Namaz Vakitleri

10 Muharrem 1447
05 July 2025
İmsak
03:33
Güneş
05:31
Öğle
13:14
İkindi
17:13
Akşam
20:46
Yatsı
22:35
Detaylı Arama

Kıyamet ve Mesuliyet

Mehmed Zahid KOTKU

4 Rebîü'l-Evvel 1395 / 16.03.1975
İskenderpaşa Camii/ İstanbul

Açıklama

Gönül dostu, âlim Mehmed Zahid KOTKU Hocamızın sohbetleri, kendi seslerinden konulara yaklaşımı, açıklamaları, değerlendirmeleri ve tavsiyeleri, sizlerin istifadesine sunulmuştur.
Mehmed Zâhid KOTKU, geçtiğimiz asırda yaşamış (1897-1980) bir mürşid-i kâmil, bir sâlih insan, bir Allah dostudur. Ömrü boyunca tebliğ ve irşad çalışmaları içinde bulunmuş, milletimize ve ülkemize hizmet eden nice kıymetli kadrolar, devlet adamları yetiştirmiştir.

Gümüşhaneli Hazretleri tarafından başlatılan Ramûzü’l-Ehâdîs dersleri, takipçileri tarafından devam ettirilmiştir. İskenderpaşa Camii’nde Mehmed Zâhid KOTKU (Rh.A) Hocamız bu dersleri 1958’den 1977 yılına kadar sürdürmüş; 1977’den sonra ise, Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN hocamız devam ettirmiştir.

İlk zamanlar düzenli olarak pazar günleri ikindiden sonra bir saat, cuma günleri öğleden önce 45 dakika hadis dersleri yaparlarken, son yıllarında hadis derslerini Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN hocamıza bırakmışlar, kendileri cuma namazından sonra 10-15 dakikalık kısa konuşmalar yapmaya başlamışlardır.

Bu konuşmalar irticalen yapılmış, bazen bir sahabeden bahsetmişler, bazen güncel bir olayı konu edinmişlerdir. Bu konuşmalar 1978 yılında başlamış, vefatına kadar devam etmiştir. Son konuşmaları vefatından bir hafta önce, 6 Kasım 1980’de Medine’de kaydedilmiştir.

Kıyamet ve Mesuliyet

Mehmed Zahid KOTKU

4 Rebîü'l-Evvel 1395 / 16.03.1975
İskenderpaşa Camii/ İstanbul

Açıklama

Gönül dostu, âlim Mehmed Zahid KOTKU Hocamızın sohbetleri, kendi seslerinden konulara yaklaşımı, açıklamaları, değerlendirmeleri ve tavsiyeleri, sizlerin istifadesine sunulmuştur.
Mehmed Zâhid KOTKU, geçtiğimiz asırda yaşamış (1897-1980) bir mürşid-i kâmil, bir sâlih insan, bir Allah dostudur. Ömrü boyunca tebliğ ve irşad çalışmaları içinde bulunmuş, milletimize ve ülkemize hizmet eden nice kıymetli kadrolar, devlet adamları yetiştirmiştir.

Gümüşhaneli Hazretleri tarafından başlatılan Ramûzü’l-Ehâdîs dersleri, takipçileri tarafından devam ettirilmiştir. İskenderpaşa Camii’nde Mehmed Zâhid KOTKU (Rh.A) Hocamız bu dersleri 1958’den 1977 yılına kadar sürdürmüş; 1977’den sonra ise, Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN hocamız devam ettirmiştir.

İlk zamanlar düzenli olarak pazar günleri ikindiden sonra bir saat, cuma günleri öğleden önce 45 dakika hadis dersleri yaparlarken, son yıllarında hadis derslerini Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN hocamıza bırakmışlar, kendileri cuma namazından sonra 10-15 dakikalık kısa konuşmalar yapmaya başlamışlardır.

Bu konuşmalar irticalen yapılmış, bazen bir sahabeden bahsetmişler, bazen güncel bir olayı konu edinmişlerdir. Bu konuşmalar 1978 yılında başlamış, vefatına kadar devam etmiştir. Son konuşmaları vefatından bir hafta önce, 6 Kasım 1980’de Medine’de kaydedilmiştir.

Konuşma Metni

Eûzubillahimineşşeytânirracîm.Eûzubillahimineşşeytânirracîm. Bismillâhirrahmânirrahîm.Bismillâhirrahmânirrahîm. Bu dersi geçen hafta okuduksa da

Bu dersi geçen hafta okuduksa da
fevaidinden çok faydası olduğundan dolayıfevaidinden çok faydası olduğundan dolayı tekrar etmeyi hoşuma gitti.tekrar etmeyi hoşuma gitti. Kavuşturacağına inanmakla tamam olur.

Kavuşturacağına inanmakla tamam olur.
O günkü hayata inanmayan mümin sayılmaz.O günkü hayata inanmayan mümin sayılmaz. Bugün bu hayatımızı nasıl verdi?Bugün bu hayatımızı nasıl verdi? Bunu biraz şöyle insan düşünürse ki, kıyamet kopacak, şüphesiz.Bunu biraz şöyle insan düşünürse ki, kıyamet kopacak, şüphesiz. Hepimiz o huzur-u ilâhide toplanacağız.

Hepimiz o huzur-u ilâhide toplanacağız.
Cenâb-ı Hakk'ın iman,Cenâb-ı Hakk'ın iman, bizi bu hayattan sonra ikinci bir hayatıbizi bu hayattan sonra ikinci bir hayatı kavuşturacağına inanmakla tamam olur.kavuşturacağına inanmakla tamam olur. O günkü hayatı inanmayan mümin sayılmaz.O günkü hayatı inanmayan mümin sayılmaz. Bugün bu hayatı bize nasıl verdi?Bugün bu hayatı bize nasıl verdi? Bunu biraz şöyle insan düşünürse ki,Bunu biraz şöyle insan düşünürse ki, affedersiniz, akşamları bir takım yemekler yiyoruz.affedersiniz, akşamları bir takım yemekler yiyoruz. Bu yediğimiz yemeklerin hangisi olursa olsun, kökü toprak.

Bu yediğimiz yemeklerin hangisi olursa olsun, kökü toprak.
İster zerzevatlardan olsun, ister et yemeklerinden olsun.İster zerzevatlardan olsun, ister et yemeklerinden olsun. Kökü topraktır.Kökü topraktır. Bütün gıdalarımızın kökü topraktır.Bütün gıdalarımızın kökü topraktır. Bu topraktan çıkan Allahu Teâlâ'nın fabrikası,Bu topraktan çıkan Allahu Teâlâ'nın fabrikası, o kadar büyük bir fabrika ki, bu topraktan çıkarıyor,o kadar büyük bir fabrika ki, bu topraktan çıkarıyor, kimisi et oluyor, kimisi yağ oluyor, kimisi bal oluyor,kimisi et oluyor, kimisi yağ oluyor, kimisi bal oluyor, kimisi zerzevat oluyor, kimisi meyve oluyor.kimisi zerzevat oluyor, kimisi meyve oluyor. Ama hepsi topraktan oluyor.Ama hepsi topraktan oluyor. Ne fabrikayı kurmuş Cenâb-ı Hak?Ne fabrikayı kurmuş Cenâb-ı Hak? Yumurta vardı akşam, affedersiniz.

Yumurta vardı akşam, affedersiniz.
Yumurta, işte o ayağımızın altındaki çöpleri toplayıp da yiyor o tavuku.Yumurta, işte o ayağımızın altındaki çöpleri toplayıp da yiyor o tavuku. O çöplerden çıkan, tavuğun gıdasından olan yumurtayı ne lezzetle yiyoruz.O çöplerden çıkan, tavuğun gıdasından olan yumurtayı ne lezzetle yiyoruz. Gıdası şöyle diyoruz, böyle diyoruz.Gıdası şöyle diyoruz, böyle diyoruz. İşte güzel bir muhafaza yapmışİşte güzel bir muhafaza yapmış bunu Cenâb-ı Hak saklatıyor bizim için.bunu Cenâb-ı Hak saklatıyor bizim için. Meyvalardan hangisi olursa olsun.Meyvalardan hangisi olursa olsun. Hep bunlar bizim faydamız için yapılmış.Hep bunlar bizim faydamız için yapılmış. Bu faydaların kökünü kuran, esasını kuran

Bu faydaların kökünü kuran, esasını kuran
Allahu celle ve âla bak, sen hiç aklın erer mi?Allahu celle ve âla bak, sen hiç aklın erer mi? Bu et, bu toprakta nasıl olurdu o et?Bu et, bu toprakta nasıl olurdu o et? O yumurta o topraktan nasıl olur?O yumurta o topraktan nasıl olur? Ama Allahu Teâlâ'nın fabrikası, hepsini yapıyor işte.Ama Allahu Teâlâ'nın fabrikası, hepsini yapıyor işte. Onu onun için yaratmış, onu da onun için yaratmış.

Onu onun için yaratmış, onu da onun için yaratmış.
Mükemmel süretle hepsini bizim önümüze koymuş.Mükemmel süretle hepsini bizim önümüze koymuş. Ona karşı İslamiyet gibi nimeti de bize Cenâb-ı Hak ihsan etmiş.Ona karşı İslamiyet gibi nimeti de bize Cenâb-ı Hak ihsan etmiş. Arkasında da bir de cennet vermiş bize.Arkasında da bir de cennet vermiş bize. Ne büyük lütuf.Ne büyük lütuf. İman edin, bu cennetime de gelin.

İman edin, bu cennetime de gelin.
Hem beni görün, hem de bu cennette yaşayın diyerekten.Hem beni görün, hem de bu cennette yaşayın diyerekten. Şimdi bu kıyamet kopacak.Şimdi bu kıyamet kopacak. Huzur-u ilâhiyye'de toplanacağız.Huzur-u ilâhiyye'de toplanacağız. Mesuliyet hükmünü yüklenmeyen insanlarda selamet olmaz.Mesuliyet hükmünü yüklenmeyen insanlarda selamet olmaz. Selamet, saâdet bu mesuliyeti yüklenmektedir.

Selamet, saâdet bu mesuliyeti yüklenmektedir.
Çünkü mesuliyeti yüklemeyen her şeyÇünkü mesuliyeti yüklemeyen her şey ayağının üzerinde kaç defa döner.ayağının üzerinde kaç defa döner. İstediği tarafa döner.İstediği tarafa döner. Ama Allah'tan korkuyor, yarın hesap vereceğini düşünürseAma Allah'tan korkuyor, yarın hesap vereceğini düşünürse o Allah'ın gösterdiği yoldan dışarı çıkamaz kolayca.o Allah'ın gösterdiği yoldan dışarı çıkamaz kolayca. Onun için Allah yolundan ayrılanlar keyiflerine göre yaşarlar.Onun için Allah yolundan ayrılanlar keyiflerine göre yaşarlar. Keyifleri nasılsa öyle yaşarlar.

Keyifleri nasılsa öyle yaşarlar.
Ama Allah yolunda olan, Allah'ın istediği gibi yaşamaya mecburdur.Ama Allah yolunda olan, Allah'ın istediği gibi yaşamaya mecburdur. Binâenaleyh, huzur-u rabbil alemindeBinâenaleyh, huzur-u rabbil aleminde toplandığımız vakitte Cenâb-ı Hak evvela soruyor.toplandığımız vakitte Cenâb-ı Hak evvela soruyor. An umrihî fîmâ efnâhu.

An umrihî fîmâ efnâhu.
Ey kulum sana ben bir ömür verdim.Ey kulum sana ben bir ömür verdim. Dakikası değil, saniyesine kainatı versen bir daha ele geçiremezsin.Dakikası değil, saniyesine kainatı versen bir daha ele geçiremezsin. Saniyesine kainat altın olsa versen olmaz.

Saniyesine kainat altın olsa versen olmaz.
Bu kadar kıymetli bir şey yani.Bu kadar kıymetli bir şey yani. Saniyesine kainat altın olarakSaniyesine kainat altın olarak vereyim de bir saniye daha ver desen olmaz.vereyim de bir saniye daha ver desen olmaz. Bu güzel aziz ömrünü nerede çürütsün bakayım?Bu güzel aziz ömrünü nerede çürütsün bakayım? Nerelerde çürüttün?Nerelerde çürüttün? Şimdi mesela soruyoruz, birçok kardeşler geliyor, bazı rahatsızlar.Şimdi mesela soruyoruz, birçok kardeşler geliyor, bazı rahatsızlar. Sen kardeş Kur'an'ı konusunu biliyor musun?Sen kardeş Kur'an'ı konusunu biliyor musun? Bilmiyorum ki.Bilmiyorum ki. Canım Kur'an okumasını öğrenmek o kadar zor mu yav?Canım Kur'an okumasını öğrenmek o kadar zor mu yav? Şu Fransız dilini öğreniyoruz.

Şu Fransız dilini öğreniyoruz.
İngiliz dilini öğreniyoruz.İngiliz dilini öğreniyoruz. Alman dilini öğreniyoruz, Japonunkini öğreniyoruz,Alman dilini öğreniyoruz, Japonunkini öğreniyoruz, şunu öğreniyoruz, bunu öğreniyoruz daşunu öğreniyoruz, bunu öğreniyoruz da kendi kitabımız olan Kur'an-ı Azimüşşan'ı öğrenemeyelim.kendi kitabımız olan Kur'an-ı Azimüşşan'ı öğrenemeyelim. Bunun kadar ayıp bir şey olmaz.Bunun kadar ayıp bir şey olmaz. Binâenaleyh sen ömrünü nerede geçirdin?Binâenaleyh sen ömrünü nerede geçirdin? Fransızca'ya çalıştım, İngilizce'ye çalıştım,Fransızca'ya çalıştım, İngilizce'ye çalıştım, Almanca'ya çalıştım, şu fabrikada şunu öğrendim,Almanca'ya çalıştım, şu fabrikada şunu öğrendim, bu fabrikada bunu öğrendim.bu fabrikada bunu öğrendim. Onların hiç birisini ahirette hükmü yok.Onların hiç birisini ahirette hükmü yok. Peki.Peki. Ve an şebâbihî fîmâ eblâh.

Ve an şebâbihî fîmâ eblâh.
O gençliğini nerede söndürdün bakalım?O gençliğini nerede söndürdün bakalım? İhtiyar olduktan sonra onu hesaba katma sen.

İhtiyar olduktan sonra onu hesaba katma sen.
İhtiyarlığı hesaba katma, iş gençlikte.İhtiyarlığı hesaba katma, iş gençlikte. O gençlikte ne yaptın bakalım sen?O gençlikte ne yaptın bakalım sen? Dinine faydalı, imanına faydalı, vatanına faydalı,Dinine faydalı, imanına faydalı, vatanına faydalı, ne gibi işler gördün?ne gibi işler gördün? Onun hesabını istiyor Allahu Teâlâ.Onun hesabını istiyor Allahu Teâlâ. Bunun hesabına hepimiz şimdiden hazır olmamız lazım.Bunun hesabına hepimiz şimdiden hazır olmamız lazım. Allah cümlemizin yardımcısı olsun.Allah cümlemizin yardımcısı olsun. Ve an mâlihî.

Ve an mâlihî.
Üçüncü sorgu.Üçüncü sorgu. Min eyne iktesebehû, bunu kazandın bu parayı?Min eyne iktesebehû, bunu kazandın bu parayı? Helalden mi aldın? Faizden mi aldın?Helalden mi aldın? Faizden mi aldın? Çaldın mı? Gasb mı ettin?Çaldın mı? Gasb mı ettin? Nasıl aldın bu malı? Nereden senin eline geçti?Nasıl aldın bu malı? Nereden senin eline geçti? Çabucaktan milyoner oldun,Çabucaktan milyoner oldun, çabucaktan çok milyonlarında sahip oldun, milyarder oldun.çabucaktan çok milyonlarında sahip oldun, milyarder oldun. Bunu nasıl yaptın?Bunu nasıl yaptın? Milletin sırtından mı kazandın yoksa, nereden, söyle bakalım?Milletin sırtından mı kazandın yoksa, nereden, söyle bakalım? Sen ne kadar saklasan kıymeti yok.

Sen ne kadar saklasan kıymeti yok.
Söyletecek Allah.Söyletecek Allah. Eline de söyletecek, ağzına da söyletecek, her tarafına da söyletecek.Eline de söyletecek, ağzına da söyletecek, her tarafına da söyletecek. Saklamanın imkanı yok.Saklamanın imkanı yok. Bir kere nereden kazandığını sordu,Bir kere nereden kazandığını sordu, ikincisi bunları nereye harcadığını soruyor.ikincisi bunları nereye harcadığını soruyor. Bu paraları nereye harcadın?Bu paraları nereye harcadın? Sakladın mı? Depo mu yaptın?Sakladın mı? Depo mu yaptın? Haramları mı harcadın? Şerlere mi harcadın?Haramları mı harcadın? Şerlere mi harcadın? Nereye harcadın? Söyle bakalım.Nereye harcadın? Söyle bakalım. Binâenaleyh o mesuliyet en büyük ağır şey,Binâenaleyh o mesuliyet en büyük ağır şey, bunun hesabından hepimiz bundan sorulacağız.bunun hesabından hepimiz bundan sorulacağız. Allah'a cümlemizin muini olsun da,Allah'a cümlemizin muini olsun da, Hakk'ın istediği gibi yaşayan,Hakk'ın istediği gibi yaşayan, Hakk'ın razı olacağı kul gibi olmaya çalışanHakk'ın razı olacağı kul gibi olmaya çalışan kullarından eylesin cümlemizi.kullarından eylesin cümlemizi. Birisi de, ve mâzâ amile fîmâ alime.

Birisi de, ve mâzâ amile fîmâ alime.
Okudun, çok okudun,Okudun, çok okudun, sandıklarla kitapların var,sandıklarla kitapların var, odalarla dolusu kitapların var ama amelini söyle bakayım.odalarla dolusu kitapların var ama amelini söyle bakayım. Bunlarla nasıl amel etsin?Bunlarla nasıl amel etsin? Hangisiyle amel ettin bilginin?Hangisiyle amel ettin bilginin? Onun için her bilgide hiç olmazsa insanOnun için her bilgide hiç olmazsa insan 3 gün bir bilgiyi öğrendiği vakitte3 gün bir bilgiyi öğrendiği vakitte hiç olmazsa o bilgide 3 defa onu tekrarlamak lazımdır.hiç olmazsa o bilgide 3 defa onu tekrarlamak lazımdır. Hepsini yapmaya gücümüz yetmez deHepsini yapmaya gücümüz yetmez de hiç olmazsa her bir öğrendiğimiz şeyihiç olmazsa her bir öğrendiğimiz şeyi 3 defa yapmak suretiyle3 defa yapmak suretiyle onun vebalinden kurtulmaya çalışırız.onun vebalinden kurtulmaya çalışırız. Allah gönlümüzü affeylesin.

Allah gönlümüzü affeylesin.
Şimdi bakınız dünya güzel bir binek.Şimdi bakınız dünya güzel bir binek. Arabaya da benzemez, otomobilede benzemez, tayyareye de benzemez.Arabaya da benzemez, otomobilede benzemez, tayyareye de benzemez. En güzel binek dünyanın kendisidir.En güzel binek dünyanın kendisidir. Bu için de bizi böyle götürüyor şimdi.Bu için de bizi böyle götürüyor şimdi. Ama istisyonlar geldikçe indirirler.

Ama istisyonlar geldikçe indirirler.
Herkes istisyonlarda eceli gelir, iner oradan gider.Herkes istisyonlarda eceli gelir, iner oradan gider. Binâenaleyh bu dünyadaki hayatının kıymetini bilerektenBinâenaleyh bu dünyadaki hayatının kıymetini bilerekten Hakk'ın rızasını kazanmaya çalışmak,Hakk'ın rızasını kazanmaya çalışmak, Hakk'ın istediği gibi bir kul olmaya çalışmak.Hakk'ın istediği gibi bir kul olmaya çalışmak. Onun için Kur'an'ı öğreneceksin, Kur'an yolunda gideceksin.Onun için Kur'an'ı öğreneceksin, Kur'an yolunda gideceksin. Peygamber'i öğreneceksin, Peygamber'in yolunda gideceksin.Peygamber'i öğreneceksin, Peygamber'in yolunda gideceksin. O zaman bahtiyar mısın?

O zaman bahtiyar mısın?
En güzel bahtiyar sen.En güzel bahtiyar sen. Dünyada senin, âhirette senin, her şey senin.Dünyada senin, âhirette senin, her şey senin. Fakat Allah cümlemizi affetsin.Fakat Allah cümlemizi affetsin. Geçen ki derste bir şey geçmişti.Geçen ki derste bir şey geçmişti. Kimseden bir şey istemeyin diyerekten

Kimseden bir şey istemeyin diyerekten
Resûlullah'ın bir tembihi geçmişti.Resûlullah'ın bir tembihi geçmişti. O tembihi oldukça açıkladık da,O tembihi oldukça açıkladık da, baktım ki insanların hiç kulağına bile girmemiş,baktım ki insanların hiç kulağına bile girmemiş, kulağına bile girmemiş, sokmamış kulağına.kulağına bile girmemiş, sokmamış kulağına. Yine istemekten insanlar âr da etmiyorlar.Yine istemekten insanlar âr da etmiyorlar. O kâfirlere olan lanetin birisi deO kâfirlere olan lanetin birisi de ashâb-ı kirâmı bilmemek.ashâb-ı kirâmı bilmemek. Ve onlara lazım gelen saygıyı,Ve onlara lazım gelen saygıyı, hürmeti göstermeyip bilakishürmeti göstermeyip bilakis aralarında olan bazı ihtilaflardan dolayıaralarında olan bazı ihtilaflardan dolayı bir takımını mesela mesul duruma düşürerektenbir takımını mesela mesul duruma düşürerekten onların aleyhinde..onların aleyhinde.. Allah esirgeye. İşte onun için;Allah esirgeye. İşte onun için; Lâ tesübbû eshâbî.

Lâ tesübbû eshâbî.
Benim eshâbıma katiyen çirkin bir söz ağzınıza alıp söylemeyin.Benim eshâbıma katiyen çirkin bir söz ağzınıza alıp söylemeyin. Men sebbe eshâbî.Men sebbe eshâbî. Her kim o kızıl başlar gibiHer kim o kızıl başlar gibi veyahut diğer şeyler gibi benim ashâbımdan birisineveyahut diğer şeyler gibi benim ashâbımdan birisine sebbederse, fe aelyhi le’netüllâhisebbederse, fe aelyhi le’netüllâhi ve’l—melâiketi ve’n-nâsi ecme’în.ve’l—melâiketi ve’n-nâsi ecme’în. Onun için ashâb-ı kirâmın kıymeti çok büyüktür.Onun için ashâb-ı kirâmın kıymeti çok büyüktür. Senin, benim onu ölçmeye gücü de yetmez.Senin, benim onu ölçmeye gücü de yetmez. Bak, Çin'i, Çin'de bugün kaç Müslüman var?

Bak, Çin'i, Çin'de bugün kaç Müslüman var?
Türkistan'da kaç Müslüman var? Bilmem sayısını.Türkistan'da kaç Müslüman var? Bilmem sayısını. Fakat iki tane ashâb buraya gitmiş. İki tane.Fakat iki tane ashâb buraya gitmiş. İki tane. Aralarına gitmişler, ticaret edecekler.Aralarına gitmişler, ticaret edecekler. Ashâb-ı ticaret eden iki tane ashâb gitmiş.Ashâb-ı ticaret eden iki tane ashâb gitmiş. Koca Çin'deki o kadar milyonlarca insanınKoca Çin'deki o kadar milyonlarca insanın Müslüman olmasına sebep olmuşlar.Müslüman olmasına sebep olmuşlar. Yüz milyonları tutuyor bugün onların sayısı, neden?Yüz milyonları tutuyor bugün onların sayısı, neden? Onların içlerindeki ihlâs,

Onların içlerindeki ihlâs,
ve iman etrafındaki insanları hayretlere düşürüyor.ve iman etrafındaki insanları hayretlere düşürüyor. Aman diyorlar, şu dininiz ne güzel din.Aman diyorlar, şu dininiz ne güzel din. Bize de öğretin de biz de Müslüman olalım diyorlar.Bize de öğretin de biz de Müslüman olalım diyorlar. Ashâb-ı kirâmın kıymeti çok büyük.Ashâb-ı kirâmın kıymeti çok büyük. Sonra bununla da kalmıyor.Sonra bununla da kalmıyor. Lâ yükbelü minhü yevme’l-kiyâmeti sarfün ve lâ adlün.

Lâ yükbelü minhü yevme’l-kiyâmeti sarfün ve lâ adlün.
Geçen birisi bir yerde demiş,Geçen birisi bir yerde demiş, vallaha da gavursunuz, billaha da gavursunuz demiş.vallaha da gavursunuz, billaha da gavursunuz demiş. Neden bak namaz kılıyoruz.Neden bak namaz kılıyoruz. Demiş namazdan, secdeden başınızı kaldırmasanız daDemiş namazdan, secdeden başınızı kaldırmasanız da yine gavursunuz demiş.yine gavursunuz demiş. Yahu deli misin herif sen? Nasıl olur böyle?Yahu deli misin herif sen? Nasıl olur böyle? Artık saymış.Artık saymış. Böyle olan insanların imanı olur mu?Böyle olan insanların imanı olur mu? Şimdi Peygamber bunu dedikten sonra,

Şimdi Peygamber bunu dedikten sonra,
bu laneti yedikten sonra insan bu lanetlerinbu laneti yedikten sonra insan bu lanetlerin altına girdikten sonra onun neresine sen Müslüman diyeceksin?altına girdikten sonra onun neresine sen Müslüman diyeceksin? Peygamber lanet ediyor ona.Peygamber lanet ediyor ona. Bir de diyor ki, onun ne farzı ve ne nafilesi kabul olmaz diyor.Bir de diyor ki, onun ne farzı ve ne nafilesi kabul olmaz diyor. Ne farzı ve lâ yükbelü diyor.Ne farzı ve lâ yükbelü diyor. Kabul olunmaz. İbadeti kabul olmuyor.Kabul olunmaz. İbadeti kabul olmuyor. Allah ve Resûlünün de bütünAllah ve Resûlünün de bütün lanetleri onunla oluyor melekleri ile beraber, insanlarından.lanetleri onunla oluyor melekleri ile beraber, insanlarından. Artık ondan ne hayır bekleyeceksin?Artık ondan ne hayır bekleyeceksin? Şerrin arkasına düşen insandan ne hayır olur?Şerrin arkasına düşen insandan ne hayır olur? Bunlar çok acı şeyler.Bunlar çok acı şeyler. Lâ tüsellimû teslîme’l-yehûd.

Lâ tüsellimû teslîme’l-yehûd.
Hristiyanlık âdetlerinden, Müslüman olan insanlarınHristiyanlık âdetlerinden, Müslüman olan insanların Hristiyanlık âdetlerinden tabiatıyla ayrılması lazım.Hristiyanlık âdetlerinden tabiatıyla ayrılması lazım. Hem Müslümanlık olayım daHem Müslümanlık olayım da hem de hristiyanlık âdet ananelerine uyayım olmaz ondan.hem de hristiyanlık âdet ananelerine uyayım olmaz ondan. İki zırt bir arada yaşamaz.İki zırt bir arada yaşamaz. Onun için Cenâb-ı Peygamber diyor ki; Yahudilerin,Onun için Cenâb-ı Peygamber diyor ki; Yahudilerin, Nasrânîlerin verdiği selam gibi siz de selam vermeyin.Nasrânîlerin verdiği selam gibi siz de selam vermeyin. Selam, lisan ile Esselamu Aleyküm dersin o kadar.

Selam, lisan ile Esselamu Aleyküm dersin o kadar.
Bunlar gibi karşıdan temenna deriz buna.Bunlar gibi karşıdan temenna deriz buna. Temenna etmekle selam verilmiş olmaz.Temenna etmekle selam verilmiş olmaz. Lâ tüğmidû e’yüneküm fi’s-sücûdi,

Lâ tüğmidû e’yüneküm fi’s-sücûdi,
fe innehû min fi’li’l-yehûdi.fe innehû min fi’li’l-yehûdi. Namaz kılarken de,Namaz kılarken de, bak Yahudiler de onlar da bir kendilerine göre bir ibadet ediyorlar.bak Yahudiler de onlar da bir kendilerine göre bir ibadet ediyorlar. O ibadetlerle namaz kılarkenO ibadetlerle namaz kılarken gözlerini yumarlarmış sanki o huşu, hudu içerisindeymiş gibi.gözlerini yumarlarmış sanki o huşu, hudu içerisindeymiş gibi. Sakın ey ümmetim siz onlara benzetipte siz de gözlerinizi yummayın.Sakın ey ümmetim siz onlara benzetipte siz de gözlerinizi yummayın. Nasıl ki elin, ayağın bir hakkı var ibadette,Nasıl ki elin, ayağın bir hakkı var ibadette, gözün de bir hakkı var ibadette.gözün de bir hakkı var ibadette. Secde yerine bakacaksın.Secde yerine bakacaksın. Bu da bir hakkıdır.Bu da bir hakkıdır. Bakın yine;

Bakın yine;
Lâ teftehirû bi âbâikümü’llezîne

Lâ teftehirû bi âbâikümü’llezîne
müvitû fi’l-câhiliyyeti.müvitû fi’l-câhiliyyeti. O cahiliyet devrinde küfür üzerine ölenO cahiliyet devrinde küfür üzerine ölen babalarınızla iftihar etmeyin.babalarınızla iftihar etmeyin. Benim bir babam vardı, işte şu kadar malı vardı,Benim bir babam vardı, işte şu kadar malı vardı, şu kadar mülkü vardı, şu kadar nüfusu vardı,şu kadar mülkü vardı, şu kadar nüfusu vardı, şöyle yaşardı, böyle yaşardı.şöyle yaşardı, böyle yaşardı. Herkese bir kere söz söylerdi, herkes

Herkese bir kere söz söylerdi, herkes
el pençe divan dururdu karşısında.el pençe divan dururdu karşısında. Sakın siz böyle şeylere aldanıp daSakın siz böyle şeylere aldanıp da geçmiş, cahilliyette geçmiş olsun,geçmiş, cahilliyette geçmiş olsun, gavurluk üzerine ölen ecdadınızla iftihara kalkışmayın.gavurluk üzerine ölen ecdadınızla iftihara kalkışmayın. Dikkat edin.Dikkat edin. Fe vellezî nefsî bi yedihî.Fe vellezî nefsî bi yedihî. Kasem bu. Cenâb-ı Hakk'a yeminle söylüyor.Kasem bu. Cenâb-ı Hakk'a yeminle söylüyor. Fe vellezî nefsî bi yedihî,

Fe vellezî nefsî bi yedihî,
lemâ yüdehdihü’l-cüalü bi menhirayhi,lemâ yüdehdihü’l-cüalü bi menhirayhi, hayrun min âbâikümü’llezîne mâtû fi’l-câhiliyyeti.hayrun min âbâikümü’llezîne mâtû fi’l-câhiliyyeti. Affedersiniz, lağımlarda bir takım böcekler vardır,Affedersiniz, lağımlarda bir takım böcekler vardır, yuvarlanırlar, öyle.yuvarlanırlar, öyle. Pislikten hasıl olur, oralarda dolaşırlar böyle.Pislikten hasıl olur, oralarda dolaşırlar böyle. Onlar hayırlıdır, cahiliyet üzerinde ölen babalarınızdan diyor.Onlar hayırlıdır, cahiliyet üzerinde ölen babalarınızdan diyor. O burada hasıl olan necis mahluk daha hayırlıdır.

O burada hasıl olan necis mahluk daha hayırlıdır.
Cahiliyetteki küfr üzerine ölen,Cahiliyetteki küfr üzerine ölen, o zaman küfr üzerine ölmüş, bugün de ölürse o da o.o zaman küfr üzerine ölmüş, bugün de ölürse o da o. Bugün öldüyse bugünkü ölen ayrı değil.Bugün öldüyse bugünkü ölen ayrı değil. Bugün de küfr üzerine ölenler aynı şeydir.Bugün de küfr üzerine ölenler aynı şeydir. Bunu anlamak da zor, anlatmak da zor.Bunu anlamak da zor, anlatmak da zor. Bugün bazı konuşmalar da dinledim de,

Bugün bazı konuşmalar da dinledim de,
işte bazı insanlar şurada şöyle birişte bazı insanlar şurada şöyle bir tesis yaptık da oradaki insanlara faydalı olsak da,tesis yaptık da oradaki insanlara faydalı olsak da, şöyle Müslümanlığa davet etsek de,şöyle Müslümanlığa davet etsek de, filan da, birçok Müslümanlar kazansak da, filan diye birçokfilan da, birçok Müslümanlar kazansak da, filan diye birçok fikirler beyan ederler de.fikirler beyan ederler de. Bu ne kadar acı bir şeydir.Bu ne kadar acı bir şeydir. Bu memlekette bu kadar sene insan yaşar,Bu memlekette bu kadar sene insan yaşar, ezan sesleri, seslerini dinler,ezan sesleri, seslerini dinler, Kur'an dinler, vaaz dinler, nasihat dinler deKur'an dinler, vaaz dinler, nasihat dinler de yine İslâm'ı beğenmez ve İslâm'dan dışarıya çıkar dayine İslâm'ı beğenmez ve İslâm'dan dışarıya çıkar da Allah'ın istemediği bir şerhAllah'ın istemediği bir şerh guruhun içerisine katılır ve insanlığa, beşeriyete deguruhun içerisine katılır ve insanlığa, beşeriyete de zarar olmakta, bugün sayısını kim bilir ne kadar çok değil mi?zarar olmakta, bugün sayısını kim bilir ne kadar çok değil mi? Sayısı ne kadar çok bu şer kuvvetlerin.Sayısı ne kadar çok bu şer kuvvetlerin. Allah bunların şerrinden de bizleri muhafaza etsin.

Allah bunların şerrinden de bizleri muhafaza etsin.
Bu şerhlerden muhafaza edilmek içinBu şerhlerden muhafaza edilmek için ancak Allah'a dayanmak lazım.ancak Allah'a dayanmak lazım. Allah'a dayanmayanlar yıkılır.Allah'a dayanmayanlar yıkılır. Allah'a dayananlar ise yıkılmaz.Allah'a dayananlar ise yıkılmaz. Geçen derste de geçti.Geçen derste de geçti. Daima hak ile mücadele eden bir cemaat bulunacak.

Daima hak ile mücadele eden bir cemaat bulunacak.
Her memlekette, her yerde, her yerde bulunur bunlar.Her memlekette, her yerde, her yerde bulunur bunlar. Binâenaleyh, sen hakkı yıkıcılardan değil deBinâenaleyh, sen hakkı yıkıcılardan değil de hakkı müdafilerinden olmaya çalış.hakkı müdafilerinden olmaya çalış. Şunu da söyleyeyim.Şunu da söyleyeyim. Mutlaka insanların evliyâ olması şart değil.Mutlaka insanların evliyâ olması şart değil. Evliyâ olması şart değil insanın.

Evliyâ olması şart değil insanın.
Birçok hatalı, kusurlu insanlar olur.Birçok hatalı, kusurlu insanlar olur. Sizin başınızdaki amir ne kadar fâsık de olsa,Sizin başınızdaki amir ne kadar fâsık de olsa, yakışıksız da olsa, kel de olsa,yakışıksız da olsa, kel de olsa, ona itaat edin, onun emrinden çıkmayın.ona itaat edin, onun emrinden çıkmayın. Harbe bu adamla gidilmez demeyin.Harbe bu adamla gidilmez demeyin. Onunla da harbe gidin.Onunla da harbe gidin. Bu fâsık adam işte, yalanı var, düzeni var,

Bu fâsık adam işte, yalanı var, düzeni var,
şusu var, busu var.şusu var, busu var. Var ama Allah onu bugün başa koymuş.Var ama Allah onu bugün başa koymuş. Binâenaleyh onun sözünün dışından çıkma.Binâenaleyh onun sözünün dışından çıkma. Çıkarsan, öyle perişan bir halde böyle,Çıkarsan, öyle perişan bir halde böyle, sen onu beğenmezsin, o seni beğenmez,sen onu beğenmezsin, o seni beğenmez, bir felakettir gider.bir felakettir gider. En büyük felakette odur.En büyük felakette odur. Bak şunu da dinle ama, ne kadar acı bunlar ya.

Bak şunu da dinle ama, ne kadar acı bunlar ya.
Lâ tef’al yâ ebâ cühayfete.

Lâ tef’al yâ ebâ cühayfete.
Ebâ Cüheybe, ashâb-ı kirâm'dan bir zat.Ebâ Cüheybe, ashâb-ı kirâm'dan bir zat. Ağlıyor, ağlıyor.Ağlıyor, ağlıyor. Açlıktan ağlıyor ama.Açlıktan ağlıyor ama. Açlık zor şey.Açlık zor şey. Her zaman tahammül olamazsın,Her zaman tahammül olamazsın, bir gün tahammül edersin, iki gün tahammül edersin.bir gün tahammül edersin, iki gün tahammül edersin. Dayanamadıktan sonra.Dayanamadıktan sonra. Çare de bulamazsın.Çare de bulamazsın. Ağlamaktan başka çaren yok.Ağlamaktan başka çaren yok. Mezar karşısında görmüşler o zaman.Mezar karşısında görmüşler o zaman. Bu dört gün. Lâ tef’al yâ ebâ cühayfete.Bu dört gün. Lâ tef’al yâ ebâ cühayfete. İnne etfele’n-nâsi cû’an yevme’l-kiyâmeti,İnne etfele’n-nâsi cû’an yevme’l-kiyâmeti, etvelühüm şibean fi’d-dünyâ.etvelühüm şibean fi’d-dünyâ. Âhirette en çok aç olaraktan haşr olunacak kimse,

Âhirette en çok aç olaraktan haşr olunacak kimse,
dünyada kendisini çok doyuranlardır.dünyada kendisini çok doyuranlardır. Çok doyuranlar.Çok doyuranlar. Çok güzeldir bu hadîs-i şerîfler. Bakınız.Çok güzeldir bu hadîs-i şerîfler. Bakınız. Lâ tefekkerû fi’llâhi.

Lâ tefekkerû fi’llâhi.
Sizin Allah'ı düşünmeye gücünüz yetmez.Sizin Allah'ı düşünmeye gücünüz yetmez. Aklınız da yetmez.Aklınız da yetmez. Aklınız Allahu Teâlâ'nın düşünmesine kâfi değildir.Aklınız Allahu Teâlâ'nın düşünmesine kâfi değildir. Bu Allah acaba nasıl Allah?Bu Allah acaba nasıl Allah? Düşünmeye gelmez.Düşünmeye gelmez. Kudretin dışındadır o.Kudretin dışındadır o. Akıl kuvvetinin dışındadır o.Akıl kuvvetinin dışındadır o. Akıl onu idrake kâfi değildir.Akıl onu idrake kâfi değildir. Kantar var elinizde.Kantar var elinizde. O kaç okka tartar? Elli okka tartar.O kaç okka tartar? Elli okka tartar. Altmış okkayı tartabilir misiniz bu kantarla?Altmış okkayı tartabilir misiniz bu kantarla? Tartamazsınız. Çünkü kantarınız elli okkaya kadar.Tartamazsınız. Çünkü kantarınız elli okkaya kadar. Öteki kantar bin okka tartıyor.

Öteki kantar bin okka tartıyor.
İki bini tartamaz. Binde kalır.İki bini tartamaz. Binde kalır. Bizim aklımız ancak bu dünya işlerindeBizim aklımız ancak bu dünya işlerinde Allah'a işte bize gösterildiği kadar bilmekle mükellef.Allah'a işte bize gösterildiği kadar bilmekle mükellef. İlerisine gitme.İlerisine gitme. Onun için, Lâ tefekkerû fi’llâhi.

Onun için, Lâ tefekkerû fi’llâhi.
Allah'ın hakkını tefekkür etme.Allah'ın hakkını tefekkür etme. Ve tefekkerû fî halkillâhi.Ve tefekkerû fî halkillâhi. Allah'ın mahluklarını düşün.Allah'ın mahluklarını düşün. Bak Allah'ın celle ve âlâ ne kadar mahluk yaratmış şuBak Allah'ın celle ve âlâ ne kadar mahluk yaratmış şu mevcudat üzerine, kainatı, yeri, göğü, her şeyi.mevcudat üzerine, kainatı, yeri, göğü, her şeyi. Varlığın içerisinde.Varlığın içerisinde. Bugün işte coğrafya denilen, eskiden adı verilenBugün işte coğrafya denilen, eskiden adı verilen tabiat bilimlerinden değil.tabiat bilimlerinden değil. Arabistan'da bir yer, Zahra, Zahra.Arabistan'da bir yer, Zahra, Zahra. Zahra denilen bir memlekette bir su çıkarmışlar Araplar.Zahra denilen bir memlekette bir su çıkarmışlar Araplar. İçme suyu.

İçme suyu.
Gavurdan İngilizler var, kimler varsa.Gavurdan İngilizler var, kimler varsa. O suyun diyor, akışının durdurmanın imkanı yok diyor.O suyun diyor, akışının durdurmanın imkanı yok diyor. O kadar büyük bir su.O kadar büyük bir su. O nereden çıkıyor? Yerin altını delmiş çıkarmış.O nereden çıkıyor? Yerin altını delmiş çıkarmış. Dere mere yok. Yerin altından çıkarıyor.Dere mere yok. Yerin altından çıkarıyor. Riyad denilen memleketinde de beşRiyad denilen memleketinde de beş bin metreden çıkardığını söylemişlerdi o zaman.bin metreden çıkardığını söylemişlerdi o zaman. Yerin altında ne kadar hazineler var mesela.Yerin altında ne kadar hazineler var mesela. Bilmiyoruz işte.Bilmiyoruz işte. Bütün kullandığımız bu gibi şeyler de o yer altından çıkıyor.

Bütün kullandığımız bu gibi şeyler de o yer altından çıkıyor.
Biz de istifade ediyoruz bugün.Biz de istifade ediyoruz bugün. Altında var, üstünde var, her tarafında var.Altında var, üstünde var, her tarafında var. Nimetlerle dolu elhamdülillah.Nimetlerle dolu elhamdülillah. Bunlardan biz kulları istifade ediyoruz daBunlardan biz kulları istifade ediyoruz da sen bunları düşün.sen bunları düşün. Bunları yaratan Allah nasıl yaratmış bak,

Bunları yaratan Allah nasıl yaratmış bak,
o yerin altında ne hazineleri saklamışo yerin altında ne hazineleri saklamış bu aciz miskin kulları için.bu aciz miskin kulları için. Düşün bunları.Düşün bunları. Kendinin hırkatini düşün.Kendinin hırkatini düşün. Nasıl seni yaratmış bak, o ananın rahminde,Nasıl seni yaratmış bak, o ananın rahminde, hiç kimsenin görmediği bir yerde şu gözüne bak,hiç kimsenin görmediği bir yerde şu gözüne bak, kaşına bak, hele o gözünün içerisindeki bebeğe bak.kaşına bak, hele o gözünün içerisindeki bebeğe bak. O bebekteki görüşe bak Aziz kardeş.O bebekteki görüşe bak Aziz kardeş. O bebekteki görüş, ne ile görüyor o bebekteki görüş?

O bebekteki görüş, ne ile görüyor o bebekteki görüş?
Hangi motor işliyor da o bebeğe o kuvveti veriyor?Hangi motor işliyor da o bebeğe o kuvveti veriyor? Hangi motorun kuvvetiyle,Hangi motorun kuvvetiyle, hangi elektriğin kuvvetiyle o bebek kainatı görüyor ya, baksana.hangi elektriğin kuvvetiyle o bebek kainatı görüyor ya, baksana. Taa ufukları görüyor.Taa ufukları görüyor. Bu ne demek?Bu ne demek? Bu kuvveti veren, kuvvetin sahibini nasıl göremezsin?Bu kuvveti veren, kuvvetin sahibini nasıl göremezsin? Nasıl bilemezsin?Nasıl bilemezsin? Onun için sen kendini düşün

Onun için sen kendini düşün
ve etrafındaki Allah'ın mahlukatını ı düşün.ve etrafındaki Allah'ın mahlukatını ı düşün. Onun için Allah'a secdeye kapan.Onun için Allah'a secdeye kapan. Şimdi bak, bir şey anlatıyor Cenâb-ı Peygamber.Şimdi bak, bir şey anlatıyor Cenâb-ı Peygamber. Fe inne rabbenâ.

Fe inne rabbenâ.
Bizim Allah'ımız.Bizim Allah'ımız. Haleka meleken.Haleka meleken. Bir melek yarattı.Bir melek yarattı. Allah'ın büyüklüğünü bize anlatmak içinAllah'ın büyüklüğünü bize anlatmak için Cenâb-ı Peygamber bunu anlatıyor.Cenâb-ı Peygamber bunu anlatıyor. Kendisini anlatmaya imkan yok.Kendisini anlatmaya imkan yok. Kendisine anlatmaya imkan olmayıncaKendisine anlatmaya imkan olmayınca yarattığı bir mahluktan bahsediyor.yarattığı bir mahluktan bahsediyor. Fe inne rabbenâ haleka meleken.Fe inne rabbenâ haleka meleken. Bir melek yarattı.Bir melek yarattı. Kademâhü, o meleğin ayakları,Kademâhü, o meleğin ayakları, fi’l-erdi’s-sâbiati’s-süflâ,fi’l-erdi’s-sâbiati’s-süflâ, yedi kat yerin altında,yedi kat yerin altında, yedi kat yerin altında o meleğin ayakları.yedi kat yerin altında o meleğin ayakları. Ve ra’sühû kad câveze’s-semâe’l-ulâ.

Ve ra’sühû kad câveze’s-semâe’l-ulâ.
En yüksek, semanın en yüksek tabakasına da bakıyor.En yüksek, semanın en yüksek tabakasına da bakıyor. Ölçebilir misin şimdi bu kuvveti?Ölçebilir misin şimdi bu kuvveti? Mâ beyne kademeyhi ilâ rukbeteyhi ilâ rukbeteyhi

Mâ beyne kademeyhi ilâ rukbeteyhi ilâ rukbeteyhi
mesîratü sitti mieti âmin.mesîratü sitti mieti âmin. Diz kapağıyla, ayağının altının arası,Diz kapağıyla, ayağının altının arası, altı yüz senelik yol diyor, öyle var.altı yüz senelik yol diyor, öyle var. Sen bu mahluka göre Hâlik'ini ölç bakalım.Sen bu mahluka göre Hâlik'ini ölç bakalım. Ve’l-hâliku e’zamü mine’l-mehlûki.Ve’l-hâliku e’zamü mine’l-mehlûki. Allah'ın yarattığı mahluk böyle olur da Hâlik nasıl olur kim bilir?Allah'ın yarattığı mahluk böyle olur da Hâlik nasıl olur kim bilir? Onun için oraya düşünmeye bakma sen.

Onun için oraya düşünmeye bakma sen.
Yalnız idrak et de bu mülkün sahibi var.Yalnız idrak et de bu mülkün sahibi var. Ve şu kadarcık bir şey yeter ki sana,Ve şu kadarcık bir şey yeter ki sana, şu oturduğun cami, bir akıllı bir adam gelse,şu oturduğun cami, bir akıllı bir adam gelse, bin bir dolap düzenlen, dese ki bubin bir dolap düzenlen, dese ki bu eskiden, sen biliyor musun bunun yapıldığını?eskiden, sen biliyor musun bunun yapıldığını? Yok. Ne zamandır?Yok. Ne zamandır? Bu çok eskiden dünya şöyle olmuş, böyle olmuş,Bu çok eskiden dünya şöyle olmuş, böyle olmuş, yer patlamış, bu çıkmış.yer patlamış, bu çıkmış. Şuradan rüzgar gelmiş, buradan sel gelmiş,Şuradan rüzgar gelmiş, buradan sel gelmiş, delikler açılmış, işte buzlar olmuş, camlar donmuş.delikler açılmış, işte buzlar olmuş, camlar donmuş. İşte bir takım böyle hayalat ile

İşte bir takım böyle hayalat ile
aklımızı kandırmaya çalışsa, deli bile inanır mı bu işe?aklımızı kandırmaya çalışsa, deli bile inanır mı bu işe? Delilere sorup söylesek bu işi, deliller bile kabul etmez.Delilere sorup söylesek bu işi, deliller bile kabul etmez. Şu takkemiz var başımıza, ufacık işte bir takke, bezden ibaret.Şu takkemiz var başımıza, ufacık işte bir takke, bezden ibaret. Bu kendi kendine olmuş tabiatın eseridir derse,Bu kendi kendine olmuş tabiatın eseridir derse, bir inanan olur mu ya buna?bir inanan olur mu ya buna? Affedersin kardeşim.Affedersin kardeşim. Nasıl oluyor da bu koca kainatıNasıl oluyor da bu koca kainatı sen tabiatlara bağlayıp da sahipsiz yapıyorsun?sen tabiatlara bağlayıp da sahipsiz yapıyorsun? Olur mu böyle şey?Olur mu böyle şey? Deli bile inanamaz.

Deli bile inanamaz.
Müslümanlara Allah akıl vermiş,Müslümanlara Allah akıl vermiş, ölçer biçer yahu bu koca kainat bu kadar mevcudatıylaölçer biçer yahu bu koca kainat bu kadar mevcudatıyla sahipsiz olsun olur mu hiç?sahipsiz olsun olur mu hiç? İşte sahip onu Allah.İşte sahip onu Allah. Buyurun. Buyurun.Buyurun. Buyurun. Semavatta iki kuyruklu yıldız keşfediyorlar efendim.

Semavatta iki kuyruklu yıldız keşfediyorlar efendim.
O kuyruklu yıldızlar dünyaya olan mesafeleriO kuyruklu yıldızlar dünyaya olan mesafeleri 1.200.000 kilometre mesafede.1.200.000 kilometre mesafede. Şimdiye kadar daha keşfedilmemiş,Şimdiye kadar daha keşfedilmemiş, duyulmamış, hiç teleskoplarla görülmemiş.duyulmamış, hiç teleskoplarla görülmemiş. Şimdi görüyorlar da, onlarŞimdi görüyorlar da, onlar bilmem kaç sene devir yapıyorlar, o yıldızlar.bilmem kaç sene devir yapıyorlar, o yıldızlar. Artık yalnız dünyamız değil efendim.Artık yalnız dünyamız değil efendim. Şimdiye kadar daha hiçbir mükemmel müneccimin,Şimdiye kadar daha hiçbir mükemmel müneccimin, asıl asıl daha bulamadığı, bilemediği, hiçbiri, şimdi daha.asıl asıl daha bulamadığı, bilemediği, hiçbiri, şimdi daha. Daha neler var. Bilmeyen de daha neler.

Daha neler var. Bilmeyen de daha neler.
Semevat deyip geçiyoruz ama bakınız bugün

Semevat deyip geçiyoruz ama bakınız bugün
milyonlarca sene kilometre uzaklıktamilyonlarca sene kilometre uzaklıkta Cenâb-ı Hakk'ın çeşitli mahlukları mevcutları meydana çıkıyor.Cenâb-ı Hakk'ın çeşitli mahlukları mevcutları meydana çıkıyor. Daha ne kadar da çıkacak kim bilir?Daha ne kadar da çıkacak kim bilir? Hatta diyorlar ki şimdi bizim güneşimiz en son bir güneşmiş.Hatta diyorlar ki şimdi bizim güneşimiz en son bir güneşmiş. Asıl bu güneş daha kendisinden çok uzaklarda olan güneşlerdenAsıl bu güneş daha kendisinden çok uzaklarda olan güneşlerden daha ziyası bize yetişmeyen güneşler varmış yani.daha ziyası bize yetişmeyen güneşler varmış yani. Allah affetsin kusurlarımızı.Allah affetsin kusurlarımızı. Bu kadar büyük varlığı düşünecek gücümüz yok.

Bu kadar büyük varlığı düşünecek gücümüz yok.
Bir Fransız şeysi, yıldızlar şeysine bakan adam,Bir Fransız şeysi, yıldızlar şeysine bakan adam, teleskopla bakmış da bakmış da, Allah demiş düşmüş.teleskopla bakmış da bakmış da, Allah demiş düşmüş. Allah demekten başka çare yok.Allah demekten başka çare yok. Bu kadar varlık Allahsız olur mu hiç ya?Bu kadar varlık Allahsız olur mu hiç ya? Hiç olur mu? Ne intizamlı dönüyor?Hiç olur mu? Ne intizamlı dönüyor? Bizim şu arabalar yolda doğru düzgün süremiyorBizim şu arabalar yolda doğru düzgün süremiyor günde şu kadar vukuat oluyor yahu.günde şu kadar vukuat oluyor yahu. Koca koca istatistiklerde.Koca koca istatistiklerde. Fakat gökteki yıldızlar hiç şaşmazlar.Fakat gökteki yıldızlar hiç şaşmazlar. Milyarlarca yıldız var yerde.Milyarlarca yıldız var yerde. Onun için Allah hepimizi ıslah eylesin.Onun için Allah hepimizi ıslah eylesin. Bakın şimdi burada güzel bir ders var.Bakın şimdi burada güzel bir ders var. Lâ tükaddimû beyne eydîküm fî salâtiküm,

Lâ tükaddimû beyne eydîküm fî salâtiküm,
ve lâ alâ cenâiziküm süfehâeküm.ve lâ alâ cenâiziküm süfehâeküm. Lâ tükaddimû.Lâ tükaddimû. Öne geçirmeyin, takdim etmeyin.Öne geçirmeyin, takdim etmeyin. Öne geçirmeyin. Beyne eydîküm? Nerede?Öne geçirmeyin. Beyne eydîküm? Nerede? Fî salâtiküm.

Fî salâtiküm.
Namaz kılarken önünüze geçirmeyinNamaz kılarken önünüze geçirmeyin namaz kıldıracak kimseyi.namaz kıldıracak kimseyi. Ve lâ alâ cenâiziküm.Ve lâ alâ cenâiziküm. Cenazelerinizi kıldıracak adamı da öne geçirmeyin.Cenazelerinizi kıldıracak adamı da öne geçirmeyin. Kimdir onlar?Kimdir onlar? Süfehâeküm.

Süfehâeküm.
Sefihlerinizi imam yapmayın.Sefihlerinizi imam yapmayın. Sefih kim acaba?Sefih kim acaba? "Vela tü tütüs süfehâe emvalikum " diyor Cenâb-ı Hak."Vela tü tütüs süfehâe emvalikum " diyor Cenâb-ı Hak. Sefihlere paralarınızı da vermeyin diyor.Sefihlere paralarınızı da vermeyin diyor. Paranızı sefihe vermeyin, onu sokağa atmak demek.

Paranızı sefihe vermeyin, onu sokağa atmak demek.
Sokağa atmaktan daha beterdir.Sokağa atmaktan daha beterdir. Sokağa atarsan düşürdüm dersin amaSokağa atarsan düşürdüm dersin ama o Sefihe verdiğin paradan çok günahlar işleyecek o.o Sefihe verdiğin paradan çok günahlar işleyecek o. O günahlar da sana yazılacak.O günahlar da sana yazılacak. O günahlar da senin defterine sebep sen oldun çünkü.O günahlar da senin defterine sebep sen oldun çünkü. Sefih, hani elek var ya bizde.

Sefih, hani elek var ya bizde.
Buğdayı, unu eleriz.Buğdayı, unu eleriz. Kepek üstünde kalır, unu altına dökülür.Kepek üstünde kalır, unu altına dökülür. Kepek tabakası, işe yaramayan tabaka,Kepek tabakası, işe yaramayan tabaka, cahil tabaka, akılsız kimseler.cahil tabaka, akılsız kimseler. Akılsız demek, yani aklın bir yarı var şimdi,Akılsız demek, yani aklın bir yarı var şimdi, hep insanlar akıllıdır da, Allah yolundan ayrılanlarahep insanlar akıllıdır da, Allah yolundan ayrılanlara akıllı demek doğru değil.akıllı demek doğru değil. Allah yolundan ayrılanlara,

Allah yolundan ayrılanlara,
eğer onlar da akıl olsaydı Allah onlara lanet etmezdi.eğer onlar da akıl olsaydı Allah onlara lanet etmezdi. Akıl iman ile olur, imansız da akıl olmaz.Akıl iman ile olur, imansız da akıl olmaz. Onun aklı ancak işte dünyada.Onun aklı ancak işte dünyada. Hayvan da yiyor işte, içiyor.Hayvan da yiyor işte, içiyor. Hayvanın da daha bu kadar hayvan var, hepsi geçiniyor.Hayvanın da daha bu kadar hayvan var, hepsi geçiniyor. Bazılarını atlıyorum çabuk bitsin diyerekten de

Bazılarını atlıyorum çabuk bitsin diyerekten de
Allah kusurlarınızı affetsin.Allah kusurlarınızı affetsin. Biraz şaşırdık yani.Biraz şaşırdık yani. Biraz yoldan çıktık.Biraz yoldan çıktık. Şimdi bak, dur.Şimdi bak, dur. Lâ tektau’l-lehme bi’s-sikkîn.

Lâ tektau’l-lehme bi’s-sikkîn.
Bir eline çatal alırsın, bir eline de bıçağı alırsın.Bir eline çatal alırsın, bir eline de bıçağı alırsın. Eti böyle kıyarsın, yemekte yiyeceksin de.Eti böyle kıyarsın, yemekte yiyeceksin de. Sol elinde çatalındır, sağ elinde bıçağındır.Sol elinde çatalındır, sağ elinde bıçağındır. Sol elinle de yersin.Sol elinle de yersin. Bu da âdeti efrenç diyorlar.Bu da âdeti efrenç diyorlar. Acem âdeti.

Acem âdeti.
İslâm'ın gayrisinin âdeti.İslâm'ın gayrisinin âdeti. Bunu da benimsemiş durumda,Bunu da benimsemiş durumda, lokantalarımıza giderseniz, herkes böyle yer.lokantalarımıza giderseniz, herkes böyle yer. Cenâb-ı Peygamber siz bunu böyle yapmayın dedi.Cenâb-ı Peygamber siz bunu böyle yapmayın dedi. Fakat bugün sofralarımızda umumiyetleFakat bugün sofralarımızda umumiyetle Acem âdetleri hakim olmuştur.Acem âdetleri hakim olmuştur. Akşam işte yemek yiyoruz.

Akşam işte yemek yiyoruz.
E tabi biz anamızdan babamızdan gördüğümüz gibiE tabi biz anamızdan babamızdan gördüğümüz gibi bir tabak yemek korlar, hepimiz kaşığımızı oraya bandırırız.bir tabak yemek korlar, hepimiz kaşığımızı oraya bandırırız. Karnımızı doyururuz elhamdülillah.Karnımızı doyururuz elhamdülillah. E şimdi bu on tane tabak olsa,E şimdi bu on tane tabak olsa, on tane çatal, on tane ikinci tabak, üçüncü tabakon tane çatal, on tane ikinci tabak, üçüncü tabak bir sürü külfet, pişirenlere de külfet,bir sürü külfet, pişirenlere de külfet, ayrıca bir hizmetkar ister işe,ayrıca bir hizmetkar ister işe, gelin de bıkar, hanım da bıkar,gelin de bıkar, hanım da bıkar, hepsi de bıkar bundan.hepsi de bıkar bundan. Bir kere filan yaparlar ama ikinci defada, ooo efendi der.Bir kere filan yaparlar ama ikinci defada, ooo efendi der. Onun için yine bir şeyde;

Onun için yine bir şeyde;
Lâ tekta’u’l-hubze bi’s-sikkîn.

Lâ tekta’u’l-hubze bi’s-sikkîn.
Ekmeği de böyle yapmayın.Ekmeği de böyle yapmayın. Ravileri Beyhâkî, Taberânî, Hazreti Ümmü Seleme'den rivayet etmişler.Ravileri Beyhâkî, Taberânî, Hazreti Ümmü Seleme'den rivayet etmişler. Ötekilerin üç tane, Dâvud'un, Beyhâkî'nin, Hazreti Âişe vardı birde.Ötekilerin üç tane, Dâvud'un, Beyhâkî'nin, Hazreti Âişe vardı birde. Lâ tekul: Aleyke’s-selâmü.

Lâ tekul: Aleyke’s-selâmü.
Bu bazı cahil insanlar böyle.Bu bazı cahil insanlar böyle. Lâ tekul: Aleyke’s-selâmü.Lâ tekul: Aleyke’s-selâmü. Müslümanın es selamu aleyküm demesi lazım.Müslümanın es selamu aleyküm demesi lazım. Aleyke selam, sana selam olsun demesi caiz değil.Aleyke selam, sana selam olsun demesi caiz değil. Hepsine teşbih edilecek.Hepsine teşbih edilecek. Bütün aleyküm dedimiydi ne kadar Müslüman varsa,Bütün aleyküm dedimiydi ne kadar Müslüman varsa, namazda da es selamu aleyküm diyoruz ya,namazda da es selamu aleyküm diyoruz ya, sağımızda ne kadar Müslüman varsa,sağımızda ne kadar Müslüman varsa, solumuzda ne kadar Müslüman varsa hepsine selam vermiş oluyoruz.solumuzda ne kadar Müslüman varsa hepsine selam vermiş oluyoruz. Bazı böyle cahilhane hareket ederse

Bazı böyle cahilhane hareket ederse
sakın bunlara karşı hitap ediyoruz demeyin.sakın bunlara karşı hitap ediyoruz demeyin. Çünkü aleyke’s-selâmü tehiyyetü’l-mevtâ.Çünkü aleyke’s-selâmü tehiyyetü’l-mevtâ. Ölülere ancak denir öyle.Ölülere ancak denir öyle. Esselamu aleyke ya filan mezarda yatıyor mesela.Esselamu aleyke ya filan mezarda yatıyor mesela. Onun başına gider okuyacak.Onun başına gider okuyacak. Esselamu aleyke ya baba, ya dede neyse.Esselamu aleyke ya baba, ya dede neyse. Lâ tekûlû li’l-münâfiki, seyyidünâ.

Lâ tekûlû li’l-münâfiki, seyyidünâ.
Siz münafık insanlara seyyid adına takmayın.Siz münafık insanlara seyyid adına takmayın. Şimdi Araplar ifrad etmişler,Şimdi Araplar ifrad etmişler, Peygamberimize de seyyidina deyince kızıyorlar.Peygamberimize de seyyidina deyince kızıyorlar. Seyyid Allah'tır diyorlar.Seyyid Allah'tır diyorlar. Evet, seyyid Allah'tır.Evet, seyyid Allah'tır. Fakat İslâmların büyüklerine de Cenâb-ı Peygamber,Fakat İslâmların büyüklerine de Cenâb-ı Peygamber, ben de seyyidinizim demiş.ben de seyyidinizim demiş. "Ene seyyidü veledi Âdem" diyor."Ene seyyidü veledi Âdem" diyor. Ben Âdemoğlu'nun seyyidiyim.Ben Âdemoğlu'nun seyyidiyim. Öyle dediği halde, ona karşı ifradları var.

Öyle dediği halde, ona karşı ifradları var.
Binâenaleyh Peygamber'e karşı böyle ifrad edince,Binâenaleyh Peygamber'e karşı böyle ifrad edince, halkta münafık olanlara,halkta münafık olanlara, münafık olanlara seyyid demek, efendi yani,münafık olanlara seyyid demek, efendi yani, efendi demeyip razı olmuyor Cenâb-ı Peygamber.efendi demeyip razı olmuyor Cenâb-ı Peygamber. Lâ tekûlû:Ramezâne.

Lâ tekûlû:Ramezâne.
Bazı insan çocuğuna Ramazan adını takar,Bazı insan çocuğuna Ramazan adını takar, Ramazan, Ramazan. Ramazan demeyin.Ramazan, Ramazan. Ramazan demeyin. Çünkü, fe inne Ramezâne ismün min esmâillâhi.Çünkü, fe inne Ramezâne ismün min esmâillâhi. Çünkü Ramazan, Allah'ın isimlerinden bir isimdir.Çünkü Ramazan, Allah'ın isimlerinden bir isimdir. Selam nasıl olan ismi ise, Abdüsselam dersin.Selam nasıl olan ismi ise, Abdüsselam dersin. Abdurramazan dersin.Abdurramazan dersin. Fakat doğrudan doğruya Ramazan demeye.Fakat doğrudan doğruya Ramazan demeye. Ramazan ayı diyeceğiz mesela.Ramazan ayı diyeceğiz mesela. Ramazan geldi demek, bu da doğru değil.Ramazan geldi demek, bu da doğru değil. Ramazan ayı geldi diyeceğiz.Ramazan ayı geldi diyeceğiz. Şehr-ü Ramazan.Şehr-ü Ramazan. Lâ tekûmü’s-sâatü hattâ yetebâhe’n-nâsü fi’l-mesâcidi.

Lâ tekûmü’s-sâatü hattâ yetebâhe’n-nâsü fi’l-mesâcidi.
Korkma, kıyamet kopmaz.Korkma, kıyamet kopmaz. Hatta insanlar camilerde toplanır,Hatta insanlar camilerde toplanır, övünmeye başlarlar.övünmeye başlarlar. Mescidlerde.Mescidlerde. O övünmeye başladıkları vakitte kıyamet hazır demektir.O övünmeye başladıkları vakitte kıyamet hazır demektir. Lâ tekûmü’s-sâat.

Lâ tekûmü’s-sâat.
Bunlar değişiyor.Bunlar değişiyor. Hattâ yetekârabe’z-zemânü.Hattâ yetekârabe’z-zemânü. Zamanlar birleşecek böyle.Zamanlar birleşecek böyle. Zaman mefumu hemen hemen ortadan kalkacak.Zaman mefumu hemen hemen ortadan kalkacak. Şimdi Amerika'da adam konuşuyor, burada biz dinliyoruz.Şimdi Amerika'da adam konuşuyor, burada biz dinliyoruz. Ankara'da konuşuyor, biz de burada dinliyoruz.Ankara'da konuşuyor, biz de burada dinliyoruz. Zaman kaybolmuyor arada.Zaman kaybolmuyor arada. Bir iki saniye sonra kulağımıza erişiyor.Bir iki saniye sonra kulağımıza erişiyor. Zaman demek yaklaştı.Zaman demek yaklaştı. Fe tekûne’s-seneti ke’ş-şehri.

Fe tekûne’s-seneti ke’ş-şehri.
Bir sene bir ay gibi olacak.Bir sene bir ay gibi olacak. Bir ay, bir sene gibi.Bir ay, bir sene gibi. Üç yüz altmış gün nerde, otuz gün nerde?Üç yüz altmış gün nerde, otuz gün nerde? Bu kadar böyle kısalacak.Bu kadar böyle kısalacak. Fe tekûne’s fe’ş-şehru ke’l-cümüati.Fe tekûne’s fe’ş-şehru ke’l-cümüati. Bir ay sanki bir cuma gibi olur.Bir ay sanki bir cuma gibi olur. Çabucaktan geçecek yani.Çabucaktan geçecek yani. Ve tekûne’l-cümüatü ke’l-yevmi.

Ve tekûne’l-cümüatü ke’l-yevmi.
Bir cuma bakacaksın ki, bir hafta yedi gün, bir gün gibi.Bir cuma bakacaksın ki, bir hafta yedi gün, bir gün gibi. Ya ne çabuk geldi bu cuma?Ya ne çabuk geldi bu cuma? Daha dün çıktıydık camiden, anlayamayız.Daha dün çıktıydık camiden, anlayamayız. Ve yekûne’l-yevmü ke’s-sâati.Ve yekûne’l-yevmü ke’s-sâati. Günde bir saat gibi, hemen sabahleyin kalkar kalkmazGünde bir saat gibi, hemen sabahleyin kalkar kalkmaz akşam oldu yahu.akşam oldu yahu. Ve tekûne’s-sâatü ke’d-darimeti bi’n-nâri.Ve tekûne’s-sâatü ke’d-darimeti bi’n-nâri. Bu saat dediğin şey de, yani birBu saat dediğin şey de, yani bir kıvılcım böylekıvılcım böyle marangozlardan, rendelenlerin altına çıkan, ne diyorlar onlara?marangozlardan, rendelenlerin altına çıkan, ne diyorlar onlara? Talaşlar var.Talaşlar var. Talışlara bir kibrit verirsin, pırr diye yanar bitiverir.Talışlara bir kibrit verirsin, pırr diye yanar bitiverir. Saat dediğinde böyle uçuverecek birdenbire.Saat dediğinde böyle uçuverecek birdenbire. Bir hadîsten daha bahsedelim.Bir hadîsten daha bahsedelim. Lâ tekûmü’s-sâatü hattâ tektetile fietâni azîmetâni.

Lâ tekûmü’s-sâatü hattâ tektetile fietâni azîmetâni.
Bir kıyamet kopmaz.Bir kıyamet kopmaz. Hatta iki cemaat, iki cemaat dövüşürler.Hatta iki cemaat, iki cemaat dövüşürler. Fietâni azîmetâni.Fietâni azîmetâni. İki büyük kuvvet yani, dövüşürler.İki büyük kuvvet yani, dövüşürler. Fe yekûne beynehümâ mekteletün azimetün.Fe yekûne beynehümâ mekteletün azimetün. Büyük dövüşme olur.Büyük dövüşme olur. De’vâhümâ vâhidetün.De’vâhümâ vâhidetün. İkisinin de davası bir.İkisinin de davası bir. Birisi gavur, birisi gavurluğun müdafii, birisi Müslümanlığın müdafii değil.Birisi gavur, birisi gavurluğun müdafii, birisi Müslümanlığın müdafii değil. İkisi de Müslüman oldukları halde, davaları da bir oldukları halde dövüşecekler.İkisi de Müslüman oldukları halde, davaları da bir oldukları halde dövüşecekler. İki büyük fitne.İki büyük fitne. Bu olmuş gitmiş diyorlar.Bu olmuş gitmiş diyorlar. Bir daha olur mu olmaz mı Allah göstermesin.Bir daha olur mu olmaz mı Allah göstermesin. Ve lâ tekûmü’s-sâatü.

Ve lâ tekûmü’s-sâatü.
Yine kıyamet kopmaz.Yine kıyamet kopmaz. Hattâ yübase deccâlûne kezzâbûne.Hattâ yübase deccâlûne kezzâbûne. Kezzâb, yalancı, deccallar çıkacak ortaya.Kezzâb, yalancı, deccallar çıkacak ortaya. Yalancı, kezzâb, deccallar çıkacak.Yalancı, kezzâb, deccallar çıkacak. Karîben min selâsîne.Karîben min selâsîne. Otuz küsur.Otuz küsur. Küllühüm yezumü ennehû Rasûlüllâhi.Küllühüm yezumü ennehû Rasûlüllâhi. Hepsi kendilerini Resûlullah diyerekten,Hepsi kendilerini Resûlullah diyerekten, zannederekten böyle otuz tane aşadığı dazannederekten böyle otuz tane aşadığı da bir rivayette yetmiş tane böyle çıkacak.bir rivayette yetmiş tane böyle çıkacak. Onlardan sonra da kıyamet olacak ki bir rivayette yine.Onlardan sonra da kıyamet olacak ki bir rivayette yine. Lâ tekûmü’s-sâatü hattâ tükâtilü’l-yehûde.

Lâ tekûmü’s-sâatü hattâ tükâtilü’l-yehûde.
Kıyamet yine kopmaz, siz yehûdlarla bir dövüş de yapacaksınız.Kıyamet yine kopmaz, siz yehûdlarla bir dövüş de yapacaksınız. Ki hattâ yekûlü’l-haceru.Ki hattâ yekûlü’l-haceru. Hatta o taşlar diyecek.Hatta o taşlar diyecek. Verâehü’l-yehûdü.Verâehü’l-yehûdü. Ey Müslüman!Ey Müslüman! Şu taşın arkasında bir tane Yahudi var, saklanmış.Şu taşın arkasında bir tane Yahudi var, saklanmış. Gel, bunu da öldür diyecek.Gel, bunu da öldür diyecek. Ya Müslim.

Ya Müslim.
Yekûlü’l-haceru verâehü’l-yehûdü.Yekûlü’l-haceru verâehü’l-yehûdü. Yâ müslimü hâzâ verâî fe üktülhü.Yâ müslimü hâzâ verâî fe üktülhü. Buhârî'yle, Müslim'in.Buhârî'yle, Müslim'in. Buhârî'yle, Müslİm'in rivayeti.Buhârî'yle, Müslİm'in rivayeti. Ama bu, diyor ki, ravi, şâri.Ama bu, diyor ki, ravi, şâri. Hüve yekûnü ba'de hurucut deccâl.Hüve yekûnü ba'de hurucut deccâl. Deccaldan sonra olacak bu iş.Deccaldan sonra olacak bu iş. Şimdi değil.Şimdi değil. Deccal çıkacak, Mehdi ile karşılaşacak,Deccal çıkacak, Mehdi ile karşılaşacak, kıyametler kopacak, dövüşler olacak.kıyametler kopacak, dövüşler olacak. O arada Yahudilerin de hesabı tamam olacak.O arada Yahudilerin de hesabı tamam olacak. Yine bir tane daha okuyayım.Yine bir tane daha okuyayım. Lâ tekûmü’s-sâatü hattâ tetlü’a’ş-şemsü min meğribihâ.

Lâ tekûmü’s-sâatü hattâ tetlü’a’ş-şemsü min meğribihâ.
Bir gün gelecek.Bir gün gelecek. Kudret-i İlâhi bu.Kudret-i İlâhi bu. Nizâm-ı âlem bozulacak.Nizâm-ı âlem bozulacak. Bozulunca, hattâ tetlü’a’ş-şemsü,Bozulunca, hattâ tetlü’a’ş-şemsü, güneş şartkan doğarken,güneş şartkan doğarken, tetlü’a’ş-şemsü min meğribihâ.tetlü’a’ş-şemsü min meğribihâ. Başlayacak garbtan doğmaya.Başlayacak garbtan doğmaya. Olur mu kudret-i ilâhiyenin karşısında?Olur mu kudret-i ilâhiyenin karşısında? Olmaz bir şey yok.Olmaz bir şey yok. Bunun ispatı için çok deliller harcamışlar, olur diyerekten.Bunun ispatı için çok deliller harcamışlar, olur diyerekten. Olur mu olur.Olur mu olur. Fe izâ taleat min meğribihâ.Fe izâ taleat min meğribihâ. Baktık ki güneş ters döndü, doğdu ya.

Baktık ki güneş ters döndü, doğdu ya.
İş değişti yani.İş değişti yani. Aman tövbe edelim.Aman tövbe edelim. Ne olacak? Gitti artık. Kıyamet kopuyor. Tövbe edelim.Ne olacak? Gitti artık. Kıyamet kopuyor. Tövbe edelim. Ve raâhe’n-nâsü, âmenû ecmeûne.Ve raâhe’n-nâsü, âmenû ecmeûne. Hep birden Allah, lâ ilâhe illallâhHep birden Allah, lâ ilâhe illallâh diyecekler bütün insanlar.diyecekler bütün insanlar. Gavuru, Yahudisi, Cinnisi, insi herkes

Gavuru, Yahudisi, Cinnisi, insi herkes
lâ ilâhe illallâh diyecek.lâ ilâhe illallâh diyecek. Çünkü alamet çıktı, nizam bozuldu.Çünkü alamet çıktı, nizam bozuldu. Fe tilke hîne.Fe tilke hîne. Lâ yenfeu nefsenLâ yenfeu nefsen îmânühâ lem yekün âmenet min kablü.îmânühâ lem yekün âmenet min kablü. Evvelce iman etmemiş insanın,Evvelce iman etmemiş insanın, bundan sonraki imanı fayda vermez.bundan sonraki imanı fayda vermez. Nasıl ki can hulkuma gelir, artık gidiyor,Nasıl ki can hulkuma gelir, artık gidiyor, Allah der lâ ilâhe illallâh der, boş.Allah der lâ ilâhe illallâh der, boş. Bu evvelce olacak.Bu evvelce olacak. Yani geliyor, bir anladın ki ölüyorum artık.Yani geliyor, bir anladın ki ölüyorum artık. Bu bitti artık.Bu bitti artık. Şimdi bu dünyanın da, dünya da bak ki bozuldu artık.Şimdi bu dünyanın da, dünya da bak ki bozuldu artık. İman ediyorsun.

İman ediyorsun.
Yok artık geçti.Yok artık geçti. Lem yekün âmenet min kablü.Lem yekün âmenet min kablü. Ondan sonra hiçbir iman fayda vermez,Ondan sonra hiçbir iman fayda vermez, evvelce iman etmedikçe.evvelce iman etmedikçe. İmandan kusur olmaz.İmandan kusur olmaz. Bu da dinlemeye değer.

Bu da dinlemeye değer.
Hepsi de değerde, yanlış söylüyoruz.Hepsi de değerde, yanlış söylüyoruz. Lüzumlu yani, lüzumu en önemli. Hepsi de lazım da.Lüzumlu yani, lüzumu en önemli. Hepsi de lazım da. Lâ tekûmü’s-sâatü.

Lâ tekûmü’s-sâatü.
Kıyamet kopmaz.Kıyamet kopmaz. Hattâ yehruce kavmün, bir kavim çıkacak,Hattâ yehruce kavmün, bir kavim çıkacak, bir kavim çıkacak.bir kavim çıkacak. Ye’külûne bi elsinetihim.Ye’külûne bi elsinetihim. Ancak lisanlarının sayesinde idarelerini temin edecekler.Ancak lisanlarının sayesinde idarelerini temin edecekler. Sözleriyle maişetlerini temin edecekler.Sözleriyle maişetlerini temin edecekler. Kemâ te’külü’l-bekaru bi elsinetihâ.

Kemâ te’külü’l-bekaru bi elsinetihâ.
Hayvanlar nasıl ağızlarıyla yiyorlarsa,Hayvanlar nasıl ağızlarıyla yiyorlarsa, bunlar da dilleriyle yiyecekler.bunlar da dilleriyle yiyecekler. Bunun hesabını herkes kendi bilir.Bunun hesabını herkes kendi bilir. Yalan, dolan, nasıl yapacak yapacak,Yalan, dolan, nasıl yapacak yapacak, halkın parasını elinden alacak, yiyecek.halkın parasını elinden alacak, yiyecek. Lâ tekûmü’s-sâatü.Lâ tekûmü’s-sâatü. Bunu da dikkatli deneyiniz.Bunu da dikkatli deneyiniz. Lâ tekûmü’s-sâatü.

Lâ tekûmü’s-sâatü.
Kıyamet kopmaz.Kıyamet kopmaz. Hattâ yemlike’l-erda racülün.Hattâ yemlike’l-erda racülün. Bir adam bu dünyaya hakim olacak.Bir adam bu dünyaya hakim olacak. Racülün min ehli beytî.Racülün min ehli beytî. Fakat o racül benim ehl-i beytimden olacak.Fakat o racül benim ehl-i beytimden olacak. Ehl-i beytimden olacak.Ehl-i beytimden olacak. Fatıma radıyallahu anhın sülalesinden olacak.Fatıma radıyallahu anhın sülalesinden olacak. İsmi benim ismim gibi Muhammed olacak.İsmi benim ismim gibi Muhammed olacak. Babası da Abdullah olacak.Babası da Abdullah olacak. Yanlış bilmeyin.Yanlış bilmeyin. Kendi ismi Muhammed, babasının adı Abdullah olacak.Kendi ismi Muhammed, babasının adı Abdullah olacak. Burnu yüksek olacak, şöyle kubbeli burun.Burnu yüksek olacak, şöyle kubbeli burun. Alamet olaraktan.

Alamet olaraktan.
Eclâ, alnı geniş.Eclâ, alnı geniş. Eknâ, burnu yüksek.Eknâ, burnu yüksek. Yemleü’l-erda adlen.Yemleü’l-erda adlen. Yeryüzünü adalete dolduracak.Yeryüzünü adalete dolduracak. Kemâ müliet kalbehû zulmen.

Kemâ müliet kalbehû zulmen.
Ondan evvel nasıl yeryüzü zulümle doldu daOndan evvel nasıl yeryüzü zulümle doldu da herkes canından bıkar hale geldi, Allahherkes canından bıkar hale geldi, Allah pişman olmuş yani hayatına.pişman olmuş yani hayatına. O zamanda gelecek bu zaman.O zamanda gelecek bu zaman. Abdülhakim Efendi isminde bir şeyh efendi vardı.

Abdülhakim Efendi isminde bir şeyh efendi vardı.
Bundan elli sene evvel.Bundan elli sene evvel. Vaazında bulundum hatırımda duruyor.

Vaazında bulundum hatırımda duruyor.
Bu derse gelmiş, dersi vaaz ediyor.Bu derse gelmiş, dersi vaaz ediyor. Vaaz ederken Resûlullah'ın hayat devrine geçti.Vaaz ederken Resûlullah'ın hayat devrine geçti. Resûlullah'ın hayat devrindeResûlullah'ın hayat devrinde Arap'ın hali neyse,Arap'ın hali neyse, ki çocuğunu diri diri mezara sokuyor,ki çocuğunu diri diri mezara sokuyor, birbirleriyle böyle bıçaklaşmışlar, silahlaşmışlar,birbirleriyle böyle bıçaklaşmışlar, silahlaşmışlar, birbirlerinin canını, malını yiyorlar.birbirlerinin canını, malını yiyorlar. Her türlü fenalıklar oluyor.Her türlü fenalıklar oluyor. Nasıl ki o fenalıkların olduğu devirde Resûlullah geldi,

Nasıl ki o fenalıkların olduğu devirde Resûlullah geldi,
onları kurtardı.onları kurtardı. İşte o insanlar öyle bir duruma düştüğü vakitte gelecek Mehdi dedi.İşte o insanlar öyle bir duruma düştüğü vakitte gelecek Mehdi dedi. Daha vakti var yani.Daha vakti var yani. Daha vakti var.Daha vakti var. Fakat ne yazık ki, yekûnü seb’a sinîne.Fakat ne yazık ki, yekûnü seb’a sinîne. Hayatı yedi sene olacak.

Hayatı yedi sene olacak.
Muhakkak yani..Muhakkak yani.. Ravileri Ahmed b. Hanbel,Ravileri Ahmed b. Hanbel, Müslim, Ebû Ya'la, ...Müslim, Ebû Ya'la, ... Bazı adamlar şimdi filan Mehdidir diyorlar.Bazı adamlar şimdi filan Mehdidir diyorlar. Olmaz öyle şey.Olmaz öyle şey. Benim rahmetlik dedemin hocasına da

Benim rahmetlik dedemin hocasına da
Mehdi adını takmışlar.Mehdi adını takmışlar. Padişah'a o zaman şey yapmışlar,Padişah'a o zaman şey yapmışlar, ihbar etmişler, bu adam Mehdi'lik de ağzında bulunuyor diye,ihbar etmişler, bu adam Mehdi'lik de ağzında bulunuyor diye, memlekete sürmüş bu da.memlekete sürmüş bu da. Halbuki filan adam, işte ben rüyamda gördüm, Mehdi'dir diyorlar.Halbuki filan adam, işte ben rüyamda gördüm, Mehdi'dir diyorlar. Mehdi demek, insanların hidayetine vesile olan adam demektir.Mehdi demek, insanların hidayetine vesile olan adam demektir. İnsanların hidayetine vesile olan herkes Mehdi'dir.İnsanların hidayetine vesile olan herkes Mehdi'dir. Hepimiz Mehdi'yiz.

Hepimiz Mehdi'yiz.
Bir adama hidayetine vesile olabildin mi?Bir adama hidayetine vesile olabildin mi? Mehdi'sin sen, o adam için bir Mehdi'sin.Mehdi'sin sen, o adam için bir Mehdi'sin. Ama bu öyle değil, bu umuma Mehdi.Ama bu öyle değil, bu umuma Mehdi. Bunu da dinle.Bunu da dinle. Lâ tekûmü’s-sâatü hattâ yürfe’a’r-rüknü ve’l-kur’ânü.

Lâ tekûmü’s-sâatü hattâ yürfe’a’r-rüknü ve’l-kur’ânü.
Kıyamet kopmaz.Kıyamet kopmaz. Hattâ yürfe’a’r-rüknü.Hattâ yürfe’a’r-rüknü. Mekke-i, Kâbe-i Muazzama.Mekke-i, Kâbe-i Muazzama. O kalkmadıkça,O kalkmadıkça, vel Kur'an, Kur'an da kalkmadıkça kıyamet kopmaz.vel Kur'an, Kur'an da kalkmadıkça kıyamet kopmaz. Kur'an'ın ehli var, okuyor mu?Kur'an'ın ehli var, okuyor mu? Kâbe'de de yerinde duruyor da tavaf oluyor mu?Kâbe'de de yerinde duruyor da tavaf oluyor mu? Korkma, kıyamet kopamaz.Korkma, kıyamet kopamaz. Ne zaman ki bunlar yeryüzünden kalkarlar,Ne zaman ki bunlar yeryüzünden kalkarlar, Kur'an okuyacak adam bulunmaz, ehli bulunmaz.Kur'an okuyacak adam bulunmaz, ehli bulunmaz. Kâbe'de tavaf edilecek, harik amaKâbe'de tavaf edilecek, harik ama çünkü o da onu da yıkacak bir zalim hâlkolacak.çünkü o da onu da yıkacak bir zalim hâlkolacak. O da o zaman...O da o zaman... Allah cümlemizi affetsin.

Allah cümlemizi affetsin.
Tevfikat-ı samedaniyesine mazhar eylesin.Tevfikat-ı samedaniyesine mazhar eylesin. Yine bir tanecik daha okuyayım.Yine bir tanecik daha okuyayım. Lâ tekûmü’s-sâatü hattâ yüdebbira’r-racülü

Lâ tekûmü’s-sâatü hattâ yüdebbira’r-racülü
emra hamsîne imraeten.emra hamsîne imraeten. Yine bir gün gelecek ki, kıyamet kopmazdan evvel,Yine bir gün gelecek ki, kıyamet kopmazdan evvel, her erkeğe elli kadına bakmak düşecek.her erkeğe elli kadına bakmak düşecek. Her erkek ancak elli tane kadının hamisi olacak.Her erkek ancak elli tane kadının hamisi olacak. Hafızı olacak.Hafızı olacak. Anasından, nenesinden, dedesinden, kız kardeşlerinden,Anasından, nenesinden, dedesinden, kız kardeşlerinden, torunlarından, şunlardan bunlardan.torunlarından, şunlardan bunlardan. Aşağı yukarı böyle bir elli kişilik grup bir erkeğe düşecek.Aşağı yukarı böyle bir elli kişilik grup bir erkeğe düşecek. Sen bunların nafakalarıyla mükellefsin, bakmalarıyla mükellefsin.

Sen bunların nafakalarıyla mükellefsin, bakmalarıyla mükellefsin.
Elli tane karı değil, yanlış anlaşılmasın.Elli tane karı değil, yanlış anlaşılmasın. Elli tane karı değil, elli tane kadınınElli tane karı değil, elli tane kadının akraba u taalukatından himayesine düşecek bir adamın.akraba u taalukatından himayesine düşecek bir adamın. Erkekler o kadar da azalacak yani.Erkekler o kadar da azalacak yani. Bir tane daha, iki tane varmış, bir daha söyleyeyim.Bir tane daha, iki tane varmış, bir daha söyleyeyim. Lâ tekûmü’s-sâatü hattâ yekûne’z-zühdü rivâyeten.

Lâ tekûmü’s-sâatü hattâ yekûne’z-zühdü rivâyeten.
Şimdi Tezkiretü'l-Evliyâ gibi evliyâ kitapları var.Şimdi Tezkiretü'l-Evliyâ gibi evliyâ kitapları var. Bunları okuyoruz, oradaki o evliyâların hallerine imreniyoruz.Bunları okuyoruz, oradaki o evliyâların hallerine imreniyoruz. Şöyle yapmış, böyle yapmış, zâhid adamlar.Şöyle yapmış, böyle yapmış, zâhid adamlar. Bu ancak yekûne’z-zühdü rivâyeten.

Bu ancak yekûne’z-zühdü rivâyeten.
İçimizden böyle bir adan çıkmayacak daİçimizden böyle bir adan çıkmayacak da filan devirde böyle bir zâhid varmış,filan devirde böyle bir zâhid varmış, filan devirde böyle bir fazıl âlim varmış,filan devirde böyle bir fazıl âlim varmış, rivayet edeceğiz artık.rivayet edeceğiz artık. İçimizde öyle bir zâhid yok.İçimizde öyle bir zâhid yok. Ve’l-vera’u tesannüan.Ve’l-vera’u tesannüan. Bakıyorsun başına sarığı sarmış,Bakıyorsun başına sarığı sarmış, arkayı da kaylasanı atmış,arkayı da kaylasanı atmış, cübbeyi de giymiş, boynunu da bükmüş böyle,cübbeyi de giymiş, boynunu da bükmüş böyle, aman ne adam ya, melek yahu. Allah.aman ne adam ya, melek yahu. Allah. Tesannü. Kandırmak için.

Tesannü. Kandırmak için.
Uyduruk. Böyle hale gelecek.Uyduruk. Böyle hale gelecek. Allah senin boynuna bakmaz, postuna bakmaz,Allah senin boynuna bakmaz, postuna bakmaz, gelişine bakmaz, gözüne, kaşına bakmaz.gelişine bakmaz, gözüne, kaşına bakmaz. Allah'ın baktığı yer gönüldür gönül.Allah'ın baktığı yer gönüldür gönül. Gönlün iyiyse ne ala sana, gönlün bozuksa ne fayda olur.Gönlün iyiyse ne ala sana, gönlün bozuksa ne fayda olur. Şimdi bugün de yine söylüyorlardı, şikayet haliyle.Şimdi bugün de yine söylüyorlardı, şikayet haliyle. Ne olacak halimiz diyerekten?Ne olacak halimiz diyerekten? Bak ne diyor.Bak ne diyor. Lâ tekûmü’s-sâatü hattâ tetenâkera’l-kulûbü.

Lâ tekûmü’s-sâatü hattâ tetenâkera’l-kulûbü.
Kalpler ayrılacak.Kalpler ayrılacak. Kalpler ayrılacak.Kalpler ayrılacak. Ve tehtelife’l-ekâvîlü.Ve tehtelife’l-ekâvîlü. Sözler karman karışık olacak.Sözler karman karışık olacak. Ve yehtelife’l-ihvânü.Ve yehtelife’l-ihvânü. İhvanlarda ihtilafa düşecek.İhvanlarda ihtilafa düşecek. Hep Allah'ın kuluyuz.Hep Allah'ın kuluyuz. Hep Müslümanız.Hep Müslümanız. Bağırıyoruz yahu Müslümanız.Bağırıyoruz yahu Müslümanız. Allah bizi kardeş etmiş diyoruz.

Allah bizi kardeş etmiş diyoruz.
Katliyen kimsenin kulağına girmiyor.Katliyen kimsenin kulağına girmiyor. Ben benim diyor, sen sensin diyor.Ben benim diyor, sen sensin diyor. İki Müslüman'ı bir araya getiremiyorsun.İki Müslüman'ı bir araya getiremiyorsun. Neden olmuyor yahu?Neden olmuyor yahu? Sen de Müslümansın.Sen de Müslümansın. E ben de Müslümanım.E ben de Müslümanım. E neden birleşmiyoruz?E neden birleşmiyoruz? Sen benim aleyhime bir gazete çıkar.Sen benim aleyhime bir gazete çıkar. Ha bugün bir arkadaş geldi,

Ha bugün bir arkadaş geldi,
çok hoşuma gitti bir söz söyledi.çok hoşuma gitti bir söz söyledi. Amerika dedi, iki yüz milyonluk insan.Amerika dedi, iki yüz milyonluk insan. İki tane gazetesi var dedi.İki tane gazetesi var dedi. Adlarını da söyledi ama aklımda kalmadı.Adlarını da söyledi ama aklımda kalmadı. Koca Amerika iki gazeteyle idare olunur dedi.Koca Amerika iki gazeteyle idare olunur dedi. Biz de varız, kaç tane kim bilir gazete?Biz de varız, kaç tane kim bilir gazete? Neden bu yahu, neden bu?Neden bu yahu, neden bu? Olsun belki beş yüz tane de ama hep birbirinin aleyhinde.Olsun belki beş yüz tane de ama hep birbirinin aleyhinde. Olur mu ya?Olur mu ya? Neden Müslümanlık böyle bu hale düşüyor?Neden Müslümanlık böyle bu hale düşüyor? Allah kusurlarınızı affetsin.

Allah kusurlarınızı affetsin.
Tevfîkat-ı samedaniyesine mazhar etsin.Tevfîkat-ı samedaniyesine mazhar etsin. Tövbe istiğfarı çok yapalım.Tövbe istiğfarı çok yapalım. Allah kusurlarımızı affetsin.Allah kusurlarımızı affetsin. Gönüllerimiz de birleştirsin.Gönüllerimiz de birleştirsin. Vücutların birleşmesi de para etmiyor yani.

Vücutların birleşmesi de para etmiyor yani.
Vücutlar birleşebiliyor.Vücutlar birleşebiliyor. Fakat gönüller birleşmeyince olmuyor.Fakat gönüller birleşmeyince olmuyor. Allahu Teâlâ'nın lütfu ihsanı olacak.Allahu Teâlâ'nın lütfu ihsanı olacak. Onun için Cenâb-ı Peygamber Efendimiz'e diyor ki,

Onun için Cenâb-ı Peygamber Efendimiz'e diyor ki,
o zamanındaki insanları telif ettin,o zamanındaki insanları telif ettin, birbirlerini de barıştırdın.birbirlerini de barıştırdın. Bunu sen kendi hünerinden yapamadın diyor.Bunu sen kendi hünerinden yapamadın diyor. Kendi hünerin değil bunu yapmak.Kendi hünerin değil bunu yapmak. Velâkinna(A)llâhe ellefe beynehum. (Enfâl Suresi 63. Ayet )

Velâkinna(A)llâhe ellefe beynehum. (Enfâl Suresi 63. Ayet )
Cenâb-ı Hakk'ın gönüllerine telif verdi,

Cenâb-ı Hakk'ın gönüllerine telif verdi,
sen de vasıta oldun arada.sen de vasıta oldun arada. Barıştılar, güzel oldular birbirleriyle, kuvvet oldular.Barıştılar, güzel oldular birbirleriyle, kuvvet oldular. Bunu bugün herkes biliyor ki,

Bunu bugün herkes biliyor ki,
dağınıklık, perakendelik felakettir.dağınıklık, perakendelik felakettir. Herkes biliyor yani, bilmeyen yok.Herkes biliyor yani, bilmeyen yok. Fakat ne yazık ki yine herkesFakat ne yazık ki yine herkes perakendeliğe, dağınıklığa doğru teşvik ediyor insanları.perakendeliğe, dağınıklığa doğru teşvik ediyor insanları. Ayrılalım, ayrılalım.Ayrılalım, ayrılalım. Ya bak, senin başındaki insan yalancı da olsa,Ya bak, senin başındaki insan yalancı da olsa, düzenbaz da olsa ona itaat et diyor, itaat et.düzenbaz da olsa ona itaat et diyor, itaat et. Çünkü baş olmayınca olmaz yahu.Çünkü baş olmayınca olmaz yahu. Bir başa bağlanmayınca olmaz insanlar.Bir başa bağlanmayınca olmaz insanlar. Başımızı kaldırsalar ne oluruz?Başımızı kaldırsalar ne oluruz? Yaşayamayız. Cemiyetler de böyle.Yaşayamayız. Cemiyetler de böyle. Güzel misaller veriyorlar.Güzel misaller veriyorlar. Allah hepimize hayırlı akıllar versin.

Allah hepimize hayırlı akıllar versin.
Güzel akıllar versin.Güzel akıllar versin. Toplanmalar nasip etsin.Toplanmalar nasip etsin. Birlikte vardır kuvvet.Birlikte vardır kuvvet. O birlikte olarak yaşamak nasip etsin.

O birlikte olarak yaşamak nasip etsin.
Bak şu baraj dediklerimiz,Bak şu baraj dediklerimiz, baraj dediğimiz işte gözümüzün önünde bugün artık.baraj dediğimiz işte gözümüzün önünde bugün artık. Ufacık damlalar, yüklenilen ufacık tanecikler toplanıyorlar, dere oluyorlar.Ufacık damlalar, yüklenilen ufacık tanecikler toplanıyorlar, dere oluyorlar. Dereler toplanıyor, nehir oluyor, toplanıyor,Dereler toplanıyor, nehir oluyor, toplanıyor, büyük barajlar oluyor.büyük barajlar oluyor. Ve büyük büyük barajlardan topraklar da istifade ediyor, suluyoruz.Ve büyük büyük barajlardan topraklar da istifade ediyor, suluyoruz. Elektrikler de istifade ediyor, sanatkarlar da ondan istifade ediyorlar.

Elektrikler de istifade ediyor, sanatkarlar da ondan istifade ediyorlar.
Ama ne sayesinde?Ama ne sayesinde? O toplanma sayesinde canım.O toplanma sayesinde canım. Bunu herkes biliyor.Bunu herkes biliyor. Fakat ne yazık ki bunu bildiğimiz haldeFakat ne yazık ki bunu bildiğimiz halde yine perişanlık, yine perişanlık.yine perişanlık, yine perişanlık. Kıyamet kopmaz bu perişanlık olmadıkça.

Kıyamet kopmaz bu perişanlık olmadıkça.
Demek ki bunun arkasında felaket var.Demek ki bunun arkasında felaket var. Allah bu mübarek gün hürmetine cümlenizi affetsin.

Allah bu mübarek gün hürmetine cümlenizi affetsin.
El-Fatiha!

El-Fatiha!
Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2