenyakaza halindeyken, hayat halindeyken insan Cenâb-ı Hakk'ı zikrederse,insan Cenâb-ı Hakk'ı zikrederse, zikir içine yerleşirse,zikir içine yerleşirse, zikir içine yerleştiği zaman artıkzikir içine yerleştiği zaman artık hangi hal üzere olsa o gayri ihtiyarı zikreder.hangi hal üzere olsa o gayri ihtiyarı zikreder. Şimdi bir arkadaş kalp ameliyatı olmuştu,Şimdi bir arkadaş kalp ameliyatı olmuştu, dalmış kaç gün baygın kaldıysa,dalmış kaç gün baygın kaldıysa, uyanmış Yâsîn Suresini okuyarak.uyanmış Yâsîn Suresini okuyarak. Hafız kendisi.Hafız kendisi. Yani ayılması esnasında etrafındakilerin duyduklarıYani ayılması esnasında etrafındakilerin duydukları kendisinin ilk şey yaptığı Yâsîn Suresini okudu, neden?kendisinin ilk şey yaptığı Yâsîn Suresini okudu, neden? Hafızlık çalışan kişi Kur'an-ı Kerîm ile dalmış olduğundan,

Hafızlık çalışan kişi Kur'an-ı Kerîm ile dalmış olduğundan,
şuur gittiği zaman insan en son andaşuur gittiği zaman insan en son anda iman üzere ölürse ne mutlu, mümin olacak.iman üzere ölürse ne mutlu, mümin olacak. İkinci hadîs-i şerîfe geçelim.İkinci hadîs-i şerîfe geçelim. Yani, kıyametimiz hemen kopabilir,Yani, kıyametimiz hemen kopabilir, bir an sonrası bile bizim kendi özel kıyametimiz olabilir.bir an sonrası bile bizim kendi özel kıyametimiz olabilir. Kıyamete hazır olalım.Kıyamete hazır olalım. Cenâb-ı Hakk'ın yolunda olalım.Cenâb-ı Hakk'ın yolunda olalım. İbadette taatte olalım.İbadette taatte olalım. Abdestli olalım.Abdestli olalım. Bak, dervişin bir vazifesi de hiç abdestsiz gezmemektir.Bak, dervişin bir vazifesi de hiç abdestsiz gezmemektir. Daima zikirle meşgul olmaktır.Daima zikirle meşgul olmaktır. Hiç abdestsiz gezmemektir.Hiç abdestsiz gezmemektir. Efendim böyle hazırlıklı olalım.Efendim böyle hazırlıklı olalım. Borçlarımızı ödeyelim,Borçlarımızı ödeyelim, ibadet taat borçlarını kaza edelim,ibadet taat borçlarını kaza edelim, zekâtlardan vesaireden vermediklerimizzekâtlardan vesaireden vermediklerimiz varsa verelim, hazırlayalım kendimizi.varsa verelim, hazırlayalım kendimizi. Bir şahsı anlatıyorlar, hikâyeler tabi fazla da uzatırsakBir şahsı anlatıyorlar, hikâyeler tabi fazla da uzatırsak doğru da olmaz, neyse onu şey yapmayalım.doğru da olmaz, neyse onu şey yapmayalım. Yani insan hemen hadi bakalımYani insan hemen hadi bakalım yolculuk başladı denseyolculuk başladı dense peki diyebilecek gibi hazır olmalı yani.peki diyebilecek gibi hazır olmalı yani. Gaye o.Gaye o. Daha şunu yapacaktım, bunu yapacaktım,Daha şunu yapacaktım, bunu yapacaktım, biraz daha Yâ Azrail müsaade buyur da efendimbiraz daha Yâ Azrail müsaade buyur da efendim sonra olsun bilmem, böyle bir tehir bahis konusu değil,sonra olsun bilmem, böyle bir tehir bahis konusu değil, geldi mi tehiri yok.geldi mi tehiri yok. Hatta bir de hikâyesi var ki,Hatta bir de hikâyesi var ki, Azrail'le ahbap olmuş bir mübarek kimse,Azrail'le ahbap olmuş bir mübarek kimse, demiş madem seninle arkadaş olduk, ahbap olduk,demiş madem seninle arkadaş olduk, ahbap olduk, gelmeden önce bana haber gönder de ben de ölüme hazırlanayım.gelmeden önce bana haber gönder de ben de ölüme hazırlanayım. Olur demiş, kitaplar böyle yazıyor,Olur demiş, kitaplar böyle yazıyor, nereden yazıyorsa hikâyelerdennereden yazıyorsa hikâyelerden böyle ibretli bir hikâye belki.böyle ibretli bir hikâye belki. Sonra birden Azrail dikilmiş karşısına.Sonra birden Azrail dikilmiş karşısına. Niye geldin? Canını almaya geldim.

Niye geldin? Canını almaya geldim.
E demiş hani ahbaplığımızın icabı olarakE demiş hani ahbaplığımızın icabı olarak önceden haber verecektin.önceden haber verecektin. E demiş ki ben sana haber verdim.E demiş ki ben sana haber verdim. Yok, hiç öyle bir haber gelmedi.Yok, hiç öyle bir haber gelmedi. Hayır. Başın ağrıdı o haberdi.Hayır. Başın ağrıdı o haberdi. Hastalandın o haberdi.Hastalandın o haberdi. Yatağa düştün o haberdi.Yatağa düştün o haberdi. Filancanın şeyini gördün.Filancanın şeyini gördün. Cenaze namazını kıldın ölümünü gördün o haberdi işte.Cenaze namazını kıldın ölümünü gördün o haberdi işte. Halkı bostan edinmiştir, dilediğin üzer ölür.Halkı bostan edinmiştir, dilediğin üzer ölür. Bostan tarlasına girer gibi, hangisi olgunlaşmışsaBostan tarlasına girer gibi, hangisi olgunlaşmışsa sahibinin bostanı alıp evine götürdüğü gibi,sahibinin bostanı alıp evine götürdüğü gibi, Azrail'de kimin vadesi yetmişse,Azrail'de kimin vadesi yetmişse, yetmek olmak demek, vadesi tamam olmuşsayetmek olmak demek, vadesi tamam olmuşsa onu alıp koparıp gidiyor.onu alıp koparıp gidiyor. Alır yiğidin âlâsın,

Alır yiğidin âlâsın,
divane eyler ânâsın,divane eyler ânâsın, gelinlik kızların saçın, teneşirde yıkar ölür.gelinlik kızların saçın, teneşirde yıkar ölür. Yiğidin alasını alır, daha bunu evlendirecektim,Yiğidin alasını alır, daha bunu evlendirecektim, gelinim olacaktı, torunum olacaktı,gelinim olacaktı, torunum olacaktı, anası deli divana olur, saçını başını yolar, gencecik gider.anası deli divana olur, saçını başını yolar, gencecik gider. Gelinlik kızlar ölür, bakarsınGelinlik kızlar ölür, bakarsın çocuk doğuracağım, bilmem ne filan derken,çocuk doğuracağım, bilmem ne filan derken, hadi efendim.hadi efendim. Torunlar şeylere kalır, ninelerin eline kalır bazen.Torunlar şeylere kalır, ninelerin eline kalır bazen. Belli olmaz.Belli olmaz. O bakımdan hastalıklar vesaireler hepsi birer ikazdır.O bakımdan hastalıklar vesaireler hepsi birer ikazdır. Allah bizi ölüme hazır olanlardan eylesin.Allah bizi ölüme hazır olanlardan eylesin. İkinci hadîs-i şerîfe geçelim.

İkinci hadîs-i şerîfe geçelim.
İllâ ve tâifetün min ümmetî zâhirûne ‘ale’n-nâsi

İllâ ve tâifetün min ümmetî zâhirûne ‘ale’n-nâsi
lâ yübâlûne men hazelehüm ve lâ men nesarahüm.lâ yübâlûne men hazelehüm ve lâ men nesarahüm. İbn Mâce'den rivayet edilmiş.

İbn Mâce'den rivayet edilmiş.
İkinci hadîs-i şerîf bu.İkinci hadîs-i şerîf bu. Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem buyurmuşlar ki;Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem buyurmuşlar ki; Kıyamet kopmaz benim ümmetimden bir grup,Kıyamet kopmaz benim ümmetimden bir grup, bir taife, tâifetün min ümmetîbir taife, tâifetün min ümmetî zâhirûne ‘ale’n-nâsi.zâhirûne ‘ale’n-nâsi. İnsanlara galip ve hâkim olarak.İnsanlara galip ve hâkim olarak. Lâ yübâlûne men hazelehüm.Lâ yübâlûne men hazelehüm. Onların yardımına koşmayan, onları yardımsız bırakanlara aldırmayan,Onların yardımına koşmayan, onları yardımsız bırakanlara aldırmayan, ve lâ men nesarahüm, yardım edenlerin yardımına,ve lâ men nesarahüm, yardım edenlerin yardımına, yardım etmeyenlerin yardımını kesenlerin yardım etmemesineyardım etmeyenlerin yardımını kesenlerin yardım etmemesine aldırış etmeden insanlara hâkim olan bir taifealdırış etmeden insanlara hâkim olan bir taife olmadıkça kıyamet kopmaz.olmadıkça kıyamet kopmaz. Şimdi buna benzer birkaç hadîs-i şerîf vardır.Şimdi buna benzer birkaç hadîs-i şerîf vardır. Orada kıyamette tabirler biraz daha değişik olabilir.Orada kıyamette tabirler biraz daha değişik olabilir. Burada Müslümanların sonundaBurada Müslümanların sonunda insanlara hâkim olacağının müjdesi var.insanlara hâkim olacağının müjdesi var. Yani kıyamet kopmadan evvel bir ara Müslümanlar bu dünyayaYani kıyamet kopmadan evvel bir ara Müslümanlar bu dünyaya hâkim olacaklar.hâkim olacaklar. Benim ümmetimden bir mübarek taifeBenim ümmetimden bir mübarek taife ister etrafındaki şuuru eksik insanlar yardım etsin,ister etrafındaki şuuru eksik insanlar yardım etsin, isterse etmesin.isterse etmesin. Yardım etmeyenin etmemesine aldırmazlar,Yardım etmeyenin etmemesine aldırmazlar, yardım edenin etmesinden pekâlâ etmiş,yardım edenin etmesinden pekâlâ etmiş, aldırmazlar ama halka, zâhirûne ‘ale’n-nâsi,aldırmazlar ama halka, zâhirûne ‘ale’n-nâsi, insanlara galip ve onlara hâkim durma gelecek.insanlara galip ve onlara hâkim durma gelecek. Müslüman, yani son bir devir Müslümanların hâkimiyeti olacak.Müslüman, yani son bir devir Müslümanların hâkimiyeti olacak. Böyle başlayan birkaç hadîs-i şerîf var.Böyle başlayan birkaç hadîs-i şerîf var. Bir kısmı da şöyle bir ifade ile devam ediyor.Bir kısmı da şöyle bir ifade ile devam ediyor. Lâ tezâlü tâifetün min ümmetî

Lâ tezâlü tâifetün min ümmetî
zâhirîne ale’l-hakki hattâ tekûme’s-sâ’at.zâhirîne ale’l-hakki hattâ tekûme’s-sâ’at. Daima benim ümmetimden bir grup mübarek insan

Daima benim ümmetimden bir grup mübarek insan
hakkı tutup destekleyen bir gruphakkı tutup destekleyen bir grup iyi insan mevcut olacak, kıyamet kopuncaya kadariyi insan mevcut olacak, kıyamet kopuncaya kadar böyle bir iyi insanlar yeryüzündenböyle bir iyi insanlar yeryüzünden hiç de eksik olmayacak ve her zaman bir numune mevcut olacak.hiç de eksik olmayacak ve her zaman bir numune mevcut olacak. Böyle bir rivayette var.Böyle bir rivayette var. Burada da müminin, mümin-i kâmillerin bütünBurada da müminin, mümin-i kâmillerin bütün bozukluktan, fitneden, fesattan sonrabozukluktan, fitneden, fesattan sonra kâfirlerin şusundan, busundan sonra genekâfirlerin şusundan, busundan sonra gene yeryüzüne müminlerin hâkim olacağını,yeryüzüne müminlerin hâkim olacağını, Allah'ın bir vaadi olduğunuAllah'ın bir vaadi olduğunu bildiren bir hadîs-i şerîf olmuş oluyor bu.bildiren bir hadîs-i şerîf olmuş oluyor bu. Üçüncü hadîs-i şerîfi de okuyalım.

Üçüncü hadîs-i şerîfi de okuyalım.
Konu hep kıyametle ilgili çıktı açılan şeyde.Konu hep kıyametle ilgili çıktı açılan şeyde. Lâ tekûmü’s-sâ’atü hattâ yükbeda’l-‘ilmü

Lâ tekûmü’s-sâ’atü hattâ yükbeda’l-‘ilmü
ve teksüra’z-zelâzilü ve yekekârabe’z-zemânüve teksüra’z-zelâzilü ve yekekârabe’z-zemânü ve tezhera’l-fitenüve tezhera’l-fitenü ve yeksüra’l-hercü–ve hüve’l-katlü-ve yeksüra’l-hercü–ve hüve’l-katlü- hattâ yeksüra fîkümü’l-amelü fe-yef’îda.hattâ yeksüra fîkümü’l-amelü fe-yef’îda. Buhârî de, İbn Mâce de,

Buhârî de, İbn Mâce de,
Müslim'de Ebû Hüreyre radıyallahu anh'tenMüslim'de Ebû Hüreyre radıyallahu anh'ten bir rivayet bu da kıyametle ilgili.bir rivayet bu da kıyametle ilgili. Yani sayfa kıyametle ilgili hadîs-i şerîflerle dolu.Yani sayfa kıyametle ilgili hadîs-i şerîflerle dolu. Üç tanesini okuyoruz.Üç tanesini okuyoruz. Lâ tekûmü’s-sâ’atü.Lâ tekûmü’s-sâ’atü. Kıyamet kopmaz.Kıyamet kopmaz. Hattâ yükbeda’l-‘ilmü.Hattâ yükbeda’l-‘ilmü. İlim alınmadıkça, yani din ilmi,İlim alınmadıkça, yani din ilmi, marifetullah ilmi alınacak.marifetullah ilmi alınacak. İnsanlar dini bakımdan cahil,İnsanlar dini bakımdan cahil, Allah'ı bilmez, tanımaz duruma gelecekler.Allah'ı bilmez, tanımaz duruma gelecekler. Peki nasıl alınacak ilim?Peki nasıl alınacak ilim? Yine sahih hadis kitaplarında bir rivayette buyruluyor ki,

Yine sahih hadis kitaplarında bir rivayette buyruluyor ki,
Allah ilmi kullarına verdikten sonraAllah ilmi kullarına verdikten sonra o ilmi onların göğüslerinden çekip almaz.o ilmi onların göğüslerinden çekip almaz. İlmi vermişse bir kula, göğsünden,İlmi vermişse bir kula, göğsünden, sadrından onu çekip almaz fakat âlimleri alır.sadrından onu çekip almaz fakat âlimleri alır. Birer iki birer âlimler ölür, ölür, ayrılır, ayrılır.Birer iki birer âlimler ölür, ölür, ayrılır, ayrılır. Bir âlimin ölmesi bir surda büyük bir gedik demektir.Bir âlimin ölmesi bir surda büyük bir gedik demektir. Yavaş yavaş âlimler ölür, geriye cahil insanlar kalır.Yavaş yavaş âlimler ölür, geriye cahil insanlar kalır. Halk onlara mesele sorar, şu nasıl olacak, bu nasıl olacak diye.Halk onlara mesele sorar, şu nasıl olacak, bu nasıl olacak diye. Onlar da kendi reyleriyle cevap verirler.Onlar da kendi reyleriyle cevap verirler. Kendi kanaatlerine göre şu şöyledir, bu böyledir diye.Kendi kanaatlerine göre şu şöyledir, bu böyledir diye. Ama yanlış tabii, cahil çünkü.Ama yanlış tabii, cahil çünkü. Hem kendileri sapıtırlar,Hem kendileri sapıtırlar, hem de kendilerine soru soranları saptırırlar böylecehem de kendilerine soru soranları saptırırlar böylece dinle, imanla, irfanla, Allah'ın rızasıyladinle, imanla, irfanla, Allah'ın rızasıyla ilgili olmayan bir manzara meydana gelir.ilgili olmayan bir manzara meydana gelir. İlim kalkar, irfan kalmaz.İlim kalkar, irfan kalmaz. Kur'an'ın ahkâmı, hadîs-i şerîflerin hikmetleriKur'an'ın ahkâmı, hadîs-i şerîflerin hikmetleri ortada görünmez bir duruma gelir.ortada görünmez bir duruma gelir. Bu böyle olmadıkça kıyamet kopmaz, ilim kalmayacak.Bu böyle olmadıkça kıyamet kopmaz, ilim kalmayacak. Cahillik, serkeşlik,Cahillik, serkeşlik, imansızlık, dinsizlik, böyle irfansızlık hâkim olacak.imansızlık, dinsizlik, böyle irfansızlık hâkim olacak. O ilim, irfan alınacak sonra.O ilim, irfan alınacak sonra. Ve teksüra’z-zelâzilü.

Ve teksüra’z-zelâzilü.
Zelzeleler çoğalacak.Zelzeleler çoğalacak. Ve yekekârabe’z-zemânü.Ve yekekârabe’z-zemânü. Zaman yakınlaşacak.Zaman yakınlaşacak. Yani öyle yakınlaşacak ki bir sene bir ay gibi gelecek,Yani öyle yakınlaşacak ki bir sene bir ay gibi gelecek, bir ay bir gün gibi gelecek.bir ay bir gün gibi gelecek. Fırt fırt geçi geçiverecek.Fırt fırt geçi geçiverecek. Zaman bir bereketsiz ve çarçabukZaman bir bereketsiz ve çarçabuk geçme durumu olacak.geçme durumu olacak. Ya bereketsizliğinden kinaye zamanYa bereketsizliğinden kinaye zaman yakınlaştı denilecek ya dayakınlaştı denilecek ya da bizim dünyamıza göre zaman nedir?bizim dünyamıza göre zaman nedir? Geçenlerde Yakup Bey'in evinde Ömer geldi.Geçenlerde Yakup Bey'in evinde Ömer geldi. İzafiyet teorisinden, zamanın şeyinden filan bahsetti.İzafiyet teorisinden, zamanın şeyinden filan bahsetti. Tabii bizim dünyamıza göre gün, yıl 365 gündür.Tabii bizim dünyamıza göre gün, yıl 365 gündür. Gün 24 saattir, neye göre bu?Gün 24 saattir, neye göre bu? Dünya güneşin etrafında 365 günde dönüyor da, ondan.

Dünya güneşin etrafında 365 günde dönüyor da, ondan.
Dünya kendi etrafında 24 saatte dönüyor da, ondan.Dünya kendi etrafında 24 saatte dönüyor da, ondan. Yani bu demek olabilir ki,Yani bu demek olabilir ki, bu dönüşlerin hızları da değişecek.bu dönüşlerin hızları da değişecek. Gökteki güneş, ay,Gökteki güneş, ay, efendim yıldızlar vesaire arasındaki düzen,efendim yıldızlar vesaire arasındaki düzen, çekim kanunlarında değişmeden dolayıçekim kanunlarında değişmeden dolayı 365 günde döneceği şeyi daha hızlı dönmeye başlayacak.365 günde döneceği şeyi daha hızlı dönmeye başlayacak. Kendi etrafında dönmesi belki daha fazla şey olacak.Kendi etrafında dönmesi belki daha fazla şey olacak. Hakiki manasıyla da olabilir yani.Hakiki manasıyla da olabilir yani. Sonra mesela güneş batıcak,Sonra mesela güneş batıcak, batıdan doğacak diye duymuşsunuzdur.batıdan doğacak diye duymuşsunuzdur. Kıyamette güneş batıdan doğacak.Kıyamette güneş batıdan doğacak. Bazıları bu diyorlar kiBazıları bu diyorlar ki yani ilmin bilginin batıda olması, hakikatlerin oradan söylenipyani ilmin bilginin batıda olması, hakikatlerin oradan söylenip bir zamanlar ilim irfan diyarı olanbir zamanlar ilim irfan diyarı olan İslâm âlemine oradan gelmesi manasına gelebilir diyorlar.İslâm âlemine oradan gelmesi manasına gelebilir diyorlar. Nitekim diyorlar şimdi ilmi batıdan alıyoruz falan diye öyle şey yapıyorlar.Nitekim diyorlar şimdi ilmi batıdan alıyoruz falan diye öyle şey yapıyorlar. Ama bazı hadîs-i şerîflerde buyuruyor ki Peygamber Efendimiz;Ama bazı hadîs-i şerîflerde buyuruyor ki Peygamber Efendimiz; Güneş batıdan batıcakta,Güneş batıdan batıcakta, 3 gün doğmayacak, ondan sonra3 gün doğmayacak, ondan sonra bu sefer battığı yerden tekrar doğacak, batıdan doğacak.bu sefer battığı yerden tekrar doğacak, batıdan doğacak. Hatta çok net olarak böyle söylediği içinHatta çok net olarak böyle söylediği için Peygamber Efendimiz'e soruyorlar diyorlar ki;Peygamber Efendimiz'e soruyorlar diyorlar ki; Yâ Resûlallah! Peki, biz 3 gün güneş doğmayınca,

Yâ Resûlallah! Peki, biz 3 gün güneş doğmayınca,
battığı yerden, battı doğmadı, namazı nasıl kılacağız?battığı yerden, battı doğmadı, namazı nasıl kılacağız? O zaman buyuruyor ki, kıyas üzere, yaniO zaman buyuruyor ki, kıyas üzere, yani evvelki günlerde, güneşin doğduğu, battığı zamanlarda,evvelki günlerde, güneşin doğduğu, battığı zamanlarda, hangi saatlerde kılıyor idiyseniz öyle kılacaksınız.hangi saatlerde kılıyor idiyseniz öyle kılacaksınız. Bu hadîse dayanarak daBu hadîse dayanarak da kutuplara yakın yerlerde, gecenin gündüzünükutuplara yakın yerlerde, gecenin gündüzünü teşekkül etmediği yerlerde namaz nasıl olacak şeyine ulemâteşekkül etmediği yerlerde namaz nasıl olacak şeyine ulemâ öyle fetva veriyorlar.öyle fetva veriyorlar. Şimdi mesela İsveç'in, Norveç'in öyleŞimdi mesela İsveç'in, Norveç'in öyle kutuba yakın yerleri var kikutuba yakın yerleri var ki altı ay güneş batmıyor karşınızda.altı ay güneş batmıyor karşınızda. Ufkun altına yaklaşıyor, çıkıyor, yaklaşıyor, çıkıyor, yaklaşıyor, çıkıyor.Ufkun altına yaklaşıyor, çıkıyor, yaklaşıyor, çıkıyor, yaklaşıyor, çıkıyor. Ha battı, ha batacak derken altı ay karşınızda güneş.Ha battı, ha batacak derken altı ay karşınızda güneş. Donuk böyle, ay gibi, dolunay seyreder gibi karşınızda.Donuk böyle, ay gibi, dolunay seyreder gibi karşınızda. Altı ay da hiç görünmüyor.Altı ay da hiç görünmüyor. Ortalık bir alaca karanlık.Ortalık bir alaca karanlık. Peki, güneş doğmadı, güneş batmadı.Peki, güneş doğmadı, güneş batmadı. Öğleni yok, ikindisi yok.Öğleni yok, ikindisi yok. Batması yok, doğması yok.Batması yok, doğması yok. Namaz nasıl olacak?

Namaz nasıl olacak?
O beldeye en yakın, gecesi gündüzü olan yer neresi?O beldeye en yakın, gecesi gündüzü olan yer neresi? Kopenhang veya Stockholm.Kopenhang veya Stockholm. Veya bilmem ne.Veya bilmem ne. Ona kıyasla kılacak orada.Ona kıyasla kılacak orada. 6 ay güneş doğmuyor diye 6 ay namazsız kalmayacaklar.6 ay güneş doğmuyor diye 6 ay namazsız kalmayacaklar. Diyorlar bu hadîse dayanarak.Diyorlar bu hadîse dayanarak. Güneş battığı zaman 3 gün doğmayınca EfendimizGüneş battığı zaman 3 gün doğmayınca Efendimiz kıyas edersiniz demiş evvelki günlere diye.kıyas edersiniz demiş evvelki günlere diye. Şimdi demek ki hakikatenŞimdi demek ki hakikaten güneş batıdan battıktan sonra üç gün doğmayacakgüneş batıdan battıktan sonra üç gün doğmayacak mecaz değil de, ilim oradanmecaz değil de, ilim oradan olacak manasına değil de, hakikatenolacak manasına değil de, hakikaten dünya bir karanlık olacak, güneş doğmayacak.dünya bir karanlık olacak, güneş doğmayacak. Bu o zaman neyi gösterir?

Bu o zaman neyi gösterir?
Sonra tekrar batıdan doğacak.Sonra tekrar batıdan doğacak. Dünyanın ekseninin 180 derece alt üst olacağını gösterir.Dünyanın ekseninin 180 derece alt üst olacağını gösterir. Böyle dönerken, böyle olursa bu seferBöyle dönerken, böyle olursa bu sefer battığı yerden doğar.battığı yerden doğar. Demek ki dünyanın ekseni alt üst olacak.Demek ki dünyanın ekseni alt üst olacak. Normal böyle topaç gibi dönerkenNormal böyle topaç gibi dönerken topaç bir devrilip de böyle dönmeye başladığı gibi tersine dönecek.topaç bir devrilip de böyle dönmeye başladığı gibi tersine dönecek. Bu onu gösterir.Bu onu gösterir. Ondan sonra zamanın yaklaşması daOndan sonra zamanın yaklaşması da mecazi manası değil de hakiki manasına isemecazi manası değil de hakiki manasına ise o zaman dünyanın güneş etrafındaki dönüşü hızlanacak.o zaman dünyanın güneş etrafındaki dönüşü hızlanacak. Kendi ekseni etrafında dönüşü hızlanacak.Kendi ekseni etrafında dönüşü hızlanacak. Zaman fıldır fıldır fıldır fıldır geçerkenZaman fıldır fıldır fıldır fıldır geçerken eksenler değişti, zamanlar dönüşler değişti derkeneksenler değişti, zamanlar dönüşler değişti derken başlayacak kıyamet kopmaya.başlayacak kıyamet kopmaya. Yani anlıyoruz ki, kâinatın bugünYani anlıyoruz ki, kâinatın bugün astronomi âlimlerinin söylediği, fizik-kimya âlimlerinin söylediği,astronomi âlimlerinin söylediği, fizik-kimya âlimlerinin söylediği, nizamının bozulacağını gösterennizamının bozulacağını gösteren hakiki ibareler de olabilir bu sözler.hakiki ibareler de olabilir bu sözler. Zaman kısalacak.Zaman kısalacak. Yani söz olarak şey böyle, sonra.Yani söz olarak şey böyle, sonra. Ve tezhera’l-fitenü.

Ve tezhera’l-fitenü.
Fitneler çıkacak.Fitneler çıkacak. Çeşit çeşit fitneler, fitneler, fitneler.Çeşit çeşit fitneler, fitneler, fitneler. Yani işte görüyorsunuz İslâm âlemi.Yani işte görüyorsunuz İslâm âlemi. Hepsi haramdan korkan insanlar, namaz kılan insanlar.Hepsi haramdan korkan insanlar, namaz kılan insanlar. Birbirlerine saldırıyorlar, mücadeleler var,Birbirlerine saldırıyorlar, mücadeleler var, düşmanlıklar var, askerler var, çatışmalar var,düşmanlıklar var, askerler var, çatışmalar var, sınırlarda gürültüler, patırtılar.sınırlarda gürültüler, patırtılar. Yani Afrika'da da böyle.Yani Afrika'da da böyle. Mısır'la Libya arasında, Libya'yla Tunus arasında,Mısır'la Libya arasında, Libya'yla Tunus arasında, Tunus'la Cezayir arasında, Cezayir'le bilmem ne arasında,Tunus'la Cezayir arasında, Cezayir'le bilmem ne arasında, Poliserya'yla bilmem Moritanya arasındaPoliserya'yla bilmem Moritanya arasında Hindistan'la bilmem filanca arasındaHindistan'la bilmem filanca arasında yani fitneler, çeşit çeşit fitneler Allah korusun,yani fitneler, çeşit çeşit fitneler Allah korusun, o fitnelerin içinde ahir zamanın fitnelerine Allah bizi bulaştırıp dao fitnelerin içinde ahir zamanın fitnelerine Allah bizi bulaştırıp da rızasına aykırı işler yaptırmasın.rızasına aykırı işler yaptırmasın. Irak, İran'a saldırdı.Irak, İran'a saldırdı. Ölen de öldüren de Müslüman zümreden.Ölen de öldüren de Müslüman zümreden. Düşmanlar güldü.Düşmanlar güldü. Bir ona silah sattılar, bir bu tarafa silah sattılar.Bir ona silah sattılar, bir bu tarafa silah sattılar. Ondan sonra adam buradaki silahları biriktirdi.Ondan sonra adam buradaki silahları biriktirdi. Bu sefer Kuveyt'e saldırdı.Bu sefer Kuveyt'e saldırdı. Saldıran da müslüman, saldırılan da müslüman,Saldıran da müslüman, saldırılan da müslüman, yanan da müslüman, yakan da müslüman.yanan da müslüman, yakan da müslüman. Harap olan binalar müslümanların, yağma edilen şeyler.Harap olan binalar müslümanların, yağma edilen şeyler. Sonra çarpışacaksın diyor Saddam, cepheye sürüyor adamı.Sonra çarpışacaksın diyor Saddam, cepheye sürüyor adamı. Ya karşıdaki müslümanYa karşıdaki müslüman çarpışmıyorum derse arkadan onu öldürüyor.çarpışmıyorum derse arkadan onu öldürüyor. Niye çarpışmıyorsun diye?Niye çarpışmıyorsun diye? Bir bela ki Allah yani bulaştırmasın,Bir bela ki Allah yani bulaştırmasın, Allah bizi ahir zamana fitnelerinden emin eylesin.Allah bizi ahir zamana fitnelerinden emin eylesin. Ve yeksüra’l-hercü.

Ve yeksüra’l-hercü.
Herc mi? Herc.Herc mi? Herc. Herc artacak. Yani bu nedir?Herc artacak. Yani bu nedir? Ve hüve’l-katlü. Yani öldürme.Ve hüve’l-katlü. Yani öldürme. Çok, çok adamların canları su gibi, kanları su gibi akacak.Çok, çok adamların canları su gibi, kanları su gibi akacak. Her evde bu hercin, bu öldürmeninHer evde bu hercin, bu öldürmenin ızdırabı duyulacak.ızdırabı duyulacak. Ya çocuğu, ya kocası, ya bilmem nesi filan derken,Ya çocuğu, ya kocası, ya bilmem nesi filan derken, öldürme, öldürme, öldürme, katil, katil,öldürme, öldürme, öldürme, katil, katil, öldürme çok olacak yani.öldürme çok olacak yani. Bunlar olmadan kıyamet kopmaz.Bunlar olmadan kıyamet kopmaz. Bu korkunç olaylara sıralıyor efendimiz, sonra.Bu korkunç olaylara sıralıyor efendimiz, sonra. Hattâ yeksüra fîkümü’l-amelü fe-yef’îda.Hattâ yeksüra fîkümü’l-amelü fe-yef’îda. Mal da çok olacak, taşacak.Mal da çok olacak, taşacak. İhtiyaçtan fazla. Mal çok, taşacak.İhtiyaçtan fazla. Mal çok, taşacak. Fakir bulamayacak.Fakir bulamayacak. Zekâtını verecek, adam bulamayacak.Zekâtını verecek, adam bulamayacak. Mal çoğalacak ama işte dünyanın sonu artık.Mal çoğalacak ama işte dünyanın sonu artık. Şimdi mal mal diye insan koşuyor koşuyor da oradaŞimdi mal mal diye insan koşuyor koşuyor da orada çok olacak ama kıyamet olunca ne kıymeti var.çok olacak ama kıyamet olunca ne kıymeti var. Bunlar kıyametin küçük alametleridir.Bunlar kıyametin küçük alametleridir. Böyle çeşit çeşit hadîs-i şerîfler bu sayfada da var,Böyle çeşit çeşit hadîs-i şerîfler bu sayfada da var, birçok hadîs-i şerîf kıyametin alametleri olarakbirçok hadîs-i şerîf kıyametin alametleri olarak sıralanmıştır, hadîs-i şerîflerde geçer.sıralanmıştır, hadîs-i şerîflerde geçer. Bunların bir kısmı bizim zamanımızdaBunların bir kısmı bizim zamanımızda olan bazı olayları hatırlatıyor.olan bazı olayları hatırlatıyor. Şu zamanda ahlâkın bozulmasıŞu zamanda ahlâkın bozulması vesaire gibi bazı şeyler hattavesaire gibi bazı şeyler hatta Adnan Hoca diye birisi var Türkiye'den gelenAdnan Hoca diye birisi var Türkiye'den gelen kardeşlerimiz bilir, gazetelere düşmüş bir kimse filan.kardeşlerimiz bilir, gazetelere düşmüş bir kimse filan. O bana bir, onun talebelerinden bir tanesi bizim camiye gelip gidiyordu,O bana bir, onun talebelerinden bir tanesi bizim camiye gelip gidiyordu, sordu talebesi, efendim, aids dâbbetü'l-arz mı?sordu talebesi, efendim, aids dâbbetü'l-arz mı? Hayır dedim.Hayır dedim. Dâbbetü'l-arz, şeyden çıkacak, sefa tepesinden çıkacak,

Dâbbetü'l-arz, şeyden çıkacak, sefa tepesinden çıkacak,
insanları önüne katılacak,insanları önüne katılacak, hadîs-i şerîflerde anlatılan tariflere uymuyor.hadîs-i şerîflerde anlatılan tariflere uymuyor. Aids Mekke'den, Safa'dan çıkmış değil ki.Aids Mekke'den, Safa'dan çıkmış değil ki. Yani başka yerde kâfirlerin kötü ahlâklarındanYani başka yerde kâfirlerin kötü ahlâklarından doğan bir şey bu.doğan bir şey bu. Frengi gibi.Frengi gibi. Ahlâksızlıktan doğan bir şey filan.Ahlâksızlıktan doğan bir şey filan. Ben değil dedim.Ben değil dedim. Sonra bana böyle koca bir dosya,Sonra bana böyle koca bir dosya, fotoğraflar, yazılar, resimler, bilmem neler,fotoğraflar, yazılar, resimler, bilmem neler, mecazi yorumlar vesaire falan.mecazi yorumlar vesaire falan. Dedim bunlara hiç katılmıyorum.Dedim bunlara hiç katılmıyorum. Yanlış yapıyorsunuz falan dedim.Yanlış yapıyorsunuz falan dedim. Ama hâlâ o kanaatte olanlar var.Ama hâlâ o kanaatte olanlar var. Yani bazı olayları şeye benzetiyorlar,Yani bazı olayları şeye benzetiyorlar, bazı kıyamet olaylarına.bazı kıyamet olaylarına. Hakikaten çocukHakikaten çocuk mesela gece saat 2'de geliyor Erenköy'demesela gece saat 2'de geliyor Erenköy'de İstanbul'da mesela kızı, evladım neredeydin?İstanbul'da mesela kızı, evladım neredeydin? Annesi soruyor veya babası, sana ne?

Annesi soruyor veya babası, sana ne?
Arkadaşlarımla gezdim diyor.Arkadaşlarımla gezdim diyor. Laf dinlemiyor.Laf dinlemiyor. Kızı erkek arkadaşıyla görüyor.Kızı erkek arkadaşıyla görüyor. Azarlamaya kalkıyor babası.Azarlamaya kalkıyor babası. Anası veya öyle bir laf söylüyor kiAnası veya öyle bir laf söylüyor ki burada söylemeye utanıyorum.burada söylemeye utanıyorum. Kız anasına. Ne karışıyorsun bana?Kız anasına. Ne karışıyorsun bana? Ve mağaralarda hayvanat gibiVe mağaralarda hayvanat gibi komün hayatı yaşayanları duyuyoruz.komün hayatı yaşayanları duyuyoruz. Gazeteler yazdı.Gazeteler yazdı. Komün hayatı demek yani müşterek hayat.Komün hayatı demek yani müşterek hayat. 20'si 30'u bir arada.20'si 30'u bir arada. Yani şey sürüsü gibi.Yani şey sürüsü gibi. Hayvanat sürüsü gibi. Allah korusun.Hayvanat sürüsü gibi. Allah korusun. Yani bazı şeyleri böyle anlatılıyor.Yani bazı şeyleri böyle anlatılıyor. Şimdi bizim bu akşamki bu hadîs-i şerîflerdenŞimdi bizim bu akşamki bu hadîs-i şerîflerden çıkartacağımız şey şu ki;çıkartacağımız şey şu ki; Efendimiz Deccal'in şerrinden Allah'a sığınınEfendimiz Deccal'in şerrinden Allah'a sığının diye hadîs-i şerîflerinde emretmiş,diye hadîs-i şerîflerinde emretmiş, kıyameti tahzir eylemiş.kıyameti tahzir eylemiş. Ani’s-sâ’a kıyamet yakın diyeAni’s-sâ’a kıyamet yakın diye âyet-i kerîmeler haber veriyor. (Ahzâb Suresi 63. Âyet)âyet-i kerîmeler haber veriyor. (Ahzâb Suresi 63. Âyet) Yes’elüke’n-nâsü ani’s-sâ’ati.

Yes’elüke’n-nâsü ani’s-sâ’ati.
İnsanlar sana kıyametin ne zaman kopacağınıİnsanlar sana kıyametin ne zaman kopacağını soruyorlar Ey Resûlüm!soruyorlar Ey Resûlüm! Kul inneme’l-ilmühâ inda’llâhi.Kul inneme’l-ilmühâ inda’llâhi. Bunun bilgisi Allah'ın indi ilahisinde bu kullar bilmez.Bunun bilgisi Allah'ın indi ilahisinde bu kullar bilmez. Nasıl dilerse öyle yapar Rabbü’l-âlemin.Nasıl dilerse öyle yapar Rabbü’l-âlemin. Ve mâ yüdrîke le’ale’s-sâ’ate tekûne karîben.Ve mâ yüdrîke le’ale’s-sâ’ate tekûne karîben. Ama yakın olduğunu da söylüyor.

Ama yakın olduğunu da söylüyor.
Zamanı belli değil ama yakın.Zamanı belli değil ama yakın. Ben ve kıyamet şöyleyiz buyurmuş Efendimiz.Ben ve kıyamet şöyleyiz buyurmuş Efendimiz. Yani iki parmağının yakınlığıyla.Yani iki parmağının yakınlığıyla. Bunun için zor zamanlardayız muhakkak.Bunun için zor zamanlardayız muhakkak. İslâm ülkelerinde İslâm zayıfladı.İslâm ülkelerinde İslâm zayıfladı. İslâm ülkesi dediğimiz ülkeler,İslâm ülkesi dediğimiz ülkeler, bir zaman, bir zaman İslâm'ın bayraktarlığını yapan ülkelerde İslâm zayıfladı.bir zaman, bir zaman İslâm'ın bayraktarlığını yapan ülkelerde İslâm zayıfladı. Birçok İslâm ülkesi kâfirlerin istilası altına düştü.Birçok İslâm ülkesi kâfirlerin istilası altına düştü. Birçok Müslüman, İslâm'ın gerçek şuurundan uzakta,Birçok Müslüman, İslâm'ın gerçek şuurundan uzakta, hatta Harem-ı Şerîf'te, hatta Mekke-i Mükerreme'de,hatta Harem-ı Şerîf'te, hatta Mekke-i Mükerreme'de, insanların davranışlarına, şeylerine bakarsak,insanların davranışlarına, şeylerine bakarsak, hakikaten bazı yakınlık alametlerihakikaten bazı yakınlık alametleri yaklaşmış olduğunu gösteren emareler var.yaklaşmış olduğunu gösteren emareler var. Onun için aklımızı başımıza toplayacağız.

Onun için aklımızı başımıza toplayacağız.
Hazırlıklı olacağız.Hazırlıklı olacağız. Ölüme hazır olacağız.Ölüme hazır olacağız. Kıyamete hazır olacağız.Kıyamete hazır olacağız. Ve kıyamet için hazırlık yapacağız.Ve kıyamet için hazırlık yapacağız. Ve mâ a’dette lehâ.

Ve mâ a’dette lehâ.
Yani o kıyamet için ne hazırladım diye sorduğu gibiYani o kıyamet için ne hazırladım diye sorduğu gibi Bedeviye Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz.Bedeviye Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz. Kıyamete hazırlık yapacağız.Kıyamete hazırlık yapacağız. Kıyamete hazırlık nasıl olur?

Kıyamete hazırlık nasıl olur?
Hayrat u hasenatı, aklın başındayken, şuurluykenHayrat u hasenatı, aklın başındayken, şuurluyken ibadet ve taati yapmakla olur.ibadet ve taati yapmakla olur. Bu güzel günlerde yapmakla olur.Bu güzel günlerde yapmakla olur. Bir insan parasından bir hayır ayırıpBir insan parasından bir hayır ayırıp bir yere verdi mi, o ahirete geçmiş demektir.bir yere verdi mi, o ahirete geçmiş demektir. Kesesini duranın kendisinde vebali vardır, hesabı vardır,Kesesini duranın kendisinde vebali vardır, hesabı vardır, yaptığı hayrın sevabı vardır.yaptığı hayrın sevabı vardır. Akıttığı suyun hayrı vardır,Akıttığı suyun hayrı vardır, kurduğu çeşmenin sevabı vardır.kurduğu çeşmenin sevabı vardır. Kur'an kursunun sevabı vardır,Kur'an kursunun sevabı vardır, yetiştirdiği talebenin sevabı vardır.yetiştirdiği talebenin sevabı vardır. Hayırlı evladının sevabı vardır, faydası vardır.Hayırlı evladının sevabı vardır, faydası vardır. Hayırlı işlere bakacağız.Hayırlı işlere bakacağız. Daima bugün olabilir, yarın olabilir diyeDaima bugün olabilir, yarın olabilir diye tedbirli olacağız ve tehir etmeyeceğiz.tedbirli olacağız ve tehir etmeyeceğiz. Bazı camilere girelim, şu tarafına yazmış.Bazı camilere girelim, şu tarafına yazmış. Accelû bi't-tevbeti kable'l-mevt.

Accelû bi't-tevbeti kable'l-mevt.
Veya bu tarafına yazmış.Veya bu tarafına yazmış. Accelû bi's-salâti kable'l-mevtAccelû bi's-salâti kable'l-mevt Accelû bi't-tevbeti kable'l-mevt.Accelû bi't-tevbeti kable'l-mevt. İki levha.İki levha. Yani bak, namazı vaktinde kılıverin, kılmazsanız kaçıverir sonra.Yani bak, namazı vaktinde kılıverin, kılmazsanız kaçıverir sonra. Şeytan sizi oyalar, aldatır filan derken aa noldu?Şeytan sizi oyalar, aldatır filan derken aa noldu? Eyvah, ikindi de ezan okunuyor.

Eyvah, ikindi de ezan okunuyor.
Ya ben öğleyi yıkılmamıştım.Ya ben öğleyi yıkılmamıştım. Tabi ya öğle ezanı okunduğu zaman kılmazsan, tehir edersenTabi ya öğle ezanı okunduğu zaman kılmazsan, tehir edersen tehir şeytanın bir hilesidir ibadetlerde.tehir şeytanın bir hilesidir ibadetlerde. Doğrudan doğruya ibadeti yapmamayaDoğrudan doğruya ibadeti yapmamaya kandıramadığı insanı tehir et diye kandırır,kandıramadığı insanı tehir et diye kandırır, tehir ettikten sonra da unutturur, öyle yaptırtmaz.tehir ettikten sonra da unutturur, öyle yaptırtmaz. Onun için ibadeti, namazı hemenOnun için ibadeti, namazı hemen evvel vaktinde kılmamız lazım.evvel vaktinde kılmamız lazım. Efdalü’l ibadet nedir?

Efdalü’l ibadet nedir?
İbadetlerin en faziletlisi nedir diye soruldu.İbadetlerin en faziletlisi nedir diye soruldu. İlk sözü Efendimizin bir hadîs-i şerifinde;İlk sözü Efendimizin bir hadîs-i şerifinde; Es-salâtü li-evveli vaktihâ.

Es-salâtü li-evveli vaktihâ.
En evvel kılmak.En evvel kılmak. Onun için burada çok hoşuma gidiyor bu Suudiler.Onun için burada çok hoşuma gidiyor bu Suudiler. Şeye gidiyoruz, Cidde'ye doğru gidiyoruzŞeye gidiyoruz, Cidde'ye doğru gidiyoruz arabayla bakıyorum güneş karşımızda.arabayla bakıyorum güneş karşımızda. Görüyoruz. Kırmızı, portakal gibi hop ufuktanGörüyoruz. Kırmızı, portakal gibi hop ufuktan kayboldu mu hemen bakıyorsun Bedevilerkayboldu mu hemen bakıyorsun Bedeviler yandaki kumluğa arabayı çekmiş,yandaki kumluğa arabayı çekmiş, saf bağlamışlar hemen, hemen anında.saf bağlamışlar hemen, hemen anında. Ya işte Cidde zaten otuz kilometre uzakta yetişirsin hani.Ya işte Cidde zaten otuz kilometre uzakta yetişirsin hani. Hemen orada kılıyor, çok güzel.Hemen orada kılıyor, çok güzel. Ve accelû bi't-tevbeti kable'l-mevt.

Ve accelû bi't-tevbeti kable'l-mevt.
Ölmeden evvel de hakka dönüşü yapıvermek lazım.Ölmeden evvel de hakka dönüşü yapıvermek lazım. Yarın tevbe ederim, öbür gün tevbe ederim,Yarın tevbe ederim, öbür gün tevbe ederim, bu içkiyi bırakacağım, bu faizi bırakacağım,bu içkiyi bırakacağım, bu faizi bırakacağım, bu kötü yolu bırakacağım, namazı kılacağım,bu kötü yolu bırakacağım, namazı kılacağım, sakal bırakacağım, öyle yapacağım, böyle yapacağım amasakal bırakacağım, öyle yapacağım, böyle yapacağım ama ne zaman olacağı belli olmaz.ne zaman olacağı belli olmaz. Onun için hemen acele etmek lazımOnun için hemen acele etmek lazım Cenâb-ı Hakk'ın yoluna, hayırlı işe girmek lazım,Cenâb-ı Hakk'ın yoluna, hayırlı işe girmek lazım, o yolda yürümek lazım.o yolda yürümek lazım. Allahu Teâlâ Hazretleri bizi gafillerden etmesin.

Allahu Teâlâ Hazretleri bizi gafillerden etmesin.
Gafil olarak ahirete göçenlerden hiç etmesin.Gafil olarak ahirete göçenlerden hiç etmesin. Bizi zulümattan nuruna kavuştursun,Bizi zulümattan nuruna kavuştursun, gafletten uyandırsın.gafletten uyandırsın. Zikrinde daim eylesin.Zikrinde daim eylesin. Şükrünü edada yardım eylesin.Şükrünü edada yardım eylesin. Tevfikini refîk eylesin.Tevfikini refîk eylesin. İbadetini güzel yapmaya bize gayret kuvvet ihsan eylesin.İbadetini güzel yapmaya bize gayret kuvvet ihsan eylesin. Ömrümüzü rızası yolunda geçirmemizi nasip eylesin.Ömrümüzü rızası yolunda geçirmemizi nasip eylesin. Zamanımızı boş geçirmemeyi, harcamamayı,Zamanımızı boş geçirmemeyi, harcamamayı, zayi etmemeyi, telef etmemeyi nasip eylesin.zayi etmemeyi, telef etmemeyi nasip eylesin. Çünkü en kıymetli sermayemiz ömür.Çünkü en kıymetli sermayemiz ömür. Bir fıkrayla bitireyim işi.

Bir fıkrayla bitireyim işi.
Bir Şeyh Efendi gidiyormuş, müritleriyle beraber,Bir Şeyh Efendi gidiyormuş, müritleriyle beraber, yaşlı başlı mübarek bir zat, çok hürmet verilen bir kimse..yaşlı başlı mübarek bir zat, çok hürmet verilen bir kimse.. Sıcak bir gün, çuvallara sarmış buzu bir satıcı.Sıcak bir gün, çuvallara sarmış buzu bir satıcı. Kuyudan, mağaradan çıkarmış.Kuyudan, mağaradan çıkarmış. Buz satıyor, demiş ki:Buz satıyor, demiş ki: İrahmî men yenûbü ra’sü mâlihî yâ müslimûn.

İrahmî men yenûbü ra’sü mâlihî yâ müslimûn.
Elini kulağına dayıyor, bağırıyor böyle.

Elini kulağına dayıyor, bağırıyor böyle.
Sermayesi eriyen şuSermayesi eriyen şu kardeşinize acıyın ey Müslümanlar.kardeşinize acıyın ey Müslümanlar. Alın şu buzları.Alın şu buzları. Eriyor, çuvaldan dökülüp gidiyor.Eriyor, çuvaldan dökülüp gidiyor. Alın falan diye böyle şey.Alın falan diye böyle şey. Şaka yollu.Şaka yollu. Hakikaten de doğru bir taraftan da satılmazsaHakikaten de doğru bir taraftan da satılmazsa eriyip gidecek yani sermayesi.eriyip gidecek yani sermayesi. Acıyın da alın şunu.Acıyın da alın şunu. Şerbet yapacaksanız şerbet yapın.Şerbet yapacaksanız şerbet yapın. Hoşafa katacaksanız hoşafa katın.Hoşafa katacaksanız hoşafa katın. Limonata yapacaksanız limonata yapın,Limonata yapacaksanız limonata yapın, o zaman buzdolabı yok, şey yok, işte böyle.o zaman buzdolabı yok, şey yok, işte böyle. Kuyularda buz saklanıyor, ondan sonra çuvallarla,Kuyularda buz saklanıyor, ondan sonra çuvallarla, develerle indirilip satılıyor.develerle indirilip satılıyor. Adanalılar bilir bu işleri.Adanalılar bilir bu işleri. Şimdi bu sözleri duyunca şeyh efendi bir aah demiş,Şimdi bu sözleri duyunca şeyh efendi bir aah demiş, tesirinden yığılmış kalmış.tesirinden yığılmış kalmış. Hemen getirmişler, yüzünü gözünü ovmuşlar, uyandırmışlar.Hemen getirmişler, yüzünü gözünü ovmuşlar, uyandırmışlar. Demişler ki efendim,

Demişler ki efendim,
sıhhatle afiyetle yürüyordunuz, niye böyle birden bayıldınız?sıhhatle afiyetle yürüyordunuz, niye böyle birden bayıldınız? Hem de demişler bu satıcınınHem de demişler bu satıcının sermayesi eriyen şu kardeşinize acıyın dediği zamansermayesi eriyen şu kardeşinize acıyın dediği zaman böyle bir ah çektiniz, ondan bayıldınız.böyle bir ah çektiniz, ondan bayıldınız. Demiş ey gafiller.Demiş ey gafiller. O onun buz sermayesi, güneşin altında eriyor.O onun buz sermayesi, güneşin altında eriyor. Sermayesi eriyor onun.Sermayesi eriyor onun. Bizim sermayemiz ne?Bizim sermayemiz ne? Ömür.Ömür. Bizim sermayemiz de erimiyor mu?Bizim sermayemiz de erimiyor mu? Yıllar eriyor, aylar eriyor, günler eriyor.Yıllar eriyor, aylar eriyor, günler eriyor. Boşa geçip gidiyor işte, damlayıp damlayıp gidiyor.Boşa geçip gidiyor işte, damlayıp damlayıp gidiyor. Bugün Allah için ne yaptım diyecek olursan akşam, hiç.Bugün Allah için ne yaptım diyecek olursan akşam, hiç. Ne yaptım?Ne yaptım? Hayırlı bir iş yaptım mı diye, hayır hasenat yaptım mı diye.Hayırlı bir iş yaptım mı diye, hayır hasenat yaptım mı diye. Hiç olursa sonu, sonunda da tabi yekün de hiç olur.Hiç olursa sonu, sonunda da tabi yekün de hiç olur. Onun için ömür sermayemizi zayi etmedenOnun için ömür sermayemizi zayi etmeden değerlendirmeyi Allah nasip eylesin.değerlendirmeyi Allah nasip eylesin. Akıllı;Akıllı; El-keyyisü men dâne nefsehû,

El-keyyisü men dâne nefsehû,
ve amile limâ ba’de’l-mevt.ve amile limâ ba’de’l-mevt. Zeki insan, akıllı insan, profesör insan...Zeki insan, akıllı insan, profesör insan... Sonra şöyle yap, böyle yap diye yetiştirir.Sonra şöyle yap, böyle yap diye yetiştirir. Nefsini terbiye edince de cennete girmeye hak kazanmış olur.Nefsini terbiye edince de cennete girmeye hak kazanmış olur. O bakımdan cenneti kazanmanın bir yolu da bu olduğundaO bakımdan cenneti kazanmanın bir yolu da bu olduğunda nefsini terbiye etmeye geliyor tarikata insan.nefsini terbiye etmeye geliyor tarikata insan. Oradan, onun için derviş oluyor ki cenneti bulsun.Oradan, onun için derviş oluyor ki cenneti bulsun. Çünkü bu nefis, bu azgın nefis.Çünkü bu nefis, bu azgın nefis. İnne’n-nefse le-emmâratün bi’s-sûi illâ mâ rahime rabbî. (Yûsuf Suresi 53. Âyet)

İnne’n-nefse le-emmâratün bi’s-sûi illâ mâ rahime rabbî. (Yûsuf Suresi 53. Âyet)
İnsanı taştan taşa vurur.

İnsanı taştan taşa vurur.
Beladan belaya sokar, ayağını kaydırır,Beladan belaya sokar, ayağını kaydırır, uçurumlara yuvarlatır yani.uçurumlara yuvarlatır yani. Şeytanın içimizdeki yardakçısıdır.Şeytanın içimizdeki yardakçısıdır. Bunun terbiye edilmesi lazım.Bunun terbiye edilmesi lazım. Ondan tarikata lüzum var, iki.Ondan tarikata lüzum var, iki. Üçüncüsü de hadîs-i şerîflerin çoğunda birbirini Allah için seven insanların

Üçüncüsü de hadîs-i şerîflerin çoğunda birbirini Allah için seven insanların
ahiret de çok büyük mükâfata edeceği ve arş-ı âlânınahiret de çok büyük mükâfata edeceği ve arş-ı âlânın gölgesinde gölgeleneceği, insanların hesap telaşıyla tir tir titreşirkengölgesinde gölgeleneceği, insanların hesap telaşıyla tir tir titreşirken onların minberleri üzerinde yüzleri nur,onların minberleri üzerinde yüzleri nur, elbiseleri nur minberleri nur,elbiseleri nur minberleri nur, hiç korku ve telaş çekmeyecekleri,hiç korku ve telaş çekmeyecekleri, peygamber veya şehit bile olmadıkları haldepeygamber veya şehit bile olmadıkları halde insanların kendilerine gıpta edeceği bildiriliyor.insanların kendilerine gıpta edeceği bildiriliyor. Tarikat kardeşiliği de ondan.Tarikat kardeşiliği de ondan. Yani birbirimizi sevelim de kardeş olalım daYani birbirimizi sevelim de kardeş olalım da arş-ı âlânın gölgesinde gölgelenelimarş-ı âlânın gölgesinde gölgelenelim ve firdevs-i âlâya dâhil olalım, büyük makamlara erelim diye.ve firdevs-i âlâya dâhil olalım, büyük makamlara erelim diye. Onun için daha başka tabi esrarı da var.

Onun için daha başka tabi esrarı da var.
Bu işin daha başka manevi sebepleri de var.Bu işin daha başka manevi sebepleri de var. O bakımdan mutlaka nefisleri yeneceksiniz.O bakımdan mutlaka nefisleri yeneceksiniz. Mutlaka birbirinizi seveceksiniz.Mutlaka birbirinizi seveceksiniz. Mutlaka dargınlığı bir tarafa tutabileceksiniz.Mutlaka dargınlığı bir tarafa tutabileceksiniz. Mutlaka Allah'ın çizgisine,Mutlaka Allah'ın çizgisine, nasihatine, Kur'an'ına, kitabına herkes gelecek.nasihatine, Kur'an'ına, kitabına herkes gelecek. İhtilafların çözüm yolu Allahİhtilafların çözüm yolu Allah celle celaluhu Hazretlerinin kitabıdır.celle celaluhu Hazretlerinin kitabıdır. Ve Peygamber sallallahu aleyhi vesellem HazretlerininVe Peygamber sallallahu aleyhi vesellem Hazretlerinin sünnet-i seniyyesidir.sünnet-i seniyyesidir. Resûlullah bir şey söylemişse,Resûlullah bir şey söylemişse, bir kimsenin o söylenen sözü yapmak veya yapmamakbir kimsenin o söylenen sözü yapmak veya yapmamak tercih hakkı bile yoktur.tercih hakkı bile yoktur. Ve mâ kâne li-mü’minin ve lâ mü’minetin

Ve mâ kâne li-mü’minin ve lâ mü’minetin
izâ kada’llâhü ve rasûlühû emranizâ kada’llâhü ve rasûlühû emran en yekûne lehümü’l-hiyeratü min emrihim. (Ahzâb Suresi 36. Âyet)en yekûne lehümü’l-hiyeratü min emrihim. (Ahzâb Suresi 36. Âyet) Tercih hakkı yoktur.

Tercih hakkı yoktur.
Seçmek ihtiyar hakkı yoktur.Seçmek ihtiyar hakkı yoktur. Aynen uyması lazım gelir.Aynen uyması lazım gelir. O bakımdan...O bakımdan... Şimdi biz burada muhabbetli toplandık,Şimdi biz burada muhabbetli toplandık, yemekler yedik.yemekler yedik. Kardeşiz, birbirimizin kardeşiyiz.Kardeşiz, birbirimizin kardeşiyiz. Peygamber Efendimiz’in yolunda gitmek istiyoruz.Peygamber Efendimiz’in yolunda gitmek istiyoruz. Hadîs-i Şerîf'i okudukça cennete girmeye azmediyoruz.Hadîs-i Şerîf'i okudukça cennete girmeye azmediyoruz. Şevk duyuyoruz.Şevk duyuyoruz. O halde birbirimizi seveceğiz.O halde birbirimizi seveceğiz. Tam bir kardeş olacağız.Tam bir kardeş olacağız. Dargınlar birbirini Allah rızası için bağışlayacak.Dargınlar birbirini Allah rızası için bağışlayacak. İlk elini uzatan daha büyük sevap alır.İlk elini uzatan daha büyük sevap alır. İhtilafları da sonra konuşursunuz, çözersiniz.İhtilafları da sonra konuşursunuz, çözersiniz. Sen gel bakalım, bi elimi öp bakalım.

Sen gel bakalım, bi elimi öp bakalım.
Selamün aleyküm,Selamün aleyküm, aleyküm selam maşallah.aleyküm selam maşallah. .......... Peki, sözlerim bu kadar.Peki, sözlerim bu kadar. Allah hepinizden razı olsun.Allah hepinizden razı olsun.
Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2