Namaz Vakitleri
İstanbul
8 Safer 1447
02 August 2025
İmsak
04:10
Güneş
05:54
Öğle
13:15
İkindi
17:09
Akşam
20:26
Yatsı
22:02
Detaylı Arama

Kıyamete Yakın İşaretler

Mehmed Zahid KOTKU


İskenderpaşa Camii/ İstanbul

Açıklama

Gönül dostu, âlim Mehmed Zahid KOTKU Hocamızın sohbetleri, kendi seslerinden konulara yaklaşımı, açıklamaları, değerlendirmeleri ve tavsiyeleri, sizlerin istifadesine sunulmuştur.
Mehmed Zâhid KOTKU, geçtiğimiz asırda yaşamış (1897-1980) bir mürşid-i kâmil, bir sâlih insan, bir Allah dostudur. Ömrü boyunca tebliğ ve irşad çalışmaları içinde bulunmuş, milletimize ve ülkemize hizmet eden nice kıymetli kadrolar, devlet adamları yetiştirmiştir.

Gümüşhaneli Hazretleri tarafından başlatılan Ramûzü’l-Ehâdîs dersleri, takipçileri tarafından devam ettirilmiştir. İskenderpaşa Camii’nde Mehmed Zâhid KOTKU (Rh.A) Hocamız bu dersleri 1958’den 1977 yılına kadar sürdürmüş; 1977’den sonra ise, Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN hocamız devam ettirmiştir.

İlk zamanlar düzenli olarak pazar günleri ikindiden sonra bir saat, cuma günleri öğleden önce 45 dakika hadis dersleri yaparlarken, son yıllarında hadis derslerini Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN hocamıza bırakmışlar, kendileri cuma namazından sonra 10-15 dakikalık kısa konuşmalar yapmaya başlamışlardır.

Bu konuşmalar irticalen yapılmış, bazen bir sahabeden bahsetmişler, bazen güncel bir olayı konu edinmişlerdir. Bu konuşmalar 1978 yılında başlamış, vefatına kadar devam etmiştir. Son konuşmaları vefatından bir hafta önce, 6 Kasım 1980’de Medine’de kaydedilmiştir.

Kıyamete Yakın İşaretler

Mehmed Zahid KOTKU


İskenderpaşa Camii/ İstanbul

Açıklama

Gönül dostu, âlim Mehmed Zahid KOTKU Hocamızın sohbetleri, kendi seslerinden konulara yaklaşımı, açıklamaları, değerlendirmeleri ve tavsiyeleri, sizlerin istifadesine sunulmuştur.
Mehmed Zâhid KOTKU, geçtiğimiz asırda yaşamış (1897-1980) bir mürşid-i kâmil, bir sâlih insan, bir Allah dostudur. Ömrü boyunca tebliğ ve irşad çalışmaları içinde bulunmuş, milletimize ve ülkemize hizmet eden nice kıymetli kadrolar, devlet adamları yetiştirmiştir.

Gümüşhaneli Hazretleri tarafından başlatılan Ramûzü’l-Ehâdîs dersleri, takipçileri tarafından devam ettirilmiştir. İskenderpaşa Camii’nde Mehmed Zâhid KOTKU (Rh.A) Hocamız bu dersleri 1958’den 1977 yılına kadar sürdürmüş; 1977’den sonra ise, Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN hocamız devam ettirmiştir.

İlk zamanlar düzenli olarak pazar günleri ikindiden sonra bir saat, cuma günleri öğleden önce 45 dakika hadis dersleri yaparlarken, son yıllarında hadis derslerini Prof. Dr. Mahmud Es’ad COŞAN hocamıza bırakmışlar, kendileri cuma namazından sonra 10-15 dakikalık kısa konuşmalar yapmaya başlamışlardır.

Bu konuşmalar irticalen yapılmış, bazen bir sahabeden bahsetmişler, bazen güncel bir olayı konu edinmişlerdir. Bu konuşmalar 1978 yılında başlamış, vefatına kadar devam etmiştir. Son konuşmaları vefatından bir hafta önce, 6 Kasım 1980’de Medine’de kaydedilmiştir.

Konuşma Metni

EuzubillahimineşşeytanirracimEuzubillahimineşşeytanirracim Bismillahirrahmanirrahim,Bismillahirrahmanirrahim, Elhamdülillahi Rabbi’l-alemin ve’l-akibeti lil müttakin,

Elhamdülillahi Rabbi’l-alemin ve’l-akibeti lil müttakin,
es-selatu ve’s-selamu ala seyyidina Muhammedin ve alihi ve sahbihi ecmain. es-selatu ve’s-selamu ala seyyidina Muhammedin ve alihi ve sahbihi ecmain. İ’lemü eyyühe’l-ihvan enne efdale’l-kitabi kitabullahİ’lemü eyyühe’l-ihvan enne efdale’l-kitabi kitabullah ve enne efdale’l-hedyi hedyü Muhammedin sallallahu aleyhi ve sellemve enne efdale’l-hedyi hedyü Muhammedin sallallahu aleyhi ve sellem ve şerra’l-umuri muhtesâtuha ve külle muhdesin bid’ahve şerra’l-umuri muhtesâtuha ve külle muhdesin bid’ah ve külle bid’atin dalaleh ve külle dalaletin fi’n nar.ve külle bid’atin dalaleh ve külle dalaletin fi’n nar. Ve bi’s-senedi’l- muttasılı ile’n-nebiyyi sallallahu aleyhi ve selleme ennehu kâl:Ve bi’s-senedi’l- muttasılı ile’n-nebiyyi sallallahu aleyhi ve selleme ennehu kâl: Leyekünenne fî hâzihi’l-ümmeti hasfün ve kazfün ve meshun

Leyekünenne fî hâzihi’l-ümmeti hasfün ve kazfün ve meshun
ve zâlike izâ şeribû’l-humûrave zâlike izâ şeribû’l-humûra ve’ttehazû’l-kaynâti ve darabû bi’l-meâzifi.ve’ttehazû’l-kaynâti ve darabû bi’l-meâzifi. Ravahu ibnu Ebi’d-dünya fi zemmi’l-melahi an Enes radıyallahu.Ravahu ibnu Ebi’d-dünya fi zemmi’l-melahi an Enes radıyallahu. Geçen ki dersimizde son bir hadis ki bunun bir eşi de biraz evvel yukarıda geçmişti.

Geçen ki dersimizde son bir hadis ki bunun bir eşi de biraz evvel yukarıda geçmişti.
Benim ümmetimden bazı insanlar içki içecekler,Benim ümmetimden bazı insanlar içki içecekler, bu şarabın adını da değiştirerekten.bu şarabın adını da değiştirerekten. Başka ad takacaklar şaraba, üzüm suyudur diyerekten,Başka ad takacaklar şaraba, üzüm suyudur diyerekten, bunu içecekler ve etraflarında çalgılarda olacak.bunu içecekler ve etraflarında çalgılarda olacak. Bu böyle olunca bunların yere batmaları, yere batırılmaları, yok edilmeleriBu böyle olunca bunların yere batmaları, yere batırılmaları, yok edilmeleri artık bir emrivaki haline geliyor veya siretleri, suretleri yaniartık bir emrivaki haline geliyor veya siretleri, suretleri yani iç âlemleri, dış âlemi ile iç âlemi değiştirerekteniç âlemleri, dış âlemi ile iç âlemi değiştirerekten iç âlemi hayvan suretine çevriliyor,iç âlemi hayvan suretine çevriliyor, dışından bakıyorsun insan fakat iç harekâtları iç siret dedikleri,dışından bakıyorsun insan fakat iç harekâtları iç siret dedikleri, bu iç hal ya hınzır, ya domuz, ya da sair bir hayvana benzetilmiş,bu iç hal ya hınzır, ya domuz, ya da sair bir hayvana benzetilmiş, bunu ehlullah keşfederler görürler.bunu ehlullah keşfederler görürler. Bugünkü bu dersimizde yine bu ümmete hasf, kazf, mesh denilen üç

Bugünkü bu dersimizde yine bu ümmete hasf, kazf, mesh denilen üç
hadisenin olacağını beyan ediyor.hadisenin olacağını beyan ediyor. Hasf demek yere batma yani zelzeleler suretiyle yahut buna benzer şeylerleHasf demek yere batma yani zelzeleler suretiyle yahut buna benzer şeylerle yerlere batırılma yok edilme.yerlere batırılma yok edilme. İkincisi kazf diyorlar ki bu da mezarların ölülerini dışarıya atması.İkincisi kazf diyorlar ki bu da mezarların ölülerini dışarıya atması. Bunu tabi bilemiyorum, bu belki bizim yol geçmek suretiyleBunu tabi bilemiyorum, bu belki bizim yol geçmek suretiyle birçok mezarlarda bazen böyle çıkarıp şey yapıyoruz,birçok mezarlarda bazen böyle çıkarıp şey yapıyoruz, ona da işaret olabilir.ona da işaret olabilir. Birisi de mesh, mesh siretin değişmesi, suret değil deBirisi de mesh, mesh siretin değişmesi, suret değil de bu suret değil de bunun iç halinin değiştirilmesi kibu suret değil de bunun iç halinin değiştirilmesi ki burada kazandığı bu hal, hangi hayvanın sıfatını kazandıysaburada kazandığı bu hal, hangi hayvanın sıfatını kazandıysa yarın ruz-u kıyametteki haşri ona göre olacak.yarın ruz-u kıyametteki haşri ona göre olacak. Burada insan kılığındadır ama buradaki haşir esnasındaBurada insan kılığındadır ama buradaki haşir esnasında huzuru Rabbü’l-âlemine çıkarken bakarsınız ki herkes ayrı bir sıfat üzerinde,huzuru Rabbü’l-âlemine çıkarken bakarsınız ki herkes ayrı bir sıfat üzerinde, neden bu diyeceksiniz.neden bu diyeceksiniz. Burada kazandığı sıfattır o, burada kazandığı sıfat ile orada haşr olacak,Burada kazandığı sıfattır o, burada kazandığı sıfat ile orada haşr olacak, o onun için çok mühimdi, bu ne zaman olacako onun için çok mühimdi, bu ne zaman olacak ve zalike iza şeribu’l- humur.ve zalike iza şeribu’l- humur. Humur, hamrın cemi içkiye müptela oldukları vakit ikincisiHumur, hamrın cemi içkiye müptela oldukları vakit ikincisi çalgılar ve teganniler.çalgılar ve teganniler. Söz söyleyici, şarkı gazel söyleyici, onları eğlendiriciSöz söyleyici, şarkı gazel söyleyici, onları eğlendirici kimselerin böyle olduğu meclisler,kimselerin böyle olduğu meclisler, sonra kıyamet gününde bunlar haşrolunurken kazandıkları sıfat üzerine haşrolunacaklar,sonra kıyamet gününde bunlar haşrolunurken kazandıkları sıfat üzerine haşrolunacaklar, Allah muhafaza etsin.Allah muhafaza etsin. Bu yukarıda yine bir hadis geçmişti ki yine ona da şey yapalım.Bu yukarıda yine bir hadis geçmişti ki yine ona da şey yapalım. Leyse minnâ men teşebbehe bi-ğayrinâ.

Leyse minnâ men teşebbehe bi-ğayrinâ.
Bizden başkalarınaBizden başkalarına bizden murad Müslümanlardan başkalarına kendilerini benzetenlerbizden murad Müslümanlardan başkalarına kendilerini benzetenler bizden değildir.bizden değildir. Mahlûkat çok, fakat mahlûkatın en kötüsü mahlûkat beriyye diyorlar.Mahlûkat çok, fakat mahlûkatın en kötüsü mahlûkat beriyye diyorlar. Şerrü’l- beriyye, beriyye yürüyen canlılar,Şerrü’l- beriyye, beriyye yürüyen canlılar, canlılar içerisinde mikroplar da dâhildir, mikroplar da dâhildir,canlılar içerisinde mikroplar da dâhildir, mikroplar da dâhildir, yılanlar çıyanlarda dâhildir, mikropta mahlûktur yani. yılanlar çıyanlarda dâhildir, mikropta mahlûktur yani. Mikrop halk olunduysa, kendi kendini halk etmiş değildir yani.Mikrop halk olunduysa, kendi kendini halk etmiş değildir yani. Mikrobunda haliki bizim halikimiz nasılsa,Mikrobunda haliki bizim halikimiz nasılsa, mikrobunda haliki Allah’tır.mikrobunda haliki Allah’tır. Bunun için işte çeşit mikroplar var adını tabi bilemeyiz onların hepsininBunun için işte çeşit mikroplar var adını tabi bilemeyiz onların hepsinin ama bugün bizi rencide eden meşhurları var kiama bugün bizi rencide eden meşhurları var ki onlar kanser mesela çok korkuyor herkes şundan.onlar kanser mesela çok korkuyor herkes şundan. Çünkü ilacıda bulunmuyormuş, onun acısı da ağır, sancısıda ağır,Çünkü ilacıda bulunmuyormuş, onun acısı da ağır, sancısıda ağır, ödümüz kopuyor ondan fakat bunların en şerlisi dinsizlerdir.ödümüz kopuyor ondan fakat bunların en şerlisi dinsizlerdir. En şerlisi şerrü’l-beriyye.En şerlisi şerrü’l-beriyye. İnnellezîne keferû min ehli’l-kitâbi ve’l-müşrikîne

İnnellezîne keferû min ehli’l-kitâbi ve’l-müşrikîne
onlardan başka kim olacak?onlardan başka kim olacak? Onun için şimdi bakınız bu şerli mahlûklarınOnun için şimdi bakınız bu şerli mahlûkların huyunu, adeta ananesini nasıl çalıyoruz yahu,huyunu, adeta ananesini nasıl çalıyoruz yahu, sakalını, bıyığını başını her çeşit yapmış ne o?sakalını, bıyığını başını her çeşit yapmış ne o? Moda, kimin modası? Avrupa’nın modası, Avrupa kim? Dinsizlerin şeysi.Moda, kimin modası? Avrupa’nın modası, Avrupa kim? Dinsizlerin şeysi. Dinsizlerin karargâhı bunların bu tarafa doğru sevk ettikleriDinsizlerin karargâhı bunların bu tarafa doğru sevk ettikleri hipi mi diyorlar ne diyorlar o adamlara,hipi mi diyorlar ne diyorlar o adamlara, e onların hali insana nefret verici bir hal olduğu halde memleketimiz bu tarafa kaydı gitti.e onların hali insana nefret verici bir hal olduğu halde memleketimiz bu tarafa kaydı gitti. Kimseye de laf anlatmanın da imkanı yok,Kimseye de laf anlatmanın da imkanı yok, ne yapıyorsun kardeş bak bir aynaya bak, oo sen ne güzelsin diyor.ne yapıyorsun kardeş bak bir aynaya bak, oo sen ne güzelsin diyor. Hâlbuki onlara kendimizi benzeteceğimizeHâlbuki onlara kendimizi benzeteceğimize Müslümanların kılığına kendimizi benzetsek fena mı olur, dersin. Müslümanların kılığına kendimizi benzetsek fena mı olur, dersin. Hiç olmazsa Müslüman evladına bunun yapmaması lazım yani,Hiç olmazsa Müslüman evladına bunun yapmaması lazım yani, her cihetten yani her bakımdan.her cihetten yani her bakımdan. Leyekûnenne fî vüldi’l-Abbâsi

Leyekûnenne fî vüldi’l-Abbâsi
mülûkün yelûne emra ümmetî yuizzullâhu te’âlâ bihimü’d-dîne.mülûkün yelûne emra ümmetî yuizzullâhu te’âlâ bihimü’d-dîne. Abbasiler devri bir vakit Emevilerin idaresindeydi idare,

Abbasiler devri bir vakit Emevilerin idaresindeydi idare,
sonra Abbasilerin eline geçti.sonra Abbasilerin eline geçti. Efendimiz buna işaret buyurmuştur.Efendimiz buna işaret buyurmuştur. Bir vakit Abbasiler’de mülükler melikler verilecekBir vakit Abbasiler’de mülükler melikler verilecek fakat onlar bu dini izal edecekler.fakat onlar bu dini izal edecekler. Bu insanlar kıyamete kadar bu dini izal edecek insanları Cenab-ı Hak,Bu insanlar kıyamete kadar bu dini izal edecek insanları Cenab-ı Hak, din onun olduğu için yaratacaktır,din onun olduğu için yaratacaktır, buna kimse önlemeye gücü yetmez.buna kimse önlemeye gücü yetmez. Leyletül kadri, fakat ne olursa olsun,

Leyletül kadri, fakat ne olursa olsun,
bize düşen vazife kendimize düşen vazife biz Müslüman mıyız?bize düşen vazife kendimize düşen vazife biz Müslüman mıyız? Elhamdülillah, öyleyse kusurumuz yok.Elhamdülillah, öyleyse kusurumuz yok. Hepsimizde ama kusursuz olamayızHepsimizde ama kusursuz olamayız ama hiç olmazsa Müslüman’a benzemek kâfi bizde,ama hiç olmazsa Müslüman’a benzemek kâfi bizde, Müslüman’a benzetelim kendimizi,Müslüman’a benzetelim kendimizi, onun için bunu iyi dikkat etmekonun için bunu iyi dikkat etmek Müslüman’ın gayriye kendisini benzetenlerin leyse minna diyor.Müslüman’ın gayriye kendisini benzetenlerin leyse minna diyor. Şimdi kadir gecesi:

Şimdi kadir gecesi:
Leyletü’l-kadr tarifi, leyletün semhatün

Leyletü’l-kadr tarifi, leyletün semhatün
talkatün la harratün ve la baridetüntalkatün la harratün ve la baridetün tusbihu’ş-şems sabihateha daifeh hamrae.tusbihu’ş-şems sabihateha daifeh hamrae. Leyle-i kadr gayet yumuşak bir gece, sıcakta değil,Leyle-i kadr gayet yumuşak bir gece, sıcakta değil, soğukta değil orta bir hava,soğukta değil orta bir hava, tusbihu’ş-şems sabihateha daifehtusbihu’ş-şems sabihateha daifeh bugün güneş doğarken gayet zayıf olarak,bugün güneş doğarken gayet zayıf olarak, yani hararetli olarak değil de zayıf olaraktan kırmızı bir renkleyani hararetli olarak değil de zayıf olaraktan kırmızı bir renkle doğacaktır, buyurmuş.doğacaktır, buyurmuş. Yine, leyletü’l-kadr leyletün belecetün

Yine, leyletü’l-kadr leyletün belecetün
la harratün ve la baridetün vela sehabe fiha ve la riha la harratün ve la baridetün vela sehabe fiha ve la riha bugün böyle sıcak ve soğuk olmamakla beraber gökte bulutta olmaz,bugün böyle sıcak ve soğuk olmamakla beraber gökte bulutta olmaz, yağmurda olmaz, rüzgârda olmaz.yağmurda olmaz, rüzgârda olmaz. Vela yürma fiha binecmin

Vela yürma fiha binecmin
bu yıldızlarda böyle bazı yıldızların aktığını görüyoruz yabu yıldızlarda böyle bazı yıldızların aktığını görüyoruz ya o yıldızların şeysi, öyle bir alamette olmaz.o yıldızların şeysi, öyle bir alamette olmaz. Bunun alameti tettaliu’ş-şems latüaelha güneş doğar,Bunun alameti tettaliu’ş-şems latüaelha güneş doğar, şevk ışıksız olaraktan böyle ışıksız olaraktan kendini gösterirmiş.şevk ışıksız olaraktan böyle ışıksız olaraktan kendini gösterirmiş. Leyletü’l kadr leyletü’l-sabia ev tâsia

Leyletü’l kadr leyletü’l-sabia ev tâsia
ve işrîn inne’l-melâikete tilke’l-leylete fi’l-ardı ekseru min adedi’l-hasa.ve işrîn inne’l-melâikete tilke’l-leylete fi’l-ardı ekseru min adedi’l-hasa. Kadir gecesi yirmi yedi veya yirmi dokuz gece,Kadir gecesi yirmi yedi veya yirmi dokuz gece, böyle olmak ihtimali beraberdir ki o gecelerde yeryüzüne inen meleklerin adediniböyle olmak ihtimali beraberdir ki o gecelerde yeryüzüne inen meleklerin adedini tarif etmek mümkün değil.tarif etmek mümkün değil. Yeryüzünde ne kadar taş, ufak büyük taşlar varsa onların adedinden daha yüksek.Yeryüzünde ne kadar taş, ufak büyük taşlar varsa onların adedinden daha yüksek. Yeryüzüne bölükten melekler inerlermiş. Allah.Yeryüzüne bölükten melekler inerlermiş. Allah. Onun için leyle-i kadir meçhuldur.Onun için leyle-i kadir meçhuldur. Ramazanın içerisinde birisinden yirmi yedisine kadar ihtimal var.Ramazanın içerisinde birisinden yirmi yedisine kadar ihtimal var. Fakat cuma gecesinin muhakkak bir gecedir.Fakat cuma gecesinin muhakkak bir gecedir. Onun için cuma gecesi geçen dersimizde de geçti,Onun için cuma gecesi geçen dersimizde de geçti, leyle-i kadirden de efdal ondan efdal bir gecede yoktur,leyle-i kadirden de efdal ondan efdal bir gecede yoktur, leyle-i kadir geçti o.leyle-i kadir geçti o. Kadir gecesi Kur’an’ı azimuşşanın Peygamber sallalahu aleyhi ve sellemeKadir gecesi Kur’an’ı azimuşşanın Peygamber sallalahu aleyhi ve selleme nazil olduğu o zaman.nazil olduğu o zaman. Şimdiki kadir geceleri ona taklittir.Şimdiki kadir geceleri ona taklittir. Ama cuma geceleri muhakkak gecedir,Ama cuma geceleri muhakkak gecedir, o geceleri boş geçirmemek çok efdaldir.o geceleri boş geçirmemek çok efdaldir. Mau’r-raculi galizun ebyad

Mau’r-raculi galizun ebyad
ve mau’l-mer’eti rakikun esfar,ve mau’l-mer’eti rakikun esfar, fe eyyühüma sebeka eşbehe’l veled. fe eyyühüma sebeka eşbehe’l veled. Ravahu Ahmed ibni Hanbel, Müslim, Tirmizi, İbni Mace, İbn Hibban an Enes Hazretleri.Ravahu Ahmed ibni Hanbel, Müslim, Tirmizi, İbni Mace, İbn Hibban an Enes Hazretleri. Çocukların dünyaya gelmesinde çeşitli hikmetli şeyden,Çocukların dünyaya gelmesinde çeşitli hikmetli şeyden, erkeklerin suyunun kalın ve beyaz olduğu,erkeklerin suyunun kalın ve beyaz olduğu, kadınlardaki suyun ise ince ve sarı olduğunu,kadınlardaki suyun ise ince ve sarı olduğunu, hangisi daha evvel ana rahmine düşerse çocuk ona benzer,hangisi daha evvel ana rahmine düşerse çocuk ona benzer, olduğu beyan buyrulmuş.olduğu beyan buyrulmuş. Eşbehe’l-veled ve evladın benzeyişiEşbehe’l-veled ve evladın benzeyişi ana rahmine hangisinin suyu evvel inerse çocuk ona benzer buyrulmuş.ana rahmine hangisinin suyu evvel inerse çocuk ona benzer buyrulmuş. Bu hani anasına benzer, babasına benzer filan diyorlarBu hani anasına benzer, babasına benzer filan diyorlar buradan ileri geliyormuş.buradan ileri geliyormuş. Mâu zemzem limâ şüribe leh,

Mâu zemzem limâ şüribe leh,
fein şeribtehu testeşfi bihi şefâkallâh.fein şeribtehu testeşfi bihi şefâkallâh. Zemzem işte o Mekke-i Mükerreme’deki kuyunun içerisinden çıkanZemzem işte o Mekke-i Mükerreme’deki kuyunun içerisinden çıkan suya diyorlar.suya diyorlar. Gayet şifalı, leziz ve üç veya dört membadan gelen bir sudurGayet şifalı, leziz ve üç veya dört membadan gelen bir sudur ki açlar içince kendilerine tokluk hâsıl olurki açlar içince kendilerine tokluk hâsıl olur yemeksiz, ekmeksiz çok zamanlar yaşayabilirler.yemeksiz, ekmeksiz çok zamanlar yaşayabilirler. Hastalar o ne niyetle içilirse o niyet hâsıl olur, Hastalar o ne niyetle içilirse o niyet hâsıl olur, içerken niyet edersin, Yarabbi bu suyu içmekle bana şifa ver dersin,içerken niyet edersin, Yarabbi bu suyu içmekle bana şifa ver dersin, bir marazından dolayı, şefâkallâh Allah o derde şifa verir onunla.bir marazından dolayı, şefâkallâh Allah o derde şifa verir onunla. Başın ağrıyor, bu suyu Yarabbi bu başımın ağrısının gitmesi için Başın ağrıyor, bu suyu Yarabbi bu başımın ağrısının gitmesi için içiyorum bundan bana şifa ver dedin miiçiyorum bundan bana şifa ver dedin mi bakarsın niyetindeki hâl ihlasa göre bu baş ağrısı gider senden.bakarsın niyetindeki hâl ihlasa göre bu baş ağrısı gider senden. Karın ağrıyor, karnımın ağrısı gitmek için Yarabbi bunu içiyorumKarın ağrıyor, karnımın ağrısı gitmek için Yarabbi bunu içiyorum dersin bakarsın karnın ağrısı da gitmiştir.dersin bakarsın karnın ağrısı da gitmiştir. Fein şeribtehu testeşfi bihi şefâkallâh,Fein şeribtehu testeşfi bihi şefâkallâh, şifa niyetiyle içersen Allah sana ondan şifa verir.şifa niyetiyle içersen Allah sana ondan şifa verir. Ve in şeribtehu müsteizen eâzekallâh.

Ve in şeribtehu müsteizen eâzekallâh.
Bir şeyden korkuyorsun, o korktuğun şeyden emin olmak için içiyorsun.Bir şeyden korkuyorsun, o korktuğun şeyden emin olmak için içiyorsun. Yarabbi beni bundan muhafaza et diyerekten istiazeni söylüyorsun.Yarabbi beni bundan muhafaza et diyerekten istiazeni söylüyorsun. Allah seni de o sebeple ondan korur.Allah seni de o sebeple ondan korur. Hem geleceğe faydası var hem gideceğe faydası var.Hem geleceğe faydası var hem gideceğe faydası var. Ve inşeribtehu li yaktaʿa zam’ek kata’ahullah.

Ve inşeribtehu li yaktaʿa zam’ek kata’ahullah.
İçerken yüreğimdeki hararet gitsin Yarabbi hararetim gitsin diye,İçerken yüreğimdeki hararet gitsin Yarabbi hararetim gitsin diye, yanıklık çünkü hararet olunca kolaycacık gitmez,yanıklık çünkü hararet olunca kolaycacık gitmez, çok su içersin karnın şişer, gene hararetin yüksektir, kesilmez.çok su içersin karnın şişer, gene hararetin yüksektir, kesilmez. Onu içersen dersin ki Ya Rab hararetimin kesilmesi için içiyorumOnu içersen dersin ki Ya Rab hararetimin kesilmesi için içiyorum bakarsın içiyorum Allahu Teala ondan o su sebebiyle hararetini giderir.bakarsın içiyorum Allahu Teala ondan o su sebebiyle hararetini giderir. Bunun bir hikâyesini de dinledim hoşuma giden.Bunun bir hikâyesini de dinledim hoşuma giden. Bu bizim Mazhar Bey var buraya bir misafir gelmiş Bursa’dan.Bu bizim Mazhar Bey var buraya bir misafir gelmiş Bursa’dan. Bizi de çağırmışlardı.Bizi de çağırmışlardı. Bu efendi genç yaşında hacca gitmiş, babası yollamış fakat yayan gitmiş.Bu efendi genç yaşında hacca gitmiş, babası yollamış fakat yayan gitmiş. Yirmi yaşları içerisinde daha kendisi, yayan olarak hacca gitmişYirmi yaşları içerisinde daha kendisi, yayan olarak hacca gitmiş yayan gittiği için tabi o Arabistan’ın sıcaklığında çok yanmış,yayan gittiği için tabi o Arabistan’ın sıcaklığında çok yanmış, yüreği fazlaca yanmış. Şimdi dönüş zamanı gelinceyüreği fazlaca yanmış. Şimdi dönüş zamanı gelince zemzemin başına gitmiş. Yarabbi demiş gelirken çok yandım,zemzemin başına gitmiş. Yarabbi demiş gelirken çok yandım, şimdi yine aynı yoldan gideceğim, bu yanıklığı benden al, demiş.şimdi yine aynı yoldan gideceğim, bu yanıklığı benden al, demiş. O günden beri ben hala su içmem dedi, su ihtiyacım kesildi.O günden beri ben hala su içmem dedi, su ihtiyacım kesildi. Bu Allah-u Teala’nın şeysidir, lütfudur yani ihlası ile yapıldı mıydı bir duaBu Allah-u Teala’nın şeysidir, lütfudur yani ihlası ile yapıldı mıydı bir dua bu dua insanlara, ha diyeceksin ki suyun faydası var,bu dua insanlara, ha diyeceksin ki suyun faydası var, suyun faydası var ama bu öteden beriden de alınıyor yine,suyun faydası var ama bu öteden beriden de alınıyor yine, yine buyuruluyor ki:yine buyuruluyor ki: Mau zemzem şifaün min külli dain,

Mau zemzem şifaün min külli dain,
şifaün min külli dain, min külli.şifaün min külli dain, min külli. Bütün hastalıklara yani kanserine de içinde, neleri var burada, e olmuyor.Bütün hastalıklara yani kanserine de içinde, neleri var burada, e olmuyor. Olmuyorsa bizim ihlassızlığımızdan olmuyordur,Olmuyorsa bizim ihlassızlığımızdan olmuyordur, içimizin bozukluğu, ihlasımızın zayıflığı olmuyordur,içimizin bozukluğu, ihlasımızın zayıflığı olmuyordur, ihlas ile içsek mükemmel surette olacak.ihlas ile içsek mükemmel surette olacak. Çünkü ravahu an Safiye.Çünkü ravahu an Safiye. Safiye validemizden rivayet,Safiye validemizden rivayet, mau zemzem şifaün min külli dainmau zemzem şifaün min külli dain bunun için bizim evlerimizde de vardır, hastalarımız öylebunun için bizim evlerimizde de vardır, hastalarımız öyle tehlikeli devreye girdi miydi hemen ağızlarına zemzem akıtırız kitehlikeli devreye girdi miydi hemen ağızlarına zemzem akıtırız ki Allah imanlarını muhafaza etsin ve Allah imanlarını muhafaza etsin ve yanık olarak yürek yanıklığıyla gitmesinler.yanık olarak yürek yanıklığıyla gitmesinler. Çünkü o yürek yanıklığı Allah esirgesin dereleri adamın karnına akıtsalarÇünkü o yürek yanıklığı Allah esirgesin dereleri adamın karnına akıtsalar o yanıklığı söndüremezler. o yanıklığı söndüremezler. Mietü deracetin fi’l-cenneh

Mietü deracetin fi’l-cenneh
mâ beyne külli deraceteyn kemâ beyne’s-semâî ve’l-ard.mâ beyne külli deraceteyn kemâ beyne’s-semâî ve’l-ard. Cennette yüz derece vardır, bize izah için.Cennette yüz derece vardır, bize izah için. Derecesinin sonu yok, her derecenin arasıDerecesinin sonu yok, her derecenin arası sevabıyla semaü ve’l-ard sema ile yer arasına kadarsevabıyla semaü ve’l-ard sema ile yer arasına kadar uzakta her derecenin arası da o kadar uzak.uzakta her derecenin arası da o kadar uzak. Ev eb’ad daha fazla belki, li’l-mücâhidîn fi sebilillâh,Ev eb’ad daha fazla belki, li’l-mücâhidîn fi sebilillâh, bu yüz derece Allah yolunda mücahid olan mücahidlere verilecek.bu yüz derece Allah yolunda mücahid olan mücahidlere verilecek. Allah cümlemize bunların arasına kabul buyursun inşallah.Allah cümlemize bunların arasına kabul buyursun inşallah. Mietü elfin ve erbe’atün ve işrûne elfen er-Rüsulü

Mietü elfin ve erbe’atün ve işrûne elfen er-Rüsulü
min zâlike selâsü mietin ve hamsete aşera cemmen ğafîran.min zâlike selâsü mietin ve hamsete aşera cemmen ğafîran. Bu uzun bir hadis,Bu uzun bir hadis, arkasında Cenab-ı Peygamber’den sormuşlar ya Resulullaharkasında Cenab-ı Peygamber’den sormuşlar ya Resulullah bu gönderilen rusüllerin adedi ne kadardır?bu gönderilen rusüllerin adedi ne kadardır? Şimdiye kadar ne kadar peygamber gelmiş yani?Şimdiye kadar ne kadar peygamber gelmiş yani? Buyurmuşlar ki yüz yirmi dört bin peygamber gelmiştir,Buyurmuşlar ki yüz yirmi dört bin peygamber gelmiştir, bunlardan üç yüz on beş tanesi rusüldür.bunlardan üç yüz on beş tanesi rusüldür. Rusül ile enbiya arasında bir fark var, nebi rusül.Rusül ile enbiya arasında bir fark var, nebi rusül. Nebilerin sayısı yüz yirmi dört bin,Nebilerin sayısı yüz yirmi dört bin, rusüllerin sayısı üç yüz on beş.rusüllerin sayısı üç yüz on beş. Bazı eserlerde isimleri de yazılıdır.Bazı eserlerde isimleri de yazılıdır. Me’d-dünya fi’l-ahirah illa kema yemşi ehadüküm ile’l-yemm,

Me’d-dünya fi’l-ahirah illa kema yemşi ehadüküm ile’l-yemm,
feedhale isbeahu fih, fema harace minhü fehüve’d-dünya.feedhale isbeahu fih, fema harace minhü fehüve’d-dünya. Dünya ile ahiret ahireti anlatabilmek içinDünya ile ahiret ahireti anlatabilmek için dünya ile ahireti anlatabilmek için şöyle bir misal verdi efendimiz.dünya ile ahireti anlatabilmek için şöyle bir misal verdi efendimiz. Biriniz denizde yürüyorsunuz, suda yürüyorsunuz,Biriniz denizde yürüyorsunuz, suda yürüyorsunuz, bu suda yürürken parmağınızı suya soktunuz, çıkardınız.bu suda yürürken parmağınızı suya soktunuz, çıkardınız. O suyun içindeki o deniz suyunun içindeki parmağınıza bulaşan su ne kadardır?O suyun içindeki o deniz suyunun içindeki parmağınıza bulaşan su ne kadardır? Denizden ne kadar su eksiltmiştir o parmağınızdaki su?Denizden ne kadar su eksiltmiştir o parmağınızdaki su? Buna biz hiç deriz değil mi ya, denize nispetle parmağa geçen suBuna biz hiç deriz değil mi ya, denize nispetle parmağa geçen su hiçten ibaret.hiçten ibaret. İşte dünya, bu parmaktaki su, ahiretteki o deryadır.İşte dünya, bu parmaktaki su, ahiretteki o deryadır. Şimdi sen, ben o deryayı bırakıyoruz bu parmaktaki suyun üzerinde

Şimdi sen, ben o deryayı bırakıyoruz bu parmaktaki suyun üzerinde
dönüyoruz mütemadiyen, canım işte o işte bir an,dönüyoruz mütemadiyen, canım işte o işte bir an, bir zerre asıl derya öte tarafta yani ahiret, bir zerre asıl derya öte tarafta yani ahiret, onun için ve’l-ahiretü hayrun ve ebka, ahiret hayırlı ve baki, onun için ve’l-ahiretü hayrun ve ebka, ahiret hayırlı ve baki, dünya fani neden fani işte görmüyor musun canımdünya fani neden fani işte görmüyor musun canım ana baba nereye gitti, dedeler, komşular nereye gittiana baba nereye gitti, dedeler, komşular nereye gitti hepsi gidiyor işte, demek ki fani, duruş yok burada,hepsi gidiyor işte, demek ki fani, duruş yok burada, herkes sırası geldi mi gidiyor, onun için gideceğin yere bak,herkes sırası geldi mi gidiyor, onun için gideceğin yere bak, orası baki ve hayırlı bir yer,orası baki ve hayırlı bir yer, orası orda cennetle cehennem var, başka şey yok,orası orda cennetle cehennem var, başka şey yok, istersen cennete doğru kendini at,istersen cennete doğru kendini at, istersen bu tarafa at, burası seçme yeri,istersen bu tarafa at, burası seçme yeri, Allah cümlemizi akıllı olupAllah cümlemizi akıllı olup cennet yolunu seçen kullarının arasına kabul etsin. cennet yolunu seçen kullarının arasına kabul etsin. Şimdi bir de ölülerimizi gömüyoruz ya mezara,

Şimdi bir de ölülerimizi gömüyoruz ya mezara,
bu gömdüğümüz ölülerimiz kimler olursa olsun,bu gömdüğümüz ölülerimiz kimler olursa olsun, akraba-ı taallukatlarımızdan bunların halini bize izah ediyor.akraba-ı taallukatlarımızdan bunların halini bize izah ediyor. Me’l-meyyitü fî kabrihi.

Me’l-meyyitü fî kabrihi.
Meyyit kabrinde bu kadar bunalmıştır ki, kim olursa olsun,Meyyit kabrinde bu kadar bunalmıştır ki, kim olursa olsun, o kadar bulanık bir durumdadır ki şiddetli bir haldedir ki,o kadar bulanık bir durumdadır ki şiddetli bir haldedir ki, sen onu biz evimizden çıkarttılar,sen onu biz evimizden çıkarttılar, bizi başka bir eve attılar sıkılıyoruz birde yani rahatımızı bozuyorsunuz diyerektenbizi başka bir eve attılar sıkılıyoruz birde yani rahatımızı bozuyorsunuz diyerekten ve bu dünyasını bırakmış,ve bu dünyasını bırakmış, bu karanlık toprağın içerisine girmiş örtülmüş,bu karanlık toprağın içerisine girmiş örtülmüş, artık şeysi kalmamış bir ilgisi kalmamış dünya ileartık şeysi kalmamış bir ilgisi kalmamış dünya ile onun hali hiç yani tasavvurumuzu herhalde, herhalde haricindedir.onun hali hiç yani tasavvurumuzu herhalde, herhalde haricindedir. Onun için illa şibhü’l garik, garik suya batmışOnun için illa şibhü’l garik, garik suya batmış suya batmış bir insan, el-mütegavvissuya batmış bir insan, el-mütegavvis yardımcı bekliyor, imdat bekliyor, aman yok mu beni kurtaracakyardımcı bekliyor, imdat bekliyor, aman yok mu beni kurtaracak filan sudan yukarı çıkıyor, filan sudan yukarı çıkıyor, bağırıyor aman kurtaracak kimse yok mu diyerektenbağırıyor aman kurtaracak kimse yok mu diyerekten Yentaziru da’veten min ebin ev ümmin ev veledin ev sadîkin .

Yentaziru da’veten min ebin ev ümmin ev veledin ev sadîkin .
Bu suya düşmüş boğulmak üzere olan insanın haline benzetilmiş,Bu suya düşmüş boğulmak üzere olan insanın haline benzetilmiş, bu ölen insan yentazirü,bu ölen insan yentazirü, intizar ediyor daveten bir duaya min ebinintizar ediyor daveten bir duaya min ebin ev ümmin babadan mı olur, anadan mı olur,ev ümmin babadan mı olur, anadan mı olur, ev veledin yavrusundan mı olur yahut bir dostundan mı olur,ev veledin yavrusundan mı olur yahut bir dostundan mı olur, böyle bir gelecek duayı bekliyor.böyle bir gelecek duayı bekliyor. Sikaten itimat ediyor ki onların duası beni kurtaracaktır buradan.Sikaten itimat ediyor ki onların duası beni kurtaracaktır buradan. Nasıl ki suya düşene bir el uzatırsan bir simit atarsanNasıl ki suya düşene bir el uzatırsan bir simit atarsan kurtarmak için bu da öyle.kurtarmak için bu da öyle. Feiza lehikathü bir Elham okudun,Feiza lehikathü bir Elham okudun, ya Rab bunun sevabını yolla ona dedin yolladım ona dedin kâfi.ya Rab bunun sevabını yolla ona dedin yolladım ona dedin kâfi. Kane ehabbe ileyy mine’d-dünya vema fiha.

Kane ehabbe ileyy mine’d-dünya vema fiha.
O elhamın sevabı elham değil de gönderdiğin her neyse yani hatim olsun,O elhamın sevabı elham değil de gönderdiğin her neyse yani hatim olsun, Kur’an olsun, sadakaların olsun, hayırların olsun, bu ona o kadar sevgilidir ki,Kur’an olsun, sadakaların olsun, hayırların olsun, bu ona o kadar sevgilidir ki, mine’d-dünya vema fiha,mine’d-dünya vema fiha, dünya ve dünyanın içinde neleri varsa altını, gümüşü zineti dünya ve dünyanın içinde neleri varsa altını, gümüşü zineti işte neleri varsa,işte neleri varsa, onlardan daha sevgilidir bu mevtaya gönderilen bir fatihanın sevabı.onlardan daha sevgilidir bu mevtaya gönderilen bir fatihanın sevabı. Onun için anayı babayı şeyi geçmişlerimizin hepsini,Onun için anayı babayı şeyi geçmişlerimizin hepsini, bahusus ana baba olursa muhakkak suretle geçen ki ders geçti ya,bahusus ana baba olursa muhakkak suretle geçen ki ders geçti ya, en mühim olan şey, yaʿmele’l âgg,en mühim olan şey, yaʿmele’l âgg, yaʿmele’l bârr maşae en yaʿmeleyaʿmele’l bârr maşae en yaʿmele anasına babasına iyilik edenler hayatlarında yani,anasına babasına iyilik edenler hayatlarında yani, analarının babalarının kıymetini bilip de bunlar bizim dünyaya gelmemizeanalarının babalarının kıymetini bilip de bunlar bizim dünyaya gelmemize vesile oldular ve bizim büyüyüp yetişmemize vesile oldular,vesile oldular ve bizim büyüyüp yetişmemize vesile oldular, bu kadar zahmet meşakkatler çektiler diyerektenbu kadar zahmet meşakkatler çektiler diyerekten onlara karşı gayet hürmetkâr, saygılı,onlara karşı gayet hürmetkâr, saygılı, elini öpmeden kapıdan çıkmaz, gelince ellerini öper,elini öpmeden kapıdan çıkmaz, gelince ellerini öper, efendim çeşitli ikramlar yapar onlara,efendim çeşitli ikramlar yapar onlara, ha bunlar kabahat kusurları ne kadar olursa olsunha bunlar kabahat kusurları ne kadar olursa olsun muhakkak Allah-u Teala cenneti,muhakkak Allah-u Teala cenneti, felen yüdhile’n-nar bunları ateşe atmayacak,felen yüdhile’n-nar bunları ateşe atmayacak, anasına ve babasına yaptığı ikramdan naşi Cenabı Hakanasına ve babasına yaptığı ikramdan naşi Cenabı Hak bunların kusurlarını affederekten cehennemlik yapmayacaktır.bunların kusurlarını affederekten cehennemlik yapmayacaktır. Bir hikaye naklederler, Musa aleyhisselamın zamanında

Bir hikaye naklederler, Musa aleyhisselamın zamanında
bir adam Musa aleyhisselam cennettekibir adam Musa aleyhisselam cennetteki Musa aleyhisselamın kendisi Ya Rab,Musa aleyhisselamın kendisi Ya Rab, cennette acaba benim arkadaşım kim olacak diye böyle bir tadarruda bulunur.cennette acaba benim arkadaşım kim olacak diye böyle bir tadarruda bulunur. Cenab-ı Hak da işte filan yerdeki filan adam demiş senin cennetteki komşun. Cenab-ı Hak da işte filan yerdeki filan adam demiş senin cennetteki komşun. Gitmiş bakmış, yahu bu adam bizim cennette nasıl komşum olur.Gitmiş bakmış, yahu bu adam bizim cennette nasıl komşum olur. Beklemiş, bakayım bu adamıBeklemiş, bakayım bu adamı kontrol edem demiş nereden liyakat kesbetti de cennette komşu olacak bana.kontrol edem demiş nereden liyakat kesbetti de cennette komşu olacak bana. Demiş ben sana bu akşam misafir olacağım, kabul eder misin beni?Demiş ben sana bu akşam misafir olacağım, kabul eder misin beni? Hay hay buyur ve başka meseleler bunlar gitmişler eve,Hay hay buyur ve başka meseleler bunlar gitmişler eve, giderken adam bir şişe meyhaneden rakı almış.giderken adam bir şişe meyhaneden rakı almış. Musa aleyhisselamın büsbütün içi bozulmuş,

Musa aleyhisselamın büsbütün içi bozulmuş,
yahu demiş bu adam rakıda aldı burada, bu bana cennette nasıl dost olacak demiş.yahu demiş bu adam rakıda aldı burada, bu bana cennette nasıl dost olacak demiş. Öteden de bir fahişe kadın almış yanına,Öteden de bir fahişe kadın almış yanına, büsbütün içi bozulmuş, götürmüş eve bunları, şişeyi kırmış atmış,büsbütün içi bozulmuş, götürmüş eve bunları, şişeyi kırmış atmış, o kadını da hapsetmiş.o kadını da hapsetmiş. Demiş al bir abdestte burada namaz kıl senin paranı vereceğim ben demiş,Demiş al bir abdestte burada namaz kıl senin paranı vereceğim ben demiş, tövbekâr ettirmiş buna namaz kıldırmış,tövbekâr ettirmiş buna namaz kıldırmış, orda bir şey de asılı bir yatak yeri varmış,orda bir şey de asılı bir yatak yeri varmış, onu indirmiş onun içerisinde ihtiyar bir kadıncağız, temizlemiş,onu indirmiş onun içerisinde ihtiyar bir kadıncağız, temizlemiş, efendim giydirmiş, kuşatmış, yıkamış mıkamış, yemeğini yedirmiş içirmiş,efendim giydirmiş, kuşatmış, yıkamış mıkamış, yemeğini yedirmiş içirmiş, yine onu öyle hayvanlar, haşerat zarar vermesin diyeyine onu öyle hayvanlar, haşerat zarar vermesin diye yukarıda bir yere koyuyormuş.yukarıda bir yere koyuyormuş. Bu da Allah seni cennette Musa’ya arkadaş etsin diyormuşBu da Allah seni cennette Musa’ya arkadaş etsin diyormuş duası da bu oluyor kadıncağızın.duası da bu oluyor kadıncağızın. Bu kadıncağızın duası üzerine Cenabı HakBu kadıncağızın duası üzerine Cenabı Hak bu adamı cennette Musa aleyhisselama yoldaş yapıyor, niye aldın?bu adamı cennette Musa aleyhisselama yoldaş yapıyor, niye aldın? Demiş bir adamın içmesine mani olmak için aldım, kurtarmış oldum niye aldınDemiş bir adamın içmesine mani olmak için aldım, kurtarmış oldum niye aldın e o kadını? O kadında birisinle günaha girecekti demiş,e o kadını? O kadında birisinle günaha girecekti demiş, onu da o günahtan kurtarmak için aldım demiş.onu da o günahtan kurtarmak için aldım demiş. Niyetler, Allah affetsin hepimizi de bu ana baba bu küçük büyük

Niyetler, Allah affetsin hepimizi de bu ana baba bu küçük büyük
yalnız öldükten sonra o hukukları yine bakidir.yalnız öldükten sonra o hukukları yine bakidir. Öldü diye onu atma yabana,Öldü diye onu atma yabana, öldükten sonra yine her gün okumak onlara vazifemizdir, hayattaki gibi.öldükten sonra yine her gün okumak onlara vazifemizdir, hayattaki gibi. Ondan sonra onların dünyada dostları var idi ölmezden evvel,Ondan sonra onların dünyada dostları var idi ölmezden evvel, ölmezden evvel dostları ile yine ilgini yine kesmeyecekölmezden evvel dostları ile yine ilgini yine kesmeyecek o dostlarla yine dostluk edeceksin,o dostlarla yine dostluk edeceksin, o dostluğu ettiğin müddetçe baban orada rahat eder.o dostluğu ettiğin müddetçe baban orada rahat eder. Dostları ile dostluğu kestiğin takdirde onlar orada rahatsız olurlar.Dostları ile dostluğu kestiğin takdirde onlar orada rahatsız olurlar. Bunun mukabilinde ana babaya hürmet etmeyenler ne kadarBunun mukabilinde ana babaya hürmet etmeyenler ne kadar efendim Müslümanlık taslarlarsa taslasınlar,efendim Müslümanlık taslarlarsa taslasınlar, sofuluk taslarlarsa taslasınlarsofuluk taslarlarsa taslasınlar onlarında cennete girmeleri muhaldir. Allah muhafaza.onlarında cennete girmeleri muhaldir. Allah muhafaza. Demek ki, ölü kim olursa olsun, ölü göçmüş ahirete,

Demek ki, ölü kim olursa olsun, ölü göçmüş ahirete,
ona o bir duaya muhtaç onun için camilerimizde elhamdülillah,ona o bir duaya muhtaç onun için camilerimizde elhamdülillah, beş vakit namazlarımızda dua ederken hep bütün geçmişlerimizdebeş vakit namazlarımızda dua ederken hep bütün geçmişlerimizde toptan olarak hiç olmazsa,toptan olarak hiç olmazsa, anar onlara dualar ederiz,anar onlara dualar ederiz, ama akraba taallukat hususi olarak isimlerini anaraktanama akraba taallukat hususi olarak isimlerini anaraktan filanın filanın filanı ruhlarına bağışladım diyerektenfilanın filanın filanı ruhlarına bağışladım diyerekten hem kendi yarın da gidecek hepimiz gideceğiz yarın,hem kendi yarın da gidecek hepimiz gideceğiz yarın, gideceğimiz o gün için bir hazırlığımız edilmiş olur. gideceğimiz o gün için bir hazırlığımız edilmiş olur. Yine diyor ki, ve innallahe azze ve celle, aziz Allah diyor,

Yine diyor ki, ve innallahe azze ve celle, aziz Allah diyor,
le yüdhilu ala ehli’l kubur, le yüdhilu ala ehli’l-kubur.le yüdhilu ala ehli’l kubur, le yüdhilu ala ehli’l-kubur. Ehli kubura yani mezardakilere Cenab-ı Hak intikal eder,Ehli kubura yani mezardakilere Cenab-ı Hak intikal eder, min duai ehli’d-dünya,min duai ehli’d-dünya, ehli dünyanın dualarından onlara intikal eder.ehli dünyanın dualarından onlara intikal eder. Emsale’l-cibal, dağlar gibi hediyeler.Emsale’l-cibal, dağlar gibi hediyeler. Ve inne hediyyeten ehyai ile’l-emvatVe inne hediyyeten ehyai ile’l-emvat dirilerin ölülere olan hediyesi ne olacak?dirilerin ölülere olan hediyesi ne olacak? el-İstiğfaru lehum, onlar için mağfiret talep edeceksiniz.el-İstiğfaru lehum, onlar için mağfiret talep edeceksiniz. Ya Rab onlarda hatadan salim değillerdi,Ya Rab onlarda hatadan salim değillerdi, affet bunları da Yarabbi,affet bunları da Yarabbi, anam için babam için kardeşlerim için dostlarım için.anam için babam için kardeşlerim için dostlarım için. Ve’s-sadakatu anhum onlar namına sadaka vermek,Ve’s-sadakatu anhum onlar namına sadaka vermek, onlar namına sadaka vermekonlar namına sadaka vermek ve onlar namına istiğfar edersin onların affını Allah-u Teala’dan istemek,ve onlar namına istiğfar edersin onların affını Allah-u Teala’dan istemek, işte bu dünyadakilerin ahirettekilerine hediyelerinin başlıcasıdır.işte bu dünyadakilerin ahirettekilerine hediyelerinin başlıcasıdır. Mâ âtallâhu te’âlâ âlimen ilmen

Mâ âtallâhu te’âlâ âlimen ilmen
illâ ehaze aleyhi’l-mîsâka en lâ yektümehu.illâ ehaze aleyhi’l-mîsâka en lâ yektümehu. Cenab-ı Hak Celle ve Alâ peygamberlerden de bir söz almıştır.Cenab-ı Hak Celle ve Alâ peygamberlerden de bir söz almıştır. Ben sizi vakti ezelde yani elesti bi Rabbiküm dediğimiz ruh âlemindekiBen sizi vakti ezelde yani elesti bi Rabbiküm dediğimiz ruh âlemindeki sizi ben dünyada peygamber olarak gönderdiğim vakitte sizi ben dünyada peygamber olarak gönderdiğim vakitte size söylenenleri siz kavimlerinize söyleyecek misiniz,size söylenenleri siz kavimlerinize söyleyecek misiniz, söyleyeceğiz dediler.söyleyeceğiz dediler. Bu söz üzerine geldiler ve bu sözlerini ifa ederekten gittiler.Bu söz üzerine geldiler ve bu sözlerini ifa ederekten gittiler. Ha onun gibi Cenab-ı Hak âlimlerden de böyle bir söz almış,Ha onun gibi Cenab-ı Hak âlimlerden de böyle bir söz almış, bizde size ilim vereceğim ama bu vereceğim ilmi saklamadan bizde size ilim vereceğim ama bu vereceğim ilmi saklamadan olduğu gibi söyleyeceğinize söz veriyor musunuz? Veriyoruz, hadiolduğu gibi söyleyeceğinize söz veriyor musunuz? Veriyoruz, hadi verirseniz verirseniz, sözünü yaparsanız ne ala,verirseniz verirseniz, sözünü yaparsanız ne ala, yapmaz da saklarsanız, korkarsanız o zamanyapmaz da saklarsanız, korkarsanız o zaman şeyden kovulmuş olursunuz Allah esirgeye.şeyden kovulmuş olursunuz Allah esirgeye. Mâ âtâkellâhu min emvâli’s-sultâni min gayri mes’eletin ve la işrâfin fe külhü ve temevvelhü.

Mâ âtâkellâhu min emvâli’s-sultâni min gayri mes’eletin ve la işrâfin fe külhü ve temevvelhü.
Sultanların ve size verdikleri mallardan ki siz onları istemeyerek,

Sultanların ve size verdikleri mallardan ki siz onları istemeyerek,
istemiyordunuz, siz istemeyerek yüz suyu dökmeyerekistemiyordunuz, siz istemeyerek yüz suyu dökmeyerek size onların mallarından bir mal gelirsesize onların mallarından bir mal gelirse bunu alın yiyin ve onlardan istifade ediniz buyurulmuş.bunu alın yiyin ve onlardan istifade ediniz buyurulmuş. Mâ übâlî mâ eteytü in ene şeribtü tiryâkan

Mâ übâlî mâ eteytü in ene şeribtü tiryâkan
ev taallaktü temîmeten ev kultü’ş-şi’ra min kibeli nefsî.ev taallaktü temîmeten ev kultü’ş-şi’ra min kibeli nefsî. Ben bu üç şeyi yapmadım diyor, yapmam da.

Ben bu üç şeyi yapmadım diyor, yapmam da.
Tiryak içmem, içmedim içmem de, tiryak şifaTiryak içmem, içmedim içmem de, tiryak şifa fakat o yılanın etiyle beraber yapılan bir şeymiş nasıl zehiriyle yahut, fakat o yılanın etiyle beraber yapılan bir şeymiş nasıl zehiriyle yahut, bazı şeylere faydalı oluyor demek ama ben içmedim onu demiş.bazı şeylere faydalı oluyor demek ama ben içmedim onu demiş. Fakat yılanın gayrısından yapılırsa o içilir demiş.Fakat yılanın gayrısından yapılırsa o içilir demiş. Ev taallaktü temîmeEv taallaktü temîme boynuma bu çocukların nazarlık dedikleri şeyler bu çocuklara takarız,boynuma bu çocukların nazarlık dedikleri şeyler bu çocuklara takarız, bazı insanlarda boyunlarına taşırlar,bazı insanlarda boyunlarına taşırlar, bazı insanlarda işte cin çarpmasın diyerekten muska kullanırlar yani.bazı insanlarda işte cin çarpmasın diyerekten muska kullanırlar yani. Ben bunları yapmadım, yapmadım ve şiir de söylemedim, şiiri de sevmez.Ben bunları yapmadım, yapmadım ve şiir de söylemedim, şiiri de sevmez. Bu boyunlara asılan muskaları da sevmezBu boyunlara asılan muskaları da sevmez ve şifa niyetine haramdan olan şifaları dave şifa niyetine haramdan olan şifaları da haramdan olan şifa şeylerini de kullanmam, dedi.haramdan olan şifa şeylerini de kullanmam, dedi. Yani şimdi bazı insanlar gerek konyaktan gerek şaraptanYani şimdi bazı insanlar gerek konyaktan gerek şaraptan bir fayda vardır diyerekten bazı yanlış şeylerlebir fayda vardır diyerekten bazı yanlış şeylerle sözlerle aldanaraktan yaparlarsa büyük hata etmiş olurlar.sözlerle aldanaraktan yaparlarsa büyük hata etmiş olurlar. Şuna çok dikkat edin:Şuna çok dikkat edin: Mâ âmene bî, mâ âmene bî.

Mâ âmene bî, mâ âmene bî.
Bana iman etmiş sayılmaz,Bana iman etmiş sayılmaz, ma nefy işlerdir nefy,ma nefy işlerdir nefy, amene bi bana iman etmiş sayılmaz. Kim?amene bi bana iman etmiş sayılmaz. Kim? Men bate şeb’an, doyuraraktan karnını yatan,

Men bate şeb’an, doyuraraktan karnını yatan,
karnını doyuraraktan yatan insan,karnını doyuraraktan yatan insan, bana iman etmiş sayılmaz, nasıl olaraktan?bana iman etmiş sayılmaz, nasıl olaraktan? Ve caruhu câiʿVe caruhu câiʿ konu komşusu yanı başındaki komşusu aç olduğu haldekonu komşusu yanı başındaki komşusu aç olduğu halde yanı başındaki komşusu aç olduğu halde ona hiç nazarı dikkate almadanyanı başındaki komşusu aç olduğu halde ona hiç nazarı dikkate almadan karıncağızını doyurup yatan insan, bana iman etmiş sayılmaz.karıncağızını doyurup yatan insan, bana iman etmiş sayılmaz. Ve hüve yaʿlem, biliyor ki komşusu aç, aç, alakadar olmuyor.

Ve hüve yaʿlem, biliyor ki komşusu aç, aç, alakadar olmuyor.
Ne kadar acı bir şey yani.Ne kadar acı bir şey yani. Bu ne kadar acı bir şey, bugünkü hadiselerinBu ne kadar acı bir şey, bugünkü hadiselerin dünya üzerinde bizde de değil her bir taraftadünya üzerinde bizde de değil her bir tarafta bu hadiselerin zuhuruna sebep,bu hadiselerin zuhuruna sebep, hep kendi nefislerimizle meşgul oluphep kendi nefislerimizle meşgul olup etrafımızı görmemekten ileri geliyor büyük küçük.etrafımızı görmemekten ileri geliyor büyük küçük. Hepimiz bunun mesuliyeti altındayız. Hepimiz bunun mesuliyeti altındayız. E mümkün olur mu bu, şimdi eskiden bir köy olur da köydeE mümkün olur mu bu, şimdi eskiden bir köy olur da köyde beş kişi on kişi şu fakirdir, şu muhtaçtır,beş kişi on kişi şu fakirdir, şu muhtaçtır, ona bir şey verelim.ona bir şey verelim. Fakat bu memlekette bir apartmanın içindekini tanımaya insanlar bugünFakat bu memlekette bir apartmanın içindekini tanımaya insanlar bugün aciz durumda.aciz durumda. Bir apartmanda on daire yirmi daire var,Bir apartmanda on daire yirmi daire var, birbiriyle ilgisi yok hiç kimse kimseyi zor tanır. birbiriyle ilgisi yok hiç kimse kimseyi zor tanır. O ona gitmez, o ona gitmez,O ona gitmez, o ona gitmez, sen kimsin diye birbirlerine isimlerini de belki bilmezler.sen kimsin diye birbirlerine isimlerini de belki bilmezler. E bu bizim için çok acı bir şey.E bu bizim için çok acı bir şey. Allah kusurlarımızı affetsin.Allah kusurlarımızı affetsin. Ama bu büyük memleketlerde bunların tatbiki de çok zor şimdi.Ama bu büyük memleketlerde bunların tatbiki de çok zor şimdi. Niçin? Huylar ayrı, ananeler ayrı, görüşler ayrıNiçin? Huylar ayrı, ananeler ayrı, görüşler ayrı ben ona gidip de başımı belaya mı sokacağım diyor.ben ona gidip de başımı belaya mı sokacağım diyor. Allah esirgeye.Allah esirgeye. Dün bir kardeş geldi, şimdi kız kardeşini birisi kaçırmış,

Dün bir kardeş geldi, şimdi kız kardeşini birisi kaçırmış,
sonrada Allah’ın emriyle vermişler.sonrada Allah’ın emriyle vermişler. Fakat adamda din iman namına bir şey yok diyor,Fakat adamda din iman namına bir şey yok diyor, yetişen bir çocuğunu da altı aylıkken öldürmüş adam,yetişen bir çocuğunu da altı aylıkken öldürmüş adam, ihbar etmişler hapse atmışlar.ihbar etmişler hapse atmışlar. Şimdi çıkacak diye adamcağızın yüreği patlıyor,Şimdi çıkacak diye adamcağızın yüreği patlıyor, ikide bir haber yolluyormuş ki silsilenizi kazıyacağım sizin diyerekten.ikide bir haber yolluyormuş ki silsilenizi kazıyacağım sizin diyerekten. Şimdi bu bu bu gibi huylu insanlarla insan nasıl ünsiyet eder yani,Şimdi bu bu bu gibi huylu insanlarla insan nasıl ünsiyet eder yani, nasıl buna götürüp de ekmek vereceksin, yemek vereceksin,nasıl buna götürüp de ekmek vereceksin, yemek vereceksin, besleyeceksin.besleyeceksin. Allah affetsin kusurlarımızı,Allah affetsin kusurlarımızı, ama ne olursa olsun yine ibare aklıma gelmedi Türkçesi.ama ne olursa olsun yine ibare aklıma gelmedi Türkçesi. İnsanlar gördükleri iyiliklerin kölesidirler,İnsanlar gördükleri iyiliklerin kölesidirler, insanlarinsanlar el-ihsan abidü’l-insan, el-insan abidü’- ihsan, el-insan abidü’l-insan.el-ihsan abidü’l-insan, el-insan abidü’- ihsan, el-insan abidü’l-insan. İnsanoğlu ihsanın kölesidir.İnsanoğlu ihsanın kölesidir. İhsan, iyiliklerin yani iyilikler gördü müydü

İhsan, iyiliklerin yani iyilikler gördü müydü
sana tebasus etmek mecburiyetinde kalır,sana tebasus etmek mecburiyetinde kalır, hiç beğenmediğin insan.hiç beğenmediğin insan. O ihsandan maduttur ki etrafındaki insanları görürsün dinli dinsiz,O ihsandan maduttur ki etrafındaki insanları görürsün dinli dinsiz, Allah’ın kuludur.Allah’ın kuludur. Allah’ın kulu olduğu için Allah’ın kullarına acımak bakımındanAllah’ın kulu olduğu için Allah’ın kullarına acımak bakımından onlara bakmak, ikramda bulunmak, ihsanda bulunmak,onlara bakmak, ikramda bulunmak, ihsanda bulunmak, aç sefil bırakmayıp öyle onların da imdadına yetişmekaç sefil bırakmayıp öyle onların da imdadına yetişmek vazifemizken yapmadığımızdan dolayı mesul olacağız.vazifemizken yapmadığımızdan dolayı mesul olacağız. Bu mesuliyete hepimiz müştereğiz.Bu mesuliyete hepimiz müştereğiz. Bunun da Allah yardımcımız olsun,Bunun da Allah yardımcımız olsun, işte şimdi bereket şimdi bir takım kanunlar çıkıyor,işte şimdi bereket şimdi bir takım kanunlar çıkıyor, herkese azıcık bir aylık bağlıyorlar, işçidir, mişçidir dedi evde kaldı diyerek.herkese azıcık bir aylık bağlıyorlar, işçidir, mişçidir dedi evde kaldı diyerek. E bir mezarları olur inşallah geçinmeye de daha çoğalsın da inşallahE bir mezarları olur inşallah geçinmeye de daha çoğalsın da inşallah tüm muhtaçlara böyle şey verilsin yardım verilsin,tüm muhtaçlara böyle şey verilsin yardım verilsin, bu tabi yardım verip tabi biz bilemeyiz de bu işi,bu tabi yardım verip tabi biz bilemeyiz de bu işi, tabi memleket çapında yapılacak teşkilatlarla bunlar pekâlâ önlenir yani.tabi memleket çapında yapılacak teşkilatlarla bunlar pekâlâ önlenir yani. Muhtarlar vasıtasıyla sair vasıtalarla fakir fukaralar tespit olunur.Muhtarlar vasıtasıyla sair vasıtalarla fakir fukaralar tespit olunur. Listeler verilir devlete,Listeler verilir devlete, devlette onlara bizim vereceğimiz bağışlardan onları da taksim eder verir,devlette onlara bizim vereceğimiz bağışlardan onları da taksim eder verir, o zaman hep kendi elimizden götürüp vermek şart değil ya!o zaman hep kendi elimizden götürüp vermek şart değil ya! Onun için böyle cemiyetleri kurmadığımızdan dolayı yine ayrı mesulüz.

Onun için böyle cemiyetleri kurmadığımızdan dolayı yine ayrı mesulüz.
Bunu yapabilmek tabi fukarayı bulmak zor daBunu yapabilmek tabi fukarayı bulmak zor da ama böyle bir cemiyet yaparsak fukaralar bulunur,ama böyle bir cemiyet yaparsak fukaralar bulunur, birileri bulunur, yazılır listelere eh hâsıl olan paralardan dabirileri bulunur, yazılır listelere eh hâsıl olan paralardan da isabet eden kısımları verilir, yetmezlerse biraz daha verin derler vericilere,isabet eden kısımları verilir, yetmezlerse biraz daha verin derler vericilere, biraz daha çoğaltılır, e onlarda rahat ederler. Enes’in rivayeti.biraz daha çoğaltılır, e onlarda rahat ederler. Enes’in rivayeti. Mâ eteytü’r-rükne’l-yemâniyyi

Mâ eteytü’r-rükne’l-yemâniyyi
illâ lakîtü indehu elfe elfi melekin lem yehuccû kable zâlike.illâ lakîtü indehu elfe elfi melekin lem yehuccû kable zâlike. Ebu Hüreyre rivayetinde şimdi bak gözden göze bak şimdi.

Ebu Hüreyre rivayetinde şimdi bak gözden göze bak şimdi.
Şimdi peygamberdeki göz bir de bizdeki göz.Şimdi peygamberdeki göz bir de bizdeki göz. Onun gözü de bizim gözü gibi bir göz tabi işte,Onun gözü de bizim gözü gibi bir göz tabi işte, ama onun gördüğü biz niçin göremiyoruz?ama onun gördüğü biz niçin göremiyoruz? E o peygamber gözü,

E o peygamber gözü,
eh peygamber gözü ama Allahu Teala bütün insanlaraeh peygamber gözü ama Allahu Teala bütün insanlara bu imkânı ve bu kabiliyeti vererekten insanı ekremi mahlûkat olarak yaratmış.bu imkânı ve bu kabiliyeti vererekten insanı ekremi mahlûkat olarak yaratmış. La İlahe illallah Muhammedu’r-Rasulullah diyenler bahusus.La İlahe illallah Muhammedu’r-Rasulullah diyenler bahusus. İnsanlara bu kabiliyet ve bu haslat var.İnsanlara bu kabiliyet ve bu haslat var. Bu nuru var fakat biz bu nurları köreltmişiz,Bu nuru var fakat biz bu nurları köreltmişiz, karartmışız, saklanmış içimizde bunlardan istifade edip göremiyoruz.karartmışız, saklanmış içimizde bunlardan istifade edip göremiyoruz. Yoksa o biz de ruhumuzu temizlesekYoksa o biz de ruhumuzu temizlesek bizim gözlerimizde peygamberin gördüğü gibi görecektirbizim gözlerimizde peygamberin gördüğü gibi görecektir ki rüknu’l-yemani denilen köşeki rüknu’l-yemani denilen köşe o kabenin Hacer-i Esved’e varmadan evvelki köşesi.o kabenin Hacer-i Esved’e varmadan evvelki köşesi. Hacer-i Esved’den evvelki köşe.Hacer-i Esved’den evvelki köşe. Bu köşede diyor milyonlarca melek hac için gelmişler,Bu köşede diyor milyonlarca melek hac için gelmişler, orada gördüm bunları diyor.orada gördüm bunları diyor. Bunlar bir kere geliyorlar, bütün melekler bir kere gelmekleBunlar bir kere geliyorlar, bütün melekler bir kere gelmekle tavaf ederler giderler, bir gelen bir daha gelmez.tavaf ederler giderler, bir gelen bir daha gelmez. O kadar Allahu Tealanın meleği çoktur,O kadar Allahu Tealanın meleği çoktur, fakat bizim gibi üç yüz beş yüz değil,fakat bizim gibi üç yüz beş yüz değil, milyonlarca insanlar ve lem yehuccu kable zalik, milyonlarca insanlar ve lem yehuccu kable zalik, hac üzere gelmişlerdir bu vazifeyi yaparlarhac üzere gelmişlerdir bu vazifeyi yaparlar Peygamber sallalahu aleyhi ve sellem onu görmüş, bize beyan ediyor.Peygamber sallalahu aleyhi ve sellem onu görmüş, bize beyan ediyor. Lakitu diyor, mülaki oldum, karşılaştım, onlarla karşılaştım.

Lakitu diyor, mülaki oldum, karşılaştım, onlarla karşılaştım.
Bunun için bir insanında bir sürü meleği var yaniBunun için bir insanında bir sürü meleği var yani bizde de var bir sürü melek ama gözümüzün muhafız melekleri vardır,bizde de var bir sürü melek ama gözümüzün muhafız melekleri vardır, ağzımızın muhafız melekleri vardır,ağzımızın muhafız melekleri vardır, kulaklarımızın muhafız melekleri vardır,kulaklarımızın muhafız melekleri vardır, midemizde muhafız melekler vardır, vazifeli melekler vardır.midemizde muhafız melekler vardır, vazifeli melekler vardır. O yediklerimiz işte diyorlar kiO yediklerimiz işte diyorlar ki mide şöyle yapıyor mide böyle yapıyor şu taksim şöyle oluyor.mide şöyle yapıyor mide böyle yapıyor şu taksim şöyle oluyor. Hiç öyle bir makine var mı ki kendi kendine iş becersin,Hiç öyle bir makine var mı ki kendi kendine iş becersin, var mı öyle kendi kendine iş beceren bir makine?var mı öyle kendi kendine iş beceren bir makine? Her makinanın başında bir pilotu var,Her makinanın başında bir pilotu var, bir makinisti var bilmem nesi var,bir makinisti var bilmem nesi var, işte bu içimizdeki devri ifa eden bir sürü melekler vardır,işte bu içimizdeki devri ifa eden bir sürü melekler vardır, biz onlardan da haberimiz yoktur.biz onlardan da haberimiz yoktur. Onun için kötülükler yaptığımız vakitte o melekler müteezzi olurlar.Onun için kötülükler yaptığımız vakitte o melekler müteezzi olurlar. Ma etkah, ma etkah, ma etkah üç defa övdü,

Ma etkah, ma etkah, ma etkah üç defa övdü,
ne güzel müttaki insan ne edilecek, mülaki.ne güzel müttaki insan ne edilecek, mülaki. Rai ğanem bir koyun güdücü,Rai ğanem bir koyun güdücü, koyun güdücü bir adam ala ra’si cebelkoyun güdücü bir adam ala ra’si cebel dağ tepelerinde koyunlarını sürüp otlatıyordağ tepelerinde koyunlarını sürüp otlatıyor ama yükimu fihe’s-salahama yükimu fihe’s-salah orada kimseler yok,orada kimseler yok, ezan vakti geldi mi ezanı okuyor,ezan vakti geldi mi ezanı okuyor, namazcağızını orada kılıyor,namazcağızını orada kılıyor, ha ne kadar müttaki bir insan ne taci olunacak bir insan diyerektenha ne kadar müttaki bir insan ne taci olunacak bir insan diyerekten üç defa onu övdü.üç defa onu övdü. Me’ctemea kavmun feteferrakû an ğayri zikrillâhi.

Me’ctemea kavmun feteferrakû an ğayri zikrillâhi.
Bir cemaat toplanmışlar,Bir cemaat toplanmışlar, bu topluluk nerede olursa olsun,bu topluluk nerede olursa olsun, camide toplansın, kahvede toplansın,camide toplansın, kahvede toplansın, başka toplantı parti toplantısında olsun,başka toplantı parti toplantısında olsun, nerede olsun, toplantı yerenerede olsun, toplantı yere toplanmışlar konuşacaklar, muhabbet edecekler,toplanmışlar konuşacaklar, muhabbet edecekler, muhabbetleri filan,muhabbetleri filan, eh oturuyorlar saat on, on bir, on iki muhabbet devam ediyor,eh oturuyorlar saat on, on bir, on iki muhabbet devam ediyor, hadi Allah’a ısmarladık deyip ondan sonra gidiyorlardı.hadi Allah’a ısmarladık deyip ondan sonra gidiyorlardı. Haa illa an ğayri zikrillah illa keennemaHaa illa an ğayri zikrillah illa keennema teferreku an cifeti himarinteferreku an cifeti himarin ve kane zalike’l-meclis aleyhim hasraten.ve kane zalike’l-meclis aleyhim hasraten. Bu Allah-u Teala’nın zikrinden gayrıBu Allah-u Teala’nın zikrinden gayrı şeylerle toplanıp da dağılanlarşeylerle toplanıp da dağılanlar muhabbet etmişler eğlenmişler, yemişler, içmişler, dağılıyorlar.muhabbet etmişler eğlenmişler, yemişler, içmişler, dağılıyorlar. Bu dağılanlar, ancak bir himar dediği merkep,

Bu dağılanlar, ancak bir himar dediği merkep,
merkep cifesinden dağılanlar gibi,merkep cifesinden dağılanlar gibi, merkep cifesinin başına toplanmış bu hayvanları biliyorsunuz,merkep cifesinin başına toplanmış bu hayvanları biliyorsunuz, o hayvanlar gibi oradan dağılıyorlar,o hayvanlar gibi oradan dağılıyorlar, ona teşbih olmuş.ona teşbih olmuş. İlla keennema teferreku an cifeti himar,İlla keennema teferreku an cifeti himar, bir himarın cifesinden dağılanlar gibi dağılıyorlar.bir himarın cifesinden dağılanlar gibi dağılıyorlar. Ve kane zalike’l-meclis bu meclis ki dağıldılar.Ve kane zalike’l-meclis bu meclis ki dağıldılar. Bunlar ne kadar çok olursa olsun, aleyhim hasraBunlar ne kadar çok olursa olsun, aleyhim hasra yarın kıyamette ahyarın kıyamette ah neden o günkü o meclisineden o günkü o meclisi böyle boşu boşuna lahviyatlarla geçirdikböyle boşu boşuna lahviyatlarla geçirdik hüsranı yetecek onlara.hüsranı yetecek onlara. Çünkü o gün sevaplar verilirkenÇünkü o gün sevaplar verilirken onların o andaki hareketlerinden dolayıonların o andaki hareketlerinden dolayı bakacaklar defterleri eline verilmişbakacaklar defterleri eline verilmiş çok hasret çekecekler, Allah affetsin kusurlarımızı.çok hasret çekecekler, Allah affetsin kusurlarımızı. Onun için böyle meclislere toplanıldığı vakitte

Onun için böyle meclislere toplanıldığı vakitte
hiç olmazsa bir iki aşır okunur,hiç olmazsa bir iki aşır okunur, bir tesbih çekilir, dua bilen varsa bir dua okur,bir tesbih çekilir, dua bilen varsa bir dua okur, sübhanallah ve bihamdihi, eşhedü en la İlahe illa entesübhanallah ve bihamdihi, eşhedü en la İlahe illa ente vahdehu la şerike leh gibi buna benzer dualarlavahdehu la şerike leh gibi buna benzer dualarla bu meclisteki hatalar silinir.bu meclisteki hatalar silinir. Bir tevbe-i istiğfarla ya RabbiBir tevbe-i istiğfarla ya Rabbi bu meclisteki yaptığımız hatalarımıza karşıda tevbe ettik,bu meclisteki yaptığımız hatalarımıza karşıda tevbe ettik, istiğfar ediyoruz diye bir istiğfarda yapılır daistiğfar ediyoruz diye bir istiğfarda yapılır da inşallah umut olunur ki bunlar silinir deinşallah umut olunur ki bunlar silinir de o hasretlik üzerimizden kalkar.o hasretlik üzerimizden kalkar. Me’ctemea kavmun alâ zikrin illâ haffethümü’l-melâiketü

Me’ctemea kavmun alâ zikrin illâ haffethümü’l-melâiketü
ve ğaşiyethümü’r-rahmetü.ve ğaşiyethümü’r-rahmetü. Bu bilhakis bir kavim toplanmışlar,

Bu bilhakis bir kavim toplanmışlar,
Allahu Teala’nın zikri için,Allahu Teala’nın zikri için, gerek vaazı nasihat etmek, gerek Kur’an okumak,gerek vaazı nasihat etmek, gerek Kur’an okumak, dinlemek veyahut sair ezkar ile meşgul olmakdinlemek veyahut sair ezkar ile meşgul olmak suretiyle toplanmışlar, bu toplandıkları vakitte,suretiyle toplanmışlar, bu toplandıkları vakitte, illa haffethümü’l-melaikehilla haffethümü’l-melaikeh melekler onları gelir tavaf eder,melekler onları gelir tavaf eder, bunları gelir tavaf eder biz Kabe’yi nasıl tavaf ediyorsak,bunları gelir tavaf eder biz Kabe’yi nasıl tavaf ediyorsak, onlar da bizi tavaf eder ve bizim meclisimizi ziynetledirler.onlar da bizi tavaf eder ve bizim meclisimizi ziynetledirler. Güzel kokular dağıtırlar bize, yüzümüze içimize neşeler verirler,Güzel kokular dağıtırlar bize, yüzümüze içimize neşeler verirler, buradan sürur ile kalkarız.buradan sürur ile kalkarız. Sevinçlerle kalkarız, ve gaşiyethümü’r-rahmeSevinçlerle kalkarız, ve gaşiyethümü’r-rahme rahmeti İlahiye’de orada nazil olur.rahmeti İlahiye’de orada nazil olur. Bir rahmeti İlahiye’nin nüzulu vardır.Bir rahmeti İlahiye’nin nüzulu vardır. Onun için Cenabı Peygamber’in duasında rahmeti İlahiye ilişilmeyince

Onun için Cenabı Peygamber’in duasında rahmeti İlahiye ilişilmeyince
nasıl gökten yağmur gelmeyince yerimizden mahsuller olmuyor,nasıl gökten yağmur gelmeyince yerimizden mahsuller olmuyor, kıtlıklar oluyor, felaketler oluyor,kıtlıklar oluyor, felaketler oluyor, işte gönülleri rahmeti İlahi nazil olmayınca böyle felaketler doğuyor.işte gönülleri rahmeti İlahi nazil olmayınca böyle felaketler doğuyor. O rahmeti İlahiyenin nuzulune sebep zikir meclislerinde toplantılar.O rahmeti İlahiyenin nuzulune sebep zikir meclislerinde toplantılar. Ayrıca hepimizin yine her zaman yapmayaAyrıca hepimizin yine her zaman yapmaya muhtaç olduğumuz dualardan birisi Ya Rabmuhtaç olduğumuz dualardan birisi Ya Rab senin öyle rahmetini isterim kisenin öyle rahmetini isterim ki benim kalbimi hidayete eriştirsin,benim kalbimi hidayete eriştirsin, kalbimin hidayete erişmesine vesile olacak rahmetinikalbimin hidayete erişmesine vesile olacak rahmetini esirgeme ya Rabbi lütfet bana diyerektenesirgeme ya Rabbi lütfet bana diyerekten ama böyle bir kereyle olmaz, çok çok.ama böyle bir kereyle olmaz, çok çok. E onlar bir kere söylüyorlarmış,E onlar bir kere söylüyorlarmış, biz onlar gibi adam olsak bize de bir kere yetecek amabiz onlar gibi adam olsak bize de bir kere yetecek ama biz onlar gibi adam değiliz ya, çok söylemek lazım bize.biz onlar gibi adam değiliz ya, çok söylemek lazım bize. Bakınız; Me’ctemea selâsetün fi hadarin ev bedv,

Bakınız; Me’ctemea selâsetün fi hadarin ev bedv,
yani gerek seferi günlerde, gerekse hazari,yani gerek seferi günlerde, gerekse hazari, hazari vakti yani misafir olmadığı zaman,hazari vakti yani misafir olmadığı zaman, gerek misafir olduğu zaman,gerek misafir olduğu zaman, gerek misafir olmadığı zaman yerli olduğu zamandagerek misafir olmadığı zaman yerli olduğu zamanda üç kişi bir araya gelir deüç kişi bir araya gelir de bu üç kişiden birisi la tükam kalkıp da kamet getirmez.bu üç kişiden birisi la tükam kalkıp da kamet getirmez. Fihimu’s-salah namazı kılmazlar,Fihimu’s-salah namazı kılmazlar, üç kişi fakat namaz kılmıyor.üç kişi fakat namaz kılmıyor. Lâ tükamu fihimü’s-salah onlar namaz kılmıyorlar o üç kişi.Lâ tükamu fihimü’s-salah onlar namaz kılmıyorlar o üç kişi. İlle’stehveze aleyhimü’ş-şeytan,İlle’stehveze aleyhimü’ş-şeytan, muhakkak şeytan onlara galebe çalarmuhakkak şeytan onlara galebe çalar onları aldatır ve kendi yoluna sürükler onları.onları aldatır ve kendi yoluna sürükler onları. Demek ki namazın ne kadar fevaidi var kiDemek ki namazın ne kadar fevaidi var ki üç kişide olsak namaz vakti geldi miüç kişide olsak namaz vakti geldi mi kalkarız birimiz ezan okur, birimiz kamet getirir,kalkarız birimiz ezan okur, birimiz kamet getirir, birimiz imam olur, e benim imamlıktan haberim yok yani yapamam,birimiz imam olur, e benim imamlıktan haberim yok yani yapamam, yapamam olmaz, elhamı bilmiyor musun?yapamam olmaz, elhamı bilmiyor musun? Pekâlâ, biliyorsun ya, işte elhamını okursunPekâlâ, biliyorsun ya, işte elhamını okursun kul huvallahı biliyorsun onu da okursun olur namaz.kul huvallahı biliyorsun onu da okursun olur namaz. Çünkü ümminin ümmiye imameti caiz,Çünkü ümminin ümmiye imameti caiz, namazı tek tek evde kılmaktan birisi imam olur,namazı tek tek evde kılmaktan birisi imam olur, ikisi de arkasında cemaat olur,ikisi de arkasında cemaat olur, namazı pekâlâ kılabilirler, mutlaka imam olmak şart değil,namazı pekâlâ kılabilirler, mutlaka imam olmak şart değil, herkes bunu yapabilmeye çalışmalıdır ve yapmalıdır.herkes bunu yapabilmeye çalışmalıdır ve yapmalıdır. Yapmadığımız takdirde istehvaze ya evde kılarız canım,Yapmadığımız takdirde istehvaze ya evde kılarız canım, yok olmaz o toplulukta üç kişi beraberkenyok olmaz o toplulukta üç kişi beraberken o namazı kılmamız lazım, evde kılarsak burada şeytanın galebesindeno namazı kılmamız lazım, evde kılarsak burada şeytanın galebesinden kurtaramayız kendimizi.kurtaramayız kendimizi. İlle’stahveze aleyhimu’ş-şeytan.İlle’stahveze aleyhimu’ş-şeytan. Şeytan galip geliyor onlara.Şeytan galip geliyor onlara. Me’ctemea kavmun kattu fî meşveratin meahüm raculü’smühü Muhammedün

Me’ctemea kavmun kattu fî meşveratin meahüm raculü’smühü Muhammedün
lem yüdhilûhu fî meşveratihimlem yüdhilûhu fî meşveratihim illâ lem yübârak lehüm fîhi.illâ lem yübârak lehüm fîhi. Bunu İbni Cevzi Mevzuat’ında zikretmiş ise de

Bunu İbni Cevzi Mevzuat’ında zikretmiş ise de
bunun teyid eden başka hadislerle beraber buyrulmuş ki,bunun teyid eden başka hadislerle beraber buyrulmuş ki, biz cemaatin içerisinde Muhammed isimli bir adam varkenbiz cemaatin içerisinde Muhammed isimli bir adam varken toplanmışlar bir meşvere yapıyorlar,toplanmışlar bir meşvere yapıyorlar, nasıl yapalım şu işi diyerektennasıl yapalım şu işi diyerekten fakat o Muhammedi aralarına almamışlar,fakat o Muhammedi aralarına almamışlar, o Muhammed onların aralarına alınmadan yapılan meşveretteo Muhammed onların aralarına alınmadan yapılan meşverette hayır olmaz buyrulmuş, niçin?hayır olmaz buyrulmuş, niçin? Muhammed isimlerinle Peygamber sallalahu aleyhi

Muhammed isimlerinle Peygamber sallalahu aleyhi
ve sellemin şefaaati hassası var.ve sellemin şefaaati hassası var. Hususi şefaat edecek, binaenaleyh Muhammed ismine deHususi şefaat edecek, binaenaleyh Muhammed ismine de peygamberimizin şeysine hürmeten hürmet etmek lazım.peygamberimizin şeysine hürmeten hürmet etmek lazım. Onu da ne kadar gabidir anlamazOnu da ne kadar gabidir anlamaz idraksizdir bunun meşveretle işi yok dememeli,idraksizdir bunun meşveretle işi yok dememeli, olsun o da otursun bir yerde oradaolsun o da otursun bir yerde orada onu da içeriye alıvermelidir.onu da içeriye alıvermelidir. Me’ctemea kavmun fî beytin min büyûtillâhi

Me’ctemea kavmun fî beytin min büyûtillâhi
yetlûne kitâballâhi ve yetedârasûnehu beynehümyetlûne kitâballâhi ve yetedârasûnehu beynehüm illâ nezelet aleyhimu’s-sekînetüillâ nezelet aleyhimu’s-sekînetü ve ğaşiyethümü’r-rahmetü ve haffethümü’l-melâiketüve ğaşiyethümü’r-rahmetü ve haffethümü’l-melâiketü ve zekerahümüllâhu fîmen indehu.ve zekerahümüllâhu fîmen indehu. Ebu Davud, Ebu Hüreyre Hazretleri’nden rivayet etmiş.

Ebu Davud, Ebu Hüreyre Hazretleri’nden rivayet etmiş.
Bir kavim Allahu Teala’nın evlerinden bir evde,Bir kavim Allahu Teala’nın evlerinden bir evde, mescitlerden bir mescitte yani, hangi mescitte olursa olsun,mescitlerden bir mescitte yani, hangi mescitte olursa olsun, toplanmışlar, medrese ribat bunlar da dâhildir.toplanmışlar, medrese ribat bunlar da dâhildir. Yetlune kitaballah.Yetlune kitaballah. Allah-u Tealanın kitabını okuyorlar, Kur’an okuyorlar, hadis okuyorlarAllah-u Tealanın kitabını okuyorlar, Kur’an okuyorlar, hadis okuyorlar ve buna benzer kitaplar okuyorlar.ve buna benzer kitaplar okuyorlar. Bunun içerisinde nasara yensuru denilen şey kitabı da dâhildirBunun içerisinde nasara yensuru denilen şey kitabı da dâhildir emsile de dâhildir bunun içerisinde çünküemsile de dâhildir bunun içerisinde çünkü Arapçayı okumak anlamak için bu emsile şart.Arapçayı okumak anlamak için bu emsile şart. Önden onu öğrenecek ki arkasından ilerisi gelsin,Önden onu öğrenecek ki arkasından ilerisi gelsin, onu öğrenmek için çalışıyorum, herhangisiyseonu öğrenmek için çalışıyorum, herhangisiyse yetlune kitaballah ve yetedarasûnehu ders yapıyorlar,yetlune kitaballah ve yetedarasûnehu ders yapıyorlar, şöyleydi böyleydi manası deyip açıklıyorlar aralarında.şöyleydi böyleydi manası deyip açıklıyorlar aralarında. İlla nezelet aleyhimu’s-sekîneİlla nezelet aleyhimu’s-sekîne muhakkak bu kavmin o cemaatin üzerine Cenab-ı Hakk’ın vekarmuhakkak bu kavmin o cemaatin üzerine Cenab-ı Hakk’ın vekar ve rahmeti nazil olur.ve rahmeti nazil olur. Ve ğaşiyethümü’r-rahmetü.

Ve ğaşiyethümü’r-rahmetü.
Rahmet-i İlahi onları ğaşyeder,Rahmet-i İlahi onları ğaşyeder, ğaşy balığın suya daldığı vakitteğaşy balığın suya daldığı vakitte her tarafını nasıl örtmüşseher tarafını nasıl örtmüşse balığı su nasıl örtmüşsebalığı su nasıl örtmüşse rahmeti İlahi de onları öyle örter,rahmeti İlahi de onları öyle örter, yani rahmeti ilahinin içine gömülürler.yani rahmeti ilahinin içine gömülürler. Ve haffethümü’l-melaikeVe haffethümü’l-melaike meleklerde onları ziyaret ederler,meleklerde onları ziyaret ederler, vezekarahumu’llahu fimen indeh.vezekarahumu’llahu fimen indeh. Cenabı Hak da kendisinin etrafında olanCenabı Hak da kendisinin etrafında olan meleklerine der ki, bakın şu benimmeleklerine der ki, bakın şu benim ahir zamandaki ümmetimin haline.ahir zamandaki ümmetimin haline. Nasıl Allah’ın kitabı öğrenmekle meşgul oluyorlarNasıl Allah’ın kitabı öğrenmekle meşgul oluyorlar diyerekten onlara karşı Cenabı Hak şeysini gösterir, kudretini gösterirdiyerekten onlara karşı Cenabı Hak şeysini gösterir, kudretini gösterir ki onlar bizim dünyaya gelmemize melekler birki onlar bizim dünyaya gelmemize melekler bir vakitte de razı olmamışlar, biz varız ya Yarabbi,vakitte de razı olmamışlar, biz varız ya Yarabbi, biz kusur etmiyoruz, günah da etmiyoruz,biz kusur etmiyoruz, günah da etmiyoruz, her ne dersen de yapıyoruz işte.her ne dersen de yapıyoruz işte. Binaenaleyh bu beşeri sen halk edeceksin ama

Binaenaleyh bu beşeri sen halk edeceksin ama
bunlar doğru durmazlar, bunlar çeşitlibunlar doğru durmazlar, bunlar çeşitli şeyler yapacaklar, öldürecekler, kanlar dökecekler,şeyler yapacaklar, öldürecekler, kanlar dökecekler, binaenaleyh bunları yapmasan daha iyi olur,binaenaleyh bunları yapmasan daha iyi olur, dünyaya getirmesen daha iyi olur gibi bir itirazda,dünyaya getirmesen daha iyi olur gibi bir itirazda, itiraz da değil de belki bir meşgale şeysi olsa gerek.itiraz da değil de belki bir meşgale şeysi olsa gerek. Cenabı Hak işte Âdem aleyhisselam dünyaya geldikten sonra

Cenabı Hak işte Âdem aleyhisselam dünyaya geldikten sonra
onlara gösterdi.onlara gösterdi. Siz meleksiniz, şu Âdem de sizi bir imtihan edeyim bakalım dedi,Siz meleksiniz, şu Âdem de sizi bir imtihan edeyim bakalım dedi, siz beğenmiyorsunuz şu Ademi, işte biz varız diyorsunuzsiz beğenmiyorsunuz şu Ademi, işte biz varız diyorsunuz bir imtihan yaptı bu imtihanda melekler aldandı.bir imtihan yaptı bu imtihanda melekler aldandı. Âdem ile şey yapamadılar yani boy ölçemedilerÂdem ile şey yapamadılar yani boy ölçemediler çünkü Âdem’deki ruhiyyet ulviyyet meleklerde yok,çünkü Âdem’deki ruhiyyet ulviyyet meleklerde yok, buna karşı Âdem’de şehvet var,buna karşı Âdem’de şehvet var, şeytan var nefiste var her şeyde var,şeytan var nefiste var her şeyde var, bir sürü hislerle bunlara karşıbir sürü hislerle bunlara karşı ruhaniyetini muhafaza edebilirseruhaniyetini muhafaza edebilirse ulviyetini muhafaza edebilirse ne bahtiyardır o insan.ulviyetini muhafaza edebilirse ne bahtiyardır o insan. Onun için bizde olan bizde olanOnun için bizde olan bizde olan o maneviyat dünyaya ve dünyanın hiçbir şeysine değişilmez,o maneviyat dünyaya ve dünyanın hiçbir şeysine değişilmez, maneviyat ve ruh meselesimaneviyat ve ruh meselesi hiçbir şeye değişilmez yani biz bugün çok aldanıyoruz,hiçbir şeye değişilmez yani biz bugün çok aldanıyoruz, çok aldanıyoruz, Peygamberimize diyoruz ki peygamberimizdir.çok aldanıyoruz, Peygamberimize diyoruz ki peygamberimizdir. Niçin peygamberin hayatını kendimize uyduramıyoruz?

Niçin peygamberin hayatını kendimize uyduramıyoruz?
Peygamberin hayatını tatbik ettiğimiz vakittePeygamberin hayatını tatbik ettiğimiz vakitte çok mütevaziane bir hayat geçirmişler,çok mütevaziane bir hayat geçirmişler, bir kuru hasırın üzerinde yapmışlarbir kuru hasırın üzerinde yapmışlar hasır bütün vücuduna böyle çizgi yapmış,hasır bütün vücuduna böyle çizgi yapmış, işte kuru ekmek bulurlarsa yemişler,işte kuru ekmek bulurlarsa yemişler, hurmayla üzümle vaktini geçirmişler.hurmayla üzümle vaktini geçirmişler. Öyleyken bugün biz ne kadarÖyleyken bugün biz ne kadar hadde tecavüz etmiş bir yaşayış âlemindeyiz dehadde tecavüz etmiş bir yaşayış âlemindeyiz de bu halde iken yani zaruret çok fazla.bu halde iken yani zaruret çok fazla. Günlerce aç kaldıkları günler oluyor,Günlerce aç kaldıkları günler oluyor, günlerce hem ashab hem Resulullah aç kaldığı günler oluyorgünlerce hem ashab hem Resulullah aç kaldığı günler oluyor ama bu açlık Resulullah da şey değil, zarureten değil,ama bu açlık Resulullah da şey değil, zarureten değil, isteyerek, kendi arzusuyla olan açlık da dağlar geldi,isteyerek, kendi arzusuyla olan açlık da dağlar geldi, ya Resulullah emret biz içimizdeki altınları dökelim senin huzuruna,ya Resulullah emret biz içimizdeki altınları dökelim senin huzuruna, dünyada şöyle şey ol rahat ol yaşa güzel.dünyada şöyle şey ol rahat ol yaşa güzel. Ne dedi?Ne dedi? İstemem dedi, sizin altınlarınız sizin olsun dedi,İstemem dedi, sizin altınlarınız sizin olsun dedi, ben bir gün aç kalıp Cenab-ı Hakk’a tadarru etmek,ben bir gün aç kalıp Cenab-ı Hakk’a tadarru etmek, bir günde çok çok tok olup Cenab-ı Hakk’a şükrederim,bir günde çok çok tok olup Cenab-ı Hakk’a şükrederim, yeter bu bana.yeter bu bana. Bunu bugün biz yapabiliyor muyuz bunu?Bunu bugün biz yapabiliyor muyuz bunu? Yapmamıza da imkân var mı?Yapmamıza da imkân var mı? Niçin yapmadı Resulullah?Niçin yapmadı Resulullah? Çünkü dünyanın varlıklarıÇünkü dünyanın varlıkları insanın maneviyatını söndürmeye yegâne vesile.insanın maneviyatını söndürmeye yegâne vesile. Varlıklar maneviyatı ve ruhaniyeti söndürmeye yegâne vasıta,Varlıklar maneviyatı ve ruhaniyeti söndürmeye yegâne vasıta, onun için bak bizim gözlerimiz göremiyor,onun için bak bizim gözlerimiz göremiyor, neleri görür bu gözler,neleri görür bu gözler, niçin maneviyatımız olmadığından göremiyor,niçin maneviyatımız olmadığından göremiyor, maneviyatımız düzgün olsa, her şeyleri görür,maneviyatımız düzgün olsa, her şeyleri görür, peygamberin gördüğü gibi, işittikleri gibi.peygamberin gördüğü gibi, işittikleri gibi. Allah affetsin kusurlarımızı,

Allah affetsin kusurlarımızı,
bunun için bu maneviyat ve ruhaniyetbunun için bu maneviyat ve ruhaniyet değişilir bir şey değildir dünyanın bütün altınlarına.değişilir bir şey değildir dünyanın bütün altınlarına. Li’llahi’l- fatiha.

Li’llahi’l- fatiha.
Konuşma Hakkında
Tema 1
Tema 2